6. Hafta Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu PDF

Document Details

SolicitousJasper2833

Uploaded by SolicitousJasper2833

Biruni Üniversitesi

Ezgi ERTAL AKGÖZ

Tags

yeme bozukluğu beden imajı tıbbi bilgiler sağlık

Summary

Bu belge, beden imajı ve yeme bozuklukları hakkında bilgi sunan bir üniversite ders notudur. Özellikle "tıkınırcasına yeme bozukluğu" üzerine odaklanmaktadır.

Full Transcript

Beden İmajı ve Yeme Bozuklukları ‘Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu’ Öğr. Gör. Ezgi ERTAL AKGÖZ Tıkınırcasına Yeme Amerikan Psikiyatri Birliği’nin tıkınırcasına yeme tanımı: "belirli bir zaman içinde, benzer koşullarda ve benzer sürede, çoğu kişinin yiyebileceğinden daha fazla miktarda...

Beden İmajı ve Yeme Bozuklukları ‘Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu’ Öğr. Gör. Ezgi ERTAL AKGÖZ Tıkınırcasına Yeme Amerikan Psikiyatri Birliği’nin tıkınırcasına yeme tanımı: "belirli bir zaman içinde, benzer koşullarda ve benzer sürede, çoğu kişinin yiyebileceğinden daha fazla miktarda yemek yeme" Tıkınırcasına yeme periyotlarının bir diğer özelliği; Yemek sırasında kişinin yediklerinin miktarını kontrol edememesi ve yemeyi durduramaması şeklindeki kontrol kaybı hissi Bir tıkınırcasına yeme atağının tek bir mekanla sınırlı kalması şart değildir Örneğin, birey restoranda yemek yemeye başlayıp, ardından evine döndüğünde yemek yemeye devam edebilir Gün boyunca az miktarda yiyecekle sürekli atıştırmak ise, tıkınırcasına yeme olarak kabul edilmemektedir Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu/ Binge Eating Disorder  "Tıkınırcasına yeme bozukluğu" terimi ilk olarak 1959'da Dr. Albert Stunkard tarafından tanımlanmış  1990'ların başına kadar tıkınırcasına yemenin bulimia nervozadan farklı bir durum olduğu kabul edilmemiştir Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu/ Binge Eating Disorder **Bir bireyin aynı zaman diliminde ve aynı koşullarda yiyebileceğinden çok daha fazla miktarda yiyeceği kısa bir süre içinde tükettiği, yemek yeme davranışını dizginleyemediği ve aşırı miktarlarda yemek yeme davranışının tekrar ettiği bir yeme bozukluğudur Tıkınırcasına yeme bozukluğu, - Sınırlı bir süre içinde normalden daha fazla yemek yeme - Normalden daha hızlı yeme - Fiziksel olarak rahatsız olana kadar yeme - Aç olmadığı halde yeme - Suçluluk ve utanç nedeniyle sıklıkla yalnız yeme ile görülür Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu Kişi aç olmadığı halde normalde yediği yiyecekten çok daha fazla yiyeceği, fiziksel rahatsızlık hissedene kadar hızlı bir şekilde tüketir. 1000 ila 20.000 kalori arasında bir tüketim söz konusu olur Obezite ? Tıkınırcasına yeme bozukluğu aşırı kilo ve obezite ile ilişkilidir, ancak obeziteden farklı bazı temel özellikleri vardır 1. Çoğu obez birey tıkınırcasına yemeyi tekrarlayan şekilde gerçekleştirmez 2. Ayrıca obezite, bir psikiyatrik bozukluk olarak kabul edilmez 3. TYB olmayan aynı kilodaki obez bireylerle karşılaştırıldığında, TYB olanlar daha fazla enerji (kkal) almakta, daha fazla fonksiyonel bozulmaya, daha düşük yaşam kalitesine, daha fazla kişisel sorunlara ve daha fazla psikiyatrik eş tanıya sahiptir 