Gram Pozitif Anaerob Bakteriler PDF

Summary

Bu belge, gram pozitif anaerob bakterileri, özellikleri ve sınıflandırmalarını kapsamaktadır. Gram pozitif ve anaerob canlılar, çeşitli bilimsel kategoriler altında yer alır. Ayrıntılı bilgiler, mikroorganizmaların biyokimyasal süreçleri ve tıbbi önemlerini içerir.

Full Transcript

GRAM POZİTİF, SPORLU, ANAEROB BASİLLER Anaerob, endospor oluşturan gram pozitif basiller  Desulfotomaculum  Clostridiumlar:  Doğada yaygın olarak bulunurlar.  Bazıları termofilik.  Şu ana kadar saptanan tür sayısı; yaklaşık 100 kadar. Clostridiumların genel özellikleri...

GRAM POZİTİF, SPORLU, ANAEROB BASİLLER Anaerob, endospor oluşturan gram pozitif basiller  Desulfotomaculum  Clostridiumlar:  Doğada yaygın olarak bulunurlar.  Bazıları termofilik.  Şu ana kadar saptanan tür sayısı; yaklaşık 100 kadar. Clostridiumların genel özellikleri  Morfoloji: Çoğu basil şeklindedir.  Basillerin uçları genellikle keskin açılı veya yuvarlaktır.  Duruş özellikleri:  Tek tek, ikili veya zincir biçiminde  Peritriş kamçıları vardır. Bu sayede hareketlidirler. Ancak;  C. perfringens,  C. innocuum  C. ramosum hareketsiz  Boyanma özelliği: Gram pozitiftirler, ancak;  C. clostridiiforme ve C. sphenoides genellikle  C. ramosum ise hemen hemen daima Gram negatif boyanır. Spor:  Hayat siklusu ve bakterinin tanımlanmasında önemli bir yapıdır.  Bir bakteriye Clostridium denebilmesi için o bakterinin sporlu olduğu gösterilmelidir.  Şekli:  Yuvarlak, Oval  Yerleşim yeri:  Sentral  Terminal  Subterminal Spor  Sporu bakteri bedeninden dar olan türler:  C. perfringens,  C. clostridiiforme  C. Ramosum Bunların dışındaki türlerde sporun çapı bakteri bedeninden daha geniş olup bakteriye özel bir görünüm kazandırır Solunum Clostridiumlar anaerob solunum tipine sahip bakterilerdir.  Zorunlu anaerob:  C. haemolyticum  C. novyi  Aerotoleran:  C. histolyticum  C. tertium Clostridium türleri anaerop ortamda sporlu Bacillus türleri aerop ortamda sporlu Farklı özelliklerine göre Clostridium türleri Aerotoleran C. histolyticum, C. tertium Gram negatif C. clostridiiforme, C. sphenoides, boyanma C. ramosum Hareketsiz C. perfringens, C. innocuum, C. ramosum Kapsüllü C. perfringens C. tetani, C. innocuum, C. tertium, Terminal spor C. cadaveris C. perfringens, C. novyi, C. bifermentans, C. limosum, C. Lesitinaz aktivitesi sordellii (yumurta sarısında) Closridium’lar  Tetanus  Besin zehirlenmesi,  Gazlı gangren  Nekrotizan enterit,  Nötropenik enterokolit,  Anaerobik sellülit,  Perirektal abse ve sellulit,  Süpüratif myozit,  Diffüz fasiit,  Karın içi ve pelvik süpüratif infeksiyonlar C. tetani  Uçları yuvarlak basil şeklinde  Tek tek, nadiren kısa zincirler halinde  Kapsülsüz  Tip VI haricindeki tipler peritriş kirpikler sayesinde hareketli  Tüm suşlar organizma dışında spor oluşturur  Sporlar, terminal yerleşimli ve rakete benzer (Davul tokmağı)  Spor başlangıçta oval sonra yuvarlak  Glukoz üremeyi ve spor oluşumunu artırır. Spores and bacteria of Clostridium tetani with a typical drum-stick shape isolated from the crust of the dehorning wounds in case 1 (gram- staining-1000x). C. tetani - kültür özellikleri  140 C - 430 C arasında üreyebilir  Anaerop bakterilerin üretilmesinde kullanılan non-selektif besiyerinin tümünde ürer  Kan, serum, doku parçaları üremeyi artırır.  