Kıkırdak Doku Histolojisi (PDF) - Dr. Özlem Kara
Document Details

Uploaded by UnquestionableFresno
Medicine
Dr. Özlem Kara
Tags
Summary
Bu sunum, Dr. Özlem Kara tarafından hazırlanan kıkırdak doku histolojisini ele almaktadır. Hücre yapısı, lifler, temel madde ve kondroblastlar gibi kıkırdak dokusunun temel bileşenlerini ve dokunun özelliklerini kapsar.
Full Transcript
Kıkırdak doku histolojisi Dr. Özlem Kara KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR Kıkırdak dokusunun temel elemanları 1) Hücreler 2) Lifler 3) Temel madde 1)Kıkırdak...
Kıkırdak doku histolojisi Dr. Özlem Kara KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR Kıkırdak dokusunun temel elemanları 1) Hücreler 2) Lifler 3) Temel madde 1)Kıkırdak dokusunu oluşturan hücreler Kondrositler Kondroblastlar 2)Kıkırdak dokusunda bulunan lifler Kollagen lifler Elastik lifler 3)Kıkırdak dokusunu oluşturan temel madde Proteoglikanlar Glikoproteinler 2/54 KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR Kıkırdak özelleşmiş bir bağ dokusu tipidir. Diğer bağ dokularına benzer şekilde, hücreler, lifler ve temel maddeden (ara madde, ekstrasellüler matriks) oluşur. Kıkırdak dokusunun temel maddesi oldukça sıkı kıvamlı ve esnektir. Tip II kollagen lifler kıkırdak matriksinin temel özelliğidir. Kıkırdak hücrelerine kondrosit adı verilir ve hücreler kıkırdak dokusunun yaklaşık %2-5’ini oluşur. Kondrositler matriks içinde laküna adı verilen boşluklara yerleşmiştir. 3/54 KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR Kıkırdak Dokusunun Görevleri 1.Fetal dönemde iskeletin büyük bölümünü oluşturur, kemik gelişiminde kalıp görevi yapar. 2. Kıkırdak dokusu kendi iç büyüme yeteneğinde olmasından dolayı doğum öncesi ve sonrası dönemlerde uzun kemiklerin büyüme ve gelişmelerinde görev üstlenir. Uzun kemiklerin epifiz kıkırdağını oluşturarak boyun uzamasında görev alırlar. 3.Kendine özgü sertliğinden dolayı, çevre dokuları için desteklik ve iskelet görevi yapar. Solunum yollarının (larinks, trakea ve bronşlar) duvarlarını destekleyerek, solunum yollarının devamlı açık kalmasını sağlarlar. 4/54 KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR Kıkırdak Dokusunun Görevleri 4.Kulak kepçesi ve burun kanatları gibi yumuşak organların biçimlerinin korunmasında ve desteklenmesinde rol alır. 5.Hareketli eklem yüzeylerinde, özellikle sinoviyal eklemlerde olduğu gibi, düzgün yüzeyli, darbe emici ve basınçlara dayanıklı bir yapı oluşturarak kemiklerin rahat hareket edebilmelerini sağlayan kaygan yüzeyler oluştururlar. 5/54 KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR Kondroblastlar Kondrositlerin öncül hücreleridir, mezenkim hücrelerinden farklılaşırlar. Perikondriumun hemen altında, kıkırdağın yüzeyinde yerleşim gösterirler. 6/54 KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR Kondroblastlar Kıkırdak matriksinin sentezinden sorumlu olan hücrelerdir. Lif ve temel madde sentezi yaptıktan sonra kondrositlere dönüşürler. Sitoplazmaları bazofilik olarak boyanır. Kondroblastlar protein sentezi yapan hücrelerin tipik özelliklerini gösterir. İyi gelişmiş endoplazmik retikulum ve Golgi kompleksi bulunur. Ayrıca, sitoplazmada salgı granülleri, veziküller, ara filamanlar ve mikrotübüllerin varlığı da gösterilmiştir. 7/54 KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR Kondrositler Kıkırdak dokusunun olgun hücrelerdir. Kondrositler ara madde içinde laküna ya da kondroplast adı verilen kovuklarda yerleşirler. Yuvarlak veya oval şekillidir ve genellikle tek, merkezi çekirdek içerirler. 