Çocuğun Gelişim Aşamaları ve Değerlendirilmesi PDF

Document Details

SmilingCharoite

Uploaded by SmilingCharoite

Biruni Üniversitesi

Doç. Dr. Mehmet Emrah CANGİ

Tags

çocuk gelişim gelişim aşamaları akademik makale psikoloji

Summary

Bu belge, Biruni Üniversitesi'nde çocuk gelişim aşamaları ve değerlendirilmesi hakkında bir sunum/ders notu. Çalışma, bilişsel gelişim, dil gelişimi, algı ve dikkat gibi konuları ele almaktadır.

Full Transcript

BEBEKLİK DÖNEMİ DKTI57 Çocuğun Gelişim Aşamaları ve Değerlendirilmesi Doç. Dr. Mehmet Emrah CANGİ BİLİŞSEL GELİŞİM VE DİL GELİŞİMİ Bilişsel terimi, bilgiyi, belleği, akıl yürütmeyi, problem çözmeyi, kavramları ve düşünmeyi içerir. Bilişsel gelişim, bireyin çevresin...

BEBEKLİK DÖNEMİ DKTI57 Çocuğun Gelişim Aşamaları ve Değerlendirilmesi Doç. Dr. Mehmet Emrah CANGİ BİLİŞSEL GELİŞİM VE DİL GELİŞİMİ Bilişsel terimi, bilgiyi, belleği, akıl yürütmeyi, problem çözmeyi, kavramları ve düşünmeyi içerir. Bilişsel gelişim, bireyin çevresindeki dünyayı anlama ve öğrenmesini sağlayan, aktif zihinsel faaliyetlerdeki gelişimdir. Dil gelişimi ise kelimelerin sayıların sembollerin kazanılması saklanması ve dilin kurallarına uygun olarak kullanılmasıdır. Dil gelişiminin temelini oluşturan dil, iletişim ve konuşma kavramları çoğunlukla birbirini yerine kullanılır. Bu terimler birbiriyle ilişkili olmasına rağmen eş anlamlı değildir. [email protected] Algı: Alıcı hücreler, dış çevredeki fiziksel enerjileri zihin sinirsel enerjiye dönüştürür. Bu sinirsel enerji beyinde işlendiğinde ortaya algısal bir ürün çıkar. Algının amacı duygularla elde edilenleri bazı bilişsel ögelerle eşleştirme ve evrendeki olguları anlayabilmedir. Algılamayı sağlayan duyu organları gözler, kulaklar, ağız, burun, eller ve ayaklardır. Algılamada deneyimler önemli bir yer tutar bir nesne ya da insanla sürekli karşılaşan çocuk, bu deneyimler sonucu yeni bir karşılaşmada aynı nesne ya da insanı tanır. Çocuk duyular ile ilgileri alır, anlamlandırır ve ilişkilendirir. [email protected] Algı farklı alanlar üzerinde vurgulanır bunlar şu şekilde sıralanabilir: Algı, anlama ve kavram gelişiminde önemli bir yer tutar Algılama, çocuğun dikkatini yönlendirir ve süresini uzatır. Algı ile ilgili etkinlikler, çocuğun duyularını daha etkin etkin kullanmasına, verilen etkinliği baştan sona belirli bir düzen içinde yapabilmesine yardımcı olur. İşitsel algı, dinleme becerisini geliştirir. Görsel algı, algılananların bellekte depolanmasına yardımcı olur. Dokunma algısı, çocuğun çevresindekileri dokunarak tanımasına ve diğer duyguların kullanımı sırasında onlara rehberlik etmesine yardımcı olur Bazı algısal etkinlikler, sözel ifade gerektirmediğinden dil ve konuşma problemi olan çocuklarla iletişim kurmaya yardımcı olur. [email protected] Dikkat: Dikkat uyarıcılar üzerinde bilinçli bir odaklanma sür Dikkati uyaran etmenler, dış ve iç etmenler olarak ikiye ayrılır. Dış etmenler, uyarıcıların gücü dikkati çeker. Örneğin parlak bir nesne, yüksek bir ses, tekrarlanan uyarıcılar, değişiklik dikkat çeker İç etmenler ise kendine özgü ilgi ve gereksinimleri vardır. Örneğin acıkan birinin dikkatini yemekler ve yemek kokuları çeker. Yaşamın ilk yıllarında dikkatte baskın olan yönlendirici / araştırmacı süreçtir. Bu süreç çevredeki olanaklar ölçüsünde önemli olan konumlara dikkatini yöneltmeyi (yani nerede) ve nesneleri ve onların özelliklerini tanımayı (renk, şekil gibi) içermektedir. 