6. Hafta Edebiyat PDF
Document Details
Tags
Summary
This document appears to be part of a Turkish language course, focusing on the topic of word formation. It details various methods, such as derivation and compounding, used to create new words in the Turkish language.
Full Transcript
6. Hafta: Yapı Bilgisi 1. SÖZCÜK YAPIMI Diller zaman içinde gelişerek değişir ve bu süreçte çeşitli yollardan yararlanarak yeni sözcükler yaratırlar. Eklemeli bir dil olan Türkçenin söz varlığı çoğunlukla türetme ve birleştirme yoluyla yapılan sözcüklerd...
6. Hafta: Yapı Bilgisi 1. SÖZCÜK YAPIMI Diller zaman içinde gelişerek değişir ve bu süreçte çeşitli yollardan yararlanarak yeni sözcükler yaratırlar. Eklemeli bir dil olan Türkçenin söz varlığı çoğunlukla türetme ve birleştirme yoluyla yapılan sözcüklerden oluşur. Bununla birlikte Batı dillerinin etkisiyle veya farklı yollarla da sözcükler yapılmaktadır. Dil diye adlandırdığımız dizge, hem üreticilik hem de yaratıcılık niteliklerine sahip bir sistemdir. Ancak sözcük üretimini sınırlayan dilin iç sistemine ait etkenler de vardır. Bütün dillerde söz varlığını geliştirme, yeni sözcükler yaratmada kimi yalnızca birkaç sözcüğün oluşmasında kullanılan, kimi yüzlerce yeni sözcük oluşturan birtakım yöntemler vardır. Bu yöntemlerin bir bölümü, özellikle türetme, birleştirme ve kalıplaşma dışındakilerin çoğu Batı dillerinden dilimize aktarılmıştır. Sözcük türetme yolları aşağıdaki gibidir. 1.1. Birleştirme İki ya da daha fazla sözcüğün bir araya gelerek ad veya eylem türünde sözcük oluşturmasıdır. Birleşik sözcükte anlamı ve sözcük türünü belirleyen öğeye asıl öğe denir. Böyle sözcüklerde çoğu zaman asıl öğe, sondaki sözcüktür. Birleşen öğeler arasında yalnızca yapı bakımından değil vurgu, süre, vb. bakımından da ilişkiler vardır: Karatavuk (tüyleri kara, meyve ve böceklerle beslenen ötücü kuş) ile kara tavuk (kara tüylü tavuk) örneklerinden ilkinde, birleştirilmiş sözcükler arasında boşluk ve süre yoktur, öbeğin vurgusu ikinci sözcüğün üzerindedir. İkinci örnekte ise sözcükler arasında boşluk ve süre vardır, öbek vurgusu ilk sözcüğün üzerindedir. “Çok” zarfı, karatavuk birleşik sözcüğünün sıfatını niteleyemez. Ancak bir sıfat tamlaması olan kara tavuk’un sıfatını çok kara tavuk şeklinde niteleyebilir. 1 Görsel 1: Bir karatavuk Görsel 2: Olası kara tüylü bir tavuk Birleştirmelerde anlam, bileşenlere özellikle asıl öğeye bağlıdır. Birleştirmeler yazıda açık öğretim, arz etmek vb. ayrı; güneybatı, şükretmek, vb. bitişik ya da isim-fiil, sıfat-fiil, Fen-Edebiyat Fakültesi, Osmanlıca metinlerde gül-rû, bed-lika vb. kısa çizgiyle gösterilir. Batı dillerinden özellikle İngilizceden gelen by-pass, check-in sözcüklerindeki kısa çizgi Türkçe yazıma da girmiştir. Türkçede birleştirmelerin ayrı ya da bitişik yazılması, çözülememiş bir sorundur. Bu nedenle bazı sözcükler çeşitli yazım kılavuzlarında farklı kullanımlarla karşımıza çıkabilmektedir. 1.2. Türetme Türetme, herhangi bir tabana eklenen yapım (türetme) ekleriyle anlam ve/veya tür bakımından yeni sözcüklerin yapımıdır. Örneğin birikim sözcüğünün kökü “bir” (1) ismidir. Bu kökten -(i)k- ekiyle birik- fiili türetilmiştir. Ardından birik- tabanına gelen -(i)m ekiyle fiil yeni anlam kazanarak bir ada dönüşmüştür. Her ek, her sözcüğe getirip yeni sözcükler türetilmez. Örneğin ettirgenlik çatısı -Ir-’ın tek heceli fiillere gelebilmesi gibi ses bilgisel ve biçim bilgisel; evli (evlenmiş olan) sözcüğünün karşıt anlamının bekâr sözcüğü olması 2 şeklinde sözlüksel sınırlamalar vardır. “Evi olan” anlamına gelen evli sözcüğünün karşıt anlamlısı evsiz’dir. Bununla birlikte kuralların dışına çıkan sözcük türetme örnekleriyle de karşılarız. 1.3. Kalıplaşma Çekim ekleri zaman zaman kendi işlevlerinin ve görevlerinin dışında yeni anlamlar kazanırsa buna kalıplaşma adı verilir: birden (< bir-den), çıktı (