Merkez Bankacılığı PDF
Document Details
Uploaded by UncomplicatedAndradite
Tags
Summary
Bu belge, merkez bankacılığı kavramını tarihsel bağlamı ile ele alıyor. Mezopotamya'dan günümüze kadar bankacılık sisteminin gelişimini ve merkez bankalarının rolünü inceliyor. "bankacılık", "merkez bankacılığı", "finans" ve "ekonomi" kelimeleri belgedeki ana konular.
Full Transcript
**1. Bölüm** **Merkez Bankacılığı** **1.1 Bankacılığın Tarihi** Bankacılık, ekonomik faaliyetlerin yoğunlaştığı medeniyetlerle birlikte tarih sahnesine çıkmıştır. Tarihsel olarak, bankacılık faaliyetlerinin kökenleri, özellikle Mezopotamya, Mısır ve Antik Yunan gibi medeniyetlerin ticaret merkezl...
**1. Bölüm** **Merkez Bankacılığı** **1.1 Bankacılığın Tarihi** Bankacılık, ekonomik faaliyetlerin yoğunlaştığı medeniyetlerle birlikte tarih sahnesine çıkmıştır. Tarihsel olarak, bankacılık faaliyetlerinin kökenleri, özellikle Mezopotamya, Mısır ve Antik Yunan gibi medeniyetlerin ticaret merkezlerinde görülmektedir. İlk bankacılık faaliyetleri, tüccarların güvenli bir şekilde ticaret yapabilmesi amacıyla depolama ve borç verme hizmetleri etrafında şekillenmiştir. Bu hizmetler, özellikle ticaret yollarının genişlemesi ve toplumların tarımın ötesine geçerek sanayi ve ticarete yönelmesiyle daha kurumsal bir yapı kazanmıştır. Bankacılığın bilinen en eski örnekleri Mezopotamya\'da MÖ 3000\'lerde ortaya çıkmıştır. O dönemde tapınaklar, zengin bireylerin varlıklarını depoladıkları güvenli yerler olarak işlev görüyordu. Bu tapınaklar, altın ve gümüş gibi değerli metallerin depolanması karşılığında makbuzlar düzenliyor ve bu makbuzlar birer \"para\" niteliği taşıyordu. Ayrıca, faiz karşılığı borç verme işlemleri de bu dönemde başlamıştır. Hammurabi Kanunları, borç ve faizle ilgili düzenlemeler getiren ilk yazılı yasalardan biri olarak, o dönemde bankacılık faaliyetlerinin nasıl yapıldığını göstermektedir. Orta Çağ'da, bankacılık, özellikle İtalya\'nın Floransa, Venedik ve Cenova gibi ticaret merkezlerinde büyük bir gelişme göstermiştir. İtalyan tüccar aileleri, deniz ticaretinin yoğun olduğu Akdeniz bölgesinde güvenli para transferi ve borçlanma hizmetleri sunarak ilk modern bankaların temelini atmıştır. Bu bankalar, bir yandan ticaretin finansmanını sağlarken, diğer yandan da tüccarların farklı bölgelerdeki alacak-borç ilişkilerini düzenleyen kredi sistemlerini geliştirdiler. Özellikle Medici Bankası, 14. yüzyılın sonlarına doğru Avrupa\'da geniş çapta faaliyet gösteren bir bankacılık hanedanı haline gelmiştir. Bu bankalar, modern bankacılığın temeli olan hesap defteri sistemini geliştirmişlerdir. Banka hesaplarının güvenli tutulması ve bankaların merkezileşmesi, bankacılığın gelişiminde önemli bir dönüm noktası olmuştur.18. ve 19. yüzyıllarda sanayi devrimi, bankacılık sektöründe hızlı bir büyüme ve dönüşüm sürecini tetiklemiştir. Bankalar, sanayileşmenin finansmanında önemli rol oynamış, kredi hacmi ve bankacılık hizmetleri çeşitlenmiştir. Bu dönemde, mevduat bankacılığı yaygınlaşmış ve tasarrufların ekonomiye kazandırılmasında bankalar önemli bir rol üstlenmiştir. 20\. yüzyılda yaşanan iki dünya savaşı ve Büyük Buhran, bankacılık sektörünü derinden etkilemiştir. Buhran döneminde yaşanan bankacılık krizleri, devlet müdahalesini ve düzenlemelerin artmasını zorunlu kılmıştır. Savaş sonrası dönemde, Bretton Woods sistemi ile uluslararası finansal sistem yeniden yapılandırılmış ve bankacılık sektörü uluslararasılaşma sürecine girmiştir. Günümüzde bankacılık sektörü, teknolojik gelişmelerin etkisiyle hızlı bir değişim ve dönüşüm yaşamaktadır. İnternet bankacılığı, mobil bankacılık ve finansal teknolojiler (fintech), bankacılık hizmetlerinin sunumunda ve erişiminde önemli değişikliklere yol açmaktadır. Bankalar, müşteri beklentilerini karşılamak ve rekabetçi kalabilmek için sürekli olarak yenilik yapmak ve dijitalleşme sürecine uyum sağlamak zorundadır. **1.2. Merkez Bankacılığının Tarihi** Merkez bankacılığı, dünya ekonomisinin gelişmesiyle birlikte ihtiyaç duyulan bir kurum olarak ortaya çıkmıştır. İlk merkez bankaları, devletlerin finansman ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kurulan ve hükümetlere kredi veren kuruluşlardı. Ancak zamanla merkez bankalarının işlevleri genişlemiş, para arzını kontrol etmek, mali istikrarı sağlamak ve bankacılık sektörünü denetlemek gibi görevleri üstlenmeye başlamışlardır. Dünyanın bilinen en eski merkez bankası, 1668 yılında kurulan **Sveriges Riksbank** veya İsveç Merkez Bankası'dır. İsveç Riksbank, İsveç hükümetine borç vermek amacıyla kurulmuştur ve başlıca görevi hükümete finansman sağlamaktı. 17. yüzyılda dünya ticaretinin büyümesi ve uluslararası ödemelerin hacmindeki artış, Avrupa\'da daha fazla merkez bankasının kurulmasını zorunlu kılmıştır. Merkez bankacılığının kökeni sayılabilecek en önemli gelişme, 1694 yılında kurulan **İngiltere Merkez Bankası (Bank of England)**\'ın kuruluşudur. Bank of England, Avrupa'da 18. ve 19. yüzyıllarda kurulan diğer merkez bankalarına örnek teşkil etmiştir. Başlangıçta İngiliz hükümetine borç vermek amacıyla kurulan bu banka, zamanla para arzını kontrol etmek, uluslararası ticareti kolaylaştırmak ve mali istikrarı sağlamak gibi görevler üstlenmiştir. Bank of England'ın kurulması, Avrupa\'da merkez bankacılığı uygulamalarının yaygınlaşmasında önemli bir adım olmuştur. Avrupa'da 18. yüzyıldan itibaren kurulan diğer merkez bankaları, hükümetlerin borçlanma ihtiyaçlarını karşılamanın yanı sıra, uluslararası ticaretin daha verimli bir şekilde yürütülmesi için nakitsiz ödeme sistemlerinin güvence altına alınmasına odaklanmışlardır. Bu dönemde, özellikle uluslararası ticaretin gelişmesi ve banknotların dolaşıma girmesiyle birlikte, merkez bankalarının para politikalarını yönetme sorumlulukları artmıştır. Örneğin, **Fransa Merkez Bankası (Banque de France)**, 1800 yılında Napolyon Bonapart'ın emriyle kurulmuş ve Fransız ekonomisini stabilize etmek, para arzını kontrol etmek ve devletin borçlanma ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla faaliyet göstermeye başlamıştır. Benzer şekilde, **Almanya Merkez Bankası (Reichsbank)**, Alman İmparatorluğu'nun 1871 yılında kurulmasının ardından Almanya'daki para politikalarını yönetmek için oluşturulmuştur. Avrupalıların aksine, Amerikalılar merkez bankalarının gücünün tek bir elde toplanmasının siyasi açıdan tehlikeli olabileceğinden endişe ediyorlardı. 19. yüzyıl boyunca Avrupa tarzı bir merkez bankası kurma girişimleri, Amerika Birleşik Devletleri'nde büyük bir tartışma konusu olmuştur. Ancak 1870 ve 1907 yılları arasında ABD'de yaşanan banka krizleri, merkezi bir bankacılık sistemine duyulan ihtiyacı artırmıştır. Bu krizlerin etkisiyle, ABD'de bankacılık kontrolünün merkezileştirilmesine karşı olan direniş zamanla azalmıştır. Sonuç olarak, 1913 yılında **Federal Reserve System** veya **FED** olarak bilinen merkez bankası kurulmuştur. FED'in yapısı, güç yoğunlaşmasını önlemek amacıyla 12 bölgesel Federal Reserve Bankası üzerinde dağıtılmıştır ve bu bankalar Amerika Birleşik Devletleri'nin farklı bölgelerine hizmet etmektedir. Fed, merkezi hükümetten bağımsız bir yapıya sahip olmakla birlikte, hem özel sektör hem de kamu sektörü ile ilişkilidir. Örneğin, Federal Reserve Bankaları üye bankalar tarafından sahiplenilirken, Washington D.C.'deki **Federal Reserve Yönetim Kurulu** tamamen hükümete bağlı bir kurumdur. II\. Dünya Savaşı'nın ardından, merkez bankaları dünya genelinde hızla yaygınlaşmıştır. Özellikle savaş sonrası dönemde bağımsızlığını kazanan gelişmekte olan ülkelerde merkez bankaları kurulmaya başlamıştır. Bu ülkelerde kurulan merkez bankaları genellikle Avrupa'daki merkez bankalarına benzer yapılar sergilemiştir. Bu dönemde merkez bankalarının işlevleri de genişlemiştir. Banknot basımının yanı sıra, bankacılık sektörünün denetlenmesi, uluslararası ödemelerin izlenmesi ve hükümetlerin mali istikrarının sağlanması gibi görevler üstlenmişlerdir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde merkez bankalarının "son kredi mercii" rolü oldukça önem kazanmıştır. Likidite sıkıntısı çeken veya kredi krizleriyle karşı karşıya kalan bankalara son kredi sağlayıcısı olarak müdahale eden merkez bankaları, finansal sistemin istikrarını koruma görevini üstlenmişlerdir. Günümüzde merkez bankalarının büyük bir çoğunluğu kamuya ait olmakla birlikte, bazı merkez bankalarının sahiplik yapılarında özel mülkiyet unsurları bulunmaktadır. Örneğin, **İtalya Merkez Bankası (Banca d\'Italia)**, ticari banka