Okul Öncesi Eğitim Programı PDF
Document Details
Uploaded by Deleted User
Tags
Summary
Bu belge, okul öncesi eğitim programı için sosyal duygusal öğrenme, kavramsal beceriler ve eğilimler hususlarını ele almaktadır. Çocukların öğrenme becerilerinin geliştirilmesine yönelik planlamalar ve bu planların yapısıyla ilgili bilgileri içermektedir.
Full Transcript
## 5. OKUL ÖNCESİ EĞİTİM PROGRAMI'NDA SOSYAL DUYGUSAL ÖĞRENME BECERİLERİ Sosyal duygusal öğrenme, günlük yaşama uyum için gerekli sosyal ve duygusal becerileri edinme sürecidir. Sosyal duygusal öğrenme becerileri çocukların arkadaşlarıyla sınıfta, ailesiyle evde ve gelecekteki ilişkilerinde ihtiyaç...
## 5. OKUL ÖNCESİ EĞİTİM PROGRAMI'NDA SOSYAL DUYGUSAL ÖĞRENME BECERİLERİ Sosyal duygusal öğrenme, günlük yaşama uyum için gerekli sosyal ve duygusal becerileri edinme sürecidir. Sosyal duygusal öğrenme becerileri çocukların arkadaşlarıyla sınıfta, ailesiyle evde ve gelecekteki ilişkilerinde ihtiyaç duyacakları becerileri kapsamaktadır. Bu programda sosyal duygusal öğrenme becerileri; bireysel ve sosyal hedefler doğrultusunda duygularını yönetmek, empati kurmak, destekleyici ilişkiler içinde yer almak ve sağlıklı benlik geliştirmek için gerekli bilgi ve becerileri edinerek uygulayabilmesi şeklinde ifade edilmiştir. Bu beceriler, çocukların sağlıklı bir kimlik geliştirerek sorumlu kararlar alan bireyler olmalarını sağlayacaktır. Okul öncesi eğitim sürecindeki çocukların sosyal duygusal öğrenme becerilerinin desteklenmesi önemlidir. Bu beceriler desteklendiğinde çocukların doğru karar vermeleri ve seçim yapmaları kolaylaşacaktır. ### Sosyal Duygusal Öğrenme Becerileri Sosyal duygusal öğrenme becerileri programın diğer bileşenleri ile bütünleştirilmiş üç ana başlık altında, dokuz beceri biçiminde detaylandırılmıştır. Bu beceriler aşağıda listelenmiştir: 1. **Benlik Becerileri** * Yansıtma: Çocukların duygularını, düşüncelerini ve davranışlarını değiştirmek ve geliştirebilmek için kendi duygu, düşünce ve davranışları üzerinde değerlendirmeler yapmalarını ifade eder. Bu beceriyi edinen çocuklar kendilerini geliştirmek için deneyim ve eylemlerini aktif olarak analiz edebilir. * Kendini Değerlendirme: Kendini değerlendirme, çocukların kendi öğrenme süreçleri ve öğrenme ürünleri hakkında öz değerlendirme yapma veya yargıda bulunma fırsatını ifade eder. Bu beceriyi edinen çocuklar kendilerini yönetme, izleme, pekiştirme, kendilerine yönerge ve ön uyaran verme gibi stratejilerinin yanında problem çözme ve gözlemsel öğrenme davranışları gösterir. * Tepki Ortaya Koyma: Duyguların hissedilmesi, anlaşılması ve duygulara uygun tepkilerin verilmesini ifade eder. Çocukların içinde bulunduğu durumu anlayıp, yorumlayarak kabul edilebilir bir tepki vermeleri beklenir. 2. **Sosyal Yaşam Becerileri** * İletişim: Duyguların, düşüncelerin ve bilgilerin sözlü ya da sözsüz olarak başkalarına iletilmesini ifade eder. Okul öncesi dönemde temel dil becerilerinin edinimi ile bu becerinin doğru orantılı bir şekilde ilerlemesi söz konusudur. Bu beceriyi edinen çocukların sosyal yaşama katılımı kolaylaşacaktır. * İş Birliği Becerisi: Ortak bir amaca ulaşmak için iki veya daha fazla çocuğun birlikte çalışabilmesini ifade eder. İş birliği kuran ve bunu yürüten çocukların sosyal yaşama uyumları gelişecektir. Bu beceriyi edinen çocukların akranları, aileleri ve sosyal çevrelerini oluşturan yapılarla birlikteliği güçlenecektir. * Sosyal Farkındalık Becerisi: Çocukların başkalarının bakış açılarını anlamalarını ve onlarla empati kurmalarını ifade eder. Bu beceriye sahip olan çocuklar daha duyarlı davranışlar sergileyecektir. 