Human Genome Organization (EBUBEKİR) 2 saat PDF

Document Details

TenderPolonium

Uploaded by TenderPolonium

Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Tıp Fakültesi

Prof. Dr. Ali İrfan GÜZEL, Doç. Dr. Ebubekir DİRİCAN

Tags

human genome genetics molecular biology biology

Summary

This document discusses the organization of the human genome, including gene structure in prokaryotes and eukaryotes, focusing on transposons and their roles in genetic expression and disease. It also covers gene regulation and other factors involved in DNA function.

Full Transcript

İNSAN GENOM ORGANİZASYONU (Human Genome Organization) Prof. Dr. Ali İrfan GÜZEL Doç. Dr. Ebubekir DİRİCAN BŞEÜ-Tıp Fakültesi (Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı) 11.01.2024-PERŞEMBE (08.30) Öğrenim Hedefleri Genomu tanımlar. Gen yapısını açıklar. İnsan genomunun içeriğini ve organizasyonu açıklar. Transpo...

İNSAN GENOM ORGANİZASYONU (Human Genome Organization) Prof. Dr. Ali İrfan GÜZEL Doç. Dr. Ebubekir DİRİCAN BŞEÜ-Tıp Fakültesi (Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı) 11.01.2024-PERŞEMBE (08.30) Öğrenim Hedefleri Genomu tanımlar. Gen yapısını açıklar. İnsan genomunun içeriğini ve organizasyonu açıklar. Transpozonu tanımlar ve hareketliliğini açıklar. GEN NEDİR? GENOM NEDİR? Gen ve Genom Yapısı Gen: Bir bireyin sahip olduğu özellikleri, yani fenotipi ve ebeveynlerden yavrularına üreme yoluyla aktarılır. Kromozom üzerinde özgün bölgelerde yerleşen kalıtımın işlevsel birimi olan genler, bir polipeptidin sentezlenmesinden ve aynı zamanda polipeptit sentezinde görevli olan RNA moleküllerinin de şifrelenmesinden sorumlu olan genetik bilgiyi taşımaktadır. Genlerin varlığı ve nasıl aktarıldığı 1866 yılında Gregor Mendel tarafından yayınlanmıştır. Mendel’in çalışmaları kalıtsal özelliklerin gelecek nesillere gametler aracılığıyla aktarıldığı ve bunun da kromozomlar üzerinde taşınan genler tarafından kontrol edildiğini kuramının temelini oluşturmuştur. ifade eden kalıtımın kromozomal Gen ve Genom Yapısı  Genom; Bir organizmanın, daha da temele inecek olursak, bir hücrenin sahip olduğu genetik materyalinin (gen kapsamına giren ve gen yapısı dışından kalan DNA bölgeleri) tümü Yani bir bireye yada bir türe ait toplam genetik materyale genom denir.  Alman botanikçi Hans Winkler genom terimini 1920’de GEN ve kromozOM kelimelerini birleştirerek terminolojiye kazandırmıştır.  Eşeyli üreyen canlılar için bir haploid kromozom setinin boyutuyla ifade edilir.  Genomik; farklı türlere ait genomların tüm yapısal ve işlevsel yönlerini inceleyen bilim dalıdır. BİR GENİN KROMOZOM ÜZERİNDEKİ KAPLADIĞI ALAN NASIL ADLANDIRILIR?  Bir genin taşındığı kromozom üzerindeki kapladığı fiziksel alan lokus olarak adlandırılmaktadır ve ökaryotlarda bir genin farklı formları da (allel) bulunmaktadır.  Organizmaların sahip oldukları işlevleri birbirlerinden farklıdır.  