🎧 New: AI-Generated Podcasts Turn your study notes into engaging audio conversations. Learn more

Yenidoğan Bebek İlk Değerlendirmesi PDF

Loading...
Loading...
Loading...
Loading...
Loading...
Loading...
Loading...

Summary

This document presents information on the initial assessment of newborns, including definitions, procedures, and preparations for a newborn baby. It includes details of newborn care, physical characteristics, and assessments required for an infant's overall well-being.

Full Transcript

YENİDOĞANIN İLK DEĞERLENDİRİLMESİ Beykent Üniversitesi Dr. Hayrettin YILDIZ TANIMLAR  Yenidoğan dönemi: Doğumdan itibaren ilk 28 günlük dönemi kapsar.  Miad (term) yenidoğan: Uterusta 38-42 hafta kalarak zamanında doğan bebek  Prematüre: Gebeliğin 37 haftası tamamlanmadan...

YENİDOĞANIN İLK DEĞERLENDİRİLMESİ Beykent Üniversitesi Dr. Hayrettin YILDIZ TANIMLAR  Yenidoğan dönemi: Doğumdan itibaren ilk 28 günlük dönemi kapsar.  Miad (term) yenidoğan: Uterusta 38-42 hafta kalarak zamanında doğan bebek  Prematüre: Gebeliğin 37 haftası tamamlanmadan önce doğan bebekler Çok küçük prematüre: 28 hafta altında doğanlar Küçük prematüre: 28-31 haftalarda doğanlar Orta prematüre: 32-35 haftalarda doğanlar Geç prematüre: 35-37 haftalarda doğanlar  Postmatür (sürmatür) bebek: Gebeliğin 42. haftası tamamlandıktan sonra doğan bebek TANIMLAR Doğum ağırlığına göre sınıflama:  Düşük doğum ağırlıklı bebek (LBW-DDA): 2500 gr’dan düşükdoğum ağırlıklı bebek  Çok düşük doğum ağırlıklı bebek (VLBW-ÇDDA): 1500 gr’dan düşük doğan bebek  Oldukça düşük doğum ağırlıklı bebek (ELBW-ADDA): 1000 gr’dan düşük doğan bebek  Gebelik yaşına göre düşük doğum ağırlıklı bebek (SGA): Doğum ağırlığı 10. persentilin altında olan bebek  Gebelik yaşına göre büyük doğum ağırlıklı bebek (LGA): Doğum ağırlığı 90. persentilin üzerinde olan bebek ÖYKÜ  Doğum öncesindeki hazırlıkların ilk adımı iyi bir öykü alınmasıdır.  Amaç, doğum sonrasında hemen ve/veya daha sonraki zaman diliminde ortaya çıkabilecek sorunların nedeni olabilecek riskli durumları belirleyebilmek ve uygun hazırlıkları yapabilmektir.  Öykü anneden ve/veya aileden alınır, ancak anne tüm bilgileri ayrıntılı olarak bilemeyebilir, bu nedenle gerekirse ayrıca izleyen doktorundan da bilgi alınmalı, varsa annenin yapılmış tetkikleri, dosya kayıtları incelenmeli ve tüm bilgiler bebek dosyası veya kartına kayıt edilmelidir.  Eğer doğuma bir çocuk doktoru da girecekse, doğuma girecek ebe/hemşirenin önemli noktaları gerekirse çocuk doktoruyla da paylaşması gerekebilir.  Bazı durumlarda çocuk doktoru doğum sonrası da bazı bilgileri doğuma giren ebe/hemşireden isteyebilir. ÖYKÜ  Gebelik haftası (prematürite, postmatürite)  Fetüs sayısı (çoğul gebelikler)  Fetüs pozisyonu (makat geliş, transvers geliş vb)  Amniyon sıvı miktarı (oligohidramniyos, polihidramniyos)  Amniyon sıvısının görünümü (mekonyumlu / temiz)  Annenin yaşı (< 18 veya > 35 yaş)  Anne kan grubu, Rh tayini ve yapılmışsa indirekt Coombs testi  Annenin HBs antijen (HBsAg) durumu  