En sevdiği besiyeri olan kıymalı buyyon içindeki eti siyahlaştırır.  Kanlı agar besiyerinde  4-6 mm. çapında  ortası hafif kabarık  Kenarları basık  Flamentöz  Üstü pürtüklü  Kısmen yarı saydam  Grimsi  Dar bir hemoliz zonu ile çevrili  R tipi koloniler C. tetani Patojenite ve virulans Tetanus, C. tetani toksini ile oluşur. Tetanolizin  Tetanospazmin (Nörotoksin)  Aktif üreme döneminde üretilir  Toksin üretimi yapısal bir plazmidin (75 Kb.) kontrolünde  Isı ve oksijene duyarlıdır.  Bilinen en zehirli toksinlerden  Parenteral yolla, 1 mgr. toksin 50-70 milyon fareyi öldürür  İnfekte yara bölgesinde redoks potansiyelini  Proteolitik enzimlere duyarlı düşürür ve C. tetani üremesi için uygun ortam  Ağız yolu ile etkisiz  Özellikle at ve tavşan eritrositlerini hemoliz eder.  MSS hücrelerine aşırı affinitesi vardır. Tetanospazmin salındıktan sonra  İnsan eritrositleri üzerine etkisizdir..  O bölgedeki sinir–kas kavşağındaki alfa motor nöronlara girer.  Retrograt olarak intraaksonal yolla medulla spinalis ön boynuz afferent motor nöronları etkiler ve inhibitör nörotransmitter(GABA, Glisin) salınımını inhibe eder. Spastik felç oluşturur  Beyin sapına ulaşır  Toksin aşırı miktarda ise myonöronal kavşaktaki lenfatikler ve kan yolu ile tüm vücuda yayılabilir. Tetanospazminin etkileri 1- Klonik kasılmalar:  Toksin, MSS ve medulla spinalis ön boynuzundaki afferent motor nöronların inhibitör nörotransmitterlerinden glisin ve GABA salınımını bloke eder  Kas tonusunu artar, rijitide meydana gelir. (Tetanik kasılmalar) 2- Tonik kasılmalar:  Hastalığın ileri dönemlerinde toksin, nöromusküler kavşakta presinaptik membrana etki ederek asetil kolin salınımını engeller, eksitatör sistem bloke olur. 3- Toksin direkt olarak kaslara etki ederek sinirlere bağlı olmaksızın kasılmalara neden olabilir. 4- Parasempatik etki  Bradikardi, Hipotansiyon 5- Otonom sinir sistemini (sempatik) uyarır  Terleme, Taşikardi, Pireksi, Kalp ritm bozuklukları, Periferik damarlarda vazokonstriksiyon, Kan basıncı değişiklikleri, Sempatik reflekslerde spinal düzeyde disinhibisyon C. tetani sporları toprakta bulunur, kirli yaralarla bulaşır, toksinleriyle hastalık oluşturur Tetanus Klinik 1. Jeneralize tetanus Trimus, risus sardonicus, opistotonus, aspirasyon pnömonisi, asfiksi 2. Lokal tetanus Yaralanma bölgesi ile sınırlı 3. Sefalik tetanus Primer enfeksiyon bölgesi kafada olursa prognoz çok kötü 4. Neonatal tetanus Umbilikus kesilmesi sırasında Adele zayıflığı, emme güçlüğü ,jenaralize tetanoz Tetanus Laboratuvar tanı  Tanıda hikaye ve klinik bulguların önemi  Örnek alınması  Floresan antikor