Document Details

SincereHeliotrope4173

Uploaded by SincereHeliotrope4173

327-son umumta'lim maktabi

2024

Tags

tıbbi terimler tıbbi terminoloji tıp genel tıp

Summary

Bu belge, 2024 tarihli tıp terimleri özeti. Genel tıp terimlerinin kökenleri, yapısı, yazımı ve okunuşu hakkında bilgi vermektedir. Örnekler ve tanımlamalar da içermektedir.

Full Transcript

TIP TERİMLERİ ÖZET SAK103U-TIP TERİMLERİ Ünite 1: Genel Tıp Terimleri değiştirmek için kökün önüne eklenen kısa bir sözcük Giriş...

TIP TERİMLERİ ÖZET SAK103U-TIP TERİMLERİ Ünite 1: Genel Tıp Terimleri değiştirmek için kökün önüne eklenen kısa bir sözcük Giriş parçası iken, son ek, anlamı değiştirmek için kökün sonuna Tıp terimleri, sağlık profesyonelleri tarafından etkili ve eklenen kısa bir sözcük parçası veya parça dizisidir. doğru iletişim için dünya çapında ortak bir dil oluşturmak Terimlerde yer alan ögeleri birbirlerine bağlamak için amacıyla kullanılan terimler bütünü ya da başka bir deyişle kaynaştırma ünlüsü kullanılır. Kaynaştırma ünlüsü olarak özel bir kelime dağarcığıdır. Tıbbi terminoloji ise tıp genellikle “o” harfi kullanılmakla birlikte, “a, e, i” harfleri terimlerini inceleyen bilim dalı olup tıp alanında kullanılan de kullanılabilmektedir. terimlerin usul ve esaslarını, yazılış ve okunuş kurallarını, türetme ve anlamlandırma ilkelerini konu almaktadır. Bir kökün kaynaştırma ünlüsü ile bir arada kullanıldığı şekline birleşik kök denir. “Kalp” anlamına gelen “cardi” İnsanoğlu tarih öncesi çağlardan beri hastalıklardan kökünün kaynaştırma ünlüsü “o” ile birlikte “cardio” korunma, tanı koyma ve tedavi yöntemleri bulma gibi şeklinde kullanımı birleşik köke örnek olarak verilebilir. sağlık alanındaki konularda, bilgi alışverişinde bulunma ve edindiği yeni bilgileri gelecek kuşaklara aktarma Klinikte kullanılan “cardiomyopathy” teriminde; eğiliminde olmuştur. cardio: kalp anlamındaki birleşik kök, Tıp bilimleri arasında terimleri ilk sistematikleştiren bilim myo: kas anlamındaki birleşik kök, dalı anatomi olmuştur. pathy: hastalık anlamına gelen son ek olup Uluslararası tıp terimleri Latince veya Grekçeden köken bu terim, “kalp kası hastalığı” anlamına gelmektedir. aldığı için, bu dillerden türetilen terimler farklı dillerde Yukarıda bahsedilen ögelerin oluşturabileceği değişiklik gösterebilirler. Telaffuzdaki farklılıklara bağlı kombinasyonlara örnekler aşağıda verilmiştir: olarak, terimlerde ses/hece düşmeleri ile eklenmeleri görülmektedir ve bu duruma transkripsiyon adı verilir. Kök Önek + Kök Tıbbi Terminolojiye Kavramsal Yaklaşım Kök + Son ek Tıp terimleri, sağlık profesyonelleri arasında kolaylıkla Önek + Kök + Son ek anlaşılabilen sözcükler olsa da yeni öğrenecek kişilere zor Kök + Kaynaştırma ünlüsü + Son ek ve karmaşık gelebilmektedir. Ancak kelimelerin Kök + Kaynaştırma ünlüsü + Kök + Son ek öğrenilmesine ve hatırlanmasına ve hatta bazı yabancı sözcüklerin anlamlarına ilişkin bilinçli tahminler Tıp Terimlerinde Yazılış ve Okunuş yapılmasına yardımcı olabilecek yöntemler bulunmaktadır. Terimlerin yazılış ve okunuşları dilimizde farklılık Tıbbi terimlerin çoğu; göstermektedir. Çünkü tıbbi terimlerin köken aldığı Latince ve Grekçe dillerinin alfabeleri Türk alfabesinden farklı Kök(ler), olduğu için yazılan harfleri kendi dilimizdeki seslere Önek(ler) ve/veya dönüştürüp okumamız gerekmektedir. Son eklerden oluşmaktadır. “ae” harfleri, “e” olarak okunur. Klinikte kullanılan “gastroenteritis” terimini, “gastr-o- enter-itis” şeklinde 4 ögeye ayırabiliriz. Tek tek ögeleri “oe” harfleri, “ö” şeklinde okunur. inceleyecek olursak; “au” harfleri, “o” veya “av” olarak okunur. “eu” harfleri, “ö” ya da “ev” şeklinde okunur. gastr: Terimdeki ilk kök olup “mide” anlamına “i” harfi “a, e, o, u” harflerinden önce gelirse, “y” gelir. olarak okunur. o: Terimdeki kaynaştırma ünlüsü olup birinci ve “y” harfi iki sessiz harfin arasında olursa, “i” ikinci kökü birbirine bağlar. olarak okunur. enter: Terimdeki ikinci kök olup “bağırsak” “c” harfi “a, o, u” sesli harflerinden ya da sessiz anlamındadır. harflerden (“y” hariç) önce gelirse, “k” olarak itis: Terimdeki son ek olup “inflamasyon okunur. (iltihaplanma)” anlamına gelir. “c” harfi “e, i, ae, y” harflerinden önce gelirse, “s” Bu terimi oluşturan ögelerin anlamlarından hareketle; şeklinde okunur. “gast-roenteritis” teriminin “mide-bağırsak iltihabı” “x” harfi “ks” olarak okunur. anlamına geldiğini çıkarsayabiliriz. Bu terimde, ikinci kök “th” harfleri “t” şeklinde okunur. ile son ek arasında kaynaştırma ünlüsü olmadığı “ph” harfleri “f” olarak okunur. görülmektedir. “ch” harfleri genel olarak “k” olarak okunur. “rh” harfleri “r” şeklinde okunur. Tıp Terimlerini Oluşturan Ögeler “sch” harfleri “ş” olarak okunur. Her tıbbi kelimenin temel ögesi köktür. Kök, terimin temel “g” harfi “a, o, u” sesli harflerinden ya da sessiz anlamını oluşturur ve değiştirici önek ve son eklerin harflerden (“y” hariç) önce gelirse, “g” olarak eklendiği kısımdır (Sayfa 5, Tablo 1.1). Önek, anlamı okunur. 1 SAK103U-TIP TERİMLERİ Ünite 1: Genel Tıp Terimleri “g” harfi “e, i, y” harflerinden önce gelirse, “j” ameliyatı”, “gastritis” terimi “mide iltihabı”, “gastroptosis” olarak okunur. terimi “mide sarkması”, “gastroscopia” terimi “midenin “t” harfi “ia, io, iu” harflerinden önce gelirse, “s” endoskopik tetkiki” anlamına gelmektedir.Tarihi süreç şeklinde okunur. içerisinde suç karşılığı olarak kısas ve diyet, sürgün, failin “s” harfi “m” veya “n” harflerinden birine bitişik toplumdan kovulması, para cezası gibi yaptırımlardan ise “z” şeklinde okunur. sonra hürriyeti bağlayıcı ceza aşamasına geçildiği “s” harfi iki sesli harf arasındaysa “z” olarak görülmektedir. okunur. Tıp terimlerinde kullanılan çeşitli sonekler Tablo 1.12- Eponim Terimler Tablo 1.16’te gösterilmiştir. Eponim terim; bulgu, semptom, test, hastalık, sendrom gibi Hücrelere, Dokular ve Organlara İlişkin Terimler genel terimlerin özel kişi adlarıyla anılmasıdır. Genellikle Hücre hastalığı ilk tanımlayan, tedaviyi veya ilacı ilk bulan, yapıyı, oluşumu, organı ilk keşfeden veya bu alanda önemli Hücreler, vücutta meydana gelen tüm fiziksel ve kimyasal çalışma(lar) yapan kişi(ler)in soyad(lar)ı kullanılır. aktivitelerin toplamı olan metabolik faaliyetleri gerçekleştirir. Metabolik reaksiyonlar için enerji sağlayan, Akronimler genellikle hücrenin enerji bileşiği olarak tanımlanan Bazı tıp terimleri birden fazla kelimeyle ifade edildiğinden kimyasal ATP’dir. yazımda zaman ve yer tasarrufu sağlamak için, söz konusu Vücuttaki organik bileşiklerin ana kategorileri şunlardır: kelimelerin baş harflerinden oluşan akronimler kullanılır. Sağlık alanında kullanılan bazı akronimler Sayfa 9, Tablo Enzimleri, bazı hormonları ve yapısal malzemeleri 1.2’de gösterilmiştir. içeren proteinler. Şekerleri ve nişastaları içeren karbonhidratlar. Kısaltmalar Ana karbonhidrat, hücrelere enerji sağlamak için Aynı terimin çok sık kullanılması gerektiği durumlarda kanda dolaşan şeker glikozudur. (özellikle tezlerde, makalelerde, kitaplarda), kısaltmalara Yağları içeren lipitler. Bazı hormonlar lipitlerden ihtiyaç duyulur. Tıbbi terminolojide de kısaltmalar oldukça türetilir ve adipoz (yağ) dokusu, lipitleri önemlidir. Sadece ilk harf, ilk hece veya ilk ünsüz harflerin depolamak için tasarlanmıştır. yazılması ve noktalama işaretleri ile oluşturulan kısaltmalar terim yerine geçer ve yazı dilinde yaygın olarak kullanılır. Hücreyi dolduran sitoplazmanın içinde organel adı verilen Çoğul bir terimi ifade eden kısaltmanın, tekil terimi ifade ve her birinin belirli bir işlevi olan alt birimler vardır. Ana eden kısaltmanın son harfinin tekrarlanmasıyla elde hücre yapılarının tanımları ve fonksiyonları Sayfa 20, edildiği görülmektedir. Tablo 1.17’de verilmiştir. Ölçü Birimleri Tüm vücut fonksiyonları milyarlarca özelleşmiş hücrenin faaliyetlerinden kaynaklanır. Çekirdek, hücrenin kontrol Sağlık alanında sıklıkla kullanılan ölçü birimleri Sayfa 10, bölgesidir. Genetik bilgiyi taşıyan kromozomları içerir. Tablo 1.4’te gösterilmiştir. Eşeysel hücreler dışındaki her insan hücresi 46 kromozom Tıp Terimlerinde Kullanılan Önekler ve Son içerir. Kromozomlar, gen adı verilen ayrı birimler halinde Ekler organize edilen karmaşık bir organik madde olan DNA’dan Tıp Terimlerinde Kullanılan Önekler oluşur. Genler, metabolik reaksiyonlar için gerekli katalizörler olan enzimlerin oluşumunu kontrol eder. Önek, terimlerde genellikle kökün önüne gelerek yeni Enzimlerin üretilmesine yardımcı olmak için hücreler, anlamlar kazanmasını sağlar. Örneğin “tachy-” öneki, kimyasal olarak DNA ile ilişkili olan RNA adı verilen bir “hızlı” anlamına gelir ve “tachycardia (taşikardi)” terimi bileşiği kullanır. “kalp atış hızının artması”dır. “brady-” öneki ise “yavaş” anlamında kullanılır ve “bradycardia (bradikardi)” terimi Bir vücut hücresi mitoz süreciyle bölündüğünde, “kalp atış hızının yavaşlaması”dır. Tıp terimlerinde kromozomlar ikiye katlanır ve daha sonra iki yavru hücreye kullanılan çeşitli önekler Tablo 1.5 – Tablo 1.11’te eşit olarak dağıtılır. Eşeysel hücreler (yumurta ve sperm), gösterilmiştir. döllenmeye hazırlanırken kromozomları yarıya indiren başka bir süreçle (mayoz) bölünür. Tıp Terimlerinde Kullanılan Son Ekler Son ek, terimlerde genellikle kökün sonuna eklenerek yeni Doku anlamlar kazanmasını sağlar. Bu ekler, Latince ve Hücreler, belirli işlevleri yerine getiren dört temel doku türü Grekçeden köken alan köklere çoğunlukla kaynaştırma halinde düzenlenir: ünlüsü ile bağlanır. Epitel dokusu vücut yapılarını kaplar ve korur; “Mide” anlamına gelen “gastr” kökünden son ekler ilave organları, damarları ve boşlukları kaplar. edilerek elde edilen terimlere örnekler Sayfa 16, Şekil Bağ dokusu vücut yapılarını destekler ve bağlar. 