8/54 KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR Kondrositler Rutin hematoksilen ve eozin ile boyanmış kesitlerde, kıkırdak hücreleri lakünalar içinde büzülmüş olarak görülür ve hücre yüzeyi ile kovuk çeperi arasında doğal olmayan bir boşluk belirir. Kondrositlerin hücre yüzeyin-de kısa uzantılar bulunur, bu özellik hücrelerin madde alışverişi için yüzey alanını genişlettiğini gösterir. 9/54 S. Özdamar KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR Kondrositler Kondrositler laküna içinde tek tek ya da birkaçı bir araya gelerek gruplar halinde bulunurlar. Kondrositlerin bir laküna içinde iki veya daha fazla bulunması durumunda bunlara izogen grup adı verilir. İzogen gruplar, gelişim sırasında bir laküna içindeki kondrositin mitotik bölünmesi sonucu ortaya çıkarlar. 10/54 S. Özdamar KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR Kondrositler Kondrositler, özellikle gelişmekte olan kıkırdaklarda, aktif olarak lif ve temel madde sentezine katılırlar. Aktif bir kondrositin elektron mikroskobik yapısı, protein sentez eden bir hücrenin tipik ince yapısına benzer. Bunlar büyük ve ökromatik bir çekirdek ve belirgin çekirdekçik, çok iyi gelişmiş GER ve Golgi kompleksine sahiptirler. 11/54 S. Özdamar KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR 12/54 S. Özdamar KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR Kondrositler Sitoplazmada glikojen ve lipid tanecikleri gibi inklüzyonlar da bulunur. Kondrositler tip II kollageni, proteoglikanları ve kondronektini sentezlerler. Kollagen GER’de, glikozaminoglikanlar Golgi komplekste bir araya getirilip sülfatlanır. Oksijen desteğinin yetersiz olmasından dolayı, kondrositler enerjilerinin büyük bölümünü anaerobik glikolizle üretir. Hücreler yaşlandıkça organel miktarı azalır ve inklüzyon miktarı artar. 13/54 KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR Kıkırdak Matriksi Kıkırdak matriksi kollagen ve elastik lifler, çeşitli tipte proteoglikanlar ve glikoproteinlerden oluşur. Kollagen, hyaluronik asit, proteoglikanlar ve glikoproteinler bütün kıkırdak tiplerinde değişik miktarlarda bulunan makromoleküllerdir. Kıkırdağın yaş ağırlığının %72-75’ini su, %10’unu proteoglikanlar, %16’sını kollagen (Tip II), %1.6’sını glikoproteinler ve %0.5 kadarını mineraller oluşturur. Kıkırdak matriksi homojen bir görünümdedir. kollagen liflerle, temel maddenin ışık kırma indisleri birbirine çok yakındır. Kıkırdak ara maddesi, polianyonik özelliğinden dolayı bazofilik; sülfatlı glikozaminoglikanlardan dolayı metakromatik; glikoproteinlerden dolayı da PAS (+) olarak boyanır. 14/54 KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR Kıkırdak Matriksi Histolojik kesitlerde, lakünaların hemen çevresindeki matriks daha yoğundur ve daha bazofilik bo-yanır, bu bölgeye kapsüler ya da territorial matriks (1) adı veri-lir. Bu bölge, Sülfatlı glikoz-aminoglikanlardan zengin kollagen liflerden ise fakirdir. Territorial matrikslerin arasında kalan matriks bölgeleri ise interterritorial matriks (2) ola-rak adlandırılır, bu bölgeler glikozaminoglikanlar daha azdır ve territorial matrikse göre daha zayıf bazofili gösterir ve metakromtik özelliği zayıftır. 15/54 KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR Territortal matriks İnterterritoryal matriks 16/54 KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR Kıkırdak Matriksi Matrikste esas olarak tip II kollagen bulunur, ayrıca kıkırdak tipine göre elastik lifler de yer alır. Tip II kollagen yanında az miktarda olmak üzere Tip IX, X ve XI kollagen lifler de tanımlanmıştır. Tip II kollagen yaklaşık 15-30 nm çaplarındadır ve 64 nm’lik bandlar şeklindedirler, bir araya gelerek kalın demetler oluşturmazlar. Kollagen tüm matriks boyunca gevşek bir üç boyutlu lif ağı oluştururlar. Lakünalardan interterritorial matrikse doğru gidildikçe, kollagen lif çapında bir artma eğilimi söz konusudur. 