üyeleri tarafından sahiplenilmektedir. **Federal Reserve**, hem kamuya hem de özel sektöre ait bir yapıya sahiptir; Federal Reserve Bankaları üye bankalar tarafından sahiplenilirken, Federal Reserve Yönetim Kurulu tamamen hükümete bağlıdır. Avrupa Merkez Bankası (ECB), Euro Bölgesi üye ülkelerinin merkez bankalarına ait olup, merkezi bir yapıya sahiptir. Buna karşın, Belçika, Yunanistan, İsviçre, Japonya, Türkiye ve Güney Afrika gibi ülkelerdeki merkez bankalarının hisseleri, hükümet kurumları, bankalar, finansal kurumlar ve özel bireyler arasında paylaştırılmıştır. Türkiye'de ise Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın hisseleri, kamu ve özel sektör arasında dağıtılmış olup, hisse yapısı karma bir model sergilemektedir. Merkez bankalarının temel işlevleri zaman içinde büyük ölçüde değişmiştir. İlk merkez bankaları, hükümetlerin borçlanma ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kurulurken, günümüzde merkez bankaları çok daha karmaşık görevler üstlenmektedir. Para arzının kontrol edilmesi, mali istikrarın sağlanması, bankacılık sektörünün denetlenmesi, uluslararası ödemelerin izlenmesi ve son kredi mercii olarak kriz müdahalelerinde bulunma gibi roller, modern merkez bankacılığının temel işlevlerindendir. Bugün merkez bankalarının bağımsızlığı, para politikalarının etkinliği açısından kritik bir öneme sahiptir. Merkez bankalarının bağımsızlığı, hükümetlerin kısa vadeli siyasi hedeflerinden bağımsız bir şekilde uzun vadeli ekonomik istikrarı sağlayacak politikalar geliştirmelerini mümkün kılar. Ancak bu bağımsızlık her ülkede farklı şekillerde uygulanmakta ve merkez bankalarının yapısına göre değişiklik göstermektedir. **1.2. Federal Reserve Bank** #### **[1.2.1 FED'in Tarihçesi]** Federal Reserve'in kökenleri, ABD'nin mali istikrarsızlık ve banka krizlerinden sıkça etkilendiği bir döneme dayanmaktadır. FED kurulmadan önce, ABD'de merkez bankalarının varlığına karşı güçlü bir direnç vardı. İlk ve İkinci ABD Merkez Bankalarının varlıklarına yönelik siyasi karşıtlık nedeniyle, bu bankalar sırasıyla 1811 ve 1836 yıllarında kapatılmıştır. Merkez bankası olmadan geçen dönem boyunca, ABD ekonomisi 1907 Krizi gibi büyük mali krizlerle sarsılmıştır. Bu kriz, bankaların başarısızlığa uğramasıyla sonuçlanmış ve bankacılık sistemine olan kamu güveni sarsılmıştır. Bu kriz, yetkilileri gelecekte benzer krizlerin önlenmesi için bir merkez bankasına duyulan ihtiyacı kabul etmeye zorlamıştır. Bu gelişmelerin sonucunda, 1913 yılında Kongre tarafından Federal Reserve Act kabul edilerek Federal Reserve Sistemi kurulmuştur. FED\'in tasarımı, 12 bölgesel Federal Reserve Bankası'nın ülke genelinde dağıtılarak güç yoğunlaşmasının önlenmesi esasına dayanmaktadır. #### **[1.2.2 FED Sistemi'nin Yapısı]** Federal Reserve Sistemi\'nin yapısı, diğer merkez bankalarına göre farklılık göstermektedir. Hem kamu hem de özel çıkarlar arasında bir denge kurmak amacıyla, güç ABD'nin çeşitli bölgelerine dağıtılmıştır. Federal Reserve Sistemi'nin ana bileşenleri; Yönetim Kurulu, 12 bölgesel Federal Reserve Bankası, Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) ve üye ticari bankalardır. **Yönetim Kurulu (**Board of Governors), Washington D.C.'de bulunan ve Federal Reserve Sistemi'ni denetleyen bir federal devlet kurumudur. Başkan tarafından atanan ve Senato tarafından onaylanan yedi üyeden oluşur. Her üye, 14 yıllık bir dönem için atanır. Yönetim Kurulu, para politikasının belirlenmesinde ve bankacılık sektörünün düzenlenmesinde kritik bir rol oynar. **12 bölgesel Federal Reserve Bankası**, sistemin operasyonel kolları olarak görev yapar. Bu bankalar, kamu ve özel unsurların bir karışımı olan yarı kamusal kurumlardır. Her bölgedeki üye bankalar, kendi bölgesel Federal Reserve Bankası\'nda hisse sahibidir. **Federal Açık Piyasa Komitesi (Federal Open Market Committee, FOMC)**, para politikasını belirlemekten sorumludur. Özellikle açık piyasa işlemleri yoluyla para arzını ve faiz oranlarını etkiler. FOMC, 12 üyeden oluşur. 7 üye Yönetim Kurulu üyelerinden, 1 üye sürekli oy hakkına sahip olan New York Federal Reserve Başkanından ve 4 üye diğer 11 bölgesel FED Başkanları arasından dönüşümlü olarak seçilen üyelerden oluşur. Oy kullanma hakkına sahip olmayan bölgesel FED başkanları toplatılara gözlemci olarak katılabilir. FOMC, daha önceden belirlenmiş tarihlerde, yılda 8 defa toplanır; Yönetim Kurulu Başkanı aynı zamanda FOMC toplantısına başkanlık eder. #### **[1.2.3 FED Ne Kadar Bağımsızdır?]** FED, dünya genelindeki merkez bankaları arasında en bağımsız olanlardan biridir, ancak bağımsızlığı mutlak değildir. FED'in bağımsız yapısı, uzun vadeli hedeflerin siyasi baskılardan etkilenmeden izlenmesini sağlar. Ancak, FED\'in bağımsızlığı Kongre tarafından belirli sınırlamalara tabidir. Kongre, Federal Reserve Yasası\'nı değiştirme ve FED\'in faaliyetlerini denetleme yetkisine sahiptir. FED'in bağımsızlığına yönelik savunma, para politikasının kısa vadeli siyasi çıkarlardan bağımsız olması gerektiği fikrine dayanır. Siyasi liderler, özellikle seçim dönemlerinde, işsizliği azaltmak veya ekonomiyi canlandırmak için genişletici politikalar talep edebilir, bu da uzun vadede enflasyona yol açabilir. Bağımsız merkez bankaları, uzun vadeli hedeflere odaklanarak fiyat istikrarını koruma konusunda daha iyi konumlanmıştır. Ancak, FED'in bağımsızlığı zaman zaman eleştirilmiştir. Eleştirenler, bu kadar önemli bir kurumun daha fazla kamuya hesap verebilir olması gerektiğini ve politikalarının halkın ve seçilmiş temsilcilerin geniş çıkarlarıyla daha uyumlu olacağını. #### **[1.2.4 FED'in Hedefleri]** Federal Reserve\'in temel hedefleri, Kongre tarafından belirlenmiştir ve banka maksimum istihdam, fiyat istikrarı ve uzun vadeli makul faiz oranlarını teşvik etmekle görevlidir. Bu hedefler, \"çifte görev\" olarak bilinir ve FED'in para politikası kararlarının merkezindedir. Maksimum istihdam, mümkün olduğunca fazla kişinin enflasyonist baskı yaratmadan istihdam edilmesi anlamına gelir. Fiyat istikrarı, enflasyonun kontrol altında tutulması ve doların satın alma gücünün korunmasını ifade eder. Uzun vadeli makul faiz oranları ise borçlanma maliyetlerinin öngörülebilir ve sürdürülebilir olmasını sağlamayı hedefler; bu da yatırım ve ekonomik büyümeyi destekler. #### **[1.2.5. FED\'in Politikaları ve Beklentiler]** Son dönemde ABD Merkez Bankası (FED), enflasyonla mücadele etmek ve ekonomik istikrarı sağlamak amacıyla sıkı para politikaları uygulamaktaydı. 2022 yılında, özellikle COVID-19 sonrası küresel tedarik zinciri sorunları ve artan talep nedeniyle enflasyon zirve yapmış, Haziran 2022'de yıllık %9,1 oranında enflasyon kaydedilmişti. Bu yüksek enflasyonu kontrol altına almak için FED, 2022'den 2023'e kadar faiz oranlarını 11 kez artırarak neredeyse sıfır seviyesinden %5,5'e kadar çıkarmıştı. Ancak 2024'ün başlarından itibaren, sıkı para politikasının etkileri görülmeye başladı ve enflasyon önemli ölçüde düşerek %2,5 seviyesine geriledi. Bu gelişmeler doğrultusunda, FED Eylül 2024\'te yaklaşık dört yıl sonra ilk defa faiz oranlarını %0,5 oranında düşürerek %4,75 - %5,00 bandına çekti. Bu faiz indirimi, önümüzdeki 1-2 yıl boyunca devam edecek bir dizi faiz indiriminin başlangıcı olarak değerlendirilmektedir. FED'in bu hamlesi, enflasyonu kontrol altına alırken ekonomik büyümeyi desteklemeyi amaçlayan bir yeniden ayarlama süreci olarak görülmektedir. **Enflasyon:** Enflasyon kontrol altına alınmış görünmekle birlikte, FED\'in uzun vadeli hedefi olan %2 seviyesine ulaşılması henüz tam olarak sağlanmış değil. Özellikle gıda ve enerji fiyatları hariç tutulduğunda ölçülen çekirdek enflasyon oranı, Eylül 2024 itibarıyla hala %4 seviyelerinde. FED yetkilileri, enflasyonun tamamen kontrol altına alındığını görene kadar faiz oranlarını düşürmek için dikkatli ve kademeli bir yol izlemeyi planlıyor. Ayrıca, para arzını ve kredi büyümesini sınırlı tutarak ekonomik genişlemeyi ve fiyat istikrarını sağlama stratejisini sürdürmektedirler **Büyüme ve İstihdam:** 2024\'ün ilk yarısında ABD ekonomisi güçlü bir büyüme gösterdi; özellikle tüketici harcamalarının artması ve işgücü piyasasındaki toparlanma sayesinde, yılın üçüncü çeyreğinde GSYİH %4,9 oranında arttı. Ancak 2024 ve sonrasında büyümenin daha yavaş seyredeceği öngörülüyor, zira mevcut tahminler GSYİH büyümesinin 2024'te %1,3'e gerileyeceği yönünde. İşgücü piyasası da son derece sıkı; işsizlik oranı %4 civarında seyretmekte ve istihdam yaratımı güçlü olmasına rağmen yavaş bir tempoda