Birinci Dünya Savaşı ve Osmanlı Devleti PDF
Document Details
Uploaded by FamousSunflower
Dokuz Eylül University
Fevzi Çakmak
Tags
Summary
Bu belge Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı Devleti'nin rolünü ve emperyalizm çağını ele alıyor. Savaş öncesindeki Avrupa politikalarını, Osmanlı-Rus Savaşı ve Berlin Antlaşması'nın etkilerini, ve Osmanlı Devleti'nin savaştaki konumunu detaylandırıyor.
Full Transcript
BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI VE OSMANLI DEVLETİ Fevzi Çakmak XVIII. Yüzyıldaki SANAYİ DEVRİMİ’nden beri Gelişme ve Kalkınma Süreçlerini hızlandıran Avrupalı ülkeler Gözlerini Asya ve Afrika kıtalarına diktiler…bu ülkelerin izlediği yayılmacı-sömürgeci politikal...
BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI VE OSMANLI DEVLETİ Fevzi Çakmak XVIII. Yüzyıldaki SANAYİ DEVRİMİ’nden beri Gelişme ve Kalkınma Süreçlerini hızlandıran Avrupalı ülkeler Gözlerini Asya ve Afrika kıtalarına diktiler…bu ülkelerin izlediği yayılmacı-sömürgeci politikalardan dolayı XIX. Yüzyıl “Emperyalizm Çağı” olarak da nitelenecektir… Bu uğurda şöyle bir süreç ortaya çıktı: 1- Endüstrilerinin HAMMADDE ihtiyacını karşılamak; 2- Endüstrileri için UCUZ İŞGÜCÜ sağlamak; 3- Endüstri ürünlerine ve üretim fazlasına PAZARLAR BULMAK; 4- Kendi nüfuslarının artması durumunda, gerekebilecek “HAYAT ALANLARI ” sağlamak… Başka coğrafyalardaki insanları ve onların topraklarını sömürmek !... Avrupa üniversitelerinde Sömürgecilik Anabilim Dalları kuruldu…“Onların tarihlerini, coğrafyalarını, dinlerini, dillerini, kültürlerini ve karakterlerini saptadılar, tasnif ettiler”... Bu araştırmalara “ORYANTALİZM” yani “Şarkiyatçılık” dendi… “Şark Meselesi” kavramı asıl siyasal içeriğiyle ilk defa 1814-15 Viyana Kongresi sırasında kullanıldı ve böylece Avrupa Diplomasi diline yerleşti… “Avrupalı beyaz üstün insan ÖZNE, Doğulu ise ‘nesne’ yani ‘öteki’ olacaktı… …”Ötekileştirme” kuvvetli ve ‘üstün’ olanın kendini `egemen ÖZNE' olarak yapılandırması ve kabul ettirmesiydi… Darwin’in 1859’da yayınladığı “Doğal Seçilim Yoluyla Türlerin Kökeni ya da Hayat Kavgasında Avantajlı Irkların Korunumu Üzerine" adlı kitabındaki teorisini ortaya attığı yıllarda, İngiltere dünyanın bir numaralı sömürge imparatorluğunu kurmuş durumdaydı. Bu çalışmanın ismi sonrasında "Türlerin Kökeni" olarak değiştirildi. Charles Darwin Arthur de Gobineou (1816-1882) Başta İngiltere olmak üzere sömürgeci ülkelerin hiçbiri "yağmacı" olarak görülmek ve tarihe öyle yazılmak istemiyorlardı. Bu nedenle yaptıkları işi haklı gibi gösterecek bir açıklama arıyorlardı. Bu açıklama, sömürülen insanları "ilkel insanlar", hatta "hayvanımsı canlılar" gibi gösterebilmekti. Böylece katledilenler veya insanlık dışı muameleye maruz bırakılanlar, insan değil, yarı insan yarı hayvan canlılar olarak görülebilecek ve onlara karşı yapılanlar bir suç teşkil etmeyecekti. 