17/54 KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR Kıkırdak Matriksi Kıkırdaktaki başlıca glikozaminoglikanlar kondroidin 4 sülfat, kondroidin 6 sülfat ve keratan sülfat molekülleridir. Ek olarak sülfatsız glikozaminoglikan molekülleri de (hyaluronik asid) vardır. Hyaluronik asit uzun iplik şeklinde bir moleküldür ve uzunluğu boyunca üzerine düzenli şekilde bağlayıcı proteinler tutunmuştur. 18/54 KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR 20/54 KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR Kıkırdak Matriksi GAG zincirlerindeki bol sülfat ve karboksil grupları, matrikse aşırı bir negatif yük sağlamakta ve su moleküllerinin de önemli bir bölümü GAG’lardaki bu negatif yüklere bağlanmış durumdadır. Matrikste serbest su hemen hemen hiç bulunmaz. Dokuya bir basınç uygulandığında, su molekülleri proteoglikanların yüklü kısımlarından ayrılır, böylece (-) yükler birbirlerine yakınlaşırlar. Kıkırdak matriksinde kümelenme yapmayan diğer proteoglikanlar da bulunmaktadır. Bunlar nonkollejenöz proteinlerdir. Bu küçük düzenleyici ve yapısal proteinler kondrosit ve matriks etkileşimine katılır ve kıkırdak dejenerasyonu ve turnoveri için birer klinik marker olarak kullanılırlar. Bunlardan bazıları anchorin CII, tenassin ve fibronektindir ve kondrositleri matrikse bağlarlar. 21/54 KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR Perikondrium Kıkırdak dokusu perikondrium adı verilen düzensiz sıkı bağ dokusu ile kuvvetli şekilde sarılmıştır. Ancak, eklem kıkırdaklarında ve fibröz kı- kırdakta perikondrium bulun-maz ve kıkırdak direkt ola-rak kemik veya bağ dokusu ile bağlantılıdır. Perikondrium Tip I kollagen, çok sayıda fibroblast ve zengin kan damarına sahip-tir. Perikondrium, ışık mik-roskobunda, kalın tip I kol-lagen içeriğinden dolayı asi-dofilik olarak boyanır. 22/54 KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR Perikondrium Perikondrium iki tabakadan oluşur. Kondrojenik tabaka kıkırdağa bakan iç yüzde bulunur. Bol fibroblast, az lif içerir. Bu tabakadaki hücreler, kıkırda- ğın zedelenmesi durumunda, kondroblastlara farklılaşarak kıkırdak matriksini sentezle-yip kondrositlere dönüşürler. Fibröz tabaka dışta yer alır, kollagen liflerden zengin ve fibroblastlardan fakirdir. 23/54 KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR Kıkırdağın büyümesi ve gelişmesi Kıkırdak dokusu embriyonun mezenkimal dokusundan gelişir. Kıkırdağın gelişeceği bölgelerde meydana gelen ilk değişiklik yıldız şekilli mezenkimal hücreler uzantılarını geri çekerler ve yuvarlak şekil alırlar. Aynı zamanda mezenkimal hücreler hızla bölünüp çoğalarak ilk kıkırdaklaşma merkezlerini oluştururlar. Hücreler birbirlerine çok yakın olup, aralarındaki bağlantılar belirgin olarak seçilemez. Bu öncül hücreler kondroblastlara farklılaşarak kendi aralarına amorf yapıda metakromatik matriksi ve kollageni sentezlerler. Lif ve temel medde sentezi arttıkça, kondroblastlar ayrı ayrı lakünalara yerleşmeye başlarlar. Matriks depolanması kondroblastları birbirinden uzaklaştırmaya başlar ve böylece kıkırdak dokusu daha seyrek hücreli bir görünüm kazanır. 24/54 KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR A: Mezenkim tüm kıkırdak tipleri için öncü dokudur. B: Mezenkim hücreleri mitozla çoğalarak yığın oluştururlar C: Matriks yapımıyla kondroblastlar birbirinden uzaklaşır D: İzogen gruplar oluşturmak için kondrositler laküna içinde bölünürler. 