Document Details

Uploaded by Deleted User

null

2024

null

Özgür Gürbüz,Prof. Dr. Doğanay Tolunay

Tags

iklim değişikliği iklim iletişimi sera gazları küresel ısınma

Summary

Bu rehber, iklim krizinin etkilerini ve doğru terim kullanımını anlatan bir kılavuz. İklim kriziyle ilgili kavramları ve terimleri açıklıyor, doğru kullanım örneklerini sunuyor. Ayrıca iklim kriziyle ilgili çalışmaları yürüten kuruluşların kaynaklarını da paylaşıyor.

Full Transcript

İKLİM İLETİŞİMİ İÇİN İPUÇLARI ÖNSÖZ Ekosfer İklim krizi sadece hayatımızı değil dilimizi de değiştiriyor. Krizin kapsamı...

İKLİM İLETİŞİMİ İÇİN İPUÇLARI ÖNSÖZ Ekosfer İklim krizi sadece hayatımızı değil dilimizi de değiştiriyor. Krizin kapsamı ve etki alanı genişledikçe, konuyla ilgili yeni kavramlar da ortaya çıkıyor. İklim krizi, parçası olduğumuz ekolojik dengenin karşısın- Sorunu anlatan bilimsel kelimelerden müzakere sürecinde kullanılan terminolojiye kadar çok farklı bileşenlere sahip yeni bir dili anlamaya ve daki en önemli tehdit. Bu tehdide karşı mücadele etmek ise en doğru şekilde kullanmaya gayret gösteriyoruz. Genellikle batı dilleri sorumluluğumuz. Ekosfer, gezegenimizde yaşayan tüm can- hakimiyetinde türetilen yeni kelimelere en uygun Türkçe karşılıkların lıların yaşam hakkını savunmak üzere yola çıktı. bulunması kadar, bunların cümle içinde doğru kullanılması da kritik önem taşıyor. Yazarlar: Özellikle gazeteciler, iletişimciler ve araştırmacılar için hazırladığımız bu rehber, sadece hayatımıza yeni giren kavramları açıklamakla kalmıyor Özgür Gürbüz aynı zamanda hatalı ve doğru kullanımları gösteren örnekler de içeriyor. Gazeteci, Ekosfer Derneği Yönetim Kurulu Üyesi O nedenle hem pratik bir sözlük hem de mini bir rehber olma özelliği taşıyor. Bu bağlamda, iklim krizini yakından takip eden, bu konuda yazılı, Prof. Dr. Doğanay Tolunay sözlü ve görsel üretimlerde bulunan herkesin İklim İletişimi İçin İpuçları İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Orman Fakültesi Toprak İlmi ve rehberinden faydalanacağını umuyoruz. Ekoloji Anabilim Dalı Rehberin ilk bakışta fark edilmeyen önemli bir özelliği de alıntılanan Tasarım: Barış Eceçelik kaynakların başlı başına bir referans noktası olması. Rehberi hazırlarken elimizden geldiğince iklim kriziyle ilgili çalışmalar yürüten farklı kurumlardan yararlanmaya çalıştık. Kaynakçalar bölümündeki adreslerin Bu rehber Friedrich-Ebert-Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği tarafından her biri, detaylı araştırmalarınızda referans alabileceğiniz yayınlara desteklenmiştir. İçeriğin sorumluluğu tamamıyla Ekosfer Derneği’ne aittir. işaret ediyor. İklim İletişimi İçin İpuçları rehberini bu özelliğiyle bir veri kaynağı gibi de kullanabilirsiniz. Rehberimizin, iklim krizini durdurmak için daha basit ve anlaşılır bir dille geniş kitlelere ulaşma çabalarına katkıda bulunmasını umuyoruz. Aralık 2024 Ekosfer 2 3 Küresel Isınma TERMİNOLOJİ Sanayi devriminden beri, özellikle fosil yakıtların yakılması, ormansızlaşma, tarımsal etkinlikler ve sanayi süreçleri gibi çeşitli insan etkinlikleri ile atmosfere salınan seragazlarının atmosferdeki birikimlerindeki hızlı artışa bağlı olarak, Genel Terimler şehirleşmenin de etkisiyle doğal sera etkisinin kuvvetlenmesi sonucunda, yeryüzünde ve atmosferin alt katmanlarında (alt ve orta troposfer) saptanan İklim değişikliği ve iklim Krizi sıcaklık artışı.6 İklim değişikliği, karşılaştırılabilir zaman dilimlerinde gözlenen doğal iklim Atmosferdeki seragazlarının yoğunluğu arttığında yeryüzünün ortalama değişikliğine ek olarak doğrudan veya dolaylı küresel atmosferin bileşimini bozan yüzey sıcaklığında meydana gelen artışı ifade eder. Bu gazlar daha fazla güneş insan faaliyetleri sonucunda iklimde oluşan bir değişiklik demektir.1 radyasyonu emer ve daha fazla ısıyı hapsederek gezegenin daha da ısınmasına neden olur.7 Küresel ısınma iklim değişikliğinin tetikleyicisidir. Dünya’nın ikliminde 20. yüzyılın ortalarından bu yana gözlemlenen değişiklikler, insan faaliyetlerinden, özellikle de atmosferdeki ısıyı hapseden seragazı miktarını Sık yapılan yanlışlar: artırarak gezegenin ortalama yüzey sıcaklığını yükselten fosil yakıt kullanımından kaynaklanmaktadır.2 Küresel ısınma kavramının iklim değişikliği kavramı yerine kullanılması. Küresel ısınma nedeniyle hava sıcaklığının her gün her mevsim artacağının ve İklim, oldukça geniş bir bölgede, uzun yıllar boyunca değişmeyen ortalama hava kış mevsimlerinin olmayacağının düşünülmesi. İklim dengesinin bozulması aşırı koşullarını anlatır.3 İklim değişikliği uzun bir dönem içerisinde, ortalama değerlerde hava olaylarına yol açar, bunların arasında şiddetli kar yağışı da olabilir. meydana gelen değişikliklere odaklanır. Bu değişikliklerin kaynağı da insan Küresel ısınma nedeniyle artan sıcaklıkların kuraklığa yol açacağının faaliyetleridir. Burada, gezegenin doğal akışı içerisinde, iklimde meydana gelen düşünülmesi. Artan sıcaklıklar buharlaşmayı arttırarak su döngüsünü de değişikliklerin ötesindeki sapmalardan bahsediyoruz. Örneğin, küresel ortalama değiştirir. Daha fazla buharlaşma bazı bölgelerde toplam yağışlarla şiddetli yüzey sıcaklığındaki artışı (2023’te ortalamanın 1,36 santigrat derece4 üzerindeydi5) sağanak yağışların artmasına yol açarken, bazı bölgelerde ise kuraklığı takip ediyoruz. şiddetlendirir. İklim krizi terimi ise özellikle bu alanda çalışan sivil toplum kuruluşları ile Seragazı (Seragazları) medyanın bir kısmının, iklim değişikliği sorununun önemini ve insanın etkisini anlatmada “değişikliği” kelimesini yetersiz bulması nedeniyle iklim değişikliği Uzun dalga boyundaki karasal radyasyonu atmosferde tutarak sera etkisine yerine kullanılmaya başlanmıştır. Kriz, insan etkisini ve aciliyet ihtiyacını daha neden olan gazlardır. Atmosfer yapısı içinde doğal olarak bulunan su buharı iyi vurguluyor. Aynı şekilde, küresel ısınma yerine ‘küresel ısıtma’ ve ‘iklim acil (H2O), karbondioksit (CO2), metan (CH4), diazotmonoksit (N2O) ve ozon (O3) durumu’ gibi terimlerin daha sık kullanıldığını da görüyoruz. başlıca doğal seragazlarıdır. Seragazları, dünyanın canlıların yaşamına uygun bir sıcaklıkta olmasını sağlar. İnsan faaliyetleri sonucu atmosfere bırakılan seragazları Sık yapılan yanlışlar: ise bu dengeyi bozmuş ve küresel ısınmaya yol açmıştır. İnsan faaliyetleriyle hem atmosferde doğal olarak da bulunabilen karbondioksit (CO2), metan (CH4), İklim değişikliği yerine iklim değişimi yazılması. diazotmonoksit (N2O) gazlarının miktarı artmış hem de atmosferde doğal olarak Küresel iklim değişikliği ile yereldeki iklimsel değişikliklerin kıyaslanması veya bulunmayan tamamen insan yapımı florlu gazlar (F gazları,SF6, HFC veya PFC birbirine karıştırılması. Örneğin, büyük bir baraj rezervuar alanı yüzünden gibi) da salınmaya başlamıştır. Azot oksitler (NOx), karbonmonoksit (CO) ve bölgede meydana gelen değişiklikleri (nem artışı gibi) iklim değişikliği olarak kükürtdioksit (SO2) gibi gazlar ise dolaylı seragazlarıdır.8 nitelemek. Kısa süreli meterorolojik olaylar olan hava durumundaki değişiklikleri iklim Karbondioksit atmosferde en çok bulunan seragazıdır. Karbondioksitin toplam değişikliği şeklinde yorumlamak. seragazları içindeki payı yaklaşık yüzde 70 civarındadır. BM Çevre Programı’nın 2023 yılında yayımladığı Emisyon Açığı raporunda yüzde 67’dir.9 Onu metan ve 4 5 diazotmonoksit izler. