Adsız doküman PDF
Document Details
Uploaded by FoolproofComplex9330
Tags
Summary
This document covers various concepts related to business administration including economic systems, factors affecting business locations, and business goals. It also provides definitions for key economic concepts. The document mainly focuses on economics, business, and management.
Full Transcript
Maslow Gereksinimleri ➔ Temel Gereksinimler ◆ Fizyolojik ◆ Güvenlik ◆ Sosyal ➔ Üst Düzey Gereksinimler ◆ Saygı-Saygınlık ◆ Bilme-Anlama ◆ Estetik ◆ Kendini Gerçekleştirme Mallar (Serbest-Ekonomik) Ekonomik mallar ger...
Maslow Gereksinimleri ➔ Temel Gereksinimler ◆ Fizyolojik ◆ Güvenlik ◆ Sosyal ➔ Üst Düzey Gereksinimler ◆ Saygı-Saygınlık ◆ Bilme-Anlama ◆ Estetik ◆ Kendini Gerçekleştirme Mallar (Serbest-Ekonomik) Ekonomik mallar gereksinimleri giderme özellikleri yönünden sınıflandırıldığında ikiye ayrılır: 1. Tüketim Malları: ekmek, ayakkabı, çamaşır makinesi 2. Üretim (Yatırım) Malları: işletme binası, hammaddeler, makineler Şeker ve un evlerde kullanıldığında tüketim malı olurken, bisküvi fabrikasında kullanıldığında üretim malı özelliğini kazanır. mal planlaması: en karlı malları belirleme mal geliştirme: malla ilgili araştırma ve biçimlendirme teknik işlevleri mal dizisi: kullanımda benzerlik olan mal kümesi, spor malzemeleri mal karması: işletmenin sunduğu tüm mallar hizmetler düşünceler Arz, üretilen bir mal veya hizmetin sunulması Talep, ise bu mala veya hizmete yönelen istektir. Yatırımlar (Ekonomi lit-İşletme bil) İşletme bilimi açısından yatırımlar ikiye ayrılır: 1. Sabit Sermaye Yatırımları a. yenileme b. genişleme c. modernizasyon 2. Stok Yatırımları Üretim Faktörleri Emek Doğa Kapital (Sermaye) Girişimci Teknoloji Girişimci, kar amacı güden ve tüm riskleri üstlenen. Yönetici, karı ve riski başkalarının, belirli bir ücret alan. Üst düzey yönetici: yönetim kurulu, genel müdür ve yardımcıları. zamanlarının çoğu planlama ile geçer. Orta düzey yönetici: bölüm başkanları/müdürleri, bölüm şefleri, genel sekreter, idare amirleri. üst düzey ile alt düzey yönetim arasındaki iletişimi sağlarlar. Alt düzey yönetici: günlük etkinliklerin yürütülmesinden sorumlu gözetmen, ustabaşı, alt bölüm şefleri ve amirleri. İşletme Kuruluş Amaçları ➔ Genel Amaçları ◆ Kar elde etmek ◆ Topluma hizmet etmek ◆ İşletmenin sürekliliğini kılmak ➔ Özel Amaçları ◆ Sürekli olarak daha iyi ve kaliteli mal sunmak ◆ Çalışan personele iyi maaş ödemek ◆ Topluma veya devlete hizmet etmek ◆ İşletmede çalışmayı (istihdamı) sürekli kılmak ◆ Bağımsız çalışma arzusu ◆ Sosyal prestij İşletmenin Kuruluş Yeri Kuruluş Bölgesini Etkileyen Faktörler: Talep ve dağıtım olanakları açısından pazar elverişliliği Kaynakların şimdiki ve gelecekteki durumu Yan sanayi kuruluşları Ulaşım olanakları Miktar, kalite ve ücret açısından işgücü kaynakları İklim Koşulları Su ve atıkları giderme tesisleri Devletin yasalarla belirlediği faktörler Kuruluş Yöre ve Konumunu Etkileyen Faktörler: Ulaşım işgücü tedariki şimdiki nüfus ve gelişme trendi Gelişme yapı ve davranışları Toplumsal yapı ve davranışlar Enerji ve su kaynakları Tedarik kaynaklarına yakınlık Ulaşım tesisleri ve maliyetleri Yaşam koşulları Arazi, inşaat, giyim, gıda ve diğer konulardaki fiyat düzeyleri Mevcut fabrikaların yerleri ve sosyal tesisler Belediye hizmetleri Atıkları giderme kolaylıkları Arazinin topoğrafik yapısı İşçi - işveren ilişkileri Ücret düzeyleri Nüfus yapısı; çalışır oranı, eğitim ve meslek durumları Kamu tesisleri; yol, hava alanı, yolcu terminalleri Teknik personel ve yönetici olanakları Eğitim ve araştırma kuruluşları İklim Vergiler İşletmelerin Çevresi DIŞ Çevre İÇ Çevre Toplumsal ve kültürel çevre Devlet ve yerel yönetimler Yasal ve siyasal çevre Sendikalar Teknoloji Koşullar Satıcılar ve tedarik ortamı Doğal çevre Finansal Kurumlar Ekonomik çevre Rakipler Uluslararası çevre Müşteriler Pazar Ekonomik Sistemler 1. Kapitalist Sistem Bu sistem kar güdüsüne göre işler. Üretim yapanlar bunu en fazlaya çıkarmaya çalışırlar. Tekelci zihniyeti hakimdir. Yatırımlar kısa sürede kar getirecek alanlara yapılır. Yeniliğe açıktır. Ar-ge büyük önem verilir. Patent de önemlidir. 