Yapılan diğer tetkikler varsa sonuçları (ultrason, kan tahlilleri, amniyosentez vb)  Annenin hastalıkları (enfeksiyon, diyabet, hipertansiyon, eklampsi, böbrek hastalığı, immün trombositopeni vb)  Annenin kullandığı ilaçlar  Akrabalık durumu  Kardeş öyküleri (doğumla ilgili sorunları, sarılık geçirip geçirmedikleri, geçirmişlerse nedenleri ve uygulanan tedaviler vb)  Planlanan doğum şekli ve uygulandıysa anneye verilen anestezi DOĞUM ODASI HAZIRLIĞI Radyant ısıtıcı, hemen altında açık İlaçlar (adrenalin, serum fizyolojik, K yatak veya bebeğin yatırılabileceği vitamini, %10 dekstroz, distile su) düz zemin Umblikal kateterler (3.5Fr, 5Fr) Kurulamak (ısıtılmış) ve omuz desteği Makas için havlular Flaster yada endotrakeal tüp tutucu Oksijen ve hava kaynağı Steril gazlı bezler (spanç) Mekanik aspiratör, puar Enjektörler (1ml, 3ml, 5ml, 10ml, 20ml) Aspirasyon kateterleri (6Fr, 8Fr, 10Fr) Üçlü musluk Nabız oksimetre Eldivenler (steril, non steril), Elektrokardiyografi (EKG) 8 Fr beslenme sondası Pozitif basınçlı ventilasyon uygulamak için kendi şişen balon veya T parça Stetoskop canlandırıcı Karbondioksit saptayıcı (kapnograf) Maskeler (0 ve 1 numara) Antiseptik hazırlık solüsyonu Mekonyum aspiratörü (Povidon iyot solüsyonu) Laringoskop, düz bıçaklar, yedek Anne ve bebek için isim bilezikleri (kız piller ve lamba ve erkek bebekler için) Endotrakeal tüpler (2.5, 3.0 ve 3.5 mm Steril, tek kullanımlık göbek klempleri, iç çaplı), stile Saat (kronometre isteğe bağlı) Akış ölçerli oksijen kaynağı (Merkezi Kalp monitörü ve elektrotlar veya oksijen tüpü), oksijen hortumları, Kan grubu tayini için kan örneği tüpü. oksijen - hava karıştırıcı DOĞUMDA  Bebek DEĞERLENDİRME doğduğunda öncelikle canlandırma gereksinimini olup olmadığı belirlenmelidir.  Bebek term mi?  Kas tonusu iyi mi?  Spontan solunum var ya da uyuyor mu?  Kalp atım hızı > 100/dk ?  Eğer bu sorulardan en az birinin yanıtı hayır ise, bebeğin canlandırma gereksinimi olabilir; bu durumda yapılması gereken, bebeğin radyant ısıtıcı altına alınarak Neonatal Resusitasyon Programı’nda (NRP) anlatıldığı biçimde başlangıç basamaklarının uygulanmasıdır.  Soruların tümünün yanıtı evet ise, bu durumda bebeğin canlandırma gereksinimi olmayacaktır, olağan bakım uygundur. OLAĞAN BAKIM  Olağan bakım radyant ısıtıcı altında uygulanabilirse de anne göğsünde uygulanması, bir çok yararı olması nedeniyle önerilmektedir.  Olağan bakıma alınan bebek anne göğsüne alındıktan sonra öncelikle ağız ve burnun aspire edilmesine gerek var mı belirlenir.  Çoğu durumda temiz bir bezle silme yeterlidir. Bazen puar kullanarak salgıların temizlenmesi gerekebilir.  Ağız burun temizliğinin ardından bebek ısı kaybını engellemek için güzelce kurulanır ve çıplak anne göğsüne çıplak olarak yatırılarak üstü battaniye ile örtülür. OLAĞAN BAKIM  Anne göğsünde olağan bakım uygulanan bir bebek, gerek ısıtılma (kangru yöntemi) gerekse izlem açısından uygun bir ortamdadır.  