Viroloji - Genel Özellikler PDF
Document Details
Uploaded by ArtisticPrudence2460
Kırklareli University
Dr.Öğretim Üyesi Dilek VURAL KELEŞ
Tags
Summary
Bu belge, virolojinin genel özelliklerini ve virüslerin yapısını açıklamaktadır. Virüslerin biyolojik yapısını ve özelliklerini anlatan tanımlamalar içermektedir.
Full Transcript
Viroloji Dr.Öğretim Üyesi Dilek VURAL KELEŞ Genel özellikler Latince «zehir» anlamında 20-300 nanometre Elektron mikroskobuyla görülebilir Organelleri yok, hücre duvarı yok Enerji üretimi için enzim ve genleri yok Tek başlarına metabolik aktivite yapama...
Viroloji Dr.Öğretim Üyesi Dilek VURAL KELEŞ Genel özellikler Latince «zehir» anlamında 20-300 nanometre Elektron mikroskobuyla görülebilir Organelleri yok, hücre duvarı yok Enerji üretimi için enzim ve genleri yok Tek başlarına metabolik aktivite yapamaz, aselüler İkiye bölünemez Canlı organizma hücresine ihtiyaç, ancak hücre kültüründe üretim 2 Genel özellikler Ya DNA, ya RNA içerir; tek ya da çift katlı Kübik, sarmal, kompleks simetrili Olgun ve tam bir virüs partikülü «virion» 3 Yapı Nükleik materyal, kapsid ve zarf (bazılarında) Kapsid: Şekil verir, korur, kuruluk, asit ve deterjanlara dayanıklı, antijenik özellikte, yapışmada görevli Zarf: Lipid ve protein, Dayanıklılığı arttırmaz, dış ortam koşullarına duyarlı, konak hücreye girişten sorumlu Bazı enzimleri var 4 Nukleik asit: Virüslerde tek tip nukleik asit bulunur (ya DNA, ya da RNA). Bunlar tek veya çift sarmallı, ayrıca linear veya sirküler yapıda olabilir. RNA virüslerindeki RNA (Reovirüs hariç) tek sarmallıdır. DNA virüslerindeki DNA ise (bazı Parvovirüsler hariç) çift sarmallıdır. Hepatit B virüsünde ise DNA küçük bir bölgesinde tek sarmallı, diğer kısımlarda çift sarmallıdır). 5 Virüslerin Üremesi: Virüsler zorunlu hücre içi paraziti oldukları için ancak hücre içinde ürerler. Virüsün tüm genetik bilgisi nukleik asit molekülleri tarafından taşındığından virion duyarlı bir hücreye girip protein kılıf kalkıncaya ve nukleik asit serbest kalıncaya kadar üremeye başlayamaz. Üreme siklüsü aşağıdaki sıraya göre gerçekleşir: – Adsorbsiyon – Penetrasyon – Protein kılıfın soyulması ve eklips – Erken mRNA transkripsiyonu – Erken proteinlerin translasyonu – Viral nukleik asit replikasyonu – Geç mRNA transkripsiyonu – Geç proteinlerin translasyonu – Paketlenme (virion oluşumu) – Serbest bırakılma (salınma). Adsorbsiyon Viral enfeksiyonlarda ilk basamak, virüsün hücre yüzeyindeki virüse uygun reseptörlerle etkileşime girmesidir. Yani hücre yüzeyine tutunması ya da yapışması olayıdır. Hücre yüzeyindeki reseptör molekülleri farklı özelliktedirler. Bu yüzden her virüsün ilişkiye gireceği reseptörler farklı moleküllerden oluşmaktadır. Hücre yüzeyinde virüse özgül reseptörlerin varlığı ya da yokluğu, virüsün hücre tropizmini, yani hücrelere olan ilgisini etkilemektedir. Penetrasyon Virüsün hücre içine girişidir. Protein kılıfın soyulması Hücre içerisine giren virüsün kapsid kısmı hücre sitoplazması içindeki proteolitik enzimler tarafından parçalanır. Virüs nukleik asidi sitoplazmada tamamen serbest hale geçer. Erken mRNA transkripsiyonu Viral replikasyon sırasında nükleik asit sentezi başlamadan önce sentez edilen bütün mRNA'lar erken mRNA olarak adlandırılırlar. Nükleik asit sentezinde görev alan enzimleri kodlar. Erken Protein Sentezi Viral replikasyon sırasında nükleik asit sentezi başlamadan önce sentez edilen proteinler erken protein olarak adlandırılır. Erken proteinler genellikle virüsün yapısına girmeyen, viral nükleik asit sentezinde rol oynayan proteinlerdir (enzimler). Nükleik asitin çoğalması Bu aşamada virüs nükleik asitlerini çoğaltır. Geç mRNA Sentezi Viral nükleik asit sentezi başladıktan sonra sentez edilen bütün mRNA 'lar geç mRNA olarak adlandırılır. Geç Protein Sentezi Viral nükleik asit sentezi başladıktan sonra sentez edilen bütün proteinler geç protein olarak adlandırılır. Geç proteinler virionun yapısına giren proteinlerdir. Olgun Virüs Partiküllerinin Oluşması Hücre içerisinde ayrı ayrı oluşan viral yapıların birleşerek, tam virüs partiküllerinin meydana geldiği dönemdir. Olgunlaşma sırasında önce kapsomerler birleşerek içi boş kapsitler meydana gelir. Daha sonra replike olan viral nukleik asitler bu boş kapsitler içerisine girerek tam bir nukleokapsit oluşumunu sağlarlar. Olgunlaşan Viral Partiküllerin Hücreden Çıkışı Hücre içerisinde olgunlaşan, yani nukleokapsit haline gelen virüs partikülleri, hücre içerisinde belirli bir sayıya ulaştığında hücreden çıkmaya başlarlar. Virüslerin Üretilmesi Deney hayvanlarına inokulasyon: Maymun, fare, tavşan, kobay Embriyonlu yumurtaya ekim: Kaz, ördek veya tavuk yumurtası Doku veya hücre kültürlerine ekim: İnsan veya maymunların çeşitli dokularından hazırlanan kültürler. Laboratuvar tanısı Hastalığa göre örnek alımı Virüs izolasyonu ve tanımlaması kolay değil Virüsler yalnız canlı doku kültürlerinde ürerler Elektron mikroskop ile İnklüzyon cisimciklerinin ışık mikroskopu ile İmmunofloresans Antikorların gösterimi serolojik testler: ELISA Moleküler yöntemler PCR gibi 21 Diğer özellikler Virüsler ısıya dayanıksızdır. 