FTR_YE_GIRIS_1_Hafta PDF
Document Details
Uploaded by RapidHeliotrope1203
Kapadokya Üniversitesi
2020
Deniz Tuğyan Ayhan
Tags
Summary
This document is a presentation about the history of physiotherapy and rehabilitation, including the establishment of the World Confederation of Physical Therapy (WCPT) and the development of physiotherapy in Turkey. It's a lecture for a first-term, first-week course at the Department of Physiotherapy and Rehabilitation of the Kapadokya University.
Full Transcript
FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYON BÖLÜMÜ FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYONA GİRİŞ DERSİ 1. Dönem 1. Hafta Uzm. Fzt. Deniz TUĞYAN AYHAN Copyright 2020. Tüm Hakları Saklıdır. 1 SUNUM AKIŞI GİRİŞ DÜNYA FİZYOTERAPİ KONFEDERASYONU’NUN KURULUŞU FİZYOTERAPİ MESLEĞİNİN TAR...
FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYON BÖLÜMÜ FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYONA GİRİŞ DERSİ 1. Dönem 1. Hafta Uzm. Fzt. Deniz TUĞYAN AYHAN Copyright 2020. Tüm Hakları Saklıdır. 1 SUNUM AKIŞI GİRİŞ DÜNYA FİZYOTERAPİ KONFEDERASYONU’NUN KURULUŞU FİZYOTERAPİ MESLEĞİNİN TARİHÇESİ TÜRKİYE’DE LİSANSÜSTÜ FİZYOTERAPİ EĞİTİM Bu Fotoğraf, Bilinmeyen MESLEĞİNİN GELİŞİMİ BY-SA Yazar, altında CC lisanslanmıştır FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYONDA ETİK PRENSİPLER Copyright 2020. Tüm Hakları 2 Saklıdır. GİRİŞ Dünyada fizyoterapi mesleğinin temelleri ilk önce Avrupa’da başlamış; ancak modern fizyoterapi, Amerika Birleşik Devletleri’nde ortaya çıkmıştır. Daha sonraki mesleki gelişim ise, meslektaşların bir çatı altında mesleki yapılanmaları ve dernekleşmeleri ile oluşmuştur. Örneğin, profesyonel anlamda fizyoterapi mesleğine ait ilk dernekler, İsveç’te 1813’te, Hollanda’da 1889’da, İngiltere’de 1894’te, Finlandiya’da 1908’de ve Danimarka’da 1918’ de kurulmuştur. Copyright 2020. Tüm Hakları 3 Saklıdır. Buna karşılık Amerika, Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda, Hong-Kong ve Japonya gibi ülkelerde mesleki yapılanmalar ve dernekleşmeler, Avrupa’daki ülkelere göre daha geç olduğu halde, meslekte akademisyenlik ve kanıta dayalı bilimsel araştırmalar daha erken dönemde başlatılmıştır. Copyright 2020. Tüm Hakları 4 Saklıdır. Örneğin Amerikan Fizyoterapi Derneği (American Physical Therapy Association - APTA) 1921 yılında kurulmuştur. Avustralya’da 1908 yılında kurulan Avustralya Masaj Derneği’nden sonra Avustralya Fizyoterapistler Derneği’nin kuruluşu 1939 yılında gerçekleşmiştir. Kanada Fizyoterapistler Derneği ise 1946 yılında kurulmuştur. Copyright 2020. Tüm Hakları 5 Saklıdır. Dünya Fizyoterapi Konfederasyonu’nun (World Confederation of Physical Therapy -WCPT) Kuruluşu WCPT kuruluşu ile ilgili ilk çalışmalar İngiltere’de başlatılmıştır. 