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), farklı gazların küresel ısınma Sık yapılan yanlışlar: etkilerinin karşılaştırılması için Küresel Isınma Potansiyeli (GWP) hesaplamasını kullanır. Her gazın ne kadar enerjiyi ne kadar süreyle tutacağı farklıdır. Kıyaslama Seragazlarına zehirli ya da kirletici gaz denmesi yanlıştır. Bu gazlar olmasa karbondioksit (CO2) baz alınarak yapılır. GWP, 1 ton karbondioksit (CO2) canlıların yaşam koşullarını sağlayan uygun iklim koşulları oluşmaz. Sorun, emisyonuna kıyasla, 1 ton gaz emisyonunun belirli bir süre içinde ne kadar enerji atmosfere sera etkisini kuvvetlendirecek miktarda, çok fazla seragazının absorbe edeceğini gösterir. GWP ne kadar büyükse, o gaz belirli bir zaman diliminde bırakılması yani dengenin bozulmasıdır. CO2’ye kıyasla Dünya’yı o kadar fazla ısıtır. Seragazı kelimesinin TDK’de10 ayrı yazıldığını göreceksiniz. Halbuki, birleşik kelimelerin yazım kuralı, “Birleşme sırasında kelimelerinden hiçbiri veya ikinci 100 yıllık bir süre içinde metanın Küresel Isınma Potansiyeli karbondioksite göre kelimesi anlam değişikliğine uğ­ramayan birleşik kelimeler ayrı yazılır” der. yaklaşık 27 kat, diazotmonoksitin (N2O) ise 273 kat fazladır.15 Seragazı küresel ısınmaya yol açan belirli gazları tanımlar. Seragazı ise bir seradan (meyve ve sebze yetiştirilen) çıkan gaz anlamını taşıyor. O yüzden de Sık yapılan yanlışlar: Ekosfer Derneği’nin yayınlarında, doğalgaz gibi seragazını da birleşik yazıyoruz. Metan, karbondioksitten daha tehlikeli bir seragazıdır yorumuna çok sık Küresel ısınma potansiyeline bakarak, GWP’si en yüksek gaza odaklanmak rastlıyoruz, bu kıyaslama bir açıklamaya ihtiyaç duyuyor, küresel ısınma doğru değildir çünkü atmosferdeki miktarları ve atmosferde kalma süreleri potansiyeli bölümüne bakınız. de önemli etkenlerdir. GWP’si yüksek olan bazı gazların atmosferdeki miktarı önemsiz kabul edilebilecek miktardadır. GWP’si düşük olan karbondioksit ise Sera etkisi atmosferdeki seragazlarının beşte dördünü oluşturduğu gibi, atmosferde 300 ila 1000 yıl arasında kalabilir.16 Karbondioksitten 27 kat etkili bir seragazı olan Doğal sera etkisi: Güneşten gelen kısa dalga boyundaki güneş radyasyonun bir metanın atmosferdeki yaşam süresi ise 7 ila 12 yıl arasındadır. kısmı doğrudan atmosfer tarafından uzaya geri yansıtılırken, bir kısmı da yeryüzü tarafından emilir. Isınan yeryüzünden salınan uzun dalgalı dalga boyundaki karasal Karbondioksit eşdeğeri radyasyonun önemli bir bölümü tekrar atmosfer tarafından emilir. Atmosferdeki gazların kısa dalga boyundaki güneş ışınlarına karşı çok geçirgen, yeryüzünden Seragazlarından kaynaklanan emisyonları, küresel ısınma potansiyellerini (global verilen uzun dalga boyundaki karasal radyasyona karşı ise, biriken seragazları warming potential - GWP) temel alarak karbondioksit eşdeğerlerine dönüştürerek, nedeniyle daha az geçirgen olması sonucunda, yere yakın kısımların beklenenden karşılaştırma yapma fırsatı sunan bir metrik ölçüdür. Genellikle “metrik ton daha fazla ısınması olayına atmosferin sera etkisi denilmektedir.11 karbondioksit eşdeğeri” (tCO2e) olarak ifade edilir.17 Örneğin CH4 emisyonunu CO2e’ye çevirmek için metanın GWP değeri olan 27 ile çarpmak gerekir. Buna göre Fosil yakıtlar 1 ton CH4 emisyonu 27 ton CO2e emisyona karşılık gelmektedir. Fosil yakıtlar, hidrokarbon ve yüksek oranlarda karbon içeren kömür, petrol ve gaz İpucu gibi doğal enerji kaynaklarıdır. Ölen organizmaların oksijensiz ortamda milyonlarca yıl boyunca çürümesi ve fosilleşmesiyle ile oluşur.12 Ülkelerin Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) Sekretaryası’na bildirdikleri yıllık seragazları ulusal envanter raporları CO2e İklim değişikliğine neden olan küresel seragazlarının yüzde 75’ten fazlası fosil yakıt üzerinden bildirilir. Bakınız Türkiye’nin Seragazı Emisyon İstatistikleri.18 kullanımı kaynaklıdır.13 Özellikle yurt dışı kaynaklı haber metinlerinde “karbon” diye kısaltılan birim genellikle karbondioksiti işaret edebilir. Bu nedenle birimler kontrol edilmelidir. Küresel Isınma Potansiyeli (GWP) Birim tCO2 olarak yazılmışsa sadece CO2 emisyonlarını, tCO2e olarak yazılmışsa tüm seragazı emisyonlarını, tC olarak yazılmışsa karbon olarak emisyonları ifade Seragazlarının atmosferde kaldığı farklı zamanların birleşik etkisini ve dışarı etmektedir. Karbon olarak verilen bir emisyonu CO2’ye çevirmek için CO2’nin çıkan kızılötesi radyasyonu absorbe etmedeki göreceli etkinliğini temsil eden bir molekül ağırlığı olan 44’ü karbonun atom ağırlığına oranı olan 44/12 ile çarpmak gösterge.14 gerekir. 6 7 Sık yapılan yanlışlar Sık yapılan yanlışlar: Çok soğuk geçen bir yıl nedeniyle ortalama sıcaklık geçmiş yıllara göre düşük Karbondioksit ile karbondioksit eşdeğeri birimlerini karıştırmak. CO2e, aynı kalabilir, bu iklim değişikliğinin olmadığını göstermez çünkü asıl önemli olan enerjide kullanılan TEP birimi gibi farklı enerji kaynaklarının kıyaslanması uzun vadeli eğilimdir. Aynı şekilde çok sıcak bir yıl da o yılın ortalama değeri için yaratılmış, farklı seragazlarının tek bir birim altında mukayese edilmesini temel alınarak iklim değişikliğinin kanıtı olarak gösterilemez. Ancak, arka sağlayan farklı bir birimdir. arkaya yaşanan sıcak yıllara bir yenisinin eklenmesi, eğilimin yukarı yönlü olması gibi faktörler bize iklim değişikliğinin ipuçlarını verir ve bu değişimler ppm/ppb/ppt iklim değişikliğiyle ilişkilendirilebilir. Örneğin, 2023 yılının en sıcak yıl olması iklim açısından bir anlam ifade eder çünkü Dünya’nın tanıklık ettiği ve kayıt Bir karışım içindeki miktarı çok küçük olan şeylerin oranı tanımlamak için altına aldığı en sıcak 10 yılın 2014 ila 2023 yılları arasında meydana geldiğini kullanılan birimlerdir. Ppm milyon parça içindeki, ppb milyar içindeki ve ppt trilyon biliyoruz.22 2023’ün en sıcak yıl olarak kayda geçmesi de bu eğilimin bir parçası. parça içindeki miktarı gösterir. 1,5 ve 2 derece İpucu Ortalama yüzey sıcaklığındaki artışı 1,5 veya 2 derecede sınırlama hedefleri hem İklim iletişiminde ppm terimini en çok atmosferdeki karbondioksit yoğunluğunu Paris Anlaşması’nda yer alması hem de ekoloji açısından taşıdığı önem nedeniyle (konsantrasyonunu) anlatırken kullanırız. Atmosferdeki CO2 konsantrasyonu sık sık karşımıza çıkar. Bilim insanlarının ulaşılabilir bir hedef olarak görmeleri ve Ekim 2024 tarihi itibarıyla 422 ppm’e yükseldi gibi. Buradaki 422 ppm aslında ekosistemler üzerinde daha sınırlı bir olumsuz etki bırakması nedeniyle 1,5 derece yüzde 0,0422’ye karşılık geliyor. Bu bize atmosferdeki milyon parçacık içinde ilk hedef seçilmiştir. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), gezegenin CO2 miktarını gösterir ki artması haliyle iklim için iyi değildir. Atmosferdeki CO2 ortalama sıcaklık artışını 1,5 derecenin altında tutabilmek için 2050 yılına kadar konsantrasyonu ppm olarak gösterilirken, CH4 ve N2O gazlarının birimi ppb, net sıfır emisyon hedefine ulaşmamız gerektiğini söylüyor. Mevcut emisyon florlu gazların ise ppt olarak verilmektedir. azaltım taahhütleri iyileştirilmez ve hayata geçirilmezse 1,5 derece hedefini tutturamayacağımız birkaç yıl içinde kabul etmek durumunda kalabiliriz. Ortalama Yüzey Sıcaklığı En ufak sıcaklık artışı tehlikeyi büyütüyor. 1,5 derecede böceklerin yüzde 6’sı Dünyanın ortalama yüzey sıcaklığı, iklim değişikliğinin önemli göstergelerindendir. sıcaklık artışından etkilenirken, 2 derecede bu oran yüzde 16’ya çıkıyor. 1,5 derece Yıllık ortalama sıcaklık değerlerine bakılarak, gezegenin ortalama yüzey dünya nüfusunun yüzde 9’u her 20 yılda bir aşırı sıcak hava dalgasına maruz sıcaklığından ne kadar saptığı görülebilir. Gezegenin ortalama yüzey sıcaklığı kalırken, 2 derecelik artışta bu oran yüzde 28’e çıkıyor.23 binlerce yıl boyunca değişmiş olsa da bilim insanları sanayileşme öncesi döneme atfen 1850-1900 yılları arasındaki ortalamayı, 13,5 dereceyi temel alır.19 Avrupa Sık yapılan yanlışlar Birliği’nin İklim İzleme Servisi Kopernik’e göre küresel ortalama yüzey sıcaklığı endüstri öncesi döneme göre 1,3 derece arttı.20 Paris Anlaşması, sıcaklık artışını 1,5 Sıcaklık artışını 1,5 derece ve altında tutmak aşırı hava olaylarının sayısını ve derecede sınırlamayı, bu başarılamazsa 2 derecenin altında tutmayı hedefliyor. şiddetini azaltır, uyum şansımızı artırır. Ancak bu bir kaybın olmayacağı anlamına gelmiyor zaten halihazırda iklim krizinin etkileri tüm canlıları ve yaşamı etkiliyor. O İpucu yüzden 1,5 derece altındaki ısınmayı normal veya zararsız diye tanımlamayın. 