Hücre Organelleri ve İnklüzyonlar HB PDF
Document Details
Uploaded by GladBigfoot
Maltepe Üniversitesi
Hale Bayram
Tags
Summary
Bu belge, hücre yapısı, sitoplazma organelleri ve inklüzyonlar hakkında bilgiler sunmaktadır. Hücrenin iki ana bölümünü (sitoplazma ve çekirdek) ve farklı organelleri ve işlevlerini ayrıntılı olarak ele almaktadır. Ayrıca, inklüzyonları sınıflandırmakta ve özelliklerini açıklamaktadır.
Full Transcript
Hücre Yapısı-2 Sitoplazma Organelleri ve İnklüzyonlar Dr.Öğr.Üyesi Hale BAYRAM Maltepe Üniversitesi Histoloji ve Embriyoloji AD Çok hücreli organizmaların hepsinde hücreler temel yapısal ve fonksiyonel birimlerdir. Organizmanın korunma, yeme, sindirim, metabolitlerin emilimi, artıkların atılması, ha...
Hücre Yapısı-2 Sitoplazma Organelleri ve İnklüzyonlar Dr.Öğr.Üyesi Hale BAYRAM Maltepe Üniversitesi Histoloji ve Embriyoloji AD Çok hücreli organizmaların hepsinde hücreler temel yapısal ve fonksiyonel birimlerdir. Organizmanın korunma, yeme, sindirim, metabolitlerin emilimi, artıkların atılması, hareket, üreme ve hatta ölüm gibi aktiviteleriyle ilişkilendirdiğimiz süreçlerin hepsi insan vücudunu oluşturan milyonlarca hücrenin her birinde devam eden benzer süreçlerin yansımasıdır. Hücre iki ana kompartmana ayrılır: Sitoplazma ve Nukleus Sitoplazma ve Nükleus Sitoplazma şekilli elemanların içinde yer aldığı şeffaf camsı matrikstir. i wil Sitoplazma, şekilsiz temel madde ve şekilli unsurlardan oluşur. - slij Sitoplazma üç ana yapısal bileşen içerir: organeller, inklüzyonlar ve hücre Sitoplazma 4 ana iskeleti.*sitezol > Inorganit , Proteinler , organdlerin agenlarhidreiskeletaBitter yapisal iGerir iyoular (Nat At Cat2) , , , RNAlav Akışkan bileşen SİTOZOL adını alır: inorganik iyonlar (Na, K, Ca2) ve ara metabolitler, karbonhidratlar, lipitler, proteinler ve RNA'lar gibi organik moleküllerin bulunduğu çeşitli çözünmüş maddelerden meydana gelir. Belirli organeller arasındaki işlevsel etkileşimler sonucu, materyalin hücre tarafından alınımı ve salınımı, protein sentezi ve hücre içi sindirimi gerçekleşir. - Tüm hücreler, aynı temel intraselüler organel setine sahiptir ve iki - grup halinde sınıflandırılır: Organeller membranlı - ve membransız -> - olarak tanımlanmaktadır. Membranlı organellerin membranları, sitoplazma içinde - B veziküler, tübüler ve diğer yapısal örüntüler< oluştururlar. ! runtzler olusturur tubuler vezikuler isindes yapsal Membrank Sitoplazma dier ,. A) Membranlı Organeller: I a granitSuZ Endoplazmik retikulum ↳ granill Granülsüz Endoplazma retikulumu B) Membransız Organeller: 1 Ribozom = Sentriyol Granüllü endoplazma retikulumu - 3 ↳ Golgi Kompleksi (Golgi aparatı, Golgi bileşiği) Lizozom Proteozom S Peroksizom S - F - Mitokondriyon Endozom 3 Hücre iskeleti > - mikrofilamanlar mikrotubullen ↳ in termediger Mikrofilamanlar filamen Mikrotubuller İntermediyer (ara) filamanlar en İNKLUZYONLAR İnklüzyon cisimleri, sitoplazmada yerleşiktir. Bunlar, hücrenin cansız kısmını oluşturur ve aşağıdaki şekilde sınıflandırılır: 2 Depo Edilen Gıda Maddeleri in Karbonhidratlar Yağlar ④ Desso 2 Pigmentler: Endojen Pigmentler : ② Kristaller Karoten Tozlar Karbon partikülleri Ksimin) S,damaddelari ; edilen : karbenhidrat E yaglar Pigmenter-endojen ↳ ekzojen pendojen Ekzojen pigmentler: & Melanin Hemosiderin Hemoglobin Biluribin Lipofuksin Kluzyon Kansiz > - Melanin > - Hemosiderin Hemoglobin ↓ Biluribin lipofuksin # ektojen e Karon - karben ③Kristaller Parti killeri ↳ plazma membran ↳ Gift huc - birgek organlin da sinrini olusturan tabakak yapdir. Plazma membranı hücre sınırlarının yanında birçok organelin de sınırını oluşturan, lipitten oluşan çift tabakalı yapıdır. Membranlı Organeller-Endoplazmik retikulum Bu organel, zar, kanalcıklar, kesecikler ve torbacıklardan oluşan bir topluluktur. Kendi aralarında bağlantılar kurarak bir ağ meydana getirir. Çekirdek dış zarı ER zarı olarak devam eder, çekirdek çift zarı arasındaki aralık da ergastoplazma yani ER matriksi olarak devamlılık gösterir. ER; lipid ve protein sentezinde önemli rol oynar. · İki çeşit ER mevcuttur. endoplazmik retikulum : =zar, Granüllü (kaba yüzeyli) endoplazmik retikulum 2 Düz yüzlü endoplazmik retikulum ↳ kan al Ciklar he secikler , ag , 3 torbaciklar ER-matriks Protein Sentezinde nemlivel retikulam oynar - Granullu ende plazmik ER-lipid , - Diz yuzl " -C (a) Endoplazmik retikulum,kesintisiz bir zar ile oluşturulan, birbirine karışan kanallar veya sisterna'nın-anastomoz ağlarından oluşur. - - GER membrana bağlı proteinlerin çoğunun sentezlerken, Üç farklı aktivite düz yüzlü ER ile ilişkilidir: ER duzyzl - (1) lipid biyosentezi, - & Lipid biyo Sentezi Potansiyel Cattiyonun Zarark deto ksifkasgen tutulmas (2) potansiyel olarak zararlı bileşiklerin detoksifikasyonu ve (3) Ca ++ iyonlarının tutulması. İyi gelişmiş SER ile spesifik hücre tipleri genellikle bu işlevlerden biri için uzmanlaşmıştır. bulunmayan ①ribozomlar bagk kanallar ai der anastomozekisa tubulerden - duzensiz bir membrand Granülsüz (Düz yüzlü) endoplazmik retikulum (DER / ing: SER) eoZinofilli miktarda & Buyuk ③ DER 1 DER-iik mitreskopda-Sitoplazmik ribozom kenetlenme Proteini yoktur D yapraga : - DER, yüzeyinde ribozomlar bulunmayan anastomozlaşan kısa tübüllerden oluşan düzensiz bir membrana bağlı kanallar - - ağıdır. 2 - Büyük miktarda& DER içeren hücreler, ışık mikroskobunda - - sitoplazmik eozinofili (asidofili) gösterir. - - - 3 - -- DER, yapısal olarak GER’e benzer ancak ribozom kenetlenme proteinleri yoktur. => I Yaprağa benzer - yapıda değil tübüler yapıda - - eğilimindedir. E GER’denDoayrı ya da GER’in uzantısı şeklinde bulunabilir. I olma benzer & GEReayri , gisterin yapida vif uzantasi deg bulunabilir. 1 & 2 DER, lipit metabolizmasında (yağ asidi ve fosfolipit sentezleyen hücreler, steroidleri, - E - - -- & - - trigliseridleri ve kolesterolü sentezleyen hücreler) fonksiyon gören hücrelerde bol bulunur. - DER, adrenokortikal hücreler ve testislerde Leydig (intertisyel) hücreleri gibi steroid - - + ° sentezleyen vesalgılayan hücrelerdeiyi gelişmiştir. - - - - impulslarını hücrenin içine ileten plazma membranı invaginasyonlarına yakın bulunur. -- İskelet ve kalp kasında DER’ye sarkoplasmik retikulum denir. Bu yapı Ca⁺²’yi tutar ve kasılma - > - - DER, detoksifikasyondan ve Lzararlı maddelerin konjugasyonundan asıl sorumlu organeldir. & - - Bu yüzden özellikle karaciğerdeiyi gelişmiştir ve DER’in plazma membranına direk - m - sabitlenmiş sitokromP450 ile ilişkili çeşitli detoksifikasyon enzimleri içerir. -men -m ber agai Lipit = Glikojen mamanda & ve storied metabolizmas , metabolizmas , & Membran ousumu DER aynı zamanda; rol synar ve geridonus. Lipit ve steroid metabolizması, Glikojen metabolizması, Membran oluşumu ve geri dönüşümünde rol oynar. minde (A) Bir steroid hormon salgılayan hücrede yoğun granülsüz (düz yüzlü) ER görünmekte. Bu elektron - - mikroskobu görüntüsü insan testisindeki bir testosteron salgılayan Leydig hücresine aittir. - - - (B) Karaciğer hücresinde granülsüz ER ve granüllü ER'nin bir bölgesinin üç boyutlu şeması. Granüllü ER,>20- - - 30 nm Sgenişliğinde lümen boşluğuna sahip düzleştirilmiş sisterna halinde yığınlar oluşturur. Düz ER zar, - O & / - - bu sisternaya bağlanır ve çapı 30-60 nm olan ince bir tübül ağı oluşturur. - - -- !6 - Granülsüz (Düz yüzlü) endoplazmik retikulum (DER / ing: SER) testiste testosteron yapan Leydig hücreleri gibi D Steroid hormon sentezi, ② - ⑦ ° DER’den zengin hücrelerde gerçekleşir. & ④ Yağ asitleri ve fosfolopitleri sentezleyen hücreler, DER yönünden zengindir. => - & İlaç detoksifikasyonu - fenobarbitale + - - cevaben DER’in proliferasyonunun * - görüldüğü hepatositlerde gerçekleşir; bu ilacı metabolize eden oksidazlar - DER’de lokalizedir. - - - - DER lokalizedir. - ③ Kas kasılması ya da gevşemesi, sarkoplazmik retikulum olarak adlandırılan - - iskelet kas hücrelerinde DER tarafından Ca+2’nin salınması ve tekrar yakalanması parmik retikuteiskelet hasilmas, ya da geremesi Fas ile olur. - Kas hilre -DED-Cat2 Sahnmasi ve tetrar yakalanmas ile our DER GER Granüllü (kaba yüzeyli) endoplazmik retikulum (GER /ing: RER) D Hücrenin protein sentez sistemi, granüllü endoplazmik - S -- retikulum ve ribozomlardan oluşmaktadır. Ribozomlar; Protein sentezinin asıl yapı taşlarıdır, 15-20 nm - - çapında olup büyük ve küçük alt birimden oluşur. - Protein sentezi RNA işbirliği ile gerçekleştirilir. B - - Granüllü (kaba yüzeyli) endoplazmik retikulum (GER /ing: RER) 2 GER’in dış yüzeyi, onun granüllü görünmesini sağlayan ribozomlarla kaplıdır. - - - B - Elektron mikroskobunda ribozomlarCribozomal kenetlenme proteinleri (ribozomal docking proteins) - & ⑤ ile GER membranına bağlanmıştır. Yüzeyinde düzenli aralıklarla ribozomlar yerleşiktir. - - I Işık mikroskobunda, protein sentezinde görevli çeşitli hücrelerin sitoplazmaları( bazik boyalarla yoğun - olarak boyanır. ↓ S Isik mikreskopdame bazik boyalarla yogun Bazofilik boyanma GER’in iç bölgesi, sisterna ya da lümen olarak adlandırılır. · ERisbolges Bazofilik boyanma& RNA nın varlığına bağlıdır. - - d - I - & - olarak boyanur. RNA Sisterna ; - limen Dış nükleer membranı, perinükleer sisternayı GER sisternasına bağlayacak şekilde GER membranı ile - devam eder. - - - - - Sinir hudre-e Granuli- Nissl cisimi- & buyuk bazefilk JER , got say , da Serbest ribozom iGerin - Sinir hücrelerindeki Nissl cisimcikleri adı verilen büyük bazofilik - yapı, hem GER hem de çok sayıda serbest ribozom içerir. 2 => Ribozomların RNA içeriğinden dolayı bazofilik boyanır. Granüllü (kaba yüzeyli) endoplazmik retikulum (GER /ing: RER) bol , 2 & paralel diziler dunenlenit GER, salgı proteinlerini sentezleyen hücrelerde (örn. pankreatik asiner hücreler) O bol miktarda bulunur; bu gibi hücrelerde, GER, çokluparalel diziler halinde düzenlenir. - I - - Salgılanacak proteinler ve lizozomal enzimler GER lümenine - verilir ve orada bazı değişikliklere uğrar örneğin ön> - - glikolizasyon işleminden geçer. -- 12 Daha sonra GER den transfer granülleri ya da transport granülleri (taşıyıcı granüller) olarak ayrılırlar. Bu membranla sarılı granüller Golgi kompleksine ulaşır ve yapısına katılır. & ER- transfer -g 8 granilleri kompleksine ulair -dolgi transport vayapisinda katlr or. Granüllü (kaba yüzeyli) endoplazmik retikulum (GER /ing: RER) 13 - Salgı, plazma membranı ve lizozomal membran paketli - n - proteinleri içeren proteinlerin sentezlendiği yerdir. - 14 Aynı zamanda, GER, belirli proteinlerin bir - - araya getirilmesi, muhafaza edilmesi ve - m - hatta yıkılmasında görev alır. - # Protein sentezinin çok yoğun olarak ② yapıldığı hücrelerde GER iyi gelişmiştir ve - tüm sitoplazma - gözlenir. - - - içinde yaygın olarak - GER az yoğunlukta GER çok yoğunlukta http://medcell.med.yale.edu/histology/cell_lab/rough_endoplasmic_reticulum.php GER Her gün büyük miktarda sindirim enzimleri yapan ve salgılayan bir pankreas ekzokrin hücresindeki granüllü ER'nin bir elektron mikrografı. Dış nükleer membranı, perinükleer sisternayı GER sisternasına bağlayacak şekilde GER membranı ile devam eder. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK26841/figure/A2205/?report=objectonly Tüm hücreler GER içerirler. Ancak hücrenin yaptığı protein sentezi - miktarını yansıtacak şeklide farklı miktarlarda görünür. & Pankreasın dış salgı yapan hücrelerinde, - & Plazma hücrelerinde, - ③ Fibroblastlarda, - ⑭ Karaciğer hücrelerinde, - ③ Kondroblast ve osteoblastlarda - - - O Odontoblast ve ameloblastlarda çok sayıda bulunurlar. -- [ & ↳ GER ‘in fonksiyonları Ribozomlavla birlikte protein santezine katlmak in , kekirdak zar, veya , OER Golgi birlesiginin , integral proteini Sentezlar) proteinlerin on-glikolizasyonu & Lumenindaki tirmet gergabled bir blum-golg ; proteinterin ③ SentezienenLizozom Peroksitom, Plazmaya birlesii Lizozomun platma , Ribozomlarla birlikte protein sentezine katılmak. (Tüm hücrelerde; GER katlmak-secici ribozomları; Golgi birleşiğinin, GER’in, çekirdek zarı veya lizozomun, plazma membranının integral proteinlerini sentezler) Lümenindeki proteinlerin ön-glikolizasyonunu gerçekleştirmek (hücreden salgılanan proteinler glikolize edilir, sitozolde kalanlar ise glikolize edilmez) Sentezlenen proteinlerin bir bölümü (transmembran proteinleri) Golgi birleşiği, lizozom, peroksizom ve plazmalemmaya katılmak üzere seçici olarak gönderilir. Protein Sentezi > Kopyalama Transtripsyon (baslang ,) > inisiyasyon ↓ Tranlasyon-3everde > Elengasyon (devam) - Y Terminasyon (Sonlanma) Protein sentezi transkripsiyon ve translasyonu içerir. Transkripsiyon (kopyalama) Translasyon (3 evrede gerçekleşir) İnisiyasyon (başlangıç evresi) Elongasyon (devam ettirme evresi) Terminasyon (sonlandırma evresi) -nuklus > - Protein Sentezi Transtripsyon il Baslar Protein sentezi nukleus içinde transkripsiyon ile başlar. - Transkripsiyon sırasında, bir proten için bulunan genetik kod, DNA’dan - n 1 mRNA’ya kopyalanır. - - & - Modifikasyonlar geçiren mRNA molekülü nukleustan ayrılıp sitoplazmaya göç - - - =° eder. ②E O Transkripsiyon, translasyon ile devam eder. Bu da mRNAnın içerdiği mesaj -mesaj kodunun polipeptid yapılmak üzere okunmasıdır. - ik daram ↳Transkripsyon Translasyon , kodonunpolipeptid yaplmak zere eder1 mRNA. okunmasdir icerdigi- mRNA * TeA bir veya polizom Tek - yapar bir nuklestic 80 sokribozem. mRNA nukleotid bir molekülü aralıklarla 80 birçok ribozomlara bağlanır ve böylece poliribozom kompleksi veya polizom yapar. Bir polizom tek bir mRNA molekülünü çevirir ve kendiliğinden bu protein için birçok kopya yapar. Bir Polizom-tek ↳ Bu protein isin bir mRNA > - evirir > birgok kopya yapar. baglamr > Politibozom kompleti - Polipeptidlerin GER'e hareketi Membrana bağlı polizomlar tarafından polipeptid zincirleri sentezlendikçe; protein sisternanın lümenine - bırakılır daha sonra burada da değişime uğrayarak > konsantre edilir. Sinyal peptidleri; salgı proteinlerine ve - - - - plazma membranının integral proteinlerine tutunur. m Eğer protein; salgılanmak üzere veya plazma membranının parçası olmak üzere sentezlenmiş ise, birbirlerine - bağlanacak olan ilk grup amino asitler hidrofobik sinyal peptid (sinyal sekansı) oluşturur bu da GER -- membranındaki reseptöre tutunur. = - - ↳ Basit salg , Limenie & intergral Proteini isin - tatunmaya membran polipetid Sentez deram eder protini isin - diziler-ileri ve gani boyunca Polipetid fenksigonel demainderi yo) gosterin > - plusturur * esinyal landginda Peptid ag Peptid-Sisterna Limenine Ribozom OER b · Ribozom (polizom), GER’e bağlandığında; sinyal - peptid GER membranından ° sisterna lümenine - - geçecek olan yeni yapılmış peptide yol göstericilik -. - tarofabik - yapar. s Basit salgı proteinleri için; polipeptid sentezlendikçe - - lümene tutunmaya devam eder. - İntegral n membran proteinleri için, - boyunca diziler; - yapılan polipeptid - proteinlerin, - GER - membranından ileri ve geri