Ticaret Hukuku 2 Ders Notları 2020 Bahar (PDF)
Document Details
Uploaded by HeartfeltLilac9168
Özyeğin University
2020
Sami Kocabiyık
Tags
Summary
These are lecture notes from a spring 2020 course on Business Law. The document covers different types of companies such as sole proprietorship, partnerships, limited liability companies, and corporations. It details their characteristics and different responsibilities of the partners/owners.
Full Transcript
TİCARET HUKUKU 2 SAMİ KOCABIYIK DERS NOTU 2020 BAHAR İLK DERS 23-26 SUBAT Şirket nedir? Tanımını tek başına bulamayız bu yüzden şirketi adi şirket tanımı ile tanımlarız. TBK madde 620 ye bakarız. MADDE 620- Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir am...
TİCARET HUKUKU 2 SAMİ KOCABIYIK DERS NOTU 2020 BAHAR İLK DERS 23-26 SUBAT Şirket nedir? Tanımını tek başına bulamayız bu yüzden şirketi adi şirket tanımı ile tanımlarız. TBK madde 620 ye bakarız. MADDE 620- Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. Bir ortaklık, kanunla düzenlenmiş ortaklıkların ayırt edici niteliklerini taşımıyorsa, bu bölüm hükümlerine tabi adi ortaklık sayılır. Biz bu ilk tanımı adi şirket için kullanırız ama ayrıca bir de şirketin genel unsurlarını belirlemek için de kullanırız. Bu tanımdan şirketin beş temel unsuru ortaya çıkar. -Her şirketin ortak yani şahıs unsuru olmak zorundadır. -Her şirkette sözleşme unsuru vardır. -Her şirkette bir sermaye unsuru vardır - Her şirkette bir ortak amaç unsuru vardır. - Her şirkette bir faal katılım unsuru vardır. Her şirkette bu unsurlar bulunur. Kesinlikle bulunmalıdır çünkü olmazsa ona şirket diyemeyiz. Her şirkette ortak bulunmak zorundadır ve sözleşme ile bir araya gelirler. Bu ortaklar bir sermaye getirirler. Her ortak sermaye getirmek zorundadır. Ortaklar getirdikleri sermayeyi bu sözleşme ile belirlenmiş amacı gerçekleştirmek için getirirler. Her şirket ortak amaç için kurulur. Ve her şirket bu ortak amacın gerçekleşmesi için az veya çok faal katılım içindedirler. Adi şirket en az iki gerçek veya tüzel kişi tarafından kurulabilen şirkettir. Ama en az iki ortak olmalı. Adi şirket kurulması için sözlü sözleşme bile geçerlidir. Ortaklar sermaye getirmek zorundadır ama asgari bir sermaye öngörülmemiştir. Sermaye olarak para getirileceği gibi malı da sermaye olarak getirebilir yani iktisadi sermaye getirebilir. Getirilen sermaye iktisadi sermaye olabilir para veya mal gibi veya şahsi sermaye olabilir ticari tecrübe emek gibi. Adi şirket her türlü amaçla kurulabilir ama bizi ilgilendiren amaç kazanç sağlama amacıdır. Adi şirketlerde ortakların kazanç sağlamak amacıyla faal katılımları çok yoğundur çünkü aktif sözleşme ile belirlenmediyse şirketi ortaklar yönetir. Ve ortaklar denetler ve temsil eder. Ortaklar şirket üzerinde faaldirler. Kollektif şirket ise bir ticaret şirketidir. En az iki gerçek kişi tarafından kurulabilir. Tüzel kişiler kollektif şirkete ortak olamaz. Kollektif şirket kurmak için yazılı sözleşme gerekir ve bu yazılı sözleşmenin ticaret siciline tescil edilmesi gerekir ve tescil edildiğinde şirket tüzel kişilik kazanır. Kollektif şirkette de asgari sermaye yoktur istenilen sermaye ile kurulabilir ama ortaklar sermaye getirmek zorundadır. Ortaklar isterse iktisadi sermaye getirir para veya mal gibi veya şahsi sermaye getirir ticari tecrübe emek gibi. Kollektif şirket sadece ticari işletme işletmek için kurulur. Ticari işletmenin tanımı önemlidir. MADDE 11– (1) Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir. Ortakların faal katılımları çok yoğundur çünkü aktif sözleşme ile belirlenmediyse şirketi ortaklar yönetir. Ve ortaklar denetler ve temsil eder. Adi komandit şirket bir tür kollektif şirkettir. Adi komandit şirkette kollektif şirketten farklı olarak bir ortak türü vardır bu da komanditer ortaktır. Komanditer ortak dışında her şey kollektif şirket ile aynıdır. “Komanditer ortak: Sorumluluğu şirketteki sermaye ile sınırlı olan ortaklardır. Şirketin yönetimine seçilemezler. Komanditer ortaklar gerçek ve tüzel kişiler olabilir. Komandit şirketlerin ticaret unvanı, komandite ortaklardan birinin ismi ile şirket konusunu gösterecek bir ibareyi taşımalıdır.” “Sorumluluğu sınırlı olmayan ortaklara komandite, sorumluluğu sınırlı olanlara komanditer denir. Komandite ortakların gerçek kişi olmaları gerekir. Tüzel kişiler ancak komanditer ortak olabilirler. Komandit şirket şahıs; sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket sermaye şirketi sayılır.” Adi komandit şirkette iki tür ortak vardır. Ortaklardan biri şirket borçlarından dolayı tüm malvarlığıyla sınırsız olarak sorumlu olan komandite ortaktır bu kişi sadece gerçek kişi olabilir ve şirket borcunu ödemezse diye sorumluluk altına giren kişidir. Ortaklardan en az biri ise şirket borçlarından dolayı şirket borcunu ödemediğinde sadece şirkete getirdiği sermaye ile sınırlı olarak sorumluluğu olan komanditer ortaktır. Adi komandit şirkette yazılı sözleşme ile kurulur. Tescil edildiğinde tüzel kişilik kazanır. Asgari sermayesi yoktur. Komandite ortak şahsi ve iktisadi sermaye getirebilirken, komanditer ortak sadece iktisadi yani para ve mal getirebilir. Ticari işletme işletmek için kurulur. Komandite ortak faal katılımı çok yoğundur şirketi temsil eder yönetir ve sınırsız denetler. Komanditer ortak ise faal katılımı azdır. Sadece alınacak kararlarda oy kullanır. Anonim şirket en azından bir gerçek veya tüzel kişi tarafından kurulabilen şirkettir. Anonim şirket tek ortaklı olabilen ortaktır. Yazılı sözleşme ile kurulabilir. Gerçek ve tüzel kişi olabilir. Anonim şirket asgari 50 bin TL sermaye ile kurulur. Ortaklar sermaye olarak sadece iktisadi sermaye getirebilir. Faal katılım çok azdır. Her türlü iktisadi amaç ile kurulur. Şirketi ortaklar yönetmez temsil etmez denetlemez. Ortaklar sadece genel kurulda oy kullanır. Limited şirket ise asgari 10 bin TL sermaye ile kurulur. en azından bir gerçek veya tüzel kişi tarafından kurulabilen şirkettir. Yazılı sözleşme ile kurulabilir. Gerçek ve tüzel kişi olabilir. Ortaklar sermaye olarak sadece iktisadi sermaye getirebilir. Her türlü iktisadi amaç ile kurulur. Faal katılım azdır. Şirketi ortaklar yönetmez temsil etmez denetlemez. Ortaklar sadece genel kurulda oy kullanır. Paylı komandit şirket adi komandit şirkete benzer. En az 5 ortak ile kurulur. Fakat ortaklardan en az biri şirket borçlarından sınırsız sorumlu olan komandite ortak, en az biri şirket borçlarından sınırlı sorumlu olan komanditer ortak olmak zorundadır. asgari 50 bin TL sermaye ile kurulur. Yazılı sözleşme ile kurulabilir. Her türlü iktisadi amaç ile kurulur. Komandite ortak şahsi ve iktisadi sermaye, komanditer ortak iktisadi sermaye getirebilir. Komandite ortak faal katılımı çoktur. Komanditer ortak faal katılımı azdır. Şirketi komandite ortak yönetir dolayısıyla faal katılımı yoğundur, komanditer ortak ise sadece oy kullanır. Kooperatifler bir şirkettir en az yedi ortakla, yazılı şekille, iktisadi amaçla, kazanç sağlamak için kurulur. Tüzel kişilik acısından ortaklıklar: adi ortaklığın tüzel kişiliği yoktur. Tüm ticaret ortaklıkları tüzel kişiliğe sahiptir. Tüzel kişiliğe sahip olmanın bazı sonuçları vardır: tüzel kişinin bir ticaret unvanı vardır, tüzel kişinin ortaklardan ayrı ve bağımsız bir malvarlığı vardır. Tüzel kişinin ortaklardan bağımsız hak ve fiil ehliyeti vardır. Tüzel kişinin ayrı bir yerleşim yeri vardır ve bu yer tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yerdir ortaklar sözleşmelerde bu yeri gösterirler. Tüzel kişinin ayrı bir vatandaşlığı vardır. Kollektif ve adi komandit ortaklık ŞAHIS, anonim limited ve paylı komandit ortaklık SERMAYE şirketi sayılır. Kooperatif ayrı bir grup sayılır. -Kişi (şahıs) ortaklıkları: buradaki kişi ortaklığı kavramı ile ortaklarının kimlik kişilik ve ilişkilerinin ön plana çıktığı ortaklıklar anlatılır. Kollektif ve adi komandit ortaklıklardır. Bu iki ortaklığın bazı benzer özelliklerini sayalım; Ortak sayıları azdır, büyük sermayeler toplamaya elverişsizdir. Asgari sermaye rakamları yoktur. Ortaklar için birbirine güven duygusu önemlidir. Ortaklık değişmesi veya sayı artması güvenli olmadığından pay devretmek zor girmek çıkmak zordur. Ortaklık sözleşmesi değişebilmesi için kural olarak oybirliği gerekir. Oy çokluğu ile karar alırken de kişi sayısına bakılır ortakların koyduğu sermaye miktarı önem taşımaz. Aksi kararlaştırılmadıkça tüm ortaklar yönetici sayılır. Ortaklardan birinin ölmesi fiil ehliyetini kaybetmesi iflas etmesi ortaklık sonuna yol açabilir. Sermaye ortaklıkları: bunlarda ortakların kimlik, kişilik veya ilişkileri değil sermayeler ön plandadır. anonim limited ve paylı komandit ortaklıklardır. Bazı benzer özelliklerine bakalım: Ortaklar değil getirdikleri sermayeler önemlidir. Ortakların borçları nedeniyle sorumlulukları sınırlı ve bu sorumluluk şirkete karsıdır. Ortak sayısı çok olabilir. Girmek çıkmak pay devretmek kolaydır ve tüm ortakların rızasını gerektirmez. Ortaklık sözleşmesi değişebilmesi için oy çokluğu aranır. Ama burada sermaye payı kadar söz sahibi olma kuralı geçerlidir. Ortaklardan birinin ölmesi fiil ehliyetini kaybetmesi iflas etmesi ortaklık sonuna yol açmaz. Tüm şirket türlerinde ortakların sorumluluğuna dair ana ilkelere bakalım. Adi şirkette ortakların 3.kisiye karsı şirket borçlarından dolayı sorumluluğu sınırsız, tüzel kişilik de bulunmadığı için birinci derecede ve kural olarak müteselsildir. Kollektif şirkette ortakların belirli şartların gerçekleşmesi ile doğan yani ikinci derecede olan sorumlulukları sınırsız ve müteselsildir. Anonim şirketlerde pay sahipleri sorumluluğu, şirkete koymayı üstlendikleri sermaye miktarı ile sınırlı ve kural olarak sadece şirkete karsıdır. Hem adi hem paylı komandit şirketlerin tüzel kişiliği bulunduğu için birinci derece sorumluluk şirkettedir. Sorumluluk yönünden iki tür ortak vardır, komanditer sınırlı komandite sınırsızdır. Limited şirkette pay sahipleri sorumluluğu, şirkete koymayı üstlendikleri sermaye miktarı ile sınırlı ve kural olarak sadece şirkete karşıdır. Kooperatiflerde ise durum karmadır. Aksi yoksa borçtan kooperatif sorumludur ortak sorumlu değildir. 