İticiÜ-Psikolojide Araştırma Yöntemleri 2 PDF
Document Details
Uploaded by Deleted User
İtici Ü
Orhan Doğan
Tags
Summary
Bu belge, Psikoloji alanında araştırma yöntemlerini ele alan bir sunum. Bilimsel yöntem, veri toplama teknikleri ve temel kavramlar gibi konuları kapsıyor. Ayrıca farklı bilim dallarına ve bilgi edinme yollarına da değiniliyor.
Full Transcript
PSİKOLOJİDE ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ Prof. Dr. Orhan DOĞAN YARARLANILAN KAYNAKLAR * Batuhan H. Bilim ve Şarlatanlık. Üçüncü baskı, İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 1995. * Böke K (Ed.). Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemleri. Üçüncü baskı, İstanbul: Alfa, 2011. * Bulduk S....
PSİKOLOJİDE ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ Prof. Dr. Orhan DOĞAN YARARLANILAN KAYNAKLAR * Batuhan H. Bilim ve Şarlatanlık. Üçüncü baskı, İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 1995. * Böke K (Ed.). Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemleri. Üçüncü baskı, İstanbul: Alfa, 2011. * Bulduk S. Psikolojide Deneysel Araştırma Yöntemleri. İkinci baskı, İstanbul: Çantay Kitabevi, 2008. * Day RA. Bilimsel Bir Makale Nasıl Yazılır ve Yayımlanır? G Aşkar Altay (Çev.), Ankara: TÜBİTAK Matbaası, 1997. * Doğan O. Psikiyatrik Epidemiyoloji. Sivas: Esform Ofset, 2011. * Özgür S. Sağlık Alanında Araştırma Yöntemleri. Üçüncü baskı, Ankara: Güneş Tıp Kitabevleri, 2009. * Şenel A (Ed.). 50 Soruda Bilim ve Bilimsel Yöntem. İstanbul: 7 Renk Basım Yayım, 2012. * Yıldırım A, Şimşek H. Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma Yöntemleri. Dördüncü baskı, Ankara: Seçkin Yayıncılık, 2004. * Yıldırım C. Bilim Felsefesi. On altıncı basım, İstanbul: Remzi Kitabevi, 2012. BİLİM VE ÖZELLİKLERİ İnsan ve bilgi - I * İnsanın kültürel evrimi soru sormakla başlamıştır. İlk çağlardan bu yana insanlar kendilerini ve çevrelerini tanımak; doğa olaylarını ve sosyal olayları anlamak istemiştir. * Bu durum doğal bir merakın ötesinde doğa üzerinde egemenlik kurmakla da ilgilidir. * İnsanlar doğanın bir parçasıdır. Diğer canlılar gibi bir nesneler dünyasında yaşar. Onlardan önemli bir fark olarak kendisi, diğer nesneler ve dünya hakkında bilgiler edinir; bu bilgilere göre davranır. İnsan ve bilgi - II * İnsanlar diğer hayvanlardan farklı olarak davranışlarını zihninde de yapar ve belleğinde tutar. Bu açıdan bakılınca bilgi, somut dünyanın insan zihnindeki simgesel yansımasıdır. * İnsanlar bir yandan somut dünyayla ilişki kurup onlar hakkında düşünürken, bir yandan da simgelerin üzerinde düşünür. Düşünmeyle somut dünyadaki nesnelerin dışında simgeler geliştirir. * Bu simgeler insanın davranışlarını, duygularını ve sonuçta somut dünyayı etkileyebilir. İnsan ve bilgi - III * İnsan öğrenme çabasını, toplumu ve doğayı etkilemesini ‘maddesel ve simgesel araçlar’ aracılığıyla gerçekleştirir. * B. Franklin: Araç yapan canlı-Homo faber * K. Marx: İnsanlar araçlarını değiştirip geliştirebilir. * E. Cassirer: Araçlar salt maddesel değil, aynı zamanda simgeseldir-Homo symbolicum * Homo technologicum Bilgi ve bilim - I * Yaygın bir tanımlamaya göre bilim, ‘örgün bir bilgiler bütünü’dür; ancak bu tanım yeterli değildir. * Bir şeyin bilgi sayılabilmesi için üç koşulu karşılaması gerekir: - O şey bir önerme ile dile getirilebilmelidir (Bir tümce ile belirtilen doğru veya yanlış yargı). - Önermenin doğruluğunu gösteren kanıt olması, - Önermenin doğruluğuna inanılması. Bilgi ve bilim - II * ‘Örgün’ terimi önermelerin mantıksal bir ilişki içinde olması gerektiğini gösterir. Önermeler mantıksal bir düzenle bir sistem oluşturmalıdır. * Bunlara göre bilimin tanımı, hem çok geniş, hem de çok dardır. * Geniştir, çünkü telefon rehberi de örgün bilgiler bütünüdür, fakat bilim değildir. Dardır, çünkü bilgi bir üründür. Oysa bilim bir sonuç olduğu kadar, bir süreçtir de. Bu süreç bilimsel düşünme, yöntem, araştırma ile bir bulma ve doğrulama çabasıdır. Bilgi edinme yolları * Bilgi edinme, bilimsel ve bilimsel olmayan yollarla olabilir. * Bilimsel bilgi, bilimsel yöntemlerle elde edilir. Bilimsel yöntem bunun için çeşitli teknikler kullanır. Bu tür bilgi, bilimin özellikleriyle yakından ilgilidir. * Bilimsel olmayan bilgi edinme yolları arasında sezgi, sağduyu, otoriteye dayanma, yargılama, duyumlar ve kişisel deneyimler, demokratik karar, yasal bakış açısı sayılabilir. Bilimsel olan ve bilimsel olmayan bilgi Özellik Bilimsel olmayan Bilimsel ______________________________________________________________________________________________________ _ Gn. yaklaşım Sezgisel Görgül Gözlem Kontrolsüz, rasgele Kontrollü, sistematik Kavramlar Belirsiz, çok anlamlı Açık ve net Aletler Belirsiz, kesin değil Belirli, kesin Ölçüm Geçerli ve güvenilir değil Geçerli ve güvenilir Varsayım Sınanamaz Sınanabilir Tutum Eleştirel değil, kolayca Eleştirel ve kuşkucu kabul veya reddedilir Bilimi tanımlamak - I * Bilimi tanımlamak pek kolay değildir, herkesin üzerinde anlaştığı bir tanımı yoktur. * Bilim bir düşünme yöntemi olarak görülebilir. Bilimsel düşünme belli bir zihinsel disiplin gerektirir. Bilimsel düşünmeye sahip olan kişiler gerçeğe yönelir, yargıları tutarlıdır, dogmatik düşünmez, dayanaksız genellemelerde bulunmaz. Doğa olaylarını ve sosyal olayları doğaüstü güçlerle değil, doğal olayları inceleyerek açıklamaya çalışır. Bilimi tanımlamak - II * Bilimsel düşünme bir anlama, bulma ve doğrulama yöntemidir. * Evreni ve olayları anlama, açıklama çabaları bilim dışı yollarla da ortaya konmuştur: Mitoloji, din, metafizik. Bunların hiç biri bilimsel yöntemin ortaya koyduğu güvenilir bilgiye ve açıklama gücüne ulaşamamıştır. * Bilim durağan değil, sürekli ve artan bir hızla gelişen, değişen; çok yönlü ve sınırları yer yer belirsiz bir etkinlik olduğu için tanımlanması güçtür. Bilimi tanımlamak - III * Bilimin bazı tanımları şöyledir: - ‘Gerçeği (doğruyu) arama etkinliğidir,’ - ‘İnsanın deneyim ve yaşantısını betimleme, yaratma ve anlama etkinliğidir,’ (R.B. Lindsay) - ‘Üzerinde herkesin birleşebileceği yargıları konu alan bir çalışma alanıdır,’ (N. Campbell) - ‘Her türlü düzenden yoksun algılarla mantıksal olarak düzenli düşünme arasında uygunluk sağlama çabasıdır,’ (A. Einstein) Bilimi tanımlamak - IV - ‘Gözlem ve gözleme dayalı akıl yürütme yoluyla önce dünyaya ilişkin olguları, sonra bu olguları birbirine bağlayan yasaları bulma çabasıdır.’ (B. Russell) - ‘Denetimli (sistematik) gözleme ve gözlem sonuçlarına dayalı mantıksal düşünme yoluyla olguları açıklama gücü taşıyan varsayımlar bulma ve bunları doğrulama yöntemidir.’ - ‘Evrenin veya olayların bir kısmını konu alarak çeşitli yöntemlerle gerçeğe dayandırarak genellenebilecek yasalara varma etkinliğidir.’ Bilimin özellikleri - I Bilimin bazı önemli özellikleri şunlardır: 1. Bilim olgusaldır: Bilimsel önermeler doğrudan veya dolaylı olarak gözlenebilir olguları anlatır. Kendiliğinden veya tanım gereği doğru olan önermelerle uğraşmaz. (Dört ayaklı hayvanlar hayvandır. Kırmızı nesneler renklidir.) 2. Bilim mantıksaldır: Bilimin ulaştığı sonuçlar kendi içinde tutarlıdır, doğrulama işleminde mantıksal düşünme ve çıkarsama kurallarından yararlanır. Bilimin özellikleri - II 3. Bilim nesneldir: Doğruyu arama çabasında nesnellik mutlak değil, sınırlıdır. Araştırmacı da duyguları olan, değer yargıları olan bir insandır. 4. Bilim eleştiricidir: Bilim, bilim dışı görüşlere olduğu kadar, kendi içinde de eleştirici tutumdadır. Kuramlar yeterince güçlü değilse, değiştirilebilir veya bırakılabilir. 5. Bilim görelidir, kendi kendini düzelticidir: Kendini eleştirme özelliği kendini düzeltme olanağı sağlar. Hatalar ayıklanır. Değişmez doğrular yoktur. Bilimin özellikleri - III 6. Bilim yansızdır: Siyasal görüşlerden, inançlardan, değer yargılarından etkilenmez. 7. Bilim sınırlıdır, seçicidir: Bilimin toplum ve kültür yönünden belli bir yeri vardır. Araştırdıklarının sınırlarını önceden belirler, o sınırlar içinde kalır. Evrende olup bitenlerin ancak bir bölümünü inceler. 8. Birikme (ucu açık olma) özelliği: Bilimin yöntemi ve ürünleri evrensel ve ortaktır. Ürünleri birikerek bir bütün oluşturur. Bilimde belli bir son yoktur; başlangıcı kabaca belli, fakat sonu belli değildir. Bilimin özellikleri - IV 9. Bilim genelleyicidir: Tek tek olgularla değil, olgu türleriyle ilgilenir. Sınıflama bilimsel araştırmada ilk adımı oluşturur. 10. Herkese açık olma, yinelenebilirlik: Bilim ve bilimsel veriler herkese açıktır, herkese iletilebilmelidir. Çalışma yinelenebilmelidir. Diğer bilim insanlarına sunulmayan hiçbir yol ve bilgi geçerli olamaz. 11. Seçenek sunma: Doğa bilimlerinde sonuç/çözüm tektir. Toplumsal konularda tek bir çözüm yoktur, birden çok açıklama/seçenek vardır. Seçeneklerden hangisinin geçerli olacağı açık değildir. Bilimin özellikleri - V 12. Ölçülebilirlik: Bilimsel verilerin niceliksel olarak ortaya konması giderek önem kazanmaktadır. Veriler basit gözlemle değil, ölçme yoluyla saptanarak sayısal verilere dönüştürülmektedir. Günümüzde bir bilim dalının değişkenleri ölçülebilir biçimde tanımlaması ve buna uygun ölçme araçlarını kullanması, o bilim dalının ilerleme düzeyiyle ilgili kabul edilmektedir. Hangi bilim? - I * Bilim ile genel olarak dar kapsamlı ‘temel bilimler’ anlaşılır: Fizik, kimya, biyoloji, ruhbilim, toplumbilim. * İlk üçü ‘doğa bilimleri,’ son ikisi ‘toplum/insan bilimleri’ olarak bilinir. * Bu ayrım ‘bilimler’ kavramını gündeme getirir. Bu yapay bir ayrımdır ve sorunlara yol açar: Moleküler psikobiyoloji, evrimsel insan biyolojisi, fiziksel insanbilim (antropoloji) hangi grupta düşünülecektir? * Sağlık bilimleri ve tüm mühendislikler ‘uygulamalı bilimler’i (alanları) oluşturmaktadır. Hangi bilim? - II * Felsefe, mantık, matematik, tarih, dilbilim, eğitim, iletişim bilimleri kendi başlarına birer küme oluşturmaktadır. * Bu bakış açısına göre, bilim terimi üç alt kümeden ve bunlar da daha alt kümelerden oluşmakta ve ‘bilimler’den söz etmek gerekmektedir. * Tüm bilimler bilimsel yöntemin aynı türlerini veya tekniklerini; aynı çözümlemeleri kullanmaz: - Doğa bilimleri deneysel yöntemi kullanır. Örneğin, fiziğin verileri nicelikseldir (niceldir). Hangi bilim? - III - Antropoloji gözlem ve görüşme yoluyla veri toplar, verileri nitelikseldir (niteldir). - Ruhbilim hem nicel, hem de nitel yollarla veri toplayabilir. * Farklar veri toplama ve değerlendirmededir. * Bilim salt bilim insanları ve bilimsel araştırmalarla sınırlı değildir, toplumla da paylaşılmalıdır. * Gerçek bir entelektüel bilim insanı ulaştığı bilimsel bilgileri topluma iletmenin ve toplumu aydınlatmanın yolunu bulmalıdır. Hangi bilim? - IV * Popüler bilim, bilimsel bilgi ve kuramların herkesin anlayabileceği dil ve biçemle aktarılmasıdır. * Bilimin magazinselleştirilmesi: Bilimin içeriğinin saptırılması, yozlaştırılması, sulandırılmasıdır. Bu tür yaklaşım