🎧 New: AI-Generated Podcasts Turn your study notes into engaging audio conversations. Learn more

Loading...
Loading...
Loading...
Loading...
Loading...
Loading...
Loading...

Summary

This document explores the relationship between medicine and art across different historical periods and cultures. It examines how medical practices have been intertwined with artistic expressions throughout time, from ancient civilizations to current medical practices. The document also touches upon the development of medical knowledge and its impact on society and artistic expression.

Full Transcript

 SANAT VE TIP Doç. Dr. E. Zeynep Tuzcular Vural TIP BİLİM Mİ, SANAT MI? •olayBilim insanı evrendeki süregelen ve olguları gözlemleyerek, hipotezler geliştirerek, değişik yöntemler kullanarak ve deneyler yaparak bilgiye ulaşmaya çalışır, yanlış bilgileri eleyerek insanlığın bilgi dağarcığını ge...

 SANAT VE TIP Doç. Dr. E. Zeynep Tuzcular Vural TIP BİLİM Mİ, SANAT MI? •olayBilim insanı evrendeki süregelen ve olguları gözlemleyerek, hipotezler geliştirerek, değişik yöntemler kullanarak ve deneyler yaparak bilgiye ulaşmaya çalışır, yanlış bilgileri eleyerek insanlığın bilgi dağarcığını genişletir. •verilere, İlk bakışta tıp bir bilim dalıdır; kanıtlara, sebeplere ve sonuçlarına dayanarak, bilgi birikiminden faydalanarak hastaya tanı konur, tedavi uygulanır. •boyunca Sanat veetkileşim tıp yüzyıllar içinde olarak bedeninin gizlerini araştırır. •kendi Hekimler hastalarını bilgi ve deneyimlerinin yanı sıra var olan bilimsel bilgiyi de hastaları lehine kullanarak mesleklerini icra ederler. •dalıdır Tıp uygulamalı bir bilim ve uygulaması da bir sanat formudur. SANAT NEDİR? • İnsanoğlunun var olduğu günden bu yana sanatın ne olduğuyla ilgili farklı kirler o aya atılmıştır. • Sanat insanın varoluşunun bir parçasıdır. Çünkü toplumsal ve kültürel yaşam sanat eserleri yoluyla geleceğe aktarılır. • Evrensel bir değer olan sanatın nasıl tanımlanabileceği yüzyıllardır olduğu gibi hala bugün de ta ışılmaktadır. • En basit anlatımla sanat yaratıcılığın ve hayal gücünün farklı tekniklerle dışavurumudur. • Hekimin amacı hastasını ziksel, duygusal, ruhsal ve sosyal açıdan iyileştirmek, armonik, estetik, hemostatik dengesini yeniden kurmaktır. • Dolayısı ile hekim, hem bir bilim insanı, hem de sanatçıdır.  Ars longa vita brevis… Sanat uzun, hayat kısa…  • Hipokrat, özdeyişlerinden oluşan kitabına bu sözle başlar. • Tıp sanatının uzun ve zahmetli bir öğrenim süresi gerektirdiğini, tüm bir yaşamın bile bu sanatı öğrenmek için yetmeyeceğini vurgular. • İyi doktorluk doktorluğu bir sanat olarak görmekten geçer • Tıp sanatı biyopsikososyal bir varlık olarak insanın bedeni ve ruhunu iyileştirmeyi hede er. • İyi hekim olmak için yeterince bilgi ile donatılmış bir sanatçı olmak gerekir. • Bu iki disiplin son derece girift bir yapı içinde birbirini besler. •tıpÇalışma alanları ve hede eri insan hayatı olan ve sanat iç içedir. •melez Tıp doğası gereği bir bilim dalı olmasına karşın, yapısı nedeni ile sanatın ta kendisidir. •yaşamdır. Hekimlik ve sanatın uğraş alanı insan ve •tarafından Eski çağlarda tıp ile sanat aynı kişiler icra edilirdi. •birbirinden