3. **Ortak/Bileşik Beceriler** * Uyum: Çocukların hem kendileri hem de çevreleri ile dengeli bir ilişki kurup bu ilişkiyi sürdürebilmelerini ifade eder. Uyum becerileri gelişmiş olan çocuklar bulundukları ortama ayak uydurup rahat hareket edebilir. * Esneklik: Çocukların yeni bir problem durumuna uyum sağlayabilmelerini, mevcut problem durumuna farklı çözümler üretebilmelerini ifade eder. Bu beceriyi edinen çocuklar farklı durumlar karşısında daha esnek davranabilir. * Sorumlu Karar Verme: Çocukların farklı durumlarda kişisel davranış ve sosyal etkileşimler hakkında özenli ve yapıcı seçimler yapabilmelerini ifade eder. Bu beceriyi edinen çocuklar durumları değerlendirip uygun kararlar verebilir. Okul öncesi dönemde geliştirilmesi planlanan sosyal-duygusal öğrenme becerileri öğretmenler tarafından oyun temelli etkinliklerle desteklenmelidir. Bu beceriler; kişisel ve sosyal bilgi, kendini yönetme, ilişki becerileri, sorumlu karar verme, inisiyatif alma, merak, katılım, sebat, yaratıcılık, iş birlikçi oyun, problem çözme, organizasyon süreçlerinde çocuklara yardımcı olacaktır. Aylık ve günlük planlarda ele alınması gereken sosyal duygusal öğrenme becerileri Ek-13’ te listelenmiştir. ## 6. OKUL ÖNCESİ EĞİTİM PROGRAMI'NDA KAVRAMSAL BECERİLER Günümüzde bilgi, yaygın ve pratik bir şekilde erişilebilen kaynaklar bütünü olarak ele alınmaktadır. Bu programda bilgiye erişim açısından tanımlanan kavramsal beceriler çocukların kendi çabalarıyla bilgiye ulaşmalarını, nitelikli bilgiyi seçmelerini, anlamlandırmalarını, düzenlemelerini ve kullanmalarını içeren süreçleri ifade eder. Kavramsal beceriler "Temel Beceriler", "Bütünleşik Beceriler" ve "Üst Düzey Düşünme Becerileri" şeklinde iç içe geçmiş üç farklı boyut olarak tanımlanmıştır. Bu beceriler, okul öncesi eğitimde öğrenme yaşantılarında ele alınarak geliştirilebilen becerilerdir. Temel becerilerin kazanılması çocukların karmaşık süreçler yürütmesini gerektirmez. Çocukların günlük yaşamlarında karşılaştıkları problemleri çözme, çeşitli olgu veya durumları anlama ve anlamlandırma süreçlerinde kullanabildikleri ve bu sayede geliştirebildikleri becerilerdir. Bu beceriler "saymak-okumak", "yazmak-çizmek", "bulmak-seçmek", "belirlemek-işaret etmek", "ölçmek-sunmak", "çevirmek-kaydetmek" gibi gözlemlenebilir eylemlerdir. Bütünleşik beceriler, temel beceriler ile üst düzey becerilerin altyapısını oluşturur. Bütünleşik beceriler kendi içinde alt süreçleri barındırır. Örneğin gözlemleme becerisi birçok alan içerisinde yer alan bir kavramsal beceridir. Çocuklar gerek sanat etkinliğinde gerek fen etkinliğinde veya matematik etkinliklerinde gözlemleme becerisini sıklıkla kullanır. Bu beceri kendi içerisinde üç süreç bileşenine ayrılır. KB2.SB1. Gözleme ilişkin amaç, ölçüt belirlemek, KB2.SB2. Uygun veri toplama aracı ile veri toplamak ve KB2.SB3. Toplanan verileri sınıflandırmak ve kaydetmek. Görüldüğü üzere bu üç süreç bileşeni bir araya geldiğinde bütünleşik beceri olan gözlemleme becerisini oluşturmaktadır. Burada süreç bileşenleri öğretmenin eğitim öğretim faaliyetlerinde çocukların gelişim özelliklerine ve beceriye sahip olma durumlarına göre kullanacağı süreçlerdir. Bu üç süreç bileşeninin çocuklar tarafından kazanıldığını gören bir öğretmen gözlemleme becerisinin kazanıldığını düşünmelidir. Öğrenme yaşantıları içerisinde bütünleşik becerilere ait tüm alt süreçleri yerine getirebilen bir çocuğun ilgili bütünleşik beceriyi kazandığı söylenebilir. Bu açıdan öğretmenlerin iyi bir gözlemci olmaları, çocukların kavramsal becerileri ortaya koyma veya koyamama durumlarını iyi belirlemeleri gerekir. Üst düzey düşünme becerileri çok boyutlu düşünsel süreçleri içeren becerilerdir. Temel ve bütünleşik beceriler, üst düzey düşünme becerilerinin temelini oluşturur. Üst düzey düşünme becerileri "karar verme", "problem çözme" ve "eleştirel düşünme" olmak üzere üç farklı beceri olarak tanımlanmıştır. Bu beceriler de