İSG 1_GİRİŞ_ÖNEMİ_GENEL_TANIMLAR PDF
Document Details
Uploaded by LovableSonnet
Dokuz Eylül Üniversitesi
M. Faruk EBEOĞLUGİL
Tags
Summary
This document is about İş Sağlığı ve Güvenliği, including its history, importance and general concepts. It details important historical figures and events related to occupational health and safety.
Full Transcript
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ İş Güvenliğine Giriş, Önemi, Genel Tanımlar Dr. Öğr. Üyesi M. Faruk EBEOĞLUGİL Metalurji ve Malzeme Müh. Elektronik M...
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ İş Güvenliğine Giriş, Önemi, Genel Tanımlar Dr. Öğr. Üyesi M. Faruk EBEOĞLUGİL Metalurji ve Malzeme Müh. Elektronik Malzemeler Üretim ve Uygulama Merkezi / EMUM Tel: +90 (232) 301 74 80 (Metalurji Bölüm) +90 (232) 301 90 02 (EMUM) Cep Tel: +90 (555) 561 9229 E-posta: [email protected] Kaynak: Prof. Dr. A. Hakan ONUR , Dr. M. Kemal ÖZFIRAT DERS İLE İLGİLİ KAYNAK KİTAPLAR-DERGİLER- İNTERNET SİTELERİ - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Yıllık Kaza Raporları - Külahçıoğlu, G. (1996). İş Güvenliği, DEÜ Müh. Fak. Basım Ünitesi, No:49, İzmir. - Accident Analysis & Prevention, http://www.sciencedirect.com/science/journal/00014575. -Bayır, M. & Ergül, M. (2006). İş Güvenliği, Alfa Aktüel Yayınları, s:213, Bursa. -Hale, A. &Baram, M. (1998). Safety Management The Challenge of Change, Pergamon, Netherlands. - Bahr, N.J. (1997). System Safety Engineering and Risk Assesment: A Practical Approach, Taylor&Francis, USA. Tüm kurumların İş kazaları raporlamaları ve istatistikleri (kurum internet sayfalarında mevcut) İnternette kurulan iş güvenliği forumları İş Güvenliğine Giriş-Tanım Günümüzde üretimin en önemli faktörü olan insan, teknolojik gelişmelere paralel olarak, işyerlerinde çeşitli problemlerle karşılaşmaktadır. Bu problemler önce insan sağlığına, sonra işletmeye ait her türlü mala yönelik tehditler oluşturmaktadır. sanayinin bugünkü, gibi gelişmemiş olduğu dönemlerde İş Güvenliği haliyle bir problem olarak görülmemiştir. Faaliyet alanlarının artması, işlemlerin karmaşıklaşması, bunların neticesinde tehlikelerin çoğalması, bazı kuralların konulmasını, kanunların çıkarılmasını gerektirmiştir. İşte bütün bunlardan dolayı konu ile ilgili bilimsel araştırmalar başlamış, tıbbın, tekniğin, diğer bilim dallarının ortak bir çalışma alanı olarak, İş Güvenliği kavramı ortaya çıkmıştır. Hipokrat’ın kurşun zehirlenmesini tespiti ile başlayan alana ait çalışmalar, günümüzde pek çok çalışmanın yanında, sadece meslek hastalıkları ile ilgilenen hastanelerin kurulmasını gerekli hale getirmiştir. İş yerlerinde işin yapımı sırasında, sağlığa, işe ve işyerine, zarar verebilecek olan, çeşitli sebeplerden kaynaklanan, olumsuz şartlardan korunmak amacı ile yapılan planlı çalışmaların hepsine “İş Güvenliği” denir. İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN TARİHİ GELİŞİMİ İlk insanla başlayan üretim süreci boyunca üretim teknik ve biçimleri de değişmiştir. Taşın ve toprağın işlenmesi, madencilik tekniklerinin geliştirilmesi, ateşin bulunması, giderek buhar gücünden yararlanma olanakları, iş aletlerinin ve üretim araçlarının gelişiminde önemli etkileri olmuştur. Çalışma yaşamındaki gelişmelerin getirdiği sorunların çözümü için yapılan çalışmalar işçi sağlığı ve iş güvenliğinin gelişiminde de temel unsurlar olmuştur. Bu nedenle yapılan işle sağlık arasında ilişki kurmanın tarihçesi oldukça eski çağlara dayanmaktadır. İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN TARİHİ GELİŞİMİ Geçmişi anlamak kuşkusuz, hazır zamanı ve geleceği inceleyen sağlık ve güvenlik çalışmalarına yardımcı olur. Zira, sağlık ve güvenlikteki modern gelişmeler ne tek basınadır, ne de bağımsızdır. Bilakis, devamlılığın bir parçasıdır. Bu devamlılık, en az Eski Mısırlılar (M.