Çocuğun Gelişim Aşamaları ve Değerlendirilmesi- 9.pdf

Document Details

SmilingCharoite

Uploaded by SmilingCharoite

Biruni Üniversitesi

Doç.Dr.Mehmet Emrah Cangı

Tags

child development early childhood development stages of development evaluation

Summary

This document discusses early childhood development stages and evaluation. It covers topics such as physical, motor, and cognitive development, and includes key concepts, case studies, and research references.

Full Transcript

ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİ DKTI57 Çocuğun Gelişim Aşamaları ve Değerlendirilmesi Doç.Dr.Mehmet Emrah CANGİ FİZİKSEL GELİŞİM Beyin: Erken çocukluktaki en önemli fiziksel gelişimlerden birisi de beyin ve sinir sisemindeki sürekli gelişimdir (Nelson, 2011). Erk...

ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİ DKTI57 Çocuğun Gelişim Aşamaları ve Değerlendirilmesi Doç.Dr.Mehmet Emrah CANGİ FİZİKSEL GELİŞİM Beyin: Erken çocukluktaki en önemli fiziksel gelişimlerden birisi de beyin ve sinir sisemindeki sürekli gelişimdir (Nelson, 2011). Erken çocuklukta beyin büyümeye devam etse de buradaki büyüme bebeklikteki kadar hızlı değildir. Çocuk 3 yaşına geldiği zaman beyni, bir yetişkin beyninin dörtte üçü büyüklüğe ulaşmıştır. [email protected] 6 yaşına geldiğinde ise çocuğun beyni yetişkin beyni büyüklüğünün %95'ine erişmiştir (Len-root ve Giedd, 2006). Buna bağlı olarak 5 yaşındaki bir çocuğun beyni, yetişkinlikte sahip olacağı büyüklüğe hemen hemen erişmiş sayılır, fakat ilerleyen bölümlerde de göreceğimiz gibi, beynin içindeki gelişim çocukluk ve ergenlik boyunca devam etmektedir (Blakemore, 2010; Romer ve ark., 2010). [email protected] Beynin içindeki bazı değişimler miyelinleşme gibi dendritik bağlantıların artısını beraberinde getirir. Miyelinleşme sinir hücrelerinin yağ hücreleri dokusuyla kaplanması ve yalıtılması anlamına gelmektedir. Miyelinleşme sinir sistemi boyunca iletilen bilginin kalitesini ve hızını artırmada rol oynar (Fair ve Schlagar, 2008). Çocukların yeteneklerinin birçoğunun gelişiminde önemlidir (Diamond ve ark., 2011). Örneğin 4 yaşına kadar beynin el-göz koordinasyonuyla ilgili olan kısmındaki miyelinleşme henüz tamamlanmamıştır. [email protected] Araştırmacılar aynı zamanda çocukların beyninde 3 ve 15 yaş arasında oldukça çarpıcı anatomik değişimler gerçekleştirdiğini bulmuşlardır (Gogtay ve Thompson, 2010; Thompson ve ark, 200). Aynı çocukların beyninde dört yıl boyunca yapılan tekrarlı beyin taramalarının sonucunda, çocukların beynindeki büyümenin hızlı ve belirgin bir şekilde arttığı saptanmıştır. Beyindeki bazı maddelerin oranı neredeyse sadece bir yıl gibi kısa bir zamanda iki katına çıkabilmektedir. Bunu, beynin gereksinim duymadığı bazı hücrelerin temizlenmesiyle ortaya sıkan doku kaybı ve beynin kendini yeniden düzenlemesi izlemektedir. [email protected] Bilim insanlar 3 ve 15 yaş aralığında beynin bütününde dikkate değer bir büyüme olmadığını ortaya koymuşlardır. Ne var ki, buradaki değişim daha çok beynin içindeki bölgesel örüntülerdeki değişimi