Dijital Görüntüleme Teknikleri Ara Sınav Notları PDF
Document Details

Uploaded by UnaffectedLily7129
Tags
Summary
Bu belge, dijital görüntüleme teknikleri üzerine bir ara sınav çalışma notlarıdır. Dijital sanat, ışık, renk, bilgisayar grafikleri ve yeni medya sanatı gibi konuları kapsamaktadır. Ayrıca kinetik sanat, sanal sanat ve teknolojik sanat gibi kavramlara da değinilmektedir. Belge, özellikle sanat ve teknoloji ilişkisiyle ilgilenenler için faydalı bilgiler sunmaktadır.
Full Transcript
Dijital Görüntüleme Teknikleri Ara Sınav Çalışma Notları Sanat toplumlarda inanç biçimleri, toplumsal kurallar-ahlak, bilim-bilim dışı kabuller, tarih ve geleneklerle gelen bilgilerden oluşan karmaşık bir olgudur. "Arts and Crafts" hareketi, makineleşmeye ve seri üretime karşı bir görüş olarak İng...
Dijital Görüntüleme Teknikleri Ara Sınav Çalışma Notları Sanat toplumlarda inanç biçimleri, toplumsal kurallar-ahlak, bilim-bilim dışı kabuller, tarih ve geleneklerle gelen bilgilerden oluşan karmaşık bir olgudur. "Arts and Crafts" hareketi, makineleşmeye ve seri üretime karşı bir görüş olarak İngiltere'de ortaya çıkmıştır. Endüstrileşmenin geleneksel üretim yapan zanaatkar kavramını olumsuz yönde etkilemesi "Arts and Crafts" hareketini başlatan en önemli nedendir. Diğer bir neden olarak üretilen seri üretim nesnelerinin tek tip oluşu, estetik değerlerden uzaklaşması gösterilebilir. 20. yüzyıl matematiğe dayalı bir gerçeklik anlayışının hâkim olduğu dönemdir. 20. yüzyılla birlikte yeni bir gerçeklik söz konusu olmaya başlamıştır. Bu anlayışın temel yapı taşları Max Planck'ın (1858-1947) kuantum, Albert Einstein'ın (1879-1955) görelilik ve Werner Heisenberg'in (1901-1976) belirsizlik kuramlarıdır. İsmail Tunalı'ya göre 21. yüzyıl "tasarım çağı" olarak tanımlanmıştır. Elektronikle birlikte ışığın kendisi sanata oluşma imkanı sunar. Bu açıdan bakıldığında elektronik sanat Frank Popper'in tanımı ile "Modern Işık Sanatı"dır ve 21. yüzyıl ışığın sanatıdır. James Clerk Maxwell’in 1855’te ortaya koyduğu üç renk teorisi ile Thomas Sutton tarafından 1861’de ilk renkli fotoğraf çekilmiştir. Işık ve renk ile ilgili keşifler sanatı ve sanatın oluşma biçimini farklılaştırmıştır. Georges Seurat (1859- 1891) ve Paul Signac (1863-1935) tarafından öncülüğü yapılan Yeni İzlenimcilik'te bunların yansımalarını açıkça görmek mümkündür. Ses ve görüntü oluşturma ve iletimindeki en büyük gelişmelerin yaşandığı dönem 19. yüzyıldır. 1839'da bulunan fotoğraf makinesi, 1843 popüler haberleşme aracı olan telgraf, 1844 yılında uzak mesafelere görüntü iletimini sağlayan Nipow Diski, 1870'li yıllarda stereo fotoğrafçılıktaki gelişmeler, 1880 yılındaki ilk telefon görüşmesi, 1896 yılında geliştirilen telsiz haberleşmesi 20. yüzyılı şekillendiren telefon, televizyon, video kamera, haberleşme ve bilgisayar sistemlerinin gelişmesine sebep olmuştur. Eadweard Muybridge (1830-1904), Etienne Jules Marey'in (1830-1904) ve Thomas Eakins'in (1844- 1916) yaptıkları çalışmalarda kullandıkları hareket durdurmalı teknikler, hareketi seri görüntü şeklinde oluşturup metaforik olarak zamanı dondurarak çıplak gözün yeteneğinin ötesinde mikro-zamansal anların algılanmasını sağlamıştır. Muybridge ve Marey'in 1870’li yıllarda hareketle ilgili yapmış olduğu fotoğraf çalışmaları kübist, fütürist resim ve heykel, kinetik sanat, performans, video ve multimedia sanatlarına etki etmiştir. 