İş Sağlığı ve Güvenliği Ders Notları PDF
Document Details
Uploaded by ProminentCarnelian6733
MYO
Tags
Summary
Bu belge, İş Sağlığı ve Güvenliği dersi için olası bir ders notu içeriyor. Tarihsel gelişim, ulusal ve uluslararası kuruluşlar ve çeşitli risk faktörleri konularını ele alıyor. Dersin içerik listesi, haftalık planı ve değerlendirme sistemi gibi bilgileri de içeriyor.
Full Transcript
+-----------------------------------+-----------------------------------+ | **Dersin** | | | | | | **Amacı** | | +---...
+-----------------------------------+-----------------------------------+ | **Dersin** | | | | | | **Amacı** | | +-----------------------------------+-----------------------------------+ **Hafta** **Konular** ----------- ----------------------------------------------------------------- 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 İşyerlerinde risk değerlendirme çalışmaları ve çalışan katılımı 11 12 13 14 El Aletleriyle Yapılan Çalışmalarda Güvenlik. Bakım Onarım **DEĞERLENDİRME SİSTEMİ** --------------------------------------- -- -- Ara Sınav Kısa Sınav-1- Kısa Sınav-2- Ödev **Toplam** **Finalin Başarıya Oranı** **Yıl içinin notunun Başarıya Oranı** **Toplam** ***[İÇİNDEKİLER]*** **Bölüm 1** İş Sağlığı ve Güvenliğinin Tarihsel Gelişimi......................................\........... 4 **Bölüm 2** Çağdaş İş Sağlığı Ve Güvenliğinin Temel İlkeleri........................................ 10 **Bölüm 3** Ulusal Ve Uluslararası Kuruluşlar.......................................................\...... 17 **Bölüm 4** İş Hukuku...........................................................................\............................. 28 **Bölüm 5** İş Sağlığı Ve Güvenliği Kanunu................................\.................................... 41 **Bölüm 6** İş Kazaları....................................................................................................... 54 **Bölüm 7** Meslek Hastalıkları......................................................................................... 61 **Bölüm 8** Fiziksel Risk Etmenleri................................................................................... 66 **Bölüm 9** Kimyasal Risk Etmenleri................................................................................ 81 **Bölüm 10** Biyolojik Risk Etmenleri............................................................................. 86 **Bölüm 11** Psikososyal Risk Etmenleri...........................................................\.........\...... 87 **Bölüm 12** Ergonomi....................................................................................................... 92 **Bölüm 13** Risk Değerlendirmesi............................................................................\...... 101 **Bölüm 14** Yangın......................................................................................................... 107 **Bölüm 15** İlkyardım..................................................................................................... 118 **Bölüm 16** Kişisel Koruyucu Donanımlar..................................................................... 123 **Bölüm 17** Acil Durumlar..........................................................................\...................... 132 **Bölüm 18** Sağlık ve Güvenlik İşaretleri.....................................................................\... 137 **Bölüm 19** El Aletleriyle Yapılan Çalışmalarda Güvenlik..........................................\... 145 **Bölüm 20** Bakım Onarım İşlerinde Güvenlik............................................................\... 150 BÖLÜM 1 ======= **İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİNİN** **TARİHSEL GELİŞİMİ** 1.1. Dünya'daki Tarihsel Gelişim -------------------------------- Çalışma yaşamı ile çalışan sağlığı arasındaki ilişki tarihte birçok bilim insanı tarafından araştırılmış ve eserlerinde temel ilkelerini vurgulamışlardır. Ünlü tarihçi **Heredot** çalışanların verimli olabilmesi için iyi beslenmeleri gerektiğini ilk söyleyen bilim insanıdır. **Hipokrates** (M.Ö. 370) ilk kez kurşunun zararlı etkilerinden söz etmiş, kurşun nedenli karın ağrısını tanımlamış, kurşun zehirlenmesinin halsizlik, kabızlık, felçler ve görme bozuklukları gibi belirtilerini saptamış ve bulguların kurşun ile ilişkisini ortaya koymuştur. **Nicander** (M.Ö. 200) Hipokrates'in çalışmalarını genişletmiş, kurşun koliği ve kurşun anemisini incelemiş ve bunların özelliklerini tanımlamıştır. Bu dönemde yapılan çalışmalar sağlık ve güvenlik sorunlarının saptanması ve tanımı ile sınırlı kalmamış, zararlı etkilerden korunma yöntemleri de geliştirilmiştir. **Pliny**, (M.S. 23-M.S. 79) çalışma ortamındaki tehlikeli tozlara karşı çalışanların korunması amacıyla maske yerine geçmek üzere başlarına torba geçirmelerini önermiştir. **Juvenal** kaynakçılarda UV ışınları nedenli konjuktiviti tanımlamış ve ayakta çalışma ile varis ilişkisini açıklamıştır. Madencilik dönemi ve sanayileşme döneminin başlangıcına doğru üç bilim insanı modern iş sağlığının temellerini atmışlardır. Paracelsus, Acricola ve Ramazzini önemli çalışmalarda bulunmuşlar ve sorunların çözümüne katkı sağlamışlardır. **Paraselsus** (1493 - 1541) tıpta yeni bir anlayış getirmiş ve hastalarını daha iyi değerlendirmek için onların çalışma ortamlarını incelemiştir. Maden işletmelerinde iken dünyada ilk iş hekimliği kitabı olan \"De Morbis Metallicis\"i yazmıştır. Kitapta işletmenin çeşitli bölümlerindeki çalışanlarda görülen hastalıkları tanımlamıştır. Bugün bile pnömokonyoz tanısında bu belirtilerden bazıları kullanılmaktadır. Paracelsus modern toksikolojinin kurucusudur. Toksik maddelerin özelliklerini tanımlamıştır. **Georgius Agricola**, (1494 -1555) İş kazaları üstünde durarak sorunları ortaya koymuş ve önerilerde bulunmuştur. Agricola, 1530 yılında \"De Re Metallica\" isimli eserinde maden işçilerinin sorunlarını incelemiştir. Bu kitapta, tozu önlemek için maden ocaklarına havalandırma önermiş, iş ile sağlık arasındaki ilişkiyi açık olarak belirtmiş, sorunların saptanması ile kalmamış, korunma yöntemlerini de önermiştir. **Bernardino Ramazzini** (1633-1714) felsefe ve tıp eğitimi almış, 1713 yılında yayınladığı \"De Morbis Artificum Diatriba\" isimli kitabında; kazalarını önlemek için, iş yerlerinde koruyucu güvenlik önlemlerinin alınmasını önermiştir. İşçi sağlığının kurucusu sayılmıştır. Hipocrates çağından bu yana hastalara sorulan gelenekselleşmiş sorulara hastanın mesleğini sor ilkesini getirmiştir. İşçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili korunma yöntemleri üzerinde durmuş, İşyerlerindeki çalışma ortamından kaynaklanan olumsuz koşulların düzeltilmesi ile iş veriminin artacağını ileri sürmüştür. Ergonominin bugün de geçerli olan temel ilkelerinden bazıları Ramazzini tarafından ortaya konmuştur. "hastaya mesleğini sor" ilkesi 1800'lerin sonunda Edwin Chadvick tarafından "hastaya çevresini sor" şekline dönüşmüştür. Çünkü çalışanın sağlığını etkileyen faktörler sadece işyerinde değil yaşamının bütünündedir. Çalışanın evinde, sosyal yaşamında ve hobilerinde karşılaştığı faktörler sağlığını ve çalışma ortamındaki performansını etkilediğinden iş sağlığı yerine iş ve çevre sağlığı tanımı daha geniş kapsamlı bir tanımdır. **Persival Pott** (1714 -- 1788) özellikle baca temizleyicilerinde görülen skrotum kanserlerini ise bağlı bir meslek hastalığı olarak tanımlamıştır. Sanayileşme sürecinde; Sanayileşme ile birlikte öncelikle fabrika üretimi ön plana çıkmış ve tarımda çalışan insanlar kırsal alanlardan fabrikaların kurulduğu bölgelere göç etmişlerdir. Göçün getirdiği bu yeni yaşam koşulları özellikle erkek işçileri aileden, eşten, ana-babadan ayrı yaşamının getirdiği beslenme ve sağlıksız barınma koşulları ile karşı karşıya kalmışlardır. Beslenme sorunları ortaya çıkmış ve salgın hastalıklar artmıştır. Fabrika bölgelerinin çevresine gecekondulaşma ile yerleşim alanları kurulmuş ve bir süre sonra eşini ve çocuklarını da bu yeni kurulan kentsel alanlara taşımış olan işçiler daha önce karşılaşmadıkları sağlık sorunları ile karılaşmaya başlamışlardır. Sanayileşme sürecinde tarım işçiliğine alışık olan, hızlı tempoya uzak olan işçilerde fabrikalarda ve sanayide iş kazaları sık görülen sorunlardan olmuştur. Sanayileşme sürecinde işçiler fabrika ve maden ocaklarında çok kötü iş koşullarında günde 16-18 saat gibi uzun süreler çalıştırılmışlardır. Üretim tekniği ve hızı gelişirken alınması gereken sağlık ve güvenlik tedbirleri aynı hassasiyetle alınmamıştır. Sanayileşmenin başlarında çalışma süreleri 16-18 saati bulmuştur. Özellikle dokuma sanayi başta olmak üzere birçok iş kolunda kadın ve çocuklar yoğun olarak çalıştırılmıştır. Çocuk ve kadınlar düşük ücretle çalıştığından sanayide kadın ve çocukların çalıştırılması giderek yaygınlaşmıştır. Bu dönemde 8-10 yaşlarındaki çocuklar ile kadınların maden işletmelerinde ve fabrikalarda 16-18 saat gibi uzun süreler çok kötü çalışma koşullarında çalıştırılmaları sonucu, genç yaşta mortalite ve morbidite artmıştır. Sanayileşme sürecinin ilerleyen aşamalarında çalışanlar yaşama ve çalışma koşullarıyla ile ilgili olarak grev, miting ve gösteriler düzenlemişlerdir. İngiltere'de 1802 yılında \"Çırakların Sağlığı ve Morali\" adlı yasa çıkarılmıştır. Buna göre çalışma saati günde 12 saat ile sınırlanmış, havalandırma zorunluluğu getirilmiştir. 1847'de \"On Saat Yasası\" çıkarılmıştır. Daha sonraki yıllarda (1800-1900 yılına kadarki sürede) oluşan iş sağlığı ve güvenliği konularındaki temel gelişmelerin başlıcaları; kadınların ve 10 yaşından küçük çocukların maden ocaklarında çalıştırılmalarının yasaklanması, tehlikeli yerlerde çalışanların sağlık kontrolleri de işyeri hekimlerinin görevleri arasına alınması, bazı tehlikeli meslek hastalıklarının bildirimi zorunlu hale getirilmesidir. 20.yy.da ilk büyük gelişme bazı biyolojik nedenli hastalıklar meslek hastalığı olarak kabul edilmesidir. Gilmann Thomon\'ın \"The Occupational Diseases\" adındaki kitabını 1914 yılında yayınlamış, izleyen yıllarda başka bilim insanları tarafından arsenik, DDT ve organofosfatlar başta olmak üzere bir çok kimyasalın sağlık etkileri araştırılmış ve araştırılmaya devam edilmektedir. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) 1919 yılında \"Milletler Cemiyeti\"ne bağlı olarak kurulmuş, 1946 yılında ise bir uzmanlık kuruluşu durumuna gelmiştir. Uluslar arası Çalışma Örgütü (ILO) yanında Dünya Sağlık Örgütü (WHO) de işçi sağlığı ve iş güvenliği yönünden önemli çalışmalar gerçekleştirmiştir. Kimyasal maddelerin MAK değerleri ILO tarafından belirlenmiş ve üye ülkeler tarafından kabul edilmektedir. Sanayileşme süreci birçok sağlık ve güvenlik tehlikeleri ile birlikte yürürken sanayileşmenin tamamlandığı 20. yy. ın sonları ve çağımızda önceki yıllara göre iş ve meslek hastalıkları azalmıştır. Toplumun genel gelişmişliğine paralel olarak hastalık ve sakatlıklar azalmış, bebek ölümleri azalmış, bulaşıcı hastalıklar azalmış ve önlenmiş sonuçta da artan yaşam süresine paralel olarak kronik hastalıklar artmıştır. 