geçişlerine yol göstericilik - - yaparak fonksiyonal domainleri oluşturur. m e n O Oluşan salgı proteinin hidrofobik sinyal domaini; GER membranı üzerindeki reseptöre tutunur. - - · hacre Protein sentezicozinefil ve hücre morfolojisi kesit , plazma nacresi peritroblast mortolojisie , eritroblast ↑ eritroblast ; an Plazma hücresi eozinofil lökosit Protein reten da his yo Protein retmegen. I panteras asino microler. Pankreas asiner hücreler , GER. Ge Lander -- (a) Salgı için az protein üreten ya da hiç protein üretmeyen hücrelerde> GER çok azdır. - - - (b) Çeşitli proteinleri, spesifik salgı granüllerinde veya keseciklerinde sentezleyen, ayrıştıran ve depolayan hücreler, her zaman GER ve Golgi aparatına ve salınmaya hazır proteinleri içeren bir granül yapısına sahiptir. ↳ eozinofil lokesit; eitli proteinler spestik salg granellerde, dep-hcre, her zaman SER ve aparatina ve salnmaya hazir proteini bir granul yapsna sahiptir , golgi ,. Protein sentezi ve hücre morfolojisi hicresi-botmeye-ekzesitez Plazma pankeras asiner hicresi - " aegosite z Diazma hidresi-eniyi gelistirlmi bir golgi apart (c) Kapsamlı GER'ye sahip ve iyi geliştirilmiş bir Golgi aparatı olan hücrelerde, salgı granüllerini az ↑ - -> - > - görünür, çünkü proteinler Golgi işlemi tamamlandıktan hemen sonra ekzositoza girerler. -° - > - (d) Pek çok hücre, özellikle epitelyal hücreler kutuplanmıştır, yani GER ve sekresyonlu veziküllerin - ° > - dağılımı, hücrenin çeşitli bölgelerinde veya kutuplarında farklıdır. - - - Salgı için uzmanlaşmış epitel hücrelerinin belirgin kutuplulukları vardır; bazal uçlarında bolca M GER bulunur ve apikal kutuplarda olgun sekresyon granülleri bir bezin lümeni olanO kapalı hücredışı bir - - -- Pleas bölmeye egzositoz -yapar. °@ ° => n > as iner hicreler ↳. Salg , isin uzmanlamis * GERde Protein Klinik Bağlantı vetimi Sivasinda-katite kentro ve arzal dizgun bir seklide atlmass - Kaltisal hasta - GER'de protein üretimi sırasında kalite kontrolü ve arızalı proteinlerin düzgün bir şekilde - - atılması son derece önemlidir ve bu sistemdeki arızalardan bir kaçkalıtsal hastalık ortaya çıkar. - - Örneğin, bazı osteogenez biçimlerinde (Osteogenesis İmperfekta) kemik hücreleri, düzgün > --- - şekilde bir araya gelemeyen ve çok zayıf kemik dokusu üreten arızalı prokollajen set zay if remit -bat osteogenaz hastalik hemik · moleküllerini sentezleyip salgılarlar. - - - dokusu inten - Prokollajen Osteogenesis İmperfekta, artmış kemik frajilitesi ve= düşük kemik kitlesi ile karakterize bir - - kalıtsal hastalıktır. Klinik olarak Oİ tanısı alan olguların çoğunda (%90) tip I kollajeni kodlayan - - - iki genden birinde (COL1A1 ve COL1A2) mutasyon nedeniyle meydana gelmektedir. =° - ↳ osteogenesis-imperfekta ↳ lk > - frajilitesi tip] kollajen Kodalaye - ve bir Dhemik kitlesi -Nahtsal hast alt mutusy en maydana gelmektedir Hangi hücrelerde yoğun protein sentezi daha olasıdır? Membranlı Organeller- Golgi Aygıtı (Kompleksi-Yapısı) Golgi aygıtı, 100 yıldan fazla bir zaman öne histolog Camillo Golgi tarafından tanımlanmıştır. golg aygit ; · Osmiyum impregnasyonuna tabi - - histology Camille golgi tarafindan tanmlanmaster tutulmuş sinir hücreleri ile ilgili çalışmalarda nukleus etrafında ağlar oluşturan bir organel keşfetmiştir. - Golgi aygıtı salgı boyanmamaktadır. - hücrelerinde * Oolgi iyi aygit > - gelişmiştir salgu ve H&E ile hidrelerinde iyi gelmitir ve H &E ile boyanmaktadir. Golgi aygıtının salgılama durumuna ilişkin şekil değişiklikleri ve yerleşimi elektron mikroskobu ile gözlenmesinden ve GER ile ilişkisinin saptanmasından önce tanımlanmıştır. Golgi aygıtı hem ekzositozla protein salgılayan hücrelerde hem de sinir & hücreleri gibi yüksek miktarda membran ve membranla ilişkili proteinleri sentezleyen hücrelerdeaktiftir. attiftir. * golgi aygt hem sinir etzosito zla protein - hem salgilayan membran remembranda iliskili hicre proton Protein Elektron mikroskobunda Golgi aygıtı membranla sınırlı yassı kese yığın serileri ya da mikrotübül organize edici merkez yanındaki mikrotübül ağı içerisine gömülmüş sisternalar ve tübüler uzantılar şeklinde görünür. Golgi aygıtı hem morfolojik olarak hem de fizyolojik olarak polarizedir. GER’e en yakın yerleşimli yassı sisternalar şekillenme yüzünü ya da cis-Golgi ağını, GER’e uzak yerleşimli olanlar olgunlaşma yüzünü trans-Golgi ağını temsil eder. TGN ve CGN arasındakilere mediyal-Golgi ağı denir. ①cis-golgi konveks > BER yakin Sisternalar - bisimli al yuzdr. Golgi kompleksi –cis ve trans Bölgeleri Sisternalar ④ Mediyal Corta) darasinda > - bolge is ve yerlesmi Trans yaz orta Sisternalan Cis-Golgi sisternaları: GER’e yakın konveks biçimli alıcı yüzüdür. Mediyal (orta) sisternalar: cis ve & cis yüz trans yüz arasında orta bölgede - yerleşmiş sisternalardır. Trans-Golgi sisternaları: plazma membranına bakan tarafta bulunur ve vakuoller ilişkilidir. ve salgı Trans yüz granülleriyle mitokondri > plazma membran ⑬ Trans-golgi Sisternalargranuleriyle bukunun raktueller ve salg , bakan iliskilidir. Tarafta 2 Golgi aygıtı, & - 1 < post-translasyonel proteinlerin > - - 3 golgiaygit tenksiyon modifikasyonları, tasnif edilmeleri ve paketlenmelerinde& ° ⑦ - - fonksiyon görür. - Küçük, COP-II (The Coat Protein Complex II) kaplı - - transport vezikülleri yeni sentezlenen proteinleri (hem - - salgı hem de membran proteinleri) GER’den CGN’ye& taşır. => Proteinler transport veziküller içinde bir sisternadan - -- -x diğerine taşınır. & Veziküller bir sisternadan tomurcuklanıp - - - diğer sisternaya kaynaşır. - Lipit ve proteinler Golgi sisternalarında ilerlerken,& GER’de - eklenen - N-bağlı & - - oligosakkaritler - modifikasyonla yeniden şekillenir. - post-translasyonel lipit proteinter golgi ektenen-N-b gl a · Sisternalarnda-ERde ligosakkaritler-Post-translasyen medifikasyon > - golgi d vezikuller ; ↳ nukleus 4 mikrofilamentler Golgi aygıtının morfolojik yönleri SEM tarafından daha açık bir şekilde ortaya konmaktadır. X30.000 golgi aygitnin morfolojik yenleri -> SEM1 Golgi aparatının konumu kültür hücrelerinde gösterilmiştir: Golgi vezikülleri (yeşil), mikrofilamentler (mor), nükleus (mavi) daha acik 1. GER’de sentezlenip-retikulum lümeninde ön değişikliğe uğramış proteinler, - - - veziküller ile öncecis-Golgi ağına ulaşır. -- 2. Buradaki reseptörler, ürünün Golgi içinden geçerek olgunlaşmasını ya da - GER’e dönmesini kontrol eder. - 3. GER yönüne gönderilmeyen ürün, cis-mediyal-trans sisternalar yönünde --akarak olgunlaşır. her Sisternada-secici - - - - > - · kimyasal degisiktig ugrar. 