19. yüzyıla gelindiğinde ise Fransız Lumiere kardeşlerin Sinematograf cihazı, hareketli görüntülerin kitleler tarafından izlenmesine uygun olacak şekilde kaydedilmesine ve yeniden oynatılabilmesine olanak yaratarak sinema sanatının temelini oluşturur. Düşünsel bağlamda da kuramsal çalışmaların ortaya çıkmasını sağlayan bu dönüşüm insan algısı ve bilinç, bilinç ve süre ilişkisini açıklamaya yönelik çalışmaları beraberinde getirmiştir. Örneğin Fransız kuramcı Henri Bergson'un (1859-1941) Madde ve Bellek (1896), Yaratıcı Tekamül (Yaratıcı Evrim) (1907) adlı çalışmaları özellikle Kübist ve Fütürist sanatçıları etkileyen kuramsal çalışmalar arasındadır. Dijital Görüntüleme Teknikleri Ara Sınav Çalışma Notları Elektrik ışığının biçim-form oluşturmak için kullanımında sinema ve müzikten farklı olarak belli bir süreli deneyim olarak algılanan yapıtlar ortaya koyulmuştur. Sanatsal, bilimsel ve ticari olarak geniş bir yelpazede meydana gelen bu yapılanmalar Kübist, Fütürist resim, heykel, kinetik sanat, performans sanatı, video sanatı ve bugünkü çağdaş sanat oluşumlarını etkilemiştir. Elektriğin ve elektrik ışığının sanatta kullanımına ilişkin etkili örnekler "Kinetik Sanat" yapıtlarında gözlemlenir. Kinetik Sanat denildiği zaman ilk akla gelen isimler Rus sanatçılar Naum Gabo olarak bilinen Naum Neemia Pevsner (1890-1977) ve Vladimir Yevgraphovich Tatlin (1885-1953) olacaktır. Teknolojik sanat ve sanal sanatın köklerini Fluxus hareketi ve Man Kaprow'un (1927-2006) happening'leri içinde bulmak mümkündür. Örneğin Bauhaus sanatçılarından Laszlo Moholy-Nagy'nin (1895-1946) ürettiği kinetik heykelleri Lumino Kinetik Art'ın ilk örnekleri arasındadır. Kinetik Art konusunda araştırmalar yapan Frank Popper (1918) yüksek teknoloji ve sanat ilişkisinin başlangıç noktasının Lumino Kinetik Art olduğunu öne sürmektedir. Lumino sanat tanımı: Sanat artık uzam ve zamanda durağan değil, elektrikle canlanan, geleneksel olarak yapılandırılan sanat eserlerindeki çerçeveden, zeminden kurtulan bir biçime dönüşmüştür. Sanal Sanat küreselleşmede etkin bir rol oynar. Örneğin video oyunları, bilgisayar oyunları, internet paylaşım siteleri, sosyal medya gibi tüm dünya genelinde standartlaşan ve bilinirliği ve kullanıcı sayısı hızla artan uygulamalardır. Alman medya kuramcısı Oliver Grau'ya (1965) göre video, bilgisayar grafikleri, ve animasyon yeni medya sanatıdır. 1950'li yıllardan itibaren ilk örnekleri görülmeye başlanan ve ilk dönemlerde Bilgisayar Sanatı olarak adlandırılan yapıtlar önceleri sadece soyut bilgilerin algoritmik yapılarla birlikte işlenerek görünür hale getirilmesi şeklinde olmuştur. Tekno-ekolojik sanat ise doğal yapıların veya olayların bilimsel olarak incelenip araştırılması ile ortaya çıkmıştır. Sahne ışıklandırmaları, renk-müzik enstrümanları ve sinema, Modern Işık Sanatı'nın ilk örnekleri olarak düşünülebilir. Işık ve ses arasındaki ilişki bilim insanları tarafından da her zaman araştırılmıştır. Bu konuda bilinen en önemli kuram ve çalışma İngiliz