içerir. Araştırmalar 3 ve 6 yaş arasındaki çocukların beynindeki en hızlı değişimin; beynin planlama, yeni etkinlikler organize etme ve yapılanlara ilişkin dikkati sürdürmede görev alan frontal lob kısmında gerçekleştiğini ortaya çıkarmıştır. [email protected] MOTOR GELİŞİMİ Gallahue’un piramit modeli Çocukluk dönemi ile sınırlı Bu modele göre her bir motor gelişim dönemi bir diğerinin üzerine kurulur. Piramidin temeli refleksif hareketler dönemini göstermektedir; bu dönemi ilkel hareketler ve temel hareketler dönemi takip eder. [email protected] Temel Hareketler Dönemi Bu dönem 2-7 yaş arasındaki süreci kapsar ve adından da anlaşılacağı üzere yaşamın bağımsız şekilde devam edebilmesi için gerekli temel hareketlerin kazanıldığı önemli bir dönemdir. Bu temel beceriler; koşma, atlama, sıçrama, sekme, yakalama, fırlatma, topa ayakla vurma gibi büyük kas becerilerini içerdiği gibi; buruşturma, yırtma, kalem tutma, makas kullanma gibi ince kas becerilerini de içeren hareketlerdir (Sharma ve Cockerill, 2014) Temel hareket şemaları, basit gözlenebilir davranış şemalarıdır. Temel hareket şemaları geliştiren çocuklar, çeşitli uyaranlara temel motor kontrol ve motor yeterlilikle nasıl tepki vereceklerini öğrenirler. [email protected] Temel Hareketler Dönemi Bir beceri önce en ilkel düzeyde kazanılır, sonra gerekli düzeltmeler yapılarak o beceride ustalaşılır. Deneyim fırsatları, olgunlaşma ve yetişkinlerin de etkisi ile beceri kazanılmış olur (Gallahue vd., 2014).Yaşamın ikinci yılını takiben adı geçen temel hareketler ilk başta kaba bir şekilde görülmeye başlar. Temel hareketlerin gelişimi; A. Başlangıç Evresi, B. Şekillenme Evresi, C. Olgunlaşma Evresi olmak üzere üç evrede incelenir. [email protected] A. Başlangıç Evresi: Bu evrede çocuklar için amaç, kendi vücutlarının harekete dayalı yeteneklerini keşfetmek ve denenmemiş hareketleri başarmak için çaba göstermektir. Hareketler sırasında motor yeteneklerden henüz sınırlı bir şekilde faydalanıldığı için ortaya çıkan hareketler kabadır. Bedenin kullanımı önemli ölçüde kısıtlanmış ya da abartılmıştır, hareket ritmik akış ve eşgüdüm açısından yetersizdir. Uzamsal ve zamansal hareket bütünleşmesi zayıftır. Genel olarak 2-3 yaşındaki çocukların yer değiştirme, manipülatif ve denge hareketleri başlangıç seviyesindedir. Bazı çocuklar, bazı hareket şemalarını gerçekleştirmede bu aşamanın ilerisinde olabilir, ancak çoğu başlangıç seviyesindedir. [email protected] B. Şekillenme Evresi: Bu süreçte hareketler daha uyumlu ve kontrollü hale gelir. Bunun nedeni çocuğun bedenini daha iyi kontrol edebilmesi ve hareketlerinde eşgüdüm sağlamaya başlamasıdır. Zamansal ve uzamsal hareket unsurlarının senkronizasyonu gelişmiştir; ancak bu dönemdeki hareket şemaları hala genel olarak kısıtlı ya da abartılı olmasına rağmen daha iyi eşgüdüm sağlanmıştır. Özellikle 3-4 yaş çocukları bu evrede yetişkinlerde gözlemlediği her hareketi yapmak için defalarca tekrar yaparlar. Bu hareketlerin çoğunda başarısız olurlar. Hareketlerde fazla kuvvet uygulanmış ya da eşgüdüm sağlayamamışlardır