55-60 0C de kapsid proteini birkaç dakika içinde hücreye bağlanma özelliğini kaybeder (infektivitesi kaybolur). Ancak bazı virüsler çeşitli tuzların molar çözeltilerinde iken ısıya daha dayanıklı hale geçer ve 50 0C ye 1 saat dayanabilir. Bu durum canlı virüs aşılarının kırsal alanda taşınması sırasında önemlidir. UV’ye duyarlı Klor, formaldehit, hidrojen peroksit ve sodyum hipokloritle inaktive edilir -70 °C’de uzun süre saklanabilir Ab etkili değil. Antiviraller kullanılmalı. Antiviraller çoğunlukla viral nükleik asit sentezini engellemeye yönelik; yan etkileri fazla Bazı viral hast karşı aşılar mevcut 22 Buna karşılık soğuk koruyucu etki yapar. +4 0C de 1-2 gün, -70 0C de aylarca, -196 0C de ise yıllarca canlı olarak saklanabilir. Zarflı virüsler ısıya daha dayanıksızdır. 23 Bakteriyofajlar Bakterileri enfekte eden virüsler DNAsını veya RNA sini enjekte eder Litik ve lizojenik fajlar Bakteriler arası genetik materyal transferi. Rekombinant protein üretimi Lizojenik faj bakteri virulans faktorlerin Bakterilere karşı tedavide (bazı ülkelerde) aktarımında rolü var (difteri toksini, shiga toksin) 24 Virüs dışı formlar Viroid Protein kılıf içermeyen sadece nükleik asit formunda bitkilerde hastalık etkeni Prion Nükleik asit içermeyen protein iplikçikleri Özel sterilizasyon işlemleri Kuru, Creutzfeld-Jacob, Deli dana hastalığı etkeni 25 DNA Virüsleri 26 DNA virüslerin sınıflandırması 27 Herpesviridae ailesi 28 GENEL ÖZELLİKLERİ DNA içerirler Zarflı viruslardır. Nükleokapsid ve zarf arasında tegument tabakası bulunur. Zarf yüzeyinde konak hücreye tutunmayı sağlayan, glikoproteinden oluşmuş dikensi bir tabaka bulunur. Karsinojenik viruslardandırlar. 29 Herpes virüsleri Zarflı, DNA virusu Litik, latent, tekrarlayan enf Herpes simpleks(HSV-1 ve HSV-2) Temasla bulaşır. Epitel hücrelerde çoğalır sonra sİnir uçlarına ulaşır İçi berrak sıvı dolu veziküller (uçuk) Duyu sinirlerinde latent kalır, bağışıklık baskılanınca ↑ Tip I yüz ve dudak kenarında, gözde olursa keratokonjonktivit, ensefalit ve meninjit enf Tip II genital lezyonlara sebep olur, cinsel yolla bulaşır. Erkeklerde peniste, kadınlarda serviks, vajen ve perinede veziküloülseratif lezyonlarla karakterizedir. Transplasental geçişle konjenital enfeksiyon SSS, KC, AC tutulum, döküntü Antiviral tedavi. Aşısı yok. 30 Herpes virüsleri Varicella zoster =VZV, DNA zarflı Varicella-zoster virüsü (VZV), su çiçeği (varicella,chickenpox) ve zona (herpes zoster) hastalıklarının etkenidir. Su çiçeği, VZV'nin primer infeksiyonu ve çocukluk hastalığı, Zona ise rekürren infeksiyonu ve yetişkin hastalığıdır. Solunum yoluyla bulaşır ve lezyonlar da bulaşıcıdır. Su çiçeğinde Kuluçka süresi 10-20 gün Döküntülerden bir gün önce hafif prodrom bulguları Döküntüler: pembe makül birkaç saatte papül, çevresi eritemli veziküller 12-24 saatte püstül, 1-2 haftada pullanma görülür. Ateş, vücutta kaşıntılı döküntü, döküntüler kabuklanarak skarsız iyileşir. Sekonder deri enf oluşabilir Sinir gangliyonlarda latent kalabilir Erişkin yaşta, immun sist. baskılanınca «zona», ağrılı sınırlı döküntü Gebelik sırasında konjenital bulaş Antiviral tedavi. Aşı ile korunma 31 Herpes virüsleri Suçiçeği Zona (Herpes Zoster) 32 Herpesviridae Sitomegalovirüs (CMV), DNA zarflı Hücrelerde şişme neden olur Bir çok vücüt sıvılarında mevcüt Bulaş: direk temas, cinsel ilişki ve kan transfüzyonu ile Normal konakta, genelde asemptomatik enf., nadiren ateş, farenjit, kas ağrıları ve LAP En sık konjenital enf etkeni döküntü, mikrosefali, hepatit, işitme kaybı, koryoretinit Bağışıklığı baskılanmışlarda (öz. AIDS) fırsatçı patojendir Vücut sıvıları ile bulaş, organ transplantasyonunda önemli, kemik iliği alıcılar Aşı yoktur Antiviral tedavi de gansiklovir kullanılır. 33 Herpesviridae Epstein-Barr Virüs (EBV), DNA zarflı İnfeksiyoz mononükleoz (GLANDÜLER ATEŞ) enfeksiyonun (İM) etkeni Sekresyonlarla bulaş, direk temas. Bulaş sıklıkla öpüşme gibi orofarenks salgısıyla yakın temas sonucu Genelde tükrükte «öpücük hastalığı». Tukruk bezlerinden sonra duyarlı larinksin lenfoid dokusundakin B-lenfositlere ulaşmaktadır İnkübasyon süresi erişkinde 30-50, çocukta 10-14 gün İM hastalığında: ateş, boğaz ağrısı, LAP, hepatosplenomegali, sarılık, döküntü; kanda B lenf enfekte eder ve latent enf. Kendiliğnen iyleşir Kronik yorgunluk, nazofarengeal karsinom, Burkit lenfoması, Hodgin lenfoması etkenidir. EBV onkojenik virustur Antiviral ilaçlar pek etkili değildir. Aşı yok 34 Herpesvirusler HHV-6 ve HHV-7, DNA zarflı Ateş, döküntü (roseola infantum) Çocuklar sık hastalanır Bulaş:hava yolu, tükrük ve anne sütü ile Aşı yok 35 Herpesvirüsler HHV-8, DNA zarflı Onkojenik virüs Kaposi sarkomu etkeni Mor, kırmızı renkli kanser dokusu yüzde, ağız mukozasında, kol ve bacaklarda görülebilir 36 Herpes enfeksiyonu genel olarak ağız içi, mide, bağırsak ve genital bölgelerinin iç kısmını kaplayan dokular ile cilt dokusunun kesişim noktalarında, uçuk olarak da bilinen içi sıvı dolu veziküllerden ibaret döküntülerin eşlik ettiği bir enfeksiyondur. Bu nedenle, ağız çevresi veya üreme organlarına ait dokularda döküntüye yol açan virüsler, herpes virüsleri olarak ifade edilir. Herpes virüsleri aşağıdaki gibi özetlenebilir: HSV-1: Herpes simpleks virüs