Sinema Felsefesine Giriş PDF
Document Details
Uploaded by Deleted User
Tags
Summary
Bu belge, film-yapım felsefesini ele alarak farklı yaklaşımları ve film teorileri içindeki konuları inceler. Farklı felsefi görüşlerden örnekler verilerek film yapımının felsefi temelleri tartışılır. Filmler, felsefeyi somutlaştırmak ya da felsefi soruları ele almak için kullanılan araçlar olarak değerlendirilir.
Full Transcript
1. BÖLÜM FİLM-YAPIMI FELSEFE ÜZERİNE TARTIŞMALAR Sinema Felsefesinde Yaklaşımlar -y~wmı-felsefe ~taruşab ---eTc- il'çin !Jll~ öncelikle si- nema felsefesi üzerine yaklaşımları sıruflandımıamız gerekir. Çünkü hangi yaklaşım içinde yer aldığımıza göre kavranın içer...
1. BÖLÜM FİLM-YAPIMI FELSEFE ÜZERİNE TARTIŞMALAR Sinema Felsefesinde Yaklaşımlar -y~wmı-felsefe ~taruşab ---eTc- il'çin !Jll~ öncelikle si- nema felsefesi üzerine yaklaşımları sıruflandımıamız gerekir. Çünkü hangi yaklaşım içinde yer aldığımıza göre kavranın içeri ve sinema felsefesiyle ilgili sorulann yanıtları değişebilir. Hcrzo- genrarh (2017, lntroduction bölümü) genel olarak sinema felse -1ıc. / fesiyle"ilgili dön ·yaklaşımdan söz edilebileceğini belirtir: filozoflar hakkında filmler, felsefi önerilerin somutlaşması olarak filın.ler, film felsefesi, felsefe olarak fılınler. Bu yaklaşımları değişik film- lerden sunacağımız örnek ve açıklamalar4 sırasıyla inceleyelim. İlle olarak.ilozo.iar Jıa.kkiııdaki fılmlcre bakalım. Genç Kari - j Marx (RaouJ Peclc, 201 7), bir düşühür ve eylem adamının genç lilc döneminin monografisini sunan bir filmdir. Marx, filmde de geçen "Filozoflar şu ana kadar dünyayı yorumladılar şimdi onu yapmasına değiştinnek zamanı" ifadesiyle praksisc göndenne karşın, ironik bir şekilde sinema imajları onun genç lik hayanru i filozofların yonımlar. Ve o yorum, tıpkı Marx'ın kritik ettiğ yaptıklan yorum gibi, aslında dünyayı değiştinneye bir katkıdır. Filowflann yarattık.lan kavram, duşünce ve sinemadaki imajlar 33 Sinema Fdscksinc Giriş - Film - Yapımı Fcl~lt beyne n ~ ettiğinde değişen ins~, mevcut dünya}'l he ralizc cdebtlecek aday konumuna gırer. t cll) [);\, Filorotlar hakkındaki fılmler, Genç Maaörneğinde sincmatiktir ancak Derek Jarman'ın son derece dih,;,ı_ cıukr 01 , ~ b·· l;ı yaptığı Wittgcnsrein (1993) gibi kurgusal filmlerde s· lltçeYlt lik daha azdır. Bununla birlikte fılozoflara dair fılmıer ~ell'ıatik. belgcseUcrden oluşur. Çoğu filozofla ilgili belgeseı üre :tlıa_ Çok Hem bdgeseUcr he.m de kurgusal fılmler, değişik ~1Ştit. tcknikJerle seyirciye büyük düşünürlerin yaşamlarını ~ ıne~atik 8 celerini sunmaktadır. Baztlan dalıa didaktik ve monolo -ı\ln. e dıı".. da üretilebilirken, bazıları daha diyalojik, estetik ve ~ tarzın. 