25/54 KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR Kıkırdağın büyümesi ve gelişmesi Kıkırdaklaşma merkezi belirli bir genişliğe ulaştığında, büyüme iki farklı mekanizmayla devam eder. 1) Perikondriumun kıkırdağa bakan iç yüzündeki hücreler çoğalır, kondrositlere farklılaşır ve kendi aralarına matriks sentez ederek kıkırdak dokusunun genişlemesi sağlanır. Bu şekilde, kıkırdağın yüzeyine yeni hücrelerin ve matriksin eklenmesiyle gelişen büyümeye, Appozisyonal büyüme (ekzojenöz, eklenme suretiyle) adı verilir. 2) Gelişen kıkırdağın iç kısmında, lakünalar içerisinde yerleşim gösteren kondrositler, mitoz bölünme ile çoğalmaya başlarlar ve böylece lakünalardaki kondrosit sayısı artar ve her bir lakünada sayıları 3-7 arasında değişen kondrosit grupları oluşur. Bu gruplara, izogen grup adı verilir. Bu şekilde, içten yüzeye doğru kıkırdağın büyümesine, intersitisiyel büyüme adı verilir. 26/54 KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR 27/54 S. Özamar KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR Kıkırdak dokusu (hyalin kıkırdak) üzerine hormonların ve vitaminlerin etkileri Tiroksin Kıkırdak büyümesini ve matriks sentezini uyarır Büyüme hormonu Kıkırdak büyümesini ve matriks sentezini uyarır Testosteron Kıkırdak büyümesini ve matriks sentezini uyarır Kortizon Kıkırdak büyümesini ve matriks sentezini inhibe eder Hidrokortizon Kıkırdak büyümesini ve matriks sentezini inhibe eder Estradiol Kıkırdak büyümesini ve matriks sentezini inhibe eder A vitamini yetersizliği Epifizeal plağın genişliğini azaltır A vitamini fazlalığı Epifizeal plağın kemikleşmesini hızlandırır C vitamini yetersizliği Matriks sentezini inhibe eder, epifizeal plağın yapısını bozar; iskorbüte sebep olur D vitamini yokluğu, Kondrosit çoğalması normaldir fakat matriks yeterli derecede kalsifiye olmaz; kalsiyum ve fosfor raşitizm gelişir emiliminde bozukluk 28/54 KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR Kıkırdak dokusu (hyalin kıkırdak) üzerine hormonların ve vitaminlerin etkileri Tiroksin Kıkırdak büyümesini ve matriks sentezini uyarır Büyüme hormonu Kıkırdak büyümesini ve matriks sentezini uyarır Testosteron Kıkırdak büyümesini ve matriks sentezini uyarır Kortizon Kıkırdak büyümesini ve matriks sentezini inhibe eder Hidrokortizon Kıkırdak büyümesini ve matriks sentezini inhibe eder Estradiol Kıkırdak büyümesini ve matriks sentezini inhibe eder A vitamini yetersizliği Epifizeal plağın genişliğini azaltır A vitamini fazlalığı Epifizeal plağın kemikleşmesini hızlandırır C vitamini yetersizliği Matriks sentezini inhibe eder, epifizeal plağın yapısını bozar; iskorbüte sebep olur D vitamini yokluğu, Kondrosit çoğalması normaldir fakat matriks yeterli derecede kalsifiye olmaz; kalsiyum ve fosfor raşitizm gelişir emiliminde bozukluk 28/54 KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR Dejenerasyon Diğer dokuların tersine kıkırdak dokusu dejeneratif değişikliklere daha sık maruz kalır. Kıkırdak dokusunda görülen en yaygın dejenerasyon matriksin kalsifikasyonudur. Kalsifikasyon sırasında önce kıkırdak hücrelerinde boy ve hacimce artış görülür ve ardından hücreler ölür. Diğer bir değişim ise Asbestos transformasyonudur. Bu olayda, kıkırdağın iç bölgelerindeki hücrelerde sayıca azalma kollagen lifde kalınlaşma ve anormal artış görülür. Sonuçta kıkırdak yumuşar. İpliğimsi görünümdeki bu liflere asbestos lifleri, olaya da asbestos transformasyonu denir. 