ALLAH İNANCI VE İNSAN PDF
Document Details
Tags
Summary
This document discusses the concept of belief in Allah and its implications for human life. It details the importance of faith in Islam and how it influences human thoughts and behavior. It emphasizes the role of faith in providing meaning and purpose to life's challenges.
Full Transcript
ALLAH İNANCI VE İNSAN Allah'a (cc) inanmak, İslam inanç esaslarının ilki ve en önemlisidir. İslam binasının temeli ve bütün ilkelerin özüdür. Onsuz ne iman ne de kurtuluş mümkündür. 1 Allah'a (cc) inanmak dinî değerler silsilesinin başında yer alır ve bütün iyilik kapılarını açan bir anahtardır....
ALLAH İNANCI VE İNSAN Allah'a (cc) inanmak, İslam inanç esaslarının ilki ve en önemlisidir. İslam binasının temeli ve bütün ilkelerin özüdür. Onsuz ne iman ne de kurtuluş mümkündür. 1 Allah'a (cc) inanmak dinî değerler silsilesinin başında yer alır ve bütün iyilik kapılarını açan bir anahtardır. Kur'an-ı Kerim "Gerçekten müminler kurtuluşa ermiştir."2 ayetiyle Allah'a (cc) inanmanın değerini dile getirir. Allah'a (cc) iman, Allah'ın (cc) varlığına, bir olduğuna, üstün özelliklerle nitelenip noksanlıktan uzak bulunduğuna inanmaktır. Her şeyi bilen ve her şeye gücü yeten Allah'a (cc) inanmak, ergenlik çağına gelmiş akıllı her insanın ilk ve asli sorumluluğudur.3 Allah'a \(cc) inanmaya giden yol, insanın kendisini tanıması ve Yüce Allah'ın yeryüzünde hüküm süren etkisini ve kudretini fark etmesiyle başlar. Kur'an-ı Kerim, Allah (cc) inancını her zaman meyve veren bir ağaca benzetir.4 Allah'a (cc) inanmak kuru ve soyut bir düşünce değildir. Gerçek bir iman, düşünceden uygulamaya ve içten dışa aktarıldığında ortaya çıkar. İslam, hayatın içinde kendini gösteren bir inancı değerli görmüştür. İslam, dinin temel ilkelerine inanılmasını ve bu ilkelerin uygulanmasını ister. Bu durum İslam'ın yaşanması bakımından önemli olduğu gibi imanın korunması bakımından da gereklidir.5 İman ile hayatın bütün yönleri ve insanın davranışları arasında bir bağ vardır. İyi ameller ve güzel davranışlar imanın gereğidir. Kur'an'da Allah'a (cc) iman ile iyi işler yapmanın sürekli olarak birlikte anılması iman ile iyi davranışlar arasındaki ayrılmazlığa işaret eder. Hz. Peygamber'in "\... İmanın en üstün şubesi 'Lâ ilâhe illâllâh' (Allah'tan başka ilah yoktur.) sözüdür. En alt derecesi ise yoldaki eziyet veren şeyleri kaldırmaktır. Hayâ da imanın bir şubesidir."6 hadisi imanın bu boyutunu gösterir. Allah'a (cc) inanmak duygu, düşünce ve davranışları etkiler. İnsanlar büyük oranda inançlarına göre görür, düşünür ve davranışlar sergiler. İman hayata yön verir. Allah \(cc) inancı insanın yaptıklarını kötüden iyiye, zararlıdan faydalıya dönüştürür. İman kalbe yerleşip kuvvetlenince insanın hayatında olumlu değişiklikler yaparak onu doğru ve güzel davranışlar sergilemeye sevk eder. Bir ayette "\... Kim Allah'a iman ederse Allah onun kalbini doğru olana yöneltir\..."7 buyrulmuştur. İnanan insan Yüce Allah'ın isteklerine uygun hareket ettiği gibi diğer insanlarla da iyi ilişkiler kurar. Onlara verdiği sözleri tutar, haksızlık yapmaz, muhtaçlara yardım eder ve