Çağımızdaayrılmış bu meslekler zorunlu olarak olsa da hekimler mesleklerini icra ederken de hem bilimden, hem de sanatdan yararlanır. •birbirinden Her ne kadar pek çok kişi bilim ve sanatı ayrı düşünse de aslında her ikisinin de o ak bir kaynağı var: İnsan • Sanat insanı anlamamıza katkıda bulunur • O ak davranış biçimlerine ışık tutar • Kişinin kendine özgü bireysel davranış şeklini gözler önüne serer • Hekimin dil ve düşüncesini zenginleştirir. • Günümüzde sanat-bilim arasındaki dengede ibre ne yazık ki bilim tarafına dönmüştür. • Yapılan çalışmalar pahallı teknolojiye aşırı güvenmenin zik muayene ve tıbbi öykü alma gibi becerileri körelttiği, empati, hasta-hekim iletişimini azaltığını göstermektedir. • En iyi klinisyen merhamet ve anlayışla bilgisini klinik karar verme becerisi ile harmanlayarak sanatını icra eden hekimdir. Tıpta İnsan Bilimleri • Tıbbın 20. yy baş döndürücü gelişmesi ve bunun sonucunda sadece bir bilim olarak görülerek hem hekimin hem de hastaların robotlaşmaya doğru gitmesi tıpta hekimlik sanatının tekrar gündeme gelmesine neden olmuştur. • Bütün bu gelişmelerden sonra hekimliğin dengesini tekrar düzeltmek adına özellikle 21. yy gittikçe yayılan "tıpta insan bilimleri" adlı alan, hekimleri, tıp öğrencilerini ve akademisyenleri ilgilendirir. • İnsanın biyopsikososyal bağlamda sağlık durumunu ve hasta-hekim iletişimini irdeleyen, deneyimlerini • Tıpta insan bilimleri, hekimlerin etik değerlere bağlı olmalarını, hekim sorumluluklarını bilmelerini, profesyonel davranış biçimi geliştirmelerini hede er. • Sağlık tarihi, sağlık etiği, sağlık antropolojisi, sağlık felsefesi, sağlık sosyolojisi, sağlık kültürünün yanı sıra yaratıcı ve güzel sanatların (plastik, işitsel ve dramatik sanatlar) ve edebiyat, hukuk, felsefe gibi alanların insan sağlığı ve iyilik haline katkı vermesini ve bunu geliştirmesini amaçlar. • Hedef: Daha iyi doktorlar yetiştirmek • Türkiye'de tıp fakültelerinin eğitim programlarına bakıldığında yapılandırılmış bir tıpta insan bilimleri eğitiminin bazı üniversitelerinde uygulandığı, bu alana giren bazı başlıklarla ilgili diğer bazı üniversitelerde küçük uygulamalar yapıldığı görmekteyiz. •gelişmelerin Tıp eğitiminde bu yanı sıra, hala geçerli olan hekimlikte ustaçırak ilişkisi, çırak için tıp sanatını öğrenmenin ve usta için bilgi ve birikimini ölümsüz kılarak çağlar boyunca aktarmanın etkili yoludur. •kendi Sanatruhyıpratıcı bir süreçte sağlığımızı korumak için yaratıcı ve duygusal bir çıkıştır.  Sanatın Sını andırılması • Sanat genel olarak iki gruba ayrılır: • Endüstriyel sanatlar (zanaat), • Güzel sanatlar. • İnsanların maddeye dayanan gereksinimlerini karşılamak için yapılan, öğrenimle birlikte deneyim, beceri ve ustalık gerektiren işlere “zanaat” denir. Dokumacılık, kuyumculuk, kunduracılık birer zanaattır. • Edebiyat, müzik, resim, heykel, mimarlık, tiyatro vb. insanda coşku ve hayranlık uyandıran sanatlar ise güzel sanatlar olarak adlandırılır.  