1948’ de İngiltere Fizyoterapistler Derneği’nin Londra’da yapılan ulusal kongresi sonrasında yapılan ilk toplantıda 13 ülke delegesi ile (İngiltere, Batı Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda, Danimarka, İsveç, Norveç, Finlandiya, Amerika, Kanada, Avustralya, Güney Afrika) WCPT’nin kurulmasına karar verilmiştir. Copyright 2020. Tüm Hakları 6 Saklıdır. Dünya Fizyoterapi Konfederasyonu’nun (WCPT) Kuruluşu 1951 yılında da, kurucu 11 üye ülke ile (İngiltere, Amerika, Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda, İsveç, Norveç, Finlandiya, Danimarka, Batı Almanya, Güney Afrika) WCPT resmi olarak kurulmuş ve kurucu başkan Miss Mildred Elson olmuştur. İlk WCPT kongresi, 1953 yılında Londra’da yapılmıştır. Copyright 2020. Tüm Hakları 7 Saklıdır. Dünya Fizyoterapi Konfederasyonu’nun (WCPT) Kuruluşu Günümüzde WCPT, 112 üye ülkede 360.000’den fazla üyesi olan ve fizyoterapistleri uluslararası düzeyde temsil eden büyük bir organizasyon olarak görev yapmaktadır. WCPT halen, Dünya Sağlık Teşkilatı, Birleşmiş Milletler, Uluslararası Yaşlılık Enstitüsü, UNICEF gibi uluslararası birçok kurum ve kuruluşlarla ortak projeler yürütmekte ve uluslararası düzeyde fizyoterapistlerin mesleki gelişimini ve tanıtımını artıracak çalışmalara devam etmektedir. Copyright 2020. Tüm Hakları 8 Saklıdır. Dünya Fizyoterapi Konfederasyonu (WCPT) Bununla beraber, Dünya Fizyoterapi Konfederasyonu’nun (WCPT) kurulması ile, gelişmiş ülkelerdeki mesleki ilerlemeler, yeni uygulamalar ve bilimsel araştırmalar tüm ülkelerdeki fizyoterapistler tarafından paylaşılmış; birçok ülkede mesleki hak ve yetkilerin sınırları ve akademik yapılanmaların içeriği belirlenmiştir. https://www.erwcpt.eu/ Copyright 2020. Tüm Hakları 9 Saklıdır. FİZYOTERAPİ MESLEĞİNİN TARİHÇESİ Dünyada fizyoterapi mesleğinin tarihçesi oldukça eskidir. M.Ö. 460’lı yıllarda, önce Hipokrat, daha sonra Galen, masaj, manuel terapi teknikleri ve hidroterapiyi hastaların tedavisi için ilk uygulayan kişiler olarak tarihe geçmişlerdir. 18. yüzyılda ortopedi biliminin gelişmesinden sonra, Bu Fotoğraf, Bilinmeyen Yazar, CC BY-NC altında eklemlerin sistematik egzersizlerinde kullanılmak üzere lisanslanmıştır Avrupa’da başta İsveç, Norveç, Hollanda ve Almanya gibi ülkelerde sağlığı artırmak amacıyla tıbbi masaj ve bazı jimnastik hareketleri kullanılmaya başlanmıştır. Copyright 2020. Tüm Hakları 1 Saklıdır. 0 ‘’Tıbbi Jimnastikçi’’ Son yıllara kadar fizyoterapinin profesyonel tarihçesinin 1894 yılında, jimnastik tedavisi ile ilgili eğitim almış bir grup hemşirenin İngiltere’de İngiliz Fizyoterapistler Derneği’ni (Chartered Society of Physiotherapy) kurması ile başladığı düşünülmüştür. Ancak Dr. MacDonald, bu dernekten önce İsveç’te 1813 yılında “Royal Merkez Jimnastik Enstitüsü’nün (Royal Central Institute of Gymnastics) kurulduğunu ve 1865 yılından itibaren buranın “Tıbbi Jimnastik Enstitüsü” ve buradan yetişenlerin de “Tıbbi Jimnastikçi” olarak isimlendirildiğini ortaya koymuştur. Copyright 2020. Tüm Hakları 1 Saklıdır. 