insanlara karşı adaletli olur. Kur'an-ı Kerim'de Allah Teala'ya inanan ve O'na karşı sorumluluk bilinci taşıyan kimseler şöyle anlatılır: "Onlar ki bollukta da darlıkta da Allah için harcarlar, öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah da güzel davranışta bulunanları sever."8 Hz. Peygamber de bir hadisinde şöyle buyurmuştur: "Hiçbiriniz kendisi için istediğini mümin kardeşi için de istemedikçe gerçekten iman etmiş olamaz."9Allah'a (cc) inanmak insanın dünyaya bakışını değiştirir. İmanla birlikte eşya, tabiat ve canlılar insanın gözünde farklı bir boyut kazanır. Kâinatı ve her şeyi yaratanın Allah (cc) olduğunu fark eden insan, kendisiyle evren arasında bir yakınlık hisseder. Benliğini bir bütünün parçası olarak kabul eder. Kendisini evrenden bağımsız düşünmez. Tabiatı yağmalanacak bir alan olarak görmez. İnsana değer verir, yeryüzünde kibirlenerek yürümez, diğer varlıklara zarar vermekten kaçınır. İnanan insan yegâne rızık verenin Allah (cc) olduğunu bilir. Bu sebeple cimrilik ve açgözlülük gibi kötü davranışları terk eder. Cömertlik ve diğerkâmlık gibi güzel işlere yönelir. Allah'a (cc) inanmış bir insana göre insanlık ve kardeşlik kavramı gerektiğinde bütün insanları içine alacak kadar genişler. Çünkü ona göre hangi ırka, millete ve kültüre mensup olursa olsun bütün insanlar Allah (cc) tarafından yaratılmıştır.10 Allah (cc) inancı, ahlaki değerlere kaynaklık eder. İman, ahlaki değerlerin gelişmesi için uygun bir iklim sunar ve insanı erdemli kılar. İman sahibi kişiler erdemli davranışlar sergiler. İnanan insan, kendini erdemli görmüyorsa bunu dine değil, kendi kusuruna bağlar. Tarih boyunca bütün toplumlarda gerçek dindar kişiler aynı zamanda birer ahlak kahramanı olarak görülmüş ve farklı inançlara sahip kişilerce de saygıyla karşılanmışlardır.11 Allah (cc) inancı insanın anlam arayışına bir cevaptır. İnsan, Allah'a (cc) iman sayesinde hem kendi varlığıyla hem de bütün varoluşla ilgili temel sorulara cevaplar bulur. İnsan, eskiden beri hayatın anlamını aramış ve kendisinin evrendeki yeri hakkında sorular sormuştur.12 Allah (cc) inancı bu soruların cevaplanmasını sağlamıştır. Böylece insan tüm varlığı anlamlandırarak ona yabancılaşmaktan uzaklaşmıştır. Allah (cc) inancı insana güven verir. İman kelimesinin sözlükte güven içinde olmak anlamına gelen emniyet kelimesiyle kökteş olması bu fikri destekler. Allah'a (cc) inanarak O'nunla arasında güçlü bir bağ kuran insan, başına gelen sıkıntıları göğüsler. Hayatın zorlukları karşısında imanından güç alarak manevi ve duygusal bir güven içinde olur. İstiklal Marşı'nın "Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar / Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var."13 dizeleri zorluklar karşısında imanın insana kazandırdığı güveni ortaya koyar. Allah (cc) mümin kulunu sever. Mümin de "... İman edenlerin Allah'a olan sevgileri çok daha fazladır..."14 buyruğu doğrultusunda Rabb'ini sever. İman etmenin Allah'ın (cc) hoşnut olacağı güzel işler yapmak anlamına geldiğini kavrar. Bu anlayışa sahip insan Rabb\'inin rızasına uygun bir hayat sürdürerek dünyada ve ahirette hüsrandan kurtulur.