Vitaminlerin Ortak Özellikleri ve Sınıflandırılması PDF
Document Details
Uploaded by ExquisiteBodhran
Tags
Summary
Bu belge, vitaminlerin ortak özelliklerini ve sınıflandırmalarını ele alıyor. Vitaminlerin metabolizmadaki rolüne, tarihçesine ve özelliklerine değiniyor. Ayrıca, suda ve yağda çözünen vitamin türleri ile ilgili bilgi içeriyor.
Full Transcript
Vitaminlerin Ortak Özellikleri ve Sınıflandırılması Ders Kazanımları Vitaminleri tanımak Vitaminlerin ne işe yaradığını öğrenmek Vitaminlerin metabolizma içerisindeki görevlerini anlamak Vitaminlerin önemlerini ortaya koymak Sunum Vitamin nedir? Vitaminlerin tarihçesi Vitaminlerin özel...
Vitaminlerin Ortak Özellikleri ve Sınıflandırılması Ders Kazanımları Vitaminleri tanımak Vitaminlerin ne işe yaradığını öğrenmek Vitaminlerin metabolizma içerisindeki görevlerini anlamak Vitaminlerin önemlerini ortaya koymak Sunum Vitamin nedir? Vitaminlerin tarihçesi Vitaminlerin özellikleri Vitaminlerin sınıflandırılması Metabolik önemi olan vitaminler Vitaminler Vita-amine Vitalis : hayati öneme sahip olan Amine : amonyakdan türeyen Amin içeren hayati öneme sahip bileşikler Vitamine Vitamin Vitamin nedir? Vitaminler organizmada sentezlenmeyen ve diyet yolu ile alınması gereken, yapı taşı olarak fonksiyon görmeyen ve enerji temini için kullanılmayan fakat organizma için gerekli olan organik maddelerdir. Sentezlenmeyen Yapı taşı olmayan Enerji vermeyen Tarihçe Sümerler, Babiller, Mısırlılar, Yunanlılar, Romenler, Araplar 1013 yıllarında İbni Sina, gece körlüğü için karaciğer yenilmesini önerir 1601 yılında Sir James Lancaster, turunçgil meyveleri yiyen gemi tayfalarının diş ve diş eti sorunları kaybolduğunu gözlemlemiştir. 1753 yılında James Lind limon kaynaklı besinlerin Skorbüt hastalığını tedavi ettiğini yayınlamıştır. 1880 yılında Christiaan Eijkman hayvanların besinlerini değiştirmek suretiyle hastalandıklarını ortaya koymuştur. Tarihçe 1882’de Takaki, diyetlerine et, arpa, meyve eklenmiş Japon gemicilerinde beri-beri olarak bilinen hastalığın tedavi edildiğini gözlemiştir. 1905 yılında William Fletcher beri-beri hastalığın pirinç tanelerinin farklı işlenmesi sonucu ortaya çıktığını bildirmiştir. 1906 yılında Frederick Hopkins, sıçanların besinlerine süt eklenmesiyle ancak normal büyüme sağladıklarını gözlemiş ve yiyeceklerin büyüme faktörü içerdiklerini öne sürmüştür. Casimir Funk tarafından 1912'de vitamin terimini kullanmıştır. 20. yy’da vitaminlerin yapı ve özellikleri çalışılmaya başlanıyor Yapısı belirlenen ilk vitamin Tiamindir. Vitaminlerin özellikleri Organizmanın normal metabolizması için az miktarlarda gereklidir. Vücudun hücrelerinde üretilemezler, diyet ile alınırlar. Vitaminler besinlerimizde bulunmadığı zaman, metabolizmada bozukluklara yol açabilirler. Vitaminlerin özellikleri Vitaminler vücutta yakılmaz yani vitaminlerden doğrudan enerji alınmaz. Mikroorganizmalar ve bitkiler tarafından sentezlenirler. Eksojen (tiamin), provitamin (karoten) veya endojen (niasin) olabilirler. Bir çoğunun koenzim veya prostetik grup olması (B vitaminler) Hormon etkisini taklit eder (D vitamini) Sinyal iletim yollarında rol alır (A vitamini) Sağlık için önemi Vitamin fazla alınması olayına hipervitaminoz, Az alınmasına hipovitaminoz, Bulunmamasına avitaminoz denir. A, B, C, Ç, D, E, F, G, Ğ, H, I, İ, J, K, L, M, N, O, Ö, P, R, S, Ş, T, U, Ü, Y, Z……….. Sınıflandırılmaları Suda Çözünenler Yağda Çözünenler Vitamin B1 (tiamin) Vitamin A (retinoidler) Vitamin B2 (riboflavin) Vitamin D (kalsiferoller) Vitamin B3 (niasin) Vitamin E (Tokoferoller) Vitamin B5 (pantotenik asit) Vitamin K (Menakinonlar) Vitamin B6 (piridoksin) Biotin (vitamin B7) Folik asit (vitamin B9) Vitamin B12 (Kobalamin) Vitamin C (askorbik asit) Önceki Adı Kimyasal adı İsim değişikliğin nedeni Vitamin B4 Adenin DNA metaboliti Vitamin B8 Adenilik asit DNA metaboliti Vitamin F Essensiyel yağ asidi Vitamin tanımına uymamaktadır Vitamin G Riboflavin Vitamin B2 olarak yeniden adlandırılmıştır Vitamin H Biotin Vitamin B7 olarak yeniden adlandırılmıştır Vitamin J Katekol, Flavin Protein metaboliti Vitamin L1 Antranilik asit Protein metaboliti Vitamin L2 Adeniltiyometilpentoz RNA metaboliti Vitamin M Folik asit Vitamin B9 olarak yeniden adlandırılmıştır Vitamin N Lipoamide Vitamin tanımına uymamaktadır. Vitamin O Karnitin Protein metaboliti Vitamin P Flavonoidler Vitamin olarak sınıflandırılmamaktadır Vitamin PP Niasin Vitamin B3 olarak yeniden adlandırılmıştır Vitamin U S-Metiladenozin Protein metaboliti Tartışmalı Vitaminler Vitamin B13 (Orotik asit) Vitamin B14 (Pyrroloquinoline kuinon) Vitamin B15 (Pangamic Acid) Vitamin B16 (Dimethylglycine) Vitamin B17 (Laetrile veya amigdalin ) Vitamin B18 (Kolin ) Vitamin X Hardcore punk band from Amsterdam, Netherlands. Founded in 1997 Suda Çözünen Vitaminler Suda Çözünen Vitaminler Özellikleri Polar moleküllerdir ve suda çözünürler. Organik çözücülerde çözünmezler. Sindirim sisteminden kolayca absorbe olurlar. Taşıyıcı proteine ihtiyaç duymazlar. Vitamin B12 hariç, depo şekilleri yoktur. Genellikle toksik değildirler, fazla alındıklarında kolayca idrarla atılırlar. Sürekli olarak diyetle alınmaları gerekir. Tiamin (Vitamin B1) (Antiberiberik vitamin) “thio-vitamin” (kükürt-içeren vitamin) Kaynakları: Kuru baklagiller, karaciğer, tahıllar, süt, yumurta, ceviz fındık fıstık gibi yağlı tohumlarda bol miktarda bulunur. Rafine edilmiş bitkisel yağlarda ve beyaz unda B1 vitamini bulunmaz. Günlük gereksinim: 1,0-1,2 mg/gün Aktif şekli : Tiamin pirofosfattır (TPP) (Tiamin pirofosfokinaz tarafından) Enzimatik reaksiyonlarda aldehit veya keto grubunun transferinde ve -ketoasitlerin oksidatif dekarboksilasyon görev yapan bir koenzimdir. Bağırsaklardan kolayca emilir, vücutta depolanmaz, idrarla atılır. NH S 2 Yapısı + N C N H 2 C C OH H C H C N H H 3 2 2 3 4 5 CH N CH 3 HC CH 2 N 6 2 , 5 - D im e til- 6 - 4 - M e til- 5 - h id r o k s ie til 1 a m in o p ir im id in tia z o l P ir im id in Pirimidin + tiazol halkası (metilen köprüsü ile bağlı) NH S 2 + O O N C N H 2 C C O P O P O H C N H H 3 2 2 CH O O 3 Aktif form: Tiamin pirofosfat (TPP) Fonksiyonları 1) Piruvat dehidrogenaz : Piruvat dekarboksilaz, dihidrolipoil transasetilaz, dihidrolipoil dehidrogenaz 2) Ketoglutarat dehidrogenaz 3) Asetoasetat sentetaz 4) Transketolaz - transaldolaz Piruvat dehidrogenaz Piruvat Dehidrogenaz Kompleksi Oksidatif dekarboksilasyon reaksiyonu PDH Piruvat + Koenzim A + NAD+ Asetil CoA + CO2 + NADH TPP Lipoamid FAD E1: Piruvat dehidrogenaz komponenti E2: Dihidrolipoil transasetilaz E3: Dihidrolipoil dehidrogenaz PDH Piruvat dehidrogenaz (E1) Dihidrolipoil transasetilaz (E2) Dihidrolipoil dehidrogenaz (E3) This computer-generated three-dimensional (3-D) image shows a multienzyme complex that plays a key role in cellular metabolism. Shown are three interlocked enzymes: pyruvate dehydrogenase (yellow), dihydrolipoamide acetyltransferase (green), and dihydrolipoamide dehydrogenase (red). Scientists derived the image from two-dimensional cryoelectron microscopic pictures of the enzyme complex in cow kidney and various bacteria. The 3-D structures shed light on how the enzymes work together to help produce ATP, the principal storage form of energy within the cell. Image courtesy of Dr. James Stoops, University of Texas-Houston. Grant EB000276 Image courtesy of Dr. James Stoops, University of Texas-Houston. Grant EB000276 PDH -Ketoglutarat dehidrogenaz -KD Pentoz fosfat yolu Hekzoz monofosfat yolu Glukoz Riboz-5-fosfat Glukoz-6-fosfat Gliseraldehit-3-fosfat Piruvat Piruvat Asetil-CoA TPP TPP TPP Mg2+ TPP Mg2+ Eksikliği Kepekli tahıl ve et ürünlerinden yetersiz beslenme Kronik alkol kullanımı Aşırı kahve ve çay tüketimi Semptomlar: İştahsızlık, Depresyon, Yorgunluk, Sindirim rahatsızlıkları, Kas ve sinir rahatsızlıkları, Merkezi sinir sistemi bozuklukları, Kardiyovasküler sorunlar yaratabilir, Sindirim sistemi bozukluklara neden olabilir. Hastalıklar Beriberi: Genellikle diyetinde kabuksuz prinç tüketimi fazla olan kişilerde görülür. İnfantil beriberi; Taşikardi, kusma, konvülsiyon ve tedavi edilmezse ölüm. Yetişkin tip beriberi; ciltte kuruluk, huzursuzluk, düşünce bozukluğu ve felç. Wernicke Korsakoff Sendromu: Çoğunlukla kronik alkolizmle birlikte görülür. (Serebral beriberi de denir.) Hissizlik, hafıza kaybı, göz kaslarında paralizi Riboflavin (Vitamin B2, Laktoflavin) Kaynakları: Yeşil yapraklı bitkiler, balık, süt, yumurta, karaciğer. Günlük gereksinim: 1,2-1,7 mg/gün Eksikliği: Dermatid, ağız köşelerinde çatlaklar ve dil iltihabı görülür Renkli, ısıya dayanıklı, UV’ye duyarlı, bitkisel kaynaklıdır. Portakal sarısı renkte bir vitamindir. Yapısı Riboflavin Aktif formu: Flavin mononükleotid (FMN) Flavin adenin dinükleotid (FAD) FMN FAD Riboflavin Görevi: FMN ve FAD içeren Flavoproteinlerin dehidrogenasyon oksidasyon olaylarını katalizler. Metabolizma Koenzim formları, gastrik asit ile karşılaştığında proteinlerle yaptıkları kovalent bağlar yıkılır İnce barsak proksimalinden emilir Dolaşımda albumine zayıf bağlanır Riboflavinin koenzimlere dönüşümü hücre sitoplazmasında olur FMN ve FAD sarı renkli oldukları halde indirgenmiş şekiller olan FMNH2 ve FADH2 renksizdirler. Lehninger Biochemistry, 4 th edition, 2005. Flavoproteinlerin katalitik döngüsünde, FMN ve FAD’nin izoalloksazin halkasında reversibl (geridönüşümlü)H alışverişi olur Flavoprotein enzimler AH2 X FpH2 2 F e 3+ H O 2 (r e d ) S u b s tr a t F l a v o p r o te i n S i to k r o m l a r O k s id a z A Fp 2 F e 2+ 1 /2 O XH2 2 (o k s ) FMN veya FAD içeren flavoproteinler, oksidoredüksiyon olaylarını katalizleyen enzimlerdir; bunların birçoğu ek kofaktör olarak bir veya daha fazla metal de içerirler ve metalloflavoproteinler diye de adlandırılırlar. Flavoprotein enzimler -Amino asid oksidaz (amino asidlerin deaminasyonu) Ksantin oksidaz (pürin yıkılımı) Gliserol-3-fosfat dehidrogenaz (indirgeyici eşdeğerlerin sitozolden mitokondriye taşınması) Açil KoA dehidrogenaz (yağ asidi oksidasyonunda) Dihidrolipoil dehidrogenaz (pirüvat ve ketoglutarat dehidrogenazın oksidatif dekarboksilasyonu) NADH dehidrogenaz (solunum zinciri) Glutatyon redüktaz Glutatyon redüktaz, FAD-bağımlı bir enzimdir. Glutatyonun redoks siklusunda rol oynar. Riboflavin yetmezliği artmış oksidatif stres ile ilişkilidir. Eritrosit glutatyon