tetkiki  Direkt boyalı preparat  İzolasyon, identifikasyon ve toksin oluşumu  Hayvan deneyi Tetanus Tedavi 1- Hastanın yatırılması 3- Antiserum (THIG, antitoksin) + Aşı Gürültü, sıcak soğuk gibi uyaranlardan uzaklaştırılması 4- Antibiyotik tedavisi 2- Sedasyon ve Kas gevşeticiler:  Penisilin-G (Santral etkil GABA antagonisti, tercih Kas gevşeticiler edilmez)  Benzodiazepinler  Metronidazol (7-10 gün)  Baklofen 5- Yara temizliği  Meprobomat  Dantrolen 6- Solunum kontrolü Sedatifler 7- Beslenme ve komplikasyonlar ile mücadele  Fenobarbütaller  Diazepam  Klorpromazin TEMAS SONRASI TETANOZ PROFİLAKSİSİ (İlk 24 saat) Temiz –Küçük Kirli-Tetanojen Yara Yara Aşı anamnezi Aşı THIG Aşı THIG Üç dozdan az-Kuşkulu + - + + Tamamlanmış/En az 3 aşı Son 10 yıldır Son 5 yıldan yapılmış/Aşılama periyodu Fazla aşısız ise sürüyor aşısız ise - yap aşılı ise - yap, aşılı ise yapma yapma Çocukluk Dönemi Aşılama Takvimi 1.ayın 2.ayın 4.ayın 6.ayın İlköğretim İlköğretim AŞI 12. ay 18–24 ay Doğumda sonu sonu Sonu sonu 1.sınıf 8.sınıf Hep B I II III BCG I DaBT-İPA-Hib I II III R KPA I II III R KKK I R OPA I II DaBT-İPA R Td R Hep-B : Hepatit B Aşısı BCG : Bacille Calmette-Guerin Aşısı KKK : Kızamık, Kızamıkçık, Kabakulak Aşısı OPA : Oral Polio Aşısı KPA : Konjuge Pnömokok Aşısı Td : Erişkin Tipi Difteri-Tetanoz Aşısı R : Rapel (Pekiştirme) DaBT-İPA-Hib (Beşli Karma aşı): Difteri, aselüler Boğmaca, Tetanoz, İnaktif Polio, Haemophilus influenza tip b aşıları DaBT-İPA (Dörtlü Karma aşı) : Difteri, aselüler Boğmaca, Tetanoz, İnaktif Polio aşıları C. botulinum  Tıbbi önemi olan ve bilinen en kuvvetli zehiri üretir  Kapsülsüz  Hareketli, zorunlu anaerop  Düz veya bazen hafifçe kıvrık basil  Bakteri bedeninden daha geniş oval spor,  Spor, subterminal yerleşimli  Adi besiyerlerinde kolaylıkla ürer  Katı besiyerinde 5-10 mm. çaplı ortası mat, kenarları hafif saydam flamanlı R koloniler  Kanlı agarda tip G dışındaki tüm suşların kolonileri beta hemoliz zonu ile çevrili C. Botulinum Patojenite - virulans  C. botulinum’un neden olduğu besin zehirlenmelerinde klinik tablodan sorumlu olan faktör, bakteri tarafından üretilen ekzotoksindir.  Antijenik yapısına göre toksinin A, B, C, D, E, F ve G olmak üzere yedi tipi vardır.  İnsan botulismus olgularında en çok görülen tipler A, B, E ve F’dir.  Tip E’ye sıklıkla balık ve deniz ürünleri ile meydana gelen zehirlenmelerde rastlanır.  Tip F ile çok az sayıda salgın bildirilmiştir.  Toksin ağız yoluyla alındıktan sonra ince barsaklardan absorbe edilir, lenf yoluyla kan dolaşımına geçer. C. Botulinum Patojenite - Virulans  Toksin nöromuskuler kavşak ve periferiyel otonomik sinaptik bölgelerdeki reseptörlere bağlanmakta,  Plazma membranına penetre olup endositozis ile sinir hücresi içine girmekte  Asetil kolin salınımını engellemektedir.  Asetil kolin salınımının engellenmesi sonucu;  Diafragma ve çizgili kas motor sinirlerinin son plâklarında paraliziler meydana gelir.  