Klinik Biyokimya 4. Hafta PDF
Document Details
Tags
Related
Summary
Bu belge klinik biyokimya dersi 4. haftasına ait, serbest radikaller, antioksidan sistem ve sitokinler konularını kapsayan bir sunum. Sunum, insan vücudundaki serbest radikallerin oluşum mekanizmalarını ve antioksidan sistemle nasıl mücadele edildiğini detaylı bir şekilde incelemektedir.
Full Transcript
Serbest Radikaller, Antioksidan sistem ve Sitokinler Serbets oksijen radikalleri Serbest radikaller, dış atomik orbitallerinde bir veya daha fazla çift oluşturmamış elektron içeren yüksek enerjili, stabil olmayan bileşiklerdir ve hücre içerisinde birçok reaksiyonlara neden olur. Eğer...
Serbest Radikaller, Antioksidan sistem ve Sitokinler Serbets oksijen radikalleri Serbest radikaller, dış atomik orbitallerinde bir veya daha fazla çift oluşturmamış elektron içeren yüksek enerjili, stabil olmayan bileşiklerdir ve hücre içerisinde birçok reaksiyonlara neden olur. Eğer bu reaksiyonlar kontrolsüz olarak artarsa hücrede hasarlara neden olur. Bilim adamları 1954'lerden beri serbest radikallerin yaşlanma ve dejeneratif hastalıklara neden olduğunu bilmektedirler. Serbets Oksijen Radikalleri Canlı hücrelerdeki oksijen metabolizması, çevre kirleticileri, radyasyon, pestisitler, çeşitli tıbbi tedavi yolları ve kontamine sular gibi birçok etmen oksijen türevi serbest radikallerin oluşumuna yol açmaktadır. Başlıca bu radikaller; tekli oksijen (1O2 ), süperoksit anyonu (·O2-), hidroksil (·OH), peroksi (ROO·) ve alkoksi (RO·) radikalleridir Serbest Radikal Oluşturan Başlıca Mekanizmalar Süperoksit radikali (O2 ˙) - Genel olarak oksijen molekülü (O2) bir elektron alması ile kararsız bir ara bileşik olan süperoksit radikal (O2- ˙) anyonu meydana gelmektedir. O2 + e- O2- ˙ O2’den O2-˙’e dönüşümü 1. Elektron transport zinciri Nikotinamid adenin dinükleotit hidrojen molekülünden (NADH2), Nikotinamid adenin dinükleotit (NAD) eldesinde, 2. Flavin adenin dinükleotit hidrojen molekülünden (FADH2), Flavin adenin dinükleotite (FAD) eldesinde, 3. Sitokrom P450 enzim sistemi aktivitesi sonucunda, NADPH (Nikotinamid adenin dinükleotit fosfat hidrojen) oksidasyonunda, 4. Nitrik oksit (NO) sentezi reaksiyonu için gerekli olan arginin veya tetrahidrobiopterin eksiliğinde oluşmaktadır. O2’den O2-˙’e dönüşümü Makrofajlar tarafından gerçekleştirilen fagositoz sırasında O2 tüketimi artarken NADPH oksidaz katalizlediği tepkime ile O2-˙ artışı tetiklenmektedir. 