Özel Beslenme Yöntemleri PDF
Document Details
Uploaded by Deleted User
Tags
Summary
This document provides information about various topics related to specialized nutrition methods, focusing on food allergies and intolerances. It covers the causes, symptoms, and types of reactions, as well as risk factors. The document includes diagrams and explanations, presenting information in a structured format.
Full Transcript
ÖZEL BESLENME YÖNTEMLERİ GIDA ALERJİLERİ VE GIDA İNTOLERANSINDA BESLENME GIDALARA KARŞI REAKSİYONLAR TOKSİK REAKSİYONLAR...
ÖZEL BESLENME YÖNTEMLERİ GIDA ALERJİLERİ VE GIDA İNTOLERANSINDA BESLENME GIDALARA KARŞI REAKSİYONLAR TOKSİK REAKSİYONLAR TOKSİK OLMAYAN REAKSİYONLAR (GIDA ZEHİRLENMELERİ) GIDA ALERJİLERİ GIDA İNTOLERANSLARI (İmmunolojik Reaksiyonlar) (İmmunolojik olmayan reaksiyonlar) IgE aracılı Enzimatik reaksiyonlar Farmakolojik IgE aracısız Tanımlanmamış 1. GIDA ALERJİLERİ Çeşitli gıda bileşenlerine karşı bağışıklık sisteminin geliştirdiği tekrarlanabilir belirtilerle karakterize anormal reaksiyonlardır! İnsanların tükettikleri gıdalar bağışıklık sistemini uyaran maddeler içerirler. Alerjen Bağışıklık sistemi, alerjene özgü immunoglobulin E (IgE) antikorları oluştururarak karşılık verir. 1. GIDA ALERJİLERİ Alerjen madde IgE üretimini Alerjen uyarır IgE Mast hücreleri Hassas hale ve bazofil gelmiş hücre membran Hassas hale gelmiş hücre Alerjen Histamin ve diğer Degranülasyon maddelerin hücreden salınması 1. GIDA ALERJİLERİ PREVALANSI Avrupa ülkelerinde %0.1 – 6.0 Genel olarak çocuklarda %6, yetişkinlerde %2 civarında Süt alerjisi bebeklerin %2-3’ünde, 3 yaşından sonra bu çocukların %80’ninde alerji ortadan kalkar. 1. GIDA ALERJİLERİNDE RİSK FAKTÖRLERİ Bebeklik ve çocukluk çağı Genetik (1.derece akraba) Cinsiyet (erkek) Irk (Asya ve siyah ırk) Atopy D vitamini yetersizliği Yetersiz omega 3 yağ asitleri Yetersiz antioksidan tüketimi Antiasit kullanımı (mide ilaçları) Gastrointestinal sistemde fizyolojik ve mekanik engeller Mikrobiyata 1. GIDA ALERJİLERİ SEMPTOMLARI GASTROİNTESTİNAL SEMPTOMLAR Bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal ORAL ALERJİ SENDROMU Dudak, dil, damak, kulaklarda kaşıntı DERİ SEMPTOMLARI Kaşıntı, ürtiker, atopik dermatit SOLUNUM SEMPTOMLARI Rinokonjuktivit, astım ANAFLAKSİ Deri, gastrointestinal sistem, solunum sistemi ve kardiyak sistemin tutulumu GIDA KATKI MADDELERİ GIDA ALERJİLERİNDE DİKKAT!!! ÇAPRAZ KONTAMİNASYON !!! GIDA ALERJİLERİNDE TEDAVİ ELİMİNASYON DİYETLERİ Besine özgü Oligoantijenik Elemental eliminasyon diyet diyet 2. GIDA İNTOLERANSLARI Herhangi bir gıda veya gıda bileşenine veya bir gıda katkı maddesine organizmanın bireysel farklılık gösteren normal fizyolojik süreçlerden farklı ve rahatsızlık veren bir yanıt vermesidir. Besin intoleransı (Bİ), immunolojik olmayan veya non-IgE mekanizmalarla oluşan besin reaksiyonları olup, gerçek gıda alerjileriyle karıştırılır. 