1. Hafta Ders Notları 2022-23 (2) PDF

Summary

These notes cover the first week of the Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi course. Topics include the aims of the course, definitions of key terms (revolution, revolution, etc.), and the historical background of these key ideas. The document looks like course notes, and not a past paper, as it mentions "Hafta Ders Notları".

Full Transcript

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ 1. ÜNİTE 1- Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Dersinin Amacı 2- İnkılap ve İnkılap ile İlgili Bazı Kavramlar - İnkılap - İhtilal - İsyan - Darbe - Reform (Islahat) - Tekamül (Evrim) - Rönesans - Tanzimat - Çağdaşlaşma - Kapitalizm - Emperyali...

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ 1. ÜNİTE 1- Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Dersinin Amacı 2- İnkılap ve İnkılap ile İlgili Bazı Kavramlar - İnkılap - İhtilal - İsyan - Darbe - Reform (Islahat) - Tekamül (Evrim) - Rönesans - Tanzimat - Çağdaşlaşma - Kapitalizm - Emperyalizm - Liberalizm - Nasyonalizm - Sosyalizm - Monarşi -Oligarşi Atatürk İlkeleri ve Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi dersi, yükseköğretim kurumlarının bütün İnkılap Tarihi fakülte ve yüksekokullarında okutulan zorunlu derslerden biridir. 6 Kasım 1981 tarih ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 4. ve 5. maddeleri gereğince, yükseköğretim kurumlarında zorunlu ders olarak okutulmaktadır. Dersin Amacı İlk olarak Ankara Hukuk Mektebi’nde dönemin Başbakanı İsmet İnönü’nün konferansıyla başlayan Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi dersi, 15 Nisan 1942 tarih ve 4204 sayılı Kanun’la “Türk İnkılap Tarihi Enstitüsünün” kurulmasından sonra her yüksekokul öğrencisinin bu dersi görmesi şeklinde karara bağlanmıştır. Türk İnkılap Tarihi, I. Dünya Savaşı sonrasında Türk topraklarının işgal projelerinin ortadan kaldırılması için sarf edilen büyük bir mücadeleyi ve bunun sonrasında işlevini yitirmiş eski kurumların tasfiye edilmesini ve son olarak da bunların yerine çağdaş yeni kurumlar getirilmesini kapsayan bir dönemi anlatmaktadır. Atatürk İlkeleri ve Bilindiği gibi 1918-1923 yılları arasındaki mücadelesi Türklerin tarihte İnkılap Tarihi yaptığı bağımsızlık mücadelelerinin sonuncusudur. Bu noktadan hareketle gelecekte yeni bir istila ile karşılaşmamak ve milletinin geçmişte yaşadığı zorlukları yeni nesillere aktarmak adına bu ders mühimdir. Dersin Amacı Millî Mücadele ve Türk inkılâbı safhalarının her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı tarafından bilinmesi ise bir mecburiyetidir. Bu ders sadece geçmişi anlatan durağan bir tarih dersi olmaktan ziyade, Türk gençlerinin yakın tarihimizdeki olayları değerlendirip, gelecekle ilgili doğru kararlar alabilmesini sağlayan dinamik bir kültür dersidir. Çünkü tarihini bilmeyen milletler hafızasını kaybetmiş fertler gibidir. Atatürk İlkeleri ve Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Dersinin amaçlarını şu şekilde özetlemek İnkılap Tarihi mümkündür: Bir lider olarak Mustafa