1882 AVRUPA’DA SİYASİ DENGELERİN DEĞİŞMESİ İTALYAN BİRLİĞİNİN KURULMASI (1870) Viyana Kongresi İtalya’yı yedi hükümete ayırmıştı. Piyemonte bunlar içerisinde en kuvvetlisi idi. Ülkenin bir kısmı Avusturya'nın işgali altındaydı. Fransız İhtilaliyle birlikte İtalya’da milliyet ve hürriyet fikirleri yayılmağa başlamıştı. İtalyan aydınları ülkede birliği kurmak ve yabancı işgalinden kurtulmak istiyorlardı. Bu amaçla Karbonari adlı gizli cemiyetin etrafında birleşerek çalışmalara başladılar. İtalya birliğinin kurulması her şeyden evvel Avusturya'nın ülkeden çıkarılmasına bağlıydı. Ancak, İtalyan şehir devletleri bunu yalnız başına gerçekleştirecek güçte değildiler. Piyemonte, Kırım Savaşı'na iştirak ederek Fransa'nın desteğini sağlamayı başardı. 1859 yılında yapılan savaşta Avusturyalılar mağlûp edildi. Bu zafer İtalya siyasi birliğine giden yolu açtı. İtalyan birliği 1870'de gerçekleşti. Roma yeni kurulan İtalya’nın başkenti ilan edildi. İtalyan Birliği Kuruluşunda Milli Kahramanlar Giuseppe Mazzini Giuseppe Garibaldi ALMAN BİRLİĞİNİN KURULMASI (1871) Viyana Kongresi'nde bir Germanya Konfederasyonu'nun kurulmasına karar verilmiştir. Merkezi Frankfurt'ta olan bu Konfederasyon, Avusturya'nın başkanlığında toplanan bir meclis tarafından yönetilecekti. Prusya bu Konfederasyon'un dışında kalacaktı. Prusya, Alman Birliği'ne hazırlık olmak üzere Alman şehir devletlerinin iştirakiyle gümrük birliğini kurdu. Alman Birliği'nin kurulmasında Prusya başbakanlığına getirilen Bismarck'ın büyük katkıları olmuştur. Devlet bünyesinde gerekli ıslahatları yaparak Prusya'yı güçlü bir yapıya kavuşturdu. Alman Birliği'nin kurulması Danimarka, Avusturya ve Fransa ile yapılan savaşlar sonunda gerçekleşmiştir. Fransa'nın Sedan'da kesin bir mağlubiyete uğratılması sonucunda Alman Birliği kuruldu (1871). Prusya Kralı l. Wilhelm Alman imparatoru oldu. Almanya’nın güçlü bir imparatorluğa dönüşmesinde en önemli rolü oynayan ve ilk şansölyesi (başbakan) Alman devlet adamıdır. Otto von Bismarck AVRUPA DENGESİNİN BOZULMASI İtalya, siyasi birliğini kurduktan sonra sömürgecilik hareketlerine başladı. Kısa zamanda Avrupa politikasında söz sahibi devletlerden birisi oldu. Alman Birliği'nin kurulması uluslararası politika açısından önemli sonuçlar doğurdu. Viyana Kongresi'nden sonra kurulmuş olan Avrupa güç dengesi değişti. Fransa ve Avusturya etkinliklerini büyük ölçüde kaybettiler. Almanya Avrupa'nın kuvvetli devletlerinden biri oldu. Sömürgecilik hareketlerine başladı. Avrupa'da Bloklaşma başladı. Osmanlı Devleti ve Batı Emperyalizmi 9 Ocak 1853 tarihinde St. Petersburg’ta Çar I. Nikola ile İngiltere Büyükelçisi George Hamilton Seymour (1797-1880) arasında geçen görüşmede Nikola; “Kollarımız arasında hasta bir adam var. Çok hasta. Size açıkça söylemeliyim ki, gereken bütün tedbirleri almadan önce onu günün birinde kaybetmemiz büyük felaket olacaktır. Çar I. Nikola Türkiye ansızın ölebilir.” 