2. GIDA İNTOLERANSI SEBEPLERİ Vazoaktif aminler (gıdalarda doğal olan bulunan)- çikolata,meyve, şarap, peynir: Toksik - Histamin,tiramin,dopamin,epinefrin,feniletilami n Gastrointestinal sistemde enzim konsantrasyonu -Gıdalardaki farmakolojik veya aktivitesinde azalma: maddeler: MSG, sülfitler, tartrazin -Aldehitdehidrogenaz Enzim İntolerans Farmakolojik -Gıdaları hazırlamada eksikliği (Alkol) -Glikoz 6-fosfat kullanılan maddeler: katkı dehidrogenaz eksikliği maddeleri, paketleme (Baklagil) materyalleri, tarım ilaçları, -Laktaz eksikliği (süt ve endüstriyel kimyasallar ürünleri) Psikolojik Bireylerin bir dizi besinden kuruntu şeklinde nefret etmesi ile kusma vb reaksiyon göstermesi. ALERJİ – İNTOLERANS FARKI Alerjik reaksiyonlarda organizmanın verdiği klinik yanıtlar, membrana bağlı IgE allerjenle karşılaştığında mast hücrelerinin degranülasyonu sonucu salınan histamin ve lökotrenler ile gelişir. Besin intoleransında ise (IgE aracılı olmayan) antijenin mast hücrelerini doğrudan etkileyerek reaksiyon oluşturduğu düşünülmektedir. Alerji Protein, Kimyasallar Hemen bulgu verir İntolerans Karbonhidratlar, protein, kimyasallar 30dk -24 saat Süt Alerjisi VS Laktoz İntolerans ÇÖLYAK Alerji ??? İntolerans ??? Peptidaz eksikliği ile ilişkilendirilmekte İmmün sistem dahil ! ÇÖLYAK ÇÖLYAK ÇÖLYAK ÇÖLYAK ÇÖLYAK ÇÖLYAK ÇÖLYAK METABOLİK HASTALIKLARDA BESLENME FENİLKETONÜRİ Kalıtsal metabolik bir hastalıktır Fenilalanin hidroksilaz enzimi eksiktir Fenilalanin aminoasidi tirozin aminoasidine dönüştürülemez Besinlerle alınan ve tirozine dönüştürülemeyen fenilalanin kanda ve diğer dokularda birikir Geri dönüşsüz ve ilerleyici beyin hasarına neden olur FENİLKETONURİ FENİLKETONURİ Tüm dünyada görülmekle birlikte hastalığın en sık görüldüğü ülke TÜRKİYE’dir Doğan her 4000-4500 çocuktan biri PKU Akraba evlilikleri oranın yüksek olmasının nedeni Karadeniz bölgesinde doğan her 2500 çocuktan biri PKU İlk aylarda belirti yok Çevresine karşı ilgide azlık Gelişimde gecikme Başını tutma, oturma, yürüme gibi becerilerde gecikme Havaleler Kalıcı zeka geriliği FENİLKETONURİ PKU, fenilalaninden kısıtlı özel bir diyet ile tedavi edilebilmektedir Hasta ve aileler diyeti çok iyi öğrenmelidir Tedaviye uymayan hastalarda zihinsel ve gelişimsel gerilikler görülebilir besinlerdeki protein sindirim fenilalanin kanda birikir beyin hasarı fenilalanin büyüme ve gelişme için gereklidir, bu nedenle kısıtlı olarak verilir. FENİLKETONURİDE BESLENME Diyet yaşam boyu sürmelidir Yetişkin olduklarında tedaviyi bırakanlarda algılamada güçlük, dikkat azalması gelişir Diyet her hasta için farklıdır Hastanın boyu, yaşı, kilosu, fenilketonürinin tipi, kan fenilalanin düzeyi, fenilalanini tolere etme gücü FENİLKETONURİDE BESLENME Diyet yaşam boyu sürmelidir Yetişkin olduklarında tedaviyi bırakanlarda algılamada güçlük, dikkat azalması gelişir Diyet her hasta için farklıdır Hastanın boyu, yaşı, kilosu, fenilketonürinin tipi, kan fenilalanin düzeyi, fenilalanini tolere etme gücü FENİLKETONURİDE BESLENME Serbest tüketilebilen besinler Mısır nişastası Sade lokum Sade akide