Rönesans'tan Günümüze Tıp PDF
Document Details
Uploaded by BeauteousCthulhu
null
Prof. Dr Salim Bilici
Tags
Summary
Bu belge, Rönesans'tan günümüze kadar olan tıbbi gelişmeleri özetliyor. Bilimsel yöntemlerin tıbba entegre edilmesi ve önemli keşifler hakkında bilgi sunuyor. Anahtar figürler ve gelişmeler ele alınmış.
Full Transcript
RÖNESANSTAN GÜNÜMÜZE TIP Prof. Dr Salim Bilici RÖNESANSTAN GÜNÜMÜZE TIP RÖNESANS (Yeniden Doğuş) (1400-1700) İtalya’da 14. yy.’ın ortasında, Almanya’da 15. yy.’ın sonunda başladı. Rönesans...
RÖNESANSTAN GÜNÜMÜZE TIP Prof. Dr Salim Bilici RÖNESANSTAN GÜNÜMÜZE TIP RÖNESANS (Yeniden Doğuş) (1400-1700) İtalya’da 14. yy.’ın ortasında, Almanya’da 15. yy.’ın sonunda başladı. Rönesans Batı roma 753 509 27 395 476 1453 1500 Hz isa Roma ortaçağ 2023 krallığı Roma Rönesans Roma İmparatorluğu Cumhuriyeti Doğu roma (Bizans) RÖNESANS Klisenin etkinliği azaldı Din adamlarının ve kilisenin halk üzerindeki otoritesi sarsıldı. Akılcı ve eleştirel yaklaşım Hümanizm üzerine yoğunlaşıldı. Antik Yunan bilgi ve sanatı yeniden önem kazandı. İnsan güçlü olduğu ve bu gücüyle büyük başarılar elde edebileceğine inanıldı Eğitim ilerledi Skolastik görüş (kilisenin dar ve değiştirilemez diye düşünülen görüşü) yıkılmaya başlandı. Yerine pozitif (bilimsel) düşünce hakim oldu. RÖNESANS Bilim ve teknikteki gelişmeler hızlandı. Ekonomi alanında yeni uygulamalar ortaya çıktı. Avrupa’da sanatkar aydın sınıf ve halk sınıfı oluştu.. Matbaanın keşfi ile bilim ve düşünce yayıldı. Endülüs Emevileri'nin Avrupası’ya Astronomi, devlet vatandaş ilişkisi, hukuki ve sosyal haklar, mimari, sanat, bilimsel bilgi ve yöntemler avrupada yayıldı ve etkilendi. TIPTA RÖNESANS Aristo'nun, Galen'in bilgilerinin EKSİK VE KİMİLERİNİN YANLIŞ olduğunun ortaya çıkıp, ispat edildiği zaman "Tıpta Rönesans" başladı Antik Çağ Hekimi Galen eleştirildi Yeni organlar ve sistemler keşfedildi TIPTA RÖNESANS LEONARDO DA VINCI (1452-1519) Hem Ressam hem de büyük bir Anatomistti Bizzat disseksiyonlar yaparak, insan bedenine ait bire bir resimler çizdi. TIPTA RÖNESANS LEONARDO DA VINCI (1452-1519) Anatomik çizimleri için 30 kadavra incelediği bilinmektedir. Çizimleri çok detaylıdır. Bu çizimlerde daha çok organ, kas, yukarı ekstremiteler, el ve kafa üzerinde çalışmıştır. Leonardo üç boyutlu resimleri ile meşhurdur. Anatomik çizimleri ölümünden 380 yıl sonra bulunmuştur TIPTA RÖNESANS LEONARDO DA VINCI (1452-1519) kemiklerin mekanik fonksiyonu ve Ana rahminde fetüs, kasların hareketi Leonardo da Vinci TIPTA RÖNESANS 14 yy ÖLENLER ÜZERİNDE TIBBİ İNCELEMELER BAŞLADI Otopsilerin geliştirilmesinden adli ve tıbbi nedenlerle yararlanıldı. 