tip 1, herpes enfeksiyonu olarak da ifade edilen ve ağız çevresi, dudak kenarı gibi bölgelerde uçuk olarak bilinen döküntülere yol açan, en sık karşılan herpes virüsüdür. HSV-2: Herpes simpleks virüs, tip 2, aynı HSV-1’de olduğu gibi, genital bölgede uçuk benzeri döküntülü enfeksiyona yol açan diğer herpes enfeksiyonu etkenidir. VZV: Varicella zoster virüsü, suçiçeği (varicella) ve zona enfeksiyonlarından sorumlu herpes virüs ailesine mensup viral etkendir. CMV: Sitomegalovirüs, enfeksiyoz mononükleoz olarak bilinen, grip benzeri bulgularla seyreden enfeksiyon hastalığının etkenidir ve özellikle bağışıklık sisteminin zayıfladığı bireylerde çeşitli organlarda ciddi fırsatçı enfeksiyonlara yol açabilir. EBV: Ebstein-Barr virüsü, aynı CMV gibi enfeksiyoz mononükleoz enfeksiyonuna yol açabilen, ayrıca bazı lenfoma ve burun-geniz bölgesinde gelişen kanser türlerine neden olabilen bir herpes virüsü türüdür. HHV-6: Human herpes virüs tip 6, altıncı hastalık olarak da bilinen, çocuklarda yüksek ateş, döküntü ve halsizlik ile seyreden roseola infantum enfeksiyonuna yol açan herpes ailesine mensup viral etkendir. HHV-7 ve HHV-8: Human herpes virüs tip 7 ve tip 8, özellikle AIDS tablosu gibi bağışıklık sisteminin zayıfladığı bireylerde Kaposi sarkomu gibi kanser türlerine yol açtığı bilinen herpes virüs ailesinde yer alan viral etkenlerdir. 37 Poxvirüsler (Poxviridae ailesi) En büyük virüsler. Işık mikroskop ile görülebilir Smalpox Çiçek virüsü (Variola vera); çocukluk çağı hastalığı çiçeğin etkeni olan virüstür. Çiçek virüsü Variola major ve Variola minor olan iki varyeteye sahiptir. Variola'nın Latince anlamı; "noktalı, sivilceli"dir. Çiçek etkeni. Direk temas, hava yoluyla bulaşır. hastalık yaralarının içinde bulunur ve hastanın eşyalarıyla, hastaya yaklaşmayla, sineklerle ve virüslü havanın solunmasıyla bulaşır. Kuluçka dönemi 10-14 gündür. Ani ve şiddetli belirtilerle başlayan hastalıkta baş ve sırt ağrısı, kusma, kas sertleşmesi ve 39-40 °C'ye varan ateş görülür. 3-4 gün süren bu başlangıç dönemini vücutta kırmızılık izler, ateş düşer. Önce yüzde, ardından baş, göğüs, sırt, kol ve bacaklarda sert kabartılar durumunda küçük kırmızı lekeler belirir. Bunların içi sıvı doludur, daha sonra bunlar sivilce biçiminde cerahatli kesecikler durumuna dönüşür. Bu sırada ateş yeniden yükselir. 12. gün dolayında sivilceler patlar, 16. gün dolayında da sivilcelerin üzeri kabuklaşır. 2. ve 3. haftalarda kabuklar yerlerinde çukur bırakarak düşerler. Ateş,irinli püstül oluşumu. Şiddetli skarlara yol açan ölümcül bir hast. Aşı ile eradike edildi 1980’den beri vaka yok 38 Molluscum contagiosum Pembe, nodüllerle karakterize (sadece deriyi etkiliyor) Bulaş: direk temas, ortak kullanılan banyo ve havlular, seksüel ilişkilerle bulaşabilir. Kazıma ile alınan örneklerde inklüzyon cisimleri Kendiliğinden iyleşir AIDS’de şiddetli enf 39 Maymun çiçeği virüsü Maymun çiçeği virüsü (Monkeypox virus; MPV, MPXV veya hMPXV) insanlarda ve diğer memelilerde maymun çiçeği hastalığına neden olan çift sarmallı bir DNA virüsü türüdür. Ortopoksvirüs cinsine ait zoonotik bir virüstür ve variola, cowpox ve vaccinia virüsleriyle yakından ilişkilidir. Maymun çiçeği virüsü oval yapıdadır ve lipoprotein bir dış membrana sahiptir. Virüs, insanlarda enfeksiyonların nispeten sık görüldüğü Orta Afrika'da endemiktir. 40 Çiçek ve maymun çiçeği virüslerinin her ikisi de ortopoksvirüslerdir ve çiçek aşısı, hastalığa yakalanmadan önceki 3-5 yıl içinde yapılırsa maymun çiçeğine karşı etkilidir. İnsanlarda maymun çiçeğinin belirtileri arasında kabarcıklar oluşturan ve daha sonra kabuk bağlayan döküntü, ateş ve şişmiş lenf düğümleri bulunur. Virüs, hayvanlar ve insanlar arasında lezyonlara veya vücut sıvılarına doğrudan temas yoluyla bulaşabilir. Virüse maymunlardan izole edildikten sonra maymun çiçeği virüsü adı verildi, ancak bu virüsün taşıyıcılarının çoğu daha küçük memelilerdir. 41 Maymun çiçeği hastalığı yalnızca Batı ve Orta Afrika'daki ülkeleri değil, dünyanın geri kalanını da etkilediği için küresel halk sağlığı açısından önemi olan bir hastalıktır. Afrika dışındaki ilk maymun çiçeği salgını 2003 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde oldu. Bu salgın enfekte evcil çayır köpekleriyle temasla bağlantılıydı. Bu evcil hayvanlar, ülkeye Gana'dan ithal edilmişti. Salgın ABD'de 70'in üzerinde maymun çiçeği vakasına yol açmıştır. Maymun çiçeği ayrıca Eylül 2018'de Nijerya'dan İsrail'e, Eylül 2018'de Birleşik Krallık'a, Aralık 2019, Mayıs 2021 ve Mayıs 2022'de, Mayıs 2019'da Singapur'a seyahat edenlerde Amerika Birleşik Devletleri'nde Temmuz ve Kasım 2021'de bildirilmiştir ayrıca Mayıs 2022'de, endemik olmayan birkaç ülkede de birden fazla maymun çiçeği vakası tespit edilmiştir 42 Maymun çiçeği hastalığı, ateş, baş ağrısı, yorgunluk, yaygın vücut ağrıları, lenf bezlerinde şişlik ve cilt lezyonlarına (döküntülere) neden olur. Yakınmalar, virüs ile temas ettikten sonra ortalama 6-13 gün sonra ortaya çıkar. Hastalığı ilk 5 gününde ateş, şiddetli baş ağrısı, lenf bezlerinde şişme, sırt ağrısı ve aşırı halsizlik görülür. Bu belirti ve bulguların çoğu birçok hastalıkta görülebilir ancak lenf bezi şişliğinin olması özellikle çiçek, su çiçeği ve kızamıktan ayırmada önemlidir. 