4. TYB olanların, vücut ağırlığına ve şekline değer verme düzeyi daha yüksektir 5. TYB olan bireylerde, kanıta dayalı psikolojik tedavilerin sonucunda başarı daha sıktır DSM-V’e Göre Tanı Kriterleri A- Tekrarlayan tıkınırcasına yeme periyotları. Bir tıkınırcasına yeme periyodunda aşağıdakilerin her ikisi de bulunur: 1. Benzer koşullarda, benzer sürede, çoğu kişinin yiyebileceğinden açıkça daha çok yiyeceği, ayrı bir zaman diliminde (örn. herhangi iki saatlik süre içerisinde) yeme 2. Bu periyot sırasında, yemek yeme üzerinde denetim eksikliği hissi (örn. kişinin yemek yemeyi durduramaması veya neyi ya da ne kadar yediğini kontrol edememesi) B-Tıkınırcasına yeme dönemlerinde bu maddelerden en az üçü görülür: 1. Normalden çok daha hızlı yeme 2. Rahatsızlık verecek düzeyde tokluk hissedene kadar yemek yeme 3. Fiziksel açlık duyulmadığı halde aşırı ölçülerde yeme 4. Ne kadar yediğinden utandığı için tek başına yemek yeme 5. Daha sonra kendinden tiksinme, depresif olma ya da suçluluk hissetme B Maddesi için; TYB için en iyi göstergeler 3 ve 4 Erkeklerde en yaygın özellik 1, Kadınlarda ise 5 DSM-V’e Göre Tanı Kriterleri C- Tıkınırcasına yeme ile ilgili olarak belirgin bir sıkıntı vardır D- Bu tıkınırcasına yeme davranışları, ortalama 3 ay içinde en az haftada 1 kez olmuştur E- Tıkınırcasına yemeye, bulimiya nervozada olduğu gibi yineleyen uygunsuz telafi edici davranışlar eşlik etmez ve tıkınırcasına yeme, yalnızca bulimiya nevroza ya da anoreksiya nervozanın sırasında ortaya çıkmamaktadır Tıkınırcasına yeme bozukluğunun Bulimia Nervosa’dan ayrılan özellikleri Bulimia nervozanın ayırt edici özelliği olan tıkınırcasına yeme nöbetlerinin yol açabileceği etkileri giderebilmek için, hastanın kendini kusmaya zorlaması, ishale yol açan ya da idrar söktürücü ilaçlar kullanması, yeme alışkanlığını uzunca bir süre dizginlemesi veya aşırı egzersiz yoluyla metabolizmayı hızlandırması gibi tedbirler TYB’de yer almaz… Tıkınırcasına yeme bozukluğunun Bulimia Nervosa’dan ayrılan özellikleri Bulimiya nervosadan farklı olarak, TYB’de tıkınma sırasında yenilen yiyecekten, yiyeceğin kokusu, tadı ve içeriğinden daha fazla haz alınır, kişi tıkınma sırasında daha rahattır, daha az fiziki rahatsızlık, sıkıntı hisseder TYB olan kişilerin genellikle yaşı daha büyüktür, erkek olma olasılığı daha yüksektir ve bozukluğun başlangıç ​yaşı daha geçtir Bozukluğun Şiddeti Tıkınırcasına yeme sayısına göre, Hafif; ortalama haftada 1-3 kez Orta derecede; ortalama haftada 4-7 kez Ağır; ortalama haftada 8-13 kez Aşırı ağır düzeyde; ortalama haftada 14 ya da daha çok kez olması Genel Özellikleri  Kişiler genelde tıkınırcasına yeme anında, kontrolden çıkmış hisseder ve sonrasında suçluluk ve utanç duyarlar  Çoğu zaman duygularını bastırmak için yemeği kullanırlar  Günlük hayatın getirdiği stresle baş etmek, ilişki problemlerini çözmeyi ertelemek ve kişinin içindeki boşluğu doldurmak için en kolay ulaşılabilen araç YİYECEKLERdir TYB’nin Fonksiyonel Sonuçları Tıkınırcasına yeme bozukluğu, Sosyal rol uyum sorunları, Sağlıkla ilgili yaşam kalitesi ve yaşam memnuniyetinde bozulma, Artan tıbbi morbidite ve mortalite Kilo alımı ve obezite gelişimi