Zaman ve Mekân Ünitesi - Öğrenci Kayıtları PDF

## 1 ZAMAN - MEKÂN ### 1. ÜNİTE #### A 10 Salih Korkmaz - Adım Salih, soyadım Korkmaz. - 5 Mayıs 1986'da Trabzon'da dünyaya geldim. - İlkokul, ortaokul ve liseyi Trabzon'da tamamladım. - 2002 yılında üniversiteye girdim. - 2006 yılında Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühe...

## 1 ZAMAN - MEKÂN ### 1. ÜNİTE #### A 10 Salih Korkmaz - Adım Salih, soyadım Korkmaz. - 5 Mayıs 1986'da Trabzon'da dünyaya geldim. - İlkokul, ortaokul ve liseyi Trabzon'da tamamladım. - 2002 yılında üniversiteye girdim. - 2006 yılında Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünü tamamladım. - Aynı yıl iş hayatına başladım. - 2008 yılında evlendim. - Bir kızım ve bir oğlum oldu. - Kızım 4 yaşında oğlum 2 yaşında. - Hafta sonları eşim ve çocuklarımla birlikte bazen akraba ziyaretlerine bazen de sinemaya ya da tiyatroya gidiyoruz. - İleride mesleğimde kariyer yapmak, eşime ve çocuklarıma iyi bir gelecek vermek istiyorum. ### B 1 Yaren ve Ailesi - Yaren 17 yaşında. Lise son sınıfa gidiyor. - Bu yıl üniversite sınavına girecek. - Onun için düzenli ve çok çalışıyor. - 0, gelecekte uçak mühendisi olmak istiyor. - Cumartesi günleri dinleniyor, bazen sinemaya bazen tiyatroya bazen de resim sergilerine gidiyor. - Geçen hafta resim sergisindeydi. - Sedat 15 yaşında. - O lise ikinci sınıfa gidiyor. - O da derslerine düzenli çalışıyor. - Onun hayali mimar olmak. - Eski binalara, tarihî cami ve saraylara çok meraklı. -"Neden ben de Mimar Sinan olmayayım ki?" diyor. - Şu anda annesine yardım ediyor. - Yaren ve Sedat'ın annesi Emine Hanım, müzik öğretmeni. - Ud ve bağlama çalıyor, ayrıca çok iyi ney üflüyor. - Şu anda bahçede, çiçekleri suluyor. - Yaren ve Sedat'ın babası Kemal Bey bankacı - 0, işi dışında iki şeyi çok seviyor: seyahat etmek ve yemek yapmak. - Kemal Bey genellikle yemek de yapıyor. - Bu, Emine Hanım'ı çok mutlu ediyor. - Neden mi? - Çünkü Kemal Bey şu anda mutfakta ve öğle yemeğini hazırlıyor. - Onlarda bugün tatlı bir telaş var. - Öğleden sonra hep birlikte yaz tatili için plan yapacaklar. ### 1 Hangi Şehir, Hangi Kişi? - Mimar Sinan 99 yıl yaşadı. - Kayseri'de dünyaya geldi. - En önemli eserlerini 50 yaşından sonra yaptı. - Dünyanın birçok yerinde saraylar, köprüler camiler inşa etti. - Kayseri tarihi, doğal güzelliği ve düzenli yerleşim alanlarıyla Türkiye'nin en güzel şehirlerindendir. - Hacı Bektaş-ı Veli 13. yüzyılda yaşadı. - Anadolu'ya Horasan'dan geldi. - Düşünceleri ve kitapları ile Anadolu insanına rehber oldu. - Mezarı Nevşehir'dedir. - Peribacaları ve balon turizmi ile meşhur bu şehrimiz yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmektedir. - Nasreddin Hoca 13. yüzyılda yaşadı. - Hazırcevap bir halk filozofudur. - Bütün dünya onu fıkralarıyla tanıdı. - O, dünyanın birçok yerinde “Efendi”, “Hoca”, “Molla” lakaplarıyla bilinmektedir. - Türbesi Akşehir'dedir. - Akşehir Konya'nın bir ilçesidir. - Mevlana Celaleddin Rumi'nin türbesi de bu şehirdedir. - Yunus Emre çok