Ö. 1500) kadar uzaklardan başlar. Halen ayakta bulunan piramitlerden akılda kalan, inşaatı için yeterli iş gücünün sağlanması için, tıbbi servisler kurulmasıydı. Hatta, (Toplam 283 maddeden oluşan) M.Ö. 2000'lerde Babil İmparatorluğunun kurucusu Hamnuırabi (M.Ö. 1819-1950) tarafından hazırlanan Hammurabi Kanunlarında İş Sağlığı ve Güvenliği hususunda hükümler bulunmaktadır. İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN TARİHİ GELİŞİMİ Şekil : Taş sütunlara yazılı Hammurabi Kanunları Yazıtı "Eğer bir müteahhidin sağlam yapmadığı bir binanın çökmesi sonucunda bina sahibi hayatını kaybederse, müteahhit ölüm cezasına çarptırılır; eğer bina sahibinin oğlu hayatını kaybetmişse, müteahhidin oğlu ölüm cezasına çarptırılır; eğer bina sahibinin kölesi hayatını kaybetmişse, müteahhit aynı değerde bir köleyi bina sahibine verir. Eğer müteahhidin sağlam yaptığı bir binanın çökmesi sonucunda bina sahibinin malları hasar görmüşse, müteahhit binayı yeniden yapacağı gibi, bina sahibinin tüm zarar ve ziyanını da karşılayacaktır. Bir binanın inşaat kurallarına uyulmadan yapılan bir duvarı yıkılırsa, müteahhit tüm masrafları kendisine ait olmak üzere o duvarı sağlamlaştırmak zorundadır”. Tarihsel Gelişim Hipokrat -M.Ö. 460-370 Kurşun zehirlenmesi, Platon (Eflatun) -M.Ö. 428-348 Zanaatkarların çalışma koşullarından kaynaklanan sorunları, Aristo –M.Ö. 384-322 Gladyatör diyeti, Galen –M.S. 2. yüzyıl Hastalıklarda çevre faktörü (MiasmaTeorisi) öne çıkan çalışmalardır TÜRKİYE'DE İŞ SAĞLIĞI ve İŞ GÜVENLİĞİNİN TARİHİ GELİŞİMİ Osmanlı İmparatorluğu Döneminde İş Sağılığı ve Güvenliği Bu dönemde işçilere çeşitli kaynaklardan değişik yollarla sosyal yardımlar yapılmış, ancak yardımlar yasal zorunluluktan değil vakıf ve esnaf kuruluşları aracılığıyla yapılan yardımlar olduğundan süreklilik kazanamamıştır. Tanzimat'tan sonra bazı girişimler sonucu işçi yararına düzenlemeler yapılmıştır. Bunlar özellikle Ereğli Kömür İşletmeleri'nin Deniz Bakanlığı'na geçmesi ile kömür ocaklarında çalışan işçilerin çalışma koşullarını düzenleyen yasalar olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu'nda işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili mücadele 1820'lerde kurulan ilk işletmelerde çalışan işçilerin yaşama ve çalışma koşullarının düzeltilmesi amacıyla başlamış, ancak, 1850 yılında çıkarılan Polis Nizamnamesi ile bu tür etkinlikler engellenmiştir. İşçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda ilk çalışmaların başladığı 1850 yıllarında Osmanlı İmparatorluğu'nda, askeri amaçlı üretimlerin yanı sıra, daha çok el tezgahlan olarak gelişmeye başlayan sanayileşme, daha sonraları kömür ocakları ve madenler, demir yolu yapımı, tütün işletmelerinin katılımı ile sürmüştür. Bu dönemde çalışma koşullan oldukça ağır olup, çalışma süresi günde 16 saate kadar akmaktadır. Ayrıca, ağır işlerde kadın ve çocukların çalıştırılması da yaygınlaşmıştır. Bu yıllarda işçiler tezgah başında uyuyup tezgah başında yemek yemek zorunda kalmışlardır. Ereğli Havzası'ndaki kömür ocaklarında çalışan işçiler kısa sürede meslek hastalıklarına yakalanmışlar ve giderek artan iş kazalarında yaşamlarını yitirmişlerdir. Fransızlar tarafından işletilen kömür ocaklarında 16 saat çalışan çevre köylerden gelen işçiler, penceresız ve sağlıksız barakalarda yatmışlardır. Beslenmeleri de son derece yetersiz olan işçiler, kömür ocaklarındaki sağlıksa koşullar nedeniyle kısa sürede kömür tozlanrıın yol açtığı pnomokonyoz hastalığına yakalanmışlardır. TÜRKİYE'DE İŞ SAĞLIĞI ve İŞ GÜVENLİĞİNİN TARİHİ GELİŞİMİ Osmanlı İmparatorluğu Döneminde İş Sağılığı ve Güvenliği Kömür ocaklarındaki çalışma koşullarının ağırlığı ve çok sayıda işçinin akciğer hastalıklarına yakalanması üretimde düşmelere neden olmuştur. Üretimi artırmak amacıyla 1865 yılında Madeni Hümayun Nazın Dilaver Paşa tarafından bir tüzük hazırlanmıştır. Ancak padişah tarafından onaylanmadığı için bir tüzük niteliği kazanamamış olan Dilaver Paşa Nizamnamesi, çalışma koşullarına ilişkin olarak getirdiği düzenlemeler yanında, madende bir hekim bulundurulmasını da hükme bağlamıştır. Kömür madenlerinde çok sık görülen iş kazalarına ilişkin olarak ise bir hüküm getirilmemiştir. 