şekeri çay, Ihlamur Adaçayı Sıvı yağ Çay şekeri Elma suyu Komposto suyu Gazoz Kolalı içecekler(aspartam içeren diyet içecek hariç) FENİLKETONURİDE BESLENME Yasak olan besinler 1 Süt ve süt ürünleri (süt,yoğurt, ayran, cacık, peynir ve çeşitleri, bunlarla yapılan besinler) Yumurta Et ve et ürünleri (kırmızı et, tavuk, balık, hindi eti, salam, sosis, sucuk, pastırma, kavurma, midye, kabuklu deniz ürünleri…) Hayvan sakatatları (beyin, karaciğer, böbrek..) Normal ekmek (buğday, çavdar, yulaf, mısır ekmekleri) FENİLKETONURİDE BESLENME Yasak olan besinler 2 Kuru yemiş (fındık, fıstık, leblebi, badem, ceviz, çekirdek çeşitleri) Kuru baklagil (kuru fasülye, nohut, iç bakla, mercimek, soya fasülyesi, kuru barbunya) Hazır besin (kraker, bisküvi, kek, kurabiye, pasta ve yasaklarla yapılmış bütün besinler) Aspartam ve fenilalanin içeren tatlandırıcılarla imal edilmiş bütün içecekler, sakız vs yiyecekler GALAKTOZAMİ Süt şekerinde (laktoz) bulunan galaktozun glukoza dönüştürülememesi sonucu oluşan kalıtsal bir metabolizma hastalığıdır. Beslenme güçlüğü, kusma, ishal, ağırlık kaybı, karında şişlik, sarılık benzeri belirtiler.. Galaktaz enzimi eksikliği !!! Enzim yetersizliğinden galaktoz glukoza dönüştürülemez ve dokularda birikerek zehirli etki yapar. Diyet tedavisi --- süt yerine ikame gıdalar (örn. Soya) FONKSİYONEL GIDALAR FONKSİYONEL GIDALAR En basit hali ile “temel beslenmenin ötesinde sağlık yararı sağlayan gıdalardır” Daha ayrıntılı olarak ise “normal bir diyetin bir parçası olarak tüketilebilen, geleneksel gıdaya benzer olan, ancak basit beslenme gereksinmelerinin sağlanmasının ötesinde fizyolojik roller kazandırmak üzere modifiye edilen gıdalardır” FONKSİYONEL GIDALAR Fonksiyonel gıdalardan beklenen, insan sağlığı ile ilgili olarak bir artı sağlaması veya hastalanma riskini azaltması, bir ya da daha fazla sayıda vücut fonksiyonunu hedefleyerek yararlı şekilde etkilemesidir. Bu gıdalar doğaldır, sağlığa olumlu bir etkide bulunan bir bileşen ilavesiyle ya da zararlı bir bileşenin uzaklaştırılması elde edilebilirler. Doğasında mevcut bir ya da daha fazla sayıda bileşeni değiştirilmiş bir gıda olabilir. Fonksiyonel Besinlerin Üretimi Tanımlama /eliminasyon Besinin doğal olarak içerdiği besin öğesi/bileşeninin konsantrasyonunu artırma Besinin doğal olarak içermediği, ancak sağlık üzerine yararlı olduğu bilinen bileşenleri ekleme Besin öğelerinin yerine geçen bileşenler ekleme Besin bileşenlerinin stabilitesini ve bioyararlılığını artırma Fonksiyonel Besinlerin Sağlıkla İlgili Hedef İşlevleri 1. Büyüme, gelişme ve farklılaşma 2. Sübstrat metabolizması (insulin, trigliserid metabolizması, vb) 3. Oksidatif strese karşı savunma 4. Kardiyovasküler fizyoloji 5. Gastrointestinal fizyoloji 6. Davranışsal ve psikolojik işlevler Karotenoidler Bileşen Mekanizma Besin Lutein/ Ispanak AOx, makular dejenerasyon (sarı Mısır Zeksantin nokta hastalığı) riskinde azalma Yumurta (Kalp, kanser, katarakt) International Food Information Council (IFIC), 