Temel Afet Bilgisi 2. 6. ve 7. Hafta PDF
Document Details
Uploaded by Deleted User
Tags
Summary
Bu belge, afet yönetimi, deprem, acil durum ve risk yönetimi konularında genel bilgi sunmaktadır. Afetlerin türleri, nedenleri, etkileri ve şiddetine etki eden faktörler hakkında bilgiler içermektedir.
Full Transcript
AFET YÖNETİMİ “ Dünyanın oluştuğu 4.6 milyar yıldan beri sayısız kez tekrarlanan depremler, heyelanlar, su baskınları, volkanik patlamalar, kasırgalar, hortumlar aslında gezegenimize şimdiki çehresini veren sıradan olaylardır” AFET NEDİR? AFET KELİMESİNİN KÖKENİ désastre...
AFET YÖNETİMİ “ Dünyanın oluştuğu 4.6 milyar yıldan beri sayısız kez tekrarlanan depremler, heyelanlar, su baskınları, volkanik patlamalar, kasırgalar, hortumlar aslında gezegenimize şimdiki çehresini veren sıradan olaylardır” AFET NEDİR? AFET KELİMESİNİN KÖKENİ désastre disastro kötü yıldız disaster dis aster yıldız AFET NEDİR? Toplumun tamamı veya belli kesimleri için fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıplar doğuran, Normal hayatı ve insan faaliyetlerini durduran veya kesintiye uğratan, Etkilenen toplumun baş etme kapasitesinin yeterli olmadığı doğa, teknoloji veya insan kaynaklı olay. AFET BİR OLAYIN KENDİSİ DEĞİL DOĞURDUĞU SONUÇTUR! Afet= İhtiyaç > Kaynaklar Afet= Gereken Müdahale > Yapılan Müdahale Depremin büyüklüğü ve şiddeti ? “Şili’de 7.0 şiddetinde bir deprem meydana geldi.” “Şili’de 7.0 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.” Depremin büyüklüğü; deprem sırasında açığa çıkan enerjinin bir ölçüsü olarak tanımlanmaktadır. (Richter Ölçeği) Depremin şiddeti; onun yapılar, doğa ve insanlar üzerindeki etkilerinin bir ölçüsüdür. (Örn. Mercalli Cetveli) AFETİN ŞİDDETİNE ETKİ EDEN FAKTÖRLER Olayın fiziksel büyüklüğü, Olayın yerleşme alanlarına olan uzaklığı, Fakirlik ve az gelişmişlik, Hızlı nüfus artışı, Hızlı ve denetimsiz sanayileşme, Ormanların ve çevrenin tahribi veya yanlış kullanımı, Bilgisizlik ve eğitim eksikliği, Toplumun afete hazır olma düzeyi Afet Seviye Etki Derecesi S1, S2, S3 ve S4 olmak üzere dört seviye vardır: S1: Yerel imkanların yeterli olduğu seviyedir. S2: Destek illerin takviyesine ihtiyaç duyulduğu S3: Ulusal desteğe ihtiyaç duyulduğu S4: Uluslararası destek ihtiyacı olduğu anlamına gelir. ACİL DURUM NEDİR? Büyük, fakat genellikle yerel imkânlarla baş edilebilen çapta, ivedilik gerektiren tüm durum ve hâller. Acil durum olarak sayılabilecek olaylar: – Yangınlar (Kimyasallara sirayet etmiş veya etme riski bulunan durumlar) – Patlamalar – Zincirleme trafik kazaları – Çatışmalar – Sızıntı ya da kirliliğe yol açan diğer olaylar. ACİL DURUM PLANLAMASI İnsanın canı ve malıyla diğer aktivitelerinin, olağan dışı olayların sonuçlarından en az kayıp ve zararla kurtulabilmesi için yapılması gereken iş ve işlemlerin, Olaylar olmadan önce planlaması ve Olay sırasında; zamanında, hızlı ve etkili bir şekilde uygulanmasını gerektiren tüm faaliyetler. AFETLERİN SINIFLANDIRILMASI AFETLER Doğa Teknoloji İnsan Kaynaklı Kaynaklı Kaynaklı Meteorolojik Jeolojik Hidrolojik Biyolojik Klimatolojik AFETLER DOĞAL MIDIR? Doğa-kaynaklı afetler AFETLERİN SINIFLANDIRILMASI Jeoloji Kökenli Afetler: – Deprem – Heyelan – Kaya düşmesi – Yanardağ Patlaması – Çamur akması – Yer çöküntüsü – Tsunami AFETLERİN SINIFLANDIRILMASI Meteorolojik Kökenli Afetler: – Sel, şiddetli yağış, dolu – Çığ – Fırtına, kasırga, hortum – Aşırı soğuk, don – İklim değişikliği – Erozyon – Yıldırım – Sıcak hava – Göktaşı düşmesi – Kuraklık AFETLERİN SINIFLANDIRILMASI Biyoloji Kökenli Afetler: – Orman Yangınları – Salgınlar – Böcek istilası AFETLERİN SINIFLANDIRILMASI Klimatolojik Kökenli Afetler: – Sıcak dalgası, soğuk dalgası, kuraklık, dolu, hortum, yıldırım, kasırga, tayfun, sel, siklonlar, tornado, tipi, çığ, aşırı kar