bilim insanı Sir Isaac Newton'a (1643-1727) ait, 1670 yılında yayımlanan "Newton Renk Kuramı"dır. Nicolas Schöffer'in CYSP-1 adlı çalışması uzamsal dinamikleri ele alan ilk sibernetik çalışmadır. Tamamen otomatik hareket mekanizmasına sahip bu çalışmada iki farklı hızda tüm yönlere doğru hareket ve eksenlerin dönmesi ile oluşan hareket kurgulanmıştır. GRAV (Groupe de Recherche d'Art Visuel) Dijital Görüntüleme Teknikleri Ara Sınav Çalışma Notları 1960 yılından sonra sanatçılar dönemin en güçlü kitle iletişim aracı olan televizyonu yerleştirmelerine dahil etmeye başlamıştır. Video sanatındaki öncü isim Kore asıllı Amerikalı sanatçı Nam June Paik'tir. Elektronik dünyasındaki hızlı ilerleme, bilgisayar ve telekomünikasyon (iletişim) sistemlerinin gündelik yaşamı yeniden yapılandırması, nano-teknoloji, genom bilimindeki ilerlemeler, disiplinler aralığı artırarak kavramsal değişimlere sebep olmuştur. Günümüzde mühendislik ve sanatın birleşimi ile oldukça yaratıcı ve etkili sanat formları oluşturulmaktadır. Örnek: iart, "Kinetik Yüzler Projesi" “Mega Faces” 2014 Bilgisayarın ortaya çıkış sebebi hızlı, doğru, kesin sonuçlar, yapılacak analizler, istatistik hesapları, bilimsel problemlerin çözümleri gibi birçok farklı matematiksel ve mantıksal işlem gerektiren hesaplamalara ihtiyacımız olması Bilgisayar Önceleri bilim insanlarının ve birlikte çalıştıkları sanatçıların elinde yeni bir teknolojik araç olarak bulunuyor, 1980 yılından sonra bireye ulaşabilecek bir yapıya kavuşuyor 21. yüzyılın ilk çeyreği içinde yeni bir Endüstri Devrimi söz konusu. Tümüyle internet üzerinde şekillenmesi planlanan Endüstri IV (Endüstri 4.0) elektronik teknolojisinin üzerinde gelişen bir yapı olarak düşünülüyor İnternetin 1990 yılından sonra devreye girmesi ile birlikte Ağ Sanatı ayrı bir alan olarak yine Dijital Sanat ana başlığının içinde yer almış. Teknik imajların çok katmanlı yapısı onları geleneksel görsel yapılardan farklı kılar Teknik imajlar ise kavramlardır, okunabilenlerdir. Geleneksel görseller görüngülerdir, seyredilebilenlerdir. Teknik imajlar teknolojik olarak bir araya getirilen bilgi parçalarından oluşuyor 1990'lı yıllara gelindiğinde Bilgisayar Sanatı yerine Dijital Sanat tanımlaması kullanılmaya başlıyoruz, 2000'li yıllarda ise Bilgisayar Sanatı tanımlaması nostaljik bir deyiş olarak algılanmış Dijital Sanat veya Yeni Medya Sanatı tanımlamalarına dönüşmeye başlamıştır hypertext (köprü metni) veya hypermedia (köprü medya) CAD (Computer Aided Design) Fraktal Geometri 1970’li yılların başında Polonya asıllı matematikçi Benoit Mandelbrot (1924-2010) tarafından ortaya atılmış CGI (Computer Generated Imaginery) VR/AR (Virtual Reality/Augmented Reality) Dijital Görüntüleme Teknikleri Ara Sınav Çalışma Notları VR kullanıcıyı başka bir ortama götürür. Kasklar veya gözlükler yardımı ile insanın varlık alanını tamamen simülasyon olan sanal ortama taşır. Bu uygulamalar hem görsel hem de işitsel olarak insanı gerçek dünyadan kopararak ayıran uygulamalar olarak düşünülebilir. (AR)Artırılmış gerçeklik ise mevcut gerçeklik üzerine ekleme olarak katılan, kullanıcıyı gerçek dünyadan ayırmadan farklı deneyimler yaşatan uygulama yapıları sunar. internet fikri bilgisayar bilimcileri tarafından ilk kez 1960'lı yılların başında geliştirilmeye başlanmış, 1968 yılından itibaren bilgisayar haberleşmelerinin yapılabildiği bir ağ şebekesi kurulmuştur. 