4. Her sisternada seçici olarak kimyasal değişikliğe uğrar. = 5. Ürün trans-Golgi ağına ulaşır ve çeşitlerine, sinyallere bağlı olarak uygun yerlere dağıtılır:Başlıca lizozom, hücre zarı, salgı granülleri bl * urn trans-Solgi agina ulasir vecesitterine -> sinyallere ag yalre dagitlr ; Baslica lizozom hidre zar Salg granuller : , , , > - uygun = = & Lipidlere- Ogosakkaritterin > A hile * Golgi katlr kompleksi Görevleri sitingomyelin glikolipid Sentezi Zannin Translasyon ettemesi yap , sin a sonrasi> > - , pakeltanmesi deisiklikterinin tamamlanp adreslenmesi , Lipidlere oligosakkaritlerin eklenmesi ve gidecei yere gre Hücre zarının yapısına katılır: (sifingomiyelin ve glikolipid sentezi) - - - Translasyon sonrası değişikliklerinin tamamlanıp, paketlenmesi ve gideceği -Upoprotein Es* Granull yere göre adreslenmesi Lipoproteinlerin sentezlenmesi Sentezlenmes , endoplazmik retikulumda yapilan lizozomad e mannoz-b- Fostafla isabetlenmesi Granüllü endoplazmik retikulumda yapılan lizozomal enzimlerin mannoz-6fosfatla (M-6-P)işaretlenmesi Glikozilleme, sülfatlama, fosfatlama gibi post-translasyonel modifikasyonlar medifikasyonlar. · A Plilezillame Sulfatlama festatlama & Post-translasyen , , Salgi granilleri ↳ depo edildigi * bir - * granuller runun metabolik bulunur membrana , hormonal veya Salgı granülleri evveenmitir sinirses bir mesajla ek zositaz. ve kensantre bir Salg ran , Foruma isermektedir Golgi aparatında yoğunlaşan veziküller oluşturan salgı granülleri, bir ürünün metabolik, hormonal veya sinirsel bir mesajla (düzenlenmiş salgı) ekzositoz ile serbest bırakılıncaya kadar depo edildiği hücrelerde bulunur. Granüller membranla çevrelenmiştir ve konsantre bir salgı ürünü formunu içermektedir. Bazı salgı granüllerinin içeriği GER sisternalarından 200 kat fazla konsantre GER-200 hat fazla konsantre olabilir Baz granularia Salg olabilir. * , , -. Sindirim enzimlerinin yoğun içerikli salgı granülleri zimojen granüller olarak Sindirim enzimlerinin youn ierikli Salg granillime zimijen * da adlandırılır. olarak da adlandinlr , granullr.. Salgı granülleri (S) Mitokondri (M) GER Salgı granülleri (S) ve Golgi Salgı granülleri Ig granullu * sai epitel H& E ile resitterde -cozinotilik yapilar-Polarize beyanmis once apikal bolgede yogunkasir. hucrelerinde etzesitozdan H&E ile boyanmış kesitlerde salgı granülleri yoğun olarak eozinofilik yapılar olarak gösterilir; polarize epitel hücrelerinde ekzositozdan önce apikal bölgede yoğunlaşır. Proteinler Golgi aygıtını TGN’den terk ederler. Bu ağ ve ilişkili tübüloveziküler dizi, proteinleri aşağıda belirtilen bölgelere iletecek olan nakil vezikülleri için tasnif istasyonu olarak hizmet eder. tibulerezikiller asaga ilstili Apikal plazma membranı agve Bazolateral plazma membranı Endozomlar ya da lizozomlar Apikal sitoplazma bege iltecets membran 2 Apital plazma Bazelateral plazma · Endozomlar => I belirtilen Apikal ya membran da Lizozomlar sito plazma Proteinlerin tasnif edilmeleri ve transport vezikülleri halinde paketlenmeleri trans-Golgi ağında gerçekleşir. Proteinlerin tasnif edilmeleri esas olarak tasnif sinyallerini ve fiziksel özellikleri temel almaktadır. edilmalari retransport vezikilleri halinde paketlenmeleri tasnif * proteinlerin trans-golgi agindagerehle fiziksel zelikleri tasnif * sir protein > - sinyallerini. almaktadir. organller-lzozom Membrank : Luceigi Sindirim 2 Proteazlar nikkazlar glikozidazlar = , & Membranlı Organeller-Lizozom cipazlar feste lipazlar hidrelitik , yuksek Fagesitik- , , makrofag Nitrofiller↑ · - yaklasik - 40 zeng indir farkl hidrelitik Lizozomlar, hücre içi sindirimin gerçekleştiği ve hücresel bileşenlerin değişime uğradığı bölgedir. 1 3 2 ↳ & Proteazlar, nükleazlar, glikozidazlar, lipazlar ve fosfolipazlar gibi Chidrolitik d enzimler bakımından zengindir. - Özellikle yüksek fagositik etkinlik gösteren hücrelerde (makrofajlar, Nötrofiller) yoğun olan ve yaklaşık 40 farklı hidrolitik enzim içeren zarla sarılı veziküllerdir. D görüntüsünde düzenli dağılıma sahip granüler görüntüsü vardır. Lizozomlar genellikle küre biçiminde olup 0,05-0,5 μm çapındadır. TEM - Işık mikroskobunda ancak lizozomal enzimleri göstermek amaçlı histokimyasal - işlemlerle ayırt edilebilir. Genelde küresel olan lizozomlar, 0,05 ila 0,5 μm arasında çap aralığında bulunur ve TEM'de düzgün granüler, elektron kontrastlı bir görünüm verir. - duzgin genlede Kuresel granita OMM on lan Lizozomlar Sa nasTEVerir. sitoplazma * Lizetomal = lizozomu-Zarsayesind ikerig asidik · PH optimal - asidik aktivitiye sahiptir PH O Korunur.. Sitoplazma içeriği lizozomu saran zar sayesinde ve bu enzimlerin asidik pH’ından korunur. Lizozomal enzimler asidik pH’da optimal aktiviteye sahiptir. Lizozomlar endositotik & yolakların yanında otofaji (sitoplazmik P- komponentlerin, özellikle de membran ile sınırlı organellerin lizozom - - içinde sindirilerek uzaklaştırılması) olarak bilinen süreç ile hücrenin -- m kendinden kaynaklanan makromolekülleri ° parçalayan ana sindirim Makromolekuller kompartmanını temsil eder. asindirim - - ↳ otofajim endesitotik Gremize R > - D ↳ nukleus apital & damar Mitretubler yesilelizozom endotel Toluidin mavisi ile boyandıktan sonra ışık mikroskopisi ile görüntülenebilir. (a) Böbrek tübülünde yer alan hücreler, sitoplazmik alanda bazal olarak yerleşmiş nükleus (Ç) ile hücrelerin uglar apikal & lizozomlar (L) (X300) Lizozomlar L Pl uçları arasında mor (b) Kültürde çoğaltılmış damar endotel hücreleri, Hoescht boyası ile mavi boyanmış çekirdek etrafında bolca lizozom (yeşil), lizozomlar arasında mitokondriler (kırmızı) lizozomlarin dusumu · hidrolizlar-ER sente ↑ lizozomal > - golgi aygitina letilizer Lizozomların Oluşumu = Paketlenir. golgi ayginta enzimlen istirir ve lizo zomlar olusturan vaknellesde leg > N-b " Sadece lizozom gideck- hidre4zlarin O is ligesattvarit ag golgide ↳ mannez-o-festat (MdP) ektenir · , · - -. Lizozomal hidrolazlar GER’de sentezlendikten sonra Golgi aygıtına iletilirler. Al - Golgi aygıtında enzimler değiştirilir ve lizozomları oluşturan vakuollerde Al - -- paketlenir. -- Sadece lizozoma gidecek olan hidrolazların& N bağlı oligosakkaritlerine cis Golgi’de ↑ - - fosfotransferaz aracılığıyla°> mannoz-6-fosfat (M6P) eklenir. & M6P içeren proteinleri tanıyan zar reseptörleri trans Golgi ağında bu proteinlere # - - - bağlanır ve bunları salgı yolağından ayırıp& lizozomlara yönlendirir. - reseptrer ransgeindie IMoP -tananzar glaar- Golgi aygıtından tomurcuklanan tam ve fonksiyonel organeller olarak ortaya çıktıkları ileri sürülmüştür. Bu şekilde yeni oluşmuş lizozomlar primer lizozom olarak adlandırılırken, içeriye gelen endozomla kaynaşmış olanlara sekonder lizozom (heterolizozom) denilir. 1 Primer Lizozom z Sakonder lizozom Lizozomlar gerçekleştirdikleri P sindirim işlemine dirençli T özgün bir -- membrana sahiptir. - & Makromoleküllerin sindirimi = ° sırasında içerik lizozom zarından - sitozole yayılır. - Sindirilemeyen maddeler artık cisimcik denilen - küçük bir vakuol kalıntısı içinde kalır. uzun ömürlü hücrelerde T - Bazı (nöronlar, kalp kası) artık cisimcikler - zamanla -- - lipofuksin granülleri granelleriPotuksin halinde birikir. uzun omrli > - noronlar Kalpkas , , otolagi · fanla ① lizozomlar disardanalnan organllerin bir takim ve diger makromolekillerin Sitoplazmik yaplaun Otofaji sitoplazmik Proteinlerin ②geri donsume hidre , - Sindirim yansra-islevsiz yada. organderin , diger Lucresel - hiCresel Yolaktr. ana gelisimi icin yeniden Hullan Lizozomlar dışarıdan alınan makromoleküllerin sindirimi yanısıra otofaji urar ve buyume ve. denilen işlevsiz ya da fazla organellerin ve diğer sitoplazmik yapıların ortadan kaldırılmasında görev alır. Otofaji, bir takım sitoplazmik proteinlerin, organellerin ve diğer hücresel yapıların lizozomal kompartman içinde yıkıldığı ana hücresel yolaktır. Sindirilen kompanentler geri dönüşüme uğrar ve hücre büyüme ve gelişimi için yeniden kullanılır. Botofagozom ④ otsfaji salg granul , durumunda , hipokside biriken , Salg yuksek a , hicrelerinde teste , asir asik gibie besin stresi artar DER zarının uzaklaştırılacak olan sitoplazmik kısmı ya da organeli sarmasıyla otofagozom (makrootofaji) oluşur. Otofaji salgı granülü biriken salgı hücrelerinde, açlık gibi besin stresi durumunda, hipokside ve yüksek ateşte aşırı artar. T. Lizozomun görevleri 