kendi içlerinde alt süreçlerden oluşur. Okul öncesi dönemde çocukların temel ve bütünleşik becerileri kazanarak üst düzey düşünme becerileri temellerinin oluşturulması hedeflenir. Üst düzey düşünme becerileri çocukların ön koşul beceri düzeyleri dikkate alınarak verilmelidir. Aylık ve günlük planlarda ele alınması gereken kavramsal beceriler Ek-17’de listelenmiştir. ## 7. OKUL ÖNCESİ EĞİTİM PROGRAMI'NDA EĞİLİMLER Okul öncesi eğitimle çocukların Türkçe, matematik, fen, sosyal, sanat, hareket ve sağlık ile müzik alanlarına ilişkin bilgi, beceri ve davranışları kazanmaları beklenir. Bunun yanında beceri edinimlerini daha işlevsel hâle getirmeleri açısından eğilimlere sahip olmaları beklenir. Eğilimler çocukların yaşam boyu sahip oldukları bilgi ve becerileri daha işlevsel bir şekilde kullanmalarına imkân sağladığı gibi öğrenmenin niteliğini ve kalıcılığını da artırır. Eğilimler okul öncesi eğitimin tüm boyutlarında dikkate alınması gereken unsurlardır. Öğrenmenin duyuşsal boyutlarından dolayı eğilimler öğrenme süreçlerinde örtük bir şekilde ortaya çıkabilmektedir. Çocukların keşfetme ve öğrenmeye olan merakları, dünyayı ve çevrelerinde olup bitenleri anlama çabaları içerisinde sürekli sorular sormaları "merak" eğilimini; doğaları gereği onları en iyi temsil eden oyunları "oyunseverlik" eğilimini ortaya çıkarmaktadır. Bu sebeple planlamalarda eğilimlerin dikkate alınması öğrenme süreçlerinin daha zengin ve yenilikçi olmasını sağlar. Eğilimler çocukların bireysel ilgi ve özelliklerini dikkate alarak öğrenme süreçlerinin zenginleşmesini ve bireysel farklılıklara hitap etmesini sağlar. Eğilimler çocuklar tarafından kazanılan bilgi ve becerilerin uygulamaya dönüştürülmesine yönelik yatkınlıkları ile yakından ilgilidir. Bu nedenle eğilimler çocuklara kazandırılması hedeflenen bilgi ve beceriler ile bütünleştirilmelidir. Böylece çocuklar kendilerinden beklenen tutum ve davranışları daha fazla oranda ortaya koymuş, doğal olarak pekiştirme işlemini gerçekleştirmiş olur. Bu da çocukların öğrenmeyi kendi yaşantıları yoluyla yapılandırma süreçlerinde daha istekli olmalarını, dikkat sürelerinin artmasını, ön bilgi ve deneyimlerini rahatlıkla ortaya koymalarını sağlayacaktır. Bilgi ve tecerilerin ediniminde içsel motivasyonun çok önemli bir yeri ve önemi vardır. İçsel motivasyon sağlandığında çocuklar tamamen gönüllü ve istekli bir şekilde eğilimler sergileyecektir. Bu sayede öğrenme isteğinin devamlılığı ve öğrenme süreçlerinin verimliliği artacaktır. Böylelikle planlanan etkinlikler çocukların gelişim ve öğrenme düzeylerine, ilgilerine uygun olacaktır. Eğilimler bireylerin duygu, düşünce ve davranışlarını düzenlemeleri açısından da önemlidir. Bireylerin duygu, düşünce ve davranışlarını düzenlemelerine yönelik beceriler okul öncesi dönemde temelleri atılan beceriler arasındadır. Ayrıca eğilimler bireylerin kendilerine has çözüm ve düşünme yolları geliştirmelerine, eleştirel ve yaratıcı düşünme süreçlerini de gerçekleştirmelerine imkân sağlamaktadır. Bu sayede çocukların öğrenme yaşantılarının daha canlı, daha dinamik ve verimli olması beklenir. Çocukların çevrelerine ve uyarıcılara karşı hassasiyetlerini artırdığı için eğilimler sayesinde öğrenme ortamlarından en üst düzeyde yararlanma imkânı oluşacaktır. Böylelikle zengin uyaran çevre ile olumlu seyreden bireysel psikolojik faktörler öğrenmeyi ve bireyin gelişimini destekleyecektir. Bu program, öğrenmeyi ilgilendiren tüm etmenleri bir bütünlük ve uyum içerisinde ele alır. Bireyin tüm yaşamını etkileyen kültür de bu kapsamdadır. Eğilimler kültürel özelliklere göre de şekillenebilen davranış örüntüleridir. Sosyal yaşamımızı büyük ölçüde etkileyen sosyal-kültürel özelliklerin öğrenme süreçlerinde dikkate alınması önem arzeder. Böylelikle yaşama yakınlık, bilinenden bilinmeyene, somuttan soyuta, yakından uzağa, etkin katılım ilkeleri dikkate alınmış olur. Bu da okul öncesi dönemdeki çocuklar için öğrenmenin daha somut yaşantılarla gerçekleşmesini ve yaşamda uygulanabilirliğini sağlamaya yardımcı olur. Aylık ve günlük planlarda ele alınması gereken eğilimler Ek-15’ te listelenmiştir. **Infografik: Eğilimler** **Benlik Eğilimleri** (E1) Bireyin içsel özelliklerini ve kişiliğini, sergileyeceği becerilere yansıtmasını ifade eder. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nde (i) merak, (ii) bağımsızlık, (iii) azim ve kararlılık, (iv) öz yeterlilik/kendine inanma ve (v) öz güven/kendine güvenme olmak üzere beş benlik eğilimi tanımlanmıştır. * **Merak:** Yeni ve ilginç bir bilgi veya nesneyle karşılaşıldığında duyulan gözlemleme, araştırma, keşfetme ve anlama arzusuna ilişkin zihinsel örüntüleri ifade eder. * **Bağımsızlık:** Başka kişi, grup ya da bir otoritenin etkisi ve baskısı olmadan düşünce, ifade ve eylemlerde özgür seçimler yapılarak ifade ve eylemlerin sorumluluğunu alabilmeye ilişkin zihinsel örüntüleri ifade eder. * **Azim ve Kararlılık:** Bir işi/eylemi yerine getirme konusundaki gayreti ve bu yöndeki kararları her türlü zorluğa karşı yılmaksızın uygulama çabasına yönelik zihinsel örüntüleri ifade eder. * **Kendine İnanma (Öz Yeterlilik):** Belirlenen hedefleri gerçekleştirme sürecinde gerekli eylemleri planlama ve yürütme becerisine olan kişisel inanca ilişkin zihinsel örüntüleri ifade eder. * **Kendine Güvenme (Öz Güven):** Belirlenen bir hedefin, işin veya eylemin gerçekleştirebileceğine dair yeteneğe, kapasiteye ve yargılara olan inancına ilişkin zihinsel örüntüleri ifade eder. **Sosyal Eğilimler** (E2) Bireyin içsel özelliklerini ve kişiliğini sosyal bir ortam içerisinde sergileyeceği becerilere yansıtmasını ifade eder. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nde (i) empati, (ii) sorumluluk, (iii) girişkenlik, (iv) güven ve (v) oyunseverlik olmak üzere beş sosyal eğilim tanımlanmıştır. * **Empati:** Çevresindeki kişilerin duygu ve düşüncelerini hissederek içselleştirip dönüt vermesine ilişkin zihinsel örüntüleri ifade eder. * **Sorumluluk:** Üstlenilen görev doğru ve zamanında yerine getirilirken verilen kararların ve yerine getirilen eylemlerin sonuçlarını üstlenerek gerektiğinde bu sonuçlarla ilgili hesap verilmesine ilişkin zihinsel örüntüleri ifade eder. * **Girişkenlik:** Diğer bireylerin haklarına saygılı olmak koşuluyla belirli sınırlar içerisinde yapılmak istenileni ve istenilmeyi belirleyebilme gücü ve enerjisine ilişkin zihinsel örüntüleri ifade eder. * **Güven:** Arzulanan bir amaca ulaşmak için karşı tarafın niyet veya davranışlarının ahlaka uygun, adaletli, yapıcı ve fayda sağlaması açısından öngörülebilir olma inancına ilişkin zihinsel örüntüleri ifade eder. * **Oyunseverlik:** Bilgi/konu/kavram veya davranışı öğrenme sürecinin keyifli ve eğlenceli hâle getirilebilmesine ilişkin zihinsel örüntüleri ifade eder. **Entelektüel Eğilimler** (E3) Bireyin zihinsel ve düşünsel birikimlerini sergileyeceği becerilere yansıtmasını ifade eder. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nde (i) odaklanma, (ii) yaratıcılık, (iii) açık fikirlilik, (iv) analitiklik, (v) merak ettiği soruları sorma, (vi) özgün düşünme olmak üzere altı entelektüel eğilim tanımlanmıştır. * **Odaklanma:** Belirlenen bir hedefe ulaşmak için gereken çabanın, zihinsel ve bedensel enerjinin en iyi düzeyde kullanılmasına ilişkin zihinsel örüntüleri ifade eder. * **Yaratıcılık:** Farklı açılardan olaylara bakabilme yeteneği ile geçmiş deneyimleri de işe katarak, alışılagelmiş kalıpların dışında yeni durumlara uyum sağlayarak özgün ürün, fikir üretilmesine ve problemlere çözümler oluşturulmasına ilişkin zihinsel örüntüleri ifade