ki bu nedenle etrafındaki eşyaları kırıp dökebilirler. [email protected] C. Olgunlaşma Evresi: Çocuklardan bu evrede temel hareketler bakımından bir yetişkinle aynı düzeyde mekanik yönden etkili, uyumlu ve kontrollü davranışlar sergilemesi beklenir. Ancak bireysel farklılıklar nedeniyle bazı 5-6 yaş çocuklarının ve hatta yetişkinlerin bile temel hareketlerin bazılarında zorlandıkları görülebilir. Görsel izleme ve hareket eden nesneleri durdurmayı (yakalama, vurma, topa vurma) gerektiren manipülatif beceriler, bu görevlerin görsel motor taleplerinin karmaşıklığı nedeniyle daha geç gelişme eğilimindedir. [email protected] C. Olgunlaşma Evresi: Çocuğun bu evrede olgunlaşması için kendisine alıştırma olanaklarının sağlanması, motive edilmesi ve bu yönde kaliteli bir okul öncesi eğitimin verilmesi ile mümkündür. Temel hareket modellerinde olgunlaşma evresine ulaşamamış olmak bunların özelleşmiş hareketlere dönüşmesinde ve spor faaliyetlerinde başarı sağlamada en büyük engeldir (Gallahue, 1982; Gallahue vd., 2014). [email protected] Okul öncesi dönemdeki çocukların çoğu yaşamları boyunca olabilecekleri en üst düzeyde aktif ve hareketlidir. Kaba Motor Beceriler: Okul öncesi dönemdeki çocuk artık düzgün bir şekilde durabilmek ve hareket edebilmek için çaba göstermek zorunda değildir. Bu dönemde çocuklar, amaç olarak kendilerini taşıyıp, bacaklarını kendilerine güvenerek hareket ettirdikçe etrafta dolaşmak onlar için daha otomatik hale gelmektedir. 3 yaşında çocuklar atlama, zıplama, geri ve ileri koşma gibi basit hareketleri yapmaktan hoşlanırlar. Bir odayı baştanbaşa koşabileceklerini ve 15 cm zıplayabileceklerini göstermekten büyük bir gurur duyarlar. [email protected] Kaba Motor Beceriler: Koşma ve zıplama hareketleri 3 yaş bir çocuk için önemli bir gurur ve başarı kaynağıdır. 4 yaşında çocuklar hala buna benzer etkinliklerle eğleniyor olsa da daha maceracı hale gelirler. Atletik cesaretlerini parklardaki alçak tırmanma oyuncaklarıyla mücadele ederek göstermeye çabalarlar. 5 yaşında çocuklar bir öncekinden daha da maceracı hale gelirler. Bu yaşta tüyleri diken diken eden tehlikeli işlere kalkışmaktan çekinmeyip etrafta bulduğu nesnelerin üzerine tırmanan bir çocuk görmek şaşırtıcı değildir. 5 yaşındaki çocuklar iyi koşarlar ve birbirleri ya da anne babalarıyla yarış yapmaktan hoşlanırlar. [email protected] İnce Motor Beceriler: 3 yaşında çocuklar küçücük nesneleri başparmaklar ve işaret parmakları arasında bir süreliğine tutabiliyor olsalar da, ince motor becerilerde oldukça beceriksizlerdir. Buna rağmen oyuncak bloklarla uzun kuleler yapabilir, her bloğa ayrı ayrı odaklanarak bu blokların yerlerini değiştirebilirler, yine de tüm bunları doğrusal bir sezgi olarak yapamazlar. 3 yaşındaki çocuklar basit bir yapboz oyunu oynarken parçalar yerleştirmede oldukça beceriksizdirler. Ellerindeki parçanın oturacağı yeri fark etseler dahi parçayı yerine yerleştirmede çok başarılı değildirler. [email protected] İnce Motor Beceriler: Çoğunlukla parçayı zorla yerleştirip üzerine kuvvetli bir şekilde vurma eğilimi gösterirler. Yaş ilerledikçe beceri ve bundan aldıkları keyif artar. 