100 maddeden oluşan Dilaver Paşa Nizamnamesi daha çok üretimin artırılmasına yönelik olmasına karşın, işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili ilk yasal belge olması açısından önemlidir. TÜRKİYE'DE İŞ SAĞLIĞI ve İŞ GÜVENLİĞİNİN TARİHİ GELİŞİMİ Osmanlı İmparatorluğu Döneminde İş Sağılığı ve Güvenliği Tanzimat'tan sonraki ikinci önemli belge olan Maadin Nizamnamesi, genellikle is güvenliğini ilgilendiren önemli hükümler getirmiştir. Bu tüzüğün getirdiği yenilikler ve önemli hükümler şunlardır: İşveren iş kazasının oluşmasını önlemek için gerekli önlemleri alarak iş güvenliğini sağlamak zorundadır. Kazaya maruz kalanlara veya ailesine mahkeme tarafından hükmedilecek tazminat işveren tarafından ödenecektir. Kaza, işverenin kötü yönetim ve denetimi veya gereken önlemlerin yasalara uygun olarak yerine getirilmemiş olması nedeniyle meydana gelmiş ise, işveren ayrıca 15-20 altın tutarında daha fazla tazminat ödeyecektir. Havzada her işveren, diplomalı bir hekim çalıştırmak ve eczane bulundurmak zorundadır. İŞ GÜVENLİĞİNDE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ, DÜZENLEMELER ILO’nunkuruluşu, 1919 Dünya Sağlık Örgütü, 1948 Diğer uluslararası kuruluşlar InternationalLabour Organization ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü) Herhangi bir ülkenin, emeğin insani koşullarını benimsememesi, kendi ülkelerindeki durumu iyileştirme isteğinde olan diğer ülkeler için bir engel teşkil eder. (ILO Anayasası) Amaç: Sosyal adalet ve uluslararası insan ve çalışma haklarının iyileştirilmesidir. İnsan haklarına saygı Yeterli yaşam şartları İnsanca çalışma koşulları İstihdam olanakları, Ekonomik güvence İŞ GÜVENLİĞİNİN ÖNEMİ VE AMAÇLARI İş güvenliği kavramında, çalışanların can güvenliği,(yani sağlık)makine araç ve gerecin, işyerinin, çevrenin, üretilen malın güvenliği yer almaktadır. Bu kapsamdan, iş dünyasında çalışan çok sayıda insan, büyük miktarlar tutan malzeme, makine, araç ve gereçler,(yani para) çevre, ekoloji, iş dünyası ile ilgisi olmayan milyonlarca insanın hayatı ve mutluluğu anlaşıldığına göre iş güvenliğinin önemi kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle denilebilir ki, bir iş yerinde değil, bir ülkede İş Güvenliği varsa orada sağlık ve mutluluk vardır. İş güvenliği yoksa, can kaybı, sakatlık, hastalık, para ve zaman kaybı vardır. O halde sözün burasında o sloganı hatırlamada fayda vardır. ”önce iş güvenliği.” İş Güvenliğinin tanımı ve öneminden anlaşıldığı gibi amaçları şunlardır: Çalışanları korumak, Üretimin güvenliğini korumak, İşletmenin güvenliğini sağlamak, Ekolojik çevreye zarar vermemek. İş Güvenliğinin Önemi ve Amaçları İş güvenliği konusunun ilk sahipleri kuşkusuz Devlet, İşverenler ve Sendikalardır. Arzu edilen sonuçlara ulaşılabilmesi için bu üçlünün kendilerine düşen ödevleri en iyi şekilde yerine getirmesi, ayrıca kendi aralarında olumlu bir işbirliğinin tüm koşullarını yaratmaları gerekir. Öte yandan, üniversitelerin, araştırma kurumlarının, kitle haberleşme araçlarının, meslek kuruluşlarının ve bu konuda kurulacak gönüllü derneklerin iş güvenliği faaliyetlerine etkili bir biçimde katılması, iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesi amacına