büyük bir şairdir. - İnsanları barışa, hoşgörüye ve sevgiye davet etti. - Onun şiirlerini küçük büyük herkes çok sevdi. - Eskişehir'de yaşadı. - Bu şehrin ortasından şirin ve güzel bir çay geçmektedir. ### 6 Peronda - Dikkat dikkat! Sayın yolcular! - Saat 12.00'de kalkacak Ankara-Kayseri treni, sekiz numaralı perondan 15 dakika sonra hareket edecektir. - Lütfen trendeki yerlerinizi alınız. ## 2 SAĞLIKLI YAŞAM ### 2. ÜNİTE #### A 1 Bahar Hastalıklarına Dikkat - Sayın seyirciler bahar aylarında ani iklim değişiklikleri ve mevsimler arası geçiş yüzünden bazı hastalıklar ortaya çıkıyor. - İşte bu hastalıklardan bazıları ve tedavi önerileri: - Bahar aylarında birçok kişide halsizlik, yorgunluk, uyku isteği ve kas ağrıları başlıyor. - Bu belirtiler “bahar yorgunluğu"nun habercisi. - Bol su için, evde oturmayın ve dışarıda sık sık yürüyün. - Çevresel ve kalıtsal faktörlerin rolüyle ve baharın etkisiyle de "astım" ortaya çıkıyor. - Çok sık öksürük ve zor nefes alma hastalığın belirtileri arasında. - Ancak evinizde önlem almak çok kolay. - Odanızı düzenli ve iyi havalandırın, eşyalarınızın sık sık tozunu alın. - Bir diğer hastalık ise “bahar nezlesi." - Bu hastalıktan genellikle çocuklar etkileniyor. - Baş ağrısı ve burun akıntısı hastalığın belirtileri. - İlaç tedavisi mümkün ancak sarımsak iyileşme sürecini hızlandırıyor. - Bizden söylemesi. ### A 12 Nane Limon Kabuğu - Eski adamlar doğruyu söylemiş - Bir çiçekle bahar olmaz - Kişi kendini bilip sağa sola sormalı - Can pazarı bu oyun olmaz - Zürefanın düşkünü beyaz giyer kış günü - Sonunda şifayı kapıp da şaşırınca - Bana gel beni dinle iyi yaz - Defteri kalemi al iyi yaz - Nane limon kabuğu bir güzel kaynasın aman - Ha ha ha ha ha içine hatmi çiçeği biraz çörek otu katasın aman - Ha ha ha ha ha hatta biraz tarçın bir tutam zencefil aman - Ha ha ha ha ha bin derde deva geliyor biraz daha sabret güzelim - Ha ha ha ha ha hapşu - Çok yaşa - Sen de gör - Rahat ve iyi yaşa - Sen tedbirini al önünü kış tut bırak yine de yaz gelsin - Çoğu zaman hesap çarşıya uymaz sonra dizini döversin - Barış iğneyi kendine batırır çuvaldızı başkasına - Bol keseden aklı ona buna dağıtır darısı kendi başına ### B 1 Sağlıklı Yaşam, Sağlıklı Çevre - Nüfus artıyor. - Tüketim de artıyor. - Tüketimle birlikte kimyasal maddeler çevremizi zehirliyor. - Hava, su ve toprak kirleniyor. - İnsanlar çöp kutuları yerine çevreye kâğıt, plastik, cam, pil vb. maddeler atıyorlar. - Biliyor musunuz? - Plastikler beş bin, cam şişeler dört yüz yılda toprağa karışıyor. - Kâğıtlar ise üç ayda. - Sakız bile doğada beş yılda yok oluyor. - Aslında çevremizi çok basit önlemlerle korumak mümkün. - Gelin bu basit önlemlere bir bakalım. - Geri dönüşüm için evsel atıklarınızı ayırın. - Plastik poşetler yerine bez torba tercih edin. - Boş pilleri pil kutusuna atın. - İşte bunun gibi önlemlerle çevremizi daha temiz tutmak mümkün. - Unutmayalım sağlıklı yaşam, sağlıklı çevre demektir. ### 1 Üsküdar'da Zincirleme Trafik Kazası - Üsküdar'daki trafik