İşlevlerine göre genler; 1. Yapısal genler, 2. RNA genleri, 3. Düzenleyici genler genlerin BİR GENİN YAPISINDA HANGİ BİLEŞENLER/DİZİLER VARDIR? 1. Promotor: Genlerin transkripsiyonunu başlatan, DNA parçasıdır. 2. Ekzonlar: Kodlayıcı DNA dizileri (genellikle ökaryotlarda) 3. İntronlar: Kodlamayan DNA dizileri 4. Terminatör: Transkripsiyon sonlanma bölgesi  İnsan olgun mRNA yapısı 1. Başlık (5’ cap): mRNA'nın ribozom tarafından tanınması ve Rnaz'lardan korunması için varlığı çok önemlidir. 2. 5’ UTR (Untranslated region;Transle edilmeyen bölge): mRNA stabilitesinin kontrol edildiği dizilerdir. Bu dizilere bağlanan miRNA ve proteinlerle mRNA ömrü belirlenir. 3. Ekzonlar: Kodlayan Diziler 4. 3’ UTR; 5’ UTR ile benzer fonksiyona sahiptir. 5. Poli-A Kuyruk: Bu kuyruk çekirdekten ihracı ve çevirimi sağlar, ayrıca ökaryotlarda mRNA'yı yıkımdan korur. PROKARYOTLARDA GEN YAPISI NASILDIR?  Tek hücreli olan prokaryotik organizmaların bir zar ile çevrili organelleri yoktur ve kalıtsal materyal, stoplazma içerisinde yoğunlaştığı nükleoit olarak isimlendirilen bölgedeki bazik özellikteki proteinlerle etkileşim halindedirler.  Kromatin yapısı yoktur.  İntron yoktur.  Transkripsiyon ve translasyon aynı yerde gerçekleşir. Aşağıda prokaryotlardaki bir gen bölgesinin genel yapısı verilmiştir. Gen bölgesi 5’ DNA 3’ 3’ Promotor RNA’ya dönüştürülen kısım Bitiş Başlama (+1) (-) (+) Upstrem (baş/ön taraf) Downstrem (son/arka taraf) 5’  Prokaryotik organizmalar ortam değişimlerine kısa sürede cevap vererek ortama uyum sağlayıp yaşamak zorundadırlar.  Bakterilerde aynı metabolik yolla ilişkili genler bir arada operon olarak isimlendirilen kümeler halinde bulunurlar.  Bir operonu oluşturan genlerin transkripsiyonu tek bir promotordan başlayarak gerçekleştirilmekte ve meydana gelen transkript birden fazla gene ait bilgiyi taşıyan uzun bir mRNA molekülünden oluşmaktadır. (polisistronik mRNA)  Prokaryotik hücrelerde, bir promotor bazen birden fazla geni kontrol edebilmektedir (polisistronik), ökaryotlarda ise her gen kendi promotoru tarafından (monosistronik) kontrol edilmektedir.  Promotor bölgelerindeki (TATA, GC, CAAT kutusu) nükleotit dizileri özel olup prokaryot ve ökaryotlarda farklılık gösterir. ÖKARYOTLARDA GEN YAPISI NASILDIR? Ökaryotik Gen Yapısı  Ökaryotik hücrelerde kalıtsal materyal çekirdekte bulunmaktadır.  Gen ifadesi translasyon sürecinde stoplazmada transkripsiyon farklı çekirdekte zaman ve dilimlerinde gerçekleştirilir.  Ökaryotik genler monosistroniktir. Yani gen tek bir polipeptite ait bilgiyi taşır. Dolayısıyla bir gen bir polipeptite eşittir.  Ökaryotik genler parçalı genler olarak adlandırılır. Yani ekzon ve intronlardan oluşur. Aşağıda ökaryotlardaki gen bölgesinin genel bir yapısı verilmiştir. Gen bölgesi RNA’ya dönüştürülen kısım İntron 5’ DNA 3’ 3’ Promotor Bitiş Başlama (+1) Ekzon Upstrem (yukarı/baş/ön taraf) (-) (+) Downstrem (aşağı/son/arka taraf) 5’ Ökaryot genlerinin yapısı: ÖKARYOTİK GENLER PRİMER TRANSKRİPTİNE GÖRE KAÇ SINIFTA İNCELENİR? Ökaryotik Gen Yapısı  3 sınıfa ayrılan ökaryotik genler;  I. Sınıf genler: Transkripsiyon ürünü olan rRNA’ların şifrelenmesi için gerekli olan genetik bilgiyi taşıyan genlerdir. Çeşitli kaynaklarda Pol I ve sınıf I genleri olarak isimlendirilirler.  