Çocuk Hekimi Gözüyle Hasta Hekim İletişimi ve Tecrübeler PDF

Loading...
Loading...
Loading...
Loading...
Loading...
Loading...
Loading...

Document Details

BrilliantOboe

Uploaded by BrilliantOboe

İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi

Dr. Öğr. Üyesi Mahya Sultan TOSUN

Tags

pediatrics communication child health medical practice

Summary

This document is about communication between doctors and children. Key topics include the importance of effective communication techniques for doctors who treat children, strategies for communicating with children of different ages and the role of the child, parents and the healthcare provider. The document covers specific aspects of child development, including stages from infancy to adolescence, and the communication challenges associated with each phase.

Full Transcript

Çocuk Hekimi Gözü ile Hasta Hekim İletişimi ve Tecrübeler Dr. Öğr. Üyesi Mahya Sultan TOSUN İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Çocuk Gastroenterolojisi Etkili İletişim Bir insanın karşısındaki kişiyi olduğu gibi kabul etmesi...

Çocuk Hekimi Gözü ile Hasta Hekim İletişimi ve Tecrübeler Dr. Öğr. Üyesi Mahya Sultan TOSUN İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Çocuk Gastroenterolojisi Etkili İletişim Bir insanın karşısındaki kişiyi olduğu gibi kabul etmesi ve bunu ona hissettirmesi, ona değer vermesi, onu ve duygularını önemsemesi ve anlamaya çalışması etkili iletişim için en temel öğedir. Etkin dinleme yöntemi karşı tarafa kendini kabul edilmiş ve değer verilmiş hissettiren en önemli iletişim becerilerinden biridir Etkin dinlemenin basamakları doğru şekilde uygulandığında ve iletişim engellerinden kaçınıldığında sorunu olan kişi anlaşıldığını hissederek rahatlar Etkin dinleme basamakları Beden dili ile dinlemeye hazır olduğunu hissettirmek Sessizlik-pasif dinleme Duygu ve içeriğin anlaşılması Duygu ve içeriğin yansıtılması Açık uçlu sorular ve ‘kapı aralayıcılar’ ile anlatımın derinleştirilmesi Dinleme hataları (İletişim engelleri) Emir vermek Uyarmak, gözdağı vermek Ahlak dersi vermek Öğüt vermek, çözüm sunmak Yargılamak, eleştirmek, suçlamak Övmek, pohpohlamak Ad takmak, alay etmek Yorumlamak, analiz etmek Mantık yoluyla inandırmaya çalışmak, tartışmak Konuyu değiştirmek Çocuk Hekimi: Üçlü İletişim Çocuk Ebeveyn HEKİM İletişim Zorlukları Yaş Cinsiyet Sosyokültürel farklılıklar Kişisel farklılıklar Çocuk hasta ile olan iletişimde; yetişkin hasta ile olan iletişimden daha fazla dikkat edilmesi gereklidir Asıl tedavi ve ilaç hekimin kendisidir Hekimin hastası ile olan iletişimi hasta üzerinde ilaç etkisi yaratır Bu olumlu etkileşim fizyolojik ve fonksiyonel ağrı kontrolünde de olumlu etki oluşturur Hekim-Aile İletişimi 3 faktör bu ilişkide önemli rol oynar: Bilgilendiricilik: Hekimin hastaya sunduğu tıbbi ve sağlık bilgilerinin miktarı ve kalitesi Hekimin duyarlılığı: Hekimin dikkatini ailenin/çocuğun duygu ve endişelerine olan ilgisini yansıtan davranışlar Hekim ve aile arasında kurulan ilişki ve iş birliği: Hekimin ailenin istişareye katılmasına izin verme, görüşlerine saygı duyma, hasta ve ailenin katılımını sağlama