3-9 ay arasında bebekler dikkatlerini daha çok esnek ve hızlı harekete geçirebilmektedirler. [email protected] Taklit: Taklit bir davranış örneğini ya da modelini takip ve kopya etme yeteneğidir. İlk başlarda taklit, görme ve diğer duygulardan haz alma, daha sonra ise önceki ilgi çekici tepkileri sürdürme yoludur Piaget’e göre taklit, bebek dört ve sekiz aylıkken gelişir. Çocuklarda taklit yeteneğinin ve nesne kavramının gelişmesi sembolik düşünce için bir temel teşkil eder. Çocuklarda sembolik düşüncenin gelişmesi, çocukların nesnelerle oynamasını ve modelleri gözlemesini engellemez. Her bir dönemde bunlara ihtiyaç vardır [email protected] Bellek ve Hatırlama: Bellek, bireyin deneyimlerinden elde ettiği, öğrendiği bilgileri güvenilir biçimde tam ve doğru olarak olarak depolamaya ve istenildiği zaman yeniden kullanmaya olanak sağlayan bilişsel bir yetenektir. Bellek sürecinde tanıma ve hatırlama önemli Tanıma, önceden gösterilen nesnenin diğer nesneler içinden seçilmesi Hatırlama ise uygun bir uyarıcı ile zihindeki bilgilerin güvenilir bir şekilde, değişmeden bilinçli hale gelebilmesidir. Çok iyi kodlanmış bilgiler çabuk hazırlanırken, iyi kodlanmayan ve hiçbir şeyle ilişkilendirilirken bilgiler zor hatırlanır. Yaklaşık 6. aydan 12. Aya kadar hipokampüsün ve onu çevreleyen beyin zarının, özellikle de ön lobların olgunlaşması, açık belleği ortaya koymaktadır. Bu beyin yapıları daha fazla olgunlaştığı ve aralarındaki bağlantılar arttığı için açık bellek yaşamın ikinci yılında gelişmeye devam etmektedir. [email protected] Yaratıcılık: Yeni alışılmadık ve benzersiz yollardan giderek, bilinen şeylerden yeni bir şeyler oluşturmak, çeşitli sosyal kültürel ortamlarda, durumlarda akıcı, esnek, orijinal ve başkalarına çağrışım yapabilecek nitelikte davranış ve ürün ortaya koyabilme şeklinde tanımlanır. Kavram: Kavram, nesne ya da olayların ortak özelliğini simgeleyen içsel bir süreçtir. Simgeleme genellikle bir sözcükle yapılır. Bu nedenle çocukta algısal uyarıcıları düzenleme yeteneği geçtikçe kavramlar öğrenilmeye başlanır. Çocuklarda kavramların yerleşmesi yavaş ve zor bir süreçtir. Kavramlar soyut ve somut olabilir, kavram gelişimi somuttan soyut doğru gerçekleşir. [email protected] Düşünme ve Akıl Yürütme: Düşünme; gözlem, deneyim, sergi, akıl yürütme ve diğer kanallarla elde edilen bilgiyi şekillendirmedir. Akıl yürütme, daha önce öğrenilmiş bilgilerin yeni karşılaşılan soruna çözüm bulmak için birleştirilip düzenlenmesidir. Problem çözme: Problem çözme, bir amaca erişmekte karşılaşılan güçlükleri yenme sürecidir. [email protected] DİL GELİŞİMİ Dil, anlam, üretim ve kullanımdaki özellikleri ile yalnızca insanlarda olan bir yetenektir. Dil biçim, içerik ve kullanım olmak üzere üç bileşenden oluşur. *Biçim bileşeni, ses bilgisi (fonolojik), biçim bilgisi (morfolojik) ve söz dizimi (sentaktik) yapılarını içermektedir *İçerik bileşeni dilin anlam bilgisi (semantik), Kullanım bileşeni ise dilin iletişim amacına yönelik işlevlerini içeren edimbilgisini kapsar. Dilin bileşenleri: 1-Ses bilgisi: Ses bilgisi bir dildeki