29/54 KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR Rejenerasyon Çok erken dönem hariç, ileri yaşlarda hasar gören kıkırdağın onarımı tam değildir. Normal şartlarda kıkırdakta bir hasar oluştuğunda dejenerasyon bölgesi perikondriumun aktivitesine bağlı olarak tamir edilir. Kıkırdak kırıldığında veya yaralandığında perikondriumdaki kondroblastlar kırılma bölgesine girer ve yeni kıkırdak dokusu oluşturulur. Yaygın hasarlı alanlarda ise perikondriumdan yeni kıkırdak tam olarak oluşmaz ve yeri, bağ dokusundan oluşmuş bir skar dokusu ile doldurulur. 30/54 KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR KIKIRDAK TİPLERİ I. Hyalin kıkırdak II. Elastik kıkırdak III. Fibröz kıkırdak 31/54 KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR Hyalin Kıkırdak Hem fetusta hem erişkinde en yaygın bulunan kıkırdak türüdür. Taze halde iken beyaz, yarı şeffaf ve sağlam jel benzeri yapıdadır. Mekanik güce karşı bükülgen ve esnektir. Lifler, hyalin kıkırdak matriksi içinde üç boyutlu bir ağ yapısı oluşturan ince (yaklaşık 20 nm çapında) tip II kollagen liflere sahiptir. Bunların küçük hacimde olmaları ve refraktif indeksi temel madde ile aynı olması nedeniyle ışık mikroskobunda ayırt edilmesini zorlaştırır. Hyalin kıkırdağın kuru ağırlığının yaklaşık % 40’ını ara madde içindeki kollagen oluşturur. 32/54 KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR Kb: kondroblast, Ks: kondrosit, M: Matriks, Ç: çekirdek, L: lipid, P: perikondrium 33/54 KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR Hyalin Kıkırdak Temel madde hyalin kıkırdağın en baskın doku elemanıdır. Kimyasal analizler ile hyalin kıkırdağın ara maddesinde hyaluronik asit, kondroitin 4 sülfat, konroitin 6 sülfat ve keratan sülfatın bulunduğu gösterilmiştir. Kondroitin sülfat ve keratan sülfat proteoglikan monomerleri formundadır ve bir çekirdek proteinine kovalent olarak bağlanmışlardır. Bu proteoglikanların 200 kadarı hyaluronik asidin uzun monomerleri ile ilişki kurarak proteoglikan agregatlarını oluştururlar. Bunlar da elektrostatik etkileşimle kollagen liflere bağlanmıştır. Ayrıca, matrikste kondronektin de bulunur; bu, kondrositlerin matriks kollagenine yapışmasını başlatır. 34/54 KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR 35/54 KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR Hyalin Kıkırdak Kıkırdak matriksi büyük miktarlarda su içerir, hyalin kıkırdağın net ağırlığının % 60- 78’ini su oluşturur. Bu suyun büyük kısmı bağlı su şeklindedir ve kıkırdağın esnekliğinde görev alır. Suyun kalan kısmı da küçük eriyik maddelerin diffüzyonunu sağlayacak şekilde zayıf olarak bağlanmıştır. Genel olarak, su miktarı kıkırdağın fonksiyonel durumuna göre değişir. Eklem kıkırdaklarında basınç arttığında, yüksek derecede hidratasyon ve su hareketi ile basınca ve ağırlığa karşı cevap verilmesi sağlanır. 36/54 KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR Hyalin Kıkırdak Hyalin kıkırdağın kesitlerinde kondrositler bulundukları yere göre farklı şekil ve büyüklüktedir. Perikondriumun hemen altında, kıkırdağın yüzeyine yakın bölgelerde küçük, uzun ve yassı şekildedirler, yüzeye paralel olarak uzanırlar ve lakünalar içinde genelde tek tek yerleşmişlerdir. İç kısımlara doğru gidildikçe hücrelerin yuvarlaklaştığı ve 10-30 m çapa kadar ulaştıkları görülür. Ayrıca, iç kısımlarda birden fazla kondrosit aynı laküna içinde izogen grupları oluştururlar. 37/54 KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR Hyalin Kıkırdak Hızlı büyüme ve sağlamlığı nedeniyle hyalin kıkırdak ideal bir fetal iskelet dokusunu oluşturur. Fetal kıkırdak yerini kemiğe bırakırken, uzun kemiğin ucunda epifizeal plak olarak kalır. Bütün yaşlarda, perikondriumsuz hyalin kıkırdak (eklem kıkırdağı) kemiğin eklem yüzünü örter ve burada baskıya karşı koyar ve düz bir yüzey oluşturarak sürtünmeyi en aza indirir. Hyalin kıkırdak vücuttaki en yaygın kıkırdak tipidir. Kostal kıkırdaklar, laringal kıkırdakların çoğu, trakea kıkırdakları ve bronş duvarındaki kıkırdak plakaları hyalin kıkırdaktır. 