için artan risk söz konusudur Klinik Problemler Çok miktarda yiyecek alımına bağlı kilo dengesizliği, tıkınırcasına yeme bozukluğunun yaygın fiziksel belirtisidir Bu davranıştan kaynaklanan tekrarlayan tıbbi semptomlardan bazıları, gastrointestinal problemler, anormal kan basıncı seviyeleri ve yüksek kolesterolün yanı sıra, vücut insülini uygun şekilde kullanamadığında ortaya çıkan tip 2 diyabete yatkınlığı içerir. Aşırı yemek yemenin neden olabileceği daha yüksek kiloda olanlar uyku apnesi geliştirme riski altındadır. Bu durum, özellikle uyku sırasında 10 saniye veya daha uzun süre nefes almayı bıraktığında, uyku sırasında düzensiz solunum modelleri olarak ortaya çıkar Büyük bedende olmanın sosyal damgası, TYB'nin psikolojik olarak yıkıcı bir etkisi olabilir TYB’ye en sık eşlik eden hastalıklar duygudurum bozuklukları, anksiyete bozuklukları ve kişilik bozukluklarıdır. En sık konulan tanı ise %46-51’lik oran ile major depresyondur En sık görülen kişilik bozuklukları ise kaçıngan, borderline ve obsesif kompulsif kişilik bozukluklarıdır Obeziteye bağlı komplikasyonlar, yaşam kalitesinin azalması ve bireyin toplum hayatına ayak uyduramaması gibi olumsuz sonuçlara yol açabilir İntihar düşüncesinin, tıkınırcasına hasta bireylerin yaklaşık %25'inde meydana geldiği bildirilmiştir Epidemiyolojisi Topluluk örneklemlerinde yürütülen iki ABD epidemiyolojik çalışmasına göre, TYB’nin 12 aylık prevalansı % 0.44 - 1.2 arasında değişmektedir Bu oranlar kadınlarda erkeklere göre 2-3 kat daha yüksektir (kadınlarda %0.6 ila %1.6; erkeklerde %0,26 ila %0,8) Yaşam boyu yaygınlık % 0,85 - 2,8 arasında değişmektedir (kadınlarda %1,25 ila %3,5; erkeklerde %0,42 ila %2,0) Tıkınırcasına yeme bozukluğu Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, birçok Avrupa ülkesi, Avustralya ve Yeni Zelanda dahil olmak üzere çoğu yüksek gelirli sanayileşmiş ülkede kabaca benzer bir prevalansa sahiptir ve yüksek gelirli ülkelerde 12 aylık prevalansı %0,1 ile 1,2 arasında değişmektedir İnsidans oranları, uzun vadeli seyir ve TYB'nin DSM'ye nispeten yeni dahil edilmesi göz önüne alındığında, AN ve BN için mevcut olan verilere göre sınırlıdır TYB, en yaygın yeme bozukluğudur ve tahmini 2,8 milyon kişi tanı kriterlerini karşılamaktadır. Bu, anoreksiya ve bulimia teşhisi konan insan sayısının üç katıdır Epidemiyolojisi TYB genellikle geç ergenlik veya erken yetişkinlik döneminde başlar, ancak daha sonraki yetişkinlik döneminde de başlayabilir. TYB için ortalama başlangıç yaşı 21-25 yaş olup; AN ve BN'ye kıyasla biraz daha büyük bir başlangıç yaşı ile ilişkili olabileceği düşünülmektedir Cinsiyet dağılımı açısından TYB, AN ve BN’den farklılık göstermektedir. AN ve BN çoğunlukla kadınlarda görülen, erkeklerde nadiren ortaya çıkan hastalıklardır TYB ise erkeklerde de sık görülen, ancak yine de kadınlarda erkeklerden daha fazla görülen bir bozukluktur Türkiye’de 2006 yılında yeme bozukluklarının üniversite öğrencileri arasındaki yaygınlığını araştırmak için yapılan bir çalışmada, 951 (492 kız, 459 erkek) öğrencinin yalnızca 21’inde (%2.2) yeme bozukluğuna rastlandığı, bunların 18’inin (%1.7) BN, 3’ünün (%0.31) ise TYB olduğu; TYB saptanan