1.2’de görülmektedir. “Gastrotomia” terimi “mideyi açma Hücreler arasında lifler ve diğer cansız maddeler 2 SAK103U-TIP TERİMLERİ Ünite 1: Genel Tıp Terimleri bulunur. Adipoz (yağ) dokusu, kıkırdak, kemik ve Proximal: Bağlanma noktasına veya belirli bir kan dahildir. referans noktasına daha yakın, Kas dokusu (kök my/o) hareket üretmek için Distal: Bağlanma noktasından veya belirli bir kasılır. Üç tip kas dokusu vardır: referans noktasından daha uzak, İskelet kası veya istemli kas, iskeleti hareket Superior: Üst, ettirir. Inferior: Alt, Kalp kası, kalbi oluşturur. Bilinçli kontrol Cephalad (Cranial): Başa doğru, olmadan çalışır ve istemsiz olarak tanımlanır. Caudal: Omurganın alt ucuna doğru (Latince Düz veya iç organ kaslar, abdominal organların cauda “kuyruk” anlamına gelir), duvarlarını oluşturur; aynı zamanda istemsizdir. Superficial (External): Vücut yüzeyine yakın, Sinir dokusu (kök neur/o) beyni, omuriliği ve Internal: Vücudun merkezine yakın anlamına sinirleri oluşturur. Elektriksel uyarıların iletimi gelir. yoluyla vücut tepkilerini koordine eder ve kontrol eder. Sayfa 26, Şekil 1.8, vücut kesit düzlemlerini göstermektedir. Coronal (koronal) düzlem olarak da En basit dokular membranlardır. Mukoza zarları, yüzeyleri adlandırılan frontal (ön) düzlem, midline olarak bilinen orta kayganlaştıran ve alttaki dokuyu koruyan kalın bir sıvı olan hata dik açılarda olur ve vücudu anterior (ön) ve posterior mukus salgılar. İnce, sulu bir sıvı salgılayan seröz (arka) kısımlara böler. Sagittal düzlem, önden arkaya membranlar vücut boşluklarını ve organları kaplar. geçerek vücudu sağ ve sol kısımlara böler. Düzlem orta Organ hattan (midline) geçiyorsa, orta sagital veya mediyal bir düzlemdir. Transverse (enine) düzlem ise yatay olarak Dokular belirli işlevlere hizmet eden organlar halinde geçerek vücudu superior (üst) ve inferior (alt) kısımlara düzenlenir. Organlar da sistemleri oluşturur. Ancak böler. vücudun bir bütün olarak çalıştığını unutmamak gerekir; hiçbir sistem diğerlerinden bağımsız değildir. Vücudun Vücut Boşlukları homeostaz adı verilen iç stabilite durumunu korumak için İç organlar, dorsal ve ventral boşluklarda bulunur (Sayfa sistemler birlikte çalışırlar. 27, Şekil 1.9). Dorsal boşluk, kraniyal boşlukta beyni ve Hücrelere, Dokular ve Organlara İlişkin Kökler, spinal boşlukta ise omuriliği içerir. En üst ventral boşluk Önekler ve Son Ekler olan göğüs boşluğu, abdominal (karın) boşluktan diyaframla ayrılır. Abdominopelvik boşluğu oluşturan Hücreler, dokular ve organlar ile ilgili kökler Sayfa 23, karın boşluğu ile pelvik boşluk arasında anatomik bir ayrım Tablo 1.18’de verilmiştir. yoktur. Abdominopelvik boşluğu ve içindeki organları Hücre aktivitesi ile ilgili kökler Sayfa 24, Tablo 1.19’da kaplayan büyük zar peritoneum (periton) olarak bilinen verilmiştir. Bu tablodaki kökler genellikle basit bir isim son karın zarıdır. ekiyle (-in, -y veya -ia) veya bir sıfat son ekiyle (-ic) Vücut Bölgeleri birleştirilir ve kelime sonları olarak kullanılır. Örnek olarak -trophy, -plasia, -tropin, -philic, -genic verilebilir. Oryantasyon için abdomen (karın), Şekil 1.10’da gösterilen dokuz bölgeye bölünebilir. Orta hattan (midline) aşağıda Vücut kimyası için kullanılan son ekler ve kökler Sayfa 24, yer alan bölümler şunlardır: Tablo 1.20’de verilmiştir. Midenin üstünde yer alan epigastrik bölge Hücreler, dokular ve organlar ile ilgili terimler Sayfa 25, Adını umbilicus (göbek) veya göbek deliğinden Tablo 1.21’de verilmiştir. alan umbilikal bölge Vücut Yapısına İlişkin Terimler Midenin altında bulunan hipogastrik bölge Yön Belirten Terimler Lateral (yan) bölgeler ise şunlardır: Vücuttaki belirli bir noktanın konumunu veya yönünü Kaburgaların yakınındaki, özellikle kaburgaların tanımlarken, kişinin her zaman anatomik pozisyonda kıkırdaklarının (kök chondr/o) yakınındaki olduğu; yani dik olduğu, yüzünün önde, kollarının yanda, konumlarından dolayı adlandırılan sağ ve sol avuç içlerinin önde ve ayaklarının paralel olduğu varsayılır. hipokondriyak bölgeler Bu durumda, Şekil 1.7’de gösterilen ve aşağıda listelenen Omurganın bel bölgesinde bulunan sağ ve sol terimler, göreceli konumu belirtmek için kullanılır: lumbar (bel) bölgeleri Anterior (Ventral): Vücudun veya ilgili vücut Adını kalçanın üst kemiği olan iliumdan alan sağ bölgesinin önüne doğru, ve sol iliak bölgeleri. Bu bölgelere kasıktan Posterior (Dorsal): Vücudun veya ilgili vücut referans alınarak inguinal (kasık) bölgeleri de bölgesinin arkasına doğru, denilmektedir. Medial: Vücudun orta çizgisine (midline) doğru, Daha basit ama daha az kesin olarak, abdomen (karın) tek Lateral: Vücudun yan tarafına doğru, bir dikey çizgi ve tek bir yatay çizgi ile dört bölüme 3 SAK103U-TIP TERİMLERİ Ünite 1: Genel Tıp Terimleri ayrılabilir (Sayfa 28, Şekil 1.11), sağ üst kadran (right upper quadrant, RUQ), sol üst kadran (left upper quadrant, LUQ), sağ alt kadran (right lower quadrant, RLQ) ve sol alt kadran (left lower quadrant, LLQ). Vücut Pozisyonları Anatomik pozisyon veya duruş; kişinin ayakta dik durduğu, yüzünün bize dönük, kollarının yanda ve avuç içlerinin öne doğru olduğu, bacaklarının paralel ve ayak parmaklarının öne doğru olduğu pozisyondur. Anatomik pozisyonun yanı sıra muayene veya tıbbi prosedürler için vücudun başka standart pozisyonları da vardır. Bu pozisyonlara ait terimler, Sayfa 29, Tablo 1.22’de verilmiştir. Vücut Yapısına İlişkin Kökler, Önekler ve Son Ekler Baş ve gövde bölgelerine ait kökler ve ilgili örnekler, Sayfa 30, Tablo 1.23’te, ekstremiteler ile ilişkili kökler ve ilgili örnekler, Tablo 1.24’te verilmiştir ve konum ve yön önekleri ve ilgili örnekler, Tablo 1.25’te verilmiştir. 4 SAK103U-TIP TERİMLERİ Ünite 2: İnsan Vücudu ve Fizyolojisine Ait Terimler Dolaşım Sistemi Giriş Dolaşım sistemi kalp, damarlar ve kandan oluşmaktadır. Mükemmel bir organizma olan insan vücudunda, yaşamsal Kalbin temel işlevi plazma ve şekilli elemanlardan oluşan faaliyetlerin sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi için kanı damarlara pompalamaktır. Damarlar arterler, venler ve fizyolojik sistemlerin birbirleriyle uyumlu bir şekilde kılcal damarlar olmak üzere üçe ayrılır. Damarlar kalp çalışması gerekmektedir. İnsan vücudunda yer alan tarafından pompalanan kanı bütün vücuda dağıtırlar. fizyolojik sistemler; hareket sistemi, dolaşım sistemi, Böylece besinlerin ve oksijenin vücut dokularına taşınması, ürogenital sistem, solunum sistemi, sindirim sistemi, oluşan atık maddelerin ve karbondioksitin hücrelerden endokrin sistem ve sinir sistemidir. Ayrıca dış uyarıların uzaklaştırılması, hormonların ve enzimlerin vücudun algılanması ve bunların beyindeki merkezlere taşınarak gerekli bölgelerine taşınması, vücut ısısının, sıvı-elektrolit yorumlanması için duyu organları ile sinir sisteminin uyum dengesinin ve asit-baz dengesinin düzenlenmesi, vücut içerisinde çalışması gerekmektedir. savunması ve pıhtılaşma gibi işlevler gerçekleştirilir. İnsan Vücudunu Oluşturan Sistemlerin Kan dolaşımının iki ana yolu pulmoner ve sistemik Anatomisi ve Fizyolojisi dolaşımdır. Pulmoner dolaşım sağ ventrikülde başlar. Sağ Hareket Sistemi ventrikülden kirli kan akciğerlere pompalanır. Akciğerlerde Hareket sistemi kemiklerden, eklemlerden ve iskelet gerçekleşen gaz değişimi sonucu temizlenen kan ise kalbin kaslarından oluşmaktadır. İskelet sisteminin temel yapısını sol atriyumuna geçer. Sistemik (büyük) dolaşım ise sol oluşturan kemikler ve eklemler hareket sisteminin pasif ventrikülde başlar. Sol ventrikülden çıkan temiz kan elemanları iken kaslar bu sistemin aktif elemanı olarak vücuttaki tüm doku ve organlara gönderilir. Doku ve görev yaparlar. organlardan gelen kirli kan da kalbin sağ atriyumuna gelir ve büyük dolaşım gerçekleşir. Sistemik dolaşımın bir alt İskelet sisteminin görevleri vücudu destekleyen bir iskelet bölümü olan hepatik portal dolaşımda ise sindirim sağlaması, kaslarla birlikte hareketi sağlaması, bazı iç organlarından ve dalaktan gelen kan, kalbe dönmeden önce organları mekanik hasarlardan koruması, birincil portal ven yoluyla karaciğere gelir. hemopoietik (kan oluşturan) doku olan kırmızı kemik iliğini içermesi ve koruması, kalsiyum ve fosfor gibi Dolaşım sistemi içinde lenfatik sistem de yer almaktadır. mineralleri depolamasıdır. Lenfatik sistemin parçaları, lenf sıvısı (akkan), lenf damarları sistemi, lenf düğümlerini ve nodüllerini, dalak, Kemikler, yetişkin iskeletinin çoğunu oluşturan sert ve tonsilla ve timus bezini içeren lenfatik dokulardır. Lenf yoğun