olumlu katkılar getirebilecektir. ILO (uluslararası çalışma örgütü)’nün kayıtlarına göre; dünyada, yılda, 110 milyon iş kazası olmakta ve 180.000 işçi hayatını kaybetmektedir. Ayrıca, ILO tarafından yapılan bilimsel çalışmalar, ölümcül iş kazalarının sayısının az olduğu, yani iş güvenliği için daha çok yatırım yapan ülkelerin rekabet gününün daha yüksek olduğunu göstermiştir. İş Güvenliği Temel Tanımları İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG): İş kazası ve meslek hastalıklarının neden oldukları kayıpları en aza indirmek amacıyla, sistemli ve bilimsel araştırmalara dayalı güvenlik önlemlerinin saptanması ve uygulamasına yönelik çalışmalardır. Üç temel amacı vardır; Çalışanları Korumak, Üretim Güvenliğini Sağlamak, İşletme Güvenliğini Sağlamak. İş Kazası: Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından iş kazası “planlanmamış ve beklenmeyen bir olay sonucunda sakatlanmaya ve zarara neden olan durumdur” şeklinde tanımlanmıştır. Dünya sağlık örgütü (WHO) ise iş kazasını; “önceden planlanmamış, çoğu zaman kişisel yaralanmalara, makine araç ve gereçlerin zarara uğramasına, üretimin bir süre durmasına yol açan bir olay” olarak tanımlamıştır. Ülkemizde ise 506 SSK Kanunu’nun 11-a ve b maddeleri iş kazasını şöyle tanımlamaktadır; İş Kazası, aşağıdaki hal ve durumlardan birinde meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan, bedence veya ruhça arızaya uğratan olaydır. Sigortalının iş yerinde bulunduğu sırada, İşveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla Sigortalının, işveren tarafından görevli olarak başka bir yere gönderilmesi yüzünden asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda Emzikli kadın sigortalının çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda Sigortalının işveren tarafından sağlanan bir araçla işin yapıldığı yere toplu olarak götürülüp getirilmeleri sırasında İş Güvenliği Temel Tanımları Meslek Hastalığı: Sigortalının çalıştırıldığı işin niteliğine göre tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli, hastalık, sakatlık veya ruhi arıza halleridir. Sosyal Sigortalar Kanunun Sağlık İşleri Tüzüğü’ne göre meslek hastalıkları beş ana grupta toplanmıştır. Bunlar; 1-Kimyasal nedenlerden olan meslek hastalıkları, 2-Mesleki cilt hastalıkları, 3-Mesleki solunum sistemi hastalıkları, 4-Mesleki bulaşıcı hastalıklar, 5-Fiziksel etkenlerle olan meslek hastalıkları Tehlike: Mal, can ve çevre için potansiyel bir tehlike oluşturan malzeme, durum veya aktivitenin karakteristiği. Olay: Bir kazaya yol açan veya bir kazaya neden olabilecek potansiyeli olan durum. OHSAS 18002’ye göre hiçbir sağlık bozulması sakatlanma, hasar veya başka kaybın olmadığı bir olay ayrıca “yakın-ıskalama” olarak da adlandırılır. “Olay” terimi “yakın-ıskalama” yı da kapsar. Risk: İdrak edilmekte olan spesifik bir tehlikenin gerçekleşme olasılığı ve tehlikenin sonuçlarını kapsayan kavram. Risk Değerlendirme: Tehlike potansiyeli bulunan maddelerle ilgili her türlü bilimsel bilgi ve malumatın düzenlenmesi ve analiz edilmesine yönelik sistematik bir yaklaşımdır. Daha basit ifadesiyle; problemin modellenmesi, tehlike değerlendirmesi, tehlikeli maddeye maruz kalma etkilerinin analizi ve risk tanımlaması gibi ana kavramlardan oluşan risk analizidir. İş Güvenliği Temel Tanımları Katlanılabilir Risk: Organizasyonun yasal yükümlülükleri ve İSG politikası çerçevesinde tahammül edilebilir düzeye indirilmiş risk. Risk Yönetimi: İnsan hayatı ve çevre güvenliği ile ilgili risklerin değerlendirilmesi ve kontrol edilmesine yönelik olarak, politikalar, tecrübeler ve kaynakların sistematik olarak uygulanmasıdır. Performans: organizasyonun İSG yönetim sisteminin; İSG politika ve amaçlarına dayanan İş Sağlığı ve Güvenliği