yağışları, asit yağmurları, sis, buzlanma, hava kirliliği, orman yangınları gibi iklim koşullarıyla ilgili afet. AFETLERİN SINIFLANDIRILMASI Teknoloji Kaynaklı Afetler: – KBRN saldırı ve kazaları – Kimyasal patlamalar AFETLER – Radyasyon kirliliği – Yangınlar Doğa Teknoloji İnsan – Sera etkisi Kaynaklı Kaynaklı Kaynaklı – Baraj kazaları – Gemi, tanker kazaları AFETLERİN SINIFLANDIRILMASI İnsan Kaynaklı : – Taşımacılık ve ulaşım kazaları – Hava kirliliği AFETLER – Asit yağmurları – Orman yangını Doğa Teknoloji İnsan – Savaş Kaynaklı Kaynaklı Kaynaklı – Terörizm – Su kirliliği – Toprak kirliliği AFETLERİN ÖZELLİKLERİ 1. Çeşitli güç ve çeşitlikte olurlar. 2. Alt yapıyı bozarlar. Şok tesiri yaratırlar. 3. Ölüm, sakatlık gibi sonuçlar doğururlar. 4. Bulaşıcı ve salgın hastalıkların çıkmasına neden olurlar. 5. Bölgenin ekonomik yapısını bozarlar. 6. Devletin planladığı yatırımları geciktirirler. Küresel Yokoluşlar 1- Gözlem ve kayıt sayısında bir artış 2- Hızla artan Dünya nüfusu 3- Belli bölgelerde yoğunlaşan insan toplulukları 4- Kirlenmeye ve yok olmaya başlayan doğal alanlar 5- Kötüleşen sosyo-ekonomik koşullar -YOKSULLUK 1800’lü yılların başında Dünya nüfusunun % 3’ü şehirlerde yaşarken, 2010’larda bu oran % 50’yi geçmektedir. Kaynak: Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu 10,000 yıl önce (Holosen başı)……....................……....5 (ya da15) milyon 5000 yıl önce (20 kat arttı)…………….……………………….……..100 milyon 300 yıl önce………………………………….…………………………........500 milyon 1850 yılında…...……………………….…………………………….…………..1 milyar 1927 yılında…………………………….………………………………….……..2 milyar 1961 yılında……………………………………………………………….……...3 milyar 1971 yılında…………………………….………………….…….………............4 milyar 1987 yılında………………………….………………………………….………..5 milyar 1999 yılında………………………………………………………………....……6 milyar 2011 yılında…………………………………………………………………...….7 milyar 2020 yılında……………………………………………....………………………. 8 milyar Kaynak: Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (Tüm Dünya) (Türkiye) (Türkiye) (Türkiye) Afetlerin Etkileri ve Afet Yönetimi Öğr. Gör. Hasret ZEREN Afetler, her zaman, her yerde, birçok şekilde ortaya çıkabilir. Afet sonucu doğuran tehlike ve tehditlerin gelişmesi bazen günler veya haftalar sürer ya da bazen aniden ve hiç uyarmadan ortaya çıkarlar. Bir gün Marmara depremlerinde 20 bin, başka bir gün bir organize sanayi sitesindeki patlamalarda 20, yarın İstanbul depreminde 200 bin kişinin hayatını kaybetmesinden sonra sorulan sorular hep aynı oldu, oluyor ya da olacaktır. Peki “Bu acı neden?..” “Afet burada olmaz. Olsa da bize bir şey olmaz!” Çünkü onlar için; Tehlike şüpheli, olma ihtimali de çok küçük. Afetin gerçekten olup olmayacağı belirsiz, olsa da ona bir şey olmaz. Beklenen kötü sonuçlar çok uzak ya da imkânsız. Nasıl olsa hükümetin ya da devlet babanın bir kurtarma ve yardım planı vardır. Herkesin sorumlulukları ve yaptıkları belirsizken, “Ben ne yapabilirim ki!” Tek başına bir şeyler yapmak da bir çözüm değil; kader işte! Afetlerin Etkileri Afetlerin; İnsanlar, insan yerleşmeleri ve çevre üzerindeki doğrudan etkileri; Yol açtıkları zarar ve kayıplar ile dolaylı ve ikincil etkiler dâhil meydana gelen olumsuzlukların tümü. Afetlerin Etkileri Doğrudan Dolaylı İkincil Etkisi Etkisi Etkisi Afetlerin Etkileri Afetlerin Doğrudan Etkisi Can kayıpları, yaralanma ve sakat kalmalar, Yapı ve altyapı hasarları, Eşya ve stok kayıpları, Hayvan, tarım alanları ve tarım ürünleri kayıpları, Kültür mirası ve müzelerdeki kayıplar ile Acil yardım, kurtarma, iyileştirme ve yeniden inşa faaliyetlerine yönelik giderlerin tümü. Afetlerin Etkileri Afetlerin Dolaylı Etkisi Üretim, turizm, ticaret ve hizmet sektörlerinin kısa veya uzun süreli devre dışı kalması nedeniyle uğranılan gelir kayıpları, Eğitim, sağlık, ulaştırma, enerji