Farmakolojiye Giriş - İlaçların Uygulama Yolları PDF
Document Details
Uploaded by SereneTellurium1433
Ankara Medipol Üniversitesi
Heba Asker
Tags
Summary
This document, titled "Farmakolojiye Giriş - İlaçların Uygulama Yolları", is a presentation on pharmacology and drug administration. It covers drug categories, their mechanisms, and application methods, along with various aspects of drug use.
Full Transcript
FARMAKOLOJIYE GIRIŞ- ILAÇLARIN UYGULAMA YOLLARI Dr. Öğr. Üyesi Heba ASKER Ankara Medipol Üniversitesi-Eczacılık Fakültesi Farmakoloji ABD Farmakoloji nedir? Farmakoloji Farmakon + Logos İlaç Bilim = İlaç bilimi İlaç nedir? Dünya sağlık örgü...
FARMAKOLOJIYE GIRIŞ- ILAÇLARIN UYGULAMA YOLLARI Dr. Öğr. Üyesi Heba ASKER Ankara Medipol Üniversitesi-Eczacılık Fakültesi Farmakoloji ABD Farmakoloji nedir? Farmakoloji Farmakon + Logos İlaç Bilim = İlaç bilimi İlaç nedir? Dünya sağlık örgütü (DSÖ) ilaç tanımı: “Fizyolojik sistemleri veya patolojik durumları, insanın yararına olacak şekilde değiştirmek veya incelemek amacıyla kullanılan veya kullanılması öngörülen bir madde ya da ürün” İlaç, korunma ‘profilaksi’, tanı veya tedavi amaçlı kullanılabilmektedir İlaç; doğal ‘hayvansal veya bitkisel’, sentetik, veya yarı sentetik kaynaklı olabilir. Farmakolojinin uğraşı alanı: ilaçlar, ilaç ürünleri, ilaç olabilecek kimyasal maddeler, doğal ürünler ve rekombinasyon ürünleri Farmakoloji dalları Farmakoloji: I. Farmakokinetik: ‘vücudun ilaca ne yaptığı’ ilacın vücuttaki yazgısının araştırılması (ADME: Absorpsiyon ‘emilim’, Dağılım, Metabolize olma ‘biyotransfomasyon’, Eliminasyon ‘itrah- atılım’) II. Farmakodinamik: ‘İlacın vücuda ne yaptığı’ ilaç ile biyolojik veya fizyolojik sistemlerin etkileşmesinin incelenmesi. Bu araştırmalar; in vivo : maddelerin etkileri yaşayan deney hayvanları veya gönüllü insanların üzerine incelenmesi. in vitro : maddelerin yaşayan hücre, hücre içindeki yapılar, biyoaktif moleküller, dokular ve organlar üzerine araştırılması. in siliko: bilgisayar modelleri üzerinde de reseptör ve enzim molekülleri gibi fonksiyonel önemi olan protein molekülleri ile ilaç molekülünün etkileşmesi incelenmesi Olarak yapılır. Bu şekilde en uygun kimyasal maddenin veya ürünün saptanır ve ilaç olarak geliştirilir. Bazı tanımlar Radikal (kökten) tedavi: hastalığın nedenini tamamı ile ortadan kaldırır. Örn. Bakteriyel infeksiyonlarda antibiyotik kullanımı. Palyatif veya semptomatik tedavi: hastalığın nedenini ortadan kaldıramaz. Hastalığın nedenini oluşturan patolojik olayı veya etkeni kısmen baskılar; böylece hastalığın gelişmesini yavaşlatır veya hafif geçmesini sağlar. Aynı şekilde, hastalığın nedenini ortadan kaldırmadan semptom ve belirtilerini tamamen düzeltmek mümkün olabilir. Örn. Viral griplerde ateş düşürücü, ağrı kesici gibi ilaçlar kullanmak. Bazı tanımlar Kendini-kısıtlayıcı (self-limiting) hastalıklar: bunlar bir süre devam ettikten sonra kendiliğinden geçerler veya kronikleşirler, ama ölümcül bir sonuca doğru ilerlemezler. Bunlar için çoğu zaman palyatif