1. Hafta Jeolojik Devirler PDF
Document Details
Marmara Üniversitesi
Tags
Summary
Bu belge, jeolojik devirler hakkında bilgi içermektedir. Hadeyan, Arkeyan, Proterozoik ve Kambriyen öncesi gibi devirler ve özellikleri detaylı bir şekilde ele alınmaktadır. Ayrıca, paleozoyik dönemin ilk kısmı olan Kambriyen dönemi ve Kambriyen patlaması konuları da işlenmektedir.
Full Transcript
JEOLOJİK DEVİRLER Hadeyan: 4,5-3,6 milyar yıl önce Arkeyan: 3,6-2,5 milyar yıl önce Proterozoik: 2,5 milyar yıl önce-545 milyon yıl önce Kambriyen Öncesi (Prekambriyen) "Kambriyen öncesi" yeryüzünün oluşumundan Kambriyen’e kadar geçen dört milyar yıllık...
JEOLOJİK DEVİRLER Hadeyan: 4,5-3,6 milyar yıl önce Arkeyan: 3,6-2,5 milyar yıl önce Proterozoik: 2,5 milyar yıl önce-545 milyon yıl önce Kambriyen Öncesi (Prekambriyen) "Kambriyen öncesi" yeryüzünün oluşumundan Kambriyen’e kadar geçen dört milyar yıllık zaman dilimidir. Yeryüzü tarihinin %87.5'lik bölümü, Kambriyen öncesinde geçer. Dünya’nın yüzeyinin soğuyup, katılaşması, Kıtasal levhaların, atmosferin ve okyanusların oluşması, Yaşamın jeobiyokimyasal süreçler sonucu ortaya çıkması, Bakterilerin evrimi, Atmosferin oksijence zenginleşmesi, Ökaryotların evrimi ve ilk hayvanların ortaya çıkması Kambriyen öncesinde gerçekleşir. Ne var ki Kambriyen öncesine ait bilgilerimiz son derece sınırlı ve tartışmalıdır. Yeryüzünde bilinen en eski kayaçlar 3.8 milyar yıl öncesine aittir. Bu zamandan önceki kayaçlar jeolojik olaylar sırasında aşınarak ya da yeniden magmaya karışarak yok olmuştur. Dünyanın 4,5 milyar yıl olarak bilinen yaşı, jeolojik etkinliğin olmadığı Ay'dan getirilen taşların ve yeryüzüne düşen meteorlar üzerinde yapılan çalışmalarla bulunmuştur. Dünyanın ilk oluşumu (Hadeyan) sırasında ilk atmosfer ve okyanuslar oluşmuştur. Bu dönemde yeryuvarı çok sayıda meteor düşmesine hedef olmaktaydı ve volkanik etkinlik çok yüksekti. Dünyamız, volkanların püskürttüğü metan, amonyak, su buharı, hidrojen sülfür, karbon mono ve dioksit, azot, fosfor ve kükürt gibi gazlardan oluşan ilkel ve bugünkü canlılar için zehirli bir atmosferle çevriliydi. Henüz ozon tabakası oluşmadığından güneşin mor ötesi ışınları yeryüzüne kolaylıkla ulaşıyordu. Maddelerin yüksek enerji altında sentezlenmesi sonucu yeni moleküller oluştu ve okyanusların korunaklı yerlerinde birikti. Bu şekilde başlayan ve uzun süre devam eden kimyasal evrim süreci ile moleküllerden bir kısmı değişime uğradı ve canlılığın temel maddesi olan DNA ve RNA molekülleri haline geldi. Daha sonraki dönem (Arkeyan) biyolojik evrimin başlangıcı kabul edilmekte ve ilkel oksijensiz yaşamın ortaya çıktığı varsayılmaktadır. Bu devirdeki ilk okyanuslarda oksijen yoktu. Daha önceki devirde oluşan DNA molekülleri, canlılığın çeşitlenmesinde "protein sentezinin denetlenmesi" gibi önemli bir rol üstlendi. Böylelikle, yaklaşık 3-4 milyar yıl önce "bir gen + bir enzim" şeklinde ya da 1989 ‘da Sidney Altman ve Thomas Cech tarafından keşfedilen RNA’dan yapılmış enzim (Ribozim) benzeri bir molekülün oluştuğu ve bunların