Kemal Atatürk'ü ve Türk Milli Mücadelesini bütün safhalarıyla öğretmek Dersin Amacı Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin dayandığı Atatürk İlkelerini, çağdaş bir devlet ve toplum olabilmek için yapılan inkılâpları gençliğine kavratarak daha da ileri hedefleri göstermek Türk gençliğini Atatürkçü düşünceden hareketle ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün olarak millî hedefler etrafında kenetlenmiş bir gençlik olarak bilinçlendirmek. Batılı ülkelerin tarihi ile Türk tarihi arasında kıyaslamalar yaparak öğrencilerin zihni gelişimini sağlamak amacıyla beyin jimnastiği ortamını hazırlamak Türk milletinin dünya milletler ailesi içindeki onurlu yerini gençliğimize öğreterek, onların geleceğe daha güvenle bakmalarını ve kendilerine güvenmelerini sağlamak Gençliği her şeyden evvel millî bir tarih şuuruyla donatmak ve Mustafa Kemal Atatürk'ün kendisine emanet ettiği Türkiye Cumhuriyeti'ne sahip çıkma duygusunu benimsetmek. Atatürk İlkeleri ve Toplumların yaşantılarını, devletlerin şekil kazanmalarını, tarihteki İnkılap Tarihi milletlerarası siyasi olaylar tek başına belirlemez. İnsan varlığını ilgilendiren esas unsur, dünya çapındaki büyük sosyal hadiselerdir. Sosyal olayların en büyüğü ise inkılâp hareketleridir. Kavramlar Hatta bazı inkılâp hareketleri dünyanın en büyük siyasi ve askeri olaylarından daha etkili olmuştur. Nitekim Fransız İnkılâbı, sonuçları itibarıyla bugün hâlâ yer yüzünün büyük bir kısmında etkisini devam ettirmektedir. Atatürk'ün önderliğinde gerçekleştirilen Türk İnkılâbının, bilhassa esir milletler üzerindeki etkileri inkâr edilemeyecek kadar büyük bir gerçektir. Türk İnkılabının daha iyi anlaşılabilmesi için bazı kavramların açıklanması gerekmektedir. Bu kavramlara bakacak olursak: Atatürk İlkeleri ve Köken olarak Arapça "kalb" kökünden gelen inkılâp sözcüğü, bir hâlden İnkılap Tarihi başka bir hâle dönüşmek demektir. Bu kelime Fransızcada "revolution", Almancada "umwaelzung, İngilizcede "revolution" kelimelerinin karşılığıdır. Kavramlar Geniş manada inkılâp, bir milletin sahip olduğu siyasi, sosyal, askeri alanlardaki kurumların devlet eliyle, makul ve ölçülü metotlarla köklü bir şekilde değiştirilerek yenileştirilmesidir. Bir toplumun hayatında ya da dünya tarihinde önemli değişimler yaşandığında da İnkılap kavramı bu değişimleri isimlendirmek için İnkılap kullanılmıştır. Avrupa tarihini ve dolayısıyla dünya tarihini etkilemiş olan üretim tekniğindeki büyük değişimi ifade eden «Sanayi İnkılâbı», inkılap kavramının bu şekilde dar anlamıyla kullanılması sonucunda oluşmuş bir isimlendirmedir. Atatürk İlkeleri ve İnkılâbın gerçekleşmesi için bazı şartların bir araya gelmesi lazımdır. İnkılap Tarihi Toplumun karşı karşıya kaldığı idari, adli, sosyal ve ekonomik buhranlar, Fikir hayatının gelişme göstermesi ve inkılâbı hazırlayıcı eserlerin verilmesi, Kavramlar Lider ve kadro teşekkülü, Tertip, disiplin, plan ve program gibi Bütün inkılaplarda var olması gereken bu özelliklerle beraber tarihte hiçbir olay diğerinin aynısı değildir. İnkılap Bu açıdan Türk ve