her tür bilim dışılığa izin verir. * Bilim insanı bilimi toplumsallaştırmakla da yükümlüdür. Konuyu iyi bilirse, basit anlatır. Büyük bilim insanlarının aynı zamanda popüler bilim yazarları olması tesadüf değildir: Kopernik, Galile, Kepler, Newton, C. Darwin, J. Watson, A. Einstein, S. Hawking, C. Sagan, K. Lorenz … TEMEL KAVRAMLAR Bilimsel yöntem ve araştırma teknikleri - I Bilimsel yöntem - I * Yöntem hem zihinsel, hem de eylemsel yönü bulunan dinamik bir süreçtir. Yalnız veri elde etmek için kullanılan araçlara indirgenemez. * Bilimsel yöntem sorunun farkına varılması, kavranması ve sistematize edilmesi, varsayımlar oluşturulması, araştırma ve veri toplama tekniklerinin belirlenmesi, verilerin toplanması, verilerin çözümlenmesi, çözümlemelerin yorumlanması ve rapor yazılması aşamalarından oluşan bir süreçtir. Bilimsel yöntem ve araştırma teknikleri - II Bilimsel yöntem - II * Bilimsel yöntemin zihinsel yönünü varsayımlarda bulunma, bunlardan gözlenebilir sonuçlar çıkarma, bu sonuçlardan olguların doğruluğunu sınama işlemleri oluşturur. Olgu, gözlem ve deney sonuçlarından sağlanmış bir bilgidir. * Bilimsel yöntemin eylemsel yönünü gözlem, deney ve ölçme oluşturur. Bilimsel yöntem ve araştırma teknikleri - III Araştırma teknikleri * Araştırma teknikleri bilimsel yöntemin bir aşamasında kullanılan araçlardır. Hem doğa bilimlerinde, hem de toplum bilimlerinde gözlemsel ve deneysel olarak iki grupta ele alınır. * Gözleme dayalı araştırma teknikleri de tanımlayıcı ve çözümleyici olmak üzere iki gruba ayrılır. Bilimsel yöntem ve araştırma teknikleri - III Nitel araştırmalar * Nitel araştırmanın aşamaları: Araştırma sorularının oluşturulması, örneklemin belirlenmesi, verilerin toplanması, verilerin yorumlanması, kuram ve kavramların oluşturulması. * Nitel bir araştırmada veri toplama teknikleri şunlardır: Yapılandırılmamış görüşme, anket, doğal ve sistematik gözlem, odak grup görüşmeleri, içerik analizi, resmi istatistikler. Tümevarım ve tümdengelim - I * Bilimsel etkinlikler büyük ölçüde zihinsel yargılama gerektirir. * Uslamlama, ‘eski yaşantılara veya bilgilere dayanarak zihinde oluşturulan yargılar aracılığıyla yeni yargılara varma süreci’dir. Örneğin: ‘A, C’den büyüktür.’, ‘B, C’den küçüktür.’, ‘O halde A, B’den büyüktür.’ uslamlamasında ilk iki yargı gözlemle veya bilgiyle bilinmektedir. Gerçekte A ile B karşılaştırılmadan, ilk iki yargının mantıksal sonucu olarak aralarındaki ilişki ortaya konmuştur. Tümevarım ve tümdengelim - II * Uslamlamada algılama ve öğrenme süreçleri önemlidir. * Uslamlama iki grupta incelenir: 1. Tümevarım yoluyla uslamlama: Birçok gözlemin veya bilginin bir araya getirilerek genel bir yargıya varılmasıdır. Bir tek olgudan genellemeye gidilemez. Bu tür uslamlamada yeteri kadar gözlem yapılması, olayın incelenmesi veya yeterli bilginin toplanması gereklidir. Bilimsel çalışmalarda ve bilimin gelişmesinde bu yöntem önemlidir ve çok kullanılır. Tümevarım ve tümdengelim - III 2. Tümdengelim yoluyla uslamlama: Bir genellemenin tek bir özgül duruma uygulanmasıyla yeni bilgilerin elde edilmesidir. * Genel olarak tümevarım ve tümdengelim yoluyla uslamlamanın ikisi de kullanılır. Bazıları tümevarım yoluyla uslamlamanın daha önemli olduğunu öne sürmekle birlikte, bir problemle karşılaşınca, problemin niteliğine göre ikisi de kullanılabilir. Nedensellik - I * Psikoloji, ‘insan ve hayvan davranışlarını, davranışların nedenleriyle sonuçları arasındaki ilişkileri inceleyen’ bir bilim dalıdır. * Nedensellik (causality) kavramı, iki değişken arasındaki doğrudan bir neden-sonuç ilişkisinin bulunmasını gösterir. * Korelasyon (correlation) kavramı, iki değişken arasında var olan ilişkiyi gösterir. Bu ilişki doğru veya ters (positive or negative) nitelikte olabilir. İki değişkenin aynı yöndeki değişmesine doğru ilişki; biri artarken diğerinin azalmasına ters ilişki denir. Nedensellik - II * Nedensellik veya bir neden-sonuç ilişkisi için, ilişkinin bulunması ön koşuldur ve toplam üç koşulun karşılanması gerekir: 1. İlişkinin varlığı, 2. İki değişken arasındaki ilişkiyi etkileyen bir başka değişkenin olmaması, 3. Değişkenler arasında bir zaman sıralamasının olması. Nedensellik - III 2.a. İki değişken arasındaki ilişkiyi, araya giren bir başka değişken (intervening variable) etkileyebilir. Araya giren değişken, iki değişkenin birbirini doğrudan etkilemesini önler. B A C 2.b. Dışarıdan bir değişken iki değişken arasındaki ilişkiyi etkileyebilir. (Kontrol değişkenleri - control variables) Nedensellik - IV A B C 3. Açıklanmak istenen değişken (bağımlı değişken) açıklayan değişkenden (bağımsız değişken) önce değişmemelidir. Değişkenler - I * Değişken: Araştırmacının gözlediği, ölçtüğü, manipüle ettiği, karşılaştırdığı, kontrol ettiği ögelere denir. Bir başka açıdan değişken, kavramların sayısal olarak ölçülebilir durumlarıdır. Değişkenin özellikleri: - Bir kavramın değişken olarak nitelendirilebilmesi için iki veya daha çok değer alabilmesi gerekir. - Olası tüm değerleri kapsamalı ve bunlar sayısal olarak belirtilebilmelidir. Değişkenler - II Değişken türleri * Sosyal bilimlerdeki araştırmalarda kullanılan değişkenler genel olarak üç başlıkta incelenir: 1. Kontrol durumlarına göre: Bağımsız, bağımlı, ara değişkenler, 2. Aldıkları değerlere göre: Sürekli olan, sürekli olmayan, 3. Ölçme düzeyine göre: Kategorik (isimsel, sıralı), sayısal (aralıklı, orantılı) değişkenler. Kontrol durumlarına göre değişkenler - I * Bağımsız, bağımlı, ara değişkenler Bağımsız değişkenler (independent variables) * Varsayımda nedensel bağlantı kurulan belirleyici değişkenlerdir. Araştırmacı sistematik bir biçimde manipüle eder. * Varsayımlar iki olgu arasındaki belirli yönde değişen bir ilişkiyi gösterir (Yoksulluk suç oranını artırır). Bu ilişki doğru veya ters bir ilişki olabilir. Bu örnekte bağımsız değişken yoksulluktur. Kontrol durumlarına göre değişkenler - II Bağımlı değişkenler (dependent variables) * Bağımsız değişkene bağlı olarak değiştiği kabul edilen, araştırmacının yaptığı manipülasyondan etkilenen değişkenlerdir. Yukarıdaki örnekte suç oranı bağımlı değişkendir ve yoksulluk düzeyine göre değişeceği öngörülmektedir. * Bağımsız değişken zaman olarak bağımlı değişkenden önce gelir. Kontrol durumlarına göre değişkenler - III Ara değişkenler (control variables) * Bağımsız değişkenle birlikte bağımlı değişkeni etkileyebilecek değerlerdir. Bunlar varsayımda yer almasa da, değerlendirmeye alınır. * Örnekte suç oranını etkileyen tek etken yoksulluk değildir. Örneğin, cinsiyet, kişilik yapısı, eğitim düzeyi, dürtü kontrol bozukluğu, davranım bozukluğu gibi etkenler de etkilidir. Bunlar bağımlı değişkeni açıklayıcı niteliktedir. Aldıkları değerlere göre değişkenler - I * Sürekli ve sürekli olmayan (kesintili-süreksiz) değişkenler Sürekli değişkenler (continuous variables) * Bir dağılım aralığında salt tam sayı değerlerini değil, kesirli değerleri de alabilen değişkenlerdir. Buna göre, sonsuz sayıda değer alabilir. * Boy, ağırlık, yaş, bir ilde yüz bin kişiye düşen okul veya psikolog sayısı gibi değişkenler bu gruba girer. Aldıkları değerlere göre değişkenler - II Sürekli olmayan değişkenler (discrete variables) * Aldıkları değerler tam sayı veya sınıflandırılmış bazı özellikler olarak belirtilen değişkenlerdir. Bu değişkenler kesirli değer alamaz. * Sürekli olmayan değişkenler tam sayıyla veya var/yok olarak belirtilir: Cinsiyet, çocuk sayısı, çocuk veya erişkin, depresyonu var veya yok gibi. Ölçme düzeyine göre değişkenler - I * Kategorik, sayısal değişkenler Kategorik değişkenler (categorical variables) * Salt sınırlı sayıda değerler alabilen ve analiz biriminin sahip olduğu özelliğe göre sınıflandırılabilen (nitel) değişkenlerdir. * Nitel oldukları için sayısal değerleri yapaydır. Analiz birimlerinin özellikleri iki veya daha çok seçenekle belirtilir: Cinsiyet, medeni durum, SED… * İsimsel ve sıralı olarak iki gruba ayrılır. Ölçme düzeyine göre değişkenler - II 1. İsimsel (nominal) değişkenler: Gerçek sayısal değerleri olmayan ve verilen değerleri arasında hiyerarşinin olası olmadığı değişkenlerdir. * Cinsiyet, ırk, dil, din bunlardandır. Tepe değeri (en sık gözlenen değer) dışındaki ölçütler kullanılmaz. - İkili (binary) değişkenler: Sıfır veya bir biçiminde iki değerle kodlanan değişkenlerdir. Cinsiyet, hastalık var/yok gibi. Bunların yorumlanması ve istatistiksel teknikleri farklıdır. Ölçme düzeyine göre değişkenler - III 2. Sıralı (ordinal) değişkenler: Değerler arasında belli bir ölçüte bağlı olarak hiyerarşik bir sıralamaya sahip olan değişkenlerdir. Burada ölçütün ne olduğu açıkça belirtilmelidir. * Sıralı değişkenlere de yapay bir değer verilir (İklim- saldırganlık örneği). * En klasik sıralı değişken örneği Likert tipi ölçütlerdir. * Sıralı değişkenlerde değerler arasında bir orantılılık değil, azlık-çokluk bildirilir (Rütbe örneği). Ölçme düzeyine göre değişkenler - IV Sayısal (numerical) değişkenler * Özelliklerin miktar olarak ve sayısal (nicel) açıdan açıklanabildiği değişkenlerdir. Bunlar yapay değil, gerçek değerlerdir. * Değişkenlerin arasında sıralama vardır, kategorize edilerek sıralı değişkenlere de dönüştürülebilir (önerilmez). * Sayısal değişkenler aralıklı ve orantılı olmak üzere iki gruba ayrılır. Ölçme düzeyine göre değişkenler - V 1. Aralıklı (interval) değişkenler: Anlamlı bir sıfır noktası olmayan, değerler arasında oransallık bulunmayan, ancak standart biçimde ölçülebilen değişkenlerdir. * Sıcaklık değişkeni için gerçek bir sıfır noktası yoktur. Sıfır derece ölçülmesi sıcaklığın olmadığını göstermez. Farklı ölçüm sistemlerine göre suyun donma derecesi farklıdır, bu nedenle sıcaklık değerleri yapaydır. (0˚, 32˚, 273˚) * Aralıklı değişkenler genellikle süreklidir ve değerler arasındaki fark eşittir. Ölçme düzeyine göre değişkenler - VI 2. Orantılı (ratio) değişkenler: Hem anlamlı bir sıfır noktası olan, hem de değerler arasında anlamlı orantılar bulunan aralıklı ve sürekli değişkenlerdir. * Boy, ağırlık, yaş birer orantılı değişkendir. ÖLÇME, GEÇERLİLİK, GÜVENİLİRLİK Ölçüm - I * Bir araştırmanın sonuçlarının ve yorumlanmasının doğru olması için ölçme araçlarının uygun olması ve ölçümlerin hatasız yapılması gerekir. * Ölçme araçlarının doğruluk düzeylerinin incelenmesi ve ölçümlerin iyileştirilmesi için yapılan çalışmalar geçerlilik ve güvenilirlik çalışmalarıdır. * Sosyal bilimlerde kullanılan kavramlar soyuttur ve gerçek yaşamda karşılık bulmayabilir. Örneğin, yoksulluk, anomi, madde kötüye kullanımı, sosyal sınıf böyledir. Ölçüm - II * Ölçme, bir anlamda soyut kavramları ampirik göstergelere bağlama çalışması olarak görülebilir. * Deneysel (ampirik) göstergeler bir soruya verilen yanıt veya bir davranış, bir tepki olabilir. Bu göstergelerle soyut kavramlar arasındaki ilişkinin sağlamlığı, neden-sonuç ilişkileri hakkındaki yorumları