kazasında bir kişi yaralandı. - D-100 karayolunda 82 FM 2713 plakalı tır sürücüsü araçta uyudu ve yol kenarındaki bariyerlere çarptı. - Arkadaki üç araç da tıra çarptı. - Tır sürücüsü araçta sıkıştı. - Sağlık ve itfaiye ekipleri olay yerine geldi ve yaklaşık 1,5 saat çalıştılar. - Yaralıyı araçtan çıkarmak zor oldu. - Aracın kapılarını ve bariyerleri kestiler ve sürücüyü araçtan çıkardılar. - Yakında Üsküdar Hastanesi vardı. - Yaralı sürücüyü ambulansla Üsküdar Hastanesine götürdüler. - Trafik bir süre Kaza sebebiyle aksadı. - Araç, olay yerinden kaldırıldı ve trafik normale döndü. ### 3 Hastanede - Lütfen dikkat! Yoğun bakımdaki bir hasta için acil AB R+ negatif kana ihtiyaç vardır. - Kan vermek isteyenlerin 3. kattaki kan merkezine gelmeleri rica olunur. ## 3 SOSYAL ETKİNLİKLER ### 3. ÜNİTE #### A 1 Kitap Saati - Benim adım Yaren. - Her sabah erkenden kalkarım. - Genellikle ailemle birlikte güzelce kahvaltı ederiz. - Kardeşim ve ben okula gideriz, annem ve babam işe gider. - Okulda derslere girer ve öğleden sonra kardeşimle eve döneriz. - Evde ödevlerimizi yaparız. - Akşam annem ve babam işten gelir. - Birlikte akşam yemeği yeriz. - Babam annemle haberleri izler. - Sonra sıra kitap saatine gelir. - Evimizde büyükçe bir kitaplık var. - Babam bize her zaman güzel kitaplar alır, onları okumamızı ister. - Annem kitaplığı sık sık siler, babam dakikalarca kitapların tozunu alır. - Biz her akşam ailece kitap okuruz. - Tam bir saat kimse gürültü yapmaz, herkes sessizce kitabını okur. - Sonra herkes kitabı hakkında konuşur, kitapla ilgili düşüncelerini anlatır. - Hepimiz birbirimizi dikkatlice dinleriz. - Bazen bu zevkli sohbet saatlerce sürer. - Bizim evimizi geceleri yalnızca lambalar değil kitaplar da aydınlatır. - Bence kitaplar insanın en iyi dostudur. ### B 1 Devlerin Aşkı - Filmde Kadir İnanır “Tarık” adında fakir bir genci canlandırır. - Türkan Şoray ise Tarık'ın sevgilisi “Türkan” rolüyle karşımıza çıkar. - Savaş Başar ise "Süreyya Bey" adında zengin bir iş adamını canlandırır. - Bir gün Türkan, ailesiyle birlikte köyden İstanbul'a taşınır. - Bu yüzden Tarık, şehre gelir ve aylarca Türkan'ı arar. - Ancak Türkan ve ailesinden bir haber yoktur. - Tarık'ın çalışmaya ihtiyacı vardır bu yüzden Süreyya Bey'in yanında işe başlar. - Bir gün Süreyya Bey'i düşmanları öldürmek ister. - Tarık, düşmanlarına karşı Süreyya Bey'i kahramanca korur ve onun hayatını kurtarır. - Süreyya Bey, Tarık'a bir can borçludur. - Bu sebeple onunla dost olur ve yanından hiç ayırmaz. - Süreyya Bey bir gün Tarık'ı evine davet eder. - Tarık evde Türkan'ı görür. - İkisi de şaşırır ama Süreyya Bey'e belli etmezler. - Süreyya Bey ve Tarık aynı kadına âşıktır. - Tarık ve Türkan birbirini delice sever. - Ancak Süreyya Bey çok güçlü ve zengin bir adamdır, Türkan'ın peşini bırakmaz. - İki sevgiliyi ayırmak için her şeyi yapar. - Ama aşk her engeli aşar. - Filmin sonunda Süreyya Bey, bu büyük aşkın yani devlerin aşkının önünden çekilir ve iki sevgilinin kavuşmasına razı