14. yy.’da İtalya şehirlerinde bir grup hekim, ölüm olaylarında nedeni anlamaya yardım için bir grup kurdular. ANATOMİ TİYATROLARI Gittikçe daha çok insan, disseksiyonları kendi gözleriyle görmek istiyordu. Bir çok şehire anatomi tiyatroları inşa edildi. Mondino de Luzzi, 14.yy Bologna Üniversitesi’nde anatomi profesörü disseksiyonlar yaptı. Otoritelerin skolastik düşüncelerini ve Antik Çağ bilgisini aştı. ‘Anathomia’ adlı eserini yazdı. Vesalius’un kitabına kadar Avrupa’da gerçekçi öncü anatomi kitabı oldu. Andreas Vesalius [1514-64] Hekim ve eczacı yetiştiren bir aileden geliyordu. Disseksiyonlara ilgi duydu, 23 yaşında anatomi hocası oldu. Andreas Vesalius [1514-64] Ceza yargıcının kendisi için temin ettiği bol miktarda ceset üzerinde yaptığı anatomik çalışmalara dayanan, De Humani Corporis Fabrica, Libri Septem (İnsan Vücudunun Yapısı Üzerine Yedi Kitap) adlı eserini 1543’te yayınlamış ve anatomide çığır açmıştır. Andreas Vesalius [1514-64] ÇAĞDAŞ ANATOMİNİN KURUCUSU De HumaniCorporis Fabrica Libri Septem Kısa adı: FABRICA Galen’in anatomideki Yanlışlarını düzeltti! Andreas Vesalius [1514-64] Vesalius disseksiyon yapıyor 16. yy. Ambroise Paré [1517-90] Paré, baba mesleği olan berber- cerrahlığı üzerine anatomi dersleri aldı Cerrrahi ameliyatları berberlerin uyguladığı basit teknikler olmaktan çıkarıp tıp dalı durumuna getirdi Cerrahiye dikişi yeniden soktu, Birçok ameliyat tekniği tarif etti Ambroise Paré [1517-90] Ölüm sebebini anlamak için ilk otopsiyi yaptı Ampütasyonlarda dağlama yerine damarın bağlanmasının daha doğru olduğunu gösterdi Gangren olan dokunun sağlam kısımdan itibaren kesilmesi gerektiğini ortaya koydu Protez uzuvlar yapmayı başardı Ambroise Paré [1517-90] En başından itibaren yenilikçi oldu, geleneksel ve batıl inanca dayalı olanlara karşı çıktı. Ambroise Paré [1517-90] Yarasını ben sardım, şifasını Tanrı verdi. ”(“Je le pansait, Dieu le guairit.”) Ambroise Paré [1517-90] “İnsan yalnız kendi şahsi menfaatleri için dünyaya gelmiş değildir. Tabiat ona diğer insanları sevmek için bir içgüdü vermiştir. Bu sevgi onu başkalarına yardıma sevk eder. ‘’Başkalarına karşı olan hareket tarzın, onların sana yapmalarını istediğin şekilde olsun.” “Belirtiler kötü sonuç gösterse de, hastaya daima ümit vermek gerekir’’ Paracelsus [1493-1541] İsviçreli bir hekimin oğlu Rasyonel Farmakolojik Tedavilerin Öncüsüdür Tıpta kimyanın Önemini Kavratmaya Çalıştı Paracelsus [1493-1541] Ona göre tıbbın 4 dayanağı vardır: Tabiat olaylarını anlamamızı sağlayan felsefe Yıldızların hayatımızı etkilemesinden dolayı astronomi Canlıların, kimyasal maddelerden oluşan tabiatın bir parçası olması sebebiyle alşimi (simya) iyileştirmenin manevi yönü olan tanrı inancının insana kazandırdığı erdem Paracelsus [1493-1541] Kimyasal ilaçlarla bazı hastalıkların tedavi edilebileceğini söyledi. Madenci hastalıklarını tarif etti, korunma tedbirlerinden söz etti. Tüp bebek fikrinin ilk savunucularındandır Paracelsus [1493-1541] Doktorun kişiliği, hastanın iyileşmesinde bütün ilaçlardan önemlidir!’ Paracelsus [1493-1541] “Herşey zehirdir, zehirsiz hiçbir şey yoktur; ancak belirli dozda o şey zehirsiz olur.” “Hekimlik Tanrı vergisidir ve kalpte yeşerir, temeli meslek aşkıdır.” RÖNESANS ile Akılcı ve eleştirel yaklaşım, 17. yy. da olgunlaşmaya başlamış ve bilimsel-deneysel tıbbın alt yapısını hazırlamıştır. XVII. Yüzyıl Bilimsel Devrim On yedinci yüzyıl sanat dallarında ve bilim alanlarında entelektüel dönüşümün yoğun yaşandığı bir dönemdir. Bilimsel Devrim ; Önceki yüzyıllarda kabul görmüş teorilerin (Örn. Galen’in kan dolaşımı teorisi) yıkılması ve tıp alanında düşünme ve yorumlama biçimlerinin değişmesidir. Tıp alanında yeni fikirler gelişmiş, keşifler yapılmış ve benimsenmiştir. William Harvey [1578-1657] Kraliyet Tıp Okulunda (Royal College of Physicians), anatomi ve cerrahi profesörüydü Kan dolaşımını ve kanın vücuda kalp tarafından pompalandığını ilk tarif etti De Motu Cordis (Canlılarda kalbin ve Kanın Hareketi Üstüne Anatomik İncelemeler ) kitabını yazdı William Harvey [1578-1657] Bugünkü anlamda kan dolaşımını tıp tarihine yerleştiren kişi William Harvey olmuştur. Kalbin kas gücüyle çalışan bir pompa olduğunu, atımlarda kanın dolup boşaldığını göstererek damar içine tedavinin ve kan naklinin yapılmasını mümkün kıldı İlk Kan Nakli Kan dolaşımının bulunmasından sonra Sir Christoper Wren 1656 da Damar içi (intravenöz) enjeksiyon Richard Lower 1665 te Kan transfüzyonunu ilk uyguladı. (hayvandan hayvana) James Blundell, 1790-1878 MODERN KAN TRANSFÜZYONUNUN BABASI İngiliz Jinekolog Blundell modern kan transfüzyonunun babası olarak bilinir. 1825 yılında insan kanını kanamalı bir lohusaya nakletti. FRACASTORO (1478-1553) Tıp tarihinde ilk kez salgın hastalıklara küçük mikroorganizmaların sebep olduğunu söyledi. İnsan-insan arasındaki doğrudan ya da dolaylı kontağın bulaşmaya yol açabildiğini söyledi. Thomas Sydenham [1624-89] Tıbbi teorilere iltifat etmemiş, gerçek tıbbın hasta başında öğrenilebileceğini savunmuştur. “Kanaatime göre, bir hastalık kendini nasıl belli ederse etsin, yapılacak şey, tabiata karşı gelen gücün, hastayı yıpratıcı etkisine direnmenin, tabii yollarla karşı konularak üstesinden gelinebilir.” Thomas Sydenham [1624-89] En bilinen eserleri ; Medical Observations (Tıbbi Gözlemler) A Treaitise on the Gut (Gut Üzerine inceleme) Tedavide vücudun tabii gücünün desteklenmesini savunmuş; çok ilaç (polifarmasi) yerine basit ilaçları tercih etmiştir. Mikroskop’un icadı Tıpta dönüm noktası 1665 Robert Hooke [1635-1703] 1665 te 5 büyütmeli mikroskopu kullandı. Ölü mantar dokusunda boş odacıklar keşfetti. Bu odacıklara Hücre (cellula) adını verdi Micrographia adlı kitabı mikroskobi konusunda yazılan ilk büyük eserdir. Leeuwenhoek [1632-1723] Hollandalı bir kumaş tüccarıydı. Gözlükleri büyüteç gibi kullanarak kumaşları incelemeye başlamış ve mikro canlı varlıkların farkına varınca da başka büyüteçler