2.HAFTA 3 MART ASENKRON VİDEOLAR (2-3-4) Adi şirketi, şirket kavramında özellikle şirketin temel unsurlarını belirlemek için almıştık. Adi şirketin tanımından şirket kavramına dair çıkan temel unsurlar şunlardır: şahıs unsuru, sözleşme unsuru, sermayenin bulunması unsuru, belli bir ortak amaç unsuru, faal katılım unsuru. Temel unsurlar kapsamında şirketler hukukunda, adi şirket, kollektif şirket, adi komandit şirket, anonim şirket, limited şirket, paylı komandit şirket ve kooperatiflerin konu dahilinde incelenecek şirketler olduğunu belirttik. Şahıs unsuru: bir şirket türüne göre asgari ortak sayısına sahip olmak zorundadır. Bu sayı şirketin türüne göre değişir. Şirket türüne göre bu ortaklar gerçek kişi veya tüzel kişi olabilir. Kollektif şirket ortakları ve komandite ortaklar gerçek kişi olmak zorundadır. Tek kişilik şirket anonim ve limited şirket kurabilir. Ortak sayısında bir üst sınır sadece limited şirketlerde geçerlidir. En fazla 50 ortaklı olarak kurulabilir. Anonim şirketlerin milyonlarca ortağı olabilir. Sözleşme unsuru: Çok taraflı sözleşmelerdir. Birleşme sözleşmelerindendir. Bu sözleşmenin ikiden fazla tarafı olabilir ve bu ortakların menfaatleri aynı yöndedir. Adi şirket sözleşmesi şekil serbestisine sahiptir. Sözlü dahi olabilir. Diğer şirketlerde ise sıkı şekil şartı aranır. Yazılı sözleşme 15 gün içinde tescil edilmelidir. Miras şirketi medeni kanundan kaynaklandığından sözleşme unsurunun eksik olması dolayısıyla şirket olarak sayılmaz. Sermaye unsuru Şirket amacını gerçekleştirecek bir sermayeye sahip olmak zorundadır. Bazı şirketlerde asgari sermaye sınırı ayrıca belirtilmiştir. Anonim şirket ve paylı komandit şirket asgari 50 bin lira sermaye ile kurulabilirken limited şirket asgari 10 bin lira sermaye ile kurulabilir. Oysa adi şirket kollektif şirket ve adi komandit şirketin kurulması için asgari bir sermaye aranmaz. Sermaye, emek, para, mal olabilir. İki türlüdür. İktisadi sermaye, şahsi sermaye. Şahıs şirketlerinde hem şahsi ve hem iktisadi sermaye olabilir. Ancak sermaye şirketlerinde sadece iktisadi sermaye söz konusudur. Komandite ortak şahsi ve iktisadi sermaye getirebilir. Komanditer ortak sadece iktisadi sermaye getirebilir. Şirketin malvarlığı sermayeyi de içerir. Kanuna ahlaka adaba aykırı olamaz. Şirkete neler sermaye olarak getirilebilir? TTK madde 127: I – Konusu MADDE 127– (1) Kanunda aksine hüküm olmadıkça ticaret şirketlerine sermaye olarak; a) Para, alacak, kıymetli evrak ve sermaye şirketlerine ait paylar, b) Fikrî mülkiyet hakları, c) Taşınırlar ve her çeşit taşınmaz, d) Taşınır ve taşınmazların faydalanma ve kullanma hakları, e) Kişisel emek, f) Ticari itibar, g) Ticari işletmeler, h) Haklı olarak kullanılan devredilebilir elektronik ortamlar, alanlar, adlar ve işaretler gibi değerler, i) Maden ruhsatnameleri ve bunun gibi ekonomik değeri olan diğer haklar, j) Devrolunabilen ve nakden değerlendirilebilen her türlü değer, konabilir. AŞ ve LŞ’de de ortaklar: Hizmet edimlerini, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiş alacaklarını sermaye olarak getiremezler. Üzerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunan, nakden değerlendirilemeyen ve devrolunamayan, fikri mülkiyet hakları ile sanal ortamlar ve adlar da dahil, malvarlığı unsurları ayni sermaye olarak konulamaz. (TTK 342 ve 581.) Mesuliyet: Madde 342 – Şirket muamelelerinin icra safhasına taalluk eden kısmı, esas mukavele veya umumi heyet veya idare meclisi kararıyla idare meclisi azasından veya ortaklardan olmayan bir müdüre tevdi edildiği takdirde; müdür, kanun veya esas mukavele yahut iş görme şartlarını tespit eden diğer hükümlerle yükletilen mü 2815 kellefiyetleri, gereği gibi veya hiç yerine getirmemiş olması halinde idare meclisi azasının mesuliyetlerine ait hükümler gereğince şirkete, pay sahiplerine ve şirket alacaklarına karşı mesul olur. Bu esas aykırı bir şartın esas mukaveleye konması veya müdürün idare meclisinin emri ve nezareti altında bulunması mesuliyeti bertaraf edemez. D) İpotekli borç senedi ve irat senedi: Madde 581 – Hamile yazılı olan ipotekli borç senediyle irat senedi hakkındaki hususi hükümler mahfuzdur. Ortak amaç unsuru (müşterek amaç) Amaç zıt değil ortak olmalı Adi komandit ve kollektif şirket sadece bir ticari işletme işletmek amacıyla kurulabilir Anonim ve limited şirketler her türlü iktisadi amaçla kurulabilir Adi şirketi, her türlü ilmi, iktisadi, sportif amaçla kurulabilir, şirketler hukuku açısından kazanç amacı aranır. Emredici kurallara (BK m 19 ve m 20) aykırı olmamalı. Kanuna, ahlaka, adaba, kişi hakları, kamu düzeni gibi. BK MADDE 19 D. Sözleşmelerin yorumu, muvazaalı işlemler MADDE 19- Bir sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında, tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradeleri esas alınır. BK MADDE 20 E. Genel işlem koşulları I. Genel olarak MADDE 20- Genel işlem koşulları, bir sözleşme yapılırken düzenleyenin, ileride çok sayıdaki benzer sözleşmede kullanmak amacıyla, önceden, tek başına hazırlayarak karşı tarafa sunduğu sözleşme hükümleridir. Bu koşulların, sözleşme metninde veya ekinde yer alması, kapsamı, yazı türü ve şekli, nitelendirmede önem taşımaz. Aynı amaçla düzenlenen sözleşmelerin metinlerinin özdeş olmaması, bu sözleşmelerin içerdiği hükümlerin, genel işlem koşulu sayılmasını engellemez. Genel işlem koşulları içeren sözleşmeye veya ayrı bir sözleşmeye konulan bu koşulların her birinin tartışılarak kabul edildiğine ilişkin kayıtlar, tek başına, onları genel işlem koşulu olmaktan çıkarmaz. Genel işlem koşullarıyla ilgili hükümler, sundukları hizmetleri kanun veya yetkili makamlar tarafından verilen izinle yürütmekte olan kişi ve kuruluşların hazırladıkları sözleşmelere de, niteliklerine bakılmaksızın uygulanır. FAAL KATILIM UNSURU (affectio societatis) Doktrin Ortakların şirket amacı için aktif bir şekilde faaliyet göstermesidir. Rekabet yasağının temelidir. Şirket türleri: Adi ortaklık Kollektif ortaklık Adi komandit ortaklık Paylı komandit ortaklık Anonim ortaklık Limited ortaklık Kooperatif ortaklık ŞİRKETLERİN SINIFLANDIRILMASI Düzenlendikleri kanun açısından şirketler: Temel kanunlarda düzenlenen şirketler: TBK: Adi şirket TTK: kollektif, komandit, anonim, limited şirket. Özel kanunlarda düzenlenmiş şirketler: Bankalar (BankK); sigorta şirketleri (SigK); Kooperatifler (KoopK); Yatırım ortaklıkları (SerPK); Ereğli demir çelik (Ereğli demir Çelik Fabrikaları Anonim Şirketleri Kanunu) Tüzel kişiliğine göre şirketler Tüzel kişiliğe sahip olan şirketler: kollektif şti, adi kom şti, anonim şti, limited Şti, paylı kom. Şti, koop., Yukarıda sayılan şirketlerin ayrı malvarlığı, hak ve fiil ehliyeti, unvanı vardır. Tüzel kişiliğe sahip olmayan şirketler: adi şirket. Kendisine ait bir varlığı yoktur yapılan tüm işlemler ortakları üzerinde hüküm ifade eder. TBK’daki adi şirket hükümleri uygulanır. Adi şirketin kendisine ait bir hukuki varlığı yok, ortaklara başvurulur herhangi bir sorunda. Muhatap ortaklardır. Tüm hak ve borçlar ortakların üzerinde hüküm ifade eder. Bazı şirketlerde şirket alacakları hiç şirkete başvurmadan alacaklarını ortaktan talep edebilirler. Adi şirket mesela. Hukuki bir varlığı yok adi şirketin, alacaklılar tahsil için doğrudan doğruya ortaklara gidecekler. Ortaklar şirket borçlarından birinci derece sorumlular. Oysa diğer tüzel kişiliği olan şirketlerde borçlardan öncelikle şirketin kendisi sorumludur çünkü kendisine ait hukuki varlığı var. O yüzden ilk olarak şirket sorumlu. Bu durumda borçlardan ikinci derece sorumludur şirket ortakları. Adi şirket ortakları kollektif şirket ortakları adi komandit ve paylı komanditteki komandite ortaklar şirket borçlarından dolayı sınırsız tüm mal varlıklarıyla sorumludur. Ancak, komanditer ortaklar, anonim şirket ortakları ve limited şirket ortaklarında durum böyle değildir. Bu ortaklar sadece şirkete getirmeyi taahhüt ettikleri sermaye ile sorumludurlar. Sınırlı sorumluluk yani. Taahhüt edilen sermaye zaten şirkete getirildiyse, o zaman alacaklıların bu ortaklara gitme şansı kalmayacak. Buna göre sınırsız sorumlu ortaklar şirket borçlarından aynı zamanda müteselsilen sorumlu, sınırlı sorumlu olanlar da adi sorumlu olurlar. Şirketler hukukunda en fazla kullandığımız ayrım baskın olan unsura göre olandır. Şahıs şirketlerinde şirketin 5 temel unsurundan şahıs unsuru önemlidir ve baskındır. Sermaye şirketlerinde ise ortak önemli değildir önemli olan bu ortakların şirkete getirmeyi taahhüt ettikleri sermayedir. Eğer şirkette ortak (şahıs) önemliyse şahıs şirketi, sermaye önemliyse sermaye şirketleri denir. Bir gruba dahil şirketleri ayrı ayrı incelediğinizde de birçok ortak noktaları vardır. Örneğin, adi şirket kollektif şirket adi komandit şirkette ortaklar sınırsız ve mal varlıklarıyla müteselsilen diğer ortaklarla şirket borçlarından sorumludur. Oysa sermaye şirketlerinde ortaklar sadece taahhüt ettikleri sermayeyle sınırlı bir şekilde sorumlu olur. Demek ki şirketler arasında zaten belli bir ayrım göze çarpıyor. Sermaye önemliyse sermaye şirketi, şahıs önemliyse şahıs şirketi. Şahıs şirketlerinde ortak önemli olduğu için aksi sözleşme ile düzenlenmedikçe şirketi ortaklar yönetir, şirketi ortaklar temsil eder, şirketi ortaklar denetler. Sermaye şirketlerinde ortaklar önemli değildir. Sermaye şirketlerini ortaklar değil, organlar temsil eder. Ortaklar denetim hakkına temel itibari ile sahip değildir. Şahıs şirketlerinde getirilen sermaye önemli değil dedik, dolayısıyla şahıs şirketinde ben ne kadar sermaye getirirsem getireyim ortak olarak kafa oy prensibi gereği 1 oy hakkım bulunur. Oysa sermaye şirketlerinde, ne kadar sermaye getirdiysen o kadar şirkette güce sahiptir. Şahıs şirketleri ile sermaye şirketleri arasındaki farklar Kişilik, kimlik – sermaye: şahıs şirketlerinde kişiler yani ortaklar önemlidir, sermaye şirketlerinde ise sermaye. Yönetim, denetim, temsili ortaklar – organlar: şahıs şirketlerinde ortak şirkette ön plandadır dolayısıyla şirketi ortaklar yönetir denetler temsil eder. Ama sermaye şirketlerinde denetim temsil ve yönetim organlar tarafından gerçekleştirilir. Şirket sözleşmesi oybirliği – oy çokluğu: şahıs şirketlerinde şirketin anayasası niteliğindeki şirket sözleşmesi oy birliği ile değişir, ancak sermaye şirketlerinde ise şirket sözleşmesi oy çokluğu ile değişir. Girme, çıkma, çıkarılma oybirliği – basit usuller: şahıs şirketlerinde ortak önemli olduğu için bir ortağın şirkete girmesi çıkması oy birliği ilkesine bağlıdır. Ancak sermaye şirketlerinde ortakların girmesi çıkması meselesinde basit usullerle gerçekleşir, payını devredebilir, payını satabilir. Ölüm, iflas, kısıtlama sona erdirir – mirasçılar ve yasal temsilciler ortaklık hakkını kullanabilir: şahıs şirketlerinde ortaklardan birinin ölümü ve iflası da şirketin sona erme sebebidir, ancak sermaye şirketlerinde ölüm iflas kısıtlama şirketi sona erdirmez. Mirasçılar şirkete doğrudan ortak olarak gelirler, kısıtlama durumunda vasisi kullanır, iflas durumunda pay iflas masasına geçer. Her halükarda şirket devam eder. Sermaye, kar ve zarara katılmada eşitlik – payları oranında: şahıs şirketlerinde ortaklar sözleşmede aksi belirtilmedikçe eşit sermaye getirmek zorundadır, tüm ortaklar eşit kara ve zarara katılmalıdır. Oysa sermaye şirketlerinde ortaklar sözleşmede taahhüt ettikleri oranda şirkete sermaye getirebilirler ve kar ettiğinde o oranda kara sahip olacaktır. Sermaye olarak emek ve ticari itibar konabilir - konamaz: şahıs şirketlerinde ortaklar önemlidir dedik, önemli olan ortağın tüm mal varlığı ile o şirkete sınırsız ortak olmuş olmasıdır, bundan dolayı ortaklar şirkete iktisadi sermaye getirebilecekleri gibi şahsi sermaye olarak emek, ticari itibar, tecrübe, hizmet edimlerini de sermaye olarak getirebilir. Ancak sermaye şirketlerinde şahsi sermaye söz konusu değildir. Bu yüzden şirkete nakden değerlendirilebilir ve devredilebilir sermaye getirilebilir. Rekabet yasağı tüm ortaklar için – sadece yöneticiler: şahıs şirketlerinde ortaklar şirket faaliyetlerinde çok yoğun olarak faal katılım içerisindedirler, aksi sözleşmede düzenlenmedikçe şirketi ortaklar yönetir, denetler, temsil eder. Bundan dolayı şirket izin vermediği takdirde şahıs şirketlerinde ortaklar şirketin konusuna giren bir işi kendi adına başkası adına başka bir şirkette sınırsız sorumlu ortak olarak yapamaz, rekabet yasağına tabidirler. Ancak sermaye şirketlerinde rekabet yasağı yöneticiler için geçerlidir. Sermaye şirketi ortakları rekabet yasağına tabi değildir. Oy hakkı kafa sayısına göre – payları oranında: şahıs şirketlerinde sermaye fark etmeksizin her ortağın 1er oy hakkı vardır buna kafa oy prensibi vardır, çünkü sermaye zaten önemli değildir. Ancak sermaye şirketlerinde getirilmeyi taahhüt edilen veya getirilen sermaye önemli olduğu için, pay oranında getirilen sermaye oranında oy hakkına sahiptirler. Haklı sebeplerle şirketten çıkarılma mümkün – mümkün değil (istisnası, ıskat): şahıs şirketlerinde haklı sebeplerle ortaklar şirketten çıkarılabilir. Oysa sermaye şirketlerinde ortakların haklı sebeple işten çıkarılması mümkün değildir, ancak şirkete getirilmeyi taahhüt ettikleri sermayeyi getirmediklerine ıskat yani çıkarttırılabilir. ŞİRKET SERMAYESİNİN KORUNMAYA DEĞER OLUĞ OLMAMASI BAKIMINDAN: Basit sermayeli şirketler (adi, kollektif, adi komandit şirket): Asgari sermaye miktarı yoktur. Ortaklar sınırsız sorumludur. Sermaye önemli değildir. Adi Ş.; 1.dereceden sınırsız ve müteselsilen sorumludur. Kollektif ortak ve komandite ortak, 2.dereceden sınırsız ve müteselsilen sorumlu; komanditer ortak ise, sınırlı ve adi sorumludur. Esas sermayeli (Sabit/belirli) şirketler (anonim, limited ve SPB komandit şirketi) Asgari sermaye şartı bulunan Şirket malvarlığı ile sorumlu Ortakların sorumluluğu taahhüt ettikleri sermaye ile sınırlıdır. 