Uluslararası Ticaret Hukuku PDF

Summary

Bu belge, uluslararası ticaret hukuku ve özellikle Uluslararası Mal Satımına İlişkin Sözleşmeler Hakkında Birleşmiş Milletler Antlaşması (CISG) hakkında bilgi içeren bir sunum. Sunum; uluslararası ticaret sözleşmelerinde önemli olan hukuk kurallarının uygulanması, öngörülebilirlik, hukuki güvenlik konularına odaklanarak anlaşmayı detaylı olarak açıklıyor.

Full Transcript

ULUSLARARASI TİCARET HUKUKU ULUSLARARASI TİCARTLE İLGİLİ EN ÖNEMLİ ULUSLARARASI ANTLAŞMA United Nations on Contracts For The International Sale Of Goods Uluslararası Mal Satımına İlişkin Sözleşmeler Hakkında Birleşmiş Milletler Antlaşması GENEL BİLGİ Uluslarar...

ULUSLARARASI TİCARET HUKUKU ULUSLARARASI TİCARTLE İLGİLİ EN ÖNEMLİ ULUSLARARASI ANTLAŞMA United Nations on Contracts For The International Sale Of Goods Uluslararası Mal Satımına İlişkin Sözleşmeler Hakkında Birleşmiş Milletler Antlaşması GENEL BİLGİ Uluslararası ticaret hayatında, ticari sözleşmelere hangi devletin hukuk kurallarının uygulanacağı hususu büyük önem taşır. Çünkü bu hukuk, sözleşmenin geçerliliğini belirler; hem de tarafların hak ve borçlarını düzenler. Tarafların sözleşmelerine uygulanacak hukuku bilmemesi veya tarafların öngörmediği bir hukukun kendilerine uygulanması, beklenmeyen ve istenmeyen sonuçların doğmasına neden olabilir. Öngörülebilirliği ve hukuki güvenliği sağlayabilmek için uluslararası ticarete ilişkin hukuk kurallarının uyumlaştırılması, öteden beri üzerinde durulan bir konu olmuştur. Bu bağlamda çeşitli sözleşme tipleri için devletlerarasında uluslararası sözleşmeler hazırlanmak suretiyle belirsizlikler giderilerek milletlerarası ticari hayatta güven ve öngörülebilirlik sağlanmaya çalışılmaktadır. GENEL BİLGİ Uluslararası taşınır mal satışı alanında yapılan ve geniş kabul gören antlaşma ise, Milletlerarası Mal Satımına İlişkin Sözleşmeler Hakkında Birleşmiş Milletler Antlaşmasıdır. Viyana’da 1980 yılında kabul edilen Antlaşma, İngilizce adından oluşturulan CISG kısaltması ile de anılır. Viyana Konvansiyonu olarak da bilinir. CISG, taraf olan devletler açısından bağlayıcıdır. Uluslararası satım sözleşmeleri alanında hukukun uyumlaştırılması bakımından önemli bir kilometre taşı olarak kabul edilen CISG’ye seksenin üzerinde devlet taraftır. Ülkemizin de taraf olduğu Antlaşma, Türkiye bakımından 01.08.2011 tarihinden itibaren yürürlüktedir. Öneminden dolayı bu dersimiz CISG hakkında olacaktır. ANTLAŞMANIN KAPSAMI Antlaşmanın kapsamı, sadece dört konu ile sınırlandırılmıştır. Bunlar; A) Sadece milletlerarası satımlara ilişkin hükümler içermesi, B) Yalnız ticari satımlara uygulanması, C) Belirli bazı sorunlara uygulanmaması ve D) Taraflarca uygulanmasının bertaraf edilebilmesidir. ANTLAŞMANIN UYGULANMA ALANI Antlaşma, her şeyden önce, satım sözleşmesi taraflarının yani alıcı ve satıcının işyerleri farklı âkit ülkelerde ise uygulanır. İkinci olarak Antlaşma, bazı istisnalar dışında ticari mal satımı sözleşmelerine uygulanmaktadır. Tüketici sözleşmeleri, cebrî icra yoluyla yapılan satımlar, menkul kıymetlere ilişkin sözleşmeler, gemi ve hava taşıtı satımı ile elektrik satımı, Antlaşmanın kapsamı dışında bırakılmıştır. Üçüncü olarak Antlaşma, sözleşme konusu malın yol açtığı ölüm ya da yaralanmadan kaynaklı bazı sorunlara uygulanmaz. Son olarak taraflar, sözleşme özgürlüğü ilkesi çerçevesinde, antlaşmanın uygulanmasını bertaraf edebilecekleri gibi, bazı hükümlerinin uygulanmasına istisna da getirebilirler. ANTLAŞMANIN YER BAKIMINDAN UYGULAMA ALANI Antlaşmanın 1. maddesinde yer bakımından uygulama alanı düzenlenmiştir. Bu hükme göre, “1. Bu Antlaşma, işyerleri farklı devletlerde bulunan taraflar arasındaki mal satımı sözleşmelerine uygulanır. Buradan anlaşıldığı üzere Antlaşma, işyerleri farklı ülkelerde bulunan taraflar arasındaki satım sözleşmelerine uygulanmaktadır. 