Çocuk Gelişimi Quiz

2-6 yaş arası dönem, çocukların koşma, atlama, yakalama gibi hareket becerilerini ve yemek yeme, giyinme gibi öz bakım becerilerini geliştirdiği dönem.

6-12 yaş arası dönem, çocukların okuma, yazma, aritmetik becerilerini tam olarak öğrendiği, temel akademik beceriler kazandığı dönem.

Bireyin kim olduğunu, ne olacağını ve yaşamında ne yöne gideceğini bulma çabası.

Bireyin kimliğini, değerlerini ve hedeflerini belirleyemediği durum. Kendini kaybolmuş, belirsiz hissetme.

Ergenlik döneminde bireyin kendini keşfetme, değerlerini belirleme ve gelecek hedeflerini belirlemeyle ilgili Erikson'un beşinci gelişim dönemi.

Olumlu bir kimlik kazanmak, ergenin kimliğini, değerlerini ve hedeflerini net bir şekilde belirlemesi ve geleceğe yönelik olumlu bir yol çizmesi anlamına gelir.

Rol Karmaşası, ergenin kimliğini, hedeflerini ve yaşam yolunu belirleyemediği için kendini kaybolmuş, belirsiz ve mutsuz hissetmesine yol açar.

Gelişimin biyolojik ve evrimsel temellerine odaklanan bir kuram.

Etololojik kuramın en büyük güçlü yönlerinden biri, gelişimin biyolojik temellerine vurgu yapmasıdır. Bu kuram doğal ortamlarda yapılan dikkatli gözlemlere odaklanır.

Etololojik kuramda biyolojik temellerin çok fazla vurgulanması eleştirilen bir noktadır.

Etoloji kuramında kritik ve hassas dönem kavramları, gelişimi çok katı bir şekilde çerçevelendiği için eleştirilir.

Etoloji kuramı, gelişimin biyolojik temellerini anlamamızda önemlidir. Ancak sadece biyolojik faktörlere odaklanmaktan kaçınmak da önemlidir.

Bir araştırmacının bir veya daha fazla faktörü manipule ederek incelenen davranışı etkileyen faktörleri belirleme yöntemi.

Araştırmacının manipüle ettiği, incelenen davranış üzerinde etki yaratabileceği düşünülen faktör.

Manipule edilen faktörün etkisiyle değişen, incelenen davranış.

Bir deneyde, bağımsız değişken manipüle edilirken sabit tutulan diğer tüm faktörler.

Bir deney sonucunda gözlemlediğimiz, iki değişken arasında bir ilişki olduğunu gösteren sonuç.

Doğal seçilimde, belirli bir ortamda hayatta kalma ve üreme şansını artıran özelliklere sahip bireylerin, bu özelliklerini gelecek nesillere aktarması.

Belirli bir ortama daha iyi uyum sağlayabilen bireylerin hayatta kalma ve üreme olasılığının daha yüksek olması, doğal seçilimin temel prensibidir.

Doğal seçilimin temel prensibi, canlıların yaşam alanlarındaki koşullara en iyi uyum sağlayan özelliklere sahip olanlarının hayatta kalıp çoğalmasıdır.

Yeni doğan canlılar arasındaki yoğun rekabet, hayatta kalma ve üreme için sınırlı kaynakların olması nedeniyle ortaya çıkar.

Hayatta kalan bireylerin, gelecek nesillere aktarabilecekleri, hayatta kalma şanslarını artıran özellikler taşımaları, doğal seçilimin temel mekanizmalarından biridir.

Doğum öncesi dönemde ilk üç ayı kapsayan bir dönemdir. 8 haftalık fetüs, 2.5 mm'nin üzerine çıkar. Yüz, gözler, kulaklar, ağız ve dişler oluşmaya başlar. Beyin gelişimi devam eder. Kalp atışı ultrasonla tespit edilebilir. Bu dönemdeki fetüse 'embriyo' denir.

Gelişimin ilk dönemi; döllenmeden doğuma kadar olan süreyi kapsar. Bu dönemde fetüsün tüm organları ve sistemleri gelişir.

Doğum öncesi dönemde, 8 haftalık fetüsün 2.5 mm'nin üzerine çıktığı, yüz, göz, kulak, ağız ve dişlerinin oluşmaya başladığı, beynin oluşmaya devam ettiği ve kalp atışının ultrason ile tespit edilebildiği zaman dilimidir.

Doğum öncesi dönemde, 8 haftalık fetüse verilen isimdir.

Doğum öncesi dönem, fetal dönem ve embriyonal dönem olarak ikiye ayrılır. Fetal dönem, embriyonal dönemin ardından başlayan ve doğumla sona eren dönemdir.