4 yaşına geldiğinde çocukların ince motor becerileri büyük ölçüde gelişmiş ve daha kusursuz hale gelmiştir. Bazen 4 yaşındaki çocuklar bloklarla kule inşa etmede her bloğu mükemmel bir şekilde dizmek için duydukları yoğun istek dolayısıyla sorun yaşarlar. Her seferinde önlerindeki bir yığın bloğu görmek onları mutsuz eder. 5 yaşına geldiğinde ince motor becerileri daha da gelişmiştir. El, kol ve beden, gözün önderliğinde hep beraber hareket eder. [email protected] UYKU Uzmanlar ilk çocukluk dönemindeki çocukların her gece 11-13 saat kadar uyumasını önerirler (National Sleep Foundation, 2010). Bu dönemde çoğu çocuk gece boyunca uyur ve gündüzleri de bir kere öğle uykusuna yatar. Önemli olan çocuğun sadece uyuması değil aynı zamanda bölünmeyen bir uyku düzenine sahip olmasıdır. Aynı zamanda bazen bu dönemdeki çocukların uyuması, yatma zamanı rutini uzadığı için zor olmaktadır. Yakın dönemdeki bir araştırma yatma zamanına karşı gösterilen direncin çocukta davranım sorunların ya da hiperaktiviteyle ilişkili olduğunu ortaya koymuştur (Carvalho Bos ve diğerleri, 2009). [email protected] UYKU Çocuklar narkolepsi (gün içinde çok miktarda uyuma), insomnia (uykuya dalmada ya da uykuyu sürdürmede güçlük) ve kabus görme gibi birçok uyku problemi yaşayabilirler (Nevsimalova, 2009; Sadeh, 2008). Bir tahmine göre çocukların %40'tan fazlası gelişimlerinin bir döneminde uyku problemi yaşamaktadır (Boyle ve Cropley, 2004). [email protected] UYKU Araştırmalar uyku problemi yaşamış çocukların yaşamayanlara göre daha fazla depresyon ve kaygı belirtileri gösterdiğini ortaya koymuştur (Mehl ve diğerleri, 2006). Ama ne neyin nedeni? Yapılan son bir araştırmaya göre okul öncesi dönemde kötü rüya görme eğiliminde olan çocukların 5 aylıkken zor bir mizaca sahip ve 17 aylıkken kaygılı oldukları belirtilmiştir (Simard ve diğerleri, 2008). Aynı zamanda başka bir çalışma, 3-8 yaş aralığında uyku problemi yaşayan çocukların, ergenlik döneminde uyuşturucu kullanımı ve depresyon gibi sorunlar geliştirebildiklerini ortaya koymuştur (Wong, Brower ve Zucker, 2009). [email protected] UYKU Yine araştırmalar çocukluktaki kısa süreli uykunun ağır kiloyla bağlantılı olduğunu göstermektedir (Nielsen, Danielson ve Sorensen, 2010; Nixon ve digerleri, 2008). [email protected] BESLENME VE EGZERSİZ Erken çocukluktaki yeme alışkanlıkları gelişimin önemli bir yönünü oluşturur (Schiff, 2011; Wardlaw ve Smith, 2011). Çocukların ne yedikleri iskeletteki büyümeyi, beden şeklini ve hastalıklara karşı olan bağışıklık düzeyini etkiler. Aynı zamanda egzersiz ve bedensel etkinlikler de ilk çocukluk dönemindeki çocuğun yaşamında önemli yönlerden biridir (Lumpkin, 2011). Aşırı Kilolu Küçük Çocuklar: Erken çocuklukta aşırı kilolu olma durumu ciddi bir sağlık sorunu haline gelmiştir (Marcdante, Kliegman ve Behr-man, 2011). Amerika'da yapılan bir araştırma çocuklara sunulan öğünlerin %45'inde önerilen doymuş ve trans yağ sınırının aşıldığını ve bunun da kolestrol ve kalp krizi riskini