1.2. Ülkemizde Tarihsel Gelişim ------------------------------- Ülkemizde iş sağlığı ve güvenliğinin gelişimi dünyadaki gelişmelere benzerdir. Ancak bu süreç batı dünyasına göre daha geç başlamış ve henüz tamamlanma aşamasındadır. Sanayileşme arttıkça meslek hastalıkları ve iş kazaları önemli bir sorun olmaya başlamıştır. ### *[Osmanlı İmparatorluğu Dönemi]* Osmanlı İmparatorluğu\'nda sanayileşmenin on altıncı ve on yedinci yüzyılda başlar. Bu dönemde küçük el sanatları, çinicilik, dokumacılık ve gemi yapımı ağırlıktadır. 18\. yy.a kadar Osmanlı İmparatorluğu\'nda sanayi yapısı küçük el sanatları ve tezgahlardan öteye gidememiştir. Batıdaki fabrika artışı Osmanlıda birçok tezgahın kapanmasına neden olmuştur. Bursa\'dan kadife ve ipek kumaş satın alan Avrupa ülkeleri giderek ipek ipliği almakla yetinmeye başlamıştır. Sanayileşmenin başlangıcı olarak II. Mahmut dönemi gösterilir. Bu dönemde işletmeye açılan Ereğli Kömür İşletmeleri Osmanlı Sanayinde önemli bir yer tutmuştur. Osmanlıda iş yaşamı Mecelle tarafından düzenlendiğinden 9.yy.da birçok yasa hazırlanmıştır. 1850 yıllarında Osmanlı İmparatorluğu\'nda, askeri amaçlı üretimlerin yanı sıra, daha çok el tezgahları olarak gelişmeye başlayan sanayileşme, daha sonraları kömür ocakları ve madenler, demir yolu yapımı, tütün işletmelerinin katılımı ile sürmüştür. Bu dönemde çalışma koşulları oldukça ağır olup, çalışma süresi günde 16 saate kadar çıkmaktadır. Ereğli Havzası\'ndaki kömür ocaklarında çalışan işçiler kısa sürede pnömokonyoza yakalanmış üretim düşmüştür. 1865 yılındaki Dilaver Paşa Nizamnamesi, çalışma koşullarına ilişkin olarak getirdiği düzenlemeler yapmış ve madende bir hekim bulundurulmasını da hükme bağlamıştır. Dilaver Paşa Nizamnamesi ülkemizdeki işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili ilk yasal belgedir. Maadin Nizamnamesi ise yürürlüğe giremeyen, ancak modern tedbirler içeren bir düzenlemedir. Daha çok sosyal yardım amaçlı hükümler içeren başka tüzükler de yayınlanmış ancak ilerleme sağlanamamış ve ağır çalışma koşulları düzeltilememiştir. ### *[Cumhuriyet Dönemi]* Cumhuriyetin ilanından sonra ilk yasal düzenleme Hafta Tatili Yasası (2 Ocak 1924) dır. Borçlar Yasası (1926) işverene iş kazaları ve meslek hastalıklarından doğan hukuki sorumluluk getirmiştir. Umumi Hıfzısıhha Yasası ve Belediyeler Yasası 1930 yılında yürürlüğe konulmuştur. 1580 sayılı Belediyeler Yasası\'na göre işyerlerinin işçi sağlığı ve iş güvenliği yönünden bazı açılardan denetlenmesi görevi belediyelere verilmiştir. Daha sonra 1936 yılında yürürlüğe giren ve çalışma yaşamının birçok sorunlarını kapsayan 3008 sayılı İş Yasası ile ülkemizde ilk kez işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda ayrıntılı ve sistemli bir düzenlemeye gidilmiştir. İşçi sağlığı ve iş güvenliğine yönelik çalışmaların tek elden yürütülmesi amacıyla 28 Ocak 1946 da 4841 sayılı Çalışma Bakanlığı kuruluş yasası çıkmıştır. 3008 sayılı İş Yasanın yerine 1967 yılında 931 sayılı İş Yasası çıkarılmıştır. 931 sayılı İş Yasanın Anayasa Mahkemesi tarafından usul yönünden bozulması üzerine hemen hiçbir değişiklik yapılmadan 1971 yılında 1475 sayılı İş Yasası yürürlüğe konulmuştur. Bu yasa ve buna bağlı olarak çıkarılan tüzüklere göre; iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesi amacıyla işyerlerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği kurullarının kurulması öngörülmüş, işyerlerindeki içki yasağını düzenlemiş, 16 yaşını doldurmamış çocukların ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılamayacağı, hangi işlerin ağır ve tehlikeli işlerden sayılacağı belirlenmiştir. Türkiye\'de meslek hastalıkları üzerine resmi çalışmalar kağıt üzerinde 1946 yılında çıkarılan Sosyal Sigortalar Kanunu ile başlamışsa da, 1964 yılına kadar ciddi ve kapsamlı hiçbir çalışma yapılamamış ve olumlu gelişmeler olmamıştır. 1965 yılında 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun uygulanmasına değin daha çok iş kazaları üzerinde durulmuştur. Zonguldak kömür ocaklarında çalışan işçilerde yaygın olarak pnömokonyoz meslek hastalığının ortaya çıkması ile meslek hastalıkları istatistiklerde yer almaya başlamıştır. 2003 yılında birçok yeni düzenleme getiren 4857 sayılı İş Kanunu yürürlüğe girmiştir. 2012 yılında 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu çıkarılmıştır ve ilgili konular bu kanunda toplanmıştır. Yeni mevzuat hükümleri ve ilkeleri gereğince işverenler, sağlık ve güvenliğin korunması ile ilgili önlemlerin alınmasında aşağıdaki genel prensiplere uymakla zorunludur: BÖLÜM 2 ======= **ÇAĞDAŞ İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİNİN** **TEMEL İLKELERİ** İSG, tıp, hukuk, mühendislik ve iktisat disiplinlerinin ortak ilgi alanını oluşturan çok yönlü ve geniş kapsamlı bir alandır Bütün çalışanların, insan haysiyetine uygun çalışma şartlarında, kendini geliştirebileceği ve toplum için fayda sağlayabileceği, sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışma hakkı vardır (BM, İnsan Hak. Bil. (1948) Md, 23 ve BM, Eko. Sos. Kül. Haklar Söz,(1975) md. 7).İSG alanında politikalar oluşturulmalı, bütün sosyal ortakların bu politikaların oluşturulması, uygulanması ve yeniden gözden geçirilmesine katılması sağlanmalıdır. İSG politikalarının temel ve öncelikli amacı, önleme ve koruma olmalıdır. Etkin politikalar uygulanmasına imkan verecek çok yönlü ve kapsamlı bir enformasyon sağlanmalıdır. İSG faaliyetleri, çok yönlü ve kapsamlı bir eğitim programları ile desteklenmelidir. 2.1. İş Sağlığı Kavramı ----------------------- İş sağlığının en geniş kapsamlı tanımı; "Çalışma hayatı ile sağlık arasındaki ilişkiyi inceleyen bir bilimdir" şeklindedir. Çalışanlara yönelik olarak verilen koruyucu ve tedavi edici hekimlik uygulamaları olan "iş hekimliği" uygulamaları ile çalışılan ortamın sağlığı etkileyen faktörlerinin kontrol altına alınması için yapılan uygulamalar olan "*iş hijyeni*" uygulamalarının bütününe "*İş sağlığı*" adı verilir. Daha kısa ifade etmek gerekirse "çalışanların" ve "çalışılan ortamın" sağlıklı olması iş sağlığının ta kendisidir. ### 2.1.1. İş Sağlığı Kapsamı **İş hekimliği**; bireylere yönelik olarak sağlık personeli tarafından verilen, tanı tedavi ve bireysel korunma faaliyetlerini ifade eder. Başlıca iş hekimliği uygulamaları şunlardır: a. İşe giriş muayeneleri, b. İşkolunun özelliğine göre erken tanı arama testlerinin uygulanması (örneğin gürültüyle çalışılan işyerlerinde odiografi ile işitme kaybının erken aşamalarında yakalanması veya kurşun etkilenimi olasılığı bulunan işyerlerinde kan kurşun düzeyi ve ilgili enzim düzeylerinin takibi vb.) c. Hastalık semptomlarından çalışanların haberdar olmasını sağlamak amacıyla bireylere yönelik sağlık eğitimi faaliyetlerinde bulunulması d. Çalışanlar açısından risk oluşturuyorsa biyolojik risklere karşı bağışıklama yapılması (örneğin gıda sektöründe çalışanların hepatit, A, Hepatit B, Tetanoz gibi hastalıklara karşı korunmasını sağlayıcı tıbbi ve hijyenik önlemlerin alınması) e. Çalışanların vücut direncinin sağlanması amacıyla düzenli, dengeli ve yeterli beslenmesinin sağlanması f. Çalışanların kişisel hijyenlerini sağlaması, el yıkama uygulamasının öğretilmesi, uygun koruyucuları kullanmayı öğrenmesi ev kullanabilme becerisine sahip olması, **İş hijyeni**; çalışma ve yaşama ortamlarında sağlığı tehdit eden faktörlerin saptanması ve kontrol altına alınması faaliyetlerini kapsayan "iş ve çevre sağlığı" (iş hijyeni) faaliyetleridir. Bu ana faaliyet alanı; sağlık risklerinin saptanması, ölçümlerin yapılması ve risklerin kaldırılması gibi alt faaliyetleri içerdiğinden iş sağlığının "teknik boyutu" olarak da isimlendirilmiştir. Bu kapsamda yapılabilecek faaliyetlerin başlıcaları şunlardır: a. İşyeri sağlık risklerinin saptanması amacıyla (işkoluna göre farklılık arz etmekle birlikte) ölçümler yapılması. Örneğin, toz ölçümü, gürültü ölçümü, kimyasal maddelerin havadaki konsantrasyonlarının tespit edilmesi, ortam hijyenik kontrollerinin yapılması vb. b. Saptanan sağlık risklerinin kontrol altına alınmasını sağlamak amacıyla teknik önlemler alınması (Örneğin kullanılan tehlikeli madde c. Söz konusu etken(ler) ortaya çıkmak zorunluluğu varsa çalışanların bu risklerden korunması, bu amaçla etkenin çıktığı çalışma ortamı çalışanlardan izole edilebilir, havalandırılabilir, ya da çalışanların kişisel koruyucu ekipman kullanması sağlanabilir. ### 2.2. Çağdaş İş Sağlığı Ve Güvenliği Uygulama İlkeleri Çağdaş iş sağlığı uygulamalarının temel amacı çağdaş sağlık hizmetinin amacına benzer şekilde hastalıklar daha oluşmadan tedbir almak, hastalık yapıcı etkenleri önlemek, yok edilemeyen etkenlerin ise insana temas etmemesi için gerekenleri yapmak olmalıdır. İş sağlığı uygulamaları 6 temel ilkeden oluşan başlıklar altında incelenir. Bu ilkelerden ilk beşi çalışanın işe girdiği andan itibaren sırasıyla yapılması gereken uygulamalardır. Sağlık eğitimi ise bu sıralamanın her aşamasında vardır. 1. Uygun işe yerleştirme 2. İşyeri ortam faktörlerinin değerlendirilmesi 3. Sağlık risklerinin kontrolü 4. Aralıklı kontrol muayenesi 5. İşyerinde sağlık hizmeti sağlanması 6. Sağlık Eğitimi #### 2.2.1. Uygun İşe Yerleştirme Öncelikle işe alınacak çalışanın fiziksel, ve mental kabiliyet, beceri ve özelliklerine göre uygun bir işe yerleşmesi sağlanmalıdır. Bunu sağlamak için çalışanın Yaşı, Cinsiyeti, Beslenme durumu, Enfeksiyon öyküsü Bağışıklık durumu, Aktivite düzeyi, Genetik yapısı, ırk vb. bireysel özellikleri yanında mesleki bilgi ve beceri düzeyi bilinmelidir. Riskli iş kolları olduğu gibi riskli bireyler de söz konusu olabilir. İş sağlığı uygulamalarında riskli gruplar, başta çocuklar olmak üzere, gebeler, kadınlar, yaşlılar ve özürlülerdir. Bu risk grubunu yukarda sıralanan özellikler çerçevesinde uzatmak mümkündür. Örneğin, alerjik bünyesi olanların irritan ve allerjen kimyasalların sıklıkla kullanıldığı bir işte çalışmaması, bağışıklık durumunda bozukluk olan birin biyolojik risklerin yoğun olduğu iş kollarında çalışmaması, ağır yük kaldırma gerektiren işlerde zayıf fizik yapılı kişilerin çalışmaması gibi uygulamalar "Uygun işe yerleştirme" uygulamalarına örneklerdir. #### 2.2.2. İşyeri Ortam Faktörlerinin Değerlendirilmesi Çalışılan iş koluna göre sağlığı tehdit eden etken farklılık gösterir. Bu nedenle hangi iş kolunda hangi ortam ölçümlerin yapılması gerektiği ilgili mevzuatta yer almıştır. İşyeri sağlık risklerinin saptanması amacıyla (işkoluna göre farklılık arz etmekle birlikte) ölçümler yapılması gerekir. Örneğin, toz ölçümü, gürültü ölçümü, kimyasal maddelerin havadaki konsantrasyonlarının tespit edilmesi, ortam hijyenik kontrollerinin yapılması gerekebilir. Ölçümlerde elde edilen değerlerin uluslararası norm ve standartlara uygun olması ve risk oluşturup oluşturmadığına karar verilmeli. Bu standartlardan en çok kullanılan ikisi MAK ve ESD'dir. Monitörize bir ölçüm yapıldığını varsayarsak, bir an bile aşılmaması gereken üst limitin alarm limiti olarak alınması gerekliliği vardır. Bu durumda ajkut toksik etkiler oluşabileceği varsayıldığında acil tedbirler alınmalı, korunma, ekipmanları takılmalı, ve veya ortam terk edilmelidir. ölçümlerin ortalamasının bu düzeyi aşmamasıdır. Günlük uygulamalarda