dokulardır. Yetişkin iskeletini oluşturan 206 kemik sıvısı, lenfatik kılcal damarlardan lenfatik damarlara, daha şekillerine göre beş kategoriye ayrılır. Bunlar uzun sonra göğüsteki venlere açılır ve böylece kan dolaşımına kemikler (femur, humerus, tibia, fibula, radius, ulna), kısa katılır. kemikler (ossa tarsi, ossa capri), düz ya da yassı kemikler (scapula, os frontale, os parietale, os occipitale, os ilium, Lenfatik sistem, dokular arasında kalan sıvının kana geri costa), düzensiz kemikler (omurlar), susam ya da sesamoid döndürülmesinden, ince bağırsaklardan yağ asitlerinin, kemikler (patella, os pisiforme), hava boşluğu içeren gliserolün ve yağda eriyen vitaminlerin emiliminin kemikler (os ethmoidale, os sphenoidale, maxilla, os sağlanmasından, lenfositlerin üretilmesinden ve vücudun temporale) ve aksesuar kemiklerdir (fabella, os trigonum). patojenlere ve diğer yabancı maddelere karşı korunmasından sorumludur. Eklemler, iki ya da daha fazla kemik ya da kıkırdak arasındaki bağlantılardır. Eklemler gerçek olmayan Ürogenital Sistemi eklemler (sinartrozlar) ve gerçek eklemler (diartrozlar) Üriner sistem iki adet böbrek, iki adet üreter, idrar kesesi ve olmak üzere iki başlık altında incelenirler. Sinartrozlarda üretra kısımlarından oluşmaktadır. Böbrekler idrar hiç hareket yoktur ya da çok az hareket vardır. Diartrozlar oluşumundan, sistemin geri kalanı ise oluşan idrarın ise hareketli eklemlerdir. Diartrozlarda, sinartrozlardan vücuttan elimine edilmesinden sorumludur. farklı olarak eklem kıkırdağı, eklem boşluğu, eklem Vücut hücreleri, toksik düzeylere ulaşmadan önce kandan kapsülü ve eklem ligamentleri bulunur. Kafatası eklemleri uzaklaştırılması gereken üre, kreatinin ve amonyak gibi atık (suturalar), diş-çene bağlantıları, göğüs kemiği ile ürünler üretir. Bu atık ürünleri vücuttan uzaklaştırmak için kaburgalar arasındaki eklemler sinartrozlara örnek olarak böbrekler tarafından idrar oluşturulur. Böbrekler kanın ve verilebilir. Diartrozlar ise vücuttaki eklemlerin büyük bir doku sıvılarının hacminin, elektrolit içeriğinin ve asit-baz bölümünü oluştururlar. dengesinin düzenlenmesi gibi birçok önemli işlevi de Hareket sisteminin aktif elemanları olan kaslar ise vücut yerine getirirler. Bu nedenle idrar oluşumu süreci, bu ağırlığının yaklaşık 1/3’ünü oluştururlar. Kaslar yapılarına ekstraselüler (hücre dışı) sıvıların normal sabitliğini ve ve fonksiyonlarına göre iskelet kası, kalp kası ve düz kas dengesini bozacak maddeleri uzaklaştırarak kanın ve doku olmak üzere üç başlık a tında incelenir. Kasların görevleri sıvılarının normal bileşimini, hacmini ve pH’sını korumaya vücut postürünü düzenlemek, vücudun hareket etmesini yardımcı olur. sağlamak, ısı oluşumuna aracılık etmek ve iç organların fonksiyonlarını yerine getirmesini sağlamaktır. 1 SAK103U-TIP TERİMLERİ Ünite 2: İnsan Vücudu ve Fizyolojisine Ait Terimler İdrar oluşumu üç ana süreci içerir. Birincisi renal damarlara difüzyonla geçer. Diğer yandan kılcal kan korpüsküllerde gerçekleşen glomerüler filtrasyondur. damarındaki CO2’nin parsiyel basıncı alveollerdeki İkincisi ve üçüncüsü renal tübüllerde meydana gelen basınçtan daha yüksek olduğu için CO2 alveollere tübüler reabsorpsiyon ve tübüler sekresyondur. difüzyonla geçer. Böbreklerin ayrıca renin salgılanması, eritropoietin üretimi Endokrin Sistem ve D vitamininin aktivasyonu gibi işlevleri de Vücudun düzenleyici sistemlerinden bir tanesi endokrin bulunmaktadır. sistemdir. Endokrin sistem ayrıca büyümenin, gelişmenin, Renin: Jukstaglomerüler hücreler tarafından salgılanan ve enerji üretmek için gıda kullanımının, strese karşı direncin, anjiyotensinojenin anjiyotensin I’e dönüşümünü katalize üremenin, vücut sıvılarının pH’sının ve sıvı dengesinin eden bir enzimdir. düzenlenmesine de yardımcı olmaktadır. Erkek ve dişi üreme sistemlerinin görevi insan neslinin Endokrin sistem endokrin bezlerden oluşmaktadır. İnsan devamını sağlamaktır. Yeni bir birey oluşabilmesi için vücudunda bulunan başlıca endokrin bezler hipofiz bezi, erkek üreme sistemlerinde üretilen sperm ile dişi üreme timus bezi, epifiz bezi, tiroit bezi, paratiroit bezi, böbrek sistemlerinde üretilen yumurtanın döllenmesi üstü bezleri, pankreas bezi ve gonadlardır. Bu bezler gerekmektedir. hormon adı verilen kimyasalları salgılarlar. Endokrin bezlerin kanalları yoktur ve hormonlar doğrudan kana Erkek üreme sistemi testislerden ve bir dizi kanallar ve verilir. Kan yoluyla hedef organlara ve hedef dokulara bezlerden oluşur. Sperm testislerde üretilir ve epididim, ulaşan hormonlar bu dokularda spesifik etkilere neden ductus deferens, ductus ejaculatorius ve üretra yoluyla olurlar. İnsülin ve tiroksin gibi bazı hormonların birçok taşınır. Üreme bezleri, üretradan boşaltılan sıvı olan hedef organı varken kalsitonin ve bazı hipofiz bezi meninin bir parçası haline gelen salgılar üretirler. Bu bezler hormonları gibi diğer hormonların yalnızca bir veya birkaç seminal veziküller, prostat bezi ve bulboüretral bezlerdir. hedef organı vardır. Endokrin bezlerin bazılarının hem Dişi üreme sistemi pelvik boşlukta uterusun her iki yanında endokrin hem de endokrin olmayan işlevleri vardır. bulunan yumurtalıklardan ve fallop tüplerinden, rahimden, Hormonlar kimyasal yapılarına göre peptit yapılılar, steroit vajinadan, dış genital yapılardan ve iki adet memeden yapılılar ve aminoasit yapılılar olmak üzere üç grupta oluşur. Yumurta hücreleri yumurtalıklarda üretilir ve fallop incelenirler (Sayfa 46, Tablo 2.1). Peptit yapılı hormonlar tüpleri yoluyla rahime doğru ilerler. Rahim, embriyo- ve aminoasit yapılı hormonlardan olan katekolaminler suda fetüsün büyüme alanıdır. Dış genital yapılara vulva denir. çözünürken diğer hormonlar yağda çözünürler. Büyük Yapısal olarak deriyle ilişkili olan meme bezleri bebeklerin moleküllü olan peptit yapılı hormonlar etkilerini hücre beslenmesi için süt ürettikleri için işlevsel olarak üreme yüzeyindeki reseptörlere bağlanarak gösterirler. Steroit sistemiyle ilişkilidirler. yapılı hormonlar ise daha küçük moleküllüdürler ve hücre Solunum Sistemi içine girebilirler. Solunum sistemi üst solunum yolu ve alt solunum yolu Sinir Sistemi olarak ikiye ayrılabilir. Üst solunum yolu göğüs Sinir sistemi vücudun bir diğer düzenleyici sistemidir. Bu boşluğunun dışındaki kısımlardan oluşur. Burun, farenks, sistemin görevleri iç ve dış ortamlarda oluşan değişiklikleri larenks ve üst trakea üst solunum yollarını meydana tespit etmek, duyuları algılamak, değişikliklere uygun getirirler. Alt solunum yolu ise göğüs boşluğunda bulunan yanıtları başlatmak, bilgileri hemen kullanmak üzere yapılardan oluşur. Alt trakea, bronşları ve alveolleri içeren organize etmek ve gelecekte kullanmak üzere saklamaktır. akciğerler alt solunum yollarını meydana getirirler. Plevral Sinir sistemi dış ortamda oluşan değişiklikleri düzenlemek membranlar ve göğüs boşluğunu oluşturan solunum kasları için iskelet kaslarına, iç ortamda oluşan değişiklikleri olan diyafram ve interkostal kaslar da solunum sisteminin düzenlemek için ise düz kaslara, kalp kasına ve salgı parçasıdırlar. bezlerine emirler göndermektedir. Solunum sisteminin görevleri hücresel solunum için Sinir sisteminin santral sinir sistemi ve periferik sinir dokulara oksijen sağlanması, atık ürün olan karbondioksitin sistemi olmak üzere iki bölümü vardır. Beyin ve uzaklaştırılması, kanın asit-baz dengesinin ve vücut omurilikten oluşan santral sinir sistemi entegrasyon ve sıcaklığının düzenlenmesidir. Solunum sisteminin bazı komuta merkezidir. 12 adet kranial sinir çifti, 31 adet spinal kısımları aynı zamanda kokuların algılanması, ses üretimi sinir çifti, perifer gangliyonlar ve pleksuslardan (sinir ağı) ve mikroorganizmalara karşı vücudun savunulması gibi oluşan periferik sinir sistemi ise beyin ve omurilik ile hedef işlevlerde de rol oynar. organlar arasında bağlantı kurmaktadır. Periferik sinir Akciğerlerde meydana gelen gaz alışverişinde alveol sisteminin iç ve dış ortamda oluşan değişiklikleri santral içindeki hava ile alveol etrafını saran kılcal kan sinir sistemine ileten duyusal (afferent) bölümü ve santral damarlardaki gazların basınç farkları rol oynar. Alveollerde sinir sisteminden çıkan uyarıları efektör organlara ileten O2’nin parsiyel basıncı kılcal kan damarındaki basınçtan motor (efferent) bölümü vardır. İskelet kaslarına uyarı daha yüksek olduğu için solunan havadaki O2 kılcal götüren motor sinirler somatomotor sinir sistemini, damar yataklarına, kalbin ve diğer fizyolojik sistemlerin düz kas, 2 SAK103U-TIP TERİMLERİ Ünite 2: İnsan Vücudu ve Fizyolojisine Ait Terimler miyokard, salgı bezi hücreleri gibi efektör hücrelerine uyarı götüren motor sinirler ise otonom sinir sistemini oluştururlar. Sinir sistemi nöronlar ve glia hücrelerinden oluşur. Nöronlar sinir sisteminin anatomik ve fonksiyonel olarak en küçük birimidir. Glia hücreleri ise nöronlara destek sağlayan hücrelerdir. Nöron; soma (gövde), akson ve dendritlerden oluşmaktadır. Sinir hücreleri birbirleri ile bağlantı kurarlar ve uyarılar bir nörondan bir diğer nörona ya da hücreye aktarılır. Nöronların bağlantı yaptıkları bu özelleşmiş yerlere