Farmasötik Botanik I (ECZ221) PDF

Summary

Bu doküman, Farmasötik Botanik I dersinin özetini içermektedir. İlk olarak farmasötik botanik ve taksonomik kategoriler hakkında bilgiler veriliyor. Daha sonra tıbbi bitkiler tarihinden ve yazılı ilk eserlerden bahsediliyor. Dersin son bölümlerinde, bitkilerle ilgili çeşitli bilgiler yer alıyor.

Full Transcript

Farmasötik Botanik I (ECZ221) Dr. Öğr. Üyesi Ceren AKTÜRK Taksonomik Kategoriler Farmasötik Botanik Nedir? Bitki Sistematiği Botanik Farmasöti...

Farmasötik Botanik I (ECZ221) Dr. Öğr. Üyesi Ceren AKTÜRK Taksonomik Kategoriler Farmasötik Botanik Nedir? Bitki Sistematiği Botanik Farmasötik botanik: İnsan ve hayvan sağlığı yönünden faydalı olan tıbbi bitkilerin ve bunların çeşitli organlarından elde edilen drogların Farmasötik Botanik - Elde edilmelerini - Hazırlanmalarını - İçerdikleri etken maddeler ve kullanıldığı yerleri inceler. Tıbbi Bitkileri bitki sistematiğinin yapmış olduğu doğal sistem - Baharat, grupları içerisinde inceleyen bir bilim dalıdır. - Besin olarak kullanılan bitkiler de farmasötik botanik konusuna dahildir. Tıbbi Bitkiler Tarihi Dünyanın hemen her yerinde, tarihin en eski çağlarından beri, insanların bitkilere olan ilgisi daha çok faydalanma yönünden olmuştur. Hangi bitkilerin besin maddesi olabilir? Hangileri tıbbi? Hangileri zehirli? Hangi ağaçlar inşaat ya da silah yapımına elverişli? vb. soruların cevabına içgüdüleri ve deneme yanılma gibi yollarla ulaşmışlardır. Sonuçta, bitkilerden yararlı ya da zararlı olanları, zehirli veya zehirsiz olanları ayırt etmeye ve öğrenmeye çalışmışlardır. Yazılı İlk Eserler M.Ö. IV. asırda Linum Çin usitatissimum (keten) kültürü – mabet ve mezarlardan Hindistan anlaşılmakta. Mısır Yunan Roma Yine Sümerler’de Hurma, Soğan, Arpa, Susam yetiştirildiği bugün bilinmektedir. Besin Lif Süs Manevi Gibi amaçlarla günden güne daha fazla bitki Fark edilmiş, Gözlemlenmiş, Nymphaea caerulea – Mavi lotus Kullanılmıştır. Böylece; Birçok yeni bitki tanınmış ve bu bitkileri birbirinden ayırma gereği oluşmuştur. Ginkgo biloba– Mabet ağacı Asya mitolojisi masallarında saf sevgi, «ADLANDIRMA» Sonsuz bağlılık. Örnek: Tıbbi bitkilerle uğraşan kişiler - Bitkilerden faydalanma şekline göre adını «SİSTEMATİK BOTANİK» bu şekilde - Kullanıldığı hastalığı yazarak sınıflandırmışlardır. doğmaya başlamıştır. Bu kapsamda; Örnek: Tarımsal amaçlarla kullanıldığında bitkiler buna göre ad ve faydalanma şekli yazılmıştır. «Tıbbi ve Zehirli Bitkilerin» tanınması ve ilgili eserler Tıbbi Bitkiler Konusunda; En eski ve en önemli belge: Papyrus Ebers (M.Ö. 1550 ve daha eski) - Mineral - Bitki - Hayvanlar aleminden elde edilen 700 drog ve 811 reçete bulunur. Hastalık çeşidi Gerekli ilaç miktarı Hazırlanışı yer almaktadır. Yunan tıbbı: Hippokrates'in (M.Ö. 460-377) eserleriyle 200 kadar tıbbi bitkiyi tanıtmıştır. Yunan filozoflarından Aristoteles (M.