ses sistemi ile ilgili kurallardır. Dildeki seslerin yapısı, dağılımı ve sıralamalarını içerir. Sesbirim (fonem)bir dilde anlam değişikliği yaratabilen en küçük ses birimine verilen isimdir Türkçede 8 ünlü, 20 ünsüz toplam 28 sesbirim vardır. [email protected] DİL GELİŞİMİ 2- Anlam Bilgisi (Semantik): Anlam bilim, hem kavramları ifade eden sözcük etiketleri hem de kavramlar arasındaki bağlantıları ifade eden Semalar ya da şematik bağlantılar anlamına gelir. Anlam bilimsel bağlantılar-şemalar-kavramsal bilgiyi düzenlemeyi sağlayan bellekteki bilişsel yapılar olarak düşünülebilir. Bu bağlantılar yeni bir öğrenme durumunu ve bilgiyi geri çağırmayı kolaylaştırır ve daha önce öğrenilen kavramların değerlendirilmesine, düzenlenmesine katkıda bulunur. [email protected] DİL GELİŞİMİ 2- Söz Dizim Bilgisi (Sentaks): Söz dizimi, bir dilde hangi sözcük gruplarının ad öbeği olarak kullanılabileceğini, hangi sözcük gruplarının eylem öbeği olarak kullanılabileceğini belirler. Söz dizimi,, sözcüklerin kurallı bir biçimde sözlü iç diziliş kurallarını içerir. 3- Biçimbirim Bilgisi (Morfoloji) : Çocukların zihinsel becerileri ile birlikte dilleri de geliştikçe, kazanılan her yeni söz, dizimsel ve biçimsel öge söz tümcelerin uzunluğunu ve karmaşıklığını etkiler. Kazanılan her yeni morfem ile çocukların tümcelerini uzunluğu da artar. Biçim bilgisi, genel olarak sözcük yapısına ilişkin bilgi anlamına gelir. [email protected] DİL GELİŞİMİ 4-Kullanım Bilgisi (Pragmatik): Kullanım bilgisi, dilin biçiminden çok amaçlarını, sosyal etkileşim için farklı kişi ve durumlarda kullanım tarzını (sosyal uygunluğunu) ve söylem belirleyen kurallardan oluşur. [email protected] DİL GELİŞİM DÖNEMLERİ A. Konuşma Öncesi Dönem Dil öğrenimi için ön koşul, bebeğin belli bir nesne üzerinde dikkatini yoğunlaştırabilmesidir. Bebeğin doğuştan getirdiği bir ses kapasitesi vardır. Doğumdan önce bile bebekler annenin sesindeki ses perdesi değişikliklerini fark edebilir. Bu ilk dönemde, refleksif yani istem dışı ses çıkarma görülür. Bu sesler, farklılaşmamış seslerdir. Bunlar amaçsız, anlamsız ve rastgele çıkarılır. Bebek, uyarana karşı tüm vücuduyla tepki verir. Soğuk, açlık ve acıya karşı henüz belirgin yani farklılaşmış bir tepkisi yoktur. Yaşamının ilk günlerinde ağlama şeklinde olan seslendirme, bebek için iletişim kurma şeklidir. [email protected] DİL GELİŞİM DÖNEMLERİ 2- AGULAMA DÖNEMİ (3- 6 Hafta) 6.haftanın sonunda çıkarılan sesler anlamı yönünden incelenirse, hem sözcüklerin başladığı, bebeğin başkalarının seslerine tepki gösterdiği ve başka bebekler ağladığında ağlayarak cevap verdiği görülür. 3- GIĞILDAMA DÖNEMİ (6 Hafta- 3 Ay) Bu dönemde, sesi ses olarak çıkardığının farkında olan çocuk, ses oyunları yapar, ses üretimi başlar. “A-U-O” gibi ünlülerin uzatılması ile s-g-k gibi yumuşak damak ve gırtlak seslerinin çıkarılması bu dönemin en belirgin özelliği arasında yer alır. Bebek artık başkalarının sesine tepki gösterir, annenin sesine de gülümser. Ses üretimi hala refleksif olduğundan, seslerin çoğu tekrarlanmaz. Ortalama olarak 13-14 farklı ses tipi vardır. Anlam yönünden incelendiğinde bu seslere bu seslerle bebeğin mutluluğunu ya da mutsuzluğunu belirttiği görülür. [email protected] DİL GELİŞİM DÖNEMLERİ 4- MIRILDANMA