1885 1853 Hele Osmanlı’nın yüzyıllardan beri kapladığı geniş alan ve yönetimi altında bulunan bölgeler çok çekici geliyordu… Özellikle Petrol… 1877 – 1878 Osmanlı-Rus Savaşı (93 Harbi) Doğu da Erzurum Rusların eline geçti. Batı da 20 Ocak 1878'de Edirne düştü. Ruslar Silivri'yi de alarak Ayastefanos'a (Yeşilköy) kadar ilerlediler. Savaş Osmanlıların isteği üzerine imzalanan Ayastefanos Antlaşması'yla son buldu. Ama Avrupa'da dengenin Rusya lehine bozulduğunu gören Avusturya, İngiltere, Fransa ve Almanya bu antlaşmaya karşı çıktılar. Berlin'de uluslararası bir konferans toplandı ve 13 Temmuz 1878'de imzalanan Berlin Antlaşması'yla savaş sona erdi. BERLİN ANTLAŞMASI Bulgaristan'a otonomi verildi. Bosna – Hersek imtiyazlı vilayet oldu. (Kısa bir süre sonra Avusturya’ya bağlandı.) Kıbrıs Sancağı İngiltere'ye kiralandı. Niş Sancağı Sırbistan'a bırakıldı. Teselya Sancağı Yunanistan'a(1881) bırakıldı. Kars, Batum, Artvin ve Ardahan sancakları Rusya'ya bırakıldı. Dobruca Sancağı Romanya'ya bırakıldı. Bunların dışında birkaç kaza Karadağ'a bırakıldı. Doğu Anadolu'da ki illerde Ermeniler lehine ıslahat yapılacaktı.(61. madde) Osmanlı Devleti’ni kurtarmaya yönelik çabaların sonuçsuz kalmasıyla birlikte devletin içine düştüğü çıkmazın farkına varan İngiltere, uluslar arası alanda Osmanlı imparatorluğundan desteğini çekmiştir. Buna karşılık, Rusya’nın Akdeniz’e inmesi ve Boğazları ele geçirmesini önlemek için kendi başına hareket ederek 1878’de Kıbrıs’ı, 1882’de Mısır’ı işgal etmiştir. Fransa’da ulusal çıkarları için 1881’de Tunus’u işgal etmiştir. Bosna-Hersek'i koparan Avusturya-Macaristan İmparatoru Franz Joseph, Bulgaristan'ı koparan ise, Bulgar Prensi Ferdinand'dır. Bunlardan başka İngiltere Ermeni Sorunu’na da sahip çıkarak doğuda kurulacak bir Ermeni Devleti vasıtasıyla Rusya’yı durdurmayı planlıyordu. Ermeni Çeteleri Osmanlı Devleti bu tarihten sonra, denge politikası uyarınca Almanya’ya yaklaştı. Alman İmparatoru II. Wilhelm, Osmanlı İmparatorluğu’na 1889, 1898 ve 1917 tarihinde üç ayrı ziyaret düzenledi. 1877-78 Osmanlı Rus Harbinden Sonra Gelişen Türk-Alman İlişkileri Deutsch Bank kuruldu. Krediler alındı. Alman danışmanlar geldi. Ekonomik ve siyasi çöküntü yaşayan Osmanlı bir anda Alman sanayi hamlesiyle tanışmış, çelik, pamuk üretimi, demiryolları, askeri teknoloji ve daha birçok alanda Almanya'ya teslim olmuştu. Alman Lisesi açıldı. 1899’da İzmir’de Alman Kilisesi açıldı. Bol miktarda Alman silahları satın alındı. (Krupp v.s firmadan ilk etapta 15.3 milyon marklık) İmparator II. Willhem ilk defa 1889’da İstanbul’a geldi. Bağdat demiryolu projesi başladı. Alman mühendisler yaptı. 