eder. * **Açık Fikirlilik:** Olaylar ve durumlara kalıpların dışına çıkarak meraklı, saygılı ve ön yargısız şekilde bakabilmeyi; farklı deneyimler, fikirler ve önerilere açık olabilmeyi içeren zihinsel örüntüleri ifade eder. * **Analitik Düşünme:** Problemlerin çözümünde meydana gelebilecek durumları öngörerek nesnel kanıtlar kullanma ve akıl yürütme yoluyla çözüme ulaşılabilmesine ilişkin zihinsel örüntüleri ifade eder. * **Soru Sorma:** Kendisine, çevresine ve evrene dair bilme ve anlama ihtiyacına yönelik öğrenme ve keşfetme arzusu ile özgürce sorgulamalar yapabilmesine ilişkin zihinsel örüntüleri ifade eder. * **Özgün Düşünme:** Olaylara özgün bir bakış açısıyla bakılabilmesine, sezgilerin ve yaratıcı hayal gücünün çekinmeden kullanılabilmesine ve bu bağlamda ilginç ve farklı fikirler üretilebilmesine ilişkin zihinsel örüntüleri ifade eder. ## 8. OKUL ÖNCESİ EĞİTİM PROGRAMI'NDA ERDEM-DEĞER-EYLEM MODELİ Değerler, insan davranışlarını etkileyen ve onların yaşamlarına yol gösteren ilkelerdir. Değerler aynı zamanda toplumların kültürel unsurlarından biri olup kültürlerin kendilerine has özelliklerinin kuşaktan kuşağa aktarılması için önemli araçlardan biridir. Topluma özgü değerlere uygun yetişen bireyler, o toplumun bir parçası olarak topluma uygun davranışlar sergiler ve böylelikle değerler yeni nesillere aktarılır. Değerler öğretimi konusunda yapılan çalışmalar değerlerin çok küçük yaşlardan itibaren öğrenildiğini vurgulamaktadır. "Sevgi, dostluk, sorumluluk ve yardımseverlik" gibi değerler 4-5 yaş çocuklarında davranışsal olarak görülebilmektedir. Bu nedenle hem ailelerin hem de okul öncesi eğitim kurumlarının değerlerin çocuklara aktarılmasında oldukça önemli rolleri vardır. Ebeveynler, aile içerisinde geliştirdikleri demokratik tutum ve davranışlarla çocuklara rol model olarak toplumsal değerlerin doğru bir şekilde aktarılmasına katkıda bulunurlar. Türk Millî Eğitiminin Genel Amacına uygun olarak çocuklara millî, manevi, kültürel ve insani değerleri kazandırmak için okul öncesi eğitim kurumlarında etkinlikler yapılmaktadır. Bu etkinlikler vasıtasıyla çocukların hem değerleri kazanmaları hem de öğrenilen değerleri uygulamaya geçirmeleri sağlanır. Okul Öncesi Eğitim Programı ile çocuklara alan becerilerinin kazandırılmasının yanında kavramsal beceriler, sosyal duygusal öğrenme becerileri ve değerlerin de kazandırılması amaçlanmıştır. Bu noktada değerler eğitimi, programlar arası bir bileşen olarak ele alınmıştır. Değerlerin kazandırılabilmesi için öğrenme-öğretme yaşantılarında, sınıf içi ve dışı etkinliklerde ve zenginleştirme/destekleme etkinliklerinde değerlere yer verilmesi gerekmektedir. Okul Öncesi Eğitim Programında yer alan değerler Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'ndeki "Erdem-Değer-Eylem Modeli" temel alınarak belirlenmiştir. Modelin nihai hedefi "Huzurlu Aile ve Toplum" ile "Yaşanabilir Çevrede Huzurlu İnsan" yetiştirebilmek olarak belirlenmiştir. İlgili modelde 20 çatı değer bulunmakla birlikte bu değerlere okul öncesi dönem çocuklarının gelişimsel özellikleri dikkate alınarak programın her alanında yer verilmiştir. * **Adalet:** Hak ve özgürlükleri, eşitliği ve ön yargısızlık değerlerini kapsamaktadır. * **Aile Bütünlüğü:** Aile içi iletişim ve iş birliğini güçlendirmeyi, ailede sorumlulukları yerine getirmeyi, aileyle vakit geçirmeyi, saygı, sevgi ve güvene dayalı ilişkiler kurmayı kapsar. * **Çalışkanlık:** Disiplinli ve planlı olmayı, bilimselliğe önem vermeyi, iç motivasyon ve öz denetim sahibi olmayı, görev ve sorumluluk üstlenmeyi kapsar. * **Dostluk:** Sosyal ilişkilerde duyarlılık göstermeyi, dayanışma içinde olmayı, etkili iletişimle sevgi, saygı ve güvene dayalı ilişkiler kurmayı, nitelikli vakit geçirmeyi ve evrensel bağ kurmayı