GÜZEL SANATLARIN SINIFLANDIRILMASI KLASİK (GELENEKSEL) SINIFLANDIRMA 1) Plastik (Görsel) Sanatlar (Maddeye Biçim Veren Sanatlar) • Resim • Heykel • Mimari • Kaba ma • Hat • Tezhip • Minyatür 2) Fonetik (İşitsel) Sanatlar (Sese, Söze Biçim Veren Sanatlar) • Edebiyat • Müzik 3)Sanatlar Ritmik (Dramatik, Karma) (Harekete Biçim Veren Sanatlar) • Tiyatro • Bale • Dans • Opera • Sinema Cecil's Textbook of Medicine • Tıp bilim ve bilimsel yöntemlerin hekimlik sanatı ile harmanlandığı bir meslektir. Hekimlik sanatının en temel unsuru hasta-hekim iletişimidir. • Hasta bakımı sanatı insanlık tarihi kadar eskidir. Bakım ve şifa sunma sanatının bilimsel yönü çok yenidir. • Doktorların eleştirilme ve istismar edilmesinin nedenleri bilgisizliği değil, duyarsız davranışları ve hasta bireyi etkileyen duygusal sıkıntı ve gerilimi tamamen göz ardı etmeleridir. • Hekim bilgisinin insanlığını gölgelemesine izin vermemeli, etiği göz ardı etmemeli ve empati göstererek sanatını icra etmelidir. Tıbbın sanata yansıması Geçmiş çağlardan bugüne resim, heykel ve edebiyat gibi dallarda tıbbın sanata yansımaları bilim ve sanatın iç içe geçmesine örnektir. Güzel sanatlar eğitiminin temel öğesi olan anatomiyi bilmeyen bir heykeltraş, ressam ya da dansçı sanatını icra ederken birçok zorlukla karşılaşır. Leonardo da Vinci, Dürer, Michelangelo ve Rembrant gibi bir çok önemli sanatçının eserleri tıbbın sanata yansımasıdır. The Anatomy Lesson of Dr. Nicolaes TulpRembrandt Leonardo Da Vinci The Blind Leading the Blind-Pieter Bruegel Mezopotamya Tıbbı • Büyü ve kehaneti içine almakta idi. • Ashipu denen büyücü - tıp adamı hangi tanrı veya kötü ruhun bu hastalığa sebep olduğunu belirlemekteydi. • Ashipu aynı zamanda hastalığın, hastanın işlemiş olduğu bir günah veya hatadan mı olduğunu da belirlemekteydi. • Ashipu bu teşhisi yaptıktan sonra hastalığa sebep olan bu kötü ruhu kovabilmek için gereken kutsal sözleri de söylerdi. • Karaciğer merkez, vücut sıvıları çok önemli. • Sümercede doktor, “suları tanıyan adam” anlamındaki “azu” demekti. Kilden yapılma hayvan karaciğer modelleriyle hastalığa yönelik kehanetlerde bulunulurdu, fala bakılırdı. Mısır tıbbı • Büyü ve inanç tıbbın temelini oluşturuyordu. • Mısır uygarlığı tıpta bilimsel anlamda çağdaşı uygarlıklardan daha ileri görülse de, Ölüler Kitabı’ndaki Son Yargılama sahnesinde görüldüğü gibi büyücüler ve tanrılar işin içindedirler.  Bu sahnede çakal başlı Anubis sağlık tanrısı olarak ta ıyı yapıyor, canavar Ammit ise onun arkasında kurbanı bekliyor. Antik Yunan • Eski Yunan toplumlarında yaşam gücü olan Timos’un yaşayan bedenin her yerinde bulunduğu inancı vardı. • Tıp eğitimi, usta-çırak ilişkisi şeklinde yapılıyordu. • Ailelerin kuşaktan kuşağa taşıdığı bir eğitim olarak da devam etmekteydi. • Hastalıkların teşhis etme yöntemi hastayı gözlemlemek, dinlemek ve palpasyonla yapılırdı. • Antik Yunan’da Hipokrat dönemi hekimleri tıp teorilerini şekillendirirken Sokrat öncesi düşünürlerin tabiat felsefelerinden yararlandılar. Apollon ve 9 müzü/Simon Vouet • Apollon sağlık ve arınma tanrısı olarak bilinmektedir. • Apollon aynı zamanda müziğin, dansın, şiirin tanrısı tüm güzel sanatların ve bunlarla ilişkili ilham (esin) tanrıçaları, dokuz müzün (mousa) de tanrısıdır. • Yunan Mitolojisine göre Güzel sanatlar tanrısı Apollon, kralın kızı Koronis'e aşık olur ancak Koronis ona ihanet eder ve karnında