II. Sınıf genler: Hücrede proteinlerin sentezinden (mRNA) ve bazı küçük RNA’ların şifrelenmesinden sorumlu olan genlerdir. Proteinlere ait bilgiyi taşıdıklarından yapısal gen olarak adlandırılırlar. Farklı kaynaklarda Pol II ve sınıf II genleri olarakta geçmektedir.  III. Sınıf genler: Hücredeki tRNA ve diğer küçük RNA’ları şifreleyen genlerdir. Pol III adlandırılır. ve sınıf III genleri olarak İNSAN GENOMUNDA GEN YOĞUNLUKLARI  Gen yoğunlukları HLA (Human lökosit antijen, MHC: major histokampatibiti kompleks) bölgesinde genler iç içe geçmiştir. Bu genler, 6 nolu kromozomun p kolunda bulunur.  Bu bölge, insan genomunda genlerin en yoğun olduğu bölgedir.  Distrofin geni ise daha geniş bir alana yerleşmiştir. 2.4 Mb boyutundadır ve en büyük insan genidir. EN BÜYÜK GEN? EN KÜÇÜK GEN? GEN BÜYÜKLÜĞÜ Genler farklı büyüklüklerde olabilirler.  En büyük gen: Distrofin Geni (2.4 Mb)  En küçük gen: tRNA (76 bç) NOT 1: 1000 baz (nükleotit)/baz çifti (b/bp) = 1 Kilo baz (Kb/Kbp), 1000 Kb = 1 Mega baz (Mb/Mbp) NOT 2: *En büyük kromozom 1 nolu, **En küçük kromozom 21 nolu İNSAN GENOM ORGANİZASYONU İnsan Genom Organizasyonu Nükleer Genom Mitokondriyal Genom İnsan Genomu İnsan genomu haploid kromozom setinde yaklaşık olarak 3.2x109 (3.2 milyar) nükleotid çiftinden oluşmaktadır.  Diploid kromozom setinin yaklaşık olarak 2 metreyi bulan DNA içeriği (her biri 1000 sayfalık 1000 cilt kitap!) yaklaşık 10 mikronluk bir çekirdek içine yerleştirilmiş durumdadır. Bu genom 23 çift (22 çift otozom + 1 çift eşey (X+Y/X+X)) kromozom halinde hücrenin çekirdeğinde bulunmaktadır. Çok küçük (16 Kb) olmakla birlikte Mitokondri DNA’sı da insan genomuna dahildir (37 gen içermektedir). En büyük kromozom (279 Mb) İnsan kromozomları (metafaz evresine ait çizim) İnsanda genom, % 99.9995’ini oluşturan kompleks nüklear genomu ve geriye kalan %0.0005’ini oluşturan mitokondriyal genom olmak üzere iki temel genomu kapsamaktadır. MİTOKONDRİYAL GENOMUN GENEL ÖZELLİKLERİ NELERDİR? Mitokondrial genom Küçük, halkasal DNA molekülü 2 rRNA, 22 tRNA ve 13 protein kodlayan genler (37 adet) 1 gen/0.45 kb Çok az tekrar İntronlar yok %93 kodlayan diziler Rekombinasyon olmaz. *Maternal kalıtılır. Mitokondri genomu  Ağır (H:heavy) ve hafif (L:light) tamamlayıcı 2 zincir H zincir: 28 gen L zincir: 9 gen  Kontrol bölgesi (1122 bç)   “displacement loop / D-loop”: – – kodlanmayan bölge replikasyon/transkripsiyondan sorumlu Mitokondrial genom Her mitokondride 2-10 kopya mtDNA var. Her memeli hücrede 200-2000 mitokondriyal kopya Pol  sayesinde mitokondri ile nDNA’dan bağımsız replikasyon