Ö. 384-322), bitki dünyası üzerinde bilimsel incelemeler yapmış, Botanik biliminin, bilim olarak ortaya çıkması bununla başlar. Botanik üzerine yazılmış en eski eser ise, Aristo’nun öğrencisi Theophrastus (MÖ. 372-285) tarafından yazılmıştır. Botaniğin babası olarak tanınan filozofun, bu alanda en önemli eseri «Historia plantarum» (Bitkiler tarihi) dir. Theophrastus 500 kadar bitkiyi incelemiş ve onları çiçek yapılarına, hayat formlarına göre: 1. Ağaç 2. Ağaççık 3. Yarım ağaççık 4. Otlar, yıllık, iki yıllık, çok yıllık olarak gruplara ayırmıştır. Bilimsel araştırmaların yoğunluğu zamanla Romalılara geçmiş ve Roma döneminin önemli Hekim ve Botanist’i olan: DIOSCORIDES (PEDANIOS DIOSCORIDES ANAZARBEUS) - MS 40 !!! Gezdiği yerlerde, doğada, - canlı bitkileri inceleyip - çeşitli hastalıklara karşı kullanılan bitki, mineral, hayvansal maddeleri toplamıştır. «De Materia Medica» Dioscorides bu eserle yaklaşık olarak 600 5 ciltlik eser (MS 77-78) kadar Akdeniz ve çevresindeki tıbbi bitkilerini bilim dünyasına tanıtmıştır. 1. cilt: Yağlar, merhemler, aromatikler, ağaçlar. Eserinde özellikle otlar üzerinde 2. cilt: Süt ve mamulleri, tahıl ve baharat durmuştur. bitkileri. 3. cilt: Şifalı bitki kökleri, özsular. Çünkü o devirde tıp → ot ilmi 4. cilt: İlâç elde edilen otlar. Bu eser, çağının bu alanda en önemli 5. cilt: Şaraplar, mineral maddeler. kitabı olmuş ve 15. yüzyıla kadar bitki biliminin kaynağını oluşturmuştur. Plantago lanceolata Rubus fruticosus Galen (MS. 131 - Bergama) Orta çağın önemli hekimlerinden bir diğeri: Claudius Galenos Yaklaşık 540 bitkisel ilaca, 180 hayvansal 100 mineral madde eklemiştir. Anchusa barrelieri Apium graveolens - celery Alexander Trallianos (MS, 525), hekim, reçetelerinde ilk defa «Oleum Caryophylli» geçmektedir. İbni el Baytar (1197), Tıbbi bitkiler üzerine yazılmış ünlü eser «Kitab el-Cami'fi el-Adviyye el- Müfredah» Eser döneminde önemli bir botanik otoritesi Eczacılık açısından da çok önemli Eserde, yaklaşık 300'ü tamamen kendi keşfi olan, en az 1400 farklı bitki ve ilacın tanım ve tarifleri yer almaktadır. Eser 1758 yılında Latince'ye çevrilmiş, 19. yüzyıla kadar Avrupa kullanılmaya devam edilmiştir. İbni Sina «Canon Medicinae» Leonhart Fuchs (1501): «Otlar kitabı» - Bitki resimleri - İçerik Dioscorides’den itibaren tüm bilgileri içeriyor «De Historia Stirpium» Fuchsia triphylla – Küpe çiçeği Geleneksel (ve genellikle tuhaf bir şekilde yanlış) temsiller kullanmak yerine canlı bitkilere dayanan çizimlere odaklı. Habitatlar, çiçeklenme dönemleri Tıbbi özelliklerine atıf. Cins veya familya gibi terimler kullanılmamasına rağmen benzer görünen bitkiler arasındaki akrabalığın farkındalığı. Signatura Plantarum «Signatura Plantarum» (Paracelsus – 16. yy) Bu hipoteze göre kırmızı çiçekli bitkilerin kan, sarı çiçekli bitkilerin safra, Bitkilerin tedavi mavi çiçekli bitkilerinde göz hastalıkları tedavisi için