ve arttırma çabaları Hekim-Aile İletişiminin Önemli Bileşenleri ebeveyne eksiksiz ve kapsamlı bilgi sağlanması, bilginin net olması, anlaşılır ifadeler ve açık bir dil, dürüst bilgi aktarımı, sağlık ekibi tarafından dikkatle dinlenme Ailenin Hekimden Beklentileri empati yeteneği, ulaşılabilirlik, çocuğa birey olarak davranılması, ebeveynin çocuk bilgisine saygı duyulması, ebeveynin dinlenmesi ve onun kararlara katılımının desteklenmesi, ebeveynlere umut verilmesi, sözsüz iletişimin etkili olması açısından beden dili ve göz teması kurulması, titiz ve özverili bir şekilde çalışılması, görevinin ötesine geçme (aileye ve çocuğa sadece görev bilinciyle yaklaşılmaması), hesap verilebilirlik, tıbbi hataların açıkça söylenmesi, sorgulanabilirliğin kabul edilmesi, Çocuk Yaş Grupları Bebeklik Dönemi (0-1 yaş) Özerklik Dönemi (1-3 yaş) Oyun Dönemi (3-6 yaş) Okul Dönemi (6-11 yaş) Ergenlik Dönemi (12-18 yaş) Çocukluk Çağı Sürekli gelişen ve değişen bir insan Fiziksel, zihinsel, ruhsal gelişim devam ediyor Gelişim dönem özelliklerini bilmek iletişimde yol göstericidir Gelişim dönem özellikleri yaşa göre tanımlanır (kesin sınırlar yok!) Gelişim döneminde ortak özellikler ve davranışlar var; ancak çocuğun kendine has bireysel özellikleri de olduğu unutulmamalı!!! Bebeklik Dönemi (0-1 yaş) İlk aylardaki yaşam anne karnındaki gibidir Yaşam çoğunlukla uykuda geçer Acıkma, ağrı gibi kendi bedeninden gelen uyarılara duyarlıdır Anne ya da bakım veren kişiye bağımlıdır Annesiyle ortak yaşamı vardır; anneyi ayrı bir kişi olarak değil, kendisinin bir uzantısı olarak görür Bebekler çevreyi ağız yoluyla tanırlar Bebekler isteklerini ağlayarak ifade ederler, ihtiyaçları karşılandıkça sakinleşir ve beklemeyi öğrenirler Anne zamanla bebeğin ağlamasıyla onun ne ihtiyacı olduğunu anlayıp bunu giderirse bebekte güven duygusu gelişir Temel güven duygusu için anne bebeğe işitsel, görsel ve tensel uyaranlar vererek bebeğin ruhsal ve sosyal gelişimini destekler Beslenme zamanları sevgi ve şefkatle bebeğe yaklaşan anne bebeği ile duygusal iletişimi başarmış olur Gereksinimleri zamanında ve olumlu davranışlarla karşılanan bebek kendisini değerli bir varlık olarak algılar, çevresini güvenli bulur Bebeğin kendini ve diğerlerini ayırt etmesi 6. ay civarında gerçekleşir İlk 6 ayda sağlık kuruluşuna getirilen bebekle iletişim bu nedenle zorluk yaratmaz Kendisine sevecen ve güler yüzle yaklaşan bir sağlık çalışanına, canı yanmadığı ya da hastalığı nedeniyle huzursuz olmadığı takdirde genelde olumsuz tepki vermez Muayene sırasında yumuşak ve tatlı bir ses tonuyla bebekle konuşmak bebeği rahatlatır (Anne ve babada da rahatlama hissi yaratır) Bu dönemde kaygılı olan aile ile iyi iletişim kurmak daha önemlidir Ailenin kaygılarını dikkatle dinle (geçiştirme!!!) Empati yap Sorunla ilgileneceğinizi hissettirin Aile sakinleşmeden tıbbi bilgi verme (yararı olmaz) Bebeğin ‘Yabancılama’ Davranışı Anne ve baba ile güvenli bağlanma gerçekleşmiş Anne ve baba dışındaki kişilerin yabancı olduğunu idrak ediyor Çok önemli bir gelişim basamağı!!! Genelde 8. aydan sonra gelişmiş olur Bu nedenle muayenede sağlık çalışanına ağlayarak tepki