🎧 New: AI-Generated Podcasts Turn your study notes into engaging audio conversations. Learn more

Loading...
Loading...
Loading...
Loading...
Loading...
Loading...
Loading...

Full Transcript

Sinir Sistemine giriş, merkezi ve periferik sinir sistemi Sinir Sistemine giriş, merkezi ve periferik sinir sistemi SİNİR SİSTEMİ Vücudun en karmaşık sistemidir ve vücut ağırlığına göre oranı % 2’dir. Çok hücreli canlılarda, sinir sistemi ileri derece farklılaşmış; bir tak...

Sinir Sistemine giriş, merkezi ve periferik sinir sistemi Sinir Sistemine giriş, merkezi ve periferik sinir sistemi SİNİR SİSTEMİ Vücudun en karmaşık sistemidir ve vücut ağırlığına göre oranı % 2’dir. Çok hücreli canlılarda, sinir sistemi ileri derece farklılaşmış; bir takım uyarıları ve işaretleri çevreden organizmaya ya da vücudun bir kısmından diğer kısmına taşımakla görevli bir sistemdir. Çok hücreli bir organizmada hücreler hareket, beslenme ve savunma gibi pek çok görev bölümü yapmışlardır. Bu hücrelerin birbirleriyle haberleşebilmesi için özel bir sisteme ihtiyacı vardır. Küçük ve yavaş organizmalarda bu haberleşme kimyasal olabilir. Organizmanın bir kısmındaki hücreler “hormon veya transmitter” denilen kimyasal haberciler salgılayarak organizmanın diğer kısımlarının ne yapması gerektiğini belirler. Sinir sistemi; vücudumuzdaki milyonlarca hücrenin koordineli bir şekilde çalışmasını sağlayan iç haberleşme yoludur. Bu nedenle, sinir sistemi hemostasis’in devam etmesinde de kritik bir rol oynar. Sinir sistemi organizmanın yaşadığı çevreye (ısı, ışık, atmosfer basıncı değişiklikleri vb.) adaptasyonunu sağlar. Bunu endokrin sistemle birlikte diğer sistemlerin faaliyetlerini kontrol ederek düzenler. Sinir sistemi bu etkilerini HIZLI ve KISA süreli düzenlerken, Endokrin sistem YAVAŞ ve UZUN süreli düzenler. Organizmanın fizyolojik aktivitelerini düzenlemek, Organ ve sistemlerin eşgüdümünü sağlamak, Organizmanın çevre ile etkileşimini sağlamak, Vücut içi olayların kontrol edilmesi, İstemli hareketlerin planlanması ve kontrolü, Medulla spinalis’teki reflekslerin gerçekleştirilmesi, Hafıza, öğrenme ve düşünme gibi fonksiyonların yerine getirilmesi. İçten ve dıştan gelen bilgilerin alınması, onlara cevap hazırlanması ve o bilgilerin entegre edilmesi. Duysal bilgi başta serebral kortekste olmak üzere bir miktar bazal gangliyonlarda ve omurilikte depo edilir bilgi depolanmasında sinapslar iş görür. Beyine gelen duysal bilgilerin %99 dikkate alınmaz. Sinir hücresi: Nöron İnsan vücudu trilyonlarca hücreden meydana gelmiştir. Bu hücrelerden bir kısmı da nöron denilen sinir hücreleridir. Nöronlar elektro kimyasal bir işlemle bilgi taşımak için özelleşmiş hücrelerdir. İnsan beyninde yaklaşık 90-100 milyar nöron vardır. Bu nöronlar değişik şekil ve büyüklüktedirler. Sinir hücresi: Nöron İnsan beyninde yaklaşık olarak 90 milyar nöron (sinir hücresi) bulunuyor. Her bir beyin nöronunun, diğer nöronlarla 1.000 ile 10.000 arasında bağlantısı vardır ve 10 trilyona kadar nöron bağlantısını mümkün kılar. Kum parçacıklarının büyüklüğündeki bir beyin dokusu parçası 100.000 nöron ve 1 milyar sinaps içerir. 8 İnsan beyninde sinir uyarılarını ileten aksonlar 160.000 kilometre uzunluğunda. Yani dünyanın etrafında dört tur atabilir. İnsan beyni ortalama olarak 1.5 kilo ağırlığındadır ve beden ağırlığının %2-3'lük kısmını oluşturur. Fakat vücut oksijeninin %20'sini ve glikozunun %15-20'sini tüketir. 