Ticaret Hukukunun Temelleri PDF

Summary

Bu belge, ticaret hukuku kavramlarını, ticaret hukukunun temel özelliklerini, özelliklerini, yazılı ve yazılı olmayan kaynaklarını ve yardımcı kaynakları açıklıyor. Ticari işletme, işletmenin malvarlığı ve maddi olmayan unsurları gibi konuları da ele alıyor. Belge, uzmanlaşmış okuyucular için yazılmış bir akademik metin niteliğindedir.

Full Transcript

TİCARET HUKUKUNUN TEMELLERİ Ticaret, üretim, tüketim ve değişime yönelik bütün faaliyetlerdir. Ticaret Hukuku ise, ticari faaliyetleri düzenleyen hukuk dalıdır. Ticaret hukuku kamu-özel hukuk ayırımında özel hukukun bir dalı olarak görülür. Ticari faaliyetlerin düzenlenmesinde 3 ayrı sistem vardır....

TİCARET HUKUKUNUN TEMELLERİ Ticaret, üretim, tüketim ve değişime yönelik bütün faaliyetlerdir. Ticaret Hukuku ise, ticari faaliyetleri düzenleyen hukuk dalıdır. Ticaret hukuku kamu-özel hukuk ayırımında özel hukukun bir dalı olarak görülür. Ticari faaliyetlerin düzenlenmesinde 3 ayrı sistem vardır. 1) Subjektif Sistem: Bu sistemde ticaret hukukunun bütün kavramları “tacir” kavramı esas alınarak belirlenir. Böylece ticaret hukuku, tacirlere uygulanan bir sınıf hukuku olarak kabul edilir. 2) Objektif Sistem: Ticaret hukuku tacirlerin değil, “ticari işlemler” in hukukudur. Buna göre ticari nitelik taşıyan bütün işlemler kimin tarafından yapıldığına bakılmaksızın ticaret hukuku kuralları uygulanmalıdır. 3) Modern Sistem: Ticari faaliyetlerin merkezine “ticari işletme” kavramını koyan modern sistem, 20.yy. da ortaya çıkmıştır. Buna göre ticaret hukuku ne tacirlerin hukuku ne de ticari işlemler hukukudur. Ticari faaliyetleri düzenlerken ticari işletmeyi esas almak gerekir. Böylece ticari işletmeyi işleten kişi TACİR sayılırken, işletme ile ilgili işlemler de ticari işlemlerdir. Türk Ticaret Kanunu da modern sistem esas alınarak düzenlenmiştir. TÜRK TİCARET HUKUKUNUN ÖZELLİKLERİ -Ticaret Hukuku alanında ticari örf ve adetlerin uygulanmasına özel önem verilir. Ticaret kanununda hüküm bulunmayan hallerde, diğer kanunlardan önce ticari örf ve adetler uygulanır. -Ticari işlemlerde kamu güvenliği sağlamak amacıyla şekilcilik ön plandadır. (Ör; kıymetli evrakın sıkı şekil şartlarına tabi olması, şirket sözleşmelerinin belirli şekil ve içerikte hazırlanması ticaret hukukundaki şekilciliği yansıtır.) -Özel hukuk alanındaki ilişkilerde geçerli olan tarafların eşitliği ilkesi, ticaret hukukundaki korumacı yaklaşımdan dolayı sınırlandırılmıştır. (Ör, Anonim şirketlerde, çoğulculuk gücüne karşı azınlığa bazı haklar tanınması) -Ticaret Hukuku, hukuki görünüşe itibar edilmesini esas alır. Ör; Borç olmadığı halde senet düzenlenmişse, borcun var olduğu kabul edilir. Ya da şirketi temsile yetkili kişiler ile temsil şeklinin, tescil edildiği şekliyle geçerli sayılması gibi. -Ticari işlere katılan kişilerin sorumluluk şekli adi işlere göre daha ağırdır. Ticari işlerde “müteselsil sorumluluk” geçerlidir. Ör, bir çeki ciro eden kişiler senet hamiline karşı borçlu ile birlikte sorumlu tutulmakta, hamil dilediği kişiye başvurarak alacağını tahsil edebilmektedir. TİCARET HUKUKUNUN BÖLÜMLERİ ANA DALLAR YAN DALLAR +Ticari işletme hukuku -Banka Hukuku +Şirketler Hukuku -(Banka Denetim H.