da kendi eşitini yapabilen ilk canlı moleküller meydana geldiği öne sürülmüştür. Bu ilk hücreydi ve biyolojik evrim süreci başlamış oluyordu. Oksijensiz solunum yapabilen ilk canlılar (protobiyota) çevrelerinde birikmiş besin maddelerini kullanarak kendi enerjilerini ürettiler. İlkel hücrelerin çekirdekleri, hücre zarları ve özelleşmiş aygıtları (organelleri) yoktu. Hücre proteinden yapılmış bir zar ile çevriliydi ve içinde genetik kodun bulunduğu DNA zinciri (kromozom) yer alıyordu. Prokaryotik bakteriler adı verilen bu canlılar, yaklaşık 3.3 milyar yıl önce güneş enerjisini kullanarak "fotosentez yapma" özelliği kazandılar. Fotosentez yapabilen yeni tip bakteriler (siyanobakteriler), o zamana kadar oksijensiz olan okyanuslara oksijen aktarmaya başladılar. Stromatolitler Kambriyen öncesi dönenim son zamanlarında (Proterozoyik) kompleks çok hücreliler ortaya çıkmıştır. Bunun dışında oksijenli atmosfer oluşmuş, bakteriler yaygınlaşmış, çekirdekli hücreler (ökaryotların) gelişmiş ve nihayetinde çok hücreli bir fauna (edikara faunası= yaklaşık 700 milyon önce ortaya çıkan hayvan faunası) oluşmuştur. Dünya’nın ilk oluşumu sırasında dünya coğrafyasına daha çok denizler ve ufak kara parçaları egemendi. Ancak, yaklaşık 3.5 - 3 milyar yıl önce bu levhacıklar konveksiyon akımları nedeniyle süratle çarpışarak birbirine eklendi ve yeryuvarının ilk kıtaları oluşmaya başladı. Proterozoyik sırasında devam eden kıtasal hareketlerle dev boyutlu kıta "Rodinia" oluşmuştur. Rodinia, 1,3 ile 0,9 milyar yıl önce ile 750 milyon yıl önce de var olmuş süperkıtadır. Rodinia parçalanınca gelecekte Pangea adlı kıtanın temelleri atılmaya başladı. Kıtanın ömrü 350 milyon yıl olmuştur. Paleozoyik (1. Zaman) 545 milyon önce başlamış, 250 milyon yıl önce sona ermiştir. Yaklaşık olarak 295 milyon yıl sürmüştür. Paleozoyik’in ilk döneminde (kambriyen) hayvanlar aleminde hızlı bir evrimleşme ve dolayısıyla çeşitlenme olmuştur. Çoğu kitapta bu çeşitlenme “kambriyen patlaması” olarak ifade edilmektedir. Kambriyen patlamasına (hayvanların çeşitlenmesi) neden olan faktörler çeşitli olabilir. Bunların başında ekolojik faktörler gelir. İkincisi jeolojik faktörler gösterilmektedir. Son yıllarda bir diğer faktör olarak genetik etkenler gösterilmektedir. Genetik faktör olarak Hox genlerinin hayvanlarda evrimleşmesiyle önemli bir etkide bulunduğu sanılmaktadır. Bilinen hayvan şubelerinin bir çoğun paleozoyikte ortaya çıkmış ve çeşitlenmiştir. Tüm tartışmalara karşın "Kambriyen Patlaması" olarak adlandırılan ve bu süreçte, sadece 25 milyon yıl içinde bugün bilinen hayvan şubelerinin neredeyse hemen hepsi ortaya çıkmış ve hızla evrimleşmişlerdir. Paleozoyik’in ikinci dönemimde (Ordovisiyen) ilk omurgalılar (balıklar) oluşmuş, dönemin sonuna doğru bitkiler ve böcekler kara yaşamına geçmişlerdir. Paleozoyik’in Devoniyen dönemimde çift yaşamlılar (amphbia) oluşmasıyla omurgalılarda karasal yaşama uyum sağlandı. Devoniyen’de balıkların çeşitliliğinden dolayı bu döneme “Balık Çağı” adı da verilmektedir. Kömür devri olarak