2. Bu antlaşmanın yer bakımından uygulanmasında, tarafların vatandaşlığı ya da tacir olup olmaması önemli değildir. ANTLAŞMANIN YER BAKIMINDAN UYGULAMA ALANI İLE İGİLİ BİR ÖRNEK Tarafların işyerlerinin farklı ülkelerde bulunması şartı, bir taraftan Antlaşmanın uygulama alanını genişletmekte, diğer taraftan da daraltmaktadır. Taraflar arasındaki sözleşmenin konusu olan mal, üretildiği ülkenin dışına çıkmamış olsa dahi, alıcı ve satıcının işyerlerinin farklı ülkelerde bulunması şartıyla, çıkabilecek uyuşmazlıklara Antlaşma hükümleri uygulanacaktır. Böylece Antlaşmanın uygulama alanı genişlemektedir. Örneğin, New York’ta bulunan bir şirketin İsviçre’nin Cenevre şehrindeki deposundaki inşaat malzemelerini, Cenevre’de inşaat yapan Fransız bir firmaya satması hâlinde, tarafların işyerleri farklı ülkelerde olduğundan, inşaat malzemeleri Cenevre şehrini dolayısıyla İsviçre’yi terk etmese bile taraflar arasındaki sözleşmeye Antlaşma hükümleri uygulanacaktır. Buna karşılık, tarafların işyerlerinin farklı ülkelerde bulunması şartı sebebiyle, işyerlerinin aynı ülkede olması durumunda, satım ilişkisi birden fazla ülkede etki doğursa bile, satım sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklara Antlaşma hükümleri uygulanamaz. Bu durum da Antlaşmanın uygulama alanını daraltmaktadır. Örneğin, Atina’da bulunan bir şirketin, Roma’daki deposundaki mobilyaları Selanik’te bulunan bir şirkete, Paris’te yeni açtığı ofisinde kullanmak üzere satması hâlinde, taraflar arasındaki satım, uluslararası bir deniz taşımasını içermesine rağmen, tarafların işyerleri aynı ülkede (Yunanistan) olduğundan, Antlaşma hükümleri bu satım sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklara uygulanmayacaktır. ANTLAŞMANIN UYGULAMA ALANINA GİREN SATIŞ SÖZLEŞMELERİ Antlaşmanın birçok hükmünde “satım sözleşmesi” kavramı kullanılmakla birlikte, antlaşmada bu kavramın tanımı yapılmamıştır. Bununla birlikte, CISG m. 30’a göre satım sözleşmesinde satıcının borçları; malları teslim etmek, mallara ilişkin belgeleri vermek ve malların mülkiyetini geçirmektir. Yine bunun gibi, CISG m. 53’te de alıcının borçları; mal bedelini (_________) ödeme ve malı teslim alma olarak belirtilmiştir. Buna göre, Antlaşma anlamında mal satım sözleşmesi, satıcının kararlaştırılan malı teslim etme ve mülkiyeti devretme ve gerekiyorsa onlara ilişkin belgeleri verme borcu altına girdiği, buna karşılık alıcının da malı teslim alma ve kararlaştırılan bedeli ödeme borcu altına girdiği sözleşme olarak tanımlanabilir. ANTLAŞMANIN UYGULAMA ALANINA GİREN SATIŞ SÖZLEŞMELERİ Satım sözleşmesi Türk Borçlar Kanunu m. 207’de tanımlanmıştır. Bu hükme göre, “Satış sözleşmesi, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir.” Önceki slaytta verilen tanımla TBK’nin bu tanımı birbiriyle oldukça örtüşmektedir. CISG m. 1’de belirtildiği üzere Antlaşma “mal satımı sözleşmelerine” uygulanmaktadır. Antlaşmanın birçok maddesinde mal kavramı kullanılmakla birlikte, mal kavramının tanımı