38/54 KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR 39/54 KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR Elastik Kıkırdak Tip II kollagen lifler çok miktarda yoğun dallanma gösteren ve anastomoz yapan elastik lif içermesiyle farklılık gösterir. Taze halde iken elastik liflerdeki elastinin varlığından dolayı opak ve sarımsı renkte görülür. Hyalin kıkırdağa göre daha esnektir. Elastik lifler resorsin fuksin ve orcein gibi özel boyalarla boyanmış kesitlerde çok iyi gösterilebilir. Elastik lifler perikondriuma komşu matriks içinde gevşek, dokunun daha derinlerinde yoğun paketlenmiştir. Elastik kıkırdak hyalin kıkırdakla aynı yapıda olan perikondriuma sahiptir. Lakünalardaki hücreler daha az sayıdadır; bir laküna içinde genelde bir bazen ikili- üçlü gruplar halinde bulunurlar. 40/54 KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR 41/54 KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR Elastik Kıkırdak Elastik kıkırdak protein kompozisyonu farklı dalgalı lif bantlarına sahip bir primitif bağ dokusundan gelişir. Fibroblastlar elastin salgılarlar ve bilinmeyen bir mekanizma ile dallı elastik liflere dönüştürülür. Kondrositlerin gelişimi ve diğer matriks elemanlarının üretimi hyalin kıkırdakta olduğu gibidir. Daha sonraki büyüme hyalin kıkırdaktakine benzer. Elastik kıkırdak hyalin kıkırdak kadar dirençli değildir ancak daha esnektir ve kolayca eğilip bükülebilirler. Elastik kıkırdak matriksi hiç bir zaman kalsifiye olmaz. Yalnız veya hyalin kıkırlıkla birlikte bulunabilir. İnsanda, kulak kepçesinde, dış kulak yolunda, östaki borusunda, epiglottiste, larinksin kornikulat ve kuneiform kıkırdaklarında bulunur. 42/54 KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR 43/54 KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR Fibröz Kıkırdak Fibröz kıkırdak sıkı bağ dokusu ile hyalin kıkırdak arasında bulunur; bu özelliği ile bir geçiş dokusu olarak görev yapar. Fibröz kıkırdakta kollagen tip I şeklindedir, az miktarda tip II kollagen liflerde bulunur. Kollagen lifler rutin hematoksilen ve eozin ile boyanmış kesitlerde görülebilecek kadar kaba demetler oluştururlar. Temel madde eşit miktarda dermatan sülfat ve kondroitin sülfat içerir. Fibröz kıkırdakta kondrositler tek tek veya izogen gruplar halinde kollagen demetler arasına yerleşmiştir. Bu demetler genellikle direnç yönünde uzanırlar. Matriksi, diğer kıkırdaklardakine göre daha az miktardadır ve tip I kollagen nedeniyle asidofilik boyanır. Taze halde iken grimsi beyaz renkte görülür. 44/54 KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR 45/54 KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR Fibröz Kıkırdak Yoğun mekanik stresin oluştuğu bölgelerde, fibröz kıkırdak fibroblast veya fibroblasta benzer hücrelerin kondrositlere farklılaşmasıyla düzenli sıkı bağ dokusundan gelişir, perikondrium bulunmaz. Fibröz kıkırdak daima sıkı bağ dokusu ile ilişkidedir ve genellikle bu iki farklı doku arasındaki sınır ayırt edilemez. Vücutta, intervertebral disklerde, symphisis pubiste, sternoklavikular ve temporomandibular eklemlerin eklem disklerinde, diz eklemlerinin meninkslerinde ve tendonların kemiğe tutunma bölgelerinde bulunurlar. Genel olarak fibröz kıkırdak baskıya kalan bölgelerde direnç gösterir. 