artırdığını ortaya koymuştur (Center for Science in the Public Interest, 2008). [email protected] BESLENME VE EGZERSİZ Aşırı Kilolu Küçük Çocuklar: Bu çalışma aynı zamanda çocukların günlük kalori alımlarının üçte birini ev dışındaki restoranlardan aldığını göstermektedir. Bu oran 1980'lerdeki oranın iki katıdır. Bunun yanında 13 fast food zincirindeki 1500 seçeneğin %93'ü, Ulusal Tip Enstitüsü' nün önerdiği 4-8 yaş aralığındaki çocukların günlük alması gereken kalori miktarını 430 kalori aşmaktadır. … gibi restoran zincirlerindeki her bir çocuk menüsü kalori bakımından oldukça yüksektir. [email protected] BESLENME VE EGZERSİZ Çocukların yeme alışkanlıkları büyük ölçüde çocuğun bakımını sağlayan kişinin davranışından etkilenmektedir (Black ve Hurley, 2007; Ventura, Gromis ve Lohse, 2010). İlk çocukluk dönemindeki yeme davranışı çocuğun bakımının sağlayan kişi çocukla beraber, düzenli bir yeme programıyla yemek yediğinde; çocuğa sağlıklı yemek yeme konusunda model olduğunda, yemek zamanlarını keyifli hale getirdiğinde ve belirli besleme biçimlerine katıldığında gelişmektedir. Televizyonun varlığı, aile için tartışmalar ve rekabete dayalı etkinlikler yemek sırasında mümkün olduğunca azaltılmalı ve çocuğun yemek yemeye odaklanması sağlanmalıdır. [email protected] BESLENME VE EGZERSİZ Bakımı sağlayan kişinin duygusal olarak destekleyici olması, beklentiler konusunda açık bir bilgilendirme yapması ve çocuğun gösterdiği ipuçlarına karşı duyarlı olması; duyarlı/tepkisel bir besleme stili önerilmektedir (Black ve Lozoff, 2008). Zorlayıcı ve sınırlayan davranışlarsa önerilmemektedir. Örneğin sınırlayan bir besleme biçimi çocuğun ağır kilolu olmasıyla ilişkilidir. [email protected] BESLENME VE EGZERSİZ Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi'nin (The Centers for Disease Control and Prevention-2010) obez, aşırı kilolu vegan kilolu riskinde olma kategorileri vardır. Bu kategoriler beden kitle indeksine (BKI) göre belirlenmiştir. BKİ, boy uzunluğu ve kilo miktarının kullanıldığı bir formülle hesaplanmaktadır. Elde edilen sonuca göre çocukların ve ergenlerin 97'lik persantilde ya da daha üzerinde olanların obez, 95'lik persantilin üzerinde olanların asin kilolu olduğu, 85’lik persantilin üzerinde olanların ise asin kilolu olma riski taşıdığı belirtilmiştir. Amerika'da aşırı kilolu ve aşırı kilolu olma riski taşıyan çocukların oranı son on yıllarda çarpıcı bir şekilde artmıştır. Bu oran herhangi bir önlem alınmaması durumunda da artma eğilimindedir (Sorte, Deeschel ve Amador, 2011). [email protected] BESLENME VE EGZERSİZ Egzersiz: Küçük çocuklar için düzenli fiziksel etkinlik günlük olarak gerçekleştirilmelidir (Dowda ve digerleri, 2009; Jago ve digerleri, 2010) Okul öncesi dönemdeki çocuğun günde iki saat fiziksel etkinlik içinde yer alması önerilmektedir. Bu iki saatin ilk saati yapılandırılmış etkinlikleri içerirken, diğer bir saat serbest oyun etkinliklerine ayrılmıştır.