Akciğerlerle İlgili Anomaliler 2024-2025 PDF

Document Details

CleverHeliodor1523

Uploaded by CleverHeliodor1523

Bezmialem Vakıf Üniversitesi

2024

Tags

respiratory system pulmonary diseases lung diseases physiology

Summary

Bu belge, Bezmi Alem Vakıf Üniversitesi Fizyoloji Anabilim Dalı'nda 2024-2025 akademik yılında okutulacak olan "Akciğerlerle İlgili Anomaliler" dersinin içeriğini özetlemektedir. Belge, amfizem, pnömoni, atelektazi, astım, tüberküloz, hipoksi, hiperkapni, siyanoz, asfiksi, Cheyne-Stokes solunumu, vurgun-dekompresyon hastalığı ve anoksi gibi akciğer hastalıklarını ve problemlerini ele almaktadır.

Full Transcript

AKCİĞERLERLE İLGİLİ ANOMALİLER Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı İSTANBUL 1 Öğrenim Hedefleri Amfizem’i anlatır Pnömoni’yi anlatır Atelektazi’yi anlatır Astım’ı anlatır Tüberküloz’u anlatır Hipoksi’yi...

AKCİĞERLERLE İLGİLİ ANOMALİLER Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı İSTANBUL 1 Öğrenim Hedefleri Amfizem’i anlatır Pnömoni’yi anlatır Atelektazi’yi anlatır Astım’ı anlatır Tüberküloz’u anlatır Hipoksi’yi tanımlar ve çeşitlerini açıklar Hipo ve hiperkapni’yi açıklar Siyanoz’u açıklar Asfiksi’yi açıklar Cheyne-Stokes Solunumu’nu açıklar Vurgun - Dekompresyon Hastalığı’nı (DH) açıklar Anoksi ve dispne’yi açıklar 2 Amfizem Akciğer elastikiyetinde bir azalma ve alveoler duvarların ve kapiller yatakların hasarı ile terminal bronşiyollerin distalindeki hava boşluklarında anormal büyüme ile karakterizedir. Solunum membranının yüzey alanı önemli oranda azaldığından fizyolojik ölü boşluk çok artmıştır (TLC artar) Yeterli gaz değişimi gerçekleşmediğinden ağır bir hipoksi ve hiperkapni gelişir Sigara, a1-antitripsin 3 Yaygın nedeni fazla sigara içmektir Bronş ve bronşiyolleri irrite eden duman yada başka maddelerin inhalasyonu kronik enfeksiyon gelişimine neden olur Enfeksiyon; aşırı mukus ve bronşiyal epitelin inflamasyonlu ödemi ile birlikte birçok hava yolunun kronik tıkanmasına neden olur Alveollerin içeride hava hapsolması sonucu gerilmesi ve enfeksiyonla birleşerek alveol çeperlerinde haraplanmaya neden olur 4 Amfizemde; bronşiyollerin tıkanması, solunum yollarının direncini çok artırır Alveol duvarındaki önemli kayıp; akciğerin difüzyon kapasitesini önemli ölçüde azaltarak, akciğerin kanı oksijenlendirme ve karbondioksiti uzaklaştırma kapasitesini azaltır Alveol duvarının büyük bir bölümünün kaybı; aynı zamanda içinden kan geçen pulmoner kapillerlerin sayısını da azaltır Sonuç olarak pulmoner vasküler direnç önemli ölçüde artarak pulmoner hipertansiyona neden olur Bu durum ise sıklıkla sağ kalp yetmezliğine yol açar 5 Kronik Bronşit Büyük ve küçük hava yolu obstrükisyonu. Sigara içiciliği ile tekrarlayan enfeksiyonlardan kaynaklanan kronik irritasyonla ilişkilidir. Trake ve bronşlarda submukozal bezlerin hipertrofisi ile ilişkili olarak büyük hava yollarında aşırı mukus sekresyonu gelişir. 6 Astım Bronşiyollerin duvarında bulunan düz kasların, spastik (kas tonusunun artışına bağlı) olarak kasılmasıyla solunumun zorlaşmasıdır. İnsanların % 3- 5’inde, yaşamın herhangi bir döneminde görülür Zaman zaman veya kronik olarak ortaya çıkan hırıltı, öksürük ve göğüste bir daralma hissi ile karakterizedir 7 Atopik Astım - Ekstrensek antijen ya da alerjene maruziyetle indüklenir. - Çocukluk-ergenlik. Atopik Olmayan Astım - Solunum yolu enfeksiyonu - Egzersiz - Soğuk hava - Hormonal değişim - İlaçlar - Duygusal stres - Gastroözefageal reflü 8 Histamin ve anafilaksin; alerjik reaksiyonlar sırasında, özellikle havadaki polenlerin neden olduğu alerjik reaksiyonlarda akciğer dokusundaki mast hücrelerinden salınır Bunlar; alerjik astımda ortaya çıkan havayolu obstrüksiyonlarında anahtar rol oynarlar Astımda bronşiyollerin çapı, ekspirasyon sırasında inspirasyona göre daha fazla küçülür. Astımlı kişiler rahat nefes