DÖNEMİ (3-6 Ay) Bebeğin ses mekanizmasındaki kontrolü artar. ‘B-m-p’ gibi dudak seslerini çıkarmaya başlar. Dudak sesleri artmaya başladığında gırtlak sesleri azalır ve yok olur. Bebeğin konuşması vurgulama işaretleri göstermeye başlar. Vurgulama yani sesin yükselmesi ve alçalması, yetişkinleri soru ve soru olmayan ifadeleri ayırt etmelerine yardımcı olur. Yaklaşık bu zamanlarda, ilk sözcükleri çıkarmadan çok önce ana dillerinin temel seslerini öğrenirler. Bebekler, sözcüklerin kendisini anlamadan çok önce, seslerin sözcüklerdeki rolü hakkında bir anlayış geliştirirler. Hangi ırktan, dilden olursa olsun bebekler altı ay civarında mırıldanmaya başlar. Bebek 6. ayın sonuna doğru ünlü ve ünsüz ses birimlerini birleştirmeye (ba, ma, da, vb) başlar. [email protected] DİL GELİŞİM DÖNEMLERİ Konuşma Dönemi Bu dönem; ses- sözcük, tek sözcüklü cümlecikler, iki sözcüklü birleşimler, 3 ve daha fazla sözcüklü cümleler ve gramer kurallarına uygun konuşma döneminden oluşur. 5- SES-SÖZCÜK DÖNEMİ (9 - 12 Ay): Tekrarlama ve çeşitlenmiş mırıldanma görülür. Bu dönemde çıkarılan sesler, ana dile ait seslerdir. Bebek ana dilin ses örüntülerinin farkına varır ve ses çıkarma sırasında bu sesler üzerinde daha çok durur. Bu anlamdan yoksun seslerin akıcılık özellikleri vardır. Jargon denilen, anlaşılmayan düz cümle ya da soruya benzeyen ve çocuk için sözcük veya cümle yerini tutan yapılar, bu dönemin en belirgin özelliğidir. Ses; sözcükler, mırıldanma ve yetişkin benzeri konuşma arasında bir bağ oluşturur. Çocuk bu dönemde birkaç kelime ve jesti anlar. [email protected] 6- TEK SÖZCÜKLÜ CÜMLECİKLER DÖNEMİ (12 - 18 Ay): Bu dönemin özelliği çocuğun gerçek konuşmaya geçmesidir. Ses-sözcükler dönemi, bebeğin anlaşılmayan ses dizileri arasına tek heceli kelimeler yerleştirmesiyle ilerler. Bu ses-sözcük denemeleri arasında bebeğin anlamlı kelime kullanmaya başladığı gözlenir. Anlamlı kelime sayısı arttıkça ses-sözcük denemeleri azalarak devam eder. Dudak ve dişlerin koordinasyonuyla meydana gelen seslerin çıkabilmesi için anatomik olarak ön dişlerin çıkmasını beklemek gerekir. Sinirler ve kaslar doğumda da tümüyle gelişmiş durumdadır. Bunlardan yararlanabilmek için vokal mekanizmanın öteki parçalarının da gelişmesini beklemek gerekir. Konuşmaya bilişsel hazırlık, motor hazırlıktan sonra gelir. Beyin, çocuğun geçmişten gelen olayları hatırlayabilecek ya da o olaylarla şimdikiler arasında ilişki kurabilecek seviyeye gelmeden, çocuğun bilişsel olarak konuşmaya hazır olduğu söylenemez. Çocuk normal koşullarda, on iki-on sekiz aylık olduğunda konuşmaya hazırdır. [email protected] 7- İKİ SÖZCÜKLÜ BİRLEŞİMLER DÖNEMİ (Telgrafik Konuşma) (18 - 24 Ay): Çocuk on sekiz ay civarında iki kelimeden oluşan cümlecikler kurmaya başlar, dilin gramatik yapısıyla ilgili ilk çabalarını gösterir. İsim-isim ve isim-fiilden oluşan, dilbilgisel çekim ekleri henüz kullanılmayan iki sözcüklü cümlecikler döneminde, sözcüklerin sınıflandırılması ve sırasının yanında sözcüklerin cümle içindeki işlevleri de önemlidir. Telgrafik konuşmada çocuğun dilini anlamak için, çocuğun bu sözü hangi durumda ve hangi amaçla söylediğini bilmek gerekir. Bu tür konuşmada, çocuğun çevresinde bulunan anne, baba, kardeşler onun zihnindeki bağlamı bildikleri için