sinaps, sinapslarda iletişimi sağlayan kimyasal maddelere de nörotransmitter denir. İnsan vücudunda çevrede meydana gelen olayları algılamamızı ve bunların beyindeki merkezlere taşınarak yorumlanmasını sağlayan özel duyu organları vardır. Reseptörler aracılığıyla dış ortamdan alınan uyarıları sinirsel yollar aracılığı ile beyindeki ilgili merkezlere ulaştıran duyu organları dokunma organı, koku organı, görme organı, tat organı, işitme ve denge organıdır. İnsan Vücudu ve Fı̇zyolojı̇sı̇ne Aı̇t Yaygın Kullanilan Terı̇mler Hareket Sistemi ile İlgili Terimler Hareket sistemi ile ilgili yaygın kullanılan terimler Sayfa 49, Tablo 2.2’de gösterilmiştir. Dolaşım Sistemi ile İlgili Terimler Dolaşım sistemi ile ilgili yaygın kullanılan terimler Sayfa 52, Tablo 2.3’de gösterilmiştir. Ürogenital Sistem ile İlgili Terimler Ürogenital sistem ile ilgili yaygın kullanılan terimler Sayfa 55, Tablo 2.4’de gösterilmiştir. Solunum Sistemi ile İlgili Terimler Solunum sistemi ile ilgili yaygın kullanılan terimler Sayfa 57, Tablo 2.5’de gösterilmiştir. Sindirim Sistemi ile İlgili Terimler Sindirim sistemi ile ilgili yaygın kullanılan terimler Sayfa 59, Tablo 2.6’de gösterilmiştir. Endokrin Sistem ile İlgili Terimler Endokrin sistem ile ilgili yaygın kullanılan terimler Sayfa 61, Tablo 2.7’de gösterilmiştir. Sinir Sistemi ile İlgili Terimler Sinir sistemi ile ilgili yaygın kullanılan terimler Sayfa 63, Tablo 2.8’de gösterilmiştir. 3 SAK103U-TIP TERİMLERİ Ünite 3: Hastalık Adlarına ve Temel Sağlık Hizmetlerine Ait Tıbbi Terimler Varis; derinin hemen altında bulunan şişmiş, bükülmüş Giriş venöz damarlardır. Damar kapakçıkları düzgün Dünya çapında ortak bir tıp dilinin olması sağlık çalışmadığında ve damardaki kanın geri akımını hizmetlerinin sürekliliğini, etkililiğini ve verimliliğini engelleyemediğinde meydana gelmektedir. önemli ölçüde etkilemektedir. Ortak bir dil kullanımı tıbbi bakımın artan karmaşıklığı ve sağlık hizmetlerinin küresel Solunum Sistemi Hastalıklarına Ait Tıbbi Terimler olarak yaygınlaştığı günümüzde kritik öneme sahiptir. Göğüs hastalıkları (pulmonoloji), solunum sistemi hastalıklarıyla ilgilenen tıpta uzmanlık alanıdır. Hastalık Adlarına Ait Tıbbi Terimler İnfluenza (Grip); virüslerin neden olduğu üst ve alt Hastalıklarla ilgili tıbbi terimlerin kullanılması ve solunum yolları da dahil olmak üzere özellikle üst solunum anlaşılması, doğru tanı, etkili tedavi ve en uygun hasta yollarını etkileyen bulaşıcı bir solunum sistemi hastalığıdır. bakımı için büyük önem arz etmektedir. Kistik fibroz; hava yollarını kalın, yapışkan mukusla Kardiyovasküler Sistem Hastalıklarına Ait Tıbbi tıkayan, akciğerlerde tehlikeli ve tekrarlayan bakteriyel Terimler enfeksiyonlara yol açan bir hastalıktır. Akut koroner sendrom; aterosklerotik plak oluşumu veya trombüs (pıhtı) oluşumu veya koroner atardamarların Kronik obstrüktif akciğer hastalığı; hava yollarının kronik spazmına bağlı olarak kalbin kas dokusuna kan akımı kısmi tıkanmasıyla karakterize edilen solunum azaldığında veya tamamen durduğunda meydana gelen bozukluklarını içermektedir. belirtilerin tümüdür. Astım; bronşiollerin tipik olarak ani ve şiddetli spazmları ile Ani kalp durması; düzensiz kalp ritmi nedeniyle tüm kalp karakterize edilen kronik bir hastalıktır. aktivitesinin ani kaybıdır. Kronik bronşit; genellikle sigara ve hava kirliliğinin neden Aritmi; kalp atışında çeşitli düzensizliklerden herhangi olduğu bronşların inflamasyonudur. birini veya ritim kaybını ifade etmektedir. Amfizem; alveollerin esnekliğinin azalması ile karakterize Bradikardi; dinlenme halindeki yetişkin kalp atış hızının edilen bir hastalıktır. dakikada 60 atışın altına düştüğü durumu ifade etmektedir. Pnömoni (Zatüre); çeşitli mikroorganizmaların neden Taşikardi; dinlenme halindeki yetişkin kalp atış hızının 100 olduğu akciğer enfeksiyonudur. atışın üstünde olduğu durumu ifade etmektedir. Pulmoner embolizm; pulmoner atardamarlardaki veya Kalp bloğu; normal iletim yolundaki bir kesintiyi ifade dallarındaki kan akımının başka bir yerden kaynaklanan bir etmek için kullanılmaktadır. pıhtı nedeniyle bozulması durumunda ortaya çıkmaktadır. Arteriyoskleroz; atardamar duvarlarının sertleşmesine, Pulmoner ödem; akciğerlerde damar dışı anormal sıvı kalınlaşmasına ve kırılganlaşmasına neden olan durumu birikmesidir. ifade etmektedir. Solunum sıkıntısı sendromu; ciddi hastalarda zayıf Enfarktüs, kan damarlarının pıhtı veya emboli nedeniyle oksijenasyon, akciğer infiltrasyonu ve akut başlangıçla tıkanması sonucu yetersiz kan akımından kaynaklanan karakterize, akciğer hasarının yaygın, inflamatuar bir doku yaralanması veya ölümü (kalp veya akciğer gibi) şeklidir ve yaşamı tehdit eden bir durumdur. durumunu ifade etmektedir. Tüberküloz (Verem); Mycobacterium tuberculosis Endokardit; kalbin iç zarının ve kapakçıklarının bakterisinin neden olduğu çoğunlukla akciğerleri etkileyen inflamasyonudur. bir enfeksiyon hastalığıdır. Hipertansiyon (Yüksek kan basıncı); kanın atardamar Sindirim Sistemi Hastalıklarına Ait Tıbbi Terimler duvarına karşı kuvvetinin normalden yüksek olduğu Amipli dizanteri; Entamoeba grubu amiplerin herhangi hastalıktır. birinin neden olduğu parazitik bağırsak enfeksiyonudur. Konjenital kalp hastalığı; doğuştan itibaren mevcut olan Bağırsak tıkanıklığı; ince veya kalın bağırsakların mekanik kalp yapısındaki problemler için kullanılan genel bir veya fonksiyonel tıkanıklığıdır. Tıkanma sıklıkla karın terimdir. ağrısı, bulantı, kusma, kabızlık ve şişkinliğe neden olmaktadır. Konjestif kalp yetmezliği; kalbin vücudun ihtiyaçlarını karşılayacak kadar kanı pompalayamadığı durumu ifade Çölyak hastalığı; glutene duyarlı enteropati olarak da etmektedir. bilinen, ince bağırsağın otoimmün bir hastalığıdır. Koroner arter hastalığı; koroner atardamarların kalp kasına Divertiküloz; kalın bağırsağın iç duvarında küçük, kabarcık (miyokardiyum) yeterli kan sağlama yeteneğini engelleyen benzeri ceplerin geliştiği ve bağırsak duvarı boyunca bir hastalıktır. balonlaştığı bir hastalıktır. 1 SAK103U-TIP TERİMLERİ Ünite 3: Hastalık Adlarına ve Temel Sağlık Hizmetlerine Ait Tıbbi Terimler Gastroözofageal reflü; alt özofagus (yemek borusu) Demans; bilişsel yeteneklerde günlük yaşam aktivitelerini sfinkterinin tamamen kapanmaması nedeniyle mide engelleyecek kadar ciddi bir azalmayı ifade eden içeriğinin yemek borusuna geri akması sonucunda meydana hastalıktır. gelen bir hastalıktır. Guillain-Barré sendromu; nadir fakat ciddi bir enfeksiyon Hemoroid; aslında anal kanaldaki mukozanın altında doğal sonrası gelişen nöropati tablosudur. olarak oluşan damarlı yapılardır. Hemoroid hastalığı; anal Koma; değişen zihinsel durum, kafa karışıklığından derin kanalda bulunan bu damar yastıklarının anormal şişmesi tepkisizliğe kadar geniş bir yelpazedeki hasta davranışlarını veya genişlemesini ifade etmektedir. içermektedir. İnflamatuar bağırsak hastalığı; sindirim sisteminin bir Mental hastalıklar; ruh halinde, davranışta ve düşüncede bölümünde veya bölümlerinde meydana gelen değişikliklere neden olan bir dizi psikolojik bozukluğu, enfeksiyonlardır. sendromu ve davranış kalıplarını içermektedir. İrritabl bağırsak sendromu; herhangi bir nedenin Psikoz; aksi yöndeki çok sayıda kanıta rağmen, genellikle belirlenemediği, mide-bağırsak krampları, karın ağrısı, yanlış inançlarla karakterize edilen ciddi mental hastalıktır. şişkinlik, gaz ve bağırsak fonksiyonunda değişiklik (tipik olarak kabızlık, diyare veya dönüşümlü kabızlık ve diyare) Nevroz; geçmişte yaşanan bir duygunun, şimdiki duyguyu gibi belirtiler ile karakterizedir. büyük ölçüde etkilemesi ile ortaya çıkan bir hastalıktır. Sarılık; eritrositlerin (kırmızı kan hücresi; alyuvar) normal Anoreksiya nervoza; yaşa ve boya göre yeterli kiloyu parçalanması sırasında üretilen sarımsı bir pigment olan korumayı reddetme ve zayıf kalma isteğiyle tanımlanan bilirubin maddesinin dolaşımdan uzaklaştırılamaması yeme bozukluğudur ve mental bir hastalıktır. nedeniyle deride ve mukozada birikmesiyle ortaya Anksiyete; gergin, endişeli düşünceler ile karakterize edilen çıkmaktadır. bir hastalıktır. Hepatit; Hepatit A ve B virüslerinin neden olduğu Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu; dürtüsellik, aşırı karaciğer enfeksiyonudur. hareketlilik ve bir göreve odaklanamama ile tanımlanan, Kolorektal kanser; kolon ve rektum dokularını oluşturan çocukları ve yetişkinleri etkileyen bir hastalıktır. hücrelerin kontrolsüz çoğalmasıyla kötü huylu tümörlerin Bipolar bozukluk (önceden manik-depresif hastalık olarak oluştuğu bir hastalıktır. adlandırılıyordu); kişinin ruh halinde, enerjisinde, aktivite Mide kanseri; mide mukoza hücrelerinin kontrolsüz düzeyinde ve konsantrasyonunda olağandışı değişiklikler çoğalmasıyla kötü huylu tümörlerin oluştuğu bir hastalıktır. ile karakterize bir mental hastalıktır. Peptik ülser; yemek borusu, mide ve/veya duodenumun alt Depresyon; üzüntü, umutsuzluk, cesaret kırıklığı ve kısmında hidroklorik asit ve pepsine maruziyet sonucu genellikle düşük özgüven, suçluluk duygusu ile karakterize meydana gelen açık yaralardır. bir hastalıktır. Gastrik ülser; mide zarında meydana gelen açık