1 Bu dönemde, bu tedavi şekli ve bunu uygulayan orijinal fizyoterapistler (tıbbi jimnastikçiler) çok popüler hale gelmiş; ancak bu durum geleneksel hekim topluluğu tarafından tepkilere neden olmuştur. Bu nedenle bu yöntem (tıbbi jimnastik ve manuel terapi), zaman içinde baskılanarak unutturulmuştur. İsveçli bazı fizyoterapistlerin 1894’de İngiltere’ye göç etmesiyle masaj ve jimnastik tedavisi özellikle Londra’da çok popüler olmuş ve aynı yıl jimnastik tedavisi konusunda eğitim almış 4 hemşire, İngiltere Fizyoterapistler Derneği’ni kurmuştur Copyright 2020. Tüm Hakları 1 Saklıdır. 2 Fizyoterapinin Başlangıç Dönemi (1900- 1940) Fizyoterapi ve rehabilitasyondaki en önemli ilerleme 20. yüzyıl ile başlamıştır. 20. yüzyılın başında (1916), Amerika Birleşik Devletleri’nde başlayan Poliomyelit (çocuk felci) epidemisi sonucu Amerikalı ortopedistlerin, fiziksel yetersizliği olan poliomyelitli çocukları tedavi etmeye Bu Fotoğraf, Bilinmeyen Yazar, başlamaları, fizyoterapistlik mesleğinin gelişiminde büyük CC BY-SA altında lisanslanmıştır bir çığır açmıştır. Copyright 2020. Tüm Hakları 1 Saklıdır. 3 Copyright 2020. Tüm Hakları 1 Saklıdır. 4 Poliomyelit, çocukluk çağında görülen bir virüs hastalığıdır. Bu virus omurilikte yerleşmiş, kol ve bacaklardaki kasların işlevlerini sağlayan sinirlerin ana gövdesi olan hücrelerin (motor nöron) harap olmasına ve ölmesine neden olur. Bu nöronların ölmesi sonucunda, ilişkili kaslarda güçsüzlük ve felç durumu ortaya çıkar. Fizyoterapinin Başlangıç Dönemi (1900- 1940) Bu dönemde ortopedistler, ameliyat ettikleri veya konservatif olarak tedavi ettikleri bu çocukların fiziksel eğitimleri ve egzersizleri için bazı hemşireleri ve öğrencileri görevlendirmeye başlamışlardır. Çocuklara fiziksel egzersiz yaptıran bu görevlilere orijinal olarak ilk mesleki yardım, ortopedist M. Sanderson’dan gelmiş; daha sonra diğer ortopedistler de bu yardıma katılmışlardır. Copyright 2020. Tüm Hakları 1 Saklıdır. 6 Fizyoterapinin Başlangıç Dönemi (1900- 1940) Ortopedistler ile bu sağlık görevlileri arasındaki mesleki yardımlaşma, fizyoterapistlik mesleğinin temel taşlarını oluşturmuştur. İlk fizyoterapi okulu, I. Dünya Savaşı sırasında 1914’te, Washington D.C.’de, Walter Reed Ordu Hastanesi’nde (Walter Reed Army Hospital) açılmıştır. Copyright 2020. Tüm Hakları 1 Saklıdır. 7 Fizyoterapinin Başlangıç Dönemi (1900- 1940) 1920’lerde çocuk felci salgını ile artmış olan fizyoterapist ihtiyacı, tedavi tekniklerinde daha büyük bir çığırın açılmasına neden olmuştur. Fizyoterapide ilk araştırma makalesi, 1921’de Amerika Birleşik Devletleri’nde “ The PT Review” isimli dergide basılmıştır. Copyright 2020. Tüm Hakları 1 Saklıdır. 8 Bu Fotoğraf, Bilinmeyen Yazar, CC BY-SA altında lisanslanmıştır Copyright 2020. Tüm Hakları 1 Saklıdır. 