ne demek istediğini anlarlar. [email protected] 8- İKİ SÖZCÜKLÜ CÜMLECİKLER DÖNEMİ (Telgrafik Konuşma) (18 - 24 Ay): Bu dönem, iki sözcüklü cümleciklerden önce, birbirini izleyen iki tek sözcüklü cümleciklerin üretildiği bir dönemdir. Her bir sözcük, sonunda alçalan bir ses tonu ve eşit vurguyla kullanılır ve ikisi arasında değişen belli bir durum vardır. Araştırmacılar, bu ses tonu düşmelerini, birbirini izleyen tek sözcüklü cümleciklerle ilk iki sözcüklü cümleciklerde gözlemişlerdir. Ayrıca iki sözcüklü birleşimlerin aksine tek sözcüklü cümleciklerin sözcük sırası değişkendir. Başlangıçta birbirini izleyen tek sözcüklü cümleciklerdeki her bir sözcükten sonra düşen ses tonu söz konusudur. Ses tonu, duraklama ve sözcük düzeni özellikleri on sekiz aya doğru, yetişkininkine yaklaşır. Bu noktada çocuk çok sözcüklü cümlecikler yapmaya başlamıştır. [email protected] BİLİŞSEL VE DİL GELİŞİMİNİN DESTEKLENMESİ Çocuklar doğdukları günden itibaren çevreleriyle etkileşime girerler. Çocuğun çevresiyle olan etkileşimi onun gelişimini etkiler ve yeni davranışları, becerileri öğrenmesi için fırsat sunar. Erken yaşlardan itibaren gelişimin desteklenmesi önemlidir. Çocuklara verilecek görevler planlanırken ve farklı yaş grupları için araç gereç hazırlanırken çocukların gelişimsel basamakları dikkate alınmalıdır. Çocuklar için basit ve tek boyutlu görevler planlamalıdır. Çocukları bir iş yaparak öğrenmeye teşvik eden görevlere öncelik verilmelidir. Çocuklara verilecek görevlerde yönergelerin açık ve sade bir dille verilmesine dikkat edilmelidir. Yaratıcı keşifler için çocuklara fırsatlar yaratılmalıdır. [email protected] Çocuklarda bilişsel gelişimi desteklemek amacıyla doğumdan yetişkinliğe kadar yapılabilecekler şu şekilde sıralanabilir: Çocukla doğduğu andan itibaren göz kontağı kurulmalı, onunla sık sık konuşulmalıdır. Çocuğun ilk çıkardığı sesler dinlenmeli, yeni sesler çıkarması için cesaretlendirilmelidir. Çocuklara zengin uyarıcılı bir çevre sunulmalı, farklı boyut ve dokularda ses çıkaran nesneler verilmelidir. Çocuk düşünme düzeyinin üzerinde bilgi edinmesi için zorlanmamalıdır. Çocukların küçük yaşlarda bellekleri kısa süreli olduğu için öğretilecek bilgiler parça parça açıklanmalıdır. Çocuğa bilgi hazır olarak verilmemeli, çocukların bilgiye deneme yanılma yoluyla araştırarak ulaşması sağlanmalı ve çocuk öğrenmeye güdülenmelidir. Çocukların çalışmalarına müdahale edilmemeli, ancak gerektiğinde onlara rehberlik edilmelidir. Çocuklara yapılacak her türlü açıklama, kısa olmalıdır. Çocuk dramatizasyon, oyun, sanat, müzik gibi etkinliklere yönlendirilmelidir. Çocukların mümkün olduğu kadar ellerini kullanmalarına ve eşyalara dokunmalarına izin verilmelidir. [email protected] Çocuklarda dil gelişimlerini desteklemek ve iletişim becerilerine katkı sağlamak amacıyla yaşlara göre yapılabilecekler aşağıda sıralanmıştır: 0-1 yaş Şarkı ya da ninni söylerken, bebeğin yüz hareketleri taklit edilmelidir. Beslenme, banyo, alt değiştirme gibi bakım saatleri konuşma saatlerine dönüştürülmelidir. İsmi ile seslenildiği zaman bebeğin bakması teşvik edilmelidir. Çıkardığı bütün sesler pekiştirilmelidir. “ma” ve “ba” gibi heceleri çıkarması için desteklenmelidir. Göz kontağı kurması sağlanmalıdır. Onunla