tedavi yeterli bulunabilir. Örn. Viral grip. İlerleyici (progesif) hastalıklar: hastalık etkeninin oluşturduğu patolojik süreç giderek artar ve sonuçta ölümle biter. eğer mümkünse, bu hastalıklar radikal tedavi ile tedavi edilmelidir; mümkün değilse de palyatif tedavi sürecin gelişmesini geciktirebilir, ilerlemesini baskılayabilir, fakat sonunu değiştirmez. Örn. Kalp damar hastalıkları, diyabet, kanser. İlaç Etkisinin Temel Özellikleri Seçicilik (selektivite): ilacın vücutta sadece kullanım amacı ile ilgili hücre veya yapılara ve oralardaki belirli biyolojik olaylara etki yapması. Etkinin geçici olması: ilaç verilmesi kesilince ilaç etkisinin kısa bir süre sonra ortadan kalkmasıdır. Doza ‘uygulanan miktar’ bağımlı olması. Bazı tanımlar Doz: hastada bir kerede verilen ilaç miktarıdır Günlük doz: bir gün boyunca verilen/verilmesi tavsiye edilen ilaç miktarı. İnterval: dozlar arasındaki zaman aralığı. ilaçlar çoğu zaman, kısa veya uzun bir süre boyunca sabit aralıklarla sürekli verilirler. Dozlam/Dozaj: Doz + İnterval Günde 3 defa 2'er tablet parol almak??? Toksikoloji Zehir (toksikon) bilimi. Farmakolojinin önemli bir bölümünü oluşturur. Toksikoloji ilaçların ve günlük yaşamımızda veya tarım, endüstri gibi alanlarında kullanılan kimyasal maddelerin zehirli (toksik) etkilerini inceler. Bütün ilaçlar birer zehirdir: Tedavi edici dozların üstünde Tedavi edici doz aralığında bile Yan/Ters etki İlaçlar tedavi edici dozlarda kullanıldıklarında oluşan istenmeyen etki. Toksik etki Toksik etki hasta için hoş olmayan, rahatsızlık ve huzursuzluk yaratan, onu işinden alıkoyan, duruma göre hastaneye yatırılmasını gerektiren, bazen hastanın yaşamını tehlikeye sokan ve hatta ölümüne yol açan bir etkidir. Tedaviye karar verirken bir ilacın yarar/risk oranına bakılır ve ona göre karar verilir. Örn kanser ilaçları. FARMAKOLOJİNİN DİĞER DALLARI Farmakoterapi/Uygulamalı Farmakogenomik/Farmakogenetik Farmakoloji Hasta bakımına yönelik diğer tıbbi İlaca verilen terapötik ve toksikolojik yaklaşımlara uygulanmasını konu alır yanıtın genetik temelini aydınlatır Klinik Farmakoloji Yeni ilaçların bulunmasını ve geliştirilmesini amaçlar Farmakovijilans Farmakoekonomi İlaç güvenliliği ile ilgili sorunların saptanması, İzlenmesi, Tedavi yöntemlerinin ekonomik değerlendirilmesi, ilaç reaksiyonlarının olarak verimli kullanılmasını sağlar önlenmesi ya da en aza indirilmesi İlaçların Kaynakları Doğal: (i) Bitkiler: örn. Morfin ---- Papaver somniferum (ii) Hayvanlar: örn. hormonolar (iii) Mikroorganizmalar: örn. antibiyotikler (iv) Mineraller: örn. NaCl, KCl Sentetik Yarı-sentetik İlaçların Adlandırılması 1. jenerik (Genel) ad: etkin maddenin adı. Örn. Parasetamol, amoksisillin vs. 2. Ticari ad: markanın adı. 3. Kimyasal ad: ilacın kimyasal ve moleküler yapısını gösterir. Örn. Aspirin= asetilsalisalik asit İlaçların Sınıflandırılması Kimyasal yapı: Örn. Benzodiyazepinler, steroidler Etki yeri: örn. Kalp-damar sistem ilaçları, solunum sistem ilaçları, sindirim sistemi ilaçları Kullanım amacı-etkisi: örn. Antipiretik, analjezik vs. Yeni ilaç geliştirme 1. Sentez: ilacın molekül yapısı ile etkisi arasındaki ilişkiye "yapı-etki ilişkisi” inceleyerek ilaç olabilecek potansiyeli olan bir maddenin olası tedavi edici özelliği öngörülür. Bir reseptöre, enzime, kanala etki edebilecek yapıda olan maddelerden ilaç adayı düşünülür. 