Fransız inkılâplarını mukayese etmek yerinde olacaktır. Atatürk İlkeleri Fransız İnkılâbının öncesinde uzun bir isyan ve ihtilaller serisi vardır. Yüzyıllık bir ve İnkılap Tarihi süre sonunda Fransa'daki hadise inkılâp haline gelmiştir. Türk İnkılâbında ise isyan ve ihtilâl evresi yoktur. Türk İnkılâbında doğrudan inkılâba geçiş vardır. Kavramlar Fransız İnkılâbı kendi devleti içinde doğmuş, kendi yönetimine karşı gerçekleştirilmiştir. Türk İnkılâbının başlangıç noktası ise istilacılara karşı başlatılan mücadeledir. Fransız İnkılâbının öncesinde ülkede bir fikri hazırlık mevcut olup, hareket fiilen İnkılap tabandan tavana doğru gelişme göstermiştir. Türk İnkılâbını ise başta Mustafa Kemal olmak üzere üstteki yönetici kadro tavandan tabana doğru gerçekleştirmiştir. Fransız İnkılâbı ülkedeki burjuvaların başlattığı ve başardığı bir harekettir. Türk İnkılâbı ise herhangi bir sınıfa mâl edilemez. Türk İnkılâbı, Fransız İnkılâbı gibi uzun ve kanlı hadiseleri kapsamaz. Fransız İnkılâp hareketinde giyotin bir sembol iken Türk İnkılâbında kanlı olaylar yoktur. Atatürk İlkeleri ve Dünya tarihine baktığımızda Fransa ve Türkiye'den başka İnkılap hareketleri İnkılap Tarihi yaşamış devletlerin de olduğunu görüyoruz. Çin, Rusya, Kavramlar Küba gibi ülkelerin tarihinde inkılap hareketleri önemli değişimleri beraberinde getirmiştir. İnkılap Atatürk İlkeleri ve Kelime kökeni bakımından Arapça "hâlel" bozma, kaldırma kökünden İnkılap Tarihi gelmektedir. Kavram olarak ihtilâl, bir devletin siyasi teşkilatını, kanuni şekillere hiç uymadan değiştirmek üzere zor kullanılarak yapılan geniş bir halk harekettir. Kavramlar İhtilâl, inkılâbın bir evresidir ve zor kullanılarak yapılan halk hareketi olup, yıkılan düzenin yerine yeni bir düzenin kurulması aşamasını kapsamaz. İhtilâl, mevcut kurumların yıkımını, inkılâp ise yeniden kurumsallaşmayı ifade eder. İhtilal Bu açıdan ihtilal inkılabın bir aşamadır denilebilir. Ancak ihtilal hareketinden sonra bunun tamamlayıcısı olarak yeni bir düzen kurulmaz ise inkılap gerçekleşmemiş olur. Atatürk İlkeleri ve Sözlük manası olarak itaatsizlik, emre boyun eğmemek, ayaklanmak İnkılap Tarihi demektir. Kavram olarak ise toplum içinde belirli bir grubun veya herhangi bir teşkilatın sınırlı amacını gerçekleştirmek üzere devlete başkaldırmasıdır. Kavramlar İsyan gelişme gösterebilirse ihtilale, ihtilâl gelişme gösterebilirse inkılâba dönüşebilir. Fransız İnkılâbında böyle olmuştur. Türk İnkılâbında ise durum farklıdır; isyan ve ihtilâl safhası yoktur. İsyan Devlete karşı başkaldırma olayı, ne de mevcut düzene karşı halk hareketi olmamıştır. Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarının hareketi, elden çıkmış vatan topraklarını kurtarma ve yıkılmış bir devleti yeniden kurma amacını taşıyan bir harekettir. Atatürk İlkeleri ve Darbe, devletin emri altındaki resmî kuvvetlerden birinin ani olarak İnkılap Tarihi anayasal olmayan yollarla mevcut hükümeti devirmesi ve iktidara el koymasıdır Darbeler sadece iktidardaki kişileri değiştirir, toplumdaki sosyal, siyasi, ekonomik ve kültürel yapıya