9 Bu Fotoğraf, Bilinmeyen Yazar, CC BY-SA altında lisanslanmıştır Copyright 2020. Tüm Hakları 2 Saklıdır. 0 APTA (American Physical Therapy Association) Ayrıca, aynı yıl (1921), Mary McMillan daha sonra adı APTA olarak değişen Fizyoterapi Derneği’ni kurmuştur. APTA’nın 1921’deki kuruluşunda üye sayısı 245 iken, 1930’ların sonunda üye sayısı 1000’e ulaşmıştır. Derneğin kurulması, profesyonel fizyoterapi programlarının üniversitelerdeki eğitim standartları için bir dönüm noktası olmuş ve bu programların ulusal bir organ tarafından akredite edilmesini sağlamıştır. Copyright 2020. Tüm Hakları 2 Saklıdır. 1 APTA (American Physical Therapy Association) Savaş sonrası meslekte olan gelişmeler sonucunda, 1930’da Amerikan Fizyoterapi Derneği’nin tüzüğünde fizyoterapinin tanımı yeniden düzenlenmiş ve Fizyoterapi, “Elektroterapi veya hidroterapi ile masaj ve terapatik egzersizlerin birlikte kullanımı” şeklinde tanımlanmıştır. Copyright 2020. Tüm Hakları 2 Saklıdır. 2 Fizyoterapinin Gelişme Dönemi (1940-1980) Bu dönem, mesleki gelişmeler açısından “Fizyoterapinin hızlı gelişme dönemi” olarak isimlendirilmiştir. 1940’lara kadar fizyoterapistler genel olarak egzersiz, masaj ve traksiyon üzerine dayalı bir tedavi programı uygulamışlar; 1940’lardan sonra kas kuvvetlendirme için yeni ve özel teknikler geliştirmeye başlamışlardır. Copyright 2020. Tüm Hakları 2 Saklıdır. 3 Fizyoterapinin Gelişme Dönemi (1940-1980) 1950’lerde ise; İngiltere, İrlanda, Avustralya, Yeni Zelanda, Kanada, ortopedik hastalara yönelik olarak omurga ve ekstremite eklemleri için manipulatif tedavi (manipülasyon ve mobilizasyon) yöntemlerini kullanmaya başlamışlardır. Fizyoterapide manipulatif tedavi yöntemlerinin yeniden gündeme gelmesi ve kliniklerde kullanılmaya başlanması, fizyoterapi mesleğinin gelişimine önemli ölçüde katkıda bulunmuştur. Copyright 2020. Tüm Hakları 2 Saklıdır. 4 Fizyoterapinin Gelişme Dönemi (1940-1980) Fizyoterapistler, daha sonraki dönemde ortopedi hastalarının yanı sıra, rehabilitasyon merkezlerindeki diğer hastalar için de rehabilitasyon uygulamalarına yönelmişlerdir. Diğer uzman hekimlerle iletişime geçerek, periferik vasküler hastalıkların tedavisinde birlikte çalışmışlar ve solunum problemi olan hastalara göğüs fizyoterapisi uygulamaya başlamışlardır. Copyright 2020. Tüm Hakları 2 Saklıdır. 5 Fizyoterapinin Gelişme Dönemi (1940-1980) Fizyoterapistler 1950’de Avustralya’daki Queensland Üniversitesi’nde ilk akademik ünvanlarını almışlardır. 1950’lerin sonuna doğru, hastaneler ve hastanelerdeki farklı servislerin yanı sıra, ayaktan gelen hastaların tedavi edildiği ortopedi kliniklerinde, okullarda, kolej veya üniversitelerin sağlık merkezlerinde, geriatri merkezlerinde, rehabilitasyon merkezlerinde ve tıp merkezlerinde de görev almışlardır. Aynı dönemde, üniversitelerde ve araştırma laboratuvarlarında araştırmacı olarak çalışmaya başlamışlardır. Copyright 2020. Tüm Hakları 2 Saklıdır. 