görülür. Koruyucu histon proteinlerden yoksun Ekonomik organizasyon, intron yok DNA tamir mekanizmaları yeterli değil ROT’ne daha yoğun maruz kalma kat) Sonuç: Yüksek mutasyon oranı (4-200 mtDNA MUTASYONLARI HANGİ HASTALIKLARDA GÖRÜLEBİLMEKTEDİR? mtDNA mutasyonları  Alzheimer hastalığı  Parkinson hastalığı  Kronik progresif eksternal oftalmoplaji  Diabetes mellitus ve sağırlık  Leber herediter optik nöropati  Mitokondriyal ensefalomyopati, laktik asidozis ve inme benzeri episodlar  Myoklonik epilepsi ve psikomotor represyon  Maternal kardiyomyopati  Mitokondriyal ensefalo kardiyomyopati  Leigh sendromu  Maternal myopati ve kardiyomyopati  İnsüline bağımlı olmayan diyabet  Rett sendromu  Sensörinöral işitme kaybı  Demans  Egzersiz intoleransı  Kanser mtDNA’ki mutasyonlar birçok kanser türünde tanımlanmıştır. NÜKLEAR GENOMUN GENEL ÖZELLİKLERİ NELERDİR? Nüklear genom Eşey kromozomları linear ve 23 (XX: dişi) veya 23 (XY:erkek) şeklinde 30.000 civarında gen vardır. 1 gen/40kb İntronlar var. ~%1.1 kodlayıcı Repetitive (tekrarlayıcı) Rekombinasyon var. Mendelian kalıtım DNA dizileri Memelilerdeki nükleer ve mitokondrial DNA’nın kalıtımı İNSAN GENOMUNUN İÇERİĞİ İnsan Genomunun içeriği: İnsan genomunu oluşturan DNA molekülünde gen bölgeleri ve genler arası (intergenik) bölgeler olarak adlandırılan diziler bulunmaktadır. A) Gen bölgeleri (genomun~ %40’ı); Tek kopya genler, gen aileleri ve psödogenlerden (transkripsiyona uğramayan, yalancı genlerden) oluşmaktadır.  Gen bölgelerinden işlevsel RNA’lara dönüşebilen kısım (ekzon kısmı) ise ancak tüm genomun yaklaşık %11.5’ğu kadar olduğu tahmin edilmektedir. Geriye kalan kısımlar ise promotor üniteleri, intronlar ve ilk ve son ekzonların proteine dönüşmeyen (UTR, untranslated region) bölgeleridir. B) Genler arası bölgeler (genomun ~ %60’ı); Tek, az, orta ve yüksek tekrarlı dizilerden oluşmaktadır. Bu tekrar dizileri ise tekrarlayan nükleotit sayısına ve tekrar ünitesinin yapısal özelliğine göre değişik adlar almaktadır: I. Ardışık Tekrarlı (Tandem Repeat) DNA dizileri (~ %20) 1. Kısa Ardışık Tekrarlar (Short Tandem Repeats -STR-) a) Mikrosatellit DNA b) Minisatellit DNA - Telomerik diziler - Çok değişken (hyper variable) diziler 2. Satellit DNA II. Genoma Dağılmış/Serpiştirilmiş (Interspresed) DNA dizileri (~ %40) (Transpozonlar) 1) Retrotranspozonlar a) Serpiştirilmiş Kısa Nükleer Elementler (Short Interspresed Nuclear Elements –SINEs-) b)Serpiştirilmiş Uzun Nükleer Elementler (Long Interspresed Nuclear Elements –LINEs-) 2) DNA Transpozonları Transpozonlar (%40) Transpozonlar (%40) Ardışık Tekrarlar (%20) Genler arası bölgeler Gen Bölgeleri (%40) (%1.5’i RNA’ya dönüşüyor) A) Gen bölgeleri (genomun ~ %40’ı): Birçok ökaryot geninin ekzon-intron yapısı çok karmaşıktır ve intron dizilerindeki DNA miktarı genellikle ekzonlardakinden çok daha fazladır.  