ilişmez. Kavramlar Osmanlı tarihindeki isyanların bazıları hükümet darbeleri ile son bulmuştur. Örnek olarak Patrona Halil, Kabakçı Mustafa İsyanı, Bab-ı Ali baskını gösterilebilir. Darbe Bu isyanlarda baştaki padişah ve üst yönetim kadrosu bertaraf edilmiş, fakat devletin temel yapısına müdahale edilmemiştir. Atatürk İlkeleri ve Fransızca bir kelime olan Reform, sözlük anlamı olarak düzeltme, İnkılap Tarihi iyileştirme, değiştirme, tashih etme manalarına gelmektedir. Bu kelimenin karşılığı olarak Osmanlı döneminde ıslahat sözcüğü kullanılmıştır. Kavramlar Geniş manadaki reform ise toplumun ihtiyaçlarına cevap vermeyen kurumları, bazı prensip ve şekil değişiklikleri koyarak çağın seviyesine göre yeniden düzenlemedir. Bununla birlikte reform kelimesinin tarihi bir manası da vardır. Reform (Islahat) XV. yüzyıl Avrupa'sında Katolik kilisesinin ağır dogmatik prensiplerine karşı başkaldırma hareketi "Reform" olarak adlandırılmıştır. Atatürk İlkeleri ve Litaratürde tamamlanmak ve mükemmelleşmek olarak bilinen ve “kemal” İnkılap Tarihi kökünden türeyen “tekâmül” sözcüğü Arapça kâmil olma ve olgunlaşma anlamlarına gelmektedir. Günümüz bilim ve felsefe dilinde batı dillerindeki “evolution” sözcüğü ile karşılanmaktadır. Bu sözcüğün Türkçedeki karşılığı ise evrimdir. Kavramlar Tekâmül yavaş yavaş gelişmeyi çağrıştırır. İnkılapta olduğu gibi hızlı bir değişiklik yoktur. Toplumlar tarih boyunca durmadan değişikliklere uğramışlardır. Tekâmül (Evrim) Toplumun bünyesini sarsmadan onu hırpalamadan yavaş yavaş yapılan değişiklikler tekâmül kavramını ifade eder. Atatürk İlkeleri ve Kelime anlamı yeniden doğuş demektir. İnkılap Tarihi İlimde, sanatta, fikirde, edebiyatta yeniden doğuşu ifade eder. Tarihte Rönesans, XV. ve XVI. yüzyılda Avrupa kültüründe eski çağın şekil ve ruh değerlerini yeniden yaşatmaya yönelen harekete verilmiş addır. Kavramlar Rönesans akımı dogmatik ve skolastik dünya görüşü yerine rasyonalizmi savunmuştur. İnanan insan yerine düşünen insanı yaratmıştır. Rönesans, derebeylik feodalizminin en güçsüz ve ticaret burjuvazisinin en Rönesans güçlü olduğu İtalya'da ortaya çıkmış ve oradan Avrupa'ya yayılmıştır. Felsefe, estetik, bilim ve teknik alanlardaki ilerlemeler ya da Aydınlanma Çağı olarak bilinen dönem Rönesans'la başlamıştır. Atatürk İlkeleri ve Bu kavram sadece bizde kullanılan ve tarihte bir devreyi ifade eden özel bir İnkılap Tarihi kelimedir. Düzenleme, düzene koyma, mevcut devlet düzenine çeki-düzen vermek demektir. Kavramlar Osmanlı Devleti'nin 1839'da devlet düzenini sağlamak için ilan ettiği, mülki, adli, askeri ve sosyal alanlardaki yenilikleri içine alan fermanın adıdır. Bu tarihten sonraki dönem, 1839-1876 yılları arası, "Tanzimat Devri" olarak anılmıştır. Tanzimat Atatürk İlkeleri ve "Moderne" sözcüğü Fransızca bir kelime olup yaşanılan zamana, çağa İnkılap Tarihi uygunluk anlamında kullanılmaktadır. Çağın gereklerine göre yaşamak demektir. Eskiden kullanılan muasırlaşma, asrileşme veya günümüzde kullanılan Kavramlar batılılaşma, modernleşme, uygarlaşma gibi sözcüklerin en güzel