1,4 derece haliyle gezegenimizde yaşayan tüm canlılar için 1,5 dereceden daha güvenli Ortalama sıcaklık artışıyla ilgili güncel durumu NASA, MET Office veya olsa da bu kayıp ve hasarların oluşmadığını ifade etmez. Copernicus üzerinden takip edebilirsiniz. Okyanus ve karaların yüzey sıcaklığı değeri yıllık ortalamadır, Türkiye’nin ortalama sıcaklık verilerini de takip edebilirsiniz. Türkiye’nin 1991-2020 yılları ortalama sıcaklığı 13,9 derecedir.21 8 9 Emisyon (Salım) Sık yapılan yanlışlar Emisyon, bir kaynaktan çıkan kirleticileri tanımlamak için kullanılan bir kelimedir. Ülkelerin yıllık seragazı emisyonları karbondioksit eşdeğeri cinsinden verilir. Kişi Yaymak, çıkarmak anlamındadır. İklim bağlamında, atmosfere bırakılan seragazları başına düşen emisyon rakamlarının ise sıklıkla sadece karbondioksit üzerinden (örneğin kömürün yakılması sonucu ortaya çıkan karbondioksit) emisyonlara verildiğini görüyoruz. Kıyaslama yaparken sorun yaratacak bu durumdan kaçınmak örnek gösterilebilir. adına birimlerin aynı olduğunu kontrol ediniz. Sık yapılan yanlışlar Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) Emisyon kelimesinin en uygun Türkçe karşılığı salım kelimesidir ancak bu 1988 yılında Dünya Meteoroloji Örgütü ve Birleşmiş Milletler Çevre Programı kelimeye güncel sözlüklerde rastlayamazsınız, bilim sözlüklerinde ise yakın bünyesinde kurulmuştur. İklim değişikliği ile ilgili doğruluğuna en çok güvenilen, anlamda kullanıldığı söylenebilir (örneğin TDK, Fizik Terimleri Sözlüğü -1983). dünya çapında bilimsel ve teknik raporlar yayımlayan özerk bir yapıdır. Ancak, salım kelimesi yazılırken çoğu zaman bir hareketi tarif eden “salınım” Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nden (BMİDÇS-UNFCCC) kelimesiyle karıştırıldığını görüyoruz. Bu çok sık yapılan hataya düşmemek, gelen bilimsel taleplere yanıt arar. Çerçeve Sözleşmesi’nden kurumsal olarak okuyucu / dinleyici kitlenize durumu daha kolay anlatabilmek adına, yabancı bağımsızdır.24 kökenli olsa da emisyon kelimesini kullanmanızı öneriyoruz. İpucu İpucu IPCC tarafından periyodik olarak iklim değişikliği değerlendirme raporları ve TÜİK’in her yıl açıkladığı seragazı emisyon istatistiklerinde emisyon kelimesinin çeşitli tematik raporlar (1,5 derece gibi) yayınlanmaktadır. Bugüne kadar altı nasıl kullanıldığına dair örnekler bulabilirsiniz. Enerji sektörü emisyonları, değerlendirme yayınlanmış olup 7’inci değerlendirme raporunun hazırlıklarına toplam seragazı emisyonu gibi. başlanmıştır. Bir IPCC raporu, IPCC üyesi hükümetlerin raporu onaylamasıyla ortaya çıkar. Kişi başına düşen seragazı emisyonu Onay süreci, raporu kullanacaklar (hükümetler) ile raporu hazırlayanlar (bilim insanları) arasındaki diyaloğa dayanır. Bu nedenle IPCC raporlarındaki Ülkelerin bir yıllık toplam seragazı emisyonunun o ülkenin nüfusuna bölünmesiyle değerlendirmelerin ülkelerin onayından geçtiğini ve oldukça temkinli kişi başına düşen seragazı emisyonu bulunur. Örneğin, Türkiye’nin 2022 yılına ait olduğu unutulmamalıdır. Türkiye de IPCC üyesi ülkelerden biridir, raporların toplam seragazı emisyonu miktarı 558,3 milyon ton karbondioksit eşdeğeriydi hazırlanmasına katkıda bulunur. (CO2e). Bu rakamın o yılki nüfusa bölünmesiyle ortaya çıkan kişi başına düşen yıllık İngilizce adının kısaltması olan IPCC, iklim konusunda çalışanlar arasında seragazı emisyonu da 6,6 tondu. yerleşmiş bir kısaltmadır ve aynı IMF gibi yabancı dildeki kısaltmanın kullanılması burada da bilinirlik nedeniyle yerinde olur. Türkçe metinlerde, İpucu metnin veya konuşmanın girişinde şu şekilde, “Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC)” Türkçe tam adının belirtilmesi yerinde olur. Özellikle uluslararası müzakerelerde ülkelerin karşılaştırılmasında kişi başına düşen emisyon miktarı önemli bir kıstaslardan biridir. Örneğin Çin, toplam Emisyon Ticareti seragazı emisyonlarında başı çeken ülke olsa da kişi başına düşen emisyon miktarında Türkiye’ye yakın bir değere sahiptir ve listenin gerisinde kalır. Körfez Hayatımıza Kyoto Protokolü’yle giren emisyon ticareti, seragazı emisyonu miktarını ülkeleri ve bazı Batı ülkelerinde ise nüfus az olmasına rağmen yüksek enerji kendisine tanınan kotanın altında tutan (enerjiyi verimli kullanarak, fosil yakıt tüketimleri nedeniyle kişi başına düşen seragazı emisyonu miktarı yüksektir. kullanımını azaltarak vs.) bir şirket ya da ülkenin kullanmadığı kotasını başka bir şirkete ya da ülkeye satabilmesidir. Tam tersi durumda, yani kotasının üzerine çıktığında da açığını kapatmak için gerekli miktarı satın alabilmesidir. “Sınırla ve ticaret et” (cap and trade) diye de özetlenir. 10 11 Karbon Vergisi İpucu Karbon fiyatlandırması, seragazı (GHG) emisyonlarının dışsal maliyetlerini Bir termik santrala tanınan yıllık emisyon miktarının 100 birim olduğunu (mahsullere verilen zarar, sıcak hava dalgaları ve kuraklıktan kaynaklanan sağlık varsayalım. Termik santralın üretim sırasında atmosfere 120 birim seragazı hizmetleri maliyetleri ve sel ve deniz seviyesinin yükselmesinden kaynaklanan mal bırakması onu 20 birim borçlu kılar. Hedefinin 20 birim altında kalmış başka bir kaybı gibi kamunun ödediği emisyon maliyetleri) yakalayan ve bunları genellikle firmadan bunu satın alması gerekir. Firmalar bu alışverişi karbon sertifikaları salınan karbondioksit (CO2) fiyatı şeklinde bir fiyat aracılığıyla kaynaklarına (karbon kredisi) yoluyla yapar. Karbon kredilerinin fiyatı da piyasadaki bolluk/ bağlayan bir araçtır. kıtlık durumlarına göre belirlenir. Avrupa Birliği Emisyon Ticareti (EU ETS) 2005’ten bu yana çalışan en eski karbon Karbon vergisi, ağırlıklı olarak petrol, gaz ve kömür gibi iklim krizine yol açan piyasasıdır. Elektrik üretiminden imalat ve havacılık sektörüne kadar AB’deki yakıtların yakılmasından kaynaklanan seragazı emisyonlarına bir ücret veya emisyonların yüzde 40’ına yakınından sorumlu birçok sektörü kapsar. vergi koyan, hükümetlerce uygulanan bir fiyatlandırma mekanizmasıdır. Türkiye’de henüz işleyen bir karbon ticareti sistemi yok, ancak İklim Kanunu Vergi, her bir ton karbondioksit eşdeğeri emisyon için belirlenir ve emisyona ile bu piyasanın oluşturulması hedefleniyor. Halihazırda yenilenebilir enerji neden olan kuruluş tarafından ödenmesi gerekir.27 Aslında bu vergi, seragazı üreten işletmeler isterlerse sertifikalandırdıkları emisyonları Gönüllü Karbon emisyonlarının dışsal maliyetlerinin (mahsullere verilen zarar, sıcak hava dalgaları Piyasası’nda (daha düşük fiyatla) değerlendirebiliyor. ve kuraklıktan kaynaklanan sağlık hizmetleri maliyetleri ve sel ve deniz seviyesinin Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) olarak da kullanılabiliyor. yükselmesinden kaynaklanan mal kaybı gibi ) fiyatlandırılması ve kirleten tarafından ödenmesi esasına dayanır.28 Karbon denkleştirme (Carbon offsetting) İpucu Bir kaynaktan oluşan seragazı emisyonlarına karşılık olarak dünyanın herhangi bir yerinde başka bir kaynak üzerinden azaltılan ya da önlenen seragazı Emisyon ticaretinde atmosfere bırakılan seragazı emisyonunun bedeli önceden emisyonları sonucunda edinilen kredilerin (sertifikaların) satın alınması faaliyeti ile tanımlanmaz, sorumluların hedeflerini tutturup tutturmamalarına ve/veya gerçekleştirilen işleme emisyon denkleştirme denir.25 karbon kredilerinin çokluğuna veya azlığına bağlı olarak fiyat piyasada oluşur. Karbon vergisinde ise bu bedel önceden belirlenir. Karbon vergisi daha etkin bir Örnek kontrol yöntemidir. Bazı havayolu şirketlerinin uçak bileti aldığınızda sizden belli bir ücret karşılığında Karbon Yutak Alanı fidan dikmenizi istemesi karbon denkleştirmeye bir örnektir. Karbon yutak alanları, atmosferdeki karbonu tutarak ve depolayarak iklim İpucu değişikliğinin etkilerini azaltmaya yardımcı olan ekosistemlerdir.29 Ormanlar en yaygın yutak türüdür. Ayrıca, toprak, turba, permafrost (sürekli donmuş) toprak Karbon denkleştirme oldukça fazla eleştirilen bir konu. Karbon denkleştirme tabakaları, okyanus suyu ve derin okyanustaki karbonat çökeltileri diğer yutak projelerine ‘yeşile boyama’ eleştirisi sık sık yapılır. Örneğin, karbon şekilleridir.30 emisyonlarını azaltmak yerine denkleştirmeyi tercih eden ve bir yerde fidan diken bir şirket, aslında yetişkin bir ağacın tutacağı emisyon miktarına ulaşmak İpucu için yıllar geçmesi gereken bir fidanla sorumluluğu üzerinden atar. Bu fidanın büyüyüp, yetişkin bir ağaç olacağının garantisi bile yok. Karbon yutak alanların kaybı seragazı salımı şeklinde değerlendirilir. Çünkü İkinci eleştiri ise karbon denkleştirme yoluyla firmaların seragazı emisyonuna bu alanların tuttuğu karbondioksit, örneğin ormanların yanması durumunda, neden olan üretim yöntemlerini değiştirmek yerine, daha ucuz olan karbon yeniden atmosfere bırakılır ve iklim krizini körükler. O yüzden de yutak alanların denkleştirmeyi tercih ederek asşında sorunun çözümüne katkı sağlamamaları.26 mümkünse çoğaltılmasının yanı sıra korunmasının önemi de iklimi koruma açısından çok önemlidir. Yağmur ormanları gibi alanların korunması devasa birer karbon yutağı olmaları nedeniyle kritiktir. 