1- Bakteri, mantar gibi patojenlerin fagosite edilmiş materyallerin sindirimi - - 2- Kullanılıp yaşlanmış hücre organellerinin “otofaji” ile sindirilmesi - 3- Hücre ölümünde hücrenin kendi kendini sindirmesi - - 4-Vücut tarafından artık ihtiyaç duyulmayan hücrelerin resorbsiyonu; örneğin + - doğumdan sonra# gebelik uterusunun normal ölçülerine gerilemesi, emzirmenin - bitmesi sonunda - meme dokusunun glandular epitelinin kaybolması, & e - kurbağalarda olduğu gibi, larval organların metamorfoz süresince kaybolması. - - - - Lizozomal depo hastalıkları (LDH) Lizozomal enzimleri kodlayan bir gendeki mutasyonlara sahip bireylerde - -- birçok genetik bozukluk tanımlanmıştır. Bu hastalıklar lizozozmal depo hastalıkları olarak adlandırılır. - - m Olguların çoğunda kusurlu protein, bir hidrolitik enzim ya da bunun - kofaktörüdür. Lizozomal ° @ membran -- proteinleri -- ya da lizozomal proteinlerin tasnif edilmeleri nedeniyle görülen kusurlar daha nadirdir. LDH ya da > - lizozomal & olgularin lizozomal lizozomal depo hastakklari - - enzimler Cogunda membran gendcki mutasyon-birsek genteit bezukluk Kusurk protein - hidrolitik enzim -kefaktorder proteinleri yada tasnif edilmeleri kusurlar daha nadir dir. kodlayan bir , Tay-Sachs hastalığı nöronlardaki gangliozitlerin lizozomlarda yıkımında bir basamağı katalize eden bir enzim olan lizozomal galaktozidaz enzimi (β heksozaminidaz) yokluğu nedeniyle oluşur. Nadir görülen sfingolipid metabolizma bozukluğudur. Nöronların rezidüel cisimcikleri içinde GM2 gangliozidler (lipid yıkım ürünleri) anormal birikime uğrarlar. Sonuçta normal hücre fonksiyonu engellenir, nöronal hücre kaybı ve beyaz cevherde dejenerasyon gelişir ve genelde 4 yaşlarında ölüm olur. noronlardaki gangliozitterin lizozomlarda y kimda bir *Tay-sachs-hastaligi bir sfingolipid mota bolic Nadir > > Katalize eden ma yoblugu basmag Fenksigen -udur-WM2-anormal biritime bezuklug noronal hucre kaybi ve beyaz cerharde degenerasyen > i engellenir > - yaslarnda grar-tiere olum our. Membranlı Organeller-Proteozomlar· Protein yıkımının lizozomal yolağına ek olarak, hücreler lizozomları dahil etmeden de - proteinleri yıkabilme yeteneğine sahiptir. Bu süreç proteozom adı verilen sitoplazmik ya da - - - - nüklear büyük protein komplekslerinin içinde meydana gelir. --- Proteozomlar, çok küçük ve çok miktarda, her biri neredeyse ribozom alt birimi boyutunda - - I < zarsız protein kompleksleridir. - - T Yanlış katlanmış, yapısı bozulmuş proteinler ya da oksitlenmiş amino asidi bulunan - - - - - proteinler şaperonlar tarafından tanınır ve diğer enzimlerce= UBİKUTİN molekülü ile -- - birleştirilir. Ubikutin ile birleşen proteinler proteozomların düzenleyici parçacığı ile tanınır, - -m - ATPaz ile katları açılır, yapının merkezine taşınıp, endopeptidazlar tarafından parçalanır. - - - - Klinik Bağlantı Proteozomlardaki ya da hücrenin & protein kalite kontrolündeki kusurlar, hasarlı - Whücrelerde=° büyük protein yığılmalarına sebep olur. & - > - - - * -> - I N - Bu kümelenmeler diğer makromolekülleri de içine alıp hücrelerde hasar oluşturabilir = ya da öldürebilir. - Ölü hücrelerden dağılan kümeler, hücre dışı mantrikste birikir. - 6. Bayinde-hucre - Beyinde bu durum hüre işlevini doğrudan etkileyip nörodejenerasyona yol açabilir. - - - - Nörolojik hastalıklardan Alzheimer ve Huntington nedeni bu protein yığılmalarıdır. ( * islevini dogrudan Nordlojik hastakk Alzheimer etkileyip - norodejnerasyona Huntington yel aca bilir Peroksizomlar Peroksizomlar tek bir zarla çevrili ve adını hidrojen peroksit (H₂O₂) üreten ve sindiren enzimlerden alan küre biçimli organellerdir. İçerisinde bulunan oksidazlar, hidrojen atomlarını alarak substratları oksitler ve bunları moleküler O₂’ye aktararak H₂O₂ üretir. Katalaz gibi peroksidazlar hücreye zarar verebilecek olan H₂O₂’yi parçalar. Özellikle karaciğer ve böbrek hücrelerinde yoğun ve büyük peroksizomlarda bazı ilaçların potansiyel toksik molekülleri etkisiz hale getirilir. * Peroksizomlar : reten Sindiren (H2D2) Itek bir Zarla Gevirli-s hidren Peroksit. ott2Deiretir aktarak 02 atomlarin > hidrojen bulunanmoksidazlar = ikerisinde H202 Parkalar I verebilecek zarar hicreye Katalaz · welerinde bbrck , > -. zellike-Karaliger S Duzun zincirli ② Kelestrol Sente Peroksizomlar ; ③zawark yagasitleri otsidasyonu zi athlarin Görevleri: 1) Uzun zincirli yağ asitlerinin oksidasyonu 2) Kolesterol sentezi 3) Zararlı atıkların detoksifikasyonu detoksifikasyona (a) TEM ile peroksizomlar (P) genellikle orta düzeyde elektron yoğunluğuna sahip bir matriks gösterirler. Elektronyoğun partiküller glikojeni (G) temsil eder. (X30,000) (b) Bir çok türde peroksizomların merkezinde elektron yoğun ve kristalimsi bir enzim topluluğu bulunur (X60,000) (c) Kültürlenmiş endotel hücrelerinin immünositokimyasında, DAPI ile boyanmış nükleus (mavi), mitokondri (kırmızı), sitoplazma boyunca dağılmış birçok peroksizom (yeşil) görülüyor. Klinik Bağlantı=Peroksizomal Hastalılar Nadir görülen bazı hastalıklar hasarlı peroksizomal proteinlerden kaynaklanır. Yenidoğan adrenolökodistrofi: çok uzun zincirli yağ asitlerinin β-oksidasyon için peroksizoma taşıyan gömülü zar proteinlerinin kusurlu olmasından kaynaklanır. Bu yağ asitlerinin vücut sıvılarında - - birikmesi, sinir dokusundaki myelin kılıfların hasar görmesine ve sonuçta birtakım T nörolojik - - - T semptomlara neden olur.Mmetabolize etmelerindeki yetersizlik sonucu lipidlerin sinir sistemi ve -- adrenal bezlerde birikimi söz konusudur. T - - Zellweger sendromu: Karaciğer, böbrek ve beyindeki hücrelerde bulunanperoksizomların azalması - - veya yokluğu ile karakterize, doğuştan ve otozomal resesif geçiş gösteren nadir bir hastalıktır. - - Organların yapı ve işlevini olumsuz etkiler. Yenidoğanda şiddetli nörolojik bozukluklar, karaciğer ve - - - - - böbrek problemleri ve⑦ birkaç ay@ içerisinde ölüm ° bulunan-Perotsi zomlarn husrelerde beyindeki ve · Zellweger Sendromu : kC bobrek resesif -hustakktir/organllerin yap - , veya y ve is Karakterize otozomal horolojikb ·zukluklar lini olum suz etkiler > oklugu ile , Ac, bobrek-lum Membranlı Organeller-Mitokondri Mitokondriyumlar, yüksek enerjili fosfat bağları içeren ve birçok hücresel aktivite için - - - enerji kaynağı olan adenozin trifosfat (ATP) üretimi için özelleşmiş bir dizi enzim içeren - - çift zarla çevrili organeldir. ° Büyük miktarda enerji üreten ve tüketen hücrelerde (çizgili kas hücreleri) yüksek -- - - miktarda mitokondri bulunur. - Ökaryotik hücreler tarafından hücre içine D alınmış aerobik bakterilerden evrimleştikleri - - > endosimbigetik düşünülmektedir. Buna endosimbiyotik teori adı verilir. - - teori - Bu hipotez mitokondrinin kendi genomunun bulunması, bazı yapısal proteinleri Bu hipotez mitokondrinin -kendi genomen sentezlemeleri nedeniyle destek bulmuştur. -- - - - bulunmasi > bazi yapisal proteinleri destet bulmustur Sentez. Mitokondriler kendi ribozomlarının sentezlenmesi dahil tam bir protein sentez sistemine sahiptir. Mitokondri > kendi - tam bir ribozomlarnin Sentezleumesi - dahil Protein Sentez Sisteminesaghi Mitokondri. apinda S-7 num hizlica sekil az kullanm , esnektir enerji 0 , Mitokondriler - m , uzunluklar. 