(National Association for Sport and Physical Education, 2002). Çocuğun yaşamı öğün merkezli değil, etkinlik merkezli olmalıdır. [email protected] BESLENME VE EGZERSİZ Okul öncesi kurumlarda 3-5 yaş arasındaki çocukların dış mekan oyunlarıyla ilgili gözlemler, dış mekanda oyuna katılan çocukların bile çoğunlukla hareketsiz olduklarını ortaya koymuştur (Brown ve diğerleri, 2009). Bu çalışmada gün içinde çocukların zamanlarının %89'unu hareketsiz geçirdikleri, %8'ini hafif etkinliklere katılarak harcadılar ve sadece %3'ünü dinamik olacakları bir fiziksel etkinlikte geçirdikleri saptanmıştır. Okul öncesi dönemdeki çocukların fiziksel etkinlikleri, anababalar çocuklarıyla beraber spor etkinliklerine katıldıklarında ve çocuklarının dışarıda oynamalarına ilişkin olumlu tutumlara sahip olduğunda artmaktadır (Beets ve Foley, 2008). Eğitim programlarındaki "hareket et ve öğren" anlayışının özümsenmesi 3-5 yaş arası çocukların okul öncesi eğitimdeki fiziksel etkinliklerini arttırmıştır (Trost, Fees ve Dzewaltowski, 2008). [email protected] BİLİŞSEL GELİŞİM BİLGİ İŞLEME SÜRECİ Piaget ve Vygotsky’nin kuramları çocukların nasıl düşündükleri ve düşünme şekillerinin nasıl değiştiği hakkında ön bilgiler verirler. Yakın dönemde ise bilgi işleme yaklaşımı, okul öncesi yaşlarda çocukların bilgiyi nasıl işlediği üzerine yapılan araştırmalara yön vermektedir (Galotti, 2010). [email protected] A. DİKKAT Dikkat, zihinsel uğraşın seçili bilgiye odaklanmasıdır. Çocuğun dikkat gösterme becerisi özellikle okul öncesi dönemde artmaktadır (Posner ve Rothbart, 2007). Yeni yürümeye bağlayan çocuklar, etrafta dolaşıp, dikkatlerini bir etkinlikten diğerine kaydırırlar ve bir nesne veya duruma odaklanmaya az vakit harcarlar. Buna karşıt olarak okul öncesi dönemdeki çocuklar, yarım saat televizyon izleyebilmektedirler. Küçük çocuklar özellikle dikkatin iki boyutu üzerinde gelişme gösterirler: Yürütücü dikkat ve sürekli dikkat (Rothbart ve Gartstein, 2008). Yürütücü dikkat; etkinlik planlaması, amaçlar üzerinde dikkatin bölüştürülmesi, hatayı fark etme ve düzeltme, görevler üzerinde gözlem yapma, zor ya da anlaşılması güç durumlarla başa çıkma gibi görevleri içerir. Sürekli dikkat ise; bir nesne, görev, etkinlik ya da çevresel bir durumla kurulan kapsamlı ve bunlara yönelik bir odaklanmayı gerektiren birlikteliktir. [email protected] Yürütücü dikkatin bebeklik ve okul öncesi dönemdeki gelişimi, çocuğun girişimlerinin kontrolü oldukça hızlı bir şekilde artırmasını sağlar. Dikkatteki artış, kavrama ve dil gelişimindeki ilerleme için gereklidir. Çocuklar çevrelerini daha iyi anlar hale geldikçe, etraflarından gördükleri artan beğeni, dikkatlerini uzun süre bir şeyin üzerinde tutmalarına yardım eder. Okulöncesi dönemdeki çocuklar, görevleri yerine getirmek ya da sorunu çözmekle ilgili olmasa dahi, göze çarpan uyarıcıya dikkat etme eğilimi gösterirler. Örneğin gösterişli ve etkileyici bir palyaço sorunu çözmek için gereken doğrudan yönergeleri verse de, çocuk palyaçonun kendisine daha çok dikkat göstermektedir. 