12 13 Net sıfır emisyon bunları absorbe etme, barındırma, uyum sağlama, dönüştürme ve toparlanma yeteneğidir.32 Net sıfır emisyon, fosil yakıt kullanımı, yutak alanların yok edilmesi gibi insan faaliyetleri sonucu atmosfere bıraktığımız seragazı emisyonu kadar emisyonun Uyum kapasitesi karbon yakalama ve gömme veya yeniden ağaçlandırma gibi yutak alanlar yaratarak yine insan faaliyetleriyle atmosferden alınması, bu sayede atmosfere Ülkelerin, kurumların, insanların ve diğer canlıların iklim değişikliğinin etkileri bırakılan ile tutulan seragazı miktarının eşitlenmesi ya da sıfırlanmasıdır. sonucunda meydana gelebilecek olası hasara karşı durma, fırsatlardan yararlanma veya sonuçlara tepki verme kapasitesi.33 İpucu Etkilenebilirlik Haziran 2024 itibarıyla dünyada küresel emisyonların yüzde 82’sinden sorumlu 107 ülke net sıfır hedefi açıkladı.31 Net sıfır emisyona ulaşmak için çoğu ülke 2050 Olumsuz etkilenme eğilimi veya yatkınlığı. Etkilenebilirlik kuraklık, sel, orman yılını temel alırken, bazı ülkeler 2060 ve 2070 yıllarını hedefliyor. yangını gibi tehlikelere karşı duyarlılık veya yatkınlık ile uyum kapasitesinin Türkiye, Ulusal Katkı Beyanı’nda (NDC) net sıfır emisyon seviyesine 2053 yılında bir fonksiyonudur.34 Örneğin taşkın yataklarına yakın binalar, insanlar sellere ulaşmayı hedeflediğini açıkladı. karşı duyarlıdır. Ancak erken uyarı sistemi olması, toplumun afet bilincinin IPCC ve UNFCCC, net sıfır veya karbon nötr hesaplamalarında, insan kaynaklı yüksek olması, binaların subasmanının seller dikkate alınarak yapılması uyum emisyonların yine insan faaliyetleriyle uzaklaştırılması tanımını kullanıyor. kapasitesidir. Duyarlılık ne kadar az ve uyum kapasitesi ne kadar yüksekse Pratikte bu şirketler, bireyler ve kuruluşlar için uygulanabilir gibi görünse de etkilenebilirlik de o kadar az olur. ülkelerin mevcut doğal yutak alanlarını (örneğin ormanlarını) hesaba katmadan net sıfır hedefine ulaşmak oldukça zor görünüyor. Ulusal envanterlerde de Biyoçeşitlilik (Biyolojik Çeşitlilik) yutak alanların tuttukları seragazlarını eksi emisyon olarak hesaba katıldığını görüyoruz. Bu tartışmalı konuya ve farklı uygulamalara dikkatinizi çekeriz. Yaşamla ilgili tüm çeşitliliktir. Ekosistem, habitat, tür, genetik çeşitliliği ve ekolojik olaylar (canlıların ekosistemde oynadıkları ekolojik roller) çeşitliliğini içine alan bir Karbon nötr/iklim nötr terimdir.35 Atmosfere bıraktığınızla tuttuğunuz karbondioksit miktarının eşit olması anlamına BM Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’ne göre ise karasal, denizel ve diğer su gelir. ekosistemleri ile bunların parçası olduğu ekolojik kompleksler de dahil olmak üzere tüm kaynaklardan gelen canlı organizmalar arasındaki değişkenliği ifade eder; İpucu buna türler içindeki, türler arasındaki ve ekosistem çeşitliliği de dahildir.36 Karbon nötr olmak için en makbul yol öncelikle seragazı emisyonlarının mümkün İpucu olduğunca azaltılmasıdır. Daha sonra da üretilen emisyon karşılığı, karbon Biyoçeşitlilik çoğunlukla bir bölgede yaşayan türlerin sayısı olarak algılansa da denkleştirme gibi yöntemlerin de kullanılmasıyla eşitlenir ve belirlenen zaman bu tür çeşitliliği olup, biyoçeşitliliğin seviyelerinden sadece birisidir. zarfında bir şirket, bir okul karbon nötr olur. Haberlerde çok sık rastladığımız biyoçeşitlilik kaybı kalıbı, bir bölgedeki türlerin Ürünler de karbon nötr olabilir ama bunun için üretilirken ve bertaraf edilirken tehdit altında olduğunu göstermek için kullanılır. Bazen de bir türün dünyadan yol açtıkları emisyonların çok az ve karbon denkleştirme yoluyla bertaraf edilmiş tamamen yok olmasına işaret eder. olması gerekir. İklim değişikliğine ek olarak biyolojik çeşitlilik kaybı ve çölleşme dünyanın karşı karşıya olduğu diğer ekolojik sorunlardır. Her üç ekolojik sorun için uluslararası Dirençlilik (Direngenlik) sözleşmeler bulunmaktadır. Bu üç ekolojik sorun arasında karşılıklı ilişkiler vardır. Örneğin iklim değişikliği çölleşme riski altındaki bölgeleri genişletecek, Tehlikelere maruz kalan bir sistemin, topluluğun veya toplumun, risk yönetimi tehdit altındaki türlerin sayısını arttıracaktır. Buna karşılık çölleşmeyle mücadele yoluyla temel yapı ve işlevlerinin korunması ve eski haline getirilmesi de dahil ve biyolojik çeşitliliğin korunması iklim değişikliğiyle mücadelenin parçasıdır. olmak üzere, bir tehlikenin etkilerine zamanında ve etkili bir şekilde direnme, Biyolojik çeşitliliğin korunması için IPCC’ye benzer Biyoçeşitlilik ve Ekosistem 14 15 Hizmetleri Üzerine Hükümetlerarası Bilim-Politika Platformu (IPBES) bulunmaktadır. IPBES yüzyıl sonunda habitat değişimleri, kirlilik, istilacı yabancı Sık yapılan yanlışlar türler, aşırı kullanım ve iklim değişikliği nedeniyle yeryüzünde bildiğimiz yaklaşık 2,1 milyon kadar türün 2/3’ünün tehdit altına gireceğini öngörmektedir. Bir orman yandığında ya da kesildiğinde yaşama birliğini oluşturan canlılar Buna Altıncı Toplu Yokoluş adı verilmektedir. yanında cansız varlıklar da olumsuz etkilenir. Burası ağaçlandırılarak ekosisteme dönüştürülemez. Ekosistem olabilmesi için önce fidanların ağaca dönmesi, diğer İstilacı yabancı tür canlıların buraya gelmesi ve iklim ile toprak yapısının tahribat öncesi duruma dönmesi gerekir. Bir tür, alttür veya alt taksonun (varyete, ırk vb.) ve bunlara ait bir bölümün, Ar-Ge ekosistemi, finans ekosistemi, sağlık ekosistemi, tedarik ekosistemi, gametin, tohumun, yumurtasının vb. parçasının; insan etkisiyle geçmişteki veya okul ekosistemi, girişimcilik ekosistemi, siber güvenlik ekosistemi, yazılım günümüzdeki doğal dağılım alanının dışında hayatta kalıp, üreyerek ve çoğalarak ekosistemi, nükleer ekosistem şeklinde kullanılsa da buradaki ekosistem biyolojik çeşitliliğe zarar veren türlerdir.37 ekolojik bir sistem değil, ekonomik sistemdir. Ekosistem kelimesinin ekonomi alanında kullanılmasını önermiyoruz. İpucu Ekosfer İnsan etkisiyle meydana gelen iklim değişikliği nedeniyle de birçok istilacı türün yaşam alanları dışına çıktığını biliyoruz. Aslan balığı, balon balığı ve Asya kaplan Biyosferi oluşturan canlılarla bunların cansız çevresi (atmosfer, hidrosfer ve litosfer) sivrisineği ülkemizde görülen istilacı yabancı türlerdendir. ise ekosfer veya dünya ekosistemi adı verilen bütünü oluşturur.39 İstilacı yabancı türler sadece denizlerde değil karasal ekosistemlerde de görülmektedir. Örneğin yeşil papağan, kokarağaç, su sümbülü de istilacı yabancı İklim adaleti türlerdir. İklim adaleti, iklim değişikliğine ilişkin karar ve eylemlerin merkezine hakkaniyet ve Ekolojik Denge insan haklarını koymak demektir. Canlıların birbirleriyle ve içinde yaşadıkları ortamdaki cansız varlıklarla olan İpucu ilişkilerini ve etkileşimlerini inceleyen bilime ekoloji denir.38 Genetik, tür ve ekosistem çeşitliliğinin nispeten sabit kaldığı, doğal ardıllık (süksesyon) yoluyla İklim adaletinin kapsadığı önemli alanlardan biri de iklim krizine neden olma kademeli değişikliklere tabii olan bir organizma topluluğu içindeki denge açısından ülkelerin taşıdığı eşit olmayan tarihsel sorumluluğa ilişkindir. Bu durumuna da ekolojik denge denir. Basitçe, yaşamın aksamadan, bildik ritmi kavrama göre, en çok seragazı emisyonu salan faaliyetlerden zengin olan ülkeler, içinde devam etmesi diye de düşünülebilir. Doğal ya da insan kaynaklı bir etkiyle sektörler ve şirketlerin, başta en kırılgan durumda olan ve genellikle krize en az ekosistemdeki canlı ve cansız varlıklar arasındaki ilişkilerin bozulması ise ekolojik katkıda bulunanlar olmak üzere, etkilenen ülke ve topluluklar üzerindeki iklim dengesizliktir. değişikliği etkilerinin azaltılmasına yardım etme sorumluluğu vardır. Aynı ülke sınırları içinde dahi ırk, etnik köken, toplumsal cinsiyet ve sosyo- Ekosistem ekonomik statüye dayalı yapısal eşitsizlikler nedeniyle, iklim değişikliğini ele alma sorumluluklarının adil biçimde paylaşılması, krize en çok katkıda bulunanların ve Ekosistem; yaşama birliğini (komünite) oluşturan canlılarla, bu canlıların içinde krizden en çok yararlananların en büyük sorumluluğa sahip olması gerekiyor. yaşadıkları ortamdaki cansız varlıklar arasında karşılıklı ilişkilerin bulunduğu İklim adaletinin diğer bir yönü de, nesiller arası adalettir. Bugünün çocukları ve ekolojik bir sistemdir. Ekosistem, komüniteden farklı olarak cansız varlıkları gençleri, iklim krizine önemli bir katkıda bulunmadı, ancak iklim değişikliğinin da içinde barındırır. Örneğin bir orman ekosisteminin kendine özgü canlıları etkilerinin tüm ağırlığını yaşamlarının ileri aşamalarında hissedecekler.40 yanında kendine özgü cansız varlıkları bulunur. Ormanda ağaçlar yanında diğer bitki, hayvan mikroorganizmalar yaşama birliğini (komünite) oluştururken, aynı zamanda kendine özgü iklimi, atmosferik bileşimi, toprak yapısı, hatta topoğrafyası bulunur. 