Mikroskobik olarak beyin ve meninkslerde peteşiyal hemorajiler, ödem ve bazen trombozlar saptanır.  Gevşek paraliziler nedeni ile solunum engellenir ve hasta asfiksiyle kaybedilir. İnfant (Bebek) botulizmi:  Bebeklerin sindirim kanalındaki bakterilerin toksin oluşturması C. Botulinum klinik  Kontamine bal ani beşik ölümü ile ilişkili Besin Zehirlenmesi:  Konserve gıdalar en büyük risk  Besin alınmasından 8-36 saat sonra bulgular  Ağız kuruluğu  Pupiller dilatasyon  Bulanık görme, diplopi  Yumuşak damak felci  Konuşma bozuklukları  Solunum yetmezliği  Şuur açık ateş duyu kaybı yok Botulinum toxin tıbbi kullanımı (Botox) 1. Okülomotor bozuklukların tedavisi Strabismus Blepharospasm 2. Distonilerin tedavisi Tortikolis Hemifasiyal spasm C. perfringens (C. welchii )  Kuvvetli histotoksik etkiye sahip  Klinik örneklerden izole edilen clostridium türlerinin % 30’u  Spor, bakteri bedenini genişletmez.  Spor, çoğu kez santral ya da subterminal  Klinik örneklerde kapsüllüdür. yerleşimli olup oval şekillidir.  Kanlı ve serumlu besiyerlerinde kapsül  Dokuda sporsuzdur.  Bakterinin spor oluşturma ve direnç oluşumu sürerse de pasajlarla zamanla özellikleri ile, toksin üretimi arasında ters orantı vardır. kaybolur. (kapsüllü tek clostridium  Kirpiksiz ve hareketsizdir. türüdür.)  Genç kültürlerde gram pozitif iken, eski kültürlerde, gram negatif boyanma eğilimindedirler. C. perfringens Kültür özellikleri  Adi besiyerlerinde üreyebilir.  Besiyerine kan, serum, ve glikoz konması üremeyi artırır.  Adi agar besiyerlerindeki koloniler 2-3 mm çaplı, yuvarlak konveks, opak ve düz kenarlıdır.  Kültür yaşlandıkça kolonilerin büyüklüğü artar, konveksliği kaybolur, kenarları düzensizleşir.  Kanlı ve serumlu agarda bir gün sonra 2-4 mm çaplı, yuvarlak, konveks, düzgün kenarlı, mukoidal koloniler meydana getirir  Kanlı agardaki kolonileri çok karakteristik olarak iç içe iki hemoliz zonu ile çevrilidir.  İçteki hemoliz teta toksininin etkisiyle oluşur, dar ve beta hemoliz tipindedir.  Dıştaki ise alfa toksininin etkisiyle oluşur, daha geniş ve alfa hemoliz özelliğine sahiptir. C. Perfringens Biyokimyasal özellikleri  Turnusollü sütte; kazeini pıhtılaştırır ancak;  bu esnada sürekli olarak meydana gelen gaz, pıhtıyı parçalar ve “tüpte fırtına” görüntüsüne yol açar.  Jelatini eritir.  Ters CAMP(+)  Kuvvetli H2S yapar.  Lesitinaz üretir.  Nagler reaksiyonu pozitiftir. C. perfringens Toksinler C. perfringens antijenik ve biyolojik - aktivite bakımından farklılıklar gösteren, on iki değişik toksin oluşturur. Major toksinler: (alfa, beta, epsilon, iota) - Letal etkiye sahip suşlar bu dört toksini üretip üretmediklerine göre A dan E’ye kadar beş tipe ayrılır C. perfringens Toksinler - İnsanlar için patojen olanlar tip A, C dir. - Tip A : - gazlı gangren - gıda zehirlenmeleri - puerperal infeksiyonlar - bakteriyemiler - Tip C : - nektorizan enterit GAZLI GANGREN  Gazlı gangren, ezilmiş parçalanmış, içinde yabancı cisimlerin (taş, kumaş parçası, kemik, kan pıhtısı, nekrotik doku vb.) bulunduğu hasarlı dokularda,  Gaz oluşumu,  Ağır doku harabiyeti ve  Toksemi ile karakterize,  Bölgesel kaslarda nekroza yol açan ağır bir hastalık tablosudur.  