2. Sosyalist Sistem Kamu mülkiyetini koyan ürünlerin daha hakça bir biçimde dağılım amacı güden bir düzendir. Üretim araçlarının kamu mülkiyetinde olmasını ileri sürer, herkesin üretime katıldığı oranda üretimden pay almasını öngörür. Emeğe öncelik tanır. Ekonomik sorunların çözümü planlama ile sağlanır. 3. Karma Ekonomi Farklar; ➔ Kapitalizmde hizmet ve ürünler, değişim ve ticaret için üretilir. Sosyalizmde ise hizmet ve ürünler, kullanım için üretilir. ➔ Kapitalizmde üretim araçları özel sektörün elindedir. Sosyalizmde ise üretim araçları halkındır, devlet işletir. ➔ Kapitalizmde iktisadi hayat arz-talep ilkesine göre düzenlenir. Sosyalizmde ise halkın ihtiyaçlarına göre planlanarak düzenlenir. ➔ Kapitalizmde motivasyon kârların yükseltme ilkesiyle çalışır. Sosyalizmde ise genel refahı yükseltmek amaçtır. ➔ Kapitalizmde, devletin mevcut işleyişe karışmaması gerektiği savunulur. Yani piyasa kendini düzenler. Sosyalizmde ise, devlet insan ihtiyaçlarını planlama ve üretmekten sorumludur. Sosyalizmin temelinde insan olsa da ve insanların ihtiyaçlarına yönelik bir sistem olsa da, özgürlük konusunda sıkıntılıdır ve gelişme konusunda yavaş kalır. Öte yandan kapitalist sistemlerde ise eşitsizlik başını alıp götürür. Orta sınıf çöker, gelir dağılımında eşitsizlik ve adaletsizlik görülür. İşletme Fonksiyonları İşletme fonksiyonları temel olarak; Yönetim, Pazarlama, Üretim ve Finans olarak gruplandırılabilir. Bu fonksiyonlara ek olarak İnsan Kaynakları, Muhasebe, Araştırma-Geliştirme (Ar-Ge) ve Halkla İlişkiler fonksiyonları da işletmenin destek fonksiyonlarıdır. Yönetim Fonksiyonu: Yönetim fonksiyonları; planlama, örgütleme, yöneltme, koordinasyon ve kontrol olmak üzere beş grupta incelenebilir. İşletmelerde yönetim fonksiyonu yöneticiler tarafından gerçekleştirilmektedir. Pazarlama Fonksiyonu: Pazarlama, işletme amaçlarına ulaşmayı sağlayacak mübadeleleri gerçekleştirmek üzere, ihtiyaç karşılayacak malların, hizmetlerin ve fikirlerin geliştirilmesi, fiyatlandırılması, tutundurulması ve dağıtımına ilişkin planlama ve uygulama süreci olarak tanımlanmaktadır. Pazarlama fonksiyonunun yarattığı üç temel fayda vardır. Bu faydalar; Zaman faydası, tüketicilerin istediği mal ve hizmetin satın almak istedikleri zaman tüketiciye sunulduğunda yaratılan faydadır. Yer faydası, mal ve hizmetlerin tüketicilerin bulunduğu yere ulaştırılmasının sağladığı faydadır. Mülkiyet faydası, mal ve hizmetlerin üreticiden tüketicinin satın alması sonucu sağlanan faydadır. Üretim Fonksiyonu: Üretim yönetiminin temel amaçlarını şöyle sıralamak mümkündür; Tüketici taleplerini karşılayacak mal ve hizmetleri istenilen fiyat, zaman ve miktara uygun olarak üretmeye çalışmak Mal ve hizmetleri en düşük maliyetle üretmeye çalışmak Mal ve hizmetlerin kalitesinin tatmin edici düzeyde olmasını sağlamak Üretim, mal ve hizmetlerin yaratılma süreci, üretim yönetimi ise girdileri çıktılara dönüştürerek mal ve hizmetlerin yaratılması için yapılan faaliyetler dizisi olarak tanımlanabilir. Üretim sistemine girdi olarak çeşitli üretim faktörleri girerek bir dönüşüm sürecinden geçmektedir. Bu dönüşüm süreci sonucu üretim sisteminin çıktısı meydana gelmektedir. Dönüşüm süreci sonunda elde edilen bilgiler sürecin kontrolü ve iyileştirilmesinde geri besleme sağlamaktadır. Üretim sistemlerini, dönüşüm süreçlerinin özellikleri itibariyle üç temel grupta toplamak mümkündür: 1. Sürekli Üretim, makine ve tesislerin yalnız belirli bir veya birkaç mamule tahsis edildiği ve belli bir ürün üzerindeki