6 Fizyoterapinin Gelişme Dönemi (1940-1980) İngiltere’de 1973’de yayınlanan “McMillian Raporu” ile fizyoterapistlerin, tedavinin şekline ve süresine karar verebilecek yeterlilikte ve mesleki otonomiye sahip oldukları; bu nedenle fizyoterapi programının içeriği, süresi ve taburculuk kararının onlara ait olması gerektiği kabul edilmiştir. Copyright 2020. Tüm Hakları 2 Saklıdır. 7 Fizyoterapinin Gelişme Dönemi (1940-1980) 1976 yılında Avustralyalı fizyoterapistler, hastalar için “ilk başvuru merci olma” (direct access) hakkını elde etmişler ve dünyada ilk kez bu hakkı elde eden fizyoterapistler olarak daha sonra birçok ülkeye örnek olmuşlardır. Resmi olarak kabul edilen bu karar, 1977 yılında da fizyoterapistler için yasal sorumluluk haline getirilmiştir. Aynı yıl, fizyoterapistlerin özel ilgi alanlarında (ortopedi, nöroloji, pediatri, kardiyoloji, göğüs, geriatri gibi) özelleşmeleri veya uzmanlık yapmaları sağlanmıştır. Copyright 2020. Tüm Hakları 2 Saklıdır. 8 LİSANSÜSTÜ EĞİTİM 1980’lerden başlayarak fizyoterapistler, fizyoterapi ve rehabilitasyonun özelleşme alanlarında yaptıkları (ortopedik Bu Fotoğraf, Bilinmeyen Yazar, altında CC BY-NC lisanslanmıştır rehabilitasyon, nörolojik rehabilitasyon, pediatrik rehabilitasyon, geriatrik rehabilitasyon, kardiyopulmoner rehabilitasyon, kadın sağlığı, sporcu sağlığı, el-mikrocerrahi, protez-ortez, onkoloji, ağrı) Lisansüstü eğitimlerin yanı sıra; fizyoloji, anatomi, nörofizyoloji, nöroanatomi, biyomekani, kinezyoloji, biyomühendislik ve nörobilim gibi konularda da lisansüstü eğitim yapmaya başlamışlardır. Copyright 2020. Tüm Hakları 2 Saklıdır. 9 LİSANSÜSTÜ EĞİTİM 1980’lerde, WCPT, Afrika dahil tüm ülkelerde fizyoterapi lisans eğitim programının, üniversite veya bu seviyede en az dört yıl süre ile verilmesini ve bağımsız olarak onaylanıp akredite edilmesini önermiştir. Aynı yıllarda WCPT, fizyoterapistlerin dört yıllık lisans eğitim programlarının standartları için bir kılavuz çıkarmış ve meslekteki etik ilkeleri belirlemiştir. Copyright 2020. Tüm Hakları 3 Saklıdır. 0 LİSANSÜSTÜ EĞİTİM WCPT ayrıca, fizyoterapistlerin yaşadığı ülkeye bakmaksızın, mesleklerini bağımsız olarak icra edebileceklerini ve mesleki unvanlarını tek başlarına kullanabileceklerini vurgulamıştır. Fizyoterapide yüksek lisans ve doktora programlarının, meslekte bilgi ve beceri kazandıran, profesyonel yeterliliği artıran, analitik düşünme yeteneğini geliştiren ve bilimde yeniliklerin takibini sağlayan eğitimler olması gerektiğini bildirmiştir. Copyright 2020. Tüm Hakları 3 Saklıdır. 