9 Sinir (Nöron) Hücresi: Nöronlar, sinir sisteminin temel fonksiyonel birimidir. Çeşitli biçim ve büyüklüklerde olabilir. Sinirsel uyarıları elektriksel ve kimyasal yolla iletir. Gilial (Destek hücreleri) Hücreler : Nöronları besler, korur ve izole ederler. Her nöron yaklaşık 50 destek hücresi tarafından sarılır Nöronlar, sinir sisteminin karmaşık morfolojik özelliklere sahip en küçük fonksiyonel birimlerdir. Bir sinir hücresi; hücre gövdesi, dendritler ve akson olmak üzere üç kısımdan oluşur. Hücre gövdesi diğer hücrelerde olduğu gibi zar, sitoplazma ve çekirdekten ibarettir. Hücre gövdesinden ağaç dalları gibi uzanan çok sayıdaki kısa uzantılara dendrit, bir tane olan uzantıya ise akson denir. Nöronlar birbirleriyle elektrokimyasal bir işlemle haberleşirler. Nöronlar sinaps gibi özel yapılar ve nörotransmitter gibi özel kimyasal maddeler içerirler. SİNİR SİSTEMİNİN FONKSİYONLARI 1. Vücut iç ortamının kontrolü. (endokrin sistemle işbirliği halinde çalışır) 2. İstemli hareketin kontrolü 3. Omurilik reflekslerinin programlanması 4. Hafıza ve öğrenme için gerekli deneyimlerin özümsenmesi 14 SİNİR SİSTEMİNDE BİLGİNİN İŞLENMESİ Duyusal girdi Bütünleştirme Sensor Motor çıktı Effektör Periferal sinir sistemi Merkezi sinir sistemi (PSS) (MSS) 15 SİNİR SİSTEMİNDE BİLGİNİN İŞLENMESİ 1. Duysal fonksiyon Duyu reseptörleri bilgiyi toplar Bilgi MSS’ne ulaştırılır 2. Bütünleştirme Fonksiyonu Duyusal bilgiler kullanılarak, Hisler Düşünceler Hafıza Kararlar oluşturulur 3. Motor fonksiyon Kararlar doğrultusunda hareket edilir Kararlar efektör organlara ulaştırılır 16 Sinir sisteminin üç önemli fonksiyonu vardır: 1) Duysal Reseptörler ile iç ve dış çevrenin denetimi 2) Bütünleşme, kaynaşma Sensoriyal bilgileri toplayıp bunları işleyerek uygun cevapların oluşturulması 3) Motor Oluşan bu cevapların efektör sinyallerle uygun şekilde hedef organlara ulaştırılması SİNİR SİSTEMİNİN ORGANİZASYONU 18 SİNİR SİSTEMİNİN ORGANİZASYONU 19 Sinir sisteminin en karmaşık entegre edici bölgesidir. Duyusal bilgilerin toplandığı ve değerlendirildiği, Anlamlı algılara dönüştürüldüğü, İskelet kaslarından sorumlu sistemlerin kontrol edildiği, Davranışların planlandığı ve yürütüldüğü yerdir. Beynin büyüklüğü Beynimizin büyüklüğü yaş, cinsiyet ve genel vücut kitlesine bağlı olarak değişse de ortalama bir erkek beyni 1.336 gram, kadın beyni ise 1.198 gram. Canlılar dünyasında en büyük beyin yaklaşık 35-45 ton ağırlığındaki balinalara ait olsa da en gelişmiş beyin insan beyni. Dolayısıyla insan beyninin en gelişmiş beyin olmasının nedeni de hacmi değil yaklaşık 100 milyar nörona sahip olması. Kadavralar üzerinde yapılan son araştırmalar 86 milyardan daha fazla nörona sahip olduğumuzu doğruladı. Beyin dokusunda ağrı reseptörü yoktur Bazı beyin ameliyatlarında kafa derisi, kemikler ya da beyin dokusunu kaplayan zarlar ağrı hissedebilir ancak beynin kendisinde hiçbir ağrı reseptörü yoktur. Bu yüzden beyin ameliyatları hasta kendindeyken yapılabilmektedir. Birçok ameliyat genel anesteziyle yapılsa da nöroşirurjinin alanına giren bazı cerrahilerde hasta uyanık olabiliyor. Bu sayede beynindeki tümörün alınması gereken hastaların konuşma, hareket etme gibi temel fonksiyonlarında ortaya çıkabilecek kayıpların önüne geçiliyor. 23 Bazı durumlarda, insanların yarım beyin ile yaşayabildiğinin örnekleri bulunmaktadır. Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü’nden nöroloji uzmanlarının araştırmasına dayandırdığı haberde, beyinlerinin yarısı alınan insanların normal bir yaşam sürebildikleri belirtildi. Habere göre bilim insanları, çocukluklarında normal ilaçlarla tedavi edilemeyen şiddetli epilepsi geçiren ve kurtarılmaları için beyinlerinin yarısı alınan 6 hastanın manyetik rezonans tomografisini (MR) çekti. Ardından araştırmacılar, hasta kişilerin MR sonuçlarını sağlıklı insanlara çekilmiş olan tomografi sonuçları ile karşılaştırdı. Çalışmanın sonuçları, bir yarım küresi eksik olan insanlarda beynin aktivitesinin, tüm beynin aktivitesi ile büyük bir benzerlik gösterdiğini ortaya koydu. Bunu kanıtlayan şe ise, tek yarım küredeki nöron ağlarının arasındaki istikrarlı bağlar oldu. Söz konusu bağların tek yarım kürenin eksikliğini kısmen telafi ettiği ve hastanın bilişsel yeteneklerini desteklediği ortaya çıktı. Sağ beyin mi yoksa sol beyin mi? Yapılan çalışmalarda beynin sağ ve sol bölümünün birbirinden baskın olmadığı gösterilmiştir. Yani her ne kadar beynimizde sağ lob ve sol lob; bilişsel, duygusal ve duyusal yetenekler konusunda farklı görevlere sahip olsa da, aslında beynin bir bütün olarak çalıştığı söylenebilir. Yani bireyler kişiliklerini ve yeteneklerini düzenleyen “baskın” bir beyin yarım küresine sahip değillerdir. Bunun yerine, araştırmalar insanların, her iki beyin yarım kürelerini de eşit ölçüde kullandıklarını ortaya koydu. Beyin, sinir sistemi yapıları içindeki en büyük bölüm olmasına karşın işlevleri ile ilgili daha az bilgiye sahip olduğumuz organdır. Beyin anatomik olarak dört ana bölgeden meydana gelir. 1) Serebral hemisferler 2) Diensefalon (Ara Beyin): Talamus Hipotalamus 3)Brain stem (Beyin Sapı): Midbrain(orta beyin) Pons Medullaoblongata 4)Serebellum Serebral Korteks iki hemisferden oluşmuştur. Her bir hemisfer sulcus centralis ve parieto-occipital sulcus (silvius yarığı) ile 4 loba ayrılmıştır. 1) Frontal Lob 2) Parietal Lob 3) Temporal Lob 4) Oksipital Lob Merkezi sinir sisteminin canalis vertebralis içindeki bölümüdür. Beynin medulla oblongata bölümü ile birleşir. Medulla spinalis 40-50 cm kadar uzunluktadır. Üst ucu, belirgin bir sınır göstermeden, beynin bölümlerinden olan Bulbus ile devam eder. Alt uç ise, bir koni görünümünde olup, en çıkıntılı kısım conus medullaris olarak adlandırılır.. Yeni doğanlarda omurilik yaklaşık 15 cm kadar uzunlukta olup, yaklaşık üçüncü lumbal omur yüksekliğine kadar uzanır. Omurilik, dört esas bölüme ayrılır. Bu ayrılmada, omurilikten başlayan spinal sinirlerin çıkış yerleri esas kabul edilir. Buna göre medulla spinalis; Servical Torakal Lumbar Sakral olmak üzere 4 bölümde tanımlanır. Omurilik uzunluğu boyunca her yerde aynı çapta değildir. Servical ve Lumbar olmak üzere İki yarı yerde genişleme yapar. Buralar, ekstremiteler için medulla spinalis’den ayrılan sinirlerin başlangıç yerleridir. Üst taraftan, üst ekstremitelere, alttan ise alt ekstremitelere uzanan sinirler ayrılır. Omurilikten 31 çift sinir ayrılır ve bu sinirler ayrıldıkları segmental bölümlerin isimleri ile adlandırılır. Servikal sinirler (nervi cervicales) 8 adet Torakal sinirler (nervi thoracici) 12 adet Lumbal sinirler (nervi lumbales) 5 adet Sakral sinirler (nervi sacrales) 5 adet Koksis siniri (nervus coccygeus) 1 adet Enine yapılan bir kesitte, medulla spinalis içinde yer alan gri cevher ile, bu yapıyı çevreden kuşatan beyaz