olur. ### 4 Kim, Ne Yapıyor? - Benim adım Funda. - Ev hanımıyım. - Temizlik, yemek, bulaşık, ütü bütün vaktimi alıyor ama kendime de vakit ayırıyorum. - El işini çok severim. - Boş zamanlarımda atkı, kazak örerim. - Her cuma ahşap boyama kursuna giderim. - Yeni şeyler öğrenmek çok zevkli. - Her ay da komşularla buluşuruz ve altın günü yaparız. - Benim adım Yusuf. - İngilizce öğretmeniyim. - Derslerim yoğun ama yine de çeşitli etkinliklere sık sık katılırım. - Okulda ebru kursu var. - Her cuma öğleden sonra bu kursa giderim. - Ebru sanatı beni dinlendirir, kâğıtlara fırçalarla şekiller yapmak bana çok zevk verir. - Aynı zamanda çok sportmen bir insanım. - Cumartesileri her sabah 5 km yürürüm. - Benim adım Deniz, bankacıyım. - İşlerim yoğun ama yine de çok güzel bir hobim var. - Birkaç yıldır gitar çalıyorum. - Arkadaşlarımla hafta sonlarında toplanırız. - Ben gitar çalarım, onlar da şarkı söyler. - Evimin yanındaki spor salonuna da üyeyim. - Haftada iki gün oraya gider, yüzerim. - Formumu koruyorum. ## 4 GÜZEL ÜLKEM ### 4. ÜNİTE #### A 7 Anzak Günü Anma Töreni - Sayın seyirciler, Anzakların torunları, “Anzak Günü Anma Töreni" için dün binlerce kilometrelik yoldan Çanakkale'ye geldiler. - Gece de uyku tulumlarının içinde sabaha kadar beklediler. - Tören, Gelibolu Yarımadası'ndaki Anzak Koyunda saat 05.30'da başladı. - Törende, Çanakkale Valisi ile Yeni Zelanda Dışişleri Bakanı birer konuşma yaptılar. - Ayrıca, bir Türk subayı Atatürk'ün konuyla ilgili mektubunu okudu. - Tören sonunda, Anzakların torunları, dedeleri için denize çiçek bıraktılar. ### B 8 Nehir Pansiyonu - Canım aylardır yoğun bir şekilde çalışıyoruz. - İş yoğunluğundan, şehrin gürültüsünden bıktım. - Bu hafta sonu bir yerlere gidelim mi? - İyi olur. - Neden olmasın! - Bize de bir değişiklik olur. - Nereye gidelim? - İstanbul'a en yakın yer Şile. - Ne dersin? - Tamam. - Aaa, bilgisayar da açık. Hadi biraz pansiyonları araştıralım. - Tamam, araştıralım. - Bak burada ne yazıyor? - Nehir kenarında, kalabalıktan uzak, doğanın eşsiz manzarasını sizlere sunuyoruz. - Ne kadar güzel! - İletişim bilgileri var mı? - Buldum. - Arayalım ve bilgi alalım. - Nehir Pansiyon. - İyi günler. - İyi günler hanımefendi. - Bu hafta sonu için rezervasyon yaptırmak istiyorum. - Tabii, efendim. - Kaç kişilik? - İki kişilik. - Bir de pansiyonunuzun hizmetleri hakkında bilgi verir misiniz? - Pansiyonumuzda tüm odalarımız balkonlu ve nehir manzaralıdır. - Odalarımızda duşa kabin, 24 saat sıcak su, телефон, телевизион, чай kahve makinesi, saç kurutma makinesi, buzdolabı, klima ve 7/24 oda servisimiz bulunmaktadır. - Ne kadar güzel. - Yüzme havuzunuz var mı? - Hayır, efendim. - Peki, yarım pansiyon ve tam pansiyon ücretleriniz ne kadar? - Yarım pansiyon gecelik kişi başı 70 TL, tam pansiyon ise 140 TL efendim. - Ayrıca tam pansiyona deniz bisikleti, kano, sandal veya motor ile nehir gezisi yapmak da dâhildir. - Bilginize efendim. - 15-16 Haziran için iki kişilik tam pansiyon yer ayırtmak istiyorum. - Maalesef