43 Ciltteki döküntüler, ateş başladıktan sonra 1-3 gün içinde ortaya çıkar; gövdeden çok yüzde, kollarda ve bacaklarda görülür. Avuç içi ve ayak tabanlarında, ağız içinde, genital bölgede ve gözlerde lezyon saptanabilir. Lezyon sayısı değişkendir; az sayıda veya çok fazla sayıda olabilir. Lezyonlar, düz bir kızarıklık şeklinde başlayıp, deriden kabarık hale gelir; ardından içleri berrak sıvı ile dolarak “vezikül” görünümü alırlar. Veziküllerin içindeki berrak sıvı sarımsı renkte bir sıvıya döner ve “püstüller” oluşur. Püstüller, kabuk bağlar ve kabukların düşmesiyle lezyonlar ortadan kalkar. Bu süreç, genellikle 2-4 hafta sürer ve kendiliğinden iyileşir. Bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde hastalık ağır seyredebilir. Hastalığa bakteriyel enfeksiyonlar eklenebilir, zatürre, sepsis, ensefalit ve görme kaybı gelişebilir. 44 Maymun çiçeği virüsü bulaşma yolları nelerdir? Maymun çiçeği virüsü Afrika’da fare, sincap ve maymun gibi hayvanlardan insana bulaşarak başlamaktadır. İnsanlarda da bulaşın sürdürülmesinin en sık sebebi yakın ev içi temaslar olmaktadır. Lezyonlara temas edilmesi, hasta kişiye ait havlu veya yatak çarşafının kullanılması, cinsel ilişki ve 1 metreden yakın uzun süreli temasla bulaş gerçekleşmektedir. Bunun dışında anneden bebeğe gerek doğum öncesi gerek doğumda geçebildiği gösterilmiştir. Lezyonlar başladıktan ve hastalık tespit edildikten sonra hasta kendini izolasyona alması, odasını ve mümkünse banyosunu ayırması önerilmektedir. Aynı ortamın paylaşılacağı durumlarda lezyonların kapatılması, maske takılması önemlidir. Hasta kişinin havlusunun, yatak çarşafları veya giydiği kıyafetlerin 60 derece ve üzerinde yıkanması gerekmektedir. 45 Maymun çiçeği (mpox) virüsü öldürür mü? Çiçek hastalığına göre daha hafif seyreden maymun çiçeği virüsünde ölüm nadiren görülse de, evet ölümle sonuçlanan vakalarda bulunmaktadır. Ama semptomlarından birini göstermeniz durumunda hızlıca bir doktora görünmeniz durumunda iyileşme şansınızda yüksektir. 46 Maymun çiçeği virüsü aşı ve tedavisi var mı? Maymun çiçeği için özel olarak geliştirilmiş bir tedavi yoktur. Ancak, virüsler arasındaki genetik benzerlikler nedeniyle, çiçek hastalığını tedavi etmek için kullanılan antiviral ilaçlar maymun çiçeği tedavisinde kullanılabilse de etkinliği tam olarak kanıtlanmış değildir. ABD’de çiçek hastalığı aşı virüsü kullanılarak hazırlanan maymun çiçeği virüsü aşısı seçilmiş gruplarda kullanılmaktadır Maymun çiçeği virüsü (mpox) ne kadar sürede iyileşir? Genellikle 2-4 hafta süren belirtileri olan ve kendi kendini sınırlayan bir hastalıktır. 47 Adenoviridae İnsanda infeksiyon yapan 47 serotipi var Çift iplikli DNA virüsü, zarfsız Sitopatik etki gösterir Bulaş: solunum yolu, direk temas Solunum enf, konjunktivit, faringokonjunktival ateş ishallı enf, GÜE ( örnek: akut hemorajik sistit), ateş Okul ve askerlerde salgınlar Özellikle 2 yaş ↓ çocuklarda GİS enf. Aşı var yalnız bazı serogruplar için (3,4,7) 48 Parvoviridae Parvovirus B19 Çok küçük, çift iplikli DNA, zarfsız. çocuklarda sık gorulur. Solunum yoluyla geçen, döküntülü hastalık, yanaklarda eritematoz döküntü ‘tokatlanmış yanak’ «5’ci. hastalık» diye geçer. Erişkinlerde ve gebelerde asemptomatiktir. Gebelikte geçişle bebeğe zarar konjenital infeksiyon nedeni: (ilk trimester risk yüksek): düşük, ölü doğum, nonimmun hydrops fetalis (anemi, hipoksi, yaygın ödem, kalp yetmezliği) Aşı ve etkili ilaç yok 49 Papovaviridae Human Papillomavirüs DNA virusler, zarfsız Epitel hücrelerine tropizm gösteriyor. Çoğu benign, malign epitelyal tümörlere neden olurlar Onkojenik viruslar Bulaş: direk temas ,ya da cinsel yolla bulaşır. Virus alındıktan 3-8 ay sonra belirtiler başlar. Yüzden fazla tür Siğil, papillom, kanser, kondiloma etkeni En sık el ve ayaklarda Genital bölgede de olabilir HPV; serviks, penis, vulva, vajina, anüs, ağız, orafarinks ve diğer mukozal bölgeleri tutarak, bu bölgelerde kansere neden olabilmektedir. Özellikle serviks kanseri olgularının neredeyse tümünde (%99.7) HPV DNA izole edilmektedir. Serviks kanserine Öz tip 16 ve 18 yol açar. Tedavi: İyi huylu lezyonlar kendiliğinden kaybolur,yakıcı ajanlar, cerrahi. Koruma: HPV (human papiloma virusu) aşısı- rahim ağızı kanseri aşısı. Güvenilir cinsel ilişki. 50 İmmün sistemi güçlü tutmak. RNA Virüsleri 51 52 Orthomyxoviridae RNA, zarflı Diğer virüslerden farklı olarak RNA’ları tek parça halinde olmayıp 8 parçacıktan oluşmuştur Segmentli, mutasyonu ↑ Influenza (grip) etkeni; A,B ve C tip Hemaglutinin ve nöroaminidaza sahip Solunum yoluyla Ateş ve solunum güçlüğü Aşı ile korunulabilir Kuş gribi(H5N1), domuz gribi(H1N1) de bu grupta 53 Paramyxoviridae (Kabakulak) (Kızamık) 54 Paramyxoviridae familyası 3 cins altında toplanır. 