artması bekleniyor. ----------------------------- -- ![Image](media/image2.jpeg) ----------------------------- -- **1.3. Avrupa Merkez Bankası (ECB)** #### **[1.3.1. ECB'nin Tarihçesi]** Avrupa Merkez Bankası\'nın (ECB) kökeni, Avrupa Ekonomik ve Parasal Birliği\'ni (EMU) kurmak amacıyla yapılan Maastricht Antlaşması'na dayanır. Maastricht Antlaşması, 1992 yılında imzalanmış olup, Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeler arasında parasal birliği oluşturmayı hedeflemiştir. Ancak, ECB'nin tam operasyonel olarak faaliyete geçmesi 1999 yılında gerçekleşmiştir. Bu tarih, Avrupa Merkez Bankası'nın Euro Bölgesi ülkeleri için para politikası yürütmeye başladığı zamandır. ECB, başlangıçta üye ülkeler arasında döviz kuru istikrarını sağlamaya yönelik olarak kurulan Avrupa Para Enstitüsü\'nün (EMI) devamı niteliğinde bir kurum olarak hayata geçirilmiştir. #### **[1.3.2. ECB'nin Yapısı]** ECB'nin yapısı, Yönetim Konseyi (Governing Council), Yürütme Kurulu'ndan (Executive Board) ve Genel Konsey'den (General Council) oluşmaktadır. Governing Council, Avrupa Merkez Bankası'nın en yüksek karar alma organıdır ve Euro Bölgesi'ndeki ulusal merkez bankalarının başkanları ile ECB Yürütme Kurulu üyelerinden oluşur. Para politikası kararları Governing Council tarafından alınır. Governing Council, FED'deki FOMC olarak düşünülebilir. Executive Board, ECB'nin günlük faaliyetlerini yürütmekten sorumludur ve başkan, başkan yardımcısı ve dört diğer üyeden oluşur. Yürütme Kurulu üyeleri, üye devletlerin devlet veya hükümet başkanlarının ortak kararı ile sekiz yıl için atanır ve görev süreleri yenilenemez. Eurosystem'deki Merkez Bankaları, bölgesel FED bankalarına benzetilebilir. ECB, Frankfurt, Almanya'da bulunmaktadır ve Eurosystem'i oluşturan 19 üye ülkenin merkez bankalarıyla işbirliği içinde çalışır. Genel Konsey ise Avrupa Birliği üyesi olup Euro'yu kullanmayan ülkelerin merkez bankası başkanlarını da içeren bir danışma organıdır. #### **[1.3.3. ECB Ne Kadar Bağımsızdır?]** Maastricht Antlaşması, ECB\'yi dünyanın en bağımsız merkez bankalarından biri haline getirmiştir. ECB'nin bağımsızlığı, merkez bankalarının uzun vadeli fiyat istikrarını hedefleyen bir para politikası izlemelerine olanak tanır. ECB'nin üyeleri, hükümetlerden bağımsız olarak para politikası kararları alırlar ve bu kararlar üye devletlerin hükümetlerinin müdahalesine açık değildir. ECB\'nin bütçesi, üye devletlerin hükümetleri tarafından değil, kendisi tarafından belirlenir ve ECB, kamu kurumlarına kredi veremez. Bu kurallar, ECB'yi siyasal baskılardan korur. #### **[1.3.4. ECB'nin Hedefleri]** ECB'nin temel hedefi, Euro Bölgesi'nde fiyat istikrarını sağlamaktır. Maastricht Antlaşması'nda belirtildiği gibi, ECB'nin öncelikli amacı fiyat istikrarını korumaktır. Bu, Euro Bölgesi\'nde enflasyonun düşük ve istikrarlı tutulması anlamına gelir. ECB, enflasyonu %2'nin hemen altında tutmayı hedeflemektedir. Bunun dışında, ECB'nin diğer hedefleri arasında istihdamı artırmak, ekonomik büyümeyi desteklemek ve finansal piyasaların istikrarını sağlamak yer almaktadır. Ancak, fiyat istikrarı dışındaki hedefler, yalnızca fiyat istikrarı hedefine zarar vermemeleri durumunda dikkate alınır. #### **[1.3.5. Ulusal Merkez Bankaları Eurosystem İçerisinde Nasıl İşlev Görür?]** Avro Alanında para politikası stratejisinin ECB tarafından belirlenmesine (centralised) karşın, para politikası kararlarının uygulanması merkezi değildir (decentralised). ECB'nin bir parçası olan ulusal merkez bankaları, ECB'nin talimatlarına göre faaliyet gösterir. Ulusal merkez bankaları, Euro Bölgesi'ndeki para politikasının uygulanmasında önemli bir rol oynar. Ulusal merkez bankaları, AMB tarafından belirlenen para politikası kararlarını uygulamak üzere, finansal piyasalarda işlem yaparlar. Ancak, para ve kredi operasyonlarını yürütürken ECB'nin koyduğu kurallara uymakla yükümlüdürler. Her ulusal merkez bankası, ECB'nin belirlediği politikaları uygulamakla yükümlüdür, ancak kendi ülkelerindeki bankacılık sistemlerinin gözetiminden de sorumludurlar. #### **[1.3.6. ECB ile FED'in Karşılaştırılması]** ECB ve ABD Merkez Bankası (FED), yapı ve işlev açısından benzerlikler taşısa da önemli farklılıklar da mevcuttur. FED, 12 bölgesel Federal Rezerv Bankası\'ndan oluşur ve Amerika Birleşik Devletleri'nde merkezi olmayan bir yapıya sahiptir. Buna karşılık, ECB'nin para politikası operasyonları, ulusal merkez bankaları aracılığıyla yürütülür ve daha merkezi bir yapıya sahiptir. Ayrıca, ECB'nin bağımsızlık seviyesi FED'den daha yüksektir. FED\'in yasaları Kongre tarafından değiştirilebilirken, ECB'nin tüzüğü ancak Maastricht Antlaşması\'nın yeniden düzenlenmesiyle değiştirilebilir, bu da oldukça zor bir süreçtir. #### **[1.3.7. ECB'nin Politikaları ve Beklentiler]** Avrupa Merkez Bankası (ECB), 2022 yılından itibaren hızla artan enflasyonu kontrol altına almak amacıyla sıkı para politikaları uygulamaya başlamıştır. Rusya'nın Ukrayna'yı işgali sonrası enerji fiyatlarındaki büyük artış ve tedarik zincirlerindeki aksaklıklar, Euro Bölgesi'nde enflasyonun %10.6'ya kadar çıkmasına neden olmuştur. ECB, bu yüksek enflasyonu dizginlemek için faiz oranlarını 2022'den itibaren dokuz kez artırarak %4,5 seviyelerine kadar çıkarmıştır. Ayrıca, Mart 2023\'te varlık alım programını sonlandırmış ve bilançosunu küçültmeye yönelik adımlar atmaya başlamıştır. 12 Eylül 2024'te de yavaşlayan enflasyon ve durgun ekonomik büyüme ortamında, ECB beklendiği gibi, politika faiz oranını Hazirandan sonra ikinci kez 25 baz puan düşürererk %3,5\'e indirmiştir. Manşet enflasyonunun 2024\'te ortalama %2,5, 2025\'te %2,2 ve 2026\'da %1,9 olacağı öngörülmektedir. Hizmet fiyatlarındaki yükseklik, bu yıl faiz oranlarının daha fazla düşürülmesine engel olmaktadır. Önceden belirleen bir eğilim açıklanmamakla birlikte, her toplantıda, gelen verilere bakılarak faiz oranı kararlaştırılacaktır[^1^](#fn1){#fnref1.footnote-ref}. ------------------------------------------------------------------------------------------------- ![A line chart that compares key inflation metrics over the past five years.](media/image4.png) ------------------------------------------------------------------------------------------------- **1.4. The Bank of England** The Bank of England (BoE), kurulduğu 1694 yılından bu yana İngiltere ekonomisinin merkezinde yer alan önemli bir kurumdur. İngiltere\'nin Napolyon Savaşları sırasında hükümetin büyük mali ihtiyaçlarını karşılamak için kurulan BoE, başlangıçta İngiltere hükümetine borç veren bir özel banka olarak işlev gördü. Zamanla, İngiltere ekonomisinde daha merkezi bir rol oynamaya başladı. BoE'nin yapısı, özellikle 1998 yılında çıkarılan İngiltere Merkez Bankası Yasası ile güncellenmiş ve modern bir yönetim şekli kazanmıştır. BoE'nin en yüksek karar alma organı, Banka\'nın günlük işlerini yöneten ve para politikası kararlarını alan \"Mali Politika Komitesi\"dir (Monetary Policy Committee - MPC). MPC, dokuz üyeden oluşur: beşi BoE'nin kıdemli yöneticileri olup, dördü dışarıdan atanır. Bu yapı, para politikası kararlarının dengeli bir şekilde alınmasını sağlar. BoE'nin bağımsızlığı, 1997 yılında Hazine Bakanlığı'nın (HM Treasury) para politikası üzerindeki kontrolünü devretmesiyle güçlendi. Bu tarihten itibaren BoE, enflasyon hedefi doğrultusunda faiz oranlarını bağımsız olarak belirleme yetkisine sahiptir. BoE'nin bağımsızlığı, kısa vadeli siyasi baskılardan uzak kalarak uzun vadeli ekonomik istikrarı sağlamasına olanak tanır. BoE'nin temel amacı, **fiyat istikrarı** sağlamaktır. İngiltere hükümeti, BoE\'ye %2'lik bir enflasyon hedefi koymuştur ve BoE, bu hedefi sağlamak için faiz oranlarını ayarlar. Bunun yanı sıra BoE, ekonomik büyümeyi desteklemeyi ve finansal sistemin istikrarını korumayı amaçlar. Kriz dönemlerinde likidite sağlayarak bankacılık sisteminin işleyişini korumak da bankanın önemli rollerindendir. Brexit, Bank of England'ın politika çerçevesinde önemli değişiklikler yaratmıştır. İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden çıkışı, İngiliz ekonomisinin Avrupa pazarlarıyla olan bağlarını zayıflatmış ve büyüme dinamiklerinde belirsizlik yaratmıştır. BoE, Brexit sonrası ekonomik etkileri dengelemek amacıyla gevşek para politikaları uygulamıştır. Özellikle döviz kuru dalgalanmalarını yönetmek ve finansal piyasalardaki belirsizlikleri azaltmak için çeşitli araçlar geliştirilmiştir. BoE\'nin bu dönemde enflasyon hedefini korurken, ekonomik büyümeyi desteklemeyi amaçlamıştır. İngiltere Merkez Bankası (BoE), Fed\'in 4 yıldan uzun bir süre sonra faiz indirimine başladığı ortamda ana faiz oranını %5\'te sabit tuttu. Enflasyonla ilgili devam eden endişeler, özellikle de İngiliz ekonomisinin yaklaşık %80\'ini oluşturan kritik hizmet sektöründeki yüksek seviyeler nedeniyle BoE\'nin faizi sabit tutması bekleniyordu[^2^](#fn2){#fnref2.footnote-ref}. BoE Başkanı Bailey, enflasyonla ilgili haberler iyi olmaya devam ederse BoE\'nin faiz oranlarını düşürme yaklaşımında \"biraz daha agresif\" olabileceğini açıkladı[^3^](#fn3){#fnref3.footnote-ref}^.