2004 J Am Diet Assoc 2004;104:814-26 Prof.Dr. Gülay Koçoğlu Karotenoidler Bileşen Mekanizma Besin Likopen AOx, antimutajen Domates ve LDL-K oksidasyonu ürünleri (prostat, serviks, kolon, özefagus, rektum ve mide) (Kalp, kanser) Nutrition 2004;20:95-102 Biomed Pharmacother 2003;57:251-60 Am J Med 2002;113;S71-S88 Prof.Dr. Gülay Koçoğlu Diyet/Fonksiyonel Posa Bileşen Mekanizma Besin Diyet/ Tümör oluşumu ve gelişimi Yulaf, Kepekli Fonksiyonel LDL-K ve TG tahıl ürünleri Posa Kan glikoz düzeyinin Sebzeler Β-Glukan regülasyonu Meyveler Pektin (Kalp, kanser, diyabet, Kurubaklagiller Psyllium barsak) (karnıyarık otu) Biomed Pharmacother 2003;57:251-60 Am J Med 2002;113;S71-S88 Prof.Dr. Gülay Koçoğlu Kükürtlü Bileşenler İsothiosiyanatlar Bileşen Mekanizma Besin İsothiosiyanat Tümör oluşumu/gelişimi Brokoli, lahana, Karsinojen aktivasyonu karnabahar Phenethyl Karsinojen (PEITC) detoksifikasyonu Benzyl (BITC) (Kanser) Sulforaphanes Biomed Pharmacother 2003;57:251-260 Am J Med 2002;113;S71-S88 Prof.Dr. Gülay Koçoğlu Kükürtlü Bileşenler Bileşen Mekanizma Besin S’ lü AOx Soğan bileşenler Karsinojen detoksifikasyon Sarımsak Allicin, Tümör gelişimi Pırasa diallyl sulfide, LDL-K , TG diallyl disulfide, Kolesterol ve yağ asidi sentezi allyl mercaptan Kan basıncı , trombozis (kalp, kanser, HT) Biomed Pharmacother 2003;57:251-60 Am J Med 2002;113;S71-S88 Prof.Dr. Gülay Koçoğlu Monoterpenler Bileşen Mekanizma Besin Karsinojen detoksifikasyon Monoterpen Turunçgiller Tümör oluşumu/gelişimi d-Limonen LDL-K oksidasyonu Perillic acid HMG CoA redüktaz (Kalp, kanser) Biomed Pharmacother 2003;57:251-260 Am J Med 2002;113;71S-88S Prof.Dr. Gülay Koçoğlu Flavonoidler Bileşen Mekanizma Besin Flavonon AOx, antimutajen Turunçgiller Tangeritin Tümör oluşumu/gelişimi Naringenin (deri, meme,karaciğer, akciğer, Hesperidin mide, kolon) (Kanser) Nutrition 2004;20:95-102 Biomed Pharmacother 2003;57:251-60 Am J Med 2002;113;S71-S88 Prof.Dr. Gülay Koçoğlu Flavonoidler Bileşen Mekanizma Besin Flavonol AOx, antimutajen Soğan, Elma, Çay Kuarsetin Tümör oluşumu/gelişimi Brokoli, Marul Kaempherol LDL-K oksidasyonu Çilekgiller, Kırmızı Mirisetin şarap (Kanser, kalp) Biomed Pharmacother 2003;57:251-260 Am J Med 2002;113;S71-S88 Prof.Dr. Gülay Koçoğlu Flavonoidler Bileşen Mekanizma Besin Flavanol AOx, antimutajen Yeşil/siyah çay, Epicatechin Tümör oluşumu/gelişimi Kakao/çikolata EGK Karsinojen detox E-3-gallate Apoptozis EGKG LDL-K oksidasyonu (Kalp, kanser) Nutrition 2004;20:95-102 Biomed Pharmacother 2003;57:251-60 Am J Med 2002;113;S71-S88 Prof.Dr. Gülay Koçoğlu Flavonoidler Bileşen Mekanizma Besin Antosiyaninler AOx, antimutajen Elma, çilek, üzüm, Petunidin Tümör oluşumu/gelişimi armut, kiraz, Peonidin vişne, şeftali, erik Delfinidin Karsinojen detox Siyanidin Apoptozis LDL-K oksidasyonu (Kalp, kanser) Nutrition 2004;20:95-102 Biomed Pharmacother 2003;57:251-60 Am J Med 2002;113;S71-S88 Prof.Dr. Gülay Koçoğlu Flavonoidler Bileşen Mekanizma Besin İsoflavon