16 17 Adil Geçiş Yeşile boyama Özellikle iklim değişikliğiyle mücadele bağlamında sürdürülebilir bir ekonomiye Yeşile boyama, bir şirketin ürünlerinin çevreye zarar vermediğine veya çevrenin geçişin adil ve eşit bir şekilde gerçekleştirilmesi ilkesini ifade eder. Kısacası adil korunmasına fayda sağladığına dair bir izlenim oluşturma çabasıdır. Bazen yeşile geçiş, çevre ve iklim açısından değişen ekonomik sistemlerin mağdur edebileceği boyama çalışmaları sadece bir ürün ya da hizmeti değil, firmanın kendi imajını da toplulukların sosyal ve ekonomik açıdan korunmasını hedeflemektedir.41 kapsayabilir. Karbon ayak izi İpucu Karbon ayak izi, belirli bir birey, kurum, ürün veya faaliyet tarafından atmosfere Yeşile boyama kavramının ilk ortaya çıkışı ticari faaliyetlerle ve şirketlerle ilgili salınan seragazı emisyonlarının ölçüsünü ifade eder. Daha büyük karbon ayak izi, olsa da artık bir kişinin kendisini çevreci gibi göstermesinden, bir hükümetin daha fazla karbondioksit ve metan emisyonu ve bu nedenle iklim krizine daha aslında çevre dostu olmayan icraatlarını “çevreci” gib göstermesine kadar daha büyük katkı demektir.42 geniş bir alanda kullanılabilir. Türkçede İngilizce “greenwashing” kelimesinin yerine “yeşil aklama” ya da İpucu “yeşil badana” terimlerinin de kullanıldığını da görüyoruz ancak kelimenin esas anlamı yeşil olmayan bir şeyi yeşilmiş gibi tanıtmak/pazarlamak olduğundan Karbon ayak izi sıklıkla bireylerle ilişkilendirilse de işletmeler ve ürünler için de yeşile boyamanın, “greenwashing” kelimesinin tam karşılığı olduğunu kullanılır. Bir şirketin yıllık karbon ayak izini üretimden hizmete tüm alanlarda düşünüyoruz. Ayrıca, kelimenin içinde “yeşil” ve “ak” gibi iki ayrı rengin daha ürettiği karbondioksit miktarına bakarak hesaplayabilirsiniz. Aynı şekilde olması kavramayı zorlaştırıyor. örneğin bir otomobilin üretiminden satışına kadar olan sürece bakarak karbon Çevreye ve doğaya zarar veren bir şirketin fidan dikmesi, çöp toplama ayak izini bulabilirsiniz. organizasyonu yapması, iklim değişikliği, çevre vb. konularda paneller düzenlemesi en çok karşılaşılan yeşile boyama çalışmalarındandır. Karbon yakalama ve depolama Karbon yoğun Enerji ya da endüstriyel faaliyetler sonucu ortaya çıkan karbondioksit emisyonlarının ayrıştırılarak yakalanması, sıkıştırıldıktan sonra atmosferden uzun Karbon yoğunluğu, birim üretim başına ne kadar CO2 ve diğer seragazlarının CO2 süreli izolasyonu için bir depolama yerine (örneğin yeraltına) taşınması.43 eşdeğerinin üretildiğinin ölçüsüdür.45 Bu sayede farklı ürün veya hizmetlerin iklime etkileri kıyaslanabilir, kıyaslamaya göre daha fazla karbon emisyonuna neden olan İpucu ürün ya da hizmetler, ‘karbon yoğun’ olarak adlandırılabilir. İngilizcesinin (Carbon Capture and Store) kısaltılması olan CCS de sıkça Düşük karbon ekonomisi kullanılmaktadır. Örneğin CCS teknolojileri gibi. Son yıllarda karbon yakalama kullanım ve depolama şeklinde de Düşük karbonlu enerji kaynaklarına dayanan ve bu nedenle sınırlı seragazı salımı kullanılmaktadır. Bundaki fark sıvılaştırılarak sıkıştırılan CO2’nin yapay agrega yapılan ekonomik faaliyetleri içeren ekonomi modelidir. imalatı gibi alanlarda da kullanılabilmesidir. İpucu Karbonsuzlaştırma Özellikle ekonomi alanında kullanılan bu kavrama, “düşük karbonlu ekonomiye Karbonsuzlaştırma, bir toplumun ürettiği seragazı miktarını azaltmanın yanı geçiş” sürecinde sıkça rastlarız. Genelde bir ülkenin ekonomisinin, seragazı sıra tutulan miktarı da artırmak demektir. Bu amaçla, ekonominin tüm yönlerini emisyonlarının azaltıldığı yöntem ve teknolojileri kullanan başka bir evreye olmasa da, enerjinin nasıl üretildiği, mal ve hizmetlerin nasıl üretildiği ve geçişi kastedilir. sunulduğu, binaların nasıl inşa edildiği, arazilerin nasıl yönetildiği gibi birçok Düşük karbonlu ekonomiye adil geçiş, kapsamı çalışanlar ve süreçten etkilenen yönünü değiştirmeyi içerir.44 herkesi de içine alacak şekilde genişleyen ve son zamanlarda sıkça kullanılan bir 18 19 terimdir. Enerji üretimi, demir-çelik ve çimento sektörü, kimya sektörü karbon yoğun sektörlere örnek verilebilir. İpucu Azaltım İklim finansmanı çok farklı kanallardan yürütülmektedir. BMİDÇS kapsamında Yeşil İklim Fonu (GCF), Uyum Fonu, kayıp-zarar fonu gibi mekanizmalar yer Atmosferdeki küresel ısınmaya neden olan seragazı emisyonlarının miktarının alırken, birçok ulusal ve uluslararası fon kuruluşları da bu alanda faaliyet azaltılması veya yutaklar yoluyla tutulmasını kapsayan faaliyetlerin tümüdür. göstermektedir. İklim finansmanı son yıllarda giderek daha fazla gündeme gelmektedir. Uyum Bakü’deki COP29’un da en önemli gündemi iklim finansmanı olmuştur. Doğal veya insani sistemlerin, hâlihazırdaki veya beklenen iklimsel etkilerin Deniz Seviyesinde Yükselme zararının hafifletilmesi veya bu etkiler dolayısı ile ortaya çıkan fırsatlardan yararlanılması adına yeniden uyarlanmasıdır.46 Deniz seviyesinin yükselmesi temelde küresel ısınmayla ilgili iki faktörden kaynaklanır. Eriyen buz tabakaları, buzullardan gelen ilave su ve ısındıkça deniz İpucu suyunun genleşmesi.49 Son yüzyılda kara ve deniz buzullarındaki erimeyle birlikte deniz seviyelerindeki yükselme geri döndürülemez duruma gelmiştir. Bunun İklim krizine uyum çabalarına kentlerin aşırı hava olaylarına karşı altyapı anlamı 2050 net sıfır emisyon hedefine ulaşılsa da buzulların eski alanına ve kapasitesini hazırlaması, yağmur suyu hasadı, değişen iklim şartlarına uygun denizlerin eski seviyesine ulaşması onlarca yıl alacaktır. doğal ağaç türlerinin ağaçlandırma çalışmalarında tercih edilmesi, ekosistemlerin restorasyonu, kuraklığa dayanıklı bitki çeşitleri yetiştirilmesi gibi örnekler verilebilir. Sık yapılan yanlışlar Emisyon azaltımı olmadan uyum çabalarıyla iklim krizinden çıkamayız. Önce ısınmayı sınırlamalıyız ki uyum sağlama konusunda hedeflerimizi bilelim. Azaltım Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), bu yüzyılın sonuna kadar deniz ve uyum birlikte götürülmelidir. seviyesindeki yükselişin 29 cm ile 110 cm arasında olacağını tahmin ediyor. Bazen bu veri, “2100 yılında deniz seviyesi 110 cm aratacak” gibi aktarılıyor. Doğa temelli çözüm Deniz seviyesi bir günde artmayacak, bu yüzyılın sonuna dek sürekli bir artıştan bahsediyoruz, o yüzden de her yıl etkilerini daha sert bir şekilde göreceğiz. Doğa temelli çözümler ekosistemlerin korunması, sürdürülebilir yönetim ve Dünya üzerindeki tüm buzullar erirse bile deniz seviyesindeki artışın 70 metreyi restorasyon yoluyla hem biyolojik çeşitliliğe hem de insan refahına fayda sağlayan geçmesi beklenmiyor.50 Elbette bu korkunç bir senaryo ancak 70 metrelik artış eylemlerdir.47 Doğa temelli çözümler hem ekosistemlerde karbon depolanmasının bile tüm karaları su altında bırakmaya yetmez ancak kıyı şeridindeki birçok arttıran hem de sel, kuraklık, fırtına gibi aşırı hava olaylarını önleyen, azaltım ve kentin sular altında kalmasına yol açabilir. Dünyanın tamamen sular altında uyuma katkı sağlayan önemli iklim değişikliğiyle mücadele araçlarındandır. kaldığı senaryo bilim kurgu filmlere ait. Deniz seviyesindeki yükselme sadece buzulların erimesinden kaynaklanmıyor. İklim finansmanı Sıcaklık artışıyla denizlerdeki suyun genleşmesiyle de deniz seviyeleri yükseliyor. İklim finansmanı, iklim değişikliğine yönelik eylemleri desteklemek için kullanılan Deniz seviyesindeki yükselmenin büyük sorunlara yol açması için metrelerce mali kaynaklar ve araçları ifade eder. İklim finansmanı, kamu veya özel sektör, yükselmesi gerekmiyor. Çok daha sınırlı yükselişler bile, halihazırda görüldüğü ulusal veya uluslararası, iki taraflı veya çok taraflı farklı kaynaklardan gelebilir. Hibe gibi, kıyılardaki yerleşim yerlerinde su baskınlarının sayısı ve şiddetini ve bağış, yeşil tahvil, borç takasları, garantiler ve imtiyazlı krediler gibi farklı araçlar arttırabilir, yeraltı sularının, nehir ağızlarının tuzlanmasına yol açabilir ve kıyı kullanılabilir. Azaltım, uyum ve dirençlilik oluşturma dahil farklı faaliyetler için erozyonuna neden olabilir. kullanılabilir.48 20 21 Meteorolojik Kuraklık edilebilir bir davranıştır. Ekosfer Derneği’nin Türkçeye kazandırdığı, “Aşırı hava olaylarını haberleştirme rehberi” bu ilişkiyi kurmanızda size yardımcı olabilir. Yağışların belirli bir zaman periyoduna ait normallerden (genellikle en az 30 yıllık) daha düşük olması olarak tanımlanır. Meteorolojik ölçümler kuraklığı ifade Sık yapılan yanlışlar etmede başta gelen göstergelerdir. Devam eden bir meteorolojik kuraklık olayı hızlı bir şekilde kuvvetlenebilir veya aniden sona erebilir. Kuraklık periyotları Aşırı hava olayları sonucunda ortaya çıkan afetleri iklim krizine bağlamakta genellikle, belirlenen eşik değerlerinin altında yağışlı olan günlerin sayısı olarak tereddüt eden, bu