6 ve 7 yaşlarından sonra çocuk, sorunun çözümüne ilişkin uygun boyutlara daha fazla dikkat etmeye başlar. Bu değişim sayesinde, dikkate ilişkin bilişsel kontrol sağlanır. [email protected] B. PLANLI OLMA: Araştırmacılar çocuklara iki karmaşık resmin aynı olup olmadığını sorduklarında, çocukların gelişigüzel bir karşılaştırma yaparak tüm detaylara dikkat etmeme ve bu şekilde yargıya varma eğilimi gösterdiklerini gözlemlemişlerdir. Buna karşıt olarak, ilkokula giden çocuklar, resimler arasındaki farklı detayları sistematik bir şekilde karşılaştırmadır (Vurpillot, 1968) (Bkz. Sekil 7.11). Bazı ülkelerden denemelere örnekler (Mills ve Mills, 2000; Posner ve Rothbart, 2007): Örneğin göz kontağı alıştırmasında öğretmen çember halinde dizilmiş çocukların ortasına oturur ve her çocuktan, öğretmen gruptan ayrılmasına izin verene kadar bir kereliğine öğretmenle göz kontağı kurması beklenir. Dikkati geliştirmek için düzenlenmiş başka alıştırmalarda, çocuklardan davul ritmi ya da belli sayıdaki bir ritimle verilen işareti dinleyerek, yaptıkları hareketi sonlandırmaları istenir. [email protected] B. PLANLI OLMA: Çocukların dikkatini geliştirmek için son dönemde bilgisayar alıştırmaları geliştirilmiştir (Jaeggi, Berman ve Jonides, 2009; Tang ve Posner, 2009). Örneğin bir çalışma bu alıştırmaların 4-6 yaş çocuklarının dikkat becerisini arttırdığını ortaya koymuştur (Rueda ve digerleri, 2005). Okul öncesi dönemdeki çocukların dikkatlerini kontrol etme ve sürdürme becerileri okula hazıroluşla ilişkilidir (Posner ve Rothbart, 2007). Örneğin 1000’den fazla sayıda çocukla yapılan bir çalışma, çocukların 54 aylıkken dikkatlerini sürdürme becerilerinin okula hazıroluşla (basan ve dil becerisiyle beraber) ilişkili olduğunu ortaya koymuştur (NICHD Early Child Care Research Network, 2005). Yine, 54 aylıkken anababalar tarafından dikkat problemleri yasadığı belirtilmiş olan çocukların, bu dönemde daha az dikkat problemi yasadığı tespit edilen çocuklara oranla, akranlarıyla ilişkilerinde daha az sosyal beceriye sahip olduğu görülmüştür. [email protected] B. BELLEK: Bellek zamanla beraber bilginin akılda kaldığı çocuğun bilişsel gelişimindeki önemli bir süreçtir (Mandler, 2004). Bebeklerin hatırlama kapasitelerini anlayabilmek için örtük bellek ve açık bellek arasındaki farkı ayırt etmek gerekmektedir. Açık bellek kendini birçok farklı şekilde gösterir. İki bellek türünün arasındaki fark, göreceli olarak uzun süreli ve kısa süreli olgularıyla ortaya çıkar. Örtük bellek bir olay ya da deneyimin, hatırlama için bir talep ya da belleme sürecine ilişkin farkındalık olmaksızın hatırlanması şeklindeki bellek türüdür. Açık bellek içerdiği bilgilere bilinçli olarak ulaşılabilen UZUN-SÜRELİ BELLEK türü. Dünya hakkındaki bilgileri (ANLAMSAL BELLEK) ve belirli bir zaman ve yerle ilişkili kişisel deneyimleri (ANISAL BELLEK) içerir. (Arkadaşlarınızın ve ailenizin doğum tarihleri Mezuniyetler, düğünler ve diğer etkinlikler Bir sonraki doktor randevunuzun tarihi ve saati Coğrafya, ülkelerin adları ve konumları gibi Alışveriş listenizdeki ürünler) [email protected] Bisiklet sürmek örtük belleğin popüler bir örneğidir; yıllarca bisiklete binmeseniz bile, çocukken nasıl bineceğinizi