İdari Yargılama Hukuku Ders Notları 2023-2024 PDF
Document Details
Uploaded by WinningMoscovium
İstanbul Bilgi Üniversitesi
2024
Taner Ayanoğlu, Burak Oder
Tags
Summary
Bu belge, Bilgi Üniversitesi'nde 2023-2024 akademik yılında verilen İdari Yargılama Hukuku dersi için ders notlarını içeriyor. Ders, idari yargılama, yargı sistemleri ve Türkiye'deki yargı sistemi konularını ele alıyor.
Full Transcript
Prof. Dr. Taner Ayanoğlu Bilgi Üni., İdari Yargılama Hukuku LAW 243 Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder 2023-2024 Güz Ders Notları İDARİ YARGILAMA HUKUKU...
Prof. Dr. Taner Ayanoğlu Bilgi Üni., İdari Yargılama Hukuku LAW 243 Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder 2023-2024 Güz Ders Notları İDARİ YARGILAMA HUKUKU § 1. Giriş I. Genel olarak Anayasa’da egemenlik yetkisi üçlü bir ayrıma tâbi tutulmuştur: Yasama, yürütme ve yargı. Anayasa’nın 9. maddesi uyarınca “Yargı yetkisi Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır.” Anayasa’nın “Cumhuriyetin Temel Organları” başlıklı Üçüncü Kısmının “Yargı” başlığını taşıyan Üçüncü Bölümü bu organa ilişkin düzenlemeleri içermektedir. II. “Yargı” terimi Anayasa’nın “Cumhuriyetin Temel Organları” başlıklı Üçüncü Kısmının “Yargı” başlıklı Üçüncü Bölümündeki maddelerde bir yandan mahkemelerin yapılanmasına, diğer yandan yargılama faaliyetlerine ilişkin hükümler bulunmaktadır. Dolayısıyla anılan Bölümün adını da oluşturan “yargı” teriminin iki anlamı vardır: (1) Organik (şekli) anlam: Mahkemeler (2) Maddi anlam: Yargılama faaliyeti “Organik anlamda yargı”nın, yani mahkemelerin temel faaliyeti, “maddi anlamda yargı”, yani yargılama faaliyetidir. Ancak mahkemelerin faaliyetleri, sadece yargılama faaliyetiyle tükenmemektedir. Mahkemelerin, yargılama faaliyetinin yürütülmesine yönelik idari faaliyetleri de (= özyönetim) vardır. Örneğin, mahkeme kaleminin ve idari personelinin yönetimi böyledir. Bunun yanında, mahkemelere başkaca idari faaliyetler de yüklenmiş olabilir. Örneğin, belediyelerin kuruluşunda Danıştay’ın karar vermesi ve imtiyaz şartlaşma ve sözleşmeleri hakkında düşüncesini bildirmesi. 1. Organik (şekli) anlam Anayasa’nın 9. maddesi ile 138. maddesinin 2. fıkrası, yargılama faaliyetinin mahkemelerce yürütüleceğini açık şekilde göstermektedir: - AY md. 9: “Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır.”. - AY md. 138.2: “Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.” Anayasa uyarınca, belirli bir yapının “mahkeme” adını taşıyabilmesi için: (1) Anayasa’nın ona bu adı vermesi1, (2) Yasa koyucunun ona bu adı vermesi2 veya, (3) Yasa koyucunun ona bu adın verilmesine izin vermesi3 1 Örneğin AY md. 146: Anayasa Mahkemesi. 2 AY md. 142.1: “Mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usulleri kanunla düzenlenir.”; 06.01.1982 t. ve 2576 s. Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun (BİMK) md. 2.1: “Bölge idare mahkemeleri, idare mahkemeleri ve vergi mahkemeleri, bölgelerin coğrafi durumları ve iş hacmi tutularak Adalet Bakanlığı’nca kurulur ve yargı çevreleri tespit olunur.”. 1 Bu ders notları Prof. Dr. Taner Ayanoğlu ile Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder tarafından hazırlanmıştır. Adı geçenler sadece belirtilen dersin öğrencilerinin şahsi kullanımları için çoğaltımına izin vermekte, diğer fikri mülkiyet haklarını saklı tutmaktadır. Prof. Dr. Taner Ayanoğlu Bilgi Üni., İdari Yargılama Hukuku LAW 243 Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder 2023-2024 Güz Ders Notları gerekir. Bazı mahkemeler adı ve görevleri gösterilerek Anayasa’da öngörülmüştür: - Anayasa Mahkemesi (AY md. 146 vd.); - Yargıtay (AY md. 154); - Danıştay (AY md. 155); - Uyuşmazlık Mahkemesi (AY md. 158). Bu sayılan mahkemeler, Anayasa’nın yaptığı tasnifle “yüksek mahkemeler” dir. Bazı mahkeme türleri (tipleri) ise yine Anayasa’da öngörülmüştür: - Adliye mahkemeleri [= adli mahkemeler] (AY md. 154.1) - İdari yargı mercileri [= idari mahkemeler] (AY md. 155.1) - (Askeri) Disiplin mahkemeleri4 (AY md. 142.2) 2. Maddi anlam: “Yargılama”, bir “proses” 5 olarak, “bir hukuk kuralını belli bir olaya veya konuya uygulayarak sonuca varma (=yargıya varma)” anlamına gelir. Bu tanımın özünü oluşturan proses, idare için de geçerlidir: İdare de bir hukuk kuralını belli bir olaya veya konuya uygulayarak sonuca varmakta ve bu sonucu örneğin bir işlemle somutlamaktadır. Ancak, yargıdaki “proses” in, idarenin hukuku uygulamasından farkı, yargılama faaliyetinin hukukun uygulanması bakımından nihai (son verici, sonsal) olmasıdır. Yani, olgular veya hukuk değişmedikçe, somut olayda hukukun ne dediği bellidir. Bu ise, faaliyetin doğasından ve niteliğinden değil, faaliyeti yürüten organın niteliğinden ve işlevinden çıkmaktadır. Belirtmek gerekir ki; idari işlemlerin nihailiğinden de söz edilir. İdari işlemlerdeki nihailik, idarenin son sözünü söylemiş olması anlamını taşır. Buna karşılık hukukun uygulanması bakımından son sözü söylemek yargı faaliyetine aittir.6 Sonuç olarak bir faaliyetin yargı faaliyeti olarak nitelenebilmesi için, sadece faaliyeti yürüten organın yargı organı olması veya sadece faaliyetin niteliğinin yargılama niteliği taşıması yeterli olmayıp; her ikisinin (organik ve maddi unsurların) bir arada bulunması gereklidir. 3. “Yargılama faaliyeti” ve “yargı faaliyeti” ayrımı Yukarıda söylendiği üzere; yargılama faaliyeti “bir hukuk kuralını belli bir olaya veya konuya uygulayarak sonsal (= nihai) nitelikli sonuca varma” dır. Ancak, yargılama faaliyeti her zaman mahkemelere bırakılmış değildir. Bazı hallerde uyuşmazlıkların halli için “tahkim” denilen yargılama şekli de öngörülmüş olabilir: 3 BİMK md. 2.1: “Bölge idare mahkemeleri, idare mahkemeleri ve vergi mahkemeleri, bölgelerin coğrafi durumları ve iş hacmi tutularak Adalet Bakanlığı’nca kurulur ve yargı çevreleri tespit olunur.”. 4 AY md. 142.2 “Disiplin mahkemeleri dışında askerî mahkemeler kurulamaz. Ancak savaş halinde, asker kişilerin görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevli askerî mahkemeler kurulabilir.”. 5 Latince karşılığı, “procedo” (gitmek, ilerlemek, devam etmek, başarmak) fiilinden türemiş “processus” tur. Latince’den Batı dillerine geçmiş olan bu terim (İtal. “processo”, Fr. “processus”, Alm. “Prozess”, İng. “process”), Türkçe’deki söylenişi dikkate alındığında büyük olasılıkla mühendislik alanında Almanca’dan Türkçe’ye girmiştir. Terim, “bir sonuca ulaştıran iş veya işlemler dizisi” anlamına gelmektedir. 6 Karş. AY md.125.1 ve 4: “İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır.”; “Yargı yetkisi, idarî eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.”. 2 Bu ders notları Prof. Dr. Taner Ayanoğlu ile Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder tarafından hazırlanmıştır. Adı geçenler sadece belirtilen dersin öğrencilerinin şahsi kullanımları için çoğaltımına izin vermekte, diğer fikri mülkiyet haklarını saklı tutmaktadır. Prof. Dr. Taner Ayanoğlu Bilgi Üni., İdari Yargılama Hukuku LAW 243 Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder 2023-2024 Güz Ders Notları - AY md. 59.3: “Spor federasyonlarının spor faaliyetlerinin yönetimine ve disiplinine ilişkin kararlarına karşı ancak zorunlu tahkim yoluna başvurulabilir. Tahkim kurulu kararları kesin olup bu kararlara karşı hiçbir yargı merciine başvurulamaz.” - AY md. 125.1: “İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır. Kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinde bunlardan doğan uyuşmazlıkların millî veya milletlerarası tahkim yoluyla çözülmesi öngörülebilir. Milletlerarası tahkime ancak yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlıklar için gidilebilir.” - 4501 s. Kamu Hizmetleri ile İlgili İmtiyaz Şartlaşma ve Sözleşmelerinden Doğan Uyuşmazlıklarda Tahkim Yoluna Başvurulması Halinde Uyulması Gereken İlkelere Dair Kanun md. 2: “... a) Tahkim yolu: Tarafların doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlığı aralarındaki anlaşmaya göre hakem veya hakem kuruluna götürdükleri, usulü taraflarca belirlenebilecek özel bir yargılama faaliyetini, (ifade eder).” - 4686 s. Milletlerarası Tahkim Kanunu md. 4.1.1: “Tahkim anlaşması, tarafların, sözleşmeden kaynaklansın veya kaynaklanmasın aralarında mevcut bir hukukî ilişkiden doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlıkların tümünün veya bazılarının tahkim yoluyla çözülmesi konusunda yaptıkları anlaşmadır.” Buna karşılık “yargı faaliyeti”, mahkemeler tarafından yapılan yargılama faaliyetini ifade eder: AY md. 9: “Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır.” “Mahkemeler tarafından yapılan yargılama faaliyeti” ni ifade eden “yargı faaliyeti” ile “uyuşmazlıkların çözülmesi” anlamına gelen “yargılama faaliyeti” terimlerinin birbirine karıştırılmaması gerekir. Yargılamada köken itibarıyla ilk ortaya çıkanlar hukuk yargısı ile ceza yargısıdır. Öyle ki, bunlar “doğal” olan olarak kabul edilmişler ve tek bir yargı düzeni olarak algılanıp düzenlenmişlerdir. Hukuk mahkemeleri ile ceza mahkemelerini bünyesinde toplayan yargı koluna Türkçede verilen ad da bu gelişimin bir yansımasıdır: Adli yargı (à Adalet, adalet dağıtımı). IV. Yargı sistemleri 1. Yargı birliği sistemi Anglo-Amerikan ülkelerinde uygulanan bu sistemde, herhangi bir ayrım yapılmaksızın tüm uyuşmazlıklar tek bir yargı düzeni içinde adli mahkemelerce görülür. Bir başka deyişle, birey-idare uyuşmazlıklarını çözme görevi de birey-birey uyuşmazlıklarını çözümleyen adli mahkemelere aittir. Yargı tek bir düzen şeklinde örgütlenmiştir ve yargı birliğini çoğunlukla yargı düzeninin en tepesinde yer alan bir yüksek mahkeme sağlar. Anglo-Amerikan hukuk sisteminin ayırıcı özelliği, birey-birey ilişkilerini düzenleyen özel hukukun, idare-birey ilişkilerini de düzenleyen hukuk olduğunun kabul edilmesidir. 2. Yargı ayrılığı sistemi (=İdari yargı sistemi) Kıta Avrupası sistemi de denilen yargı ayrılığı sisteminde, uyuşmazlıkların çözümünde, nitelikleri esas alınarak ayrı yargı düzenleri (= yargı kolları) görevlendirilmiştir. Bu sistemde ilke olarak, idare-birey uyuşmazlıklarının çözülmesi idari yargının, birey-birey uyuşmazlıklarının çözülmesi (ve ceza yargılaması) adli yargının görevidir. Yargı ayrılığı sisteminde, yargı çeşitli kollara ayrılmıştır ve ilke olarak aynı nitelikte uyuşmazlıklar aynı yargı düzeni/kolu içinde görülür ve çözümlenir. Kıta Avrupası hukuk sistemlerinde, özel hukuktan ayrı özgün ve bağımsız bir idare hukuku da bulunmaktadır. 