İnsan nükleer (çekirdek) genomundaki genlerin yaklaşık olarak 30.000 baz çifti (30 kb) uzunlukta olduğu, ortalama olarak 9 ekzon ve 8 introndan oluştuğu belirlenmiştir. a) Tek kopya genler: Çoğu insan genleri her bir homologda sadece tek kopya halinde (genomda bir çift) bulunmaktadır. Bunlar yapısal proteinleri, enzimleri, reseptörleri ve regülatör proteinleri kodlamakta olup ’yapısal genler’ olarak da tanımlanmaktadır. b) Gen Aileleri: Genomda çok kopyalı olarak bulunan genlerdir. Bunların iki mekanizma ile oluşmuş olabileceği ileri sürülmektedir: I. Duplikasyon denen olayla kopya sayısını arttırması ve II. RNA’sını revers transkripsiyon ile kopyalayıp yeni bir alana girmesi ile.  Duplikasyon ile çoğalan genler işlevsel olabilirken, ikinci yolla yalancı genler (psödogenler) oluşmaktadır. Herhangi bir gen ürününe bol miktarda ihtiyaç duyulması durumunda da genler çok kopyalı olarak bulunmaktadır (histon genleri, rRNA genleri, tRNA genleri gibi). c) Psödogenler (Pseudogenes): Yukarıda da belirtildiği gibi işlevsel olmayan genlerdir. B) Genler arası bölgeler (genomun ~ %60’ı): Genomda çeşitli derecelerde tekrarlı olarak bulunan DNA dizileri olup 2 çeşittir: I. Kısa ardışık tekrar dizileri , II. Satellit DNA I. Kısa Ardışık Tekrarlar (Short Tandem Repeats –STRs-) Genom içinde bir veya birkaç bölgede kümeleşmiş veya genom boyunca dağılmış olan, herhangi bir şekilde kodlama yapmayan ve tekrar sayıları değişik DNA dizileridir.  Bilinen bir fonksiyonları olmamakla birlikte tekrar sayıları kişiye özgün olduğundan buradaki tekrar sayıları DNA’ya dayalı kimliklendirme çalışmalarında kullanılmaktadır.  Bu tekrar dizileri tekrar birimlerine göre iki alt gruba ayrılmaktadır: 1. Mikrosatellit DNA 2. Minisatellit DNA Anne Baba 4 tekrar Çocuk Anne STR bölgesi Baba STR bölgesine ait DNA örnekleri 5 tekrar 6 tekrar Homolog kromozomlar 9 tekrar 10 8 Çocuk Moleküler Genetik 6 analiz yöntemi 4 2 Jel elektroforezi 4 tekrar 9 tekrar Yalnızca bir STR bölgesi kullanılarak ebeveyn tayinine ait örnek bir gösterim a) Mikrosatellit DNA: 2-10 (çoğunlukla 2-6) baz çifti (bp) tekrar dizilerinden oluşmaktadırlar. Tüm genoma dağılmış halde 100.000 den fazla mikrosatellit DNA dizisi bulunmaktadır.  Tekrar sayılarının değişken olma (Polimorfik) özelliklerinden dolayı DNA analizlerinde tanı amaçlı (babalık testlerinde, adli tıpta) kullanılmaktadır.  Mikrosatellitler, genom içine dağılmış olmalarından dolayı genlerin kromozomal lokalizasyonlarının saptanması için kullanılan bağlantı (linkage) analiz çalışmalarında belirleyici (marker) olarak da kullanılmaktadır b) Minisatellit DNA: yaklaşık 10-60 bp uzunluğunda değişken sayıdaki tekrarlayan dizilerdir. Genomda 1-20 kilobaz arasında değişen yaklaşık 1000 kadar blok oluşturduğu tahmin edilmektedir.  Telomerik diziler ve değişken sayılı tekrar birimleri (Variable Number of Tandem Repeats -VNTRs) olarak adlandırılan diziler bu gruptadır. 