işlemlerin birbiri ardı sıra yerine getirildiği sistemlerdir. Ürünün standardize edilmiş olması nedeniyle hep aynı işlemlerin sırayla yerine getirilmesi söz konusudur. Üretilen mamule olan talep düzeyi dolayısıyla üretim miktarları çok yüksektir. Kütle ve akış tipi olmak üzere iki alt gruba ayrılabilir. a. Kütle (montaj) üretiminde bir ya da çok kısıtlı sayıda mamulden çok büyük miktarlarda ve uzun süre üretim yapılmaktadır. Beyaz eşya gibi. b. Akış üretiminde ise makine ve tesisler sadece bir çeşit mamulü üretecek şekilde tasarlanmış ve yerleştirilmiştir. Şeker, çimento ve tekstil gibi. 2. Kesikli Üretim sisteminde farklı ürünlerden az miktarlarda üretim söz konusudur. Sipariş üzerine üretime benzemektedir. Farklı ürünlerin üretimi genel amaçlı makineler üzerinde bazı ayarlamalar ve takım değişiklikleri yapılarak gerçekleştirilir. Aynı fonksiyonel özelliğe sahip makine ve tezgahların aynı bölümlerde toplandığı bir yerleşim düzeni görülür. Üretim sürecinde her bir siparişin farklı üretim rotası vardır. Kesikli üretim sistemi, atölye tipi üretim ve parti üretim olmak üzere iki alt gruba ayrılabilir. a. Atölye tipi üretimde, tüketicinin zaman, tasarım, miktar ve kalite bakımından özel olarak belirlediği bir mamul üretilir. b. Parti üretim sistemi, özel bir siparişi veya sürekli bir talebi karşılamak için belli bir mamul grubunun belli miktarlarda üretilmesidir. 3. Proje Tipi Üretim, özel projelerin üretiminde uygulanır. Bir tek büyük ölçekli üretimi gerçekleştirecek şekilde tasarlanmıştır. İşlerin hacmi geniştir. Üzerinde çalışılan proje tamamlandığında üretim sona erer ve başka bir projeye başlanır. Gemi yapımı, uzay taşıtları, uçak projeleri, köprü ve baraj yapımı. Finansman Fonksiyonu: Finansman fonksiyonu, işletmenin temel fonksiyonlarından biridir. Çünkü işletmeler faaliyetlerini gerçekleştirebilmek için nakit veya fon gibi bir takım finansal araçlara ihtiyaç duyarlar. İşletmenin ihtiyaç duyduğu fonların en uygun koşullarda sağlanması ve bu fonların en etkin bir biçimde kullanılması ile ilgili faaliyetler olarak tanımlanabilir. İnsan Kaynakları Fonksiyonu: İnsan kaynakları yönetiminin temel görevi personelin hem verimliliğini hem de tatminini artıracak örgütsel çevreyi yaratmaktır. Muhasebe Fonksiyonu: Muhasebenin temel fonksiyonu, para ile ifade edilen işletme faaliyetleri için sistematik bir kayıt tutmaktır. Kaydedilen verilerin tasnif edilmesi ve rapor halinde sunulması fonksiyonlarını kapsamına alır. Gerçekte muhasebe yukarıda sayılan üç unsurdan çok daha kapsamlıdır. Muhasebenin asıl amacı, yaratılan bilgi ve verilerin kullanılmasıdır. Analiz ve yorumlama olarak tanımlanan bu aşama, muhasebe tanımının dördüncü kısmını oluşturur. Ar-Ge Fonksiyonu: Ar-Ge’nin iki temel unsurundan birincisi olan araştırma temel araştırma ve uygulamalı araştırma olmak üzere iki türe ayrılır: 1. Temel araştırma, geniş ölçüde araştırmacının ilgi alanına kişisel arzusuna bağlı olup daha çok bilimsel amaçla yapılan araştırmadır. 2. Uygulamalı araştırma, özellikle endüstri işletmelerinin büyük önem verdikleri araştırma türüdür. Burada tüm bilimsel çalışmalardan, temel araştırmalardan yararlanarak belirli ticari amaçlara yönelik olarak mamuller ve üretim süreçleri üzerinde yeni bilimsel ve teknik bilgi elde edilmesine yol açan araştırma söz konusudur. Uygulamalı araştırma ticari amaçlı bir çalışma söz konusu olduğundan sonuçları patent konusu olabilmekte, böylece ulaştığı teknolojik yenilik uzun süre ulusal ve uluslararası düzeyde yasal korunma hakkı elde etmektedir. Halkla İlişkiler Fonksiyonu: Karşılıklı yarar sağlayan ilişkiler sürdürme yolundaki planlı çalışmaları kapsayan bir yöneticilik sanatıdır. İşletmelerin Sınıflandırılması ➔ Tüketicilerin türüne göre ➔ Üretilen mal ve hizmet türüne göre ➔ Üretim faktörlerinin mülkiyetine göre ➔ Ulusal kökenlerine göre ➔ İşletmeler arası anlaşmalara göre ➔ Büyüklüklerine göre ➔ Hukuki yapılarına göre 1) Tüketicilerin Türüne Göre ★ En son (nihai) tüketiciler için mal ve hizmet üreten işletmeler: Bu gruptaki işletmelerin ürettikleri malları bireyler ve aile üyeleri gibi son tüketiciler alıp kullanırlar veya tüketirler. Örneğin; yiyecek, içecek, giyim eşyası ve her türlü ev aletleri gibi. ★ Diğer işletmeler için mal ve hizmet üreten işletmeler (Endüstriyel pazara mal üreten işletmeler): Bu tür işletmeler doğrudan doğruya en son tüketiciler yerine, diğer işletmelerin gereksinim duyduğu malları ve özellikle üretim mallarını üretirler. Örneğin; tekstil ürünleri imalatında kullanılan makineleri yapıp satan işletmeler, araba imalatında kullanılan parçaları üreten işletmeler gibi. 2) Üretilen Mal ve Hizmet Türüne Göre ★ Endüstri İşletmeleri: Üretim sürecinde, kullanılan girdileri fiziksel ya da kimyasal yönden değişikliğe uğratarak yeni bir mala dönüştüren işletmelerdir. Üretim geliştirilmiş tekniklerle ve seri ya da kitlesel olarak gerçekleştirilir. Endüstri işletmelerinde faaliyetlerin yoğunlaştığı alan fabrikadır. İster çok sayıda standart üretim yapılsın, ister belirli birim siparişler yerine getirilmek üzere üretim faaliyetleri sürdürülsün, fabrika halinde üretim modern endüstri işletmelerini belirleyen temel bir özelliktir. Örneğin; ilaç, boya, deterjan, uçak, otomobil üreten işletmeler gibi. ★ Ticaret işletmeleri: Bunlar üretici işletmelerle tüketici işletmeler arasında yer alan işletmelerdir. Ticaret kesimlerinde çalışırlar. Toptancı ve perakendeci işletmelerdir. ○ Toptancı işletmenin işlevleri; satın almak, satmak, depolamak, finanslamak, teslim ve risk taşımadır. ○ Perakendeci işletmenin işlevleri ise; satın almak, depolamak ve satış hizmetleri sağlamaktır. Perakendeci işletmelerin 5 türü vardır: Özel mağaza: Bunlar belirli bir sınıfa giren malın her türünü satarlar. Örn: kadın giysisi Genel mağaza: Her çeşit malın satıldığı mağazalardır, daha çok kırsal kesimde görülürler. Departmanlı mağaza: Bunlar genel mağazalara benzerler. Malların tüm çeşitlerini satarlar. Departmanlara göre örgütlenmişlerdir. Süpermarket: Self-servis yöntemiyle gıda maddeleri satan mağazalardır. Zincirleme mağaza: Bir merkeze bağlı birden çok mağazanın bir araya gelmesinden oluşur ★ Hizmet işletmeleri: Hizmet üreten ve pazarlayan her boyuttaki işletmelerdir. Bunlar konaklama hizmetlerinde, sağlık hizmetlerinde, eğitim öğretim hizmetlerinde, taşıma ve iletişim hizmetlerinde, danışmanlık hizmetlerinde, sigorta ve finansman hizmetlerinde vs. yer alırlar. ★ Tarım, ormancılık, avcılık ve balıkçılık işletmeleri ★ Madencilik ve taş ocakları işletmeleri 3) Üretim Faktörlerinin Mülkiyetine Göre ★ Özel kesim işletmeleri ★ Kamu kesimi İşletmeleri; örn: Döner sermayeli işletmeler, KİT, Yerel yönetim işletmeler vs.U ★ Karma işletmeler ★ Yabancı sermayeli işletmeler 4) Ulusal Kökenlerine Göre ★ Ulusal işletmeler: Ülke sınırları içerisinde kurulmuş, sermaye ve yönetim açısından başka bir ülkeye bağlı olmayan işletmelerdir. ★ Çokuluslu işletmeler: Yalnız kendi ülkesinde değil, başka ülkelerde de çeşitli dallarda faaliyette bulunan işletmelerdir. 5) Büyüklüklerine Göre ★ Mikro işletmeler: Bir işyerinde yalnız başına çalışarak, genel olarak bir meslek, bir sanat yardımıyla faaliyette bulunan kişilerin oluşturduğu işletmelere sıfır grubu işletmeler adı verilmektedir. 