afetlerin çarpık kentleşme gibi yine insan kaynaklı başka tanımlanmıştır.51 sorunlardan kaynaklandığını iddia edenler var. Çoğu zaman bu tezlerini savunurken, iklim kriziyle aşırı hava olayı ve dolayısıyla afetler arasındaki Hidrolojik Kuraklık ilişkiyi reddediyor ve adeta birer iklim inkarcısı oluyorlar. Halbuki, kentlerin altyapılarındaki eksikler, yanlış yerleşim tercihleri veya doğaya yapılmış Uzun süreli yağış azlığından dolayı yeryüzü ve yeraltı su kaynaklarında meydana hatalı müdahaleler felaketi artıran etkenler olsa da bu aşırı hava olaylarının gelen azalmadır.52 oluşmasında iklimin payını ortadan kaldırmaz. İklim krizinin sonuçlarına hazırlanmamışsanız, afetin etkileri daha da kötü hissedilir. Bu iklim krizinin Tarımsal Kuraklık olmadığı anlamına gelmez. Geçmişte benzer şiddette yaşanmış bir aşırı hava olayını örnek göstererek, iklim Bitkinin kök bölgesinde, büyüyüp gelişmesi için yeterli nem bulunmaması krizini inkar etmek de sık yapılan hatalardan biridir. Aşırı hava olaylarının tekil durumudur. Tarımsal kuraklık meteorolojik kuraklıktan sonra ve hidrolojik şiddeti kadar eğilimi de göz önünde bulundurulmaktadır. Örneğin, 2023 yılı, kuraklıktan önce ortaya çıkan tipik bir durumdur. Tarımsal kuraklık, toprağın kayda geçen 1475 aşırı hava olayıyla Türkiye’de tüm zamanların en çok aşırı hava derinlikleri suya doymuş halde olsa bile ürün verimlerini ciddi oranda düşürebilir. olayı görülen yılı oldu. Bu sayı bir önceki yıl 1030, 2021’de ise 1024’tü. Türkiye’de Yüksek sıcaklıklar, düşük nispi nem ve kurutucu rüzgarlar yağış azlığının etkilerinin aşırı hava olaylarının sayısı son altı yıldır sürekli artıyor. Bu da bize iklim krizinin katlanmasına sebep olur.53 etkisiyle ilgili önemli bir işaret veriyor.55 İpucu Arazi Kullanımı, Arazi Kullanım Değişikliği ve Ormancılık (LULUCF) Kuraklıkların canlılara, ekosistemlere, insanlara ve ekonomiye etkileri diğer aşırı İnsan kaynaklı arazi kullanımı, buna bağlı arazi kullanım değişimleri ve ormancılık hava olayları gibi aniden ortaya çıkmadığı için sinsi afet olarak adlandırılır. eylemlerinden kaynaklanan seragazı salımı azaltımını kapsayan “seragazı envanter sektörü”.56 Aşırı Hava Olayları İpucu Aşırı hava olayı, yılın belirli bir yerinde ve zamanında nadir görülen, büyüklük, konum, zamanlama veya kapsam açısından olağandışı özelliklere sahip bir Var olan bir ormanın kesilmesi, o ormanın hapsettiği karbondioksit emisyonlarının olaydır.54 Sıcak hava dalgaları, aşırı yağışlar, don olayları ve fırtınalar ilk akla gelen atmosfere bırakılması anlamına gelir. Bu yüzden de ülkelerin orman kaybı adeta bir aşırı hava olayı örnekleri arasındadır. termik santraldan atmosfere seragazı bırakmaya benzer. İpucu Ormansızlaşma Herhangi bir aşırı hava olayını iklim kriziyle ilişkilendirmek mümkün değildir Ormanların doğrudan insan tarafından uzun süreli olarak ormandışı araziye ancak bilimsel çalışmalar, iklim değişikliğiyle birlikte aşırı hava olaylarının sayısı, dönüştürülmesidir. Bu süre UNFCC’ye göre 50 yıl, FAO’ya göre 10 yıldır. Tropikal sıklığı ve şiddetinde artış olacağını uzun yıllardır söylüyor. Bazı detaylı iklim bölgelerdeki ormansızlaşmanın başlıca sebepleri, ormanların tarım ve yerleşim modelleri, spesifik bir aşırı hava olayının iklim değişikliğiyle bağını kuran güçlü amaçlı olarak işgal edilmesidir. Madencilik uygulamaları, aşırı odun üretimi, saptamalar da yapabiliyor. O nedenle, herhangi bir aşırı hava olayı meydana otlatma gibi nedenler de doğrudan ormansızlaşmaya yol açmaktadır.57 geldiğinde iklim değişikliğinden şüphelenmek iletişimciler için oldukça kabul 22 23 Ekolojik restorasyon (onarım) Ekosistem restorasyonu, bozulmuş veya tahrip olmuş ekosistemlerin yeniden eski haline getirilmesidir. İpucu İpucu Hava, belirli bir yerdeki günlük şartları tanımlar. Örneğin, bir gün bulutlu ve nemli iken ertesi gün güneşli olabilir. İklim ise yine belirli bir yerdeki daha uzun Bozulmuş ekosistemin eski haline benzer bir referans ekosistem seçilerek zaman dilimlerinde (örneğin 30 yıl) ortalama hava koşullarını tanımlar.62 yapılacak onarıcı çalışmalarla bozulmuş ekosistem çeşitli kriterler açısından Yaşam ve insan aktiviteleri üzerindeki etkisini de göz önüne almak koşuluyla referans ekosisteme yaklaştırılmaya çalışılır. Bu kriterler biyolojik çeşitlilik, net belli bir zamanda atmosferin hali. Hava denilince insan aklına uzun dönem yani birincil üretim, karbon stokları ve ekosistem hizmetleri olabilir. iklimsel değişimler değil atmosferdeki kısa dönemde olabilecek değişimler gelir. Restorasyon, aktif ekim yaparak veya doğanın kendi kendine iyileşebilmesi Bir hava durumu programında “sıcaklıklar önümüzdeki günlerde mevsim için üzerindeki baskıları ortadan kaldırmak gibi farklı yöntemlerle yapılabilir. normallerinin üzerinde olacak” şeklindeki ifadede mevsim normalleri iklimi, Ekosistemi orijinal haline getirmek her zaman mümkün veya değişen koşullar birkaç gün sıcaklıkların yüksek olması ise havayı ifade eder. nedeniyle gerekli olmayabilir.58 Bu da unutulmamalıdır. Sıcaklık Ormanlaştırma Bir maddenin ısı veya moleküler hareketinin derecesinin ölçüsüdür.63 Sıcaklık En az 50 yıldır orman olmayan tarım, mera, madencilik gibi amaçlarla fiziksel bir parametredir. Hava ve su sıcaklıkları temelde Dünya yüzeyi tarafından kullanılan bir alanın ağaçlandırma, tohum ekimi ve/ veya insan tarafından emilen güneş ışığı miktarı ve seragazları tarafından atmosferde yeniden yayılan ısı doğal tohum kaynaklarının teşvik edilmesi ile doğrudan insan eliyle ormana miktarı ile belirlenir.64 Sıcaklık değerleri aslında o bölgenin soğukluğunu da gösterir. dönüştürülmesidir.59 Ortalamalar da bir yerde belirli bir süre boyunca elde edilen değerlerden yola çıkarak hesaplanır; günlük ortalama sıcaklığın en düşük ve en yüksek değerlerinin Yeniden ormanlaştırma ortalamasının alınmasıyla hesaplanması gibi. Önceden orman olan ancak üzerindeki ağaçların kısa süreli olarak Sık yapılan yanlışlar kaybedilmesinden sonra ağaçlandırma, tohum ekimi ve/veya insan tarafından doğal tohum kaynaklarının teşvik edilmesi ile doğrudan insan eliyle ormana Açık alanlardaki sıcaklık ölçümleri üzerinden sıcaklıklar 50 dereceyi aştı dönüştürülmesidir (UNFCCC, 2001).60 şeklindeki ifadeler. Meteorolojik sıcaklıklar yerden 1,5 metre kadar yüksekte ve gölgede ölçülür. İpucu Sıcaklık çoğunlukla ısı ile karıştırılır. Sıcaklık yoğunluğun ölçüsü ya da bir cismin sıcaklık derecesidir. Teknik olarak ise cismin moleküllerinin ortalama Orman yangınlarıyla kaybedilen alanlar ormansızlaşma değil, orman hızının tanımlanmasıdır. Isı ise bir cismin sahip olduğu ısı enerjisi miktarının tahribatıdır. Bu nedenle yangınlardan sonra doğal yollarla ya da ölçüsüdür.65 ağaçlandırmayla yanan alanlara fidan getirilmesi çalışmaları yeniden ormanlaştırmadır. Küresel ortalama yüzey sıcaklığı İklim Küresel ortalama yüzey sıcaklığı gezegenin yüzey sıcaklığındaki değişikliği gösterdiği için iklim bilimi için çok önemli bir göstergedir. Bu değer deniz ve Meteorolojideki kullanımıyla iklim; dünya üzerindeki bir bölge veya yerin, o karalardaki sıcaklık verilerinin birleştirilmesiyle yapılır. Karaların sıcaklık verileri yerin özelliklerini belirtir şekilde, uzun bir dönemde, atmosferik koşulların kara yüzeyinin üzerindeki havanın sıcaklığı ölçülerek elde ediliyor ve ölçümler ve meteorolojik elemanların aşırı (ekstrem) ve ortalamalarının tamamıdır, çoğunlukla meteoroloji istasyonları tarafından yapılıyor. Deniz yüzey sıcaklığı toplamıdır.61 ölçümlerinde ise çoğunlukla şamandıralar ve gemiler kullanılıyor.66 24 25 Sıcak Hava Dalgası İpucu Günlük maksimum sıcaklığın, ardı ardına beş gün boyunca uzun yıllar ortalama Örneğin yeni yağmış bir karın albedosu yüzde 90 civarındayken, siyah renkli maksimum sıcaklığın 5 derece üzerinde gerçekleşmesi Dünya Meteoroloji asfaltın albedosu yüzde 10 kadardır. Örgütü’nce (WMO) sıcak hava dalgası olarak adlandırılmaktadır. Bu ülkelere Albedosu düşük yüzeylerin artması güneş ışınlarının daha fazla emilip, uzun göre değişebilir. Türkiye’de günlük maksimum sıcaklığın, uzun yıllar ortalama dalga boyundaki karasal radyasyonun artmasına yol açtığı için sıcaklıklar da maksimum sıcaklığın 3 ila 5 derece üzerinde gerçekleşmesi, sıcak hava dalgası yükselir. Kentsel ısı adalarının nedenlerinden birisi de buralarda koyu renkli olarak tanımlanmaktadır.67 yüzeylerin fazlalığı ve bitki örtüsünün azlığıdır. İklim değişikliği açısından buzullar eridiğinde denizlerde beyaz renkli buzların İpucu yerine aldedosu daha düşük su yüzeylerinin, karalarda ise buzlara göre daha koyu renkli toprak ve bitki örtüsünün açığa çıkması sıcaklıkların seragazı Sıcak hava dalgalarına bağlı ölümlerin sayısının son yıllarda arttığını biliyoruz. emisyonu olmadan da artmasıyla sonuçlanacaktır. 