Bu uygulama aynı zamanda anne bebek bağının erken dönemde ve daha sağlıklı olarak kurulmasını sağlar. Anne ve bebeğin birbirlerine alışmaları gelecek günler açısından önemlidir.  Anne göğsünde olağan bakımın en önemli yararı ise, erken emzirmenin sağlanabilmesidir.  Bu yöntemle bebek doğumdan sonra uyanık olduğu 30-60 dakikalık dönemde anne memesini bularak emmeye başlar.  Böylelikle hem kolostrumu erken dönemde almış olur, hem de anne memesini ve hormonal mekanizmaları uyarark sütün erken dönemde gelmesini / artmasını sağlar APGAR SKORU  Bebeğin solunumu ve kalp atımının olmaması, renginin soluk veya siyanotik, tonusunun gevşek olması ve sondanın buruna sokulması ile verilen uyarıya cevap vermemesi ‘0’ olarak puanlanır.  Düzensiz soluma veya zayıf ağlama, 100/dakika altındaki kalp atım hızı, mukozalarda olmayan hafif siyanoz veya akrosiyanoz, tonusun ekstremitelerde hafif fleksiyon şeklinde olması ve uyarıya cavabın sadece yüz buruşturma şeklinde olması ‘1’ olarak puanlanır.  Solunumun iyi olması, aktif ağlama, dakikada 100’ün üstünde kalp atım hızı, cildin pembe, tonusunun iyi (aktif, hareketli bir bebek) olması ve uyarıya ağlayarak, öksürerek veya hapşırarak cevap vermesi ‘2’ olarak puanlanır.  Sonuçta 5 değişkenin puanları toplanarak Apgar skoru bulunur APGAR SKORU APGAR SKORU  Apgar skoru 5. dakikada 7’nin üzerinde olan bebekler anne yanına verilebilir.  Apgar skoru 7 ve altında olanlar izleme alınmalı, 10., 15. ve 20. dakikalarda da Apgar skoru değerlendirilmeli, skorlar bebeğin doğum dosyasına kaydedilmelidir.  Canlandırmada gelişen olaylar, yapılan işlemlerin açıklayıcı tanımları ve zamanlamalarıyla birlikte dosyada yer almalıdır. İLK MUAYENE  Canlandırma gereksinimi olmayan bebekler bakım işlemleri yapıldıktan sonra genel bir muayeneden geçirilmeli, major bir doğumsal sorunun olup olmadığı (ekstremite deformiteleri, meningomiyelosel, yarık dudak-damak, genital anomaliler vb) kontrol edilmelidir.  Tüm sistemler detaylı bir fizik muayene ile değerlendirilir.  Atrezi kontrolleri yapılmalıdır.  Koanal atrezi:  İnce bir sonda her iki burun deliğinden geçirilir  Anal atrezi:  Uygun sonda anüste ilerletilerek değerlendirilir  Özofagus atrezisi:  Nazogastrik sonda mideye ilerletilir. İLK MUAYENE  Femoral nabızların palpasyonu, özellikle Aort koarktasyonu tanısı için önemlidir ! DOĞUMHANEDE İLK BAKIM  Bebek stabil olduktan sonra bakım işlemleri yapılmalıdır.  Göz ve göbek bakımı yapılmalı, ciltteki kalıntılar kurulanarak temizlenmelidir.  Göbek kordonundan bebek kan grubu ve Rh tayini için kan örneği gerekirse alınabilir.  Yenidoğanlarda ısının korunması ilk saatlerde mümkün olmadığı için doğumdan hemen sonra bebekler yıkanmamalıdır.  Bebeğin baş ve cildindeki kan vb kalıntılar enfeksiyon için risk oluşturabileceği için kurulama sırasında bunların da iyice temizlenmesi sağlanmalıdır.  Annede HBsAg, HCV veya HIV pozitifliği bulunan term bebekler; bulaşın önlenebilmesi için, doğumdan hemen sonra ılık suyla yıkanmalı, kurulandığı bezler kesinlikle diğer bebekler ile temas ettirilmemeli, izole edilerek çevreyi enfekte etmesi önlenmelidir.  