o tarihlerde tüm odalarımız dolu ama 22-23 Haziran için mümkün. - Aaa. İnanmıyorum. - Peki, o tarihlerde olsun. - Rezervasyon için kimlik bilgilerinizi alayım. - Tamam... ### B 11 Ayder Şenlikleri - Yemyeşil yaylalar, buz gibi sularıyla tertemiz nehirler, ormanlar, samimi ve neşeli insanlar. - Size nereyi hatırlatıyor? - Durun ben söyleyeyim. - Karadeniz. - Yaz aylarının yaklaşmasıyla Karadeniz'in yaylalarında şenlik hazırlıkları çoktan başladı bile. - Karadeniz Bölgesi'nin iki büyük ili Trabzon ve Rize sınırlarında çok sayıda yayla bulunuyor. - Tüm Doğu Karadeniz'de irili ufaklı en fazla şenlik ve festival bu iki şehirde yapılıyor. - Dolayısıyla yayla şenlikleri meşhurdur. -"Ayder Şenlikleri" ise bu şenlikler arasında ön plana çıkmaya devam ediyor. - Bölge halkının yanı sıra, yerli ve yabancı turistler de şenliklere katılıyor. - Her yıl haziran ayının 2. haftası Ayder şenlikleri yapılmaktadır. - Genellikle şenlik 2 gün sürer. - Şenliğin ilk günü havai fişek gösterileri olur. - Kıyafet ve çorap örme yarışmaları ile yöresel halk oyunları gösterileri şenliğe renk katar. - İkinci gün ise yöresel yemek yarışmalarını izlemek ve sonra yemeklerin tadına bakmak çok büyük bir zevktir. - Şenlik boyunca halk konserleri de düzenlenir. - Şenliğe herkes davetlidir. - Bol horonlu, kemençeli şenliğe sanırım kimse hayır demez. ### 6 Afiyet Olsun! - Değerli Misafirlerimiz, bu gece yemekten sonra size sadece geleneksel sütlü tatlılarımızı ikram edeceğiz. - Ülkenizde bunları bulmanız ve yemeniz zor. - Aşçımız Sedat Usta ve yardımcıları size gün boyu lezzetli sütlü tatlılar yaptılar. - Kazandibi, tavuk göğsü, keşkül, muhallebi ve sütlaçlar, restoran bölümümüzdeki masada sizi bekliyor. - Tatlıların yanındaki küçük masaya, bu tatlıların tariflerini koyduk. - Alın ve evinizde siz de yapmayı deneyin. - Yarın da aşure ve çeşit çeşit lokum ikramımız olacak. - Hepinizi tekrar otelimize bekliyoruz.. - Afiyet olsun. ## 5 ÜRETİMDEN TÜKETİME ### 5. ÜNİTE #### A 7 Meyveleri Nasıl Yeriz? - Meyvelerin bazılarını taze taze yeriz. - Bu meyvelerin bir kısmı ince kabukludur ve soymaya gerek yoktur. - Elma, şeftali, kiraz, erik, kayısı, üzüm bu tür meyvelerdir. - Kavun, karpuz, portakal ve mandalina yumuşak kabuklu meyvelerdir. - Bu meyveleri yemeden önce kabuğunu soyarız. - Fındık, ceviz, fıstık, badem gibi meyvelerin kabuğu serttir ve bunları, kabuklarını kırarak yeriz. - Bu tür meyveler uzun süre saklanır. - Taze meyvelerin bazılarını, uzun süre saklamak için kuruturuz. - İncir, kayısı, üzüm, erik bu tür meyvelerdir. - Bazı meyveleri dilimleyip yeriz. - Kavun, karpuz, portakal ve mandalina böyledir. - Elma, şeftali gibi meyveleri ısırarak; üzüm, kiraz gibi meyveleri ise tane tane yeriz. ### B 9 Hayatın Değeri - Paradan önce insanlar pek çok şey kullanmıştır. - Deniz kabukları, değerli taşlar, metaller... - İnsanoğlu ilk zamanlar 20 yumurta vermiş, 2 metre kumaş almış, kimi zaman gömleğinin parasını 4 tane tavuk vererek ödemiş. - Daha sonra insanların hayatına para