Kuş Tüyleri Hakkında Bilgiler PDF
Document Details
Uploaded by ImpressiveEllipsis9288
Tags
Summary
Bu belge, kuş tüylerinin yapısı, işlevleri ve evrimsel önemini ayrıntılı olarak ele almaktadır. Tüylerin ısı düzenlemesi, uçma ve kamuflaj gibi önemli rolü vurgulanmaktadır.
Full Transcript
Kült, belli ilah lara karşı sesli veya sessiz; hareketli veya hareketsiz; dua veya niyaz şeklinde olabileceği kabul edilir. Sonbaharda kuzeyden güneye göçmen kuşlar Türkiye'ye İstanbul Boğazı ve Borçka üzerinden giriş yapar ve Anadolu'ya yayılırlar. Sonra Belen Geçidi ile Hatay üzerinde birleşir...
Kült, belli ilah lara karşı sesli veya sessiz; hareketli veya hareketsiz; dua veya niyaz şeklinde olabileceği kabul edilir. Sonbaharda kuzeyden güneye göçmen kuşlar Türkiye'ye İstanbul Boğazı ve Borçka üzerinden giriş yapar ve Anadolu'ya yayılırlar. Sonra Belen Geçidi ile Hatay üzerinde birleşirler, Akdeniz kıyılarını takip ederek Suriye ve İsrail üzerinden Afrika'ya giderler. İlkbaharda ise bunun tersi Gerçekleşir Batı Palearktik göç kavşağında, Türkiye'nin kuzeybatısındaki (İstanbul Boğazı), kuzeydoğu (Borçka, Artvin ili) ve güneyindeki (Belen, Hatay ili) bölgelerinde yükselen kuşlar için koridor ve darboğazlara sahip sahiptir Yerli ve göçmen yaklaşık 400 kuş türü düzenli olarak görülmektedir. Bunları 300'ünün düzenli ürediği kabul edilir, 11'inin de muhtemelen ürediği düşünülmektedir Yerli ve göçmen yaklaşık 400 kuş türü düzenli olarak görülmektedir. Bunları 300'ünün düzenli ürediği kabul edilir, 11'inin de muhtemelen ürediği düşünülmektedir Türkiye\'de ise 22 ordonun 73 familyasına ait yaklaşık 453 tür bulunmaktadır. Halycon smyrnensis, İzmir Yalıçapkını ise Türkiye\'de sadece Ege ve Akdeniz kıyılarında yayılış gösteren ve sayıları azalan bir türdür. Tüyler, ısı kaybını önlemekle kalmayıp memeli kıllarından daha iyi izolasyon sağlayarak vücut sıcaklığının korunmasında oldukça etkilidir. Bu yüksek ve kayda değer derecede düzenli bir iç sıcaklığın korunması (homoithermia), önemli iklimsel değişimlerin yaşandığı yerlerde bile yüksek düzeyli günlük ve mevsimsel aktivitelerin yapılmasına imkan verir. Bu sebeple uçmayı ve vücut sıcaklığının korunmasını sağlayan tüyler evrimsel bir anahtardır. Bu, sürüngenlerden onları ayırt eden önemli bir farktır. Deri ince ve oldukça esnektir. Tüy ayırt edici bir özellik olmakla kalmaz aynı zamanda evrimsel başarının iyi bir göstergesidir. Su, soğuk hava ve basınçtan koruyan ve uçmayı sağlayan tüyler, hem kamuflaj sağlar hem de görsel iletişimde kullanılır. Toplam vücut ağırlığının yaklaşık %5-7'ini oluşturur. Uçma, kuyruk ve diğer tüylerin bir bayrağı vardır. Uçma ve kuyruk telekleri uzun ve serttir. Genellikle dış tarafları daha geniş (asimetrik) olduğundan hava basıncını azaltır. Diğer örtü tüyleri ise simetriktir. Örtü tüyleri vücutta bir bütün halinde değildir. Tüysüz bölgeler, belirgin tüy bölgelerinden ayrılmıştır. Bu bölgeleri yavruda ayırt etmek kolaydır ve taksonomik öneme sahiptir. Hav tüyleri oldukça basit yapılıdır. Kısa bir kök, işlevini yitirmiş bayrak, birkaç dal ve çengelsiz dalcıklardan oluşur Tüy yıprandığından belli bir ömür süresi vardır. Yılda 1-2 kez aynı folikülde oluşan yenilerle değiştirilir ve eski olanlar dışa itilir. Hormon kontrolünde gerçekleşen yenilenme, yıllık döngüyle uyum içinde olduğundan enerji gereksinimi, üreme ve göç gibi olayları etkilemez Ergin bireyler üreme sezonundan sonra tüylerinin tamamını değiştirir. Ilık ve soğuk yerlerde yaşayanlarda bu değişim, yazın olur ve bireyler yenilenmiş tüylerle kışa girerler. Kuluçka döneminde ağaçkakan ve yalıçapkını yavruları tüylerinin tamamını döker. Tavuk, martı ve çamurcunların uçma tüyleri kademeli olarak değişir. Tüylerin temizlenmesi ve bakım faaliyetleri oldukça uzun sürer. Gagayla tüyleri düzenleme ve kanat teleklerini onarma