Yâ Hubeyb ve Mekke'nin Fırsatı

• Hubeyb (r.a.), bir Mekke'de bulunan bir şahıs, bir soruya yanıt vermekle karşılaştı bir sonrakı fırsat.
• Sorunun, Muhammed (p.b.u.h.)'in idam edilmesine ilişkin olmasayıp bir şey anlaşılması güçlü bir şekilde muhim değildi.
• Hubeyb, tebliğ vermeyi değerlendirmek için düşünüyordu ve başka bir şey söylemeye çalışıyordu.
• Soruya vereceği cevap, 228 karakterden az kısa olmalıdı.
• Tarihlerde, bu soruya ve cevabın bulunan hikayenin ve Hubeyb'ın hikmetli cevabını dinlemeni önerilir.
• Hubeyb, Muhammed'ın idam edilmesi, kurtulmayın karşılığında, şu anda Medine'de O'nun ayağına bir diken batmasını gönlümüzü razı edemez demiştir.
• Hubeyb, tebliğ vermeyi başlatmadan övgü ve şevkiyle Hz. Muhammad'ın ufkunu yakalamalıdır.
• Kendisini hafif hissedip, son bir vazife tamamlamak ve Allah Resûlü'ne bir ayrılık selâmı verecek ve Cennet'e yürüyecek oldu.
• Hubeyb, selâm göndereceği şahıs, Allah'ın nebisiydi.
• Tebliğ adamı tebliğinde rıza-i ilâhîdan başka hiçbir şeyi esas maksat yapmamalıdır ve omrani içinde bunun başka kapılara müracaat ise, sadece ve sadece hasaret getirir.
• Bu tevhid anlayışımızın temelini, bunun böyle olması şartımız diliyor.
• Koca imamlar Ebû Hanife ve İmam Şafiî, kendisine teklif edilen fasılda bulunan kadılığın ruh duruluğunu ve kalb safvetini koruyabilmek için reddetmiştir.
• Kırbaç altında işterek, hapishane gönderilmeyi kabul etmedi.
• Her şeyi hatırlandırırken, böyle bir şeylerin içinden çıkması kolaydır ama o, bunları tenezzül etmemiştir.
• İlk günlerde, şakîlerle bulunuyordu ve bağırıyordu. Bir defasında gağasını önüne sererek şakî: "Yâ imam. Sen buraya, doğru bildiğin bir mesele için getirildin ve kırbaçlanırken bağırıyorsun. Hâlbuki ben, doğru olmayan bir suçla buraya getirildim. Ve en az sana vurdukları kadar bana da vurdular ve vuruyorlar. Ama ben hiç sesimi çıkarmıyorum." demiştir.
• Sonra, ne zaman hapishaneyi başarıyla başka bir yerde kaldırdı.

Translation:

Hubeyb (r.a.), bir Mekke'de bulunan bir kişi, bir soruya yanıt vermekle karşılaştı bir sonrakı fırsat.

• Bu sorun, Muhammed (p.b.u.h.)'in idam edilmesine ilişkin olmayan ve şeyimiz anlaşılması güçlü bir şekilde değildi.
• Hubeyb, tebliğ vermeyi değerlendirmek için düşünüyordu ve başka bir şey söylemeye çalışıyordu.
• Soruya vereceği cevap, 228 karakterden az kısa olmalıdı.
• Tarihlerde, bu soruya ve cevabın bulunan hikayenin ve Hubeyb'ın hikmetli cevabını dinlemek önerilir.
• Hubeyb, Muhammed'ın idam edilmesi, kurtulmayın karşılığında, şu anda Medine'de O'nun ayağına bir dilen baştasını gönlümüzü razı edemez demiştir.
• Hubeyb, tebliğ vermeden önce Hz. Muhammad'ın ufkununu gözümüzünle tutmamalıdır.
• Kendisini hafif hissedip, son bir vazife tamamlamak ve Allah Resûlü'ne bir ayrılık selâmı verecek ve Cennet'e yürüyecek oldu.
• Hubeyb, selâm göndereceği kişi, Allah'ın nebisiydi.
• Tebliğ adamı tebliğinde rıza-i ilâhîdan başka hiçbir şeyi esas maksat yapmamalıdır ve omrani içinde bunun başka kapılara müracaat ise, sadece ve sadece hasaret getirir.
• Bu tevhid anlayışımızın temelini, bunun böyle olması olması gerektirdiğimize inanmalıyız.
• Koca imamlar Ebû Hanife ve İmam Şafiî, kendisine teklif edilmiş fasılda bulunan kadılığın ruh duruluğunu ve kalb safvetini koruyabilmek için reddetmiştir.
• Kırbaç altında işterek, hapishane gönderilmeyi kabul etmedi.
• Her şeyi hatırlandırırken, böyle bir şeylerin içinden çıkması kolaydır ama o, bunları tenezzül etmemiştir.
• İlk günlerde, şakîlerle bulunduğu zaman bağırıyordu. Bir defasında, gağasını önüne sererek şakî: "Yâ imam. Sen buraya, doğru bildiğin bir mesele için getirildin ve kırbaçlanırken bağırıyorsun. Hâlbuki ben, doğru olmayan bir suçla buraya getirildim. Ve en az sana vurdukları kadar bana da vurdular ve vuruyorlar. Ama ben hiç sesimi çıkarmıyorum." demiştir.
• Sonra, hapishaneyi başarıyla başka bir yerde kaldırdı.

Bu quiz, Yâ Hubeyb'in Mekke müşriklerinin sorusu karşısında verdiği hikmet dolu cevabı konu alır. Bu anlık kararın, irşad ve tebliğde bulunma fırsatının yanı sıra, gelecekte kaç kişinin iman ateşi tutuşturacağını düşündürür.