^ Deutsche Bank İngiltere Başekonomisti Sanjay Raja, BoE\'nin ağustostaki faiz indiriminin ardından \"Banka faizinin yıl sonunda yüzde 4,75\'e düşeceğini öngörüyoruz. Sonrasında 2025 boyunca da dört çeyrek puanlık faiz indirimi görmeyi bekliyoruz. 2026\'da ise üç kez faiz indirimine giderek, BoE\'nin politika faizini yüzde 3\'e çekeceğini düşünüyoruz.\" değerlendirmesinde bulundu[^4^](#fn4){#fnref4.footnote-ref}. **1.5. Bank of Japan (BoJ)** Bank of Japan (Nippon Ginko), 1882 yılında Meiji Restorasyonu sırasında kurulmuştur. BoJ, başlangıçta hükümetin mali ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla faaliyet göstermiştir. 1998 yılında yürürlüğe giren Bank of Japan Yasası, BoJ\'nin bağımsızlığını artırmış ve para politikası hedefinin fiyat istikrarı olduğunu açıkça belirtmiştir. **Yapı** olarak, BoJ\'nin Para Politikası Kurulu, bir yönetici, iki yardımcı yönetici ve kabine tarafından atanan altı dış üye ile birlikte toplam dokuz üyeden oluşmaktadır. Bu üyeler beş yıl süreyle görev yapmaktadır. Bu yapı, BoJ\'nin bağımsızlığını pekiştirmiştir. 1998 reformlarıyla BoJ, hükümetten bağımsız bir kurum haline gelmiş ve para politikasını belirleme konusunda daha fazla yetki kazanmış olmakla birlikte Hazine Bakanlığı, BoJ\'nin bütçesinin bir kısmı üzerinde kontrol sağlamaya devam etmektedir. Bank of Japan'nin Hedefleri, fiyat istikrarını sağlamak ve ekonomik büyümeyi desteklemektir. 2013 yılında BoJ, yıllık %2 enflasyon hedefini belirlemiştir. Bu hedef doğrultusunda, niteliksel ve niceliksel para politikaları uygulayarak, ekonomik durgunluk ve deflasyon riski ile mücadele etmeyi amaçlamaktadır. Son dönemde Bank of Japan, fiyat istikrarını sağlama hedefiyle oldukça gevşek bir para politikası uygulamıştır. 2024 yılı itibarıyla, BoJ, faiz oranlarını %0 ile %0,25 arasında tutarak, negatif faiz politikasını sürdüren nadir merkez bankalarından biri olmaya devam etmektedir. Bu durum, Japonya\'nın uzun süredir yaşadığı deflasyonist baskıları aşma çabası ile ilişkilidir. **1.6. Çin Halk Bankası (PBoC)** Çin Halk Bankası (People\'s Bank of China - PBoC), 1948 yılında kurularak Çin'in merkez bankası olarak görev yapmaya başlamıştır. Bu banka, ülkenin para politikasını belirlemek, para arzını kontrol etmek ve finansal sistemin istikrarını sağlamakla sorumludur. PBoC, ayrıca döviz rezervlerini yönetmek ve uluslararası finansal ilişkileri düzenlemek gibi önemli görevleri de üstlenmektedir. PBoC, **yapısal olarak** bağımsız bir kuruluş olmasına rağmen, Çin hükümeti ile sıkı bir işbirliği içinde çalışmaktadır. Banka, devletin ekonomik politikalarının uygulanmasında anahtar bir rol oynamaktadır. Yönetim Kurulu, bankanın para politikası ve genel stratejileri üzerinde kararlar alırken, hükümetin ekonomik hedefleri doğrultusunda hareket eder. Bunun sonucunda, PBoC, ülkenin ekonomik büyümesini teşvik etmek ve enflasyonu kontrol altında tutmak amacıyla çeşitli para politikası araçlarını kullanmaktadır. **Hedefleri**, genellikle fiyat istikrarını sağlamak, ekonomik büyümeyi desteklemek ve finansal istikrarı korumak olarak belirlenmiştir. PBoC, özellikle son yıllarda büyüyen ekonomik belirsizlikler ve dış ticaret sorunlarıyla başa çıkabilmek için esnek para politikaları uygulamaktadır. Bu kapsamda, faiz oranlarını ayarlamak, zorunlu karşılık oranlarını değiştirmek ve açık piyasa işlemleri gibi araçları kullanmaktadır. PBoC, **finansal sistemin reformu** ve modernizasyonu konusunda da aktif bir rol oynamaktadır. Bu bağlamda, Çin\'in finansal piyasalarını daha rekabetçi hale getirmek ve uluslararası piyasalarda daha fazla entegre olmak amacıyla, çeşitli düzenlemeler ve yenilikçi finansal ürünler geliştirmektedir. Özellikle dijital para birimi konusunda attığı adımlar, global finansal sistemdeki gelişmelere yön vermektedir. **1.7. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB)** #### **[1.1 Osmanlı Bankası ve Türkiye'de Merkez Bankacılığının Tarihi]** Türkiye'de merkez bankacılığının kökenleri, Osmanlı İmparatorluğu dönemine kadar uzanır. 19. yüzyılın ortalarında Osmanlı Devleti, artan borçlarını yönetmek ve ekonomik istikrarı sağlamak amacıyla Bank-ı Osmanî'yi (Ottoman Bank) kurdu. 1856 yılında Londra'da kurulan bu banka, daha sonra 1863'te Bank-ı Osmanî-i Şahane adını alarak Osmanlı İmparatorluğu\'nun merkez bankası işlevini üstlendi. Ancak, sermayesinin büyük kısmı İngiliz ve Fransız yatırımcılara ait olan bu banka, milli bir merkez bankası ihtiyacını karşılamaktan uzaktı. Osmanlı İtibar-ı Millî Bankası gibi ulusal girişimler bu ihtiyacı gidermeye yönelik olsa da, Birinci Dünya Savaşı ve sonrasında Türkiye Cumhuriyeti\'nin kurulmasıyla birlikte modern anlamda bir merkez bankası kurulması için çalışmalar hız kazandı. #### **[1.2 TCMB'nin Kuruluşu ve Tarihi]** Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Türkiye'nin ekonomik bağımsızlığını güçlendirmek amacıyla 1930 yılında kuruldu. 11 Haziran 1930'da Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilen 1715 sayılı yasa ile TCMB'nin kurulmasına karar verildi ve banka 3 Ekim 1931'de faaliyete başladı. TCMB, kurulduğu tarihten itibaren para arzını düzenlemek, fiyat istikrarını sağlamak ve bankacılık sisteminin güvenliğini sağlamak gibi kritik görevler üstlendi. Osmanlı Bankası'nın yerine geçerek banknot basma ayrıcalığını elde eden TCMB, bu yetkiyi günümüze kadar korumaktadır. #### **[1.3 Türkiye'de Dönemler Halinde Uygulanan Para ve Kur Politikaları]** Türkiye'nin para ve kur politikaları, çeşitli dönemlerde önemli değişiklikler geçirmiştir. 1930\'lu yıllarda sabit döviz kuru rejimi uygulandı. Ancak, İkinci Dünya Savaşı sonrası ekonomik baskılar nedeniyle 1950\'li yıllarda kamu harcamalarını karşılamak için para basma politikasına yönelindi. 1980\'li yıllarda 24 Ocak kararları ile Türkiye'de serbest piyasa ekonomisine geçiş yapıldı ve para politikaları daha liberal hale geldi. Faiz oranları ve döviz hesapları açılması serbest hale geldi. 1989\'da TL tam anlamıyla konvertibl hale geldi. 2001 krizine kadar yönetilen kur sistemlerinin uygulandğı söylenebilir, 2001 krizi sonrası ise dalgalı kur rejimine geçildi. 2001 krizi sonrası Hazine'nin TCMB'den borçlanması engellenerek ve fiyat istikrarı amacı açıkça belirtilerek TCMB'nin araç bağımsızlığı artırıldı. 2002-2005 yılları arasında, enflasyon hedeflemesinin koşulları sağlanıncaya kadar, örtük enflasyon hedeflemesi, 2006 ve sonrasında açıkça enflasyon hedeflemesi politikalarına geçildi. Bu tarihe kadar para tabanı-merkez bankası parası gibi parasal miktarlar hedeflenerek enflasyonun kontrol atına alınması amaçlanmıştı. ----------- undefined ----------- #### **[1.4 TCMB'nin Yapısı]** TCMB, anonim şirket statüsünde kurulmuş olup hisseleri A, B, C ve D olmak üzere dört sınıfa ayrılmıştır. A sınıfı hisseler Hazine'ye aittir ve bankanın yönetiminde ağırlık sahibidir. TCMB\'nin en yüksek karar organı Genel Kurul'dur ve her yıl toplanır. Banka Meclisi, TCMB'nin stratejik kararlarını alırken, **Para Politikası Kurulu** ise para politikası stratejilerini belirler. Banka'nın başkanı (guvernör) beş yıllık bir süre için atanır ve gerektiğinde yeniden atanabilir. **Para Politikası Kurulu (PPK),** TCMB'nin para politikasını yönlendiren en önemli organdır. PPK, Merkez Bankası'nın belirlediği enflasyon hedefleri doğrultusunda faiz oranları gibi temel para politikası araçlarını ayarlamakla sorumludur. Bankanın fiyat istikrarını sağlama amacına yönelik kararlar, bu kurul tarafından alınır. PPK'nın temel görevlerinden biri, Türkiye'deki ekonomik gelişmeleri izlemek ve bu doğrultuda politika kararları almaktır. Enflasyon, büyüme oranları, döviz kurları ve dış ticaret dengesi gibi göstergeler ışığında yapılan değerlendirmeler sonucunda, faiz oranlarında ve para arzında değişiklikler yapılıp yapılmayacağı kararlaştırılır. PPK, yedi üyeden oluşur. Bu üyeler arasında TCMB Başkanı, Başkan Yardımcıları ve diğer atanan üyeler bulunur. TCMB Başkanı aynı zamanda PPK'nın da başkanlığını