karşılığı çağdaşlaşma kavramıdır. En geniş anlamıyla çağdaşlık, gelişmiş dünyayı ve bu ölçütlerde yaşamayı ifade eder. Çağdaşlaşma Bir başka ifadeyle çağın gelişmiş kurumlarına, gelişmiş uygarlık düzeyine (Modernleşme) ulaşabilmek için gerekli olan ekonomik, toplumsal, psikolojik, siyasal değişmeyi gerçekleştirmek demektir. Atatürk İlkeleri Kapitalizm, üretim araçlarının özel mülkiyete ait olması ile birlikte bunların kâr ile ve İnkılap Tarihi işletilmesine dayalı bir sistemdir. Kapitalizmin merkezindeki özellikler özel mülkiyet, sermaye birikimi, ücretli emek, gönüllü takas, bir fiyat sistemi ve rekabetçi pazarları içerir. Kavramlar Tamamen ekonomik sistem olan Kapitalizm serbest piyasa ekonomisine dayalıdır ve serbest piyasa ekonomisi olarak 16. yüzyılda çıkmıştır. Feodalizm sona erdiğinden beri kapitalizm Batı dünyasındaki egemen sistemdir, bütün dünyaya da İngiltere başta olmak üzere Avrupa'dan yayılmıştır. Kapitalizm Kapitalist piyasa ekonomisinde, karar verme ve yatırım, finansal ve sermaye piyasalarındaki üretim faktörleri sahipleri tarafından belirlenir. Malların fiyatları ve dağıtımı ağırlıklı olarak piyasadaki rekabet ortamına göre şekillenir. Kapitalizm tanım özellikleri açısından farklı teoriler de bulunmaktadır. Bunlardan birincisi, üretimin salt kâr amacı güdülerek yapıldığı ve bu artı değerin de pazarda satıldığı büyük bir ekonomik sistemin adıdır. Diğer tanım ise kapitalizmin ücretli emeğe dayalı bir ekonomik sistem ve bir üretim tarzı olduğudur. Atatürk İlkeleri Klasik politik ekonomik anlayışa göre kapitalizm, hükûmetin ekonomiye ve İnkılap Tarihi müdahalesini en aza indirgemeyi savunan bir sistemdir. Klasik ekonomistler tekelleşmeyi, gümrükleri ve devletin getirdiği sınırlamaları eleştirir ve piyasanın en adil ve etkili hakem olacağını iddia eder. Kavramlar Karl Marx’a göre kapitalizm, üretim araçlarına ve sermayeye sahip olan burjuva sınıfının çıkarına işleyen ve onu meşru kılan bir sistemdir. Weber'e göre kapitalizm, sınırsız kar etme güdüsü olmayıp, insanlık tarihinin en gelişmiş ve karmaşık ekonomik sistemidir. Kapitalizme Farklı Bakışlar İlerlemiş iş ortaklıkları, kamu kredisi ve modern dünya bürokrasisi kapitalizmle yakından ilişkilidir. Alman Tarihçi Okulu takipçilerine göre kapitalizm, kredi ve para üzerindeki orta çağ kısıtlamalarının yerini kar güdüsüyle yakından ilişkili para ekonomisinin almasıyla ortaya çıkar. Atatürk İlkeleri ve Fransızca “impérialisme” sözcüğünden gelen emperyalizm, bir devletin ya da İnkılap Tarihi ulusun, başka bir devleti veya devletleri siyasi ve ekonomik açıdan egemenliği altına alıp yayılmasıdır. Temel ilkesi sömürüye ve rekabete dayalı olan bu sistem aslında yüzyıllar boyunca “sömürgecilik” olarak kullanılmış, ancak zamana bağlı olarak Kavramlar değişkenlik göstermiştir. XX. yüzyılın başlarından itibaren etkinlik gösteren emperyalizm, sömürgecilik kavramının gelişmiş bir hâlidir. Ancak bu iki kavramın aynı anlama gelmemektedir. Emperyalizm Sömürgecilikte siyasal bağımlılık vardır. Buna karşılık emperyalizmde ise sadece siyasal değil, aynı zamanda