-Banka Sözleşme H.) +Kıymetli Evrak Hukuku -Sermaye Piyasa Hukuku + Taşıma Hukuku -Rekabet Hukuku +Deniz Ticareti Hukuku -Elektronik Ticaret Hukuku + Sigorta Hukuku TİCARET HUKUKUNUN KAYNAKLARI 1) YAZILI KAYNAKLAR Kanunlar Ticaret hukuku alanına ilişkin hükümler içeren özel kanunlar da vardır. (Çek Kanunu, Ticari işletme rehni Kanunu, Kanuni faiz ve temerrüt faizine ilişkin Kanun, Rekabetin Korunması hakkında Kanun, Sermaye piyasası Kanunu, Bankacılık Kanunu) Uluslararası Andlaşmalar Bunlar diğer ülke ve uluslararası kurum ve kuruluşlarla imzalanan belgelerdir. Anayasaya göre usulüne uygun olarak yürürlüğe konulmuş uluslararası andlaşmalar kanun hükmünde olup, ticaret hukukunun asıl kaynaklarındandır. (Ör; Sınai mülkiyetin Korunması ile ilgili Paris Sözleşmesi, Karayolu ile Uluslararası Eşya Taşıma Sözleşmesine İlişkin Andlaşma) Yönetmelikler Ör; Ticaret Sicili Yönetmeliği, Ticari İşlemlerde Rehin Hakkının Kurulması Hakkında Yönetmelik 2) Yazılı Olmayan Kaynaklar Bunların başında Ticari Örf ve Adetler yer alır. Buna göre hakkında ticari bir hüküm bulunmayan hallerde mahkeme, ticari örf ve adete göre karar verir. Ticari örf ve adetler, tacirler tarafından ticari hayatta uzun zamandan bu yana uygulanan ve yazılı kurallar gibi benimsenen davranış biçimleridir. Ticari örf ve adetler, kanuna veya sözleşmeye aykırı olmadıkça uygulanır. Ticaret hukukunun yazılı olmayan bir diğer kaynağı ticari teamüllerdir. Ticari teamül henüz örf ve âdet düzeyine gelmemiş olan davranış biçimleridir. Ticari teamüller, ticari uyuşmazlıkların çözümünde doğrudan başvurulan bir hukuk kaynağı değildir. Ancak sözleşmelerin yorumunda dikkate alınırlar. 3) Yardımcı Kaynaklar Ticaret hukukunun yardımcı kaynakları, Doktrin ve Mahkeme kararlarıdır. Doktrin; Ticaret hukukuna ilişkin bilim adamlarınca yazılmış eser, makale, karar incelemesidir. Yine somut bir olay hakkında verilmiş mahkeme kararları da yardımcı kaynak niteliğindedir. Bu kaynaklar hâkimi bağlayıcı nitelikte değildirler. Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir. UNSURLARI; 1- Gelir Sağlama amacı 2-Devamlılık 3-Bağımsızlık 4- Esnaf İşletmesi sınırını aşma TİCARİ İŞLETMENİN MALVARLIĞI Ticari işletmeler, çeşitli malvarlığı değerlerinin birleştirilmesi suretiyle iktisadi faaliyette bulunurlar. Ticari işletmenin malvarlığına dahil unsurlar, maddi unsur ve maddi olmayan unsur olarak ikiye ayrılır. MADDİ UNSURLAR Mali nitelik taşıyan, doğrudan doğruya paraya çevrilebilen makina, alet edevat, demirbaş eşya, hammadde gibi değerlerden oluşur mahiyeti itibarıyla bu unsurları; a) Duran Malvarlığı; Bunlar ticari işletmenin faaliyetlerini yürütebilmesi için işletmeye sürekli şekilde tahsis edilmiş olan taşınır ve taşınmaz mallar ile bunların ayrılmaz parça ve eklentilerinden oluşur. Ör; fabrika binası, makina, alet, masa, bilgisayar, nakil araçları gibi. b) Dönen Malvarlığı; Ticari işletmenin faaliyetlerini sürdürülebilmesi için hazır bulundurulan hammadde, depoda tutulan malzemeler Ör; Un fabrikası için buğdaylar ya da depodaki unlar MADDİ OLMAYAN UNSURLAR 1) Sınai Mülkiyet Hakları a) Ticaret Unvanı (Zorunlu) (İşletme sahibinin, ticari işlerinde