kapsar. * **Duyarlılık:** Kendisine, içinde yaşadığı topluma, kültürel zenginliklere, tüm varlıklara değer vermeyi, sürdürülebilirliği önemsemeyi ve afetlere karşı hazırlıklı olmayı kapsar. * **Dürüstlük:** Söz ve davranışlarında tutarlı, tarafsız, doğru güvenilir olmayı kapsar. * **Estetik:** Sanatsal bakış açısı kazanmayı, sanatsal ve kültürel varlığı koruyup zenginleştirmeyi, doğal güzelliklerin ve çevrenin korunması ile ilgili duyarlı olmayı ve sorumluluk üstlenmeyi, sanatı yaşamın bir parçası hâline getirmeyi kapsar. * **Mahremiyet:** Kendisinin, ailesinin ve başkalarının kişisel alanını ve bilgilerini korumayı, başkalarının özgürlüklerini ihlal etmemeyi ve kişisel sınırlarına saygı duymayı kapsar. * **Merhamet:** Kendisine, insanlara ve diğer canlılara karşı vicdanlı, şefkatli, sevgi dolu, duyarlı ve sorumlu olmayı kapsar. * **Mütevazılık:** Kendini bilmeyi, sabırlı, saygılı, duyarlı ve yapıcı olmayı kapsar. * **Özgürlük:** Bağımsız, cesur, kararlı olmayı, özgürlüklerini kullanırken kişisel ve toplumsal haklara saygı göstermeyi, adaletli davranmayı ve sorumluluklarını yerine getirmeyi kapsar. * **Sabır:** Olumlu bakış açısına sahip olmayı, duygu, düşünce ve eylemleri kontrol etmeyi, süreci yönetmeyi ve sorumlulukları yerine getirmeyi kapsar. * **Sağlıklı Yaşam:** Yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenmeyi; sosyal ve sportif etkinliklere katılmayı, bağımlılıktan kaçınmayı, bağımlılıkla mücadele etmeyi ve insan sağlığını önemsemeyi kapsar. * **Saygı:** Nazik olmayı, empati ve etkili iletişim kurmayı, sağlıklı yaşamayı, kendisine, çevresine, millî ve manevi değerlere önem vermeyi kapsar. * **Sevgi:** Ailesine, dostlarına ve ülkesine karşı vefalı, dürüst, sadık olmayı, barışçıl bakış açısına sahip olmayı, misafirperverliği, doğaya ve bütün canlılara karşı merhametli davranmayı kapsar. * **Sorumluluk:** Kendisine ve çevresine karşı görevlerini tam ve zamanında yerine getirmeyi, duygu, düşünce ve eylemlerinin sonucunu kabul etmeyi kapsar. * **Tasarruf:** Maddi kaynakları planlı ve kontrollü harcamayı, israftan kaçınmayı, tutumlu olmayı, birikim yapmayı, sahip olduklarının değerini bilmeyi ve bilinçli tüketici olmayı kapsar. * **Temizlik:** Kişisel temizlik ve bakıma dikkat ederek kendisine ve topluma saygı duymayı, yaşadığı ortamın ve çevrenin temizliğine önem vererek toplumdaki genel yaşam kalitesine ve sürdürülebilirliğe katkıda bulunmayı kapsar. * **Vatanseverlik:** Millî, manevi, insani, kültürel değerleri ve ülke varlıklarını korumayı, sevmeyi ve onlara saygı duymayı, bağımsızlığa önem vermeyi, ülkesi için sorumluluk almayı kapsar. * **Yardımseverlik:** İnsanlara ve canlılara duyarlı olmayı, onları sevmeyi, onlara merhamet etmeyi, dayanışmayı, fedakârlık yapmayı, iyiliksever olmayı kapsar. Bu değerlerin kazanılmasında aile, toplum ve öğretmene önemli sorumluluklar düşmektedir. Aileler çocukların değerleri kazanmasında oldukça önemli bir yere sahiptir. Aileler, okul ve öğretmenlerle iş birliği içinde çocuklarının okulda kazandıkları değerleri desteklemeli, kazandıkları bu değerleri okul dışında uygulamaları için onlara uygun fırsatlar sunmalıdır. Zaman içerisinde sosyal çevresi genişleyerek toplum içerisinde daha fazla aktif rol alan çocuklar, ailelerinden ve okullardan edindikleri değerleri yaşadıkları toplumda sergilemeye başlar. Okul öncesi öğretmenleri, çocukların ailelerinden edindikleri değerleri sınıf ortamına, okula ve günlük yaşam deneyimlerine aktarmalarını sağlama noktasında oldukça önemli bir göreve sahiptir. Değerlerin aktarımında öncelikle öğretmenlerin çocuklar için doğru rol model olması gerekmektedir. Uygun ortamlar sağlayarak sınıf içi etkileşimlerde değerlere yer vermek, etkinlikleri planlarken uygun değerleri kullanmak, etkinlik materyallerini tasarlarken