46/54 KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR Kıkırdak tipleri, özellikleri ve yerleşimleri Kıkırdak tipi Özellik Perikondrium Yerleşim Hyalin Tip II kollagen lifler, bazofilik Perikondium ile sarılmıştır, Uzun kemiklerin eklem yüzleri, matriks, kondrositler genellikle eklem kıkırdaklarında ve burun, larinks, trakea, bronşlar, izogen gruplar halinde epifizde bulunmaz kostaların ventral uçları düzenlenmiş Elastik Tip II kollagen lifler, elatik Perikondriuma sahiptir Kulak kepçesi, dış kulak yolu, lifler östaki borusu, epiglottis, larinksin kuneiform kıkırdağı Fibröz Tip I kollagen lifler, asidofilik Perikondriuma sahip değildir İntervertebral diskler, artikular matriks, kondrositler kollagen diskler, simpisis pubis, bazı bantlar arasında paralel sıralar tendonların insersiyosu halinde sıralanmış, sıkı bağ dokusu veya hyalin kıırdak ile bağlantılı 47/54 KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR İNTERVERTEBRAL DİSKLER İntervertebral diskler vertebraların gövdeleri arasında yer alırlar ve ligamentum longitudinale’ler tarafından belirli bir konumda kalacak şekilde vertebralara tutturulmuşlardır. Her intervertebral disk, dıştan gergin bir annulus fibrosus ve notokord (chorda dorsalis) kalıntılarını içeren yumuşak, jöle şeklinde çekirdek nukleus pulposus olmak üzere iki kısımdan oluşmuştur. İntervertebral diskler saggital kesitte konik olarak görülürler. Boyun ve bel bölgelerindekiler öne doğru yüksek, arkaya doğru alçak, göğüs bölgesinde, bunun tersine öne doğru alçak, arkaya doğru yüksektir. İntervertebral disklerin yüzeyi hyalin kıkırdakla kaplıdır ve omurlarla sinkondrotik olarak birleşmişlerdir. 48/54 KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR İNTERVERTEBRAL DİSKLER Annulus fibrosusta dış halka esas olarak fibröz kıkırdaktan oluşmuştur ve dıştan düzenli elastik bağ dokusu (ligament) tarafından çevrelenmiştir. Fibröz kıkırdak konsantrik lameller şeklinde düzenlenmiştir ve her bir kollagen band bir sonrakine sağ açıda düzenlenmiştir. Birbirini takip eden bu tabakalarda kollagen lif demetleri dik açıda dizilim gösterirler. Komşu tabakalar ile 90 derecelik açı yapan tip I kollagen fibrillerden oluşan çok sayıda lamel, vertebralar arasında meydana gelen baskıya karşı koyabilmesi için diske gereken esnekliği sağlar. 49/54 KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR 50/54 KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR İNTERVERTEBRAL DİSKLER Nukleus pulposus annulus fibrosusun merkezinde yer alır. Çocuklarda büyüktür ancak yaş ilerledikçe küçülür ve yerini kısmen fibröz kıkırdağa bırakır. Nukleus pulposus hyaluronik asit ve tip II kollagen liflerden zengin kıvamlı bir madde içine gömülmüş birkaç hücreden ibarettir. İntervertebral disklerin görevi otomobillerin amortisörleri ile benzerlik gösterir. Üzerine yük bindiğinde sıkışır, yük kalktıktan belli bir süre sonra esas şeklini yeniden kazanır. Böylece yağlanmış bir yastık gibi davranarak, omur hareketleri sırasında oluşan mekanik baskılarla vertebraların aşınması engeller. 51/54 KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR 52/54 KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR İNTERVERTEBRAL DİSKLER İntervertebral disk fıtığı İlerlemiş yaş ile birlikte, azalan iç basınç nukleus pulposusun küçülmesine neden olur. Bu, annulus fibrosusun gerilimini zayıflattığından yırtılmaları kolaylaştırır. Nukleus pulposus fıtıklaşması, annulus fibrosusun haraplaşmasından sonra jöle şeklindeki nukleusun dorsal ve laterale doğru canalis vertebrales içine itilmesiyle oluşur. Bu, medulla spinalisi veya spinal sinirlere baskı oluşturur. Nukleus fıtıklaşması en çok 3-4. ve 4-5. bel omurları arasında olur. 53/54 KIKIRDAK DOKUSU DOKULAR 54/54