risklerinin kontrolü ile ilgili ölçülebilir sonuçları. İSG Yönetim Sistemi: Kuruluşun faaliyet alanı ile ilgili olarak İSG risklerinin yönetimini kolaylaştıran tüm yönetim sisteminin parçası. Bu organizasyon yapısını, planlama faaliyetlerinin sorumlulukları, uygulamaları, prosedürleri, prosesleri ve kuruluşun İSG politikasının geliştirilmesi, uygulanması, başarılması ve muhafaza edilmesi için kaynakları içine alır. İş Güvenliğinde Sorumluluk İş kazaları ve meslek hastalıklarından korunmak, işçi, iş veren ve devletin işbirliği ile mümkündür. İşçi: Kendi sağlığı söz konusu olduğundan mesleğine ait bilgi ve beceriler yönünden kendini yetiştirmesi, iş güvenliği kurallarına uyması işçinin hem sağlığını koruyacak hem de mali sorumluluk altına girmesini önleyecektir. Yapılan araştırmalar iş kazalarının % 80-90 oranının çalışanların hatasından ve kurallara uymamalarından kaynaklandığını göstermektedir. Sendikaların işçi kuruluşu olmaları neden ile konu ile ilgili hassasiyeti göstermeleri gerekir. İşveren: İş yeri sahipleri, iş görenlerin yapılan işin özelliklerine uyan şartları oluşturmak, işçilerin kendi başlarına alamayacakları eğitimleri kendilerine gördürmek, işçiye ve çevreye karşı kanunların kendilerine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmek durumundadırlar. İş kazalarının % 10 – 20 si yönetim hatalarından meydana gelmektedir. Devlet: Devlet iş ve çalışma dünyasında kanunlara dayanan gücü ile yaptırımcı özelliğe sahiptir. Anayasamızın ilgili hükümleri ve buna dayanarak çıkarılmış olan yasa ve yönetmeliklere ilgili olan herkes uymak mecburiyetindedir. Devletin yasal yükümlülükleri uygulatması yanında, Çalışma bakanlığı, çalışma hayatını düzenleyici, rehberlik edici ve eğitici çalışmaları da yerine getirir. İş ve çalışma hayatında gerek iş barışı gerekse iş güvenliği açısından ilgili kuruluşların elbirliği içinde çalışmaları, olumlu sonuçlar verir. İş Kazaları İş kazaları: Belli bir zarar ve arızaya sebep olan, umulmayan, beklenmeyen ve planlanmamış olaylardır. Kazalar günlük hayatın çeşitli yerlerinde görülebilirler, iş kazaları, spor kazaları, ev kazaları, trafik kazaları sıkça görülüp duyulanlardır Hepsindeki ortak özellik, beklenilmemeleri, umulmamaları ve planlanmamış olmalarıdır. Ülkemizde iş kazaları ve Meslek Hastalıklarından dolayı her yıl; 1500 kişi ölmekte, 4000 kişi sakat kalmakta 2 Milyon saat iş kaybı olmaktadır. Bu istatistik bilgilere ayrıca , kayıp malzeme ve ekonomik değerler eklenmelidir Kazaların Oluş Sebepleri İş kazasının meydana gelmesi için, tehlikeli durumla, tehlikeli davranışın aynı anda bir arada bulunmaları gerektiğine göre bu; İş Kazası = Tehlikeli Durum × Tehlikeli Davranış şeklinde matematiksel bir formül ile yazılabilir. İş kazalarının meydana gelmesine, teknik, sosyal, psikolojik, fizyolojik, etkenler neden olabilir. Çalışan kişinin kendisi, çalıştığı işyeri, iş yeri arkadaşları, çevresi, kullandığı makine ve malzemeler, araç gereçlerin her biri iş kazasının nedenidir. Bu sayılanların hepsi birbiri ile etkileşim içinde olan faktörlerdir. Bu faktörleri aşağıdaki şekilde sınıflandırmak mümkündür. Kazaların Oluş Sebepleri 1- Malzeme a- Malzemenin kimyasal ve fiziksel özelliklerinden kaynaklanan faktörler, b- Kullanılan maddelere göre uygun üretim sisteminin seçilmemiş olması, 2- Makine ve teçhizat a- Malzeme yorgunluğu, b- Koruyucu tedbirlerin alınmaması c- Makinelerin yanlış seçilmesi veya yanlış kullanılması, 3- Çevre a- Sıcaklık,nem,aydınlatma,gürültü gibi fiziki faktörler, b- Mekanik etkiler, c- Sağlık şartları, 4- İnsan a- Eğitim ve bilgi eksikliği b- Dalgınlık, dikkatsizlik, c- İlgisizlik,düzensizlik, d- Bedenin iş uyumsuzluğu, e- Meleke(beceri) noksanlığı, f- Aile düzeni, g- Beslenme yetersizliği