1900-1908’de Hicaz demiryolu ve istasyonları yapıldı. Galata köprüsünü çelikten yapıldı. II. Willhem, Sultanahmet’teki Alman Çeşmesi’ni hediye etti. Bab-ı Ali baskınından sonra Alman Subaylar üst komutalara getirildi. (14 Aralık 1913) Liman Von Sanders Gn. Falkenhayn Goltz Paşa Alman Çeşmesi’ 1908 Haydarpaşa Garı BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI 1914-1918 Üçlü İttifak (1883) Üçlü İtilaf (1907) Emperyalist emeller 1905 yılında Rusya’nın Japonlara Avrupa’da hızla bloklaşmayı yenilmesi Avrupa siyasi dengesini Almanya lehine çevirdi. gerektirdi. Alman Bunun üzerine o güne kadar İmparatorluğu ile Avusturya- Almanya’dan çekinmeyen İngiltere, Macaristan yanlarına yine Fransa ve Rusya’nın yanında yer katı milliyetçilik yükselişi aldı ve Üçlü İtilaf kuruldu. (1907) yaşayan İtalya’yı da alarak ittifakı kurdular. İtalya I. Dünya Savaşı başladıktan sonra İttifak Devletleri grubundan ayrılıp İtilaf Devletleri grubunun yanında savaşa girdi. 1. grubun 120 milyon, 2. grubun 228 milyon nüfusu vardı. Suikastçı Franz Ferdinand (1863-1914) Gavrilo Princip Saraybosna – Suikastın gerçekleştiği yer Latin Köprüsü 28 Haziran 1914 Almanya'nın Osmanlı'yı Savaşa Sokma Nedenleri 1- Osmanlı savaşa girerse yeni cepheler açılacak ve İnsan gücünden yararlanacaktı 2- Almanya kendi yükünü hafifletmiş olacaktı. 3- Osmanlı Devleti Süveyş Kanalı’nın denetimini ele geçirirse, İngiltere sömürgelerine giden yol kapatılmış olacaktı. 4-Cihad-ı Mukaddes ilanı (İng. Ordusunda 941.000 Müslüman vardı.), 5- Bunları gerçekleştirmek için Osmanlı Ordusunun üst düzey komuta mevkiinde Alman subaylar vardı. (Aralık’1913’te 42 Subay gelmişti.) 6- Boğazların denetiminin Osmanlının denetimi altında olmasıyla da Rusya'ya gidebilecek yardım engellenecek ve Rusya saf dışı bırakılacaktı. Osmanlı Dev. Savaşa Girişi İtilaf Devletleri nezdinden yaptığı çeşitli girişimlerden sonuç alamayan Osmanlı Devleti yöneticileri, savaşın başlamasına kısa bir süre kala Almanya ile gizli görüşmelerde bulunmuştu. Enver ve Talat Paşa’nın bilgisi dahilinde gerçekleşen görüşmeler sonrası Osmanlı Dev. İle Almanya arasında 2 Ağustos 1914 tarihinde gizli bir antlaşma imzalanmıştı. SAİD HALİM PAŞA ENVER PAŞA V. MEHMET REŞAT Sadrazam Harbiye Nazırı Padişah Savaşın başladığı tarihlerde Osmanlı Devlet Yöneticileri TALAT PAŞA CEMAL PAŞA Dahiliye Nazırı Bahriye Nazırı Savaşın başlamasından ve gizli anlaşmanın imzalanmasından kısa bir süre sonra Akdeniz’de İngiliz donanması tarafından takip edilen Goben ve Breslav adlı iki Alman savaş gemisi, Çanakkale Boğazı’ndan içeri alınacak; bu gemilere Osmanlı devleti el koyduğunu kamuoyuna duyuracaktı. Goeben, “Yavuz” oldu. Breslav da “Midilli” oldu. Amiral Wilhem Souchon’un konutası altında, Goeben (Yavuz) ve Breslav (Midilli) savaş gemilerinin içinde bulunduğu Osmanlı donanması, 29 Ekim 1914’te Karadeniz’de Odesa, Sivastopol ve Novorosisk limanlarını bombalamıştı. Rusya 2 Kasım 1914’te bize savaş ilan ederken, 5 Kasım 1914 tarihînde İtilaf Devletleri, Osmanlı Devleti’ne resmen savaş ilan etmişlerdir. 