Böbrek Biyokimyası PDF
Document Details

Uploaded by ComplimentaryButtercup
İstanbul Medipol Üniversitesi
2024
Gözde Ülfer
Tags
Summary
Bu doküman, böbrek fonksiyon testlerini, böbrek hastalıklarını ve ilgili biyokimyasal testleri kapsamlı bir şekilde ele almaktadır. İlgili konu, böbrek fonksiyonlarını ve böbrek hastalıklarının tanısında kullanılan testleri anlatan akademik bir sunum metnidir.
Full Transcript
BÖBREK FONKSİYON TESTLERİ Yrd.Doç.Dr.Gözde Ülfer İstanbul Medipol Üniversitesi-2024 Böbrekler vertebranın iki yanında bulunan, fibröz kapsülle sarılı, retroperitoneal yerleşimli, 9-13 cm boyutlarında organlardır. Böbrek parankimin ana yapısını böbreğin fonksiyonel birimleri olan nefronlar oluşturu...
BÖBREK FONKSİYON TESTLERİ Yrd.Doç.Dr.Gözde Ülfer İstanbul Medipol Üniversitesi-2024 Böbrekler vertebranın iki yanında bulunan, fibröz kapsülle sarılı, retroperitoneal yerleşimli, 9-13 cm boyutlarında organlardır. Böbrek parankimin ana yapısını böbreğin fonksiyonel birimleri olan nefronlar oluşturur. Bir böbrekte yaklaşık bir milyon nefron bulunur ve her bir nefron glomerül, proksimal ve distal tübül, henle kulbu ve toplayıcı kanallardan oluşur. Böbreklerimizin görevi, kanı süzerek atılması gereken maddelerle su fazlalığını vücuttan uzaklaştırmaktır. Glomerül yumağı ve tubuluslardan meydana gelen nefronlar, filtrasyon, reabsorbsiyon ve sekresyon yoluyla fonksiyonlarını icra etmektedir. Böbreklerde, Renin, eritropoetin salınımı ve D vitamini hidroksilasyonu gerçekleşmektedir. Böbrekler süzme işleminin yanında, sıvı elektrolit dengesinin sağlarlar. Proksimal tübül, kortekste bulunan glomerüler filtratın ve filtre edilen birçok iyonun geri emildiği yer olup nefronun en aktif bölümüdür. Henle kulbu ince inen kol, ince çıkan kol ve kalın çıkan kol olarak üç bölüme ayrılır. Ana görevi ise su tutulumunu sağlayıp konsantre idrar üretimini sağlamaktır. Distal tübül kortekste bulunur ve henle kulbunu toplayıcı kanallara bağlar. Na, K, Cl ve H iyonlarının atılım ve geri emilimini sağlar. GFR:125 ml/dk Bunun 124 ml si geri emilir.1 ml’si idrar olarak atılır. Tübüller, reabsorbsiyon yani geri emilme ve sekresyon yani salgılamadan ibaret olan iki eylemi üstlenir. Reabsorbsiyon, çözünmüş maddelerin tubül lümeninden tubülleri çeviren interstisyuma geçişini ifade eden eylemdir. Böylece maddeler buradan vaza rekta tarafından absorbe edilir. Reabsorbsiyon: %60 proksimal tüplerden, %20 henle kulpu %15 distal tüpler %5 toplayıcı kanallar Tubuluslardan glukoz ,amino asitler ve elektrolitlerin çoğu aktif transport ile geri emilir. TÜBÜLER REABSORSİYONU KONTROL EDEN HORMONLAR: Hormon Etki yeri Etkisi Aldosteron Distal tubul,Henle Na,Cl,su geri emilimini arttırır,K sekresyonunu arttırır. Anjiotensin II Proksimal tubul Na,Cl,su geri emilimi,H sekresyonu ADH Distal tubul,Toplayıcı kanal Su geri emilimini arttırır. ANP Proksimal tubul Na,Cl geri emilimini azaltır PTH Proksimal tubul Distal tubul,Henle Ca geri emilimini arttırır.Fosfat geri emilimini azaltır. Böbrekler süzme, sıvı elektrolit dengesinin sağlanması gibi fonksiyonlarının yanında hormon salıcı bir görev de üstlenirler. Kan basıncının düzenlenmesinde önemli rolü olan renin-angiotensin sisteminin devreye girmesini sağlayan renin böbrekteki jukstaglomerüler hücrelerden salgılanır. Hedef hücrelerde etkili aktif D vitamini metaboliti olan 1,25-Dihidroksi vitamin D3 hidroksilasyonu böbrekte gerçekleşir. Eritrositlerin üretiminin kontrolünden sorumlu olan eritropoetin, renal kortekste tübülüsler arasındaki dar interstisyel aralıkta yer alan fibroblast benzeri hücrelerde üretilir. Eritropoetin azalmış oksijene cevap olarak seviyesi artar. Eritropoetin kemik iliğini eritrosit yapımı için uyarır. Yine böbrekte farklı fonksiyonlarda rol alan renal prostaglandinler bulunur. RENİN Renin, ekstraselüler sıvı hacmi veya kan basıncı düştüğünde böbrek medullasının jukstaglomerüler hücreleri tarafından üretilen bir hormondur. Renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin ilk komponentidir. Bu hormon anjiyotensin oluşumunu katalize eder. Anjiyotensin ise anjiyotensin dönüştürücü enzim (ACE) ile anjiyotensin II’ye dönüşür. Anjiyotensin II kan basıncını arttıran ve adrenal korteksten aldosteron salınımını uyaran güçlü