2.HAFTA 3 MART SENKRON DERS (VİDEO 5 6 7) Şirketin tanımından meydana çıkan 5 tane unsur vardır. Her şirkette ortak, sözleşme, sermaye, ortak amaç ve faal katılım olmak zorundadır. Her şirkette şahıs olmak zorundadır burada şahıstan bahsedilen şirketin ortaklardan oluşuyor olmasıdır. Her şirketin ortakları vardır. Her şirkette bu ortaklar bir sözleşme çerçevesinde bir araya gelir. Bu sözleşmeye şirket sözleşmesi denilir. Nasıl milletler bir anayasa çevresinde bir araya gelir işte şirkette de ortaklar bu şirket sözleşmesi ile bir araya gelir. Bu şirket sözleşmesinde ortaklar şirkete sermaye getirmeyi taahhüt etmek zorundadırlar. Sermaye getirmeyi taahhüt etmeyen kişi ortak olamaz. Şirketteki ortak amacı gerçekleştirmek için bu sermayeyi getirmek zorundadırlar. Her şirkette var olan bu ortak amacın gerçekleşmesi için şirkette bulunan ortaklar az veya çok faal katılım içerisinde olmak zorundadır. ŞİRKET TÜRLERİ SADECE BUNLARDIR: Şahıs unsuru/ ortak unsuru Bir şirket türüne göre asgari ortak sayısına sahip olmak zorundadır. Bu sayı şirketin türüne göre değişir. Şirketlerde asgari ortak sayısı vardır. Limited şirketlerde azami ortak sayısı da vardır. Limited şirketler en fazla 50 ortaklı olabilir. Bazı şirketlerde ortaklar hem gerçek hem tüzel kişi olabilecekken bazı şirketlerde sadece gerçek kişi olabilir. Kollektif şirket ortakları ve komandite ortaklar gerçek kişi olmak zorundadır. Şirket aslında birden fazla kişinin oluşturduğu topluluğa denilir. Ancak günümüzde artık tek ortaklı şirketlere de izin verilmektedir. Anonim ve limited şirket tek ortaklı da olabilir. Bir anonim şirketin azami ortak sayısı yoktur. Sınırsızdır. Şirket çok taraflı bir birleşme sözleşmesidir. Adi şirketin bir araya gelmesi için sözlü bir sözleşme yapılması bile yeterlidir. Diğer şirketler için yazılı bir sözleşmenin olması gerekir. Ve bu yazılı sözleşme ticari sicilinde tescil edildiğinde şirket tüzel kişilik kazanır. Her şirkette sermaye unsuru olmak zorundadır. Şirket amacını gerçekleştirecek bir sermayeye sahip olmalıdır. Her ortak az veya çok şirkete sermaye getirmeyi taahhüt etmek zorundadır. Şirketin türüne göre bazı şirketlerde asgari sermaye ön görülmüştür. Örneğin anonim şirket, paylı komandit şirket asgari 50 bin lira sermaye ile kurulur. Limited şirketin kurulması içinse asgari 10 bin lira sermaye gerekir. Ama adi şirket, kollektif şirket, adi komandit şirkette asgari bir sermaye yoktur. Tabi ortaklar sermaye getirmek zorunda ama kanunda asgari bir sermaye yoktur. Şirketin amacını gerçekleştirmeye yetecek kadar sermaye getirilse yeterlidir. Biz mesela bir pastane işleteceğiz 10 bin lira yetiyorsa o kadar yeterlidir. Bu sermaye şirketin türüne göre hem şahsi hem iktisadi sermaye olabilir. Bazı şirketlerde ise şahsi sermayenin getirilmesi mümkün değildir. Sadece iktisadi sermaye şirkete sermaye olarak getirebilir. Peki genel olarak hangi iktisadi sermaye getirilir. Şirketlere genel olarak iktisadi sermaye olarak para getirilir. Cansu şirkete 100 bin lira para getirdi tamam getirebilir problem yok. İktisadi sermayedir. Bense ayni değer getirdim. Peki ne tür ayni değer getirebilirim. Örneğin kıymetli evrak getirebilir miyim? Evet şirketlere sermaye olarak kıymetli evrak getirebilirim. Bono, poliçe, çek. Sermaye şirketlerine ait paylar bir şirkete sermaye olarak getirebilir mi? Evet, D şirketinin işte 10 bin payı şirkete sermaye olarak getirilebilir mi? Getirilinebilir. Fikri mülkiyet hakkı, Cansu’nun patenti benim markam Ayşe’nin faydalı modeli ya da alinin eser hakkı sermaye olarak getirilebilir mi? Getirilebilir. Taşınırlar sermaye olarak getirilebilir mi? Makine, araç, alet edevat getirebilir. Taşınmazlar, arsa gayrimenkul sermaye olarak getirilebilir. Taşınır ve taşınmazların faydalanma ve kullanma hakları getirilinebilir. Örneğin intifa hakkı mümkünse ya da rehin hakkı gibi getirilebilecek sermayeler getirilir. Yine bunun dışında ticari işletmeler sermaye olarak getirilenebilir mi? Benim bir fabrikam vardı onu sermaye olarak getirebilir miyim şirkete getirebilirim. Yine benim bir tane meşhur alan adım var. Sami Kocabıyık entrikaları com diye bu alan adı gayet de meşhur, parasal değeri de var. Bu alan adını ben getirebilir miyim? Alan adını da sermaye olarak getirebilirim. Elektronik ortam bir yaptırılmış hazır internet sitesi var getirebilir miyim? Getirebilirim. İşaretler değerler getirilebilir mi? Getirilebilir. Maden ruhsatnamesini bile getirebilirsin. Yeter ki bu getireceğin ayni sermayenin ekonomik bir değeri olsun. Devrolabilirsin ve nakden değerlendirilebilsin. Yani şirket onu sattığında para elde edebilsin. Bunu yapabiliyorsa bütün bunlar sermaye olarak getirilebilir. Artı tabii ticari tecrübe, emek, hizmet edimleri de sermaye olarak getirilebilir. Ancak anonim şirketler ve limited şirketler bunun istisnası. TTK 342 ve 581’e göre Anonim ve limited şirketlere parayı sermaye olarak getirebilirsin ama onun dışında şahsi sermaye, sermaye olarak getirilemez. Ayni sermaye getirilebilir. Ama o ayni sermaye çöpsüz üzüm olmalıdır. Yani kusursuz bir ayni sermaye olmalıdır. Üzerinde sınırlı ayni hak olmamalıdır. Tedbir, haciz olmamalıdır. Yine getirilen bu ayni sermaye nakden değerlendirilebilir ve devredilebilir olmalıdır. Böyle bir ayni sermaye getiriyorsan tamam onu getirebilirsin. Mesela Cansu üzerine rehin hakkı bulunan bir gayrimenkulü ayni sermaye olarak getirebilir misin anonim şirkete? Hayır çünkü üzerinde sınırlı ayni hak var. Peki alacaklar sermaye olarak getirilebilir mi? Alacaklarda şirkete sermaye olarak getirilebilir. Ama anonim ve limited şirkette alacaklar sermaye olarak getirilecekse Bu vadesi gelmiş bir alacak olmalıdır. Ben her şirkette bir ortak amaç olmalıdır Şirketin türüne göre bu ortak amaç değişebilir. Adil şirketler her türlü amaçla kurulur ama bizi ilgilendiren amacı kazanç sağlama amacıdır. Bunun dışında adi komandit ve kollektif şirket sadece bir ticari işletme işletmek amacıyla kurulabilir. Anonim ve limited şirketler her türlü iktisadi amaçla kurulabilir. Yeter gibi ortak amaç kanunun emredici hükümlerine aykırı bir ortak amaç olmasın. Ve her şirkette ortaklar faaliyet göstermek zorundadır. Şirketin konusuna giren bir işi şirket izin vermediğinde ortaklar şirketin konusuna giden şeyi şirket izin vermediği müddetçe yapamaz. Buna rekabet yasağı denilir. Adi şirket, kollektif şirkette ve komandite şirkette ortaklarda rekabet yasağı vardır. Şirketin konusuna giden şeyi şirket izin vermediğinde ortaklar yapamaz. Şirketlerin sınıflandırılması; Düzenlendikleri kanunu açısından şirketler - > a) temel kanunda düzenlenen şirketler b) özel kanunda düzenlenmiş şirketler. Buna göre borçlar kanununda düzenlenen adi şirket. Ve ticaret kanununda düzenlenen ticari şirketler Yani kolektif komandit anonim ve limited şirket. Adi şirket borçlar kanununun 620 ve devamında düzenlenir. Ticaret şirketleri ise Türk Ticaret Kanunu’nun 124 vd. düzenlenmiştir. Bankalar, sigorta şirketleri, kooperatifler, yatırım ortakları, Ereğli demir-çelik bunlar özel kanunda düzenlenen şirketlerdir. Banka var ayrı bir şirket türü değildir. Bankalar bir anonim şirkettir. Ama bankacılık kanuna tabidir. Bankacılık kanununda olmayan hükümleri yine anonim şirket hükümlerinde vardır. Sigorta şirketleri de aynı şekilde ilk başta sigorta şirketleri kanuna bakılır eğer hüküm yoksa anonim şirket hükümlerinde vardır. Kooperatifler ticaret şirketidir ama kendilerine özel kanunda düzenlenmiştir. Bir diğer ayrım ise tüzel kişiliğine göre şirketlerdir. Bazı şirketlerin kendisine özel tüzel kişiliği vardır. Cansu sen doğduğundan hak ehliyetine sahip oldun. 18 yaşını geçtiğinde ise fiil ehliyetine sahip oldun. İşte şirketler tescil edildiği anda hak ehliyetine organları oluştuğu an fiil ehliyetine sahiptir. Şirketlerden bir kısmının tüzel kişiliği yoktur. Tüzel kişiliği olmayan şirket adi şirketlerdir. Sen şirketin tüm paylarına sahip olsan da şirket senin değildir. Sadece paylarının tamamı senindir. Şirketin kendi ayrı bir hukuki varlığı var. Tescil edildikleri an tüzel kişi tacir sıfatına da sahip olurlar. Gerçek kişinin tacir olabilmesi için bir ticari işletme işletmen ve bu işletmenin senin adına işletilmesi gerekir. Ama tüzel kişiliğin böyle bir zorunluluğu yok tescil edildiği an tacir sıfatını da kazanır. Adil şirket basit şirkettir. Basit şirkete bir adi şirket deriz. Cansu şurada seninle ortak iş yapalım dediysem Sen de kabul ettiysen biz bir adi şirket kurmuş oluyoruz. Bu kadar basit bir adi şirket oluşturmak basittir. Adi şirketin kendisine özel bir tüzel kişiliği yoktur. Bir tüzel kişiliği olmadığı için haklar ve borçlar doğrudan ortakların üzerine geçer. Bizim beraber hareket etmemiz den dolayı özel hükümler ortaya çıkıyor. Sermaye koyma borcu altına giriyoruz. Karı nasıl paylaşacağımız bu şirket hükümlerine göre, masrafı nasıl yapacağımız bu şirket hükümlerine göre, şirketin nasıl idare edileceği bu şirketin hükümlerine göre yani tbk 620 vd. Gündelik hayatımızda da biz adi şirketi işletiyoruz. Halı sahaya 5 arkadaş gidiyoruz maçı kaybeden 1 tepsi baklava alır diyoruz ve maçı kaybediyoruz 5 kişi ortak olarak baklavayı alıyoruz. Adi şirketlerin işleri ortaklar üzerinde hüküm eder. Çünkü tüzel kişiliği yoktur. Ben acaba bu şirketle iş yapacağım ama borçlarını ödemediğinde sadece koyduğum sermaye mi kaybolacak yoksa o sermaye dışında benim tüm malvarlığıma da alacaklılar gelebilecek mi? Buna göre eğer şirketin borçlarından dolayı alacaklılar doğrudan doğruya hiç şirkete uğramadan alacaklılara geliyorlarsa bu şirketlerde ortaklar şirket borçlarından dolayı 1.derecede sorumludur. Eğer şirketin alacaklıları şirketin borcu nedeniyle önce şirkete başvurmak durumundaysa şirketten tahsilat yapamadığında ortağa başvuruyorsa bu durumda şirket ortakları şirket borcundan dolayı 2.derecede sorumludur. Bazı şirketlerde ortaklar sadece şirkete getirmeyi taahhüt ettikleri sermaye ile sınırlı değil tüm malvarlıklarıyla şirket borçlarından dolayı sınırsız sorumludur. Biz Cansu ile adi şirket kurduk onar bin TL sermaye getirdik. Şirketin 500 bin borcu var biz sadece 10 ar bin TL mi sorumlu olacağız? Hayır şirketin tüm borcundan tüm malvarlığımızla sınırsız sorumluyuz. Müteselsil sorumlular diğer ortakların sorumlulukları ile de sorumludur. Baskın olan unsura göre ayrım vardır buradaki ayrım şahıs Şirketleri ve sermaye unsuru olarak ayrılır. 5 tane saydığımız unsurdan eğer ortak önemli ise bu şahıs unsurudur. Ortağın önemli olduğu şirketlere şahıs şirketleri denir. Şirkette ortak değil sermaye önemli ise bu şirketlere sermaye şirketleri denilir. Şahıs şirketleri; adi şirket, kollektif şirket, adi komandit şirkettir. Sermaye şirketleri anonim şirket, limited şirket, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerdir. Şahıs şirketi ile sermaye şirketi arasındaki ayrım nedir. Şahıs şirketlerinde ortak sermaye şirketlerinde sermaye unsur önemlidir. Şahıs şirketlerinde ortak önemlidir. Bundan dolayı şirketi aksi düzenlenmemiş ise ortaklar yönetir. Şirketi ortaklar temsil eder. Şirketi ortaklar denetler. Oysa sermaye şirketlerinde ortak önemli değildir. Sermaye şirketlerinde ortak önemli olmadığı için şirketi organlar idare eder. Yönetim organı vardır. Bu yönetim organı şirketi idare eder. Denetim fonksiyonu vardır. Bu denetim fonksiyonu şirketi denetler. Şahıs şirketlerinde ortaklar çok önemlidir. Bu nedenle bir ortağın hayır dediği işi kolay kolay diğer ortaklar yapamaz. Şirket sözleşmesi de böyledir. Şahıs şirketlerinde şirket sözleşmesi oybirliği ile değiştirilebilir. Sermaye şirketlerinde öyle değildir. Sermaye şirketlerinde ortağın niteliği değil getirilen sermayenin gücü önemlidir. Şirket sözleşmesi oy çokluğuyla değiştirilebilinir. Şahıs şirketlerinde bir ortağın girmesi, çıkarılması oy birliği ilkesine tabiidir. Cansu ile ben ortağız Mehmet’i ortak alacağız oybirliği gerekli. Mehmet’i ortak aldık Cansu çıkmak istiyor yine oybirliği gerekli. Cansu’yla Mehmet beni çıkarmak istiyor yine oybirliği gerekli. Şahıs şirketlerinde önemli olan ortaktır ve aralarında önemli bir güven ilişkisi vardır. Sermaye şirketlerinde bir ortak payını bir başkasına satarak rahatlıkla şirketten çıkabilir, payını devredebilir. Ama kolay kolay bir ortak rızası olmadan çıkartılamaz. Şahıs şirketinde diyelim ki ben sadece Cansu var diye girdim ama Cansu vefat etti ya da iflas etti ya da kısıtlandı ve benim şirkete olan güvenim birden bire sona erdi. Bu güveni sona erdirdiği için şirketi de sona erdirir şahıs şirketinde. Sermaye şirketinde mirasçılar ve yasal temsilciler ortaklık hakkını kullanabilir. Ortak iflas ederse iflas masası paya sahip olur. Şahıs şirketlerinde kimin ne kadar sermaye getireceği sözleşme ile belirlenmemişse kimin ne kadar kar ve zarara katılacağı sözleşme ile belirlenmemişse tüm ortaklar eşit sermaye getirir. Eşit kar alır ve eşit zarara katılır. Sermaye şirketlerinde böyle değildir. Sermaye şirketlerinde kim ne kadar sermaye getirdiyse o kadar kara hak kazanır. Cansu ile ben şahıs şirketi olsaydık o 100 bin ben 10 bin TL getirsem bile ikimiz de eşit kar alacaktık. Sermaye şirketinde Cansu 10 kat fazla kar alır. Payı oranında. Şahıs şirketlerinse sermaye olarak iktisadi sermaye getirilebileceği gibi şahsi sermaye de getirilebilinir. Sermaye şirketlerinde sadece iktisadi sermaye getirilebilinir. Ticari itibar sermaye şirketine sermaye olarak getirilemez. Şahıs şirketlerinde rekabet yasağı tüm ortaklar için geçerlidir. Sermaye şirketlerinde rekabet yasağı ortakları ilgilendirmez. Rekabet yasağı yöneticileri kapsar. Şahıs şirketlerinde getirdiğim sermayeye bakılmaksızın benim bir oy hakkım vardır. Sermaye şirketlerinde ise önemli olan getirilen sermaye olduğu için kim ne kadar sermaye getirdiyse o kadar oy hakkına sahiptir. Şahıs şirketlerinde ortaklar haklı sebeplerle şirketten çıkarılma mümkündür ama sermaye şirketlerinde mümkün değildir. İstisnası ıskat. Şirket sermayesinin korunmaya değeri olup olmaması bakımından bir ayrım vardır. Basit sermayeli şirketler; adi, kolektif, adi komandit şirket. Esas sermayeli (sabit/belirli) şirketler; anonim, limited ve SPB komandit şirkettir. Adi şirket Adi şirket yazılı bir sözleşme olmadan kurulabilen bir şirkettir. Herhangi bir kişi sayısı kısıtlaması yok. Tüzel kişiliği olmayan şirkettir. Tbk da düzenlenen şirkettir. Asgari sermayesi olmayan basit sermayeli şirkettir. Bir şahıs şirketidir. Adi şirket en az iki gerçek veya tüzel kişi tarafından, her türlü kazanç sağlama amacıyla kurulan, ortakların emeklerini ve mallarını sermaye olarak getirdikleri sözleşmedir. Kendisine ait bir tüzel kişiliği yoktur ama bir tüzel kişi adi şirkete ortak olabilir. Adi şirket, şirkete şahsi ve iktisadi sermaye getirebildiği şirkettir. Tüm ortaklar sermaye getirmek zorundadır. Kimin ne kadar sermaye getireceği sözleşme ile belirlenebilir. Eğer şirket sözleşmesinde kimin ne kadar sermaye getireceği belirlenmediyse tüm ortaklar şirkete eşit sermaye getirme borcu altındadır. Amaç kazanç sağlama amacıdır. Her ortak şirket amacının gerçekleşmesi için çaba ve özen göstermek zorundadır. Faal katılım ortaklar arasında çok yoğundur. Herhangi bir şekle bağlı değildir. Tbk 620 vd hükümler. Adi şirketlere uygulanan hükümlerdir. Peki kişiler kendilerine adi şirket demiyorlarsa ne olacak? Kendimizi nasıl adlandırdığımızın bir ehemmiyeti yoktur, adi şirket unsurları varsa adi şirket vardır. Hande ve halefleri x fabrikasını işletiyor bu birliktelik adi şirkettir. Birçok adi şirket görünümü vardır. Bunlardan biri gizli şirkettir. Hande ve kardeşi cemal bir fabrikayı birlikte işletiyorlar. Başka bir şirket türüyle de şirket kurmadıklarından dolayı aslında onların birlikteliği adi şirkettir. Ama diyelim ki cemal devlet memuru. Devlet memuru olduğu için ticaretle uğraşamaz. Ticaretle uğraşamadığından dolayı şirketi handenin üzerinde gösterip karı zararı paylaşıp gizli ortak olayım dediyse de burada da bir adi şirket vardır. Gizli ortaklarda da adi şirket hükümleri uygulanır. Konsorsiyum birlikteliğine de adi şirket hükümleri uygulanır. Konsorsiyumda ortak görev paylaşımı varken ortak girişimde böyle bir görev paylaşımı yoktur. Ortak girişimde ortaklar bir bütün halinde işi yapmayı üstlenmişlerdir. Bir şirket TTK da düzenlenmiş ortaklıkların ayırt edici niteliğini taşımıyorsa adi şirket sayılır. Adi şirket hükümleri belli durumlarda ticaret şirketlerine de uygulanır. Kollektif şirket ve adi komandit şirketin kuruluşunda sözleşme imzalanmasından tescile kadarki dönemde kurucular arası uygulanır. Adi şirket şekle bağlı değildir. Örtülü irade beyanı ile de kurulur. Sözlü olarak da kurulur. Tescil gerekmez. Özel şekle bağlı sermaye getiriliyorsa ona uygun kurulmak zorundadır. Ticaret siciline tescil gerekmez adi şirket ancak bazı durumlarda misal ihalelerde iş ortaklığı olarak tescil edilmesi istenebilir. Ticari işletme işlettiği takdirde işletme tescil edilir. Ticari işletme ve şirket aynı şey değildir. Adi şirkette iç ilişki 1.şirketin yönetimi Her ortak, şirket yöneticisi durumundadır. Tbk 625. Bireysel yönetim. İstisna: yönetim yetkisi, Şirket sözleşmesiyle veya Ortakların alacakları bir kararla, Bir veya birden çok ortağa hatta üçüncü kişiye bırakılabilir. Haklı sebeplerle yönetim yetkisi kaldırılabilir Tbk 629. Yönetim yetkisi ölüm, istifa, azil, fiil ehliyetinin kaybı gibi nedenlerle de sona erer. Yönetim hakkının kapsamına sadece olağan işler girer. Misal şirketin mutlak işlerinden oluşur. Personel alınması, üretim kararlarının alınması gibi. Olağanüstü işlerde tüm ortakların oybirliği gerekli. Şirkete yeni ortak alınması, bir ortağın şirketten çıkarılması, sermaye artırımı, ticari mümessil atanması, konu dışında taşınmaz alım ve satımı, bağışta bulunma, şube açma, kambiyo taahhüdünde bulunma gibi işler. Ancak gecikmesinde sakınca olan hallerde yönetici ortaklardan her biri olağanüstü işleri tek başına yapmaya yetkilidir. Tbk 625/3. Yönetim yetkisinin geri alınması; Esas sözleşme ile atanan, sözleşme değişikliği ile Ortaklık kararıyla atanan, ortaklık kararı ile Haklı nedenin varlığı halinde herhangi bir ortağın kararı ile tbk 629/3. Yöneticinin hakkı olağan işlerle sınırlıdır. Birden fazla yöneticinin bulunduğu hallerde kural olarak her yönetici tek başına işlem yapmaya yetkilidir. Ancak yöneticilerden birinin yapacağı işleme karşı diğer yöneticinin ortakların işlem tamamlanıncaya kadar itiraz hakları vardır. İtiraza rağmen işlem yapan yönetici iç ilişkide diğer ortaklara karşı sorumludur. Tek bir yöneticinin varlığı halinde itiraz söz konusu olamaz. Aynı zamanda ortak olmayan yöneticinin ve yönetici olmayan ortağın itiraz hakkı bulunmamaktadır. Kural olarak yönetim ücretsizdir ancak sözleşmeyle veya ortaklık kararı ile ücret kararlaştırılabilir. Yönetici ortaklara kural olarak ücret ödenmez. Ücret ödeniyorsa özen borcu ağırlaşır. Bu durumda vekil gibi sorumlu olur. Yönetici yılda en az bir defa hesap vermek ve kazanç paylarını ortaklara ödemekle yükümlüdür. Ortakların hak ve borçları A) sermaye payı Ortaklığın amacının gerektirdiği önem ve nitelikte Birbirine eşit Dış ilişki bakımından önemli değil B) kara katılma ve zararı paylaşma Kar ve zarara katılmada eşitlik Aslan payı ortaklığı geçersiz Yalnız kazanca katılma: katılma payı için emeğini koymuş ortak için geçerli Ortaklar, kar ve zarar oranlarını belirleme yetkisi üçüncü bir kişiye bırakabilir. Ortaklar emeğini sermaye olarak getiren ortaktan zararı muaf tutabilirler. Şirketin denetimi Her ortağın sınırsız denetim yetkisi vardır. Bu denetim yetkisi sınırlandırılamaz. Ve ortaklar bu denetim yetkisinden vazgeçemezler. Her ortak bilgi alma, defter ve kayıtları inceleme, örnek alma, özet çıkarma hakkına sahip Rekabet yasağı Hem yönetici hem de yönetici olmayan ortaklar tabi Ortaklığın amacını engelleyici ve zarar verici işler İhlali halinde; tazminat, yapılan işin adi şirket hesabına sayılması, elde edilen menfaatin şirkete bırakılması. Şirkete yeni ortak alma: oybirliği Şirketten çıkma ve çıkarılma : oybirliği Sözleşme Ortaklığın diğer ortaklara devam edeceğine ilişkin hüküm varsa tbk 633; Bir ortağın fesih bildiriminde bulunması Kısıtlanması İflası Tasfiyedeki payının cebri icra yoluyla paraya çevrilmesi Ölmesi (ölen ortağın mirasçısı) durumlarında o ortak çıkabilir veya çıkarılabilir. Sözleşmede diğer ortaklarla devam edeceğine ilişkin bir hüküm yoksa Çıkma; oybirliği Sağlanmazsa şirketin feshini isteyecek Çıkarılma; Oybirliği (ortağın kendisi de oy kullanacağından her zaman mümkün değil) Mahkemeye başvurma. Yeni giren ortak şirketin borçlarından sorumlu olur. Ortak çıktığı veya çıkarıldığı an öncesinde ortağın şirket borçlarından kurtarılması sağlanır. Sermaye bu ortağa değer olarak iade edilir. Adi şirkette dış ilişki Yönetim görevi verilen ortak temsil yetkisine de sahiptir. Olağanüstü işlemler için temsil yetkisi oybirliği ve yetki belgesinde bu durumun belirtilmesi gerekir. Doğrudan dolayı temsil mümkün. Her iki temsil durumunda da ortaklar 3.kişiye karşı müteselsilen sorumludur. Ortaklığa ait şeyler üzerinde elbirliği (iştirak halinde) mülkiyeti söz konusudur. Şirketin sona ermesi Kendiliğinden (infisah) sebepleri 1. Amacın gerçekleşmesi veya gerçekleşmesinin imkansız olması (tüm şirketler için geçerlidir.) 2. Ortaklardan birinin ölümü 3. Tasfiyedeki payın cebri icra yoluyla paraya çevrilmesi, ortağın iflası veya kısıtlanması 4. Sürenin dolması İradi (fesih) sebepleri 1. Oybirliği ile karar verme 2. Belirli süreli şirketlerde fesih bildirme hakkı saklı tutulmuş ise 3. Belirsiz süreli veya ortaklardan birinin hayatı boyunca kurulmuş şirketlerde 6 ay önceden ihbar etme 4. Haklı nedenler (mahkeme kararı) TASFİYE Tasfiye memurları: Tüm ortakların oybirliği ile 1 veya 1 den fazla kişi olabilir. Ortaklar anlaşmazlarsa mahkeme Ücret hakim tarafından belirlenir. Tasfiye işlemleri: 1. Malvarlığının paraya çevrilmesi ve alacaklının toplanması 2. Borç, gider, avansları ödenir. 