ekonomik bağımlılıktan da söz etmek mümkündür. Emperyalizmin siyasi emperyalizm, demografik emperyalizm, dinî emperyalizm, kültürel emperyalizm, iktisadi emperyalizm gibi çeşitleri vardır. Emperyalist devletler amaçlarına ulaşmak için çok defa çeşitli emperyalist modelleri birlikte kullanır. Özellikle kültür emperyalizmi öteki emperyalizm türlerinin uygulanmasında onlara yardımcı olur ve onları tamamlar. Atatürk İlkeleri ve Liberalizm, bireysel özgürlük üzerine kurulan bir siyasi felsefe veya dünya İnkılap Tarihi görüşüdür. Bireysel özgürlük ve bireysel haklar düşüncesiyle yola çıkan liberalizm, daha sonraki yıllarda farklı türlere bölünmüş ve bireylerin eşitlik ilkesinin önemini vurgulamaya başlanmıştır. Kavramlar Liberal görüşü savunanlar geniş bir görüş dizisi benimsemekle birlikte genellikle ifade özgürlüğü, inanç özgürlüğü, basın özgürlüğü, serbest ticaret, sivil haklar, laik devlet, çoğulcu demokrasi ve özel mülkiyet gibi fikirleri destekler. Liberalizm ayrıca bireylerin siyasal ve ekonomik hak ve özgürlüklerini güvence Liberalizm altına alınmasını savunur. Devletin ekonomiye müdahalesinin en aza indirgendiği bir doktrindir. Liberal düşünürler, devletin; adalet, güvenlik, eğitim, sağlık ve altyapı gibi sosyal hizmetleri üstlenmesini, bunun dışındaki mal ve hizmetlerin üretiminin piyasa ekonomisine bırakılmasını savunmaktadır. Atatürk İlkeleri ve Nasyonalizm veya milliyetçilik akımının esası milli bağımsızlıktır, kaynağını İnkılap Tarihi Fransız İhtilâlinden almaktadır. Bir bakıma kişi hürriyeti kavramının milletlere de tatbikidir. Nasıl bir insan, insan olması dolayısıyla bir takım temel hak ve hürriyetlere sahip Kavramlar bulunuyorsa, bir millet de bir bütün olarak, hürriyet yani bağımsızlık hakkına sahiptir. Milliyetçilik hareketinin yayılmasında Napolyon önemli bir rol oynamıştır. Çünkü Napolyon, Avrupa'nın büyük devletleri ile savaşırken orada yaşayan Nasyonalizm milletleri bağlı oldukları devletlere karşı ayaklandırmış ve Fransa'nın bu milletlere hürriyet getirdiğini söylemiştir. Bu kışkırtmalar milletler üzerinde önemli etki bırakmıştır. Bunun sonucu olarak Avrupa’da 1830 yılından itibaren milli bağımsızlık teşebbüsleri yaşanmaya başlamıştır. Sosyalizm akımının kaynağını Fransız İhtilâlidir. Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Çünkü 1789 İnsan ve Vatandaş Hakları Demecinin ortaya atmış olduğu kanun önünde bütün vatandaşların eşitliği yani siyasal eşitlik ilkesini bazı yazarlar 1815’lerden itibaren ekonomik eşitliğe de uygulamak istemişlerdir. Kavramlar Bu yazarlara göre siyasal eşitlik toplumdaki kişiler arasındaki eşitliği tam manasıyla sağlayamamaktadır ve tam eşitlik için kişiler arasında ekonomik eşitliğin de bulunması gerekir. Bu istek Sosyalizm akımının doğmasına yol açmıştır. İlk başlarda bir toplumda ekonomik eşitliğin gerçekleştirilmesi için nasıl bir Sosyalizm sistemin takip edileceği konusunda çeşitli fikirlerin ortaya atılması sosyalizmi belirli bir fikir bütünlüğünden yoksun bırakmıştır. Bu nedenle sosyalizm uzun bir süre fikir plânında kalmış ve ilk defa Karl