vb. Sektörlerdeki hasarlar nedeniyle uğranılan hizmet kayıpları, Üretim ve hizmet azalmasının yol açacağı fiyat artışları, Kalkınma planlarındaki yatırımların askıya alınmasının doğuracağı alternatif maliyetler, işsizlik, göç, sakat ve kimsesiz kalanlarla, psikolojik travma yaşayanların yol açtığı sosyal maliyet vb. Olumsuzluklar. Afetlerin Etkileri Afetlerin Dolaylı Etkisi Üretim ve hizmet kaybının yol açabileceği pazar kaybı, aşırı talebin neden olduğu karaborsacılık, Sosyal dengelerin bozulmasının yol açabileceği asayişsizlik, hırsızlık, yağmacılık, tecavüz vb. Olayların aşırı derecede artışı Gayrisafi yurt içi hâsıla, tüketim, enflasyon, istihdam ve diğer makro ekonomik göstergelerdeki olumsuz değişiklikler, Kamu kaynaklarının yardım ve yeniden yapılanmaya aktarılmasından kaynaklanan ekonomik kayıplar Afetlerin Etkileri İkincil Etkiler Afet yönetim sistemi çoklu tehlike yaklaşımı ile çalışır. Çoklu tehlike yaklaşımı, tek bir tehlikeye takılıp kalmaz; afetlere neden olabilecek TÜM tehlikeleri ele alır. ACİL DURUM YÖNETİMİ Acil durum yönetimi; her türlü tehlikeye karşı hazırlıklı olma, zarar azaltma, müdahale etme ve iyileştirme amacıyla mevcut kaynakları organize eden analiz, planlama, karar alma ve değerlendirme süreçlerini kapsamaktadır. Acil Durum Yönetiminin Amaçları: – Hayat kurtarmak – Yaralanmaları önlemek – Mal-Mülk ve çevreyi korumaktır. AFET YÖNETİMİ “Afet Yönetimi” kavramı her türlü tehlikeye karşı hazırlıklı olma, zarar azaltma, müdahale etme ve iyileştirme amacıyla mevcut kaynakları organize eden analiz, planlama, karar alma ve değerlendirme süreçlerinin tümünü kapsar. Afet yönetimi çalışmaları bir bütündür. AFET YÖNETİMİ Afet Yönetimi; afetlerin önlenmesi ve zararlarının azaltılabilmesi için; Afet öncesi, afet sırası ve afet sonrasında yapılması gereken idari yasal ve teknik çalışmları belirleyen ve uygulamaya aktaran Bir olayla karşılaşıldığında ise bir uygulama yapabilmeyi sağlayan ve her olaydan elde edilen derslerin ışığında mevcut sistemi geliştiren bir yönetim biçimi veya uzmanlık. AFET YÖNETİMİ Risk Yönetimi Risk ve Zarar Hazırlık Azaltma Afet Anı İyileştirme Müdahale Kriz Yönetimi AFET YÖNETİMİNİN EVRELERİ Afet Öncesi Afet Sonrası Aşama Aşama AFET Acil Hazırlık Yardım Risk AFET Müdahale Azaltma Önlemleri Önlemleri Olası Zarar YÖNETİM İyileştirme Azaltma SİSTEMİ Yeniden Önleme inşa Kalkınma AFET YÖNETİMİNİN EVRELERİ AFET ÖNCESİ Hazırlık: Afet ve acil durumlarda etkin müdahale amacıyla önceden yapılan her türlü faaliyetleri kapsar. Zarar Azaltma: Afetlerde ve acil durumlarda meydana gelmesi muhtemel zararların yok edilmesi veya azaltılmasına yönelik risk yönetimi ve önleme tedbirlerini ifade eder. AFET YÖNETİMİNİN EVRELERİ AFET SONRASI Müdahale: Afet ve acil durumlarda can ve mal kurtarma, sağlık, güvenlik, mal ve çevre koruma, sosyal ve psikolojik destek ve benzeri hizmetlerin verilmesine yönelik çalışmalar bütünüdür. İyileştirme: Afet ve acil durum sebebiyle bozulan hayatın normalleştirilmesine yönelik faaliyetleri ve yeniden yapılanmayı ifade eder. RİSK YÖNETİMİ Tehlikenin Belirlenmesi Takip ve Kontrol Risk Analizi RİSK YÖNETİMİ Önlemlerin Risk Uygulanması Değerlendirmesi Mevcut tehlikelerin yaratabileceği afetlerle ilgili risk analizi yapılmalı, Bu riskin gerçekleşmesi halinde eldeki imkân ve kaynaklarla nasıl karşı konulacağı belirlenmeli, Geçmiş deneyimlerden çıkarılan dersler ışığında yeni eylem planları geliştirilip uygulanmalıdır. Kıymet ve Tehdit Kıymet (Asset): Korunması gereken unsurlar, varlıklar, bileşenler. Örneğin, insan, mal, doğal ve kültürel değerler, veri, kaynak, zaman, saygınlık, pazar vb. gibi her şey. Tehdit (Threat): Bir kıymetteki zayıflıkları kullanarak, kıymete kısmen ya da tamamen zarar verebilecek olan etkenler. Tehlike ve Risk Tehlike: Belirli bir