da bilinen Karbonifer döneminde yeryüzünün çoğu kısmında bataklık ormanları şeklinde dev boyutlu bitkiler bulunuyordu. Dünya kömür rezervlerinin büyük bir bölümü bu devire ait olduğundan, devire "karbon içeren" anlamında Karbonifer adı verilmiştir. Karbonifer tüm dünya karalarının ekvatoral düzlemde bir araya toplanmaya başladığı ve büyük bir bölümünün günümüz Amazon Ormanları’na benzetilebilecek yağmur ve bataklık ormanlarıyla kaplı olduğu bir devirdi. Dev boyutlu bitki örtüsünün yanı sıra, dev boyutlu böcekler, kırkayaklar ve akrepler ve çeşitli iki yaşamlılar bu devrin önemli canlılarıydı. Bu sebeple Karbonifer Devri "Amfibi Çağı" olarak anılmaktadır. Yine bu dönemde paleozoyik başında tek olan dünya karaları (Rodinia) parçalanmış ve tekrar birleşmek üzere yeni bir dünya kıtasını (Pangea) oluşturmaya başlamıştır. Karbonifer'in sonuna doğru iklim kuraklaşmaya başladı. Kuraklaşan iklimle birlikte bitkilerin ve ormanların yapısı da değişmiştir ve yeni ortamda sürüngenler kendilerini yavaş yavaş göstermeye başlamıştır. Paleozoyik’in son döneminde (Permiyen) Pangea tamamen oluştu. Bataklık ormanlar yok oldu. Sürüngenler yaygınlaşmaya başladı ve dönemin sonunda hayvanlar dünyasında büyük bir yok oluş olmuştur (İlk Kitlesel Biyolojik Yok Oluş). Hayvan türlerinin % 90 kadar yok olduğu varsayılmaktadır. İLK KİTLESEL BİYOLOJİK YOK OLUŞ 1. zaman (Paleozoyik) yaklaşık 295 milyon yıl sürdü. Zamanın sonuna kadar omurgalı sınıflardan balıklar, çift yaşamlılar (kurbağalar) ve sürüngenler hızla evrimleşti. Bu zaman sırasındaki en önemli olay canlıların sulardan karalara çıkması ve buralarda kendilerine yeni yaşam alanları bulmasıydı. Bu olay bitkiler - balıklar - çift yaşamlılar - sürüngenler arasındaki evrimsel ilişkilerle gerçekleşti. 1. zaman sonundaki ani iklimsel değişiklikler (G. yarım kürede buzullaşma var) biyolojik toplu bir yok oluşa neden olmuştur. Tüm türlerin % 90 - 95'i oradan kalktı. Böylece bir çok tür 2. zamana geçemedi. Mezozoyik (2. zaman) 250 milyon önce başlamış, 65 milyon yıl önce sona ermiştir. Yaklaşık olarak 185 milyon yıl sürmüştür. Mezozoyik 3 döneme ayrılarak incelenmektedir. Bunlar sırasıyla Triyas, Jura ve Kretase olarak adlandırılmaktadır. Bunlardan Triyas’da, Pangaea kıtası bir bütün halinde ve henüz parçalanmamış durumda olup iklim karasal ve serttir. Büyük yok oluşun ardından denizlerde ve karalarda yaşamın yeniden çeşitlenip zenginleşmeye başlamıştır. Bu dönemde ilk memeliler ve pek çok yeni sürüngen grubu ortaya çıkmıştır. Triyas'ta, ilk toplu yok oluştan kurtulmayı başaran az sayıda ve çeşitlilikteki canlı grubu, uyumsal açılımla boşalan ekosistemlere yayılmışlardır. Sürüngenler süper kıtalar üzerinde ve okyanuslarda uygun iklim koşulları altında çok daha kolay evrimleşme olanağı bulmuşlardır. Mezozoik’in Jura dönemimde, Pangaea kıtası parçalanmaya başlamıştır. Dinozorlar karasal ekosistemlerin baskın omurgalı grubu olmuştur. Bu devirdeki sürüngenlerin çeşitliliğinden dolayı bir bütün olarak mezozoik zamanına “Sürüngenler Çağı” da denilmektedir. Jura’da