1 - Paramyxovirus Cinsi : Bu cins içerisinde Parainfluenza virüsü, Mumps virüs ve Newcastle virüsü yer alır. 2 - Morbilivirus Cinsi : Bu cinste Rubeola virüs (Measles virüs - Kızamık virüsü) yer alır. 3 - Pneumovirus Cinsi : Bu cins içerisinde ise Respiratory Syncytial Virüsü (RSV) yer alır. 55 Paramyxovirus Segmentleri olmaması haricinde orthomyxovirüs ile aynı yapıda. RNA, zarflı virüsler Bir çok türü var; genellikle solunum yoluyla geçen hastalıklar. Kontamine eşya ve direk temasla da geçebilir Parainfluenza (1,2,3 ve 4 tip), kabakulak, kızamık, respiratuvar sinsitial enf (RSV) etkenleri Parainfluenza genelde üst solunum enf yapar. İmmün sis zayiflarda alt solunum enf. 56 Kabakulak virüsü MUMPS virüsü olarak adlandırılan Tek rezervuar insandır, 5-10 yaşta sık. tek veya iki taraflı, süpüratif olmayan parotis’in enf (tükrük bez), kulağın yakınında ağrı, ateş, baş ağrısı; orşit (testis iltihabı), meningoensefolit gelişebilir. Korunma için aşı (KKK) MUMPS Virüsü kan yoluyla tükrük bezleri ve diğer organlara ulaşır. İnkübasyon süresi 7-25 gün arasında değişmekte olup, ortalama 18 gün kadardır. 57 Paramyxovirus Kızamık: Etken measles virüs. rezervuar- insandır. Measles virüs Paramyxoviridae ailesinin genel özelliklerini göstermekte olup kızamık olarak adlandırılan, genellikle çocuklarda görülen hastalık tablosunu oluşturur. Kızamık akut, çok bulaşıcı bir enfeksiyon olup makülopapüler döküntü, ateş ve solunum sistemi semptomları ile karakterize bir enfeksiyondur. Ateş, döküntü, solunum enf, ağızda koplik lekeleri; sekonder enf: otit, sinüzit, pnömoni; SSPE (subakut sklerozan panensefalit 2-15 yıl sonra) komplikasyonları KKK aşısı (Kızamık, Kızamıkçık, Kabakulak) İnkübasyon süresi çocuklarda genellikle 9-11 gün civarındadır. Bununla birlikte yetişkinlerde bu süre 3 haftaya kadar uzayabilir. Hastalık genellikle 7-11 gün içinde iyileşir. 58 RSV- çocuklarda ciddi alt solunum yolu enfeksiyonlarına yol açar 59 Reoviridae Rotavirus, RNA, zarfsız virus Viral enterit (ishal) etkeni Dezenfektanlara ve sabunlara dirençli, klor birleşiklere duyarlıdır Bulaş: fekal-oral 6 ay-2 yaş çocuklarda sık görülür Kış aylarında, yüksek ateş, bulantı-kusma, karın ağrısı, ishal Sıvı takviyesi gerekli Korunma: Hijyen, Aşı uygulanır 60 PİCORNAVİRİDAE Picornaviridae ailesi insanlarda ve hayvanlarda hastalık oluşturan önemli virüs gruplarını içeren, geniş bir virüs ailesidir. İsminden de anlaşılacağı gibi en küçük RNA virüsleridir. Pico küçük anlamına gelir. Pico RNA ise en küçük RNA virüsü demektir. Bu virüs cinslerinden Enterovirus'lar ve Rhinovirus'lar insan için önemli olan virüs türlerini içermektedirler. 61 Picornaviridae Enterovirus’lar, RNA virus Rhinovirus, RNA virus Poliovirus Coxsackie A ve B Hepatis A virüsü Bu virüsler insanlarda sindirim kanalında Soğuk algınlığı ve üst çoğalan virüsler olup, genellikle belirtisiz solunum yolu enf enfeksiyonlara yol açarlar. etkenleri Belirtili enfeksiyonlar nadir olup, genellikle MSS'nin tutulumuyla karakterize ağır ve Nezle etkenidir öldürücü hastalıklar oluştururlar. 62 Picornaviridae Küçük virüsler, iki grup Rhinovirus: Nezlenin etkeni Enterovirus RNA zarflı : En önemlileri polio, coxsackie Polio virusu: tek rezervuar- insan. Çocuk felci etkeni, fekal-oral yolla bulaş. İnkübasyon süresi genellikle 7-14 gündür. GIS’den kan yoluyla SSS’e. Asemtomatik form (%95-99); non-paralitik form; paralitik form (%1-5) kaslarda gevşek paralizleri, kas atrofiler. Korunma: İnaktive aşı (IPV) ve canlı attenüe aşı (OPV) Coxsackie virusu: A ve B türü var: Bulaşım: fekal- Herpanjina oral ve solunum yoluyla. Herpanjina (A tipi) (ateş, kusma, boğaz ağrısı, ağız ve boğaz da vezüküler lezyon); El-ayak-ağız hastalığı (B tipi), çocuklarda sık, (ateş, ağızda ülserler, el ve ayakta veziküler döküntü). Aseptik menenjit etkeni 63 PATOGENEZİ 64 Arbovirusler Artropodlarla (sivrisinek, tatarcık, kene) geçen viral hastalıklar Chikungunya virus: Sivrisinekle; ateş, eklem ağrısı, hemorajik döküntü Sarı humma: Sivrisinekle; ateş, sarılık, KC hasarı, Afrika’da, aşısı var Japon ensefaliti: Sivrisinekle, göçmen kuşlar taşıyıcı, domuzlar rezervuar; ateş, başağrısı, koma Dengue ateşi: Sivrisinekle, ateş, başağrısı, döküntü; komplikasyonları hemorajik ateş ve şok Kyasanur Orman Hast: Keneyle; hemorajik ateş, Hindistan’da, maymunlar rezervuar, aşısı var 65 Bunyaviridae KKKA (Kırım Kongo Kanamalı Ateşi) virusu Nairovirüs cins ve arbovirustur, RNA virus Bulaş yolları: ❑ Enfekte kene tutunması ❑ Enfekte kenelerin çıplak el ile ezilmesi ❑ Hastalarının kan, doku ve sekresyonları ile temas ❑ Kan içeren damlacık yolu ile bulaş Hastalık belirtileri: KKKA hastalığı ateş, halsizlik,yaygın vücut ağrısı, deri, mukoza ve iç organlarda kanamalar ile seyreden enfeksyon. Trombositleri düşer, karaciğer, solunum ve böbrek yetmezliği gelişebilir Korunma: standart önlemler. Kene ısırığından korunma çok önemli. Sağlık çalışanları risk altında: standart onlemler, iğne batmasına dikkat. Hantavirüs Kemiricilerle bulaş, renal sendromlu kanamalı ateş veya 66 pulmoner sendrom, %40 ölüm 67 Rhabdoviridae Kuduz etkeni, tek iplikli RNA, zarflı virüs alkol, iyot ve sabuna duyarlı İnkübasyon süresi: Isırma yarasının derinliğine, ısırılma yerinin beyine olan uzaklığına bağlı olarak değişir ve genellikle 2-12 hafta, bazen 1 yıl Bulaş: kurt, tilki, çakal gibi vahşi hayvanlar ile köpek, kedi, kemiriciler, yarasa, sığır. ✓ Memeli hayvan (gen kopek) ısırığı ile ✓ Yaralara infekte salya teması Salyadaki virüs ısırılan kasta çoğalır SSS Tükürük bezi Ateş, başağrısı, huzursuzluk, sudan korkma, ışığa ve sese karşı aşırı duyarlılık (çeşitli fobiler). Daha sonra kısmı felçler görülür. Kalp ve solunum kasların felçi ve ölüm 68 Rhabdoviridae Rhabdovirus Kuduz’a karşı Tedavi ve Korunma Kuduzlu veya şüpheli bir hayvan tarafından ısırılan kişi’ye ilk yardım 1. Isırılan yeri hemen bol sabunlu yada deterjanlı su ile yıkanmalıdır. Bu işlem kuduz mikrobunu öldürmese de mikropların büyük bir kısmını yaradan uzaklaştırır 2. Yara iyice yıkandıktan sonra tentürdiyot, zefiran antiseptik ilaçlarla yara ve çevresi temizlenmelidir. Basit gibi görülen bu işlemler özellikle çok derin olmayan yüzeysel çizik ve yaralanmalarda riski %90 oranında azaltmaktadır. 