kullandığı özel adıdır. Taciri diğer tacirlerden ayıran bir tanıtma aracıdır. Ör; Oben gıda san tic. Ltd. Ticaret unvanı, sadece tic. İşletme ile birlikte devredilir. Tek başına devri mümkün değildir.) b) İşletme Adı (Zorunlu değil) (İşletme sahibini hedef tutmaksızın doğrudan doğruya işletmeyi tanıtmak ve benzeri işletmelerden ayırt etmek için kullanılan addır. Ör; Sevgi Hastanesi İşletme adının, ticari işletmeden ayrı olarak başkasına devri mümkün olduğu gibi, taraflar arasında yapılacak bir lisans sözleşmesi ile başla işletmelerce de kullanılmasına izin verilmesi mümkün olabilir.) c)Marka hakkı (Markalar, ticari işletmenin ürettiği mal ve hizmetin ayıt edilmesi amacıyla kullanılır. Ör; Mado Dondurma sözcükler, şekiller, harfler, sayılar, malların biçimi ve ambalajları gibi işaretler marka olarak tanımlanır. Kanunla sağlanan marka koruması, tescil yoluyla elde edilir. Markalar ticari işletmeden bağımsız bir değere sahiptir. Markalar, ticari işletmeden bağımsız bir değere sahiptir. Marka işletme adı gibi, ticari işletmeden ayrı olarak başkalarına devredilir veya lisans sözleşmesi ile başka işletmelerce kullanılmasına izin verilir. d) Patent Hakkı (Ticari işletmenin malvarlığı içinde, yeni ve sanayiye uygulanabilir nitelik taşıyan buluşlar bulunabilir. Bu buluşlar, Türk Patent Enstitüsü nezdinde tescil edildikleri takdirde patent hakkına dönüştürülür. Patent sahibi, lisans hakkı tanımak suretiyle başka işletmelerin patent konusu malları üretmesine izin vermek de mümkündür.) e) Endüstriyel Tasarım Bir ürünün tümü veya bir parçası veya üzerindeki süslemenin; çizgi, şekil, biçim, renk, doku, malzeme gibi insan duyguları ile algılanan çeşitli unsur veya özelliklerinin oluşturduğu bütüne denir. Bir tasarımın tescil edilmesi için yeni ve ayırt edici özelliğe sahip olması gerekir. f) Faydalı Model (Küçük buluş ve küçük patent diye anılan faydalı model, basit formüllere ve ilkelere dayanan, bazı gereksinimlere cevap veren Teknik çözümler olarak tanımlanmaktadır. Ör; Ayak tabanının çökme noktalarına göre imal edilmiş terlik Faydalı model sadece üründe olur, usulde faydalı model belgesi alınmaz. Faydalı model belgesi verilebilmesi için, yeniliğin sanayiye uygulanabilir olması gerekir. Faydalı model koruma süresi 10 yıl olup, bu süre uzatılmaz.) 2)Fikri Mülkiyet Hakları (Ticari işletmenin faaliyet konusu, işletme malvarlığı içinde fikri mülkiyet haklarının bulundurulmasını da gerektirebilir. Ör; Kitap yayıncıları, film ve müzik şirketleri Orijinal bir eseri oluşturan ve esere kişisel özelliğini yansıtan eser sahiplerine fikri mülkiyet hakkı kapsamında “eser üzerindeki haklar” ve “komşu haklar” olmak üzere iki ayrı hak tanınır.) 3) Kiracılık Hakkı (Ticari işletmenin faaliyette bulunduğu taşınmaz üzerindeki kiracılık hakkı da işletmenin maddi olmayan malvarlığı değerleri arasında yer alır. İşletmeyi devralan kişi, kalan kira süresini kullanma yetkisine sahip olur.) 4) İşletme Değeri (Müşteri Çevresi) (Her ticari işletme, yıllar süren faaliyet sonucunda hazır bir müşteri çevresine sahip olur. Bu durum ticari işletmenin ekonomik değerini arttırır. Özellikle devredilmek istendiğinde maddi değeri yükselir.) TİCARİ İŞLETMENİN