girmiş. - Para şüphesiz insan yaşamında büyük bir öneme sahip. - Napolyon "Para para para" Bacon ise "Para iyi bir hizmetçi, kötü bir efendidir." demiş. - Günümüzde para pek çok ihtiyacımızı karşılıyor, yaşamımızı kolaylaştırıyor. - Para olmadan bir yerlere gitmek, yemek yemek, alışveriş yapmak mümkün değil. - Parayla ilgili önemli sözler vardır. - Örneğin; "Para her kapıyı açar.", "Parayla dost bulunmaz.”, “Paranın yüzü sıcaktır.” - Bu sözler paranın olumlu ve olumsuz yanlarını gösteriyor. - Peki, paranın gücü her şeyi satın almaya yeter mi? - Mutluluk, huzur, arkadaşlık, dostluk, sağlık... - Bunun gibi pek çok kavramı satın almaya paranın gücü yetmez. - Lüks şeyler almak mümkün ama kültür almak mümkün değil. - Ev satın almak mümkün ama yuva almak mümkün değil. - Saat almak mümkün ama zaman almak mümkün değil. - Yatak almak mümkün ama uyku almak mümkün değil. - Parayla doktora gitmek mümkün ama sağlık satın almak mümkün değil. - Bu yüzden hayatta parayla neler alamıyoruz, işte onlar bizim için en değerli şeylerdir. - Evet, para hayatımızın devamlılığı için çok önemli ama paranın kölesi olup önemli duyguları da unutmamak gerek. - Kısacası para her şey değildir. - Para bir amaç değil, araçtır. ### 4 Ayağımızı Yerden Kesiyoruz - Adım Serkan Taşçı. - Yıllar önce üniversiteyi bitirdim. - Öğrencilik hayatım hem eğlenceli hem de zordu. - O zaman arabam yoktu. - Üniversiteye gitmek için dolmuş, otobüs, metro gibi ulaşım araçlarını kullandım. - Yurdum okula yakındı. - Bazen de otobüse binmeyip yürüdüm. - Şimdi Antalya'da yaşıyorum. - Antalya'da çalışmaya başladıktan sonra eşimle tanıştım. - İkimiz de Akdeniz Üniversitesinde çalışıyoruz. - Üniversite ile evimizin arası biraz uzak. - Bir araba almaya karar verdik. - Arkadaşlarımız bize, arabamızın az yakıt tüketmesini tavsiye ettiler. - Eşim, ikinci el de olur, diyor. - O, araba için fazla para harcamak istemiyor. - Ben, sıfır kilometre bir araba almak istiyorum. - Ankara'daki üniversite arkadaşlarımın yanına geldim. - Birlikte hem araba galerilerini hem de araba pazarını gezeceğiz. - Belki Ankara'dan Antalya'ya arabamızla döneceğiz, yani ayağımızı yerden keseceğiz. ## 6 DUYGULAR ### 6. ÜNİTE #### A 4 Yurtta Bir Sabah - Günaydın! - Ben Begüm. - Odada birlikte kalacağız. - Günaydın! - Ben de Helena. - Sen nerelisin Helena? - Frankfurtluyum. - Ben Denizliliyim. - Denizli'den az önce geldim. - Yolculuk yorucuydu. - Tam altı saat sürdü. - Ben de iki gün önce Almanya'dan geldim. - Frankfurt- Ankara arası uçakla dört saat. - Hangi bölümde okuyacaksın? - Uluslararası İlişkiler. - Sen hangi bölümde okuyacaksın? - Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde. - Türkiye'de ne kadar kalacaksın? - Dört ay kalacağım. - Erasmus öğrencisiyim. - Sen kaçıncı sınıftasın? - İkinci sınıftayım. - Ben de Erasmus öğrencisi olmak ve gelecek yıl Almanya'ya gitmek istiyorum. - Bak, ne diyeceğim! - Ben elimi yüzümü yıkayayım sonra birlikte kahvaltı yapalım, olur mu? - Çok açım. - Annem valizime yiyecek bir