aldıkları halde nefes verirken zorlanırlar Buna bağlı olarak fonksiyonel rezidüel kapasite akut astım dönemlerinde oldukça artar Yıllar sonra göğüs kafesi kalıcı olarak genişler. Fonksiyonel rezidüel kapasite ve rezidüel hacim kalıcı olarak artar 9 Atelektazi Alveollerin kollapsı (büzülmesi) demektir Kollaps; Solunum yolunun tıkanması (küçük bronşun mukusla tıkanması veya bir ana bronşun mukus tıkaç veya kanser gibi katı madde ile tıkanması) Sürfaktan (yüzey gerilimini azaltan madde) eksikliği nedeniyle oluşur 10 Pnömoni (Zatürre) Alveollerden bazılarının veya tamamının sıvı ve kan hücreleri ile dolduğu akciğer iltihabıdır. En yaygın nedeni pnömokok bakterilerinin neden olduğu bakteriyel pnömonidir Hastalık alveollerde enfeksiyonla başlar. Porların genişlemesiyle sıvı, hatta eritrosit ve lökositler kandan Bakterilerin alveolden alveole alveollere geçer. Böylece enfekte geçmesiyle enfeksiyon yayılır. Sonuçta alveoller giderek sıvı ve hücreyle dolar akciğerin geniş bir alanı, bazen tüm bir lob yada akciğerin tümü sıvı ve hücre kalıntılarıyla dolarak sertleşir 11 Pnömonide; Solunum membranlarının toplam fonksiyonel yüzey alanı azalır Ventilasyon-perfüzyon oranı düşer (buna bağlı olarak oksijen satürasyonu oldukça azalır, % 78) Difüzyon kapasitesi azalarak hipoksemi ve hiperkapni oluşur 12 Tüberküloz - Verem Tüberküloz basilinin akciğerlerde oluşturduğu kendine özgü bir reaksiyondur Bu reaksiyonda; Enfekte bölge makrofajlar tarafından işgal edilir, Lezyon; fibröz doku ile çevrilerek “tüberkül” oluşturulur (bu durum tüberküloz basilinin akciğerde yayılmasını önler) Tüberkülozlu kişiler tedavi edilmezlerse % 3 kadarında sınırlama olayı başarısız olur ve tüberküloz basili tüm akciğere yayılarak akciğer dokusunda ileri derecede harabiyet yapar 13 HİPOKSİ Doku düzeyinde oluşan oksijen azlığıdır. Çeşitleri; Hipoksik Hipoksi: PaO2 azlığı sonucu oluşur. Anemik Hipoksi: Hb azlığı sonucu oluşur. Stagnant Hipoksi: Dolaşım bozukluğu sonucu oluşur. Histotoksik Hipoksi: Dokunun kendisine ulaşan O2’i yeterince kullanamaması sonucu oluşur. 14 Hipoksik Hipoksi Arter kanındaki PO2’nin azalmasını sonucu dokulara yeterli O2 sunulamamasına bağlı olarak oluşur Klinikte en sık rastlanan hipoksi şeklidir Oluşumuna neden olan faktörler; - Akciğer yetmezliği (gaz değişiminde yetmezlik) Hipoventilasyon Akciğer fibroz’u Ventilasyon-perfüzyon dengesizliği - Anatomik ve fizyolojik şantlar - Pompa yetmezliği (ventilatuvar yetmezlik) Yorgunluk Mekanik bozukluklar Beyinde solunum denetiminin baskılanması 15 Anemik Hipoksi Arteryel PO2’nin normal, ancak O2 taşıyacak Hb düzeyinin azalması sonucu dokulara yeterli O2 sunulamamasına bağlı olarak oluşur Anemik hipoksi; Hb eksikliği ciddi boyutta olmadıkça dinlenme durumunda fazla ağır değildir Ancak egzersiz sırasında, etkin dokulara O2 sunumu sınırlı kalacağında problem oluşturur 16 Stagnant (durgun) Hipoksi Arteryel PO2 ve O2 taşıyacak Hb düzeyi normal olmasına rağmen, dokuya ulaşan kan akımının azalması sonucu dokulara yeterli O2 sunulamamasına bağlı olarak oluşur Kalp yetmezliğine bağlı olarak gelişen dolaşım bozukluğunda; karaciğer ve beyin, stagnant hipoksi nedeniyle hasar görür Histotoksik Hipoksi Dokuya sunulan O2 miktarı normal olmasına rağmen, toksik maddeye bağlı olarak dokunun kendisine sunulan O2’den faydalanamaması sonucu oluşur En fazla siyanür zehirlenmesine bağlı olarak şekillenir 17 Siyanoz Cilt ve müköz membranların mavimsi renk almasıdır Nedeni deri damarlarında, özellikle kapillerlerde deoksijene (redükte) hemoglobin miktarının artmasıdır (100 ml’de 5 g veya daha fazla) Deoksijene hemoglobin koyu mavi-mor renktedir 18 Hiperkapni Vücut sıvılarında karbondioksit birikmesi anlamına gelir Hipoventilasyon yada dolaşım yetersizliği; hipoksi ile birlikte hiperkapni oluşturur Ventilasyon-perfüzyon dengesizliğinde hiperkapniye arteriyel PO2 düşüşü de eşlik eder Yükselen PCO2 solunumsal asidoza yol açar (renal kompanse). Vücut karbondioksitin kronik artışlarına uyum sağladığından, kronik hiperkapnide PCO2 belirgin şekilde yükselip solunum depresyonuna veya mental değişikliğe sebep olana kadar bir semptom olmayabilir. 