3 Bu ders notları Prof. Dr. Taner Ayanoğlu ile Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder tarafından hazırlanmıştır. Adı geçenler sadece belirtilen dersin öğrencilerinin şahsi kullanımları için çoğaltımına izin vermekte, diğer fikri mülkiyet haklarını saklı tutmaktadır. Prof. Dr. Taner Ayanoğlu Bilgi Üni., İdari Yargılama Hukuku LAW 243 Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder 2023-2024 Güz Ders Notları V. Türkiye’de yargı sistemi (yargı düzenleri) 1. Yüksek mahkemeler ve yargı düzenleri Türk yargı sisteminde, yargı ayrılığı sistemi benimsenmiştir. Her bir yargı düzeninin tepesinde bir Yüksek Mahkeme bulunmaktadır. Anayasa’nın “Yargı” bölümünün “Yüksek Mahkemeler” alt bölümünde, Anayasa Mahkemesi (md. 146-153), Yargıtay (md. 154), Danıştay (md. 155) ve Uyuşmazlık Mahkemesi (md.158) olmak üzere dört tane yüksek mahkeme düzenlenmektedir. Anayasada birden fazla yüksek mahkemenin öngörülüp düzenlenmesi sebebiyle, Türk yargı sisteminde birden fazla yargı düzeni bulunmakta ve her yargı düzeninin tepesinde bir yüksek mahkeme bulunmaktadır. Yüksek mahkemeler bakımından yargı düzenlerinin genel görünümü şöyledir: Yüksek Mahkemeler ve Yargı Düzenleri Anayasa Mahkemesi Yargıtay Danıştay Uyuşmazlık Mahkemesi (AY md. 146-153) (AY md. 154) (AY md. 155) (AY md. 158) Anayasa Yargısı Adli Yargı İdari Yargı Uyuşmazlık Yargısı Hukuk Yargısı Ceza Yargısı Temel yargı kolları olan adli ve idari yargı yanında, anayasa yargısı da ayrı (tek) bir mahkemeye verilmiştir: Anayasa Mahkemesi. 2. Konumu özellikli merciler Sayıştay ve Yüksek Seçim Kurulu Anayasa’da öngörülen ve düzenlenen kurumlardır. Her iki kurumun yargı yeri olup olmadıkları ve ayrı birer yargı düzeni oluşturup oluşturmadıkları konusu tartışmalıdır. a. Sayıştay Sayıştay, Anayasa’nın “Yargı” bölümünün içinde, ancak “Yüksek Mahkemeler” alt bölümünün dışında düzenlenmiştir. AY md. 160: “Sayıştay, merkezi yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarının bütün gelir ve giderleri ile mallarını Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetlemek ve sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamak ve kanunlarla verilen inceleme, denetleme ve hükme bağlama işlerini yapmakla görevlidir. Sayıştayın kesin hükümleri hakkında ilgililer yazılı bildirim tarihinden itibaren onbeş gün içinde bir kereye mahsus olmak üzere karar düzeltilmesi isteminde bulunabilirler. Bu kararlar dolayısıyla idarî yargı yoluna başvurulamaz. : “Vergi, benzeri malî yükümlülükler ve ödevler hakkında Danıştay ile Sayıştay kararları arasındaki uyuşmazlıklarda Danıştay kararları esas alınır.” : “Mahalli idarelerin hesap ve işlemlerinin denetimi ve kesin hükme bağlanması Sayıştay tarafından yapılır.” : “Sayıştayın kuruluşu, işleyişi, denetim usulleri, mensuplarının nitelikleri, atanmaları, ödev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri ve diğer özlük işleri, Başkan ve üyelerinin teminatı kanunla düzenlenir.” Anayasa’ya göre, Sayıştay idari ve yargısal görevleri bulunan bir mercidir, ancak bir yüksek mahkeme değildir7. 7 Karş. AYM. E.2011/21, K.2013/36, T.28.02.2013 4 Bu ders notları Prof. Dr. Taner Ayanoğlu ile Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder tarafından hazırlanmıştır. Adı geçenler sadece belirtilen dersin öğrencilerinin şahsi kullanımları için çoğaltımına izin vermekte, diğer fikri mülkiyet haklarını saklı tutmaktadır. Prof. Dr. Taner Ayanoğlu Bilgi Üni., İdari Yargılama Hukuku LAW 243 Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder 2023-2024 Güz Ders Notları b. Yüksek Seçim Kurulu Yüksek Seçim Kurulu da hem idari görevleri (seçimlerin yönetim ve denetimi) hem de yargısal görevleri (seçim uyuşmazlıklarını çözümlemek) bulunan bir merciidir. AY md. 67.5: “... Ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde oy kullanılması ve oyların sayım ve dökümünde seçim emniyeti açısından alınması gerekli tedbirler Yüksek Seçim Kurulu tarafından tespit edilir ve görevli hâkimin yerinde yönetim ve denetimi altında yapılır.” AY md. 79: “Seçimler, yargı organlarının genel yönetim ve denetimi altında yapılır.” : “Seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma, seçim süresince ve seçimden sonra seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzlukları, şikâyet ve itirazları inceleme ve kesin karara bağlama ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin seçim tutanaklarını kabul etme görevi Yüksek Seçim Kurulunundur. Yüksek Seçim Kurulunun kararları aleyhine başka bir mercie başvurulamaz.” : “Yüksek Seçim Kurulunun ve diğer seçim kurullarının görev ve yetkileri kanunla düzenlenir.” : “Yüksek Seçim Kurulu yedi asıl ve dört yedek üyeden oluşur. Üyelerin altısı Yargıtay, beşi Danıştay Genel Kurullarınca kendi üyeleri arasından üye tamsayılarının salt çoğunluğunun gizli oyu ile seçilir. Bu üyeler, salt çoğunluk ve gizli oyla aralarından bir başkan ve bir başkanvekili seçerler.” : “Yüksek Seçim Kuruluna Yargıtay ve Danıştaydan seçilmiş üyeler arasından ad çekme ile ikişer yedek üye ayrılır. Yüksek Seçim Kurulu Başkanı ve Başkanvekili ad çekmeye girmezler.” 3. Yargı Düzenleri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıkları Adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını çözümlemek üzere de Uyuşmazlık Mahkemesi kurulmuştur: AY md. 158.1: “Uyuşmazlık Mahkemesi, adlî ve idarî yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözümlemeye yetkilidir.” Anayasa Mahkemesi ile diğer mahkemeler arasındaki görev uyuşmazlıklarında ise Anayasa Mahkemesi’nin kararı esas alınır: AY md. 158.3: “Diğer mahkemelerle, Anayasa Mahkemesi arasındaki görev uyuşmazlıklarında, Anayasa Mahkemesinin kararı esas alınır.” a. Görev uyuşmazlığı Genel olarak, görev uyuşmazlığı deyimi, bir uyuşmazlığı çözümleme konusundaki yargısal görevin hangi yargı düzenine ait olduğuna ilişkin sorunu ve uyuşmazlığı ifade eder. Uyuşmazlık Mahkemesi’nin çözümleyeceği görev uyuşmazlıkları adli ve idari yargı mercileri arasındakilerle sınırlıdır. Adli ve idari yargı mercileri arasında oluşmayan görev ve hüküm uyuşmazlıkları Uyuşmazlık Mahkemesi’nin görev alanı dışında kalmaktadır. İki türlü görev uyuşmazlığı vardır: (i) Olumlu görev uyuşmazlığı, (ii) Olumsuz görev uyuşmazlığı. a.1. Olumlu görev uyuşmazlığı İki tür olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılabilir: a.1.1. Görev itirazının reddi üzerine çıkan olumlu görev uyuşmazlığı UMK md. 10: “Görev uyuşmazlığı çıkarma; adli ve idari bir yargı merciinde açılmış olan davada ileri sürülen görev itirazının reddi üzerine ilgili Başsavcı tarafından görev konusunun incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesinden istenmesidir.” : Uyuşmazlık çıkarma isteminde bulunmaya yetkili makam; reddedilen görevsizlik itirazı adli yargı yararına ileri sürülmüş ise Cumhuriyet Başsavcısı, idari yargı yararına ileri sürülmüş ise Danıştay Başkanunsözcüsüdür.” UMK md. 12.1: “Görev itirazında bulunan kişi veya makam, itirazın reddine ilişkin kararın verildiği tarihten, şayet bu kararın tebliği gerekiyorsa tebliğ tarihinden, itiraz yolu açık bulunan 5 Bu ders notları Prof. Dr. Taner Ayanoğlu ile Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder tarafından hazırlanmıştır. Adı geçenler sadece belirtilen dersin öğrencilerinin şahsi kullanımları için çoğaltımına izin vermekte, diğer fikri mülkiyet haklarını saklı tutmaktadır. Prof. Dr. Taner Ayanoğlu Bilgi Üni., İdari Yargılama Hukuku LAW 243 Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder 2023-2024 Güz Ders Notları ceza davalarında ise ret kararının kesinleştiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde, uyuşmazlık çıkarılmasını istemeye yetkili makama sunulmak üzere iki nüsha dilekçeyi itirazı reddeden yargı merciine verir.” UMK md. 13.1: “Uyuşmazlık çıkarma konusundaki dilekçe ile ekleri kendisine ulaşan yetkili makam, gerekirse gelen dilekçedeki veya eklerindeki eksiklikleri tamamlattıktan sonra, uyuşmazlık çıkarmaya yer olmadığı sonucuna varırsa, istemin reddine karar verir. Bu karar, ilgili kişilere veya makama ve ilgili yargı merciine, hemen tebliğ olunur. Bu karara karşı hiç bir yargı merciine başvurulamaz.” a.1.2. Aynı dava ile ilgili olarak iki ayrı yargı düzenine ait yargı mercilerince verilmiş görevlilik kararı üzerine ortaya çıkan olumlu görev uyuşmazlığı UMK md. 17.1: “Olumlu görev uyuşmazlığı; adli ve idari yargıya bağlı ayrı iki yargı merciine açılan ve tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davalarda bu yargı mercilerinin her ikisinin kendilerini görevli sayan kararlar vermiş olmaları durumunda meydana gelir.” a.2. Olumsuz görev uyuşmazlığı UMK md. 14.1: “Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli ve idari yargı mercilerinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir.” b. Hüküm uyuşmazlığı Hüküm uyuşmazlığı, adli ve idari yargı mercilerinden en az ikisi tarafından, görevle ilgili olmaksızın kesin olarak verilmiş veya kesinleşmiş, aynı konuya ve sebebe ilişkin, taraflarından en az biri aynı olan ve kararlar arasındaki çelişki yüzünden hakkın yerine getirilmesi olanaksız bulunan hallerde ortaya çıkar. İlgili kişi veya makam Uyuşmazlık Mahkemesine başvurarak hüküm uyuşmazlığının giderilmesini isteyebilir. (UMK md. 24) VI. Hukuk devleti ve devletin yargısal denetimi 1. Dogmatik kurgu Hukuk devleti kavramı hem bireylerin hem de devletin hukuk kurallarıyla bağlı olmasını ifade eder. Hukuk kurallarının devletin iradesinin ürünü olması ile devletin kendi koyduğu kurallarla bağlı olması arasındaki çelişki “hukuk devleti” kavramı ile aşılmaktadır. Hukuk devleti, aslında tek bir şekli unsurla, tek bir maddi unsura indirgenebilir: (1) Hukukun üstünlüğü (şekli unsur) (2) Temel hak ve hürriyetlerin tanınması (maddi unsur). Tarihsel gelişime bakıldığında da “hukuk devleti” kavramına yüklenen unsurların daima bu ikisinden türetildiği görülebilir. Yargısal denetim, hukuk devleti ilkesinin olmazsa olmaz koşuludur. Aynı zamanda, hukuk devleti ve yargısal denetim bireyler için hukuk güvenliğini de sağlar. 2. 