şeyler koydu. - Sana börek, kek, vişne reçeli ikram ederim. - Tamam, ben de acıktım. - Ben kahvaltıdan sonra Kızılay'a gideceğim, sen de benimle gelir misin? - Çok yorgunum, biraz uyumak istiyorum. - Ben de öğleden sonra Kızılay'da teyzemin oğluyla buluşacağım. - Seni onunla tanıştırırım. - Tamam, ben de bu arada kitap okurum. - O hâlde kahvaltıya gidebiliriz. #### A 6 Senden Başka | | | |---|---| | Benden sorsan ummanlardır derdim | Dizlerim titrer sen görününce | | Hani gözlerin var ya | Hani o gelişin var ya | | Bülbülleri susturup dinlerdim | Aklımdan çıkmaz bütün ömrümce | | Tatlı sözlerin var ya | O çapkın gülüşün var ya | | Katmer katmer gül açar gönlümde | Bir ilkbahar yağmuruydu sanki | | Hani gülüşün var ya | Ardından güneş doğar ya | | Daha mutlu olamam ömrümde | Yaktı bir ateş gibi inan ki | | Beni öpüşün var ya | O kor dudakların var ya | | Senden başka, senden başka | Senden başka, senden başka | | Gözüm görmez hiç kimseyi | Gözüm görmez hiç kimseyi | | Senden başka, senden başka | Senden başka, senden başka | | Duyamam ben hiç kimseyi | Duyamam ben hiç kimseyi | | Senden başka, senden başka | Senden başka, senden başka | | Sevemem ben hiç kimseyi | Sevemem ben hiç kimseyi | | Senden başka, senden başka | Senden başka, senden başka | | Olamam senden başkasıyla | Olamam senden başkasıyla | - Seslendiren: Göksel ### B 7 Tuz Kadar Seviyorum - Bir varmış bir yokmuş. - Çok eski zamanlarda ülkelerin birinde büyük bir saray varmış. - Bu sarayda bir kral üç kızıyla birlikte yaşarmış. - Kral kızlarını çok severmiş. - Bir gün kral çok hastalanmış. - Kızlarını yanına çağırmış. - Önce büyük kızına sormuş. - Söyle bakalım kızım, beni ne kadar seviyorsun? - "Benim kıymetli babacığım, ben seni evrendeki yıldızlar kadar seviyorum." demiş. - Kral büyük kızının cevabından mutlu olmuş. - Sıra gelmiş ortanca kızına, o da; - "Benim dünyalar tatlısı babacığım, ben seni dünyalar kadar seviyorum." demiş. - Kral ortanca kızın cevabını da beğenmiş. - Sıra gelmiş en küçük kızına. - Kral, - “Söyle bakalım kızım, sen beni ne kadar seviyorsun?" demiş. - Kralın küçük kızı, diğer kızlarından farklıymış, hem çok duygusal hem de iyiliksevermiş. - Küçük kız babasına; - "Ben seni tuz kadar seviyorum, babacığım." demiş. - Kral, kızının bu cevabını pek beğenmemiş. - Zavallı küçük kızı sarayından kovmuş. - Küçük kız saraydan ayrılmış. - Az gitmiş uz gitmiş, dere tepe düz gitmiş. - Sonunda bir ülkeye gelmiş. - Meydanda çok büyük bir kalabalık varmış. - Küçük prenses bu kalabalığı merak ederek yanlarına gitmiş. - O sırada bir güvercin uçup başına konmuş. - Bütün kalabalık prensesin başına toplanmış. - Küçük prenses ne olduğunu hâlâ anlamamış. - Bütün halk hep birlikte: “Yaşasın! Ülkemizin kraliçesi!” diye bağırmışlar. - Ülkenin kralı evlenmek istiyormuş. - Ama hiç kimseyi beğenmiyormuş. - Sarayın büyücüsü sihirli bir kuş yapmış. - Bu kuş hangi güzel kızın başına konarsa o kişiyle evlenecekmiş. - Güvercin de küçük prensesin başına konmuş. - Masal bu ya, kırk gün