AOx, östrojen/antiöstrojen, Soya, antimutajen, anjiogenez ,apoptozis Genistein LDL-K , LDL-K oksidasyonu Kurubaklagiller Daidzein TG ,HDL-K , trombozis (Kalp,kanser, Osteoporozdan korunma) Biomed Pharmacother 2003;57:251-60 Am J Med 2002;113;S71-S88 Prof.Dr. Gülay Koçoğlu Fitoöstrojenler Bileşen Mekanizma Besin Lignanlar LDL-K ,AOx, Keten tohumu Kumestran östrojen/antiöstrojen Yonca Enterolactone Yan etki:pro-oksidan Enterodial aktivite Coumestrol Biomed Pharmacother 2003;57:251-60 Am J Med 2002;113;S71-S88 Prof.Dr. Gülay Koçoğlu Sterol Bileşen Mekanizma Besin Bitki sterolleri TK ve LDL-K , AOx Soya Sitostanol Kolesterol emilimi fasulyesi Stigmasterol Yan etki: karotenoid emili yağı, Campesterol (Kalp) pirinç kepeği yağı Biomed Pharmacother 2003;57:251-60 Am J Med 2002;113;S71-S88 Prof.Dr. Gülay Koçoğlu Biyoaktif Bileşenler Bileşen Mekanizma Besin Inülin, FOS Buğday, soğan,muz, Gastrointestinal sağlığı sarımsak, pırasa, geliştirebilir enginar, yer elması, kuşkonmaz,hindiba Laktobasilli Gastrointestinal sağlığı Yoğurt, diğer süt Bifidobakteri ve immün sistemi ürünleri geliştirebilir International Food Information Council (IFIC), 2004 Prof.Dr. Gülay Koçoğlu Biyoaktif Bileşenler Bileşen Mekanizma Besin PUFA-n-3; TG, kalp hastalıkları, Su ürünleri DHA/EPA kalp ile ilgili ölümler, miyokardial infarktüs zihinsel ve görme işlevini sürdürmede katkıda bulunabilir International Food Information Council (IFIC), 2004 Prof.Dr. Gülay Koçoğlu Ayrıca; Nane, kekik, ada çayı, anason, defne yaprağı, maydonoz, dere otu, rezenede bulunan bazı Uçucu yağlar -------hipertansiyon, sindirim ve solunum sistemi hastalıkları, kanser, kalp hastalıklarından korur. PROBİYOTİKLER İnsanların veya hayvanların doğal mikroflorasına ait özellikleri geliştiren, tüketilmeleri sonucunda ağızda, gastrointestinal sistemde, üst solunum yollarında ya da üregenital kanallarda yararlı etkileriyle sağlığa ve iyileşmeye yardımcı olan tek veya karışık mikroorganizma kültürleridir. İrritable Bağırsak Endojen Sendromunun İnflamatuar bağırsak İnfant patojenleri hastalıklarının durdurma kontrolü kontrolü besin alerjisi semptomlarını azaltma Dengelenmiş Kolonizasyona İntestinal immün yanıt Doğal direnç mikrofloranın immüniyeti normalizasyonu İmmünomodülasyon güçlendirme Eksojen patojenleri Serum durdurma Probiyotikler Probiyotikler kolesterolünü düşürme Bağırsak epitellerine Safra tuzlarının vitaminler (örn, folik asit) Metabolik Etkileri dekonjigasyonu ve KZYA sağlama ve sekresyonu Bağırsaklarda Laktozun hidrolizi toksijenik/mutajenik Kolon kanser reaksiyon seviyesini riskini azaltma Laktoz azaltma toleransını geliştirme Int J Food Microbiol 2002 15;78:99-117 Fonksiyonel Besinlerin Önerilen Tüketim Düzeyi Besin Tüketim Düzeyi Yeşil/siyah çay 4-6 fincan/gün Soya protein 25 g/gün: kan lipitleri 60 g/gün: menopozal s Sarımsak 600-900 mg/gün: kan basıncı 1 diş serum kolesterolü Sebze-meyve 5-9 por kanser riski kan basıncı Besin Tüketim Düzeyi Fruktooligosakkaritler 3-10 g/gün Probiyotik ürün 