zaman ve coğrafyada ortaya çıkarak insan, çevre ve toplum üzerinde olumsuz etkiler yaratabilecek, doğa teknoloji ya da insan kaynaklı fiziksel bir durumdur. Risk: fiziksel, ekonomik, kültürel, siyasi nedenlere bağlı olarak bir tehlikenin afete dönüşme olasılığı ve yol açması beklenen olumsuz sonuçlar, kayıplardır. Tehlike ve Risk RİSK= Tehlike x Maruziyet x Savunmasızlık Tehlike Maruziyet Savunmasızlık RİSK ÖNLEME SAKINMA ZARAR AZALTMA Maruziyet (exposure): Belirli bir tehlikenin etkisine alabileceği veya etkilediği insan ve kıymetlerin miktarı ve sayısıdır. Etkilenen veya etkilenebilecek olan şeylere belli bir alandaki nüfus, binalar, sanat yapıları, altyapı, tarım alanları, ekonomik faaliyetler, kamu hizmetleri vb. de dâhildir. Savunmasızlık (vulnereability): Afet yönetiminde “Burada olur mu? Olursa bize neler olur? sorularının cevabıdır. Potansiyel afetin meydana gelmesiyle toplumun uğrayabileceği olası ölüm, yaralanma, hasar, yıkım ve kayıp ve zararların bir derecesidir. Tehlike ve Risk Önleme: Tehlikeyi yok etmeyi amaçlar. Sakınma: Tehlikeli bölgelerden uzak durarak tehlikelere maruz kalmamayı ve riski sıfırlamayı amaçlar. Zarar Azaltma: Önlenmesi mümkün olmayan tehlikelerin neden olabileceği kayıp ve zararlar ile birlikte riski mümkün olduğunca azaltmayı amaçlar. Afet riski, tehlike, maruziyet ve savunmasızlığın bir kesişim kümesidir. Bu nedenle afeti küçültmek için tehlikeleri ortadan kardıramayacağımız (fayın yerini değiştirmek gibi) durumlarda, toplumun maruziyetini ve savunmasızlığını azaltmak üzerinde durmamız gerekir. Özetle afet riskinin en önemli iki bileşeni şunlardır: 1. En azından bir tehlikenin ortaya çıkma olasılığı. 2. Tehlikenin tehdidine maruz olan bir veya birden fazla kıymet ve bunların zarar görebilir olması. Eğer bunlardan biri yoksa risk de yoktur! Tehlikenin Topluma Etkilerinin Analizi Toplumda geçmişte yaşanmış olan acil durumların incelenmesi Tüm tehlikelerin tanımlanması Riskin tanımlanması Tehlikeden etkilenme düzeyinin belirlenmesi Tehlikenin Topluma Etkilerinin Analizi 1. Toplumda geçmişte yaşanmış olan acil durumların incelenmesi: Oluş sıklığı, boyut ve olası şiddet, yer, süre, mevsimsel özellikler hakkında bilgi edinilmesidir. 2. Tüm tehlikelerin tanımlanması: Doğal, teknolojik ve insan kaynaklı oluşan tüm tehlikelerin gözden geçirilmesi. Tehlikenin Topluma Etkilerinin Analizi 3. Riskin tanımlanması: Muhtemel afetlerin ne olduğunun öğrenilmesi ve toplumun bunların hangilerinden daha çok etkilendiğinin belirlenmesi 4. Tehlikeden etkilenme düzeyinin belirlenmesi: bir tehlike durumunda, can, mal, mülk ve çevreye verdiği zarar. İnsanların, yapıların ve bölgelerin bir tehlike karşısında ne derecede tehlikeden etkilenebileceğinin belirlenmesi amacı ile bir etkilenebilirlik analizi yapılması. Tehlike ve Risk Kabul Edilebilir Risk: İnsanların veya toplumun, mevcut sosyal, ekonomik, politik, kültürel ve teknik koşullar dikkate alındığında, katlanabileceği kayıpların derecesi. Mühendislikte ise, yapıların belirli büyüklükteki riskler karşısında beklenen ve kabul edilen davranışları olarak tanımlanır. Tolere Edilebilir Risk Kabul Edilemez Risk Güvenlik (safety): İnsan kastı olmayan, rastgele, kaza yoluyla ya da tehlike(lerin) sonucu oluşan olaylara karşı koruma ve alınan önlemlerdir. Emniyet (security): Sözlük anlamı, “toplum yaşamında yasal düzenin aksamadan yürütülmesi, kişilerin korkusuzca yaşayabilmesi durumu”dur. Diğer bir deyişle kasıtlı ve planlı olarak insanlar tarafından yapılan olaylara karşı koruma, emin olma, güvenli olma halidir. Dünya Risk Raporu Bu rapor nasıl hazırlanıyor? Maruz Uyum Kalma Duyarlılık Başetme Gösterme Afetlere Altyapı Hükümet ve Eğitim ve maruz Konut yetkililer Araştırma kalacak, tehdit koşulları (afete hazırlık Cinsiyet altındaki Beslenme ve erken Eşitliği nüfusun uyarı) Çevresel Yoksulluk ve toplam nüfusa Sağlık Statü- bağımlılık kıyası Hizmetleri Ekosistem Ekonomik kapasite ve Sigorta Koruma (Su gelir dağılımı kapsamı kaynakları, habitat, orman ve tarım, biyoçeşitlilik) Dünya Risk Raporunda Türkiye Türkiye ortalama %5.34 Dünya Risk İndeks Puanı (WRI) ile düşük riskli ülkeler sınıfındadır. 