yürütür. PPK, genellikle ayda bir kez toplanır ve bu toplantıların ardından aldığı kararları kamuoyuna açıklar. Kararların arkasındaki gerekçeler ve ekonominin mevcut durumu da ayrıntılı olarak raporlanır. Kurulun aldığı kararlar, özellikle piyasalar ve yatırımcılar tarafından yakından takip edilir, zira bu kararlar ekonominin genel yönelimini belirler. Perbankan muncul dalam panggung sejarah seiring dengan peradaban dimana aktivitas ekonomi terkonsentrasi. Secara historis, asal muasal kegiatan perbankan dapat dilihat terutama di pusat-pusat perdagangan peradaban seperti Mesopotamia, Mesir dan Yunani Kuno. Aktivitas perbankan awal berkisar pada layanan penyimpanan dan peminjaman sehingga para pedagang dapat berdagang dengan aman. Jasa-jasa ini telah memperoleh struktur yang lebih institusional, terutama ketika jalur perdagangan diperluas dan masyarakat beralih dari pertanian ke industri dan perdagangan. Contoh perbankan yang paling awal diketahui muncul di Mesopotamia sekitar tahun 3000 SM. Pada saat itu, kuil berfungsi sebagai tempat aman bagi orang-orang kaya untuk menyimpan aset mereka. Kuil-kuil ini mengeluarkan kuitansi sebagai imbalan atas penyimpanan logam mulia seperti emas dan perak, dan kuitansi ini dianggap sebagai \"uang\". Selain itu, pinjaman dengan bunga dimulai pada periode ini. Kitab Undang-undang Hammurabi, sebagai salah satu undang-undang tertulis pertama yang memperkenalkan peraturan mengenai hutang dan bunga, menunjukkan bagaimana kegiatan perbankan dilakukan pada masa itu. Pada Abad Pertengahan, perbankan berkembang pesat, terutama di pusat perdagangan Italia seperti Florence, Venesia, dan Genoa. Keluarga pedagang Italia meletakkan dasar bagi bank modern pertama dengan menyediakan layanan transfer uang dan peminjaman yang aman di kawasan Mediterania, tempat perdagangan maritim sangat intensif. Selain menyediakan pembiayaan perdagangan, bank-bank ini juga mengembangkan sistem kredit yang mengatur hubungan piutang-utang para pedagang di berbagai wilayah. Bank Medici, khususnya, menjadi dinasti perbankan yang beroperasi secara luas di Eropa menjelang akhir abad ke-14. Bank-bank ini mengembangkan sistem buku besar yang menjadi dasar perbankan modern. Menjaga keamanan rekening bank dan sentralisasi bank telah menjadi titik balik penting dalam perkembangan perbankan.18. Revolusi industri pada abad ke-19 dan ke-19 memicu pesatnya pertumbuhan dan proses transformasi di sektor perbankan. Bank memainkan peran penting dalam pembiayaan industrialisasi, dan volume pinjaman serta diversifikasi layanan perbankan. Selama periode ini, perbankan simpanan tersebar luas dan bank memainkan peran penting dalam membawa tabungan ke dalam perekonomian. Dua perang dunia dan Depresi Besar pada abad ke-20 sangat mempengaruhi sektor perbankan. Krisis perbankan pada masa Depresi memerlukan intervensi negara dan peningkatan peraturan. Pada periode pasca perang, sistem keuangan internasional direstrukturisasi dengan sistem Bretton Woods dan sektor perbankan memasuki proses internasionalisasi. Saat ini, sektor perbankan sedang mengalami perubahan dan transformasi yang pesat akibat pengaruh perkembangan teknologi. Perbankan internet, perbankan seluler, dan teknologi keuangan (fintech) membawa perubahan signifikan dalam penyampaian dan akses layanan perbankan. Bank harus terus berinovasi dan beradaptasi dengan proses digitalisasi untuk memenuhi harapan nasabah dan tetap kompetitif. 1.2. Sejarah Bank Sentral Bank sentral telah muncul sebagai institusi yang dibutuhkan seiring dengan perkembangan perekonomian dunia. Bank sentral pertama adalah lembaga yang didirikan untuk memenuhi kebutuhan pembiayaan negara dan memberikan pinjaman kepada pemerintah. Namun seiring berjalannya waktu, fungsi bank sentral meluas dan mereka mulai menjalankan tugas-tugas seperti mengendalikan jumlah uang beredar, memastikan stabilitas keuangan dan mengawasi sektor perbankan. Bank sentral tertua di dunia adalah **Sveriges Riksbank**, atau Bank Sentral Swedia, yang didirikan pada tahun 1668. Riksbank Swedia didirikan dengan tujuan memberikan pinjaman kepada pemerintah Swedia, dan tugas utamanya adalah memberikan pembiayaan kepada pemerintah. Pertumbuhan perdagangan dunia dan peningkatan volume pembayaran internasional pada abad ke-17 mengharuskan didirikannya lebih banyak bank sentral di Eropa. **Perkembangan terpenting yang dapat dianggap sebagai cikal bakal bank sentral** adalah berdirinya **Bank of England** yang didirikan pada tahun **1694**. Bank of England menjadi contoh bagi bank sentral lain yang didirikan di Eropa pada abad ke-18 dan ke-19. Bank ini, yang awalnya didirikan untuk meminjamkan uang kepada pemerintah Inggris, seiring berjalannya waktu menjalankan tugas-tugas seperti mengendalikan jumlah uang beredar, memfasilitasi perdagangan internasional dan memastikan stabilitas keuangan. Pendirian Bank of England merupakan langkah penting dalam penyebaran praktik perbankan sentral di Eropa. Bank sentral lain yang didirikan di Eropa sejak abad ke-18 berfokus pada pengamanan sistem pembayaran tanpa uang tunai agar perdagangan internasional lebih efisien, serta memenuhi kebutuhan pinjaman pemerintah. Pada periode ini, tanggung jawab bank sentral dalam mengelola kebijakan moneter semakin meningkat, terutama seiring dengan berkembangnya perdagangan internasional dan masuknya uang kertas ke dalam peredaran. Misalnya, **Bank Perancis (Banque de France)** didirikan pada tahun 1800 atas perintah Napoleon Bonaparte dan mulai beroperasi untuk menstabilkan perekonomian Perancis, mengendalikan jumlah uang beredar dan memenuhi kebutuhan pinjaman negara. Demikian pula, **Bank Sentral Jerman (Reichsbank)** dibentuk untuk mengelola kebijakan moneter di Jerman setelah berdirinya Kekaisaran Jerman pada tahun 1871. Berbeda dengan negara-negara Eropa, Amerika khawatir bahwa pemusatan kekuasaan pada bank sentral bisa berbahaya secara politik. Upaya mendirikan bank sentral ala Eropa sepanjang abad ke-19 menjadi kontroversi besar di Amerika Serikat. Namun, krisis perbankan yang dialami Amerika antara tahun 1870 dan 1907 meningkatkan kebutuhan akan sistem bank sentral. Akibat dampak krisis ini, penolakan terhadap sentralisasi kendali perbankan di Amerika Serikat telah berkurang seiring berjalannya waktu. Hasilnya, bank sentral yang dikenal sebagai **Federal Reserve System**, atau **FED**, didirikan pada tahun **1913**. Struktur The Fed didistribusikan ke 12 Bank Federal Reserve regional untuk mencegah konsentrasi kekuasaan, dan bank-bank ini melayani berbagai wilayah di Amerika Serikat. Meskipun The Fed memiliki struktur independen dari pemerintah pusat, namun hal ini terkait dengan sektor swasta dan publik. Misalnya, **Bank Federal Reserve** dimiliki oleh bank-bank anggota, sedangkan Dewan Gubernur Federal Reserve di Washington, D.C., sepenuhnya merupakan lembaga pemerintah. II\. Setelah Perang Dunia II, bank sentral menyebar dengan cepat ke seluruh dunia. Khususnya di negara-negara berkembang yang memperoleh kemerdekaan pada masa pasca perang, bank sentral mulai didirikan. Bank sentral yang didirikan di negara-negara tersebut umumnya memiliki struktur yang mirip dengan bank sentral di Eropa. Pada periode ini, fungsi bank sentral juga mengalami perluasan. Selain mencetak uang kertas, mereka melakukan tugas-tugas seperti mengawasi sektor perbankan, memantau pembayaran internasional dan memastikan stabilitas keuangan pemerintah. Khususnya di negara-negara berkembang, peran bank sentral sebagai "lender of last resort" menjadi sangat penting. Bank-bank sentral, yang melakukan intervensi sebagai pemberi pinjaman pilihan terakhir terhadap bank-bank yang mengalami kekurangan likuiditas atau menghadapi krisis kredit, telah menjalankan tugas menjaga stabilitas sistem keuangan. Meskipun sebagian besar bank sentral saat ini dimiliki oleh publik, beberapa bank sentral memiliki unsur kepemilikan swasta dalam struktur kepemilikannya. Misalnya, **Bank of Italy (Banca d\'Italia)** dimiliki oleh anggota bank komersial. **Federal Reserve** dimiliki oleh publik dan swasta; Meskipun Bank Federal Reserve dimiliki oleh bank-bank anggota, Dewan Gubernur Federal Reserve melapor sepenuhnya kepada pemerintah. Bank Sentral Eropa (ECB) adalah milik bank sentral negara-negara anggota Zona Euro dan memiliki struktur sentral. Sebaliknya, saham bank sentral di negara-negara seperti Belgia, Yunani, Swiss, Jepang, Turki, dan Afrika Selatan dibagikan kepada lembaga pemerintah, bank, lembaga