8 t.nen-ı. yap~dır. Ancak ne olursa ~Is~·'· ~~ozoflar hakkındaki atık. ürcomınde amaç, esas olarak, duşunurun yaşamı ve d.... fı!nı rini seyirciyle buluşrunnaktır. Sinemanın kendisi, Ge~ceıe. gibi istisnalar bir kenara bırakılırsa, bir miktar ikincil hattç. Mar.t... ·· a ara sal konuma ınebılmekteclir. Omek vermek gerekirse Martı_· ç- idegger (R. Wisser ve W. Rüdel, 1975), Nietzsche: Hı~ lie. AD Too Human (BBC, 1999), Zm:k! (Astta Taylor ı:~n, Dcmda (Kirby Dick ve Amy Ziering Koffin~ 2002), E !l ): ' Xa.tnı- ned Lifr (Astra Taylor, 2008) filozoflar hakkında belgesel kate- gorisinde üretilmiş filmlerdir. Socrates (Rossellini, 1972), Blai- se Pascal (Rossellini, 1971) ve yukarıda belirtilen Wittgenstein, < Fı:l_sr:,li ölJeıikrin.swnııtlaşma,; Q{ıW kurgusal kategoride yer alan film1er arasındadır. filmler, filozof!ann )'· şamlarıru ve fikirlerini gösteren filmlerden farklı olarak felsefede tamşıJan sorulan, sorunları ve aksiyomlan sinematik tarzda işle· yen filmlerdir. Akademik sahada tartışılan etik, adalet, estetik, in: tihar, yaşamın anlamı, aşk gibi konular fılm1erin içeriğinde f~lse~ bağlamda ele alınabilmektedir. Film içinde felsefe diyebileceğırııız bu yaklaşıma dair, hem hareket-imaj hem de zaman-ımaJ · · sın · enıa· 34 Film-Yapımı Felsefe Üt.erine Tanışmalar sından pek çok örnekle karşılaşabiliriz. Westem türünden Ox Bo Olayı (William A. Wellman, 1943) adalet, intikam, önyargı üze- ~ düşünmektedir. Yine 1ht: Man Who Shot Libcrty VaJancc (John Ford, 1962) adaletin anlamı U7.crine ~üşünen imajlarla yükfüdür. Zaman-imaj sinemasının ustalarından Ingmar Bergman ve Stanlcy Kubriciçin hemen tüm filmleri keza fılozofık problem- lerin sinemanın kendi olanaklarıyla sunulduğu örneklerdir. Örne- ğin Kubri&in 2001 Uzay Macerası, Nietzocbe'nin ebedi dönüş kavramının yorumu gibi görünür. Bergman'ın Yedinci Mühür ise inanÇ, bilgi, yaşam, dogma ilişkisi ve karşıtlığı il7.crinc kuruludur. ÜSÜ2cü ya}gaşını olap Fila;ı-lf.t;!Sf[Eı~ analitik Anglosakson ve Kıta Avnıpası olmak il7.cre iki yaklaşımı içerir. Büyük teori- J lere: karşıt bir yerde konumlanan yaklaşım, klasik film teorisinin bazı köklü sorularını revize eder. Film imajları, filmin sanat olup olmaması; filmlerde teknolojik, estetik. ve ontolojik yönler ve film izleme deneyimi bu yaklaşımın ana inceleme konulan arasında yer alır. · En s~n y~aşını olan f._els;_(f.~9..~ Fİlıf;_,.~~11 ve Dele~- ~ ze'ün fıkirlennın devamı ve radikalleştirilmesını ıçenr. Bazen bı/ !işsel teorilerle çakışır. Robert S~erbrink ve Patricia Pisters'in bilişsel teorileri de bu merkezdedir. Bu yaklaşım filmleri fikirleri somutlaşnran popüler imajlar olarak görmez. Daha ziyade fılo wflar nasıl ciddi ve sistematik tarzda argümanlar ve fikirler ileri sürüyorlarsa, filmlerin de kendi tarzlarında düşündüğünü ve fi- kirler; argümanlar ortaya koyduğunu ya da onları değerlendirdi ğini savunur. Filmler, artık, ne felsefecilerin ne de sosyal bilimci- lerin ham malzemeleridir. Filmlerin kendileri felsefe yapar. Da- niel Frampton'un ifadesiyle.§lınleri.,2 kerıdiltri,..g,\!.Şünür.