Kaza oluş teoremleri Tek Faktör Teorisi Enerji Teorisi İnsan Faktörleri Kuramı Kaza/Olay Kuramı Sistem Kuramı Kombinasyon Kuramı Epidemiyoloji Kuramı Çok Etken Teorisi Domino Etkisi İş Güvenliğinde İstatistikler Rank 60 50 Rekabetçilik gücü sıralaması (World Economic Forum) 40 30 20 10 Ölümlü iş kazası sayısı / 100.000 çalışan 0 France Chile Japan Ireland Thailand South Africa Indonesia Korea R. Canada Portugal Spain Belgium Russia Malaysia USA Norway Mexico Sweden UK Finland Hungary China Switzerland Netherlands Australia Germany Brazil Şekil: Ülkelerin rekabet gücü ile ölümlü iş kazası sayıları arasındaki ilişki Kaza Tekrarlama Oranı Bir milyon efektif iş saatine düşen iş göremezlikle sonuçlanan kaza adedi olarak tanımlanır. Efektif iş saati yeraltında fiilen çalışılan toplam iş saatini belirtmektedir. Kaza tekrarlama oranının, yaralılar için 10’dan küçük olması ve zamana göre azalma göstermesi istenirken, ölümlü kazalar için sıfır olması en azından sıfıra çok yakın olması istenir. Kaza tekrarlama oranını tanımlayan formül aşağıdaki gibidir. Kaza Tekrarlama Oranı = Kaza Adedi x 1.000.000 Efektif İş Saati OAL Çayırhan İşletmesinde ise; TKİ'ye bağlı iken sadece manuel sistemin çalıştığı 1980-1986 yılları arasında ortalama yılda 251 kaza olurken, ortalama yevmiye 609.103 adet olarak gerçekleşmiş ve yıllık üretim 327.395 ton olarak gerçekleşmiştir. Bu veriler ışığı altında kaza tekrarlama oranı ortalama 51,51 olarak gerçekleşmiştir. Bu yıllar arasında oluşan kazaların altısı ölümle sonuçlanmış ölümlü kazalar için kaza tekrarlama oranı 1,23 olarak gerçekleşmiştir. Bu yıllar arasında oluşan kazalar sonucu işten alı konulan gün sayısı ortalama 33.265 gün olmuştur. Kaza Ağırlık Oranı Kaza ağırlık oranı bin efektif iş saatine düşen iş kazalarıyla kaybedilen iş günü sayısı olarak tanımlanır ve aşağıdaki formülle hesaplanır. Kaza ağırlık oranının 0,5 ile 1 arasında olması idealdir. Bu değer ağır sanayide 2’ ye kadar yükselebilir (ÖZBAY, 1991). Oluşan kazalarda, oluşan kazanın ciddiyet boyutu bu oranı fazla bir şekilde etkiler. Bu yüzden kaza ağırlık oranında şans faktörü fazladır. Oluşan bir kaza sonucu bir uzuvun tedavi edilir şekilde yaralanmasıyla o uzuvun kaybedilmesinin orana etkimesi çok farklıdır. 1992-2000 yılları arasında manuel sistemdeki kaza ağırlık oranlarına bakıldığında en yüksek değerin 1992 yılında 1,62 ile gerçekleştiği görülmektedir. Sonraki yıllarda azalma eğilimi göstermiş 1993 yılında 1,03 değerini almış fakat 1’ in altına indirilememiştir. Kaza Ağırlık Oranı = İş Kazaları ile Kaybedilen İş Günü Sayısı x 1.000 Efektif İş Saati TKİ ELİ EYNEZ BÖLGESİ YERALTI LİNYİT OCAĞINDA 1992-2000 YILLARI ARASINDA MANUEL VE MEKANİZE SİSTEMDE OLUŞAN İŞ KAZALARININ İSTATİSTİKSEL ANALİZİ Satılan Yıllık Fiili Üretim Kaza Adedi Kayıp Kaza Sıklık Oranı Kaza Ort. Üretim İşçi Yevmiye Yıl Şekli İş Ağırlık Kaza (Ton) Sayısı Adedi Ölümlü Yaralı Günü Ölümlü Yaralı Oranı Süresi 1992 Man 135554 6264 137117 - 324 1668 0.00 315,06 1,62 5,15 1993 Man 135043 6168 124832 - 206 964 0.00 220,03 1,03 4,68 1994 Man 150389 6790 140764 - 252 1247 0.00 238,70 1,18 4,95 1995 Man 310418 9662 190234 - 319 1724 0.00 223,58 1,21 5,40 1996 Man 224375 9013 173077 - 268 1734 0.00 206,46 1,34 6,47 1997 Man 110688 6110 113587 - 152 1096 0.00 178,42 1,29 7,21 Mek 139876 1957 46809 - 91 431 0.00 259,21 1,23 4,74 1998 Man 76697 4145 78879 - 95 1047 0.00 160,58 1,77 11,02 Mek 147368 4648 92989 - 210 2540 0.00 301,11 3,64 12,10 1999 Man 50504 3575 69207 1 94 8702 1.93 181,01 16,77 91,60 Mek 108935 4231 81595 - 84 912 0.00 137,26 1,49 10,86 2000 Man 107132 3501 70668 - 72 441 0.00 137,73 0,83 6,13 Mek 201244 3960 80151 - 74 930 0.00 123,10 1,21 12,57 1992-2000 Yılları Arasında Manuel