2. Preklinik (klinik öncesi) çalışmalar: gönüllü insanın dışındaki tüm deney modelleri. Örn. Hücre kültürü, deney hayvanları yanı in vivo, in vitro ve in siliko çalışmalar. 3. Klinik incelemeleri: a. Faz I b. Faz II c. Faz III 4. Ruhsatlandırma/pazarlama yetkisi başvuru süreci 5. Faz IV: ilaç pazara sürüldükten sonra sonrası takip İlaç Ürünlerinin Eşdeğerlikleri Eczanelerde satılan ilaçların tümüne yakın genellikle müstahzar halindedir. İlaç müstahzarı/preparatı: İlaçların bir üretici kuruluş tarafından standart bir formülasyona göre belirli bir farmasötik şekle sokularak büyük ölçekte üretilen, özel olarak ambalajlanıp onu benzer ürünlerden ayırt ettirmek için üreticinin koyduğu özel bir ad altında pazarlanmış endüstriyel ürün. Üç tür eşdeğerlik bulunmaktadır: 1. Farmasötik eşdeğerlik 2. Biyoeşdeğerlik 3. Terapötik eşdeğerlik Farmasötik Eşdeğerlik İki farklı müstahzar: 1. Aynı etkin madde/ler 2. O etkin madde/lerin aynı molar miktarı 3. Aynı veya karşılaştırılabilir farmasötik şekiller (örn. Tablet/kapsül, ampul/flakon gibi) Olması halinde bu iki ilaç farmasötik eşdeğer demek. Biyoeşdeğerlik 1. Farmasötik eşdeğer olan iki müstahzar 2. Aynı molar dozda verilişinde 3. Biyoyararlanımlarının aynı olması 4. ve böylece terapötik etkilerinin, etkililik ve güvenlilik bakımından çok benzer/aynı olması Biyoyararlanım: ‘Farmasötik şekil içinden aktif maddenin emilme/absorbe edilme (sistemik dolaşıma geçme) ve vücuttaki etki yerine erişebilme hızı ve derecesi ((absorpsiyon hızı ve derecesi)) Terapötik eşdeğerlik Bir müstahzarın: 1. Etkililiği ve güvenliliği daha önce saptanmış olan başka bir müstahzar (referans müstahzar) ile aynı etkin maddeyi İçermesi 2. farmasötik eşdeğer ve biyoeşdeğer olması 3. ve böylece aynı etkililik ile güvenliliği klinik olarak göstermesi İlaç Uygulama Yolları ve Uygulama Yerine Özgü Farmasötik Şekiller I. Lokal uygulama yolları II. Sistemik uygulama yolları İlaçların, bu uygulama yollarıyla uygulanarak lokal veya sistemik etki elde etmek amacıyla verilebilmeleri için o yola özgü farmasötik şekle sokulmuş olmaları gerekir. İlacın farmasötik şekli, uygulama yoluna özgüdür ve yola göre değişir 1. Katı ilaç farmasötik şekiller: örn. tablet, kapsül--------------en çok sistemik uygulama yolları için (istisnalar var) 1. Yarı katı farmasötik şekiller: örn. Merhem, krem, macun ------- en çok lokal uygulama yolları için (istisnalar var) 2. Sıvı farmasötik şekiller: şurup, solüsyon, süspansiyon--------hem lokal hem de sistemik uygulama yolları Lokal uygulama yolları Etki yeri vücudun yüzeyinde ise ya da enjektör iğnesi ile erişilmesi mümkün bir derinlikte Vücudun sınırlı bir bölgede etki isteniyorsa Absorpsiyon (emilim- sistemik