3. Sermaye payları iade edilir. 4. Tasfiye karı dağıtılır. Not: aktifler, pasifleri karşılamazsa zarar ortaklar arasında paylaşılır. Zamanaşımı: 5 yıl (iç ilişki) - 10 yıl (dış ilişki) 3.HAFTA NOTU ASENKRON+SENKRON Ticaret Şirketleri: Ticaret Şirketleri Genel Hükümler, tüm ticaret şirketleri için söz konusu olan genel hükümlerdir. Adi şirket ticaret şirketi değildir. Ticaret şirketleri, TTK.M.124’te sayılan şirketlerdir. Ticaret şirketleri; kollektif şirket, adi komandit, paylı komandit şirket, anonim şirket, limited şirket ve kooperatiflerden oluşur. TTK.M.124’te sayılan şirketler numerus clausus ilkesine tabiidir. Bu sayılan ticaret şirketleri dışında ticaret şirketi yoktur. Bu kanunda kollektif ile komandit şahıs şirketiyken, anonim, limited ve paylı komandit sermaye şirketi olarak kabul edilir. Ticaret şirketleri ttk.125 e göre Tüzel kişiliğe sahip kişilerdir ve kendilerine ait özel bir tüzel kişiliği vardır. Bu tüzel kişiliğin ortaya çıkabilmesi için ticaret şirketlerinin ticaret siciline tescil edilmesi gerekir, tescille birlikte şirket tüzel kişilik kazanır. Tüzel kişilik kazanması için yapılan bu tescil, kurucu bir tescildir. Tüzel kişilik kazandığında ticaret şirketi artık kendisine ait bir hak ehliyetine sahip olur(tescil edildiğinde), organları oluştuğunda kendine ait bir fiil ehliyetine sahip olurlar. Bu hak ve fiil ehliyeti nedeniyle davada aktif veya pasif taraf ehliyetine sahiptir. Bu tüzel kişilik dolayısıyla ticaret şirketleri sözleşme yapma ehliyetine sahiptir. Ticaret şirketleri tekliğe sahip olmakla birlikte malvarlığı hakkına da sahip olabilirler. Ticaret şirketleri kendilerine ait bir tabiiyete, yerleşim yerlerine de sahiptirler. Bunların hepsi ortaklardan ayrıdır(ehliyet, malvarlığı, yerleşim gibi) çünkü ortakları gibi o da kendine ait ayrı bir tüzel kişiliğe sahiptir. Tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketleri, tüzel kişiliği kazandıkları andan itibaren tüzel kişi tacir sıfatına da sahip olurlar. Tüzel kişi tacir sıfatına sahip oldukları için tacirin kendisine bağlı sonuçlarına ve daha işlemin iki tarafının da tacir olması durumunda bu sonuçlara da tüzel kişi tacir şirketleri de tabiidir. Ticaret şirketleri tescil edildikleri anda tüzel kişilik kazanır ve bir ehliyete sahip olur, buna göre ttk.155-2 ye göre tmk.48 çerçevesinde bütün haklardan yararlanabilir ve bütün borçları üstlenebilir. Ticaret şirketleri ehliyete sahiptir ve belli bir konuda faaliyet göstermek için kurulurlar. Eskiden bu konu dışında bir işlem yapıldığında bu işlemlerin geçersiz olacağı yönünde Ultraviolet (tam anlayamadım adını) bir ilke mevcuttu daha önceki ticaret kanunumuzda. Konu dışında bir işlem yapıldığında bu anonim şirketleri, limited şirketlerinde Ultravoilet ilkesi gereği geçersiz sayılıyordu. Yeni ticaret kanunumuzda anonim ve limited şirketlerde normalde yöneticilerin temsil yetkisi yine şirketin konusu ve amacıyla sınırlıydı fakat konu dışında bir işlem yapıldığında bu temsil yetkisinin aşılmış olmasına rağmen bu işlemle de bağlı kabul ediliyor yeni kanunumuzda. Fakat bu işlemden dolayı şirket zarar görüyorsa bu işlemi yapan yöneticilere rücu edebiliyor. Ttk.m.371 önemli bu konuda oku. Şirket işletme konusunda işlem yapmakla sınırlı ehliyeti ancak temsilci bu konu dışında da işlem yapabiliyor. İşletme konusu dışında bir işlem yaptığında bu işlemle şirket bağlı ancak 3.kişi işletme konusunun dışında bir iş yapıldığını biliyorsa veya bilebilecek durumdaysa böyle bir durumda şirket bu işlemden vazgeçebiliyor. Şuan şirket yönetiminde olan kişi örneğin Aş. Yöneticisi Ali ise ve şirketin konusu madencilik, Ali madencilik konusunda şirketi yönetme yetkisine sahip, madencilik konusunda şirketi temsil etme yetkisine yönetici olarak sahiptir ancak işletme konusu dışında yani madencilik konusu dışında, turizm faaliyetine girişirse temsil yetkisini aşmasına rağmen şirket yine de bu yapılan turizm konusundaki sözleşmeye de taraf olur!!!. Fakat sözleşmenin karşı tarafı B, şirketin konusunun faaliyet alanının turizm ile alakalı olmadığını biliyorsa veya bilebilecek durumda olsa, şirketin madencilik alanında faaliyet gösterdiğini biliyorsa buna rağmen gidip turizm alanın bu madencilik uğraşan şirketle sözleşme yapıyorsa bu durumda madencilik ile uğraşan şirket, bu turizm ile ilgi sözleşmeye bağlı olmadığını, geçerli olmadığını ileri sürebilir. Demek ki ticaret şirketleri ehliyete sahip bu ehliyeti temsilcileri ticaret şirketleri açısından kullanıyor. Temsile yetkili olanlar şirketin amacına ve işletme konusuna giren her türlü hukuki işlemleri şirket adına yapabiliyor ve bunu ticaret unvanı altında şirketi temsil edebiliyor. Kanuna ve esas sözleşmeye aykırı yaparsa bundan dolayı şirket bu temsilciye rücu edebiliyor. Şirket işletme konusu kapsamında faaliyet göstermelidir ama bir şirket kamu düzenine veya işletme konusuna aykırı işlemlerde veya bu konudaki hazırlıklarda veya muvazaalı iş ve faaliyetlerde bulunduğu takdirde bu belirlenen ticaret şirketleri hakkında özel kanunlardaki hükümler saklı kalmak kaydıyla Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca bu tür işlemler hazırlık ve faaliyetlerin öğrenilmesinden itibaren 1 yıl içinde fesih davası açılabilir(TTK.210-3). Uygulanacak hükümler: 1.türe ilişkin özel hükümler 2.TMK:Tüzel kişilere ilişkin hükümler 3.TBK:adi şirkete ilişkin hükümler TTK 126.maddede belirtilmiştir. Sıralama şu şekildedir; *Emredici hükümler -Ortaklık sözleşmesi hükümleri (ttk340,579) -Her bir ortaklık türüne ilişkin yedek hükümler (TTKm.211-664 ve koopK’da yer alan emredici olmayan hükümler) -tüzel kişilikle ilgili medeni kanun hükümleri( MK m.47-55) -Ticaret ortaklıklarının genel hükümleri (TTK m.124-210) -Borçlar kanunu adi ortaklık hükümleri (BK m.620) -Diğer ticari hükümler (TTK m.1) -Ticari örf ve adet (TTK m.1,2) -Genel hükümler (MK M.1) Şirketin beş zorunlu unsurundan biri; SERMAYE Bir ticaret şirketine TTKm120’ye göre para , alacak, kıymetli evrak, sermaye şirketlerine ait paylar, fikri mülkiyet hakları , taşınırlar, taşınmazlar, taşınır ve taşınmazların faydalanma kullanım hakları, ticari emek ,itibar… -Devrolunabilen ve nakden değerlendirilebilen her türlü değer sermaye olarak konulabilir. Madde 127 de sayılanlar dışında başka sermayeler de getirilebilir kanunda aksi bulunmadıkça! -Sayım tadadi Saklı tutulan hükümler; komandit şirkete dair 307/2 Anonim şirkete dair 342/1 Limited şirkete dair 581/1 AYNİ SERMAYE /TAAHÜDÜN GEÇERLİLİĞİ -Anonim ve limited şirkette adi ve paylı komandit şirkette komanditer ortaklıkta Şahsi sermaye getirilemez. -Yalnızca iktisadi sermaye getirilebilir. Getirilecek iktisadi sermayede belirli şartlara sahip olmalıdır iktisadi sermaye olarak para getirilebilir. Ama bunun dışında ayni değer de getirilebilir. Fakat ayni değerin üzerinde sınırlı ayni hak bulunmamalıdır. Tedbir bulunmamalıdır. Bu ayni değer naklen değerlendirilebilir ve bulunabilir olmalıdır. Bu özelliklere sahipse taşınırlar taşınmazlar fikri mülkiyet hakları sermaye olarak getirilebilir. Vadesi gelmiş alacaklar getirilebilir vadesi gelmemiş olanlar getirilemez. Bir ayni sermayenin getirilmesi için öncelikle bir bilir kişi tarafından değer biçilmesi gerekir. Bilirkişi tarafından değer biçildikten sonra bu değer şirket sözleşmesine yazılır. Ama bu ayni sermayenin şirket açısından kabulü için eğer bir taşınmaz ayni sermaye olarak getiriliyorsa bu taşınmaza Filiz Duman kollektif şirketine ayni sermaye olarak getirilecektir diye tapuya şerh verilmesi gerekir eğer fikri mülkiyet hakkı ayni hak olarak şirkete getirilecekse bu fikri mülkiyet hakkının marka ve patent sicilinde üzerinde nokta nokta şirketine sermaye olarak getiriliyor diye şerh verilmesi eğer makinalar alet edevatlar sermaye olarak getiriliyorsa daha şirket tüzel kişilik kazanmadan güvenilir kişiye tevdi edilmesi ayni sermaye kazanımı için zorunludur Bilirkişice değer biçilme Taşınmazlar : Tapuya şerh Fikri MH :Özel sicile kayıt Taşınırlar: Güvenilir kişiye tevdi Ayni sermayenin tedbirler korunması Sermaye taahhüdün korunması -İhtiyati tedbir Taşınmazlarda Borçlandırıcı İşlem 128/3 te düzenlenmiştir. -Taşınmazların sermaye olarak konulmasında ortaklık sözleşmesi yeterlidir, resmi şekil aranmaz Taşınmazların sermaye olarak konulmasında ortaklık sözleşmesini bu şekilde yapılıp imzalanması yeterlidir.Tapu için ayrıca resmi işlem yapılmasına gerek yoktur. Borçlandırıcı işlem bu şekilde yapılır. 128/(6) Mülkiyet ve diğer ayni hakların tapu siciline tescili istemi ile diğer sicillere yapılacak tescillerle ilgili bildirimler , ticaret sicil müdürü tarafından , ilgili sicile resen ve hemen yapılır. şirketin tek taraflı istemde bulunabilme hakkı saklıdır. İşte şirket sözleşmesinde hande sürekli bu şekilde taşınmazını ne yaptığında borçlandırıcı işlemle şirkete sermaye olarak getirmeyi taahhüt ettiğinde şirket tescil edilir edilmez sicil müdürü tapu müdürüne ne yapar ; tescil bildiriminde bulunur. -ticaret sicil müdürünün tescil bildiriminde bulunması -şirketin tescil isteminde bulunması Tescil bildiriminde bulunduğunda tapu kütüğündeki kayıta tapu müdürü bu malın şirkete sermaye olarak getirileceğini ne yapar; ŞERH eder. Burada daha sonra şirket ne yapabilir : bu taşınmazın kendi adına tescilini açıklayıcı olarak isteyebilir mi ? taşınmaz üzerinde tasarruf için isteyebilir. Aslında o taşınmaz tescilsiz bir şekilde şirkete ait olmuştur. Ancak ne yapılır: üzerinde tasarruf edilebilmesi için hukuk güvenliği açısından ne gerekli tescil işleminin de ayrıca talep edilmesi gerekir. SERMAYE ÜZERİNDE TASARRUF YETKİSİ -128/(4) Paradan başka ekonomik bir değer veya bir taşınırın sermaye olarak konulmasının borçlanılması halinde şirket, tüzel kişilik kazandığı andan itibaren bunlar üzerinde malik sıfatıyla doğrudan tasarruf edebilir. -128/(5) Taşınmaz mülkiyetinin veya diğer ayni bir hakkın sermaye olarak konulması halinde , şirketin bunlar üzerinde tasarruf edebilmesi için tapu siciline tescili gereklidir. ^ Taşınırlar ve diğer ekonomik değerler ^ Tüzel kişilik kazanma ^ Ayni haklar ^ Tapu siciline tescil SERMAYE BORCUNUN MUHATABI Madde 128-(1) Her ortak usulüne göre düzenlenmiş ve imza edilmiş şirket sözleşmesiyle koymayı taahhüt eylediği sermayeden dolayı şirkete karşı borçludur. ^ Şirkete karşı borçluluk SERMAYE BORCUNDA TEMERRÜT - 128/(7) Şirket, her ortağın sermaye koyma borcunu yerine getirmesini isteyebileceği gibi ve dava edebileceği gibi, yerine getirmede gecikme sebebiyle uğradığı zararın tazminini de isteyebilir. Tazminat istemi için ihtar şarttır. Şahıs şirketlerinde bu davayı ortaklarda açabilir. ^ İfa ve tazminat davası : ^ Şirket açacak ^ Şahıs şirketlerinde ortakta açabilir ^ Tazminat istemi için ihtar şart PARA BORCUNU İFADA TEMERRÜDE İLİŞKİN EK TALEP HAKKI : - Madde 129(1) : Zamanında ifa edilmeyen sermaye para ise 128inci madde gereğince tazminat hakkına halel gelmemek şartıyla aksine şirket sözleşmesinde veya esas sözleşmede hüküm yoksa şirketin tescili anından itibaren temerrüt faizi de ödenir. ^ Tazminat hakkı + Temerrüt faizi ALACAKLARIN SERMAYE OLARAK KONULMASI - Madde 130 (1) Sermaye olarak şirkete alacaklarını devretmiş olan bir ortak alacaklar şirketçe tahsil edilmiş olmadıkça sermaye koyma borcundan kurtulmaz. -(2) Alacak, vadesi gelmemiş ise aksi kararlaştırılış olmadıkça, vade gününden muaccel ise şirket sözleşmesi veya esas sözleşme tarihinden itibaren bir ay içinde şirketçe tahsil edilmelidir. ^ Tahsil şartına bağlı ^ Bir ay içinde tahsil muaccel ise (sözleşmeden) müeccel ise (vadeden) ALACAKLARIN TAHSİLİNDE TEMERRÜT - Madde 130 (3) Her ne sebeple olursa olsun, bu süre içinde tahsil edilemediği takdirde, gecikmeden dolayı şirketin tazminat hakkına halel gelmemek şartıyla, ortak, sürenin bitiminden itibaren geçecek günlerin temerrüt faizini de öder. (4) Alacak kısmen tahsil edilmişse yukarıdaki hükümler tahsil edilmemiş olan kısım hakkında geçerlidir. ^ Gecikme tazminatı +temerrüt faizi (bir aylık sürenin bitiminden itibaren ) KARİNELER : - Madde 131 -(1) : Sermaye olarak konulan ayınlara bilirkişi tarafından biçilecek değerler ilgililerce kabul edilmiş sayılır. - (2) Şirket sözleşmesinde veya esas sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa sermaye olarak konan ayınların mülkiyeti şirkete ait ve haklar şirkete devredilmiş olur. - (3) Hizmet karşılığı olarak verilecek ücretin kısmen veya tamamen kara iştirak suretiyle ifası kararlaştırıldığı takdirde bu kayıt çalışanlara ortak sıfatını vermez. SERMAYE KARŞILIĞI FAİZ/ HİZMET KARŞILIĞI ÜCRET -Madde 132 (1) Knunlarda aksine hüküm yoksa ,şirket sözleşmesiyle ortakların ,koydukları sermayeler için faiz ve şirketteki hizmetleri sebebiyle kendilerine ücret verilmesi kabul olunabilir. ^^ Hazırlık dönemi faizi hariç ^^ A.