konuşurken değişik ses tonları kullanılmalıdır. Seslerin farkına vardıkça (kapı sesi, telefon sesi, vb.) ne olduğu ona açıklanmalıdır. Söyleneni anlaması için ona zaman tanınmalıdır. Günlük aktiviteleri tanımlarken aynı ifadeler kullanılmalıdır. Parmak oyunları, ceee-eee gibi oyunlar oynanmalıdır. Kitaplarla tanıştırılmalıdır. [email protected] Çocuklarda dil gelişimlerini desteklemek ve iletişim becerilerine katkı sağlamak amacıyla yaşlara göre yapılabilecekler aşağıda sıralanmıştır: 1-2 yaş Çocukla konuşurken basit ve kısa cümleler kullanılmalıdır. Yavaş, anlaşılır ve açık konuşulmalıdır. Çocuğun kelime dağarcığını geliştirmek için seçim gerektiren sorular sorulmalıdır. Çocuğun iletişime geçme çabaları desteklenmelidir. Çocukların kullandığı tek kelimelerden yola çıkılarak cümleler kurulmalıdır. Yapılan işlerin ne olduğu hakkında konuşulmalıdır. Çocukların gerçek nesnelerle oynaması teşvik edilmelidir. Resimli olay veya nesne kartlarıyla grup oyunları oynanmalıdır. Geçmişten, günümüzden ve gelecekten söz edilmelidir. [email protected] BİLİŞSEL VE DİL GELİŞİMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Bu betimsel yöntemler görüşme, gözlem, anket, test ve vaka incelemesinden oluşur. Denver Gelişimsel Tarama Testi (DGTT), çocuklarda bulunabilecek gelişimsel sorunları yakalamada sağlık personeline yardımcı olması amacıyla ilk kez 1967’de, Frankenburg ve Dodds tarafından geliştirilmiştir. Denver Gelişimsel Tarama Testi sıfır-6 yaş arasındaki sağlıklı çocuklara uygulanmak üzere düzenlenmiştir. Çocuğun yaşına uygun becerileri değerlendiren bu test, belirti göstermeyen gelişimsel sorunları taramada, kuşkulu durumları nesnel bir ölçütle doğrulamada, gelişimsel açıdan risk altındaki çocukları izlemede kullanılır. Gazi Erken Çocukluk Gelişimi Değerlendirme Aracı (GEÇDA), motor, bilişsel, dil ve sosyal-duygusal gelişim alanlarını değerlendiren toplam 249 maddeden oluşur. GEÇDA 0-72 ay arası çocukların gelişimini değerlendirir. Maddeler, 0 ve 1 olarak puanlanır. Toplam puan yerine 4 gelişim alanının her birinde çocuğun aldığı ham puanlar grafiğe işlenir, norm grubuyla karşılaştırılarak çocuk hakkında karar verilir. [email protected] BİLİŞSEL VE DİL GELİŞİMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Ankara Gelişim Tarama Envanteri (AGTE), anne-baba ile görüşme yoluyla 0-72 ay arası çocukların gelişimini değerlendiren bir gelişimsel tarama aracıdır. AGTE dil- bilişsel, ince motor, kaba motor ve sosyal beceri-öz bakım alt ölçekleri olmak üzere dört alt ölçekten 154 maddeden oluşur. Alt ölçek puanlarının yanı sıra genel toplam puan da elde edilir Peabody Resim Kelime Testi (PRKT), alıcı dil gelişimini ölçmek amacıyla 2.5- 18 yaş arası çocuklara uygulanan bir testtir. Testte, resimlerle kavram gelişimini saptamayı amaçlayan sorular bulunur. Her biri 4 resimden oluşan yüz kart vardır. Her kartta bulunan dört resim arasından, çocuğun kendisine söylenen kelimeye uygun olan resmi bulup göstermesi istenir. Çocuk her doğru yanıtı için bir puan alır. Puanların toplamı testin ham puanını oluşturur. [email protected] SOSYAL-DUYGUSAL GELİŞİM Bebeklik Döneminde Sosyal Gelişim Sosyal gelişim, bebeğin çevresindeki insanlarla gerçekleştireceği ilk etkileşimlerle başlar. Bu ilk etkileşimler bebek