yaralardır. Mâni; zihinsel ve fiziksel hiperaktivite, düzensiz davranış Duodenal ülser; ince bağırsağın üst kısmında meydana ve aşırı yüksek ruh hali ile karakterize bir mental hastalıktır. gelen açık yaralardır. Panik atak; birkaç dakika içinde doruğa ulaşan yoğun bir Sinir Sistemi Hastalıklarına Ait Tıbbi Terimler korku veya rahatsızlığın aniden ortaya çıktığı bir hastalıktır. Alzheimer hastalığı; demansın en yaygın türüdür. Hafıza, Migren; çoğunlukla tek taraflı ve genellikle mide bulantısı, anlama, dil, dikkat ve muhakeme gibi davranışsal ve ışık ve ses hassasiyetiyle ilişkili, orta ila şiddetli baş ağrısı bilişsel işlevlerde ilerleyici bozulma ile seyreden ataklarıyla karakterize bir hastalıktır. nörodejeneratif bir hastalıktır. Multipl skleroz (MS); kronik inflamasyon, Amyotrofik lateral skleroz (ALS); omuriliğin motor demiyelinizasyon, gliosis ve nöron kaybı ile karakterize nöronlarının dejenerasyonu tablosudur. santral sinir sisteminin otoimmün bir hastalığıdır. Bell felci; genellikle yüzün bir tarafında belirli yüz Nöbet bozuklukları; devamlı veya tekrarlayan nöbet kaslarının ani zayıflığı veya fonksiyon kaybıdır. bozuklukları epilepsi olarak ifade edilmektedir. Bu Beyin kanseri; beyin hücrelerinin kontrolsüz çoğalmasıyla bozukluklar beyinde anormal, tekrarlayan ve kontrolsüz kötü veya iyi huylu tümörlerin oluştuğu bir hastalıktır. elektrik deşarjlarıyla sonuçlanan elektriksel bozuklukları içermektedir. Beyin anevrizması; beyindeki atardamar dolaşımı boyunca zayıf noktalarda meydana gelen genişlemeler olarak Ensefalit, bakteri veya virüslerin neden olabileceği beyin tanımlanmaktadır. inflamasyon hastalığıdır. Beyin sarsıntısı; beyin fonksiyonlarının travmatik olarak Menenjit, bakteri veya virüslerin neden olabileceği beyni ve tetiklenen geçici bir bozukluğudur. omuriliği kaplayan zarların inflamasyon hastalığıdır. 2 SAK103U-TIP TERİMLERİ Ünite 3: Hastalık Adlarına ve Temel Sağlık Hizmetlerine Ait Tıbbi Terimler Parkinson hastalığı; beynin istemli hareketleri kontrol eden Vitiligo; deride pigment kaybına bağlı olarak açık renkli kısmını etkileyen ilerleyici bir hastalıktır. Belirtileri alanların oluştuğu süt beyazı lekelerle karakterize bir deri arasında titreme, halsizlik, kas sertliği ve hareket yavaşlığı hastalığıdır. yer almaktadır. Kan ve Lenf Sistemleri Hastalıklarına Ait Tıbbi Terimler Senkop (Bayılma); beyne giden kan akımının ani Anemi; kanın oksijen taşıma kapasitesinin vücudun ihtiyaç azalmasına bağlı olarak geçici bilinç kaybıdır. duyduğundan daha az olduğu durumu ifade etmektedir. Serebral palsi; doğum sırasındaki kusur, travma veya Hemofili; kanın pıhtılaşma mekanizmasının bozulduğu oksijen yoksunluğundan kaynaklanan beyin hasarı kalıtsal bir hastalıktır. tablosudur. Lenfoma; lenf sisteminde başlayan kanserler için kullanılan Serebrovasküler hastalık; beyin kan damarlarındaki genel bir terimdir. bozuklukların neden olduğu beynin herhangi bir fonksiyonel anormalliğini ifade etmektedir. Lösemi; olgunlaşmamış veya anormal lökositlerin aşırı üretimini içeren, sonunda normal kan hücrelerinin İskemik felç; kan pıhtısının beyne giden bir atardamarı üretimini baskılayan bir kanser türüdür. tıkamasından kaynaklanmaktadır. Talasemi; Akdeniz anemisi olarak da bilinen, vücudun İntraserebral beyin kanaması, kafadaki hasarlı bir kan eritrositlerin önemli bir parçası olan hemoglobin adı verilen damarının yırtılmasından kaynaklanan beyin içi kanaması proteini yeterince üretememesi sonucu ortaya çıkan kalıtsal tablosudur. bir kan hastalığıdır. Subaraknoid kanama; beyni çevreleyen boşlukta kanama Kas-İskelet Sistemi Hastalıklarına Ait Tıbbi Terimler olduğu durumları ifade etmektedir. Artrit; birçok eklem hastalığı için kullanılan genel bir Deri Sistemi Hastalıklarına Ait Tıbbi Terimler terimdir ve genellikle ağrı, şişlik ve yapısal değişikliklerin Akne vulgaris; bir kıl folikülü ve birlikteki sebase bezlerden eşlik ettiği eklem inflamasyonudur. oluşan yapıları etkileyen, tipik olarak uzun süreli bir seyir Romatoid artrit; eklemlerde ve ilgili yapılarda inflamasyon izleyen kronik inflamatuar bir hastalıktır. oluşumu ve hareket kısıtlılığına neden olan yapısal Alopecia areata; her yaştan insanı etkileyebilen ve saçların bozukluklar ile karakterize sistemik bir hastalıktır. parçalar halinde dökülmesi ile karakterize bir saç Kas distrofisi; kas dokusunun kademeli atrofisi ve dökülmesi türüdür. zayıflaması ile karakterize genetik bir hastalıktır. Bası ülseri; genellikle yatalak bir kişide uzun süreli basının Myastenia gravis; gözler, yüz ve daha az derecede uzuvlar neden olduğu deri ülseri, aynı zamanda yatak yarası olarak olmak üzere sinirler ve iskelet kasları arasındaki iletişimin da bilinmektedir. bozulduğu nöromusküler kavşağı etkileyen otoimmün bir Çıban; kıl foliküllerini içeren ve deride meydana gelen apse hastalıktır. türleridir. Osteoporoz; yaşlılarda, özellikle de menopoz sonrası ve 60 Egzama; atopik dermatit olarak da bilinen bu hastalık, yaş üstündeki kadınlarda sık görülen metabolik kemik tedavi edilmediği takdirde tekrarlayan enfeksiyonlara ve hastalığıdır. Kemik erimesi hızı kemik oluşum hızını kötü yaşam kalitesine yol açabilen yaygın bir kronik deri aştığında ortaya çıkan kemik yoğunluğunun azalmasıyla hastalığıdır. karakterize edilmektedir. Psoriasis (Sedef hastalığı); epidermisin bazal tabakasının Skolyoz; omurganın sağ veya sol tarafa doğru anormal aşırı gelişmesi sonucu oluşan, kalın, kuru, gümüşi, yapışık eğriliği tablosudur. pullarla kaplı sınırlı kırmızı lekelerle karakterize kronik bir Endokrin Sistem Hastalıklarına Ait Tıbbi Terimler deri hastalığıdır. Cushing sendromu; adrenal bezlerin uzun süre, çok fazla Rosacea (Gül hastalığı); derinin kızarmasına ve genellikle miktarda kortizol hormonu üretmesi sonucunda ortaya burun ve yanaklarda kızarıklığa neden olan, uzun süreli, çıkan hastalıktır. deri inflamasyonudur. Diabetes insipidus; hipofiz bezi arka kısmının vücudun Siğil; insan papilloma virüsünün neden olduğu, mukoza ve ihtiyacını karşılayacak şekilde yeterli miktarda antidiüretik deride meydana gelen yaygın iyi huylu lezyonlardır. hormon üretemediği ve aşırı idrar yapma ve çok su içme ile karakterize hastalıktır. Ürtiker (Kurdeşen); deride bazen şişliğin de eşlik ettiği kırmızı, kaşıntılı lekelerin oluştuğu bir tablodur. Diabetes mellitus (Diyabet); kandaki glukoz seviyelerinin yetersiz kontrolü ile ilgili bir hastalıktır. Zona; Varisella zoster virüsünün neden olduğu ağrılı döküntülerle karakterize bir enfeksiyon hastalığıdır. Hipertiroitizm; tiroit bezinin vücudun ihtiyacından çok daha fazla tiroit hormonu ürettiği durumdur. 3 SAK103U-TIP TERİMLERİ Ünite 3: Hastalık Adlarına ve Temel Sağlık Hizmetlerine Ait Tıbbi Terimler Üriner Sistem Hastalıklarına Ait Tıbbi Terimler hizmetlerini kapsamaktadır. Birinci basamak sağlık Kronik böbrek yetmezliği; normal diyet koşullarında hizmetlerinin yetersiz olduğu durumlarda başvurulan sağlık böbreklerin vücut sıvılarının hacmini ve bileşimini koruma hizmetleridir ve genellikle yatarak tedavi hizmetleri sunan yeteneğini kaybettiği, yıllar içerisinde ortaya çıkan bir tam donanımlı hastanelerde gerçekleştirilmektedir. hastalıktır. Üçüncü Basamak Sağlık Hizmetleri: İleri düzeyde tetkik ve Nefrit; böbreklerdeki glomerülus, tübüller veya interstisyel tedavi yöntemlerinin gerektiği durumlarda başvurulan, dokunun inflamasyonudur. birinci ve ikinci basamak sağlık hizmetlerinin yetersiz kaldığı durumlarda devreye giren, yatarak tedavi sunan Nefrolitiazis (Böbrek taşı); böbreklerde taş oluşumudur. kurumlarda uygulanan sağlık hizmetleridir. Bu kategoriye, Sistit; mesanenin bakteriler (tipik olarak Escherichia coli) üniversite hastaneleri ve özel dal hastaneleri gibi yüksek ve nadiren mantarlar tarafından enfekte olduğu çok yaygın uzmanlık alanlarına odaklanmış sağlık kurumları da bir idrar yolu enfeksiyonu türüdür. dahildir. Üriner inkontinans (İdrar kaçırma); idrara çıkmayı Rehabilite Edici Sağlık Hizmetleri önlemek için kullanılan kasların zayıflaması veya hasar Rehabilitasyon, hastaların fiziksel, duyusal, entelektüel, görmesinin bir sonucu olarak meydana gelen durumdur. psikolojik ve sosyal işlevsellik düzeylerine ulaşmalarını ve sürdürmelerini amaçlayan bir süreçtir. Rehabilite edici Üreme Sistemi Hastalıklarına Ait Tıbbi Terimler sağlık hizmetleri, uzun bir süre hastalara verilmekte ve Erektil disfonksiyon; cinsel açıdan olgun bir bireyin tedavi sonuçları önceden tahmin edilememektedir. sertleşme (ereksiyon) elde edememesi veya sürdürememesi Dolayısıyla yüksek maliyetli teknik araç ve ekipman ile karakterize edilen işlev bozukluğudur. gerektiren uygulamalar bütünü olduğunu söylemek Priapizm; penisin uzun süreli sertleşmesidir. mümkündür. Endometriozis; rahmi kaplayan fonksiyonel dokunun Rehabilitasyon hizmetleri tıbbi rehabilitasyon ve sosyal (endometrial bezler ve stroma) rahim boşluğunun dışına rehabilitasyon olmak üzere iki şekilde büyüyerek yerleştiği bir hastalıktır. gerçekleştirilmektedir. Menstrual bozukluklar (Adet bozuklukları); genellikle Tıbbi rehabilitasyon, fiziksel hasarlardan, psikolojik ve hormonal işlev bozukluklarından veya rahimdeki