kullanılabileceği özelliklerinde inancı açık bir işaretleri bulunduğu düşüncesi Girintili çıkıntılı tohumundan dolayı ceviz, beyin hastalıklarında, Dikenli bitkilerinde ağrılarda faydalı oldukları, Taş veya kaya yarıklarında yetişen bitkilerin kökleri, bu taş ve kayaları parçaladığı zannedilerek, böbrek safra kesesi vb. organlarda biriken taşlar için kullanılabileceği 18. Yüzyıl Modern Botanik temelleri atılmış. İtalya, Fransa, Anatomi, Cerrahi, Kimya ve Almanya Tıbbi bitkiler üzerinde ilerlenmiş, bu İngiltere ülkelere ait flora kitapları yazılmıştır. Carl Linnaeus (Carl von Linné, 1707 – 1778) İsveçli büyük Botanist Hollanda Bu devrin botanistleri bitkileri doğal bir Systema Nature (1735) sistem altında gruplandırmak, Genera plantarum (1737) sınıflandırmak için çalışmışlardır. Species plantarum (1753) Linnaeus, 18. yüzyılın ortalarında «Systema Natura» eserinde izlediği sistemin esaslarını vermiş ve doğada üç ana alem (Kingdom) tanıtmıştır: - Regnum Vegetabile (Bitkiler) - Regnum Animale (Hayvanlar) - Regnum Lapideum (Mineraller) «Sınıflara, takımlara, cinslere ve türlere göre; mizaçları, farklılıkları, sinonimleri ve yerleri ile birlikte; doğanın üç âlemi içinde doğanın sistematiği» Bitkileri, erkek organlarının ve dişi organlarının sayısına göre ayırmıştır. Bu sistem, bitkileri teşhis yönünden çok kolaylıklar sağlamış, kısa zamanda herkes tarafından benimsenmiştir. Genera Plantarum (Bitkilerin Cinsleri - 1737) Species Plantarum (Bitkilerin Türleri - 1753) Eşey organlarına göre Bu Sınıflandırmaya Göre Phanerogamia (açık eşeyliler) Cryoptogamia (gizli eşeyli) O zaman çok az tanınan *Eğreltiotları, *Yosunlar, *Algler *Mantarlar Çiçekleri zor incelenebilen çiçekli bitkiler (Lemna) Tohumlu Bitkiler Sporlu Bitkiler Hücre Bilimi (Sitoloji) Tipik bir bitki hücresi → Hücre duvarı + Protoplast’tan oluşur. Protoplast → Hücre duvarı ile sınırlanmış kısmı ifade eder. Yani Protoplast; «Sitoplazma + Nukleus» Sitoplazma organelleri, membran sistemlerini, ribozom, mikrotübül gibi yapıları barındırır. Sitoplazmanın geri kalan kısmı ise sitozol olarak adlandırılır. Bitkiyi oluşturan organ ve dokuların temel birimi → HÜCRE’lerin tamamı canlı olmayabilir (Mantar hücreleri, su ileten borular gibi). Süberinleşmiş hücre çeperi Çeperleri Süberinleşmiş cansız hücreler (Quercus suber L. – Meşe gövdesinin mantar dokusu kesiti) Nukleus Hücre çeperi Allium cepa L. – Soğan etli yaprak üst epidermisindeki canlı hücreler Hücrede Sitoplazmik Hareketler 1) Rotasyon Hareketi Hücrede Sitoplazmik Hareketler 2) Sirkülasyon Hareketi Tradescantia sp. – Telgraf çiçeği stamen tüy hücrelerindeki sirkülasyon hareketi Plastidler Çeşitli fizyolojik fonksiyonlara sahip Farklı formlara dönüşebilir Kalıtılabilen organeller Çift zarla çevrili ve kendi DNA’sına sahip. Proplastid Plastid Olgun plastidler renk maddesi taşıyıp taşımamalarına göre: Kloroplast Kromoplast Lökoplast