keuangan, dan perorangan. Di Turki, saham Bank Sentral Republik Turki didistribusikan antara sektor publik dan swasta, dan struktur sahamnya menunjukkan model campuran. Fungsi dasar bank sentral telah banyak berubah seiring berjalannya waktu. Meskipun bank sentral pertama didirikan untuk memenuhi kebutuhan pinjaman pemerintah, saat ini bank sentral menjalankan tugas yang jauh lebih kompleks. Peran seperti mengendalikan jumlah uang beredar, memastikan stabilitas keuangan, mengawasi sektor perbankan, memantau pembayaran internasional dan memberikan intervensi krisis sebagai lender of last resort adalah beberapa fungsi dasar bank sentral modern. Saat ini, independensi bank sentral sangat penting bagi efektivitas kebijakan moneter. Independensi bank sentral memungkinkan pemerintah mengembangkan kebijakan yang menjamin stabilitas ekonomi jangka panjang, terlepas dari tujuan politik jangka pendeknya. Namun independensi ini diterapkan secara berbeda di setiap negara dan berbeda-beda tergantung struktur bank sentralnya. **1.2. Bank Cadangan Federal** 1.2.1 Sejarah FED Asal usul Federal Reserve berawal dari periode ketika Amerika Serikat sering terkena dampak ketidakstabilan keuangan dan krisis perbankan. Sebelum FED didirikan, terdapat penolakan yang kuat terhadap keberadaan bank sentral di Amerika Serikat. Karena penentangan politik terhadap keberadaan Bank Federal Reserve Pertama dan Kedua, bank-bank ini ditutup masing-masing pada tahun 1811 dan 1836. Selama periode tanpa bank sentral, perekonomian AS terguncang oleh krisis keuangan besar seperti Krisis tahun 1907. Krisis ini mengakibatkan kegagalan perbankan dan melemahkan kepercayaan masyarakat terhadap sistem perbankan. Krisis ini memaksa pihak berwenang menyadari perlunya bank sentral untuk mencegah krisis serupa di masa depan. Sebagai hasil dari perkembangan ini, Undang-Undang Federal Reserve disahkan oleh Kongres pada tahun 1913 dan Sistem Federal Reserve dibentuk. Rancangan FED didasarkan pada pencegahan pemusatan kekuasaan dengan mendistribusikan 12 Bank Federal Reserve regional di seluruh negeri. 1.2.2 Struktur Sistem FED Struktur Sistem Federal Reserve berbeda dari bank sentral lainnya. Untuk mencapai keseimbangan antara kepentingan publik dan swasta, kekuasaan didistribusikan ke berbagai wilayah di Amerika Serikat. Komponen utama Sistem Federal Reserve adalah; Dewan Gubernurnya adalah 12 Bank Federal Reserve regional, Komite Pasar Terbuka Federal (FOMC), dan bank komersial anggota. **Dewan Gubernur** adalah lembaga pemerintah federal yang berlokasi di Washington, D.C., yang mengawasi Sistem Federal Reserve. Terdiri dari tujuh anggota yang ditunjuk oleh Presiden dan dikukuhkan oleh Senat. Setiap anggota diangkat untuk masa jabatan 14 tahun. Dewan Direksi memainkan peran penting dalam menentukan kebijakan moneter dan mengatur industri perbankan. **12 Bank Federal Reserve regional** berfungsi sebagai cabang operasional sistem ini. Bank-bank ini merupakan lembaga semi publik dengan campuran unsur pemerintah dan swasta. Bank anggota di setiap wilayah memiliki saham di Bank Federal Reserve regionalnya. **Komite Pasar Terbuka Federal (FOMC)** bertanggung jawab untuk menentukan kebijakan moneter. Hal ini mempengaruhi jumlah uang beredar dan tingkat suku bunga, terutama melalui operasi pasar terbuka. FOMC terdiri dari 12 anggota. Terdiri dari 7 anggota Dewan Direksi, 1 anggota Presiden Federal Reserve New York, yang memiliki hak suara tetap, dan 4 anggota dari 11 Presiden FED regional lainnya yang dipilih secara bergilir. Presiden FED regional yang tidak mempunyai hak memilih dapat menghadiri pertemuan sebagai pengamat. FOMC bertemu 8 kali setahun pada tanggal yang telah ditentukan; Ketua Dewan juga memimpin pertemuan FOMC. 1.2.3 Seberapa Independen FED? The Fed adalah salah satu bank sentral yang paling independen di seluruh dunia, namun independensinya tidak mutlak. Struktur independen FED memastikan bahwa tujuan jangka panjang dapat dicapai tanpa terpengaruh oleh tekanan politik. Namun, independensi The Fed tunduk pada batasan tertentu dari Kongres. Kongres mempunyai wewenang untuk mengubah Undang-Undang Federal Reserve dan mengawasi tindakan The Fed. Pembelaan independensi The Fed didasarkan pada gagasan bahwa kebijakan moneter harus independen dari kepentingan politik jangka pendek. Para pemimpin politik, terutama selama masa pemilu, mungkin memerlukan kebijakan ekspansif untuk mengurangi pengangguran atau menstimulasi perekonomian, yang dapat menyebabkan inflasi dalam jangka panjang. Bank sentral independen memiliki posisi yang lebih baik untuk menjaga stabilitas harga dengan berfokus pada tujuan jangka panjang. Namun independensi FED sering dikritik. Para kritikus berpendapat bahwa lembaga penting tersebut harus lebih akuntabel secara publik dan bahwa kebijakannya akan lebih selaras dengan kepentingan luas masyarakat dan perwakilan terpilih. 1.2.4 Tujuan FED Tujuan utama Federal Reserve ditetapkan oleh Kongres, dan bank tersebut ditugaskan untuk mempromosikan lapangan kerja maksimum, stabilitas harga, dan suku bunga jangka panjang yang wajar. Tujuan-tujuan ini dikenal sebagai "tugas ganda" dan merupakan inti dari keputusan kebijakan moneter The Fed. Lapangan kerja yang maksimal berarti mempekerjakan orang sebanyak-banyaknya tanpa menimbulkan tekanan inflasi. Stabilitas harga mengacu pada menjaga inflasi tetap terkendali dan menjaga daya beli dolar. Suku bunga jangka panjang yang wajar bertujuan untuk memastikan bahwa biaya pinjaman dapat diprediksi dan berkelanjutan; Hal ini mendukung investasi dan pertumbuhan ekonomi. 1.2.5. Kebijakan dan Harapan FED Baru-baru ini, Federal Reserve AS (FED) telah menerapkan kebijakan moneter yang ketat untuk melawan inflasi dan menjamin stabilitas ekonomi. Pada tahun 2022, inflasi mencapai puncaknya karena masalah rantai pasokan global dan peningkatan permintaan, terutama setelah COVID-19, dan inflasi tahunan tercatat sebesar 9,1% pada bulan Juni 2022. Untuk mengendalikan inflasi yang tinggi ini, FED menaikkan suku bunga sebanyak 11 kali lipat dari hampir nol menjadi 5,5% dari tahun 2022 hingga 2023. Namun mulai awal tahun 2024, dampak kebijakan moneter ketat mulai terlihat dan inflasi turun signifikan hingga turun hingga 2,5%. Sejalan dengan perkembangan tersebut, FED menurunkan suku bunga sebesar 0,5% ke kisaran 4,75% - 5,00% untuk pertama kalinya dalam kurun waktu empat tahun pada September 2024. Penurunan suku bunga ini dinilai sebagai awal dari serangkaian penurunan suku bunga yang akan berlanjut hingga 1-2 tahun ke depan. Langkah FED ini dinilai sebagai proses kalibrasi ulang yang bertujuan untuk mendukung pertumbuhan ekonomi sekaligus mengendalikan inflasi. **Inflasi**: Meskipun inflasi tampaknya terkendali, pencapaian target jangka panjang FED sebesar 2% belum sepenuhnya tercapai. Tingkat inflasi inti, terutama jika harga pangan dan energi tidak termasuk, masih berada di angka 4% pada September 2024. Pejabat Fed berencana mengambil jalur yang hati-hati dan bertahap untuk menurunkan suku bunga sampai mereka melihat inflasi terkendali sepenuhnya. Mereka juga melanjutkan strategi mereka untuk memastikan ekspansi ekonomi dan stabilitas harga dengan membatasi jumlah uang beredar dan pertumbuhan kredit. **Pertumbuhan dan Ketenagakerjaan**: Pada paruh pertama tahun 2024, perekonomian AS menunjukkan pertumbuhan yang kuat; PDB meningkat sebesar 4,9% pada kuartal ketiga tahun ini, terutama berkat peningkatan belanja konsumen dan pemulihan pasar tenaga kerja. Namun, pertumbuhan diperkirakan akan lebih lambat pada tahun 2024 dan seterusnya, karena perkiraan saat ini memperkirakan pertumbuhan PDB akan turun menjadi 1,3% pada tahun 2024. Pasar tenaga kerja juga sangat ketat; Tingkat pengangguran masih berada di kisaran 4% dan meskipun penciptaan lapangan kerja kuat, namun diperkirakan akan meningkat dengan lambat. **1.3. Bank Sentral Eropa (ECB)** 1.3.1. Sejarah ECB Asal usul Bank Sentral Eropa (ECB) berawal dari Perjanjian Maastricht, yang ditandatangani untuk membentuk Uni Ekonomi dan Moneter Eropa (EMU). Perjanjian Maastricht ditandatangani pada tahun 1992 dan bertujuan untuk membentuk persatuan moneter di antara negara-negara anggota Uni Eropa (UE). Namun, ECB mulai beroperasi penuh pada tahun 1999. Tanggal ini adalah saat Bank Sentral Eropa mulai melakukan kebijakan moneter untuk negara-negara Zona Euro. ECB didirikan sebagai penerus European Monetary Institute (EMI) yang awalnya didirikan untuk menjamin stabilitas nilai tukar antar negara anggota. 