Major travma:  Olguların en az yarısında.  Motorlu araç kazası,  Kesici alet veya ateşli silah ile yaralanma  Minör travma:  i.m. enjeksiyon,  Basit yırtık ve  Kesici veya delici aletler ile küçük yaralanmalar  Üst gastrointestinal sistem ameliyatlarını takiben, postoperatif  Nadiren kolon kanserli ve nötropenik hastalarda spontan olarak Spontan gazlı gangrenin en sık etkeni: C. septicum Fournier gangreni: Kas dokusu tutulmaz , perinede gelişen fasit, yumuşak doku enfeksiyonu GAZLI GANGREN  Yara kültürlerinde bu bakterilere çoğu zaman  Gazlı gangren, sıklıkla aerop ve anaerop  Pseudomonas, bakterilerin birlikte oluşturdukları mikst bir  Proteus,  Staphylococcus, infeksiyondur.  Escherichia coli,  Enterobacter,  En sık izole edilen türler  Enterococcus gibi aerop ve / veya fakültatif anaerop birçok  C. perfringens (% 90) mikroorganizma eşlik eder.  C. novyi (% 10 - 40) Tanıda: Klinik seyir, Gram sürüntüsünde lökositlerin olmayıp  C. septicum (% 10 - 20) Çok sayıda tipik bakterilerin görülmesi ve kültür Tedavi: Öncelikle debridman, gerekirse ampütasyon, yüksek doz Penisilin+klindamisin, hiberbarik oksijen C.Difficile  Antibiyotik ilişkili ishaller  Antibiyotik kullanımından genellikle 4-9 (2-20) gün sonra başlayan çok sulu veya mukoid, kötü kokulu dışkılama ile seyreden ishal  Etkenler  Sıklıkla:  C. difficile en sık  Candida spp.  Nadir:  S. aureus (Bebekler ve çocuklarda )  Enterotoksin üreten C. perfringens suşları  Klebsiella oxytoca C.Difficile Antibiyotik ilişkili ishaller Virulans faktörleri Risk Faktörleri  Enterotoksin(Toksin A)  Kombine antibiyotik tedavileri  308 kD enterotoksin  epiteliyal deskuamasyonu indükler  En sık: Klindamisin, amoksisilin,  mukozal permeabiliteyi artırır  sıvı sekresyonu artar ampisilin, sefalosporin  Sitotoksin(Toksin B)  Uzun süreli antibiyotik kullanımı  269 kDa sitotoksin  Toksin A’dan 1000 kat daha sitotoksiktir  Hospitalizasyon (Nazokomiyal ve  Her iki toksin de pro-inflamatuar sitokinlerin antibiyotiğe bağlı ishalin en önemli üretimini indükler. Sonuçta hemoraji-nekroz- enflamasyon ile barsak lümenine sıvı ile birlikte nedeni) protein sızması olayı gelişir  Yüzey tabaka proteini: Bağırsak yüzeyine bağlanma C. difficile infeksiyonu Klinik C. difficile infeksiyonu Pseudomembranöz kolit Tanı TEDAVİ  Altın standart: Hücresel sitotoksisite testi  Şartlar uygunsa antibiyotik tedavisi kesilir ile toksinin hücre kültüründe gösterilmesi  Hafif olgularda sıvı elektrolit replasmanı yeterli  ELISA (Toksin A ve B)  Ağır olgularda AB tedavi verilmeli  Metronidazol  En sık kullanılan yöntem  Vankomisin  Kültür(CCFA)  Semptomatik iyileşme 72 saat içinde  Sarı koloniler meydana getirir görülmeye başlar  Floresan antikor yöntemi  İshal ve kolit tablosu 10. günden sonra  PCR olguların %95 inde tamamen ortadan kalkar GRAM POZİTİF, SPORSUZ, ANAEROB BASİLLER Anaerop, sporsuz, gram pozitif basil ve koklar  İnsanların normal deri ve mukoza florasında bulunurlar.  