ilk defa kuşlar görülmüştür. Jura'nın sonlarına doğru ilk çiçekli bitkiler ortaya çıktı. Kretase döneminde Dinozorlar büyük bir yok oluşla ortadan kalkmıştır. Bu dönemde Pangaea kıtası parçalanmış ve iki süper kıtaya ayrılmıştır. Bunlardan kuzey yarım kürede yer alana Lavrasya, güney yarım kürede yer alan süper kıtaya da Bilim insanları, 66 milyon yıl önce yaşanan ve dinozorların Gondwana adı verilmiştir. Bu iki kıta Jura’da yanı sıra yeryüzündeki canlıların yüzde 75'inin yok olmasına neden olan dev göktaşı çarpmasının izlerini birbirinden tamamen ayrılmıştır. taşıyan kaya numuneleriyle gezegenin en karanlık günlerinden birine ışık tutuyor. Devrin sonunda bir meteor çarpması sonucu Texas Üniversitesi öncülüğünde araştırmayı yürüten ekip, Meksika Körfezi'nin derinliklerindeki kayalardan sondaj gerçekleştiği düşünülen büyük yok oluş, hem dinozorları yoluyla çıkarılan 130 metrelik bir kesitin içerdiği tortuları inceledi. ve hem de pek çok yaygın canlı grubunu ortadan Dinozorların bu göktaşı çarpması sonucu yok olduğu ve kaldırmıştır. memelilerin yükselişe geçtiği biliniyor. Göktaşı çarpmasının etkisinin 2. Dünya Savaşı'nda atılan atom bombasının 10 milyar katı olduğu tahmin ediliyor. İKİNCİ KİTLESEL BİYOLOJİK YOKOLUŞ Yaklaşık 65 milyon yıl önce yerküre, korkunç bir meteor yağmuruna hedef oldu. Oluşan yoğun gaz ve toz bulutu güneşin yararlı etkilerini uzun süre kesti. Bu durum, iklimde büyük çapta değişikliklere yol açtı ve besin zinciri bozuldu. Bu büyük trajedi ile başta dinozorlar olmak üzere karalarda ve denizlerde canlıların bir çoğu yok oldu. Geriye kalan gruplar arasında en şanslıları memelilerdi. Bu büyük felaket memelilerin 3. zamanda gelişmesi ve evrimleşmesi için evrimsel olarak boş alanlar yarattı. Senozoyik (3. zaman) 65 milyon önce başlamış, 2 milyon yıl önce sonlanmıştır. Yaklaşık olarak 63 milyon yıl sürmüştür. Senozoyik Tersiyer ve Kuvaterner olmak üzere iki döneme ayrılarak incelenir. Tersiyer başında ikinci toplu yok oluşun ardından yeryüzünde her şey yeniden başladı. Yaşam tümüyle normal hale gelinceye kadar yaklaşık 10 milyon yıl geçmişti. Büyük felaketten keseli ve plasentalı memelilerin ilkel tipleri az bir kayıpla kurtulmuştu. Bunlar, dallanan evrim kollarıyla çeşitlenerek karaları işgal etmeye ve dinozorlardan boşalan evrimsel alanları hızla doldurmaya başladı. Bu zamanda kıtaların birbirinden ayrı takımadalar biçimindeki konumu, memelilerin birbirinden etkilenmeden farklı evrimsel çizgilerde çeşitlenmelerine neden olmuştur. Tersiyerin eosen bölümünde primatlar görülmeye başlanmıştır. Tersiyerin miyosen bölümünde kıtalar arasındaki su engellerinin zaman zaman kalkmasıyla; Avrupa- Asya-Afrika, Asya-Kuzey Amerika arasında hayvansal göçler yaşandı. Tersiyerin Pliyosen bölümünde hominidler (insan soyu) ortaya çıkmıştır. Bölümün sonunda hominidler oldukça etkili olmaya başlamış ve jeolojik son dönemine kendi ismini verecek kadar etkili olmuşlardır. Daha önce belirtildiği gibi senozoik (3. zaman)’in son dönemi Kuvaterner olarak adlandırılmaktadır. Kuvaterner