Ş (TTK.509) ve ^^LTD.Şti'de (TTK.609)uygulanmaz. Şahıs şirketlerinde şahsi alacaklıların tatmini Madde 133-(1) Bir şahıs şirketi devam ettiği sürece ortaklardan birinin şahsi alacaklısı, hakkını şirketin bilançosu gereğince o ortağa düşen kar payından ve şirket fesholunmuşsa tasfiye payından alabilir. Henüz bilanço düzenlenmemişse alacaklı bilançonun düzenlenmesi sonucunda borçluya düşecek kar ve tasfiye payı üzerine haciz koydurulabilir. Tahsil -Bilançodaki kar payından -Fesh olunmuş ise tasfiye payından Haciz -Düzenlenecek bilançodaki kar payına -Tasfiye payına Sermaye Şirketinde Şahsi Alacaklıların Tatmini madde 133 (2) Sermaye şirketinde alacaklılar alacaklarını o ortağa düşen kar veya tasfiye payından almak yanında borçlularına ait olan senede bağlanmış veya bağlanmamış payların 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı icra ve iflas kanununun taşınırlara ilişkin hükümleri uyarınca haczedilmesini ve paraya çevrilmesini isteyebilirler. Haciz istek üzerine , pay defterine işlenir. Kar payı Tasfiye payı Payların haczi ve paraya çevrilmesi Şahsi alacaklının diğer tahsil imkanları 133/(3) Bunun dışında, alacaklılar, tüm ticaret şirketlerinde alacaklarını, ortağın şirketten olan diğer alacaklarından da alabilme ve bunun için haciz yaptırabilme yetkisini de haizdir. 133/(4) Yukarıdaki hükümler borçlu ortakların şirket dışındaki mallarına alacaklıların başvurmalarına engel olmaz. -Ortağın şirketten olan diğer alacakları -Ortağın şirket dışı malvarlığı Ben şirkete başvurdum diye, şirketten A’ya düşen karı istedim, A’ya düşen tasfiye bakiyesini istedim, … diye A’nın evini haczetmeyeceğim diye bir şey yoktur. Alacaklarımı bu şekilde tazmin edemediysem. A’nın şirket dışındaki malvarlığı değerlerine de başvurabilirim. Şirkete başvurmam, bunları engellemez. BAKANLIĞIN DENETİM YETKİSİ Ticaret şirketleri TTK mad. 210’a göre Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile denetlenir. Ticaret şirketleri idari anlamda Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından denetlenme yükümlülüğü altındadır. Bakanlığın Fesih Davası: TTK Mad. 210/3- Kamu düzenine veya işletme konusuna aykırı işlemlerde veya bu yönde hazırlıklarda ya da muvazaalı iş ve faaliyetlerde bulunduğu belirlenen ticaret şirketleri hakkında, özel kanunlardaki hükümler saklı kalmak kaydıyla, Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca, bu tür işlem, hazırlık veya faaliyetlerin öğrenilmesinden itibaren bir yıl içinde fesih davası açılabilir. Diğer kurum ve kuruluşların bu ticaret şirketleri ile ilgili yetkisi yok mudur? Diğer Bakanlık Kurum ve Kuruluşların Düzenleme Yetkisi: TTK Mad. 210/2- Diğer bakanlık, kurum ve kuruluşlar, ancak kendilerine kanunla tanınan yetkinin sınırları içinde kalmak şartıyla ve öngörülen amaç, konu ve şekle tabi olarak, şirketlere ilişkin düzenlemeler yapabilirler. Bu düzenlemeler bu Kanunun ilkelerine ve sistemine aykırı olamaz. Söz konusu düzenlemelerin bu Kanunun ticaret şirketlerine ilişkin hükümlerini ilgilendirmeleri halinde Gümrük ve Ticaret Bakanlığının yazılı uygun görüşü alınır. Bakanlık düzenlemeyi kanuna uygunluk yönünden inceleyerek görüşünü en geç otuz gün içinde yazılı olarak ilgili bakanlık, kurum veya kuruluşlara bildirir; süresi içinde bildirilmemişse görüş olumlu kabul edilir. Diğer kurum ve kuruluşlar da ticaret şirketleri ile ilgili olarak, yapısını bozmadan, kendi alanları ile ilgili düzenleme getirebilirler. Eğer ticaret şirketlerine ilişkin böyle bir yapısal işlem yapıyorlarsa, Gümrük ve Ticaret Bakanlığının yazılı izninin alınması gerekir. Ticaret şirketleri TTK mad. 124’te düzenlenen şirketlerdir. Bu doğrultuda ticaret şirketleri, kollektif şirket, adi komandit şirket, anonim şirket, limited şirket, paylı komandit şirket ve kooperatiflerdir. Bunlar TTK’da düzenlenen şirketlerdir ve mad. 124’e göre ticaret şirketi olarak adlandırılırlar. Ancak burada kooperatifler ticaret şirketi olarak adlandırılmasına rağmen, ayrı bir Kooperatifler Kanunu’nda düzenlenmektedirler. Ticaret şirketleri TTK mad. 124’te belirtilen şekilde, şahıs şirketleri ve sermaye şirketleri olarak adlandırılabilir. Şahıs Şirketleri: Kollektif şirket ve adi komandit şirket. Sermaye Şirketi: Anonim şirket, limited şirket ve paylı komandit şirketi. Kooperatif bu sınırlandırmaya dahil değildir. Ticaret şirketleri dışında, başka bir şirket var mıdır? Ticaret şirketleri dışında bizim çerçeve şirket dediğimiz, basit şirket dediğimiz adi şirket de vardır. ADİ ŞİRLET BİR TİCARET ŞİRKETİ DEĞİLDİR. ADİ ŞİRKET TÜZEL KİŞİLİĞE SAHİP OLAN ŞİRKET DEĞİLDİR. ADİ ŞİRKET TİCARET KANUNUNDA DÜZENLENEN BİR ŞİRKET DEĞİLDİR. ADİ ŞİRKET, BORÇLAR KANUNUNDA DÜZENLENEN, TÜZEL KİŞİLİĞİ OLMAYAN ÇERÇEVE BİR ŞİRKET OLARAK DÜZENLENMİŞTİR. Ticaret şirketlerinin en önemli özelliği ehliyettir. Ticaret şirketleri tüzel kişiliğe tescil edildikleri andan itibaren sahip olurlar. Bu tüzel kişilik sebebiyle hak ve fiil ehliyetine de sahiptirler. Ticaret şirketleri tüzel kişiliğe sahip olduklarından, tescil edildikleri andan itibaren hak ehliyetine sahiptirler, hak elde edebilirler, malvarlığına sahip olabilirler. Organlarının oluşmasından itibaren ise fiil ehliyetini kullanmaya başlayabilirler. Dolayısıyla sözleşme yapabilirler, borçlanabilirler, alacaklı hale gelebilirler. Bu fiil ehliyeti sebebiyle davalara taraf olabilirler. Ticaret şirketleri tescil edildikleri andan itibaren tüzel kişiliğe sahiptirler. Dolayısıyla TMK’daki tüzel kişiliğe ilişkin hükümler bu şirketlerde karşımıza çıkar. Bu şirketlerin bir merkezleri, kendilerine ait bir tabiiyetleri de bulunur. TTK’ya göre bu ticaret şirketleri tüzel kişiliği kazandıkları andan itibaren, tüzel kişi tacir sıfatına da sahip olurlar. Dolayısıyla tacir olmanın hak ve yükümlülüklerine de tabidirler. Ticaret şirketlerinin kendilerine ait bir ehliyetleri vardır. Ticaret şirketleri, şirketin konusuna giren ve şirketin amacı dahilinde olan işlemleri yapabilirler. Ticaret şirketleri bu işi kendileri mi yapar? Ticaret şirketlerinin yöneticileri, yönetim organı bu işi yapar. TTK mad. 371’de bu hüküm, limited şirketler için de uygulanır. Bu yöneticilerin yaptığı işlemler ile, şirketin ehliyeti ile ilgili özel bir düzenleme yapılmıştır. TTK mad. 371’e göre, anonim ve limited şirketlerde şirketi temsil edenlerin şirketin konusuna giren şirketin amacı dahilindeki temsil faaliyetlerinin şirketi bağlayacağı açıkça düzenlenmiştir. Şirket zaten amacı, konusu dahilinde faaliyet gösterir. Dolayısıyla onu yöneten, temsil eden kişilerin bu sınırlama içerisinde yaptığı işlemlerden dolayı şirket sorumludur. Bu konu içerisinde yapılan işlemler sırasında kanuna ya da esas sözleşmeye aykırı bir davranış sergilenmişse şirket, bu temsilci veya yöneticiye rücu edebilir. Bu anonim ve limited şirketlerde söz konusu olan yöneticiler temsil faaliyetini gerçekleştirirken, şirketin konusu dışında bir işlem yaparsa ne olur? TTK 371’e göre bu durumda, şirket bununla yine de bağlıdır. Ancak bu temsilcilerin yaptığı işlemin karşı tarafı olan üçüncü kişi, eğer bu işlemin şirketin konusu dışında yapıldığını biliyorsa yahut bilmesi gerekiyorsa, şirket temsilcinin yaptığı bu işlemler bağlı olmadığını ileri sürebilir. Nelerin ticaret şirketlerine sermaye olarak getirilebileceği TTK mad. 127’de sayılmıştır. Buna göre para, alacak, kıymetli evrak vb. Ancak getirilen bu sermayenin nakden değerlendirilebilir ve devredilebilir olması gereklidir. Ticaret şirketlerine bu sermayeler getirilir. Ancak bazı ticaret şirketlerinde özel düzenlemeler vardır. Örneğin anonim ve limited şirkette, sadece iktisadi sermaye getirilebilir, şahsi sermaye getirilemez. Bu durumda ticaret şirketlerine ilişkin sayılan sermayenin tamamı, anonim ve limited şirketlere getirilemez. Anonim ve limited şirketlere nasıl sermaye getirilebilir? Anonim ve limited şirketlere iktisadi sermaye olarak para getirilebilir, mal sermaye ayni değer sermaye olarak getirilebilir. Ancak ayni sermayenin de belli niteliklere sahip olması gerekir. Üzerinde sınırlı ayni hak bulunmamalıdır, tedbir, haciz, bulunmamalıdır. Nakden değerlendirilebilir ve devredilebilir olmalıdır. Bu şartları taşımak kaydıyla her türlü ayni değer, sermaye olarak anonim ve limited şirkete getirilebilir. Ancak vadesi gelmemiş alacaklar sermaye olarak getirilemez. Ticari itibar, emek ya da hizmet de sermaye olarak getirilemez. Ticaret Şirketlerinde Yapısallılık, Yapısal Değişiklik Yapısal değişiklik dediğimizde karşımıza temelde üç tane işlem çıkar. - Şirketlerin Birleşmesi - Bir Şirketin Bölünmesi - Bir Şirketin Tür Değiştirmesi BİRLEŞME: Birden fazla şirketin tek şirket haline gelmesidir. Devralma Şeklinde Birleşme Bir şirketin, diğerini devralmasıdır. (TTK mad. 136) A ve B şirketi vardır. B şirketi kendisini sona erdirir, tüm varlığını aktif ve pasifleri ile A şirketine devreder. A şirketi artık daha büyük bir A şirketi olur. Bu birleşmeye, devralma şeklinde birleşme denir. Yeni Kuruluş Şeklinde Birleşme Yeni bir şirket içinde bir araya gelinmesidir. Bu durumda, her iki şirketin de varlığı sona erer. Yeni kurulan şirket içerisinde birleşilir. A şirketi ve B şirketi yeni kurdukları C şirketinde varlıklarını devam ettirirler. Şirket sona erer. Malvarlıkları onlara geçer. Tanım ve Unsurlar: - Devrolunan şirketin malvarlığı karşılığında, - Bir değişim oranına göre - Devralan şirketin payları, devrolunan şirketin ortaklarınca kendiliğinden iktisap edilir (ayrılma akçesi de öngörülebilir). - Devralan şirket devrolunan şirketin malvarlığını bir bütün halinde devralır. - Birleşmeyle devrolunan şirket sona erer ve ticaret sicilinden silinir. (TTK mad. 137/3 ve 4) Birleşmede birden fazla ticaret şirketi vardır. Bu şirketler, tasfiye edilmeksizin birleşme kararı ile kendisini sona erdirir. Birleşen, devrolunan şirket, tüm malvarlığını bir kül halinde devralan şirkete devreder. Kendisini sona erdiren şirketlerin de pay sahipleri vardı. Bu birleşme karşılığında pay sahiplerine ne verilir? Şirketin tüm malvarlığı birleşmiş ve diğer şirkete geçmiştir. Peki ortak olan A’ya ne verilecektir? Ortak olan A’ya devrolunan şirketin malvarlığı karşılığında değişim oranına göre devralan şirketin payları A’ya devrolunan şirketin ortaklarınca iktisap edilir. Örnek: Biz Ceren ile birleşme yönünde karar verdik. Benim şirketimin değeri 100 milyon lira, Ceren’in şirketinin değeri 50 milyon liradır. Biz devralma şeklinde birleşmeye karar verdik. Ceren kendi şirketini sona erdirecek, şirketin aktif ve pasifleri bir kül halinde benim şirketime tasfiye edilmeksizin devredilecektir. Ceren ne yapıyor? Şirketini benim şirketim ile birleşme kararı ile sona erdiriyor. 