1.3.2. Struktur ECB Struktur ECB terdiri dari Dewan Pengurus, Dewan Eksekutif dan Dewan Umum. Dewan Pengurus adalah badan pengambil keputusan tertinggi di Bank Sentral Eropa dan terdiri dari gubernur bank sentral nasional di Zona Euro dan anggota Dewan Eksekutif ECB. Keputusan kebijakan moneter dibuat oleh Dewan Pengurus. Dewan Pengurus dapat dianggap sebagai FOMC di The Fed. Dewan Eksekutif bertanggung jawab menjalankan aktivitas sehari-hari ECB dan terdiri dari presiden, wakil presiden, dan empat anggota lainnya. Anggota Dewan Eksekutif diangkat untuk jangka waktu delapan tahun berdasarkan keputusan bersama para kepala negara atau pemerintahan negara-negara anggota, dan masa jabatan mereka tidak dapat diperpanjang. Bank Sentral di Eurosystem dapat dibandingkan dengan bank FED regional. ECB berbasis di Frankfurt, Jerman, dan bekerja sama dengan bank sentral dari 19 negara anggota Eurosystem. Dewan Umum adalah badan penasihat yang mencakup gubernur bank sentral negara-negara anggota Uni Eropa dan tidak menggunakan Euro. 1.3.3. Seberapa Independen ECB? Perjanjian Maastricht menjadikan ECB salah satu bank sentral paling independen di dunia. Independensi ECB memungkinkan bank sentral untuk menerapkan kebijakan moneter yang bertujuan untuk stabilitas harga jangka panjang. Anggota ECB membuat keputusan kebijakan moneter secara independen dari pemerintah, dan keputusan ini tidak terbuka terhadap intervensi pemerintah negara anggota. Anggaran ECB ditentukan oleh dirinya sendiri, bukan oleh pemerintah negara-negara anggotanya, dan ECB tidak dapat memberikan pinjaman kepada lembaga-lembaga publik. Aturan-aturan ini melindungi ECB dari tekanan politik. 1.3.4. Tujuan ECB Tujuan utama ECB adalah memastikan stabilitas harga di Zona Euro. Sebagaimana tercantum dalam Perjanjian Maastricht, tujuan utama ECB adalah menjaga stabilitas harga. Hal ini berarti menjaga inflasi tetap rendah dan stabil di Zona Euro. ECB bertujuan untuk menjaga inflasi di bawah 2%. Selain itu, tujuan lain ECB termasuk meningkatkan lapangan kerja, mendukung pertumbuhan ekonomi dan memastikan stabilitas pasar keuangan. Namun, tujuan selain stabilitas harga hanya dipertimbangkan jika tujuan tersebut tidak melemahkan tujuan stabilitas harga. 1.3.5. Bagaimana Fungsi Bank Sentral Nasional dalam Eurosystem? Meskipun strategi kebijakan moneter di Kawasan Euro ditentukan (tersentralisasi) oleh ECB, namun pelaksanaan keputusan kebijakan moneter bersifat desentralisasi. Bank sentral nasional yang merupakan bagian dari ECB beroperasi sesuai dengan instruksi ECB. Bank sentral nasional memainkan peran penting dalam penerapan kebijakan moneter di kawasan euro. Bank sentral nasional beroperasi di pasar keuangan untuk melaksanakan keputusan kebijakan moneter yang ditentukan oleh ECB. Namun, mereka wajib mematuhi peraturan yang ditetapkan oleh ECB ketika melakukan operasi uang dan kredit. Setiap bank sentral nasional bertanggung jawab untuk melaksanakan kebijakan yang ditetapkan oleh ECB, namun mereka juga bertanggung jawab atas pengawasan sistem perbankan di negaranya masing-masing. 1.3.6. Perbandingan ECB dan FED Meskipun ECB dan Federal Reserve AS (FED) memiliki kesamaan dalam hal struktur dan fungsi, terdapat juga perbedaan penting. The Fed terdiri dari 12 Bank Federal Reserve regional dan terdesentralisasi di Amerika Serikat. Sebaliknya, operasi kebijakan moneter ECB dilakukan melalui bank sentral nasional dan memiliki struktur yang lebih tersentralisasi. Selain itu, tingkat independensi ECB lebih tinggi dibandingkan FED. Meskipun undang-undang FED dapat diubah oleh Kongres, piagam ECB hanya dapat diubah dengan mengatur ulang Perjanjian Maastricht, yang merupakan proses yang sangat sulit. 1.3.7. Kebijakan dan Harapan ECB Bank Sentral Eropa (ECB) mulai menerapkan kebijakan moneter ketat guna mengendalikan inflasi yang meningkat pesat mulai tahun 2022. Kenaikan besar harga energi dan gangguan rantai pasokan setelah invasi Rusia ke Ukraina menyebabkan inflasi di Zona Euro meningkat hingga 10,6%. Untuk menahan inflasi yang tinggi ini, ECB menaikkan suku bunga sembilan kali menjadi 4,5% mulai tahun 2022. Selain itu, perusahaan mengakhiri program pembelian aset pada Maret 2023 dan mulai mengambil langkah-langkah untuk mengurangi neracanya. Pada tanggal 12 September 2024, di tengah perlambatan inflasi dan pertumbuhan ekonomi yang stagnan, ECB, seperti yang diharapkan, menurunkan suku bunga kebijakan sebesar 25 basis poin menjadi 3,5% untuk kedua kalinya setelah bulan Juni. Inflasi umum diperkirakan rata-rata sebesar 2,5% pada tahun 2024, 2,2% pada tahun 2025, dan 1,9% pada tahun 2026. Tingginya harga jasa mencegah penurunan suku bunga lebih lanjut tahun ini. Meskipun belum ada tren yang diumumkan sebelumnya, tingkat suku bunga akan ditentukan pada setiap pertemuan, berdasarkan data yang masuk. **1.4. Bank Inggris** Bank of England (BoE) adalah lembaga penting yang telah menjadi pusat perekonomian Inggris sejak didirikan pada tahun 1694. Didirikan pada masa Perang Napoleon di Inggris untuk memenuhi kebutuhan keuangan pemerintah yang sangat besar, BoE awalnya berfungsi sebagai bank swasta yang meminjamkan uang kepada pemerintah Inggris. Seiring waktu, ia mulai memainkan peran yang lebih sentral dalam perekonomian Inggris. Struktur BoE diperbarui dan memperoleh gaya manajemen modern, terutama dengan diberlakukannya Undang-undang Bank of England pada tahun 1998. Badan pengambilan keputusan tertinggi di BoE adalah \"Komite Kebijakan Fiskal\" (MPC), yang mengelola urusan sehari-hari Bank Dunia dan membuat keputusan kebijakan moneter. MPC terdiri dari sembilan anggota: lima adalah gubernur senior BoE dan empat ditunjuk secara eksternal. Struktur ini memastikan bahwa keputusan kebijakan moneter diambil secara seimbang. Independensi BoE diperkuat pada tahun 1997 ketika HM Treasury menyerahkan kendali atas kebijakan moneter. Mulai saat ini, BoE mempunyai kewenangan untuk menentukan suku bunga secara independen sesuai dengan target inflasi. Independensi BoE memungkinkannya menjamin stabilitas ekonomi jangka panjang dan tetap bebas dari tekanan politik jangka pendek. Tujuan utama BoE adalah memastikan **stabilitas harga**. Pemerintah Inggris telah menetapkan target inflasi kepada BoE sebesar 2%, dan BoE menyesuaikan suku bunga untuk memenuhi target tersebut. Selain itu, BoE bertujuan untuk mendukung pertumbuhan ekonomi dan menjaga stabilitas sistem keuangan. Melindungi fungsi sistem perbankan dengan menyediakan likuiditas pada masa krisis juga merupakan peran penting bank. Brexit telah menciptakan perubahan signifikan dalam kerangka kebijakan Bank of England. Keluarnya Inggris dari Uni Eropa telah melemahkan hubungan perekonomian Inggris dengan pasar Eropa dan menciptakan ketidakpastian dalam dinamika pertumbuhan. BoE menerapkan kebijakan moneter yang longgar untuk mengimbangi dampak ekonomi pasca-Brexit. Berbagai alat telah dikembangkan secara khusus untuk mengelola fluktuasi nilai tukar dan mengurangi ketidakpastian di pasar keuangan. Selama periode ini, BoE bertujuan untuk mendukung pertumbuhan ekonomi sambil mempertahankan target inflasi. Bank of England (BoE) mempertahankan suku bunga utama tetap konstan sebesar 5% dalam kondisi dimana The Fed mulai menurunkan suku bunga setelah lebih dari 4 tahun. BoE diperkirakan akan mempertahankan suku bunga tetap stabil karena kekhawatiran terhadap inflasi, khususnya tingginya tingkat sektor jasa penting, yang menyumbang sekitar 80% perekonomian Inggris. Gubernur BoE Bailey mengumumkan bahwa BoE bisa menjadi \"sedikit lebih agresif\" dalam pendekatannya untuk menurunkan suku bunga jika berita mengenai inflasi tetap bagus. Kepala Ekonom Deutsche Bank Inggris Sanjay Raja mengatakan, \"Kami memperkirakan bahwa suku bunga bank akan turun menjadi 4,75 persen pada akhir tahun ini, setelah penurunan suku bunga BoE pada bulan Agustus. Kemudian, kami memperkirakan akan melihat suku bunga empat kuartal poin dipotong selama tahun 2025. Pada tahun 2026, kami akan memangkas suku bunga sebanyak tiga kali. \"Kami memperkirakan BoE akan menurunkan suku bunga kebijakan menjadi 3 persen.