üretmiş ve nihayet bir mikroskop icat etmiştir 270 büyütme gücüne yaklaşan mikroskoplarıyla büyük ilerleme kaydedilmiştir Keşfi nedeniyle Mikrobiyoloji'nin babası olarak bilinir. XVIII. yüzyıl Aydınlanma Çağı insanın aklını ve tecrübelerini kullanarak geçmişin önyargılarından kurtulup dünyayı ve hayatı yeniden düzenlemesi olarak kabul edilir. Bu dönem, geçmişten aldığı dayanaklar, ilkeler üzerine yeni bir dünya görüşü geliştirmiştir. xvııı. yüzyıl: Hekimlerin Altın Çağı 18. yüzyıl hekimlerin Altın Çağı olarak da bilinir. Bu dönemde hekimlerin toplumsal saygınlığı çok artmış, hekimlere ödenen ücretler de buna paralel olarak yükselmiştir. Bazı hekimler kraliyet sarayları ve aristokratik ailelerle yakın ilişkiler kurmuşlardır. Sağlık hizmetini daha geniş kitlelere yaymak için çeşitli sigorta tasarıları ve üniversite reformu planları yapılmaya başlanmıştır. John Hunter (1728-1793) Bilimsel cerrahinin babası olarak kabul edilir. Bilimsel yaklaşımda Hunter’in tavsiyesi : Anatomi ve fizyolojiyi tam olarak anlayarak başlamalı, Yaşayan bir hastadaki hastalık semptomlarını ve ölenlerin ölüm sonrası bulgularını titizlikle gözlemlemeli, Ardından karşılaştırmaya dayanarak bir tedavi ortaya koymalı, hayvan deneyleri yapıp ve prosedürü insanlar üzerinde denemeli. Çiçek aşısı Edward Jenner (1749-1823) İstanbuldaki İngiliz büyükelçisinin eşi olan Layd Montequ’nun mektupları ile çiçek hastalığında “Anadolu usulü çiçeklemeyi” öğrendi Daha sonra Çiçek ‘variola’ aşısı elde etti Herman Boerheave (1668-1738) Klinikte termometre ölçümlerini o kullandı. Klinik eğitim ve modern hastane yaklaşımının kurucularındandır. Spontan Özefagus rüptürü sonucu ortaya çıkan sendromu 1704 te tarifledi. (Boerheave sendromu) Bilimsel-Deneysel Tıp Kurucusu Claude Bernard (1813-1878) Fransız fizyolog Sindirim olayının önemli bölümünün incebağırsakta gerçekleştiğini, pankreas salgısının sindirimdeki rolünü ilk kez açıkladı. Bernard’ın araştırma alanı deneysel tıbbın ve fizyolojinin bir parçasıdır. Zamanın kısıtlı teknolojisiyle vardığı sonuçlarla, deneysel tıbbın kurucusu sayılır. Bernard: ‘Gözlem pasif bilim, deney aktif bilimdir.’ Claude Bernard (1813-1878) Bildiğimizi zannetmemiz öğrenmemizin en büyük düşmanıdır. Aradığını bilmeyen bulduğunu anlamaz. Sanat benim; bilim biziz. kolera salgını John Snow (1813-58), İngiliz hekim ,1854’te Londra’daki kolera salgınının kaynağının izini sürerek kanalizasyonla kirlenmiş su olduğunu bulmuştur. Anestezi ve Halk sağlığı alanında çalışmalar yaptı Loğusa Humması ile mücadele; Ignaz Semmelweis (1818-1865) ("Annelerin kurtarıcısı) Macar doğum uzmanı 1846 yılındaki gözlemleriyle, ölümle sonuçlanan doğum enfeksiyonlarını önlemeyi başarmıştır. Semmelweis, lohusalık hummasının (postpartum enfeksiyon) nasıl yayıldığını anlaması üzerine, aseptik önlemlerle hastalığın bulaşmasının önlenebilirliğini sağladı