3. Isırılan yerin lokal tedavisinden (sabunlu su ile yıkama) sonra + Kuduz serumu + Kuduz aşısı!!!! Kuduz Tedavisi‘nde en önemli konu geç kalmamaktır !!!! Isıran bir evcil hayvan ise, hayvanın yakalanması ve 10 gün boyunca gözlem altında tutulması gerekir. 10 gün sonunda herhangi bir bulgu yoksa hayvanın kuduz mikrobu Isırılmak suretiyle meydana gelen taşımadığı anlaşılır yaranın tehlikesi; yaranın büyüklüğüne ısırılan bölgeye göre ve ısıran köpeğin hastalıklı olup 69 Evcil Hayvanlar aşılanmalı olmadığına göre değişir Togaviridae Rubella virusu, RNA zarflı virus Kızamıkcık etkeni Solunum yoluyla bulaş Kızamıkçık inkübasyonu 14-21 gündür. Konjenital (doğumsal) infeksiyonlara yol açar. Plasenta yoluyla anneden bebeğe geçer. Ateş, döküntü, LAP (gen boyun bölgesinde) Döküntü baştan başlar, vücuda yayılır Gebeliğin ilk 3 ayında çok tehlikelidir: konjenital geçiş ile bebekte katarakt, sağırlık, kalp hast, zeka geriliği. Aşı ile önlenebilir (KKK aşısı) Not: kızamıkçık aşısı gebeler için tehlikelidir. Aşı yapılan kişiye 1 ay süreyle gebe kalmaması önerilmelidir 70 Konjenital Rubella Sendromu 71 Filoviridae Marburg ve Ebola Akut ağır kanamalı döküntülü ateş Kanama ve şok ile ölüm Afrika kıtasında salgın var. 72 Coronaviridae Akut üst solunum yolu enfeksiyonları SARS Severe Acute Respiratory Syndrome ve MERS-Co Middle East respiratory syndrome VEEEE Koronavirüs hastalığı 2019 (COVID-19) şiddetli akut solunum sendromu koronavirüsü 2 (SARS-CoV-2)'nin neden olduğu bulaşıcı bir hastalıktır. İlk vaka ile Çin'in Hubei eyaletinin Wuhan şehrinde Kasım 2019 tarihinde karşılaşılmıştır. O zamandan bu yana yayılmaya devam etmiş ve hala daha devam eden bir pandemiye neden olmuştur. 3 Mart 2020 itibarıyla dünya çapında ölüm oranı %3,4 olup, 22 Kasım 2022 tarihi itibarıyla Dünya'da 643.449.808 onaylanmış vaka, 622.699.825 iyileşen varken virüs nedeniyle 6.627.709 hasta öldü. MERS-Co insandan insana bulaşı az 73 Hayvan kaynaklı (yarasa,deve) Hepatit Virüsleri 74 Hepatit virüsleri KC enfekte eden bir grup virüs Sarılığa neden olurlar A,B,C,D,E,G… A ve E fekal-oral yolla B,C ve D,G- kan yoluyla, vücüt sekresyonlarla Yalnızca Hepatit B, DNA virüsü, diğerleri RNA 75 Hepatit A Picornaviridae ailesin’den, RNA zarfsız, dış koşullara dirençli Bulaş hasta veya taşıyıcılar Fekal-oral yolla; su ve gıda ile Bulantı, iştahsızlık, halsizlik, ateş, sarılık, dışkı renginde açılma, idrarda koyulaşma Kronikleşmez ama relaps olabilir Suların klorlanması etkili Su ve gıda hijyeni ile korunma Aşısı var 76 Hepatit E Caliciviridae, RNA zarfsız Hepatit A’ya benzer tablo İnkübasyon süresi 2-8 hafta Bulaş hasta insan veya taşıyıcıdır Fekal-oral yolla; su ve gıda ile. Geyik, domuz, yaban domuzu gıda kaynaklı zoonotik HEV bulaşları da bilinmektedir Tranplasental, parenteral ve seksüel geçiş? Hamilelerde ağır klinik tablo (%20 ölüm) Suların klorlanması etkili İnsan dışı kaynaklardan bulaş olmaz Gebelerde özellikle 3. trimestirde mortalite oranı yüksek (%15-25) Su ve gıda hijyeni ile korunma Aşısı yok 77 Hepatit B En yaygın viral hepatit etkeni Hepadnoviridae, DNA virüsü,zarflı Bulaş yolları:Parenteral,Cinsel ilişki,Perinatal Kan, kesici, konjenital veya CYBE Asemtomatik tablo, akut tablo: (hafif ateş,halsizlik,iştahsızlık, kas ağrıları,bulantı, kusma) çoğnlukla sadece sarılık görülür; Taşıyıcı veya kronik KC hast %10-%20 nadiren siroz, KC tümörü HBsAg (yüzey), HBcAg (çekirdek), HBeAg (çekirdek komponenti) Serolojik olarak tanı: HBsAg , Anti- HBsAg; Anti HBc-IgM; Anti HBc-IgG; HBeAg, Anti HBeAg. Enjeksiyon, operasyonda asepsi ve sterilizasyona dikkat; kan donörlerinin taranması Aşılama (öz sağlık personeli) , kesici/delici yaralanmaları için önlem 78 Bulaş yollarına göre risk grupları (1) Parenteral bulaş Çoğul transfüzyon yapılanlar Hemodiyaliz hastaları Damar içi uyuşturucu bağımlıları Dövme yaptıranlar Sağlık çalışanları; Cerrahlar Diş hekimleri Hemşireler Hastabakıcılar Laboratuvar teknisyenleri İlk yardım çalışanları 79 Bulaş yollarına göre risk grupları (2) Cinsel temas ile bulaş Erkek eşcinseller HBV taşıyıcılarının cinsel partnerleri Hayat kadınları Çok partnerli heteroseksüeller Perinatal bulaş HBV taşıyıcı annelerin bebekleri Horizontal bulaş Kötü hijyen ve düşük sosyoekonomik durumda yaşayan kalabalık topluluklar Mental özürlüler 80 Diğer Hepatitler Hepatit D Delta virus Yalnızca Hepatit B olanlarda enf yapabilir Bulaş Hepatit B ile ayni yol: parenteral, cinsel yolla Ko-enfeksiyon ve super enfeksiyon (kronikleşme %70, siroz