Prematüre bebekler, yıkama hipotermi riskini çok artıracağı için, annede enfeksiyon bilinse dahi yıkanmamalı, servise alındığında izole edilmeli, tüm işlemler eldiven ile yapılmalı; mümkün olan en erken zamanda ılık su ile silinerek temizlenmeli ve kurulanmalı, bu işlem sırasında da mutlaka eldiven kullanılmalıdır. K VİTAMİNİ UYGULAMASI  Yenidoğanın hemorajik hastalığını önlemek amacıyla tüm bebeklere doğumdan hemen sonra 1 miligram K vitamini intramusküler (İM) olarak yapılmalıdır.  Ağızdan uygulamanın güvenilirliği tam olmadığından yenidoğanlarda kullanımı önerilmemektedir.  Prematüre bebeklerde daha düşük dozların yeterli olabileceği yönünde görüş bildiren çalışmalar varsa da henüz bu bilgi kılavuzlarda yer almamaktadır.  Yenidoğanın hemorajik hastalığı, K vitamini eksikliğine bağlı gelişen bir kanama bozukluğudur.  Düşük K vitamini depoları nedeniyle normal yenidoğanlarda bile bu eksikliğe ve kanamaya bir eğilim vardır ve koagülasyon (pıhtılaşma) mekanizmasında gelişebilecek bozukluklar nedeniyle yaşamsal organlara, özellikle de kafa içine kanamalar olabilmektedir.  Doğumdan sonraki ilk 48-72 saatte barsak mikroflorasının oluşmamasına bağlı, Faktör II, VII, IX, X gibi vitamin K'ya bağımlı faktörlerin düzeyinde bir düşüklük olmaktadır. K VİTAMİNİ UYGULAMASI  Bu durum 7-10. günde düzelmekteyse de, özellikle prematürelerde daha uzun ve daha şiddetli seyreder.  Göbekten sızıntı biçiminde kanaması olan ya da topuk kanı alındıktan sonra kanaması durmayan bebeklerde bu tanı olasılığı düşünülmelidir.  K vitamini eksikliğine bağlı parsiyel tromboplastin (PTT) ve özellikle de protrombin zamanı (PT) belirgin olarak uzamıştır.  Kanama zamanı, trombosit sayımı, fibrinojen, faktör V ve VIII düzeyleri ise normal sınırlardadır.  K vitaminin önerilen dozların üzerinde yapılmasının da kanama dâhil, yan etkileri olabileceği unutulmamalıdır.  K vitamini ışıktan etkilendiği için kullanımdan hemen önce enjektöre çekilmeli, önceden hazırlanıp bekletilmemelidir.  Türkiye’de bulunan preparatlar  KONAKİON MM Ampul: Etken Madde: Vitamin K1 (Fitomenadion)  LİBAVİT K Ampul: Etken Madde: Vitamin K3 (Menadion sodyumbisülfit)  VI-PLEX K Ampul: Etken Madde: Vitamin K3 (Menadion sodyumbisülfit) YENİDOĞANIN FİZİKSEL farklıdır. ÖZELLİKLERİ  Yenidoğanın vücut oranları, süt çocuğu, büyük çocuk ve erişkinden  Kafatası, vücuduna oranla daha büyük, yüzü yuvarlak ve mandibulası küçüktür.  Göğüs, antero-posterior olarak basık değil, yuvarlaktır.  Karın göreceli olarak şişkin, ekstremiteler kısadır. Yenidoğanda vücudun orta noktası göbeğin biraz üstünde, erişkinde ise “simfizis pubis”tedir YENİDOĞANIN FİZİKSEL  Ağırlık: ÖZELLİKLERİ  Normal yenidoğan vücut ağırlığı 2500-4000 gr arasındadır.  İlk 3-5 gün içinde %5-10 ağırlık kaybı normaldir.  Bu kayıp 7-10. günün sonunda tekrar geri kazanılır.  Bundan sonra normal yenidoğan günde ortalama 20-30 gr ağırlık alır.  Boy:  Normal yenidoğan boyu ortalama 48-52 cm’dir.  İlk ayda yaklaşık 2.5-3.5 cm artış olur.  