Yeniden tekrar etmek veya yeni deneyimler yaşamak sonucunda oluşan kalıcı davranış değişiklikleri. Bu değişiklikler olumlu veya olumsuz olabilir ve gerçek öğrenmenin kanıtı için nesnel gözlem ve kanıt gerekir.

Bir bireyin, kendisinden beklenen belirli davranışları gerçekleştirmeye hazır olması.

Öğrenme, bireyin deneyimler yoluyla kazanılan yeni bir davranış.

Öğrenme, deneyim ve tekrar sonucunda ortaya çıkar. Bu nedenle, bir çocuğun yeni bir davranış öğrenmesi için çevresel destek ve teşvik önemlidir.

Öğrenmede, yeni bir davranışın öğrenilmesi, gözlemlenebilir bir davranış değişikliği gösterir.

Bireyin dil, düşünce ve zeka becerilerindeki gelişimi ve değişimleri ifade eder.

Karyolanın üzerindeki hareketli oyuncağı izleme, iki sözcüğü bir araya getirerek cümle oluşturma, bir şiiri ezberleme, bir film yıldızı olmayı hayal etme veya bulmaca çözme gibi beceriler.

Bireylere, dil, düşünce, zeka ve diğer bilişsel becerilerinde gelişmek için olanak sağlayan süreçlerdir.

Hayvan davranışlarını inceleyen ve bu davranışları evrimsel açıdan ele alan bir bilim dalı.

Bilişsel süreçler, dil kullanımı, düşünme ve problem çözme, hafıza, dikkat ve öğrenme gibi birçok alanda gerçekleşir.

Bilişsel kuramlar, bilinç dışının aksine bilinçli düşüncenin gelişimini ve rolünü vurgulayan bir grup teoridir.

Piaget'nin Kuramı, çocukları aktif öğrenenler olarak görür ve onların bilişsel gelişiminin dört aşamadan geçtiğini öne sürer.

Vygotsky'nin Sosyokültürel Kuramı, çocuğun sosyal etkileşimler ve kültür aracılığıyla öğrendiğini ve geliştiğini belirtir.

Bilgi İşlemleme Kuramı, insan beyninin bilgiyi nasıl aldığı, işlediği ve depoladığına odaklanır.

Bu kuramlar, bilişsel gelişimin nasıl gerçekleştiğini anlamamızı sağlar ve eğitim uygulamalarının geliştirilmesine katkı sağlar.

Gelişimin, niceliksel değişikliklerin birikiminden ziyade, farklı nitelikleri olan aşamalar halinde gerçekleştiği görüşü. Örneğin, bir tırtılın önce kozaya, sonra kelebeğe dönüşümü gibi.

Gelişimin, niceliksel değişikliklerle sürekli bir şekilde gerçekleştiği görüşü. Örneğin, bir çocuğun boyunun zamanla yavaş yavaş arttığı gibi.

Bir çocuğun soyut düşünme yeteneğinin, birdenbire ortaya çıkması süreksizliğe örnektir. Çünkü bu değişim niceliksel olarak değil, niteliksel olarak gerçekleşir.

Gelişimsel değişikliklerin, niceliksel ve niteliksel özelliklerini dikkate alarak değerlendirilmesi gerekir. Bu, süreklilik ve süreksizlik arasındaki ilişkiyi anlamak için önemlidir.

Süreksizlik, gelişimin önceden belirlenmiş aşamalar halinde gerçekleştiğini ima eder. Bu aşamaların her birinde yeni ve farklı yetenekler ortaya çıkar.

Başkasının davranışlarını gözlemleyerek öğrenme. Örneğin, bir çocuk babasının öfkeyle bağırdığını gözlemleyerek sonrasında kendi de akranlarına saldırgan davranabilir.

Gözlem yoluyla öğrenmede, çocuğun gözlemlediği davranışın sosyal bir bağlamda meydana gelmesi.

Bir çocuğun, gözlemlediği davranışın benzer bir şekilde davranış sergilemesi.

Gözlem yoluyla öğrenmede, çocuğun gözlemlediği davranışın sosyal bir ortamda meydana gelmesi ve çocuğun davranışını model alması. Örneğin, bir çocuk babasının başkasına öfkeyle bağırdığını gözlemleyerek aynı şekilde akranlarına da saldırganca davranabilir.

Çocuğun gözlemlediği davranışı öğrendikten sonra daha sonraki fırsatlarda sergilemesi.

Bir vaka çalışması, tek bir kişinin hayatını derinlemesine inceler ve ayrıntılı bilgiler sağlar. Ancak, bu bilgilerden genellemeler yapmak için dikkatli olmak gerekir çünkü her birey benzersizdir.

