Diş Gelişimi ve Tedavisi Hakkında İlginç Bilgiler (PDF)

Summary

Makale, dişlerin gelişimini ve modern tıbbın bu konudaki araştırmalarını ele alıyor. İlaç firmalarının ve bilim insanlarının, yeni diş geliştirme yöntemleri ve öncesindeki tedavi yöntemleri üzerine yaptığı çalışmalardan örnekler veriyor. Hayvan deneyleri ve tıbbi araştırmaların önemini vurguluyor.

Full Transcript

m isd/e-i Nur Külliyatı'nda geçen ve günümüzün ilmi gelişmeleri konu­ sunda önemli bir bakış açısı veren anlayış, her geçen gün yeni bir ke­ şif ile tekrar gündeme gelmektedir. Bediüz­ zaman Hazretleri, Cenab-ı Hakk'ın, peygam­ berleri manevi gelişim için insanlığa birer rehber ve imam olarak gönder...

m isd/e-i Nur Külliyatı'nda geçen ve günümüzün ilmi gelişmeleri konu­ sunda önemli bir bakış açısı veren anlayış, her geçen gün yeni bir ke­ şif ile tekrar gündeme gelmektedir. Bediüz­ zaman Hazretleri, Cenab-ı Hakk'ın, peygam­ berleri manevi gelişim için insanlığa birer rehber ve imam olarak gönderdiğini, maddi ilerleme için de o peygamberlerin her birinin eline bazı harikalar verip onları insanlara birer ustabaşı ve üstad kıldığını, bu yüzden peygamberlere mutlak şekilde uyulması ge­ rektiğini vurgular.1 Peygamberlerin mucizelerinin ilmin gele­ ceği sınırları belirttiğini söyleyen bu yoruma göre, Hazreti isa'nın (aleyhisselam) vesilesiyle ölülerin diriltilmesi ve körlerin gözünün açıl­ ması, Hazreti Musa'nın (aleyhisselam) taşa asa­ sıyla vurunca su çıkarılması, Efendimizin (sal­ lallahu aleyhi ve sellem) çıkan bir göze veya kopan bir kola sürdüğü mübarek tükürüğü vesilesiyle organların kesildiği yere yapışıp sağlıklı şek­ line kavuşması gibi hadiseler, tıbbın ve diğer ilimlerin geleceği hakkında teşvik edici ve ümit verici hedefler çizmektedir. Nitekim tükürüğün mucizevi yönü hakkında bir makaleden dergi­ mizde söz edilmiştir.2 Benzeri bir tıbbı mucize olarak dökülen dişlerin yenilenmesi veya dişlerin hiç dökül­ memesi ile ilgili yeni araştırmalara geçmeden, bu konudaki önemli bir rivayetten bahsedil­ mesi uygundur: Asr-ı Saadet döneminin meş­ hur bir şairi olan Nabiga, Peygamber Efendi­ mizin (sallallahu aleyhi ve sellem) yanında güzel bir şiiriyle "Şerefimiz göğe çıktı, biz daha üs­ tüne çıkmak istiyoruz." mısrasıyla iltifat edin­ ce, Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) de latife olarak "Gökten öbür tarafa nereyi istiyorsun ki şiirinde orayı niyet ediyorsun." diye sormuş, Nabiga da "Göklerin fevkinde, Cennet'e gitmek istiyoruz." diyerek, mevzuya uygun bir şiirini daha okumuştur. Bunun üzerine Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), "Senin ağzın bozulma­ sın." şeklinde dua etmiştir. Bu duanın bereke­ tiyle Nabiga 120 yaşına geldiğinde ağzından tek dişinin bile eksilmediği, hatta bazen bir dişi düştüğü vakit, yerine yenisinin geldiği ri­ vayet edilmektedir.3 Bu rivayetin ışığında, diş konusunda yapı­ lan araştırmalara bakıldığında, çok ümitvar neticeler müjdelenmektedir. Japonya'nın Kyo14 ÇAĞLAYAN OCAK 2024 J to ve Fukui