öğrendiyseniz, yıllar sonra fazla çaba harcamadan bisiklete binip sürebilirsiniz. Örtük belleğimizi kullandığımızda, söz konusu becerilerin çok az veya hiç farkında olmayız; otomatiktirler. Örtük belleğin diğer bazı örnekleri şunlardır: Tanıdık bir şarkıyı söylemek Bilgisayar klavyenizde yazma Zaten çaldığınız bir müzik aletini çalmak Ana dilinizi konuşmak Dişlerinizi fırçalamak, giyinmek, ayakkabılarınızı bağlamak ve diğer motor becerileriniz Kendi evinizde veya mahallenizde hareket etmek [email protected] Kısa Süreli Bellek: Kısa süreli bellekte birey bilginin tekrarlı kullanımı olmazsa o bilgiyi 30 saniye kadar bellekte tutar. Bilgiyi tekrar ederek, bizler o bilgiyi kısa süreli bellekte daha uzun süre tutabiliriz. Kısa süreli belleği ölçmenin bir yolu, bellek genişliği görevidir. Burada birey genellikle numaralardan oluşan bir uyarıcı listesine hızlıca (örneğin her numaraya birer saniye) bakar. Daha sonra listeye bakan kişiden numaraları tekrarlaması istenir. Bellek genişliği göreviyle ilgili yapılan araştırmalar, kısa süreli belleğin erken çocukluk döneminde artmaya başladığını göstermektedir. Örneğin bellek genişliği uygulamalarından birinde 2-3 yaşındaki çocukların tekrarlayabildiği numara sayısı 2 iken, 7 yaşında bu sayı 5 numaraya çıkmıştır. [email protected] B. BELLEK: İlk Çocukluk Döneminde Çocukların Uzun Süreli Bellekleri Ne Kadar Doğrudur? Yeni yürüyenlerin kısa süreli bellek genişlikleri nasıl ki erken çocukluk döneminde artıyorsa, bellekleri de paralel şekilde daha hatasız hale gelmektedir. Küçük çocuklar uygun ipuçları ve yönergeler verildiğinde oldukça fazla bilgiyi hatırlayabilirler. Artan bir şekilde küçük çocukların, özellikle istismara, suça ya da buna benzer başka bir duruma tanık olan tek kişi onlarsa, davalarda tanıklık etmelerine izin verilmektedir. [email protected] B. BELLEK: Küçük çocukların belleğindeki doğruluk ve hatasızlık birkaç etmenden kaynaklanmaktadır: Çocukların önerilere karşı duyarlıklarında yaşa bağlı farklılıklar vardır: Okul öncesi dönemdeki çocuklar, daha büyük çocuklar ve yetişkinlere oranla daha fazla etki altında kalabilir (Lehman ve diğerleri, 2010; Pipe, 2008). Örneğin okul öncesi çocuklar bir etkinlik ertesinde verilen yanlış bilgi ya da yönlendirmeden etkilenme konusunda daha duyarlıdır (Ghetti ve Alexander, 2004). Yaştaki farklılıklara rağmen, hâlâ daha büyük çocukları düşündürmeye iten görüşmelerde verdikleri tepkiler merak konusudur (Ceci ve digerleri, 2007). Duyarlılık konusunda bireysel farklılıklar vardır: Bazı okul öncesi dönemdeki çocuklar önerilere hayli direnç gösterirken, bazıları en hafifinde bile hemen gelen öneriyi kabul etmektedir. Son zamanlarda yapılmış bir çalışma, okul öncesi dönemdeki çocuklarda yüksek nitelikte hikaye anlatma becerisi olmasını, önerilere karşı dirençli olmalarıyla ilişki olduğunu ortaya koymuştur. [email protected] KAYNAK SANTROCK, J. W (2019). YAŞAM BOYU GELIŞIM: GELIŞIM PSIKOLOJISI: LIFE-SPAN DEVELOPMENT (13. BASKI) (G. YÜKSEL, ÇEV. ED.). NOBEL AKADEMIK YAYINCILIK.

Use Quizgecko on...
Browser
Browser