Vücut ısısı:  Yenidoğan bebeğin ortalama aksiller vücut ısısı 36.5-37,5°C arasındadır.  Vücut ısısı doğumdan sonra geçici hafif bir düşme gösterir, 48 saatte normale döner.  Yenidoğanın vücut ısısını düzenleme kapasitesi yetersiz, vücut yüzey alanı erişkinden farklı ve cilt altı yağ dokusu azdır.  Isı kaybı en çok baş bölgesinden olur. YENİDOĞANIN FİZİKSEL  Uyku: ÖZELLİKLERİ  Normal yenidoğan 16-18 saat uyur, uyku paterni değişkenlik gösterir.  Yenidoğan sırtüstü uyutulmalıdır.  Yüzükoyun uyuma ve yumuşak yatak Ani Bebek Ölümü Sendromuyla (SIDS-ABÖS) ilişkili bulunmuştur.  Beslenme:  Anne sütüyle beslenen bebekler 24 saatte ortalama 8-12 kez emzirilir.  Yenidoğan her istediğinde emzirilmelidir.  Yenidoğan 3 saatten fazla emmediğinde uyandırılıp beslenmesi gerekebilir.  İdrar çıkarma:  Yenidoğanın ilk idrar çıkışı 12-24 saat içinde olmalıdır.  İkinci gününde her 8 saatte bir; 3-4. günde her 24 saatte 4-6; 5. günde 6-8 ıslak bez çıkarmalıdır. YENİDOĞANIN FİZİKSEL  Mekonyum: ÖZELLİKLERİ  Yenidoğan ilk dışkılamasını doğumdan sonraki 48 saat içinde çıkarmalıdır.  Rengi koyu yeşil, siyah ve yapışkandır.  Beslenmeye başladıktan 3-4 gün sonra rengi yeşile ve sonrasında sarıya doğru değişir.  Anne sütü ile beslenen bebeklerde günde 3-4 kez veya daha fazla, mama ile beslenenlerde ise günde ortalama 1-2 kez dışkılar.  Saçlar:  Bazı bebekler oldukça saçlı doğarken bir kısım bebek ise neredeyse saçsız doğabilir.  Lanugo:  İpeksi ince vücut tüyleri, özellikle prematürelerde, sırtta, omuzlarda, alında, kulaklarda ve yüzde yaygın bir şekilde bulunur.  Bu tüyler ilk birkaç haftada kaybolur. YENİDOĞANIN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ Mekonyum Lanugo Saçlar YENİDOĞANIN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ  Toksik eritem:  Ortasında sarı kabartı olan yamalı kızarıklıklardır.  Hayatın ilk günlerinde oluşur ve bir haftada spontan düzelir.  Milia:  Deriden dökülüp atılması gereken ölü hücrelerin tutulması sonucu yüz ve burun ucunda yer alan beyaz kabarcıklardır.  Hafif basınçla silinerek temizlenebilirse de spontan geçişi beklenir.  Mongol lekesi (konjenital dermal melanositoz):  Özellikle sakral bölgede ve koyu renkli ciltli olanlarda daha sık rastlanır, spontan kaybolur (birkaç aydan birkaç yıla kadar).  Deriden kabarık olmayan şekilsiz koyumavi-gri-siyah lekelerdir. Epstein incileri:  Üst damakta genellikle orta hatta dökülmesi gereken epitel artıklarının tutulmasıdır. Ranula:  Dilaltı tükrük bezlerinin tıkanması sonucu oluşur. YENİDOĞANIN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ Kapiller hemanjiom Mongol lekesi Ranula Yüzeyel telanjiektaziler (leylek ısırığı) YENİDOĞANIN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ Toksik eritem Toksik eritem Epstein incileri Milia YENİDOĞANIN FİZİKSEL  Baş çevresi: ÖZELLİKLERİ Bebeğin başının arkasındaki en çıkıntılı nokta ile alın çıkıntısından geçecek şekilde mezuro ile ölçülür.  Normal yenidoğanın baş çevresi 33-37 cm’dir.  Yenidoğanın başı vücuduna göre 1/4 oranındadır.  