171 ülke arasında 107. sırada yer alır. Maruz kalma, uyum gösterme, kapasite açısından ise orta düzeyli ülkeler arasında yer alır. DOĞA KAYNAKLI AFETLER I İÇERİK 1. Deprem 2. Tsunami 3. Volkanlar 4. Kütle Hareketleri 5. Sel 6. Hortum 7. Kasırga 8. Kum Fırtınası 9. Çeken Akıntı 10. Çığ Depremler Nasıl Oluşur? Yerin içindeki enerjiden dolayı kıtalar hareket eder. Kıtaların hareketi çoğunlukla gözle göremeyecek kadar yavastır. Litosferdeki hareketler çoğunlukla gözle göremeyecek kadar yavaştır. Bu hareketler dağları ve kıtaları oluşturur. FAY Yer kabuğunu oluşturan levhaların hareketleri sonucu oluşan gerilme ve sıkışmalar, yer kabuğunun bazı bölümlerinde yüzyıllar boyunca enerji biriktirir. Bu enerjiler zaman zaman ortaya çıkar. Yer kabuğundaki bu hareketli kesimlere FAY adı verilir. Fayların büyük bir bölümü levha sınırlarında ya da yakınında ortaya çıkar. Faylar, kayanın kırılgan özelliği olmasından dolayı yüksek basınç (gerilme, sıkışma veya bükülme) altında kırılmasıyla oluşur. Fayların hareketli olduğu bölgelere“AktifFayKuşağı”adı verilir Yerdeğiştirme Fay Faylar genellikle hareket yönlerine göre isimlendirilirler. Daha çok yatay hareket sonucu meydana gelen faylara “Doğrultu Atımlı Fay” denir. Fayın oluşturduğu iki ayrı blokun birbirlerine göre sağa veya sola hareketlerinden bahsedile bilinir ki bunlar sağ veya sol yönlü doğrultu atımlı fay olarak isimlendirilir. Kuzey Anadolu fayı sağ yönlü doğrultu atımlı faya bir örnektir. Düşey hareketlerle meydana gelen faylara da “Eğim Atımlı Fay” denir. Fayların çoğunda hem yatay, hem düşey hareket bulunabilir. Normal faylanma sırasındaki blok çökmesine “Graben” (Çöküntü) denir. İki ayrı faylanma arasında yükselti bloku kalmasına “Horst” (Yükselti) denir. DEPREM Yerkabuğundaki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları sarsma olayına deprem denir. Deprem,önlenemeyen bir doğa olayıdır. Litosfer hızlı hareket ederse DEPREM meydana gelir. DEPREM Depremler önce hafif bir sarsıntı ile başlar ve yer içinden gelen çok şiddetli gürültülerle birlikte sarsıntı şiddetlenir. 10 - 45 saniye gibi kısa bir süre içinde sarsıntılar en üst düzeye çıkar, sonra da yavaşlayarak durur. Bu sarsıntı sırasında arazinin şekli değişebilir, evler yıkılabilir ve insanlar hayatlarını kaybedebilirler. Öncü ve Artçı Depremler Öncü Depremler:Bazen şiddetli bir deprem olmadan önce hafif bir deprem olabilir. Bu duruma “Öncü Deprem” denir. Öncü deprem her zaman olmayabilir. Artçı Deprem:Şiddetli bir depremin ardından, giderek şiddeti, sayısı azalan ve aralıkları uzayan depremler bir müddet devam eder. Bu depremlere “Artçı Depremler” denir. Artçı depremlerin süresi, ana depremin büyüklüğüne, çevrenin jeolojik yapısına bağlıdır. Genel olarak büyük depremlerden sonraki 2-3 ay içerisinde oluşan depremler artçı depremler olarak kabul edilir. Odak Noktası ve Merkez Üssü Odak Noktası: Odak noktası yerin içinde depremin enerjisinin ortaya çıktığı alandır. Merkez üssü: Odak noktasına en yakın olan yer üzerindeki noktadır.Burası aynı zamanda depremin en çok hasar yaptığı veya en kuvvetli olarak hissedildiği noktadır. Deprem Dalgaları Deprem Dalgaları Odak noktasından başlayıp her doğrultuda yayılan ilk sismik dalgaya P (Primary- Birincil) dalgası denir. P dalgasının yayılma hızı 4- 7 km/sn civarındadır. Bu hareket katı, sıvı ve hava ortamında ilerleyebilir. İçinden geçtikleri kayaları sıkıştırır ve gerer. Deprem Dalgaları Zemindeki ikinci tip sismik