daha çok EWSD kullanılmakla birlikte akut toksik etki yapabilen boğucu, yanıcı, parlayıcı gazların bulunabildiği işyerlerinde MAK değerinin kullanılma zorunluluğu vardır. #### 2.2.3. Sağlık Risklerinin Kontrolü Yukarda sözü edilen korunmanın basamakları göz önüne alındığında önemli olan sağlık riski oluşturan etkenden primer korunmanın sağlanmasıdır. Bu amaçla kaynağında kontrol çok önemlidir. Bu kapsamda yapılabilecek başlıca uygulamalar öncelik sırasına göre şunlardır: #### 2.2.4. Aralıklı Kontrol Muayenesi Korunmanın basamakları aşçısından incelendiğinde sekonder korunma anlamına gelen aralıklı kontrol muayeneleri (periyodik kontroller) iş kolunun özelliğine göre farklılık göstermektedir. Periyodik kontrollerin sıklığı, işyeri tehlike sınıfına bağlı olarak belirlenmektedir. *Çok tehlikeli, tehlikeli ve az tehlikeli* işyerlerinde, sırasıyla en az *1, 3 ve 5 yılda* bir yapılması zorunludur. Bu periyodik kontrollerde sadece işkolunun tehlikelerinden kaynaklanabilecek sağlık sorunları değil aynı zamanda herkesin yaptırması gereken hipertansiyon, diabet vb. genel sağlık kontrollerinin de yapılması uygun olacaktır. ##### 2.2.5. İşyerinde Sağlık Hizmeti Sağlanması İşyerlerinde sağlık hizmetinin ne şekilde olacağı "işyeri sağlık birimlerinin ve işyeri hekimlerinin görevleri ve çalışma usulleri ile ilgili yönetmelik" kapsamında düzenlenmiştir. Bu sağlık biriminin amacı gerek birinci basamak tedavi edici sağlık hizmetlerini sunarak kademeli sağlık hizmetinin uygulanmasını sağlayarak hasta veya kazazede için etkin ve kısa sürede sağlık hizmeti sunmak gerekse de işyerindeki olası sağlık risklerini saptayarak gerekli korunma tedbirlerinin zamanında alınmasını sağlamaktır. ##### 2.2.6. Sağlık Eğitimi Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin ne şekilde olacağı "*Çalışanların İş Sağlığı Ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmelik*" te açıkça belirtilmiştir. Bu kapsamda; işverenler, işyerlerinde sağlıklı ve güvenli çalışma ortamının tesis edilmesi için gerekli önlemleri almakla yükümlüdürler. Bu amaçla, işverenler, çalışanları, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek, onların karşı karşıya bulundukları mesleki riskler ve bunlarla ilgili alınması gerekli tedbirler konusunda işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği eğitim programlarını hazırlamak, eğitimlerin düzenlenmesini, çalışanların bu programlara katılmasını sağlamak ve verilecek eğitim için uygun yer, araç ve gereç temin etmekle yükümlüdürler. Bu eğitimin amacı, işyerlerinde sağlıklı ve güvenli bir ortamı temin etmek, iş kazalarını ve meslek hastalıklarını azaltmak, çalışanları yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek, onların karşı karşıya bulundukları mesleki riskler ile bu risklere karşı alınması gerekli tedbirleri öğretmek, iş sağlığı ve güvenliği bilinci oluşturarak uygun davranış kazandırmaktır. ### 2.3. Güvenlik Kültürünün Oluşturulmasında Taraflara Düşen Görevler İş sağlığı ve güvenliği çalışmaları çok yönlü ve kapsamlı çalışmaları gerektirmekte, uzmanlık ve deneyim büyük önem kazanmaktadır. İş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenerek sağlıklı ve güvenli işyerleri oluşturulması, böylece kaliteli ve verimli üretim gerçekleştirilebilmesi için konunun uzmanı kişi ve kuruluşlarla işbirliği yapılması ve ekip çalışması gerçekleştirilmesi büyük önem taşımaktadır. İş sağlığı ve güvenliği mevzuatının gerektirdiği yasal zorunlulukların yerine getirilmesi kadar, büyük üzüntülere, maddi kayıplara ve tazminatlara neden olan iş kazaları ve meslek hastalılarının önlenebilmesi için bu tür bir çalışma yapılması gereklidir. #### 2.3.1. Devletin Görevleri #### 2.3.2. İşverenin Görevleri #### 2.3.3. İşçilerin Görevleri BÖLÜM 3 ======= **ULUSAL VE ULUSLARARASI KURULUŞLAR** 3.1. Türkiye'deki Mevcut İş Sağlığı ve Güvenliği Sistemi -------------------------------------------------------- Türkiye'deki mevcut iş sağlığı ve güvenliği sisteminin ana çatısı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bünyesinde oluşturulmuştur. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bünyesinde iş sağlığı ve güvenliği faaliyetlerinde bulunan dört birim vardır. Bunlar; - İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü (İSGGM) - İş Sağlığı ve Güvenliği Enstitüsü (İSGÜM) - İş Teftiş Kurulu Başkanlığı - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim ve Araştırma Merkezi (ÇASGEM) - Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı (SGK) ### 3.1.1. İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü (İSGGM) 24.07.2003 tarih ve 25178 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 4947 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kuruluş Kanununun 12 nci maddesi uyarınca İşçi Sağlığı Daire Başkanlığı, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü olarak yeniden yapılandırılmıştır. Böylece çalışma hayatının iş sağlığı ve güvenliği denetimi dışında kalan çok çeşitli ve kapsamlı görevleri Genel Müdürlüğün yetki ve sorumluluk alanına verilmiştir. a. İş sağlığı ve güvenliği konularında, mevzuatın uygulanmasını sağlamak ve mevzuat çalışması yapmak. b. Ulusal politikalar belirlemek, bu politikalar çerçevesinde programlar hazırlamak. c. Ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlarla işbirliği ve koordinasyonu sağlamak. d. Etkin denetim sağlamak amacıyla gerekli önerilerde bulunmak, sonuçlarını izlemek. e. Standart çalışmaları yapmak, normlar hazırlamak ve geliştirmek. f. Üretilen ve ithal edilen kişisel koruyucu donanımların piyasa gözetimi ve denetimini yapmak, bu hususlarda usul ve esasları belirlemek. g. İş sağlığı ve güvenliği ile iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesi konularında inceleme ve araştırma çalışmalarını planlamak, programlamak ve uygulanmasını sağlamak. h. Faaliyet konuları ile ilgili yayın ve dokümantasyon çalışmaları yapmak ve istatistikleri düzenlemek. i. Meslekî eğitim görenler, rehabilite edilenler, özel risk grupları ve kamu hizmetlerinde çalışanlar da dahil olmak üzere tüm çalışanların iş kazaları ve meslek hastalıklarına karşı korunmaları amacıyla gerekli çalışmaları yaparak tedbirlerin alınmasını sağlamak. j. İş Sağlığı ve Güvenliği Enstitüsü ile İş Sağlığı ve Güvenliği Enstitüsü Bölge Laboratuvar Müdürlüklerinin çalışmalarını düzenlemek, yönetmek ve denetlemek. k. İşyerindeki sağlık ve güvenlik risklerini önlemek ve koruyucu hizmetleri yürütmek üzere görevlendirilecek işyeri hekimleri, iş güvenliği uzmanları ve diğer görevlilerin iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili eğitim ve belgelendirme usul ve esaslarını belirlemek. l. İş sağlığı ve güvenliği alanında ölçüm, analiz, teknik kontrol, risk analizi ve değerlendirmesi, eğitim, danışmanlık, uzmanlık hizmetlerini yapmak ve bu tür hizmetleri verecek özel ve tüzel kişi ve kuruluşların niteliklerini belirlemek, yetki vermek, yetkilerini iptal etmek, kontrol ve denetimini sağlamak. m. İşyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı, diğer teknik ve sağlık personel ile işçilere eğitim vermek için kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler ve Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre faaliyet gösteren şirketler ile ortak sağlık ve güvenlik birimlerini yetkilendirmek, gerektiğinde yetkilerini iptal etmek, hizmetin etkin ve verimli bir şekilde verilip verilmediğinin kontrol ve denetimini sağlamak, işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanının eğitimleri sonundaki sınavları yapmak veya yaptırmak, belgelerini vermek. **3.1.2. İş Sağlığı ve Güvenliği Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü (İSGÜM)** 26 Mart 1969 tarih ve 6 / 11568 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile İşçi Sağlığı Genel Müdürlüğüne bağlı olarak "İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Merkezi (İSGÜM)" kurulmuştur. İSGÜM; önce İzmir Caddesinde laboratuvar için uygun olmayan küçük bir dairede çalışmalarına başlamıştır. Bu dönemde İSGÜM doğrudan Müsteşara bağlı bir merkez olarak çok aktif bir çalışma dönemi geçirmiştir. 1969 yılında kurulan İSGÜM daha sonraki yıllarda kurulan beş Bölge laboratuvarı (Zonguldak, İstanbul, İzmir, Adana ve Kayseri) ile güçlendirilmeye çalışılmış ancak 2000 yılına gelindiğinde gerek teknolojik anlamda gerekse personel sayısı açısından önemli güç kaybına uğramış, hizmet performansı ve personelin motivasyonu azalmıştır. Son yıllarda özellikle AB müktesebatının uyumlaştırılması sonucunda iş sağlığı ve güvenliği alanında yaşanan değişim ve gelişmeler doğrultusunda; iş sağlığı ve güvenliği konusunda işverenlerin daha fazla inceleme ve araştırma yapmaları veya yaptırmalarını gerektiren risk yönetimine dayalı yeni bir yaklaşım hayata geçmiştir. Türkiye'de iş sağlığı ve güvenliği alanında hizmet veren kamu ve özel sektör laboratuvarlarının sınırlı olması ve işletmelerin (özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler) işyerinde yapılacak ölçümler ve laboratuvarlarda yapılacak kimyasal analiz ve işlemler için devlet desteğine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duydukları bu dönemde; iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini yurt çapında yaygınlaştırmak amacıyla mevcut laboratuvar sayısının artırılması ve gezici laboratuvar desteği sağlanması hedeflenmiştir. ### 3.1.3. İş Teftiş Kurulu Başkanlığı a. Çalışma hayatı ile ilgili mevzuat çerçevesinde programlı veya program dışı teftiş, inceleme ve soruşturma yapmak. b. 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu ile 4904 sayılı Türkiye İş Kurumu Kanunu uyarınca işyerlerinde inceleme yapmak, iş ve işlemleri teftiş etmek. c. Kayıt dışı istihdamla mücadele etmek, bu amaçla sektörel analizlere dayalı denetimleri yürütmek ve bu konularda alınması gerekli tedbirleri önermek. d. Kayıtdışılık ile ilgili tespit yapılması halinde ilgili kurumlara gereği için bildirimde bulunmak. e. Müfettişlerin iş teftişi ile ilgili faaliyet ve işlemleri hakkında teftiş, inceleme ve soruşturmaları yürütmek. f. Bakanın emri veya onayı üzerine Bakanlık merkez, taşra ve yurtdışı teşkilatı ile bağlı ve ilgili kuruluşların her türlü hesap, faaliyet ve işlemlerinin, ilgili mevzuat çerçevesinde uygulanması ile buralardaki amir, memur ve diğer görevlilerin görevleri ile hal ve hareketlerinin incelenmesini, teftişini, soruşturmasını ve ön incelemesini yapmak. g. Özel kanunlarla verilen teftiş, denetim, soruşturma ve diğer görevleri yürütmek. h. Çalışma hayatı ile ilgili mevzuatın uygulanmasını izlemek. i. Çalışma şartları, çalışma ortamı, çalışma ilişkileri, iş kazaları ve meslek hastalıkları, kayıt dışılık, iş sağlığı ve güvenliğine yönelik ihlaller ve benzeri risk kriterlerine dayanarak işyerleri ve sektörler düzeyinde analizler yapmak; müfettiş sayısı ve Kurulun diğer kaynakları göz önünde bulundurularak denetlenecek sektörleri her yıl için belirlenecek esaslara göre sınıflandırmak suretiyle riskli sektörlerdeki işyerlerinin denetimine öncelik vermek. j. Çalışma hayatının denetimi ve raporlanmasına ilişkin ilke, yöntem, standart ve teknikleri geliştirmek, denetim rehberleri hazırlamak, denetimlerin etkinliğini ve verimliliğini artırıcı tedbirleri almak, bu konuda görüş ve önerilerde bulunmak. k. Sosyal değişimler, teknolojik gelişmeler ve uluslararası mevzuatta ortaya çıkan değişikliklerin çalışma hayatıyla ilgili mevzuata yansıtılması için görüş bildirmek. l. Denetim sonuçlarına göre işgücü piyasasını geliştirecek ve çalışanların hayat seviyelerini yükseltecek tavsiye ve tekliflerde bulunmak. m. Çalışma hayatı ile ilgili mevzuat çalışmaları yapmak, gerektiğinde, teftiş ve denetimler sonucunda, mevzuatın aksayan yönleri, uygulanabilirliği, ilgili kurum ve kuruluşlarca alınması gereken önlemleri belirleyen Genel Değerlendirme Raporu hazırlamak.) Sanayi ve Ticarette İş Teftişi Hakkındaki 81 numaralı Milletlerarası Çalışma Sözleşmesinin 20 nci maddesine göre İş Teftişi Genel Değerlendirme Raporunu hazırlayarak Milletlerarası Çalışma Bürosu Genel Müdürlüğü'ne göndermek. n. Uluslararası sözleşmeler çerçevesinde işyerlerinde uygulamaları incelemek ve izlemek. o. Denetim sonuçlarına ilişkin istatistikleri tutmak, derlemek, değerlendirmek ve yorumlamak. p. Bakanlığın amaçlarını daha iyi gerçekleştirmek, mevzuata, plan ve programa uygun çalışmasını temin etmek amacıyla gerekli teklifleri hazırlamak ve Bakana sunmak. ### 3.1.4. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim ve Araştırma Merkezi (ÇASGEM) ÇASGEM\'in Amacı: Çalışma hayatı ve sosyal güvenlik konularında ulusal ve uluslararası düzeyde eğitim, araştırma, inceleme, yayın, dokümantasyon ve danışmanlık faaliyetlerinde bulunmaktır. ÇASGEM; Bakanlık, bağlı kuruluşlar ile ilgili kuruluşların personeli ve özel veya kamu sektöründe faaliyet gösteren işyerlerindeki işçi, işveren veya yönetici personelin eğitimlerini sağlamak amacıyla; çalışma hayatı, sosyal güvenlik, işçi işveren ilişkileri, iş sağlığı ve güvenliği, toplam kalite yönetimi, iş teftişi, istihdam , verimlilik, iş piyasası etütleri, ergonomi, çevre, ilk yardım, iş istatistikleri ile İşyeri Hekimliği, İşyeri Hemşiresi ve Sağlık Memurluğu, İş Güvenliği ile Görevli Mühendis veya Teknik Elemanlara sertifika programları düzenler. a. Bakanlık, bağlı kuruluşlar ve ilgili kuruluşlarının personeli ile özel veya kamu sektöründe faaliyet gösteren işyerlerindeki işçi, işveren veya yönetici personelin eğitimlerini sağlamak amacıyla: çalışma hayatı, sosyal güvenlik, işçi-işveren ilişkileri,iş sağlığı ve güvenliği, işyeri hekimliği, toplam kalite yönetimi, iş teftişi, istihdam, verimlilik, iş piyasası etütleri, ergonomi, çevre, ilk yardım, iş istatistikleri ve benzeri konularda eğitim programları hazırlamak, seminerler düzenlemek ve bu konular ile ilgili araştırmalar yapmak, b. Çalışma ve Sosyal Güvenlik sorunları üzerine ulusal ve uluslararası bölge seminerleri düzenlemek ve düzenlenen seminerlere katılmak c. Çalışma ve Sosyal Güvenlik konularında araştırma ve incelemeler yapmak ve bu konularda gerekli bilgi ve belgeler toplamak d. İşyerlerinin çalışma konuları ve iş verimi ile ilgili sorunlarını, ilgililerin ve iş sahiplerinin olurunu alarak incelemek ve bu konularda önerilerde bulunmak e. Türkçe ve yabancı dillerde amacına uygun,görev alanına giren konularda derlemeler yapmak ve yayınlarda bulunmak f. Amacına uygun bir şekilde yerli ve yabancı yayın, dokümantasyon, filmler, fotoğraflar ve slaytlar temin ederek, bunlardan yeterince faydalanılmasını sağlamaktır. ### 3.1.5. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı (SGK) Sosyal sigortalar ile genel sağlık sigortası bakımından kişileri güvence altına alacak, sosyal sigortacılık ilkelerine dayalı, etkin, adil, kolay erişilebilir, aktüeryal ve malî açıdan sürdürülebilir, çağdaş standartlarda bir sosyal güvenlik sisteminin gerçekleştirilmesi amacıyla kurulmuş olan Kurumun görevleri, 5502 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinde belirlenmiştir: a. Ulusal kalkınma strateji ve politikaları ile yıllık uygulama programlarını dikkate alarak sosyal güvenlik politikalarını uygulamak, bu politikaların geliştirilmesine yönelik çalışmalar yapmak. b. Hizmet sunduğu gerçek ve tüzel kişileri hak ve yükümlülükleri konusunda bilgilendirmek, haklarının kullanılmasını ve yükümlülüklerinin yerine getirilmesini kolaylaştırmak. c. Sosyal güvenliğe ilişkin konularda; uluslararası gelişmeleri izlemek, Avrupa Birliği ve Uluslararası kuruluşlar ile işbirliği yapmak, yabancı ülkelerle yapılacak sosyal güvenlik sözleşmelerine ilişkin gerekli çalışmaları yürütmek, usulüne göre yürürlüğe konulmuş uluslararası antlaşmaları uygulamak. d. Sosyal güvenlik alanında, kamu idareleri arasında koordinasyon ve işbirliğini sağlamak. Kurum, vatandaşlarımıza doğumundan ölümüne kadar, hatta ölümünden sonra da hak sahiplerine sağlık, sigorta ve sosyal yardım alanlarında, "Kaliteli, adil, kolay erişilebilir, insan odaklı hizmet veren, aktüeryal ve mali açıdan sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sistemini yürütmek ve geliştirmek" misyonu doğrultusunda hizmetleri sunmaktadır. Tüm bu hizmetler 5502 sayılı Kanunun 4 üncü maddesine göre belirlenen Genel Kurul, Yönetim Kurulu ve Başkanlık organları ile gerçekleştirilmektedir. Sosyal güvenlik sistemimiz iş kazası ve meslek hastalığı, hastalık ve analık sigorta kollarını kapsayan kısa vadeli sigorta kolları ile, malullük, ölüm ve yaşlılık sigorta kollarını kapsayan uzun vadeli sigorta kollarından oluşmaktadır. Kısa vadeli sigorta kolları kapsamında sigortalılarımıza ve hak sahiplerine; ---------------------------------------------------------------------------- - Sigortalıya, geçici iş göremezlik süresince günlük geçici iş göremezlik ödeneği verilmesi, - Sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanması, - İş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine, gelir bağlanması - Gelir bağlanmış olan kız çocuklarına evlenme ödeneği verilmesi, - Hastalık ve analık sigortasından sigortalıya hastalık veya analık hallerine bağlı olarak ortaya çıkan iş göremezlik süresince, günlük geçici iş göremezlik ödeneği, - Analık sigortası kapsamında emzirme ödeneği, - Cenaze Ödeneği, - Askerlik ve doğum borçlanması hakları, Uzun vadeli sigorta kolları kapsamında; --------------------------------------- - Malullük sigortası kapsamında malullük aylığı, - Yaşlılık sigortası kapsamında yaşlılık aylığı ve toptan ödeme,, - Ölüm sigortası kapsamında ölüm aylığı, ölüm toptan ödemesi ve aylık almakta olan kız çocuklarına evlenme ödeneği ile cenaze ödeneği Genel sağlık sigortası kapsamında ise; -------------------------------------- - Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilere finansmanı sağlanan tıbbî ürün ve hizmetlerinin verilmesi, - Genel sağlık sigortalıları ile hak sahiplerinin hastalıklardan korunması amacıyla ilgili kamu idareleriyle kişisel koruyucu sağlık hizmetleri politikalarının tespitine ve etkin bir şekilde uygulanmasına katkı sağlanması, - Genel sağlık sigortalıları ile hak sahiplerini ve işverenleri genel sağlık sigortası mevzuatından doğan hakları ve ödevleri konusunda her türlü iletişim araçları ile bilgilendirilmesi, ### 3.1.6. Diğer Kurum ve Kuruluşlar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı haricinde ise, iş sağlığı ve güvenliği faaliyetleri veya iş sağlığı ve güvenliği bölümleri bulunan diğer kamu kurum ve kuruluşları ise şunlardır: - Sağlık Bakanlığı (Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü ve Sağlık - Çevre ve Orman Bakanlığı (Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü) - Başbakanlık Acil Durum ve Afet Yönetimi Genel Müdürlüğü - Sanayi ve Ticaret Bakanlığı (Ölçüler ve Standartlar Genel Müdürlüğü ve Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü) - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (Maden İşleri Genel Müdürlüğü ve - Türk Standartları Enstitüsü (TSE) - Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) - Milli Prodüktivite Merkezi (MPM) Yukarıda belirtilen kurum ve kuruluşların dışında, aşağıda belirtilen işçi ve işveren kuruluşları ile meslek örgütleri, dernek ve vakıflar da, iş sağlığı ve güvenliği ile doğrudan ve dolaylı olarak ilgilenmektedirler ### 3.2. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Uluslararası Çalışma Örgütü, 1919'da imzalanan Versay Antlaşmasında öngörülen Milletler Cemiyeti ile ortaya çıkmıştır. Amaç, Birinci Dünya Savaşından sonra giderek büyüyen sorunlara yönelik sosyal reform niteliğinde çözümler bulmak ve reformların uluslararası düzeyde uygulanmasını sağlamaktı. ILO, sosyal ve ekonomik konularda ve başka alanlarda geçerli ulusal politikaların geliştirilmesinde ve duruma göre uygulanmasında sendikalar ve işverenler arasındaki "sosyal diyalogu" geliştirerek aynı üçlü yapılanmayı üye ülkelerde de teşvik etmektedir. Uluslararası asgari çalışma standartları ve ILO'nun genişletilmiş politikaları, her yıl toplanan Uluslararası Çalışma Konferansı'nda belirlenmektedir. ILO üyesi ülkeler tarafından finanse edilen çalışma programı ve bütçesi ise her iki yılda bir aynı Konferans tarafından benimsenmektedir. Konferansta ayrıca, dünyada çalışanların durumu ve sosyal konulardaki sorunlar ile ilgili tartışmaların yapıldığı uluslararası forumlar gerçekleştirilmektedir. Her üye ülkenin, iki hükümet temsilcisi, bir işveren ile konferansa katılma hakkı vardır. Bu delegeler, bağımsız olarak söz alabilirler ve oy verebilirler. Konferansın yıllık oturumları arasındaki ILO çalışmaları ise, 28 Hükümet temsilcisi ile 14 işçi ve 14 işveren temsilcisinden oluşan Yönetim Kurulu tarafından sürdürülür. ILO üye ülkelerinin bölgesel toplantıları, bölge ile ilgili özel konuları değerlendirmek üzere düzenli olarak yapılmaktadır. ILO'nun dört temel stratejik hedefi vardır: 1. Çalışma yaşamında standartlar, temel ilke ve haklar geliştirmek ve gerçekleştirmek. 2. Kadın ve erkeklerin insana yakışır işlere sahip olabilmeleri için daha fazla fırsat yaratmak, 3. Sosyal koruma programlarının kapsamını ve etkinliğini artırmak. 