3-5 kişinin çalıştığı işletmeleri ise çok küçük (cüce) olarak tanımlamak mümkündür. Yönetmeliğe göre 10 kişiden az yıllık çalışan istihdam eden işletmelere mikro işletmeler denir. Ayakkabı tamircileri, kuru temizleyiciler, mahalle bakkalları, evde çalışan bilgisayarcılar vb. ★ Küçük ve orta büyüklükteki işletmeler (KOBİ’ler): Günümüz küçük işletmeleri sahip oldukları esneklikleriyle dinamik, değişen kurallara süratle uyabilen, bürokratik olamayan yapılarıyla yaratıcı, yenilikçi, talep boşluklarını süratle yakalayıp fırsatları zamanında değerlendiren işletmeler olarak algılanmaktadır. ○ 10- 50 kişi arasında yıllık çalışan istihdam eden işletmeler küçük işletme, ○ 50-250 kişi arasında yıllık çalışan istihdam eden işletmeler orta büyüklükte işletme olarak kabul edilir. ★ Büyük işletmeler: 250den fazla personel çalıştıran ve yıllık net satış hasılatı ya da mali bilançosu 40 milyon Türk lirasının üzerinde olan işletmeler büyük ölçekli işletme olarak kabul edilir. 6) İşletmelerarası Anlaşmalara Göre ★ Centilmenlik Anlaşmaları: Belirli bir ya da birkaç konuda aralarında anlaşan ve anlaşma koşullarına uymayı karşılıklı söze ve güvene dayalı olarak yüklenen kişilerin yaptıkları anlaşmalardır. İşletmeler arasında yapılan centilmenlik anlaşmalarında, hammadde ve satış pazarlarını paylaşmak, fiyatlarda anlaşarak fiyat rekabetini ortadan kaldırmak, satış koşulları, üretim, personel konularında işbirliğine gitmek gibi çeşitli alanlarda uzlaşmaya varılabilir. Anlaşma sözlü ya da yazılı olabilir, sürekli ya da geçici olabilir. Anlaşmaya uymamanın doğrudan bir yaptırımı yoktur. ★ Konsorsiyum: İki ya da daha çok kuruluşun, hukuksal ve ekonomik bağımsızlıklarını yitirmeksizin belli bir amacı gerçekleştirmek üzere, geçici olarak işbirliğine girmeleridir. İşletmelerin yaptığı konsorsiyum anlaşmaları finansal amaçlı, ya da üretim ve satış amaçlı olabilir. Örneğin; İstanbul Yeni Havalimanını inşa eden ve işleten İGA (İstanbul Grand Airport) bir konsorsiyumdur. ★ Karteller: Kartel aynı üretim dalındaki girişimlerin, rekabeti ortadan kaldırmak ya da azaltmak yoluyla pazarı etki altında bırakmak üzere ve bağımsız hukuksal varlıklarını koruyarak birleşmeleridir. Türk rekabet yasasına göre kartel türü anlaşmalar yasaktır. ★ Konsernler: Bağımsız hukuksal varlıkları olan işletmelerin, ortaklaşa ekonomik bir yönetime girmeyi kabul etmelerinden doğan bir işletmeler kümeleşmesidir. Konsernlerde işletmeler ekonomik ve finansal bakımdan tek yönetim altında toplanır. ★ Tröstler: İki ya da daha çok işletme doğrudan tekel kurmak amacıyla, hukuksal özerkliklerini yitirerek kapital ve yönetimlerini birleştirirler. O zamana kadar ekonomik ve hukuksal yönden bağımsız olan işletmeler, bütünleşir ve tamamen ortadan kalkmış olur. Tröstler birçok ülkede yasa dışı birleşmeler olarak tanımlanmışlardır. ★ Tam Birleşme: İki ya da daha fazla işletme bir araya gelir ve ortada tek bir işletme kalırsa buna tam birleşme (merger) denir. ★ Holding: Tröstten bir derece daha ileri işletmeler arası birleşme, bütünleşme biçimidir. Holding açık olarak yasaların koruması altında kurulur ve temel amacı bir kişi ya da şirketin elindeki işletmelerin yönetimini ele geçirmektir. Holdingler, başka işletmelerin yönetim ve denetimini ele geçirmek amacıyla, o şirketlerin oy hakkına sahip pay senetlerini ellerinde bulunduran şirketlerdir. 7) Hukuki Yapılarına Göre Türk Hukuk sisteminde işletmelerin yapısını düzenleyen temel kanun Türk Ticaret Kanunu’dur. Temelini ticari işletme ya da ticari girişimlerin oluşturduğu Ticaret Kanunu, “ticarethane veya fabrika yahut ticari şekilde işletilen diğer kuruluşlar ticari işletme sayılırlar” ifadesinden sonra Ticari İşletme’nin özelliklerini şu şekilde saymıştır: Kazanç sağlamayı amaç edinmek Süreklilik niyeti Esnaf faaliyetleri sınırlarını aşan belli bir büyüklük Ticari yöntem ve örgütlenmeye dayalı çalışmayı gerektiren büyüklük ve önemde faaliyet. ★ Tek Kişi İşletmeleri: Kâr ve zararın doğrudan bir kişiye ait olduğu ve işletmenin tüzel kişiliğinin söz konusu olmadığı bu tür işletmelerde işletme sahibi ile işletme hukuki açıdan ayrı tutulamamakta ve görece daha az sermayeye ihtiyaç duyulmaktadır. Tacir kavramına dayanan böyle bir yapının faydaları; ○ Kurulmasının kolay olması ○ Kârın bölüşülmemesi ○ Örgütsel yapının esnekliği ○ Doğrudan bir kişinin sorumlu olmasından dolayı kredi kolaylığı sağlaması ○ Yetkilerin tek elde toplanması ○ Sahibine manevi yönden saygınlık sağlaması şeklinde ortaya konabilir. Bununla birlikte tek kişi işletmelerinin, ○ Büyüklüklerinin sınırlı olması ○ Modern yönetim ve işletme esaslarından yoksun bulunması ○ Yaşamlarının tek kişinin hayatıyla sınırlı olması ○ Borçlar karşısında işletme sahibinin sınırsız sorumlu kabul edilmesi gibi sakıncaları da mevcuttur. ★ Şirketler: ○ Adi şirketler İki veya daha fazla kişi tarafından sözlü ya da yazılı bir sözleşmeyle kurulur. ○ Ticaret şirketleri Şahıs şirketleri ve sermaye şirketleri olarak 2’ye ayrılır: Şahıs Şirketleri Kollektif Şirketler: Ticari bir işletmeyi bir ticaret unvanı altında çalıştırmak amacıyla özel kişiler tarafından kurulan ve ortakların hiçbirinin sorumluluğunun sınırlandırılmadığı şirket türüdür. Kollektif şirketin ticaret unvanı, bütün ortakların veya ortaklardan en az birinin ad ve soyadı ile şirketi ve türünü gösteren ibareden oluşur. Ad ve soyadı birlikte bulunmalı ve kısaltılmadan yazılmalıdır. Örneğin : Ahmet Özkan Kollektif Şirketi’ veya ek takılarak Ahmet Özkan ve Ortakları Kollektif Ortaklığı. Komandit Şirketler: Kollektif şirkete benzemekle birlikte bu şirket türünde bazı ortaklar, kollektif şirketteki gibi sınırsız bir şekilde sorumlu olurken (komandite ortak), diğer bazıları ise yalnızca koydukları sermaye kadar sorumludurlar (komanditer ortak). Sermaye şirketleri: Bu şirketlerin temel özellikleri; işletmeye sermaye getiren herkesin ortak olabilmesi, getirdiği sermaye kadar pay sahibi olması ve her ortağın payını başkasına devredebilmesidir. Anonim Şirket: Sermayesi belirli ve paylara bölünmüş olan, borçlarından dolayı yalnız malvarlığıyla sorumlu bulunan şirkettir. Tek ortaklı anonim şirket kurulabilir. Ortakların şirket alacaklılarına karşı olan sorumlulukları koydukları sermaye ile sınırlıdır. Sermaye en az 50.000.- TL olmalıdır. Anonim şirket, yönetim kurulu tarafından yönetilir ve temsil olunur. Esas sözleşmeyle atanmış veya genel kurul tarafından seçilmiş, bir veya daha fazla kişiden oluşan bir yönetim kurulu bulunur. Yönetim kurulu üyeleri en çok üç yıl süreyle görev yapmak üzere seçilir. Esas sözleşmede aksine hüküm yoksa aynı kişi yeniden seçilebilir. Başlıca amacı başka işletmelere katılmaktan ibaret olacak şekilde kurulacak anonim şirketlerin unvanında “holding” ibaresine yer verilmesi zorunludur. Limited Şirket: En az 1 en çok 50 gerçek ya da tüzel kişi tarafından belirli bir ticaret unvanı altında kurulan ve ortaklarının sorumluluğunun koydukları sermaye kadar olduğu esas sermayesi belirli olan şirketlerdir. LİMİTED ŞİRKET İLE ANONİM ŞİRKET ARASINDAKİ FARKLAR: Limited şirketlerde pay devri anonim şirketlere göre güçtür. Limited şirketler sermaye payı karşılığı hisse senedi çıkaramazlar. Limited şirketlerde ortak sayısı 50 ile sınırlandırıldığından ve hisse senedi çıkaramadıklarından halka açılamazlar. Limited şirketler uzun vadeli borçlanmak amacıyla tahvil çıkaramazlar. Limited şirketlerin ortakları kamu borçlarından sermayeleri oranında sorumludurlar. Anonim şirketlerde kamu borçlarından ortaklar değil yönetim kurulu üyeleri sorumludurlar. Limited şirketlerde asgari sermaye 10.000 TL; Anonim şirketlerde 50.000 TL’dir. Limited şirketler bankacılık ve sigortacılık alanlarında faaliyet gösteremezler. Sermayesi Paylara Bölünmüş Komandit Şirket: Bu şirket modeli, anonim şirket ile kolektif şirketin özelliklerini bir arada sunan bir modeldir. Anonim şirkette olduğu gibi burada da sermaye paylara bölünmüştür. Komandite ortaklar sınırsız, komanditerler ise koydukları sermaye miktarı ile sınırlıdır. Şirketin ortak sayısı en az 1 komandite olmak üzere 5 kişiden aşağı olamaz. ★ Kooperatifler: Kooperatifler kanunda belirtildiği şekliyle tüzel kişiliği bulunan, ortaklarının