daha gerçekçi yapar. * Bir anketteki yoksullukla ilgili soruya verilen yanıt ne kadar doğru bilgi verir? Deneysel göstergelerin kuramsal kavramları temsil yeteneği de önemlidir. Ölçüm - III * Deneysel göstergenin ilgili olduğu soyut kavramı ne kadar doğru ölçtüğü geçerlilik kavramıyla belirtilidir. * Geçerlilik (validity), ‘ölçme aracının ölçülmek istenen kavramı ne kadar doğru ölçtüğü’dür. * Güvenilirlik (reliability), ‘ölçüm araçlarının sonuçlarının tutarlı ve kararlı olması’nı gösterir. Ölçme aracı benzer koşullarda kullanıldığında benzer sonuçlar bulunur. Sonuçlar birbirine ne kadar yakın ve dar bir aralıkta kümelenirse, ölçüm o kadar güvenilirdir. Ölçüm - IV * Her ölçümde bir hata payı vardır. İki tür hatadan söz edilir: Tip 1 hata, tip 2 hata. * Tip 1 hata (hatalı pozitif): Gerçekte bulgu iddiayı desteklemese de, destekliyormuş gibi kabul etme durumunda oluşur. Örneğin, hamile olması olanaksız bir erkeğin ‘hamile’ olduğunu iddia etmek bulguyu desteklememektedir. * Tip 1 hata, doğru olan bir boş hipotezi reddettiğimiz zaman ortaya çıkar. Boş hipotez sıfır hipotezidir. Ölçüm - V * Tip 2 hata (hatalı negatif): Gerçekte bulgu iddiayı desteklese de, desteklemiyormuş gibi kabul etme durumunda oluşur. Örneğin, gerçekten hamile bir kadının ultrasonuna bakıp da, doktor hatası nedeniyle hamile olmadığını iddia etmek bulguyu yanlış değerlendirmektir. * Tip 2 hata, yanlış bir boş hipotezi reddetmediğimiz zaman ortaya çıkar. Geçerlilik - I * Bir ölçümün güvenilir olması için, kullanılan ölçme aracının geçerli olması gerekir. * Güvenilirliğin saptanması somut teknik ve işlemlerle yapılırken, geçerliliğin saptanması kuramsal çıkarımlarla yapılır. Geçerlilik için en sık kullanılan yaklaşımlar: - Yüzeysel geçerlilik, - İçerik geçerliliği, - Ölçüt geçerliliği, - Yapısal geçerliliktir. Geçerlilik - II Yüzeysel geçerlilik * Herhangi bir kuramsal veya istatistiksel test uygulanmadan, bir ölçme aracının ilgili kavramı ölçmek için mantıksal ve uygun bir araç olduğu yargısına varılmasıdır. * Yüzeysel geçerlilik özneldir, kişisel yoruma dayanır. Bir ölçme aracının, ölçülmek istenen kavramı görünüşte ölçüyor gibi görünmesidir. (Yardım teklif etme-yardımseverlik, tokat atma- saldırganlık) * Birçok kişi geçerlilik ölçütü olarak kabul etmez. Geçerlilik - III İçerik geçerliliği * Ölçme aracının ilgili kavramı anlam olarak ne kadar kapsadığı veya yansıttığıyla ilgilidir. * Kişisel yargıyla yetinilmez, konunun uzmanlarının görüşleri alınır, literatür taraması yapılır ve ölçme aracının kavramın tüm yönlerini yansıtmasına çalışılır. Eğitim alanında sık kullanılır. (Dört işlem örneği-iki işlemi içermemesi, yabancılaşma kavramı) * Kavram içeriğinin örnekleminin alınması güç olabilir. İstatistiksel yöntemlerle içerik geçerliliği saptanamaz. Bu nedenlerle bilimsel kabulü zayıftır. Geçerlilik - IV Ölçüt geçerliliği - I * Bir kavramı (kişisel özellik, davranış) kendisiyle doğrudan ilgili olmayan bir ölçme aracı kullanarak yaklaşık olarak ölçme işlemidir. Söz konusu kavram ölçüt olarak kabul edilir. (İşe alma sınavı, işteki başarı) * İstatistiksel tekniklerle geçerliliğin düzeyi saptanabilir. Ölçme aracıyla elde edilen puanlarla ölçüt arasında yüksek düzeyde ilişki (korelasyon) varsa, ölçümün geçerliliği de yüksek demektir. Geçerlilik - V Ölçüt geçerliliği - II * İki tür ölçüt geçerliliği vardır: Eş zamanlı, tahmin * Eş zamanlı (concurrent) geçerlilik: Ölçüt sonuçları ile ölçme aracının sonuçlarının aynı zaman diliminde olmasıdır. (Seçmen, kayıtlar) * Tahmin (predictive) geçerliliği: Şimdiki ölçümle geleceğin tahmin edilmesidir. (İş sınavı-başarı) * Ölçüt doğru seçilmelidir. Daha çok psikoloji ve eğitim gibi alanlarda kullanılır. (öğrenme güçlüğü, sürücü seçimi, üniversite sınavı-başarı) Geçerlilik - VI Yapısal geçerlilik - I * Bir kavramla ilgili bir ölçeğin diğer kavramlarla ilgili ölçeklerle ne kadar ilişkili olduğunun, varsayımlarla öne sürülen ilişkilerle bağdaşıp bağdaşmadığının incelenmesidir. * Yapısal geçerlilik daha çok kuram odaklıdır. Rosenberg’in ‘özsaygı düzeyi yüksekse, okuldaki etkinlik düzeyi de yüksektir’ örneği. Ölçek bir gruba uygulanır ve okuldaki etkinlikleri belirlenir. Aralarındaki korelasyona bakılır. Geçerlilik - VII Yapısal geçerlilik - II * Arada ters ilişki bulunursa, şöyle yorumlanabilir: - Ölçme aracının yapısal geçerliliği yoktur. - Kuramsal çerçeve hatalı olabilir. - Kuram ve ölçme aracı doğrudur; fakat kullanılan yöntem ve istatistiksel teknikler hatalı olabilir. - Diğer kavramlarla ilgili ölçekler geçerli ve güvenilir olmayabilir (okuldaki etkinliklerin ölçülmesi). * Bu seçeneklerin hangisi doğrudur? Güvenilirlik - I * Güvenilirliğin saptanması daha somut işlemlere dayanır ve sayısal değerler elde edilir. En sık kullanılan yaklaşımlar şunlardır: - Test-tekrar test, - Alternatif form, - İkiye ayırma (yarıya bölme), - İç tutarlılık, - Gözlemciler arası güvenilirlik. Güvenilirlik - II Test-tekrar test * Bir testin aynı örnekleme belli bir aralıkla iki kez uygulanmasıdır. * Güvenilirlik katsayısının 0.80’in üzerinde olması o ölçeğin güvenilir olduğunu gösterir (bazılarına göre 0.70’in üzeri yeterlidir). * Aralık çok kısa veya çok uzun olmamalıdır (kısa süre tanışıklığa, uzun süre görüş değişmesine neden olabilir). Aralık en az iki hafta olmalı, kabaca dört haftayı geçmemelidir. Güvenilirlik - III Alternatif form * Benzer nitelikteki alternatif testlerin aynı gruba uygulanmasıdır. Testlerin sonuçları arasında bulunan güçlü bir ilişki güvenilirliğin yüksek olduğunu gösterir. * Bir testin soruları veya seçenekleri değiştirilerek alternatif form oluşturulabilir, test-tekrar testin olumsuz yönü giderilebilir. Güvenilirlik - IV İkiye ayırma * Uygulanacak olan test rasgele ikiye bölünerek farklı testlermiş gibi uygulanır. * İki yarım testin sonuçları arasındaki ilişki katsayısına göre güvenilirlik açısından karar verilir. Güvenilirlik - V İç tutarlılık * Bir kavramı ölçmek için çok sayıda soru kullanılır ve yanıtlar arasındaki ilişkiye bakılır. Tüm soruların arasındaki ilişki eş zamanlı olarak ölçülür. * İç tutarlılığın saptanmasında en yaygın ölçüm tekniği Cronbach alfa tekniğidir. Güvenilirlik - VI Gözlemciler arası güvenilirlik * Araştırmada aynı kişiyi, olayı veya yeri değerlendirmek için birden çok gözlemci kullanılabilir ve gözlemcilerin puanları değerlendirilir. * Veriler nicel değilse, sistematik gözlem veya arşiv taramasıyla elde ediliyorsa, bu teknik daha çok kullanılır. BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİNİN TÜRLERİ Amaçlarına göre bilimsel araştırmalar - I * Bilimsel araştırmalar çeşitli soruların yanıtlarını bulmaya çalışır (5N1K). * Sosyal bilimlerde amaçlarına göre bilimsel araştırmalar dört grupta toplanır: 1. Keşif amaçlı araştırma (exploratory research) 2. Tanımlayıcı araştırma (descriptive) 3. Açıklayıcı araştırma (explanatory) 4. Değerlendirme amaçlı araştırma (evaluation) Amaçlarına göre bilimsel araştırmalar - II Keşif amaçlı araştırma * Az çalışılmış veya yeni konular hakkındaki gerçekleri bulma amacındadır, sonraki çalışmalar için araştırma konuları bulmaya, onlara temel oluşturmaya odaklanır. * Genellikle ‘Ne?’ sorusunun yanıtını bulmaya çalışır. * Genellikle nitel araştırma yöntemini kullanır. Gençlerde madde kullanma konusunda odak grup çalışmasıyla temel noktaları bulmaya çalışır. Amaçlarına göre bilimsel araştırmalar - III Tanımlayıcı araştırma * Bir sorunu veya konuyu tanımlama amacından dolayı ayrıntıları ile ortaya koymaya çalışır. Tanımlamanın sınırlarını ve içeriğini de belirler. * Nicel yöntemlerle veri toplanır, çözümlenir. * ‘Nasıl?’ sorusuna yanıt bulmaya çalışır. Gençlerde madde kullanma konusunda ‘yaygınlık oranı, hangi gençlerde, hangi ortamlarda’ gibi sorulara yanıt arar. Amaçlarına göre bilimsel araştırmalar - IV Açıklayıcı araştırma * Bir sorunun veya davranışın ortaya çıkış nedenlerini ve neden-sonuç ilişkilerini açıklamaya çalışır. * ‘Niçin?’ sorusuyla ilgilidir. Gençlerde madde kullanma konusunda ‘yaygınlık niçin artmıştır, artış oranı sosyal ortama göre niçin değişiyor’ gibi sorulara yanıt bulmaya çalışır. Amaçlarına göre bilimsel araştırmalar - V Değerlendirme amaçlı araştırma * Bir sorunla veya konuyla ilgili bir programın şimdiki durumunu ve geleceğe dönük olası durumunun araştırılmasıyla değerlendirilmesini amaçlar. Gençlerde madde kullanma konusunda bu durumu azaltmaya yönelik programlarının yeterliliği, etkileri, başarılı olup olmadığı gibi yönleri değerlendirir. Bilimsel araştırma yöntemlerinin türleri - I * Araştırmacı ‘Ne, nerede, ne zaman, nasıl, niçin, kim?’ sorularına yanıt bulmaya çalışır. * Araştırmanın amacına ve konusuna göre seçilen yöntem değişir. * Araştırma yöntemlerinin tek bir sınıflandırması yoktur. Niceliksel-niteliksel, deneysel olan- deneysel olmayan gibi ve zaman yönünden ayrımlar yapılmaktadır. * Bu derste deneysel, niteliksel, tarama yöntemleri üzerinde durulacaktır. Bilimsel araştırma yöntemlerinin türleri - II Niceliksel araştırma yöntemleri A. Betimleyici: Tanımlayıcı, tarama, geçerlilik, olgu B. Gözleme dayalı (analitik): Karşılıklı ilişki, olgu kontrol, kohort, kesitsel, C. Deneysel: Hayvanlarda ve insanlarda girişim (randomize kontrollü, alan, toplum), D. İşlerliği değerlendirici (evaluation, yöneylem- operasyonel) Bilimsel araştırma yöntemlerinin türleri - III Niteliksel araştırma yöntemleri A. Soru kağıdı uygulama (anket) B. Görüşme: Kılavuzlu (ayrıntılı, odak grup, örnek olay), kılavuzsuz (psikiyatrik, sosyometrik, Hawthorne) C. Gözlem: Katılımlı, serbest odaklı, sürekli, spot kontrolleri, ölçeklerle D. Mahalle veya köy haritası çıkarma E. Sistematik yöntemler F. Yazılı veya görsel gereçleri değerlendirme G. Hazır bilgilerden yararlanma (istatistikler) Bilimsel araştırmanın aşamaları - I * Bilimsel araştırma çeşitli aşamalardan oluşan bir süreçtir: 1. aşama: Konunun belirlenmesi, tanımlanması 2. aşama: Konuyla ilgili bilgi ve kavramların gözden geçirilmesi 3. aşama: Varsayım(lar)ın oluşturulması 4. aşama: Araştırma yöntem ve tekniklerinin belirlenmesi Bilimsel araştırmanın aşamaları - II 5. aşama: Veri toplama (araştırma planının uygulanması) 6. aşama: Verilerin kodlanması ve uygun istatistiksel tekniklerin uygulanması 7. aşama: Sonuçların yorumlanması 8. aşama: Araştırma raporunun yazılması PROBLEMİN BELİRLENMESİ VE TANIMLANMASI Araştırma sorusunu belirleme * Bir araştırma sorusunu belirlemenin sihirli bir formülü yoktur. * Bilimde problem kavramı günlük yaşamın sorunlarından farklıdır. * Bilimde problem kavramı, önceki çalışmalarla tam olarak açıklanamamış veya yanıtsız kalmış doğa ve toplumsal olgularla ilgili sorunları gösterir. * Neler bir araştırma sorusu olabilir? Ne, niçin, nasıl sorularının yanıtlarını bulmak önemlidir. Araştırma probleminin özellikleri * Araştırma problemini ve sorusunu oluşturmak ilk basamaktır. Problemin özellikleri