2 O2 + NADPH NADP + 2 O2-˙ + H+ O2-˙ özelikle hücre membranında oldukça fazla hasar meydana getirerek hücre permeabilitesini bozmaktadır. O2-˙ organik ya da inorganik bileşiklerle Hidroksil radikali (OH˙) OH˙ radikali yarı ömrü oldukça kısa olan bir serbest radikaldir. Biyolojik sistemlerde tüm substratlarla reaksiyona girebilmekte ve oldukça büyük hasar oluşturmaktadır. Protein ve lipitler arası çapraz bağ oluşturabilmekte, elektron transferi yapmakta ve proton çıkarabilmektedir. Ferrik (Fe+3)’in O2-˙ reaksiyonu ile Ferröz (Fe+2) oluşmaktadır. Bu reaksiyona Fenton reaksiyonu denir. Fe+2’in H2O2 ile reaksiyonu sonucunda ise OH˙ radikali oluşmaktadır. Hidrojen peroksit (H2O2) Genel olarak O2’nin iki elektron ve iki proton almasıyla oluşmaktadır. Aynı zamanda O 2-˙ ’in bir elektron ve iki proton almasıyla ya da iki O2-˙’in iki proton almasıyla da oluşmaktadır. O2 + 2e- + 2H+ H 2 O2 O2-˙ + e- + 2H+ H 2 O2 O2-˙ + O2-˙ + 2H+ H 2 O2 + O 2 H2O2 yüksüz olduğu için hücre membranında kolaylıkla geçmektedir. H2O2, Zayıf bir indirgeyici ajandır. Ortamda Fe ve Cu gibi geçiş metalleri olmadıkça oldukça stabildir. Geçiş metalleri varlığında hidroksil radikalini oluşturur. Hipoklorik asit (HOCl) Nötrofillerde myeloperoksidazın (MPO) katalizlediği reaksiyon sonucunda oluşmaktadır. MPO H2O2 + Cl - HOCl + OH. Tekli oksijen (1O2) Reaktif oksijen türleri arasında yer alan bir moleküldür. O2’nin dışarıdan enerji almasıyla ya da MPO’nun H2O2 katalizleyerek son ürünlerden biri olan HOCl reaksiyonu ile oluşmaktadır. Perhidroksi radikali (OOH˙) O2-˙’nin asidik ortamlarda proton alması sonucunda çok daha kuvvetli olan OOH. radikali oluşmaktadır. Peroksil radikali (ROO˙) R˙ radikalleri hızlı bir şekilde oksijen ile reaksiyona girerek ROO˙yi oluşturmaktadır. ROO˙, lipit peroksidasyonunu başlatan radikal olup çok uzun ömürlüdür. R˙ + O2 ROO˙ Nitrik oksit (NO) NO memelilerde Nitrik oksit sentazın (NOS) katalizlenmesi sonucunda sentezlenmektedir. NOS katalizlediği reaksiyonla L- arginin amino asitinden sitrülin ve NO oluşur. Arginin + O2 + NADPH + H+ Sitrülin + NO˙+ NADP + H2O Endotel-kaynaklı gevşetici faktörler arasında ve vasküler tonusun ve vazodilatasyonun ayarlanmasında önemli rol oynar. NO vazodilatör etkinin yanı sıra, vasküler hasar, inflamasyon ve trombozise karşı koruyucudur. NO lökositlerin endotele adezyonunu inhibe eder, vasküler düz kas hücrelerinin nonproliferatif konumda kalmasını sağlar ve trombosit agregasyonunu sınırlar. Nitrik Oksit Türevleri NO, oksijen ve su varlığında çok kısa bir yarı ömre sahiptir ve kolayca oksitlenip nitrojen oksitlerini oluşturmaktadır. 2NO. + O2 2NO2. N2O4 + H2O NO2. + NO3. + 2H+ + 1/2O2 NO2. + N2O4 NO. + 2NO3. NO. + NO2. N2O3 + H2O 2NO2- + 2H+ Peroksinitrit (ONOO-) O2-˙ veya H2O2, NO. ile reaksiyona girmesi ile oluşmaktadır. O2˙ + NO˙ ONOOֿ H2O2 + NO˙ ONOOֿ Enzimatik Oksidasyonlar Ksantin oksidaz (XOD) Canlı sistemde ROS oluşturan başlıca enzimatik kaynaklardan biridir. XOD, pürin katabolizmasında bir ara bileşik olan hipoksantini önce ksantine daha sonra da ürik aside okside ederken NAD+’ye elektron transferini gerçekleştiren bir dehidrogenaz enzimi olmasına karşın, dokuda belli stres koşulları altında tiyol gruplarını okside eden ve proteolizise neden olan bir oksidaz