verir Aileye bunun normal bir gelişim dönemi özelliği olduğunu açıklamak yeterlidir Özerklik Dönemi (1-3 yaş) Kendi ayakları üzerinde durmaya başlamıştır Edilgen, güçsüz ve bağımlı değil Yürüyebilir, koşabilir Beden dili ya da ses ve sözcüklerle kendini ifade eder Başına buyruk dediğini yaptırmak ister Merak, özgürlük, karıştırıcılık, araştırmacılık, özerklik Kendisine bakım veren kişilerle inatlaşır Yaşıtlarıyla oynamaz, bencildir, paylaşmayı istemez; kendi başına oynar Elinden bir şey alınırsa ağlayarak çekiştirir Bu dönemde çocukların dikkatleri başka yöne çekilebilir Bu dönemde işlevi ve sonucu olmayan inatlaşmalar gereksizdir Çok katı ve çok baskıcı davranışlar pasif, ürkek, boyun eğen, edilgen, meraksız ya da saldırgan, engellenmiş ya da öfkeli kişilik özelliklerine sahip bireyler olmasına yol açabilir Tuvalet eğitimi, yemek yeme, bir davranışı deneyimleme sırasında sabırlı, öğrenmesine izin veren, alan tanıyan ama aynı anda gerekli sınırları koyan ebeveyn tutumu çocuğu özerkleştirir Özerk çocuk iç motivasyonu ve umudu yüksektir Yürümeye başlayan çocuk heyecan içindendir, çığlık atarak bir yerden bir yere yürümeye çalışır Her deneyim ve başarı onun için bir zaferdir ancak tehlikeler de vardır Engellendiğinde aşırı tepki verir ve öfkesini ifade eder Bu sırada kural, sınır ve kendi endişelerimizi anlatmayacağız Onun ses tonu, mimik ve hareketleriyle ona yansıtma yapacağız Ne söylendiği değil nasıl söylendiği önemli!!! Örneğin; susmadan ağlayarak telefonu almak istiyor; ona onun kelimeleriyle hitap edin: ‘o telefonu almak istiyorsun’, ‘o telefonu şimdi almak istiyorsun’, ‘istiyorsun hem de şimdi istiyorsun’ diye defalarca yansıtma yaparsanız sakinleşmeye başlar Bu dönem çocuk muayene sırasında da hekimle inatlaşacak, muayene olmak istemeyecek, ağlayarak tepki verecektir Tatlı ama kararlı, mümkün olduğunca hızlı muayeneyi yapmak, bu sırada çocuğun dikkatini başka yönlere çekecek uyaranlar vermek yararlı olur Aileye çocuğun bu davranışının gelişim dönemine ait normal bir davranış olduğunu anlatmak gerekir Oyun Dönemi (3-6 yaş) Okul öncesi dönem Dil gelişimi zenginleşmiştir; konuşkan ve enerjiktir Her şeyi sorar, bilmek ve tanımak ister; girişken ve yardımcıdır Arkadaşları ile oynar, paylaşımcı ve bağımsızdır Kendi yer, tuvalet ihtiyacını belirtir, dengeli koşup yürür Cinsel kimlik gelişimi, cinsel rol davranışları, kız-erkek ilgileri iyice belirir. Anne babaya benzeme, örnek alma, taklit etme bu süreçte önemlidir Özdeşim: Kız çocuğu anneyi erkek çocuğu babayı örnek alır Özdeşim sürecinde çocuk anne baba davranışlarını ve duygularını içselleştirir kendi kişiliğinin bir parçası haline getirir Kendi cinsindeki ebeveynle özdeşim kuran çocuk aynı zamanda karşı cins ebeveynin ilgisini çekmek için rekabete girer Bu dönemim özelliği ‘oyun’dur Çocuğun kendisiyle, çevresiyle iletişim kurmasına ve öğrenmesine yol açar Çocuk oynadıkça gelişir ve duygularını fark eder Oyun en doğal öğrenme sürecidir; çocuğun dili yani en etkili iletişim kaynağıdır Oyun sırasında çocuk hevesli, enerjik ve dikkatlidir; güvende hisseder Bazen çocuk oyuna ebeveyni ya da diğer büyükleri de katarlar Bu sırada büyükler kendi düşüncelerinden sıyrılıp çocukların zihinlerine uyum sağlamalıdırlar Oyun sırasında empatik ve yansıtıcı bir dil kullanılmalıdır Örneğin; lego ile bir uçak yapmışsa; ‘uçakta kimler var?’, ‘pilotu tanıyor musun?’, ‘uçakla nereye gidiyorsunuz?’, ‘başka nerelere gitmek istersin?’, ‘orada neler yaparsın?’ gibi sorularla çocuğu desteklediğinizi ve önemsediğinizi hissettirin. Bu dönem çocuğu ile uyumlu ilişki kurmak zaman, emek, dikkat ve sabır gerektirir Yargısız, güvenli bir şekilde, kuralların net ve tutarlı tanımlandığı, içten ve sevecen bir iletişim tarzı çocuk tarafından fark edilir ve güvenli bir ilişki kurulması sağlanır Sağlık çalışanı da söz edilen özelliklere dikkat ederse ve özenle çocuğa yaklaşırsa zorlanmaz Çocuk güvende hissederse hekimle işbirliği yapabilir (şimdi şuraya uzan, nefes al ver gibi komutlara uyabilir) Muayene sırasında çocukla onun ilgisini çekecek başka konular hakkında konuşmak, ona sorular sormak çocuğu rahatlatır Çocuk bir sorununu anlattığında etkin dinleme yapmak ve tüm iletişim kurallarına özen göstermek çok önemlidir Kendisine yapılacak tüm müdahalelerle ilgili olarak anlayacağı bir dilde bilgi verilmeli; ‘hiç acımayacak’ gibi doğru olmayan sözler güvenlerini sarsar ‘Biraz acıyabilir ama senin dayanamayacağın bir acı değil; kolunu düzgün tutarsan hemen bitecek’ gibi gerçekçi bir söz söylenmesi daha doğru olur Bu yaş grubu çocuğu olan ailelere çocuğu hastaneye ya da doktora götürmenin bir korkutma ya da ceza yöntemi olarak kullanılmaması gerektiği hakkında bilgi verilmeli Pek çok aile çocuğun olumsuz davranışını engellemek için ‘yaramazlık yaparsan seni doktora götürürüz, o da sana iğne yapar’ gibi korkutmalara başvurdukları için hiçbir olumsuz deneyimi olmayan çocuklar bile hastanede aşırı tepki vermektedirler Bu konuda ailelere olumlu ebeveynlik yöntemleri anlatılmalı, çocuğu korkutmanın zararları vurgulanmalıdır Okul Dönemi (6-11 yaş) Aileden çıkıp dış dünyaya açıldığı dönem Cinsel kimlik oluşmuştur Ebeveyn bağımlığı azalmıştır Akran ilişkileri iyidir, işbirliği ve paylaşım yapar Soyut düşünceler oluşmuştur; hayal ve gerçeği ayırmaya başlamıştır İş yapma, üretme, yaratıcılık, başarma, yeni bir şey öğrenme ve sonuçta takdir kazanma çok önemlidir Öğretmenin rolü önemlidir; bu dönem çocuğu öğretmeni ile özdeşim kurar Öğretmenin sevecen, hoşgörülü, tutarlı, olgun, adaletli ve dengeli olması çocuğun öğrenme isteğini arttırır Sözlü ve sözsüz iletişim ve etkin dinleme bu yaş grubunda çok önemlidir ‘Demek bugün arkadaşlarınla sinemaya gittin..’ ifadesiyle etkin dinlediğinizi gösterir ve ‘çok sevdiğin kalemi kaybetmek seni üzmüş..’ ifadesiyle de duygu yansıtması yapmış olursunuz Bazı çocuklar konuşmak için teşvik edilmek isterler: ‘Çok merak ediyorum; bu konuda birşeyler anlatmak ister misin?’ cümlesi ile teşvik yapılabilir Sağlık çalışanı bu yaş grubu ile iletişim kurarken çocuğun dünyasını anlamalı Bu dönem çocuğu takdir ve onaylanma ihtiyacı içindedir; dolayısıyla olumlu davranışları görmek ve iletmek gerekir. Olumsuz davranışları görmezden gelerek hemen olumlu bir davranışa dikkat çekmek ve bu davranışın diğer adımları için ondan fikir almak iletişimin niteliğini arttırır Çocuğa kabul edeceği, gönüllü uygulayabileceği kabul edilir çözüm yolları önerilebilir Çocuğa bazen sorumluluk verilerek olaya dahil edilir: ‘Bu senin tetkik kağıdın; bunu kanın alınmadan hemşire ablaya senin vermeni istiyorum..’ gibi bir yaklaşım güven arttırıcı ve değerli hissettirir Ergenlik Dönemi Fiziksel ve psikososyal gelişimin hız kazandığı Çocukluktan erişkinliğe geçiş Bağımsızlık yolunda ilerleme gibi temel gelişimsel görevlerin tamamlandığı gelişimsel dönem Puberte ile başlar, olgun sosyal rollerin kazanılması ile sona erer (dolayısıyla bitişi belirsizdir) DSÖ’ne göre 10-19 yaş: Ergen /// 15-24 yaş: Genç 10-14 yaş: Erken ergenlik dönemi 14-17 yaş: Orta ergenlik dönemi 17-19 yaş: Geç ergenlik dönemi Erken ergenlik dönemi (10-14 yaş) Soyut düşünme kapasitesinde artış Şimdi ile ve daha nadiren yakın gelecekle ilgilenme Entelektüel etkinliklere verilen önemde artma Kimlik mücadelesinin gelişmeye başlaması Beden görünümlerinde değişimlerle kendileri ve vücutları hakkında garip hissetme Ebeveynlerin mükemmel olmadığının farkına varma Ebeveynle çatışmaların artması Akran grubundan daha fazla etkilenme Bağımsız olma isteğinde artış Stres altında çocuksu davranışlara geri dönüş Duygudurum dalgalanmalarına yatkınlık Orta ergenlik dönemi (14-17 yaş) Soyut düşünme kapasitesindeki artışın devam etmesi Hedef belirleme kapasitesinde artış Yaşamın anlamı hakkında düşünme Kendiyle aşırı ilgili olma Yüksek beklentiler ile zayıf kendilik kimliği arasında salınma Duygusal olarak ebeveynlerden uzaklaşma çabaları Arkadaş grubuna ilgi ve eğilimin artması Karşı cins arkadaşlık ilişkilerine yönelme Bağımsızlık mücadelesinin devam etmesi Geç ergenlik dönemi (17-19 yaş) Duygusal düzenleme kapasitesinde artış Amaç belirleyip bağımsız kararlar alabilme Kapsamlı düşünebilme Başkalarına ve geleceğe yönelik ilginin artması Daha sağlam kimlik yapısının gelişimi Ergenle güven ilişkisine dayalı bir iletişim kurmak için onun gelişimsel ve bireysel özelliklerini göz önünde bulundurmak gerekir Pek çok ergen, kendisine yabancı bir klinisyenle ilk kez görüşürken kaygılı ya da isteksiz olacaktır Bu nedenle ergenle iletişimde açıklık ve sıcaklık önemlidir İletişim bir süreçtir ve güvene dayalı iletişimin kurulması uzun sürebilir Ergenler ‘sorunlarla kendilerinin baş edebildiklerini’ göstermek isterler; ancak karşı karşıya kaldıkları tıbbi ya da psikososyal sorunlar onları daha bağımlı hale getirirler Bu süreçte klinisyen, ergenlerin gelişimsel, fiziksel, emosyonel kapasiteleri ölçüsünde tıbbi süreçlerine katılımlarını sağlayacak şekilde bilgi paylaşımında bulunmalıdır Ergen ile yalnız görüşme kararı, başvuru gerekçesi ve muayenenin doğası doğrultusunda ihtiyaca yönelik ve bireysel olarak verilmelidir Özellikle öykü alma sırasında görüşmenin bir bölümü ya da tamamının ebeveynler odada bulundurulmadan gerçekleştirilmesinde yarar vardır Çoğu zaman başvuru yakınmalarına ilişkin ebeveynlerin düşüncelerini ve önemli gördükleri konuları da ayrıca konuşmak gerekir Ergenle Görüşme: İki Seçenek 1. Seçenek: Görüşmeye ergen ve ailesiyle başlayıp, görüşmenin devamında ya da ergenin