şunlardır: - Konu araştırılabilir olmalıdır, - Konu çok geniş de, çok dar da olmamalıdır, - Problemi araştırma süresi uygun olmalıdır, - Problem ilgili alana katkı sağlamalıdır, - Problem net olmalıdır. Bunun için literatür taranmalı, önceki bilgilerden yararlanmalı, kavramlar netleştirilmelidir. Araştırma sorusu türleri - I Araştırma soruları aşağıdaki başlıklarda incelenebilir: 1. Varoluş soruları 2. Betimleyici ve sınıflandırıcı sorular 3. Kompozisyon soruları 4. İlişki soruları 5. Tanımlayıcı ve karşılaştırıcı sorular 6. Nedensellik soruları 7. Nedensellik ve karşılaştırma içeren sorular 8. Nedensellik ve karşılaştırma etkileşimi içeren sorular Araştırma sorusu türleri - II 1. Varoluş soruları: Bu türdeki sorular bir şeyin, bir olgunun, bir davranışın, bir durumun var olup olmadığını sorgulayan sorulardır. - Dünya dışında da canlılar, akıllı canlılar var mı? - Hayvanlarda duygu ve düşünce var mı? - Hayvanlar dil öğrenebilir mi? - Duyumlar ötesi algı var mı? - Bilinçdışı diye bir şey var mı? - Hayvanlar basit sayısal işlemleri öğrenebilir mi? Araştırma sorusu türleri - III Harika at Hans örneği Hans bir matematik öğretmeninin atıydı. Sahibinin sorduğu basit aritmetik işlemleri ayağını yere vurarak yanıtlıyordu. Buna inanmayanlar sahibi yokken bile Hans’ın doğru yanıtlar verdiğini görüyordu. Deneysel psikolog olan Pfungst’a göre, Hans çevredekilerin farkında olmadan sağladığı görsel ipuçlarını kullanarak doğru yanıtı verebilirdi. Bunun için Hans’a çevresindekileri ve soru soran kişiyi görmediği biçimde önceki sorular soruldu, sonuç olumsuzdu. Bazı hayvanların toplumsal referansları kullanma yeteneği vardır. Araştırma sorusu türleri - IV 2. Betimleyici ve sınıflandırıcı sorular: Bir ‘şey var’ ise, ardından bu tür sorular gelir. - Var olan şey neye benzemektedir? Özellikleri, sınırları nelerdir? Benzeri olmayan bir şey midir, bilinen bir varlık sınıfına mı aittir? - Psikoloji alanında: Zekanın diğer bilişsel süreçlerden farkı nedir? Dahilerin kişilik özellikleri nelerdir? Madde bağımlısı annelerin çocuk yetiştirme tutumları nasıldır? Araştırma sorusu türleri - V * Bu tür sorulara verilen yanıtlar salt betimlemeyi içermez. Örneklemden elde edilen verilerin topluma genellenmesi de gerekir. * Bu tür sorular betimleyici karşılaştırıcı sorulardaki yöntemlerle araştırılır. Yukarıda belirtilen annelerin tutumlarının Türk toplumuna ait olup olmadığı, başka toplumlardaki annelerin tutumlarıyla karşılaştırılmalıdır. * Kullanılan tarama ölçekleri betimleme ve sınıflama amacına hizmet eder. Araştırma sorusu türleri - VI 3. Kompozisyon soruları: Bir varoluşun temel bileşenlerini belirlemek amacıyla yapılan araştırmalarla ilgilidir. * Bir şeyi oluşturan bileşenlerin neler olduğu çözümlenir: Algıyı, zekayı, kişiliği oluşturan bileşenlerin neler olduğu gibi. Araştırma sorusu türleri - VII 4. İlişki (korelasyon) soruları: İki değişken arasında bir ilişki olup olmadığını araştırmaya yönelik sorulardır. - Zeka ile akademik başarı arasında bir ilişki var mıdır? - Beslenmeyle zeka arasında bir ilişki var mıdır? * Aradaki ilişki için korelasyon tekniği kullanılır. Nedensellik ilişkisi salt çıkarımlar yoluyla kurulabilir. Araştırma sorusu türleri - VIII 5. Tanımlayıcı ve karşılaştırıcı sorular: Bir değişken grubunun diğerinden farklı olup olmadığını anlamaya yönelik sorulardır. - Yaratıcı olanlar olmayanlara göre bipolar bozukluğa daha çok mu yakalanır? - Zeki olanlar olmayanlara göre daha mı sorunludur? - Gençler yaşlılardan daha iyi mi anımsar? - Erkeklerde geometrik beceriler kadınlardan daha mı iyidir? Araştırma sorusu türleri - IX 6. Nedensellik soruları: Bir değişkenin diğer değişkende bir etki yaratıp yaratmadığını (neden-sonuç) anlamaya yönelik sorulardır. - Çocukluk yıllarında proteinden zengin beslenme zekayı etkiler mi? - Sigara içmek Alzheimer hastalığını önler mi? - BDT depresyonu iyileştirir mi? * Bu soruların yanıtlarını bulmak için deneysel araştırma desenleri kullanılmalıdır. Araştırma sorusu türleri - X 7. Nedensellik ve karşılaştırma içeren sorular: Bir değişken üzerinde etkili olan bir bağımsız değişkenin bir başka bağımsız değişkenden daha etkili olup olmadığını araştırmaya yönelik sorulardır. - Folik asit zeka gelişiminde proteinden daha mı etkilidir? - Depresyon tedavisinde ilişki terapisi bilişsel davranışçı tekniklerden daha mı etkilidir? * Nedensel ilişkilerin araştırılması gibidir. Araştırma sorusu türleri - XI 8. Nedensellik ve karşılaştırma etkileşimi içeren sorular: Bir bağımlı değişkeni etkileyen iki bağımsız değişkenden birinin daha etkili olmasının bazı durumlara özgü olup olmadığını araştırmaya yönelik sorulardır. - Folik asitin zekayı proteinden daha fazla etkilediği durumlar doğum sonrasından çok, doğum öncesi döneme mi özgüdür? * Diğer deneysel desenlere benzer, daha karmaşıktır. VARSAYIM OLUŞTURMA Varsayım oluşturma - I * Varsayım (hipotez, denence) oluşturmanın kesin kuralları ve yolları yoktur. * Araştırmacı konuyla ilgili gözlemlerine, bilgilerine ve sezgilerine dayanarak aralarında bir ilişki kurar. * Kimi zaman araştırmacı gözleme dayanmadan, eski bilgilerine, düşüncelerine ve sezgilerine göre varsayım oluşturabilir. Deneylerle bunu sınar. * Araştırma konusu (problemi) belirlendiğinde genellikle varsayım da biçimlenmeye başlar. Varsayım oluşturma - II Varsayım oluşturmanın aşamaları - Araştırma probleminin temel noktalarının dikkate alınması, - Araştırmadaki değişkenlerin ve aralarındaki ilişkilerin tanımlanması, - Araştırma sorularının gözden geçirilmesi, bu sorulara beklenen olası yanıtlar, - Konuyla ilgili bilgileri, kuramları ve benzer araştırmaların varsayımlarını inceleme. Varsayım oluşturma yöntemleri - I * Varsayımlar olumlu veya olumsuz anlatımlar biçiminde olabilir. * Varsayım oluşturma yöntemleri şunlardır: 1. Farklılık yöntemi (method of difference) 2. Çakışma yöntemi (method of agreement) 3. Birlikte değişme yöntemi (method of concomitant variation) 4. Artıklar (kalıntılar) yöntemi (method of residues) 5. Benzerlik yöntemi (method of analogy) Varsayım oluşturma yöntemleri - II 1. Farklılık yöntemi (method of difference): Tüm koşullar ve etkenler aynı olduğu halde, olay farklı bir etkenin varlığında ortaya çıkıyorsa, bu etken olayın nedeni veya nedenlerinden biri olabilir. ABC - ABCD E D etkeniyle E olayı arasında ilişki vardır. * Zayıf yönleri: Bu etkenin dışında incelenmemiş farklı bir etken daha önemli bir neden olabilir. Varsayım, ilgisiz bir etken devreye girince de doğrulanıyorsa, hiçbir araştırmayla varsayım doğrulanamaz. Varsayım oluşturma yöntemleri - III 2. Çakışma yöntemi (method of agreement): Bir olay değişik koşullarda ortaya çıkıyor ve koşullar arasında ortak (çakışan) bir etken varsa, bu etken olayın nedenidir veya olayı etkiliyordur. ABCD E FGHD E D etkeniyle E olayı arasında ilişki vardır. * Zayıf yönleri: Önemli başka etkenler dikkate alınmamış olabilir, E her ortaya çıkışında başka etkenlerden etkilenmiş olabilir, çakışan etken (D) ve olay (E) ortak bir etkenden etkilenmiş olabilir. Varsayım oluşturma yöntemleri - IV 3. Birlikte değişme yöntemi (method of concomitant variation): Bir değişkende belli miktarda değişme olduğunda bir başka değişkende de belli miktarda değişme oluyorsa, ikisi arasında ya neden-sonuç ilişkisi vardır, ya birbirini etkilemektedir, ya da iki durumun ortak bir nedeni vardır. * Aralarındaki ilişki ‘tam olumlu (+) ilişki’, ‘tam olumsuz (-) ilişki’, ‘doğrusal olmayan ilişki’, ‘zayıf ilişki veya ilişkisizlik’ biçiminde olabilir. * Zayıf yönü: Bulunan ilişki mutlak olarak nedensel bir ilişki olmayabilir. Varsayım oluşturma yöntemleri - V 4. Artıklar (kalıntılar) yöntemi (method of residues): Bir olayı ortaya çıkardığı daha önceden bilinen bir etken olmadığında, aynı olay yine oluyorsa, olayı hesaba katılmamış başka etken(ler) de etkiliyor demektir. * Buradaki etken çok nedenli olaylarda atfedilen riskle ilgilidir ve epidemiyolojik araştırmalarda daha çok geçerlidir. Varsayım oluşturma yöntemleri - VI 5. Benzerlik yöntemi (method of analogy): Bir olayın dağılımıyla bir başka olayın dağılımı birbirine çok benzeyebilir ve nedenlerinin ortak olduğunu düşündürebilir. Ateroskleroz ve Ac. Ca ileri yaşlardaki erkeklerde daha yaygın görülür (Ac. Ca sigarayla ilişkilidir…). * Böyle bir gözlem olduğunda, buna göre varsayım oluşturulur. ÖRNEKLEM SEÇİMİ Giriş ve tanımlar - I * Toplumla veya bir grupla ilgili doğru ve geçerli tahminde bulunma girişimleri yaşamın başlangıcından beri vardır. * Bir ev kadınının yemeğin tuzuna bakmak için bir kaşık yemek alması, zeytin alacak birinin bir zeytinin tadına bakarak karar vermesi, bazı maddeler için bedendeki tüm kan yerine bir damla kan alınması, bir konu hakkında toplumun görüşünü öğrenmek için bireylerin görüşlerine başvurulması toplamla ilgili bilgi verir. Giriş ve tanımlar - II * Yukarıdaki örneklerdeki toplam ve alınan/ başvurulan parçalarla ilgili tanımlar şöyledir: * Evren: Belirli bir gruptaki veya toplumdaki bireylerin veya birimlerin tümüne denir. * Örneklem: Evrenle ilgili özellikleri incelemek ve sonuçları o evrene genellemek için evrenden oluşturulması hedeflenen gruptur. Örneklemin seçilmesi işlemine örnekleme (örneklem seçimi) denir. Örneklem üyesine örnek veya örneklem birimi denir. Örneklem niçin gereklidir? - I * Araştırılan konuyla ilgili olarak toplumdaki tüm bireylerle görüşmek olası değildir. Böyle bir işlem para, zaman ve uygulanabilirlik; verilerin değerlendirilmesi ve kalitesi yönlerinden yapılamaz. * Bu sakıncaları gidermek için, bilimsel yollarla evreni temsil edecek nitelikte bir örneklem seçilir. Sonuçların evrene genellenebilmesi istenir. * Örneklem seçimi doğru yapılırsa, çok küçük hata payıyla tüm evrenden elde edilecek bilgiler sağlanır. Örneklem niçin gereklidir? - II * Örneklem seçiminde iki temel amaç vardır: - Evreni temsil ettiğine inanılan örneklerin seçilmesi, - Örneklem sonuçlarının evrene genellenebilmesi. * Genellenebilirliğin iki yönü önemlidir: - Örneklem genellenebilirliği: Seçilen örneklem sonuçlarının evrene genellenebilmesi, - Evrenler arası genellenebilirlik: Örneklemden elde edilen sonuçların bir başka evrene genellenebilmesi. Örnek Evrenimiz Eskişehir il merkezindeki belli bir yaş grubundaki ev kadınları olsun. Ev kadınlarının, kadınların iş yaşamında yer almasıyla ilgili görüşlerini araştırmakta olalım. Bunun için evreni temsil eden ev kadınlarından oluşan bir örneklem seçeriz. Örneklemin sonuçlarını o evrene genelleriz. *** Eskişehir’de elde ettiğimiz sonuçların Kütahya’daki aynı yaş grubundaki ev kadınlarına genellenebilirliği, evrenler arası genellenebilirliktir. Böyle bir genelleme özenle yapılmalıdır. Örnekleme yöntemleri - I * Örnekleme yöntemleri iki ana grupta incelenir: 1. Olasılıklı örnekleme yöntemleri - Basit rasgele örnekleme yöntemi - Tabakalı (katmanlı) rasgele örnekleme