gelişimi; fulminant hepatit tablosu), kronik hepatit. Aşı yok. Korunma: kan urunlerine dikkat, kesici delici aletlere dikkat, guvenli cinsel ilişki, tıbbi aletlerin iyi sterilize edilmesi Hepatit C Enfekte kan/kan ürünleri veya CYBE İnkübasyon süresi ort. 7-8 hafta Akut form: klasik hepatit belirtiler (%30 olguda görülür ancak); kronik form: genelde uzun yıllar boyunca sürer asemtomatik veya yorgunluk, sağ üst bölgede rahatsızlık hissi. HCV enf %80 kronikleşir ve ciddi KC hast siroz, hepatosellüler karsinom Aşısı yok; Asepsi ve güvenli kan transfüzyonu, kesici-delici aletlere dikkat 81 RETROVİRUS’LAR HIV 82 HIV Human immunodeficiency virus AIDS (Acquired immunodeficiency sendrom) etkeniKısa adı AIDS olan ''Sonradan Kazanılmış Bağışıklık Yetmezliği Sendromu'' tablosunu oluşturmaktadır. AIDS ismi, ''Acquired Immüno Deficiency Syndrom'' kelimelerinin baş harflerinden alınmıştır. Retroviridae, Zarflı, RNA virüsü, Glikoprotein dikenleri ve nükleokapsid antijenleri 83 PATOGENEZİ HIV lenfotropik bir virüs olduğu için, organizmada yerleşmek ve üremek için başta lenfositleri seçerler. Virüsün CD4 reseptörü taşıyan hücrelere affinitesi bulunması nedeniyle, CD4 reseptörü taşıyan çeşitli hücreler, virüs için hedef hücreleri oluştururlar. CD4 reseptörü taşıyan en önemli hücreler ise TH lenfositleridir. Virüs TH lenfositlerini enfekte ettikten sonra bu hücreler içinde bir miktar üremeyi takiben genellikle latent hale geçerler. Virüs yıllarca bu hücrelerde replike olmaksızın latent olarak canlılıklarını sürdürürler. Virüs taşıyan T hücrelerinin, herhangi bir dönemde antijenler veya mitojenlerle aktivasyonu durumunda, T hücreleri içindeki virüsler hızlı bir şekilde replike olup, bu hücreleri lizise uğratarak öldürürler. Serbest hale geçen virüsler diğer T lenfositlerini 84 enfekte ederek çoğalmaya devam ederler Hücresel immünitenin felç olmasıyla normalde hücresel immünite sayesinde hastalık oluşturmayan bir çok fırsatçı mikroorganizma, organizmada üreme fırsatına sahip olarak çeşitli hastalık tabloları oluşturur. Bu hastalıkların tedavi edilememesiyle de ölümler oluşur. 85 HIV T hücreleri enfekte eder ve öldürür; CD4 sayısı düşer Belirtiler: Kilo kaybı, ateş, genel LAP, kronik ishal Fırsatçı enfeksiyonlar: en sık tbc, candida, PCP, toxoplasma, CMV, Bazı kanser türleri: Kaposi sarkom…. 86 Virüs enfekte kişilerin kanında, sperminde ve çeşitli vücut salgılarında bulunur. Buna bağlı olarak da virüs organizmaya genellikle kan ve kan ürünleri nakli, kontamine cerrahi malzemeler ya da enjektörlerin kullanımı, cinsel ilişki ve enfekte organ nakli ile bulaşmaktadır. Bunun yanında enfekte kadından perianal yolla çocuğa da geçebilir. Süt yoluyla geçiş de mümkündür. Virüs en sık olarak rektal cinsel ilişki ile bulaşır. Bu yüzden homoseksüellerde daha sık görülür. Rektal cinsel ilişki sırasında rektumda meydana gelen çatlaklar ve mikrotravmalar sayesinde spermde bulunan virüsün organizmaya girişi daha kolay olur. 87 HIV Bulaş yolları: Cinsel yolla Anneden bebeğe Enfekte kan ve kan ürünleri IV ilaç kullanıcılar (iğne paylaşımı) Kesici/delici yaralanma Tanı: Seroloji ve moleküler 88 HIV Risk grupları Erkek homoseksüeller IV ilaç kullanıcılar Transfüzyon alıcıları Hemofilililer Korunma: Aşı yok, evrensel önlemler, ısıya ve dezenfektanlara duyarlı, güvenli seks, kesici delici aletlere dikkat 89 Mikoloji Mikoloji Mayalar, küfler, makromantarlar ve mantara benzeyen mikroorganizmalarla uğraşan bilim dalıdır. Doğada 250.000 tür mantar saptanmasına karşın 150 tür insan ve hayvanlar için primer patojendir. Mantarların çoğunun tanısı morfolojik yapıya dayanmaktadır. Pek çoğu birbirine benzeyen küflerde morfolojik tanı her zaman kolay değildir. Mantarların; Yararları Zararları Ekmek Hastalık yaparlar Peynir Elektronik aletleri Steroit bozar Antibiyotik Elektrik kablolarını Alkollü içecekler bozar Organik asitler Mobilyaları bozar Pestisit olarak kullanılırlar. Mantar Hücresinin Temel Özellikleri 1. Gerçek bir çekirdeğe sahiptirler. (ökaryot) 2. Sporlar/ konidyumlar oluştururlar. 3. Klorofil içermezler (kemoheterotrof). 4. Eşeysiz ve/veya eşeyli ürerler. 5. Filamantöz yapılar oluştururlar. 6. Hücre duvarları vardır ( Kitin, mannan ve glukanlardan oluşur). Mantarlar; Nonfotosentetik protistalardır Ökaryot bakterilerden ayrılırlar. Klorofilleri yoktur Fotosentez yapmazlar bitkilerden ayrılırlar. Emici tipte beslenirler Hayvanlardan ayrılırlar. Mantarların bazı özellikleri Hücre yapısı Ökaryotik Çok katlı (kitin, mannan, Hücre duvarı glukan), bazen kapsül Sitoplazma zarı Ergosterol Sitoplazma içi yapılar Mitokondri,ER, Golgi Çekirdek Zar ile çevrili (gerçek) Boyut 5-10 µm Morfoloji Maya (yuvarlak), küf (fiamentöz) Spor Eşeyli/eşeysiz Üreme Eşeyli/eşeysiz Boyanma Gr (+), Laktofenol Pamuk Mavisi Mantar hücresinde bulunan organeller: Nükleolus Nükleus (DNA, RNA): En az bir Nükleus memranı Endoplazmik retikulum Mitokondriya Vakuol Hücre zarı Hücre duvarı Kapsül (bazılarında) MORFOLOJİLERİNE GÖRE; Makroform mantarlar – Yenebilen çok hücreli mantarlar Mikroform mantarlar (tek hücreli) – Maya – Küf DİMORFİK Bazı mantarlar doğal ortamlarda küf, insan vücut ısısında (37 ºC) maya şeklindedir. Bu mantarlara dimorfik mantarlar denir File:Aspergillus fumigatus.jpg KÜF ŞEKLİNDEKİ MANTARLARIN ÖZELLİKLERİ Üreme ısıları 0 ile 40 °C arasındadır. Ancak küfler oda ısısında (22-27 °C) üretilirler. pH=2-9 arasında üreyebilirler. Optimal gelişme için asit pH’yı severler. Nemli oksijenli ortamda üremeyi severler. Laboratuvar şartlarında Sabouraud besiyeri kullanılır. Ultraviyole üremelerini inhibe eder. KÜF ŞEKLİNDEKİ MANTARLARIN ÖZELLİKLERİ Kolonileri geç gelişir (1-3 hafta), Koloni morfolojisi türlere göre değişir (tüyümsü, tozumsu, pamuğumsu, çıplak). trubpye eflocpye mcansda Koloni rengi türlere göre çok değişiktir. (sarı, turuncu, beyaz, kırmızı, yeşil, siyah, vb) MAYA MANTARLARI Maya hücreleri, yuvarlak, oval ve silindir biçiminde bir görünümde olup tek hücrelidirler. 