Travmaya Endokrin Yanıt PDF
Document Details
Uploaded by Deleted User
Stj.Dr. Halil Kemal Daşkan
Tags
Summary
Bu sunumda; travmaya karşı verilen endokrin yanıtlar ve bu yanıtta rol alan hormonlar, sistemler ve faktörler detaylı olarak incelenmektedir. Travma sonrasında oluşan fizyolojik değişiklikler ve bunların önemi vurgulanmaktadır.
Full Transcript
Travmaya Endokrin Yanıt Stj.Dr. Halil Kemal Daşkan Travma Nedir? Travma, vücutta fiziksel, psikolojik veya her iki türde bir hasar ya da stres yaratan bir olay olarak tanımlanır. İki ana kategoride incelenebilir: Fiziksel Travma Psikolojik Travma Canlı herhangi bir travmay...
Travmaya Endokrin Yanıt Stj.Dr. Halil Kemal Daşkan Travma Nedir? Travma, vücutta fiziksel, psikolojik veya her iki türde bir hasar ya da stres yaratan bir olay olarak tanımlanır. İki ana kategoride incelenebilir: Fiziksel Travma Psikolojik Travma Canlı herhangi bir travmaya maruz kaldığında ise kendi dengesini koruyabilmek için bazı endokrin cevaplar vermektedir. Bu, organizmanın hayatta kalmasını sağlamak ve yaşam fonksiyonlarını devam ettirebilmek için kritik öneme sahip bir yanıttır. Canlının bu tepkiyi göstermesine yol açan faktörler. Kanama Doku Hasarı Şok Hipovolemi Kan ph değişimleri İnflamasyon Travmaya yanıtta kimler rol alır? Otonom Sinir Sistemi Hipotalamus Ve Hipofiz Hormonları Adrenal Hormonlar Renin-Anjiyotensin-Aldosteron Sistemi (RAAS) Büyüme Faktörleri Plazma Proteinleri Pankreas Hormonları Endojen Opioidler Travmaya karşı verilen bu yanıtın amacı nedir? Yaşamsal organ perfüzyonunu idame etmek Serbest sıvı atılımını azaltmak Koagulasyonu aktive etmek Kardiyovasküler etkiler ile dolaşımı desteklemek Enfeksiyonla mücadele etmek Artan enerji gereksinimini karşılamak Yara iyileşmesini desteklemek Otonom sinir sistemi Yanıtı Katekolamin Salınımı Travma anında adrenal medulladan adrenalin ve noradrenalin salınır. Travma sonrası ortalama olarak 3-4 kat artarlar ve 24-48 saat süre ile yüksek seviyede kalırlar. Bu hormonlar kısa sürede metabolizma, dolaşım ve solunumu etkiler: Adrenalin: Kalp hızı (taşikardi) ve kardiyak output artırılır. Noradrenalin: Kan damarlarında vazokonstriksiyon yaparak kan basıncını artırır. Özellikle periferik damarlarda vazokonstriksiyon yaparak kanın beyin, kalp ve böbrek gibi hayati organlara yönlendirilmesini sağlar Renin-Anjiyotensin-Aldosteron Sistemi (RAAS) Travma, özellikle kan kaybı veya sıvı kaybı ile birlikte olduğunda RAAS’ı aktif hale getirir. Bu süreç şu şekilde işler: a. Renin Salınımı Hipovolemi veya hipotansiyon sırasında böbreklerdeki juxtaglomerüler hücreler renin salgılar. Renin salınımı şu durumlarda tetiklenir: Böbreklere giden kan akışının azalması (renal perfüzyon azalması). Sempatik sinir sistemi aktivasyonu (noradrenalin etkisiyle). Böbrek tübüllerinde düşük sodyum konsantrasyonu algılanması. b. Anjiyotensin II Oluşumu Renin, karaciğerde üretilen anjiyotensinogen isimli proteini anjiyotensin I’e dönüştürür. Akciğerlerdeki anjiyotensin dönüştürücü enzim (ACE), anjiyotensin I’i anjiyotensin II’ye çevirir. Anjiyotensin II vücutta kan hacmini ve kan basıncını artırarak travmaya yanıt verir. Başlıca etkileri: Vazokontriksiyon Aldosteron Salınımı Antidiüretik Hormon (ADH) Salınımı Aldosteron Zona Glomerulozadan ACTH ve Anjiyotensin II etkisiyle salınır Böbrek distal tübülünden sodyum geri emilimini arttırır Aldosteronun etkisiyle vücutta sıvı birikimi sağlanır, böylece kan hacmi artar ve kan basıncı dengelenir Hipotalamus Ve Hipofiz Hormonları Hipotalamus ve hipofiz bezi, vücudun travmaya karşı verdiği yanıtın başlıca düzenleyicileridir. Travma, vücudun normal homeostatik dengesini bozar ve hipotalamus ile hipofiz bezi, vücudun bu bozulmayı telafi etmesine yardımcı olmak için bir dizi hormon salgılar. Bu yanıtlar, hipotalamus-pituiter-adrenal (HPA) ekseninin bir parçası