yöntemi - Küme örnekleme yöntemi - Sistematik örnekleme yöntemi - Büyüklüğe orantılı (çok aşamalı) örnekleme yöntemi Örnekleme yöntemleri - II 2. Olasılıksız örnekleme yöntemleri - Elverişlilik (keyfi) örnekleme yöntemi - Amaçlı örnekleme yöntemi - Kota örneklemesi - Kartopu örneklemesi Olasılıklı örnekleme yöntemleri - I * Olasılıklı örnekleme, örneğin evrenden seçilebilme olasılığının bilindiği ve bu olasılığın sıfır olmadığı yöntemleri kapsar. * Örnekler bilimsel olarak olasılık kurallarına göre seçilir. * Sonuçlar evrene genellenebilir. * İstatistiksel değerlendirme daha kolay yapılır, olasılıksız yöntemlerden daha güvenilirdir. Olasılıklı örnekleme yöntemleri - II Basit rasgele örnekleme yöntemi * Bu yöntemde evrendeki her ögenin örnekleme seçilme olasılığı eşittir. Evren ve örneklem sayısı belirlenip torba veya ‘rasgele sayılar tablosu’ ile örneklem belirlenir. * Küçük evrende örneklem seçimi ve istatistiksel değerlendirme kolaydır. * Evren büyükse, örneklem seçimi güçtür; değişken örneklerin özelliklerine göre değişiyorsa, tabakalı rasgele örnekleme; örnekler dağınıksa, küme örnekleme yöntemi kullanılmalıdır. Olasılıklı örnekleme yöntemleri - III Tabakalı rasgele örnekleme yöntemi * İncelenen değişkenin evrende dağılımı örneklerin özelliğine göre farlılık gösteriyorsa, örnekleme için bu yöntem daha uygundur. * Kadınların yaşı ile çocuk sayısı örneği. Yaşa göre tabakalara ayrılır. Bunlardan örneklem seçilir. - Orantısız seçim: Her tabakadan eşit örnek alınır. - Orantılı seçim: Tabakanın büyüklüğüyle orantılı örnek alınır. Bu daha uygundur. Olasılıklı örnekleme yöntemleri - IV Küme örnekleme yöntemi * Örnekler çok dağınık yerleşmişse, bu yöntem uygundur ve her yönden daha ekonomiktir. * Örneklem birimi küme veya gruptur. Kümeler belirlenir ve rasgele örnekleme ile seçilir. * Kümede birim sayısının az ve birbirine yakın büyüklükte olması istenir. * Kümedeki birimlerin özellikleri homojense örneklem hatası büyük, heterojense daha küçük olur. Olasılıklı örnekleme yöntemleri - V Sistematik örnekleme yöntemi * Evren büyük olduğunda daha uygundur. * Bir başlangıç noktası seçilir ve devir sayısı belirlenir (d=S/s). * En önemli nokta başlangıç sayısının belirlenmesidir. Yaş, sıralama farklılığı gibi değişkenlerde sorun yaratabilir. Bu sakınca için bazı yollar önerilmiştir (1≤a≤d; 1≤a≤S). Olasılıklı örnekleme yöntemleri - VI Büyüklüğe orantılı (çok aşamalı) örnekleme yöntemi * Araştırmanın evreni farklı büyüklükte kümeler içeriyorsa, kümelerin seçimi büyüklüklerine orantılı olarak yapılır. * Kümeler belli bir sıraya konur; örnek sayısı karşılarına yazılır; yığılımlı toplamları alınır; her kümenin örnekleme çıkma aralığı yazılır; örnekleme alınacak küme sayısı ve devir sayısı belirlenir; bir başlangıç sayısı belirlenir, hangi aralıkta olduğuna bakılır; örneklemdeki kümelerden basit rasgele yöntemle örnekler seçilir. Olasılıksız örnekleme yöntemleri - I * Örneklem seçiminde olasılık kuralları dikkate alınmaz. Ögelerin örnekleme girme olasılığı eşit değildir. * Örneklemin evreni temsil etme yeteneği çok azdır. Bu nedenle baştan örneklemin evreni temsil ettiği ve örneklem büyüklüğünün yeterli olduğu kabul edilir. * Örneklem hatası hesaplanamadığı ve elde edilen veriler evrene genellenemediği için bilimsel çalışmalarda kullanılmaları tartışmalıdır. Olasılıksız örnekleme yöntemleri - II Elverişlilik (keyfi) örnekleme yöntemi * Örnekler, araştırmacı tarafından elverişli oldukları için keyfi olarak örnekleme seçilir. * Seçilme olasılıkları hesaplanamaz, evreni temsil etmez. * Diğer yöntemlere göre daha az zaman alır ve daha ekonomiktir. Olasılıksız örnekleme yöntemleri - III Amaçlı örnekleme yöntemi * Örnekler rasgele değil, belli özelliklerinden dolayı ve/veya araştırmacının kararına göre seçilir. Araştırmacının evren hakkında kapsamlı bilgiye, konuyla ilgili deneyime sahip olması gerekir. * Sonuçların evrene genellenmesi çok güçtür. * Araştırmacı ve örnekleme yanılgısı olasılığı yüksektir. Olasılıksız örnekleme yöntemleri - IV Kota örneklemesi * Örneklemin evrenin bazı özelliklerini taşıması için kota konur ve buna göre örneklem seçilir (Cinsiyet). Kota özelliği bilgisinin güncel olması gerekir. * Rasgele örneklemedeki gibi öge listesi gerektirmez, örneklem sayısı için aynı kişilere ulaşmaya çalışmak gerekmez. * Bulguların evrene genellenmesi sınırlıdır. * Araştırmacı ve örnekleme yanılgısı vardır. Olasılıksız örnekleme yöntemleri - V Kartopu örneklemesi * Ulaşılması ve tanımlanması güç olan evrenle ilgili ilk bulguları belirlemek amacıyla kullanılır. * Evrenden bir örneğe ulaşılır, sonra onun yardımıyla başka örneklere, daha sonra onların yardımıyla başka ögelere ulaşılır. Hedeflenen büyüklüğe ve çeşitliliğe ulaşıncaya kadar sürer. * Genelleme güçlüğü vardır, çok büyük evrende zaman alır ve pahalıdır. Olasılıklı ve olasılıksız örneklemenin karşılaştırılması Olasılıklı örnekleme Olasılıksız örnekleme İstatistik kullanılması ve Keşif amaçlı araştırmalarda, varsayımların test edilmesi varsayım oluşturmada Evrenin parametrelerini --- tahmin etmeye çalışır Önyargıyı en aza indirmeye Örneğin temsil kapasitesi çalışır tam olarak bilinemez Örneklerin seçimi rasgeledir Kolay ve çabuk uygulanır, ucuzdur Örnekleme hatası - I * Örneklemin evrenden bir şekilde farklı olacağı öngörüsüne dayanır. Örnekleme hatası, örnekleme alınan ve alınmayan örneklerin ortaya çıkardığı şansa bağlı toplam hata miktarıdır. * Örnekleme hatasını gösteren ölçü, standart hatadır. Olasılıklı örneklemede bu hata çok düşüktür. * Örnekleme hatası, örneklem büyüklüğü artırılarak veya uygun örnekleme yöntemi kullanılarak azaltılabilir. * Örnekleme hatasının büyüklük dışında iki önemli nedeni vardır: Örnekleme hatası - II - Kapsama yanılgısı: Araştırmacıdaki öge sayısının eksik olması (telefon rehberi örneği), - Yanıtsızlık yanılgısı: Verilerin eksik olması veya yeterli yanıt alınamaması (ABD seçimleri). * Örnekleme hatasının en önemli nedeni, örneklemin evreni temsil etme kapasitesinin çok düşük olmasıdır. Bu hata olasılıksız örnekleme yönteminde daha belirgindir. Başarılı bir örneklem seçiminin gerekleri 1. Evrendeki tüm ögeleri tanımlayan bir çerçevenin olması, 2. Evreni temsil edecek sayı ve nitelikte örneklem büyüklüğünün belirlenmesi, 3. Örnekleme alınacak ögelerin seçiminde tümünün eşit şansa sahip olması, 4. En uygun örnekleme yönteminin uygulanması, 5. Örneklem büyüklüğünün en uygun düzeyde belirlenmesi. Örneklem büyüklüğü - I * Güvenilirliği ve evreni temsil yeteneği yüksek bir örneklemden elde edilecek istatistiklerin standart hatasının düşük olması gerekir. Bunun için örneklem büyük olmalıdır. * Örneklem hem yeterince büyük ve çalışılabilecek düzeyde, hem de en az standart hataya sahip olmalıdır. * Örneklem büyüklüğü için araştırılacak değişkenin toplumdaki oranı veya standart sapması bilinmelidir. Bu bilgiler çeşitli kaynaklardan bulunabilir veya ön araştırma yapılabilir. Örneklem büyüklüğü - II * Örneklem büyüklüğüyle ilgili koşullar şunlardır: - Veri toplamak için harcanacak para miktarı, - Ögelerin tanımlanabilir, ölçülebilir ve erişilebilir olması, - Dağılım aralığı, - Kesinlik kararı (Standart hata hangi boyutta olacaktır? Özelliğin toplumdaki değeriyle, örneklem değeri arasındaki fark ne kadar olacaktır? Yanılma olasılığı ne olacaktır?) - Ek gider gereksinmesi ne kadardır? DENEYSEL ARAŞTIRMA DESENLERİ Giriş - I * Bir araştırmanın yapılmasına başlarken daha önce belirttiğimiz aşamalar tamamlanmış olmalıdır: - Araştırmacı konuyu/problemi net olarak ortaya koymalı, bunları açıkça belirtmelidir. - Araştırmanın amacı/hedefi ortaya konmalı, bunlarla ilgili varsayım(lar) oluşturulmalıdır. - Araştırmanın örneklemi belirlenmelidir. - Konunun hangi zaman diliminde araştırılacağı belirlenmelidir (Şimdi, geçmiş, geçmişten bu güne). Giriş - II * Bunların ardından araştırmanın yöntemine ve nasıl uygulanacağına geçilir. Yöntemin belirlenmesinde: - Konunun/problemin niteliği, - Örneklemin özellikleri ve araştırmanın tahmini süresi, - Araştırmanın parasal boyutu, - Araştırmanın etik yönü önemlidir. * Bunlardan sonra yöntem ve kullanılacak araçlar belirlenir. Deneysel yöntemler - I * Araştırma deneysel veya deneysel olmayan bir yöntemle yapılabilir (Araştırma deseni). * Deneysel yöntemler neden-sonuç ilişkisini bulmaya yöneliktir. * Deneysel yöntemlerde en önemli öge manipülasyon veya kontroldür. Araştırmanın varsayım(lar)ını test etmek için ortama dışarıdan bir değişken eklenir veya doğrudan girişimde bulunulur. * Sonra değişkenin veya girişimin örneklem ve konu üzerindeki etkileri anlaşılmaya çalışılır. Deneysel yöntemler - II Örnek - I Eğitimin madde bağımlılığını bırakmada etkili olduğu varsayımını test ettiğimizi varsayalım. Bu amaçla iki grup oluşturulur: Deney ve kontrol grubu. İki grup sosyodemografik özellikler yönünden benzer olmalıdır (eşleştirilmelidir). Deney grubuna eğitim uygulanırken, kontrol grubuna hiçbir girişimde bulunulmaz. Bu örnekte bağımlı değişken madde bağımlılığı, bağımsız değişken eğitimdir. Deneysel yöntemler - III Örnek - II Bağımsız değişken devreye sokulmadan önce bağımlı değişkenin ölçülmesi ön test olarak adlandırılır (Madde bağımlılığı ve bırakılmasıyla ilgili bilgi). Deney grubuna eğitim verilmesi bağımsız değişkendir. Bağımsız değişkenin uygulamasından sonra bağımlı değişkenin yeniden ölçülmesi son test olarak adlandırılır (Madde bağımlılığı ve bırakılmasıyla ilgili bilgi, bağımlı sayısı). Eğitim verilmeden kontrol grubunda da aynı işlemler yapılır. İki grubun değerleri karşılaştırılır, varsayım kabul veya reddedilir. Deneysel yöntemler - IV Araştırmanın iç ve dış geçerliliği * Nedensellik ilişkisinin geçerliliği, hesaba katılmayan bazı etkenlerden (ara değişkenlerden) etkilenebilir: İç geçerliliğe ve dış geçerliliğe yönelik tehditler. İç geçerlilik * Araştırmanın sonucunu, araştırmacının ortama koyduğu bağımsız değişkenden başka bir etkenin etkilememiş olmasını gösterir. Örneğin, madde bağımlılarının sayısının azalmasını eğitim dışında bir başka etken etkilememiş olmalıdır. Deneysel yöntemler - V * İç geçerliliğin sağlanması için: - Örneklerin deney ve kontrol grubuna rasgele atanmaları, - Deney grubuna bağımsız değişken dışında aynı biçimde davranılması gerekir. * Bazı etkenler iç geçerliliği tehdit eder: - Zaman: Araştırmanın yapıldığı sürede sonuçları etkileyebilecek bazı sosyal veya işle ilgili olaylar yaşanmış olabilir. Deneysel yöntemler - VI - Olgunlaşma: Araştırma süresinde deneklerde ortaya çıkan olgunlaşmayı ve değişmeyi gösterir. - Ön test, son test: Denekler araştırmacının beklediği yanıtları verebilir. - Ölçme: Son test uygulanacağında ön testin bazı maddelerinin değiştirilmesi, yeni soru eklenmesi, araştırmacının değişmesi sonuçları etkileyebilir. - Merkeze yönelme: Aşırı yüksek veya aşırı düşük değerlerin doğal süreçte ortalama değerlere doğru