öğrencilerin hepsinin erkek olduğu tespit edilmiştir (Kuğu ve ark., 2006) Türkiye’de adölesanlardaki yeme bozukluğu yaygınlığını araştırmak için yürütülen bir başka çalışmada, TYB yaygınlığının %0.99 olduğu bulunmuştur. Bu oran, anoreksiya nevrozadan (%0.034) ve BN’den (%0.79) daha yüksektir. Bu çalışmada, TYB’nin erkeklerde en sık görülen yeme bozukluğu olduğu gösterilmiştir (Vardar ve Erzengin 2011) TYB obez kişilerde daha sık (%8) görülmektedir. Öte yandan, kilo vermek için hastaneye başvuran kişilerde TYB’nin görülme oranının % 25-30 olduğu, bariatrik cerrahi hastalarının yaklaşık yarısının TYB tanısı aldığı gösterilmiştir TYB’nin Tip-II diyabet hastalarında da sık görüldüğü (%5.7) saptanmıştır Epidemiyolojisi Papelbaum ve arkadaşları (2005) 40-65 yaş arasında Tip-II diyabeti olan 70 kişi ile yürüttükleri çalışmada, bu kişilerde %20 oranında yeme bozukluğu olduğu ve bunun %10’unu TYB’nin oluşturduğunu bildirmiştir Türkiye’de 110 diyabet hastasıyla yürütülen ve bu hastalarda bozulmuş yeme davranışı olup olmadığını araştıran bir çalışmada, diyabetiklerde %59.1 oranında bozulmuş yeme davranışı olduğu, bozulmuş yeme davranışı gösterenlerden birinde AN, birinde BN, yedisinde ise TYB olduğu gösterilmiştir Etiyoloji TYB’nin etiyolojisi hakkındaki bilgiler TYB’li kadınların birinci derece sınırlıdır. Genetik etmenleri araştıran akrabalarıyla normal popülasyona göre çalışmalar, TYB’nin genetik yönü olduğu bu hastalığın daha sık görüldüğü obez üzerinde önemle durmuşlardır bireylerin kıyaslandığı bir çalışmada, TYB görülme oranı TYB’li kadınların birinci derece akrabalarında daha yüksek bulunmuştur TYB’nin oluşumuna yol açan biyolojik süreçler hakkında yürütülen çalışmalar dopamin, opioid, ghrelin ve serotoninin etyolojide rolü olduğunu ileri sürmektedir Beyindeki ödülle ilişkili bölgelerde, dopamin, asetilkolin ya da opioid sistemlerinde meydana gelen değişikliklerin tıkınırcasına yemeyi arttırdığı söylenmektedir Yemek yeme ile ödüllendirme arasındaki nöral döngüler başta limbik sistem olmak üzere, talamus, hipotalamus gibi birçok beyin bölgesiyle bağlantılıdır. Dopamin ve serotoninin ödüllendirme ve beslenmenin yönlendirilmesi açısından çok önemli bir rolü vardır Tıkınırcasına yemenin en yaygın öncülü olumsuz duygudur Erken yaşlarda yaşanan olumsuz ya da travmatik deneyimlerin sonucu olarak, bireyin kendisi hakkındaki olumsuz inançları; kilosu, beden biçimi ya da yeme davranışıyla ilgili yorumda bulunulması durumunda kendini gösterebilir Bu, kişide olumsuz düşüncelerin (“başarısızım”gibi) ve bunlarla ilişkili duygusal yanıtların oluşmasına neden olabilir Bunun sonucunda yeme davranışı ile ilgili hem olumlu (“yemek yersem sıkıntım azalır” “yemek haz verir”) hem de olumsuz düşünceler (“yemek yersem kilo alacağım”) ortaya çıkabilir Tıkınırcasına yeme ile duygusal olarak rahatlama hisseden bireyde, bu davranış, tekrar etme eğilimi gösterir ve alışkanlık haline gelebilir Diğer tetikleyiciler arasında kişilerarası stresörler; diyet kısıtlaması; vücut ağırlığı, vücut şekli ve yemekle ilgili olumsuz duygular ve bıkkınlık yer alır TEDAVİ Diğer yeme bozukluklarından farklı olarak daha geç yaşlarda ortaya