İnterseks Durumdaki Olgularda Cinsiyet Kromozomları PDF
Document Details
![TenderPolonium](https://quizgecko.com/images/avatars/avatar-17.webp)
Uploaded by TenderPolonium
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi
Sevide Şencan
Tags
Related
- Sex Determination and Sex Chromosomes PDF
- Sex Determination, Sex Chromosomes, Sex-Linkage Lecture Slides PDF
- Essentials of Genetics Chapter 5 : Sex Determination & Sex Chromosomes (PDF)
- Sex Chromosomes, Barr Body and Lyon Hypothesis Lecture 15 PDF
- Sex Chromosomes, Linkage, and Organelle Inheritance PDF
- SEX Notes PDF
Summary
Bu makale, intersex bireylerde cinsiyet kromozomlarının rolünü, farklılıklarını ve etkileşimlerini ele alıyor. Ayrıca, testiküler feminizasyon sendromu, konjenital adrenal hiperplazi ve gonadal disgenez gibi çeşitli durumlara da değiniyor.
Full Transcript
İNTERSEKS DURUMDAKİ OLGULARDA SEKS KROMOZOMLARI DR. ÖĞR. ÜYESİ: SEVİDE ŞENCAN ŞEYH EDEBALİ TIP FAKÜLTESİ TIBBİ BİYOLOJİ ANABİLİM DALI Y kromozomu İnsanda Y kromozomu tüm genomun yaklaşık %2–3’ünü oluşturur. Kısa kolu Yp ve uzun kolu Yq olarak adlandırılır. Y kromozomu psödootozomal, heterokromatin v...
İNTERSEKS DURUMDAKİ OLGULARDA SEKS KROMOZOMLARI DR. ÖĞR. ÜYESİ: SEVİDE ŞENCAN ŞEYH EDEBALİ TIP FAKÜLTESİ TIBBİ BİYOLOJİ ANABİLİM DALI Y kromozomu İnsanda Y kromozomu tüm genomun yaklaşık %2–3’ünü oluşturur. Kısa kolu Yp ve uzun kolu Yq olarak adlandırılır. Y kromozomu psödootozomal, heterokromatin ve ökromatin bölgelerden oluşur. Psödootozomal bölgeler (PARs) Yp’nin (PAR1) ve Yq’nun (PAR2) uç kısımlarında bulunur. Bu bölgeler, mayoz esnasında X kromozomunun psödootozomal bölgeleriyle rekombinasyona girerler. Psödootozomal bölgede bulunan genler aynı otozomal genler gibi kalıtılır. Y kromozomunun çoğunu (%95) rekombinasyona girmeyen bölge (NRY) olarak adlandırılan kromozomun heterokromatin ve ökromatin bölgeleri oluşturur. Heterokromatin bölge Yq’nun distalinde bulunur ve genetik olarak etkisiz kabul edilen bu bölgenin çoğunluğunu tekrar dizileri (DYZ1 ve DYZ2) oluşturur. Ökromatin bölge ise PAR1’in distalinde yer alır ve Yp ve Yq’nun parasentromerik bölgeleri ile sentromer bölgesini oluşturur. Cinsiyetin belirlenmesi, gonadoblastom, boy kontrolü ve spermatogenezden sorumlu tüm aktif genler bu bölgede lokalize olmuştur. Y kromozomu mikrodelesyonları ve erkek infertilitesi kısa kolundaki (Yp) genler (SRY) testis gelişiminde, uzun kolundaki (Yq) genler ise spermatogenezde rol alırlar. Y kromozomunda bulunan bu genlerin mikrodelesyonlarıyla infertilite arasında bağlantılar bulunmaktadır Y kromozomu üzerinde cinsiyet belirleyen bölge Sex determining Region on Y chromosome-SRY adı verilmiştir. İnsanlarda 6. haftada SRY etkinleşir. Müller inhibe edici faktör, testesteron ve testislerin gelişimi gerçekleşir. SRY yokluğunda ise müller kanalının gelişimi ve ovaryumlara dönüşecektir. Genetik kontrol altında gonadal farklılaşma tamamlandıktan sonra cinsiyet gelişimi gonadlardan salınan hormonların kontrolü altına girecektir. Vet Hekim Der Derg 80(3): 23-28, 2009 SRY, Yq kolu üzerindeki PAR1’e cok yakın bir yerde bulunur. PAR1 mayozda crossing over’ın en sıklıkla gerçekleştiği bölgedir ve bazen SRY’nın de gen değişimine katılması olabilir. Bu nedenle embriyo XY kromozomuna sahip olmasına rağmen SRY kaybettiği için dişi olarak, XX kromozomuna sahip olmasına rağmen SRY gen bölgesine sahip olduğu için erkek olarak gelişecektir. 1- GERÇEK HERMAFRODİTİZM Bir kişide fonksiyonel olup olamamasına bakılmaksızın hem testis hem de ovaryum dokusunun bulunmasına hermafrodizm denir. Normal dişiden, hafif dış genital bozuklukları içeren erkeğe farklı bulguları vardır. O nedenle dış genitale bakılarak tanı konulmaz. Olguların çoğu 3/4 kadarı erkek olarak yetiştirilir. Gonad dokusu olarak over ve testisler ayrı ayrı yerlerde bulunabileceği gibi, ovo-testis olarak birliktede bulunabilirler. Gerçek hermafroditler gonad dokularının durumuna göre 3 gruba ayrılmaktadır 1-Lateral hermafroditizm, bir tarafta testis ve diğer tarafta over dokusu bulunur. 2-Bilateral hermafroditizm, her iki tarafta hem testis hem over dokusu bulunur. 