ve kullanırken kazandırılabilecek değerleri düşünmek ve okul dışı etkinlikleri planlarken de değerleri dikkate almak çocuklara değerlerin kazandırılmasında öğretmenlerin göz önünde bulundurmaları gereken hususlardır. Sınıf içi etkinlikler, çocukların birbirleri ile etkileşim kurarken toplumsal değerleri benimsemeleri, empati duygularının gelişmesi ve farklı düşüncelere saygı duymalarını temel alarak değerlerin çocuklar tarafından edinimine katkıda bulunmaktadır. Çocuklar; okul içinde yapılan belirli gün ve hafta etkinlikleri, millî ve dinî bayramlar, proje ve sergiler vasıtasıyla edindikleri değerleri pekiştirme fırsatları bulurlar. Müze, bilim merkezi, sanat merkezi, tarihî ve kültürel mekânlar, kütüphaneler gibi okul dışı öğrenme ortamlarında planlanan etkinlikler yoluyla çocukların edindikleri değerleri günlük yaşam deneyimlerine aktarmaları sağlanır. Aylık ve günlük planlarda ele alınması gereken erdem değer ve eylemler Ek-14’te listelenmiştir. ## 8.1. ERDEM-DEĞER-EYLEM MODELİNİN UYGULANMASINA YÖNELİK İLKE VE ESASLAR * **Erdem-Değer-Eylem Modeli**, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin en önemli bileşenlerinden biridir. Öğretmenler aylık ve günlük planlarını tasarlarken Ek 14'te yer alan değerleri ve değerlere ilişkin eylemleri uygulamak, izlemek ve raporlamakla yükümlüdür. * **Aylık planlar tasarlanırken o ay hangi değerlerin merkeze alınacağına öğretmen karar verir.** Aylık olarak ele alınacak değerler zümre kararı ile belirlenerek okul genelinde de uygulanabilir. Okul genelinde uygulanmasına karar verilen değerlerin farklı yaş gruplarına, sınıfın hazırbulunuşluğu ve gelişim seviyesine göre uyarlanmasından ilgili sınıf öğretmeni sorumludur. * **Her dönemde tüm değerlere en az birer kez yer vermek üzere, her ay en az dört değer seçilir, ilgili değerler "Aylık Plan Kontrol Çizelgesi"ne* işlenir. * **Özel gün, kutlama ve anma günleri değerlerin işe koşulmasında oldukça önemlidir.** Değerler seçilirken Ek 10’da yer alan *“Belirli Gün ve Haftalar Listesi” dikkate alınır.* (Örneğin Cumhuriyet Bayramı için özgürlük ve vatanseverlik, Kurban Bayramı için yardımseverlik, dostluk ve sorumluluk gibi değerlere yönelik etkinlik planlanabilir.) * **Değerlere yönelik etkinlik tasarlanırken iki yöntem benimsenir.** **İlk yöntem, önce öğrenme ve alt öğrenme çıktılarının belirlendiği, değerlerin bu çıktıları desteklemek üzere daha sonra seçildiği etkinlikleri ifade eder.** Bu etkinlikleri tasarlarken öğretmen, ilgili çıktılara ulaşmada değerler ve buna ait eylemlerden yararlanır. *Değerler ve öğrenme çıktıları arasında açık ve doğrudan ilişki vardır.* Örneğin, öğretmen *"Dâhil olduğu oyun/etkinlik/proje grubunun ele aldığı probleme ilişkin diğer grup üyelerinin kendisinden farklı görüşleri olabileceğini fark eder."* (Sosyal Alan) alt öğrenme çıktısına yönelik olarak bir etkinlik tasarlarken değer olarak *“Saygıyı” ve buna ait *“D14.1.10. Farklı fikirlere sahip insanlara saygı duymanın önemini fark eder.”* eylemini seçebilir. **İkinci yöntem, değerlerin öğrenme ve alt öğrenme çıktılarından bağımsız olarak seçildiği, fakat bu çıktılardan istifade edildiği etkinlikleri ifade eder.** *Etkinlik tasarımının yönü, değerden öğrenme çıktılarına doğrudur, fakat değerle öğrenme çıktıları arasında açık ve doğrudan bir ilişki aranmaz.* Öğretmen önce değeri seçer, sonra etkinliklerini bu değer ve onun eylemleri temelinde kurgular. Fakat öğrenme çıktılarından yararlanır. Örneğin, öğretmen *"Aile bütünlüğü ve bu değere ilişkin "D2.2.3. Aile üyelerinin sevinç ve üzüntülerini paylaşır.", "D2.2.2. Duygu ve düşüncelerini, öğrendiği bilgileri ailesiyle paylaşmaya istekli olur." ve "D2.2.4. Aileyle ilgili kararlarda kendisinin de görüşlerinin alınması gerektiğini fark eder."