dolaşıma geçme) YOK Örn. Diş hekimliğinde kullanılan lokal anestezi uygulaması, sivilceyi gidermek için uygulanan merhem-krem gibi preparatlar. Lokal uygulama yolları Uygulama yoluna özgü farmasötik şekiller Epidermal (cilt üzerine) Merhem (pomad), krem, losyon, pat, pudra (toz),solüsyon, süspansiyon Konjonktiva üzerine (göz) Göz damlası, göz merhemi (oftalmik solüsyon,oftalmik merhem) İntranazal (burun içine) Burun damlası (nazal solüsyon), nazal sprey (lokal uygulamaya özgü) İntravajinal (vajina içine) Ovül (vajinal süpozituvar), vajinal tablet, vajinal krem, jel ve köpük Bukkal (ağız içine) Pastil, ağız solüsyonu, gargara Rektal (anus içine) ve kolon içine Süpozituvar, enema, Lavman İntratekal (omurilik sıvısının içine) Steril antibiyotik, lokal anestezik solüsyonları İntraplevral ve intraperitoneal Lokal etki elde etmek amacıyla, antibakteriyel ve antineoplastik ilaç (Plevra ve periton boşlukları içine) solüsyonları İntrakardiyak (kalp kası içine) Adrenalin enjeksiyonu İntrauterin (rahim içine) Oksitosik hormon, gebeliğin önlenmesi amacıyla uterus boşluğuna projesteron hormonu veya bakır tel sarılmış spiral uygulamak İntraartiküler (eklem içine) Kortikosteroid veya antibakteriyel ilaçların solüsyon ve süspansiyonları SİSTEMİK İLAÇ UYGULAMA YOLLARI Ne zaman tercih edilir? 1. Vücutta yaygın bir etki elde etmek isteniyorsa 2. İlacın lokal uygulaması için uygun değilse İlaç uygulama yerinden emilerek kan dolaşımına karışması ve etki yerine ulaşarak etki eder Sistemik ilaç uygulama yolları: 1) Enteral 2) Parenteral 3) Transdermal 4) İnhalasyon 1) Enteral İlaç Uygulama Yolları İlacın sindirim kanalı içine verilmesi ve böylece bu kanalın mukozasından absorpsiyona bırakılması demektir. Enteral ilaç uygulama yolları: (i) Oral (ağızdan, per os) (ii) Sublingual (dilaltı) ve bukkal (iii)Rektal. (i) Oral yoldan ilaç uygulaması En doğal olan ve tıpta en sık kullanılan ilaç veriş yöntemidir. Bugün kullanılan tıbbi müstahzarların aşağı yukarı yüzde 80'i oral veriliş içindir Avantajları: pratik ve ekonomik. Güvenli Ayrıca kendi başına ilaç kullanmaya (self-medikasyona) en uygun olan sistemik ilaç veriliş yoludur Dezavantajları: Absorpsiyondan sonra, sistemik dolaşıma girmeden önce karaciğerde yıkıcı enzimlerin etkisine uğrayarak ilaçların önemli ölçüde inaktif olması (ilk geçişte eliminasyon, presistemik eliminasyon). Bazı ilaçların fizikokimyasal özellikleri ya da sindirim enzimleri veya mide asiditesi tarafından yıkılmaları nedeniyle bu yoldan verildiklerinde absobe olmazlar. Besinler ve/veya birlikte kullanılan diğer ilaçlar, bazı ilaçların absorpsiyonunu bozabilir Bazı ilaçların mide-barsak mukozasını tahriş ederek bulantı, kusma veya ishale neden olurlar Hastanın bilinci yerinde olması şart Oral farmasötik şekiller: a) Katı farmasötik şekiller: örn. Tablet (hızlı/modifiye salan, enterik, film kaplı, çiğneme, efervesan tablet), draje, kapsül, toz (saşe), granül b) Sıvı farmasötik şekiller: şurup, eliksir, oral solüsyon veya süspansiyon, damla (konsantre oral solüsyon), emülsiyondur (ii) Sublingual (dil altı) ve bukkal ilaç uygulama Avantajları: hızlı absorpsiyon Dezavantajları: 1) Ağız boşluğu mukozasının yüzeyi küçüktür 2) Salya akışı ve salyanın devamlı yutulması nedeniyle ilacın emilmesi için ağız boşluğunda yeterli miktarda ve sürede kalmaması Bu nedenle, bu yoldan verilen ilaçlar, genellikle; 1. Ufak miktarları ile etki oluşturan yani etki gücü ‘potens’ yüksek 2. ayrıca fazla lipofilik (emilim hızı yüksek) bu yolla uygulanan ilaç örneği izosorbit dinitrat, nitrogliserin (iii) Rektal İlaç Uygulama Lokal etki elde edebilmek için (hemoroid ve rektum hastalıklarında olduğu gibi) Sistemik etki elde edebilmek için (ağız yolundan ilaç vermenin mümkün olmadığı ilacı rektum mukozasından emilerek. kullanılan bir uygulama yoludur Sistemik etki elde etmek amacıyla rektal ilaç uygulanması en çok bebeklere, bulantı ve kusma hallerinde ya da mideyi tahriş eden ilaçların verilmesi için başvurulabilir. Rektal farmasötik şekiller: a) Katı: süpozituvar ‘fitil’ b) Yarı katı: merhem-krem c) Sıvı: solüsyon/süspansiyon ‘enema’ (1-75 ml)- lavman (≥100 ml) Avantajları: ilaçların direk sistemik dolaşıma girerek karaciğerdeki yıkıcı enzimlerin etkisinden kurtulması. Dezavantajları: emilim yüzeyinin ve su oranının az olması, rektal florası tarafından bazı ilaçların yıkılması. 2) Parenteral uygulama yolları Sistemik uygulama yoludur. Normalde steril solüsyon (enjeksiyonluk solüsyon), süspansiyon ya da emülsiyon şeklinde damar veya doku içine, sterilize edilmiş bir enjektör ve iğne ile verilmektedir. Hangi durumlarda kullanılır? a) Oral yoldan uygulandığında gastrointestinal kanaldan yeterince emilmeyen veya orada parçalanan ilaçların uygulanması için b) Çok yoğun karaciğer yıkıcı enzimlerin etkisene maruz kalan (ilk geçiş eliminasyonu) ilaçların uygulanması için c) İlacın çabuk etki etmesi istenilen acil durumlarda. d) Hastanın bilinçsiz dunumda olması, ilaç yutamaması, veya bulantı, kusma ve ishal gibi durumların mevcut olması İlaçlar parenteral verildikleri zaman biyoyararlanımları genellikle (fakat her zaman değil) tam (yani %100) veya tama yakındır. Bu nedenle parenteral dozlar genellikle oral dozlarından daha düşüktür. Dezavantajları: Uygulama yerine iğne batırmayı ve asepsiyi gerektirmesi Ağrılı bir yöntem olması ve psikolojik strese neden olması Hastanın çoğu zaman kendi kendine enjeksiyon yapamaması Diğer farmasötik şekillere göre pahalı olması Bazen damar ya da doku zedelenmesine neden olması Doku içine verilmek istenirken yanlışlıkla damar içine ilaç verilmesine yol açabilmesi Anafilaktik reaksiyonların olma riski daha yüksek Parenteral solüsyonun veya süspansiyonun özellikleri: o Steril olması o Kan pH'sine eşit (7.4) veya buna yakın pH’de olması o İzotonik olması o Pirojensiz olması. Pirojen: (pirezis=ateş), enjeksiyonluk solüsyona sudan bulaşabilen bakteri kaynaklı maddelerdir; ateş, üşüme-titreme, kırıklık gibi reaksiyonlara neden olur. Parenteral uygulama yolları I. Damar içine enjeksiyon (İntravenöz, İV) II. Cilt altına enjeksiyon (Subkütan, SC) III. Kas içine enjeksiyon (İntramüsküler, İM) I. Damar içine enjeksiyon (intravenöz, İV) ven içine (intravenöz) enjeksiyondur. Biyoyararlanım genellikle %100 Genellikle kolda dirseğin ön yüzündeki antekubital ven gibi içinden fazla kan geçen ve iğneyi kolay sokabileceğimiz büyük yüzeyli venler kullanılır. Sıvı enjeksiyon (küçük hacimli-kısa süreli/hemen) veya infüzyon (büyük hacimli ve uzun süreli) şeklinde verilir. İV’ ye özgü farmasötik şekiller: sulu solüsyon, süspansiyon, emülsiyon veya ampul/viyal içinde çözülmeye hazır kuru toz halinde İntraarteriyel enjeksiyon: bir sistemik ilaç uygulama yolu değildir. İlacın belirli bir organı etkilemesi veya görüntülemesi istenilen durumlarda kullanılır. Örn. anjiyografi. II. Cilt altına enjeksiyon (subkütan, SC) Enjekte edilen solüsyonlar cildin altındaki gevşek yağ dokusu içine yayılıp emilirler. Genel olarak SC enjeksiyon hacmi ≤ 2 ml olmalı Etki 10-30 dk sonra başlar. Enjekte edilecek solüsyonun hacmi fazla ise (5-10 ml gibi) enjeksiyon göbek altındaki bölgede karın derisi altına yapılabilir. İmplant veya pelet: cilde ufak bir insizyon yaparak cilt altına yerleştirilen sıkıştırılmış tablet veya benzeri preparat. ilacın yavaş, düzenli bir hızda ve uzun bir süre boyunca salıverilmesini ve etkisini sürdürmesini sağlar. Örn. Doğum kontrol preparatları. III. Kas içine enjeksiyon (İntramüsküler, İM) Genellikle gluteal kasın veya deltoid kasın ya da vastus lateralis (uyluk dış yüzü) kasının içine injeksiyon yapılır. Enjekte edilecek ilaç solüsyonunun hacminin 5 ml'yi geçmemesi gerek. Etki 10-30 dk sonra başlar. İrritan etkisi olan ağrı yapan ilaçlar kas içine lokal anestezik ilaç ile birlikte verilebilirler. Tahriş edici ilaçlar kas içinde doku nekrozu ve fibrozis yapabilirler. Süspansiyonlar (ömeğin prokainli penisilin), sıvı yağlar içinde çözülmüş ilaçlar (ömeğin A, D, E ve K vitaminleri ve bazı steroid hormon esterleri) kas içine verilince orda bir depo oluştururlar ve oradan yavaş olarak emilirler. Bu şekilde uzun süreli (bazen 3 aya kadar) etki elde edilir ve daha seyrek enjeksiyon yaparak tedavi sağlanmış olur. 3) TRANSDERMAL İLAÇ UYGULAMA Transdermal uygulama: ilacın özel bir farmasötik şekil içinde ve ciltten emilerek dolaşıma girmesini sağlamak amacıyla cildin üzerine uygulanması. Transdermal uygulama, kolay, ağrısız, istendiği zaman sonlandırılabilir. Thansdermal terapötik sistem (TTS) ‘yama/flaster’: Transdermal uygulamaya özgü ve önceden saptanmış sabit hızda ve sabit süre boyunca ilaç salan (salıveren) farmasötik şekiller. Flaster ‘patch’ yüzey alanı = 5-30 cm2 Örn. estradiol ve projestinler ve türevleri 4) İnhalasyon uygulama yolu Gaz veya oda sıcaklığında yeterince buharlaşan uçucu sıvı halindeki lipofilik ilaçlar. Lokal etki sağlamak için : Astım ve KOAH hastalıkların tedavisinde kullanılan bronkodilatör ilaçlar ve kortikosteroidler aerosol Sistemik etki sağlamak için: izofluran gibi uçucu sıvı genel anestezikler İlaçlar Akciğerde alveol membranını geçerek hızlı bir şekilde kan dolaşımına geçerler