3-Ünilateral hermafroditizm, bir tarafta hem testis hem over dokusu bulunurken diğer tarafta ya testis ya over dokusu bulunur. Olguların %80 kadarı X kromatin pozitifdir. Hastaların %50’si 46, XX; %30 mozaik; %20’si 46, XY karyotipine sahiptir. Hastalığın kesin nedeni bilinmemektedir. Gerçek hermafroditizmde, embriyonik testis Müller kanallarını baskı altında tutamadığı gibi wolf kanallarınıda uyaramamaktadır. 2- Erkek psödohermafroditizm Psödohermafroditizm denildiğinde gonadların kromozomal sekse uygun yönde gelişme göstermesine karşın, dış genitallerin değişik derecelerde olmak üzere karşı cinsiyettekine benzemesi durumu akla gelir. Erkek ya da kadın sözcükleri kişideki gonadların ya da cinsiyet kromozomların durumunu gösterir. Olgular çok değişik derecede feminizasyon gösterirler. En önemlisi testiküler feminizasyon sendromudur. Testiküler feminizasyon sendromu 1953 yılında ilk kez Morris tarafından tarif edilmiştir ve Morris sendromu olarakta ifade edilir. Son zamanlarda komplet androjen insensitif sendromu olarakta tanımlanmaktadır. Hastalar dış görünüş olarak hemen tamamen normaldir ve çoğunlukla hekime abdominal ya da ingual herni ya da infertilite ile başvuru yaparlar. Testesteron cevabın engelleyen enzimatik bir defekt sonucu erkeklerin kadın gibi görünmesi. X kromozom negatif ve kromozom kuruluşu 46, XY. Östrojen seviyesi normal erkekten yüksek fakat normal kadından azdır. İdrardaki 17-Ketosteroid düzeyi ve gonadotropinler normal ya da çok az artmıştır. Hastalık X kromozomal resesif kalıtım gösterir. 3- Kadın psödohermafroditizm Konjenital adrenal hiperplazi nedeniyle androjen fazlalığı vardır. Buna bağlı dış geniral organlar erkek yönünde gelişir. İç genital organlar normal olup hepsinde overler vardır ve normal 46, XX kadın karyotipi bulunur. Hastalığın pek çok türü vardır fakat en sık ve yaygın olarak görüleni şunlardır. a- 21 hidroksilaz enzim eksikliği b- 3-β hidroksisteroid dehidrogenaz enzim eksikliği c- 11-β hidroksilasyon eksikliği 4- Gonadal Disgenezis Hastalığın oluş mekanizması genetik ya da gelişme sırasındaki kusurlara bağlı olabilir fakat oluşum mekanizması farklı olsa da aynı belirtileri gösterirler. Overlerin ‘streak gonad’ şeklinde görüldüğü durumdur. Karyotip farklılığı oldukça fazladır. Fenotipik açıdan dişidir. a- 46, XX grubu, Bu kadınların yarıya yakını X kromatini pozitif olup, kromozom kuruluşları 46, XX şeklindedir. b- Mozaik grup, hastaların küçük bir bölümü mozaik olup ya 45,X/ 46,XX tipinde ya da X kromozomunda önemli eksilme şeklinde görülür. c- Familiyal grup, Swyer sendromu (46, XY saf gonadal disgenezis) da denilmektedir. Bunlar genetik erkek fakat fenotipik kadındırlar. X kromozomal resesif ya da sekslimited otozomal dominant bir mutant gen olduğu düşünülmektedir. 5- Karma gonadal disgenezis Olgu ilk kez 1958’de Greenblatt tarafından tanımlanmıştır. Hasta uterusu ve tüpleri bulunan diğer yandan testis ya da fibröz gonad taşıyan bir kadın. 1964 de Sohval özet olarak şöyle tarif edilmiştir. 1- En sık görülen bir tarafta immatür inguinal testis, diğer tarafta streak (bant halinde) gonad 2- Unilateral gonadal agenezi (Bir ya da daha çok diş germinin eksikliği ile karakterize anomalilere agenezi adı verilmektedir) 3- Bilateral hipoplastik intraabdominal gonad 4- Bir yanda gonad tümörü diğer yanda streak gonad Hastalık çok değişik klinik tablo vermektedir. Olguların tümü X-kromatin negatiftir. Hastalarda en sık rastlanan karyotip 46, XY ve mozaik olanlardır. Cinsiyet oluşumu yalnızca kromozomlar ortaya koymamaktadır daha pek çok etken karşılıklı etkileşime girerek kişinin cinsiyetini belirlemektedir. Bir kişinin kromozomlarına bakarak cinsiyet belirlemek yanlış olamasa bile eksik olur. Çok etkenli bir nitelik olan cinsiyet 9 tipe ayrılmaktadır 1- Kromozomlara göre 2- X kromatinine göre (pozitif ya da negatif) 3- Dış genital organlara göre 4- Duktus sisteminin gelişmesine göre 5- Gonadal cinsiyet (testis ya da over) 6- Endokrinolojik cinsiyet 7- Genetik cinsiyet 8- Psikolojik cinsiyet 9- Sosyal cinsiyet Bu dokuz cinsiyetin de aynı yönde gelişmesi ile kişi cinsiyetini tam olarak bulabilmektedir. Herhangi birindeki bozukluk, değişik türdeki sapmalara neden olmaktadır.