Fırsatçı patojen bakterilerdir.  Özellikle ağız ve ürogenital bölgelerden alınan klinik örneklerde, flora üyesi olarak sıkça üretilirler.  Yara ve abse örneklerinden yapılan kültürlerde, genellikle diğer bakterilerle birlikte izole edilirken, steril vücut bölgelerinden alınan örneklerde nadiren, saf kültür şeklinde üretilebilirler. ANAEROP GRAM POZİTİF SPORSUZ BASİLLER  Ağız boşluğu, bağırsak ve ürogenital sistem gibi mukoza ile kaplı yüzeylerde ve deride sık bulunurlar.  Bu grup içinde:  Actinomyces,  Bifidobacterium,  Lactobacillus,  Mobiluncus,  Propionibacterium,  Eubacterium  Rothia cinsleri bulunur. LACTOBACILLUS  Doğada yaygındırlar  İlk izolasyonlarında mikroaerofilik veya  İnsan ağız boşluğu, gastrointestinal ve anaerop ortama gereksinim duyarlarsa da ürogenital sistem florasında bulunurlar. sonraki pasajlarda aerobik özellik  Yenidoğanlar ve puberteden menapoza kazanabilirler. kadar olan dönemdeki erişkin kadınların  Çoğu suş adi besiyerlerinde üremez. vajen florasında predominant olarak  Kolay ürediği besiyerleri bulunurlar  Kanlı agar  Bu bakteriler vajina epitelindeki  Çikolatamsı agar glikojenden laktik asit oluşturarak pH’ı 3-4’e  Rogosa’nın domates sulu agar by kadar düşürüp patojen  Asit pH’ya sahip mikroorganizmaların vajinaya yerleşmesine  Seçici besiyeri engel olurlar.  Tipik “clue cell” görünümüne neden olan G. MOBILUNCUS vaginalis ile birlikte vagen epitel hücrelerini attake eder  Normal vajen florası üyesidir.  Pelvik iltihabı hastalığı olan kadınların  İnsan rektumundan da sıkça, endometrial aspiratlarından ve erken doğan üretilmektedir. bebeklerin plesentalarında sıklıkla Bacteroides ve Peptococcus türleri ile birlikte izole edilirler.  Lactobacillus’ların predominant olduğu  Steril vücut bölgelerinden alınan örneklerde sağlıklı kadınların vajinal sürüntü nadiren saf kültür şeklinde de örneklerinde % 10’un altında izole üretilebilmektedir. edilirken, nonspesifik bakteriyel vajinitli kadınlardan alınan örneklerin % 50-65’inde Mobiluncus türleri de üretilmektedir.  Gardnerella vaginalis ile birlikte Bakteriyel vajinitli olgularda etken olarak karşımıza çıkar. Gardnerella  Küçük  -1.5 µm çapında  Sporsuz  Hareketsiz  Kokobasil şeklinde  Çukulata agar besiyerinde gri renkli, küçük, yuvarlak, konveks koloniler  Selektif besiyerleri  HBT (Human Blood Tween)  (içinde Safra tuzu, Colistin, Nalidiksik asit, Amfoterisin B bulunur)  Colistin-oxolinic asit kanlı agar BAKTERİYEL VAGİNOZİS  Laktobasillerin azalıp yerini Gardnerella  Vajinit vakalarının %45’inden sorumludur vaginalis, Mobiluncus, Bacteriodes  Obstetrik hastalarının % 20-30’unda Peptococcus ve Peptostreptococcus gibi mevcuttur anaerob bakterilerin aldığı polimikrobiyal  Vakaların yaklaşık yarısı asemptomatiktir bir sendromdur  Sıklıkla polimikrobiyaldir.  