1 SB/g Balık 180 g/hafta kalp hastalıkları Fonksiyonel Besin Piramidi Kakao/ Çikolata Bal Yağlar ve Şekerler Süt, Yoğurt ve Et, Tavuk, Balık, Yumurta,Kuru Peynir baklagil ve Yağlı tohum Brokoli, Brüksel lahanası, havuç, Elma, muz, çilek, böğürtlen, lahana, karnabahar, kereviz, greyfurt, meyve suları, limon, sarımsak, turp, enginar, soğan, pırasa, soya fasulyesi,domates portakal Sebzeler Meyveler Tam buğday ürünleri ,mısır ürünleri, yulaflı ürünler, pirinç, keten tohumu Ekmek, Tahıl, Pirinç ve Makarna Yeşil veya siyah çay Sıvı Southern Illinois University, Functıonal Foods For Health Program ,2004 AKDENİZ DİYETİ AKDENİZ DİYETİ Akdeniz diyeti olarak da bilinen Akdeniz tipi beslenmenin temel özelliği besin çeşitliliğine sahip olmasıdır. Sebze, meyve, ekmek ve diğer tahıllar, kuru baklagiller ile yağlı tohumlar gibi bitkisel kaynaklı besinler Akdeniz tipi beslenmede sıklıkla yer almaktadır. AKDENİZ TİPİ BESLENMENİN FAYDALARI Besin çeşitliliği Başta kalp ve damar hastalıkları, tip 2 diyabet ile obezite olmak üzere çeşitli kronik hastalıklardan koruyucu etki Biyoaktif bileşenler, antioksidanlar ve antiinflamatuvar ajanlar Akdeniz tipi beslenme ile meyve, sebze ve zeytinyağı tüketimi artmaktadır. Bu tür besinlerin tüketiminin artmasıyla birlikte E ve C vitamini gibi antioksidanların, flavonoidler ve fenolik bileşikler gibi polifenollerin ve biyoaktif bileşiklerin alımı da yüksek olmaktadır. Akdeniz tipi beslenme ile meyve, sebze, kuruyemişler ve kuru baklagillerin tüketimi posa alımını da artırmaktadır. Akdeniz tipi beslenme ile posa içeriğinin doygunluğu artırması, mide boşalmasını geciktirmesi, çiğneme süresini uzatması, etkilerinden dolayı obeziteden koruyucu etkisi bulunmaktadır. AKDENİZ TİPİ BESLENMENİN FAYDALARI Yemeklerin yanında salata tüketme ile de doygunluk sağlanmakta ve ana yemeklerin porsiyon miktarı küçülmektedir. Bunlara ek olarak salata, sebze yemekleri ve kuru baklagillere zeytinyağının eklenmesi ile lezzet ve tüketim daha fazla artmaktadır. Bu besinlerin tüketimi posa alımının artmasını sağlayarak daha düşük enerji alımı ile birlikte doygunluk sağlamaktadır. Balık ve zeytinyağı tüketimi ile doymuş yağ asitleri yerine doymamış yağ asitleri alımının artması da kalp damar hastalıklarından korumaktadır. Düşük enerji yoğunluğu ve düşük glisemik yükü metabolik kontrolü sağlamaktadır. Klinik, prospektif ve kesitsel 50 çalışmanın meta analizi ile Akdeniz diyetinin bel çevresi, HDL kolesterol, trigliseritler, kan basıncı, kan glukoz düzeyi üzerindeki olumlu etkileri sonucu metabolik sendromdan koruyucu özellik gösterdiği belirtilmektedir. AKDENİZ TİPİ BESLENMENİN FAYDALARI Kuzey Avrupa veya Amerika ile karşılaştırıldığında, koroner kalp hastalığı insidansının Güney Avrupa ülkelerinde, örneğin Fransa, İspanya, Yunanistan ve İtalya’da daha düşük olduğu belirlenmiştir. Bu farkın Akdeniz tipi beslenme ile ilişkili olabileceği düşünülmektedir. Yapılan çalışmalar sonucu Akdeniz diyetinin temelde kalp damar hastalıkları