50 milyon liralık malvarlığı değerini (alacaklar, borçlar, fabrikalar vb.) bir kül şeklinde benim şirketime devrediyor. Bunun karşılığında benim şirketim ne kadarlık bir malvarlığı artışına sahip oldu? 100 milyonluk değeri zaten vardı, 50 milyonluk değer daha geldi. Bu durumda ben, devralma yolu ile birleşmede sermaye artırımına karar veririm. Şirketimdeki 100 milyonluk payı 50 milyon daha arttırırım ve 50 milyon arttırdığım bu payı, Ceren’e devrederim. Ya da şirketteki payların 1/3’ünü Ceren’e devrederim. Birleşme sırasında birleşmeye katılan şirketler, nasıl bir değişim oranına göre paylara sahip olacağını da belirlemek zorundadır. Devrolunan şirketin malvarlığı karşılığında bir değişim oranına göre devralan şirketin payları, devrolunan şirketin ortaklarınca kendiliğinden anlaşmaya göre iktisap edilir. Devralan, devrolunan şirketin malvarlığını bir bütün halinde devralır. Birleşme ile devrolunan şirket, sona erer ve ticaret sicilinde birleşme kararının tescili ile terkin edilir. Birleşme ile devrolunan şirket sona erer. GEÇERLİ BİRLEŞME TÜRLERİ: Her şirket, diğer şirketlerle birleşebilir mi? Belli şirketler, belli şirketlerle birleşebilir. 1-Sermaye Şirketleri, a. Sermaye şirketleriyle b. Kooperatiflerle ve c. Devralan şirket olmaları şartıyla, kollektif ve komandit şirketlerle, birleşebilirler. 2-Şahıs Şirketler, a) Şahıs şirketleriyle, b) Devrolunan şirket olmaları şartıyla, sermaye şirketleriyle, c) Devrolunan şirket olmaları şartıyla, kooperatiflerle, birleşebilirler. 3-Kooperatifler, a- Kooperatiflerle, b- Sermaye şirketleriyle ve c- Devralan şirket olmaları şartıyla, şahıs şirketleriyle birleşebilirler. (TTK mad. 137) - Sermaye şirketleri ve kooperatifler, sermaye şirketleri ve kooperatiflerle birleşebilir. - Şahıs şirketleri, şahıs şirketleri ile birleşebilirler. - Sermaye şirketleri, birleşmede devralan taraf olmak şartıyla; şahıs şirketleri birleşmede devrolunan olmak şartıyla birbirleri ile birleşebilir. Şahıs şirketi kendisini sona erdirip, bir kül halinde malvarlığını bir anonim şirkete devretmek kaydıyla da bir anonim şirketle birleşebilir mi? Evet birleşebilir. Bir anonim şirket, birleşme kararı alıp, malvarlığını tasfiye etmeksizin, bir şahıs şirketine devretme şeklinde birleşebilir mi? Birleşemez. Ancak sermaye şirketleri devralan, şahıs şirketleri devrolunan şirket olma kaydıyla birleşebilirler. TASFİYE HALİNDEKİ ŞİRKETİN BİRLEŞMESİ: Tasfiye halinde bir şirket, malvarlığının dağıtılmasına başlamışsa ve devrolunan şirket olması şartıyla birleşmeye katılabilir. Birinci fıkradaki şartların varlığı, devralan şirketin merkezinin bulunduğu yerin ticaret siciline sunulan belgelerle ispatlanır. (TTK mad. 138) Tasfiye neydi? Şirketin sona erme sebebinin ortaya çıkmasıyla artık şirketin, sona erdirilmesi için yapılan işlemlerdir. Tasfiye halindeki bir şirket, başka bir şirketle birleşebilir mi? Tasfiye halindeki bir şirket eğer malvarlığı dağıtılmaya başlanmamışsa, her hâlükârda devrolunan şirket olmak şartıyla birleşmeye katılabilir. Tasfiye işlemlerine girişildi, bitirilmeyen işler bitirilmeye çalışıyor ancak malvarlığı henüz alacaklılara dağıtılmaya başlanmamıştır. Bu durumda şirket, ancak devrolunan şirket olmak şartıyla birleşmeye katılabilir. Malvarlığının dağıtılmasına başlanmadığı ve devrolunan şirket olduğu belgelerle sicil müdürlüğünde ispat edildiğinde ancak birleşme gerçekleşebilir. Sermaye kaybı içerisinde olan, borcu batık halde olan şirketler, birleşebilir mi? Sermayenin Kaybı veya Borca Batıklık Halinde Birleşmeye Katılma: Bir şirketin sermayesi 1 milyon liradır, kanuni yedek akçeleri ise 200 bin liradır. Toplam 1 milyon 200 bin lira söz konusudur. Şirket sözleşmesinde bu şirketin 1 milyon 200 bin liralık varlığı var gözükmesine rağmen, gerçekte şirketin malvarlığı 1.200 liranın yarısı olan 600 bin liraya düştüğü için (zararı sebebiyle) bu şirkete sermaye kaybı içerisindeki şirket denir. Sermaye kaybı içerisindeki şirket ya sermayesini tamamlamalı ya sermayesini azaltmalı, bunları yapmadığı takdirde ise kendiliğinden sona ermelidir. Sermaye kaybı dışında şirketler için ayrı bir durum da vardır. Bu da aktif ve pasif durumudur. Şirketlerde şirketin alacak, hak, sözleşmeden kaynaklanan hak, malvarlığı değerleri aktiflerini oluşturur. Bunun karşılığında şirketin borç, yükümlülük vb. negatif yöndeki varlıkları, şirketin pasiflerini oluşturur. Şirkette, aktiflerin değeri pasiflerin değerini karşılamıyorsa, bu şirket borca batık kabul edilir. Borca batık şirketlerin yönetim kurulu, bu şirketlerin borca batık olduğunu Asliye Ticaret Mahkemesine haber vermek, mahkeme de bu şirketlerin iflasına karar vermek zorundadır. Sermaye kaybı içerisinde olan şirket ve Asliye Ticaret Mahkemesine haber vermek zorunda olan şirket, birleşmeye katılabilir mi? - Sermayesiyle kanuni yedek akçeleri toplamının yarısı zararlardan kaybolan veya borca batık durumda bulunan bir şirket, kaybolan sermayeyi veya gerekiyorsa borca batıklık durumunu kararlaştırabilecek tutarda serbestçe, tasarruf edilebilen özvarlığa sahip bulunan bir şirket ile birleşebilir. -Birinci fıkrada artık gerçekleşmiş olduğunu ispatlayan belgelerin, devralan şirketin merkezinin bulunduğu yerin ticaret sicili müdürlüğüne sunulması şarttır. (TTK mad. 139) Ceren’in şirketi sermaye kaybı içerisinde, eğer benim malvarlığım o zararı karşılayabiliyor ve birleşme durumunda Ceren’i o sermaye kaybından kurtarabiliyorsa, artık Ceren benim şirketimle birleşebilir. Birleşme sonucunda devrolunan şirketin ortaklarına ne verilir? Ortaklar, bir pay hakkına sahiptir. Buna, ‘pay talep hakkı’ denir. Eğer devrolunan şirketin ortaklarına yeterli pay verilmemişse, bu ortaklar denkleştirme davası açarak denkleştirme talep edebilir. Devrolunan şirketin ortaklarına diğer şirkette sahip olduğu hakların, eşdeğer haklarının birleşilen şirkette de tanınması gereklidir. Devrolunan şirketin ortaklarına yeterli pay verilmemişse, bu ortaklar denkleştirme davası açarak denkleştirme talep edebilir. Devrolunan şirketin ortaklarının sahip olduğu diğer şirkette sahip olduğu haklara eşdeğer hakların, birleşilen şirkette de tanınması gereklidir. (TTK mad. 140) Madde 141- Birleşmeye katılan şirketler, birleşme sözleşmesinde ortaklara, devralan şirkette, pay ve ortaklık haklarının iktisabı ile iktisap olunan şirket paylarının gerçek değerine denk gelen bir ayrılma akçesi arasında seçim yapma hakkı tanıyabilirler. Birleşmeye katılan şirketler, birleşme sözleşmesinde, sadece, ayrılma akçesinin verilmesini öngörebilirler. Buna seçimlik ayrılma akçesi denir. Bazı durumlarda ise bazı şartların gerçekleşmesi ile birleşmeye kayılan şirketler, şirket sözleşmesinde sadece belli ortakların şirketten ayrılmasını zorunlu kılabilirler. Bu durumda da zorunlu ayrılma akçesine karar verilebilir. Ayrılma Akçesi: - Seçimlik - Zorunlu BİRLEŞME PROSEDÜRÜ Birleşme nasıl yapılır? Birleşmek isteyen şirket yönetimleri arasında bir birleşme sözleşmesi yapılır. Ancak bu birleşme sözleşmesinin yapıldığı, birleşileceği anlamına gelmez. Şirket yönetimleri şirketin birleşeceği yönünde bir birleşme sözleşmesi yapar, sonra şirkette bir birleşme bilançosu hazırlanır ve şirketlerin mali bilançosu ortaya konur. Bu bilançolar birleşme ile ilgili olarak incelenir ve bir birleşme raporu hazırlanır. Daha sonra birleşileceğine ilişkin bir ilan ve genel kurul tarafından da birleşip birleşmeme yönünde birleşme kararı alınır. Bu birleşme kararının ticaret sicilinde tescil edilmesi ile birleşme gerçekleşir ve devrolunan şirket ortadan kalkar. Ancak malları tasfiye edilmez. Normalde bir şirket sona erdiğinde şirket tasfiyeye girer. Oysa birleşmede devrolunan şirketin malları tasfiye olmaz. Çünkü bu mal varlığı bir kül halinde devrolunan şirkete geçecektir. Sonrasında birleşme kararı tescil edilir ve bu, ticaret sicil gazetesinde ilan edilir. Birleşme Sözleşmesi Birleşme Bilançosu Birleşme Raporu İlan İnceleme Hakkı Birleşme Kararı Tescil İlan BİRLEŞME SÖZLEŞMESİ: Yazılı şekilde yapılır. Ancak bu birleşme sözleşmesinin hüküm ifade edebilmesi için genel kurul tarafından onaylanması gerekir. Birleşmeye katılan şirketlerin, yönetim organlarınca imzalanır ve genel kurul tarafından onaylanır. (TTK mad. 145/1) Genel kurulda şirket pay sahiplerinin %75’inin onayı ile birleşme yönünde karar alınabilir. BİRLEŞME RAPORU: Birleşmeye katılan şirketlerin yönetim organları, ayrı ayrı veya birlikte, birleşme hakkında bir rapor hazırlarlar. Bu rapor ilan edilir. (TTK mad. 147) İLAN: Birleşmeye katılan şirketlerden her biri, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayınlanan ve internet sitelerine de konulan ilanda, inceleme yapma hakkına işaret eder. (TTK mad. 149/3) İNCELEME HAKKININ KULLANDIRILMASI: Madde 149/1- Birleşmeye katılan şirketlerden her biri, merkezleriyle şubelerinden ve halka açık anonim şirketler ise Sermaye Piyasası Kurulunun öngöreceği yerlerde, genel kurul kararından önceki otuz gün içinde, a)Birleşme sözleşmesini, b)Birleşme raporunu, c) d)Son üç yılın yılsonu finansal tablolarıyla yıllık faaliyet raporlarını, gereğinde ara bilançolarını ortakların, intifa senedi sahipleriyle şirket tarafından ihraç edilmiş bulunan menkul kıymet hamillerinin, menfaati bulunan kişilerin ve diğer ilgililerin incelemesine sunmakla yükümlüdür. Bunlar ilgili sermaye şirketlerinin internet sitelerinde de yayınlanır. Madde 149/5- Tüm ortakların onaylaması halinde, küçük ölçekli şirketler inceleme hakkının kullanılmasından vazgeçebilirler. Buna bu şirkette menfaati olan kişilerin inceleme hakkını kullanması deriz. Eğer tüm ortaklar onaylıyorsa, küçük ölçekli şirketlerde bu inceleme hakkının kullanılmasından vazgeçilebilir. Birleşme süreci kısa bir süreç değildir, uzun bir süreçtir. MALVARLIĞINDAKİ DEĞİŞİKLİKLER: Şirketin malvarlığında bir değişim varsa yönetim organına bu durumun yazılı bildiriminden sonra yönetim organı buna göre hesaplamaları, finansal tabloları uyarlamaları gözden geçirmelidir. BİRLEŞME KARARI: Yönetim organı birleşme sözleşmesini yaptıktan sonra bu sözleşmesini sunar. Genel kurulda birleşme yönünde karar alınması gereklidir. Yönetim organı genel kurula birleşme sözleşmesini sunar. Genel kurul, bu birleşme sözleşmesini onaylayabilir. Onaylarsa, birleşme süreci devam eder. Onaylamazsa, artık birleşme gerçekleşmez. Şirketin türüne göre genel kurul onayı farklı nisaplara tabidir. (Anonim şirketlerde %75) Oysa kolektif şirketlerde birleşilebilmesi için tüm ortakların oybirliği ile karar alması gerekir. Yani şirketin türüne göre bu birleşmedeki oranlar değişebilir. TESCİL: Madde 152- Birleşmeye katılan şirketler tarafından birleşme kararı alınır alınmaz, yönetim organları, birleşmenin tescili için ticaret siciline