dalgalar S (Secondary-İkincil) dalgaları olup, yapılara P dalgasından sonra ulaşır. Hareket hızı 2-6 km/sn arasındadır. S dalgaları katı ortamlarda ilerleyebilir. Depremlerde esas hasarı S dalgaları vermektedir. S dalgaları kayaları aynı anda hem yukarı-aşağı, hem de iki yöne doğru hareket ettirir. Sıkıştırma Hareketi Dikey ve yatay hareket Deprem Dalgaları Odak noktasından başlayan ve üst merkeze ulaşan dalgalar, arazide ikinci bir hareket yaratır ki bu harekete “Yüzey Dalgaları” denir. Yüzey Dalgaları üst merkezden her doğrultuda yayılmaya başlar. Hareket hızı daha yavaştır, ancak yıkıcı etkisi daha büyüktür. Deprem Dalgaları Yüzey Dalgaları zemindeki hareket tarzına göre Love ve Rayleigh dalgaları olmak üzere iki gruba ayrılır. Love hareketi zemini yatay düzlemde hareket ettirir. Rayleigh dalgası ise denizdeki dalga hareketlerine benzer hareketi arazide yapar. DEPREM TÜRLERİ A-TEKTONİK DEPREMLER B-VOLKANİK DEPREMLER C-ÇÖKÜNTÜ DEPREMLERİ Olmak üzere üç grupta incelenir. Deprem Türleri Tektonik Depremler: Levhaların hareketleri sonucu oluşur. Yeryüzünde olan depremlerin %90’ıdır. Türkiye’de olan depremlerin büyük çoğunluğu tektonik depremlerdir. Deprem Türleri Volkanik Depremler: Volkanların püskürmesi sonucu oluşurlar. Yerin derinliklerinde ergimiş maddenin yeryüzüne çıkışı sırasındaki fiziksel ve kimyasal olaylar sonucunda oluşan gazların yapmış oldukları patlamalarla bu tür depremlerin maydana geldiği bilinmektedir. Deprem Türleri Çöküntü Depremler: Yer altındaki boşlukların (mağara), kömür ocaklarında galerilerin, tuz ve jipsli arazilerde erime sonucu oluşan boşlukları tavan blokunun çökmesi ile oluşurlar. Büyüklük? Şiddet? “Şili’de 7.0 şiddetinde bir deprem meydana geldi.” “Şili’de 7.0 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.” Depremin Şiddeti ve Büyüklüğü Depremin büyüklüğü; Deprem sırasında açığa çıkan enerjinin bir ölçüsü olarak tanımlanmaktadır. Depremin merkez üssüne 100km uzaklıkta bulunan bir sismografın kaydettiği deprem dalgalarının en büyük genliği dikkate alınarak bulunur. Richter Ölçeği Depremin Şiddeti ve Büyüklüğü Depremin şiddeti; Herhangi bir derinlikte olan depremin, yeryüzünde hissedildiği bir noktadaki etkisinin ölçüsü olarak tanımlanmaktadır. – Diğer bir deyişle depremin şiddeti, onun yapılar, doğa ve insanlar üzerindeki etkilerinin bir ölçüsüdür. ENERJİ YILLIK ŞİDDET DEPREM MAGNİTÜD Intensity ETKİLERİ SAYISI PATLAYICI GÜCÜ ERG Yaklaşık 1lb lik TNT 2 x 1010 Çok Fazla 0 -1.9 I Sadece Aletler kaydeder (0.45Kg)’ye eşit den az Sayıda Çok hassas olanlar hisseder. Asılı objeler 4 den 9000 2 -2.9 II salınır. 100lbs lik TNT x 1010 300,000 Bazı insanlar hisseder. Ağır bir kamyon 1 den 7 x 3 -3.9 III geçiyor gibi titreme olur. 1015 49,000 Pek çok insan hisseder. Asılı objeler sallanır. Yaklaşık 20 kilo 1 den 30 x 4 -4.9 IV - V Tabak çanak ve pencereler şangırdar. Ve tonluk küçük bir 6,200 1016 kırılabilir. atom bombası Herkes tarafından hissedilir. İnsanlar korkar. 1 den 200 5 -5.9 VI Bacalar devrilir. x 1018 800 Minimum Panik durumu. Binalar güçlü sarsıntıdan 4 den 230 6 -6.9 VII - IX etkilenirler. 1 megatonluk x 1020 120 hidrojen bombası Yaygın bir panik durumu. Sağlam binalar Yaklaşık 100 hidrojen 4 den 50 x 7 -7.9 X - XI ayakta kalır. Yer kabuğunda büyük çatlaklar 18 bombası 1022 oluşur. Heyelanlar meydana gelir. 