olarak, stres ve travma karşısında hayatta kalmayı optimize etmeye çalışır. a. Corticotropin-Releasing Hormone (CRH) CRH, hipotalamustan salgılanan ve vücudun stres yanıtını başlatan bir hormondur. Travma veya stres algılandığında, hipotalamus CRH salgılar ve bu da hipofiz bezini uyararak ACTH (adrenokortikotropik hormon) salınımını başlatır. CRH ayrıca bağışıklık sistemini modüle eder, inflamatuar yanıtları yönetir ve stresle ilişkili fiziksel ve duygusal değişiklikleri düzenler. b. Antidiüretik Hormon (ADH) ADH (veya vazopressin), hipotalamusta üretilen ve hipofiz bezinden salgılanan bir hormondur. Travma sırasında sıvı kaybını telafi etmek için böbreklerde suyun geri emilimini artırır ve böylece sıvı dengesini düzenler. Aynı zamanda, kan basıncını da yükseltir. c. Oksitosin Oksitosin, doğum ve emzirme sırasında önemli olsa da, travma sonrası da önemli bir rol oynar. Oksitosin, travmanın psikolojik etkilerini azaltabilir ve iyileşme sürecinde duygusal dengeyi sağlar. d. Adrenokortikotropik Hormon (ACTH) ACTH, CRH’ın etkisiyle hipofiz bezinden salgılanır. ACTH, adrenal bezlere bağlanarak kortizol üretimini başlatır. Kortizol, enerji sağlamak, bağışıklık yanıtını baskılamak, kan basıncını artırmak gibi bir dizi işlemi düzenler. e. Prolaktin Stres ve travma ile birlikte prolaktin seviyelerinde artış gözlemlenebilir. Bu artış bağışıklık yanıtını etkileyebilir ve vücudun iyileşme süreçlerini güçlendirebilir. Travma sonrası görülen amenoreden hiperprolaktinemi sorumlu olabilir. Stres Pankreas Hormon Yanıtı Glukagon Katabolik işlev gören bir hormondur. Kc= glikojenoliz, glikoneogenez ve ketogenezi artırır. Yağ dokusunda lipolize yol açar. Travma sonrası başlangıçta azalır fakat 12 saat içinde normale döner ve 24 saatin içinde normalin üzerine çıkar ve 3 gün kadar yüksek olarak kalır. İnsülin Anabolik etki Aktive lenfositler üzerinde proliferasyon ve sitotoksititeyi arttıran bir etki gösterir Karaciğerde glikogenez ve glikolizis Hücreye glikoz transportu Protein Sentezi Travmaya insülin cevabı bifaziktir. İlk birkaç saatte insülin salınımında katekolamin ve sempatik hiperaktiviteye bağlı olarak baskılanma görülür. Sonuçta stres hiperglisemisi ve genel katabolik durum meydana gelir. Daha sonra ise normal veya aşırı insülin üretimi ile karakterizedir. Ancak periferdeki insülin direncine bağlı hiperglisemi devam etmektedir. Endojen Opioidler Endorfinler Travma sonrasında düzeyleri artar. Analjezik (ağrı kesici) etkiler gösterir ve ağrıya karşı doğal bir koruma sağlar. Enkefalinler Ağrı kontrolü: sinir uçlarındaki ağrı sinyallerinin iletimini engelleyerek ağrının hissedilmesini önler. Travma sonrasında 4 klinik dönem vardır: Katabolik faz ( akut yaralanma dönemi) Dönüş fazı Erken anabolik faz Geç anabolik faz Katabolik faz Travma nedeni ile endokrin sistem etkilenir. Buna bağlı olarak birtakım hormonlar salınır. Kortizolün etkisi ile: İskelet kasında proteoliz ve lipoliz Karaciğerde glikoneogenez ve lipoliz Yağ dokusunda lipoliz Böylelikle hiperglisemi meydana gelir. Epinefrin ve norepinefrinin etkisi ile ; Yağ dokusunda lipoliz Karaciğer ve iskelet sisteminde glikojenoliz ADH etkisi ile su retansiyonu Rölatif bir hiperglisemi oluşur ve osmolaritesi yüksek, miktar olarak az bir idrar çıkar. Katabolik faz, büyük olmayan ameliyatlarda ve orta dereceli travmalarda 2-3 gün sürer. Dönüş fazı: Hastanın genel durumu düzelmeye başlar. Vücut ısısı normalleşir, taşikardi düzelir. İdrar normale döner. GİS normal çalışmaya başlar. Bu dönem 1-2 gün sürer. Erken anabolik faz: Protein yapımı başlamış, hasta pozitif nitrojen dengesine dönmüştür. Genel durumu düzelmiştir, ancak fazla kilo alamaz. 2-7 hafta sürebilir. Geç anabolik faz: Travmanın şiddetine göre birkaç hafta ile birkaç aya kadar değişebilir. Fizyolojik fonksiyonlar tamamen normaldir. Vücut eski ağırlığına ulaşır.