1 LİSANSÜSTÜ EĞİTİM 1992’de Southern California Üniversitesi fizyoterapide ilk kez, mezuniyet sonrası master yapmadan doktora programına doğrudan geçişi başlatmıştır. “The Doctor of Physical Therapy (DPT)” olarak adlandırılan bu program, normalde 4 yıllık lisans eğitiminden sonraki basamak olan 1-2 yıllık master eğitimi olmaksızın doktora programına doğrudan geçişi sağlayan bir program olarak hazırlanmıştır. Copyright 2020. Tüm Hakları 3 Saklıdır. 2 LİSANSÜSTÜ EĞİTİM DPT programında lisans eğitimi 5 yıldır ve öğrenci diş hekimliğinde olduğu gibi mezun olduğunda master yapmadan direkt olarak doktoraya giriş yapabilir. 2015 yılından itibaren Amerika’daki tüm okullarda 4 yıllık lisans eğitim programlarının yanı sıra, 5 yıllık DPT eğitim programları da vardır. APTA, 2020’den itibaren Amerika’da tüm fizyoterapi okullarında sadece 5 yıllık DPT eğitim programının verileceğini ve 4 yıllık programların tamamen kaldırılacağını bildirmiştir. Copyright 2020. Tüm Hakları 3 Saklıdır. 3 LİSANSÜSTÜ EĞİTİM 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren Norveç’teki “ortopedik manuel fizyoterapistler” de, sağlık sisteminde ilk başvuru merci olma veya hekim referansı olmaksızın değerlendirme ve tedavi yapabilme konusunda yasal haklarını elde etmişlerdir. Aynı şekilde, Amerika ve İngiltere başta olmak üzere, Hollanda, İsveç, Danimarka gibi bazı Avrupa ülkelerinde de fizyoterapistler için ilk başvuru merci olma hakkı ile ilgili çalışmalar başlatılmıştır. Copyright 2020. Tüm Hakları 3 Saklıdır. 4 TÜRKİYE’DE FİZYOTERAPİ MESLEĞİNİN GELİŞİMİ 1961 - Prof. Dr. İhsan Doğramacı tarafından Ankara Üniversitesi Hemşirelik ve Sağman Okulu’na bağlı olarak Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü’nün kurulması ile fizyoterapistlik mesleğinin temeli ülkemizde atılmıştır. 1962 - Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu’na bağlı bir bölüm olmuştur. 1963 - Ankara Üniversitesi Hacettepe Tıp ve Sağlık Bilimleri Fakültesi ‘nin kurulması ile bu fakülteye bağlı bir bölüm haline gelmiştir. Copyright 2020. Tüm Hakları 3 Saklıdır. 5 TÜRKİYE’DE FİZYOTERAPİ MESLEĞİNİN GELİŞİMİ 1964 - 24 Temmuz 1964 tarihli resmi gazetede yayınlanan karar ile Ankara Üniversitesi Hacettepe Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Yüksekokulu adını almıştır. 1967 - Hacettepe Üniversitesinin kurulması ile rektörlüğe bağlı Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Yüksekokulu olarak faaliyetlerini sürdürmüştür 2007 - 13 Haziran 2007 tarihinde ise Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi'nin kurulması ile Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon bölümü olarak bu fakülte çatısı altında yer almıştır. Copyright 2020. Tüm Hakları 3 Saklıdır. 6 TÜRKİYE’DE FİZYOTERAPİ MESLEĞİNİN GELİŞİMİ 2010 - Yüksek Öğrenim Kurumu’nun kararı ile bölümün adı Fizyoterapi ve Rehabilitasyon olarak değiştirilmiştir 2019 – T.C. Cumhurbaşkanlığı’nın resmi gazetede yayımlanan 9.01.2019 Tarih ve 576 sayılı kararı ile ülkemizde ilk FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON FAKÜLTESİ olarak yapılanması değişmiştir. (HACETTEPE ÜNİ.) Copyright 2020. Tüm Hakları 3 Saklıdır. 