başvurur. Devralan şirket, birleşmenin gereği olarak sermayesini artırmışsa, ek olarak esas sözleşme değişiklikleri de ticaret siciline sunulur. HUKUKİ SONUÇLAR: Birleşme ile ne olur? - İnfisah - Aktif ve pasiflerin intikali - Ortakların intikali Madde 152/3- Devrolunan şirket, birleşmenin ticaret siciline tescili ile infisah eder. İnfisah, şirketin kendiliğinden sona ermesidir. Devrolunan şirketin ticaret siciline birleşme kararını tescil ettirmesi ile şirket kendiliğinden infisah eder. Madde 153/1 ve 2- Birleşme, birleşmenin ticaret siciline tescili ile geçerlilik kazanır. Tescil anında, devrolunan şirketin bütün aktif ve pasifi kendiliğinden devralan şirkete geçer. Devrolunan şirketin ortakları devralan şirketin ortağı olur. Ancak bu sonuç, devralan şirketin kendi adına fakat bu şirket hesabına hareket eden kişinin elinde bulunan paylar ile devrolunan şirketin kendi adına fakat bu şirket hesabına hareket eden kişinin elinde bulunan paylar için doğmaz. Birleşme ne zaman geçerlilik kazanır? Birleşme kararının tescili ile geçerlilik kazanır. Tescil anında devrolunan şirketin bütün aktif ve pasifi, kendiliğinden devralan şirkete geçer. Aktifleri ve pasifleri ile devrolunan şirket, devralan şirketin içine geçer. Aktiflerin içerisinde haklar da vardır. Pasiflerin içerisinde de yükümlülükler vardır. O şirketin hakları ve yükümlülükleri malvarlıkları ile birlikte diğer şirkete geçer. İLAN: Madde 154/1- Birleşme kararı, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan olunur. KOLAYLAŞTIRILMIŞ BİRLEŞME: Bu yöntemi uygulayacak şirketlerin, artık birleşme raporu, inceleme hakkı ve genel kurul onayının alınmasına gerek kalmaz. Bazı şirketler, daha kolay birleşebilir. Örnek: Şirketin oy hakkı veren tüm haklarına tek kişi sahipse, vb. (TTK mad. 155 ve 156)) ALACAKLARIN TEMİNAT ELTINA ALINMASI: Şirketin alacakları, alacağın temliki yoluyla kolayca geçti. Ancak şirketin borçlarının o borcun alacaklısının rızası olmadan birleşme yolu ile bir başka kişiye geçmesi bana çok mantıklı gelmiyor. Borcun nakli neye tabidir? Bu durumda alacaklıların rızasının alınması gereklidir. Alacaklıların da rızası alınmalıdır. Ancak burada külliyen bir devir geçerlidir. Alacaklıların rızası alınmadan, borçlar benim şirketime geçmiştir. Bundan dolayı, alacaklıların rızası alınmamıştır. Ancak alacaklılara ekstra bir hak verilmiştir. Madde 157/1- Birleşmeye katılan şirketlerin alacakları birleşmenin hukuken geçerlilik kazanmasından itibaren üç ay içinde istemde bulunurlarsa, devralan şirket bunların alacaklarını teminat altına alır. ORTAKLARIN ŞAHSİ SORUMLULUKLARI: Ceren’in şirketi kollektif şirketti, ortaklar şirket borçlarından dolayı sınırsız sorumluydu. Ancak benim şirketim anonim şirket. Ortaklar şirket borçlarından dolayı yalnızca şirkete getirmeyi taahhüt ettiği sermaye ile şirkete karşı sorumludur. Onu şirket ödediğinde ise hiçbir sorumluluğu kalmaz. Ceren’in şirketi ile iş yapanlar ortakların bu şekilde ortakların sınırsız sorumlu olmasından dolayı o şirketle iş yapıyorlar. Zaten ortaklara güvendikleri için o şirket ile sözleşmeleri imzalıyorlar. Ceren’in ortağı olduğu kollektif şirket ile bir anonim şirketle birleşebilir mi? Nasıl birleşebilir? Kollektif şirket devrolunan, anonim şirket devralan şirket olmak kaydıyla birleşebilir. Böyle bir durumda ortakların sınırsız sorumlu olduğu şirket, anonim şirketin içine girer. Anonim şirketin içine girdiğinde ortaklar, hali hazırda bu borçlardan sınırsız sorumlu olmaya devam edecek mi? Ya da anonim şirkette sınırsız sorumlu ortak olarak mı devam edecek? Bu, TTK mad. 158’de düzenlenmiştir. Madde 158/1- Devrolunan şirketin borçlarından birleşmeden önce sorumlu olan ortakların sorumlulukları birleşmeden sonra da devam eder. Şu şartla ki, bu borçlar birleşme kararının ilanından önce doğmuş olmalı veya borçları doğuran sebepler bu tarihten ince oluşmuş bulunmalıdır. Şirketin devralınmasından önceki bir dönemde doğan bir borç varsa ya da devralınmadan önceki bir dönemde borç sebebi ortaya çıkmışsa, devrolmadan sonra bu borç haline gelmiş olsa dahi, devrolunan şirketin ortakları o devrolunan şirkette nasıl bu borçlardan sorumlu ise devrolmadan sonra da aynı şekilde bu borçlardan sorumludur. Madde 158/2- Devrolunan şirketin borçlarından doğan, ortakların şahsi sorumluluğuna ilişkin istemler, birleşme kararının ilanı tarihinden itibaren üç yıl geçince zamanaşımına uğrar. Alacak ilan tarihinden sonra muaccel olursa, zamanaşımı süresi muacceliyet tarihinden başlar. Bu sınırlama, devralan şirketin borçları dolayısıyla şahsen sorumlu olan ortakların sorumluluklarında uygulanmaz. Devralınan şirketin ortakları, bu devirden önceki şirket borçlarından dolayı sorumluluğu devam eder. Ancak ne kadar devam eder? Birleşmeden sonraki üç yıl için devam eder. Üç yıl geçince bu ortakların sorumluluğu zamanaşımına uğrar. Kolektif şirkette Ceren, şirkete ortak oldu. Şirket borçlarından dolayı sınırsız sorumlu. Şirketin ödenmesi gereken, muaccel 1 milyon lira borcu var. 5 yıl sonra ödenmesi gereken müeccel de 1 milyon lira borcu var. Ceren bu kollektif şirket, bir anonim şirkete devrolsa dahi bu 1 milyonluk borç anonim şirket tarafından ödenmediğinden 3 yıl süre ile bu borçtan dolayı sınırsız olarak sorumlu kalmaya devam eder (devrolunan kollektif şirketin ortağı olduğu için). Ancak 3 yıllık süre dolduktan sonra Ceren’ e karşı, bu sınırsız sorumluluk ileri sürülemez. Bu kollektif şirketin 10 sene sonra vadesi gelecek 1 milyon liralık daha borcu vardı, bu borç da artık anonim şirketin borcudur. Anonim şirket, bu 10 yıllık vade dolduğunda bu borcu ödemek zorundadır. Anonim şirket bu borcu ödemediğinde, kollektif şirketin borcu olduğundan kollektif şirket ortakları bu vadeyi müeccel borcun muaccel olduğu on yıl sonunda da yine 3 yıl süre ile tüm malvarlığı ile sınırsız sorumlu olmaya devam edecektir. Madde 158/3- Kamuya arz edilmiş olan tahvil ve diğer borç senetlerinde sorumluluk ifa tarifine kadar devam eder; meğerki izahname başka bir düzenleme içersin. İş ilişkilerinin geçmesi de aynı şekilde geçerlidir. Birleşmede bir kül halinde şirketin malvarlığı birleşilen şirkete devredilmiştir. Şirketin tüm hakları ve borçları, tüm sözleşmeleri devrolunan şirkete devredilmiştir. Devrolan şirketin işçileri ile arasında olan iş sözleşmeleri de bir kül halinde devralan şirkete geçer. İNCELEME DAVASI: Madde 191/1- Birleşmede ortaklık paylarının ve ortaklık haklarının gereğince korunmamış veya ayrılma karşılığının uygun belirlenmemiş olması halinde, her ortak, birleşme kararının Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilanından itibaren iki ay içinde, söz konusu işlemlere katılan şirketlerden birinin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, uygun bir denkleştirme akçesinin saptanmasını isteyebilir. Denkleştirme akçesinin belirlenmesinde 140’ıncı maddenin ikinci fıkrası uygulanmaz. Birleşmede eğer ortakların hakları yeterince korunmamışsa örneğin, şirkette aslında payların değeri 100 milyon lira olması gerekirken 90 milyon lira olarak hesaplanmışsa ve diğer şirkette bu payların karşılığında 90 milyon pay verilmişse, tüm pay sahipleri %10 oranında hak kaybına uğramıştır. Bu hak kaybının giderilmesi için her ortak birleşme kararının Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilanından itibaren iki ay içinde söz konusu işlemlere katılan şirketlerden birinin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, uygun bir denkleştirme akçesinin saptanmasını isteyebilir. Madde 191/2- Davacı ile aynı hukuki durumda bulunmaları halinde, mahkeme kararı, birleşmeye katılan şirketlerin tüm ortakları hakkında da hüküm doğurur. Ceren hakkının aslında payının hakkının 100 lira olmasına rağmen, 90 lira pay bedeli belirlenmişse ve bundan dolayı %10 zarar uğradıysa, denkleştirme akçesini, denkleştirme tazminatını birleşme kararının tescilinden itibaren 2 aylık süre içerisinde talep edebilir. Denkleştirme davasında eğer Ceren gerçekten haklıysa, devrolan şirketin ortaklarının payları gerçekten de %10 değerinde daha az ödendiyse bu durumda bu hüküm Ceren hakkında uygulanır. Ancak Ceren dışında dava açmayan A, B, C de vardır. Bunlar hakkında da bu hüküm geçerli olacaktır. Açılan dava, bu kişilere de etki edecektir. Bunlar da %10 daha fazla hak talep edebilecektir. Madde 191/3 ve 4- Davanın giderleri devralan şirkete aittir. Özel durumların haklı göstermesi halinde, mahkeme giderleri kısmen veya tamamen davacıya yükletilebilir. Ortaklık paylarının veya ortaklık haklarının korunmasını inceleme davası birleşme kararının geçerliliğini etkilemez. Birleşme kararı geçerlidir. Ancak devrolunan şirketin ortaklarının hakları korunmadığı için devralan şirketin ortakları haklarının denkleştirilmesi için bu davayı açabilir. Birleşme kararının iptalinin de istenmesi mümkündür. İPTAL VE EKSİKLİKLERİN SONUÇLARI: Madde 192/1 ve 2- Madde 194 ila 190’ıncı maddelerin ihlali halinde, birleşme kararına olumlu oy vermemiş ve bunu tutanağa geçirmiş bulunan birleşmeye katılan şirketlerin ortakları; bu kararın Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilanından itibaren iki ay içinde iptal davası açabilirler. İlanın gerekmediği hallerde süre tescil tarihinden başlar. Kararın bir yönetim organı tarafından verilmesi halinde de bu dava açılabilir. Kolaylaştırılmış birleşmede, yönetim organı kararı ile birleşmeye karar veriliyordu. Bu durumda yönetim organı birleşme kararında da iptal davası açılabilir. Madde 192/3- Birleşmeye ilişkin işlemlerde herhangi bir eksikliğin varlığı halinde, mahkeme taraflara bunun giderilmesi için süre verir. Hukuki sakatlık, verilen süre içinde giderilemiyorsa veya giderilmemişse mahkeme kararı iptal eder ve gerekli önlemleri alır. SORUMLULUK: Birleşme sırasında birçok işlem yapılıyor. Bu işlemlerden dolayı birileri zarar görürse ne olur? Madde 193/1- Birleşme işlemlerine herhangi bir şekilde katılmış bulunan bütün kişiler şirketlere, ortaklara ve alacaklılara karşı kusurları ile verdikleri zarardan sorumludurlar. Kusucuların sorumlulukları saklıdır. Birleşmeye katılan bütün kişiler, birleşme işlemlerinde (birleştirme raporu, birleşmedeki finansal tabloların düzenlenmesinde vb.) birleşen şirketlere zarar veriyorsa, bu şirketlere tüm katılanlar, (denetçiler, yönetim organı, yöneticiler) birleşme ile ilgili işlemlerde birleşen şirketlere zarar veriyorlarsa veya birleşen şirketlerin ortaklarına doğrudan zarar veriyorlarsa veya birleşen şirketlerin alacaklarına doğrudan zarar veriyorlarsa bu durumda, birleşmeden kaynaklanan sorumluluk davası açılır. Ortak bu yöneticinin şu işleminden dolayı ben doğrudan zarar gördüm, şirket zarar gördü direktifi ile sorumluluk davasını, tazminat davasını açabilir. Ancak bunun için birleşmeye katılmış olan kişinin kusuru ile bu kişilere zarar vermiş olması zorunludur. TİCARİ İŞLETME İLE İLGİLİ BİRLEŞME: Ticari işletmeler birleşebilir mi? Ben gerçek kişi tacirim. Bir tane fabrikam var. Ceren’in de bir tane anonim şirketi var. Benim gerçek kişi tacir olarak işlettiğim ticari işletme ile Ceren’in anonim şirketi birleşebilir mi? Bir ticari işletme, bir ticaret şirketiyle, onun tarafından devralınmak suretiyle birleşebilir. Bu halde devralan ticaret şirketinin türüne göre 138 ila 140, 142 ila 158 ve ortak hükümlere ilişkin 191 ila 193’üncü maddeler hükümleri kıyas yoluyla uygulanır. (TTK mad. 194/1) Ceren aramızdaki birleşme anlaşmasına göre anonim şirketten benim ticari i?