Apollon'un çocuğunu taşıdığı halde bir başkası ile evlenir. • Apollon bunu duyunca çok üzülür, ö elenir. Kendisini aldatan sevgilisi ve kocasının öldürülmelerini ister ve bu görevi kardeşi A emis'e verir. • A emis, onların cesetlerini odunların üzerine koydurur ve yaktırır. Koronis'in cesedi yarı yanmışken Apollon gelir ve onu alevlerin arasından çıkarır. • Karnını yardırınca canlı bir erkek çocuk o aya çıkar: tıbbın ve sağlığın tanrısı Asklepios... • Asklepios hekimliği Kherion adlı Kentauros (Yarı insan yarı at) bir bilginden öğrenir. Kherion ona otlarla hastaları iyi etmenin sırrını öğretir ve böylece iyi olacaklarından umut kesilen hastaları bile iyileştirmeye, insanları ölümden ku armaya başlar. • Hastaları iyileştirerek ölümün önüne geçmesi ölüm diyarının tanrısı Hades‘i kızdırır ve onu Zeus'a şikayet eder. Zeus Hekimlik tanrısını cezalandırmaya karar verir ve yıldırımını yollayarak emirlerine karşı çıkan kendi torununu öldürür. • Asklepios‘ın kızı koruyucu Hekimlik ve temizlik tanrıçası Hygieia’dır. • İnsanlara şifa dağıtan ve ölüme meydan okuyan Asklepios Zeus’un yıldırımı ile yere serilince, ünlü hekimin son deminde yazdığı bir reçete oradaki bir otun üzerine düşüvermiş. Yağmur yağmış, yazının özü böylece ota karışmış ve her derde deva sarımsak meydana gelmiş…(aynı hikaye Lokman Hekim’de de anlatılır) • Yani ölümsüzlüğün reçetesinden • Asklepios'un yetiştirdiği hekimler, onun sanatını sürdürüp, onun adına Asklepion adı verilen tapınaklar açmıştır. Bunlar aynı zamanda günümüz tıbbına öncülük eden İlkçağın hastaneleridir. Kos ve Bergama’ da Antik Yunan’ın en önemli iki Asklepion’u bulunmakta idi. En büyüğü ve en ünlüsü Bergama'da olandı. Helenistik dönemde kurulmuş olan bu büyük sağlık kompleksi şifalı su, kaplıca, zik tedavi, temiz hava gibi tedavilerin yanısıra telkin, eğlence ve müzik yoluyla tedavi sunmakta idi. Burada ziksel hastalıkların yanı sıra, ruh hastalıkları üt ve lirle yapılan müziğin iyileştirici etkisiyle tedavi edilir, antik tiyatroda hastalara iyi gelecek müzik ve dans gösterileri düzenlenirdi. Antik Hindistan •görülürdü. Eski Hint uygarlığında da cerrahi bir sanat olarak •HintMÖUygarlığının 4000 yıl öncesine dayandığı tahmin edilen eski kutsal kitabı Riğvera' d a çeşitli bitkisel ve hayvansal kaynaklardan elde edilen ve bugün bile kullanılan analjeziklerden söz edilmektedir. •veMÖ. 622-542 yılları arasında yaşayan büyük hekim cerrah Sushruta kalbi merkez olarak ele almakla birlikte çeşitli ağrı yollarının var olabileceğini düşünmüştü. Bütün vücut kanal ve damarlarla kalbe bağlandığına inanılıyordu. •Sushruta Budizmde insan ve hayvan diseksiyonu yasaktı. Bu yüzden Samhita’da anatomi bilgileri oldukça yetersizdi. •operasyonları Hintli hekimlerin katarakt ve rinoplasti gibi cerrahi yaptıkları bilinir. Bunun yanında bazı cerrahlar batın operasyonları, mesane taşı alınması ve hatta diş cerrahisi uygulamışlardır. •biliyorlardı Kan damarlarını kestikten sonra nasıl kapatacaklarını ve koterizasyon uyguluyorlardı. • Hekimlik Yemini ediyorlardı. •daha MS.mistik 5. yüzyılda Budizmin etkili olmaya başlaması olayların ve dinsel yönden ele alınmasını birlikte getirdi ve Hint Uygarlığındaki