yapılmamıştır. Ancak, antlaşmaya bir bütün olarak bakıldığında, Antlaşmanın sadece taşınır mal satımını düzenlediği görülmektedir. ANTLAŞMANIN UYGULAMA ALANINA GİRMEYEN SATIŞ SÖZLEŞMELERİ Yukarıda belirtilen taşınmaz satımından başka, CISG m. 2’de bazı satım sözleşmeleri de Antlaşmanın uygulama alanı dışında bırakılmıştır. Bu hükme göre, (1) tüketici satım sözleşmeleri; (2) açık artırma yoluyla yapılan satımlar; (3) cebrî icra veya diğer kanun gereği yapılan satımlar; 4) menkul kıymet, kambiyo senedi ve para konulu satım sözleşmeleri; (5) gemi, tekne, hava yastıklı taşıt veya hava taşıtı satımları SATICININ YÜKÜMLÜLÜKLERİ Satıcının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri Antlaşmanın 30 ila 44. maddelerinde düzenlenmektedir. CISG m. 30’da satıcının başlıca yükümlülükleri şunlardır: A) Malların teslimi B) Belgelerin verilmesi C) Mülkiyeti Sağlama Borcu MALLARI TESLİM ETME YÜKÜMLÜLÜĞÜ Antlaşmaya göre “Satıcı, sözleşmede ve bu antlaşmada öngörüldüğü şekilde malları teslim etmek, onlara ilişkin belgeleri vermek ve malların mülkiyetini geçirmekle yükümlüdür” (m. 30). Bu hükümden de anlaşılacağı üzere satıcının asli yükümlülüğü malların alıcıya teslim edilmesidir. Her ne kadar “teslim” kavramı Antlaşmada tanımlanmamış ise de, teslimden kasıt, malların zilyetliğinin alıcı tarafından edinilebilmesi için gereken eylemlerin satıcı tarafından yapılmasıdır. BELGELERİ TESLİM ETME YÜKÜMLÜLÜĞÜ Satıcının belgeleri teslim etme yükümlülüğü, malı teslim etme yükümlüğünden bağımsız bir yükümlülüktür. Satıcının belgeleri teslim etme yükümlülüğü CISG m. 34’de ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. CISG m. 34’e göre satıcının, malla ilgili belgeleri teslim etme yükümlüğü söz konusuysa, onun “bunları sözleşmede öngörülen zamanda, yerde ve şekilde” teslim etmesi gerekir. Satıcının mala ilişkin belge teslim etme yükümlülüğü, hangi belgelerin, ne şekilde, ne zaman alıcıya teslim edileceği, sözleşmeye, taraflar arasındaki daha önce var olan ilişkilere veya ticari teamüllere göre belirlenir (m. 9). Satıcı tarafından verilecek belgelere, malın gümrükten çekilmesini, taşıyıcı ve sigortacıya taleplerin yöneltilmesini sağlayan belgeler, ithalat ruhsatları örnek verilebilir. MÜLKİYETİ SAĞLAMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ CISG m. 30’a göre satıcı, sattığı malın mülkiyetini alıcıya geçirme borcu altındadır. Ancak mülkiyetin alıcıya nasıl geçirileceği hususu Antlaşmada yoktur. Gerçekten CISG’ye göre, “sözleşmenin, satılan malların mülkiyeti üzerindeki muhtemel etkileri düzenlenmemiştir.” Bu sebeple, satıcının malın mülkiyetini alıcıya sağlayıp sağlamadığı sorusu, her devletin kendi milletlerarası özel hukuk kurallarına göre çözüme kavuşturulur. SATICININ DİĞER YÜKÜMLÜLÜKLERİ Satıcının m. 30’un kapsamı dışında kalan başka yükümlülükleri de vardır. Bu yükümlülükler; sözleşmeden, taraflar arasındaki ilişkilerden, teamüllerden veya dürüstlük kurallarından kaynaklanabilir. Örneğin, sözleşmede satılan malın satıcı tarafından monte edileceği kararlaştırılabilir. Bunun yanında satıcının malı teslim yükümlülüğü kapsamında malı tartması, sayması, ölçmesi, paketlemesi vs. yükümlülükleri de söz konusu olabilir. Satıcının bu yükümlülükleri, teslim eyleminin içerisinde kaldıkları oranda, satıcının teslim yükümlülüğü olarak da değerlendirilmektedir. GELECEK HAFTA ANTLAŞMANIN DİĞER KURALLARINI İNCELEMEYE DEVAM EDECEĞİZ…

Use Quizgecko on...
Browser
Browser