1982 Anayasası’nın ilgili hükümleri AY md. 2 [Cumhuriyetin nitelikleri] “Türkiye Cumhuriyeti, (...) insan haklarına saygılı, (...) bir hukuk devletidir.” AY md. 9 [Yargı yetkisi] “Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır.” 6 Bu ders notları Prof. Dr. Taner Ayanoğlu ile Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder tarafından hazırlanmıştır. Adı geçenler sadece belirtilen dersin öğrencilerinin şahsi kullanımları için çoğaltımına izin vermekte, diğer fikri mülkiyet haklarını saklı tutmaktadır. Prof. Dr. Taner Ayanoğlu Bilgi Üni., İdari Yargılama Hukuku LAW 243 Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder 2023-2024 Güz Ders Notları AY md. 36.1 [Hak arama hürriyeti] “Herkes, meşrû vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.” AY 40 [Temel hak ve hürriyetlerin korunması] “Anayasa ile tanınmış hak ve hürriyetleri ihlâl edilen herkes, yetkili makama geciktirilmeden başvurma imkânının sağlanmasını isteme hakkına sahiptir.” “Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır.” “Kişinin, resmî görevliler tarafından vâki haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da, kanuna göre, Devletçe tazmin edilir. Devletin sorumlu olan ilgili görevliye rücu hakkı saklıdır.” AY md. 125 [Yargı yolu] “İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır. Kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinde bunlardan doğan uyuşmazlıkların millî veya milletlerarası tahkim yoluyla çözülmesi öngörülebilir. Milletlerarası tahkime ancak yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlıklar için gidilebilir.” “Yargı yetkisi, idarî eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olup, hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamaz.” “İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.” AY md. 129 “Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare aleyhine açılabilir.” VII. Dava kavramı Yargılama Usulü Hukukunun genel tanımıyla dava, bir başkası tarafından hakkı ihlâl edilen veya tehlikeye sokulan (= hakkının gereği yerine getirilmeyen) veya kendisinden haksız bir talepte bulunulan kişinin, mahkemeden hukuksal koruma istemesi ile başlayan süreçtir. Hukuksal korunma isteyen kimseye “davacı”, kendisine karşı hukuksal korunma istenen kimseye ise “davalı” denir. 7 Bu ders notları Prof. Dr. Taner Ayanoğlu ile Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder tarafından hazırlanmıştır. Adı geçenler sadece belirtilen dersin öğrencilerinin şahsi kullanımları için çoğaltımına izin vermekte, diğer fikri mülkiyet haklarını saklı tutmaktadır. Prof. Dr. Taner Ayanoğlu Bilgi Üni., İdari Yargılama Hukuku LAW 243 Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder 2023-2024 Güz Ders Notları § 2. İdari Yargı Düzeni I. İdari yargının temel ilkeleri 1. Yargının temel ilkesi: Kanunilik Yargının, tüm yargı kolları ve yargılama faaliyetleri için temel ilkesi “kanunilik” tir. Bu ilke Anayasa’nın 138 ve 142. maddelerinde açıkça dile getirilmiştir: - AY md. 138.1: “Hâkimler, (...) Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanî kanaatlerine göre hüküm verirler.” - AY md. 142.1: “Mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usulleri kanunla düzenlenir.” Kanunilik ilkesi diğer yargı kolları için olduğu gibi,8 idari yargı için de ayrıca ve açıkça dile getirilmiştir: AY md. 155 [Danıştay]: “Danıştay, idarî mahkemelerce verilen ve kanunun başka bir idarî yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme merciidir. Kanunla gösterilen belli davalara da ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar.” “Danıştay, davaları görmek, kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmeleri hakkında iki ay içinde düşüncesini bildirmek, idarî uyuşmazlıkları çözmek ve kanunla gösterilen diğer işleri yapmakla görevlidir.” 2. Anayasal varlık güvencesi Temel kuruluş ilkeleri AY md. 155’te düzenlenen Danıştay’ın (Anayasa’da düzenlenmiş olduğu için) Anayasal varlık güvencesine sahip olduğu tartışmasızdır. AY md. 155.1, “idari mahkemeler” den, “idari yargı merci(leri)” nden, Danıştay’dan ve “ilk ve son derece mahkemesi” nden söz etmekte ve bunları bir yargı yapısı ve düzen içinde kurgulamaktadır: (1) Danıştay, idari mahkemelerce verilen ve kanunun başka bir idari yargı merciine bırakmadığı hallerde son inceleme merciidir. (2) O zaman Danıştay tek idari yargı mercii değildir, ilk inceleme mercileri de olmalıdır. (3) Danıştay’ın belli davalarda ilk ve son derece mahkemesi olduğu söylendiğine göre ve AY md. 9 uyarınca “Yargı yetkisi Türk Millet adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanı(lacağına)” göre, ilk inceleme mercileri mahkeme niteliğinde olmalıdır. Bu durumda, idari yargı mercilerinin (= idari mahkemeler = idari yargı) Anayasal varlık güvencesi vardır. Ancak belirtmek gerekir ki, bu güvence organik-varlık güvencesidir. Maddi-varlık (konusal-varlık) güvencesi, yani uyuşmazlıkların çözümünün nitelikleri gereği idari yargıya hasredilmesi bakımından, idari yargının Anayasa’daki konumu zayıftır. Her ne kadar: (1) AY md. 155.2’de öngörülen “davaları görmek” görevi, Danıştay’ın AY md. 155.1 uyarınca ilk ve son derece mahkemesi olarak yapacağı görevlerdir; (2) AY md. 155.2’de “idari uyuşmazlıklar” terimi de kullanıldığından, bu davalar “idari” nitelikli davalar olmalıdır; (3) İdari yargı mercilerinin anayasal organik-varlık güvencesine sahip olmalarından dolayı, idari nitelikli davalar idari yargının görev alanında bırakılmalıdır… 8 Karş. AY md. 146-153 (Anayasa mahkemesi); AY md. 154.1 (Adli yargı); AY md. 158.1 ve 2 (Uyuşmazlık Mahkemesi). 8 Bu ders notları Prof. Dr. Taner Ayanoğlu ile Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder tarafından hazırlanmıştır. Adı geçenler sadece belirtilen dersin öğrencilerinin şahsi kullanımları için çoğaltımına izin vermekte, diğer fikri mülkiyet haklarını saklı tutmaktadır. Prof. Dr. Taner Ayanoğlu Bilgi Üni., İdari Yargılama Hukuku LAW 243 Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder 2023-2024 Güz Ders Notları … şeklinde bir çıkarımla konusal-varlık güvencesi kurgulanmaya çalışılabilirse de 9 hem AY md. 155.1’de hem de AY md. 155.2’de yer alan “kanunla gösterilen” ibaresinin yer alması ve AY md. 37’de “doğal hakim güvencesi” nin değil, “kanuni hakim güvencesi” nin tanınmış olması nedeniyle bu kurgu zayıflamaktadır. Ancak belirtmek gerekir ki; organik-varlık güvencesi, “işlevlilik” kuralıyla birlikte düşünüldüğünde, idari yargı için “asgari maddi-varlık güvencesi” vardır. Yani, yasa koyucu idari yargıyı yargılama faaliyeti bakımından işlevsiz kılacak şekilde görev dağılımı yapamaz. 3. Yargı yolunun açıklığı ilkesi a. Kural: İdarenin her türlü eylem ve işlemine karşı yargı yolu açıktır Anayasa AY md. 36.1’de “yargı yolunun açıklığı ilkesi”, “Hak arama hürriyeti” adı altında tüm uyuşmazlık türleri ve dolayısıyla yargı kolları için şu şekilde tanınmıştır: “Herkes, meşrû vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.”. “Hakimin imtina yasağı” olarak bilinen ve AY md. 36.2’de yeralan ilke de yargı yolunun açıklığı ilkesinin bir türevidir: “Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz.”. Anayasa’da, idari işlem ve eylemler için ayrıca kural konmuştur: AY md. 125.1: “İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır...” b. İstisnalar: b.1. Tahkim yolu istisnaları - AY md. 59.3: “Spor federasyonlarının spor faaliyetlerinin yönetimine ve disiplinine ilişkin kararlarına karşı ancak zorunlu tahkim yoluna başvurulabilir. Tahkim kurulu kararları kesin olup bu kararlara karşı hiçbir yargı merciine başvurulamaz.” - AY md. 125.1: “… Kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinde bunlardan doğan uyuşmazlıkların millî veya milletlerarası tahkim yoluyla çözülmesi öngörülebilir. Milletlerarası tahkime ancak yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlıklar için gidilebilir.” 9 Karş. AMK E. 2005/108, K. 2006/35, T. 01.03.2006: “Anayasa'nın 125 maddesinin birinci fıkrasında, "idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır"; 140. maddesinin birinci fıkrasında, "Hakimler ve savcılar adli ve idari yargı hakim ve savcıları olarak görev yaparlar"; 142. maddesinde "Mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usulleri kanunla düzenlenir"; 155. maddesinin birinci fıkrasında da, "Danıştay, idari mahkemelerce verilen kanunun başka bir idari yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme merciidir. Kanunda gösterilen belli davalara da ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar" denilmektedir. Bu kurallara göre, Anayasa'da idari ve adli yargının ayrılığı kabul edilmiştir. Bu ayrım uyarınca idarenin kamu gücü kullandığı ve kamu hukuku alanına giren işlem ve eylemleri idari yargı, özel hukuk alanına giren işlemleri de adli yargı denetimine tabi olacaktır. Buna bağlı olarak idari yargının görev alanına giren bir uyuşmazlığın çözümünde adli yargının görevlendirilmesi konusunda yasakoyucunun geniş takdir hakkının bulunduğunu söylemek olanaklı değildir. Ceza hukukundaki gelişmelere koşut olarak, kimi yasal düzenlemelerde basit nitelikte görülen suçlar hakkında idari yaptırımlara yer verildiği görülmektedir. Daha ağır suç oluşturan eylemler için verilen idari para cezalarına karşı yapılacak başvurularda konunun idare hukukundan çok ceza hukukunu ilgilendirmesi nedeniyle adli yargının görevli olması doğaldır. Ancak, idare hukuku esaslarına göre tesis edilen bir idari işlemin, sadece para cezası yaptırımı içermesine bakılarak denetiminin idari yargı alanından çıkarılarak adli yargıya bırakılması olanaklı değildir. Bu durumda, itiraz konusu kuralla diğer yasalardaki kabahatlere yollama yapılarak, yalnızca yaptırımın türünden hareketle ve idari yargının denetimine tabi tutulması gereken alanlar gözetilmeden, bunları da kapsayacak biçimde başvuru yolu, itiraz, bunlara ilişkin usul ve esasların değiştirilmesi, Anayasa'nın 125. ve 155. maddelerine aykırıdır, Kural'ın iptali gerekir.”. 9 Bu ders notları Prof. Dr. Taner Ayanoğlu ile Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder tarafından hazırlanmıştır. Adı geçenler sadece belirtilen dersin öğrencilerinin şahsi kullanımları için çoğaltımına izin vermekte, diğer fikri mülkiyet haklarını saklı tutmaktadır. Prof. Dr. Taner Ayanoğlu Bilgi Üni., İdari Yargılama Hukuku LAW 243 Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder 2023-2024 Güz Ders Notları b.2. Yargı yolu kapalı işlemler AY md. 125.2’teki “Yüksek Askerî Şûranın terfi işlemleri ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayırma hariç her türlü ilişik kesme kararlarına karşı yargı yolu açıktır.” hükmü uyarınca Yüksek Askerî Şûranın terfi işlemleri ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayırma işlemlerine karşı yargı yolu kapalıdır.10 AY md. 159.10 uyarınca “(Hakimler ve Savcılar Kurulunun) meslekten çıkarma cezasına ilişkin olanlar dışındaki kararlarına karşı yargı mercilerine başvurulamaz.” Diğer taraftan Danıştay idari dairesinin (D1D) kararlarına karşı da yargı yoluna başvurulamamaktadır. 4. Dava taraflarından birinin mutlaka idare olması veya “idare” niteliğinde olması a. İdari işlem ve eylemlerde AY md. 125.1 uyarınca “İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır.”