Vaka çalışmalarında, gözlem ve bulguların doğruluğunu kontrol etmek zordur, bu nedenle güvenilirlik sorunu vardır.

Vaka çalışmaları, araştırmacının bir kişinin hayatını detaylı bir şekilde incelemesine olanak tanır, ancak bu bilgiler genel bir gerçekliğe yansıtılamaz.

Vaka çalışmaları, bir olayın veya durumun nasıl olduğunu anlamak için derinlemesine bilgiler sağlar, ancak olayların neden olduğu sorusunu cevaplayamaz.

Vaka çalışmaları, araştırmacıların belirli bir olayı veya davranışı derinlemesine incelemesine olanak tanır, ancak bu bilgiler diğer kişilere veya durumlar genelleştirilemeyebilir.

Bir çocuğun kalıtsal özellikleri, zekâ düzeyi, fiziksel yapısı ve doğal yetenekleri gibi özellikleridir.

Çocuğun yaşadığı çevre ve etkileşimlerinden kaynaklanan özelliklerdir.

Genetik ve çevresel faktörlerin etkileşimini ifade eder. Örneğin, atletik yetenekler genetik olabilir ama bu yeteneklerin gelişmesi için sporla uğraşmak gerekir.

Her çocuğun benzersiz olması, farklı genetik ve çevresel faktörlerden kaynaklanır.

Çocukların farklı yeteneklere sahip olması, genetik ve çevresel faktörlerin etkileşimi nedeniyledir. Örneğin, bazı çocuklar atletik olabilirken bazıları sanat veya müzikte yetenekli olabilir.

Yaklaşık 10-12 yaşlarında başlayıp 18-21 yaşlarında biten, çocukluktan ilk yetişkinliğe geçiş dönemi.

Bireyin yaşamında, kendisini daha fazla kontrol edebilme, bağımsız ve sorumlu hareket edebilme yetisi.

Çocukların daha önce fiziksel olarak yaptıkları eylemleri zihinsel olarak yapmalarına olanak tanıyan, içselleştirilmiş zihinsel eylemlerdir.

Duygusal bilgileri fiziksel eylemlerle ilişkilendirerek dünyayı anlamaktan, imgeler ve kelimeler kullanarak temsil etmeye geçiş.

Piaget'ye göre, okul öncesi çocukların zihinsel olarak işlemler yapma yeteneğine sahip olmadığı düşüncesi.

Çocukların fiziki eylemlerini zihinsel olarak yapmalarına imkan tanıyan içselleştirilmiş zihinsel eylemlerin geliştiği dönem.

Okul öncesi çocuklar, Piaget'nin işlem dediği yetenekten yoksundur.

Bilgiyi işlemek için bireyin kademeli olarak artan bir kapasitesi vardır ve bu kapasite daha karmaşık bilgi ve becerileri kazanmasını sağlar.

Düşünme, bilgiyi almak, kodlamak, temsil etmek, depolamak ve geri çağırmak sürecidir.

Bir kişinin, belirli bir hastalığa veya duruma karşı hassasiyetini artıran kalıtsal faktörlerdir.

Vygotsky, çocuğun gelişiminin sosyal ve kültürel etkinlikler içinde tanımlandığını savunur. Örneğin, çocuk arkadaşlarıyla oyun oynarken yeni beceriler öğrenir ve sosyal etkileşimler yoluyla bilişsel gelişim gösterir.

Doğmamış bir çocuğun, anne karnında zararlı maddelere maruz kalma süresidir.

Vygotsky'nin kuramı, kültürün ve sosyal etkileşimlerin bilişsel gelişime nasıl yön verdiğini vurgulayan bir kuramıdır. Örneğin, bir çocuğun okuma alışkanlığı, ailesinin okuma kültüründen etkilenebilir.

Vygotsky'nin kuramı, Piaget'nin kuramından farklı olarak, sosyal etkileşimlerin ve kültürün bilişsel gelişimde daha önemli bir rol oynadığını savunur.

Zamanı geçmiş, bozulmuş veya son kullanma tarihi geçmiş ilaçların kullanımıyla ortaya çıkan tehlikeler.

İlaçların, vücutta yarattığı beklenmedik ve istenmeyen etkilerdir.

Vygotsky, Piaget'nin bireysel gelişim odağına ek olarak, sosyal etkileşimleri ve kültürel faktörleri bilişsel gelişimin anahtarı olarak görür.

Vygotsky'nin Sosyokültürel Bilişsel Kuramı, kültürel ve sosyal etkileşimlerin çocuğun bilişsel gelişimini nasıl şekillendirdiğini açıklar.

Zararlı maddelere ve etkilere maruz kalan kişinin, bireysel özellikleridir, örneğin yaş, sağlık durumu ve ruh halidir.