İnflamasyon yoktur  En sık etken Gardnerella vaginalis’tir  Cinsel aktivite ile ilişkilidir ancak CYBİ değildir BAKTERİYEL VAGİNOSİS Predispozan faktörler Tanı  Vajinal duş  Esas semptom; koku :  Özellikle koitus sonrası ve  RIA kullanımı  Akıntı mevcutken balık kokusu  Yeni cinsel eş  Homojen, köpüklü, gri beyaz renkli sekresyonlar  Vajinal enstruman kullanımı  PH > 4.5 ( 5.0-5.5 )  Sigara kullanımı  Serum fizyolojik ile hazırlanan taze preparatta CLUE HÜCRELERİN varlığı  Whiff testi veya Amin koku testi :  Vaginal sekresyona KOH eklenmesiyle kokmuş balık veya amin kokusu Gebelikte erken doğum, korioamnionit, endometrit riskini artırır Daha önce erken doğum yapmış, erken doğum riski yüksek hastalarda BV tedavisi desteklenmektedir Gardnerella vaginalis vajinitinde tanı Vajinal akıntıdan hazırlanan smearların  Nuggent skorlaması Gram boyalı preperatlarında; a) "Clue cell” varlığı: Dökülen vajen epitel hücresinin gram değişken kokobasiller ile örtülmüş olarak adeta bu hücrelerde bakteriler yapışmış gibi görülmesi "CLUE cells=ipucu (Yumak) hücre” olarak da tanımlanır b) Gram variabl kokobasillerin görülmesi c) Laktobasillerin azalması veya kaybolması d) Lökosit sayısının azalması PROPIONIBACTERIUM  Dallanma özelliğine sahip, hareketsiz, sporsuz difteroid görünümlü basillerdir.  X, Y, V harflerine benzer duruş şekilleri gösterirler.  Bazen çok uzun olabilirler.  Pleomorfik bakterilerdir.  Anaerop ve mikroaerofil şartlarda, nonselektif besiyerlerinin çoğunda, rahatlıkla ürerler.  Normal derinin flora CUTIBACTERİUM ACNES/PROPIONIBACTERIUM  İnsan hastalıkları ile ilgili en önemli türler P. acnes, P. granulesum, P. avidum ve P. lymphohylum’dur.  P. acnes ve P. granulosum, follikül dibinde meydana getirdikleri propionik asidin yaptığı irritasyon sonucu, akne oluşumuna neden olur.  P. acnes, prostetik kapak endokarditli ve damar grefti konulan hasta kanlarından;  P. avidum, irin, beyin ve çene abselerinden;  P. lymphophylum, Hodgkin lenfomalı olguların lenf düğümlerinden izole edilmiştir. Cutibacterium aknes, eski propionibacterium aknes, akne gelişimi ile ilişkili, BİFİDOBACTERIUM  Anne sütü ile beslenen çocukların bağırsak florasının % 90’ını oluştururlar.  Yetişkinlerin ağız boşluğu, vajen ve dışkısından da izole edilebilir.  Bazı türleri, diğer bakterilerle birlikte ciddi olabilen alt solunum yolu infeksiyonlarına neden olabilir.  Bifidobacterium dentium, bu bakteri Bifidobacterium cinsi içinde potansiyel patojen olan tek türdür. Anaerop sporsuz Gram pozitif kok Peptostreptokok  Cilt, oral, GİS ve genitoüriner sistemin doğal üyesi  Genelde enfeksiyonları mikst  Aspirasyon pnömonisi ve Akciğer apsesi  Sinüzit ve beyin apsesi  İntraabdominal abseler  Endometrit, septik abortus  Kadınlarda gelişen Peptostreptokok bakteriyemileri çoğunluklu GÜS  Osteomiyelit, artrit, Isırık enfeksiyonları dahil cilt ve yumuşak doku enf.  Tedavide: Penisilin ve Sefalosporinlere çok duyarlı.

Use Quizgecko on...
Browser
Browser