10 kat deistirebilir birbiriyle , fazla birle ebilir uzamis ve bolnebilir. genellikle 0,5-1 um çapında, on uzunlukları 10 kat fazla olabilen uzamış yapılardır. - Esnektir, hızlıca şekil değiştirebilir, birbirleriyle birleşebilir ve bölünebilirler. Ayrıca mikrotübüller = - - ile sitoplazmada yer değiştirebilirler. - Enerji kullanımı& az olan hücrelerde çok az sayıda - - mitokondri bulunur. - m Özelleşmiş hücrelerde enerji kullanımının yoğun olduğu sitoplazma bölgelerinde yoğunlaşır. (spermde boyun bölgesinde yoğunlaşır) - m zellemis hucrede -enerji kullanmin yogun lugu bolgesinde od yogunlasir https://www.researchgate.net/publication/316278306_The_Role_of_Mitochondrial_Dysfunction_an > Spermde boyun d_Oxidative_Stress_in_Friedreich%27s_Ataxia/figures?lo=1 sitoplazma bolgerinde yogunlar *. TEM’de mitokondrinin birbirinden farklı iki zara sahip olduğu görülür. Bu iki zar bir araya gelerek iki bölme oluşturur: Lem – En içte matriks – Dar bir zarlar arası boşluk https://cwoer.ccbcmd.edu/science/microbiology/lecture/unit1/proeu/mitochondria_RER.html https://www.ahajournals.org/doi/10.1161/CIR.0b013e3181d22e2d Her iki mitokondriyal zar hücredeki diğer zarlara göre yüksek yoğunlukta protein molekülleri içerir ve akıcılığı daha azdır. Dış zar, porinler denilen çok sayıda transmembran proteinin oluşturduğu kanallar bulunan elek benzeri bir yapıdadır. İç zar, katlanarak matrikse uzanan ve zar yüzey alanını artıran KRİSTA denilen biz dizi uzun katlanmalar oluşturur. Krista sayısı hücrenin enerji gereksinimine göre değişir. İç zarın lipit çift katmanı olağanüstü fazla fosfolipit içerir ve iyonlara karşı geçirgen değildir. baska grevialtinda mitokondri Sitokrom C1 is zardaki - tasma zincirde oldugu Mitokondrilerin başka bir görevi de sitokrom c’nin iç zardaki stress elektron taşıma zincirinden hücrenin stres altında olduğu zamanlarda bırakılmasıdır. Sitoplazmada bu protein hızlı hücre ölümü ile sonuçlanan ve apoptoz olarak bilinen bir süreçte bütün hücresel yapıları sindiren proteaz dizisini aktive eder. hicresel yaplar * > bir surecte butun apoptozattive eder.. Sindiren proteaz dizisini Birçok organelin tersine mitokondri çekirdekteki genlerden ve bu genlerin aktivitelerinden kısmen bağımsızdır. Mitokondri matriksinde, bakteriyal yapılara benzer küçük halkasal DNA, ribozomlar, mRNA ve tRNA bulunur. benzer matrikse > bakteriyal yapilara ribezomlar mRNA ERNA ↳ kuk halkasal DNA mitokendri bulunur , , ,. Mitokondriyal DNA tek ebeveynli bir kalıtımdır ve sadece anneden aktarılmaktadır. -Mitokondrial anneden aktarlmaktadir > - ebevey uti DNA tek bir kaltmdir ve sadece. Mitokondri proteinlerinin az bir kısmı lokal olarak kendisi tarafından üretilirken, birçoğu çekirdek DNA’sı tarafından kodlanır. · mitokendri proteinlerinin DNAs tarafindan az kedlanir. bir ksim zlokal retilirken -birgogu cekirdek Klinik Bağlantı Yırtık kırmızı lifli miyoklonik epilepsi (MERRF): seyrek görülen bir hastalıktır. Bireylerin belli dokularındaki özellikle de iskelet kası bölgelerindeki hücrelerde lizin-tRNA gen mutasyonlu - mitokondriyal DNA kalıtımla aktarılır. Bu durum kas liflerinde ve diğer hücrelerde yapı anomalilerine yol açan solunum zinciri proteinlerinin kusurlu sentezlenmesine yol açar. Konuşma bozukluğu (dizartri), - nistagmus, optik atrofi ve progresif ataksi ile karakterize edilmektedir. nistagmus optikatrofi Karakteriz edilmek tedio arti · atalsi progresifbozuklug kenus ma ile , ,. Membranlı Organeller-Endozomlar Endozom, maddelerin hücre içi taşınmasında hayati bir rol oynayan, zarla çevrili bir hücresel organeldir. TEM endositotik yolaklarla ilişkili olan membranla çevrili kompartmanların sitoplazma içindeki varlıklarını ortaya koyar. Erken kompartmanlar veziküllerin endozom hücre olarak adlandırılan membranından kaynaştıkları, hücre bu kaynaklanan membranına yakın sitoplazma bölümünde sınırlandırılmıştır. Erken endozomlardan kaynaklanan ve geç endozomlar denilen çok sayıda vezikül sitoplazmanın derinlerine doğru ilerler ve mannoz-6-fosfat reseptörü aracılığıyla lizozomlara olgunlaşır. mannez-ofestat sayda vezikil tipik reseptor ilerler - erken vo gee endezomlar denilen Get Membransız Organeller-Ribozom Ribozomlar 20x30 nm boyutlarındaki membransız organeller olup makromoleküler makinelerdir. mRNA’nın belirlediği diziye göre taşıyıcı RNA (tRNA) üzerindeki aminoasitlerden polipeptitleri oluşturur. İşlevsel bir ribozomun bir mRNA ipliğine bağlanmış iki alt birimi bulunur. Ribozomun küçük alt birimi 30’dan fazla özgün proteinle ilişkili ve oldukça katlanmış ribozomal RNA (rRNA) zincirinden oluşur. yapıdaki Ribozom alt birimlerindeki rRNA molekülleri yapısal destek sağlamanın yanında aminoasitleri doğru «okuma çerçevesine» göre taşıyan tRNA’ları yerleştirerek peptit bağlarının oluşumunu katalizler. Ribozomlar sitozolde serbest halde, granüllü endoplazmik retikulumun (GER) membranlarına bağlı olarak ya da dış nükleer membranın sitoplazmik yüzeyinde bulunabilir. Serbest ve bağlı ribozomlar birbirleri ile yer değiştirebilen tek populasyondur. http://medcell.med.yale.edu/histology/cell_lab * Protein sentezi ↳ Politibozom Protein soksaydaki ribozomayn mRNA iPligine baglanarak buyk kompleksileri olusturur /Bazofilik sirasinda ve sentezi ,. sırasında çok sayıdaki ribozom aynı mRNA ipliğine bağlanarak poliribozom (polizom) adı verilen büyük kompleksleri oluşturur. Boyanmış preparatlardaki polizomlar & & RNA’larda bulunan fosfattan dolayı yoğun - bazofilik olarak görülür. - - H&E, metilen ve toluidin mavisi gibi bazik - - - boyalarla yoğun boyanan bölgeler aktif protein sentezinin olduğu bölgelerdir. H &E , metilen bolgelerdir. , toluidin marisie bazik byalarda -attif Protein Sentazin oldugu Serbest poliribozomlar: sitozolik proteinleri, hücre iskeleti proteinlerini ve çekirdek, mitokondri, peroksizom içinde yer alan proteinleri sentezler. Zar yapısına katılacak proteinler, lizozomlarda depolanan proteinler ya da sonunda hücreden salgılanacak olan proteinler ER zarı üzerine tutunmuş polizomlardan salgılanır. Bu ribozomlardan sentezlenen proteinler translasyon sırasında ER zar sisternası içinde toplanır. Her iki yolakta da yanlış katlanmış proteinler ubikutine bağlanarak yıkılmak üzere proteozoma gönderilir. Nöronlarda aktif protein sentezi alanlarını gösterir. Membransız Organeller-Sentriyol notigd Sentriyoller, etrafında mikrotübül organize edici merkez (MTOC) parçalarının bir araya geldiği odak noktalarıdır. Işık mikroskobunda görülebilen sentriyoller dokuz mikrotübül tripletinden oluşan, çift halinde, kısa ve çubuk benzeri sitoplazmik silindirik yapılardır. İstirahat ortogonal halindeki hücrede oryantasyondadır, diğerine dik açı ile yerleşmiştir. sentriyoller çiftteki biri d mikrotubul · ta Siff , Hisa , tripletindenlasen ubut Site plazmik ou Distrihat- > outogonal organtasy sittteki biri-dika ile yerlesmistir. Her sentrozom hücre bölünmesinden O önce, # - - - - interfazın& S evresinde kendini eşler. - - m 2 1 F Kalp kası, nöronlar gibi iyi diferansiye olmuş - --- hücrelerde görülemeyebilirler. Hücre nükleusuna genellikle yakın bulunurlar ve - çoğunlukla Golgi aygıtı tarafından çevrelenmiştir. - Amorf, yoğun bir zon olan perisentriyoler - - - - materyal ile ilişkilidir. - Hücrenin sentriyolleri - ve perisentriyoler - - materyali içeren bölgesi mikrotübül organize - edici merkez ya da sentrozom olarak adlandırılır. - - spesfit hedeflere yonlendirigi bolgedir tubiller in Mioc - interfaz. MTOC, çoğu mikrotübülün şekillendiği ve daha sonra buradan hücre içindeki spesifik * hedeflere saysin siklusunun mikrotübüllerin polaritesini yonuni oryantasy onu yönlendirildiği bölgedir. Hücre , asamda-mikro interfaz sayısını, aşamasında polaritesini, Kontrol oluşan altfinda ve - organizasy one tutar. yönünü, oryantasyonunu ve organizasyonunu kontrol altında tutar. Mitoz sırasında duplike olan MTOC’lar mitoz mekiğinin kutupları olarak hizmet eder. P MTOC’ların gelişimi sentriyollerin varlığına bağlıdır. - Sentriyoller olmadığında - MTOC’lar kaybolur O ve - < mikrotübüllerin oluşumu ciddi şekilde bozulur.S - MTOC- gelisimi Sentriyollerin varlgina mikro tubillerin bagldr olusumu ciddi seklide - bozulur. MTOC hayboluu ve Sentrozom ve sentriolün görevi 1) Mikrotübül Boyuna kesit desteği: silya ve flagella parçacıklarının bir araya gelmesi için bazal cisimcik oluşturur. Mikrotübülleri düzenler ve bölünmeyen hücrelerde büyümelerini destekler. 