enzimine dönüşür. XOD’ın faaliyeti sonucunda süperoksit anyonu ve hidroperoksit radikalleri oluşmaktadır. Ksantin oksidazın beyinde ödem, iskemi, damar geçirgenliğinde değişkenlik gibi oksidatif hasarlara neden olduğu ayrıca hepatit ve beyin tümörü vakalarında da XOD’ın serum düzeylerinin arttığı aktarılmaktadır. ADA: ADENİN DEAMİNAZ Nötrofil miyeloperoksidaz (MPO) Canlı sistemde güçlü oksidan kaynaklarından birisi de, hidrojen peroksit tarafından klorid iyonlarının oksidasyonu yoluyla hipoklorik asit üretimini katalizleyen “Nötrofilik miyeloperoksidaz” enzimidir. Bu reaksiyonun toksisitesi savunma sisteminde bakterilerin öldürülmesine katkıda bulunur. MPO H2O2 + Cl - HOCl + OH. NADPH oksidaz Serbest radikal oluşturan bir diğer enzim olan NADPH oksidaz nötrofillerin plazma zarında bulunmaktadır. Mitokondri tarafından alınan oksijenin yaklaşık %1-4’ü süperoksit anyonu üretimi için kullanılır ve üretilen süperoksit anyonunun yaklaşık %20’si hücrelere verilir. Makrofajlar ve monositleri içeren fagosit hücrelerde O2 alımının artması ile aktiflik kazanan NADPH oksidaz, bu oksijeni süperoksit anyonuna dönüştürerek ekstraselüler sıvılardaki miktarını artırmaktadır. Antioksidan Savunma Sistemi Antioksidan sistem Antioksidan savunma sistemi normal hücre metabolizmasında ki ROT türlerinin üretimine karşı hücresel homeostazisi korumaktadır. Antioksidan maddeler, alıp verdikleri elektronlar ile eşleşmemiş durumda olanları elimine etmek için serbest radikalleri süpürebilmektedir. Antioksidan Enzimler Antioksidan enzim sistemi bakır ve çinko içeren süperoksit dismutaz (Cu-ZnSOD), mangan içeren süperoksit dismutaz (MnSOD), katalaz, GSH-Px, glutatyon redüktaz (GR) ve glukoz-6-fosfat dehidrojenaz (G6PD)’dan oluşmaktadır. Süperoksit dismutaz enzimi (SOD) Bu enzim, süperoksit anyonunun (·O-2), hidrojen perokside (H2O2) ve oksijene dönüşümünü katalize ederek bu radikallerin etkisini azaltmaktadır. Bu olayda SOD enziminin aktif bölgesini oluşturan Zn önemli bir mineraldir. SOD türleri Sitoplazma da bulunan SOD nükleer DNA tarafından kodlanarak sentezlenir ve yapısında Cu bulunur. CuSOD (SOD 1) olarak adlandırılır. Diğer ise mtDNA tarfından kodlanarak sentezlenir ve yapısında mangan bulunmaktadır. MnSOD (SOD 2) olarak da adlandırılır. MnSOD’nin matrikse taşınmasını etkiler ve SOD aktivitesi %40 azalır. Katalaz Katalaz bilinen en eski enzimlerden biridir ve 1901 yılında Loew tarafından isimlendirilmiştir. SOD enzimi faaliyeti sonucunda meydana gelen toksik hidrojen peroksit (H2O2), “katalaz” enzimi etkisiyle su ve oksijene dönüştürülmektedir. 