~2013). Bu son yaklaşım, bu kitabın sorunsalını da belirleyen kilit bir öneme sahiptir. Filmlerin npkı felsefe gibi felsefe ürettiğini sa- 35 Sinmı.ı Ptkkıinır Girq _ Film Yapımı Fc~fc vunan bu yakJaşuru odağa aldığımıZda ortaya çıkan fcdcn ye sinemadan ne anladığımlZ olur. Şayet fcJsc~ ' lı:t mit saha ye kwıı,mSal sınırlar içine kısıtlamadıysak, I)c.ı~ai Guamı.ri'nin Fcbcfr Nedir/ (2015)'dcki "kavraıntaruı yle1.1~ :1 tanınu, fdscfcyi yersiz yunsuzıaşunna an1amında ve s'.\tatlılı,, felsefe arasında kurulacak ilişkide temel bir basaınaıcltlcrna il. olabilir. Böykcc felsefe r.ısyonel öne_riler onaya atan o rıo~ta~ öte, değişik. arla düşünccyı kışkırtan bir kavr inlakt ~ ne gelir. Karştlaşın ~delile ~dak i norrnaı ~ han. dünyaya~ôaır rs fimızı yerle bır eden, alternatif.. ~ı,.1 lannJ göımcınİ7.C olanak veren bir özelliğe sahiptir. gô~ açı. Eğer oluşsal bir.harckttle, karşılaşmalar ~ilsilcsiyle d.... doğru,yol alınıyorsa,fcJscfc-sinema ~şkisi ve oradan filın~ceye fcbcfcye dair iki hususa ulaşılabilir. IJki, sinçma..~ e Yaplllıı daJci ~dır. A.lain Badiou'n ün belirttiği gibi kavr clrasın. çalışan fc.lsdc ile duygu, his ve duygularumla çalışan sine ~ suıda bir paradoks, hatta nefret ilişkisi vardır (https ://~a ar,ı. rubc.com/warch?v=Aıwso3fy50M&t=4070s). Ne kadar You. r,ı,., 1, rılrı ı., fe gele. oekscl yaklaşımın dışına ~ - 'r"'-"'ın lsefe yine de belli 6. f' mannba l ve rasyonel örgüyü asgari düzeyde talep eder. Felsefe~ nin, günümüz de s&.ciiklerle, kavramlarla ve temelde yazıyla üre- tildiği düşünülür. Sirr!ma ise imajlarla çalışır, duygu, duyguJanım merlcczidir ve hikayesi felsefedeki hikayelerden farklı olarak gün- lük yaşamın genellik.le felsefe tarafından es geçilen basit sıradan yaşamın oJguJanna dairdir. PJaton\ın yanıJsama olarak karşı çık· tığı imajlar sinemada kendisini hareket-imaj ve zaman-imaj olar.ık onaya koyar ve felsefeci bu imajJan üst bir noktada n felsefi ana· lizc t.abi runıp onun üzerine düşünmeyi bir hak olarak görebilir. GeJgclelim feJsefe olarak fiJm ve oradan türetilebilecek fılın· yapınu felsefe kendisini, felsefenin birincil, sinemanın ikincil ,ıe 36 Filın -Yıpımı Fclıcfc Üıcrinc Tanışmalar sanki felsefenin türevi olarak gören yaklaşımına karşı çıkar. filın·YM>l.ffil felsefe. bizatihi filmin ~ felsefe -yıptığını düşünür ve filmlerdeki imajları filmin kendi içkin düzleminden ~dınnaya çalışır. Bu yaklaşım, sinema filmlerini felsefenin objcktifleşmiş fikirler demeti olarak görmekten ziyade sinema tcavramı ve sinemadaki imajlar üz.erine düşünür. l)clcuzc, eserlerinde ve söyleşilerinde sık sık düşüncenin üç daJDaO olduğunu vurgular: bilim, sanat ve felsefe. Her biri kaosla kendi tarzlarında kapışsa bile birbirinden mutlak bağımsız değil dir, tam tersine birbirlerine ihtiyaçları vardır. Yarana karşılaşma lar neticesinde kaosla bir sörfçü gibi ilişkiye geçilir. Bu ilişki ka- su durdurmaz, sadece onunla birlikte yolculuk