4. Üçlü yapıyı ve sosyal diyalogu güçlendirmek. - Temel insan haklarını geliştirmek, çalışma ve yaşam koşullarını iyileştirmek, istihdam olanakları yaratmak üzere uluslararası politika ve programların oluşturulması. - Uluslararası çalışma standartlarının oluşturulması; bu standartların uygulanmasının izlenmesi için uygun mekanizmanın oluşturulması, standartların ulusal merciilere, söz konusu politikaların hayata geçirilmesinde, yol gösterici olmaktadır. - Ülkelerin söz konusu politikaları pratikte fiilen gerçekleştirmelerine yardımcı olmak için, kapsamlı bir uluslararası teknik işbirliği programının, sosyal tarafların aktif ortaklığı ile oluşturulması ve uygulanması. - Bu çabaların tümünün geliştirilmesi için eğitim, öğretim, araştırma ve yayın faaliyetlerinde bulunulması. Kuruluşu -------- (http://tr.wikipedia.org/wiki/1945) yılında [ABD'](http://tr.wikipedia.org/wiki/Amerika_Birle%C5%9Fik_Devletleri)nin [San Francisco](http://tr.wikipedia.org/wiki/San_Francisco) kentinde toplanan [Birleşmiş Milletler](http://tr.wikipedia.org/wiki/Birle%C5%9Fmi%C5%9F_Milletler_San_Francisco_Konferans%C4%B1) Konferansı, bu dönemde bütün halkların sağlığının, dünyada barış ve güvenliğin sağlanması açısından temel önem arz ettiğini kabul ederek Çin ve Brezilya'lı delegelerin bir \"Uluslararası Sağlık Örgütü\" kurulması amacıyla toplantı düzenlenmesi oybirliğiyle kabul edilmiştir. DSÖ Anayasası [22 Temmuz](http://tr.wikipedia.org/wiki/22_Temmuz) (http://tr.wikipedia.org/wiki/1946) tarihinde 61 ülkenin temsilcisi tarafından imzalanmıştır. DSÖ Anayasası en az 26 üye ülke tarafından resmen kabulü ile yürürlüğe girecektir. Bu süre içerisinde DSÖ işlevlerini yerine getirecek bir Ara Komisyon seçilmiştir. Bu Ara Komisyon iki yıl süreyle DSÖ'nün görevlerini yürütmüştür. Yugoslav Prof. Dr. Andrija Stampar başkanlığındaki Ara Komisyon tüm çalışmalarını tamamlamış ve 26 üye ülkenin onayı 7 Nisan 1948'de gerçekleşmiştir. DSÖ Anayasası'nın yürürlüğe girdiğ[i 7 Nisan](http://tr.wikipedia.org/wiki/7_Nisan) her yıl \"Dünya Sağlık Günü\" olarak kutlanmaya başlanmıştır. Görevleri --------- Örgütün amaçları vardır ve bu amaçları yerine getirmek için uygulanan görevler bunlardır, ### 3.4. Avrupa Komisyonu İş Sağlığı Ve Güvenliği Ajansı (EU-OSHA) OSHA'nın kuruluş amacı: Avrupa Birliğinde işyerlerinin daha sağlıklı, güvenli ve üretken olmalarına katkıda bulunmaktır. Ajans, iş sağlığı ve güvenliği konusunda ülkelerin gelişimi ve konuyla ilgili bilgi paylaşımını sağlamaktadır. Ajans üçlü bir yapıda organize olup karar verici konumda olan her bir üye devletin devlet, işçi ve işveren temsilcilerini bir araya getirmektedir. Ajansın kuruluşu ve aktiviteleri üç Direktifle düzenlenmiştir: 2062/94, 1643/95 ve 1654/2003. Ajans merkezi İspanya'nın Bilbao kentindedir. Bütün üye ülkeler devlet, işçi ve işveren tarafları ile Ajansa üyedirler. BÖLÜM 4 ======= **İŞ HUKUKU** *İş Hukuku, çalışanlar ile çalıştıranlar arasındaki ilişkileri düzenleyen kamu hukuku dalıdır.* Çalışanlar bağımlı ve bağımsız çalışanlar olarak ikiye ayrılır. Bağımsız çalışanlar, kendi adına çalışanlardır. Bağımlı çalışanlar kavramına ise, işçiler dışındaki memurlar ve sözleşmeli personel de dâhil olmasına rağmen, İş Hukuku sadece işçilerle işverenler arasındaki ilişkileri düzenlemektedir. ![](media/image24.png) Bunlardan biri, tek bir işçinin çalışma koşulları ve haklarına göre hüküm ve düzenlemelerin yer aldığı *Bireysel (Ferdi) İş Hukuku*, Diğeri ise; işçilerin grup halindeki sendika kurma, örgütlenme, toplu iş sözleşmesi yapma gibi faaliyetlerinin düzenlendiği *Kolektif (Toplu) İş Hukuku*dur. 4.1. Toplu iş Hukuku Alanındaki Temel Kanunlar ---------------------------------------------- Bu Kanunun amacı, işçi ve işveren sendikaları ile konfederasyonların kuruluşu, yönetimi, işleyişi, denetlenmesi, çalışma ve örgütlenmesine ilişkin usul ve esaslar ile işçilerin ve işverenlerin karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumları ile çalışma şartlarını belirlemek üzere toplu iş sözleşmesi yapmalarına, uyuşmazlıkları barışçı yollarla çözümlemelerine, grev ve lokavta başvurmalarına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. 4.2. Ferdi iş Hukuku Alanındaki Temel Kanunlar ---------------------------------------------- Ferdi iş hukuku alanında, iş yaşamını düzenleyen 3 temel kanun bulunmaktadır. 1. 10/06/2003 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren **4857** sayılı ***İş Kanunu** :* Bu Kanunun amacı işverenler ile bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştırılan işçilerin çalışma şartları ve çalışma ortamına ilişkin hak ve sorumluluklarını düzenlemektir. 2. Gemi adamları ve bunların işverenleri arasındaki hizmet akdini düzenleyen 20.04.1967 tarihli, **854** sayılı ***Deniz İş Kanunu** :*Bu kanun denizlerde, göllerde ve akarsularda Türk Bayrağını taşıyan ve yüz ve daha yukarı grostonilatoluk gemilerde bir hizmet akti ile çalışan gemi adamları ve bunların işverenleri hakkında uygulanır. 3. Basın mesleğinde çalışanlarla çalıştırılanlar arasındaki münasebetleri düzenleyen 13/06/1952 tarihli, **5953** sayılı ***Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun***'dur. Bu ana kanunlar dışında, *Türk Borçlar Kanunu, Hafta Tatili Kanunu, Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun, Çıraklık ve Meslek Eğitimi Kanunu, Umumi Hıfzıssıhha Kanunu, Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu* gibi pek çok kanun, tüzük ve yönetmelik ferdi iş hukuku alanındaki mevzuatı oluşturmaktadır. 4.3. İş Kanunu (4857 sayılı) ---------------------------- ### 4.3.1. Ana Kavram ve Tanımlar **İşveren**; işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişiye yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlara işveren denir. **İş Sözleşmesi;** bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. **İşyeri**; işveren tarafından mal veya hizmet üretmek amacıyla maddi olan ve olmayan unsurlar ile işçinin birlikte örgütlendiği birime işyeri denir. İşverenin işyerinde ürettiği mal veya hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen yerler (işyerine bağlı yerler) ile dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden ve meslekî eğitim ve avlu gibi diğer eklentiler ve araçlar da işyerinden sayılır. İşyeri, işyerine bağlı yerler, eklentiler ve araçlar ile oluşturulan iş organizasyonu kapsamında bir bütündür. **İşveren Vekili ;** işveren adına hareket eden ve işin, işyerinin ve işletmenin yönetiminde görev alan kimselere işveren vekili denir. İşveren vekilinin bu sıfatla işçilere karşı işlem ve yükümlülüklerinden doğrudan işveren sorumludur. **Asıl İşveren-Alt İşveren İlişkisi;** bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur. Asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle hakları kısıtlanamaz veya daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulamaz. Aksi halde ve genel olarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı kabul edilerek alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görürler. İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl iş bölünerek alt işverenlere verilemez. ### 4.3.2. İş Kanunu'nun Kapsamı ve Uygulama Alanı 4857 sayılı İş Kanunu, 4 üncü maddesinde sayılan istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır. b. 50\'den az işçi çalıştırılan (50 dahil) tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde veya işletmelerinde, c. Aile ekonomisi sınırları içinde kalan tarımla ilgili her çeşit yapı işleri, d. Bir ailenin üyeleri ve 3 üncü dereceye kadar (3 üncü derece dahil) hısımları arasında dışardan başka biri katılmayarak evlerde ve el sanatlarının yapıldığı işlerde, e. Ev hizmetlerinde, f. çıraklar hakkında, g. Sporcular hakkında, h. Rehabilite edilenler hakkında, üç kişinin çalıştığı işyerlerinde. a. Kıyılarda veya liman ve iskelelerde gemilerden karaya ve karadan gemilere yapılan yükleme ve boşaltma işleri, b. Havacılığın bütün yer tesislerinde yürütülen işler, c. Tarım sanatları ile tarım aletleri, makine ve parçalarının yapıldığı atölye ve fabrikalarda görülen işler, d. Tarım işletmelerinde yapılan yapı işleri, e. Halkın faydalanmasına açık veya işyerinin eklentisi durumunda olan park ve bahçe işleri, f. Deniz İş Kanunu kapsamına girmeyen ve tarım işlerinden sayılmayan, denizlerde çalışan su ürünleri üreticileri ile ilgili işler *4857 sayılı İş Kanunu hükümlerine tabidir.* ### 4.3.3. Fazla Çalışma Ülkenin genel yararları yahut işin niteliği veya üretimin artırılması gibi nedenlerle fazla çalışma yapılabilir. ***Fazla çalışma***, kanunda yazılı koşullar çerçevesinde, ***haftalık 45 saati aşan** çalışmalardır*. Denkleştirme esasının uygulandığı hallerde, işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık iş süresini aşmamak koşulu ile, bazı haftalarda toplam 45 saati aşsa dahi bu çalışmalar fazla çalışma sayılmaz. Her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının **% 50 yükseltilmesi** suretiyle ödenir. Haftalık çalışma süresinin sözleşmelerle kırkbeş saatin altında belirlendiği durumlarda, yukarıda belirtilen esaslar dahilinde uygulanan ortalama haftalık çalışma süresini aşan ve kırkbeş saate kadar yapılan çalışmalar ***fazla sürelerle çalışmalar***dır. Fazla sürelerle çalışmalarda, her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının **% 25 yükseltilmesiyle** ödenir. A\) 320 B) 400 C) 440 D\) 480 E) 1600 **CEVAP: C şıkkı** Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma yapan işçi isterse, bu çalışmalar karşılığı zamlı ücret yerine, ***fazla çalıştığı her saat karşılığında bir saat otuz dakikayı***, ***fazla sürelerle çalıştığı her saat karşılığında bir saat onbeş dakikayı*** *[serbest zaman]* olarak kullanabilir. İşçi hak ettiği serbest zamanı altı ay zarfında, çalışma süreleri içinde ve ücretinde bir kesinti olmadan kullanır. Fazla saatlerle çalışmak için işçinin onayının alınması gerekir. ### 4.3.4. Zorunlu Nedenlerle Fazla Çalışma Gerek bir arıza sırasında, gerek bir arızanın mümkün görülmesi halinde yahut makineler veya araç ve gereç için hemen yapılması gerekli acele işlerde, yahut zorlayıcı sebeplerin ortaya çıkmasında, işyerinin normal çalışmasını sağlayacak dereceyi aşmamak koşulu ile işçilerin hepsi veya bir kısmına fazla çalışma yaptırılabilir. Bu durumda fazla çalışma yapan işçilere uygun bir dinlenme süresi verilmesi zorunludur. ### 4.3.5. Ulusal Bayram ve Genel Tatil Günlerinde Çalışma Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde işyerlerinde çalışılıp çalışılmayacağı toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmeleri ile kararlaştırılır. Sözleşmelerde hüküm bulunmaması halinde söz konusu günlerde çalışılması için işçinin onayı gereklidir. ### 4.3.6. Hafta Tatili Bu Kanun kapsamına giren işyerlerinde, işçilere tatil gününden önceki iş günlerinde çalışmış olmaları koşulu ile yedi günlük bir zaman dilimi içinde kesintisiz en az yirmidört saat dinlenme (hafta tatili) verilir. Çalışılmayan hafta tatili günü için işveren tarafından bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücreti tam olarak ödenir. ### 4.3.7. Genel Tatil Bu Kanun kapsamına giren işyerlerinde çalışan işçilere, kanunlarda ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışmazlarsa, bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücretleri tam olarak, tatil yapmayarak çalışırlarsa ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücreti ödenir. Yüzde usulünün uygulandığı işyerlerinde işçilerin ulusal bayram ve genel tatil ücretleri işverence işçiye ödenir. #### 4.3.8. Çalışma Süresi Genel bakımdan çalışma süresi haftada en çok 45 saattir. Aksi kararlaştırılmamışsa bu süre, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanır. Yer altı maden işlerinde çalışan işçilerin çalışma süresi; günde en çok yedi buçuk, haftada en çok otuz yedi buçuk saattir. Tarafların anlaşması ile haftalık normal çalışma süresi, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine, günde 11 saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabilir. Bu halde, iki aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık çalışma süresini aşamaz. Çalışma sürelerinin yukarıdaki esaslar çerçevesinde uygulama şekilleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlenir. Sağlık kuralları bakımından günde ancak yedibuçuk saat ve daha az çalışılması gereken işler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı tarafından müştereken hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlenir. #### 4.3.9. Gece