Molding (bükülme): Doğumdan sonraki ilk günlerde bebeğin kafa şekli uzamış ya da asimetrik olabilir. Bunun nedeni doğum kanalından geçerken bebeğin baş kemiklerinin dar kanala girebilmek için uyum sağlamaya çalışmasıdır. Birkaç günde normale döner.  “Over-riding” (Üstüste binme): Kafa kemiklerinin birbiri üzerine hafifçe binmesidir. Elle dokunarak daha kolay anlaşılabilir. Normal doğumlarda daha sıktır, kendiliğinden düzelir. YENİDOĞANIN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ  Kaput süksadeneum:  Kafa derisi ve derialtı dokularında zedelenme söz konusudur.  Başın önde gelen kısmına uygulanan basınca bağlı olarak ciltte oluşan ödemdir.  Periostla ilişkili olmadığından sütür hatlarını geçebilmesi sefal hematomdan ayırıcı tanıda önemlidir.  Yumuşaktır ve bastırılınca oluşan gode birkaç saat kalabilir.  Doğumdan sonra küçülmeye başlar; genellikle ilk hafta içinde azalıp kaybolur.  Sefal hematom:  Subperiostal (kemik zarı altı) kanamadır, sütürleri geçmez.  İlk 1-2 günde ortaya çıkar, tek veya iki taraflı olabilir.  Az bir kısmında kafa kemiklerinde çökme kırığı olabilir.  Nörolojik açıdan muayenesinin yapılması ve 2 yönlü kafa grafisinin çekilmesi gerekir.  2-4 haftada kaybolabilir veya bazen daha yavaş düzelebilir.  Sefal hematoma ponksiyon yapılmaz.  Tüm doku içine kanamalarda olduğu gibi sarılık riskini arttırır. YENİDOĞANIN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ Sefal hematom Kaput süksadeneum YENİDOĞANIN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ Kaput Süksadeneum Sefal Hematom YENİDOĞANIN FİZİKSEL  Fontaneller: ÖZELLİKLERİ  Kafa kemikleri arasında bulunan, beynin büyümesine olanak veren kemiksiz, zarla kaplı alanlardır.  Ön fontanel (bıngıldak): Bebek sakinken değerlendirilmelidir. Normalde düz ve 2-3cm genişlikte, 3-4cm uzunluktadır, 9-24 ayda (ortalama 1 yaş) kapanır. Üç aydan önce kapanması patolojiktir. Kabarık olması artmış kafa içi basıncı sonucu, deprese/basık olması dehidratasyon göstergesi olabilir.  Arka fontanel: 1-2 cm kadardır, doğumda kapalı olabilir veya 6- 8 haftada kapanır.  Kafa süturları:  Kafa kemikleri arasındaki basık kısımlar olarak hissedilir.  Kafa kemikleri birbiri üzerine binen (over-riding) bebeklerde ilk birkaç gün hissedilebilir.  Kafa sütürlarının çok ayrık olması veya tamamen kapanmış olması normal değildir. YENİDOĞANIN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ YENİDOĞANIN FİZİKSEL  Gözler: ÖZELLİKLERİ  Hafif şiş göz kapakları yenidoğanda normaldir.  Konjonktiva ve sklerada küçük kanamalara sık rastlanır; kendiliğinden düzelir.  Gözlerde sarılık / opasite / bulanıklık normal değildir.  Gözlerin çok ayrık yerleşimi de anormal olabilir.  Göz kapaklarında kızarıklık, şişme, pürülan akıntı enfeksiyonu gösterir; doğum kanalından alınan enfeksiyona bağlı olabilir.  Yenidoğanın gözyaşı bezleri tam olarak çalışmadığından 3 haftaya kadar ağladıklarında gözyaşı gelmeyebilir.  Burun:  Yenidoğanlar burundan nefes almaya yatkındır.  