patolojik zihinsel bozukluklardan ve klinik hastalıklardan iyileşmeyi durumlardan kaynaklanmaktadır. teşvik etmeyi ve kolaylaştırmayı hedefleyen süreçtir. Polikistik over sendromu; yüksek androjen seviyesi ve Sosyal rehabilitasyon, engellilik veya özel ihtiyaçlardan seyrek âdet görme ile karakterize yumurtalık işlev kaynaklanan sınırlamalarla başa çıkabilmek için günlük bozukluğudur. yaşamda yardıma ihtiyaç duyan tüm kişileri ve çalışma yeteneği kısmen olan veya hiç olmayan kişileri Temel Sağlık Hizmetlerine Ait Tıbbi Terimler hedeflemektedir. Koruyucu Sağlık Hizmetleri Bireyleri hastalıklardan, yaralanmalardan, sakatlıklardan ve erken ölümden koruma hedefiyle sağlanan sağlık hizmetleridir. Bireye özgü olarak uygulanan aşılar, ilaçlar ve serumlarla koruma, erken teşhis, aile planlaması, beslenme durumlarını geliştirmek için gıda güvenliği ve sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazandırma, sağlık eğitimi gibi faaliyetler ile fiziksel, biyolojik ve sosyal çevredeki olumsuz koşullardan kaynaklanan sağlık sorunlarını önlemek amacıyla çevresel müdahaleler koruyucu sağlık hizmetlerini oluşturmaktadır. Tedavi Edici Sağlık Hizmetleri Hastalanan veya herhangi bir şekilde yaralanan, fiziksel veya zihinsel sağlığını kaybetmiş bireylerin iyileştirilmesi amacıyla verilen tüm sağlık hizmetlerini kapsamaktadır. Birinci Basamak Sağlık Hizmetleri: Bireylerin tedavisinin ayakta ya da evde yapıldığı sağlık hizmetlerini kapsamaktadır. Hastanın ilk başvurduğu hekim veya sağlık kuruluşu tarafından gerçekleştirilmektedir. İkinci Basamak Sağlık Hizmetleri: Bireylerin ciddi olmayan hastalıklarının tanı ve tedavisinin yapıldığı sağlık 4 SAK103U-TIP TERİMLERİ Ünite 4: Tıbbi Bölümler ve Terimleri moleküller arası iletişimin, metabolik yolaklar ve de Giriş hastalıklar ile ilişkisine odaklanmıştır. Tıp bilimi; sağlığın korunması ve hastalıkların önlenmesi, hafifletilmesi veya iyileştirilmesiyle ilgili araştırmaları ve Tıbbi Biyoloji uygulamaları içeren bir bilimdir. Tıp bilimi çeşitli alt Tıbbi biyoloji, insan yaşamını yani biyolojisini disiplinlerden oluşur. Bunlar; temel tıp bilimleri, klinik tıp incelemektedir. Tıbbi biyoloji; hücrelerin, genlerin ve bilimleri olarak da bilinen dahili tıp bilimleri, cerrahi tıp biyolojik süreçlerin gizemlerini açığa çıkararak canlı bilimleridir. Tıbbi terminoloji; anatomik yapıları, organizmaları yöneten mekanizmaları araştırmaktadır. prosedürleri, koşulları, süreçleri ve tedavileri tanımlamak Tıbbi Mikrobiyoloji için kullanılan kelimeleri içeren “tıp dili”dir. Tıbbi mikrobiyoloji; patojen olan bakteri, virüs, Temel Tıp Bilimleri Bölümü ve Terimleri mantar/fungus gibi mikroorganizmalar ve parazitlerin Tıp Tarihi, Etik ve Deontoloji insanlarda neden oldukları hastalıkları inceleyen bilim dalıdır. Tıp tarihi; tıp bilimi, sağlık hizmeti sunumu ve insanın hastalık ve iyileşme deneyimine ilişkin anlayışı Biyofizik zenginleştiren önemli bir akademik disiplindir. Biyofizik; biyolojik sistemlerin ve biyolojik süreçlerin fizik Tıp etiği, tıp alanındaki faaliyetlerin faydalarını, risklerini temelli yöntemler veya fiziksel ilkelere dayalı olarak ve sosyal kaygılarını değerlendirme disiplinidir. incelenmesidir. Molekül düzeyindeki davranışları organizma düzeyindeki davranışlar ile eşleştirmeye Deontoloji, Yunanca zorunluluk anlamına gelmektedir. çalışarak aradaki ilişkiyi tanımlamaya yoğunlaşmaktadır. Kararların yalnızca veya öncelikli olarak kişinin kendi görevlerini ve başkalarının haklarını dikkate alarak Biyoistatistik ve Tıp Bilişimi verilmesi gerektiğini savunur. Biyostatistik tıp gibi sağlık ve biyoloji alanlarında yapılan araştırmalar ile sayısal verilerin elde edilmesi, çeşitli teknik Tıp Eğitimi ve modellerle bilimsel olarak analiz edilerek incelenmesi ve Tıp eğitimi bilimi, eğitim programının ve eğitim sürecinin değerlendirilmesidir. gözden geçirilmesi, takibi ve değerlendirilmesi için verilerin toplanması ve sonuçların tıp eğitimini en üst Tıp bilişimi; bilgi teknolojilerini tıp ve sağlık hizmetleri seviyeye taşımak için sürece yansıtılmasını amaç edinen bir alanında kullanarak, sağlık bilgilerinin toplanması, alandır. depolanması, iletilmesi, analizi ve kullanılmasını inceleyen bir disiplindir. Bu alandaki temel amaç, sağlık sektöründeki Anatomi verilerin etkili bir şekilde yönetilmesi ve kullanılması Anatomi, vücut organizasyonunu yapısal olarak inceleyen yoluyla sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmak, hasta bilim dalıdır. Vücudu oluşturan yapıların konumlarını, bakımını iyileştirmek ve sağlık kaynaklarının daha etkin bir birbirleri ile ilişkisini, şekil ve boyutlarını tanımlayarak şekilde kullanılmasını sağlamaktır. vücudu daha iyi tanımaya odaklanmıştır. Biyoinformatik: Biyoinformatik veya biyobilişim, Fizyoloji biyolojik sistemlerden elde edilen verilerin analizinin Fizyoloji; yaşamın kökeni, gelişimi ve devamlılığından yapılması ve değerlendirilmesi için biyoloji, tıp bilimleri, sorumlu olan fiziksel ve biyokimyasal faktörleri ve bu bilişim teknolojileri, matematik ve biyoistatistiğin vücut bileşenlerinin fonksiyonlarını konu alan bir bilim birleşiminden doğan multidisiplinler bir bilim dalıdır. dalıdır. Dahili Tıp Bilimleri Bölümü ve Terimleri Histoloji ve Embriyoloji “Klinik tıp bilimleri” olarak da anılan dahili tıp bilimlerinde Histoloji “doku bilimi” demektir ve insan vücudunun uzmanlaşan hekimler, tanı ve tedavi süreçlerinde önemli bir mikroanatomisini inceleyen bir bilim dalıdır. Histoloji rol oynarlar. Temel bilimlerden (anatomi, fizyoloji, bilimi ile ilgilenen araştırmacılar vücudumuzda bulunan biyokimya vb.) faydalanarak hastalıkların nedenlerini temel dokuları ve çalışma prensiplerini incelemekte, ortaya anlama, tanı koyma ve etkili tedavi planları oluşturma çıkan bozukluklarla hastalıklar arasındaki ilişkiyi konusunda uzmanlaşırlar değerlendirmektedir. Halk Sağlığı Embriyoloji bilimi, bebek oluşumu tamamlanıncaya kadar Halk sağlığı; politikalar ve uygulamalar yoluyla süreçteki hücre yapıları, doku oluşumları ve toplulukların korunması, sağlık ve güvenliğin farklılaşmalarıyla organ ve sistem oluşumlarını inceleyen iyileştirilmesiyle ilgilenen bir alandır. bilim dalıdır. Aile Hekimliği Tıbbi Biyokimya Aile hekimliği; yaş, cinsiyet, köken fark etmeksizin birinci Tıbbi biyokimya, insan vücudunun moleküler işleyişiyle basamak tanı, tedavi ve rehabilitasyon hizmeti verilmesi ile ilgilenen bilim dalıdır. Vücudun moleküler bileşiminin ve 1 SAK103U-TIP TERİMLERİ Ünite 4: Tıbbi Bölümler ve Terimleri ilgili tıp dalıdır. Düzenli olarak takibini yaptıkları dolayı bilim dalı “deri ve zührevi hastalıklar” olarak hastalarına koruyucu sağlık hizmeti verirler. isimlendirilir. Spor Hekimliği Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Spor hekimliği; spor ve fiziksel aktiviteye bağlı Ruh sağlığı ve hastalıkları bilimi “psikiyatri” terimi ile yaralanmaların önlenmesi, tanısı, tedavisi ve ifade edilmektedir. Psikiyatri; ruh hali, davranış, bilişsel ve rehabilitasyonuna odaklanan bir tıp dalıdır. Tıbbi bilgiyi algı bozuklukları ile karakterize olan ruh hastalıklarının egzersiz bilimiyle birleştirir ve sporcuların performansını tanısı, önlenebilmesi ve tedavisi ile uğraş veren bilim optimize ederken yaralanma riskini en aza indirmeyi dalıdır. Psikiyatri ile psikoloji bilimleri belirli noktalarda amaçlar. örtüşmelerine rağmen aslında birbirlerinden farklı uzmanlıklar gerektiren bilim dallarıdır. Psikiyatri tıbbi bir Adli Tıp bilimdir. Psikoloji ise bir sosyoloji bilimidir. Adli tıp daha çok bir hukuk terimi olarak geçmektedir. Adli tıp uzmanı hukuka aykırı durumlarda bir bilirkişi olarak Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları hazır bulunup suç sonucu gerçekleşen vakarda biyolojik Çocuk sağlığı ve hastalıkları “pediatri” terimi ile ifade kanıt toplama, neden-sonuç ilişkisi kurma ve raporlama edilmektedir. Pediatri; yenidoğan ve bebek dahil olmak gibi eylemlerden sorumludur. üzere çocukluk ve ergenlik döneminde bulunan yaş grubunun fizyolojik gelişimini ve bu dönemlerde Acil Tıp karşılaşılan hastalıkları inceleyen ve değerlendirmelerle Acil tıp; hekimleri, yaşamı tehdit eden veya acil sağlık birlikte doğru tedaviyi sunan hekimler yetiştirmeye odaklı bakımı ihtiyaçları olan kişilerin bakımı için gerekli bilgi ve bir tıp dalıdır. becerilerle donatan tıbbi bir uzmanlık alanıdır. Acil tıp uygulaması; acil ve hızlı şekilde tıbbi, cerrahi veya Göğüs Hastalıkları psikiyatrik bakıma ihtiyaç duyan bir hastanın ilk Pulmonoloji” terimi ile de ifade edilen göğüs hastalıkları değerlendirmesinin yapılmasının, hızlı tanı konulmasının bilimi solunum yolları ile ilişkili hastalıklar ve tedavisini ve ilk tedavisinin yanı sıra uygulama sürecinde hasta inceleyen tıp dalıdır. bakımının ve klinisyenlerin koordinasyonunun Kardiyoloji sağlanmasını içermektedir. Kardiyo “kalp” vasküler “damara ait” anlamındadır. Tıbbi Farmakoloji Kardiyoloji; kardiyovasküler (kalp damar) sistemin Tıbbi farmakoloji, “ilaç” olarak adlandırılan bu anatomisini ve fizyolojisini inceleyen ve kardiyovasküler kimyasalların hastalıkları önlemek, teşhis etmek ve tedavi hastalıkların tanı ve tedavisinde sıklıkla