0.2 1 x 1025 En az 60,000 hidrojen Her birkaç 8˃ XII Her yer harap olur. bombası den yılda bir daha fazla kere Depremin Şiddetini Arttıran Faktörler Depremin Etkileri Zemin sıvılaşması Heyelanlar Yangınlar Tsunami Yaşamsal hatlardaki (altyapı) hasarlar Karalardaki değişimler Yeraltı su düzeyindeki değişimler Depremin Etkileri Zemin sıvılaşması: yeraltı su seviyesi altındaki tabakaların geçici olarak mukavemetlerini kaybederek, katı yerine viskoz sıvı gibi davranmalarıdır. Sıvılaşma, deprem gibi dinamik yüklemeler altında, gevşek taneli zeminlerde (kumlu-siltli zeminler) görülen bir olaydır. Dünya Deprem Kuşakları 1900-2017 Bazı Ölümcül Depremler Ülke Tarih Ölü Sayısı Çin Depremi 27 Haziran1976 242,000 Endonezya Deprem ve Tsunamisi 26 Aralık 2004 225,000 Çin Depremi 22 Mayıs 1927 200,000 Çin depremi 16 Aralık 1920 180,000 Japonya Depremi 1 Eylül 1923 143,000 Rusya Depremi 5 Ocak 1948 110,000 Çin Depremi 12 Mayıs 2008 87,476 İtalya Depremi 28 Aralık 1908 75,000 Pakistan Depremi 8 Ekim 2005 73,338 Çin Depremi 26 Aralık1932 70,000 Japonya Deprem ve Tsunamisi 11 Mart 2011 28,000 Nepal Depremi 25 Nisan 2015 8000+ Ekvador Depremi 16 Nisan 2016 676 İtalya, Amatrice Depremi Türkiye’nin Depremselliği Eski Harita Türkiye’nin Depremselliği Yeni Harita Türkiye’nin Depremselliği Ülkemiz topraklarının %92'sinin deprem riski taşıdığı, Nüfusumuzun da %95'nin bu bölgeler üzerinde yaşadığı, Büyük sanayi merkezlerinin %98'inin ve Barajlarımızın %93'ünün deprem bölgelerinde bulunduğu bilinmektedir. 13 Mart 1992- Erzincan Depremi 13 Kasım Düzce Depremi 13 Kasım Düzce Depremi 1 Ekim 1995- Afyon Depremi ALTIN SAATLER Afet sonrası o bölgedeki insanların aranması ve kurtarılması ile tıbbi ilk yardımın yapılması için geçecek ilk 72 saatlik kritik süre. Sağlık konusundaki acil müdahale süresi bazı durumlarda çok daha az olmaktadır. Bireylerin ve yerel halkın afet sonrasında yetkililer ve ekipler gelene kadar ilk 3 gün kendi başına yeterli kapasiteye sahip olması istenen ve planlanan zaman dilimidir. DEPREMDEN ÖNCE YAPISAL YAPISAL DURUM OLMAYAN ANALİZİ DURUM ANALİZİ AİLE AFET PLANI YAPISAL DURUM ANALİZİ Kaygan ve ovalık bölgeler iskana açılmamalıdır. Konutlar gevşek toprağa sahip meyilli arazilere yapılmamalıdır. Yapılar deprem etkilerine karşı dayanıklı inşa edilmelidir. (Yapı Tekniğine ve İnşaat Yönetmeliğine uygun olarak) İmar planında konuta ayrılmış yerler dışındaki yerlere ev ve bina yapılmamalıdır. Dik yarların yakınına, dik boğaz ve vadilerin içine bina yapılmamalıdır. Çok kar yağan ve çığ gelen yamaçlarda bina yapılmamalıdır. Mevcut binaların dayanıklılıkları artırılmalıdır. Konutlara deprem sigortası yaptırılmalıdır. YAPISAL OLMAYAN DURUM ANALİZİ SABİTLE Dolaplar ve devrilebilecek eşyalar, Dolap üzerine konulan eşyalar, Soba ve diğer ısıtıcılar, Avize, klima vb. (kanca kullan), İçinde ağır eşya bulunan dolaplar (mekanik kilit kullan), Beyaz eşyalar (metal profille kaymasını önle), Zehirli, patlayıcı, yanıcı maddeler (işaretle), Rafların önüne elastik bant kullan. Gaz kaçağı ve yangına karşı, gaz vanası ve elektrik sigortaları otomatik hale getir. YAPISAL OLMAYAN DURUM ANALİZİ ACİL KAÇIŞ YOLU OLUŞTUR Yollardaki çıkışı engelleyebilecek tehlikeleri ortadan kaldır. Geniş çıkış yolları oluştur. Dışa doğru açılan kapıları kullan. Acil çıkışları aydınlat. Karyolalar pencerenin ve üzerine devrilebilecek ağır dolapların yanına konulmamalı, karyolanın üzerinde ağır eşya olan raf bulundurulmamalıdır (DEPREM SİZ UYKUDAYKEN DE GELEBİLİR). YAPISAL OLMAYAN DURUM ANALİZİ AİLE AFET PLANI HAZIRLA Tüm aile bireyleri katılmalı. 6 ayda bir güncellenmeli. Bölge dışı irtibat kişisi belirlenmeli. Buluşma noktaları ve alternatif buluşma alanları belirlenmeli. Önemli evraklar kopyalanarak saklanmalı (bir örneği bölge dışı irtibat kişisinde bulunabilir). YAPISAL OLMAYAN DURUM ANALİZİ YANGIN SÖNDÜRME TÜPÜ Kolayca ulaşılabilecek bir yerde tutulmalıdır. Yeri herkes tarafından bilinmelidir. Duvara sıkıca sabitlenmelidir. Her yıl ilgili firma tarafından bakımı yapılmalıdır. Bir kez kullanıldıktan sonra mutlaka tekrar doldurulmalıdır. Binalarda asansörlerin kapı yanlarına "Deprem Sırasında Kullanılmaz" levhası asılmalıdır. DEPREM SIRASINDA HAYAT ÜÇGENİ OLUŞTUR DEPREM SIRASINDA YAPMA Merdivenlere ya da