1-Telomerik DNA dizileri de bu gruba dahildir (insan telomerik DNA’sı 6 tekrar biriminden TTA GGG oluşmakla birlikte diğer canlılarda daha fazla tekrar birimleri olduğu için bütün telomerik diziler minisatellit DNA grubuna alınmıştır). Bu tekrarlar kromozomun ucuna telomeraz enzimiyle ilave edilir. 2-Tekrar birimleri yaklaşık 25 bp ve tekrar sayıları da oldukça polimorfik olan VNTR dizilerinden de mikrosatellitlerde olduğu gibi DNA kimliklendirmesinde yararlanılmaktadır. Mini ve mikrosatellit tekrarları özellikle suçluların tespiti, ebeveyn tespiti gibi adli durumlarda kullanılmaktadır. II. Satellit DNA: Tekrar birimleri yaklaşık 68-171 bp uzunluğunda olup kromozomlarda sentromerin heterokromatik bölgelerini oluşturmaktadır. Kromozomların diğer bölgelerinde de yer alabilmektedir. Kromozomlar üzerindeki tekrarları hesaba katıldığında milyonlarca bazlık uzunluğa ulaşmaktadır. A-T açısından zengin bir içeriği vardır.  DNA kimliklendirme çalışmaları için uygun değildir.  Bu şekilde adlandırılmasının nedeni, kısa DNA dizilerinin tekrarlanması sonucu adenin, sitozin, guanin ve timin içeren nükleotitlerin sıklığının değişmesi ve bu bölgelerin yoğunluğunun geri kalan DNA'dan farklı olmasıdır. II. Genoma dağılmış/Serpiştirilmiş Tekrarlar (Transpozonlar) Transpozonlar Barbara McClintock, 1940'larda, mısır bitkisinde ilk olarak transposabl elemanları (jumping genes) keşfetti, Bu mobil genetik elemanların keşfinden dolayı 1983 yılında ‘Physiology and Medicine’ alanında Nobel ödülü kazandı. Onlara "kontrol eden elemanlar" demeyi severdi çünkü gen ifadesini sayısız yoldan etkilemekteydiler. 1960'ların sonlarında, Bakterilerde ve Bakteriyofajlarda da transpozisyon bulundu. 1983 yılında ‘Physiology and Medicine’ alanında Nobel ödülü Transpozonlar  İnsan genomunun ~ %40’ını oluşturan bu diziler kararsız bir yapıya sahip olup genom içinde bir yerden başka bir yere göç edebilmektedirler (hareketli DNA dizileri).  Transkribe olabilmekte ve hareketliliklerinde kullanılan birtakım proteinleri kodlayabilmektedirler. Transpozisyon (yer değiştirme): Genetik rekombinasyonun (yeniden düzenlenme) özel bir şekli olup belli bir takım genetik elementlerin DNA’nın bir bölgesinden başka bir bölgesine hareketidir.  Bu şekildeki hareketli genetik elementler “yer değiştirebilen elementler” (sıçrayan genler, -jumping genes-) veya “transpozonlar” olarak adlandırılmaktadır. Bu hareket, transpozonun uçları ve hedef DNA üzerindeki dizi arasında gerçekleşen rekombinasyonla olur.  Transpozonlar genom içindeki hareketlerinde daha önce hiç olmadıkları yerlere; genlerin içine (bu durumda gen fonksiyonlarını bozabilirler) ve regülatör bölgelerine (bu durumda da genin ekspresyonunu değiştirebilirler) yerleşebilirler.  Transpozonların bu şekildeki hareketliliği, çeşitli mutasyonlara ve genomdaki DNA miktarının değişmesine neden olur.  Transpozonların insanlarda genetik hastalıklara neden olan birçok mutasyonların önemli bir etkeni olduğu düşünülmektedir.  