tıbbi cihazlardan etmek için kullanılmasını konu alan bir bilimdir. İlaçların faydalanan tıbbi uzmanlık alanıdır. ve ilaç adayı biyoaktif maddelerin canlı organizma, Nöroloji özellikle insan üzerindeki etkilerini, hücresel ve moleküler düzeyde nasıl çalıştıklarını inceler. Toksikoloji bilimi ise, Sinir hücresine “nöron” denmektedir. Nöroloji bilimi ise kimyasalların bireysel hücrelerden insanlara ve karmaşık sinir sistemi kaynaklı ya da sinir sistemini etkileyen ekosistemlere kadar canlı sistemler üzerindeki istenmeyen hastalıkların tanı ve tedavisine odaklanmış bir bilim dalıdır. etkilerini inceleyen bir farmakoloji dalı olarak Fiziksel Tıp/Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon değerlendirilebilir. Fiziksel tıp ve rehabilitasyon; kas-iskelet sistemi, sinir Tıbbi Genetik sistemi veya kalp-damar sistemindeki fiziksel ve de Tıbbi Genetik, genetik biliminin tıpa uyarlanmasıdır. Ailevi fonksiyonel bozuklukların teşhis ve tedavisine odaklanmış hastalıkların kalıtımı, diğer kuşaklara aktarımı, hastalığa bir tıbbi uzmanlık alanıdır. Rehabilitasyon, sağlık sorunları neden olan genlerin haritalarının yani kromozomlardaki olan bireylerin çevreleriyle etkileşim içinde işleyişini konumlarının belirlenmesi, hastalığa neden olan genlerin optimize etmek ve engelliliği azaltmak için tasarlanmış bir moleküler mekanizmalarının belirlenmesi, genetik kökenli dizi müdahale anlamında bir terimdir. Fizyoterapi/fizik hastalıkların tanı ve tedavisi ile ilgilenen bilim dalıdır. tedavi; bireylerin hareket fonksiyonlarının yaşlanma, yaralanma, ağrı, hastalık, rahatsızlıklar veya çevresel Deri ve Zührevi Hastalıklar faktörler nedeniyle tehdit edildiği durumlar da dahil olmak Deri ve zührevi hastalıklar bilimi daha çok “dermatoloji” üzere, yaşam boyu maksimum hareket ve fonksiyonel veya “cildiye” terimi ile ifade edilmektedir. Dermatoloji; yeteneğini geliştirmek, sürdürmek ve eski haline getirmek hem normal hem de anormal cilt ile saç, tırnaklar, ağız ve için verilen hizmetlerdir. genital (üreme organı) mukoza zarları gibi yapılarla ilişkili Enfeksiyon Hastalıkları hastalıkları ve tedavisini araştıran bilim dalıdır. “Zührevi” frengi, genital uçuk gibi “cinsel yolla bulaşan hastalık” Enfeksiyon hastalıkları “intaniye” olarak da ifade anlamındadır. Bu hastalıkların deri ile ilişkili olan ve dış edilmektedir. Enfeksiyon hastalıkları bilimi, araştırma ve etkenlere açık olan genital mukoza ile ilişkili olmasından uzmanlık alanı olarak tıbbi mikrobiyoloji ve klinik mikrobiyoloji bilimi ile çoğu noktada örtüşmektedir. 2 SAK103U-TIP TERİMLERİ Ünite 4: Tıbbi Bölümler ve Terimleri Enfeksiyon, hastalığa yol açan mikroorganizmaların Radyoloji vücuda girerek çoğalması ve vücudun savunma sistemini Radyoloji, hastalıkları teşhis ve tedavi etmek için harekete geçirmesi olayıdır. görüntüleme teknolojisini kullanan bir tıp dalıdır. İç Hastalıkları Radyasyon Onkolojisi İç hastalıkları bilimi “dahiliye” bilimi olarak da bilinen tıp Radyasyon onkolojisi bilimi, kanser hücrelerinin radyasyon dalıdır. Kanser dahil olmak üzere 15 yaş üstü hastalarda tedavisi ile kanseri kontrol altına almak ve yok etmek mide, böbrek gibi tüm iç organ hastalıklarının tanı ve üzerine odaklanmış bir bilim dalıdır. tedavisi ile ilgilenmektedir. Genel dahiliye, hematoloji, immünoloji ve alerji hastalıkları, romatoloji, endokrinoloji, Nükleer Tıp gastroenteroloji, nefroloji, geriatri ve tıbbi onkoloji iç Nükleer tıp; organ fonksiyonlarını ve yapısını inceleyip hastalıkları kapsamındaki tıbbi disiplinlerdir. değerlendirmek ve hastalıkları teşhis edip tedavi etmek için radyoaktif izleyiciler (radyoizotoplar) yani Genel dahiliye bilimi, laboratuvar araştırmalarını hasta radyofarmasötikler kullanan tıbbi bir uzmanlık alanı ve özel bakımıyla birleştiren ve yetişkin hastaların bakımına bir radyoloji alanıdır. odaklanan bir uzmanlık alanıdır. Hematoloji, kan hücreleri ve koagülasyon yani pıhtılaşmayı Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü ve Terimleri inceleyen bilim dalıdır. Kan bileşenlerinin Cerrahi tıp bilimleri, konsültasyon ve tedavi isteyen cerrahi konsantrasyonları, kan hücrelerinin yapı ve fonksiyonları, hastalıkları olan tüm hastalara uygun tıbbi hizmeti sunacak kan hücrelerinin prekürsörleri, kanın kimyasal ve fiziksel şekilde çeşitli disiplinleri içerisinde barındıran tıp alanıdır. özellikleri, kan pıhtılaşmasında görevli olan protein ve Tıbbi Patoloji platelet yani kan hücresi olan trombositleri ve kan ile ilişkili rahatsızlıkları konu almaktadır. Tıbbi patoloji; hastalıkların nedenlerinin ve süreçlerinin mekanizmalarıyla incelenmesine ve teşhisine odaklanan Bağışıklık sistemine “immün sistem” de denmektedir. tıbbi uzmanlık alanıdır. Klinik patoloji; cerrahi olarak İmmün sistemi inceleyen bilim dalı ise immünoloji olarak çıkarılan organların, dokuların (biyopsi örnekleri), vücut isimlendirilir. Bağışıklık sistemi, vücudumuzu zararlı sıvılarının ve bazı durumlarda tüm vücudun (otopsi) mikroorganizmalara karşı korumakta ve ayrıca vücutta incelenmesini içerir. Cerrahi patoloji; hastalığın kesin tanısı kanser hücresi gibi veya iltihap gibi normalde olmaması için dokuların çıplak gözle veya mikroskop altında gereken oluşumlara karşı tepki vermektedir. İmmünoloji incelenmesine odaklanan, patolojinin en önemli ve zaman bilimi bağışıklık sistemini oluşturan ögeler ve alıcı dalıdır. Dokulardaki mikroskopik değişiklikleri fonksiyonlarını incelediği gibi immünolojik rahatsızlıkların inceleyen patoloji bilimi “histopatoloji”dir. Sitopatoloji ise sağaltımı ile de ilgilenmektedir. hastalıktaki hücresel değişiklikleri inceleyen ve teşhis eden Romatoloji; eklemler, kemikler, kıkırdak, tendonlar, bağlar patoloji alanıdır. ve kaslar gibi kas-iskelet sistemi dokularını etkileyen Genel Cerrahi rahatsızlıklar ile ilgilenen bir bilim dalıdır. Genel cerrahi bilimi tüm vücudu etkileyen koşulları Endokrin “iç salgı” anlamına gelmektedir. Endokrinoloji; incelemesi nedeniyle çok yönlü bir uzmanlık alanıdır. iç salgı bezlerinden salınan hormonlar ile bu hormonlarla Çocuk Cerrahisi ilişkili hastalıkları ve tedavisini inceleyen tıbbi bilim dalıdır. Çocuk cerrahisi genel cerrahi biliminin bir uzmanlık alanı olarak da değerlendirilebilir. Bu bilim dalında yenidoğan Gastroenteroloji, sindirim sistemi ve hastalıklarıyla aşamasından ergenlik yıllarına kadar çocuklara teşhis, ilgilenen tıbbi uzmanlık alanıdır. cerrahi tedavi ve ameliyat sonrası bakım sağlama konusunda Nefron” böbreğin en küçük fonksiyonel birimidir. uzmanlaşma sağlanır. Nefroloji; böbrek fonksiyonları ile ilişkili problemler ve Beyin ve Sinir Cerrahisi hastalıklara tanı koyarak inceleyen ve tedavisi ile ilgilenen Beyin ve sinir cerrahisi; “nöroşirürji” veya “nörocerrahi” tıbbi bilim dalıdır. olarak da isimlendirilmektedir. Beyin, omurilik ve Geriatri “yaşlılık hekimliği” veya “yaşlı tıbbı” anlamına omurganın yanı sıra vücudun tüm bölümlerindeki periferik gelmektedir. Geriatri; yaşlı hastaların akut, kronik, sinirlerde yaralanma veya hastalık/bozukluk olan hastaların rehabilite edici, koruyucu ve yaşam sonu bakımında tanı ve tedavisiyle ilgilenen tıbbi bir uzmanlık dalıdır. fiziksel, zihinsel, fonksiyonel ve sosyal durumları ile Göz Hastalıkları ilgilenen bir tıp uzmanlık alanıdır. Göz hastalıkları bilimi “oftalmoloji” olarak ifade Onkoloji kanserin incelenmesidir. Onkoloji bilimi; kanser edilmektedir. Göz hastalıkları uzmanı da “oftalmolojist” oluşum nedenlerini, kalıtım ile ilişkisini, korunma yollarını, şeklinde adlandırılır. İsminden anlaşılacağı üzere bu bilim tanı ve tedavisini araştıran ve inceleyen tıp dalıdır. tüm göz ve görme hastalıkları tanı, tedavisi ve cerrahisini konu almaktadır. 3 SAK103U-TIP TERİMLERİ Ünite 4: Tıbbi Bölümler ve Terimleri Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları Yoğun Bakım Kulak burun boğaz hastalıkları bilimi, “otorinolarengoloji” Yoğun bakım; yaşamı tehdit eden ve potansiyel olarak geri veya “otolarengoloji” olarak da bilinen ve üst solunum yolu döndürülebilir organ fonksiyon bozukluğu olan veya risk ile gırtlak (larinks) dahil kulak burun boğaz hatta bazı baş ve altında olan acil hastalara bakım sağlanması ve hayati önem boyun ile ilişkili enfeksiyon ve hastalıkların teşhis, tedavi ve taşıyan organların yoğun bir şekilde izlenmesinin cerrahisi ile ilgili uzmanlık sağlayan tıbbi bilim dalıdır. sağlanmasıdır. Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Diş Hekimliği Bölümleri ve Terimleri Bu bilim, vücudun biçim ve işlev kusurlarının onarımı, Temel Bilimler değiştirilmesi ve yeniden inşasıyla ilgilenmektedir. Bu temel bilimler; biyokimya, tıbbi biyoloji ve genetik, Rekonstrüktif; konjenital veya herhangi bir travma nedeniyle farmakoloji, fizyoloji- patoloji, histoloji ve embriyoloji, bozulan vücut alanın cerrahi olarak normal görünüm ve mikrobiyoloji ve biyofizik gibi bilimler olarak sıralanabilir. işlevine kavuşturulmasıdır. Estetik cerrahide ise işlevi normal fakat görüntüsünden hoşlanılmayan vücut alanları Klinik Bilimler cerrahi işlemlerle yeniden şekillendirilir. Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi: Radyografi, radyoloji Ortopedi ve Travmatoloji Bilimi biliminin ortaya çıkmasına neden olan, x, gama ve benzeri ışınlarının kullanıldığı görüntüleme yöntemidir. Ortopedi bilimi kas-iskelet sisteminin elemanları olan kemikler, eklemler, tendonlar, sistemin sinirleri, damarları ve Ağız, diş ve çene cerrahisinde; çeneler ve ağız boşluğu da sistemi kaplayan deri ile ilişkili sorunların ve travmaların dahil olmak üzere yüz kompleksini ve iskeletini etkileyen tanı, tedavi ve cerrahisi ile ilgilenmektedir. çok çeşitli bozuklukların tanı ve tedavisinde cerrahi prosedürler kullanılmaktadır. Göğüs Cerrahisi Göğüs cerrahisi; kalp, akciğerler ve göğüs boşluğundaki Çocuk diş hekimliği veya pediatrik diş hekimliği bilimi diğer organları içeren göğüs hastalıkları ve anormalliklerinin pedodontoloji olarak isimlendirilir ve bebeklikten ergenliğe tanı ve cerrahi tedavisinde uzmanlaşma sağlayan tıbbi bilim kadar çocukların ağız sağlığına odaklanır. dalıdır. Ortodonti, yüz büyümesi, diş düzensizliği, dişlenme ve Kalp ve Damar Cerrahisi oklüzyonun gelişimi ve oklüzal anomalilerin teşhisi, müdahalesi ve tedavisi ile ilgilenen diş hekimliği dalıdır. Kalp damar cerrahisi veya kardiyovasküler cerrahi bilimi; kalp ve dolaşım sistemi damarları ile ilişkili rahatsızlıkları Endodontoloji; diş hekimliği içerisinde diş pulpası, kök ve tedavi etmek veya önlemek adına uygulanan cerrahi çevre dokularla ilgili hastalıkların ve yaralanmaların prosedürleri içeren tıbbi bilim dalıdır. teşhisi, tedavisi ve önlenmesine odaklanan bir bilimdir. Kadın Hastalıkları ve Doğum Periodontoloji, kemik kaybı, diş eti çekilmesi ve Uzmanlık isteyen bu tıp bilimi birbiri ile ilişkili iki ayrı periodontal (gingiva/diş eti) hastalığı gibi “dişlerin bilimden; jinekoloji ve obstetrik bilimlerinden oluşmaktadır. çevresindeki” dokuları etkileyen durumların tedavisine “Nisaiye” olarak da isimlendirilen jinekoloji, kadın üreme odaklanır. organları olan rahim, rahim ağzı, vajina, vulva ve tüpler ile Restoratif diş hekimliği; hem diş estetiğini hem de çeşitli ilgili hastalıkların teşhis, tedavi ve cerrahisi ile ilgilenir. rahatsızlıklar nedeni ile işlevini kaybeden dişlerin yeniden Obstetrik bilimi ise, gebelik takibi ve gebelik problemlerinin işlevselliğini sağlamayı amaçlayan, hasarlı diş yapılarını giderilmesi ile ilgilenmektedir. onarmaya ve değiştirmeye odaklı bir alandır. Üroloji Protetik diş tedavisi “prostodonti” olarak bilinir. Üriner sistem ile ilişkili hastalıkların tanı ve cerrahi tedavisi Prostodontoloji bilimi; yaralanma, hastalık, diş gıcırdatma, ile ilgilenen bilim dalı ise üroloji bilimidir. diş sıkma gibi aşınmalar nedeniyle diş kaybı yaşayan hasta dişlerinin restorasyonu ve değiştirilmesi ile ilgilidir. Cerrahi Onkoloji Her tür kanser hastasının teşhisine, tedavisine ve rehabilitasyonuna odaklanan bilim dalıdır. Anesteziyoloji ve Reanimasyon Perioperatif dönemde ağrının giderilmesine odaklanan tıp dalı anesteziyoloji olarak bilinir. Reanimasyon “canlandırmak” anlamına gelir ve hasar görmüş veya geçici olarak durdurulmuş vital yani yaşamsal fonksiyonları normale döndürmek için kullanılan yöntemlerin tümünü içeren bir uygulamadır. 4 SAK103U-TIP TERİMLERİ Ünite 5: Klinik ve Cerrahide Kullanılan Tıbbi Terimler etkili iletişim, doğruluk ve araştırma için temel bir rol Giriş oynamaktadır. Bu bölümde, klinik ve cerrahi disiplinlerde karşılaşılan çeşitli durumları anlamak, doğru teşhis koymak ve etkili Klinikte Kullanılan Tıbbi Terimlere Giriş tedavi stratejileri geliştirmek amacıyla kullanılan tıbbi Tıbbi terimleri anlamak ve kullanmak, sağlık terimlerin açıklanması amaçlanmaktadır. profesyonellerinin doğru bilgi ile iletişimi sağlamaları, hasta güvenliğini temin etmeleri ve standart uygulamaları Günümüz tıbbi uygulamalarında, hastane odalarından sürdürmeleri açısından kritik bir öneme sahiptir. Tıbbi araştırma laboratuvarlarına, hastaların semptomlarından terimlerin kullanımı, klinik pratiğin ötesinde araştırmaya ve klinik çalışmalara kadar geniş bir yelpazede kullanılan hasta güvenliğine de yansımaktadır. İlaç kullanımındaki terimlerin doğruluğu ve standartlaştırılması, etkili iletişim, hasta güvenliği ile ilgili terimlerde de güvenli ilaç güvenilir belgeleme ve bilimsel araştırmaların temelini uygulamalarını sağlamak için açık ve standartlaştırılmış oluşturmaktadır. Klinik ortamlarda tıbbi terminolojinin terminolojinin önemi vurgulanmaktadır. önemi, kesin ve standart bir dilin sağlık hizmetlerinde ve tıbbi araştırmalarda oynadığı kilit rolden de Klinikte Kullanılan Yaşam Bulguları ile İlişkili kaynaklanmaktadır. Kavramlar Klinik, sadece fiziksel bir mekân değil, aynı zamanda Yaşam bulguları, vücudun temel fonksiyonları ve genel hastaların tedavi edildiği, hekimlerin, hemşirelerin ve diğer sağlığı hakkında kritik bilgiler sağlayan hayati öneme sahip sağlık profesyonellerinin bir araya geldiği bir ortamdır. Bu fizyolojik ölçümlerdir. Bu ölçümler, klinik ortamlarda rutin ortamda, tıbbi terminolojinin doğruluğu ve olarak alınır ve bir hastanın genel sağlığını değerlendirmek, standartlaştırılması, hasta bakımında etkili bir iletişimi sağlık durumundaki değişiklikleri izlemek ve tıbbi mümkün kılar. Aynı zamanda, klinik araştırmaların müdahaleleri yönlendirmek için kullanılır. Dört temel temelini oluşturan klinik deneyler, yeni tedavilerin veya yaşam bulgusu; vücut sıcaklığı, nabız hızı, solunum hızı ve ilaçların etkinliğini değerlendirmek amacıyla yapılan kan basıncı olarak değerlendirilmektedir. Bu yaşam çalışmalardır. Bu tür araştırmalarda, doğru ve standart bir bulgularının takibi hastanın genel sağlığı, dolaşım sistemi, terminolojinin kullanımı, elde edilen verilerin solunum sistemi ve sıvı dengesi gibi önemli fonksiyonlar güvenilirliğini ve genelleştirilebilirliğini sağlamak hakkında bilgi sağlar. Bu ölçümler, bir hastanın stabilitesini açısından kritiktir. değerlendirmek, tedavi planlarını oluşturmak ve müdahalelere rehberlik etmek için temel bilgiler sunar. Bu Cerrahi ise hastalık veya yaralanma gibi patolojik bir nedenle, yaşam belirtilerinin düzenli olarak izlenmesi, durumu değerlendirmek veya tedavi etmek için manuel ve hastaların sağlık durumlarının takibinde ve klinik kararlar aletli prosedürlerin kullanılmasını içeren bir tıp dalıdır. alınmasında kilit bir rol oynar. Cerrahi prosedürler çok çeşitli müdahaleleri kapsar. Bu müdahalelerin başarılı olabilmesi için kesin ve anlaşılır bir Vücut Sıcaklığı ve İlişkili Terimler dil kullanmak, cerrahi ekipler arasında etkili iletişimin Sıcaklık, bir cismin içinde bulunan ısı enerjisinin miktarını anahtarıdır. Bu sebeple, cerrahi tıbbi terimlerin sağladığı ifade eder. Isı ise bir maddenin moleküler enerjisinin netlik ve kesinlik, ameliyat sırasında anatomik detayları toplamını temsil eder. Vücut sıcaklığı, vücudun iç ısısının açıklamak ve ameliyat sonrası (postoperatif) bakımı bir ölçüsüdür ve genellikle bir termometre kullanılarak planlamak açısından kritik bir role sahiptir. ölçülür. Vücut sıcaklığının normal aralığı yaklaşık 36,5 °C ila 37,3 °C arasındadır. Bu aralıktan sapmalar ateş, Cerrahi prosedürlerin ve klinik uygulamaların hipotermi veya altta yatan diğer sağlık durumlarının belgelenmesinde kullanılan terminolojinin göstergesi olabilir. Vücut sıcaklığını ölçmek için oral, standartlaştırılmasının elektronik hasta kayıtları ve rektal, koltuk altı, timpanik ve temassız kızılötesi araştırmalar için hayati olduğunu söylemek mümkündür. termometreler dahil olmak üzere çeşitli yöntemler kullanılır Unified Medical Language System (UMLS) gibi araçlar, ve her birinin avantajları ve dezavantajları vardır. Vücut farklı klinik terminolojileri entegre etmek ve veri analizini sıcaklığı normalden yüksekse, buna hipertermi veya pireksi kolaylaştırmak adına kritik bir rol oynamaktadır. Söz denir. Eğer vücut sıcaklığı 41 °C’yi aşarsa, bu duruma konusu terminoloji, sadece tıbbi profesyoneller arasında hiperpireksi adı verilir. Vücut ısısının aniden normal değil, aynı zamanda öğrencilerin eğitiminde ve hasta değerine düşmesine kriz, derece derece günler içinde topluluklarıyla etkileşimde de önemlidir. Türkiye’deki tıp normal değere ulaşmasına ise liziz denir. Vücut ısısının eğitimi bağlamında, yerel kültür ve dilin tıbbi terminoloji normal değerin altında olması durumuna ise hipotermi ile nasıl bütünleştirilebileceğini anlamak, etkili bir sağlık denir. Hipotermi, aşırı ısı kaybı, yetersiz ısı üretimi ve hizmeti sunumunun temelini oluşturur. Türkçe tıbbi hipotalamusun ısı kontrol yeteneğinin bozulması terimlere bakıldığında, “Risâle-i Tıbb” el yazmasında sonucunda meydana gelebilir. Hafif, orta ve şiddetli olmak görüldüğü üzere tıbbi terimlerin tarihî bağlamı, organlar, üzere üç kategoride incelenen hipotermi, organların genel hastalıklar ve hayvanlar için Türkçe kelimelerin yaygın soğumasına neden olabilir. Ateşin farklı tipleri, vücut kullanımı ve Türk kültüründeki tıbbi terminolojinin sıcaklığının nasıl değiştiğine ve ateşin seyrine göre zenginliği dikkat çekmektedir. Sonuç olarak, standart ve tanımlanır: Düzenli ateş tiplerinden olan subfebril ateş; açıklayıcı bir tıbbi terminoloji, klinik ve cerrahi alanlarda 1 SAK103U-TIP TERİMLERİ

Use Quizgecko on...
Browser
Browser