ve klinik asepsinin gelişmesine neden oldu. Loğusa Humması ile mücadele; Ignaz Semmelweis (1818-1865) Semmelweiss, enfeksiyon muayeneyi yapanların parmakları ile sağlıklı gebe kadınlara nakledildiğini saptadı Doğum servislerine giren hekim ve öğrencilerin ellerini dezenfektanlı su ile yıkamalarını istiyordu. Temizlik ve dezenfeksiyon için kesin kurallar koydu. Dezenfektan olarak Kalsiyum hipoklorid (kireç kaymağının sulandırılması ile elde edilen solüsyon) kullandı. Cerrahide “Antisepsi” uygulanması Joseph Lister (1827-1912) Joseph Lister, ameliyatlar sırasında hastanelerde oluşan enfeksiyonların nedenlerini araştırdı.. Lister, kırıklarda yara açıksa enfeksiyon olduğunu, yara açık değil ise hava ile temas etmediğinden enfeksiyonun meydana gelmediğini gözlemledi. Cerrahide “Antisepsi” uygulanması Joseph Lister (1827-1912) Ellerini antiseptik solüsyon (fenol) ile yıkıyor, aletleri bu madde ile temizliyor, hatta havaya bu maddeyi püskürtüyordu. Sonunda başardı ve enfeksiyonları denetleyebildi. 1865’de bir gangren vakasında başarı ile uyguladığı metodunu 1867’de Lancet dergisinde yayınladı. 1868 yılından itibaren tıp dünyası antisepsiyi geniş çaplı uygulamağa başladı. Tıpta Mikrobiyoloji Devrimi PASTÖR (1822-1895) Louis Pasteur (1822-1895) Fransa’da ufak bir kasabada doğdu. Kimya dalında doktora yaptı. 1854 yılında Lille şehrinde yeni kurulan fen fakültesine kimya profesörü ve dekan oldu.. Tıpta Mikrobiyoloji Devrimi PASTÖR (1822-1895) Mikroorganizmaların fermantasyonu (mayalanma) meydana getirdiğini saptadı. Süt, meyve suyu gibi mayalanabilir sıvıların uzun süre bozulmadan saklanabilmelerini sağlayan "pastörizasyon" adlı yönteminin gelişmesini sağladı. Tıpta Mikrobiyoloji Devrimi PASTÖR (1822-1895) Şarbon aşısını buldu. Hayvanların bu hastalıktan korunması için aşılanmalarını sağladı. 1885 te Kuduz Aşısının buldu. Tıpta Mikrobiyoloji Devrimi PASTÖR (1822-1895) Sultan II. Abdülhamid kuduz aşısı tekniğini öğrenmeleri için üç hocayı Paris’e gönderdi. Pastör’ün yanında kuduz aşısı tekniğini öğrenen bu hekimler 1887 yılında "Darül-kelb = Kuduz Müessesesi" ni kurdu ve aşı üretmeye başlandı. Tüberküloz basili Robert Koch (1843-1910) Yara enfeksiyonuna neden olan bakterileri tanımladı. Mikroorganizmaları izole etti, 1882’de tüberküloz basilini, 1883’de de kolera basilini bularak insanlığı, dönemi için ölümcül olan hastalıklardan kurtardı. 1905 Nobel Ödülü Leopold Auenbrugger (1722-1809) Avusturalyalı Perküsyon: Parmaklarla göğüs kafesi ve karın üzerine vurmakla çıkan seslerin değerlendirilmesine dayanan metot Rene Laennec (1781-1826) Fransa Stetoskop Röntgende X ışını Wilheim Conrad Roentgen (1845-1923) X ışınını buldu ve 1895 yılında bilim dünyasına tanıttı. W. Röntgen, X ışını önüne konulan ellerin kemiklerini ve sert maddeleri fotoğraf levhasında görüntüledi. Röntgen ışınlarının teşhiste kullanılabilirliği ispatladı. 