2 H2O2 2 H2O + O2. Glutatyon ve Glutatyon Peroksidaz (GSHPx) Tiyol grupları, enzimatik reaksiyonlar aracılığıyla ve serbest radikalleri yakalamak suretiyle görev yapan hücresel antioksidanlardır. Tiyol grubu taşıyan bir tripeptid olan glutatiyon, serbest radikallerin yıkıcı etkilerini önleyen veya azaltan transferazlar, peroksidazlar gibi birçok enzimin substratı olarak görev yapmaktadır. Suda çözünebilen bir tiyol olan ve birçok hücrede çok yüksek konsantrasyonlarda bulunan glutatyon, biyolojik membranları lipid peroksidasyonuna karşı korumaktadır. Bu koruma, enzimatik olarak gerçekleşmektedir. Aktivitesi için Se mineraline ihtiyaç duyan GSHPx enzimi, glutatyon’un indirgenmiş formunu (GSH), oksitlenmiş hale (GSSG) dönüştürmektedir. Antioksidan Vitaminler E vitamini (tokoferoller) E vitamini (tokoferoller), yağda çözünebilen başlıca antioksidanlardan olup tüm hücre membranlarında bulunmakta ve çoklu doymamış yağ asitlerini oksidasyona karşı korumaktadır. E vitamininin yüksek dozlarda diyete ilavesinin LDL düzeylerini önemli ölçüde artırdığı ve oksidatif strese karşı oldukça koruyucu olduğu bildirilmektedir (Reaven et al. 1993). C vitamini (Askorbik asit) Askorbik asit de vücudun ekstraselüler sıvılarında bulunan ve suda çözünebilen önemli bir antioksidandır. Vücutta sentezlenemediği için gıdalarla dışarıdan alınması gerekmektedir. Askorbik asidin indirgen bir ajan olmasının yanı sıra E vitaminini rejenere etme özelliğine de sahiptir (Diplock 1998). A vitamini (Karotenoidler) Karotenoidler ise; antioksidan aktivitelerini serbest radikal reaksiyonlarına katılarak zararlı H2O2 oluşum hızını azaltmak suretiyle gösterirler (Di Mascio et al. 1991). Oksidatif stres Canlı hücrelerde sürekli olarak üretilen reaktif oksijen türleri (ROT) antioksidan sistem tarafından zararlı etkisi azaltılmaya çalışılarak bir denge halinde tutulmaya çalışılmaktadır. Eğer ki bu denge ROT aşırı üretimi sonucunda antioksidan molekül, enzim ve vitaminler tarafından telore edilemez denge oksidatif hasara lehine sonuçlanır. Oksidatif hasar DNA hasarı, protein oksidasyonu ve lipit peroksidasyonu kapsamaktadır. DNA oksidayonunu gösteren 8-hidroksi guanozin, lipit oksidasyonunu gösteren malondialdehit (MDA), protein oksidasyonu gösteren ileri glikasyon ürünleri (AGEs) artar. Hücrede bu hasarın telafisi olamayacak şekilde ilerlemesiyle oksidatif stres ile sonuçlanacaktır. Oksidatif stres sonucunda yaşlanmanın yanı sıra kalp-damar hastalıkları, çeşitli kanser türleri, katarakt, bağışıklık sisteminde zayıflama, sinir sistemi dejeneratif hastalıkları gibi birçok hastalığa sebep olmaktadır. Sitokinler Genel Karakterleri Sitokinler, hücreler arasında mediatör olarak davranan çeşitli antikor olmayan proteinlerin oluşturduğu bir gruptur. Sitokinler immün sistemi hücreler tarafından sentezlendiği düşünülürken bugün immün sistem dışında hücreler tarafından sentezlenip kana salındığı da bilinmektedir. Sitokinlerin, günümüzde çeşitli hastalıkların tedavisi için, biyolojik cevabı modifiye edici olarak klinik kullanımı bulunmaktadır. Genel Karakterleri Sitokinler bağışıklık ya da inflamatuara yanıt olarak