Sistemde Kaza Tekrarlama Oranları ve Üretim Miktarları 350 350000 300 300000 Mik tar lar ı (ton) Sistemde Yıllık 250 250000 Tek r ar lama Or anlar ı Manuel Ür etim 200 200000 Kaza 150 150000 100 100000 50 50000 0 0 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 1992-2000 Yılları Arasında Mekanize Sistemde Oluşan Kaza Yıllar Tekrarlama Oranlarının Dağılımı ve Üretim Miktarları Arasındaki Kaza Tek rarlama Oranı Manuel Üretim İlişki 350 250000 300 200000 Sistemde Ür etim Mik tar lar ı(ton) Tek r ar lama 250 Or anlar ı Mek anize 150000 Kaza 200 150 100000 100 50000 50 0 0 1997 1998 1999 2000 Yıllar Kaza Tekr ar lama Or anı Mekanize Ür etim Kaza Ağırlık Oranı 1992-2000 Yılları Arasında Manuel ve Mekanize Sistemde Kaza Ağırlık Oranlarının Dağılımı 20 Kaza ağır lık Or anlar ı 18 16 14 12 manuel 10 mek anize 8 6 4 2 0 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 Yıllar 1992-2000 Yılları Arasında Manuel ve Mekanize Sistemde Ortalama Kaza Sürelerinin Dağılımı 100 Or talama Kaza Sür eler i(gün) 80 60 manuel 40 mekanize 20 0 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 Yıllar KAZALARIN ÇEŞİTLİ FAKTÖRLERLE İRDELENMESİ KAZALARIN ÇEŞİTLİ FAKTÖRLERLE İRDELENMESİ KAZALARIN ÇEŞİTLİ FAKTÖRLERLE İRDELENMESİ MADENCİLİK SEKTÖRÜ VE KAZALAR Madencilik sektörü, doğası gereği içerdiği riskler nedeniyle özellik arz eden, bilgi, deneyim, uzmanlık ve sürekli denetim gerektiren en ağır ve tehlikeli sektörlerin başında gelmektedir. 2005 yılı istatistiklerine göre ülkemizde kömür madenciliği yapan 462 işletme, kömürden gayri madencilik yapan 492 işletme ve 2599 taş, kil ve kum ocağı mevcuttur. Bu işletmeler, toplam 83197 kişi istihdam etmektedir. Emek yoğun çalışılan madencilik sektöründe iş kazası ve meslek hastalıklarıyla karşılaşma olasılığı diğer iş kollarına oranla daha yüksektir. MADENCİLİK SEKTÖRÜ VE KAZALAR 1995–2005 yılları arasındaki SSK verilerine göre; –İş kazalarının % 8,72’si, –Meslek hastalığı vakalarının % 51,12’si, –Sürekli iş göremezlik vakalarının % 28,41′i, –Ölüm vakalarının ise%10,18′i madencilik sektöründe meydana gelmiştir. SGK 2010 YILI İSTATİSTİKLERİ YAYINLANDI SGK İş kazaları ve meslek hastalıkları yıllık istatistiklerini bir yıl sonra yayımlama geleneğini sürdürdü ve 2011 yılı sonunda 2010 yılı istatistiklerini yayımladı. İstatistiğe göre, 2010 yılında meydana gelen 62.903 iş kazası sonucu 1.434, Tespit edilen 533 meslek hastalığı sonucu 10 olmak üzere 1.444 işçi hayatını kaybetti. İş kazaları sonucu 1.976, Meslek hastalıkları sonucu 109 kişi olmak üzere 2.085 kişi sürekli iş göremez hale geldi. 2009 yılında 64.316 iş kazası meydana gelmiş ve 1.171 kişi hayatını kaybetmiş, 1.668 kişi sürekli iş göremez hale gelmişti. Tespit edilen 429 meslek hastalığı sonucu 217 kişi sürekli iş göremez hale gelmişti. EN FAZLA KAZA, KÖMÜR MADENCİLİĞİNDE, EN FAZLA ÖLÜM İNŞAAT SEKTÖRÜNDE İş kazası sonucu ölümde inşaat sektörü önde gelme geleneğini sürdürdü, iş kazaları sonucu meydana gelen 1.434 ölümün 475’i (her 3 ölümden biri) inşaat sektöründe. İş kazası sayısında kömür ve linyit madenciliği sektörü önde gelme geleneğini sürdürmekte, 2009 yılında olduğu gibi 2010 yılında da ülkemizde meydana gelen her 8 iş kazasından biri bu sektörde. EN FAZLA KAZA VE ÖLÜM İSTANBUL’DA MEYDANA GELDİ 2010 yılında en fazla iş kazası İstanbul’da meydana geldi, 62.903 iş kazasının, 7.991’i (Yaklaşık, her 8 kazadan biri) İstanbul’da meydana geldi, bu kazalarda 308 işçi hayatını kaybetti. Meydana gelen kaza sayısında İstanbul’u İzmir izledi, 2010 yılında İzmir’de 7.942 (Yaklaşık, her 8 kazadan biri) iş kazası meydana geldi ve bu kazalarda, 78 kişi hayatını kaybetti. İzmir’i takip eden Bursa’da meydana gelen 7.580 (Yaklaşık, her 8 kazadan biri) iş kazasında 42 