Antropozik (insan zamanı) olarak da adlandırılmaktadır. Kuvaterner (Antropozoik) dönem, En önemli buzulların görüldüğü dönem olan Pleistosen (Buzul çağları) ve şimdiki zaman anlamında Holosen olmak üzere iki bölüme ayrılır. Pleistosen insan türlerinin evrim geçirdiği bir devredir. İnsan alet yapmaya ve ateşi kullanmaya bu devrede başladı. Pleistosen'de buzul çağlar ile bunları bölen ılıman hatta tropik dönemler de yaşandı. Buzul dönemlerde buzullar ılıman kuşağa doğru ilerleyerek zaman zaman karaların yüzde otuzunu kapladı; buna bağlı olarak deniz seviyeleri düştü ve kıtalar arasında karasal bağlantılar oluştu. Bu durum hayvan ve insan türlerinin göçlerine olanak sağladı. Pleistosen sonunda buzul çağları sona ermiş; iklim ılımanlaşmış ve denizler hemen hemen günümüzün seviyesine ulaşmıştır. Pleistosen sonunda gerçekleşen yok oluşla birçok hayvan türünün soyu tükenmiştir. Pleistosen'de yaşanan son buzul çağının sona ermesiyle başlayan devre yaklaşık 10 bin yıl öncesinden başlayan ve günümüze ulaşan bir zaman dilimi holosen olarak adlandırılmaktadır. Buzul çağları arasında daha sıcak bir buzul arası dönemi ifade eden Holosen, insanlığın tüm kayıtlı tarihini ve uygarlığını içerir. Bu devrede insanlar yerleşik hayata ve tarım toplumuna geçerek pek çok uygarlık kurmuşlar ve doğayı ciddi olarak etkileyip değiştirmişlerdir. Resim Kaynakları Google maps Google Earth https://www.biolib.cz/en/image/id388024/ https://tr.wikipedia.org/wiki/W%C3%BCrm_buzulla%C5%9Fmas%C4%B1#/media/Dosya:Map_of_Alpine_Glaciations.png https://www.kerbtier.de/Pages/Themenseiten/enPhylogenie.html https://lisbdnet.com/what-is-the-difference-between-continental-drift-and-plate-tectonics/ https://www.meteorologiaenred.com/en/continental-drift.html http://pantalasa.com/why-pantalasa-yacht-san-blas/ https://tr.wikipedia.org/wiki/Makigiller https://alchetron.com/Lemuridae https://www.fishbase.se/summary/Mallotus-villosus.html https://www.fishbase.de/FieldGuide/FieldGuideSummary.php?genusname=Salmo&speciesname=trutta&c_code=703 http://www.turkherptil.org/IcerikDetay.asp?IcerikKatId=&TurId=455 https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-49661146 www.handresearch.com https://tr.wikipedia.org/wiki/Okapi https://tr.wikipedia.org/wiki/Z%C3%BCrafa https://tr.wikipedia.org/wiki/Dikenli_y%C3%BCzge%C3%A7liler https://tr.wikipedia.org/wiki/Z%C4%B1rhl%C4%B1_bal%C4%B1klar https://www.youtube.com/watch?v=jviLMCz9rMM Advances of the 5th International Oligochaeta Taxonomy Meeting Zoology in the Middle East, Supplementum 4, 2012: 177-187. Preliminary note on the morphological characters of penja (amphidromous goby postlarvae) in West Sulawesi and Gorontalo Bay (Nurjirana et al 2019 IOP Conf. Ser.: Earth Environ. Sci. 370 012007) Prof. Dr. Ali DEMİRSOY : Genel Zoocoğrafya ve Türkiye Zoocoğrafyası “Hayvan Coğrafyası” Genişletilmiş 5. Baskı, Meteksan A.Ş. Ankara 2002. Diğer Kaynaklar : Prof. Dr. Muslif ÖZKAN. Hayvan Coğrafyası. Alfa-Aktüel yayınları, 2006 TÜBİTAK ile diğer bazı web siteleri., yazılı basın