1901’de Nobel ödülü aldı. Alman fizikçi RADYOAKTİF Maddeler Pierre ve Maria Curie 1898 yılında Polonyum’u ayrıştırarak bir diğer radyoaktif madde olan Radyumu buldular. Hayvansal dokuları yıkıcı olan bu radyoaktif maddelerin tümörlerin tedavisinde etkili olduğu fark edildi. Pierre Curie 1904 yılında bu çalışmasıyla Nobel aldı. Radyoaktif maddelerle tedavi (radyoterapi) hızla tıpta yerini aldı. Anestezi/Analjezi Horace Wells Amerikalı Diş hekimi 1844’de nitröz oksit (güldürücü gaz) [N2O=Diazot Monoksit] ile ilk başarılı analjezi madde uygulamasını dişçilik alanında yaptı. Anestezi/Analjezi William Morton Amerikalı diş hekimi 1846'da diş çekimini yapacağı bir hastaya inhale Eteri geniş bir kitle önünde uygulayarak ilk anesteziyi başardı. Bu denemenin yapıldığı 10 Ekim 1846 tarihi anestezinin başlangıcı olarak kabul edilir XX. yüzyıl İlaçlar ve farmakoloji Aspirin 1897 de Felix Hoffmann buldu Kaynağı dünyanın her yerinde yetişen söğüt ağacıdır. Alman markası Bayer aseltilsalisilik asit’in sentezlenmiş versiyonunu aspirin olarak piyasaya sürdü. XX. yüzyıl Antibiyotikler 20.yüzyıl keşiflerinin içinde en önemlisi, antibiyotiklerdir. 1929 yılında Alexander Fleming ‘British Journal of Experimental Pathology’de’ penisilinin antibakteriyel etkisi üzerine gözlemlerini yayınladı. 1944 yılında Selman Waksman, Streptomycin’i keşfetmiş ve bu ajan tüberkülozla mücadelede çok etkin bir rol oynamıştır. XX. yüzyıl Psikiyatri Sigmund Freud 1856-1938 Sigmund Freud’un rüya tabirlerini 1900 lerde yayınlaması ile psikiyatri alanında bir devrim gerçekleşmiştir. Bu yüzyılda; – Bilinçaltı, insan davranışları üzerinde büyük bir etkiye sahip olduğu, – Çocukluk deneyimlerinin insanın gelişimi üzerinde büyük bir etkisi olduğu, – Derin psikolojik çatışmaların akıl ve ruh sağlığı üzerinde büyük etki yarattığı saptanmıştır. XX. yüzyıl Transfüzyon 1901 yılında Landsteiner Eritrosit (kırmızı kan hücre) tiplerini A, B, O ve AB olarak tanımladı. Birbiri ile uyumlu olmayan kan tiplerinin transfüzyon sonucu ağır reaksiyonlar oluşturabileceği ortaya koydu. XX. yüzyıl Diyaliz Hollanda’lı Willem J. Kolff 1945 yılında diyaliz için cihaz geliştirdi. XX. yüzyıl Organ Transplantasyonları 1954 yılında aynı yumurta ikizleri arasındaki böbrek transplantasyonu Boston’da başarı ile gerçekleştirildi. Christian Barnard ilk kalp transplantasyonunu 1967 yılında gerçekleştirdi. XX. yüzyıl GENETİK 1950 li yıllarda kromozom sayısını kesin tayin etmeye yarayan metotlar geliştirildi. İlk defa insan kromozom sayısının 46 olduğu gösterildi. Böylece genetik konsültasyon ve genetik hastalıkların önlenmesi yolunda büyük adımlar atıldı. GENETİK 1953’te, İngiliz biyokimyacı Francis Crick (1916–2004) ve Amerikan biyolog James Watson (1928–…) DNA’nın yapısını çözümlediler. 21. yüzyıl başında bilim insanları insan genom haritasını çıkardılar.