. Anayasa’nın bu hükmü, idari yargıda, işlem ve eylemden doğan davalarda davalı tarafın idare olduğunu göstermektedir. b. İdari sözleşmelerde İdari sözleşmelerde ise, uyuşmazlık konusunda göre idare davacı veya davalı olabilmektedir. 5. Hukuka uygunluk denetiminin esas olması AY md. 125.4, idari yargının denetiminin hukuka uygunlukla sınırlı olduğunu açıkça dile getirmektedir: “Yargı yetkisi, idarî eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olup, hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamaz. Yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idarî eylem ve işlem niteliğinde veya takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez.”. Belirtmek gerekir ki, bu kural, idari işlem veya eylem idari yargı dışında bir yargı yoluna tâbi kılınsa dahi geçerlidir. Anayasa’nın bu hükmüne koşut bir düzenleme 2577 s. İdarî Yargılama Usulü Kanunu’nun (“İYUK”) 2. maddesinin 2. fıkrasında da bulunmaktadır: “İdari yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. İdari mahkemeler; yerindelik denetimi yapamazlar, yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremezler.” İdarenin takdir yetkisi bulunan hallerde, idare, yargı kararıyla belli bir yönde hareket etmeye zorlanamaz. İdari yargı yerleri, yargı yetkisini kullanırken ve dava konusu idari işlemin hukuka uygunluğunu denetlerken; bu işlem yerine nitelik veya nicelik yönünden farklı bir işlemin uygulanması gerektiğini belirleyerek, olması gerekeni hüküm altına alamazlar. Örneğin vergi idaresi tarafından yapılması gereken işlemler vergi mahkemesi tarafından yapılıp sonucuna 10 Ayrıca bkz. İYUK md. 20/C.6: “Yüksek Askerî Şûranın terfi işlemleri ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayırma işlemleri hariç her türlü ilişik kesme kararlarına karşı yargı yolu açıktır.”. 10 Bu ders notları Prof. Dr. Taner Ayanoğlu ile Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder tarafından hazırlanmıştır. Adı geçenler sadece belirtilen dersin öğrencilerinin şahsi kullanımları için çoğaltımına izin vermekte, diğer fikri mülkiyet haklarını saklı tutmaktadır. Prof. Dr. Taner Ayanoğlu Bilgi Üni., İdari Yargılama Hukuku LAW 243 Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder 2023-2024 Güz Ders Notları göre tarh matrahını belirlenemez.11 Ancak bazı Danıştay kararlarında, bu Anayasal ve yasal esaslara aykırı sonuçlara da varılmaktadır.12 II. Türkiye’de idari yargının tarihçesi Türkiye’de idari yargı sistemi, Tanzimat döneminde başlayan batılılaşma hareketleri çerçevesinde Fransa’dan esinlenilerek kurulmuştur. 1868 yılında, Şurayı Devlet kurularak, özel kişilerle idare arasındaki özel olsun idari olsun, tüm uyuşmazlıkları çözümlemek ve memurları yargılamakla görevlendirilmiştir. Gerek Fransa’da gerekse ülkemizde ayrı bir idari yargı düzeninin ortaya çıkışının tarihi sebebi, Fransa’da ihtilalcilerin, ülkemizde de Tanzimatçıların Adliye Mahkemelerine güvensizlikleri ve yenilik hareketlerini engelleyecek olmaları endişesidir. Cumhuriyet dönemine kadar Şurayı Devlet’in yetki ve görevlerinde sürekli daralma olmuştur. 1922 yılında Milli Hükümet, bütün imparatorluk kurumları gibi, Şurayı Devleti de kaldırmıştır. Türkiye’de ilk Danıştay, 1924 Anayasasının 51. maddesi ile düzenlenmiş ve 1925’te ise 669 sayılı Kanunla kurulmuştur. Daha sonra Danıştay 1938’de 3546 sayılı Kanunla yeniden düzenlenmiştir. 1961 Anayasası Danıştay’ı yeniden ve etraflı bir şekilde düzenlemiştir. Anayasa’nın hükümlerini tamamlayan 521 sayılı Danıştay Kanunu 1964 yılında kabul edilmiştir. 1980 yılından sonra idari yargı düzeninde köklü değişiklikler ve düzenlemeler yapılmıştır. Öncelikle 2575, 2576, 2577 sayılı Kanunlar ile İdari Yargı düzeni içindeki mahkemelerin kuruluş görev ve yetkileri ile yargılama yöntemleri yeni baştan düzenlenmiş ve idari mahkeme olarak Danıştay yanında idare mahkemeleri, vergi mahkemeleri ve bölge idare mahkemeleri öngörülmüştür. Daha sonra bu yasal düzenlemelere uygun şekilde 1982 Anayasası md. 155’te Danıştay’ın kuruluş ve görevleri düzenlenmiştir. IV. İdari yargının görev alanı 1. Genel olarak Bir uyuşmazlıkta hangi yargı düzeninin görevli olduğu sorununu çözümlemek her zaman kolay değildir. Bu konuda yargı düzenlerinde çözümlenen uyuşmazlıkların niteliklerinden hareket etmek de bazı durumlarda yanılgıya yol açabilir. Örneğin, asıl olarak “anayasaya uygunluk denetimi” yapan Anayasa Mahkemesi’ne AY md. 148.5 uyarınca belirli kamusal görevlerde bulunanların görevleriyle ilgili suçlardan dolayı “ceza yargılaması” görevi de verilmiştir. Bunun gibi, çeşitli yasal düzenlemeler ile, bir uyuşmazlığı çözümleme görevi, niteliği itibariyle ait olduğu yargı düzeninden bir başka yargı düzenine de bırakılabilmektedir. İdari yargı düzeninde, genel olarak, idare ile bireyler arasındaki uyuşmazlıklar çözümlenir. Bu nedenledir ki, idari yargı düzeni, söz konusu uyuşmazlıkları çözümleme görevinin doğal sonucu olarak, idarenin yargısal denetiminin yapıldığı yer ve mercii konumunda bulunmaktadır. İdari yargı bakımından, dava konusunun niteliği esas alınarak belirlenen genel kural “idari nitelikli uyuşmazlıkların idari yargının görevinde olduğu” dur. Bu belirleme çerçevesinde, öncelikle idari yargının görev alanı dışında kalan bazı uyuşmazlıkların neler olduğunu tespit etmek gerekli bulunmaktadır. Bir ön belirleme olarak idari yargı yerleri; (a) Özel kişiler arasındaki uyuşmazlık ve davalarda, (b) Yabancı otoritelerin işlemlerine ilişkin uyuşmazlıklarda, 11 VDDGK, E.1989/29-K.1989/120, T.1/12/1989, DD.78-79, s.140-141 12 “Vergi mahkemelerinin... yasaya aykırı gördükleri takdir komisyonu kararlarının iptali ile yetinmeyip daha ileri giderek anlaşmazlığı çözüme ulaştırmaları gerekir.” D7D, E.1984/3570-K.19851039, T.12/4/1985, DD. 60-61, s.333; Benzer bir karar VDDGK, E.1986/16-K.1986/18, T.14/11/1986, DD.66-67, s.152-153 11 Bu ders notları Prof. Dr. Taner Ayanoğlu ile Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder tarafından hazırlanmıştır. Adı geçenler sadece belirtilen dersin öğrencilerinin şahsi kullanımları için çoğaltımına izin vermekte, diğer fikri mülkiyet haklarını saklı tutmaktadır. Prof. Dr. Taner Ayanoğlu Bilgi Üni., İdari Yargılama Hukuku LAW 243 Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder 2023-2024 Güz Ders Notları (c) Yasama organının işlemlerinden doğan uyuşmazlıklarda ve (d) Yargı organının işlemlerinden doğan uyuşmazlıklarda görevli değildir. Bu faaliyetler idarenin faaliyeti olmadıkları için idari yargının görev alanı dışında kalırlar. Bununla birlikte, Yasama ve Yargı organlarının idare işlevine giren işlem ve eylemlerinden doğan uyuşmazlıklar idari yargının görev alanında bulunmaktadır. Bilindiği üzere, idare ile bireyler arasındaki ilişkilerin tamamı idare hukuku alanında bulunmamaktadır. İdare ile bireyler arasındaki ilişkilerin bir kısmın özel hukuk alanında kalmaktadır. Dolayısıyla, idari yargının görev alanında kalan dava ve uyuşmazlıklar, idari faaliyetlerden, yani idare ile bireyler arasındaki idare hukuku ilişkilerinden çıkan dava ve uyuşmazlıklardır. İdare hukuku ilişkileri ise idari işlem, idari eylem ve idari sözleşmelerle kurulan ilişkilerdir. Özetle belirtmek gerekirse, idari yargı düzeninin görev alanı, idari işlem ve eylemlerden doğan idari davaları çözümlemek biçiminde belirlenebilir. Nitekim İYUK md. 2’ye göre; a) İdari işlemlere karşı açılan davalar, b) İdari eylemlerden kaynaklanan davalar, c) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklar, idari yargının görev alanına giren idari davalardır. İdari yargının görev alanını tam anlamıyla belirleyebilmek için idari işlem, idari eylem ve idari sözleşme kavramlarının yani “idari faaliyet”in tanımlanması gerekir. Bilindiği üzere, idarenin her faaliyeti idari değildir ve bunlardan kaynaklanan uyuşmazlık ve davalar da idari olmadığı için idari yargının görev alanı dışında kalır. İdari nitelikli uyuşmazlıklar, genel olarak, idari işlem veya eylemden veya kamu hizmetlerinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmeden doğan uyuşmazlıklardır. Dolayısıyla, bir davada belirli bir yargı kolunu görevli kılan özel hüküm yoksa ve “uyuşmazlık idari nitelikli” ise idari yargı düzeni görevli olur. İdarenin işlem, eylem ve sözleşmelerinin “idari” nitelik taşıyıp taşımadığının da belirlenmesi gerekmektedir. Öğreti ve uygulamada, idari yargının görev alanını belirleyen idari işlem, idari eylem veya idari sözleşme kavramlarını belirlemek üzere başlıca kamu hizmeti kriteri ve kamu kudreti kriteri kullanılmaktadır. (1) Kamu gücü (hakimiyet) ölçütü: Eğer bir işlem ya da eylem kamu gücüne dayanılarak veya kamu gücü kullanılarak yapılmışsa, idari işlem veya eylemdir. (2) Kamu hizmeti ölçütü (= Kamusal faaliyet ölçütü): Kamu hizmetinin görülmesine yönelik veya kamu hizmeti sırasında yapılan işlem ve eylemler idari yargının görev alanına girer. Bu ölçütler çerçevesinde idari yargının görev alanına ilişkin olarak şu genel ifade kullanılabilir: İdare tarafından veya onun verdiği yetkiye dayanarak özel kişiler tarafından tesis edilen ve kamusal faaliyetlere ilişkin olan idari işlem, eylem ve sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklar idari yargının görev alanına girer. Uyuşmazlığın idari nitelikte olup olmadığını belirlerken kullanılan pratik usul ise şöyledir: (1) Taraflardan en az biri idare veya onun adına hareket eden özel kişi mi? (2) Taraflar arası ilişki özel hukuk ilişkisi mi? (3) Taraflar arası ilişki özel hukuk ilişkisi olsa bile, idarenin iradesi kamu gücünün kullanımı anlamına gelen bir irade mi? 2. İdari yargının görev alanındaki uyuşmazlıklar 12 Bu ders notları Prof. Dr. Taner Ayanoğlu ile Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder tarafından hazırlanmıştır. Adı geçenler sadece belirtilen dersin öğrencilerinin şahsi kullanımları için çoğaltımına izin vermekte, diğer fikri mülkiyet haklarını saklı tutmaktadır. Prof. Dr. Taner Ayanoğlu Bilgi Üni., İdari Yargılama Hukuku LAW 243 Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder 2023-2024 Güz Ders Notları a. İdari işlemlerden doğan uyuşmazlıklar İdarenin kamu hizmeti faaliyeti doğrultusunda tesis edilen işlem idari işlemdir. İdari işlemden kaynaklanan davalar idari yargıda çözümlenir. İdarenin kamu hizmeti dışında tesis ettiği işlemler idari yargının görev alanı dışında kaldığı gibi, özel hukuka tabi kamu hizmetleri çerçevesindeki işlemlerden kaynaklanan uyuşmazlıklar da idari yargının görevine girmez. İdarenin kamu kudreti ile tesis ettiği işlemler de idari işlemdir ve bunlardan kaynaklanan davalar idari yargının görev alanına girer. İdarenin özel hukuk alanda tesis ettiği işlemler idari işlem kimliğinde değildir. b. İdari eylemlerden doğan uyuşmazlıklar İdarenin idari nitelikteki eylemlerinden kaynaklan uyuşmazlıkların çözümü de idari yargının görev alanına girer. İdarenin yürüttüğü bir kamu hizmeti sırasında gerçekleştirdiği eylemi idari eylem sayılır. İdarenin özel hukuk alanında kalan eylemlerinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümü idari yargının görev alanına girmediği gibi, idarenin özel hukuka tabi olarak yürüttüğü kamu hizmetleri sırasında bu kamu hizmetinden yararlanana yönelik eylemleri de idari nitelikten yoksun kabul edilir ve idari yargının görev dışında kalır. c. İdari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklar Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıkların çözümü idari yargının görev alanına aittir. Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklardan başka idarenin özel hukuk sözleşmelerinden kaynaklanan davaların çözümü de idari yargının görev alanı dışındadır. 3. İdari yargının görev alanı dışında başka bir yargı düzeninin görevli kılındığı bazı uyuşmazlık türleri Çeşitli yasal düzenlemeler ile, niteliği itibariyle idari işlem, idari eylem ve idari sözleşmelerden kaynaklanan davaların çözümünü idari yargı düzeni dışındaki yargı düzenlerine bırakılmıştır. Niteliği “idari” olmasına rağmen, idari yargı dışında bir yargı kolunun görevli kılındığı uyuşmazlıklara ise şu örnekler verilebilir: a. 6331 s. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 25. maddesi uyarınca işin durdurulması İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu md. 25: “(1) İşyerindeki bina ve eklentilerde, çalışma yöntem ve şekillerinde veya iş ekipmanlarında çalışanlar için hayati tehlike oluşturan bir husus tespit edildiğinde; bu tehlike giderilinceye kadar, hayati tehlikenin niteliği ve bu tehlikeden doğabilecek riskin etkileyebileceği alan ile çalışanlar dikkate alınarak, işyerinin bir bölümünde veya tamamında iş durdurulur. Ayrıca çok tehlikeli sınıfta yer alan maden, metal ve yapı işleri ile tehlikeli kimyasallarla çalışılan işlerin yapıldığı veya büyük endüstriyel kazaların olabileceği işyerlerinde, risk değerlendirmesi yapılmamış olması durumunda iş durdurulur. … (3) İşin durdurulması kararı, ilgili mülki idare amirine ve işyeri dosyasının bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu il müdürlüğüne bir gün içinde gönderilir. İşin durdurulması kararı, mülki idare amiri tarafından yirmidört saat içinde yerine getirilir. Ancak, tespit edilen hususun acil müdahaleyi gerektirmesi nedeniyle verilen işin durdurulması kararı, mülki idare amiri tarafından aynı gün yerine getirilir. 13 Bu ders notları Prof. Dr. Taner Ayanoğlu ile Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder tarafından hazırlanmıştır. Adı geçenler sadece belirtilen dersin öğrencilerinin şahsi kullanımları için çoğaltımına izin vermekte, diğer fikri mülkiyet haklarını saklı tutmaktadır. Prof. Dr. Taner Ayanoğlu Bilgi Üni., İdari Yargılama Hukuku LAW 243 Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder 2023-2024 Güz Ders Notları (4) İşveren, yerine getirildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde, yetkili iş mahkemesinde işin durdurulması kararına itiraz edebilir. İtiraz, işin durdurulması kararının uygulanmasını etkilemez. Mahkeme itirazı öncelikle görüşür ve altı iş günü içinde karara bağlar. Mahkeme kararı kesindir. …” c. 5326 sayılı Kabahatler Kanunu uyarınca açılan davalar13 5326 sayılı Kabahatler Kanunu md. 2.1 uyarınca kabahat “kanunun, karşılığında idari yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlık”dır. İdari yaptırımlar “idari para cezaları” ve “idari tedbirler”dir (md. 16.1). İdari tedbirler ise “mülkiyetin kamuya geçirilmesi” ve “ilgili kanunlarda yer alan diğer tedbirler”dir (md. 16.2). Kabahatler Kanunu md. 3.1 uyarınca, kanunun idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanır, ancak md. 27.1’de kanun yolu idari para cezaları ile mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını kapsamaktadır. Dolayısıyla, idari para cezalarına ve mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımına karşı, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde, Kabahatler Kanunu’nda öngörülen yargı yoluna başvurulacaktır. Ancak md. 27.8 uyarınca idari yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde, idari yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddiaları bu işlemin iptali talebiyle birlikte idari yargı merciinde görülecektir. Kabahatler Kanunu md. 27.1 uyarınca, idarî para cezasına ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idarî yaptırım kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç onbeş gün içinde sulh ceza mahkemesine başvurulabilir. Madde 29.1 uyarınca da sulh ceza mahkemesinin verdiği son karara karşı Ceza Muhakemesi Kanununa göre ve kararın tebliği tarihten itibaren en geç yedi gün içinde itiraz edilebilir. 13 Bkz. aşağıda § 15. 14 Bu ders notları Prof. Dr. Taner Ayanoğlu ile Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder tarafından hazırlanmıştır. Adı geçenler sadece belirtilen dersin öğrencilerinin şahsi kullanımları için çoğaltımına izin vermekte, diğer fikri mülkiyet haklarını saklı tutmaktadır. Prof. Dr. Taner Ayanoğlu Bilgi Üni., İdari Yargılama Hukuku LAW 243 Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder 2023-2024 Güz Ders Notları § 3. İdari Yargı Teşkilatı I. Yargı yerlerinin özelliklerine göre sınıflandırılması Bir yargı düzeni içindeki mahkemeler özelliklerine göre, çeşitli şeklilerde sınıflandırılabilir. Yargı yerleri (=mahkemeler) genel görevli mahkemeler - özel görevli mahkemeler şeklinde iki kümeye ayrılabilirler. Açık bir kanun hükmünün görülmesini bir başka mahkemeye bırakmadığı bütün dava ve uyuşmazlıkları çözümlemekle görevli mahkemeye genel görevli mahkeme denilir. Bir mahkeme açık bir kanun hükmü gereğince belli bir kategori uyuşmazlık ve davaları çözümlemekle görevlendirilmiş ise ona özel görevli mahkeme adı verilir. İdari yargı düzeni içindeki genel görevli mahkemeler, idare mahkemeleridir. Açıkça diğer idari yargı yerlerinin görevine girmeyen tüm idari dava ve uyuşmazlıklara idare mahkemeleri bakar. Özel görevli mahkemeler ise, Danıştay ve vergi mahkemeleridir. Yargı yerleri (=mahkemeler) ilk derece mahkemesi, istinaf mahkemesi ve temyiz mahkemesi olarak da sınıflandırılabilir. İlk derece mahkemesi, genel görevli veya özel görevli olsun bir dava veya uyuşmazlığa ilk defe el koyan, meseleyi maddi ve hukuki yönleri ile ilk defa çözümleyen mahkemedir. İdari yargı düzeni içinde ilk derece yargı yerleri; idare mahkemeleri ve vergi mahkemeleri ile belli uyuşmazlık ve davalar bakımından Danıştay dava daireleridir. İstinaf mahkemesi, ilk derece mahkemesi önüne getirilmiş olan davanın maddi ve hukuki yönleri ile tekrar incelenerek, ilk derece mahkemesi tarafından verilmiş kararı değiştirmek ve esas hakkında yeni bir karar vermekle görevli mahkemedir. İdari yargıda, bölge idare mahkemeleri istinaf mahkemesi niteliğindedir.14 Temyiz mahkemesi, uyuşmazlıkları sadece hukuki bakımdan inceleyen ve hukuka aykırılık halinde verilmiş kararı bozmakla yetinerek, meselenin esası hakkında karar verilmek üzere işi kararı veren mahkemeye gönderen mahkemedir. İdari yargı düzeninde temyiz mahkemesi Danıştay’dır.15 İstinaf mahkemesi ile temyiz mahkemesinin her ikisi de ikinci derece mahkemesi niteliğinde olmakla birlikte, aralarında şöyle bir fark da bulunmaktadır: İstinaf mahkemeleri maddi ve hukuki yönleri itibariyle davayı yeniden incelerler. Temyiz mahkemeleri ise, yapılmış olan yargılamayı inceler: AYM, E.1991/1, K.1991/16, T.21.6.1991: “… temyiz mercii, dava konusu olan olayı değil, yargı kararının usul hükümlerine uygun biçimde verilip verilmediğini, olaya uygulanan hukuk normlarının doğru ve yerinde olup olmadığını inceler. Yani, usul ve esas bakımından hukuka aykırılık görürse, kararı bozar, davaya yeniden bakmaz.” İdari yargı yerlerini incelemeye başlamadan önce idari yargıda yargı yollarına ilişkin olarak kısa bir bilgi vermekte yarar vardır: (1) Bazı davalar ilk derece mahkemesi olarak idare veya vergi mahkemesinde açılır. Bu davalarda mahkemenin verdiği nihai kararlardan; (a) Bazıları karara karşı herhangi bir kanun yolu olmaksızın, yani istinaf veya temyiz hakkı olmaksızın kesindir. 14 İYUK md. 45.4: “Bölge idare mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verir. Bu hâlde bölge idare mahkemesi işin esası hakkında yeniden bir karar verir.”. 15 İYUK md. 49.1 ve 3: “1. Temyiz incelemesi sonunda Danıştay; a) Kararı hukuka uygun bulursa onar. Kararın sonucu hukuka uygun olmakla birlikte gösterilen gerekçeyi doğru bulmaz veya eksik bulursa, kararı, gerekçesini değiştirerek onar. b) Kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onar. … 3. Kararların kısmen onanması ve kısmen bozulması hâllerinde kesinleşen kısım Danıştay kararında belirtilir.” 15 Bu ders notları Prof. Dr. Taner Ayanoğlu ile Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder tarafından hazırlanmıştır. Adı geçenler sadece belirtilen dersin öğrencilerinin şahsi kullanımları için çoğaltımına izin vermekte, diğer fikri mülkiyet haklarını saklı tutmaktadır. Prof. Dr. Taner Ayanoğlu Bilgi Üni., İdari Yargılama Hukuku LAW 243 Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder 2023-2024 Güz Ders Notları (b) Bazılarına karşı sadece bölge idare mahkemesi nezdinde istinaf yolu öngörülmüştür, istinaf sonucu verilen karar kesindir, yani temyiz hakkı yoktur. (c) Bazılarına karşı bölge idare mahkemesi nezdinde istinaf yolu sonrasında, temyiz yolu öngörülmüştür, temyiz sonucu verilen karar kesindir. (2) Bazı davalar ilk derece mahkemesi olarak Danıştay’da açılır. Yetkili dava dairesi tarafından görülen bu davalarda dairenin verdiği kararlara karşı temyiz yolu öngörülmüştür, temyiz sonucu verilen karar kesindir. II. İdari yargı yerleri 1982 yılında çıkarılan 2575 sayılı Danıştay Kanunu ve 2576 sayılı Bölge idare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile idari yargı düzeni içinde yer alan mahkemelerin kuruluş ve görevleri yeni baştan düzenlenmiştir. Yine aynı yıl çıkarılan 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu ile genel idari yargı düzeni içindeki mahkemelerin yargılama ve uyuşmazlıkları çözümleme usulleri düzenlenmiştir. Türk İdari Yargı Teşkilatı’nın bugünkü yapılanması şu şekildedir: (1) Belirli illerde ilk derece idari mahkemeler olarak idare mahkemeleri ve vergi mahkemeleri bulunmaktadır. Her bir idari mahkeme bir bölge idare mahkemesinin yetki alanı içindedir. (2) Ülke idari yargı bölgelerine ayrılmıştır. Her bir bölgede bir bölge idare mahkemesi vardır. Bölge idare mahkemeleri, bölgesindeki idare ve vergi mahkemelerinin belirli kararlarına karşı itiraz ve istinaf mercii olarak son inceleme merciidir. (3) Danıştay belirli davalarda ilk derece yargı mercii; idare ve vergi mahkemelerinin belirli kararlarına karşı temyiz mercii olarak son inceleme merciidir. 