gelişmelerde durgunluk başladı. •özelliklerini Ancak yinetaşıyan de bugün Hindistan' d a geçmişin tüm geleneksel geleneksel Hindu tedavi yöntemi olan Ayu eda hala kullanılmaktadır… İslam’da Tıp • Şifahaneler Selçuklu ve Osmanlı döneminde de karşımıza çıkar. • İslam’da bilime çok değer veriliyordu. Kuran’da ayetlerle bilginin kutsal olduğu bildirilir. • İslam tıbbında 7-9. yy’da Aristo, Hipokrat, Galen ve Diaskorides’in eserleri Arapçaya çevrildi. • El yazması olarak Yunan tıbbi metinlerinden yapılan çevirilerde eserlerin büyük bölümü bolca resimlenmiştir. • El yazmalarında/mozaiklerde resmi yapılan bitkilerin ilaç yapımında kullanılmasına rehber olması ve hatta halkın da yararlanması amacıyla gerçek özelliklerinin gösterilmesine dikkat edilirdi. • 9-12. yy. arasında Telif eserler devrinde matematik, kimya ve tıp alanlarında önemli katkılar sağlanmıştır. • İslam dünyasında hastalığın tedavide bozulan dengenin düzeltilmesi • İslami devir hekimleri seza en ve göz ameliyatlarını resimleyip tanımladılar. • İslam Uygarlığı ile tıp eğitimine laik bir anlayış, hasta başı klinik hekimliği, zyolojide yeni keşi er, cerrahide yeni keşi erle aletlerin tasarımı gibi bir çok yenilik getirildi. • İslam hekimleri arasında Ebu’l Kasım Zehravi (930-1013) Kitabü’t-Tasrif eserinde cerrahi aletlerle birlikte 215 resim tasvir etmiştir. Tasrif’in 30. bölümü ilk resimli cerrahi kitabıdır. Geleneksel tıp kitaplarında cerrahiye az yer verilirdi. Tasrif’de cerrahi aletlerin çizilerek işlevlerinin anlatması •veSelçuklu Dönemi şifahanelerinde saz ney sesi bir tür terapi yöntemi olarak kullanılmakta idi. İslamda tasavvuf ekolü mensupları (su ler) müzikle uğraşmış, psikiatrik hastalıkların tedavisinde müzik kullanmışlardır. •Şerefeddin Amasyalı yaklaşık tıp alimi600 Sabuncuoğlu yıl önce müzikle tedavinin yanı sıra su ve ritm ile terapi yapıyordu. •Sultaniye' Anadolu'de,daSivas bunavebenzer örneklere Divriği Darüşşifalarında rastlanıyor. Selçuklu ve Osmanlı döneminde yapılan darüşşifalarda akıl hastalarının müzik ve su sesiyle iyileştirilmesi öncelik kazanmış. İbni Sina •İbniBirçok eserin sahibi Sina’yı Avrupalılar “büyük üstat” olarak tanımlamış ve saygı duymuş... •Arapların İranlıların“Arap”, “Acem”, Avrupalıların ise “Avicenna” ismiyle andığı, Obüyük adoğu’da yetişen bilim adamı • İbn-i Sina yaptığı çizimlerle anatomi açıklamalarına yer verdi. • İbn-i Sina’ya göre ruh ve beden olarak iki cevher bulunmaktadır. Bunların her birinin kendine özgü hastalıkları vardır. Sanatın tıbba katkısı • Tıp bilimi görmeye dayalı bir bilim dalıdır. • Tıp tarihi boyunca yapılan tıbbi illüstrasyonlar; cerrahi teknikleri öğrenme ve doğru anatomi bilgisi edinme amacına hizmet etmiştir. • Tıp eğitiminin gelişmesinde önemli rol oynayan ressamlar özgün çizimleriyle değerli tıp kaynakları bırakmışlardır. • Anatomi kitaplarının resimleri insan bedeninin içyapısını merak eden sanatçılar tarafından sanatsal bir üslupla görselleştirildi. • Bilim ile sanatın iç içe geçmesiyle “a istik anatomi” kavramı oluşur • Kadavra çalışmalarına katılan sanatçılar ve doktorlar yakın temas içinde olmuşlardır. • Bedenin doğru anatomisi gür resminde ve heykelde de