redüktaz aktivitesinin ölçümü, riboflavin’in durumunu ölçmek için kullanılır. B2 vitamini yani Riboflavin, göz yorgunluğu, kataraktın önlenmesi ve tedavisi için gereklidir; Karbohidrat, yağ ve protein metabolizmasına yardımcı olur. Ayrıca deri, dokularının, tırnakların ve saçların oksijen kullanımına destek verir, kepekleri giderir. Demir ve B6 vitamini alımına yardımcı olur, eksikliği ise hamilelikte bebeğin gelişimine zarar verebilir. Niasin (Niasinamid, Nikotinamid, B3 Nikotinik asit, Nikotinamid ya da PP (Pellegra preventive) vitamini ) faktör olarak da bilinir. Kaynak: Et, süt, KC, somon balığı, yeşil yapraklı bitkiler 60 mg triptofan = 1 mg niasin Günlük gereksinim: 15-25 mg Nikotinik acid + vitamin Niasin (Niasinamid, Nikotinamid, B3 vitamini ) Eksikliği: Pellegra hastalığı oluşur. (sinir sisteminde fonksiyon bozukluğu, mide-bağırsak sistemi bozukluğu, zihin bulanıklığı, depresyon ve ağır dermatit ve çeşitli cilt lezyonları ile karakterize bir hastalık) Yapısı O O C C OH NH2 + + N N Nikotinik asid Nikotin amid Nikotinik asit ve nikotin amid formül adlarıdır Nikotinik asit piridinin monokarboksilik asid türevidir Organizmada birbirlerine dönüşebilirler Nikotin Fonksiyonları Niasin ve niasin amidin biyolojik olarak aktif olan koenzim şekilleri nikotinamid adenin dinükleotid (NAD+) ve onun fosforile şekli NADP+’dır. NAD+ ve NADP+ sitozol ve mitokondride birçok oksidoredüktaz reaksiyonlarda koenzim olarak rol alır. + NAD + NADP Endojen Sentezi 60 mg Triptofan’dan 1 mg NAD+ sentezlenir. Dikkat: NAD+, 2 elektron ve “1” proton taşır ! Fonksiyonu Karbohidrat, yağ ve aminoasit metabolizmasını etkileyen yolların yapıtaşıdır. NAD+ ile ilişkili enzimler oksidatif yollarda katabolik reaksiyonlarda rol alır (sitrik asit siklüsü). NADP+ ile ilişkili enzimler, indirgeyici sentezlerin gerçekleştirdiği yollardaki reaksiyonları katalize eder (pentoz fosfat yolu) Ne işe yarar? Nikotinik asid, plazma kolesterolünü düşürmek amaçlı kullanılır Yağ asidlerinin adipoz dokudan hareketini önler VLDL, IDL, LDL oluşumunu azaltır B3 vitamini kan dolaşımını düzenler Sağlıklı bir deri sağlar ve santral sinir sisteminin çalışmasına yardımcı olur. Beyin ve hafızanın ileri fonksiyonlarını denetlemesinden dolayı şizofreni ve diğer zihinsel hastalıklarda tedavi edici rol oynar. Yeterli B3 düzeyleri insülin ile östrojen, progesteron ve testosteron gibi cinsiyet hormonlarının sentezi için hayati rol oynamaktadır Eksikliğine neden olan etkenler Mısıra dayalı diyet Lösinden zengin diyet; kinolinat fosforibozil transferaz inhibisyonu (triptofandan niasine dönüşüm engellenir) B6 vitamin eksikliğinde (Triptofan niasin dönüşümünde B6 vitamini gerekli) Karsinoid sendrom (triptofan metabolizması serotonine döner) Hartnup hastalığı (triptofan emilimi bozulur) Pantotenik asit (B5 vitamini ) Yunanca “ her yer ” anlamına gelen “pantos” kelimesinden ismini almıştır. İnsan vücudunun tüm dokularında ve tüm bitkilerde bulunur. Pantotenik Asit (B5) Aktif formu; Koenzim A ve Açil taşıyıcı proteinin (ACP) yapısında yer alır Pantotenik asit Pantenol Pantenol, bir alkol analoğudur. B5’in provitaminidir. Sindirilirse, pantotenik aside metabolize olur. Pantenol ve kalsiyum pantoneat ticari olarak kullanılan formlardır. Pantotenik asit ince bağırsaklardan kolayca emilir; emildikten sonra ATP tarafından fosforillenerek 4- fosfopantotenik asit oluşturur. Daha sonra bir dizi reaksiyon sonunda 4- fosfopantotenik