2) Hücre bölünmesi: mitoz oluşumunu yönlendirir. Enine kesit * Sentrozom & mikrotubul ve Sentriolun grevi destegi ; silya Cisimcik olustur > babal Lucielerde blenmeyen ur ve flagella parca cklarnin mikrotubuller : duzenler Here blunmesi - mitoZ ve sperm iti asttemeikili mikrotubul yapis , İnsan sperm hücresinde iki bölgeden alınan kesitte; bolge Alttar bazal Cisim Eli Üstte ikili mikrotübül yapısı miktotubul yapis , Altta bazal cisimcikten alındığında üçlü miktotübül yapısı (sentriyol) görülmektedir.(sentriyols gralmette Y. dir. Sitoplazma İnklüzyonları İnklüzyonlar, hücrenin metabolik ürünlerinden - - & oluşan O ve damlacaklar karakteristik boyanma özellikleri olan sitoplazmik ya da& nüklear - - yapılardır. & Lipid adernal - Hücrenin hareket etmeyencansız komponentleri olarak kabul edilir. - - Horteks - Lipid damlacıkları adrenal korteks hücrelerinde bol miktarda bulunur. -o & Bunlardan pigment granülleri gibi bazıları plazma membranıyla çevrelenirken, diğerleri (yağ damlacıkları ya da glikojen) sitoplazma - °@ ° ⑦ - & Pigment içinde ya da nüklear matriks içinde bulunur. - , - Histoloji pratiğinde rutin olarak kullanılan çözücülerin çoğu, bu yağ - çözerler ve içi boşluklu hücre (bal peteği) görünümüne yol açarlar. - granullringag glibejem damlacıklarını - @ ° Karaciğer hücreleri içinde glikojen granülleri ~ mitokendri - G , glikojen Bir karaciğer hücresi–TEM: mitokondri ve glikojen EC hidrosi -TEM; Bir * mitokondri glitejen Karaciğer hücreleri–Periodic acid Schiff > ve hematoksilin yöntemi: glikojen - - Lipofuksin: Rutin hemotoksilen-eozin - preparatlarında - görülebilen kahverengimsi-sarı& bir pigmenttir. - 1 & 2 Nöronlar, iskelet ve kalp kası hücreleri gibi _ - - - & Lipofuksin, ökaryot hücrelerin çoğunda bölünmeyen hücrelerde kolaylıkla görülebilir. - - - - - zamanla hücre yaşlanmasının sonucu olarak - birikir ve & - bundan dolayı aşınma-yıpranma pigmenti olarak adlandırılır. & Rutin homotoksilen-eoin upofuksin : bir Pigmenttir/Noren , e Kahrerengi-san iskelet kalpkass hutreeri-blenmeyen , Kolaylika grehabilir. Lipofuksin, mitokondrilerin oksidatif indirgenmelerinin ve lizozomal - - sindirimin sonucu olarak hücre içinde biriken oksitlenmiş lipitlerin, fosfolipitlerin, metallerin ve organik moleküllerin oluşturduğu bir P at - yığındır. - Makrofajlar gibi fagositik hücreler de& bakterilerin, yabancı - - - partiküllerin, ölü hücrelerin ve kendi organellerinin sindirilmeleri hacreer : de - sonucunda biriken lipofuksini içerir. /makrotajlar-tagositik bakterilerin yabanc Partikillerincipofuksini Lipofuksin birikimi hücresel stres için önemli bir belirteç olarak iseriv - e n - gösterilmektedir. Plipofuksin > - , isin hicresel Stres gasterilmektedir. remli belirfe ? olarak ↑ hemo Hemosiderin: hucrenin Siteplazmasinda-demir Pet Cok depo templeksidir kalntlarndan sindirilemeyen = 1 Pek çok hücrenin sitoplazmasında bulunan bir demir- siderin - kemeglebin depo kompleksidir. Hemoglobinin sindirilemeyen kalıntılarından meydana · geldiği düşünülmektedir. ratat yasleritvesit hemosiderin-en. dalakta grlr edildikleri Pagesite Hemosiderin en rahat yaşlı eritrositlerin fagosite edildikleri dalakta görülür. Akciğer dokusundaki alveolar makrofajlarda küçük kanamalı enfeksiyon sonrasında görülebilir. Hemosiderin demirin tespit edilmesine histokimyasal yöntemlerle ayırt edilebilir. yönelik & Hemosiderin yüklü pulmoner makrofajlar alveolar dokusundaki Kanamak enfetsigen kuduk Akligur e makrefaj 9 rubilir & demirin > -. edilmesine histotimyasal ayrit edilabilir. glikojen-depo-dallanmis Glikojen: fazla bulunan - KC , bir Pelimerdir-H & F-beyanmaz- Cizgili kas Glukoz için depolama materyali olarak kullanılan yüksek düzeyde dallanmış bir polimerdir. Rutin H&E preparatlarında boyanmaz. Özel tespit ve boyama işlemleriyle (toluidin mavisi, PAS) ışık mikroskobunda görülebilir. Genellikle fazla miktarda glikojen bulunan karaciğer ve çizgili kas hücrelerinde yoğun boyanma görülür. & Elektron mikroskobunda 25-30 nm çapında granüller şeklinde sitoplazmanın önemli kısmını kaplar. hucrelarde bayanma grlr. ↳pit Lipit inklüzyonları (yağ damlacıkları): 1 inkluzyenlar envji Genellikle hücre metabolizması içinO enerji > sağlayan besin inklüzyonlarıdır. - Lipit damlacıkları, bir hücrede kısa bir süre görülebilir (intestinal absorbtif hücreler) ya ; (yag damlachlari): bir hucrede kisa salayan bir sure gorukbilir & 2 ya da uzun sure kalabilir Sitoplazma Adipositerde buyk ogunlguu - ? organlleri doldurarat bir kenara siktir https://medcell.org/histology/connective_tissue_lab/white_adipocytes.php da uzun süre kalabilir (adipositler). Adipositlerde sitoplazmanın yağ inklüzyonları büyük çoğunluğunu doldurarak organelleri bir kenara sıkıştırır. https://www.lecturio.com/concepts/adipose-tissue/. Lipit damlacıkları genellikle dokuları ışık ve elektron mikroskopi için hazırlarken kullanılan organik çözücülerle hücreden uzaklaştırılır. Işık mikrokobunda yağ damlacığı olarak belirttiğimiz bölüm gerçekte lipitin uzaklaştırılması sonucu kalan boşluktur. -D Işık mikroskobunda yağları görmek istersek özel boyama ve fiksasyon -- teknikleri kullanmamız gerekir. Lipit boyaları: isik mikreskopunda yaglar 1) Sudan III -. Tzel boyama gerektir Sudan Iv (dahasiyah) teknikleri kullanmanz 2) Sudan IV( daha siyah) 3) 4) & ① Sudan III Sudan Black B (en hassası) ③ sudan Black Oil red O ④ oil red & B(en hassasi) v, fitsasyon Klinik Bağlantı=Lipit Depo Hastalıkları Lipit metabolizmasında görevli enzimlerinde genetik bozukluğu olan bireylerde lipit damlacıkları anormal yerlerde ve anormal miktarlarda birikir. Bu rahatsızlıklar lipit depo hastalıkları (Sfingolipidozlar) olarak adlandırılır. Lipid depo hastalıkları arasında en sık inme nedeni X'e bağlı resesif kalıtılan Fabry hastalığıdır. Nörolojik bulgular ataksi, göz hareket bozuklukları, nöbet, inme, kognitif yıkım, yutma ve konuşma bozukları, spastisite ve kas tonus kaybı şeklinde olabilir. genetik bozuklugu-anormal * cipit metabolizmasina grevli enzimlere - ↳ Kaltilan-Fabry Stinegolipidezlar-Xebagl resesif hastakt afatsigot harchet bezukluklar nobet imme gikm yutma tonus tayb sellin de olabilir as kennsma bouf lar & Novele jik , , ' , , , , Kristal İnklüzyonlar Işık mikroskobunda belirli hücrelerde farkedilebilir. Sertoli ve Leydig hücrelerinde bulunur. TEM’de pek çok hücre tipinde, bu hücrelerin nukleus ve organellerinde her yerde kristal inklüzyonlar bulunduğu gösterilmiştir. Bazıları viral proteinleri, depo materyalini ya da hücre metabolitlerini içermelerine rağmen, Kristal inklüzyonlar esas olarak kalsiyum oksalat ve bir miktar kalsiyum karbonattan oluşur. Bunlar soluk mavi intrasitoplazmik yapılardır. H&E diğerlerinin önemi net değildir. https://www.flickr.com/photos/pulmonary_pathology/6170013334 