önemli bir •gösterilmektedir. Sanatın tıp eğitiminde önemli bir yere sahip olduğu çeşitli yöntemlerle •başHastaların görsel bulgularını tanımlamada başarılı olma, belirsizlikle etme becerisinin geliştirilmesi, kişişel gelişim, kendini ifade etmeyle tıp öğrencilerinin iyi bir hekim olarak yetişmesi hede enir. •araştırmalarda Bu amaçla sanatın tıp eğitiminde kullanımı ve etkileri yapılan gösterilir. •becerilerini Bardes ve geliştirmeye arkadaşları öğrencilerin gözlem, tarif etme ve yorumlama yönelik geliştirdikleri bir programda sanat ve tıp eğiticileriyle beraber öğrenciler, ilk olarak po re tabloları inceler, sonra hasta yüzlerinin yer aldığı fotoğra arı yorumlarlar. Sonuç olarak insan yüzünde ki duygusal ve karakter ifadelerine yönelik farkındalığın a ışı görülür. . Lazarus ve arkadaşları sanat konulu seminerler sonrasında öğrencilerden alınan geri bildirimlerde kişisel gelişime katkısı yönünde olumlu sonuç bildirmişlerdir. Kore’de Lee ve arkadaşları mezuniyet öncesi eğitimde tıbbi temalı lm ve edebiyat kurslarıyla öğrencilerin sunum, ta ışma, iletişimle birlikte çalışma becerilerini geliştiğini geri bildirimlerde belirlemişlerdir 20. yüzyılın en iyi medikal illustratörlerinden biri olan Dr. Frank Netter hiç bir zaman doktor olmak istememiş… Asıl tutkusu resim olmasına rağmen ailesi daha prestijli bir meslek olduğunu düşündükleri için tıp fakültesine gitmesi için zorlamışlar. Halbuki bir resim binlerce kelimeye bedel… Günümüzde resim ve psikodramadan psikiatride tedavi amaçlı yararlanılmaktadır. • Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinin bahçesinde bulunan Rodin’in Düşünen Adam heykelinin kopyası, hastaların tedavinin bir parçası olarak yapmış olduğu bir sanat çalışmasına örnek teşkil etmektedir. • Başarılı bir ütçü olan Laennec, müzik bilgisi sayesinde en temel muayene aleti olan stetoskop’u keşfetmiştir. Tıpta kullanılan aletler, protezler, çizimler birer sanat ürünüdürler. Bazı durumlarda hastalığın varlığı sanatçıyı yaratıcılığa iter. • Chopin tüberküloz; besteler • Van Gogh epilepsi hastası; resimler • Camille Claudel psikoz; heykeller yaratmıştır. Hastalığa başkaldırma • Beethoven’ın sağırlığı • J.S. Bach’ın körlüğü • Sarah Bernard’ın kesik ayağı ile sahneye çıkışı, bu kişilerin sanatlarında doruğa çıkmalarına engel olamamıştır. “Tıbbiye’den her şey çıkar, arada sırada da doktor çıkar” • Hekimi insana duyulan sevgi dışında sanata yaklaştıran çeşitli öğeler mevcuttur. • Bazen mükemmeliyetcilik, bazen kalıcı olma isteği, bazen de yorucu ve yıpratıcı bir günden sonra sanatla rahatlama isteği hekimi sanata yönlendirir. • Hekimlik mesleğinin yanı sıra profesyonel olarak, ya da amatörce müzik, edebiyat, plastik sanatlar, tiyatro, sinema, fotoğraf veya sanatın diğer birçok dallarıyla uğraşan hekimler mevcuttur. • Tıp tarihçisi, minyatürcü, Dr. Süheyl Ünver • Nöroşirürjiyen, besteci, Dr. Bülent Tarcan • Jinekolog, koro şe ve ses sanatçısı Dr. Alaettin Yavaşça ve daha niceleri… Friedrich Nietzche 1878 “İnsanca, Pek İnsanca” hekimler için ne diyor: “Bir hekimin zihinsel güçlerinin en yüksek noktasında olmasının sebebi, sadece en son ve yeni yöntemleri beceriyle uygulaması ya da teşhis