salgılanır. İnflamasyon (iltihap), tahriş, yaralanma veya infeksiyona karşı vücudun tepkisi anlamına gelen tıbbi terimdir. T hücrelerinden türeyen sitokinler yabancı antijenin tanımasında rol oynarlar. Sitokinlerin salınımı geçicidir. Yanıta göre genetik yanıtla mRNA ile sentezlenirler. Genel Karakterleri Sitokin terimi büyük bir protein grubunu tanımlamak için kullanılan genel bir terimdir ancak belirli türde sitokinleri tanımlamak için yaygın kullanılan isimleri de vardır; Monokinler, tek çekirdekli fagositik hücreler tarafından üretilen sitokinler Lenfokinler, Aktive lenfositlerden, özellikle Th hücreleri tarafından üretilen sitokinler İnterlökinler, lökositler arasında mediatör olan sitokinler Kemokinler, öncelikle lökosit göçünden sorumlu küçük sitokinler Genel Karakterleri Birçok sitokin aynı etkiyi gösterebilir. Genel Karakterleri Bir tanesinin sentezi diğerlerinin aktivesiyle sonuçlanabilir; Sinerjik etki: İki veya daha fazla birbirinden farklı sitokinler birbirlerine katkı sunucu etkide olabilir. Antogonist etki: Bir tip sitokin diğer tip sitokinin etkisine inhibe edebilir. SİTOKİN KATEGORİLERİ Sitokinler fonksiyonlarına veya kaynağına göre farklı kategoriler halinde gruplandırılabilir ancak çok farklı hücreler tarafında üretilebilmeleri ve birçok farklı hücreyi etkileyebilmeleri nedeniyle sınıflandırılabilir. Doğal bağışıklık sisteminde rol oynayan sitokinler: TNF-α, IL-1, IL-10, IL-12, tip I interferonlar (IFN-α ve IFN-β IFN-γ), ve kemokinler. Kazanılmış bağışıklık sistemde rol oynayan sitokinler: IL-2, IL-4, IL-5, TGF-β, IL-10 ve IFN- γ’dır. Tümör nekroz faktör alfa (TNF-α ) TNF-α mikroplara, özellikle gram negatif bakterin lipopolisakkarid (LPS) 'lerine karşı yanıtta aktifleşmiş makrofajlar tarafından üretilirler. Akut inflamasyonda önemli bir aracıdır. Endotel hücrelerinin adezyon moleküllerini üretmek üzere uyararak ve sitokinler için kemotaktik olan kemokinleri üreterek enfeksiyon bölgelerine nötrofil ve makrofajların yapışmasına aracılık eder. TNF-α, aynı zamanda, ateş oluşumu için hipotalamusa etki eder ve akut faz protein üretimini kolaylaştırır. İnterlökin-1 (IL-1) IL-1, aktive makrofajlar tarafından üretilen diğer bir inflamatuar sitokindir. Etkileri, TNF-α’ya benzerdir Aynı zamanda T hücrelerinin aktive edilmesine yardımcı olur. İnterlökin-2 (IL-2) T lenfositlerin farklılaşması ve çoğalmasından sorumlu olan primer sitokindir. İnterlökin-4 (IL-4) ve İnterlökin- 5 (IL-5) B hücrelerini stimüle ederler Antikor salgılamasını sağlayan sitokinlerdir. İnterlökin-6 (IL-6) Yardımcı T lenfositleri ve makrofajlardan salınır. B hücrelerinin farklılaşmasını stimüle eder. Hipotalamusu etkileyerek ateş gelişimini ve karaciğerden akut faz proteinlerinin salınımını indükler. İnterlökin 10 (IL-10) IL-10, aktive edilmiş makrofajlar ve Th2 hücreleri tarafından üretilir. Bu ağırlıklı