2000-2019 yılları arasında sıcaklık kaynaklı ölümlerin yılda 489 bini bulduğunu,68 bazı araştırmalar da her üç ölümden birinin sıcak hava dalgası nedeniyle İklim krizi bağlamında konuşulan “Albedo modifikasyonu” Dünya üzerindeki beyaz kaynaklandığını gösteriyor.69 Bu ve benzeri araştırmalar sayesinde, sıcak yüzeylerin artırılmasından, oldukça tartışmalı olan stratosferik aerosol enjeksiyonu hava dalgası kaynaklı ölümlerle iklim krizi arasında kuvvetli bir bağ olduğunu gibi, güneş ışığını uzaya geri saçmak için üst atmosfere küçük parçacıklar söyleyebiliyoruz. eklenmesine kadar uzanan önlemler içerir. Sıcak dalgasının etkili olmasındaki en büyük etken insanı rahatsız edecek derecede yüksek olan nispi nem oranıdır. Bağıl hava neminin yüksek olduğu İpucu İstanbul, İzmir, Antalya gibi kıyı kentlerinde Güneydoğu Anadolu’daki kentlere göre daha düşük sıcaklıklar insan sağlığını olumsuz olarak etkileyebilir. İklim mühendisliği konularını kamuoyuna yansıtırken, bunların ispatlanmış, kabul görmüş çözümler olmadığını mutlaka vurgulamalı, tartışmalara yer İklim Mühendisliği (Jeomühendislik) vermeliyiz. Aksi halde, bu konudan ticari veya farklı çıkarlar bekleyen kurum ve kişilere destek vermiş oluruz. İklim kriziyle mücadele etmek adına, bilinçli bir şekilde Dünya’nın iklim sistemine Albedo modifikasyonu seragazlarının ısınma etkisini sadece geçici olarak yapılan müdahalelere denir. İngilizcede daha çok “geoengineering” adıyla bilinir. maskeleyecek ve atmosferdeki karbondioksit (CO2) yoğunluğu ya da Atmosferden karbondioksitin emilmesi veya güneş ışınlarını yansıtan aynalarla okyanusların asitlenmesi gibi sorunların çözümüne etki etmeyecektir. CO2 ısınmayı önlemek gibi bir dizi öneri bu alanın konusudur. azaltımı olmadan albedo modifikasyonu faaliyetlerinin süresiz ve giderek daha büyük ölçeklerde sürdürülmesi gerekecek ve sonlandırılmaları halinde İpucu ciddi olumsuz sonuçlar doğuracaktır. Ayrıca, albedo modifikasyonunun ozon tabakası, yağış modelleri, karasal ve deniz ekosistemleri ile insan sağlığı İklim mühendisliği adı altında önerilen tekniklerin çoğu oldukça tartışmalıdır. üzerinde bilinmeyen sosyal, politik ve ekonomik sonuçları ortaya çıkabilir.71 “Güneş radyasyonu yönetimi” gibi. Çevreye ve canlılara etkilerinin nasıl olacağı Kentlerde iklim değişikliğinden bağımsız olarak albedosu düşük yüzeylerin ve ne derece başarılı olacakları bilinmemektedir. fazlalığı kentsel ısı adasına yol açar. Kent içindeki toprak yüzeylerin ve Bazı iklim mühendisliği tekniklerinin bir firma ya da ülkeye bağımlılık ağaç varlığının arttırılması kentsel ısı adasının azaltılması için ilk akla gelen yaratabileceği hatta bir silaha dönüştürülebileceği de konuşulan konular çözümlerdir. arasındadır. İletişimde kullanmadan önce bu konuların iyi bilinmesini öneririz. Albedo Herhangi bir yüzeyin üzerine düşen güneş ışığını yansıtma kapasitesine albedo denir ve yüzde olarak verilir.70 Basitçe söylersek bu fikirler, beyaz yüzeylerin güneş ışınlarını yansıtması teorisine dayanır. 26 27 Ekosistem hizmetleri Çölleşme İnsanların ve canlıların ekosistemlerden doğrudan ve dolaylı olarak elde ettiği Kurak, yarı kurak ve kuru alt nemli alanlarda iklim değişikliği ve insan aktivitelerinin faydalar ya da mal ve hizmetlerdir.72 Biyoçeşitliliğin korunması, gıda tedariği, de dahil olduğu çeşitli faktörlerin sonucunda oluşan “Arazi Bozulumu” dur.76 karbon tutma, afet önleme, su üretimi, rekreasyon, fotosentez, ekolojik döngüler, tozlaşma, yaylacılık, yaz ve kış turizmi gibi ekosistemler sayesinde var olan ürün ve Sıkça yapılan yanlışlar hizmetler. Çölleşme bir yerin çöl olması değildir. Konya gibi yarı kurak iklime sahip bir yerde Sınırda Karbon Düzenlemesi bozkır ekosistemlerinin tarlaya, tarlaların yerleşime dönüştürülmesi ya da tarım alanlarının verimliliğini kaybetmesi şeklindeki arazi bozulumları çölleşme olarak Avrupa Birliği’nin, Avrupa Yeşil Mutabakatı ile koyduğu seragazı emisyon azaltımı kabul edilir. hedefine ulaşılması açısından temel araçlardan birisi Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizmasıdır (SKDM). AB bu mekanizma ile bir yandan yeşil dönüşümün İpucu yaratacağı maliyet karşısında Avrupa’nın rekabetçiliğinin korunmasını, diğer taraftan küresel düzeyde iklim değişikliği ile mücadele çabasının artırılmasını Çölleşme, iklim değişikliği ve biyolojik çeşitlilik kaybıyla birlikte en önemli küresel hedeflemektedir.73 AB, ithal edilen ürünlerin üretiminde kullanılan seragazı ekolojik sorunlar arasındadır. Bu üç ekolojik sorun arasında karşılıklı ilişkiler vardır. emisyonlarını ürünlerin karbon ayak izi hesaplanarak vergilendirecek. Bu sayede İklim değişikliği çölleşme riskini arttırırken, çölleşmeye yol açan arazi bozulumları hem AB sınırları içerisine giren ürünlerin karbonsuzlaşması teşvik edilecek hem de karbon yutak alanlarına zarar vermekte, gıda ve suya krizlerine yol açtığı için uyum AB içinde Emisyon Ticareti sistemi ile emisyonlar için bedel ödeyen şirketlerinin kapasitesini düşürmektedir. ürünlerinin haksız rekabete maruz kalması önlenecek. Yanlış azaltım (Malmitigation) İpucu İklim kırılganlığını artıran, toplumu kötü etkileyen yanlış azaltım çabalarına verilen SKDM, alüminyum, çimento, demir-çelik, gübre, elektrik ve hidrojen sektörlerini addır. Örneğin, bir köy halkının su kaynaklarını elinden alan bir baraj projesi, kapsamaktadır. fosil yakıtla çalışan bir enerji santralına kıyasla daha az seragazı emisyonuna yol Türkiye’den AB’ye ihraç edilen ürünler için 2025 yılı sonuna kadar bir ücretlendirme açsa da yarattığı toplumsal sorunlar nedeniyle bir ‘yanlış azaltım’ tercihi olarak yapılmayacak, mali yükümlülükler 1 Ocak 2026’dan itibaren başlayacak. nitelendirilebilir. Beklenenin aksine olumsuz sonuçlar doğuran uyum çabalarına da yanlış uyum (maladaptasyon) denir. Yeşil İklim Fonu İklim senaryoları 2010 yılında Cancun’da düzenlenen COP16’da hayata geçirilen Yeşil İklim Fonu, BMİDÇS’nin 11. maddesi kapsamındaki finansal mekanizmasının operasyonel İklim değişikliğinin sonuçlarına hazırlıklı olunması ve olumsuz etkilerinin en aza aktörüdür. Yeşil İklim Fonu gelişmekte olan taraf ülkelerin proje, program, politika indirilmesi için iklimde gözlenen değişikliklerin ve eğilimlerin gelecekte nasıl ve diğer aktivitelerini desteklemektedir. Fon, Yeşil İklim Fonu Kurulu tarafından olacağının tahmin edilmesi ve bu değişikliklerin doğal ve insan sistemlerine yürütülmektedir.74 etkilerinin belirlenmesi gerekmektedir. Gözlenen ve geçmiş iklimi anlamak ve gelecekteki iklimi öngörmek için, iklim sisteminin bileşenlerinin, bunlar arasındaki Yeşil iş etkileşimlerin ve geri beslemelerin matematiksel gösterimi olan modellerden yararlanılmaktadır. Modeller vasıtasıyla elde edilen geleceğe yönelik iklim Yeşil işler, ister üretim ve inşaat gibi geleneksel sektörlerde olsun, ister yenilenebilir öngörülerinde değişik senaryolar kullanılmaktadır. Senaryo geleceğin tahmini enerji ve enerji verimliliği gibi yeni ortaya çıkan yeşil sektörlerde olsun, çevrenin değil, olması muhtemel alternatif durumların tanımlanmasıdır.77 korunmasına veya eski haline getirilmesine katkıda bulunan, insana yakışır işler olarak tanımlanmaktadır.75 28 29 İpucu Sanayi Devrimi İklim senaryoları sürekli güncellenmektedir. IPCC 5. Değerlendirme Raporunda 18. yy.’