19 Hipokapni Vücut sıvılarında karbondioksit miktarının azalması anlamına gelir Hiperventilasyona bağlı olarak oluşur. Hiperventilasyonla; PaO2 arterken, PaCO2 azalır Hipokapni; beyin damarlarını daraltarak beyin iskemisi, sersemleme ve baş dönmesine neden olur. 20 Asfiksi Oksijen yetersizliğinden ileri gelen boğulmadır Asfiksi patofizyolojik olarak doku seviyesinde hipoksemi ve asidoz ile sonuçlanmaktadır Akciğerlere giden hava yollarının tıkanması, solunum kaslarının felci ya da hava da yeterli oksijen bulunmaması gibi nedenlerden kaynaklanır Bilinç yitiminin ardından ölümle sonuçlanır 21 Cheyne-Stokes Solunumu Solunum hız ve derinliğinin periyodik olarak giderek artma gösterip, ardından azalarak apneye döndüğü ve bu periyotların ardı ardına devam ettiği patolojik bir solunum tipidir. 22 Cheyne Stokes Solunumuna neden olan en temel faktör kalp yetmezliğidir. Santral sinir sisteminin henüz olgunlaşmadığı yeni doğanlarda, özellikle uyku esnasında görülebilir Bunun dışında yetersiz serebral perfüzyon durumlarında, böbrek hastalıklarında, pnömoni ve astım olgularında da görülebilir Bu solunum biçimi, medulladaki solunum merkezinin PaCO2’ deki dalgalanmalara ve aferent uyarılara duyarlılığını kaybettiğinde görülür 23 Vurgun - Dekompresyon Hastalığı Yetersiz dekompresyon (basınç azalımı) sonucu vücut dokularında çözünmüş bulunan gazların, serbest gaz kabarcıkları haline geçerek oluşturduğu hastalıklar haline verilen genel isimdir Hiçbir alet kullanmadan, 30 metre derinliğe inildiğinde, akciğer kapasitesi dörtte birine iner, solunum işi güçleşir Bu nedenle yardımcı gereç kullanmadan 30 metrenin altına inmek tehlikelidir. Ancak tüple dalışın da kendine özgü sorunları vardır 24 Suyun derinliklerinde dış basıncın yüksek olmasından dolayı tüpten solunan havanın içindeki azot gibi gazlar, ortama daha küçülmüş bir hacimle dağılırlar Eğer su yüzeyine süratle çıkılırsa, basıncın azalmasıyla bu gazlar da süratle genleşir (gazoz kapağının açılması sonucu oluşan gaz köpüklenmesine benzer durum) Oksijen dokularda kullanıldığından sorun yaratmaz, ama özellikle azot gazı damarlarda süratle genleşerek, damarların hava kabarcıkları ile tıkanması sonucu organlarda hasar özellikle sinir sistemindeki damarların tıkanmasıyla felçlere yol açar 25 Akut Dağ Hastalığı Önceden sağlıklı olan bireylerde, 2500 metre ve üzeri yüksekliğe çıkıldığında ortaya çıkan (şakaklarda hissedilen) baş ağrısı, bulantı, kusma, halsizlik, uykusuzluk ve tırmanma performansında düşme belirtileri veren duruma “akut dağ hastalığı” denilmektedir. Kalp veya akciğer rahatsızlığı olanlarda daha düşük rakımlarda gelişebilir. Aniden yüksek rakıma çıkıldığında (uçakla seyahat veya hızlı tırmanış) vücudun adapte olması için yeterli zaman olmadığından akut dağ hastalığı gelişebilmektedir. Aklimatizasyon’un gelişebilmesi için tırmanışlarda mümkün olduğu kadar yavaş olunması, örneğin 3000 metrenin üstünde günde 300 metreden fazla çıkılmaması, her 1000 metrede bir günün dinlenmeye ayırılması önerilmektedir. 26 Dispne Ventilasyonun hava isteğini karşılayamaması anlamına gelir (hava açlığı)- Nefes darlığı, göğüste sıkışma hissi, nefes alıp vermede zorlanma Oluşum nedenleri; Vücut sıvılarındaki solunum gazlarındaki anormallik (özellikle hiperkapni ve az ölçüde hipoksi) Zihinsel durum (nefes darlığı hissi). Kişide solunum fonksiyonları normal olduğu halde ruhsal durum nedeniyle dispne oluşabilir Küçük yada kalabalık bir odaya girildiğinde, psikolojik olarak yeterli hava alınamayacağı korkusu dispne oluşturabilir 27 28

Use Quizgecko on...
Browser
Browser