11 Kasım 1914’te de Osmanlı Devleti aynı devletlere resmen harp ilanında bulunmuştur. Amiral Wilhem Souchon Şeyhülislam Savaşa girdiğimizin ilanını 14 Kasım 1914’de “Cihad-ı Ekber” çağrısı ile yapıyor. İTTİFAK DEVLETLERİ Alman İmparatoru II. Wilhelm, oturan Avusturya-Macaristan İmp. Franz Joseph, Bulgaristan Kralı I. Ferdinand, Osmanlı Devleti Padişahı V. Mehmet Reşat İTİLAF DEVLETLERİ Liman Von Sanders Gn. Falkenhayn Goltz Paşa I. Dünya Savaşında Başlıca Cepheler Kafkasya (Doğu) Cephesi SALDIRI Kanal (Süveyş) Cephesi Filistin Cephesi-Suriye Cephesi Irak Cephesi-Yemen-Hicaz Cephesi SAVUNMA Çanakkale Caphesi Galiçya Cephesi KAFKAS CEPHESİ : 22 Aralık'ta girişilen Sarıkamış Harekâtı 25-26 Aralık 1914’de Ruslar tarafından durdurulmuş ve büyük kayıplar verilmiştir. Harekattan bir netice alınamamış ve Enver Paşa 2 Ocak 1915 tarihînde cepheyi terk etmiştir. 17 Ocak’a kadar mücadele devam edecekse de büyük ümitlerle girişilen Sarıkamış Harekâtı Türk ordusunun yenilgisiyle sonuçlanmıştır. KAFKAS CEPHESİ : Ocak 1915 Sarıkamış mağlubiyeti sonrası Ruslar 1916 yılı içinde Erzurum ve Trabzon’u işgal etti. 1917’de Rusya’da yaşanan ihtilal sonrası, Rusya 1918’de Brest-Litovisk antlaşması ile savaştan çekildi. Kars, Ardahan, Batum bize bırakıldı. Sarıkamış’ta Rus askerleri Ruslar Erzurum'da 1916 KANAL CEPHESİ Cemal Paşa Alman ve Osmanlı subayları ile (Süveyş’i ele geçirmek için Cemal Paşa 2 taarruz düzenledi. Başarılı olamadı.) Suriye Cephesi İlerleyen İngiliz ve Fransız kuvvetlerine karşı oluşturulan direnişlerdir. Savaş bitimine yakın bir zamanda Yıldırım Orduları kuruldu. Komutanlığına Mustafa Kemal Paşa getirildi. IRAK CEPHESİ I. Dünya savaşında İngiltere hükümeti, Bağdat’ı ele geçirmek, zengin petrol yataklarına hakim olmak adına Basra Körfezinden hareketle Osmanlı Devletine yönelik bir saldırı harekatına girişmişti. Savaş sonunda özerklik vermek vaadiyle Müslüman ve Hindu askerleri de Irak cephesinde Türklere karşı kullanmıştı. Bu cephe de Türk ordusu 29 Nisan 1916 tarihinde Kut'ül Amare Kuşatması ile İngilizleri esir almıştır. 1917 yılı ile birlikte karşı saldırıya geçen İngilizler, Türk ordusuna ağır kayıplar verdirerek, 11 Mart 1917’de Bağdat’ı ele geçirmişlerdir. HİCAZ CEPHESİ Birinci Dünya savaşı sırasında Araplar Osmanlı Devleti’ne karşı İngilizlerle anlaşmışlardı. (Şam Protokolü ve Mac Mahon Antlaşması) Hicaz Emiri Şerif Hüseyin, 9 Haziran 1916’da Fahreddin Paşa Cidde, Mekke ve Taif’te isyanı başlatmıştı. (Ömer Fahreddin Arap isyanları sonrası Türk Birlikleri savaşın Türkkan) sonlarına doğru bölgeden çekilmiştir. Fahreddin Paşa, savaşın sonuna kadar Medine’yi savunmuştur. Thomas Edvard Lawrence GALİÇYA CEPHESİ 1916 yılında Romanya’nın İtilaf Devletleri yanında savaşa girmesi sonrası, Türk ve Alman kuvvetleri Avusturya-Macaristan İmp. Yardım için askeri birlikler sevk etmiştir. 