ın ikinci yarısında Büyük Britanya’da başlayan, geniş kapsamlı sosyal ve Temsili Konsantrasyon Patikası (RCP) olarak adlandırılan dört farklı senaryo ekonomik sonuçları olan hızlı bir endüstriyel büyüme dönemi. Buhar makinasının bulunurken 6. Değerlendirme Raporunda Ortak Sosyoekonomik Patika adı icadı bu devrin başlamasında önemli bir tetikleyici olmuştur ve fosil yakıtların altında beş senaryo üzerinden 2100 yılı projeksiyonları oluşturulmuştur. kullanılması kaynaklı emisyonlar artışa geçmiştir.79 Kırılgan (savunmasız) gruplar Afet risk azaltma İklim krizi herkesi etkilese de bazı dezavantajlı grupları daha çok etkileyebiliyor. Afet riskinin azaltılması, yeni afet risklerinin önlenmesini, mevcut afet risklerinin Yaşlılar, çocuklar, kadınlar, sağlık sorunu olanlar veya düşük gelir sahipleri kırılgan azaltılmasını ve kalan risklerin yönetilmesini amaçlar.80 İklim krizi bağlamında afet gruplar başlığı altında değerlendirilebiliyor. Bir kentin yeterli altyapıya sahip risk azaltımı için atılacak ilk adım emisyon azaltımı olmalı öte yandan hükümetler olmayan bir bölgesinde yaşamak, göç etmiş olmak ya da açık alanda çalışmak da risk senaryolarını iklim krizinin etkilerini de göz önüne alarak güncellemeli. sizi kırılgan grubuna sokabilir. İpucu İklim inkarcısı Dere ve taşkın yataklarında yapılaşmaya izin verilmemesi, eğimli arazilerdeki Türkçeye “iklim inkarcısı” diye çevrilen bu isim tamlaması, ‘climate change denier’ ormanların korunması, kıyılardaki yapılaşmanın önlenmesi gibi eylemler afet kavramının karşılığıdır ve iklim değişikliğinin insan kaynaklı olduğunu reddeden risk azaltma kapsamındaki çalışmalardır. kişiler için kullanılır. Işınımsal zorlama (Radyatif zorlama) İpucu Yerküre/atmosfer sistemine giren kısa dalgalı güneş enerjisi ile geri salınan uzun Türkiye’de iklim inkarcıları genelde, iklim krizine karşı mücadeleyi baltalamaya, dalgalı yer ışınımı ortalama koşullarda dengededir. Güneş ışınımı ile yer ışınımı özellikle de Kyoto Protokolü’ne karşı kamuoyunu harekete geçirmeye çalışan arasındaki bu dengeyi ya da enerjinin atmosferdeki ve atmosfer ile kara ve okyanus kişilerin argümanlarını kullanırlar. Çok eski ve çoktan yanıtı verilmiş bu arasındaki dağılışını değiştiren herhangi bir etmen, iklimi de etkiler. Yerküre/ argümanlara karşı internette iyi bir arama yaparak doğruları öğrenebilirsiniz. İşe atmosfer sisteminin enerji dengesindeki bu değişiklikler, ışınımsal zorlama olarak bahsedilen verileri kontrol etmekle başlayın. adlandırılır.81 Desmog veya BM’nin MythBusters sayfaları veya AB’nin iklim dezenformasyonu ile mücadele araçları da size iklim inkarcılarının yanlış bilgilerini ortaya çıkarmak İpucu için yardımcı olabilir. BBC’nin mevcuttaki en güvenilir kaynak olarak IPCC’yi kabul ettiği ve çalışanları RCP2.6, RCP4.5, RCP6.0, RCP8.5 ya da SSP İklim senaryolarında verilen 2.6, için hazırladığı rehberle ilgili habere de buradan ulaşabilirsiniz. 4.5, 6.0, 8.5 gibi rakamlar ışınımsal zorlamayı ifade etmektedir. Örneğin RCP2.6 dünyadan uzaya çıkan enerjinin dünyaya gelen enerjiden 2.6 W/m2, RCP8.5 ise İklim göçü 8.5 W/m2 düşük olduğunu ifade etmektedir. Ağırlıklı olarak iklim değişikliğine bağlı olarak çevresel koşullarda meydana gelen İklim kaygısı/ekolojik kaygı ani veya kademeli değişim nedeniyle, ikamet ettikleri yerleri geçici ya da kalıcı bir süre için terk etmek zorunda kalan kişilerin ülke içinde veya ülke dışına hareket İklim kaygısı ya da ‘eko anksiyete’, iklim değişikliğinin etkilerine ilişkin endişelerden etmesi iklim göçü olarak adlandırılır.78 kaynaklanan sıkıntıdır. Bu bir akıl hastalığı değildir. Daha ziyade, gelecekle ilgili belirsizlikten kaynaklanan ve bizi değişen iklimin tehlikelerine karşı uyaran bir kaygıdır.82 30 31 İpucu IPCC Değerlendirme Raporu Ekokaygı, eko-anksiyete gibi kullanılsa da ekolojik kaygı şeklinde kullanılmasının Türkçeye daha uygun olduğunu düşünüyoruz Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), her 5-7 yılda bir gezegenin iklim sisteminin geldiği durumu inceleyen raporlar hazırlar ve bu raporlar uluslararası Kömürden vazgeçme (Kömürden çıkış) müzakerelerin bilimsel altyapısını oluşturur. IPCC’nin dört ayrı rapordan oluşan altıncı değerlendirme raporu, 2021 ila 2023 yılları arasında yayımlanmıştır. 7’inci Kömürden vazgeçme ya da ‘kömürden çıkış’, adından anlaşılacağı gibi, iklim krizini Değerlendirme Raporu hazırlık çalışmalarına başlanmıştır. durdurma hedeflerini yakalamak için en önemli seragazı kaynaklarından biri olan kömürün kullanımını bırakmayı amaçlayan bir çevre politikası ve bununla ilişkili İpucu kampanyaların adıdır. IPCC toplantılarına Türkiye’den de heyetler gider. Değerlendirme raporlarına İpucu katkıda bulunabilirler. Türkiye IPCC üyesi ülkelerden biridir. IPCC’nin değerlendirme raporları hazırlanırken dünyadaki bilimsel çalışmalar 1,5 derece hedefini yakalamak için dünyadaki kömür santrallarının hepsinin izlenir, özetlenir ve müzakere edilir. 2040’a kadar kapatılması gerekiyor.83 Avrupa’da kömürlü termik santrallarını kapatacağı tarihi açıklamayan beş ülke kaldı. Polonya, Sırbistan, Bosna-Hersek, Kosova ve Türkiye. Bu ülkelerden Sırbistan’da tarih belirlemek için resmi müzakereler başladı.84 Müzakerelerle ilgili terimler ve kavramlar Referans Senaryo (Business as usual - BAU) BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS - UNFCCC) Referans senaryo, birçok alanda olduğu gibi iklim ve enerji alanında da mevcut “Atmosferdeki seragazı birikimlerini, iklim sistemi üzerindeki insan kaynaklı gidişata, eğilime bağlı kalındığında belli bir süre sonra varılacak noktayı gösterir. tehlikeli etkiyi önleyecek bir düzeyde durdurmayı başarmayı” hedefleyen Atılacak farklı adımların sonuçlarının kıyaslanmasında referans senaryoya Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) 80’lerin sonunda ihtiyaç vardır. Örneğin, ülkelerin Paris Anlaşması kapsamında verdiği ulusal katkı hükümetlerarası konferanslarda uzunca bir süre müzakere edilmiş,1992 yılında beyanlarında, referans senaryo ile emisyon azaltım hedeflerini içeren alternatif Rio’da gerçekleştirilen Yeryüzü Zirvesi’nde imzaya açılmıştır.85 1994 yılında yürülüğe senaryolar yer alır. giren sözleşmeye Türkiye 10 yıl sonra, 24 Mayıs 2004’te taraf olmuştur. Sözleşmeye 1 Ekim 2024 itibarıyla 198 ülke taraftır. Seragazları ulusal envanter raporu Kyoto protokolü BMİDÇS’nin Ek-1 listesinde yer alan ülkeler her yıl seragazı emisyon envanteri hazırlamak ve sözleşme sekretaryasına göndermekle yükümlüdür. Bu raporda Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ne bağlı, taraf ülkelerin ilgili ülkenin seragazı emisyonlarıyla ilgili veriler, eğilimler ve sektörler (enerji, hükümetlerince yeterlilik koşullarını sağlayarak onaylanmış uluslararası bir endüstriyel süreçler ve ürün kullanımı, tarım, arazi kullanımı, arazi kullanım anlaşmadır. Sanayileşmiş ülkelerdeki (EK-1) seragazı salımlarının azaltımına dair değişikliği ve ormancılık (LULUCF) ve atıklar) özelinde değerlendirmeler bulunur. bağlayıcı hedefler içeren ilk uluslararası anlaşmadır. 1997 yılında kabul edilmiş, yeter koşulların sağlanmasıyla 2005 yılında yürürlüğe girmiştir. İpucu Bu raporlar içinde bulunulan yılın iki yıl öncesi için hazırlanır. Örneğin 2024 yılı envanteri 2022 yılı verileriyle hazırlanmıştır. Kısaca ulusal envanter raporu (NIR) olarak adlandırılır 32 33 İpucu İpucu Türkiye, dört yıl sonra, 26 Ağustos 2009 tarihinde Kyoto Protokolü’ne taraf Türkiye Ek 1 listesinde yer almaktadır. Türkiye’nin Ek 1 listesinde yer alması, olmuştur. Protokole 1 Ekim 2024 itibarıyla 192 ülke taraftır. müzakere süreçlerindeki sorumluluğuna dair kafaları karıştıran ve tartışma Protokol iki taahhüt dönemi içermekte olup, ilk taahhüt dönemi 2008-2012, yaratan bir konudur. 2021 yılında bu gruptan çıkmak için başvurmuş ardından ikinci taahhüt dönemi 2013-2020 yılları arasındaydı. 2020 sonrasında Paris başvurusunu geri çekmiştir.87 Bu sınıflandırmanın değişmesi tüm müzakereleri Anlaşması’yla birlikte işlevini yitirmiştir. etkileyeceği için çoğu ülke tarafından tartışılmak istenmeyen bir konudur. Türkiye’nin bu konudaki pozisyonunu Dışişleri Bakanlığı’nın sitesinden Paris Anlaşması okuyabilirsiniz. 2015 yılında imzalanan ve 4 Kasım 2016 tarihinde yürürlüğe giren, Kyoto Ek 2 Ülkeleri Protokolü’nden sonraki küresel iklim rejimini düzenlemeyi amaçlayan, emisyon azaltımından finans ve uyuma kadar birçok başlığı kapsayan uluslararası BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamındaki Ek 2’de listelenmiş anlaşmadır. Fransa’nın başkenti Paris’te imzalanmıştır. bu ülkeler, gelişen ülkelere finansal kaynak ve teknoloji transferi aktarmakla yükümlüdür. Bu grup, 24 OECD üyesinden ve Avrupa Birliği’nden oluşur. İpucu İpucu Türkiye anlaşmayı 2016 yılında imzalamış, yaklaşık beş yıl gecikmeyle, 7 Ekim 2021 tarihinde onaylamıştır. 10 Kasım 2021 tarihinde de anlaşmaya taraf Türkiye OECD üyesi olmasına rağmen, Marakeş’teki COP7’de alınan bir kararla olmuştur. Anlaşmaya 1 Ekim 2024 itibarıyla 195 ülke taraftır. Ek 2’den çıkmıştır.88 Taraflar Konferansı (COP) Ek dışı ülkeler BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ndeki en üst karar organıdır. Her yıl Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ni kabul etmiş ve Ek 1’de yer toplanarak Sözleşme’nin uygulanmasını değerlendirir, Sözleşme kurallarını daha alan taraf ülkeler dışındaki ülkelerin genel adı.89 ileriye taşıyacak kararlar alır ve önemli yeni yükümlülüklere yönelik görüşmeleri yürütür. En Az Gelişmiş Ülkeler İ

Use Quizgecko on...
Browser
Browser