2-10mm çapındadır. Tomurcuklanma (blast formasyonu) veya ortadan ikiye bölünme ile çoğalırlar. Ana hücreden tomurcuklanan yavru hücre bir süre sonra ayrılır. Yavru hücreye blastokonidyum denir. Bazı koşullarda, çok sayıda hücre yan yana gelerek uzun zincirler (pseudohifa) oluşturabilirler.. BOYANMA VE KÜLTÜR ÖZELLİKLERİ Mayalar kolay boyanırlar, Gram olumludurlar, Metilen mavisi, laktofenol pamuk mavisi gibi birçok boya ile boyanırlar, Laboratuvar şartlarında her türlü besiyerinde kolaylıkla ürerler, Sabouraud dekstroz, kanlı besiyeri gibi. Mantarların üreme şekilleri: 1. Eşeyli (mayoz) 2. Eşeysiz (mitoz) Sporları aracılığı ile çoğalan mantarlar aynı anda hem eşeyli hem de eşeysiz konidiyumlar oluşturabilirler. Üreme biçimlerine göre mantarların sınıflandırılması yapılabilir. DİMORFİK MANTARLAR Doğal ortamda ve oda ısısındaki besiyerlerinde küf, invivo ve 35-37 °C de maya şeklinde üreyen mantarlara dimorfik veya difazik mantarlar denir. İki şeklin biribirine dönmesine ‘termal dimorfizm’ denir. Dimorfik mantarlar doğada saprofit küf olarak, insan vücudunda ise maya tarzında bulunurlar 105 Dimorfik mantarlar: 1. Blastomyces dermatitidis 2. Paracoccidioides brasiliensis 3. Histoplasma capsulatum 4. Coccidioides immitis 5. Sporothirix schenckii 6. Penicillium marneffei 106 Mantar Hastalıkları Alerjik hastalıklar – Çiftçi akciğeri Konağın immun yanıtı Partikül büyüklüğü Antijenitesi İnokulum miktarı – En sık rastlanan allerjenler Penicillium Aspergillus Alternaria Micropolyspora Mantar Hastalıkları Metabolitleri ve Toksinleri ile Miçetizm: Mantarların vücuda yerleşmeden oluşturdukları hastalık tablosudur. Besin zehirlenmesi Tahıl ürünlerini enfekte etmesi Alfa adrenerjik blokaja bağlı semptomlar oluşur Mikotoksikoz Toksinli gıdanın yenmesiyle ortaya çıkar Aflatoksin ve benzeri karsinojenler Mantar Hastalıkları Toksin oluşumunu etkileyen faktörler Besin maddeleri B Vit fazlalığı, protein azlığı Nem Isı (13-40ºC) Işık pH (3-4.5) Depolama süresi (ilk 4 ayında mikotoksin yapımı artar) Genel özellikler Kliniğe göre a) Yüzeyel mikozlar b) Subkutanöz mikozlar c) Sistemik mikozlar d) Fırsatçı mikozlar 110 Yüzeyel mikozlar Patojeniteleri düşük Dermatofitler:Deri mikozlarıdır.- deri,saç, kıl, tırna’ğı enfekte eder Tinea corporis (vücutta), Tinea capitis (kafada) Pitriyazis versicolor: Ciltte hafif bir renk kaybı, genellikle göğüs, kalça, sırt bölgesinde Piedra: Saç enfeksiyonu, 111 İD REAKSİYONU Bazı kişilerde gözlenen mantarların kendilerine veya ürünlerine karşı organizmada oluşan aşırı duyarlılık Dermatofit inf. İyileşince kendiliğinden kaybolur. En sık ellerde, veziküller şeklinde 112 İD RXN. İÇİN Vücutta bir dermatofit inf. Varlığı İd lezyonlarında mantar elemanlarının bulunmaması Tirkofitin deri testinin (+) gerekir 113 114 Subkutanöz mikozlar Genellikle derin ülserli lezyonlar şeklinde seyreder. Etkenler toprakta, suda yaşayan, ayak veya bacaklarda olan travmalar sonucunda dokuya yerleşen saprofit mantarlardır. Mycetoma: Genellikle ayaklarda, travma ile giriş, Madura ayağı Rhinosporidiosis, su ile bulaş : Burun, ağız, gözde, kronik granülamatöz polip, gibi mukozal bölgelerde lezyonlar oluşur; dokununca kanar, Sporotrikozis: dimorfik mantar, ellerde subkutanöz nodüller , bahçe- orman işiyle uğraşanlarda 115 Sistemik mikozlar Cryptococcosis: kapsüllü maya, solunum yoluyla, kuşlardan, deri, pnömoni, immunsup.de menenjit etkeni Histoplasmosis: Tbc benzeri solunum sist enf. , dimorfik, kuş ve yarasalar, ateş, LAP, anemi Pneumocystis: AIDS’de pnömoni. Daha önce protozoan olarak kabul ediliyordu 116 Fırsatçı mikozlar Aspergillus Küf Kültürde renkli koloniler yaparlar Özellikle solunum yolu enfeksiyon Kulak ve gözde enfeksiyon Bazi turler aflatoksin üretir, hepatotoksiktir Tahıl, kuruyemiş,.. üzerinde ürer 117 Fırsatçı mikozlar Penicillium Küf Kültürde renkli koloniler yaparlar Özellikle solunum yolu enfeksiyon Kulak ve gözde enfeksiyon Antibiyotik üretir ! 118 Fırsatçı mikozlar Zygomycetes Küf Özellikle solunum yolu enfeksiyon Kulak ve gözde enfeksiyon SSS’de etkilenebilir 119 Fırsatçı mikozlar Candida Gram + maya, normal deri/mukoza florasında Tomurcuklanarak çoğalır Psödohif oluşumu önemli Ağız ve boğazda pamukçuk Vajinit, gebelikte sıktır, Deri ve tırnak, solunum ve üriner enf Antibiyotik kullanımına bağlı intestinal candidiasis AIDS’de farenjit İmmunbaskılanmışlarda sistemik enfeksiyonlar 120 Fırsatçı mikozlar 121