Sitoplazma Sitoplazmik matriks (esas madde ya da sitozol), ışık mikroskopi ya da konvansiyonel TEM ile az spesifik yapı gösterir. Genel olarak farklı boyut ve şekillerde moleküller (elektrolitler, metabolitler, RNA, protein) içeren, yoğun, sulu bir çözelti şeklinde tanımlanmaktadır. Çoğu hücrenin en geniş kompartmanıdır. Sitoplazmik gereken matriks, fizyolojik hücrenin devamlılığı için süreçlerin (protein besinlerin yıkılması) gerçekleştiği yerdir. sentezi, Yüksek voltaj EM ile 0,25-0,5 μm’lik kesitlerle yapılan çalışmalarda, ince mikrotrabeküler ipliklerden ve çapraz bağlayıcılardan oluşan karmaşık üç boyutlu bir ağ bulunduğu gösterilmiştir. Bu ağ üzerinde serbest ribozomları da ilgilendiren sitoplazmik reaksiyonların ve düzenlenmiş ve yönlendirilmiş sitoplazmik transport ve organel hareketlerinin gerçekleşmesini sağlayan bir yapıdır. Hücre İskeleti Ökaryotik hücrelerin adapte değişik olabilmeleri, şekillere hareketlerini yönlendirip koordine etmeleri sitoplazmanın her tarafına yayılmış olan protein yapıda filamentlerin oluşturduğu kompleks ağ sayesinde gerçekleşir. Bu ağ Hücre iskeleti (Cytoskeleton) olarak adlandırılır. Fibroblast sitoplazması mikrofilaman (kırmızı) ve mikrotübül (yeşil-sarı) dizileri immünohistokimyasal boyama Sitoplazmik hücre iskeleti hücre içindeki bulunuş yerleri ve şekilleri farklı olan 3 tip filament meydana getirir. (1) mikrotübül, (2) mikrofilamanlar (aktin filamanları) ve (3) ara filamanlardan oluşan kompleks bir yapıdır. Bu filamentlerin hepsi farklı protein alt birimlerden meydana gelmiştir. Mikrotübüller; tubulin, intermediate filamentler; vimentin veya lamin ve aktin filamentler; aktin gibi proteinler tarafından meydana getirilirler. Bu protein polimerlerinin görevleri: Hücre şekli oluşturma-koruma Hücrede sağlamlık ve dayanıklılık Organeller için destek sağlama Hücre hareketi Kromozom ayrımı Organellerin hücre içi taşınması Hücre bağlantıların stabilizasyonu Protein filamanları – ‘sitoplazmik kablolar sistemi’: 1. Mikrotübüller (25 nm çapında) 2. Mikroflamanlar (7 nm çapında) 3. İntermediate (ara) flamanlar (10 nm çapında) Mikrotübüller Eritrositler hariç bütün ökaryot hücrelerin sitoplazmalarında mikrotübül olarak bilinen ve çoğunun uzunluğu oldukça değişken olan ince tübüller bulunur. Hücresel yapılarda mikrotübüller şaşırtıcı derecede farklı düzenlenmeler gösterir ve bu düzenlenmelere bağlı olarak farklı tipte hareketlerin gerçekleşmesini sağlarlar. Silindirik, dallanma yapmayan, içi boş yapılardır. Mikrotübüller ayrıca silya ve flagella adı verilen sitoplazmik uzantılar içinde aksonem adı verilen daha büyük diziler şeklinde organize olurlar. Mikrotübüllerin yapısı 25 nm çapında, 5 nm kalınlığında bir çepere sahip olup hücre şeklini korumaya yardımcı olmak üzere belirgin bir sertliğe sahip yapılardır. Mikrotübüller her birinin moleküler kitlesi 50 kDa olan α ve β tubulin protein alt biriminden oluşan bir heterodimerdir. Uygun koşullarda tubulin heterodimerleri mikrotübülleri oluşturmak üzere polimerize olarak spiral bir düzenlenme oluşturur. Tam spiral turda 13 birim bulunur. Mikrotübüllerin Elektron Mikrografı Mikrotübüllerin Yapısı, Yapılanması ve Dinamik Kararsızlığı Birçok farklı fibröz proteinden oluşan ara filamanların aksine, mikrotübüller TUBULİN denilen globüler bir proteinden oluşmuştur. tubulin, α-tubulin ve β-tubulin olarak adlandırılan iki polipeptidden oluşan bir dimerdir. Ek olarak üçüncü bir tubulin tipi (γ-tubulin) spesifik olarak sentrozomda yer alır ve mikrotübül yapılanmasında kritik rol oynar. α ve β tubulinler üst üste yerleşerek 8 nm uzunluğunda dimerik alt birimleri oluştururlar. Bu yapı kısaca tubulin olarak adlandırılır. Protofilament içinde bu heterodimerler α-β-α-β olacak şekilde uç uca eklenirler. Böylece oluşan 13 protofilament silindir şeklinde sıralanarak mikrotübülleri oluştururlar. Protofilamentlerdeki nedeniyle ortaya çıkar. bu mikrotübüllerde α-β-α-β bir sıralanış kutuplaşma Tubulinlerin polimerizasyonu, başlangıç bölgesi olarak davranan mikrotübül organize edici merkez (MTOC) ile yönetilir. Mikrotübüller kutuplu yapılardır ve büyüme (polimerizasyon) mevcut mikrotübüllerin (+) ucunda daha hızlıdır. Mikrotübüller, tubulin derişimi, Ca⁺²,Mg⁺² ve çeşitli mikrotübül ilişkili proteinlerin (MAP) varlığına göre sabit polimerizasyon ve depolimerizasyon döngüleri geçirmeleriyle dinamik kararsızlık gösterir. → Mikrotübüllerin kılavuzluk ettiği taşıma motor proteinler denilen özgül proteinlerin kontrolü altındadır: kinezinler ve dineinler ATP kullanan motor proteinler Hücre iskeleti mikrotübül Mikrotübüller - İşlevleri →Silya ve kamçı yapısına katılır: merkezlerinde mikrotübüller bulunan hareketli uzantılar Silya: Çok sayıda ve kısa. Ana işlev sıvıyı hücre kılıfının yüzeyinden süpürmek Flagella: İnsanda 100um uzunluğunda 1 tane: sperm Mikrotübülün Moleküler Organizasyonu Tübülinlerin polimerizasyonu mikrotübül organizasyon merkezleri tarafından yönlendirilir. Bir uçları sentrozom içinde bulunur, diğer uçları sitoplazma içinde serbest uzanır ve bu serbest uçlarından tübülinlerin sürekli olarak eklenmesi veya ayrılması ile uzayıp kısalırlar. Sitoplazma İnklüzyonları Sitoplazmik inklüzyonlar birikmiş metabolitleri veya diğer maddeleri içerir, ancak organellerin aksine, metabolik aktiviteleri çok az veya hiç yoktur. Depolanmış Besin Maddeleri: Glikojen ve lipidlerdir. Glikojenin en çok depo edildiği yerler, karaciğer epiteli ve kas hücreleridir. Mikroflamanlar (Aktin filamentler) İnce (5-7 nm çapında), esnek yapılar Aktin monomerlerinden oluşur İkili sarmal şeklinde düzenlenmiş küremsi alt birimler Aktin monomerleri Mikroflamanlar (Aktin filamentler) Kas hücresindeki kasılma, birincil olarak aktinin miyozin adlı protein ile etkileşimi sonucu gerçekleşir. Çoğu hücrede, mikrofilamanlar plazmalemmanın hemen altında hücre korteksi denilen ince bir kılıf oluştururlar. Bu filamanlar; endositoz, ekzositoz ve hücre hareketi gibi zar etkinlikleriyle ilgili gibi görünürler. miyozin aktin Mikroflamanlar (Aktin filamentler) Epitel hücrelerinde mikrovillus yapısında (destek ve şekil) Bölünen hücrelerde kontraktil halkanın oluşturulması Mekanik destek ve gerginlik mikrovillus kontraktil halka Aktin filamentleri Aktin filamentleri Mikrotübüller – MT (yeşil / sarı), çekirdek yakınındaki sentrozom bölgesinden hücre çevresine doğru uzanır. Aktin filamentleri- MF (kırmızı) hücre çevresine en çok konsantre olurlar. İntermediate (ara) flamanlar Ara büyüklükte (ortalama çapı 10-12 nm) Farklı hücre tiplerinde ifade edilen çeşitli proteinler Aktin filamentleri ve mikrotübüllerin aksine hücre hareketlerine doğrudan katılmazlar: mekanik destek – hücrelerin bir araya gelmesiyle oluşan mekanik güce karşı koyarlar. Hücreye dayanıklılık sağlarlar: sağlam ve esnek (sinir aksonlarının dayanıklılığı gibi) Keratin ara flamanların elektron mikrografisi. Ara flamanların büyük ve önemli bir sınıfı, epitel hücrelerinde belirgin olan keratin alt-birimlerinden oluşur. (60,000X) İntermediate (ara) flamanlar Mikrotübüller Klinik Yaklaşımlar Tümörlerde özgül tip ara fılamanların bulunuşu tümörün hangi hücreden kökenlendiğini bilmemizi sağlar; bu bilgi, tanı ve kemoterapide önemlidir. Mikrotübüller Özet – En kalın – Hücre şeklinin korunması & hareket – tubulin Mikroflamanlar – En ince – Hücre içi hareketler – Aktin, miyozin İntermediate (ara) flamanlar – Orta kalınlık – Sağlamlık ve esneklik – keratin Aktin Mikrotübüller Nükleus