* eylemlerini seçer. Çocuklara konuya ilişkin bir hikâye anlatır. Öğretmenin anlattığı hikâye, "TADB. Dinleme Becerisi'ne hizmet etmektedir. Fakat etkinlik tasarlanırken amaç dinleme becerisi olmadığı için değer-çıktı ilişkisi dolaylıdır. Öğretmenin etkinlik sürecinde seçtiği yönteme göre çocuklar, Türkçe alanından *"Seçilen materyalleri dinler/izler.", "Dinledikleri/izledikleri materyaller ile ön bilgileri arasında bağlantı kurar.", "Dinledikleri/izledikleri materyallere ilişkin çıkarım yapar."* gibi alt öğrenme çıktılarına dolaylı olarak ulaşmış olurlar. * **Değerlerin kazandırılmasında oyun ve çocuk merkezli gelişimsel yaklaşım benimsenir.** Öğretmen değerleri doğrudan telkin etme yerine eğitsel oyun, dramatizasyon, canlandırma gibi yöntemleri kullanarak çocukların değerleri oyun ve somut yaşantılar yoluyla edinmesini sağlar. Günlük yaşamın çeşitli durumlarını değerler eğitimi için fırsat olarak değerlendirerek çocuğun günlük yaşamın doğal seyrinde değerleri benimsenmesine destek olur. Örnek olay, gezi-gözlem, iş birlikli öğrenme, proje tabanlı öğrenme gibi yaklaşımlardan faydalanır. * **Değerlere ilişkin etkinlikler tasarlanırken yakından uzağa, bilinenden bilinmeye, somuttan soyuta ilkeleri esas alınır.** Değerlerin işe koşulmasında yerel ve kültürel değerler öncelendikten sonra evrensel değer ve dünya mirası ele alınır. Örneğin dostluk değeri ele alınırken Hacivat ve Karagöz'e değinilebilir. Estetik değeri ele alınırken Türk mimarisinin önemli eserleri vurgulanabilir. * **Öğretmen olumsuz davranışlardan kaçınarak değerlerin benimsenmesi ve tatbik edilmesi konusunda rehber ve rol model olur.** Çocukların güzel davranışlarını takdir etme, ödül vb. yöntemlerle pekiştirir. Değerlerin edinilmesi hususunda kendisini de "çocukla beraber öğrenen" olarak kabul eder. Örneğin saygı değerini işleyen bir öğretmenin çocukların çantalarına bakarken izin istemesi, onları tüm dikkatiyle, göz teması kurarak dinlemesi oldukça önemlidir. * **Aile, değerlerin edinilmesinde hem paydaş hem de hedef kitledir.** *Ailenin değerlerin benimsenmesi, tatbik edilmesi ve kuşaktan kuşağa aktarılması konusunda oldukça önemli olduğu gerçeğinden hareketle, değerler eğitiminde aile ile iş birliği esas alınır.* Haber mektubu, bireysel görüşme ve sınıf toplantıları gibi aile katılımı etkinlikleriyle aile, okulda işlenen değerler konusunda bilgilendirilir, ailenin değerlere yönelik farkındalığı artırılır ve iş birliği yapmaya teşvik edilir. Örneğin, "Sabır" değerini ve buna ait *“D.12.1.3. Beklemekte zorlandığı durumlarda dikkatini farklı bir işe yönlendirir.”* ve *“D.12. 1.4. Gerektiğinde kendini sakinleştirir."* eylemlerini ele alan öğretmen, haber mektubunda gün içerisinde "Sakinleşme cümleleri"ne ilişkin etkinlik yaptıklarından bahsedebilir (Örneğin *"Annem hâlâ beni almağa gelmedi." Kendime söylediğim sakinleşme cümlesi: "Sakin ol, trafiğe takılmıştır. Seni okulda bırakmaz."*) Haber mektubunda, ailelere zorlayıcı durumlar karşısında kendilerine sakinleşme cümleleri bulmalarını konusunda çocuklarıyla etkinlik yapmalarını, günlük hayatta kendilerine sakinleşme cümleleri bulmalarını önerebilir (Örneğin, *"Siz de trafikte kaldığınızda kendinize sakinleşme cümlesi bulabilirsiniz."* gibi.) * **Öğretmen çocukların değerlerin edinimi konusundaki gelişimini düzenli olarak izler.** *"Anekdot Kayıt Formu"* gibi formları kullanarak çocukların gelişimlerini takip eder. Söz konusu izlenim ve değerlendirmelerini her dönemde en az bir defa her bir çocuk için *"Beceri Gelişim Gözlem Formu"*na işler. * **Değerlerin gelişimi dönem sonlarında *"Beceri Edinim Raporu"*nda değerlendirilir.** Söz konusu rapor hazırlanırken çocukların olumlu gelişimleri ön plana çıkarılarak değerlere ilişkin çaba takdir edilir. Çocukların iyi tutum ve davranışları pekiştirilerek, ol