33 bin kişilik Türk birliği bu savaşlarda ağır kayıplar vermiş, fakat cephe başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Osmanlı askeri Bulgaristan'dan Galiçya’ya yürürken ÇANAKKALE CEPHESİ Cephenin Açılma Nedenleri İstanbul’u işgal ederek, Osmanlı Devleti’ne son vermek. "Doğu Sorunu" çözümlenecek. Boğazlar üzerinden Rusya'ya gereksinimi olan silah, cephane, malzeme gönderilecek. Almanya iki ateş arasına alınacak. Savaş kısa zamanda İtilaf Devletleri'nin galibiyetiyle sonuçlanacak. Savaş Bakanı Lord Kitchener Bahriye Bakanı W. Churchill Çanakkale Deniz Savaşları 19 Şubat 1915 – 18 Mart 1915 18 Mart 1915 günü boğazı geçemediler. Seyit Onbaşı Irresistible 18 Mart 1915 tarihinde batan 3 büyük müttefik savaş gemisinden biri 68 metre derinlikte yatmaktadır. Çanakkale Kara Savaşları 25 Nisan 1915-9 Ocak 1916 ANZAC (Australian and New Zealand Army Corps) 25 Nisan 1915 gününden itibaren de Gelibolu’ya asker çıkardılar. Yarbay Mustafa Kemal ve Çanakkale 25 Nisan 1915 “Niçin kaçıyorsunuz, dedim. “Efendim düşman.” dediler. Nerede? İşte diye 261 rakımlı tepeyi gösterdiler. Düşmanın bir avcı hattı kemali serbestiyetle ileriye doğru yürüyordu. Demek ki düşman bana, benim askerlerimden daha yakındı ve düşman benim bulunduğum yere gelse, kuvvetlerim pek fena bir vaziyete düçar olacaktı. Kaçan efrada, düşmandan kaçılmaz, dedim. “Cephanemiz kalmadı” dediler. Cephaneniz yoksa süngünüz var, dedim ve süngü taktırdım, yere yatırdım. Bu efrat süngü takıp yere yatınca, düşman efradı da yere yattı.Kazandığımız an bu andır.” Cesaret Tepesi 261 Rakımlı Tepe Anzak Koyu Albay Mustafa Kemal Düz Tepe siperlerinde “Size ben taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler ve kumandanlar geçebilir.” CESARET TEPESİ ANZAK KOYU «Arı Burnu» Arı Burnu’nda Düşmanın Tahassun Ettiği [sığındığı] Kovuklar 261 Rakımlı Tepeye yakın tüneller “Düşmanın siperlere yapacağı piyade, makineli tüfek, topçu ve bomba ateşleriyle veya bundan başka herhangi bir vasıtayla hangi etkiyi yaparsa yapsın, yerini bırakan, siperini boşaltan askerlerden hangi rütbede olursa olsun bütün subaylara kadar, o anda orada bulunan üstü tarafından idam edilecek ve neticesi bana bildirilecektir. 19. Tümen Kumandanı Albay Mustafa Kemal Biz ferdi kahramanlık sahneleriyle meşgul olmuyoruz. Yalnız size Bombasırtı vakasını anlatmadan geçemeyeceğim. Karşılıklı siperler arasında mesafemiz sekiz metre, yani ölüm muhakkak. Birinci siperdekiler, hiçbiri kurtulmamacasına tamamen düşüyor, ikincidekiler onların yerine gidiyor. Fakat ne şayanı gıpta bir anlayış ve inançla biliyor musunuz? Öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor, hiç ufak bir umutsuzluk bile göstermiyor; sarsılmak yok! Okumak bilenler ellerinde Kuran-ı Kerim, cennete girmeye hazırlanıyorlar. Bilmeyenler kelime-i şehadet çekerek yürüyorlar. Bu, Türk askerlerindeki ruh kuvvetini gösteren şayanı hayret ve tebrik bir misaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale Muharebesini kazandıran, bu yüksek ruhtur. Çanakkale’den düşman kaçacağı gün yalnız bir fırkamız cephesine attığı mermiler Ordumuzu yıldırmayan otuz