Tito'nun Sığınağı - Yugoslavya Savaş Müzesi - PDF

Summary

Bu belge, Yugoslavya'da II. Dünya Savaşı sonrası dönemde inşa edilen Tito'nun sığınağı hakkında bilgiler içermektedir. Atoml bomba korkusuyla inşa edilen sığınak, günümüzde müze olarak ziyaret edilebilmektedir. Gizli askeri sığınak olarak da tanınır.

Full Transcript

Günümüzde müze olan bu yapı, derin bir vadidedir. Hemen yanında ise bir askerı mühimmat fabrikası faaliyet göstermektedir. Sığınağın girişi, Neretva nehrinin kıyısında ve ormanlar içindeki küçük bir fabrikanın yanındaki bir ev gibi durmaktadır. Bu evler, büyükçe birer köy evi gibi inşa edilmiştir. [...

Günümüzde müze olan bu yapı, derin bir vadidedir. Hemen yanında ise bir askerı mühimmat fabrikası faaliyet göstermektedir. Sığınağın girişi, Neretva nehrinin kıyısında ve ormanlar içindeki küçük bir fabrikanın yanındaki bir ev gibi durmaktadır. Bu evler, büyükçe birer köy evi gibi inşa edilmiştir. [il Dünya Savaşı'nı bitiren faktörlerden biri, ABD'nin Japonya'ya iki defa atom bombası atmasıydı. Savaşın bitimin­ den hemen sonra birçok devlet ya atom bombası sahibi olmaya çalıştı ya da olan­ ların himayesine girdi. Bazı ülkeler ise böyle bir tehlike ihtimaline binaen sağlam sığınaklar inşa etmeye başladı. Bu ülkelerden biri de Yu­ goslavya'ydı. Bu komünist ülke, kendine esas rakip olarak NATO'yu görüyordu. Böylece ül­ kenin lideri Tito, en büyüğü ülkenin kayalık ve ormanlık Zlatar dağının içerisine olmak üzere değişik yerlerde gizli askeri sığınaklar inşa et­ tirdi. Tito'nun sığınağının ismi, ''Atomska Ratna Komanda" (Nükleer Savaş Karargahı) idi. Konyiç, Saraybosna'dan Mostar'a giderken yol üzerinde bir noktadadır. llıca'dan 45 daki­ ka sürer. Konyiç'te, iV. Mehmed Köprüsü'nün yanında, Tito'nun sığınağına gitmek için sıraya girilir. Sığınak, Mastar yolundan sadece sekiz kilometre ötededir. Otobüsle veya otomobille girişin yakınına kadar gidilebilir. Günümüzde müze olan bu yapı, derin bir va­ didedir. Hemen yanında ise bir askeri mühimmat fabrikası faaliyet göstermektedir. Sığınağın girişi, Neretva nehrinin kıyısında ve ormanlar içindeki küçük bir fabrikanın yanındaki bir ev gibi dur­ maktadır. Bu evler, büyükçe birer köy evi gibi inşa edilmiştir. Müzeyi şubat ayında gezdik. Öğleden sonra gittiğimiz için çok vaktimiz yoktu. Rehber eşliğin­ de, sadece bir tarafını, hızlı bir şekilde, bir buçuk saatte bitirebildik. İçerisi 350 kişinin altı ay hiç dışarı çıkmadan yaşayabileceği büyüklükteydi ve birtakım imkanlarla donatılmıştı. Yapımı, 1953 yılından 1979 yılına kadar sürmüş. Sığınak, 4,6 OCAK 2024 I ÇAĞLAYAN 29 milyar dolar (bugünkü hesapla 17-18 milyar dolar)tutarında inşaat maliyeti sonrası tamam­ lanabilmiş. 20-25 kilotonluk atom bombalarına dayanıklı olarak inşa edilmiş. Tito'nun konakla­ yacağı kısım, zeminden 280 metre derinlikte ve l00'den fazla odasıyla bir labirenti andırıyor. Odalar insan eliyle monte edilen ahşap bölme­ lerle birbirinden ayrılmış ve bütün tesis 6.000 neon ışığıyla aydınlatılıyor. Sığınak, Yugoslavya döneminde devletin yaptığı en büyük üçüncü yatırım. 12 kısımdan meydana gelen sığınak uzunca bir at nalı şeklinde inşa edilmiş. Girişten 50 met­ re kadar sonra koridor üçe ayrılıyor. Sağ tarafta beş büyük banyo, bir kriptografi merkezi, iki mutfak, kiler, su deposu, doğrudan telefon hattı bulunan beş operasyon muhabere ofisi ve iki bü­ yük toplantı salonu var. İleride devlet idarecileri­ nin özel görüşme odaları bulunuyor. Koridorun sol tarafında ise laboratuvar, tam donanımlı bir hastane ve 300 kişilik askeri koğuş yer alıyor. İki koridorun arasında kalan bölümde 170 tonluk su pompa istasyonu, 25 tonluk iki tankıyla jeneratör odası ve devlet büyüklerinin konutları konum­ landırılmış. Sığınağın tamamında kablolu yayın sistemi kurulmuş. Her bir muhabere odasındaki faaliyetler diğer odalara haber verilmeden yapı­ lacak şekilde tasarlanmış. Şifreli muhabere ve iletişimin tamamı son noktada yine birisi tarafın­ dan dinlenecek tarzda hazırlanmış. Sığınakların aralarında haberleşmede nasıl ve hangi yolları takip edecekleri de en ince ayrıntısına kadar yazılmış. Şifreli haberleşmelerde sığınağa verilen kod adı "İstanbul". Diğer sığınaklara da farklı kod isimleri verilmiş. 