Marx ile birlikte sosyalist düşüncede önemli bir değişiklik meydana gelmiştir. Bu anlamda sosyalizm üretim araçlarının hakimiyetinin toplumlara ait olduğunu savunan, işçilerin yönetime katılmalarına ağırlık veren ve özel üretim yerine kamu bazlı üretimi destekleyen bir sistem olarak ortaya çıkmaya başlamıştır. Atatürk İlkeleri Yunanca “tek şef” anlamına gelen “monos archos” kelimelerinden türetilen ve ve İnkılap Tarihi Fransızca bir kelime olan Monarşi, «tek kişinin yönetimi» anlamına gelmektedir. Monarşilerde kural, başta devlet başkanlığı olmak üzere üst düzey siyasal makamların babadan oğula geçmesidir. Kavramlar Monarşiler, mutlak ve meşruti olmak üzere iki şekilde var olmuşlardır. Mutlak Monarşi: yasama ve yürütme kuvvetlerinin hükümdarda toplandığı bir hükûmet sistemidir. Bu sistemde devlet içinde tek ve en büyük otorite sahibi hükümdardır. Monarşi Yasama, yürütme ve hatta yargı yetkisi de hükümdar da toplanmıştır (monark, kral, padişah...) Meşruti Monarşi: Hükümdarın yetkileri yazılı bir Anayasa ile tanımlanmış ve sınırlanmıştır. Hükümdar devletin simgesi olarak kalır, ancak yürütme yetkisini bir hükûmete bırakır; hükümet de halk tarafından seçilmiş bir millet meclisinin kararlarına uymak zorundadır. Atatürk İlkeleri ve Türkçeye Fransızcadan geçen bu kavram, Yunanca “az-birkaç” anlamlarına İnkılap Tarihi gelen “oligo” ve yönetmek anlamına gelen “arkhein” kelimesinden türetilmiştir. Oligarşi küçük bir grubun iktidarda olduğu yönetim şeklidir. Kavramlar Oligarşilerde iktidara egemen olan az sayıda kişilerden oluşan grup, bir aile olabileceği gibi siyasi, askeri, finansal, dini anlamda önde gelen gruplardan bir tanesi olabilmektedir. Oligarşi Atatürk İlkeleri ve Ahmet Mumcu, Tarih Açısından Türk Devriminin Temelleri ve Gelişimi, İnkılap Tarihi İnkılap Kitabevi. Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi, III Cilt,YÖK yayını. Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı Yazışmaları, (Haz. Mustafa Onar), Kültür Kaynakça Bakanlığı yayını. Türkiye Cumhuriyeti Tarihi I, (Durmuş Yalçın vd.), Atatürk Araştırma Merkezi yayını. İlk İnkılap Tarihi Ders Notları, (Mahmut Esat Bozkurt, Recep Peker, Yusuf Kemal Tengirşek), Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı yayını. Ergün Aybars, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi I, Ercan Kitabevi. İmparatorluktan Ulus Devlete Türk İnkılâp Tarihi, (Edt. Cemil Öztürk), PegemaYayıncılık. Tuncer Baykara, Türk İnkılap Tarihi ve Atatürk İlkeleri, Akademi Kitabevi. Atatürk İlkeleri ve Türk İnkılap Tarihi ve Atatürk İlkeleri, (Edt. Semih Yalçın vd.), Siyasal İnkılap Tarihi Kitabevi. Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi, (Edt. Ayten Sezer), Siyasal Kitabevi. SemihYalçın, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi I / Kaynaklar, Siyasal Kitabevi. Kaynakça Toktamış Ateş, Türk Devrim Tarihi, İstanbul Bilgi Üniversitesi yayını. Suna Kili, Türk Devrim Tarihi, İş Bankası yayını. Şerafettin Turan, Türk Devrim Tarihi, IV Cilt, BilgiYayınevi. Mevlüt Çelebi, Türk İnkılap Tarihi

Use Quizgecko on...
Browser
Browser