asitten koenzimA (CoASH) oluşur ACP: Açil taşıyıcı protein Asetil Koenzim A Fonksiyonu Tiyol grubu (-SH, sülfidril) KoA’da ve ACP’de açil gruplarının taşıyıcısıdır. KoA: Sitrik asit siklusu reaksiyonları Yağ asidi sentezi Asetilasyon reaksiyonları (ilaçların) Kolesterol sentezi ACP: Yağ asidi sentezi Karbohidrat metabolizması Lipid ve Aminoasit Metabolizması Pantotenik asit, karbohidrat, yağ ve protein metabolizması için gereklidir. Vitamin, yiyeceklerde yeteri kadar bulunduğu için eksiklik fazla görülmez. Ancak eksikliğinde deride yaralar, saç dökülmesi, sinir sistemi bozuklukları gibi belirtiler görülebilir Karaciğer, böbrek, ay çiçeği, ıspanak, pancar, patates, muz, tavuk eti, bezelye, avokado, yumurta, balık, baklagiller ve bütün kuruyemişler B6 vitamini kaynağıdır. Günlük gereksinim: 1.3 – 1.7 mg/gün Ancak hayvansal ve bitkisel gıdalar fazla miktarda B6 vitamini içermez. Vitamin B6 bağırsaklardan kolayca emilir ve sitoplazmik piridoksal kinazın katalizlediği reaksiyonda ATP tarafından fosforillenir. Vitamin B6 Doğal olarak oluşan piridoksol (piridoksin), piridoksamin ve piridoksal’in ortak adıdır. Piridoksol, piridoksal ve piridoksamin insan ve hayvan organizmasında birbirine değişebilir; Dokularda fosfat esterleri halinde bulunurlar; etkili şekli piridoksal ve özellikle piridoksal fosfattır: Gıdalarla alınan vitamin B6, ince barsakta Piridoksal kinaz enzimi ile ATP’den bir fosfat alarak Piridoksal fosfat şeklinde absorbe edilir. Piridoksal fosfat ve piridoksamin fosfat koenzim olarak aktiftirler. Fonksiyonu Amino asit metabolizması Glikojen metabolizması Steroid hormon etkisi Nörotransmitter sentezi Heme biyosentezi Niasin oluşumu Fonksiyonu Piridoksal fosfat, glikojen yıkımına aracılık eden enzim olan glikojen fosforilaz’ın etki mekanizmasının tümleyici bir parçasıdır. Östrojen ve testosteron gibi steroid hormonların etki mekanizmasında rol oynar. Beyinde, serotonin ve norepinefrin gibi nörotransmitterlerin sentezi PLP- bağımlı bir enzim aracılığı ile gerçekleşir. Hemoglobin’in bir komponenti olan heme biyosentezinde de koenzimdir. Triptofan’dan niasin sentezinde koenzimdir. Koenzim piridoksal fosfat, apoenzimine Schiff bazı (CH=N) yoluyla ve bir tuz köprüsü yoluyla bağlanır. Substrat yokken piridoksal fosfatın aldehit grubu apoenzimin lizin kalıntısı ile Schiff bazı bağlantısı içinde bulunur: Enzim Enzim Schiff bazı Piridoksal fosfat, bir α-amino asidin amino grubu ile, kendisine ait aldehit grubu arasındaki bir Schiff baza girerek α-amino grubunun geri kalan üç bağından sırasıyla, transaminasyon, dekarboksilasyon ve treonin aldolaz etkinliğinin görülmesine izin verecek değişiklikleri kolaylaştırır. T r a n s a m in a z H R C CO OH N D e k a r b o k s ila z T r e o n in a ld o la z CH O HO CH 2 Schiff bazı O P O A p o e n z im + H C N O 3 H Transaminasyon Transaminasyon Alanin transaminaz (ALT) Alanin aminotransferaz (ALAT) Glutamat piruvat transaminaz (GPT) Transaminasyon Lizin, treonin, prolin ve hidroksiprolin transaminasyona uğrayamaz. Aspartat transaminaz (AST) Aspartat aminotransferaz (ASAT) Glutamat okzaloasetat transaminaz (GOT) Piridoksal fosfat, homosistein-sistein arasında kükürtlü grup taşınmasında ve sistein’den SH grubunun çıkarılmasında da koenzim olarak görev alır. Barsak kanalındaki mikroorganizmaların sentez ettiği B6 vitamini, günlük ihtiyacın bir bölümünü karşılar. B6 vitamini, amino asit metabolizması ile yakından ilgili olduğu