İletişim ve Dilbilime Giriş (Saussure'ün İkilileri) PDF

Document Details

SmilingCharoite

Uploaded by SmilingCharoite

Biruni Üniversitesi

Meltem ŞEN AKSÜT

Tags

communication theory linguistics semiotics Saussure's concepts

Summary

Bu sunum, iletişim ve dilbilim girişine dair, Saussure'ün ikilileri kavramlarını ele alıyor. Sunumda eşzaman, artzaman, gösteren, gösterilen ve gösterge kavramları ayrıntılı biçimde inceleniyor.

Full Transcript

İletişim ve Dilbilime Giriş Saussure’ün Muhteşem İkilileri Öğr. Gör. Meltem ŞEN AKSÜT [email protected] Biruni Üniversitesi Dil ve Konuşma Terapisi Bölümü Dil tanımını hatırlayalım: Dil, düşünce ve iletişim amacıyla üzerinde uzlaşılmış ve geleneksel öze...

İletişim ve Dilbilime Giriş Saussure’ün Muhteşem İkilileri Öğr. Gör. Meltem ŞEN AKSÜT [email protected] Biruni Üniversitesi Dil ve Konuşma Terapisi Bölümü Dil tanımını hatırlayalım: Dil, düşünce ve iletişim amacıyla üzerinde uzlaşılmış ve geleneksel özellik kazanmış, dinamik, karmaşık bir semboller-simgeler-göstergeler sistemidir. 2 Saussure’ün Muhteşem İkilileri Modern dilbilimin kurucusu kabul edilen F. de Saussure’ün teorisinde öne çıkan kavramlardır; birbirlerini tamamlayan ve de zıtlıklar üzerinden açıklanan bu kavramlar: Eşzaman ve Artzaman Langua ve Parole Gösteren ve Gösterilen Yatay Diziliş ve Dikey Diziliş 3 Ferdinand de Saussure’ün Muhteşem İkilileri SÖZ (parole) DİL (langua) (language) 4 Ferdinand de Saussure’ün Muhteşem İkilileri Eşzaman Artzaman 5 Saussure’ün Muhteşem İkilileri Eşzaman ve Artzaman Dil incelemelerinde zaman ile ilgili boyutu gösterir. Eşzaman inceleme, dili halihazırdaki durumu ile ele alır, inceler. Artzaman inceleme ise, dili ortaya çıktığı ilk andan en son anına kadar geçen süre içerisindeki tüm değişiklikleriyle inceler. 6 Ferdinand de Saussure’ün Muhteşem İkilileri Gösteren Gösterilen 7 Saussure’ün Muhteşem İkilileri Gösterge: Gösteren ve Gösterilen Göstergeler; gösterilen (signified) ile gösterenden (signifier) oluşur. Dilsel göstergeleri şu şekilde formüle edebiliriz: Gösterge (kelime/ad)=Gösterilen (kavram) + Gösteren (ses) At kelimesi =zihinde oluşan kavram+ /at/ sesi Bakınız Demirci, s.: 43. 8 Gösterge: Gösterile n ve 9 Saussure’ün Muhteşem İkilileri Gösteren ve Gösterilen Dilsel göstergelerde gösterilen terimi kavramı, gösteren ise fonetik olarak temsil edilmesini – sesi bildirir. Her bir kelime bir göstergedir. Dilsel göstergeler kendi toplumuna aittir. Her bir toplum dünyada varolan ve ortak olarak paylaştığımızı düşündüğümüz gösterilen – kavramlara kendi gösterenlerini atamıştır. 10 Saussure’ün Muhteşem İkilileri Gösteren ve Gösterilen Gösteren, kendine temsil görevi yüklenmiş olan unsurdur. Bir unsurun gösterge olarak kabul edilmesine anlaşma, uzlaşma veya konvansiyon denir. Dildeki her bir kelime bir göstergedir (sign). 11 Ek bilgidir. 12 Göstergebilim İnsanoğlu, iletişime görseller kullanarak başlamıştır. Yazının bulunmadığı çağlarda bile insanlar şekil çizme yoluyla kendi aralarında bir anlatım aracı geliştirmişlerdir. M.Ö. 15000, Altamira (İspanya) ve M.Ö. 25000, Lascaux (Fransa) mağaralarında bulunan hayvan ve insan figürlerinde, günlük yasamın bir kesitinin işlendiği görülmüştür (Tepecik, 2002: 18; aktaran: Çağlar, Bir İletişim Biçimi Olarak Göstergebilim). 13 Göstergebilim Göstergebilimsel çözümleme, iletişim ve medya çalışmaları alanında, bir metin çözümlemesi yöntemi olarak çok önemlidir ve sıklıkla kullanılmaktadır (Bilgehan Çağlar, Bir İletişim Biçimi Olarak Göstergebilim). 