Bakterilerde bulunan çeşitli ve çok sayıdaki transpozonlar, kromozomal DNA ve plazmidler arasında antibiyotik direnç genlerinin transferinde oldukça önemli bir fonksiyona sahiptir. Tranpozonlar kullandıkları enzimler bakımından iki ana gruba ayrılabilirler: 1-RNA ara ürün aracılığıyla hareket eden retrotranspozonlar RNA'nın DNA'ya çeviren ters transkriptaz enzimini kullanırlar. 2-DNA transpozonlarının hareketi ise transpozaz enzimi ile gerçekleşir. İnsan genomunda bulunan transpozonlar iki grupta incelenmektedir: 1. Retrotranspozonlar: RNA’ların revers transkripsiyonla cDNA’ya dönüştürüldükten sonra genoma yerleştirilmesi yolu ile hareket etmektedirler. a) Serpiştirilmiş Kısa Nükleer Elementler (Short Interspresed Nuclear Elements –SINEs-): İnsan genomunda en yaygın bulunan tekrar dizileridir. SINE’ler genomik DNA’nın %13’ünü işgal etmekte olup, genomda 100-500 bp uzunluğundaki nükleotid dizilerinin serpiştirilmiş şekilde yaklaşık 1.5 milyon kez tekrar etmesiyle oluşurlar. Ör: Alu tekrar dizileri b) Serpiştirilmiş Uzun Nükleer Elementler (Long Interspresed Nuclear Elements –LINEs-): Genomda yaklaşık olarak 850.000 kopyası bulunan ortalama 6-8 kilobaz uzunluğundaki tekrar dizileridir. LINE’ler genomik DNA’nın yaklaşık %21’ini oluştururlar. Yaklaşık olarak %3-8 oranında da viral dizilere benzer retrotranspozonlar vardır. Ör: LINE-1 2. DNA Transpozonları: Birtakım DNA dizilerinin transpozisyonu (yer değiştirmesi) ile oluşurlar. 80-300 bp uzunluğunda olan bu diziler genomda yaklaşık 300.000 kopya halinde bulunmakta olup genomun yaklaşık %3’ünü oluşturmaktadır. Transpozonlarda türüne ve içerdikleri gen/genlere de bağlı olarak üç farklı hareket mekanizması tespit edilmiştir: a) Basit veya korunumlu (conservative) transpozisyon: Bu harekette transpozon bulunduğu yerden çıkarak genom içinde başka bir hedef bölgeye yerleşir. Bu aynı zamanda kes-yapıştır türü bir hareket mekanizması olarak da tanımlanmaktadır.  DNA transpozonlarında görülen bir hareket şeklidir. b) Kopyalamalı (replicative) Transpozisyon: Transpozon kopyasının yapılıp bu yeni kopyanın genomda başka bir yere yerleştirildiği hareket şeklidir (orijinal kopya kendi yerinde kalır). Aynı zamanda kopyala-yapıştır türü bir hareket mekanizması olarak da tanımlanmaktadır.  RNA transpozonlarında görülen bir hareket şeklidir. c) Retrotranspozisyon: Yalnızca RNA aracılı hareketli DNA elementlerinde (retrotranspozonlar) rastlanmaktadır. Ökaryotlarda rastlanan ve çok yaygın olan bir hareket şeklidir. Bu harekette öncelikle transpozon birimi transkripsiyon mekanizmasıyla RNA’ya dönüştürülür.  Revers Transkriptaz (RT) enzimi ile RNA kopyaları DNA’ya dönüştürülür ve bunlar da (replikatif transpozisyonda olduğu gibi) genom içinde yeni hedef bölgelere yerleşirler. Her bir retrotranspozon hareketliliğinde transkribe olan RNA sayısı kadar yeni retrotranspozonlar oluşarak kopya sayıları bir o kadar artabilir.

Use Quizgecko on...
Browser
Browser