kırk gece düğünle prenses, o ülkenin kraliçesi olmuş. - Prenses eşini çok sevmiş. - Fakat prenses bir türlü mutlu olamıyormuş. - Çünkü babasının kendisini saraydan kovmasını unutamıyormuş. - Ama yine de babasını çok seviyormuş. - Aradan uzun yıllar geçmiş. - Bir gün babası kral olarak onların ülkesini ziyaret etmiş. - Küçük prenses, babası için sarayın aşçılarına çok güzel bir yemek sofrası hazırlatmış. - Ancak aşçıbaşına yemeklere tuz koymamasını söylemiş. - Yemek vakti gelmiş, Kral sofraya oturmuş. - Hangi yemeğe kaşık atsa ağzını ekşitmiş. - Çünkü yemeklerde bir damla tuz yokmuş. - Prensesin babası elindeki kaşığı fırlatarak: “Bunların hiçbirinde tuz yok!” diye bağırmış. - Küçük prenses babasına bakarak: "Beni tanımadınız mı?" diye sormuş. - Kral, prensese dikkatli bakmış. - Sonra birden heyecanla ve büyük bir sevinçle “Sen benim küçük kızımsın!” deyip yerinden kalkarak kızına sarılmış. - Küçük prenses: “Hatırlıyor musun babacığım?" demiş. -"Yıllar önce sen bana, beni ne kadar seviyorsun diye sormuştun. Ben de sana "Tuz kadar seviyorum." dedim. Sen de beni saraydan kovdun. İşte şimdi anladın mı? Tuz ne kadar da önemliymiş? Çünkü tuzsuz hiçbir yemeğin tadı olmaz." - Kral çok utanmış. - Kızından af dilemiş. - Kızı da babasını affetmiş. - Ömür boyu mutlu yaşamışlar. ### B 3 Mektup - Bir gün bir adam bir mektupla Nasreddin Hoca'ya gelir. - Mektubu Nasreddin Hoca 'ya uzatır. - Hocam, şu mektubu okur musun? - Nasreddin Hoca adamdan mektubu alır, şöyle bir bakar. - Mektubun yazısı karışıktır. - Hoca, mektubu okuyamaz, adama geri verir. - Al bakalım, ben bu yazıyı okuyamam! - Sen nasıl hocasın! - Bir mektubu okuyamadın. - Şu kocaman kavuğundan utan! - Nasreddin Hoca sinirlenir, kavuğunu başından çıkarır, adamın kafasına koyar. - Al bakalım, marifet kavukta zannediyorsun, sen oku da görelim! ## 7 TEKNOLOJİ VE İLETİŞİM ### 7. ÜNİTE #### A 1 Teknoloji ve Biz - Teknoloji çağında yaşıyoruz. - Bilim insanları hayatımızı kolaylaştırmak için her gün yeni bir teknolojik alet üre-tiyorlar. - Teknolojik aletlerin birçoğu elektrik enerjisi ile çalışıyor. - Bunlara elektrikli araçlar diyoruz. - Hiç düşündünüz mü? - Günlük hayatımızda; evde, okulda, iş yerinde hangi elektrikli araçları kullanıyoruz? - Geceleri evimizi, odamızı hatta sokağımızı lambalar ile aydınlatırız. - Birbirimizle telefonla ya da bilgisayarla haberleşir, televizyonlarda günlük hayata dair haberleri takip ederiz. - Evimizi temizlemek için elektrik süpürgesi, elbiselerimizi ütülemek için ütü, yiyeceklerimizi korumak için buzdolabı, sıcaktan ya da soğuktan korunmak için klima, ısınmak için elektrikli soba, yemek yapmak için fırınlı ocak, bulaşıkları yıkamak için bulaşık makinesi, çamaşırları yıkamak için çamaşır makinesi kullanırız. - Bütün bu elektrikli araçlar hayatımızı kolaylaştırır. ### B 1 Niçin? - Adım Ömer. - Üniversite öğrencisiyim. - Öğrenci yurdunda kalıyorum. - Televizyondan futbol maçlarını seyretmeyi seviyorum. - Hafta sonları futbol maçlarının özetini izliyorum. - Ben daha