Süresi ve Gece Çalışmaları 06.00\'ya kadar geçen ve her halde en fazla onbir saat süren dönemdir. Bazı işlerin niteliğine ve gereğine göre yahut yurdun bazı bölgelerinin özellikleri bakımından, çalışma hayatına ilişkin \"gece\" başlangıcının daha geriye alınması veya yaz ve kış saatlerinin ayarlanması, yahut gün döneminin başlama ve bitme saatlerinin belirtilmesi suretiyle birinci fıkradaki hükmün uygulama şekillerini tespit etmek yahut bazı gece çalışmalarına herhangi bir oranda fazla ücret ödenmesi usulünü koymak veyahut gece işletilmelerinde ekonomik bir zorunluluk bulunmayan işyerlerinde işçilerin gece çalışmalarını yasak etmek üzere yönetmelikler çıkartılabilir. Gece çalıştırılacak işçilerin sağlık durumlarının gece çalışmasına uygun olduğu, işe başlamadan önce alınacak sağlık raporu ile belgelenir. Gece çalıştırılan işçiler en geç iki yılda bir defa işveren tarafından periyodik sağlık kontrolünden geçirilirler. İşçilerinin sağlık kontrollerinin masrafları işveren tarafından karşılanır. Postası değiştirilecek işçi kesintisiz en az onbir saat dinlendirilmeden diğer postada çalıştırılamaz. #### 4.3.10. Gece Çalıştırma Yasağı Sanayie ait işlerde onsekiz yaşını doldurmamış çocuk ve genç işçilerin gece çalıştırılması yasaktır. #### 4.3.10. Feshin Geçerli Sebebe Dayandırılması (İş Güvencesi) Otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır. a. Sendika üyeliği veya çalışma saatleri dışında veya işverenin rızası ile çalışma saatleri içinde sendikal faaliyetlere katılmak, b. İşyeri sendika temsilciliği yapmak, c. Mevzuattan veya sözleşmeden doğan haklarını takip için işveren aleyhine idari veya adli makamlara başvurmak veya bu hususta başlatılmış sürece katılmak, d. Irk, renk, cinsiyet, medeni hal, aile yükümlülükleri, hamilelik, doğum, din, siyasi görüş ve benzeri nedenler, e. 74 üncü maddede öngörülen ve kadın işçilerin çalıştırılmasının yasak olduğu sürelerde işe gelmemek, f. Hastalık veya kaza nedeniyle 25 inci maddenin (I) numaralı bendinin (b) alt bendinde öngörülen bekleme süresinde işe geçici devamsızlık. #### 4.3.11. Çalışma Koşullarında Değişiklik ve İş Sözleşmesinin Feshi İşveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından 6 işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. Taraflar aralarında anlaşarak çalışma koşullarını her zaman değiştirebilir. Çalışma koşullarında değişiklik geçmişe etkili olarak yürürlüğe konulamaz. #### 4.3.12. Yıllık Ücretli İzin Hakkı İşyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de içinde olmak üzere, en az bir yıl çalışmış olan işçilere yıllık ücretli izin verilir. Niteliklerinden ötürü bir yıldan az süren mevsimlik veya kampanya işlerinde çalışanlara bu Kanunun yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümleri uygulanmaz. a. Bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dahil) olanlara ondört günden, b. Beş yıldan fazla onbeş yıldan az olanlara yirmi günden, c. Onbeş yıl (dahil) ve daha fazla olanlara yirmialtı günden, az olamaz. Yer altı işlerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izin süreleri dörder gün arttırılarak uygulanır. Ancak onsekiz ve daha küçük yaştaki işçilerle elli ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi yirmi günden az olamaz. 4.4. İşverenin İş Kazası Ve Meslek Hastalığı Halinde Sorumluluğu Ve Rücu ------------------------------------------------------------------------ İşveren, iş kazasına uğrayan veya meslek hastalığına tutulan genel sağlık sigortalısına, sağlık durumunun gerektirdiği sağlık hizmetlerini derhal sağlamakla yükümlüdür. Bu amaçla işveren tarafından yapılan ve belgelere dayanan sağlık hizmeti giderleri ve yol gideri, gündelik ve refakatçi giderleri, Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu tarafından belirlenen tutarı geçmemek üzere Kurum tarafından karşılanır. Birinci fıkrada belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmesindeki ihmalinden veya gecikmesinden dolayı, genel sağlık sigortalısının tedavi süresinin uzamasına veya malul kalmasına veya malullük derecesinin artmasına sebep olan işveren, Kurumun bu nedenle yaptığı her türlü sağlık hizmeti giderini ödemekle yükümlüdür. İş kazası ile meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalının iş sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi sonucu olmuşsa, Kurumca yapılan veya yapılacak iş kazasına yönelik sağlık hizmetine ilişkin giderler ile yol gideri, gündelik ve refakatçi giderleri işverene tazmin ettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır. İşverenin bu maddenin uygulanmasına ilişkin sorumlulukları, yurt dışında geçici ya da sürekli görevlendirme hâlinde de devam eder. ### 4.4.1. Sağlık Raporu Olmaksızın Çalıştırma Halinde Rücu İlgili kanunları gereğince çalışacağı iş için sağlık raporu alınması gerektiği hâlde, sağlık raporuna dayanmaksızın veya alınan raporlarda çalıştığı işte tıbbî yönden çalışmasının elverişli olmadığı belirtildiği hâlde, genel sağlık sigortalısını çalıştıran işverenlere, bu nedenlerle Kurumca yapılan sağlık hizmetine ilişkin giderler ile yol gideri, gündelik ve refakatçi giderleri tazmin ettirilir. Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamındaki kişiler, hekim veya diş hekimi sağlık raporu ile çalışamayacağı belgelenen işlerde çalıştırılamaz. Bu kişileri çalıştıran işverenler, genel sağlık sigortalısının aynı hastalığı ile illiyet bağı kurulan hastalıkları sebebiyle Kurumca yapılan masraflarını ödemekle yükümlüdür. Bu kişiler, bir başka işverene ait işyerinde çalışmış ise bu durumu bilerek çalıştıran işveren ile genel sağlık sigortalısı, doğacak masraflardan Kuruma karşı müştereken ve müteselsilen sorumludur. ### 4.4.2. Üçüncü Kişilere Rücu Genel sağlık sigortalısına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere kastı veya suç sayılır bir hareketi veya ilgili kanunlarla verilmiş bir görevi yapmaması ya da ihmali nedeniyle Kurumun sağlık hizmeti sağlamasına veya bu kişilerin tedavi süresinin uzamasına sebep olduğu mahkeme kararıyla tespit edilen üçüncü kişilere, Kurumun bu nedenlerle yaptığı sağlık hizmeti giderleri tazmin ettirilir. Açılacak rücuen tazminat davalarında, kusur oranları da dikkate alınır. 4.5. İş Kazalarında ve Meslek Hastalıklarında Hukuki ve Cezai Sorumluluklar --------------------------------------------------------------------------- İş kazalarının ve meslek hastalıklarının hukuki sonuçlarının tazminata ve cezaya yönelik olmak üzere iki boyutu bulunmaktadır. Tazminat davaları, Asliye Hukuk (İş) Mahkemelerinde açılırken, ceza davaları suçun ağırlığına göre, Asliye Ceza veya Ağır Ceza Mahkemelerinde açılmaktadır. Tazminat davalarını ilgilendiren temel kanun 6098 Türk Borçlar Kanunu, ceza davalarını ilgilendiren temel kanun ise 1 Nisan 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı yeni "Türk Ceza Kanunu"dur. ### 4.5.1. Temel Hukuk Kavramları **Haksız Fiil :** Bir kimse, hukuka aykırı bir fiil ile başka bir kimseye zarar verirse, bir haksız fiil işlemiş olur. Bunun sonucunda, bu kimse (fail) ile zarara uğramış olan kimse (mağdur) arasında bir borç ilişkisi doğar. Bu borç ilişkisi dolayısıyla da, fail, zarara uğramış olan kimsenin zararını tazmin etmek borcu altına girer. **Kusur :** Hukuka aykırı neticeyi istemek (kast) veya bu neticeyi istememekle beraber hukuka aykırılıktan kaçınmak için iradeyi kafi derecede yormamaktır. (İhmal) **İlliyet Bağı (Nedensellik Bağı) :** Haksız fiil failinin tazminat borcunun doğabilmesi için, hukuka aykırı fiil ile bu fiil sonucunda ortaya çıkan zarar arasında bir sebep-sonuç ilişkisinin bulunması gereklidir. İşte, bu sebep-sonuç ilişkisine illiyet bağı denilir. **Tazmin :** Haksız fiil sonucunda, mağdurun uğramış olduğu maddi veya manevi zararın fail tarafından giderilmesi ve karşılanması gerekir ki buna tazmin etme denilir. Tazmin edilen miktara veya meblağa ise tazminat denilir. Tazminat, maddi tazminat (ayni veya nakdi) ve manevi tazminat olarak ikiye ayrılır. **Kusursuz Sorumluluk :** Hukukumuzda, esas prensip olarak hukuka aykırı fiil (haksız fiil) ile başka bir kimseye zarar veren kimsenin sorumlu tutulabilmesi için kusurun varlığı gerekmektedir. Ancak, bazı istisnai hallerde sorumluluk için kusurun varlığı şartı aranmamaktadır. Bunlar, kusursuz sorumluluk halleridir. **İstihdam Edenin Sorumluluğu :** Borçlar Kanununun 55. maddesine göre, istihdam eden kişi, çalışan şahsın hizmetini ifa etmesi sırasında meydana getirdiği zarardan sorumludur. İstihdam eden, zararın doğmaması için hal ve şartların gerektirdiği bütün dikkat ve özeni gösterdiğini veya bütün dikkat ve özeni göstermiş olsa bile zararın gerçekleşmesine engel olamayacağını ispat ederse sorumlu tutulamaz. İstihdam eden, zarar gören üçüncü şahsın zararını tazmin ettiği takdirde, kendisini bu suretle zarara sokmuş olan müstahdeme rücu etmek hakkına sahiptir. Ancak, bu husus, müstahdemin kusurlu olması durumunda ve sadece kusuru oranında mümkün olabilir. Müstahdemin kusuru yok ise, bu yola başvurmak mümkün değildir. İş kazaları ve meslek hastalıkları ile ilgili tazminat hukukuna yönelik olarak, Borçlar Kanununun 332. maddesi ile 4857 sayılı İş Kanununun 77. maddesi temel maddeler olarak göze çarpmaktadır. İş sahibi, akdin hususi halleri ve işin mahiyeti noktasından hakkaniyet dairesinde kendisinden istenebileceği derecede çalışmak dolayısıyla maruz kaldığı tehlikelere karşı icap eden tedbirleri ittihaza ve münasip ve çalışma mahalleri ile, işçi birlikte ikamet etmekte ise sıhhi yatacak yer tedarikine mecburdur. İş sahibinin yukarıdaki fıkra hükmüne aykırı hareketi neticesinde işçinin ölmesi halinde onun yardımlarından mahrum kalanların bu yüzden uğradıkları zararlara karşı isteyebilecekleri tazminat dahi akde aykırı hareketlerden doğan tazminat davaları hakkındaki hükümlere tabi olur. İşverenin idari sorumluluğu, tazminat ve idari para cezası uygulaması söz konusudur. 4.6. Tazminat Çeşitleri ----------------------- İşçinin, işverenden isteyebileceği manevi tazminat, cismani zarara uğrayan kişiye veya bu nedenle vefat eden kişinin ailesine, çekilen acı, elem ve ıstırapları hafifletmek amacıyla, hakimin takdir edeceği uygun bir miktar paradan ibaret olup, matematiksel yönden herhangi bir hesabı gerektirmemektedir. B) Maddi Tazminat ----------------- İşçinin, işverenden isteyebileceği maddi tazminat ise, daima matematiksel yönden hesaplamayı gerektiren ve zararın gerçek miktarını bulmaya ve karşılamaya yönelik bir tazminat çeşididir. Maddi tazminat üç çeşittir: 1. Rücu Tazminatı 2. İş Göremezlik Tazminatı 3. Destekten Yoksunluk Tazminatı **B-1-Rücu Tazminatı :** Geri alma tazminatı anlamına gelen bu tazminat, daha önce Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmış olan zararlar tutarının, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 21. ve 23. maddelerine göre, kusurlu işverene veya kusurlu üçüncü şahıslara ödettirilmesinden ibarettir. **B-2-İş Göremezlik Tazminatı :** Maddi tazminat da denilen bu tazminat, cismani bir zarara uğrayan kimsenin, iş göremezliği ölçüsünde çalışmasının aksayacağı ve bu nedenle maruz kalacağı zarar ve ziyanın, kendisini çalıştırandan isteyebileceği prensip olarak kabul edilmiştir. Buna göre, iş kazası veya meslek hastalığı sonucunda, meslekte kazanma gücünü az veya çok kaybeden bir işçinin, kaybı ile ilgili gerçek zararını, kendisinin olayda tam kusurlu olması dışında, işverenden talep etmeye hakkı bulunmaktadır. Meydana gelen iş kazası veya meslek hastalığı durumlarında, meslekte kazanma gücü kayıp oranı % 10 ve daha fazla ise, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanmaktadır.(5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Mad.19) Sürekli iş göremezlik gelirinin sigortalıya ömrü boyunca verilmesi esastır. **B-3-Destekten Yoksunluk Tazminatı :** Bu tazminat, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölümlerde, ölen kimsenin destek olduğu kişiler tarafından işverenden istenebilecek bir tazminat türüdür. Bu kişiler tarafından, işverenden tazminat istenebilmesi için, destek durumundaki işçinin ölümü ile yardım gören kişilerin para ile ölçülebilecek bir zarara uğramış olmaları gerekmektedir. Bu durum, "Ölüm neticesi olarak, diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde, onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir" hükmü ile düzenlenmiştir. BÖLÜM 5 ======= **İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİ KANUNU** 5.1. 6331 Sayılı İş Sağlığı Ve Güvenliği Kanunu ----------------------------------------------- Bu Kanunun amacı; işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi için işveren ve çalışanların görev, yetki, sorumluluk, hak ve yükümlülüklerini düzenlemektir. Bu Kanun; kamu ve özel sektöre ait bütün işlere ve işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine, çırak ve stajyerler de dâhil olmak üzere tüm çalışanlarına faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır. Amaç ---- Kanunun amacı; işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi için işveren ve çalışanların görev, yetki, sorumluluk, hak ve yükümlülüklerini düzenlemektir. Kapsam ve istisnalar -------------------- Kanun; kamu ve özel sektöre ait bütün işlere ve işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine, çırak ve stajyerler de dâhil olmak üzere tüm çalışanlarına faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır. Ancak aşağıda belirtilen faaliyetler ve kişiler hakkında bu Kanun hükümleri uygulanmaz: a. Fabrika, bakım merkezi, dikimevi ve benzeri işyerlerindekiler hariç Türk Silahlı Kuvvetleri, genel kolluk kuvvetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığının faaliyetleri. b. Afet ve acil durum birimlerinin müdahale faaliyetleri. c. Ev hizmetleri. d. Çalışan istihdam etmeksizin kendi nam ve hesabına mal ve hizmet üretimi yapanlar. e. Hükümlü ve tutuklulara yönelik infaz hizmetleri sırasında, iyileştirme kapsamında yapılan işyurdu, eğitim, güvenlik ve meslek edindirme faaliyetleri. Tanımlar -------- ***Çalışan:*** Kendi özel kanunlarındaki statülerine bakılmaksızın kamu veya özel işyerlerinde istihdam edilen gerçek kişi. ***Çalışan temsilcisi:*** İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili çalışmalara katılma, çalışmaları izleme, tedbir alınmasını isteme, tekliflerde bulunma ve benzeri konularda çalışanları temsil etmeye yetkili çalışan. ***Destek elemanı:*** Asli görevinin yanında iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili önleme, koruma, tahliye, yangınla mücadele, ilk yardım ve benzeri konularda özel olarak görevlendirilmiş uygun donanım ve yeterli eğitime sahip kişi. ***Eğitim kurumu:*** İş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personelinin eğitimlerini vermek üzere Bakanlıkça yetkilendirilen kamu kurum ve kuruluşlarını, üniversiteleri ve Türk Ticaret Kanununa göre faaliyet gösteren şirketler tarafından kurulan müesseseler. ***İş Güvenliği Uzmanı:*** Usul ve esasları yönetmelikle belirlenen, iş sağlığı ve güvenliği alanında görev yapmak üzere Bakanlıkça yetkilendirilmiş, iş güvenliği uzmanlığı belgesine sahip, Bakanlık ve ilgili kuruluşlarında çalışma hayatını denetleyen müfettişler ile mühendislik veya mimarlık eğitimi veren fakültelerin mezunları ile teknik eleman. ***İş kazası:*** İşyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen özre uğratan olay. ***İşveren:*** Çalışan istihdam eden gerçek veya tüzel kişi yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar. ***İşyeri:*** Mal veya hizmet üretmek amacıyla maddi olan ve olmayan unsurlar ile çalışanın birlikte örgütlendiği, işverenin işyerinde ürettiği mal veya hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen işyerine bağlı yerler ile dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden ve mesleki eğitim yerleri ve avlu gibi diğer eklentiler ve araçları da içeren organizasyon. ***İşyeri hekimi:*** İş sağlığı ve güvenliği alanında görev yapmak üzere Bakanlıkça yetkilendirilmiş, işyeri hekimliği belgesine sahip hekim. ***İşyeri sağlık ve güvenlik birimi:*** İşyerinde iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini yürütmek üzere kurulan, gerekli donanım ve personele sahip olan birim. ***Ortak sağlık ve güvenlik birimi:*** Kamu kurum ve kuruluşları, organize sanayi bölgeleri ile Türk Ticaret Kanununa göre faaliyet gösteren şirketler tarafından, işyerlerine iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini sunmak üzere kurulan gerekli donanım ve personele sahip olan ve Bakanlıkça yetkilendirilen birim. ***Önleme:*** İşyerinde yürütülen işlerin bütün safhalarında iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili riskleri ortadan kaldırmak veya azaltmak için planlanan ve alınan tedbirlerin tümü. ***Risk:*** Tehlikeden kaynaklanacak kayıp, yaralanma ya da başka zararlı sonuç meydana gelme ihtimali. ***Risk değerlendirmesi:*** İşyerinde var olan ya da dışarıdan gelebilecek tehlikelerin belirlenmesi, bu tehlikelerin riske dönüşmesine yol açan faktörler ile tehlikelerden kaynaklanan risklerin analiz edilerek derecelendirilmesi ve kontrol tedbirlerinin kararlaştırılması amacıyla yapılması gerekli çalışmalar. ***Tehlike:*** İşyerinde var olan ya da dışarıdan gelebilecek, çalışanı veya işyerini etkileyebilecek zarar veya hasar verme potansiyeli. ***Tehlike sınıfı:*** İş sağlığı ve güvenliği açısından, yapılan işin özelliği, işin her safhasında kullanılan veya ortaya çıkan maddeler, iş ekipmanı, üretim yöntem ve şekilleri, çalışma ortam ve şartları ile ilgili diğer hususlar dikkate alınarak işyeri için belirlenen tehlike grubu. ***Teknik eleman:*** Teknik öğretmen, fizikçi, kimyager ve biyolog unvanına sahip olanlar ile üniversitelerin iş sağlığı ve güvenliği programı mezunları. İşveren adına hareket eden, işin ve işyerinin yönetiminde görev alan işveren vekilleri, Kanunun uygulanması bakımından işveren sayılır. ### 5.2. İşverenin Genel Yükümlülüğü İşveren, çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olup bu çerçevede; a. Mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi dâhil her türlü tedbirin alınması, organizasyonun yapılması, gerekli araç ve gereçlerin sağlanması, sağlık ve güvenlik tedbirlerinin değişen şartlara uygun hale getirilmesi ve mevcut durumun iyileştirilmesi için çalışmalar yapar. b. İşyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uyulup uyulmadığını izler, denetler ve uygunsuzlukların giderilmesini sağlar. c. Risk değerlendirmesi yapar veya yaptırır. d. Çalışana görev verirken, çalışanın sağlık ve güvenlik yönünden işe uygunluğunu göz önüne alır. e. Yeterli bilgi ve talimat verilenler dışındaki çalışanların hayati ve özel tehlike bulunan yerlere girmemesi için gerekli tedbirleri alır. İşyeri dışındaki uzman kişi ve kuruluşlardan hizmet alınması, işverenin sorumluluklarını ortadan kaldırmaz. Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği alanındaki yükümlülükleri, işverenin sorumluluklarını etkilemez. ### 5.3. Risklerden Korunma İlkeleri İşverenin yükümlülüklerinin yerine getirilmesinde aşağıdaki ilkeler göz önünde bulundurulur: a. Risklerden kaçınmak. b. Kaçınılması mümkün olmayan riskleri analiz etmek. c. Risklerle kaynağında mücadele etmek. d. İşin kişilere uygun hale getirilmesi için işyerlerinin tasarımı ile iş ekipmanı, çalışma şekli ve üretim metotlarının seçiminde özen göstermek, özellikle tekdüze çalışma ve üretim temposunun sağlık ve güvenliğe olumsuz etkilerini önlemek, önlenemiyor ise en aza indirmek. e. Teknik gelişmelere uyum sağlamak. f. Tehlikeli olanı, tehlikesiz veya daha az tehlikeli olanla değiştirmek. g. Teknoloji, iş organizasyonu, çalışma şartları, sosyal ilişkiler ve çalışma ortamı ile ilgili faktörlerin etkilerini kapsayan tutarlı ve genel bir önleme politikası geliştirmek. h. Toplu korunma tedbirlerine, kişisel korunma tedbirlerine göre öncelik vermek. i. Çalışanlara uygun talimatlar vermek. #### 5.4. Risk Değerlendirmesi, Kontrol, Ölçüm ve Araştırma İşveren, iş sağlığı ve güvenliği yönünden risk değerlendirmesi yapmak veya yaptırmakla yükümlüdür. Risk değerlendirmesi yapılırken aşağıdaki hususlar dikkate alınır: a. Belirli risklerden etkilenecek çalışanların durumu. b. Kullanılacak iş ekipmanı ile kimyasal madde ve müstahzarların seçimi. c. İşyerinin tertip ve düzeni. d. Genç, yaşlı, engelli, gebe veya emziren çalışanlar gibi özel politika gerektiren gruplar ile kadın çalışanların durumu. İşveren, yapılacak risk değerlendirmesi sonucu alınacak iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri ile kullanılması gereken koruyucu donanım veya ekipmanı belirler. İşyerinde uygulanacak iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri, çalışma şekilleri ve üretim yöntemleri; çalışanların sağlık ve güvenlik yönünden korunma düzeyini yükseltecek ve işyerinin idari yapılanmasının her kademesinde uygulanabilir nitelikte olmalıdır. İşveren, iş sağlığı ve güvenliği yönünden çalışma ortamına ve çalışanların bu ortamda maruz kaldığı risklerin belirlenmesine yönelik gerekli kontrol, ölçüm, inceleme ve araştırmaların yapılmasını sağlar. #### 5.5. Acil Durum Planları, Yangınla Mücadele ve İlk yardım a. Çalışma ortamı, kullanılan maddeler, iş ekipmanı ile çevre şartlarını dikkate alarak meydana gelebilecek acil durumları önceden değerlendirerek, çalışanları ve çalışma çevresini etkilemesi mümkün ve muhtemel acil durumları belirler ve bunların olumsuz etkilerini önleyici ve sınırlandırıcı tedbirleri alır. b. Acil durumların olumsuz etkilerinden korunmak üzere gerekli ölçüm ve değerlendirmeleri yapar, acil durum planlarını hazırlar. c. Acil durumlarla mücadele için işyerinin büyüklüğü ve taşıdığı özel tehlikeler, yapılan işin niteliği, çalışan sayısı ile işyerinde bulunan diğer kişileri dikkate alarak; önleme, koruma, tahliye, yangınla mücadele, ilk yardım ve benzeri konularda uygun donanıma sahip ve bu konularda eğitimli yeterli sayıda kişiyi görevlendirir, araç ve gereçleri sağlayarak eğitim ve tatbikatları yaptırır ve ekiplerin her zaman hazır bulunmalarını sağlar. d. Özellikle ilk yardım, acil tıbbi müdahale, kurtarma ve yangınla mücadele konularında, işyeri dışındaki kuruluşlarla irtibatı sağlayacak gerekli düzenlemeleri yapar. ### 5.6. Tahliye Ciddi, yakın ve önlenemeyen tehlikenin meydana gelmesi durumunda işveren; a. Çalışanların işi bırakarak derhal çalışma yerlerinden ayrılıp güvenli bir yere gidebilmeleri için, önceden