belirli ekonomik çıkarlarını, özellikle de meslek ve geçimlerine ilişkarşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet aracılığı ile sağlayıp korumak amacıylakin ihtiyatlarını gerçek ve kamu tüzel kişileri ile özel idareler, belediyeler, köyler ve dernekler tarafından kurulan değişik ortaklı ve değişik sermayeli kuruluşlardır. Kooperatiflerin kendine özgü bir takım ilkeleri aşağıda sıralanmıştır: ○ Serbest giriş çıkış (açık üyelik) ilkesi ○ Demokratik yönetim ilkesi ○ Ortağın ekonomik katılımı ilkesi ○ Özerklik ve bağımsızlık ilkesi ○ Eğitim, öğretim ve bilgilendirme ilkesi ○ Kooperatifler ve üst birlikleri arası işbirliği ilkesi ○ Toplumsal sorumluluk ilkesi ★ Dernek ve Vakıf İşletmeleri: Dernek ve vakıflar kazanç paylaştırma dışında kurulan kişi ve mal toplulukları olduklarından kural olarak bunların işletme kurup kazanç amaçlı olarak işletmeleri yasaktır. İşletme Yönetiminde YETKİ, GÜÇ ve LİDERLİK Yetki (otorite) Bireyleri amaçlara doğru yönlendirmek ve iş yaptırabilmek için yöneticinin sahip olduğu bir haktır. Max Weber tarafından ortaya atılan ve tartışılan yetki (otorite) kavramı, işletme çalışanlarının istekli ve koşulsuz olarak üstlerin talimatına uymasını ifade eder. H. Fayol ise yetkiyi, “emir verme hakkı ve itaat ettirme gücü” olarak tanımlamıştır. Komuta Yetkisi Yöneticinin bir işin yapılması ya da yapılmaması konusunda elemanlarına doğrudan talimat verme ve karşılığında itaat bekleme hakkını ifade eder Kurmay Yetki Bilindiği gibi, işletmelerde kurmay kişiler, daha çok danışmanlık yapma, tavsiyelerde bulunma fonksiyonlarını üstlenirler. Söz konusu kişilerin diğer kişi veya birimler üzerinde talimat verme hakkı yoktur! Fonksiyonel Yetki Belirli bir grup faaliyet veya bir faaliyetin bazı yönlerine ilişkin olarak bir yöneticinin başka bölümlerdeki çalışanlar üzerinde emir verme hakkına fonksiyonel yetki denilmektedir. Bu, bir yerde çapraz yetki ilişkilerini ifade eder. Güç Yönetim ile ilgili bir diğer kavram güçtür. Güç, başkalarını etkileyebilme yeteneğidir. Güç kaynakları ile ilgili değişik sınıflandırmalar yapılmıştır. Biz burada daha çok bilinen French ve Raven tarafından yapılan sınıflandırmanın üzerinde duracağız. Zorlayıcı Güç Korkuya dayanan güçtür. Liderin / yöneticinin izleyicileri (astların) cezalandırma yetkisinin olduğunu ifade etmektedir. Yöneticinin cezalandırma yetkisi olması kadar, çalışanların / izleyicilerin onu bu şekilde algılaması da önemlidir. Yasal Güç Yasal güç aslında yetkiyi ifade etmektedir. Yöneticinin / liderin işletme içinde bulunduğu makamdan kaynaklanan güçtür. Yani bu gücün temeli, kişinin biçimsel pozisyonuna ve otoritesine dayanır. Ödüllendirme Gücü Eğer bir yönetici / lider başkalarını ödüllendirebilme kaynaklarına sahipse astlarını (izleyicilerini) etkileyebilmek için önemli bir güce sahiptir. Ödüllendirme çalışanlar üzerinde olumlu bir etki bırakır. Ödüllendirmeyi yapan kişiye çalışanlar bağlılıklarını artırırlar. Karizmatik Güç Lider / yöneticinin kişilik özellikleri ile ve davranışlarıyla ilgili bir güçtür. Lider / yöneticinin astlara (izleyicilere) ilham verebilmesi, onların arzu ve ümitlerini dile getirebilmesi bu kaynağın temelidir. Bu gücün kullanımında en önemli konu, astların karizmatik yöneticiye / lidere benzemeye çalışma çabalarıdır. Uzmanlık Gücü Bu güç kaynağı yönetici / liderin sahip olduğu bilgi ve deneyimle ilgilidir. Burada astların (izleyicilerin) algısı önem taşır. Çünkü astları yönetici / liderlerini bilgili ve deneyimli olarak algılarsa etkilenmeleri daha kolay olacaktır. Yani değerli bilgi birikimi, o bilgiye ihtiyacı olan bireyler üzerinde uzmanlık gücünü oluşturur. Liderlik Liderlik, bağlı kişiler üzerinde güç sahibi olma değil, onları etkileme işidir. Transaksiyonel liderlik: geleneklere ve geçmişe bağlı liderlik Transformasyonel (dönüşümcü) liderlik: yeniliğe, geleceğe, değişime ve reforma yönelik bir liderliktir. Transaksiyonel lider geçmişle bugünü, Transformasyonel lider ise bugünle geleceği bağdaştırmaktadır. Otoriter Lider Otoriter veya otokratik lider olarak adlandırılan bu liderlik tipinde, otorite liderde toplanmıştır. Olumsuz bir liderlik tipi olabilir, çünkü astlarla lider arasında iletişim tek yönlü olup, sadece liderin emirlerini iletmesi biçimindedir ve izleyiciler işler hakkında haberdar olmazlar. Grup, liderin otoritesinden korkmaktadır. Otoriter liderliğin en önemli yararları, lider için güçlü bir motivasyon oluşturmasıdır. Ayrıca grupta tüm kararları veren yanlıca lider olduğu için, karar alma süreci çok hızlıdır. Lider, gerekli yönlendirmeleri yaptığından, bu tip liderlerin izleyicilerinin herhangi bir becerisinin olmaması sorun yaratmaz. Otoriter liderliğin en önemli sakıncası, liderin çok katı olması nedeniyle motivasyon düşüklüğü yaşanmasıdır. İzleyiciler arasında genelde psikolojik doyumsuzluk, düşük moral ve çatışma görülebilir. Yine bu liderlerin izleyicilerinin verimi düşük olabilir. Destekleyici Lider İzleyicilerin görüşlerini ve önerilerini alır, ancak kararları kendisi verir. Katılım ve ödül sistemleri uygular. Bu tip liderler, üyeler arasında birlik sağlar, grubun motivasyonunu arttırır ve tatmin duygusunun oluşmasına imkân verir. Bu nedenle izleyiciler tarafından kolayca benimsenir. Demokratik ve Katılımcı Liderler Kararları, izleyicilere danışarak ve onların fikirlerine başvurarak alır. İzleyiciler işler hakkında bilgi sahibidir. Çünkü iletişim iki yönlüdür. Demokratik ve katılımcı liderler, grup içinde kontrolü elinde tutmak yerine, denetim görevini yerine getirirler. Lider, grupta yardımlaşmayı teşvik eden bir ortam oluşturarak, yüksek motivasyon ve performans sağlar. Olağan zamanlarda başarılı bir liderlik modelidir, ancak kriz durumlarında karar almayı yavaşlattığından dolayı tercih edilmez. Hümanist Lider Hümanist veya babacan lider, astlarını korumaya yönelik davranışlar gösterir. Bazen orta kademedeki astların görüşlerine başvursa da kararları kendisi alır. Daha çok ödül sistemini kullanır, ancak gerekli gördüğünde ceza da uygulayabilmektedir. Liberal Lider Liberal liderin izleyicileri tamamen serbesttir. Amaçların belirlenmesi ve kararların alınması grup üyelerine bırakılmıştır. Lider, grup üyelerinden biri gibi davranır. Yalnızca örgüt dışından bilgi ve kaynak sağlamakla görevlidir. Lider güç kullanmaz, otokontrole dayalı bir yapı vardır. Çok fazla uygulanan bir liderlik modeli değildir. Özellikle kriz dönemlerinde grupta kargaşa yaşanabilmektedir. Karizmatik Lider Karizma, kişiyi başkalarından farklı kılan, onu insanüstü veya en azından istisnai özellikler kazanmış biri olarak algılamaya sebep olan, birtakım kişilik özellikleri olarak tanımlanabilir. Karizmatik insanların davranışlarında bazı belirgin özellikler vardır. Örneğin; kişisel risk almak, vizyon sahibi olmak, izleyicilere karşı duyarlılık, köklü değişiklik için harekete geçmek, statükoyu değiştirmek için mücadele etmek bunlardan bazılarıdır. Karizmatik lidere bağlı izleyiciler tutumlarını, değerlerini ve davranışlarını liderin isteği yönünde değiştirirler. Bunun sonucunda izleyicilerin inanç, tutum ve davranışları değişirken, işe karşı olan davranışları da değişir. Çalışanlar işe yönelerek, beklenenin üstünde bir performans gösterebilirler Doğal Lider Herhangi bir üst otorite tarafından seçilmez. Grup tarafından benimsenip kabul edilen liderdir. Doğal liderin resmi yetkisi olmadığı halde, yasal liderden daha fazla etkinliği vardır. Grubu yönlendirebilir ve çoğu zaman yasal liderle çatışmaya girer Kurum içi Ağ Oluşturan Liderler 21.yy da en önemli liderlik tipidir. Denge ve dengelemek noktasında lider hedeflerini gerçekleştirmek için izleyicisi ile denge kurar. “Biz” bilincinin oluşumuna hizmet eden tiptir.