gelişiminden koruyucu olduğu bildirilmiştir. Yapılan bilimsel çalışmalarda yaklaşık 76 bin kadın 20 yıl süre ile izlenmiş ve Akdeniz tipi beslenme uyumu yüksek olan grubun uyumu düşük olan gruba göre kardiyovasküler hastalık riskinin %22 daha düşük olduğu belirlenmiştir. Kan kolesterolünü yükseltici doymuş yağın az olması, oksidasyona dayanıklı ve kan lipitlerini yükseltmeyen zeytinyağı içermesi, kan pıhtılaşmasını önleyici alfa-linolenik asitten zengin olması, LDL-kolesterol oksidasyonunu önleyici antioksidantlardan zengin olması nedeniyle koroner kalp hastalığı ve kanserden koruyucu olarak kabul edilmektedir. Akdeniz Tipi Beslenme Herkese Uyar mı? Herkesin uyum sağlayabileceği bir beslenme tipidir. Ancak, Akdeniz tipi beslenmenin etkilerinden faydalanabilmek için porsiyon kontrolüne dikkat edilmesi önemlidir! Akdeniz Tipi Beslenmede Neler Bulunur? Akdeniz tipi beslenme listesinde; Tam tahıl kaynağı besinler Sebze ve meyveler Kurubaklagiller Yağlı tohumlar Zeytinyağı Balık tüketimi ön plandadır. Bunun yanında kırmızı et ve doymuş yağ tüketimi azaltılmıştır. Akdeniz Tipi Beslenmede Kahvaltı? Akdeniz tipi beslenmede kahvaltıda; zeytin, yeşillik, salatalık, domates gibi besinlerin tüketimi süreklidir, bazen bunlara portakal da eşlik edebilir. Ekmek tüketilecekse tam tahıllı, kepekli ekmekler tercih edilebilir. Kahvaltıda yumurta veya peynir çok sık olmasa da tercih edilebilir fakat hazırlama sürecinde tereyağı ve benzeri doymuş yağ içerikleri kullanılmamalıdır. Akdeniz Tipi Beslenmede YASAKLAR ! Akdeniz tipi beslenmede uzak durulması gereken besinlerin arasında hayvansal kaynaklı doymuş yağ, iç yağlar ve şeker tüketimi gelmektedir. Akdeniz tipi beslenmede yumurta tüketilebilir. Ancak doymuş yağ içeriğinden dolayı yumurta tüketiminin haftada 1-2 ile sınırlamak Akdeniz tipi beslenmeye uygun olacaktır. AKASYA DİYETİ Anadolu Asya ve Akdeniz arasında bir köprü olma niteliği taşıdığı gibi beslenme rejimi açısındanda Akdeniz ve Asya diyetinin tipik özelliklerini taşımaktadır. Böylece Ülkemizde Akdeniz ve Asya diyetlerinin karışımı olan akasya “AKdenizASYA” diyetinden söz edebilir AKASYA DİYETİ ÖZELLİKLERİ Bu iki kıtanın diyetinde de çok çeşitli tahıl, sebze, meyve, baklagiller ve nohutun kullanıldığı yemekler bulunmaktadır. Meyve ve sebzelerin mümkün olduğunca az işlem görmesi, imkan olan yerlerde mevsiminde taze tüketilmesi ve lokal olarak üretilmesi önemlidir (bu koşullar çoğunlukla, söz konusu gıdaların mikro besinlerinin sağlığı geliştiren özelliklerini ve antioksidan içeriğini maksimum düzeye ulaştırır). Genel olarak sıvı ve katı yağların (tereyağı ve margarin de dahil) yerini alan zeytin yağı kullanılır ve diyetteki temel yağdır. Toplam yağ tüketimi kalorinin % 35’inden fazlasını teşkil eder. Kalorinin sadece % 8 ya da daha azını oluşturan doymuş yağlar, et ve süt tüketimiyle sınırlıdır. Tüketilen yağların büyük çoğunluğu bitki ve balık kaynaklıdır. Süt ürünleri günlük ve genelde peynir ve yoğurt olarak tüketilirler. AKASYA DİYETİ ÖZELLİKLERİ Balık ve kümes hayvanları haftada 1 ila 3 kez arasında tüketilir. Haftada dört yumurtaya kadar olacak şekilde yumurta yaklaşık gün aşırı tüketilir (buna yemekler ve hamur işlerinde kullanılanlar dahildir). Taze meyve tipik günlük tatlıdır, şekerli tatlılar (çoğunlukla bal olarak) ve doymuş yağlar haftada birkaç kezden fazla tüketilmez. AKASYA DİYETİ ÖZELLİKLERİ Sağlıklı kilo, form ve sağlıklı kalmayı destekleyen düzeyde düzenli fiziksel aktivite yapılır. Günde ortalama 6 bardak su içilir. Bu iki kıtada da yaşayan insanlar hayata bakışlarında iyimser, aile bağları kuvvetli ve hergün gün içinde kendilerini rahatlatmak ve dinlendirmek amacıyla kendilerine özel zaman ayırmaktadırlar.(Örneğin; Akdeniz bölgesindeki öğle uykusu(siesta) ve Asya’daki Thai Chi ve yoga gibi.) Çeşitli tahıl içerikleri yiyeceklerden düzenli olarak tüketilmeli Öğütülmemiş tahıllardan yapılan yiyecekler yaşam kalitesini yükselten hastalıkları önleyici fitokimyasal ve antioksidan kaynağıdır. Akdeniz ve Asyalı insanlar, yüzyıllardır geleneksel olarak tahıllı gıdaları, protein kaynakları (balık, fasulye, kümes hayvanı eti) ve yağ (zeytinyağı, yerfıstığı yağı) ile tüketmektedirler Bol bol sebze ve meyve tüketilmeli Bazı hastalıklara karşı savaşan bileşenlerin sebzelerde, antioksidanlar, fitokimyasallar, diyet lifi ve gerekli vitamin ve minerallerinde meyvelerde bulunduğu bilinmektedir. Ayrıca, sebze ve meyveler iyi bir enerji kaynağı olmakla beraber vücuttaki karbonhidrat miktarını arttırırlar. Daha çok iyi yağ, daha az kötü yağ tüketilmeli Günlük yağ tüketiminde dikkat edilmesi gereken diğer bir konu da yağda bulunan yağ asitlerinin doymuşluk-doymamışlık durumudur. Amerikan Kalp Birliği; günlük gereksinimi n 1/3’nü doymuş (yani tereyağı, margarin), 1/3’nü tek doymamış (zeytinyağı), 1/3’nü çok doymamış (ayçiçeği, mısırözü, soya) yağ asitlerinden olmasını tavsiye etmektedir.Dolayısıyla günlük alımı zorunlu olan esansiyel (temel) yağ asidi gereksinimi de karşılanmış olur Bol bol baklagil, kuruyemiş ve olgunlaşmış tohum tüketilmeli Baklagiller (fasulyeler, bezelye, mercimek) karbonhidrat ve protein yönünden zengin değerli kaynaklardır. Karbonhidratlar kaslar ve beyinin yakıt kaynağını oluştururken, proteinler ise vücudun gelişmesi ve onarımı için kullanılır. Yani bu iki besin öğesi de iyi bir sağlık için gereklidir. Baklagil ve fasulyelerin içerdikleri karbonhidrat, protein ve life ek olarak esansiyel vitamin ve çinko, fosfor, magnezyum, potasyumunda aralarında bulunduğu mineralleri de içermektedir. Bu mineraller daha iyi bir kas tonu geliştirilmesinde, enerji ve dayanıklılığın arttırılmasında önemlidirler. Baklagiller aynı zamanda demir ve vitamin B yönünden de zengindirler. Fiziksel aktivite günlük hayata dahil edilmeli Günlük hayata dahil edilen fiziksel aktivite sağlığı iyileştirmede en etkili yollardan biridir. Bu aktivite sonucu kalori yakarak aynı zamanda bazal metabolizma hızını veya istirahat halindeki metabolizma hızı desteklenmektedir.