çıkışlara doğru koşulmamalıdır. Balkona çıkılmamalıdır. Balkonlardan ya da pencerelerden aşağıya atlanmamalıdır. Kesinlikle asansör kullanılmamalıdır. Telefonlar acil durum ve yangınları bildirmek dışında kullanılmamalıdır. Kibrit, çakmak yakılmamalı, elektrik düğmelerine dokunulmamalıdır. DEPREM SIRASINDA Mutfak, imalathane, laboratuvar gibi iş aletlerinin bulunduğu yerlerde; ocak, fırın ve bu gibi cihazlar kapatılmalı, dökülebilecek malzeme ve maddelerden uzaklaşılmalıdır. Sarsıntı geçtikten sonra elektrik, gaz ve su vanalarını kapatılmalı, soba ve ısıtıcılar söndürülmelidir. Diğer güvenlik önlemleri alınarak gerekli olan eşya ve malzemeler alınarak bina daha önce tespit edilen yoldan derhal terk edilip toplanma bölgesine gidilmelidir. DEPREM ANINDA AÇIK ALANDAYSANIZ; Enerji hatları ve direklerinden, ağaçlardan, diğer binalardan ve duvar diplerinden uzaklaşılmalıdır. Açık arazide çömelerek etraftan gelen tehlikelere karşı hazırlıklı olunmalıdır. Toprak kayması olabilecek, taş veya kaya düşebilecek yamaç altlarında bulunulmamalıdır. Böyle bir ortamda bulunuluyorsa seri şekilde güvenli bir ortama geçilmelidir. Binalardan düşebilecek baca, cam kırıkları ve sıvalara karşı tedbirli olunmalıdır. Toprak altındaki kanalizasyon, elektrik ve gaz hatlarından gelecek tehlikelere karşı dikkatli olunmalıdır. Deniz kıyısından uzaklaşılmalıdır. DEPREM ANINDA ARAÇ KULLANIYORSANIZ; Sarsıntı sırasında karayolunda seyir halindeyseniz; - Bulunduğunuz yer güvenli ise; yolu kapatmadan sağa yanaşıp durulmalıdır. Kontak anahtarı yerinde bırakılıp, pencereler kapalı olarak araç içerisinde beklenmelidir. Sarsıntı durduktan sonra açık alanlara gidilmelidir. - Araç meskun mahallerde ya da güvenli bir yerde değilse (ağaç ya da enerji hatları veya direklerinin yanında, köprü üstünde vb.); durdurulmalı, kontak anahtarı üzerinde bırakılarak terk edilmeli ve trafikten uzak açık alanlara gidilmelidir. METRODA VEYA DİĞER TOPLU TAŞIMA ARAÇLARINDAYSANIZ: Gerekmedikçe, kesinlikle metro ve trenden inilmemelidir. Elektriğe kapılabilirsiniz veya diğer hattan gelen başka bir metro yada tren size çarpabilir. Sarsıntı bitinceye kadar metro ya da trenin içinde, sıkıca tutturulmuş askı, korkuluk veya herhangi bir yere tutunmalı, metro veya tren personeli tarafından verilen talimatlara uyulmalıdır. DEPREM SONRASINDA YAPILMASI GEREKENLER KAPALI ALANDAYSANIZ; Önce kendi emniyetinizden emin olun. Sonra çevrenizde yardım edebileceğiniz kimse olup olmadığını kontrol edin. Depremlerden sonra çıkan yangınlar oldukça sık görülen ikincil afetlerdir. Bu nedenle eğer gaz kokusu alırsanız, gaz vanasını kapatın. Camları ve kapıları açın. Hemen binayı terk edin. Dökülen tehlikeli maddeleri temizleyin. Yerinden oynayan telefon ahizelerini telefonun üstüne koyun. DEPREM SONRASINDA YAPILMASI GEREKENLER AÇIK ALANDAYSANIZ; Çevrenizdeki hasara dikkat edin. Hasarlı binalardan ve enerji nakil hatlarından uzak durun. Önce yakın çevrenizde acil yardıma gerek duyanlara yardım edin. Sonra mahalle toplanma noktanıza gidin. Yardım çalışmalarına katılın. Özel ilgiye ihtiyacı olan afetzedelere -yaşlılar, bebekler, hamileler, engelliler- yardımcı olun. DEPREM SONRASINDA YAPILMASI GEREKENLER YIKINTI ALTINDA MAHSUR KALDIYSANIZ; Paniklemeden durumunuzu kontrol edin. Hareket kabiliyetiniz kısıtlanmışsa çıkış için hayatınızı riske atacak hareketlere kalkışmayın. Biliniz ki kurtarma ekipleri en kısa zamanda size ulaşmak için çaba gösterecektir. Enerjinizi en tasarruflu şekilde kullanmak için hareketlerinizi kontrol altında tutun. El ve ayaklarınızı kullanabiliyorsanız su, kalorifer, gaz tesisatlarına, zemine vurmak suretiyle varlığınızı duyurmaya çalışın. Sesinizi kullanabiliyorsanız kurtarma ekiplerinin seslerini duymaya ve onlara seslenmeye çalışınız. Ancak enerjinizi kontrollü kullanın.