7 TÜRKİYE FİZYOTERAPİSTLER DERNEĞİ Fizyoterapistler arasında iletişim ağı kurmak, Meslektaşlarının çalışma koşulları Özlük hakları Görev, yetki ve sorumluluklarına yönelik faaliyetlerde bulunmak Bilimsel ve sosyal aktiviteler Hizmet içi eğitim programları düzenlemek amacıyla 1969 yılında kurulmuştur. Copyright 2020. Tüm Hakları 3 Saklıdır. 8 TÜRKİYE FİZYOTERAPİSTLER DERNEĞİ 1976 – Diplomalar T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanmaya başlandı. 1981 – I. Fizyoterapide Gelişmeler Semineri yapıldı. 1985 – 8 Nisan’ın ‘’Fizyoterapistler Günü’’ olarak kutlanmasına karar verildi. 1991 – Türkiye Fizyoterapistler Derneği, Avrupa Fizyoterapistler Birliği (WCPT Europea) üyeliğine kabul edildi. Copyright 2020. Tüm Hakları 3 Saklıdır. 9 TÜRKİYE FİZYOTERAPİSTLER DERNEĞİ 1994 – Fizyoterapistlik mesleğinin etik prensipleri yayınlandı. 1995 - Türkiye Fizyoterapistler Derneği Bilim-Eğitim-Araştırma Komisyonu kuruldu. 1995 – WCPT Genel Kurulu’nda yapılan öneri doğrultusunda 8 Eylül’ün ‘’Uluslararası Fizyoterapi Günü’’ olarak kutlanmasına karar verildi. Copyright 2020. Tüm Hakları 4 Saklıdır. 0 TÜRKİYE FİZYOTERAPİSTLER DERNEĞİ 2006 – I. Ulusal Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Kongresi düzenlendi. (Daha sonra İstanbul, Denizli, Bolu’da) 06.04.2011 tarihinde sağlık mesleklerinin tanımlamalarının yapıldığı kanunla Fizyoterapi Mesleği Türkiye’de bir tanıma kavuştu. Ancak bu tanım dünyadaki gelişmiş ülkelerle kıyaslanamayacak şekilde mesleği sınırlandıran bir söyleme sahiptir. Copyright 2020. Tüm Hakları 4 Saklıdır. 1 FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYOND A ETİK PRENSİPLER Copyright 2020. Tüm Hakları 4 Saklıdır. 2 ETİK GİRİŞ Etik anlam olarak karakter, töre, huy, alışkanlık, adet anlamlarına gelmektedir. Etik kavramının kökeni Yunan filozof Sokrates tarafından kurulmuştur. Etiğin ortaya çıkmasındaki en büyük sebep zaten var olan ahlak anlayışı ve sisteminin üzerine, filozofların insan yaşamının amacı ve erdemli hayatın niteliğinin nasıl olacağı konusunda düşünmelerinden kaynaklanmıştır. Copyright 2020. Tüm Hakları 4 Saklıdır. 3 Meslek Etiği Meslek etiği kavramı, bütün mesleki etkinliklerin iyiye yönlendirilmesi konusunda düzenlemeler getiren, Meslek üyelerinin kişisel arzularını sınırlayıp belli bir sınırın dışına çıkmasını önleyen, Mesleki idealleri geliştiren, İlkesiz üyeleri meslekten dışlayan bir ilkeler ve kurallar sistemidir. Copyright 2020. Tüm Hakları 4 Saklıdır. 4 Tıp Etiği Meslek etikleri grubundan olan tıp etiği, tıbbi ilişkiler çerçevesinde sağlık profesyonellerinin iyi davranmak adına neleri yapmaları ve nelerden kaçınmaları gerektiği hakkındadır. Her tıbbi eylemin kendince bir etik boyutu vardır; Etik bilincine ve duyarlılığına sahip olmak, bu boyutu gözden kaçırmayıp değerlendirmeye almayı sağlamaktadır. Copyright 2020. Tüm Hakları 4 Saklıdır. 