çıkması, erkeklerde görülme sıklığının yaygın olması ve tedaviye cevap verme oranının daha fazla olması sebebiyle, TYB'nin özgül bir yeme bozukluğu olduğu düşünülmüştür Beslenme tedavisi öncesi tıkınırcasına yeme davranışına neden olan etmenlerin terapist tarafından ortadan kaldırılması önemlidir Etmenlerin ortadan kalkmasından sonra diyet tedavisine başlanmalıdır. Beslenme eğitimi ve danışmanlığı diyet tedavisinin önemli bir parçasını oluşturur TEDAVİ TYB’nin tedavisindeki temel hedefler; tıkınırcasına yeme nöbetlerinin ortadan kalkması ve sağlıklı bir yemek yeme alışkanlığının kazanılması, istikrarlı bir vücut ağırlığına sahip olunması, obeziteye bağlı rahatsızlıkların ve bunların yanı sıra görülen ruhsal rahatsızlıkların önlenmesi ve tedavisidir Bu hedeflere ulaşmak için İlaç tedavileri Bilişsel-Davranışçı Terapi (BDT) Kendi Kendine Yardım Terapisi (KKYT) Davranışçı Yöntemlerle Kilo Verme Terapisi (DYKVT) Kişilerarası Psikoterapi (KP), Diyalektik Davranışçı Terapi (DDT) Motivasyonel Terapi (MT) gibi psikoterapi yöntemleri Bariatrik Cerrahi önemli imkanlar getirmektedir Farmakoterapi TYB’nin tedavisinde başlıca üç grup ilaç kullanılmaktadır: Antidepresanlar, antiobezite ilaçları ve antiepileptikler Psikoterapiler Bilişsel-Davranışçı Terapi (BDT) TYB’nin tedavisinde etkinliği en iyi ortaya konan tedavi BDT’dir. Tedavi sürecinde hastalarla işbirliği kurarak işlevsel olmayan düşünceleri ve bunların altında yatan inançları inceleme imkanı verir. Ruhsal rahatsızlıklara yol açan çarpık düşünceleri saptayıp değiştirmeyi, çevreyle yeni ilişkiler kurmayı ve eski davranışları değiştirmeyi hedef alır 1. Evre: Psikolojik Eğitim ve Davranışçı Teknikler (1-8. seanslar): İlk evrede temel amaç yeme davranışı üzerinde bir kontrol kurulmasının sağlanmasıdır. Sekiz seansın ilk ikisi veya üçü psikolojik eğitime ayrılır. Psikolojik eğitim seansları boyunca hastaya tıkınırcasına yeme ile obezite arasındaki ilişki hakkında bilgi verilir; diyetin ve egzersizin önemi üzerinde durulur; besinler hakkında bilgi verilir. Sonraki seanslara davranışçı yöntemlerle devam edilir. Davranışçı yöntemler uygulanmaya başlandığında öğünler düzenlenir (üç ana, üç ara öğün). Uyarıcı kontrolü sağlanmaya çalışılır. Hastanın yemek yemeyi yavaşlatması için çeşitli yöntemler geliştirilir. Öğünlerin düzenlenmesi hastada kilo alacağı endişesi doğurabileceği için, hastanın kilosunun her hafta yeniden ölçülmesi tavsiye edilir. Uyarıcı kontrolü sağlamak için; Tabağı tepelemesine doldurmak yerine yeterince doldurmak, Tabakta yemek bırakmak, Atıştırılması kolay yiyeceklerin evde bulundurulmaması, Aç karnına alışverişe çıkmamak, Alışverişte hazırlanması vakit alan yiyeceklerin satın alınması gibi yöntemler üzerinde durulur. Öğünler arasında tıkınırcasına yemeye olan yatkınlığın arttığı saatlerde hoşa giden faaliyetler (bir arkadaşına telefon etmek, duşa girmek gibi) planlanabilir. 