BÖLÜMLERİ MERKEZ ŞUBE ŞUBE a) İdari Merkez a) Merkeze Bağlılık b) Faaliyet Merkezi b) Dış ilişkilerde Bağımsızlık c) Mekan Ayrılığı d) Muhasebe Ayrılığı ŞUBE OLMANIN HUKUKİ SONUÇLARI Ticaret Siciline Tescil; Kanunda aksine bir hüküm olmadıkça merkezin bağlı olduğu sicile geçirilmiş olan kayıtlar, şubenin bulunduğu sicili de tescil olunur. Ticaret Unvanı Kullanma; Her şube, kendi merkezinin ticaret unvanını, şube olduğunu belirterek kullanmak zorundadır. Ticaret Odasına Kaydolma; 5174 sayılı Ticaret ve Sanayi Odaları ve Borsalar Kanunu m 9’a göre; ‘Ticari İşletmeye bağlı şube ve fabrikaların da bulundukları yerdeki ticaret ve sanayi odalarına kaydolmaları gerekir.’ Dava ve Takiplerde Merkezi Temsil Etme; Şubenin işlemlerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda merkezin bulunduğu yerin dışında, şubenin bulunduğu yerde de dava açılabilir. Banka şubelerine ciro yapılabilmesi; Şube olmanın, bankalara özgü sonuçlarından biri de çeklerin banka şubelerine ayrı bir kişi gibi ciro yapılabilmesidir. TİCARİ İŞLETMENİN DEVRİ Bir ticari işletmenin devri için aşağıdaki işlemlerin yapılması gerekir. -Devir Sözleşmesinin Yapılması -Tasarruf İşlemlerinin Yapılması -Rekabet Kurulundan izin alınması -Alacaklılara İlan ve İhbar - Ticaret Siciline Tescil ve İlan DEVRİN HÜKÜM VE SONUÇLARI 1) İşletme Malvarlığının Devralana İntikal Etmesi; İşletmeye sürekli bir şekilde tahsis edilmiş olan bütün unsurlar (borç ve alacaklar dahil) ticari işletme ile birlikte devralanın mülkiyetine geçer. 2) Rekabet Yasağı; Ticari işletmenin devri sonucunda, devreden başka bir ticari faaliyette bulunmadığı takdirde tacir sıfatını kaybeder ve rekabet yasağına tabi olur. 3) İşletmenin Borçlarından Sorumluluk; İşletme alacaklılarını korumak amacı mevcut borçlardan, devralan ile birlikte devredenin de belirli bir süre sorumlu tutulması esası benimsenmiştir. - Devralanın Sorumluluğu; Ticari işletmede devralan kişi, devir işleminin alacaklılara ihbarı veya Ticaret sicil Gazetesinde ilan edildiği tarihten itibaren işletmenin mevcut bütün borç ve taahhütlerinden sorumlu olur. Taraflar arasındaki sözleşmede, belirli borçlardan devralanın sorumlu olmayacağı yazılmış olsa da bu anlaşma sadece taraflar arasında hüküm doğurur. - Devredenin Sorumluluğu; Devreden işletmenin mevcut borçlarından devralan kişiyle birlikte iki yıl süreyle müteselsil sorumluluk taşır. Bu iki yıllık süre vadesi gelmiş borçlarda, devrin ilan veya ihbar edildiği tarihten itibaren başlar. Vadesi gelmemiş borçlarda ise, vade gününden itibaren iki yılın geçmesi ile devredenin sorumluluğu sona erer. 4) İşletme Çalışanlarının Sorumluluğu; Devreden veya devralan işveren, iş sözleşmesini iş yerinin devrinden dolayı feshedemez. Devir, işçi yönünden de iş akdini haklı sebeple fesih nedeni değildir. Devreden işveren, işçinin hizmet süresinin esas alındığı haklarda, devreden işveren yanında işe başladığı tarihe göre işlem yapmakla yükümlüdür. Devirden önce doğmuş olan ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan devreden ve devralan birlikte sorumludur. Ancak bu yükümlülüklerden devreden işverenin sorumluluğu devir tarihinden itibaren iki yıldır.

Use Quizgecko on...
Browser
Browser