için proteince zengin besinler B6 vitamini gereksinimini artırırlar. İleri yaşlarda da B6 vitamini gereksinimi fazladır. B6 vitamininin orta derece yetmezliği, triptofan ve metiyonin metabolizmasının anormallikleri ile sonuçlanır. Steroid hormon etkisine artan duyarlılık, meme, uterus ve prostatın hormon-bağımlı kanserinin gelişiminde önemli olabilir ve B6 vitamini prognozu etkileyebilir. Biotin (Vitamin B7) Vitamin H (Haar und Haut) Biotin, heterosiklik, S atomu içeren monokarboksilik bir asittir; birbiriyle kondense olmuş tetrahidroimidazol ile tetrahidrotiyofen halkaları ve tiyofen halkasına bağlı bir valerik asitten oluşmuştur İmidazol Tiyofen Valerat Biotin, birçok mikroorganizma ve bitkiler tarafından sentez edilir; insanın biotin ihtiyacının büyük kısmını ince bağırsak bakterileri tarafından sentez edilen biotin’den karşılar. Biotin, doğal besinlerde yaygın olarak bulunur; en çok yumurta sarısında, karaciğerde, sütte, böbrekte mayada bulunur. Biotin OH Enzimdeki lizin birimine N NH -amino grubu ile amid H O 2 H bağı yapmak suretiyle S C C C C 2 C N Lys H enzime kovalent olarak H 2 H 2 bağlanmıştır ki bu şekli biositin olarak adlandırılır. Biotin Biositin (biotinil-lizin) Biotin Biotin organizmada karboksilasyon yapan yani bir moleküle CO2 bağlanmasını katalize eden karboksilaz enzim sistemlerinin prostetik grubu olarak bulunur. Biotin Biotin Biotin Yumurta akında bulunan ve avidin adı verilen bir glikoprotein, biotin ile birleşerek sindirilemeyen ve dolayısıyla barsaktan emilemeyen bir kompleks meydana getirir; Yumurta pişirilince avidin denatüre olduğu için biotin’i bağlayamaz ve bu etki ortadan kalkar. Biotin İnsanlarda günlük biotin ihtiyacı 150-300 g kadardır. İnsanlarda barsak bakterileri biotin sentez ettiklerinden biotin eksikliği pek oluşmaz. Ancak %30 oranında çiğ yumurta akı içeren bir diyetle beslenenlerde 5-7 hafta sonra dermatitis, deri ve mukozaların şişmesi, uyuşukluk, bulantı, kas ağrıları, anemi, hiperkolesterolemi gibi biotin eksikliği belirtileri ortaya çıkar. Folik asit (B9 vitamini) Folik asit, folasin, folat Latin “folium” (leaf) İzolasyon (1941) Folik Asit (Vitamin B9) Folik asit, pteroilmonoglutamik asittir; Pteroik asit kısmı, birbirine metilen köprüsü ile bağlı substitue bir pteridin halka sistemi , p-Aminobenzoik asitten (PABA) , Glutamik asitden ibarettir Pteridin türevi Pteroik asit p-aminobenzoik asit (PABA) Glutamik asit Folik asit, doğada en çok yeşil yapraklarda ve karaciğerde bulunur; pişirmekle besinlerdeki folik asidin yarısı kaybolur. İnce bağırsaktan emilen folik asidin büyük kısmı bağırsak hücresi içinde 7,8-dihidrofolat (H2-folat) üzerinden 5,6,7,8-tetrahidrofolata (H4-folat) indirgenerek aktiflenir: Tetrahidrofolik asit Metil (CH3), Hidroksimetil (CH2OH), Metilen (CH2), metenil (CH=), Formimino (CH=NH), Formil (CHO) Karbon birimleri Tetrahidrofolik asidin 5 veya 10 numaralı azot atomlarına (N5 veya N10) veya her ikisine ortak olarak (N5, N10) bağlanabilirler ve N5-Metil tetrahidrofolat, vitamin B12 varlığında homosisteine metil vericisi olarak davranır. Tetrahidrofolat Folik Asit Eksikliği Pürin biyosentezi ve dolayısıyla nükleik asit biyosentezi bozulur ki bu, kan tablosuna yansır ve megaloblastik anemi oluşur. Megaloblastik anemi ile lökopeni ve trombositopeni de ortaya çıkar. Gebelikten önceki dönemde, günde 400 g folik asit alımı, spina bifida gibi nöral tüp defekti insidansını azaltabilir. Vitamin B12 (Kobalamin, Ekstrinsik Faktör) Yapısı B12 vitamini, tüm korrinoidlerin genel bir tanımlamasıdır. Korrinoidler, korrin halkası (korrin çekirdeği) içeren bileşiklerdir. Vitamine biyolojik aktiviteyi veren kısımdır. Korrin halkası (korrin çekirdeği); birbirlerine üç metilen köprüsü ve bir direkt bağ ile bağlanmış dört indirgenmiş pirol Korrin halkası halkasından oluşur. B12 vitamini, yapısında porfirin halka sistemine benzeyen korrin halka sistemi ve bir nükleotid bulunan kırmızı renkte bir bileşiktir. Vitamin B12 Vitamin B12, sadece özel şartlarda izole edilebilir ve genellikle izolasyon artefaktı olarak kobalta bir siyano (CN) grubu bağlı bulunur ki bakteriyel fermantasyon yoluyla elde edilen doğal vitamin B12, siyanokobalamin olarak bilinir. CH3-: Metilkobalamin CN: Siyanokobalamin 5-Deoksiadenozil: 5’-Deoksiadenozil kobalmanin Vitamin B12 Hayvanlar ve bitkiler siyanokobalamini sentez edemezler. Sadece mikroorganizmalar sentezleyebiliyor. Normal hayvan karaciğerinde kobalamin, Metilkobalamin, 5’-Deoksiadenozilkobalamin Hidroksikobalamin halinde bulunur. 5’-deoksiadenozilkobalamin, koenzim B12’dir ki bu bileşikte 5’- deoksiadenozil grubunun C-5’ atomu, merkezdeki kobalt atomuna kovalent bir bağ ile bağlıdır. Vitamin B12 etkisini gösteren maddeler en çok karaciğer ve böbrekte olmak üzere et, süt, yumurta ve balıkta bulunur; Bağırsak bakterileri de vitamin B12 sentezleyebilirler. Vitamin B12 İleumdan reseptör aracılığıyla emilir. İntrinsik faktör Glikoprotein (Kobalamin-intrinsik faktör kompleksi) Mide de Pariyatel Hücreler tarafından salgılanır Emilim İntrinsik faktör serbest bırakılır Transkobalamin II (Hücre dışı taşıyıcı) Spesifik hücre yüzey reseptörü Transkobalamin I (Hücre içi ve hücre dışı taşıyıcı ve depo) Bağırsak hücresi B12 Bağırsak İntrinsik boşluğu faktör Bağırsak hücresi İntrinsik faktör İntrinsik Cubilin İntrinsik faktör (Reseptör) faktör Dolaşım Barsak hücresi Transkobal -amin II Transkobal İntrinsik -amin II faktör İntrinsik faktör http://www.b12patch.com Transkobal Transkobal -amin II -amin II Sitoplazma Hidroksikobalamin Metilkobalamin 5’-Deoksikobalamin Transkobal -amin I Mitokondri Vitamin B12 Karaciğerde depo Safra içinde salgılanır Enterohepatik dolaşıma katılır enterohepatik dolaşımın bozulduğu durumlarda eksojen kobalamin gereksinimi artar. TUS 39- Safra obstruksiyonu olanlarda hangi vitamin eksikliği olmaz? A vitamini B12 vitamini D vitamini E vitamini K vitamini TUS İdrarda metilmalonat görülmesi hangisinin eksikliğinde görülür? Folik asit Vitamin B12 Pridoksin Tiamin Vitamin C TUS Hangi vitamin-hastalık eksikliği eşleştirmesi yanlıştır? B12-pernisiyöz anemi Folik asit-megaloblastik anemi Biotin-pellegra Tiamin-beriberi C vitamini-skorbüt Fonksiyonu Beyin ve sinir sisteminin normal fonksiyonu ve kırmızı kan hücrelerinin oluşumunda anahtar rol oynayan bir vitamindir. Yağ ve karbohidrat metabolizmasında koenzimdir. Vitamin B12 Deoksiadenozilkobalamin, L-metilmalonil-KoA’nın süksinil-KoA’ya dönüşümünde koenzimdir. Bu reaksiyon, yağlar ve proteinlerden enerji üretiminde önemli bir rol oynar. L-Metilmalonil-KoA metilmalonil-KoA B12 mutaz (Deoksiadenozilkobalamin) Süksinil-KoA Vitamin B12 Metilkobalamin Mideden yeterli intrinsik faktör salgılanmadığı durumlarda vitamin B12 eksikliğine bağlı pernisiyöz anemi diye tanımlanan megaloblastik anemi tablosu ortaya çıkar Pernisiyöz anemi (Giant band) Pernisiyöz anemi (hipersegmentasyon) Pernisiyöz