Burun delikleri dar olduğu için burun içi sıvı nedeniyle geçici burun tıkanıklığı ve sesli nefes alma (hırıltı) görülebilir.  Yenidoğan bebekte aksırık sık görülür, burun deliklerini temizlemeye yönelik normal bir reflekstir. YENİDOĞANIN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ Konjenital Glokom YENİDOĞANIN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ Pürülan Konjonktivit YENİDOĞANIN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ Subkonjonktival Kanama YENİDOĞANIN FİZİKSEL  Dakriosistit: ÖZELLİKLERİ  Bebeğin doğumdan itibaren gözlerinin sürekli sulanması ve çapaklanması gözyaşı kanalı tıkanıklığının belirtisi olarak görülür.  Sık karşılaşılan bu durum, bebek 1,5 yaşına gelene kadar basit tedavi girişimleriyle düzeltilebilir.  Tedavi:  Masaj: Kanal içerisindeki hidrostatik basıncı arttırarak tıkalı olan kanalın açılmasını sağlar. Bebeğin tam burun köküne parmakla hafifçe bastırılır ve aşağıya doğru sıvazlanır.  Antibiyoterapi: Topikaldir.  Cerrahi girişim: Masaj ve damla tedavisiyle, 6-12 aya kadar %95 vakada kanal açılır. Açılmayanlara cerrahi girişim yapılır. AĞIZ BAKIMI  Ağızdan beslenebilen, dil ve ağız mukozası temiz görünen bebeklerde ayrıca ağız bakımı yapılmasına gerek yoktur.  Ağızdan beslenemeyen bebeklerde ağız mukozasında kuruluk sonucu kurutlar üzerine bakteri ve mantarlar yerleşebilir, ağızda kalan süt artığı da kandidal mantar plakları oluşturabilir.  Ağız bakımı gereken bebeklerde bakım sırasında steril serum fizyolojik veya kaynatılıp ılıtılmış su ile ıslatılan gazlı bez ya da ağız bakımı için geliştirilmiş özel setler kullanılabilir.  Sodyum bikarbonatlı ağız bakımı oral kandidiaziste kullanılabilir.  Düzelmeyen olgularda lokal nistatin tedavisi uygulanır. NATAL DİŞ  Çok nadiren bebekler ağzında dişle doğabilir.  Bu dişler anneye süt emerken zarar verebilir.  Nadiren bebek tarafından da yutulma riski vardır.  Bu bebekler, dişlerin çekilmesi gerekmektedir. FRENULUM KISALIĞI  Dil ile ağız tabanı arasındaki bağın (frenulum) kısa ya da kalın olmasıdır.  Bu durum dil hareketlerinin kısıtlanmasına yol açabilir.  Dil hareketlerinin kısıtlanması çocuğun konuşmasını ve beslenmesini etkileyebilir.  Çocukların çok az bir kısmında müdahale etmek gerekir.  Emme fonksiyonunda bir problem yoksa 2 yaşa kadar beklenir.  Beslenmede sorun yoksa iki yaş civarında konuşma fonksiyonu değerlendirilir. GÖBEK KORDONU  Göbek kordonu fetus ve plasenta arasında kan akımını sağlayan damarları içeren ve çevresindeki wharton jeli ile desteklenen bir yapıdır.  Term bir yenidoğanda göbek kordonunun ortalama çapı 1,5 cm, ortalama çevre uzunluğu 3,6 cm’dir.  Kordonun ince ya da kalın olması patolojik bazı durumlarda görülebilir.  Yirminci gebelik haftasında kordonun uzunluğu ortalama 32 cm iken term bir bebekte 60 cm’dir.  Kordonun uzunluğu fetal kan akımını etkilemez ancak uzun kordon, kord düğümlenmesine, doğumda bebeğin boynuna kord dolanmasına, kord prolapsusuna, trombus ve fetal ölüme neden olabilir.  Kısa umbilikal kordon (

Use Quizgecko on...
Browser
Browser