sırasında, kuyruk sokumunda yer alan uropygial bezin (Şekil 13) salgısı sürülerek hızla yayılır Salg ıtüylere nem ve esneklik kazandırır ayrıca mantar ve bakterilerden korur. Güvercin, papağan ve ağaçkakanda olmayan ancak su kuşlarında gelişmiş olan bu salgı, tüyleri tamamen su geçirmez hale getirdiği gibi bireyin suda ıslanmasını engeller. Kuşların renklerinin göz alıcı olması tüylerinden kaynaklanır. Renk, pigment ve optik olaylardan oluşur. En yaygın pigmentler melanin (kahverengi, siyah ve gri), karotenoid lipochromes (sarı, turuncu veya kırmızı) ve porfirinlerdir (kırmızı ve yeşil). Bu pigmentler, dermis tabakasında üretilir ve düzenli şekilde tüylerin yapısına katılırlar Papağan gibi tropikal ormanlarda yaşayanların oldukça göz alıcı gizlenme ve desenleri vardır. Bunlar korunma açısından ortama uyumlu olması gerekir. Balabanlar sazlıkları taklit etmek için gagalarını gökyüzüne doğru uzatırlar, bozkır kuşları gölgelerini gizlemek için yerde kendilerini düzleştirirler. Bazen gizlenme renkleri, saldırgandan kaçmaktan (procryptic) değil ava daha kolayca yaklaşabilmek (anticryptic fonksiyonu) için kullanılır. Diğer taraftan yanardöner (fanerik) renkler, kuşları daha göz alıcı yapar. Kaslar; uçma, bipedal yaşam, gövdenin hareketsiz ve kısalığından dolayı önemli değişime uğramıştır. Uçma yeteneği birçok aktivitede kullanılır. Ancak, habitat tipi ve alandaki ekolojik şartlara bağlı olarak yüksek oranda enerjiye ihtiyaç vardır. Adaptasyonlar bu ihtiyacı karşılamaya yöneliktir. Kanat morfolojisi bunun ilk göstergesidir. Kanat şekli açıklık oranıyla ifade edilir. Kanat açıklığı, genişlik karesinin toplam alana bölünmesidir Temelde dört tip kanat vardır Eliptik kanat: yuvarlaktır ve kanat açıklığı düşüktür. Dar alanda kolay manevra yaparlar. Yüksek hız kanadı: kısmen kısa ve oldukça sivridir, hız elde edebilmek için hızla kanat Çırparlar Açıklık oranı yüksek kanat: uzunluğu genişliğinden daha fazladır. Kanat yükü azdır. En az enerjiyle havada asılı kalmaya (atmaca, su kırlangıcı, çobanaldatan), tekrarlanan süzülme ve planör uçuşlarına yardımcı olur. Yivli süzülme kanadı: uzun, geniş ve dikdörtgendir. Hava türbülansını önlemek için, ardışık primerler arasında derin yivler bulunur. Karada hareket yeteneği oldukça farklılık gösterir. Karinası olmayanlarda arka parmak bulunmaz. Devekuşu koşarken saatte 50 km'lik hıza ulaşır ve ağırlığını orta parmağın üzerine verir. Gaga besinleri yakalama, ağaç gövdesine delik açma, çimleri yolma, havadan plankton yakalama, et parçalama ve çiçekten nektar emmeyi mümkün kılar. Çene kemikleri boynuzumsu bir kılıfa sahiptir Bazı gruplarda dil tam gelişmemiş ya da körelmiştir. Ancak, ağaçkakan ve sinek kuşunda oldukça uzun ve çıkıntılıdır. Dilin yüzeyinde diken, çengel, kıl ve ince kıl şeklinde kabarcıklar (papilla) bulunur. Mide iki kısımdan oluşur (Şekil 22); bezli bir proventrikülüs (gerçek mide) ve kaslı bir ventrikülüs (taşlık). Besin, sindirim siteminden çok kısa sürede geçer. Örümcek kuşu bir fareyi üç saatte, ötleğenler tohumları 15 dakika sindirebilir. Solunum sistemi yoğun metabolizmaya uyum göstermiştir. Göğüs kafesinin sert ve dar oluşu ayrıca diyaframın kaslı olmayışından akciğer, küçük ve kısmen hareketsizdir Ördeğin akciğeri vücudun yaklaşık %2'sini, hava keseleri %20'si kadardır (Şekil 26). Hava keseleri bronşiyal duvarların uzantısıdır ve bazı kemiklerin medular boşluğunu doldurur. Ses, syrinx'te üretilir. Akbaba, leylek ve deve kuşunda syrinx yoktur. Bazı türler 20 farklı ötebilir. Farklı ötüşler; iletişim kurma, ikaz, kavga, kur, beslenme ve diğer aktivitelerde kullanılır. Kalp dört gözlüdür. Karıncık tamamen ayrılmış ve sadece bir aort kökü yayı mevcuttur. Vücut ve akciğer dolaşımı birbirinden ayrılmıştır. Kuşların sıcakkanlı olmasıyla ilişkili olan etkili bir sistem meydana gelmiştir.