Kloroplastlar: Fotosentezin gerçekleştiği kloroplastlar, klorofil ve karotenoid pigmentlerini taşır. Yaprak mezofilinde bol sayıda kloroplast bulunur. Kromoplastlar: Pigmentli plastidlerdir. Klorofil bulundurmaz. Karotenoid pigmentlerini sentezleyebilir. Sarı, kırmızı, turuncu renkte olabilir (Çiçek petalleri, meyveler, bazı köklerde). Tozlaşmaya etkili olabileceği düşünülüyor????? Gördükleri Fizyolojik Fonksiyonlara Lökoplastlar: Göre: Amiloplast: Nişasta biriktirenler Renksiz plastidlerdir. Genellikle kök gibi organlarda (ışık görmeyen). Elaioplast: Yağ biriktirenler Bazen fazla ışık alan (yaprak epidermisi) dokularda da olabilir. Proteinoplast: Protein bulunduranlar Solanum tuberosum L. Patates yumru gövdesinde lökoplastlar Protoplastın pasif ürünleridir. Depo ürün ya da atık ürün. Nişasta taneleri (Amiloplast) Kristaller Ergastik Antosiyanin pigmenti Maddeler Reçine Zamk Tanen Yağ damlaları Protein taneleri Nişasta Taneleri (Amiloplastlar) Basit Nişasta Yarı Bileşik Nişasta Bileşik Nişasta Hilum Taneciklerin şekli (genellikle eliptik, konkoit veya küremsi) Boyutu Hilumun (nişastanın ilk oluşmaya başladığı nokta) sayısı (genellikle 1-3) Hilumun yeri (merkezde/sentrik veya kenara yakın/eksentrik) Nişasta tabakalarının (Hilumun çevresinde gözlenen halkalar) nişastaların ayırt edilmesinde rol oynar. Bir hilumlu nişasta tanesi basit, iki veya daha fazla hilumlu nişasta ise bileşik, bazen iki nişasta tanesinin ortak bir kılıf içinde yer aldığı durumlarda ise yarı bileşik nişasta Nişasta Lügol ayıracı (1.2 g iyot + 1.5 g KI, 100 ml suda çözündürülür) ile mavimsi-siyah bir renk verir. Triticum aestivum (Buğday) →Tritici Amylum (Buğday nişastası) Renk: Beyaz Şekil: Basit; diskoit, reniform; yandan eliptik. Çok az bileşik tanecik (çok köşeli) içerebilir. Boyut: Büyük (30-45 µm. Üstten daire veya mercimek şeklinde) ve küçük (2-9 µm. Küremsi veya az çok köşeli) Hilum: Sentrik (Belirgin değil) Diğer özellikler: Nişasta tabakaları büyük taneciklerde belirgin. Oryza sativa (Pirinç) → Oryzae Amylum (Pirinç nişastası) Renk: Beyaz Şekil: Bileşik; poligonal, Genellikle agregat kümeler halinde Boyut: Küçük (2-10 µm); 2-150 tanecikten oluşan kümeler 50-100 µm Hilum: Sentrik (Çok küçük) Diğer özellikler: Nişasta tabakaları belirgin değil Zea mays (Mısır) → Maydis Amylum (Mısır nişastası) Renk: Donuk, hafifçe sarımsı Şekil: Basit; poligonal veya küremsi Boyut: 10-30 µm Hilum: Sentrik, üç köşeli veya 2-5 kollu Diğer özellikler: Nişasta tabakaları belirgin değil Solanum tuberosum (Patates) → Solani Amylum (Patates nişastası) Renk: Beyaz Şekil: Basit, bazen 2-3 tanecikten oluşmuş yarı-bileşik veya bileşikler (basit taneciklerden küçük) mevcut; elipsoit, konkoit, ovoit, küremsi Boyut: 2-180 µm. Basit tanecikler yarı-bileşik ve bileşik taneciklerden daha büyük Hilum: Eksentrik Diğer özellikler: Nişasta tabakaları belirgin

Use Quizgecko on...
Browser
Browser