\" membuat penilaiannya. **1.5. Bank Jepang (BoJ)** Bank of Japan (Nippon Ginko) didirikan pada tahun 1882 selama Restorasi Meiji. BOJ awalnya beroperasi untuk memenuhi kebutuhan keuangan pemerintah. Undang-undang Bank of Japan, yang mulai berlaku pada tahun 1998, meningkatkan independensi BoJ dan dengan jelas menyatakan bahwa tujuan kebijakan moneter adalah stabilitas harga. **Secara struktur**, Dewan Kebijakan Moneter BoJ terdiri dari sembilan anggota, termasuk seorang manajer, dua wakil manajer, dan enam anggota eksternal yang ditunjuk oleh kabinet. Para anggota ini bertugas selama lima tahun. Struktur ini memperkuat independensi BoJ. Dengan reformasi tahun 1998, BOJ menjadi lembaga yang independen terhadap pemerintah dan memperoleh wewenang lebih besar untuk menentukan kebijakan moneter, meskipun Departemen Keuangan terus mempertahankan kendali atas sebagian anggaran BOJ. Tujuan Bank of Japan adalah untuk memastikan stabilitas harga dan mendorong pertumbuhan ekonomi. Pada tahun 2013, BoJ menetapkan target inflasi tahunan sebesar 2%. Sejalan dengan tujuan tersebut, Bank Sentral bertujuan untuk memerangi risiko stagnasi dan deflasi perekonomian dengan menerapkan kebijakan moneter kualitatif dan kuantitatif. Baru-baru ini, Bank of Japan telah menerapkan kebijakan moneter yang sangat longgar dengan tujuan menjamin stabilitas harga. Pada tahun 2024, BoJ tetap menjadi salah satu bank sentral yang jarang mempertahankan kebijakan suku bunga negatifnya, mempertahankan suku bunga antara 0% dan 0,25%. Situasi ini terkait dengan upaya Jepang mengatasi tekanan deflasi yang sudah lama dialaminya. **1.6. Bank Rakyat Tiongkok (PBoC)** Bank Rakyat Tiongkok (PBoC) didirikan pada tahun 1948 dan mulai berfungsi sebagai bank sentral Tiongkok. Bank ini bertanggung jawab untuk menentukan kebijakan moneter negara, mengendalikan jumlah uang beredar dan menjamin stabilitas sistem keuangan. PBoC juga menjalankan tugas-tugas penting seperti mengelola cadangan devisa dan mengatur hubungan keuangan internasional. Meskipun PBoC adalah organisasi yang independen secara struktural, PBoC bekerja erat dengan pemerintah Tiongkok. Bank memainkan peran kunci dalam implementasi kebijakan ekonomi negara. Dewan Direksi bertindak sejalan dengan tujuan ekonomi pemerintah ketika mengambil keputusan mengenai kebijakan moneter dan strategi umum bank. Akibatnya, PBoC menggunakan berbagai alat kebijakan moneter untuk merangsang pertumbuhan ekonomi negara dan menjaga inflasi tetap terkendali. Tujuannya umumnya ditentukan untuk memastikan stabilitas harga, mendukung pertumbuhan ekonomi dan menjaga stabilitas keuangan. PBoC menerapkan kebijakan moneter yang fleksibel untuk mengatasi meningkatnya ketidakpastian ekonomi dan masalah perdagangan luar negeri, terutama dalam beberapa tahun terakhir. Dalam konteks ini, ia menggunakan alat-alat seperti penyesuaian suku bunga, perubahan rasio cadangan wajib, dan operasi pasar terbuka. PBoC juga berperan aktif dalam reformasi dan modernisasi sistem keuangan. Dalam konteks ini, pihaknya mengembangkan berbagai regulasi dan produk keuangan inovatif agar pasar keuangan Tiongkok lebih kompetitif dan lebih terintegrasi di pasar internasional. Secara khusus, langkah-langkah yang diambil terkait mata uang digital mempengaruhi perkembangan sistem keuangan global. **1.7. Bank Sentral Republik Türkiye (CBRT)** 1.1 Sejarah Bank Ottoman dan Bank Sentral di Turki Asal usul bank sentral di Turki dimulai pada masa Kekaisaran Ottoman. Pada pertengahan abad ke-19, Kesultanan Utsmaniyah mendirikan Bank-ı Osmanî (Bank Utsmaniyah) untuk mengelola utangnya yang semakin meningkat dan menjamin stabilitas ekonomi. Didirikan di London pada tahun 1856, bank ini kemudian diberi nama Bank-ı Osmanî-i Şahane pada tahun 1863 dan berfungsi sebagai bank sentral Kesultanan Ottoman. Namun bank tersebut, yang sebagian besar modalnya dimiliki oleh investor Inggris dan Perancis, masih jauh dari memenuhi kebutuhan akan bank sentral nasional. Meskipun inisiatif nasional seperti Bank Nasional Ottoman ditujukan untuk memenuhi kebutuhan ini, upaya untuk mendirikan bank sentral modern dipercepat dengan berdirinya Republik Turki setelah Perang Dunia Pertama. **1.2 Pendirian dan Sejarah CBRT** Bank Sentral Republik Türkiye (CBRT) didirikan pada tahun 1930 untuk memperkuat kemandirian ekonomi Turki. Dengan undang-undang no. 1715 yang diadopsi oleh Majelis Agung Nasional Türkiye pada tanggal 11 Juni 1930, diputuskan untuk mendirikan CBRT dan bank tersebut mulai beroperasi pada tanggal 3 Oktober 1931. Sejak didirikan, CBRT telah menjalankan tugas-tugas penting seperti mengatur jumlah uang beredar, memastikan stabilitas harga dan memastikan keamanan sistem perbankan. CBRT, yang memperoleh hak istimewa untuk mencetak uang kertas dengan menggantikan Bank Ottoman, mempertahankan wewenang ini hingga hari ini. 1.3 Kebijakan Moneter dan Nilai Tukar Diimplementasikan Secara Berkala di Turki Kebijakan moneter dan nilai tukar Turki telah mengalami perubahan signifikan dalam berbagai periode. Rezim nilai tukar tetap diterapkan pada tahun 1930an. Namun karena tekanan ekonomi setelah Perang Dunia Kedua, kebijakan pencetakan uang diadopsi untuk memenuhi pengeluaran publik pada tahun 1950an. Pada tahun 1980an, dengan keputusan 24 Januari, Turki beralih ke ekonomi pasar bebas dan kebijakan moneter menjadi lebih liberal. Suku bunga dan pembukaan rekening mata uang asing menjadi gratis. Pada tahun 1989, TL menjadi dapat dikonversi sepenuhnya. Dapat dikatakan bahwa sistem nilai tukar terkelola diterapkan hingga krisis tahun 2001, dan setelah krisis tahun 2001, diterapkan rezim nilai tukar mengambang. Setelah krisis tahun 2001, independensi instrumen CBRT ditingkatkan dengan mencegah Departemen Keuangan meminjam dari CBRT dan dengan jelas menyatakan tujuan stabilitas harga. Antara tahun 2002 dan 2005, kebijakan penargetan inflasi implisit diterapkan sampai kondisi penargetan inflasi terpenuhi, dan kebijakan penargetan inflasi eksplisit diterapkan pada tahun 2006 dan setelahnya. Sampai saat ini, tujuannya adalah untuk mengendalikan inflasi dengan menargetkan jumlah moneter seperti uang tunai dasar dan uang bank sentral. 1.4 Struktur CBRT CBRT didirikan sebagai perusahaan saham gabungan dan sahamnya terbagi dalam empat kelas: A, B, C dan D. Saham Kelas A adalah milik Departemen Keuangan dan memiliki bobot dalam pengelolaan bank. Badan pengambil keputusan tertinggi CBRT adalah Majelis Umum dan bertemu setiap tahun. Sementara Majelis Bank Dunia mengambil keputusan strategis CBRT, Dewan Kebijakan Moneter menentukan strategi kebijakan moneter. Presiden (gubernur) Bank diangkat untuk jangka waktu lima tahun dan dapat diangkat kembali jika diperlukan. Komite Kebijakan Moneter (MPC) adalah badan terpenting yang mengarahkan kebijakan moneter CBRT. MPC bertanggung jawab untuk menyesuaikan instrumen kebijakan moneter dasar seperti suku bunga agar sejalan dengan target inflasi yang ditetapkan oleh Bank Sentral. Keputusan yang bertujuan untuk menjamin stabilitas harga bank diambil oleh dewan ini. Salah satu tugas utama MPC adalah memantau perkembangan ekonomi di Turki dan mengambil keputusan kebijakan yang sesuai. Sebagai hasil evaluasi yang dilakukan berdasarkan indikator-indikator seperti inflasi, tingkat pertumbuhan, nilai tukar dan neraca perdagangan luar negeri, diputuskan apakah akan dilakukan perubahan pada suku bunga dan jumlah uang beredar. PPK terdiri dari tujuh anggota. Anggota-anggota ini termasuk Presiden CBRT, Wakil Presiden dan anggota lain yang ditunjuk. Presiden CBRT juga menjabat sebagai ketua MPC. MPC biasanya bertemu sebulan sekali dan mengumumkan keputusan yang diambil setelah pertemuan tersebut kepada publik. Alasan di balik keputusan tersebut dan keadaan perekonomian saat ini juga dilaporkan secara rinci. Keputusan yang diambil oleh dewan diikuti dengan cermat oleh pasar dan investor, karena keputusan ini menentukan arah perekonomian secara umum. ::: {.section.footnotes} ------------------------------------------------------------------------ 1. ::: {#fn1} https://www.ecb.europa.eu/press/press\_conference/monetary-policy-statement/2024/html/ecb.is240912\~4f7b17040c.en.html https://www.reuters.com/markets/europe/ecb-dents-traders-hopes-october-rate-cut-2024-09-12/[↩](#fnref1){.footnote-back} ::: 2. ::: {#fn2} https://www.foreks.com/haber/detay/66ec077b27a469341d146148/PICNEWS/tr/ingiltere-merkez-bankasi-ana-faiz-oranini-sabit-tuttu/[↩](#fnref2){.footnote-back} ::: 3. ::: {#fn3} https://www.bloomberght.com/boe-basekonomistinden-kademeli-gevsemeye-destek-2361640[↩](#fnref3){.footnote-back} ::: 4. ::: {#fn4} https://www.aa.com.tr/tr/ekonomi/ingiltere-merkez-bankasindan-yil-sonuna-kadar-25-baz-puan-faiz-indirimi-bekleniyor/3334881[↩](#fnref4){.footnote-back} ::: :::