5 Tıp Etiği Genel insan ilişkilerinde olduğu gibi tıp etiği alanındaki değerlendirmelerde de belli etik ilkelerin varlığı kaçınılmazdır. Günümüz tıp etiğinde çeşitli sayıda ilkelerden söz edilse de genel eğilim olarak 4 ayrı ilkenin varlığından söz edilebilir: I. Yararlılık İlkesi II. Zarar Vermeme İlkesi III. Özerklik ve Aydınlatılmış Onam İlkesi IV. Adalet İlkesi Copyright 2020. Tüm Hakları 4 Saklıdır. 6 Tıp etiğinde yer alan diğer tüm ilkeler, bu 4 temel ilke çatısı altında toplanmaktadır Yararlılık İlkesi Tıp etiğinde yararlı olmak, sağlık uğraşlarında hastaya öncelikle ve her şeyin üzerinde yararlı olmayı öngörmektedir. Yararlılık ilkesi hastanın iyilik ve yararını birincil değer olarak görmektedir. Copyright 2020. Tüm Hakları 4 Saklıdır. 7 Zarar Vermeme İlkesi Tıp etiğinde zarar vermeme, sağlık uğraşlarında hastaya öncelikle zarar vermeden müdahale etmeyi kapsamaktadır. Hasta belki iyileşme olanağı bulma olasılığı içinde iken hekimin (gereksiz) müdahalesiyle bu olasılığın da kaybolması ve başka ek zararlara yol açabilecek olması buradaki anlayışın temelini teşkil etmektedir. Zarar vermeme ilkesi, Yararlılık ilkesiyle paralellik göstermektedir. Yararlı olmak, zarar vermemeyi de içerebilir ya da zarar vermemek, yararlı olmak olarak da algılanabilir. Copyright 2020. Tüm Hakları 4 Saklıdır. 8 Özerklik ve Aydınlatılmış Onam İlkesi Özerkliğe saygı ilkesi; bireye saygı gösteren, gerçeği söylememe ve zor kullanma gibi negatif ilişkilerden kaçınmayı gerektirirken; araştırmalarda, tıpta ve hasta bakımında hastanın karar sürecine katılımını sağlama gibi pozitif yükümlülükleri de getirir. Copyright 2020. Tüm Hakları 4 Saklıdır. 9 Aydınlatılmış onam, bireyin özerkliğine saygıyı zorunlu kılan özerklik ilkesine dayandırılarak, yeterliliği bulunan hastaya, kendisine uygulanacak işlemi açıklamak, tedavinin yararları, olası zararları ve tehlikeleri konusunda bilgi vererek onu uyarmak ve onun makul, aydınlatılmış bir seçim yapmasına olanak sağlamak olarak tanımlanmıştır. Copyright 2020. Tüm Hakları 5 Saklıdır. 0 Adalet İlkesi Adalet ilkesi sağlık bakım kaynaklarından herkesin eşit biçimde yararlanabilmesini öngörür. Bu Fotoğraf, Bilinmeyen Yazar, CC BY-SA-NC altında lisanslanmıştır Copyright 2020. Tüm Hakları 5 Saklıdır. 1 Fizyoterapi Etiği Bir meslek etiği olan fizyoterapi etiği; fizyoterapistin mesleğini icra ederken hastasına iyi davranma ve kötü davranıştan kaçınma adına neler yapabileceği ile ilgili kurallar bütünüdür. Copyright 2020. Tüm HaklaBurıFSotaokğlrıadf,ırB.ilinmeyen Yazar, CC 5 BY-ND altında lisanslanmıştır 1 KAYNAKÇ A Özdinçler Razak, A., Fizyoterapi ve Rehabilitasyona Giriş (2018) İstanbul, Türkiye: İstanbul Tıp Kitabevleri. Copyright 2020. Tüm Hakları 5 Saklıdır. 3