2. Evre: Bilişsel Teknikler (8-16. seanslar): Bu seanslar süresince özellikle bilişsel tekniklere başlanır. Hastanın yemek yeme, kilo alma, besinler ve kendi dış görünümü hakkında rahatsızlığa yol açan düşünceleri, inanışları belirlenir ve bunlar daha esnek düşünce ve inançlarla değiştirilmeye çalışılır Bilişsel çarpıtmaların fark edilmesi büyük önem taşır Mükemmeliyetçilik, aşırı genelleme, felaketleştirme, kişiselleştirme, seçici soyutlama, “ya hep ya hiç” zıtlığı içinde düşünme gibi Hasta ile tedaviyi uygulayan uzman, iş birliği içerisinde söz konusu düşünceleri ve inanışları irdeleyerek, çeşitli bilişsel terapi teknikleriyle (bilişsel yeniden yapılandırma gibi) eski bilişsel yapıların değiştirilmesini sağlayabilirler 3. Evre: Tedavinin Tamamlanması (16-20. seanslar): Son dört seansta, terapi sürecinde elde edilen kazanımların sürdürülmesi ve eski alışkanlıklara yenik düşmenin önüne geçilmesi üzerinde durulur Hastalara, hayatının daha sonraki yıllarında yeme ile ilgili bir rahatsızlığı olursa, o zamana kadar öğrendiği teknikler çerçevesinde neler yapabileceği anlatılmalıdır Diğer Psikoterapiler Kendi Kendine Yardım Terapisi (KKYT) Fairnburn’un “Tıkınırcasına Yemenin Üstesinden Gelme”(Overcoming Binge Eating) kitabında (1995) tanımlanan ve bir tedavi uzmanının rehberliğinde yürütülen TYB için geliştirilmiş BDT programı “kendi kendine tedavi”yi amaçlar Diğer Psikoterapiler Davranışçı Yöntemlerle Kilo Verme Terapisi (DYKVT) Davranışçı kurama dayanan bu tedavi şekli hem vücuda giren enerjinin kısıtlanmasını, hem de beden egzersizlerini gerektiren özel bir programdır Kişilerarası Psikoterapi (KP) Klerman ve arkadaşları (1984) tarafından depresyonun tedavisi için geliştirilen ve Fairnburn (1997) tarafından BN hastalarının tedavisi için uyarlanan bir psikoterapi yöntemidir. Diyalektik Davranışçı Terapi (DDT) DDT, borderline kişilik bozukluğunun tedavisinde uygulanan, duyguların düzenlenmesi amacıyla Linehan (1993) tarafından geliştirilmiş bir terapi yöntemidir. Motivasyonel Terapi (MT) Motivasyonel görüşme öncelikle madde kullanımının tedavisi amacıyla geliştirilmiştir Bariatrik Cerrahi Bariatrik Cerrahi, morbid obez (BKİ≥40) ya da BKİ≥35 olan ve obeziteye bağlı bilinen tıbbi sekel gelişmiş olan kişilerde uygulanan bir cerrahi yöntemdir Hudson ve arkadaşlarının (2006) yürüttüğü çalışmaya göre TYB, hafif ve orta derecedeki obeziteden çok, morbid obeziteyle bağlantılı bulunmuştur Cerrahi yöntemler dışındaki tedavi yaklaşımları morbid obezlerin kilo vermesinde etkili olmayabilir; kilo vermeyi sağladığı durumlarda da bu etki uzun süre devam etmeyebilir. Bu yüzden, obezite cerrahisi bir tedavi seçeneği olarak düşünülebilir Sonuç TYB, yakın bir geçmişte yayınlanan DSM-5’te, başlıca yeme bozukluklarından biri olarak tanımlanmıştır ve son yıllarda ruh sağlığı ve obezite ile ilgilenen hekimlerin ilgi alanına daha fazla girmeye başlamıştır Obezite günümüzdeki en önemli sağlık problemlerinden biridir ve TYB ile obezite arasında açık bir ilişki olduğu bilinmektedir Bu nedenle, hekimlerin TYB konusunda yeterli bilgiye sahip olmaları, bu bozukluğu tanımaları ve uygun tedavi yaklașımlarını uygulamaları büyük önem taşımaktadır BENZER SENDROMLARDAN AYRILABİLİYOR MU? TYB VE BN Ortak belirti : TY Başlıca ayıran belirti: uygunsuz telafi edici davranışlar Diğer ayırıcı belirtiler… Klinik görünüm, eşlik eden hastalıklar, demografik özellikler ve tedaviye yanıt farklı

Use Quizgecko on...
Browser
Browser