1. Danıştay Danıştay 1868 yılında Fransa örneğine (Conseil d’État) göre kurulmuştur. Bugünkü yapı ve görevleri 2575 sayılı Danıştay Kanunu ile düzenlenmiştir. Danıştay, Anayasa ile görevlendirilmiş Yüksek İdare Mahkemesi, danışma ve inceleme merciidir. (DK md.1) a. Karar organları Danıştay Kanunu (“DK”) uyarınca Danıştay’ın karar organları şunlardır: Daireler, İdari Dava Daireleri Kurulu, Vergi Dava Daireleri Kurulu, İçtihatları Birleştirme Kurulu, Danıştay Genel Kurulu, İdari İşler Kurulu, Başkanlar Kurulu, Başkanlık Kurulu, Yüksek Disiplin Kurulu, Disiplin Kurulu. a.1. Daireler 16 Bu ders notları Prof. Dr. Taner Ayanoğlu ile Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder tarafından hazırlanmıştır. Adı geçenler sadece belirtilen dersin öğrencilerinin şahsi kullanımları için çoğaltımına izin vermekte, diğer fikri mülkiyet haklarını saklı tutmaktadır. Prof. Dr. Taner Ayanoğlu Bilgi Üni., İdari Yargılama Hukuku LAW 243 Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder 2023-2024 Güz Ders Notları Danıştay Kanunu’nda Danıştay’ın 9’u dava ve 1’i de idari olmak üzere 10 daireden oluşması öngörülerek (DK md. 13.1 daireler 1’den 10’a kadar numaralanmıştır. Danıştay’ın yargısal görevleri “dava daireleri”, idari görevleri ise “idari daire” olan Birinci Daire tarafından yerine getirilir. Ancak bu on dairenin yanında halihazırda 12. ve 13. Daireler de görev yapmaktadırlar ve DK Geçici md. 27.13 uyarınca bu daireler Başkanlık Kurulunca kapatılıncaya kadar görevlerine devam edecektir. İlk derece mahkemesi olarak Danıştay’da açılan davaların ilk derece yargılaması ile idare ve vergi mahkemelerinin temyize tabi kararlarının ikinci derecede temyiz incelemesi konusuna göre ilgili dava dairelerinde görülür ve çözümlenir. Her dava dairesinin bakacağı işler Danıştay Kanunu ile düzenlenmiştir. Dava daireleri de kendi aralarında “idari dava daireleri” ve “vergi dava daireleri” olmak üzere ikiye ayrılırlar. 5 tane idari dava dairesi, 4 tane de vergi dava dairesi vardır. Dava dairelerinden Üçüncü, Dördüncü, Yedinci ve Dokuzuncu daireler vergi dava dairesi; diğer dava daireleri ise idari dava dairesi olarak görev yapar (DK md. 27.1). İdari dava daireleri ile vergi dava daireleri kendi aralarında iş bölümü esasına göre çalışır. Özel kanunla görevlendirme yapılan haller saklı olmak üzere dava daireleri arasındaki iş bölümü Başkanlık Kurulu tarafından belirlenir. (DK md. 27.2) a.2. Dava daireleri kurulları İdari dava daireleri için “İdari Dava Daireleri Kurulu”; vergi dava daireleri içinse “Vergi Dava Daireleri Kurulu” vardır. Dava daireleri kurulları, konusuna göre, (1) İdare ve vergi mahkemelerinin verdiği ısrar kararlarını temyizen (DK md. 38.1.a ve 38.2.a) (2) İlgili dava dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararları temyizen (DK md. 38.1.b ve md. 38.2.b), (3) İlgili dava dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak, yürütmenin durdurulması talepleri hakkında verdiği kararları itirazen (İYUK md. 27.6) inceler. İdari Dava Daireleri Kurulu, idari dava dairelerinin başkanları ile her idari dava dairesinden iki yıl için Başkanlık Kurulu tarafından görevlendirilen iki asıl ve iki yedek üyeden; Vergi Dava Daireleri Kurulu ise vergi dava dairelerinin başkanları ile her vergi dava dairesinden iki yıl için Başkanlık Kurulu tarafından görevlendirilen üç asıl ve üç yedek üyeden oluşur. (DK md. 17.1) Dava daireleri kurullarına Danıştay Başkanı veya vekillerinden biri; bunların yokluğunda daire başkanlarından en kıdemlisi başkanlık eder. (DK md. 17.2) Toplantı ve görüşme yeter sayısı İdari Dava Daireleri Kurulu için on beş, Vergi Dava Daireleri Kurulu için ise on birdir. İdari dava daireleri ile vergi dava dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdikleri kararların temyiz veya itiraz yoluyla incelenmesinde ve iki dava dairesinin birlikte yapacağı toplantıda verilen kararların incelenmesinde, bu dairelerde karara katılmış olanlar idari ve vergi dava daireleri kurullarında bulunamazlar (DK md. 17.3) Bu toplantılarda hazır bulunanlar çift sayıda olursa en kıdemsiz üye kurula katılamaz. (DK md. 17.4) Bu kurullarda kararlar oyçokluğu ile verilir. (DK md. 17.5) Her kurula yeteri kadar tetkik hakimi verilir. Ayrıca bir yazı işleri müdürlüğü bulunur. (DK md. 17.6) a.3. İçtihatları Birleştirme Kurulu 17 Bu ders notları Prof. Dr. Taner Ayanoğlu ile Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder tarafından hazırlanmıştır. Adı geçenler sadece belirtilen dersin öğrencilerinin şahsi kullanımları için çoğaltımına izin vermekte, diğer fikri mülkiyet haklarını saklı tutmaktadır. Prof. Dr. Taner Ayanoğlu Bilgi Üni., İdari Yargılama Hukuku LAW 243 Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder 2023-2024 Güz Ders Notları İçtihatları Birleştirme Kurulu, dava dairelerinin veya idari ve vergi dava daireleri genel kurullarının kendi kararları veya ayrı ayrı verdikleri kararlar arasında aykırılık veya uyuşmazlık görüldüğü veyahut birleştirilmiş içtihatların değiştirilmesinin gerekli görüldüğü hallerde, Danıştay Başkanının havalesi üzerine içtihadın birleştirilmesi veya değiştirilmesi hakkında karar vermekle görevlidir. (DK md. 39). İçtihatları Birleştirme Kurulu, Danıştay Başkanı, Başsavcı, başkanvekilleri, dava daireleri başkanları ve üyelerinden kurulur (DK md. 18.1). Toplanma ve görüşme yetersayısı en az otuz birdir. Toplantıda hazır bulunanlar çift sayıda olursa en kıdemsiz üye kurula katılmaz. (DK md. 18.2) Esas hakkındaki kararlar, birinci toplantıda Kurul üye tamsayısının salt çoğunluğu ile, ilk toplantıda karar yetersayısı sağlanamaz ise ikinci toplantıda katılanların salt çoğunluğuyla verilir. Kurulun diğer kararları oyçokluğu ile verilir (DK md. 18.3). a.4. Danıştay Genel Kurulu Danıştay Genel Kurulu (“DGK”), Danıştay Kanunu ve diğer kanunlarla verilen seçim görevleri ile diğer görevleri yapar ve Danıştay Kanunu’nda öngörülen Danıştay İçtüzüğü’nü (bkz. DK md. 63 ve R.G. 31.01.2002/24657) ve yönetmelikleri kabul eder (DK md. 45). a.5. İdari İşler Kurulu DK md. 46 uyarınca İdari İşler Kurulu: (1) İmtiyaz verilmesine ilişkin sözleşme ve şartlaşmaları inceler; (2) Danıştay idari daire ve kurulları arasında çıkacak görev uyuşmazlıklarını çözümler;16 (3) İdari dairelerden çıkan işlerden Danıştay Başkanının havale edeceği işleri inceler. (İdari dairelerin birinden çıkıp, Danıştay Başkanı tarafından Danıştay İdari İşler Kuruluna havale edilmemiş olan işler ve verilen kararlar ilgili bakanlığın görüşüne uygun olmadığı takdirde, bakanın isteği üzerine, Danıştay İdari İşler Kurulunda görüşülür.) (4) Kanunlarda Danıştay İdari İşler Kurulu’nda görüşüleceği yazılı olan işleri görüşür. b. Danıştay’ın görevleri Danıştay’ın idari ve yargısal olmak üzere iki tür görevi vardır. b.1. İdari görevler Danıştay’ın yargılama işlevi ile ilgili olmayan görevleri idari niteliktedir. Danıştay’ın idari görevleri sebebiyle, Devletin merkezdeki en yüksek “danışma ve inceleme” organıdır. Danıştay’ın idari görevleri Anayasa ve kanunlarda gösterilmiştir. İdari işlere ilişkin idari uyuşmazlıklar ve görevler Birinci Daire ve İdari İşler Kurulunda görülür. (DK md. 41 ve md. 46) Danıştay’ın idari görevleri şu şekilde özetlenebilir: (1) Kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerini incelemek. (2) Kanunlarında Danıştay'dan alınacağı yazılı bulunan düşüncelere ilişkin istekleri incelemek ve düşüncesini bildirmek. (3) Kamulaştırma Kanunu’nun 30. maddesinden doğan, idareler arası mal devri uyuşmazlıklarını çözümlemek. 16 Dava daireleri arasında veya dava daireleri ile idari daireler arasında çıkan görev uyuşmazlıkları ise Başkanlık Kurulu’nca karara bağlanır, karş. DK md. 52.d. 18 Bu ders notları Prof. Dr. Taner Ayanoğlu ile Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder tarafından hazırlanmıştır. Adı geçenler sadece belirtilen dersin öğrencilerinin şahsi kullanımları için çoğaltımına izin vermekte, diğer fikri mülkiyet haklarını saklı tutmaktadır. Prof. Dr. Taner Ayanoğlu Bilgi Üni., İdari Yargılama Hukuku LAW 243 Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder 2023-2024 Güz Ders Notları (4) İl Özel İdaresi Kanunu gereğince doğrudan doğruya veya itiraz yoluyla Danıştay’a verilen işleri görmek.17 (5) Belediye Kanunu ile Danıştay’a verilip idari davaya konu olmayan işleri görmek. (6) Derneklerin, kamu yararına çalışan derneklerden sayılması yolundaki kararları almak. (7) 4483 s. Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun uyarınca yapılacak itirazları işleri incelemek ve karara bağlamak.18 (8) Yükseköğretim Kurulu ve Yükseköğretim Denetleme Kurulu Başkan ve üyeleri ile Üniversite öğretim elemanları ile idari personeli hakkında görevleri dolayısıyla veya görevlerini yaptıkları sırada işledikleri ileri sürülen suçlara ilişkin olarak son soruşturmanın açılıp açılmamasını karara bağlamak. b.2. Yargısal görevler b.2.1. Genel olarak Danıştay’ın asıl görevleri yargısal nitelikli olanlardır. Anayasal bir yüksek mahkeme olan Danıştay yargısal görevleri bakımından hem kanunla gösterilen belli davalarda ilk ve son derece mahkemesidir, hem de idare ve vergi mahkemelerince ilk derece mahkemesi olarak verilen kimi nihai kararların (İYUK md. 20/A ve 20/B) ve bölge idare mahkemelerinin istinaf sonrasında temyiz yolu açık nihai karar ve hükümlerin son inceleme mercidir. Danıştay’ın temyiz mercii olarak görevi, bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması şeklinde ortaya çıkan hukuka aykırılıkların denetimini yapmakla sınırlıdır. Bu çerçevede Danıştay’ın yargısal görevleri şu şekilde özetlenebilir: (1) Belirli uyuşmazlıkları ilk derece mahkemesi olarak çözümlemek (Bkz. DK md. 24.1). Bu davaların ilk derece yargılaması Danıştay dava dairelerince yapılır. (2) Danıştay dava dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak gördüğü davalarda yürütmenin durdurulması talepleri hakkında verdikleri kararlara karşı yapılan itirazları incelemek ve karara bağlamak (İYUK md. 27.7). Dava dairelerinin yürütmenin durdurulması taleplerine ilişkin kararlarına karşı itirazlar, kararı veren idari dava dairesi ise İdari Dava Daireleri Kurulunda, vergi dava dairesi ise Vergi Dava Daireleri Kurulunda karara bağlanır. (3) Danıştay dava dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak çözümlediği davalarla ilgili verdikleri nihai kararlara karşı yapılan temyiz istemlerini incelemek ve karara bağlamak (DK md. 38). Dava dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdikleri nihai kararlara karşı temyiz başvuruları, kararı veren idari dava dairesi ise İdari Dava Daireleri Kurulunda, vergi dava dairesi ise Vergi Dava Daireleri Kurulunda karara bağlanır. (4) Bölge idare mahkemelerinin istinaf üzerine verdikleri kararlardan temyize konu edilebilecek olanlara karşı yapılan temyiz istemlerini incelemek ve karara bağlamak (DK. md. 27). İstinaf sonrası yapılan temyiz başvuruları konusunda göre idari veya dava dairelerinde karara bağlanır (5) Aynı bölge idare mahkemesinin yargı çevresinde bulunmayan idare veya vergi mahkemeleri arasında çıkan görev ve yetki uyuşmazlıklarını çözümlemek (İYUK md. 43.1.b; 17 DK md. 42.h’da “İdarei Umumiyei Vilayat Kanunu Muvakkatı gereğince doğrudan doğruya veya itiraz yoluyla Danıştay'a verilen işleri,” denmektedir, ancak kanunun adı 16.05.1987 t. ve 3360 s. Kanunla “İl Özel İdaresi Kanunu” olarak değiştirilmiş, daha sonra 22.02.2005 t. ve 5302 s. İl Özel İdaresi Kanunu’yla yürürlükten kaldırılmıştır. 