Üniversitelerinin fareler üzerinde yürüttüğü araştırmada, anne rahmi hassasiyeti ile alakalı bir genin, diş gelişmesini sınırlayıcı tesirlerini incelerken, bu genin eksikliğinde özel bir antikor grubunun aktive edilmesiyle, damakların içindeki uyur vaziyetteki hücre gruplarından çok sayıda dişin yaratıldığı tespit edilmiştir. Fareler üzerinde yapılan araştırmanın ümit vermesi üzerine bir Japon ilaç firma­ sı, gelecekte çok ses getirecek böyle bir tıbbı gelişmede söz sahibi olmak üzere çalışma­ yı destekleme kararı alarak başka hayvanlar üzerinde de uygulamalara geçilmesini karar­ laştırmıştır. İlaç firmasının desteklediği bilim insanla­ rı, 2030 yılına kadar yeni dişlerin büyümesini teşvik edecek ilacı piyasaya sürmeyi hedefle­ diklerini açıklamışlardır. Araştırma ekibi, 2018 yılında farelerde yeni dişler çıkarmayı başar­ dıktan sonra, Toregem Biopharma ilaç firma­ sının Kyoto Üniversitesini finanse etmesiyle, hedeflerine sağlıklı insanlarda yeni dişler çı­ karmayı koymuşlardır. Aslında insan embriyosunda henüz hiçbir diş yokken bile, bebeklik dişleri ve daha sonra bunların altı-yedi yaşlarında dökülmesinden sonra yerlerini alacak kalıcı dişlerin dışında, damakların içine gömülü olarak, diş olma po­ tansiyeline sahip "diş tomurcukları·; filizlenme­ yi bekleyen bitki gibi, gelişmek için bir müddet uyku vaziyetinde durup daha sonra kaybol­ maktadırlar. Araştırma ekibi, dişlerin büyümesini baskı­ layan genin ürettiği proteinin tesirini durduran antikoru üretip ilaç haline getirmeyi başarmış­ tır. Bu antikor ilacı, uyuyan tomurcuklara tesir ederek büyümelerini teşvik etmektedir. Fare­ lerdeki bu safhalar geçildikten sonra artık ilacı fare dışındaki bir canlı olarak, hem de insana benzer şekilde, bebeklik ve kalıcı dişlere sahip olan gelincikler üzerinde de denemeye başla­ mışlar ve onlarda da yeni dişlerin büyüdüğü tespit edilmiştir. Bu vesileyle hayvanlardaki dişlerin duru­ muna bakıldığında üç tip diş gelişmesi görül­ mektedir. Hayvanların rızıklarının temini ve yerine göre silah olarak kullanılmaları açısın­ dan dişlerinin şekli, çeneye bağlanma tipleri ve farklı şekiller gösterme potansiyelleri önemli­ dir. Kaplumbağa ve kuşların hiç dişi yoktur. Diş. : -.:-;_,,::.. ·- ·._,.,3s·;: : ·,) :;J_\ >· '. t"... \liii)r[ ft;:/} Embriyonun damağından alınan kesitte, çeneye gö­ mülü vaziyette dışarı çıkacağı zamanı bekleyen, ters çevrilmiş kase şeklindeki bir diş tomurcuğunun mik­ roskobik görüntüsü. Koyu kırmızı renkteki yoğun ta­ baka, çoğalarak dişi meydana getirir. yerine keratinle kaplı keskin kenarlı, gaga şek­ lindeki çeneler bu işi görürken aynı zamanda sindirim organlarındaki diğer yardımcı yapılar da dişlerin yerine parçalama işine destek olur­ lar. Köpek balıkları gibi denizdeki tekneleri bile ısırmaya cüret eden yırtıcıların dişleri ömürle­ ri boyunca devamlı yıpranır, kırılır ve dökülür. Fakat ağızları hiç dişsiz kalmaz, derilerini ör­ ten çok sert bir tabakayla (vitrodentin) kaplan­ mış pulların (plakoid) yapısıyla aynı olan bu