sekiz santimetrelik mermilerden biri Muharebede yağan mermi yağmuru, o yağmurdan ürkmeyenleri ürkenlerden daha az ıslatır… Kireçtepe Şehitliği “Gecenin karanlığı tamamen kalkmıştı. Artık hücum anı idi. Saatime baktım. Dört buçuğa geliyordu. Birkaç dakika sonra ortalık tamamen ağaracak ve düşman askerlerimizi görebilecekti. Düşmanın piyade, kara ve deniz toplarının ateşi bu sıkı nizamda duran askerimiz üzerinde bir defa patlarsa, hücumun imkânsızlığına şüphe etmiyordum. Hemen ileri koştum. Hücum safını gayet seri ve kısa bir teftiş yaptım. Askerlere dedim ki; [Askerler! Karşımızdaki düşmanı mağlup edebileceğimize hiç şüphe yoktur. Ben ileri gideyim. Kırbacımla işaret verdiğim zaman, hep birden atılırsınız…] Hücum safının önünde bir yere kadar gidildi, oradan kırbacımı havaya kaldırarak hücum işaretini verdim. Bütün askerler, subaylar, artık her şeyi unutmuşlar, nazarlarını, kalplerini verilecek işarete dikmiş bulunuyorlardı. Süngüleri ve bir ayakları ileri uzatılmış olan askerlerimiz ve onların önünde subaylarımız kırbacımın aşağı inmesiyle sağlam bir kitle halinde aslanca bir saldırışla ileri atıldılar. Bir saniye sonra, düşman siperleri içinde gök gürültüsünü andıran seslerden başka bir şey işitilmiyordu; Allah, Allah, Allah… Düşman silah kullanmaya vakit bulamadı. Boğaz boğaza kahramanca mücadele neticesinde, ilk hatta bulunan düşman kâmilen imha edildi. Dört saat mücadeleden sonra, Conkbayırı kâmilen düşmandan temizlendi. Conkbayırı askerlerimizin eline geçtikten sonra, düşman karadan ve denizden yönelttiği yoğun topçu ateşi ile Conkbayırı’nı cehenneme çevirmişti…” Anafartalar Grup Komutanı Albay Mustafa Kemal Çavuş Pehlivan Oğlu İsmail (zenci), Onbaşı Mustafa Oğlu Şükrü, Hasan Oğlu Hüseyin Çanakkale Siperlerinde: Saatlerce süren ateş muharebesinden galip çıkan er bakışlı yiğitler çevresi Çanakkale’de Kum Torbalarından Yapılmış Siperde İki Askerimiz: Biri Gez’de Diğeri Göz’de Düşman Bekliyor Gelibolu Harb Sahasında: Gizli Yollarda Bir Keşif Kolu Arıburnu’nda Kanlı Sırt’a Giden Gizli Yol İçinden yüklü hayvanlar ve süvariler düşmandan görülmeksizin geçebilecek vecihle derin ve geniştir Arpa çuvalları Bisküvi ve konserveler Elimizdeki esirlerden beş çeşit: (Sağdan) Senegalli zenci, Avustralyalı, Londralı, Fransız müstemlekeden, Hindu Çanakkale Muharebelerinde yaklaşık 310 bin kişiden oluşan Türk ordusu subay ve er olmak üzere toplam 57.263 şehit vermiştir. Yaralı: 98.065; Kayıp/Esir: 11.179; Hava Değişimi: 7.084; Adi ve Bulaşıcı Hastalıktan Ölen: 20.297; Hastanelere Gönderilen: 14.000. Genel Toplam: 207.888’dir. Bursa 3.735 Balıkesir 2.717 Konya 2.488 Kastamonu 2.425 Denizli 2.195 Manisa 2.174 Karşı tarafın kayıplarının da Türk tarafının kayıpları kadar olduğu bilinmektedir. Atatürk’ün ANZAC askerleri için söyledikleri: "Uzak memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar… Burada dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlarda evlatlarını harbe gönderen analar, göz yaşlarınızı dindiriniz, evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır." Avustralya'nın Başkenti Canberra Avustralya'nın güneyinde önemli bir liman kenti olan Albany Wellington, Yeni Zelanda ÇANAKKALE SAVAŞI’NIN SONUÇLARI Dünya Savaşının iki yıl uzamasına neden olmuştur. Bulgaristan, İttifak Devletleri yanında savaşa girmiştir. Rusya'ya yardımın ulaşamaması iç karışıklıkları arttırmış, 1917 Bolşevik İhtilali'ne ortam hazırlamıştır. Albaylığa terfi eden Mustafa Kemal bu cephede büyük başarı göstermiştir. Sömürgelerdeki İngiliz itibarı zedelenmiştir. Fransız ve İngiliz ekonomileri zarara uğramış ve bu ülkelerde hükümet krizleri çıkmıştır. Osmanlı Devleti İçin Gizli Antlaşmalar İngiliz Generali Sir Mark Sykes Fransız Diplomat François Georges Picot Sykes-Picot Gizli Anlaşması (1916) ABD Başkanı Woodrow Wilson 2 Nisan 1917 tarihinde kongreye savaş bildirisini okuyor. WİLSON PRENSİPLERİ 1917’de I. Dünya savaşına giren ABD’nin Cumhurbaşkanı Wilson 8 Ocak 1918’de Dünya Barışını korumak için 14 maddelik bir bildiri yayınladı. “Wilson Prensipleri” denilen bu bildirinin amacı; savaşın sona ermesi ve Milletler Cemiyeti’nin kurulmasıydı, Woodrow Wilson Wilson Prensiplerinde en çok üzerinde durulan konular: 1- Demokrasi ilkeleri 2- Self- determination ( ulusların kendi kaderlerini kendilerinin saptaması) 3- Savaşın çıkmasını engelleyecek uluslar arası bir örgütün kurulması ( Milletler Cemiyeti) Arthur James BALFOUR İngiltere Dış İşler Bakanı 2 Kasım 1917 tarihinde İngiltere Yahudi komitesi Başkanına Filistin’de yerleşebileceklerini bildiriyordu. Rusya, ülkesinde çıkan Bolşevik İhtilali sebebiyle 3 Mart 1918 tarihinde Brest Litovsk Anlaşmasını Almanya, Avusturya-Macaristan, Bulgaristan ve Osmanlı 7 Kasım 1917 Çarlık Rejimi yıkıldı. Devletleriyle imzalayarak Bolşevikler, Lenin önderliğinde yönetimi ele geçirdi. savaştan çekilmişti. Bu anlaşma ile; * Rusya’nın İngiltere ve Fransa ile yaptığı gizli anlaşmalar ortaya çıktı. * Rusya, Doğu Anadolu'da işgal ettiği yerler ile İmza Töreni Ardahan, Kars ve Batum'dan hemen çekilecekti. Brest Litovsk Barış Antlaşması'nın ilk sayfası (Almanca-Rusça-Osmanlıca-Bulgarca-Macarca) PARİS BARIŞ KONFERANSI (18 OCAK 1919) Paris Barış Konferansı (18 Ocak 1919), Birinci Dünya Savaşı sonunda galip devletlerin girişimleriyle savaş sonrası, barışın sürekliliğini sağlamak amacıyla 18 Ocak 1919’da, 32 ülkenin katılımıyla toplanmıştır. Bu konferans ile: İtalya’nın yoğun tepkisine rağmen İngiltere’nin çabaları sonucu İzmir dahil Batı Anadolu Yunanistan’a işgal bölgesi olarak bırakılmıştır. I. Dünya Savaşını Bitiren Antlaşmalar Devlet Antlaşma Hangi Adı Grupla Bulgaristan Nöyyi İtilaf Avusturya St. Germain İtilaf Macaristan Triyanon İtilaf Almanya Versay İtilaf Osmanlı Devleti ile Sevr Barış Antlaşması (10 Ağustos 1920) Birinci Dünya Savaşı Sonrası Ülkelerin Kayıpları