olarak inhibitör bir sitokindir. IFN- γ’nın Th1 hücreleri tarafından üretimini inhibe eder, böylece bağışık yanıtı Th2 tipe kaydırır. Tablo 1 - SİTOKİNLERİN ÖZELLİKLERİ Sitoki Kaynaklandığı Hedef Hücre Başlıca etkileri n Hücre Monositler T hücreler; B Makrofajlar hücreler Kostimulatör molekül Fibroblastlar Endoteliyal Aktivasyon (inflamasyon) IL-1 Epiteliyal hücreler hücreler Ateş Endoteliyal Hipotalamus Akut faz reaktanları hücreler Karaciğer Astrositler T hücreler Büyüme T hücreleri IL-2 B hücreler Büyüme NK hücreleri Monositler Aktivasyon IL-3 T hücreleri Kemikiliği öncülleri Büyüme ve farklılaşma Naif T hücreler TH 2 hücrelere dönüşüm T hücreler Büyüme IL-4 T hücreleri B hücreler Aktivasyon ve büyüme; Ig E’ye izotip çevrimi B hücreler IL-5 T hücreleri Büyüme ve aktivasyon Eozinofiller T hücreler T hücreleri Kostimulatör molekül B hücreler IL-6 Makrofajlar Büyüme(insanda) Matür B hücreler Fibroblastlar Akut faz reaktanları Karaciğer Tablo 1 - SİTOKİNLERİN ÖZELLİKLERİ Kaynaklandı Sitokin Hedef Hücre Başlıca etkileri ğı Hücre ASH aktivitesinin T hücreleri Makrofajlar inhibisyonu IL-10 (TH2) T hücreler Sitokin üretiminin inhibisyonu Makrofajla r TH 1 hücreye IL-12 Naif T hücreler NK dönüşüm hücreleri Monositler Aktivasyon Endoteliyal Aktivasyon hücreler IFN-gamma T hücreleri MHC sınıf I ve II artışı (İnterferon NK Özellikle gama) hücreleri makrofajlar olmak üzere çoğu dokudaki hücreler TGF-beta İnhibisyon aktivasyon T hücreleri (Transforme T hücreler ve büyüme Makrofajla edici büyüme Makrofajlar Aktivasyon r faktörü beta) inhibisyonu Neurath MF. Cytokines in inflammatory bowel disease. Nat Rev Immunol. 2014 May;14(5):329-42. doi: 10.1038/nri3661. Epub 2014 Apr 22. PMID: 24751956. Aşağıdakilerden hangisi serbest oksijen tanımına uymayıp reaktif oksijen türlerinden sayılan ve membranları kolaylıkla geçebilen bir moleküldür? A. Superoksit radikali B. Hidroksil radikali C. Singlet oksijen D. Hidrojen peroksit E. Peroksinitrit Nötrofil aktivasyonu sırasında bakterisidal etkiden sorumlu molekül aşağıdakilerden hangisidir? A. Hidrojen peroksit B. Hipokloröz asit C. Peroksit radikali D. Hidroperoksit radikali E. Lipit hidroperoksitleri Aşağıdakilerden hangisinin aktivitesi için klor iyonlarına gereksinim vardır? A. Katalaz B. Glutamat peroksidaz C. Superoksit dismutaz D. Miyeloperoksidaz E. Ksantin oksidaz Aşağıdakilerden hangisi oksidatif DNA hasarını gösterir? A. Malondialdehit B. 8- hidroksi deoksiguanozin C. Mutasyon D. Kromozom kırıkları E. Lipit hidroperoksi Aşağıdakilerden hangisi hücre içi antioksidan değildir? A. Superoksit dismutaz B. Katalaz C. Glutatyon peroksidaz D. E vitamini E. Glutatyon B hücre olgunlaşmasını stimüle eden aşağıdakilerden hangisidir? A. IL 1 B. TNF-alfa C. INF-gama D. IL 4 E. IL 10 Aşağıdakilerden hangisi katalaz'ın etkisi için doğrudur? A. Hidrojen peroksidi su ve