anemi, B12 yetmezliği, folik asit metabolizmasını bozduğunda artar. Fonksiyonel folat yetmezliğine (FOLAT TUZAĞI) yol açar. Metiyonin sentaz reaksiyonunun bozulması, metil-THF birikimi (FOLAT TUZAĞI) ile sonuçlanır ve THF yetmezliği meydana gelir. B12 Vitamininizin Düşük Olduğuna İlişkin 7 Şaşırtıcı İşaret Depresif Anemi belirtiler Konsantrasyon zorluğu Yürüme zorluğu ve zihinsel bozukluk Erektil disfonksiyon Düşünme ve akıl yürütmede zorluk Soluk veya sarı cilt Vitamin C (Askorbik asit) Suda çözünen vitaminler arasında en az stabil olanıdır, ısıtmaya karşı özellikle labildir. Askorbik asit, insanlarda ve diğer primatlarda ve kobayda esansiyeldir; İncelenen diğer bütün hayvanlarda ve bitkilerde D- glukozdan, glukuronik asit üzerinden sentezlenir Vitamin C OH O O HO HO OH Hayvansal dokulardan böbrek üstü bezi, karaciğer ve süt en yüksek askorbik asit konsantrasyonuna sahiptir. Bitkiler aleminde en önemli askorbik asit kaynakları yeşil sebzeler, meyveler, domates, acısız bir kırmızı biber olan paprika ve turunçgillerdir. Askorbik asit Dehidroaskorbik asit Askorbik asit ve dehidroaskorbik asit, birbirlerine dönüşebildiklerinden insanda biyolojik olarak eşit aktiviteye sahiptirler. Fonksiyonları Kollajen sentezinde, prolin hidroksilasyonu için gerekir. - K eto g l u tar at ( O ) S k si n at F e+ 2 O 2 A sk o r b at O H - Prol i n - - Prol i n - ( K o l l aj en i i n d e) ( K o l l aj en i i n d e) Fonksiyonları Tirozin yıkımında, p-Hidroksifenilpirüvat’ın homogentisat’a oksidasyonu, vitamin C gerektirir. Fonksiyonları Tirozin’den adrenalin sentezinde, dopamin β- hidroksilaz basamağında gerek duyulur. Fonksiyonları Safra asit oluşumunda, başlangıçtaki 7α-hidroksilaz basamağında gerek duyulur. Karnitin sentezi için gereklidir. Karnitin, ATP oluşumu için mitokondri içerisine yağ asitlerinin transportu için gereklidir. Folik asidin THF’a enzimatik indirgenmesinde rol oynar. Askorbik asit, demir’in ince barsaklardan emilimini ve depolardan mobilizasyonunu artırır. Askorbik asit, genel bir suda çözünen antioksidan olarak davranır. Kuvvetli bir indirgeyici ajan olan askorbik asit, radikal bir ara ürün olan semidehidroaskorbik asit aracılığı ile dehidroaskorbik aside okside olur. Oksidatif DNA hasarını ve lipid peroksidasyonunu azaltır. Vitamin C Antioksidan özelliği H = H+ + e- = proton + elektron Vitamin C İnsanlarda günlük askorbik asit gereksiniminin 30-40 mg olduğu kabul edilir; süt çocuklarında 30 mg yetişkinlerde 70 mg olduğunu kabul edenler de vardır. Gebelik ve laktasyon sırasında, stres ve ateş hallerinde askorbik asit gereksinimi artar. Kronik olarak aşırı derecede yüksek doz Vitamin C alınması, kalsiyum oksalat taşları oluşmasına ve gastrointestinal kanaldan diğer vitaminlerin ve ilaçların emilmesinin engellenmesine neden olabilir. Vitamin C Askorbik asit eksikliğinde insanlarda skorbüt hastalığı meydana gelir. Skorbüt hastalığında, kollajen metabolizması bozukluğuna bağlı olarak kemik yapımı ve büyümesinde değişiklikler; subperiosteal kanamalar; dişlerin gevşemesi ve düşmesi; deride sertlik ve çatlaklar görülür. Gizli askorbik asit eksikliğinin belirtileri, ilkbahar yorgunluğu, enfeksiyonlara yakalanma riskinin artmasıdır. Vitamin C eksikliğinde sekonder bir H4-folat eksikliği de gelişebilir. HAYAT CANLILIK REAKSİYON VİTAMİN ( METABOLİZMA ) VİTAMİN KOENZİM veya ENZİMLER KOENZİM Kaynak : Doç. Dr. Ertan Küçüksayan Doç. Dr. Ertan Küçüksayan SONUNDA BİTTİİİİİ……….