eğilim göstermesidir. Deneysel yöntemler - VII - Seçme yanılgısı: Araştırmacının bilinçli veya bilinçdışı olarak eşleşmeyen gruplar oluşturmasını gösterir (yanlı seçim). - Denek kaybı: Deneklerin çeşitli nedenlerle (ölüm, yer değiştirme gibi) çalışmadan ayrılması sonuçları etkileyebilir. - Girişimin yayılması: Kontrol grubunun çalışmanın amacını ve yöntemini öğrenerek deney grubu ile aynı uygulamaları kullanması araştırmanın sonucunu ve iç geçerliliğini etkiler. Deneysel yöntemler - VIII Dış geçerlilik * Araştırmanın sonuçlarının araştırmanın dışındaki kişilere, zamana ve yerlere de genellenebilmesini gösterir. * Bazı etkenler sonuçların genellenebilme özelliğini etkiler: - Ön test: Önceden konunun sorulduğu veya ön testin uygulandığı gruplarda konuya duyarlılık gelişebilir ve sonuçlar ön test uygulanmayan gruplara genellenemez. Deneysel yöntemler - IX - Seçme yanlılığı: Araştırmacının örneklem seçiminde yanlı(ş) davranması, genellemeyi önler. - Farkında olma: Denekler deneyin farkındaysa, doğal davranamazlar ve sonuçlar genellenemez. - Çoklu girişim çatışması: Araştırmada birden çok bağımsız değişken kullanılması, bunların kullanılma sıralarına veya kombinasyonlarına göre sonucu etkileyebilir. Değişkenlerin tek başlarına etkilerinin gösterilmesi ve sonucun genellenmesi güç olabilir. VERİ TOPLAMA Veri toplamanın genel ilkeleri - I * Veri, bir olayı aydınlatmak, bir gerçeği ortaya çıkarmak için gerekli olan ve bir karara varmayı sağlayan veya üzerinde inceleme yapılabilecek materyaldir (bilgi, belge, madde). * Veri toplama planlı bir çalışmayı gerektirir. Plan veri toplamaya başlanmadan önce yapılmalıdır. * Uygun veri toplama tekniği belirlenmeli, veri toplayacak görevliler seçilerek eğitilmeli, görevliler denetlenmelidir. Veri toplamanın genel ilkeleri - II Veri toplamanın genel ilkeleri şunlardır: 1. Veri toplamanın amacı belirlenmelidir: Hangi amaçla toplanacak, sonuçta nelere ulaşılacak? 2. Hangi verilerin toplanacağı belirlenmelidir: Yalnız amaca yönelik veriler toplanmalıdır. 3. Veri toplama tekniği belirlenmelidir: Veri hangi teknikle (anket, gözlem, deney gibi), kimler tarafından, nerede, ne zaman, hangi koşullarda toplanacaktır? Veri toplamanın genel ilkeleri - III 4. Değerlendirmenin nasıl ve kim tarafından yapılacağı saptanmalıdır: Hangi tablolar elde edilecek, hangi istatistiksel teknikler uygulanacak, değerlendirme kim tarafından yapılacak, nasıl sunulacak? 5. Verilerin nasıl saklanacağı, kullanıcıların nasıl yararlanacağı belirlenmelidir: Veriler nerede ve nasıl saklanacak; verilere ve değerlendirme sonuçlarına kimler, nasıl ulaşacak ve kullanabilecek? Verinin taşıması gereken özellikler * Veriler aşağıdaki özelliklerin tümünü taşımalıdır: 1. Doğru olmalıdır, 2. Güvenilir olmalıdır, 3. Kullanılabilir olmalıdır, 4. Yararlı olmalıdır, 5. Tam olmalıdır. Verinin özelliklerini etkileyebilecek etkenler - I 1. Veri kaynağı ile ilgili etkenler - Veri kayıtlardan toplanacaksa, kayıtların doğru ve düzenli tutulmaması veya tam olmaması, - Ankete doğru yanıt verilmemesi, - Gözlemcinin veya ölçümü yapanın yan tutması, farkına vardırma. 2. Bilgi toplama formlarıyla ilgili etkenler - Bilgi formları tam, kolay uygulanabilecek ve değerlendirilebilecek biçimde hazırlanmalıdır. Verinin özelliklerini etkileyebilecek etkenler - II 3. Veri toplayan kişilerle ilgili etkenler - Veri toplayanların özellikleri: Dürüst, sabırlı, titiz, iyi görünümlü, sempatik olmalı, - Veri toplayanların eğitimi: Uygun kişiler seçilmeli ve amaca göre eğitilmelidir, 4. Soruşturma açılma kuşkusu: Üst makamlara bilgi göndermede görülebilir. Veri toplayanla değerlendiren kurumlar farklı olmalıdır. 5. Denetim TARAMA YÖNTEMİ Giriş * Tarama yöntemi, taramaya katılanların bir konudaki görüşlerini, tutumlarını, bilgi düzeyini veya sosyal olguları ölçmek için kullanılır. * Yaklaşık 100 yıl kadar önce psikologlar ve sosyologlar çeşitli alanlarda kullanmış, zamanla kapsamı artmıştır. * Günlük yaşamda da bir ürün, güncel bir olay, politika alanı gibi çeşitli konularda uygulanır. Basında bunların sonuçlarına sık yer verilir. Tarama yönteminin özellikleri - I * Tarama yönteminin üstünlükleri: Çok yönlülük, etkinlik, genellenebilirlik. 1. Çok yönlülük: Sosyal bilimlerde hemen her alanda kullanılır. Bilgi düzeyini belirlemede, sosyal olguları açıklamada, vatandaşların isteklerini belirlemede, bir ürünün pazarlanmasında, bir grupla ilgili veri toplamada. 2. Etkinlik: Büyük bir örneklemde birden çok değişkenle ilgili bilgiler düşük maliyetle, kısa sürede toplanabilir. Tarama yönteminin özellikleri - II 3. Genellenebilirlik: Çok geniş sosyal gruplardan bilimsel yollarla örneklem seçilerek veri toplanmasına ve sonuçların genellenebilmesine olanak sağlar. * Tarama yöntemi geniş bir örneklemin yanı sıra, küçük ve özgül gruplarla çalışmak için de uygundur. Tarama yönteminin soruları - I * Tarama yöntemiyle doğru sonuç alınabilmesi için soruların bazı özelliklere uygun olarak hazırlanması, anlaşılır olması ve tam olarak yanıtlanması gerekir. * Tarama yönteminde kullanılan soru türleri şunlardır: - Açık uçlu sorular - Seçmeli yanıtlı (kapalı uçlu) sorular * Soru sayısına göre: - Çok yönlü/konulu tarama - Bir sorulu veya çok sorulu tarama Tarama yönteminin soruları - II Açık uçlu sorular * Evet veya hayır biçiminde yanıtlanmayan sorulardır. * Bu sorular keşif amaçlıdır. Bilinmeyenleri kapsamlı ve ayrıntılı olarak öğrenmeyi, bireylerin düşüncelerini ve tutumlarını öğrenmeyi amaçlar. * Seçmeli yanıtlı soruların ardından bu tür sorular sorulabilir. * Çok sayıda açık uçlu soru sorulacaksa, yüz yüze veya telefonla görüşme daha uygundur. Tarama yönteminin soruları - III Seçmeli yanıtlı (kapalı uçlu) sorular - I * Yanıtlar seçenekler halinde sunulur ve denekler bunlardan seçim yapar. Çeşitli türleri vardır: - Evet/hayır seçenekli sorular: Sosyal konularla ilgilenmeyi severim. - İki seçenekli sorular: a. Bir konuda nasıl davranacağıma kendim karar veririm, kimseye danışmam. b. Bir konuda nasıl davranacağımla ilgili olarak başkalarına da danışırım. Tarama yönteminin soruları - IV Seçmeli yanıtlı (kapalı uçlu) sorular - II - Çok seçenekli, bir seçimli sorular - Birden çok seçeneğin seçilmesine olanak tanıyan sorular - Likert tipi sorular: Kararsızım veya fikrim yok seçeneklerinin kullanılması önerilmez. - Yoğunluğu ölçen sorular: Soruyla ilgili yanıt onlu bir ölçek üzerinde belirtilir. Olumsuzluk veya kararsızlık belirten bir özelliği yoktur. Tarama yönteminin soruları - V Seçmeli yanıtlı (kapalı uçlu) sorular - III - Anlamsal farklılığı olan ölçek: Birbiriyle karşıt olan kavramlar arasındaki değerler puanlandırılır. * Hükümeti AB’ye girme konusunda değerlendiriniz. a. Pasif 1 2 3 4 5 6 7 Aktif b. Zayıf 1 2 3 4 5 6 7 Güçlü * Seçmeli yanıtlı sorular daha kolay yanıtlanır ve çözümlenir. Bunlara tüm seçenekler konmalıdır, araştırmacının koyduğu seçeneklerle sınırlıdır. Tarama yönteminin soruları - VI Çok yönlü (konulu) tarama * Aynı taramada birden çok konuyla ilgili soru içerir. Farklı araştırmacılar kendi alanlarıyla ilgili soruları taramaya katar. * ABD’de Genel Sosyal Taramada iki yılda 3000 kişiye ulaşılmış, 90 dakikalık görüşmeyle 500 soru sorulmuştur. * Bu taramada bir konu ayrıntılandırılamaz. Tarama yönteminin soruları - VII Bir sorulu ve çok sorulu tarama * Bir sorulu tarama, daha çok güncel olaylarla ilgili olarak yapılır ve basında sık kullanılır. Deneklerin soruyu anlama, yorumlama sorunları veya farklılıkları görülebilir. * Bu sakıncayı gidermek için bir kavramla ilgili çoklu sorular sorulmalıdır. Yanıtların toplamı veya ortalaması alınır. Bu ölçüm aracı ölçek olarak adlandırılır. Mutluluğu araştıran Likert tipi 10 soruluk bir ölçek uygulandığında toplam puanla bir değerlendirme yapılabilir. Tarama sorularının hazırlanması - I * Tarama sorularının uygun olarak hazırlanması taramanın geçerliliği ve güvenilirliği yönünden önemlidir. Şu özelliklere dikkat edilmesi gerekir: 1. Açıklık ve anlaşılırlık, 2. Soruların dizilişi, 3. Soruların numaralandırılması, 4. Referans noktası, 5. Olumsuz anlatımlar, 6. Bir anlatımda bir soru, 7. Önyargılı soru, 8. Küçük düşürücü soru, 9. Yanıtlanamayacak soru, 10. Bilinmeyen kavramlar ve anlatımlar, 11. Sorunun içeriği, 12. Yönlendirici soru. Tarama sorularının hazırlanması - II 1. Açıklık ve anlaşılırlık: Sorular her tür özellikteki insanlara uygulanacağı için, soruların tam ve açık olduklarından, herkes tarafından aynı biçimde anlaşılacaklarından emin olunmalıdır. 2. Soruların dizilişi: Sorular mantık sırasına göre dizilmelidir. İlk sorular daha ilgi çekici olabilir. Alt bölümler varsa, açıklama yapılmalıdır. 3. Soruların numaralandırılması: Sorulara numara verilmesi yanıtlama sırasını gösterir. Numara yoksa, her satırda bir soru olmalıdır. Tarama sorularının hazırlanması - III 4. Referans noktası: Gerektiğinde zamanla ilgili bir referans noktası kullanılmalıdır (Geçen hafta, geçen ay, geçen yıl gibi. Süre çok uzun olmamalıdır.). 5. Olumsuz anlatımlar: Olumsuz anlatımların anlaşılması güç olabilir (‘Kapkaç suçuna karışan çocuklara, erişkinlerle aynı ceza verilmemelidir.’ görüşünü desteklemiyor musunuz? ). 6. Bir soru: Bir anlatım birden çok soru içermemelidir. (İçişleri Bakanlığı yeni TOMA alımını durdurmalı ve bu bütçeyi polislerin eğitimi için kullanmalıdır.) Tarama sorularının hazırlanması - IV 7. Önyargılı soru: Halen sigara içiyor musunuz? 8. Küçük düşürücü soru: Sorunun yanıtı, yanıtlayanı küçük düşürücü veya aşağılayıcı olmamalıdır. (Çocuğunuzla anlayışlı biçimde konuşarak anne- babalık görevinizi yerine getirdiniz mi?) 9. Yanıtlanamayacak soru: Yanıtı bilinemeyecek sorulara ya yanıt verilmez, ya da rasgele yanıt verilir. (İstanbul’da kaç öğretmen vardır?) Tarama sorularının hazırlanması - V 10. Bilinmeyen kavramlar ve anlatımlar: Bazı anlatımlarda geçen isim veya bilgileri herkes bilemeyebilir. Bu nedenle argodan, teknik terimlerden ve kısaltmalardan kaçınmak gerekir. 11. Sorunun içeriği: Araştırmayla doğrudan ilgili olmayan ve gereksiz sorular sorulmamalıdır. 12. Yönlendirici soru: (Neden simitin fiyatının artırılmasının gerekli olduğunu düşünüyorsunuz?) Soruların yanıt seçenekleri - I * Soruların hazırlanması kadar, yanıt seçeneklerinin açık, net olarak hazırlanması da önemlidir. Yanıt seçeneklerinin hazırlanmasında şu özelliklere dikkat edilmelidir: - Seçenekler birbiriyle örtüşmemelidir: Örneğin, a. 1 saat, b. 1-4 saat, c. 4-7 saat yerine, a. 1 saat, b. 2-4 saat, c. 5-7 saat kullanılmalıdır. - Olası tüm seçenekleri içermelidir: Olası tüm seçeneklerden sonra diğer seçeneği de eklenmelidir. Soruların yanıt seçenekleri - II - Seçeneklerin sıralanması: En çok tercih edilebilecek yanıt seçeneği değişik sırada yer almalıdır. Seçenekler en favori olandan en az favoriye doğru sıralanabilir. Böyle bir durumda beşten sonraki seçeneklerde zorlanma görülebilir. - Kararsızım, bilmiyorum seçenekleri: Bu seçenekler deneği tembelliğe itebilir, düşünmeden bunları işaretlemeye neden olabilir. Bunu önlemek için ‘Size en uygun seçeneği işaretleyiniz.’ denebilir veya açıklama yapılabilir. Soruların yanıt seçenekleri - III - Hep veya hiç seçenekleri: - Filtre sorular: İlgili deneklerin yanıtlaması gereken sorulardır. Örneğin, ‘1. soruya evet yanıtı verdiyseniz, 2. ve 3. soruları da yanıtlayın; hayır yanıtı verdiyseniz, 4. soruya geçin.’ gibi. - Demografik özellikler: Tarama yönteminde bağımsız değişkenlerdir. Bu bölümde kullanılmayacak verilerle ilgili sorular sorulmamalı, gelir durumu ve medeni durum gibi özel konularda daha dikkatli olunmalıdır. Tarama türleri - I * Taramalar amacına göre ve yapılış biçimlerine göre iki gruba ayrılır. 1. Amacına göre tarama türleri - Tanımlayıcı: Örneklemin demografik özelliklerinin, bir konuyla ilgili düşüncelerinin veya bir olgu karşısındaki davranışlarının tanımlanmasında kullanılır. - Çözümleyici (analitik): İlgili değişkenlerin ve aralarındaki ilişkilerin belirlenmesi amacıyla yapılır. Bir mesleğin seçilmesinde etkili olan etkenler, gibi. Tarama türleri - II 2. Yapılış biçimlerine göre tarama türleri: Anket ve görüşme yoluyla yapılabilir. Soru sorma ve yanıtlama biçimi, ekonomik yönü farklı olabilir. - Posta yoluyla tarama: Soruları deneklerin kendileri yanıtlar, başkasının yanıtlama olasılığı da vardır. Yanıtlama oranı önemlidir (%60-70’in üzerinde olmalıdır.). Ankette bir açıklama sayfası olmalı, konu çekici olmalı, açık uçlu soru pek olmamalı, pullu boş zarf gönderilmeli, gerekirse izleme ve anımsatma mektubu gönderilmelidir. Tarama türleri - III - Grup taraması: Her üyenin anketi yanıtlayacağı beklenir, yanıtlama oranı tam olacaktır. Zorlama varsa, yanıtlar dürüst olmayabilir. Odak grup görüşmesi de yapılabilir. Güç yönü grubun toplanmasındadır. - Yüz yüze görüşme: Yanıtlama oranı yüksektir. Açık uçlu sorular sorulabilir, ayrıntılı bilgi alınır. Beden diline de dikkat edilir. Gizlilik, özel konular açıklanmalıdır. Para ve zaman yönünden ekonomik değildir. Görüşmeciler aynı standartlara uymalıdır. Tarama türleri - IV - Telefon görüşmesi: Numaralar rasgele seçilir. Uygun örneklem seçilememesi, yanıtlama oranı evrenin temsilini ve sonuçların genellenebilirliğini etkiler. Görüşmede olumlu geribildirim verilebilir. - Elektronik (internet) tarama: E-posta veya web sayfası üzerinden yapılabilir. Bunun için deneklerin bilgisayar bilgisi olmalıdır. Örneklem, gizlilik, etik konularında sorunlar olabilir. Hızlı ve ucuzdur. Etkileşimli (interaktif) ses yanıt sistemi de kullanılabilir. NİTEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ Tanım - I * İnsan davranışları ancak esnek ve bütüncül bir yaklaşımla araştırılabilir; bunda bireylerin görüş ve deneyimleri önemlidir. * Nitel araştırmaların üzerinde anlaşılan bir tanımı yoktur. Gözlem, görüşme, doküman çözümlemesi gibi niteliksel veri toplama tekniklerinin kullanıldığı, algıların ve olayların doğal ortamda gerçekçi ve bütüncül bir biçimde ortaya konmasına yönelik nitel bir sürecin izlendiği araştırmadır. Tanım - II * Sosyal olguların tümü için bir evrensellikten söz edilemez, durağan değildir ve zamana göre değişir. * Nitel araştırmalarla üç tür veri toplanır: - Çevresel veriler: Araştırmanın yapıldığı sosyal, psikolojik, kültürel, demografik ve fiziksel özelliklerle ilgilidir. - Süreçle ilgili veriler: Araştırma süresince olanlar, bunların araştırma grubunu nasıl etkilediği. - Algılara ilişkin veriler: Araştırma grubunun süreç hakkındaki düşünceleri. Nitel araştırmaların temel özellikleri - I * Nitel araştırmaların altı temel özelliği vardır: Doğal ortama duyarlılık, araştırmacının katılımcı rolü, bütüncül yaklaşım, algıların ortaya konması, araştırma deseninde esneklik, tümevarımcı çözümleme. 1. Doğal ortama duyarlılık: Araştırmanın konusu içinde bulunduğu doğal ortamda incelenmelidir. Bulguların temelini olayların doğal ortamlarında algılanması ve bu ortamlarda oluşan gerçekler oluşturmalıdır. Araştırmaların genellenebilir olma çabası yoktur. Nitel araştırmaların temel özellikleri - II 2. Araştırmacının katılımcı rolü: Araştırmacı alanda zaman harcar, deneklerle doğrudan görüşür, deneyimlerini verileri yorumlamakta kullanır. Nitel araştırmaların nesnelliği tartışmalıdır. 3. Bütüncül yaklaşım: Değişkenler kendi başına anlamlı değildir ve birbirinden etkilenir. 4. Algıların ortaya konması: En önemli amaçlardan biri deneklerin algılarının ve deneyimlerinin ortaya konmasıdır. Araştırmacının deneklerle aynı ortamı paylaşması, empati becerisi de önemlidir. Nitel araştırmaların temel özellikleri - III 5. Araştırma deseninde esneklik: Görüşme, gözlem, doküman inceleme tekniklerinden biri veya birden çoğu kullanılabilir. Çeşitlilik geçerliliği ve güvenilirliği artırır. Araştırmanın gidişine göre araştırmanın yönü, deseni, veri toplama teknikleri değişebilir. 6. Tümevarımcı çözümleme: Nitel araştırmada ayrıntılı verileri anlamlı bir yapıya kavuşturma, bir kuram oluşturma çabası vardır. Kuram oluşturma çabası ile, verilere dayanarak araştırılan konu açıklanmaya, yorumlanmaya, anlam kazandırmaya çalışılır. Nicel ve nitel araştırmaların karşılaştırılması - I Nicel araştırma Nitel araştırma ____________________________________________________________ _________________________________________________________ Varsayım Gerçeklik nesneldir Gerçeklik oluşturulur Asıl olan yöntemdir Asıl olan çalışılan durumdur Değişkenlerin sınırı bellidir, Değişkenler karmaşık, iç içe geçmiş, aralarındaki ilişkiler ölçülebilir ilişkileri ölçmek güçtür Araştırmacı nesneldir Olayları yakından izler, katılımcıdır Amaç Genelleme Ayrıntılı betimleme Yordama Yorumlama Nedensellik ilişkisini açıklama Deneklerin bakış açısını anlama Nicel ve nitel araştırmaların karşılaştırılması - II Nicel araştırma Nitel araştırma ____________________________________________________________ ____________________________________________________ Yaklaşım Kuram ve varsayımla başlar Kuram ve varsayımla sonlanır Deney, manipülasyon, kontrol Kendi bütünlüğü içinde ve doğal Standardize veri araçları kullanırAraştırmacı veri toplama aracıdır Parçaların çözümlenmesi Örüntülerin ortaya çıkarılması Uzlaşma ve norm arayışı Çokluluk ve farklılık arayışı Veriler sayısal göstergelere indirgenir Derinlik ve zenginlikle betimlenir Araştırmacının rolü Yansız ve nesnel Olaya katılır, öznel ve empatik Nitel araştırmalarda veri toplama - I * Nitel araştırmalarda veri toplama araçları şunlardır: - Görüşme (bireysel ve grup görüşmesi) - Gözlem - Doküman incelemesi Nitel araştırmalarda veri toplama - II Görüşme - I * Önceden belirlenmiş ve ciddi bir amaç için yapılan, soru sorma ve yanıtlama biçimine dayalı karşılıklı ve etkileşimli bir iletişim sürecidir. * Görüşmenin amacı, bir bireyin iç dünyasına girmek ve onun bakış açısını anlamaktır. * Genellikle iki tür görüşme kabul edilir: Yapılandırılmış (yönlendirici) ve yapılandırılmamış (yönlendirici olmayan). Nitel araştırmalarda veri toplama - III Görüşme - II * Yapılandırılmış görüşme: Amaç, görüşülen bireylerin verdiği bilgiler arasındaki paralelliği ve farklılığı saptamak, buna göre karşılaştırmalar yapmaktır. Sorular önceden belirlenmiştir ve kapalı uçludur. Açık uçlu soru sorulmaz. Değişik teknikler kullanılabilir. En çok tanımlayıcı veriler ve frekans belirlemede kullanılır. Nitel araştırmalarda veri toplama - IV Görüşme - III * Yapılandırılmamış görüşme: Bu görüşme türü keşif amaçlıdır. Önceden belirlenmiş sorular ve yanıtlara ilişkin beklentiler yoktur. Deneğin bir konu hakkındaki bilgisi, görüşü ve düşüncesi öğrenilmeye çalışılır. Açık uçlu sorularla daha ayrıntılı bilgiye ulaşılmaya çalışılır. * Grup görüşmesi: Grup dinamiği önemlidir, soru sayısı görece daha azdır, gizlilik önemli olabilir, araştırmacı bilgili ve deneyimli olmalıdır, zaman yönünden ekonomiktir. Nitel araştırmalarda veri toplama - V Gözlem - I * Davranışların ve olaylarla, bunların ortaya çıktığı ortamın ve etkileşimlerinin ayrıntılı olarak tanımlanması amacıyla kullanılır. * Nitel araştırmalarda gözlem iki biçimde sınıflandırılır: - Sistematik gözlem - Katılımlı gözlem Nitel araştırmalarda veri toplama - VI Gözlem - II Sistematik gözlem * Sorunun veya olayın, gözleneceği ortamın, kişilerin, zamanın ve koşulların önceden belirlenerek gözlem yapılmasıdır. * Sosyal davranışları izlemede ve değerlendirmede yararlı bir tekniktir. * Zaman, para ve iş gücü açısından ekonomik değildir. Nitel araştırmalarda veri toplama - VII Gözlem - III Katılımlı gözlem * Araştırmacının, araştırılan konunun, davranışların ve kültürün içinde yer alarak gözlem yapmasıdır. * Katılımcının bilindiği veya bilinmediği gözlemler olabilir. Bilindiğinde gözlenen doğal davranamaz (gözlemci etkisi). Katılımcı ya aynı ortamda aynı şeyleri yaşayıp müdahale eder veya etmez, ya da yalnız yaşananları gözler. En iyisi, katılımcının bilinmediği ve aynı koşullarda olduğu gözlemdir. Nitel araştırmalarda veri toplama - VIII Doküman incelemesi - I * Doğrudan görüşme ve gözlem olası olmadığında veya araştırmanın geçerliliğini artırmak amacıyla, yalnız veya diğer tekniklere ek olarak yazılı ve görsel materyalin de araştırmaya katılmasıdır. * Hangi dokümanların önemli olduğu ve veri kaynağı olarak kullanılacağı araştırma konusuyla ilgilidir. * Diğer tekniklerle birlikte geçerliliği artırır. * Zaman ve para yönünden ekonomiktir. Nitel araştırmalarda veri toplama - IX Doküman incelemesi - II * Doküman incelemesi beş aşamada yapılabilir: 1. Dokümanlara ulaşma, 2. Özgünlüğün kontrol edilmesi, 3. Dokümanların anlaşılması, 4. Verilerin çözümlenmesi, 5. Verilerin kullanılması. Nitel araştırmalarda veri toplama - X Doküman incelemesi - II 1. Dokümanlara ulaşma: Gerçekten gerekli mi, neler nereden ve kim(ler)den elde edilebilir? 2. Özgünlüğün kontrol edilmesi: Birincil kaynaklardan mı, asıllarıyla aynı mı, yazanlar ve tarihi belli mi, kişiler güvenilir mi, gerçek mi? 3. Dokümanların anlaşılması: Sistemli ve karşılaştırmalı olarak özümsenmelidir. Diğer dokümanlarla uyumlu veya farklı mı? Nitel araştırmalarda veri toplama - XI Doküman incelemesi - III 4. Verilerin çözümlenmesi: Araştırma yalnız doküman incelemesi mi olacaktır? - Veriden örneklem seçme: - Kategorilerin geliştirilmesi: Araştırmadan önce veya daha sonra doküman içeriği birbirinden bağımsız kategorilere ayrılmalıdır. - Çözümleme biriminin saptanması: Sözcük, tema, karakter, cümle veya paragraf, madde, içerik. Nitel araştırmalarda veri toplama - XII Doküman incelemesi - V Sözcükler çok sayıdadır; sınırları bellidir, tanınmaları kolaydır. Tema, dokümanın veya belirli bölümlerinin yazılma amacıyla ilgilidir. Temaların ayrıştırılması güçtür. Karakter veya kişiyi belirlemede belirli ölçütler kullanılabilir. Çözümleme birimi birey(ler)dir. Cümle veya paragraf kolay ayırt edilmekle birlikte, birden çok konu veya tema barındırabilir. Nitel araştırmalarda veri toplama - XIII Doküman incelemesi - VI İçerik sözcüklerin hangi anlamlarda kullanıldığıyla ilgilidir. - Sayısallaştırma: Her zaman sayısallaşma gerekmeyebilir. Gerekliyse üç yolla yapılabilir: Var veya yok, yüzde dağılımı, kapsanan alan. 5. Verilerin kullanılması: Kullanılmasından zarar veya yarar görecek kişiler var mı, gizlilik için neler yapılabilir? Nitel araştırmalarda veri çözümlemesi - I * Veri çözümlemesi en güç aşamadır. Her araştırmanın veri çözümleme yöntemi farklıdır, yeni yöntemler gerekebilir. * Veri çözümlemede üç kavram önemlidir: Betimleme, çözümleme, yorumlama. - Betimleme: Verilerin problemle ilgili neleri ve hangi sonuçları ortaya koyduğunu gösterir. Bu yolla ‘Ne?’ sorusuna yanıt bulunabilir. Nitel araştırmalarda veri çözümlemesi - II - Çözümleme: Kavramsal kodlama ve sınıflama yoluyla temaların ve aralarındaki anlamlı ilişkilerin ortaya konmasıdır. ‘Neden?’ ve ‘Nasıl?’ sorularına yanıt aranır. - Yorumlama: Temelini ‘Bu gözlenen veya söylenen şey hangi anlama gelmektedir?’ sorusu oluşturur. Verilerin anlamlandırılması öznel bir süreçtir. * Veri çözümleme süreci iki grupta incelenebilir: Betimsel çözümleme ve içerik çözümlemesi. Nitel araştırmalarda veri çözümlemesi - III Betimsel çözümleme * Elde edilen veriler önceden belirlenen temalara göre özetlenir ve yorumlanır. Amaç, elde edilen bulguları özetlenmiş ve yorumlanmış bir biçimde okuyucuya sunmaktır. * Betimsel çözümleme dört aşamadan oluşur: Betimsel çözümleme için bir çerçeve oluşturma, tematik çerçeveye göre verilerin işlenmesi, bulguların tanımlanması, bulguların yorumlanması. Nitel araştırmalarda veri çözümlemesi - IV İçerik çözümlemesi * Amaç, elde edilen verileri açıklayabilecek kavramlara ve ilişkilere ulaşmaktır. Betimsel çözümlemedeki verilere daha derin bir işlem uygulanır. * İçerik çözümlemesinde benzer verileri belirli kavramlar ve temalar çerçevesinde bir araya getirmek ve yorumlamaktır. * İçerik çözümlemesinin dört aşaması vardır: Tümevarımcı çözümleme, kodlama, kavram, tema (kategori). ETİK VE ARAŞTIRMA ETİĞİ Etik nedir? - I * İnsanlar yüzyıllar boyu “İyi nedir, kötü nedir, doğru nedir, yanlış nedir?” sorularının yanıtlarını bulmaya çalışmıştır. * Yanıtı bulunmaya çalışılan bir başka soru genel olarak “İnsanlar nasıl davranmalıdır?”, özel olarak “Psikolog nasıl davranmalıdır?” biçimindedir. * İyi-kötü, doğru-yanlış kavramları ve bunların kökenleri daha çok felsefenin ve felsefecilerin ilgi alanında yer almıştır. Akira Kurosawa kimdir? Etik nedir? - II * İnsanlar bilimsel ve teknolojik gelişmeler sonucunda yeni durumlarla, yeni değer yargılarıyla, var olan değer yargılarıyla çelişen yeni uygulamalarla karşılaşmaktadırlar. Böyle çelişkiler etik sorunlar doğurur. Bu nedenle insan olan her yerde etik sorunlar da vardır, var olacaktır. * Etik kavramının günlük dilde karşılığı ahlak (moral) olarak kullanılır. Oysa ikisi eş anlamlı değildir. * Etik kavramıyla ilişkili bazı kavramları gözden geçirmek etiği anlamak için yararlı olur. Etik nedir? - III * Ahlaksal değerler: Birey-birey, birey-toplum, toplum- devlet arasındaki her türlü ilişkide tutum ve davranışlarımızın nasıl olması gerektiğiyle ilgili dileklerimizdir. Sosyoekonomik, sosyokültürel, dinsel davranışlar bütünü olarak kabul görür. Ahlak doğru ve iyi, kabul edilebilir davranışlar bütünüdür. * Deontoloji: Deonto sözcüğü Yunancada yapılması gerekenler, sorumluluk, görev gibi anlamlar taşır. Buna göre, Türkçede deontoloji karşılığı sorumluluk bilimi, görev bilimi olarak kullanılır. Yazılı biçimdedir. Etik nedir? - IV * Bilimsel yöntem ve etik kurallar endişesiyle araştırmacılar ne kadar risk alabilir veya almalı mıdır? Bu soruya yanıt bulmaya çalışan iki kuram vardır: - Faydacı kuram: Bu kurama göre, insanlar üzerinde yapılan deneyler ahlak kurallarına uygundur. Çünkü önemli olan birey değil, toplumdur. Birçok insanın yararı için birkaç kişi feda edilebilir. - Deontolojik kuram: Bu kuram bireyin araç değil, amaç olduğunu kabul eder. Başka insanların yararı için bile olsa, bir bireyin özerkliği ve özgürlüğü zedelenemez. Etik nedir? - V * Etik sözcüğü, gelenek anlamına gelen ‘ethos-etike’ sözcüğünden köken alır. Bu anlamından yola çıkarak etik sözcüğünün insan davranışlarına yol gösteren tutumları veya standartları gösterdiği söylenebilir. Felsefe açısından etik, insan davranışlarına yol gösteren ilkelerin, kavramların özünü inceleyen felsefe dalıdır. * Etik, değerler felsefesi olarak kabul edilir. * Uygulamada daha çok uygulamalı etik veya uygulamalı felsefe olarak kullanılır. Etiğin tanımı * ‘Profesyonel grup ve organizasyonların standartlarını, doğru veya yanlış davranışları belirleyen normatif kurallardır.’ * ‘Belli bir meslek, iş kolu veya sanatın uygulanmasını düzenleyen mesleksel standartlara uymaktır.’ * Ahlaksal değer yargılarını ve davranışların standartlarını, bunların altında yatan felsefi ilkeleri inceleyen felsefe dalıdır. ‘Kuramsal ahlak’ olarak da bilinir. Etik değerler henüz yazılı kurallar biçimine dönüşmemiştir. Etiğin genel ilkeleri - I * Her yeni uygulamada, yeni teknolojik değişiklikte geçerli olan ilkelerle uyuşmama olasılığı vardır. Bu nedenle her an yeni etik sorunlar ortaya çıkabilir. * Etiğin sınırları bu nedenle belirsizdir ve ucu açıktır. * Yirmi yıl önce bir etik sorun olarak görülen konu, bugün görülmeyebilir. Etik sorunlar zamana göre değişebilir. * Eski kurallar ve ilkeler yeni gelişmelere göre yeniden düzenlenir. Etiğin genel ilkeleri - II * Sağlık alanında ‘principlism’ en popüler düşünme biçimi olmuştur. * İlkesellik, sağlık alanındaki herhangi bir etik ikilemin dört ilkeye göre değerlendirilebileceğini ve tartışılabileceğini öne sürer. İlkelerden herhangi biri bir başka ilkeyle çatışmadıkça, geçerli ve bağlayıcıdır. * İlkeler arasında bir çatışma varsa, başka ahlak kuramlarını veya inanışlarını temel alarak bunların arasından bir seçim yapılmalıdır. Etiğin genel ilkeleri - III * İlkeselliğe göre bir etik sorunun değerlendirilebileceği dört ilke şunlardır: 1. Özerkliğe saygı gösterme (respect for autonomy) 2. Zarar vermeme ilkesi (non-maleficence) 3. Yararlı olma ilkesi (beneficence) 4. Adil olma ilkesi (justice) Özerkliğe saygı gösterme - I * Özerklik, ‘özgür ve hiçbir etki altında kalmadan düşünme ve karar verme temelinde, düşünme, karar verme ve davranma kapasitesidir.’ * Özerkliğe saygı ve birey hakları, hastaların/sağlıklı gönüllülerin kendi adlarına bir araştırmaya katılıp katılmamaya baskı altında olmadan ve özgürce karar verme hakkına sahip olmalarıdır. * Özerklik bireysel karar verme düşüncesinin ötesinde anlamlar taşır: Başkalarının kontrol edici biçimde girişimde bulunmasından uzak kalma, anlamlı bir seçim yapmaya engel olacak herhangi bir yetersiz anlamanın olmaması. Özerkliğe saygı gösterme - II * Özerk kişiler bir olur (onay) formunu okumadan imzalamak gibi özerk olmayan seçimler de yapabilir. Özerk olmanın, özerk olarak seçim yapmayı sağlamayabileceğini belirtmek gerekir. * Özerkliğe saygı ilkesi araştırmacılara bazı yükümlülükler yükler: Deneklerle iyi bir iletişim kurma, doğru ve yeterli bilgi verme, güven oluşturma, bilgilendirilmiş olur alma. Bu ilkede hastanın yeterliliği/kapasitesi de önemlidir: Kapasite nasıl değerlendirilir? Hastanın kapasitesini hangi durumlar sınırlandırabilir? Kapasite sınırlandırıldığında hangi ilkeler yol göstericidir? Zarar vermeme ve yararlı olma ilkesi - I * Her şeyden önce zarar vermeme (Primum non nocere, above all … do no harm), çok eski yıllara dayanan temel bir tıbbi ilkedir. Katılımcıların fiziksel veya ruhsal yönden zarar görmesi kesinlikle kabul edilmez. Fiziksel bir zararı ölçmek görece kolayken, ruhsal bir zararı ölçmek güçtür. * Yararlı olma ilkesi, zarar vermeme ilkesiyle birlikte, bireyin iyilik durumunu artırmak için yapılması gerekenleri de, hastanın çıkarlarını önemsemeyi de gösterir. Yararlı olma ilkesine uygun olarak yapılanların zarar verme riski taşıyabileceği olasıdır. Zarar vermeme ve yararlı olma ilkesi - II * Zarar vermeme ilkesini uygulamak, yararlı olma ilkesini uygulamaktan daha güçtür. Bu iki ilkenin birlikte işlemesinin gerektiği düşünüldüğünde, aralarında bir denge oluşturmak gerektiği açıktır. * Özellikle gelişmekte olan ülkelerde psikiyatrik araştırmalarda bu dengeyi kurmak güçtür. Örneğin, yeni geliştirilen bir ilacın ne kadar yararlı veya zararlı olduğu belirsizdir. Bu durumda yeni bir ilacı kullanacak olan hastalara yeterince bilgi verilmeli, hekim ve hasta konuyu tartışmalı, bu denemenin riskleri ve yararları gözden geçirilmelidir. Örnek TUSKEGEE FRENGİ ÇALIŞMASI ABD’de 1930’lu yıllarda Halk Sağlığı Kurumu 425 eğitimsiz Afro-Amerikan çiftçiye, frengiyi iyileştiren penisilini vermemiş ve bu insanlar hastalık nedeniyle ölmüştür. Bu çalışma ve sonuçları çok ciddi bilimsel ve etik tartışmalara yol açmıştır. ----------------------------------- * Araştırmalar düşük düzeyde zarar görme olasılığını öngörür, bu ‘kabul edilebilir en düşük risk-minimally acceptable risk’ olarak adlandırılır. En düşük risk, ‘günlük yaşamda görülenden daha düşük düzeyde’ olarak da düşünülebilir. Zarar vermeme ve yararlı olma ilkesi - III * Bu ilkelerle ilgili bazı sorunlar vardır: - Zarar vermeme ve yararlı olma durumu nasıl değerlendirilecektir? - Zarar ve yarar hangi yaklaşıma göre değerlendirilecektir? - Sağlık ekibinin ve hastanın zararın ve yararın değerlendirmesi arasında bir uyuşmazlık varsa, ne yapılacaktır? - Araştırmacılar risk değerlendirmesinde nesnel olabilir mi? Adil olma ilkesi - I * Adil olma terimi doğruluk, liyakat veya haklılık terimleriyle ilgilidir. Adil olma, özellikle kaynakların nasıl dağıtılacağıyla ilgilidir. * Sağlıkla ilgili kararlarda iki alana uygulanabilir: Ayrılan kaynaklara bağlı olarak hangi tedavilerin uygulanabileceği, kaynaklar yeterli değilse kimlere bu tedavilerin uygulanacağı. Adil olma ilkesi daha çok hastane yöneticileri ve kaynakların dağılımıyla ilgili olan siyasiler gibi kesimleri ilgilendirir. * Adil olma ilkesine göre ‘eşitlerin eşit olarak tedavi edilmesi,’ araştırmaya katılanlara da uygulanır. Adil olma ilkesi - II * Bu ilke araştırma için aşağıdaki gibi değerlendirilir: - Araştırma ölçütleri temelinde seçim yaparken ayrım yapmama, - Yarar ve risklerin katılanlar arasında eşit olarak paylaşılması, - Araştırmaya katılmayı reddedenlerin veya araştırma sürerken araştırmadan çıkanların önyargısız tedavisi, - Herhangi bir konuyu açıklığa kavuşturmak için araştırmacılara ulaşmanın sağlanması, Adil olma ilkesi - III - Zararlı yan etkiler görüldüğünde acil yardım etme, araştırma sırasında veya sonrasında ortaya çıkabilen konuları tartışmak için soru sorma oturumlarını sağlama, - Finansal anlaşmanın karşılığını ödeme, - Bilgilendirilmiş olur sağlandığında, anlaşmaya varılan araştırma işlemlerine