oksijene dönüştürür. B. Superoksidi hidrojen perokside dönüştürür. C. Okside glutatyonu redükte glutatyona çevirir. D. Superoksidi suya dönüştürür. E. Hidroksil radikallerini su ve oksijene dönüştürür. Hemolize karşı eritrositlerin korunmasında, aşağıdakilerden hangisinde verilen enzim çiftinin birlikte çalışmasına gerek vardır? A. Glukoz 6 fosfat dehidrogenaz-Glutatyon redüktaz B. Glutatyon peroksidaz-Glukoz 6 fosfat dehidrogenaz C. Glutatyon redüktaz-Transketolaz D. Transketolaz-Transaldolaz E. Glukoz-6 fosfat dehidrogenaz-Epimeraz O2 + O2 + 2 H+ → H2O2 + O2 tepkimesini katalizleyen enzim aşağıdakilerden hangisidir? A. Süperoksit dismutaz B. Peroksidaz C. Hidroksilaz D. Katalaz E. Monooksijenaz E vitamininin oksidasyona karşı koruduğu, aşağıdakilerden hangisidir? A. Nükleik asitler B. Zar fosfolipitleri C. Trigliseritler D. Sitoplazmik proteinler E. Amino asitler Aşağıdakilerden hangisi hücre içi yerleşimli tripeptit yapılı antioksidan moleküldür? A. SOD B. Katalaz C. Glutatyon D. Ferritin E. Seruloplazmin Aktivasyonu için Zn ve Cu iyonlarına ihtiyaç gösteren hücre içi yerleşimli antioksidan aşağıdakilerden hangisidir? A. Katalaz B. GSH-Px C. SOD D. GSH-redüktaz E. Seruloplazmin Aşağıdakilerden hangisinin substratı serbest radikaldir? A. Katalaz B. GSH C. GSH-Px D. E vitamini E. SOD A. Aşağıdaki antioksidan enzimlerden hangisi selenyum bağımlıdır? B. SOD C. GSH-peroksidaz D. GSH-redüktaz E. Glukoz 6-fosfat dehidrogenaz F. Katalaz Hipotalamusu etkileyerek vücut ısısının yükselmesini, karaciğerden akut faz proteinlerinin salınmasını ve B hücrelerinin farklılaşmasını sağlayan sitokin aşağıdakilerden hangisidir? A. İnterferon gama B. IL 2 C. IL 4 D. IL 6 E. IL 8 İnterlökin 1 'in majör kaynağı aşağıdakilerden hangisidir? A. B lenfositler B. T lenfositler C. Makrofajlar D. B lenfositler ve makrofajlar E. T lenfositler, B lenfositler ve makrofajlar Antijenle aktifleşen T lenfositlerin farklılaşması ve çoğalmasından sorumlu olan primer sitokin aşağıdakilerden hangisidir? A. İnterlökin -1 B. İnterlökin -2 C. İnterlökin -5 D. GM- CSF E. G -CSF Gram negatif bakteriler lipopolisakkaritlerine karşı makrofajlarda sentezlenen sentezlenen sitokin hangisidir? A. IL-1 B. IL-2 C. TNF-α D. IL-6 E. IL-10 Kaynaklar 1. Çınar Severcan. Malathionun, Rat Karaciğer Dokularında Oksidan Ve Antioksidan Sistem, İnflamatuar Belirteçler Ve Bazı Metabolik Biyomoleküller Üzerine Etkilerinin İncelenmesi, Doktora Tezi, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı, 2016. 2. Nuray Koca, Feryal Karadeniz. Serbest Radikallerin oluşum Mekanizmaları ve Vüccuttaki antioksidan savunma sistemleri. Gıda Mühendisliği dergisi. 3. Edited by Richard Hunt, PhD, Professor of Pathology, Microbiology and Immunology University of South Carolina School of Medicine 4. Ahmad Shihada Silmi presentation, Hematologist & Immunologist, IUG