cevher görülür. Ortada yeralan gri cevher, kanatları açık bir kelebek görünümündedir. Kanatların ön çıkıntıları ön boynuz (cornu anterior), arka çıkıntıları ise arka boynuz (cornu posterior)adını alır. Ön boynuzlarda bulunan hücrelerden motor sinirler ayrılırlar ve bunlar spinal sinirlerin ön köklerini oluştururlar (efferent sinirler). Arka boynuzlarda bulunan hücrelere ise, dışarıdan alınan duyuları getiren sinirler uzanırlar (afferent sinirler). Fakat arka kökler, medulla spinalis içine girmeden önce şişkin bir yapıya (ganglion) uğrarlar ve sonra omuriliğe devam ederler. Omuriliğin beyaz cevheri, periferden merkeze ve merkezden perifere uzanan ileti yollarından meydana gelir. Bu yollar çıkan ve inen sinir lifleridir. Yollar kendi aralarında fonksiyonel olarak ayrılırlar. Basınç, temas, ağrı ve ısı duyuları çıkan yollar ile merkeze iletilir. Aynı zamanda serebellum ile ilgili olmak üzere, eklemlerden ve kaslardan gelen bazı duyuları da çıkan yollar merkeze nakleder. İnen yollar üzerinden ise; irade dahilinde olmak üzere, iskelet kasları üzerine motor emirler gönderilir. Ancak, inen yollar sistemine otonom merkezleri ilgilendiren bazı lifler de eşlik eder. Dermatomlar Spinal sinirdeki arka kökün duysal innervasyon sağladığı vücut segmentine dermatom denir. Kesin sınırlarla ayrılmış olduğu bilinmesine karşın dermatomlar, duysal sinir uçlarının birbiri arasına yayılmasından dolayı iç içe geçmiştir. Dermatomların duyarlılığının incelenmesi, medulla spinalis segmentlerindeki fonksiyon bozukluklarını belirlemede kullanılır. PERİFERİK SİNİR SİSTEMİ 31 çift spinal sinir 12 çift kranial sinir OTONOM SİNİR SİSTEMİ İki bölümü vardır: Sempatik Parasempatik İstemsiz hareketleri kontrol eder Kalp atımı Kan basıncı Solunum Terleme Sindirim Düşünce ve duygusal durumla etkilenebilir Otonom sinir sisteminin parasempatik (sol) ve sempatik (sağ) bölümleri Merkezi Sinir Sistemi Sempatik Sistem SEMPATİK Beyin Gözbebeği SİSTEM genişlemesi Tükürük salgısı azaltır Tükürük bezleri Bronşlarda gevşeme  “Savaş ya da kaç” yanıtı Spinal kord Akciğerler  Adrenalin ve noradrenalin Kalp atım hızında artış Kalp salgılar Aktivitelerini azaltır Sindirim  Kalp atım hızı ve kan organları Pankreas basıncını artırır Glikoz yapımı uyarımı Karaciğer  İskelet kaslarına kan Adrenalin ve noradrenalin salgılaması Adrenal bezler akımını artırır Böbrek Mesaneyi gevşetir  Sindirim fonksiyonlarını Sempatik Erkeklerde ejakülasyon uyarımı ganglia inhibe eder PARASEMPATIK Merkezi Sinir Sistemi Beyin Parasempatik Sistem SİSTEM Gözbebeklerini küçültür Tükürük salgısını uyarır Bronşları daraltır Spinal  “Dinlen ve sindir” sistemi kord  Enerjisini koruması ve Kalp atım hızını yavaşlatır saklaması için vücudun Aktivitelerini uyarır sakinleşmesini rahatlamasını sağlar Safra kesesi aktivitesini uyarır  Kalp atım hızı, solunum ve Safra kesesi kan basıncını düşürür Mesanenin kasılmasını uyarır Üreme organlarının ereksiyonunu uyarır SEMPATİK VE PARASEMPATİK SİNİR SİSTEMİ FARKLILIKLARI Sempatik Sistem Etkilediği Parasempatik Sistem (uyarılma) Bazı Organlar (rahatlama) Pupillaları genişletir GÖZLER Pupillaları daraltır Azaltır TÜKÜRÜK SALGISI Artırır Nemlendirir DERİ Kurutur Artırır SOLUNUM Azaltır Hızlandırır KALP Yavaşlatır İnhibe eder SİNDİRİM Stimüle eder Stres hormonlarının ADRENAL Stres hormonlarının salgısını artırır BEZLER salgısını azaltır

Use Quizgecko on...
Browser
Browser