ve annesi arasında yaşanır. Bebeğin ihtiyaçlarının annesi tarafından zamanında karşılanması, bebek-anne ilişkisinin ve bebeğin sosyal gelişiminin temellerini oluşturur. Bir bebeğin annesine olan bağımlılığı, onun sosyal ilişkilerinin başlangıcıdır ve anne bebeğine sevgi göstererek, dokunarak olumlu bir sosyal gelişimin tohumlarını atar. Doğumundan sonra bebeğin ilk toplumsal davranışı annesine sarılması ve tutunmasıdır. İkinci aydan itibaren, bebek insan sesine ve gülümsemeye karşılık verir. Bebeğin insanlara tepki olarak gösterdiği sosyal gülümseme, çenesine veya dudaklarına dokunulduğu zaman gösterdiği refleks gülümsemeden farklıdır. [email protected] Bebeklik Döneminde Sosyal Gelişim Bu gülümseme, sosyal gelişimin ve becerinin başlangıcı olarak kabul edilir. İki-üç aylık bebekte yetişkinlere karşı ilgi doğmaya başlar ve kendisine bakan kişinin ilgilenmesinden hoşlanır. Bu kişi yanından ayrıldığında ağlar. Beş-altı aylık bebek, büyüklerin yüzlerinden, azarlandığını ya da sevildiğini anlar. Bebek başka bir çocuğu gördüğünde ona doğru atılır, gülümser, bazen ondan çekinir. Altıncı ayda sosyal yönden tanıdığı ve tanımadığı insanları ayırır. [email protected] Bebeklik Döneminde Sosyal Gelişim Tanıdıklarına olumlu tepkiler verirken, tanımadıklarına ağlama tepkisi gösterir. 8.aydan itibaren anne-babasıyla iletişime geçerek, oyun, uyku, yemek zamanlarında ihtiyaçlarını ifade etmeye çalışır. 9-13 aylar arasında gösterilen sosyal tepkiler, diğerlerinin ses ve davranışlarını taklit etme ve oyuncaklarla oynama, oyuncağı başkası tarafından alındığında sinirlenme, ağlama gibi davranışlardır. [email protected] Bebeklik Döneminde Sosyal Gelişim 1 yaş çocuğunun en karakteristik özelliği benmerkezciliktir. Dünyanın kendi etrafında döndüğünü sanır. Her şeyin kendisine ait olmasını ister ve paylaşmaktan hoşlanmaz. Bir grupla oynarken bile yalnızdır. 18. aya doğru bebek, bazı yasaklamalara karşı direnir ve büyüklere karşı olumsuz davranışlar gösterebilir. 2. yaşa doğru bebeğin, çocuklarla oynaması, oyuncaklarını paylaşması ve kavga etmesi artar. Sosyalleşmenin henüz başlangıç aşamasında bulunan 2 yaş çocuğu anne ve baba ile birlikte olmaktan ve oynamaktan hoşlanır. [email protected] Bebeklik Döneminde Sosyal Gelişim Sosyalleşmenin henüz başlangıç aşamasında bulunan 2 yaş çocuğu anne ve baba ile birlikte olmaktan ve oynamaktan hoşlanır. Aile dışındaki bireylerle ve kendi akranlarıyla birlikte olmaktan zevk almaya başlar. 2 yaşına gelen çocukların dil ve motor gelişimlerinin ilerlemesiyle birlikte bağımsızlık duyguları artar. Bu yaşta çocuk dengesiz, inatçı, olumsuz, kararsız, söz dinlemez, yardımdan hoşlanmaz tavırlar sergiler, kendi başına bir şeyler yapmaya çalışır. 2-3 yaş arasında çocuk yetişkin davranışlarını taklit ederek, anne ve babasını kendisi ile bütünleştirir, olumlu ve role uygun davranışlar gösterir. Böylece çevresiyle etkileşim sonucu sosyalleşme gelişir. Bu ilişkiler sonucunda taklit, utanma, fiziksel ve sosyal bağımlılık, otoritenin kabulü, rekabet, ilgi çekme arzusu, sosyal işbirliği, karşı koyma gibi sosyal tepkiler gelişmeye başlar. [email protected] Bebeklik Döneminde Duygusal Gelişim Bebeklik döneminde çocuğun duygularını anlamak zordur. Ancak, bebekler hem duygularını hem