1970'li yıllarda bilim alanında, gü-venlik alanında gelişmeye devam eden bu yapı 1995 yılında tüm sosyal ve ticari alanları da kapayacak şekilde dünya geneline yayılmıştır. Hypermedia ise hypertext'lere bağlantısı olan fotoğraf, başka bir web sitesi, video gibi tüm dijital medya alanlarını ifade eder. Hyperworld ise hypermedia yapılarından oluşan tamamen sanal bir dünya olarak tanımlanabilir 1840 ve 1950 yılları arası Endüstri II dönemi olarak karşımıza çıkıyor. Elektriğin fabrika üretimlerinde kullanımı, telgrafın bulunması önemli teknolojik gelişmeler arasındadır. Kömür yerine petrolün kullanımı, demir-çelik kullanımı seri üretim hatları, montaj bantları bu dönemin belirgin özellikleri arasında Endüstri III dönemi bazı kaynaklara göre 1950 sonrası bazı kaynaklara göre 1970 sonrası ve günümüz arasındaki dönemi kapsar. Bilgisayar sistemlerinin ilk oluşum aşamalarının başladığı tarih 1950'li yıllar olduğu için Endüstri III döneminin başlangıç tarihi olarak kabul edilmesi mümkün İlk üç Endüstri Devrimi 1. buhar, 2. elektrik ve 3. bilgisayarın teknolojik olarak üretime yansımaları ile gerçekleşmiştir. Akıllı fabrikalar, siber-fiziksel sistemler, üç boyutlu baskı teknikleri, "Nesnelerin İnterneti","Büyük Veri", bulut bilişim teknolojisi, simülasyon, sistemlerin entegrasyonu, otonom robotlar, artırılmış gerçeklik uygulamaları Endüstri IV'ün ilk evresidir. Özellikle Alman kuramcı Max Bense tarafından önerilen Enformasyon Estetiği (Information Aesthetics) kuramı bu alanda bir dönüm noktası niteliğinde Baudrillard'a göre simülasyon" gerçeğe ait tüm göstergelerin, gerçeğin yerine geçmiş, "gerçek"in bir benzeri olmayan ve gerçekmiş gibi de olmayan ancak hiper-gerçek olabilendir. Bilgisayar Sanatının temeli matematik, elektronik ve bilgisayar teknolojisine dayalıdır. Amerikalı sanatçı, matematikçi Benjamin Francis Laposky'nin (1914- 2000) ve Avusturyalı sanatçı, kuramcı Herbert W. Franke'nin (1927) osiloskop ekran üzerinde yaratmış olduğu çalışmaları, elektronik yöntemle üretilen ilk resimler olarak sayılır. İlk yıllarında oldukça pahalı bir teknoloji gerektiren bilgisayar sistemleri sadece araştırma laboratuvarlarında, bazı devlet kurumlarında ve sayılı üniversitelerde yer almıştır. Bu nedenle bilgisayarla yapılan ilk ve öncü yaratıcı çalışmaların tamamı bilgisayar uzmanları ve matematikçiler tarafından oluşturulmuştur. Dijital Görüntüleme Teknikleri Ara Sınav Çalışma Notları 1960'lı yılların ilk döneminde bilgisayar tarafından üretilen örneklerin içerikten bağımsız geometrik form ve yapılar olduğu görülür. 1965 yılı sanat tarihinde yeni bir dönüm noktası olmuş ve Dijital Sanat alanında üç büyük N'ler olarak da adlandırılan Georg Ness, Frieder Nake, A. Michael Noll'un ilk öncü çalışmaları yeni bir sanat türünün oluşumunu sağlamıştır. Laboratuvar dünya bilim ve teknoloji tarihine önemli katkıları olan bir bilim merkezidir. Kurum 1925 yılında Bell Telefon Şirketi içinde kurulmuş ve yeni teknolojiler konusunda dünyayı yönlendirmeye başlamıştır.