14 Göstergebilim, işaret bilimi, simge bilimi ve semiyoloji olmak üzere birçok farklı ismi bulunan sembol bilimi. İşaret ve sembollerin yorumlanması ve yeni işaretler üretilmesine yönelik çalışmaların yapıldığı bir bilim dalıdır. Kaynak: http://www.herturlu.org/gostergebilim- semiyoloji/#ixzz3CwTHcCon 15 Göstergebili m: işaret bilimi, simge bilimi ve semiyoloji. olmak üzere birçok farklı ismi bulunan 16 Göstergebilim Biriyle konuşurken sadece düşünce, duygu, gözlem ve ihtiyaçlarımızı yalnızca sözlerle aktarmakla kalmayız. Sesimizin tonuyla, yüksekliğiyle, konuşma hızımızla veya içimizi çekmekle, boğazımızı temizlemekle ya da homurdanmakla da bir şeyler anlatırız. Uzmanlar bunlara yarı-dilsel göstergeler 17 Ferdinand de Saussure’ün Muhteşem İkilileri Yatay Diziliş Dikey Diziliş 18 Saussure’ün Muhteşem İkilileri Yatay Diziliş ve Dikey Diziliş Saussure’e göre göstergeler birbirleriyle doğrusal (sentagmatik-yatay) diziliş ilişkisi ve dikey (paradigmatik-çağrışımsal-associative) ilişki içerisindedir. Dilsel göstergeler, sentagma denilen yatay yapı kalıbı/örüntüsü/formülü/dizilişi gösterir. Paradigma ise, sentagmanın izin verdiği çerçeve dahilindeki olası üretimlerin tümünü gösterir. 19 Saussure’ün Muhteşem İkilileri Yatay Diziliş ve Dikey Diziliş Sentagma bir kalıp iken, paradigma bu örneklerin bütünüdür. Sentagma ve paradigma olgusu cümle düzeyinde olmak zorunda değildir. Bir sıfat tamlamasının, isim tamlamasının, bir kelimenin üretiminin temelinde de sentagma ve paradigma ilişkisi vardır. 20 Saussure’ün Muhteşem İkilileri: Yatay Diziliş ve Dikey Diziliş Diziliş (sequence, string) – konu: sözdizim. Dizimsel eksen üzerinde çizgisel biçimde sıralanan birimlerin oluşturduğu düzen. Örneğin tümce bir diziliştir. Ahmet seyahate çıkar. Ayşe komşuya kızar. 21 Yatay Diziliş ve Dikey Diziliş Dizisel Bağıntı (paradigmatic relation): Değiştirme yoluyla birbirinin yerini alabilen ve aynı düzeye bağlanabilen birimler arasında kurulan dikey bağıntı. (örnekler: İmer ve ark., s. 100): Mehmet iş -e gid-er Ahmet seyahat -e çık-ar Ayşe komşu -ya kız-ar 0 banyo -ya gir-er 22 Yatay Diziliş ve Dikey Diziliş Dizi - paradigma (paradigm): Sözlüksel birimin, bir dilbilgisel ulamın bileşenlerini ayrı ayrı yansıtmak üzere sergilediği sözcük-biçimlerin tümünden oluşan bütünlük. örn.: üç bileşeni olan 1., 2. ve 3. kişi için gel- eylemi, geçmiş zamanda, şu sözcük-biçimlerle dizi kurar: geldim, geldin, geldi. (örnekler: İmer ve ark., s. 100) 23 Yatay Diziliş ve Dikey Diziliş Dizim (syntagm) Söz zincirinde birbirini izleyen ve belli bir birim oluşturan anlamlı öğelerin birleşimi. Sentagma da denir (Vardar, 2002, s. 79). İlk olarak İsviçreli dilbilimci F. de Saussure tarafından dilbilimde kullanılan, kurucuların birbiri ardına sıralanması olarak görülen, söz zincirinde birbirini izleyen ve belli bir birim oluşturan öğeler birleşimi (İmer ve ark., s. 100). 24 Yatay Diziliş ve Dikey Diziliş Dizimsel Bağıntı (syntagmatic relation): Bir tümcede, dizim, anlambirimde birbirini izleyen ve aynı düzeye bağlanan birim arasında kurulan yatay bağıntı (Vardar, 2002, s. 80). 25 Yatay Diziliş ve Dikey Diziliş Dizimsel Bağıntı (syntagmatic relation): Bir yapı içinde kurucular ve dizimler arasında yatay bağıntı. (örnekler: İmer ve ark., s. 100): Mehmet ile git- , iş-e ile git- arasında dizimsel bağıntı bulunmaktadır. Dizimsel bağıntı dilin yapısı hakkında bilgi verir. Aynı bağıntıyı siz aşağıdaki örneğe uygulayınız: Ahmet seyahat -e çık-ar Ayşe komşu -ya kız-ar 0 banyo -ya gir-er 26 27

Use Quizgecko on...
Browser
Browser