bir vazokonstriktördür. Aldosteron ise sodyum geri emilimini ve su tutulumunu sağlar. Kan ve idrar biyokimyası analizleri bu fonksiyon bozukluğunun miktarını yansıtarak hastanın klinik durumu hakkında bilgi verir. Böbreklerin büyük bir rezerv kapasitesi olduğundan bu testlerin anlamlı derecede bozulması, ancak önemli miktarda hasarın meydana gelmesi ile mümkündür. Böbrek fonksiyon testleri neticesine bağlı olarak kategorize edilen farklı böbrek hasarları mevcuttur. Akut ve kronik böbrek yetmezliği bunların en belirgin olanlarıdır. Böbrek yetmezliği, üremi yani kanda azotlu madde birikimi ile karakterize olan böbrek fonksiyon kaybını ifade eder. İDRARDA NONPROTEİN NİTROJEN MADDELER(NPN) Üre Amino asitler Ürik asit Kreatinin Amonyak BÖBREK HASTALIKLARININ TANISINDA TESTLER Böbrek hastalıkları ile ilgili biyokimyasal kan testleri, üre ve kreatinin gibi renal fonksiyonun göstergesi olan markerlerin serumdaki miktarının tayini esasına dayanır. Kanda çözünmüş olan gazların ölçümüne dayanan arteriyel kan gazları tayini gibi özel biyokimyasal testler akut veya kronik pH dengesizliklerini gösterir. İdrar tahlili ise, idrarda bulunan protein ve enfeksiyon gibi patolojilerin işaretlerinin araştırılmasıdır. Böbrek hastalıklarının tanısında yaygın olarak kullanılan testler plazma kreatinin, kan üre azotu (BUN) elektrolitler ve rutin idrar analizidir. Böbrek fonksiyon kaybının derecesi ve ayırıcı tanısı için daha detaylı testler yapılabilmektedir. En sık başvurulan testler kreatinin klirensi, plazma ve idrar osmolalitesi ile idrar sodyum tayinidir. AZOTEMİ Azotemi böbrek yetmezliği neticesinde azotlu atık ürünlerin kanda birikmesidir. Rutinde tayin edilen azot bileşikleri kreatinin, üre ve ürik asittir. Plazmada üre ve ürik asidin yükselmesi böbrek hastalığına özgün değilse de, her ikisi de glomerüler filtrasyon hızı düştüğünde yükselir. Azotemiye protein katabolizmasının artışı veya böbrek fonksiyonunun bozulması yol açar. ÜRE Üre protein metabolizmasının son ürünüdür. Üre serumda ve idrarda en fazla bulunan NPN maddedir. Glomerülden % 90'ı filtre edilir.Az bir kısmı reabsorbe edilir. Üre tayini glomerül filtrasyonunu yansıtan basit bir testtir. Kan üre konsantrasyonu, pratikte üre kaynaklı azot miktarının ölçümüyle belirlenir Kan Üre normal değeri:20-40 mg /dl BUN x 2.14=Üre BUN normal değer:8-18 mg/dl KREATİNİN Kreatinin durgun haldeki iskelet kası metabolizmasından kaynaklanır.Kreatinin miktarı kas kitlesi ile bağlantılıdır. Kreatin fosfatın yıkım ürünüdür. Sabit bir hızla salınır ve glomerüllerden süzülür. Kreatinin kolorimetrik veya enzimatik reaksiyon yoluyla tayin edilir. Glomerüler filtrasyonun azalışına bağlı olarak kan değeri yükselir. Böbrek fonksiyonunun göstermede BUN’dan daha duyarlı ve daha özgün bir testtir. GFR kreatininle ters orantılıdır. Kreatinin glomerüler filtrasyonu ölçmek için kullanılır. Tübüllerden emilmez.Böbrek dışı olaylardan etkilenmez Plazma kreatinin miktarı:0.5-1.2 mg/dl İdrar kreatinin miktarı:1.5 gr/gün Plazma kreatinin ölçümleri yararlı bir renal fonksiyon indeksidir.GFR yi ölçmek için kullanılır.Böbrek dışı nedenlerden etkilenmez. Ancak plazma kreatinin seviyesi anormal değerlere ulaştığında böbrek fonksiyonu önemli oranda bozulmuş olabilir. Bu yüzden tanıda gecikmemek için daha hassas olan kreatinin klirensine bakılır. Kreatinin klirensi, idrar kreatinin düzeyinin plazma kreatinin düzeyine oranını gösterir. ÜRİK ASİT Pürin metabolizmasının son ürünüdür. Pürin bazlarının ürik aside çevrilmesi kc’de olur. Glomerülden süzüldükten sonra %90 proksimal tubülden reabsorbe olur.Distal tubuluslerden sekrete olur. AMONYAK Amino asitlerin barsakta ,bakterial veya sindirim enzimleri ile deaminasyonu sonucu açığa çıkar. Egzersiz sırasında iskelet kasından metabolik reaksiyonlar sonucu da salınır. Kc de üre sentezinde kullanılır. Diğer NPN’lerin aksine, amonyak seviyesi renal foksiyonlardan bağımsızdır. Amonyak seviyesi şiddetli karaciğer hastalıklarında artar. KLİRENS TESTLERİ Klirens 1 dakikada herhangi bir maddeden temizlenen plazma miktarını gösterir. Klirens: İdrardaki maddeX idrar volümü Plazmadaki madde miktarıX 1440 Örnek: PCr: 3,3 mg/dl UCr: 60 mg/dl V: 2400 ml t: 1440 dak Cr.EH = (60 mg/dl) x (2400 ml) /3.3 x(1440 min) =??