gerekli düzenlemeleri yapar ve çalışanlara gerekli talimatları verir. b. Durumun devam etmesi hâlinde, zorunluluk olmadıkça, gerekli donanıma sahip ve özel olarak görevlendirilenler dışındaki çalışanlardan işlerine devam etmelerini isteyemez. İşveren, çalışanların kendileri veya diğer kişilerin güvenliği için ciddi ve yakın bir tehlike ile karşılaştıkları ve amirine hemen haber veremedikleri durumlarda; istenmeyen sonuçların önlenmesi için, bilgileri ve mevcut teknik donanımları çerçevesinde müdahale edebilmelerine imkân sağlar. Böyle bir durumda çalışanlar, ihmal veya dikkatsiz davranışları olmadıkça yaptıkları müdahaleden dolayı sorumlu tutulamaz. #### 5.7. Çalışmaktan Kaçınma Hakkı Ciddi ve yakın tehlike ile karşı karşıya kalan çalışanlar kurula, kurulun bulunmadığı işyerlerinde ise işverene başvurarak durumun tespit edilmesini ve gerekli tedbirlerin alınmasına karar verilmesini talep edebilir. Kurul acilen toplanarak, işveren ise derhâl kararını verir ve durumu tutanakla tespit eder. Karar, çalışana ve çalışan temsilcisine yazılı olarak bildirilir. Kurul veya işverenin çalışanın talebi yönünde karar vermesi hâlinde çalışan, gerekli tedbirler alınıncaya kadar çalışmaktan kaçınabilir. Çalışanların çalışmaktan kaçındığı dönemdeki ücreti ile kanunlardan ve iş sözleşmesinden doğan diğer hakları saklıdır. Çalışanlar ciddi ve yakın tehlikenin önlenemez olduğu durumlarda çalışan işyerini veya tehlikeli bölgeyi terk ederek belirlenen güvenli yere gider. Çalışanların bu hareketlerinden dolayı hakları kısıtlanamaz. İş sözleşmesiyle çalışanlar, talep etmelerine rağmen gerekli tedbirlerin alınmadığı durumlarda, tabi oldukları kanun hükümlerine göre iş sözleşmelerini feshedebilir. Toplu sözleşme veya toplu iş sözleşmesi ile çalışan kamu personeli, bu kapsamda çalışmadığı dönemde fiilen çalışmış sayılır. İş sağlığı ve Güvenliği Kanunu'na göre işyerinde işin durdurulması hâlinde, bu madde hükümleri uygulanmaz. #### 5.8. İş Kazası ve Meslek Hastalıklarının Kayıt ve Bildirimi a. Bütün iş kazalarının ve meslek hastalıklarının kaydını tutar, gerekli incelemeleri yaparak bunlar ile ilgili raporları düzenler. b. İşyerinde meydana gelen ancak yaralanma veya ölüme neden olmadığı halde işyeri ya da iş ekipmanının zarara uğramasına yol açan veya çalışan, işyeri ya da iş ekipmanını zarara uğratma potansiyeli olan olayları inceleyerek bunlar ile ilgili raporları düzenler. İşveren, aşağıdaki hallerde belirtilen sürede Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirimde bulunur: a. İş kazalarını kazadan sonraki üç iş günü içinde. b. Sağlık hizmeti sunucuları veya işyeri hekimi tarafından kendisine bildirilen meslek hastalıklarını, öğrendiği tarihten itibaren üç iş günü içinde. İşyeri hekimi veya sağlık hizmeti sunucuları; meslek hastalığı ön tanısı koydukları vakaları, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularına sevk eder. Sağlık hizmeti sunucuları kendilerine intikal eden iş kazalarını, yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucuları ise meslek hastalığı tanısı koydukları vakaları en geç on gün içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirir. #### 5.9. Sağlık Gözetimi a. Çalışanların işyerinde maruz kalacakları sağlık ve güvenlik risklerini dikkate alarak sağlık gözetimine tabi tutulmalarını sağlar. b. Aşağıdaki hallerde çalışanların sağlık muayenelerinin yapılmasını sağlamak zorundadır: 1. İşe girişlerinde. 2. İş değişikliğinde. 3. İş kazası, meslek hastalığı veya sağlık nedeniyle tekrarlanan işten uzaklaşmalarından sonra işe dönüşlerinde talep etmeleri hâlinde. 4. İşin devamı süresince, çalışanın ve işin niteliği ile işyerinin tehlike sınıfına göre Bakanlıkça belirlenen düzenli aralıklarla. Tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde çalışacaklar, yapacakları işe uygun olduklarını belirten sağlık raporu olmadan işe başlatılamaz. Kanun kapsamında alınması gereken sağlık raporları, işyeri sağlık ve güvenlik biriminde veya hizmet alınan ortak sağlık ve güvenlik biriminde görevli olan işyeri hekiminden alınır. Raporlara itirazlar Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen hakem hastanelere yapılır, verilen kararlar kesindir. Sağlık gözetiminden doğan maliyet ve bu gözetimden kaynaklı her türlü ek maliyet işverence karşılanır, çalışana yansıtılamaz. Sağlık muayenesi yaptırılan çalışanın özel hayatı ve itibarının korunması açısından sağlık bilgileri gizli tutulur. ### 5.10. Çalışanların Bilgilendirilmesi İşyerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve sürdürülebilmesi amacıyla işveren, çalışanları ve çalışan temsilcilerini işyerinin özelliklerini de dikkate alarak aşağıdaki konularda bilgilendirir: a. İşyerinde karşılaşılabilecek sağlık ve güvenlik riskleri, koruyucu ve önleyici tedbirler. b. Kendileri ile ilgili yasal hak ve sorumluluklar. c. İlk yardım, olağan dışı durumlar, afetler ve yangınla mücadele ve tahliye işleri konusunda görevlendirilen kişiler. a. Ciddi ve yakın tehlikeye maruz kalan veya kalma riski olan bütün çalışanları, tehlikeler ile bunlardan doğan risklere karşı alınmış ve alınacak tedbirler hakkında derhal bilgilendirir. b. Başka işyerlerinden çalışmak üzere kendi işyerine gelen çalışanların birinci fıkrada belirtilen bilgileri almalarını sağlamak üzere, söz konusu çalışanların işverenlerine gerekli bilgileri verir. c. Risk değerlendirmesi, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili koruyucu ve önleyici tedbirler, ölçüm, analiz, teknik kontrol, kayıtlar, raporlar ve teftişten elde edilen bilgilere, destek elemanları ile çalışan temsilcilerinin ulaşmasını sağlar. #### 5.11. Çalışanların Eğitimi İşveren, çalışanların iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerini almasını sağlar. Bu eğitim özellikle; işe başlamadan önce, çalışma yeri veya iş değişikliğinde, iş ekipmanının değişmesi hâlinde veya yeni teknoloji uygulanması hâlinde verilir. Eğitimler, değişen ve ortaya çıkan yeni risklere uygun olarak yenilenir, gerektiğinde ve düzenli aralıklarla tekrarlanır. Mesleki eğitim alma zorunluluğu bulunan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işlerde, yapacağı işle ilgili mesleki eğitim aldığını belgeleyemeyenler çalıştırılamaz. İş kazası geçiren veya meslek hastalığına yakalanan çalışana işe başlamadan önce, söz konusu kazanın veya meslek hastalığının sebepleri, korunma yolları ve güvenli çalışma yöntemleri ile ilgili ilave eğitim verilir. Ayrıca, herhangi bir sebeple altı aydan fazla süreyle işten uzak kalanlara, tekrar işe başlatılmadan önce bilgi yenileme eğitimi verilir. Tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde; yapılacak işlerde karşılaşılacak sağlık ve güvenlik riskleri ile ilgili yeterli bilgi ve talimatları içeren eğitimin alındığına dair belge olmaksızın, başka işyerlerinden çalışmak üzere gelen çalışanlar işe başlatılamaz. Geçici iş ilişkisi kurulan işveren, iş sağlığı ve güvenliği risklerine karşı çalışana gerekli eğitimin verilmesini sağlar. Verilecek eğitimin maliyeti çalışanlara yansıtılamaz. Eğitimlerde geçen süre çalışma süresinden sayılır. Eğitim sürelerinin haftalık çalışma süresinin üzerinde olması hâlinde, bu süreler fazla sürelerle çalışma veya fazla çalışma olarak değerlendirilir. #### 5.12. Çalışanların Görüşlerinin Alınması ve Katılımlarının Sağlanması İşveren, görüş alma ve katılımın sağlanması konusunda, çalışanlara veya iki ve daha fazla çalışan temsilcisinin bulunduğu işyerlerinde varsa işyeri yetkili sendika temsilcilerine yoksa çalışan temsilcilerine aşağıdaki imkânları sağlar: a. İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili konularda görüşlerinin alınması, teklif getirme hakkının tanınması ve bu konulardaki görüşmelerde yer alma ve katılımlarının sağlanması. b. Yeni teknolojilerin uygulanması, seçilecek iş ekipmanı, çalışma ortamı ve şartlarının çalışanların sağlık ve güvenliğine etkisi konularında görüşlerinin alınması. İşveren, destek elemanları ile çalışan temsilcilerinin aşağıdaki konularda önceden görüşlerinin alınmasını sağlar: a. İşyerinden görevlendirilecek veya işyeri dışından hizmet alınacak işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve diğer personel ile ilk yardım, yangınla mücadele ve tahliye işleri için kişilerin görevlendirilmesi. b. Risk değerlendirmesi yapılarak, alınması gereken koruyucu ve önleyici tedbirlerin ve kullanılması gereken koruyucu donanım ve ekipmanın belirlenmesi. c. Sağlık ve güvenlik risklerinin önlenmesi ve koruyucu hizmetlerin yürütülmesi. d. Çalışanların bilgilendirilmesi. e. Çalışanlara verilecek eğitimin planlanması. Çalışanların veya çalışan temsilcilerinin, işyerinde iş sağlığı ve güvenliği için alınan önlemlerin yetersiz olduğu durumlarda veya teftiş sırasında, yetkili makama başvurmalarından dolayı hakları kısıtlanamaz. #### 5.13. Çalışanların Yükümlülükleri Çalışanlar, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili aldıkları eğitim ve işverenin bu konudaki talimatları doğrultusunda, kendilerinin ve hareketlerinden veya yaptıkları işten etkilenen diğer çalışanların sağlık ve güvenliklerini tehlikeye düşürmemekle yükümlüdür. Çalışanların, işveren tarafından verilen eğitim ve talimatlar doğrultusunda yükümlülükleri şunlardır: a. İşyerindeki makine, cihaz, araç, gereç, tehlikeli madde, taşıma ekipmanı ve diğer üretim araçlarını kurallara uygun şekilde kullanmak, bunların güvenlik donanımlarını doğru olarak kullanmak, keyfi olarak çıkarmamak ve değiştirmemek. b. Kendilerine sağlanan kişisel koruyucu donanımı doğru kullanmak ve korumak. c. İşyerindeki makine, cihaz, araç, gereç, tesis ve binalarda sağlık ve güvenlik yönünden ciddi ve yakın bir tehlike ile karşılaştıklarında ve koruma tedbirlerinde bir eksiklik gördüklerinde, işverene veya çalışan temsilcisine derhal haber vermek. d. Teftişe yetkili makam tarafından işyerinde tespit edilen noksanlık ve mevzuata aykırılıkların giderilmesi konusunda, işveren ve çalışan temsilcisi ile iş birliği yapmak. e. Kendi görev alanında, iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için işveren ve çalışan temsilcisi ile iş birliği yapmak. ### 5.14. Çalışan Temsilcisi İşveren; işyerinin değişik bölümlerindeki riskler ve çalışan sayılarını göz önünde bulundurarak dengeli dağılıma özen göstermek kaydıyla, çalışanlar arasında yapılacak seçim veya seçimle belirlenemediği durumda atama yoluyla, aşağıda belirtilen sayılarda çalışan temsilcisini görevlendirir: a. İki ile elli arasında çalışanı bulunan işyerlerinde bir. b. Ellibir ile yüz arasında çalışanı bulunan işyerlerinde iki. c. Yüzbir ile beşyüz arasında çalışanı bulunan işyerlerinde üç. d. Beşyüzbir ile bin arasında çalışanı bulunan işyerlerinde dört. e. Binbir ile ikibin arasında çalışanı bulunan işyerlerinde beş. f. İkibinbir ve üzeri çalışanı bulunan işyerlerinde altı. Birden fazla çalışan temsilcisinin bulunması durumunda baş temsilci, çalışan temsilcileri arasında yapılacak seçimle belirlenir. Çalışan temsilcileri, tehlike kaynağının yok edilmesi veya tehlikeden kaynaklanan riskin azaltılması için, işverene öneride bulunma ve işverenden gerekli tedbirlerin alınmasını isteme hakkına sahiptir. Görevlerini yürütmeleri ne