202 metrelik koridorun diğer ucundan ba­ kıldığında sonu neredeyse görünmüyor. Dört mevsim sıcaklık 21-23 santigrat derece arasında ve havadaki nem %60-70 civarında. Bu da bir insanın yaşaması için uygun şartlar anlamına geliyor. Tesiste girişteki krokide gösterilmemiş acil bir çıkış da var. Zlatar dağının üstündeki helikopter pistine ulaşmak için 170 metre yük­ sekliğinde bir merdiven var. Tesisin büyüklüğü 6.854 m2 Resmi olarak, bir gizlilik anlaşması imza­ lamak zorunda olan, özenle seçilmiş işçiler ve bütün personel, en yüksek güvenlik kontrolle­ rinden geçiyordu. Saraybosna veya Mostar'a gö­ türüldükten sonra gözleri bağlanıyor ve sığınağa girene kadar nereye gittiklerini bilmiyorlardı. 30 ÇAĞLAYAN OCAK 2024 J Ayrıca her bir kısım, farklı bir grup işçiye yap­ tırılıyordu. Dışarıda birbirlerini gören işçilerin sığınakta yaptıkları işten bahsetmeleri kesinlikle yasaktı ve ailelerine Mastar veya Saraybosna'da inşaatlarda çalıştıklarını söylüyorlardı. Böylece tesisin tamamında neler olduğunu işçiler bile bil­ miyordu. Bu şekilde 50 yılı aşkın bir süre, 1990'lı yıllarda Yugoslavya'nın dağılmasına kadar, birkaç komutan dışında kimsenin bilmediği bir devlet sırrı olarak kalabilmişti. 1,20 metre genişliğinde ve oldukça kalın çelik kapılarla bölmeler birbi­ rinden ayrılıyor. Her bir kısımda tesis, o günün en ileri muhabere alet ve teçhizatıyla donatılmış. Rehberin söylediğine göre, sığınakta kullanılan bazı cihazlar, sivil halkın kullanımına girmeden 20 yıl önce burada kullanılmış. Kullanılan aletle­ rin neredeyse tamamı Yugoslavya yapımı. Tito'nun 1980'deki ölümünden sonra sığınak hazır durumda tutulmaya devam etti. Savaşa kadar burayı Yugoslav Halk Ordusundan Sırp askerler kullandı. Mart 1992'de Yugoslavya'nın dağılması sırasında, Yugoslav ordusu sığınağın Bosna-Hersek idaresine geçmemesi için yıkıl­ masını emretti. Ancak askeri müfrezeden biri, bu emri yerine getirmeyi reddetti. Tankların ve diğer yerlerin yanlarına yerleştirilen bombaların patlatılmasını engelleyerek yapının Bosna-Her­ sek hükümetine geçmesini sağladı. Tesis, Bos­ na-Hersek Savunma Bakanlığının yetkisi altında kaldı ve bir askeri müfreze tarafından korunup bakımı yapıldı. Günümüzde Tito'nun sığınağı artık Avrupa ve dünyadan sanatçıların buluşma yeri olarak hizmet veriyor. Çağdaş Sanat Bienali projesiyle, halen resmi olarak askeri kontrol altında olan sı­ ğınağın prestijli bir kültür noktasına dönüştürül­ mesi hedefleniyor. 2011 yılında Avrupa Konseyi bu projeyi Avrupa'nın kültürel etkinliklerinden biri olarak ilan etti ve UNESCO'dan güçlü bir destek aldı. Bazı odalarda, sanatçıların yaptığı resimler, çektikleri fotoğraflar ve diğer sanat eserleri sergileniyor. Nükleer bir tehlike endişesinden dolayı bura­ yı son derece gizlilikle inşa ettiren ve hayatında bu sığınağa hiç gelmeyen Tito, hasta yatağında öldü. "Nerede bulunursanız bulunun, sağlam, yüksek kulelerde, hatta eflake ser çeken gökteki yıldız burçlarında bile olsanız, ölüm mutlaka size yetişir." (Nisa, 4/78) ayetinin hükmüyl e, atom bombalarına bile dayanıklı sığınaklar yaptıranlar da ölümden kaçamadı. B

Use Quizgecko on...
Browser
Browser