dişler, devamlı olarak yenilenir (polifiyodont). Vücutlarını örten deri ve ağız kenarlarından damakları kaplayarak büyüyen pullar, dişlere dönüştürülür. Memelilerin çoğunda birbirini takip eden iki diş seti gelişir {difiodon). Birinci nesil diş­ lere "süt dişleri" denir. Çeşitli türlerde, farklı süreler içinde bu dişler dökülür ve yerini kalıcı dişlere bırakırlar. Gine domuzu, ördek gagalı memeli ve dişli balinalar, hayatları boyunca diş değiştirmezler (monoftyodont). Dişlerin gelişmesini teşvik eden veya dur­ duran genetik mekanizmaya ait genlerdeki küçük bir değişiklik (mutasyon), çok nadir olarak bazı çocuklarda kalıcı diş setinin geliş- memesine sebep olabilir (anadonti). Araştır­ ma ekibi, 2025 yılından itibaren böyle diş arı­ zasına sahip çocukların dişlerinin gelişmesini teşvik etmek üzere, ellerindeki antikordan bir doz enjekte etmeyi planlamaktadır. Bu hamle de başarılı olursa çürükler sebebiyle dişlerini kaybeden erişkinler için de bu ilacın kullanıl­ ma ihtimali artacaktır. İlaç firmasının kurucu ortağı ve Osaka'da­ ki Kitano H astanesinde diş hekimliği ve ağız cerrahisi başkanı Katsu Takahashi, "Bir çocuk­ ta eksik dişler varsa bu durum çene kemiğinin gelişmesine de olumsuz tesir eder." diyerek me­ selenin önemine dikkat çekmekte ve "Yakında kullanımına başlanacağını ümit ettiğimiz ilacı­ mızın bu problemleri çözmekte anahtar rolü­ nün olacağını düşünüyoruz." demektedir.5 Araştırmalar planlandığı şekilde giderse, inşallah çok yakında, Efendimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) ilmi çalışmaları teşvik eden yeni bir mucizesinin gerçekleştiğini görebile­ ceğiz. Ancak bu sevindirici haberin bir de hü­ zünlendirici yönünden bahsetmeden geçmek olmaz. Gerek Kur'an-ı Kerim'deki gerekse sa­ hih hadis-i şeriflerdeki yüzlerce ilmi hakikat­ ten bahsederken, bunların büyük çoğunluğunu keşfeden bilim insanlarının Müslüman olmadı­ ğını unutmamalıyız. Müslümanlar, kısır siyasi çekişmelerle birbirlerini yok edecek derecede insafsızca kavga ederken, kendi kitaplarındaki ilmi hakikatlerden habersiz bir şekilde, hama­ setle avunmaktan öteye gidememişlerdir. Tekvini emirlere uymak da takvanın bir bo­ yutu olmasına rağmen İslam alemi maalesef takvayı sadece ibadet boyutuyla almış (keşke onu da tam yapabilsek), kainat kitabını okuma boyutunun da takva olduğunu ve yerine ge­ tirmediğimiz takdirde hem bu dünyada zillet içinde kalacağımızı hem de ahirette hesabını vereceğimizi unutmamalıyız. B Dipnotlar l. Bediüzzaman Said Nursl, Sözler, İstanbul: Şahdamar Yayınları, 2010, s. 269-270. 2. İrfan Yılmaz, "Efendimizin Müjdesi Işığında Tükürü­ ğün Sırları", Çağlayan, Sayı: 68, Mart 2022. 3. EI-Beyhakl, Delailü'n-Nübüvve, 6/232-233; İbni Abdilber; EI-İstiôb 4/1 5 16, 1743. 4. A.M. Sugunami ve ark. "Anti-USAG-1 therapy for to­ oth regeneration through enhanced BMP signaling", Science Advances, 7 /7, 2021. 5. "Japan pharma startup developing world-first drug to grow new teeth", The Japan Times, Osaka, 24-9-2023. OCAK 2024 i ÇAĞLAYAN 15