de ihtiyaçlarını ifade etmek için duygularını kullanırlar. Bu dönemde bebeklerin deneyimledikleri duygular hakkında çıkardığı sesler, beden hareketleri ve yüz ifadeleri önemli ipuçları verir. Birkaç günlük ya da bir kaç haftalık bebekler çeşitli duygularla ilgili yüz ifadeleri üretebilir. Yeni doğan bebekler ağlayarak, kollarını sallayarak mutsuzluklarını belli eder. Bebekler mutluluklarını göstermede çok zorlanırlar. Bebekler birinci ayda insan sesi duyduklarında sessizleşir, aşamalı olarak insanlara daha fazla karşılık vermeye başlarlar. Yedinci aylarda bebekler duygu dağarcığına korkuyu da eklerler. Öğrenme olmadan, bebekte bu yüz ifadelerinin görülmesi, duygusal ifadelerin bir ölçüde biyolojik olarak belirlendiği görüşünü destekler. Bu duygular “temel duygular” ya da “birincil duygular” olarak ifade edilir. İlk yılın ortalarında bebeğin duygusal ifadelerinin daha iyi düzenlendiği ve belirgin olduğu görülebilir. [email protected] Bebeklik Döneminde Duygusal Gelişim Bebekler genellikle, 8 ve 9. aylarda diğer insanların duygularını etkin bir şekilde incelemeye başlar ve bu şekilde sosyal ilişkilendirmenin ilk belirtilerini de gösterir. İlk yılın sonunda, bebekler diğer insanlardan gelen etkili mesajları tanıyabilir ve bu mesajları çevrelerindeki olay ve nesnelerle ilişkilendirmeye başlar. Bunlar bebeğin mesajları içselleştirmesinin ilk işaretleridir. Bebeğin diğer insanlardan gelen duygusal işaretlerden anlam çıkarabilme kapasitesi, yaş ve bilişsel gelişimindeki ilerlemeye bağlı olarak değişiklik gösterir. İkinci yılın ortalarında bebekler doğrudan olmayan sosyal ilişkilendir- me de yapabilir. Örneğin, 15 aylık bir bebek, annesi ile iyi bir iletişim kuran yabancıyı izleyerek, ona karşı daha az çekingen davranışlar gösterebilir. Bu dönemde anne çocuğun enerji, güç ve güvenlik kaynağı olmakla birlikte gelecekteki ilişkisinde de önemli yer tutar. [email protected] SOSYAL VE DUYGUSAL GELİŞİMİN DEĞERLENDİRİLMESİ Sosyal ve duygusal gelişiminin değerlendirilmesi, çocuğun sosyal ve duygusal açıdan tanınması ve bireysel farklılıklara göre desteklenebilmesi açısından oldukça önemlidir. Çocukların sosyal ve duygusal gelişimini değerlendirmek için tek bir yöntemden bahsetmek mümkün değildir. Sosyal ve duygusal gelişim konusunda çok boyutlu değerlendirme yapabilmek için farklı yöntem ve tekniklerden yararlanılır. Dolayısıyla sosyal ve duygusal gelişimin belirlenmesinde çeşitli değerlendirme yöntem ve araçları kullanılır. [email protected] SOSYAL VE DUYGUSAL GELİŞİMİN DEĞERLENDİRİLMESİ Sosyal ve duygusal gelişiminin değerlendirilmesi, çocuğun sosyal ve duygusal açıdan tanınması ve bireysel farklılıklara göre desteklenebilmesi açısından oldukça önemlidir. Çocukların sosyal ve duygusal gelişimini değerlendirmek için tek bir yöntemden bahsetmek mümkün değildir. Sosyal ve duygusal gelişim konusunda çok boyutlu değerlendirme yapabilmek için farklı yöntem ve tekniklerden yararlanılır. Dolayısıyla sosyal ve duygusal gelişimin belirlenmesinde çeşitli değerlendirme yöntem ve araçları kullanılır. [email protected] KAYNAK SANTROCK, J. W. (2019). YAŞAM BOYU GELIŞIM: GELIŞIM PSIKOLOJISI: LIFE-SPAN DEVELOPMENT (13. BASKI). (G. YÜKSEL, ÇEV. ED.). NOBEL AKADEMIK YAYINCILIK.

Use Quizgecko on...
Browser
Browser