18 DK md. 46.f’de “Memurin Muhakematı Hakkında Kanunu Muvakkatı hükümlerine göre ilgili dairece birinci derecede verilen men'i muhakeme kararlarını kendiliğinden, lüzumu muhakeme kararlarını ise itiraz üzerine,” denmektedir, ancak anılan kanun 02.12.1999 t. ve 4483 s. Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun’la yürürlükten kaldırılmıştır. 19 Bu ders notları Prof. Dr. Taner Ayanoğlu ile Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder tarafından hazırlanmıştır. Adı geçenler sadece belirtilen dersin öğrencilerinin şahsi kullanımları için çoğaltımına izin vermekte, diğer fikri mülkiyet haklarını saklı tutmaktadır. Prof. Dr. Taner Ayanoğlu Bilgi Üni., İdari Yargılama Hukuku LAW 243 Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder 2023-2024 Güz Ders Notları DK md. 27.5 ve 6). Bu nitelikteki görev ve yetki uyuşmazlıkları konusuna göre idari veya dava dairelerinde karara bağlanır. (6) Dava dairelerinin, İdari Dava Daireleri Kurulunun veya Vergi Dava Daireleri Kurulunun kendi kararları veya ayrı ayrı verdikleri kararlar arasında aykırılık veya uyuşmazlık görüldüğü veyahut birleştirilmiş içtihatların değiştirilmesi gerekli görüldüğü takdirde içtihatların birleştirilmesine veya birleştirilmiş içtihatların değiştirilmesine karar vermek (DK md. 39). İçtihatların birleştirilmesi veya birleştirilmiş içtihatların değiştirilmesi istemleri, Danıştay Başkanı, konu ile ilgili daireler, İdari Dava Daireleri Kurulu, Vergi Dava Daireleri Kurulu veya Danıştay Başsavcısı tarafından istenebilir ve İçtihatları Birleştirme Kurulu tarafından karara bağlanır. (7) Belediyeler ile il özel idarelerinin seçimle gelen organlarının organlık sıfatlarını kaybetmeleri hakkındaki istemleri incelemek ve karara bağlamak (DK md. 24.2). Danıştay Genel Kurulu’nun E. 2012/20, K. 2012/20 s. Danıştay Dava Daireleri Arasındaki İşbölümü Kararı uyarınca mahalli idarelerin seçimle gelen organlarının organlık sıfatlarını kaybetmeleri konusundaki istemler 8. Daire tarafından karara bağlanır. b.2.2. İlk derece mahkemesi olarak Danıştay’ın ilk derece mahkemesi olarak görevleri, özetle, aşağıdaki dava ve uyuşmazlıkları incelemek ve karara bağlamaktır: (1) Cumhurbaşkanı kararlarına karşı açılacak iptal ve tam yargı davaları, (2) Cumhurbaşkanınca çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri dışındaki düzenleyici işlemlere karşı açılacak iptal ve tam yargı davaları, (3) Bakanlıklar ile kamu kuruluşları veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarınca çıkarılan ve ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlemlere karşı açılacak iptal ve tam yargı davaları. (4) Danıştay idarî dairelerince veya İdarî İşler Kurulunca verilen kararlar üzerine uygulanan eylem ve işlemlere karşı açılacak iptal ve tam yargı davaları. (5) Birden çok idare veya vergi mahkemesinin yetki alanına giren işler. (6) Danıştay Yüksek Disiplin Kurulu kararlarına karşı açılacak iptal ve tam yargı davaları ile bu Kurulun görev alanı ile ilgili Danıştay Başkanlığı işlemlerine karşı açılacak iptal davaları. (7) Tahkim yolu öngörülmeyen kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan idarî davalar. (8) Belediyeler ile il özel idarelerinin seçimle gelen organlarının organlık sıfatlarını kaybetmeleri hakkındaki istemler. (9) 6491 s. Türk Petrol Kanunu’nun 20.2. maddesine göre, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından alınan başvuru, araştırma izni, arama ruhsatı ve işletme ruhsatından doğan haklara tesir eden kararlara karşı açılacak davalar. b.2.3. Temyiz mercii olarak Danıştay’ın temyiz mercii olarak görevleri şunlardır: (1) Danıştay dava dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak çözümlediği davalarla ilgili nihai kararlarına karşı yapılan temyiz istemlerini incelemek ve karara bağlamak (DK md. 38). Dava dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdikleri nihai kararlara karşı temyiz başvuruları, kararı veren idari dava dairesi ise İdari Dava Daireleri Kurulunda, vergi dava dairesi ise Vergi Dava Daireleri Kurulunda karara bağlanır. (2) İdare mahkemelerinin İYUK md. 20/A uyarınca ivedi yargılama usulünü uyguladıkları davalarda verdikleri nihai kararlar ile İYUK md. 20/B uyarınca Millî Eğitim 20 Bu ders notları Prof. Dr. Taner Ayanoğlu ile Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder tarafından hazırlanmıştır. Adı geçenler sadece belirtilen dersin öğrencilerinin şahsi kullanımları için çoğaltımına izin vermekte, diğer fikri mülkiyet haklarını saklı tutmaktadır. Prof. Dr. Taner Ayanoğlu Bilgi Üni., İdari Yargılama Hukuku LAW 243 Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder 2023-2024 Güz Ders Notları Bakanlığı ile Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından yapılan merkezî ve ortak sınavlara ilişkin iş ve işlemler ile sınav sonuçları hakkında açılan davalarda verdikleri nihai kararlara karşı yapılan temyiz istemlerini inceler ve karara bağlar. (3) Bölge idare mahkemelerinin istinaf üzerine verdikleri kararlardan temyize konu edilebilecek olanlara karşı yapılan temyiz istemlerini incelemek ve karara bağlamak (DK. md. 27). İstinaf sonrası yapılan temyiz başvuruları konusuna göre görevli idari veya dava dairesinde karara bağlanır. İYUK md. 46 uyarınca şu davalarda bölge idare mahkemelerinin idare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı istinaf başvurusu üzerine verdikleri nihai kararlara karşı temyiz yolu öngörülmüştür: (a) Düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davaları. (b) Konusu; 2023 yılı için 581.000 TRY’yi, 2024 yılı içinse 920.000 TRY’yi aşan vergi davaları, tam yargı davaları ile konusu, 2023 yılı için 581.000 TRY’yi, 2024 yılı içinse 920.000 TRY’yi aşan idari işlemler hakkında açılan davalar. 19 / 20 Danıştay içtihatları uyarınca söz konusu parasal sınır bölge idare mahkemesinin karar tarihi itibarıyla esas alınmakta olup bölge idare mahkemesinin karar tarihine göre bu kararın temyize tabi olup olmadığı tespit edilmektedir.21 (c) Belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları. (d) Belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları. (e) Müşterek kararnameyle yapılan atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri ile daire başkanı ve daha üst düzey kamu görevlilerinin atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri hakkında açılan iptal davaları. (f) İmar planları, parselasyon işlemlerinden kaynaklanan davalar. (g) Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonu ve Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunca itiraz üzerine verilen kararlar ile 2960 s. Boğaziçi Kanunu’nun uygulanmasından doğan davalar. (h) Maden, taşocakları, orman, jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular ile ilgili mevzuatın uygulanmasına ilişkin işlemlere karşı açılan davalar. (ı) Ülke çapında uygulanan öğrenim ya da bir meslek veya sanatın icrası veyahut kamu hizmetine giriş amacıyla yapılan sınavlar hakkında açılan davalar. (i) Liman, kruvaziyer limanı, yat limanı, marina, iskele, rıhtım, akaryakıt ve sıvılaştırılmış petrol gazı boru hattı gibi kıyı tesislerine işletme izni verilmesine ilişkin mevzuatın uygulanmasından doğan davalar. 19 İYUK md. 46.1’de bu meblağ 100.000 TRY olarak gösterilmiştir. Ancak Ek md. 1 uyarınca “Bu Kanunda öngörülen parasal sınırlar; her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların bin Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz.”. Yıllara göre meblağlar şöyledir: 2016 için 100.000; 2017 için 103.000; 2018 için 117.000; 2019 için 144.000; 2020 için 176.000; 2021 için 192.000; 2022 için 261.000. 20 İYUK 46.1 Anayasa Mahkemesinin E. 2023/36, K. 2023/142 s. ve 26.07.2023 t. kararıyla iptal edilmiştir. 13.10.2023 t. ve 32338 s. Resmi Gazete’de yayımlanan karar, Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihten başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girecektir. 21 Danıştay 2. D., E. 2022/3256, K. 2022/6511, T. 14.12.2022; 3. D., E. 2023/118, K. 2023/27, T. 23.01.2023; 4. D., E. 2022/2418, K. 2022/2219, T. 06.04.2022; 6. D., E. 2023/565, K. 2023/1983, T. 23.02.2023; 7. D., E. 2023/646, K. 2023/1081, T. 27.02.2023; 8. D., E. 2021/2423, K. 2022/7502, T. 09.02.2022; 9. D., E. 2022/3569, K. 2022/4809, T. 13.10.2022; 10. D., E. 2023/486, K. 2023/416, T. 09.02.2023; 14. D., E. 2018/301, K. 2018/1686, T. 20.03.2018. 21 Bu ders notları Prof. Dr. Taner Ayanoğlu ile Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder tarafından hazırlanmıştır. Adı geçenler sadece belirtilen dersin öğrencilerinin şahsi kullanımları için çoğaltımına izin vermekte, diğer fikri mülkiyet haklarını saklı tutmaktadır. Prof. Dr. Taner Ayanoğlu Bilgi Üni., İdari Yargılama Hukuku LAW 243 Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder 2023-2024 Güz Ders Notları (j) 3996 s. Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan davalar. (k) 4283 s. Yap-İşlet Modeli ile Elektrik Enerjisi Üretim Tesislerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışının Düzenlenmesi Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan davalar. (l) 3218 s. Serbest Bölgeler Kanununun uygulanmasından doğan davalar. (m) 5403 s. Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun uygulanmasından doğan davalar. (n) Düzenleyici ve denetleyici kurullar22 tarafından görevli oldukları piyasa veya sektörle ilgili olarak alınan kararlara karşı açılan davalar. b.2.4. İtiraz mercii olarak Danıştay dava dairelerince yürütmenin durdurulması istemleri hakkında verilen kararlara karşı yapılan itirazları karara bağlamak konusunda yetkili ve görevlidir (İYUK md. 27.7). Dava dairelerinin yürütmenin durdurulması taleplerine ilişkin kararlarına karşı itirazlar, kararı veren idari dava dairesi ise İdari Dava Daireleri Kurulunda, vergi dava dairesi ise Vergi Dava Daireleri Kurulunda karara bağlanır. b.2.5. Görev ve yetki uyuşmazlıklarını çözüme bağlama Danıştay, ayrı bölge idare mahkemesi yargı çevrelerindeki idare ve/veya vergi mahkemeleri arasındaki olumsuz görev ve yetki uyuşmazlıklarını (görevsizlik veya yetkisizlik) çözüme bağlamak konusunda yetkili ve görevlidir (İYUK md. 43).23 b.2.6. Bağlantılı davalarda merci tayini İYUK md. 38.1 uyarınca “Aynı maddî veya hukukî sebepten doğan ya da biri hakkında verilecek hüküm, diğerini etkileyecek nitelikte olan davalar bağlantılı davalardır.”. Bağlantılı davaların; 22 Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK); Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK); Sermaye Piyasası Kurulu (SPK); Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK); Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK); Kamu İhale Kurumu (KİK); Rekabet Kurumu (RK); Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK); Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK). 23 İYUK md. 43.1.b uyarınca “Görevsizlik veya yetkisizlik sebebiyle dosyanın gönderildiği mahkeme kendisini görevsiz veya yetkisiz gördüğü takdirde, söz konusu mahkeme ile ilk görevsizlik veya yetkisizlik kararını veren mahkeme aynı bölge idare mahkemesinin yargı çevresinde ise, uyuşmazlık bölge idare mahkemesince, aksi halde Danıştayca çözümlenir.”. Danıştay Kanunu’nun 09.02.2011 t. ve 6110 s. kanunla değişik 27. maddesinin 2. fıkrasında “5. İdare mahkemeleri arasında görev ve yetkiye ilişkin uyuşmazlıklarda ve bağlantılı davalarda merci tayini, uyuşmazlığın esasını çözümlemekle görevli idari dava dairesince yapılır. 6. Vergi mahkemeleri arasında görev ve yetkiye ilişkin uyuşmazlıklarda ve bağlantılı davalarda merci tayini, uyuşmazlığın esasını çözümlemekle görevli vergi dava dairesince yapılır.” hükmü, 27.06.2013 t. ve 6494 s. kanunla değişik 52. maddesinin 1. fıkrasında ise “Başkanlar Kurulunun görevleri şunlardır: (…) f) Ayrı yargı çevrelerinde bulunan idare ve vergi mahkemeleri arasında görev ve yetkiye ilişkin uyuşmazlıklarda ve bağlantılı davalarda merci tayinini yapmak” hükmü bulunmaktadır. İYUK md. 43.1.b uyarınca aynı bölge idare mahkemesinin yargı çevresinde bulunan mahkemeler arasındaki görev ve yetki uyuşmazlıklarında yargı çevresinde bulundukları bölge idare mahkemeleri görevli kılındığından, Danıştay sadece ayrı bölge idare mahkemelerinin yargı çevresinde bulunan mahkemeler arasındaki görev ve yetki uyuşmazlıklarında görevlidir. Danıştay içinde görevli makam ise, md. 52’de yapılan değişiklik sonraki tarihli olduğundan Başkanlar Kurulu’dur. 22 Bu ders notları Prof. Dr. Taner Ayanoğlu ile Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder tarafından hazırlanmıştır. Adı geçenler sadece belirtilen dersin öğrencilerinin şahsi kullanımları için çoğaltımına izin vermekte, diğer fikri mülkiyet haklarını saklı tutmaktadır. Prof. Dr. Taner Ayanoğlu Bilgi Üni., İdari Yargılama Hukuku LAW 243 Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder 2023-2024 Güz Ders Notları (i) Birinin Danıştay’da görüldüğü ve (ii) Değişik bölge idare mahkemelerinin yargı çevrelerindeki mahkemelerde görüldüğü hallerde, bağlantının bulunup bulunmadığına Danıştay tarafından karar verilir (İYUK md. 38.3 ve 4). Bağlantının bulunduğuna karar verdiği takdirde, davalardan biri Danıştay’da açılmış ve çözümlenmesi Danıştay’ın görevine dahil bir uyuşmazlıkla ilgili ise, davaların tümü Danıştay’da görülür (İYUK md. 39.2.a). Davaların çözümlenmesi, ayrı bölge idare mahkemelerinin yargı çevresindeki idare veya vergi mahkemelerinin görevlerine giren uyuşmazlıklarla ilgili ise, Danıştay’ın ilgili dairesi yetkili mahkemeyi belirler ve davalar bu mahkemede görülür (İYUK md. 39.2.b). 2. Bölge idare mahkemeleri 24 a. Genel olarak Ülke idari yargı bölgelerine ayrılmıştır, her bir bölgede bir bölge idare mahkemesi (“BİM”) vardır. BİM’ler, bölgelerin coğrafi durumları ve iş hacmi göz önünde tutularak Adalet Bakanlığı’nca kurulur ve yargı çevreleri tespit olunur (BİMK md. 2.1). Ancak, BİM’lerin kaldırılmasına veya yargı çevrelerinin değiştirilmesine Adalet Bakanlığı’nın önerisi üzerine Hakimler ve Savcılar Kurulu’nca karar verilir (BİMK md. 2.3). Kuruluş, yargı çevrelerinin tespiti ve değiştirilmesi ile kaldırmada, İçişleri, Maliye ve Gümrük ve Tekel Bakanlığı’nın görüşleri alınır (BİMK md. 2.2). BİM’ler görevlerine giren uyuşmazlıkların çözümünde, eğer özel kanunla başkaca bir yargılama usulü getirilmemişse, İYUK’u uygular. BİM’ler bir başkan ve iki üyeden oluşur, kurul halinde çalışır ve oy çokluğuyla karar alır. b. Bölge idare mahkemelerinin görevleri BİM’in görevleri şunlardır: (1) İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen ve istinaf yolu açık olan nihai kararlara karşı istinaf başvurularını inceleyip karara bağlamak (BİMK md. 3/A, İYUK md. 45). (2) Yargı çevresindeki idare ve vergi mahkemeleri arasında çıkan görev ve yetki uyuşmazlıklarını kesin karara bağlamak (BİMK md. 3/A, İYUK md. 43.1.b). (3) İlk derece mahkemelerince yürütmenin durdurulması istemleri hakkında verilen kararlara karşı yapılan itirazları inceleyerek karara bağlamak (İYUK md. 27.7). (4) Yargı çevresi içinde bulunan yetkili ilk derece mahkemesinin bir davaya bakmasına fiili veya hukuki bir engel çıktığı veya iki mahkemenin yargı çevresi sınırlarında tereddüt edildiği veya iki mahkemenin de aynı davaya bakmaya yetkili olduklarına karar verdikleri hâllerde; o davanın bölge idare mahkemesi yargı çevresi içinde bulunan başka bir mahkemeye nakline veya yetkili mahkemenin tayinine karar vermek (BİMK md. 3/D.d, İYUK md. 44.1.a). (5) 4483 s. Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun md. 3 uyarınca ilçede görevli memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında kaymakam tarafından; ilde ve merkez ilçede görevli memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında vali tarafından; bölge düzeyinde teşkilatlanan kurum ve kuruluşlarda görev yapan memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında görev yaptıkları ilin valisi tarafından; Cumhurbaşkanına veya Cumhurbaşkanlığına bağlı, ilgili veya ilişkili kuruluşlar ve bakanlıkların merkez ve bağlı veya ilgili kuruluşlarında görev yapan diğer memur ve kamu görevlileri hakkında o kuruluşun en üst 24 Bölge idare mahkemeleri, idare mahkemelerinin ve vergi mahkemelerinin kurulu olduğu yerler ve yargı çevreleri listesi için bkz. EK (I). 23 Bu ders notları Prof. Dr. Taner Ayanoğlu ile Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder tarafından hazırlanmıştır. Adı geçenler sadece belirtilen dersin öğrencilerinin şahsi kullanımları için çoğaltımına izin vermekte, diğer fikri mülkiyet haklarını saklı tutmaktadır. Prof. Dr. Taner Ayanoğlu Bilgi Üni., İdari Yargılama Hukuku LAW 243 Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder 2023-2024 Güz Ders Notları idari amiri tarafından; ilçelerdeki belde belediye başkanları ve belde belediye meclisi üyeleri hakkında kaymakam tarafından; merkez ilçelerdeki belde belediye başkanları ve belde belediye meclisi üyeleri hakkında bulundukları ilin valisi tarafından; köy ve mahalle muhtarları hakkında ilçelerde kaymakam, merkez ilçede vali tarafından; Cumhurbaşkanının soruşturma iznine tabi olanlar hariç olmak üzere Kanun kapsamına giren diğer memurlar ve kamu görevlileri hakkında ilçelerde kaymakam, merkez ilçede vali tarafından soruşturma izni verilmesine ilişkin kararlara karşı yapılan itirazları kesin olarak karara bağlamak. (4483 s. Kanun md. 9.3). c. Bölge idare mahkemelerinin yapısı Bölge idare mahkemeleri (BİMK md. 3.1); (1) Bölge idare mahkemesi başkanlığı, (2) Bölge idare mahkemesi başkanlar kurulu, (3) Daireler, (4) Bölge idare mahkemesi adalet komisyonu ve (5) Müdürlüklerden oluşur. Bölge idare mahkemelerinde biri idare diğeri vergi olmak üzere en az iki daire bulunur; gerekli hâllerde dairelerin sayısı, Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hâkimler ve Savcılar Kurulunca artırılıp azaltılabilir (BİMK md. 3.2). Daireler bir başkan ile yeteri kadar üyeden oluşur (BİMK md. 3.3) 3. İdare mahkemeleri a. Genel olarak Belirli illerde ilk derece mahkemeleri olarak idare mahkemeleri vardır. Her bir idare mahkemesi bir bölge idare mahkemesinin yetki alanı içindedir. İdare mahkemeleri de BİM’ler gibi, bölgelerin coğrafi durumları ve iş hacmi göz önünde tutularak Adalet Bakanlığı’nca kurulur ve yargı çevreleri tespit olunur (BİMK md. 2.1). İdare mahkemelerinin kaldırılmasına veya yargı çevrelerinin değiştirilmesine Adalet Bakanlığı’nın önerisi üzerine Hakimler ve Savcılar Kurulu’nca karar verilir (BİMK md. 2.3). Kuruluş, yargı çevrelerinin tespiti ve değiştirilmesi ile kaldırmada da İçişleri, Maliye Bakanlıkları ile Gümrük ve Tekel Bakanlığı’nın görüşleri alınır (BİMK md. 2.2) İdare mahkemeleri görevlerine giren uyuşmazlıkların çözümünde, eğer özel kanunla başkaca bir yargılama usulü getirilmemişse, İYUK’u uygular. İdare mahkemesi, bir başkan ve yeteri kadar üyeden oluşur. Ancak bir idare mahkemesinde en az iki üye bulunması gereklidir, aksi halde kurul (heyet) oluşamaz. İdare mahkemesi: (1) BİMK md. 7’de öngörülen hallerde tek hakimle25 (2) Diğer hallerde kurul halinde karar alır. Kurul, başkan ve iki üyeden oluşur; başkanın yokluğu halinde başkanlığa en kıdemli üye vekalet eder. İdare mahkemesi kurul (heyet) olarak karar aldığı hallerde, oy çokluğuyla karar alır. b. İdare mahkemelerinin görevleri 25 BİMK md. 7.1: “Uyuşmazlık miktarı yirmibeşbin Türk Lirasını aşmayan; a) Konusu belli parayı içeren idarî işlemlere karşı açılan iptal davaları, b) Tam yargı davaları, İdare mahkemesi hâkimlerinden biri tarafından çözümlenir.”. 24 Bu ders notları Prof. Dr. Taner Ayanoğlu ile Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder tarafından hazırlanmıştır. Adı geçenler sadece belirtilen dersin öğrencilerinin şahsi kullanımları için çoğaltımına izin vermekte, diğer fikri mülkiyet haklarını saklı tutmaktadır. Prof. Dr. Taner Ayanoğlu Bilgi Üni., İdari Yargılama Hukuku LAW 243 Dr. Öğr. Üyesi Dr. iur. Burak Oder 2023-2024 Güz Ders Notları İdare mahkemeleri, idari yargı düzeni içindeki genel görevli mahkemelerdir. İdare mahkemeleri