muayenesi sırasında ebeveynlerin dışarıda beklemesini istemek; ergen-aile etkileşimi (çatışma-empati), zamanın etkin kullanımı (ergen ve aileden eş zamanlı öykü alma), hekime getirilme nedeni hakkında fikir sahibi olmayan ergenin (‘neden burada olduğumu bilmiyorum, babam getirdiği için buradayım’) ailesinin aktarımlarından haberdar olabilmesi gibi yararlar sağlar 2. Seçenek: Ergeni muayene odasına alarak görüşmeye yalnız başlamak ve ardından ailenin görüşmeye dahil edilmesi ergenin duygu ve düşüncelerinin gerçekten dinlenildiğini ve önemsendiğini hissetmesini sağlık çalışanı olan bir erişkinle doğrudan konuşabilmeyi deneyimlemesini açıklanan gizlilik ilkelerini anlayabilmesini klinisyene güveninin artmasını sağlar Ergene yalnız görüşme fırsatı sunulması; giderek artan bağımsızlığının ve mahremiyet gereksiniminin kabul edildiğini gösteren bir yol olması onlarla bir birey olarak etkileşim kurulabileceğinin gösterilmesi ebeveynlerin önünde konuşmaya isteksiz olacakları konuları konuşabilme şansının verilmesi açısından önemlidir Ergen ve ebeveynle bir arada görüşülmesi; ilişkilerinin değerlendirilmesi, birbirleriyle nasıl etkileştiklerinin gözlenmesi aralarındaki iletişimin güçlendirilmesi için önemlidir Ergenle görüşmede gizlilik Gizlilik ergenle iletişimin temel yapıtaşıdır Gizlilik sınırları netleştirilmeden öykü alınırsa, yanlış ya da eksik bilgi ile karşılaşılabilir Görüşmeye gizliliğe ilişkin gerçekler ve yasaları ayrıntılandırarak başlanmalıdır En iyi tedavi seçeneği için bazı bilgilerin diğer sağlık profesyonelleriyle paylaşılmasının gerekebileceği, böyle bir durum olduğunda yine kendilerinden izin alacağımızı belirtmemiz gerekir Diğer sağlık profesyonellerinin de bu bilgiyi saklı tutacağına ilişkin güvence verilmelidir Gizliliğin ihlal edilebileceği üç istisna Kendine veya başkalarına zarar verme İntihar düşünceleri Fiziksel ya da cinsel istismar Bildirimi zorunlu bulaşıcı hastalıklar (4. istisna) Gizlilik için açıklama örneği; Gizliliğe ilişkin ebeveynlere de açıklama yapmak gereklidir Ergenlerin bağımsızlaşma ve bireyselleşme sürecine vurgu yapılarak, bunun ergenlerin sağlıklı gelişiminin bir parçası olduğu şeklinde ifade edilebilir Ergenlik Dönemi Ergen, ne çocuk ne de yetişkindir Ergenle görüşen sağlık çalışanı, çocuğun duygusal dengesizlik, öfke ve direnç nöbetleri, isteksizlik, huzursuzluk, kendini beğenmeme gibi durumların olabileceğini bilerek hoşgörülü yaklaşmalıdır Ergenin çocuk olmadığı belirtilerek sorumluluk alması sağlanmalı, bunun için gerekli destek ve güven hissettirilmelidir Empatik yaklaşmalı, etkin dinlemeli, doğruyu söylediği durumlarda hak vermeli, düşünce ve önerisini gerçekleştirmek için yardımcı olunmalıdır Emir cümleleri kullanılmamalı; olması gereken durum açıklanarak sorunun çözümü için beklentiler ifade edilmeli, çözüm önerileri ve çabaları görülüp onaylanmalıdır Kendisi ve sağlığı ile ilgili konularda gencin düşünce ve önerileri mutlaka alınmalı ve değerlendirilmelidir. Sorunların çözümünde kesinlikle onun yerine karar verilmemelidir. Ona seçme hakkı tanımak özdenetim becerisini de geliştirecektir TEŞEKKÜRLER

Use Quizgecko on...
Browser
Browser