koyan hekimlerin ünlü yöntemleriyle, beli ilerden yola çıkarak sebeplere kolayca ulaşması değildir a ık. Buna ilaveten herkesle kolayca uyum sağlayabilecek ve gerekirse karşısındakinin yüreğini kolayca söküp alabilecek türden bir hitap yeteneğine, melankoliyi yok edecek kadar cana yakınlığa, bir diplomatın arabulucuk yeteneğine, insan ruhunun sırlarını öğrenebilmek için bir dedekti n becerisine ancak bu sırlara ihanet etmemek için de bir avukatın anlayış yeteneğine, özetle bütün profesyonel mesleklerin beceri ve haklarına gereksinimi vardır.” Burada Nietzsche bir üstün insanı değil bir doktoru yani sanatçıyı tanımlamaktadır. • Sir William Osler, 1892 yılında söylediği "insanlar arasında büyük farklılıklar olmasa tıp bir sanat yerine bilim olabilirdi" deyişiyle tıbbın hem bilim, hem de sanat olduğunu vurgulamıştır. Gerçekten de “hasta yoktur hastalık vardır” atasözü çok doğrudur. Her olgu eşsiz olduğu için yönetiminde sadece bilgiyi değil, hekimlik sanatının kullanılmasını gerektirir. Tıp hem bilim, hem de sanattır. •çalışmada Türkiye’de272ailehekimden hekimliği%57,3 uzmanları ile yapılan bir katılımcı sanatla ilgilenmekteydi. •düzeyde, Bu hekimlerin %4,4‘ü profesyonel, %35,3’ı amatör %27,9’u okuyucu/dinleyici olarak sanatla ilgilenmekteydi. • %32,4 hekim sanatla ilgilenmediğini beli ti. •%14,7 Katılımcıların en sık üç ilgi alanı; %26,5 fotoğrafçılık, yazarlık, %14 boyama olarak bulundu. •%26,4 Katılımcıların yapmak istediği sanatsal faaliyetler; bir müzik aleti çalmak, %16,2 resim yapmak, %7 tiyatro-sinema, %6,6 yazarlık, %5,9 fotoğrafçılık, %3,7 ebru sanatı olarak saptandı. •olduğunu Katılımcıların %63,6’sı tıbbın sanatla bir ilişkisi düşünmekteydi. •isteyenler “Tıp bir sanattır" düşüncesi ve sanatla ilgilenmek arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptandı. •çırak Yapılan yorumlar iletişim, mesleğin icrası, ustailişkisi ile eğitim, merhametli ve duyarlı olmak, tiyatro sanatçısı gibi davranmak başlıkları altındaydı. •onu%45,7 kişi hekimliğin hastayla iletişim kurarak, tedavi etme sanatı olduğunu düşünüyordu. Özkara A. ve ark. Aile hekimlerinin sanatsal faaliyetleri. Konuralp Tıp Derg 2015;7(1):34-9. Kendi deneyimim… «Tıp aslında bir sanat… Bale de sanatın en ra ne formlarından biri. O yüzden birçok o ak noktaları var. Bir kere ikisi de insanda buluşuyor. İkisi de hümanist... İkisi de özveri istiyor; ikisinde de hep kendinizi aşmayı hede iyorsunuz; o açıdan çok benziyorlar birbirlerine. Her iki meslekte de tam not yoktur. Hep bir adım öne geçmeniz gerekir. Sürekli devinim içindedir bale de tıp da… Balede kazandığım iç disiplinin tıpta bu açıdan büyük faydası olduğunu söyleyebilirim. Baleye başlayan her çocuk önce bedeniyle mücadele etmeyi öğrenir. Bunu öğrendikten sonra zaten her şeye hükmedebilir. Balede ‘aferin, çok güzel’ yoktur. Her zaman sizden daha iyi vücutlar olacaktır; her zaman birileri sizden daha iyi olacaktır; her zaman yeni bir nesil gelecektir arkadan… Tıpta da en güzel kazanımdır bu; daima en iyiyi elde etmeye çalışmak. Bunun çok pozitif etkisini gördüm ben. Hiçbir zaman ümidiniz kırılmıyor; ‘bunu yapamam’ demiyorsunuz». Teşekkürler…

Use Quizgecko on...
Browser
Browser