Y-3-pılır. Felsefe ve sinema arasındaki ilişkiyi bir ihtiyaç ilişkisi olarak algıladığımız da, her birinin kendi tarzlarınca düşünce ürettiğini kavradığı mwia film-yapımı felsefenin derdini anlamak daha kolay olacak- tır. Sinema bu sayede sadece bir şeyler üzerine düşünen, ya da felsefi mevrulan imajlarla kopyalayan bir sanat olmanın ötesine geçecek, biu.at düşünülmeyen şeyleri imajlarla icat ~ }?1'3-· can,, kısaca kendi tarzında. felsefe yapan bir içeriğe , kavuşacaktır. t Film-Yapımı Felsefe Bu yaklaşım belirtildiği üzere "film içinde felsefe" yaklaşımı nın ötesinde daha radikal bir çizgidedir. Filin felsefesi yaklaşı mında felsefenin etik, ontoloj~ epistemoloji gibi konulan hareket- imaj ve zaman-imaja uyarlanır. Hareket-imaj ve zaman-imaj üze- rine çalışan filozoflar şu tarz sorular sorarlar: Hareket-imaj nedir? Zaman-imaj nedir? Film estetiği. ne demektir? Tüm filmleri aynı estetik ölçütlerle değerlendinnek mümkün müdür? "Sinema ya da film içinde felsefe" yaklaşımında ise felsefi konuların filmlerde somutlaşmasına bakılır. Bu yaklaşım sinema üzerine çalışaolarcia 37.. Gınc F.,_,. Yapımı Felsefe , _..L.- ' 5iı,crna ı:c~ OC - ıuu ı SöLgClimi, "~k i Dcmirkubuz s. oldukça y a ~. bir başlık aJnnda va ro l~ fc~ c¾ Varotuşçuluk"_ gı ~ 1 ~nsıyan boyutlarına bakılır Ct)jt) ~ı, oaı.rbıbuz sıncmasına ,---- hri. lyut lanyia ilgilenmez, de· yim ycrioocysc onun~ iller yanını alır. Sinema Badiou'nün "aristokratik" dediği diğer sanatların unsurlarını alı p ~leyen, po· piller düzeye indiren, Q.nlan popülerleştiren bir san amr (Badiou, 2013: _207-232). Bu noktayı özellikle wrguiamamızı n nedenı ~- dece.s~maya öı.gü olmayan umurlann da sinemanın için~ *. lenditJ, dönüştüğü, baCa siırl113 tikkşagidir. Bu ned enle sııt· manın felsefe v:ıpmasında.. ,~ sıncmaıikkşcn bu UOSU!JA !A 11rın da plll' nın oldıılnınu unn tm.. -Aı. 11 '"o" 'l WUIWUJl41- gerekir, Deleuzc'ün sıes go"rsel ,01ll 44 - Film-Yapımı Felsefe Üurinc Tanışmalar kopuşuna dair verdiği bir örnek yaratıcı bir dönüşümün nasıJ olabileceğini iyi temsil eder. Straublann pek çok filminde bir ses imaj bir şeylerden söz eder, ancak görsel imaj başka bir şey gös- terir, Nihayetinde bizlere söylenen gösterilenlerin altına yerleşti rilir. Söz havaya yükselirken, gördüğümüz imaj toprağa giderek gömülmelctcdir. Deleuze'e göre sesin yükselmesi ve söylenenin toprağa gömülmesi sinematografik bir fikirdir (2009: 330-331). Sanatsal ölçüt, film-yapımı felsefenin bir koşulu olsa bile ba- zı düşünürlere göre yeterli değildir. Onlara göre cpistı:mik ölçüt de gereklidir. Epistemik ölçüt ne demektir~ Epistemik ölçütü Smuts ve Carroll'un de bu bağlamda anf tez taraftan Livingston çarpıcı özetler. !Jyiags!qp, yaptığı ılımlı ~. filmde "yenilik" (innovation)...... _ - ve "bağımsızlık'' _____ (2006: 11-19), filın:Yaeınu.fclsefeden tam olarak sö:ı edilecekse,..........,.....__. (independence) , (autotıomy)