kişi hayatını kaybetti. İş kazası sayısında İzmir’i 5.604 kaza ile Manisa izledi. Ankara’da meydana gelen iş kazası sayısı 2.715 olurken, 125 ölümle, iş kazası sonucu ölüm sayısında Ankara 2. Sırayı aldı. 2010 YILI KAZA İSTATİSTİK BİLGİLERİ BAYBURT, KIRIKKALE, KİLİS’TE ÖLÜMLÜ İŞ KAZASI YOK 81 ilin 78’inde ölümlü iş kazası meydana gelirken, SGK istatistiğine göre,2010 yılında, Bayburt, Kırıkkale ve Kilis’te hiç ölümlü iş kazası meydana gelmedi. İŞ KAZALARININ %58’İ 50’nin ALTINDA İŞÇİ ÇALIŞTIRAN İŞYERLERİNDE MEYDANA GELDİ 2010 yılında meydana gelen iş kazalarından 35.430’u iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi çalıştırma zorunluluğu bulunmayan 50’nin altında işçi çalıştıran işyerlerinde meydana geldi. EN FAZLA İŞ KAZASININ İŞBAŞI YAPILAN İLK SAATTE MEYDANA GELMESİNE İLİŞKİN İSATAİSTİKSEL GELENEK BOZULDU SGK’nın tüm yıllık istatistiklerinde iş kazalarının işbaşının yapıldığı ilk saatte meydana geldiği görülmekte idi, 2010 yılı istatistiklerine göre ise, iş kazaları en çok işbaşı yapıldıktan sonra 2. Saate meydana gelmekte, bunu sırasıyla 3. Saat ve 8. Saat izlemekte. İŞ KAZALARI EN ÇOK 15.00- 16.00 SAATLERİ ARASINDA MEYDANA GELİYOR 2010 yılında meydana gelen iş kazalarının, 5.832’si 15.00-16.00 saatler arasında meydana gelirken, bunu sırasıyla, 5.552 kaza ile, 11.00-12.00 arasında meydana gelen kazalar, 5.431 kaza ile 10.00-11.00 arasında meydana gelen kazalar izlemekte. İŞ KAZALARI VE MESLEK HASTALIKLARI SONUCU İŞ GÜNÜ KAYBI HAD SAHFADA 2010 yılında meydana gelen iş kazaları sonucunda, 1.455.555 gün, meslek hastalıklarında, 10.591 gün olmak üzere toplam 1.466.146 gün iş günü kaybı oldu. Ayrıca, işçiler iş kazası ve meslek hastalığı nedeniyle toplam olarak 49.878 günü hastanede geçirdi. İş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölümlerde, meydana gelen iş günü kaybı, 7.500, sürekli iş göremezlikte kayıp iş günü 75 olarak alınmaktadır. 1.454 ölüm ve 2.085 sürekli iş göremezlik hesaba katıldığında toplam kayıp iş günü 12.000.000 günü bulmaktadır. (2010 yılında grevler nedeniyle kaybedilen iş günü sayısı 37.762 dir.) İŞ KAZASI SONUCU ÖLÜM % 24 ARTTI Açıklanan rakamlar göstermekte ki; 2009 ve 2010 yılında sigortalı çalışan sayısındaki değişimi göz önünde bulundurmaksızın, sayı olarak iş kazası %2.20 oranında azalmış, iş kazası sonucu ölüm %24 oranında artmış. Tespit edilen meslek hastalığı sayısı %24, meslek hastalıkları sonucu ölüm sonsuz! artmış (2009 yılında meslek hastalığı sonucu ölüm yoktu) 2009 yılında 1.000.000 saatte meydana gelen iş kazası sayısı (iş kazası sıklık hızı) 2.76, her 100 kişide iş kazası geçiren sayısı (iş kazası sıklık hızı) 0.62 iken 2010 yılında 1.000.000 saatte meydana gelen iş kazası sayısı (iş kazası sıklık hızı) 2,46, her 100 kişide iş kazası geçiren sayısı (iş kazası sıklık hızı) 0.55 olmuştur. 2009 yılında 0,51 olan iş kazası ağırlık hızı, 2010 yılında 0,56 olarak gerçekleşmiştir. İş Güvenliği İle İlgili Mevzuatın Özeti T.C. Anayasasının, 50.55.56. maddeleri, Hafta tatili Kanunu,-Borçlar kanunu:İş sahiplerinin tehlikelere karşı gereken tedbirleri alacağını, Belediyeler Kanunu:İşyerlerinde sağlık kurallarına uyulacağını, 1475 sayılı İş Kanunu:5. bölümü işçi sağlığı ve iş güvenliğine ait hükümleri. 73. maddesi işverenin işyerinde sağlık ve güvenlikle ilgili her türlü tedbiri alacağını,anlatır.Bu kanuna dayalı olarak çıkarılan bazı tüzükler de vardır. Umumi Hıfzısıhha Kanunu, 506 sayılı SSK Kanunu: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı:1946 yılından beri iş ve çalışma hayatını 3308 Sayılı Çıraklık Mesleki Eğitim Kanunu geliştirmek, çalışma barışını korumak amacıyla faaliyetlerini yürütmektedir 4857 sayılı iş kanunu 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanunu